ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I.ders. Dr. İsmail BAYTAK. Kültür ve Medeniyet DEVLET YÖNETİMİ

Benzer belgeler
KÖL TİGİN VE BİLGE KAĞAN YAZITLARININ METİNLERİNDE ÜNLÜLERİN YAZIMIYLA İLGİLİ KARŞILAŞILAN FARKLILIKLAR

DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

ORHUN ABİDELERİ Prof. Dr. Muharrem Ergin

İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

ORHUN YAZITLARI NDA BOYLARI BİR ARAYA GETİRME ÇABALARI

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ

Muharrem Ergin - Orhun Abideleri

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

KÖKTÜRK ABİDELERİNDE +DA EKİNİN KULLANILIŞ ŞEKİLLERİ, CÜMLELERDEKİ DURUMLARI VE FONKSİYON YÜKLERİ. Özet

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI

Feryal KORKMAZ. Feryal KORKMAZ/ Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi Cilt/Sayı: XLVIII

ORHUN ABİDELERİ İLE GENÇLİĞE HİTABE NİN SUNDUKLARI MESAJLAR AÇISINDAN MUKAYESESİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

kpss Önce biz sorduk 120 Soruda 85 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı Genel Yetenek Genel Kültür Lise ve Ön Lisans TARİH Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer

kpss Türkiye'nin en çok satan DERS NOTLARI kim korkar tarih ten

KPSS soruda SORU GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR TARİH TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

ETKİNLİK - 1 BOŞLUK DOLDURMA

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı

ORHUN TÜRKÇESİ NDE LOKATİF ALANI *

Eski Türklerde Zaman ve Takvimler

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

TÜRKİYEDE EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti): Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devletî):

kpss iki bin iki yüz soru formatında LİSE VE ÖN LİSANS MEZUNLARI İÇİN KPSS GENEL KÜLTÜR SORU BANKASI soru

ORHON YAZITLARI NDA BOL- VE ER- FİİLLERİ ÜZERİNE

TARİH SORU BANKASI KPSS KPSS. Genel Yetenek Genel Kültür. Eğitimde. Lise ve Ön Lisans Adayları İçin

ZAMANA HÜKÜMDAR OLMAK

Türk devletlerinde kağanın sarayında, kurultayda ve ziyafetlerde her boyun oturacağı yer "orun" ve kesilen hayvanın etinden alacakları pay "ülüş"

GÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA gali EKİ ÜZERİNE

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT TÜRK DİLİ EDEBİYATI Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

tarih ten DERS NOTLARI kim korkar KPSS 2016 Türkiye'nin en çok satan Eğitimde

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ DEVLETLER TÜRK ADI: GÜÇLÜ - TÜREYEN - TÖRELİ - OLGUNLUK ÇAĞI - ERDEMLİ - NİZAM SAHİBİ GİBİ ANLAMLARA GELMEKTEDİR.

TARİH SORU BANKASI. ezberbozan 30. KPSS tamamı çözümlü. eğitimde SORU. Tarih Video Ders Paketi Kitabın Armağanıdır.

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer. Değerli Kamu Personeli Adayları,

Değerli okuyucu. Bu kitap, ne biyografik bir çalışma, ne de bilimlik bir araştırma Gerçeklerin, sadece ozan gönlünce bir anlatımı.

Nihat Sami Banar!ı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, s 'ten özetlenmiştir.

TÜRK DEVLET KURUCULARı OLARAK BiLGE KAG-ANDAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E

ISSN : koksel@gantep.edu.tr Gaziantep-Turkey

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

ŞEMSETTİN SAMİ NİN ORHON YAZITLARI ÜZERİNE ETİMOLOJİ DENEMELERİ

kpss ezberbozan serisi TARİH SORU BANKASI Eğitimde

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

Orhon Ve Yenisey Yazıtları Üzerine Dört İnceleme. Derleme

KÖK-TÜRK ÂBİDELERİNDE MİLLÎ KİMLİK HASSASİYETİ

EDEBÎ YÂD VE SANAT AKADEMİSİ. Edebî Yâd ve Sanat Akademisi ESA E DERGİ *** *** Yıl: 1/ Sayı: 1 /Ocak-Şubat-Mart

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

ORHUN YAZITLARINDA ANLAMA VE ANLATMA BECERİLERİ * ÖZET

6. İkinci Orhun (Bilge Kağan) KONUYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR

Arş. Gör. Çağrı D. ÇOLAK Türk İdare Tarihi

1. 3. URAL- ALTAY DİL AİLESİ TEORİSİ

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Niye Bilge Kağan?, Bilge Bir İsim midir?

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Kral Davut (Bölüm 2)

İPEK YOLU KAVŞAĞININ ÖLÜMSÜZLÜK ESERLERİ NDEN SÜMERLERE

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

TÜRK EDEBİYAT TARİHİ

1. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN. KBUZEM. Karabük Üniversitesi

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 1. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

Söz Sanatları. Do~anAksan (Ankara)

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

KÜL TİGİN YAZITININ GÜNEY YÜZÜNE FELSEFİ BİR BAKIŞ * Özet

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

KÖK TÜRKÇE YAZITLARDA GEÇEN GÖLLER VE NEHİRLER

Hükümdar ölünce yerine oğlu geçerdi.

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman


SES (HARF) BİLGİSİ. Türkçe alfabemizde (abecemizde) 29 harf vardır. Alfabetik sırası şöyledir.

ABİDELERİNDE 3. KİŞİ İYELİK EKİNDEN SONRA YÜKLEME HÂLİ EKİ KULLANILDI MI?

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

KPSSCini.com. İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ 1 TÜRK İSLAM TARİHİ.16 TÜRKİYE TARİHİ...34 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL ÖZELLİKLERİ...

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

ĠSLÂM ÖNCESĠ TÜRK TARĠHĠ. Türk adının güçlü, kuvvetli ya da türeyen çoğalan anlamında olduğuna dair iki görüş yaygındır.

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

Büyük Ünlü Uyumu (Kalınlık-İncelik Uyumu)

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Yeşu Yetkiyi Alıyor

ĠSLÂM ÖNCESĠ TÜRK TARĠHĠ. Türk adının güçlü, kuvvetli ya da türeyen çoğalan anlamında olduğuna dair iki görüş yaygındır.

Orhon Yazıtlarında Geçen t(e)ŋri töp(ü)sinte tut(u)p yüg(e)rü kötürm(i)ş İbaresi Üzerine

Elişa, Mucizeler Adamı

ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

kpss Yeni sorularla yeni sınav sistemine göre hazırlanmıştır. tarih soru bankası tamamı çözümlü osmanlı siyasi tarihi çağdaş türk ve dünya tarihi

ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS

ORTA ASYADAKİ TÜRK KÜLTÜRLERİ TÜRK TARİHİNİN KARAKTERİ. Türkler, diğer devletlerin aksine dağınık yaşamışlardır. Anav Kültürü (M:Ö )

Transkript:

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I.ders Dr. İsmail BAYTAK Kültür ve Medeniyet DEVLET YÖNETİMİ

DEVLET YÖNETİMİ

Uygurlara kadar göçebe yaşayan Türkler bağımsızlıklarına düşkündürler. İDİ-OKSIZLIK Toplumun en küçük birimini OĞUŞ(aile) oluştururdu. Oğuşların birleşmesinden URUĞLAR (soy-oymak) meydana gelirdi. Uruğların birleşmesinden BOY-BODLAR meydana gelirdi. Boyların birleşmesinden BUDUN-BODUN (millet) meydana gelirdi. Budunun başında KAĞAN bulunurdu. Hükümdar eşine KATUN/HATUN denirdi. Meclislere katılır, elçi kabullerinde bulunur hatta tek başına dahi elçi kabul edebilirdi.

Siyasi teşkilatın/örgütlenmesinin en üst kademesi İL-EL (devlet) dir. Kağanlar Tanrı tarafından bu görevin kendilerine verildiğini düşünürlerdi. KUT Buna kut denilirdi ve babadan oğula geçerdi. Ülke hanedanın ortak malı sayılırdı. VERASET SİSTEMİ Bu da taht kavgalarına neden olurdu. Hükümdarların ilahi yetkilere sahip olduklarına inanılırdı. TÖRE Devlet yönetilirken anayasa TÖRE-TORÜ idi. Devlet idaresinde her yıl yapılan kurultay-toy-kengeşin büyük önemi vardı. Askeri-siyasi-iktisadi-kültürel sorunlar meclislerde görüşülürdü. OY/KURULTAY Kurultay kararları hükümdarı bağlamazdı. Danışma meclisi sayılırdı. Bu meclise katılma hakkı elde edenlere TOYGUN adı verilirdi. Devletler boy birliğinden oluşmaktadırlar. KONFEDERASYON Her boy kendi içinde serbesttir.

Devlet teşkilatında ikili sistem FEDERATİF uygulanmaktaydı. Sağ-Sol, Kuzey-Güney, Doğu-Batı şeklinde olurdu. Genellikle sağ kolun üstünlüğü esas alınırdı. Devletin doğusunu KAĞAN batısını da kardeşi yönetirdi. Diğer bölümün başında ŞAD, YABGU gibi unvanlar taşıyan kişiler olurdu. Yönetimi kolaylaştırabilmek için ülke yönetimi bazen ikiye bazen de üçe ayrılır. 1) Merkez-orta kağan otururdu. 2) Sol-doğu veliaht prens yönetirdi. 3) Sağ-batı prens yönetirdi.

Kurultay-Kengeş (devlet meclisi) Ayuk Toy (hükümet) Aygucu (başbakan) Buyruklar (bakanlar) İlteber/erkin (yüksek devlet memuru) Konilik (adliye) İç buyruklar (Saray Işleriyle ilgili bakan) Tigin (şehzade) İnal/İnanç/Ataman (tigin eğitmeni) Tutuk (vali) Subaşı (ordu komutanı) Tamgacı/Tuğracı (mühürdar) Bitikci (katip) Emçi/Otaçı (tabip) Tudun (vergi memuru) Agıçı (hazinedar) Tarkan/Apa Tarkan/Baga Tarkan Buyruk (bakanlar)

ORDU Bozkır yaşamının tehlikelere açık olması, Türklerde savaşçılığı ve askerliği ön plana çıkarmıştır.

İlk düzenli ordu Asya Hun Hükümdarı Mete Han tarafından kurulmuştur. Mete Han orduyu ONLUK SİSTEM esasına göre en küçük on kişiden en büyük 10.000 kişiden oluşan birlikler halinde oluşturdu. En büyük birliğe TÜMEN adı verildi. Mete nin bu düzenlemesi günümüze kadar geldiği gibi Çin, Moğol, Bizans, Rus ordularını da etkiledi. Onluk Sistem sayesinde; Ordunun yönetimi kolaylaşmış, Hareket kabiliyeti artmış, Kısa sürede savaşa hazırlar ve disiplini sağlar. Mete Han ın tahta çıkış tarihi ( MÖ 209 ) Türk Kara Kuvvetlerinin kuruluş tarihidir. Türkler savaşlarda KURT KAPANI HİLAL TURAN TAKTİĞİ

Türklerde eli silah tutan herkes asker sayılmış, askerlik özel bir meslek olarak görülmemiştir. Kadınlar da askerlik sanatını öğrenmişler, gerektiğinde kendi beylerinin komutasında savaşa katılmışlardır. Türk milleti bu özelliklerinden dolayı ORDU MİLLET olarak adlandırılmıştır.

Türklerin ücretli askerler kullanmamaları, askerlerin birbirleriyle kolay anlaşmasını ve vatanseverlik duygusuyla mücadele etmelerini sağlamıştır. Bu durum da Türklerin savaşlarda başarılı olmasını kolaylaştırmıştır(milli Ruh).

Askeri açıdan birçok ulusu etkileyen Türkler, değişik devletlerin ordularında ücret karşılığında mücadele etmişlerdir. Türkler; ok, yay, kement, kargı, süngü, kılıç, kalkan, mızrak gibi hafif silahları kullanmışlardır. Türk ordusu atlı birliklerden kurulmuştur.

TURAN Taktiği: Bu savaş usulüne, Türk yurdunun eski adından dolayı Turan Taktiği denilmiştir. Bu taktikle kazanılan ve dünya harp tarihinde yerini alan savaşlar arasında 1071 Malazgirt, 1396 Niğbolu, 1526 Mohaç ve 30 Ağustos 1922 Başkumandanlık Meydan Muharebesi örnek gösterilebilir.

HUKUK Devlet yapısını ve Sosyal yaşamı düzenleyen SÖZLÜ hukuk kurallarına TÖRE/TÜRE denir. Kaynağını ÖRF-ADET-GELENEK-GÖRENEK lerden almaktadır. Yazılı olmamakla birlikte gelişmiş hukuk anlayışını barındırır. Töre; hükümdar buyrukları, halkın gelenekleri ve Kurultay da alınan kararlardan oluşurdu. Töre uygulayıcısı HÜKÜMDAR ve ona bağlı olarak çalışan YARGUCI lardır. Töreleri değiştirme ve ihtiyaca göre yeni kurallar koyma yetkisi KURULTAY a aittir. Uygurlar dön. ile ticaret YAZILI HUKUK a geçilmiştir. Töre nin temel kuralları arasında; adaletli ve hoşgörülü ve eşit olmak, iyilik yapmak yer alır.

Türk töresi sert ve kesin hükümler içeriyordu. Töre ye uymamak en büyük suç sayılmıştır. Hükümdar bile töreye uymak zorundaydı. Bu durum, Türklerde kanun üstünlüğünün bulunduğunu gösterir. HUKUK DEVLETİ Askerden kaçma, zina, ayaklanma, öldürme gibi suçları işleyenler İDAM ile cezalandırılır. Hırsızlık ve yol kesme gibi suçlara da ağır cezalar verilirdi. Hırsıza, çaldığı nesnenin on katı ödetilirdi. Türklerin yarı göçebe bir hayat sürmeleri uzun süreli hapis cezası verilmesini engellemiştir. (hapis cezaları 10 günü geçmezdi ) Bu nedenle daha çok para cezası ya da hemen infaz edilecek türden cezalar verilmiştir.

Hun törelerine göre,bir kişi adam öldürmek maksadıyla bıçağını sıyırırsa idam edilir,hırsızlık yaparsa mallarına el konulurdu.hafif ceza bir uzvun kesilmesi,ağır ceza da kişinin idam edilmesi şeklinde kendini gösterirdi. Hapis süresi 10 günü,mahkum sayısı da iki elin parmaklarını geçmezdi.

DİN ve İNANIŞ İslamiyet öncesi Türklerde asıl din ve en yaygın inanış GÖK TANRI dinidir. Bu dine göre; Tek bir Tanrı nın evreni yarattığına ve gökte oturduğuna, sonsuz olduğuna ve herhangi bir şekle sokulamadığına inanırlardı. Bundan dolayı Türklerde putçuluk olmadığı gibi, putları korumak için tapınaklar da yapılmamıştır. Hükümdara Gök Tanrı tarafından yönetme hakkının verildiğine (KUT anlayışı) inanıyorlardı. Gök Tanrı; hükümdarı tahta çıkaran, felaketlerden koruyan, zafer kazandıran güçtür.

Doğadaki varlıkların bir ruhu olduğu kanaatindedirler. Ve ölümden sonraki yaşama inanırlar. AHİRET inandıklarından ölülerini atı, silahı ve sevdiği eşyaları ile gömerlerdi. Bu mezarlara KURGAN adını vermektelerdi. Mezarların etrafına, ölen kişinin hayattayken öldürdüğü düşman sayısı kadar BALBAL adı verilen heykelcikler dikmişlerdir. Bu BALBAL ların ölümden sonraki hayatta o kişiye hizmet edeceğine inanıyorlardı. (Ayrıca bu Balballar, Türkler arasında heykelcilik sanatının gelişmesinde de etkili olmuştur.) Ölen kişi iyi bir ruha sahipse ruhunun gökyüzüne yükseleceğine (UÇMAĞ:cennet) inanırlar. Ölen kişi kötü ruha sahipse yerin yedi kat dibine ineceğine (TAMU:cehennem) inanırlardı. (Islamiyeti kabul etmelerini kolaylaştıran büyük etkenlerdendir) Ölüleri için YOĞ ya da YUĞ denilen yas ve cenaze törenleri düzenlerlerdi. Bu törenlerde YOĞ AŞI denilen bir yemek verirlerdi.

TENGRİCİLİK 1- Çok tanrılı gibi gözükmesine rağmen aslında tek tanrılı bir dindir. Bu inanca göre Tengri tektir, en üstündür ve her şeyin yaratıcısıdır. 2- Tengricilikte: kutsal sular, taslar, ağaçlar etrafında ibadet yapılır. 3- Tengricilikte de gerçek alemin yanında bir de gök alemi ve bir yeraltı alemi vardır. Bu alemlerin arasındaki tek bağlantı, dünyanın merkezinde duran Dünyalar Ağacı dır. Gök alemi ve yeraltı aleminin yedişer katları vardır (bazen yeraltı 9 kat, bazen de gök 17 kat olabilir). 4- Umay, Ülgen, Erklik Han gibi varlıklar, Gök-Tengrinin özel melekleri, iyeleri olarak da kabul edilebilir. 5- Tengriciler, doğaya çok önem verir. Doğada bir dengenin olduğuna ve bu dengenin değiştirilmesi durumunda insanların ve diğer canlıların zarar göreceklerine inanır. 6- Tengriciler, hayvanların, bitkilerin ve doğadaki diğer olguların da ruhları olduğuna inanırlar. 7- Bazı dağlara, ormanlara ve ırmaklara kutsal değerler yüklerler. 8- Tengriciler, bazı gezegenleri, uyduları, yıldızları, yıldız kümelerini ve diğer gök bilimsel olguları kutsal sayarlar. 9- Tengricilikte erkeğin toplumdaki statüsü kadından üstün değildir.

İbadetler: Yeni ay ve dolunayda en fazla buyan elde edilebildiğine/ibadetlerin kabul edildiğine inanılır. Güneş Ay, Ateş, Su, Hava, Toprak Tengrinin kudretinin sembolleridirler. İnsanların gök e dua ederek elde ettiklerine inandıkları Buyan adlı enerji, güneşin göğün neresinde durduğuna bağlı olarak değişir. Bayramlar; Bayram: Senenin en uzun gündüz olan günü ve gündüz ile gecenin aynı uzunlukta olduğu gün, en önemli bayramların günleridir. Baharda: 21. Mart Sonbaharda: 21. Eylül Giresun: 7 Mayıs bayramı Yılbaşı: 21 Aralık tan sonra gelen ilk yeni ay olan günde kutlanır. Kızıl Güneş Bayramı: 21 Haziran dan sonra gelen ilk dolunay da kutlanır.venüs gezegeninin Türklerdeki adı Ärklik, Moğollardaki adı Tsolman dır. Ateşli ok denilen yıldız kaymalarını ve yeryüzüne düşen meteorları Ärklik Han ın gönderdiğine inanılır. Büyük ayı yıldızlarına Moğollarda Doolon Obdog ( Yedi Yaş Damlalı Adam ) derler. Gök ün Ülker yıldızlarına bağlı olduğuna, ve Ülker in etrafında döndüğüne inanılır. Beyaz Ay Bayramı: 14 adet (tütsü?) yakılır. Bunların 7 si Yedi Yaş Damlalı Adam ve diğer 7 si Ülker içindir.

SOSYAL ve EKONOMİK HAYAT Toplumun en küçük birimini OĞUŞ(aile) oluştururdu. Oğuşların birleşmesinden URUĞLAR (soy-oymak) meydana gelirdi. Uruğların birleşmesinden BOY-BODLAR meydana gelirdi. Boyların birleşmesinden BUDUN-BODUN (millet) meydana gelirdi. Ve tüm bunlar HAKAN tarafından yönetilir. Türklerde aile, kalabalık olmayıp küçük aileler şeklinde ortaya çıkmıştır. Göçebe yaşantı Türk toplumunda büyük ailelerin oluşmasını engellemiştir. Türkler, dinsel/ulusal (bahar/nevruz Bayramı gibi) önemi olan günleri ulusça kutlarlardı. Kağanlar ve beyler de zaman zaman büyük şölenler düzenlerlerdi. Böylece Türkler arasında dayanışma ve yardımlaşma duygusu gelişirdi. Bu şölenlerde at yarışları düzenlenir, şarkılar söylenir, kadın ve erkekler bir arada yemekler yer ve müzik eşliğinde dans edilir ve eğlenilirdi.

Uygurlara kadar Türkler, tabiat koşullarına bağlı olarak yarı göçebe bir hayat tarzını benimsemişlerdir. Yaylak kışlak hayatı yaşayan Türkler, keçe çadırlarda yaşamışlar ve daha çok hayvancılıkla uğraşmışlardır. Yerleşik hayata geçilmesi ölçüsünde çadırlardan vazgeçilmiş ve Uygurlar döneminde iki katlı beyaz badanalı evlerde oturmaya başlamışlardır. Göçebe yaşam tarzının sonucunda: Yazıyı geç kullanmışlardır (Kutluk Devleti ne kadar ), Tabiat koşullarına karşı dayanıklı ve mücadeleci olmuşlardır, Askerlik alanında başarılı ( teşkilatçı ) olmuşlardır, Atı, binek hayvanı olarak kullanmışlardır ( eyer, üzengi, gem ve nalı kullanmışlardır ), Bağımsızlıklarına düşkün olmuşlardır, Taşınabilir eserler ( el sanatları ) yapmışlardır, Sözlü hukuk-töre geçerli olmuştur. ( Uygurlara kadar ) Ceket, pantolon, çizme, börk, kemer gibi kıyafetleri kullanmışlardır, Yoğurt, kavurma, kımız gibi yiyecekleri yapmışlardır.

Türk toplumunda halk hür ve sınıfsızdı. Başarılı olan bir kişi en üst görevlere kadar çıkabilirdi. Toplum sınıflara ayrılmadığından dini ve ekonomik eşitlik sağlanmıştır. Türklerde toprağa bağlı soyluluk anlayışının (feodalizm) ve savaşlarda elde edilen esirlerin göçebe yaşam tarzında çalıştırılmaya elverişli olmaması köleci sistemin ve KÖLE sınıfının oluşmasına engel olmuştur. Türklerde bağımsızlık duygusu çok güçlü olduğundan savaşçı ve planlı bir toplum yapısı vardı. Tek kadınla evlilik esası vardı. Kadın erkek eşitliğinin olduğu Türk ailesinde, kadınlar da aile ve toplum hayatında söz sahibiydi. Çocuklar ( kız erkek ayırt edilmeksizin ) küçük yaştan itibaren askeri bir eğitime ( at binme, ok ve yay kullanma ) tabi tutulurdu. Bir başarı, cesaret, kahramanlık göstermeden ad konulmazdı. Kimi zaman günlerce sürek avları düzenlenirdi.

TARIM ve HAYVANCILIK: Türkler elverişli olan bölgelerde tarımla da uğraşmışlardır. Yaşadıkları yerlerin iklimi/yeryüzü şekillerinden dolayı dahaçok hayvancılıkla uğraşmışlardır. Genellikle at, koyun, keçi, deve, sığır gibi hayvanları yetiştirmişlerdir. At, ulaşımda, orduda, spor faaliyetlerinde kullanılmıştır. Türklerin yaşamlarında vazgeçilmez bir unsur olmuştur. Türkler, hayvanlarını beslemek için yaylak-kışlak arasında göçebe yaşamaya zorlanmıştır. Yetiştirdikleri hayvanlar ve bunlardan elde ettikleri ürünlerle hem kendi ihtiyaçlarını karşılarlar hem de ticaret yaparlardı.

TİCARET: Hunlardan itibaren ticaretin önemini anlayan Türklerde dış politikanın esasını İpek Yolu na egemen olma siyaseti oluşturmuştur. Türkler ticareti geliştirmek için komşularıyla antlaşmalar yapmışlar, yabancı tüccarlara kolaylık sağlamışlar ve ticaret yollarının güvenliği için seferler düzenlemişlerdir. Orta Asya da kurulan devletlerin askeri ve ekonomik güçleri, büyük ölçüde ticaret yollarını ellerinde tutmalarına bağlıydı. ORTA ASYA da SÖZ SAHİBİ OLMA. Gök Türk ve Uygurlar zamanında, hayvan karşılığında Çin den ipek alınırdı. İpek, Orta Asya da değerli bir ticaret malı haline gelmiş ve ticari bir değişim aracı olmuştur. İpeğin batıya taşındığı ticaret yolları İPEK YOLU olarak adlandırılmış ve bu yollar üzerinde bulunan ülkeler büyük karlar elde etmişlerdir. İpek Yolu nun yanında Hazar ve Bulgar ülkelerinden başlayıp, Ural, Sibirya ve Altaylar üzerinden Çin e giden yola KÜRK YOLU deniliyordu. Türkler bu yolun üzerinde de olduklarından sansar, samur, kunduz, vaşak gibi av hayvanlarının kürklerinin de ticaretini yapıyorlardı. Hayvancılık, tarım ve ticaretin dışında, savaşlarda elde edilen değerli eşyalar, bağlı beylik ve devletlerden alınan vergiler de diğer gelir kaynakları arasında yer alıyordu. Türkler ayrıca yaptıkları at koşum takımları ve silahları da komşu ülkelere satmışlardır. Türgişlere kadar para yerine daha çok üzeri resmi damgalı ipek parçaları kullanılmıştır. Türgişlerle beraber para kullanılmaya başlanmıştır. Tarımla birlikte işgücü ihtiyacının artması Türklerde de sınıflaşmayı getirmiştir.

YAZI DiL ve EDEBİYAT Göktürkler, yazıyı ilk kullanan Türk devletidir. Göktürk alfabesini kullanmışlardır. Türk tarihinin ilk yazılı belgelerini bırakmışlar. (Orhun Yazıtları)

KÜLTÜR VE EDEBIYAT Orta Asya'da Edebiyatımız sözlü Edebiyattı. Baksı denilen ozanlar tarafında icra edilirdi. Alfabe olarak Göktürk ve Uygur alfabesi kullanılmıştır. Edebiyatımızın yazılı hale gelmesi Göktürk abideleriyle başlar. Sözlü edebiyatımızın örnekleri destanlardır. Bunlar: 1) Yaradılış Destanı Altay Türklerine 2) Alper Tunga (Efrasyab) destanı Sakalara 3) Şu-Saka destanı 4) Oğuz Han destanı 5) Kurtan Türeyiş Destanı Hun ve Göktürklere 6) Ergenekon destanı Göktürklere 7) Türeyiş destanı Uygurlara 8) Göç destanıbatı Uygurlara 9) Manas destanı Kırgızlara 10) Cengizname

Ergenekon Destanı na göre Kök Türk Devleti ni kuran kabile Aşına adıyla bilinmektedir. Aşına kelimesi Türeyiş Destanı nda belirtildiği üzere kurt anlamına gelmektedir.

GÖKTÜRK ALFABESİ UYGUR ALFABESİ Kendilerine özgü GÖKTÜRK ALFABESİ ni kullanarak Türkler arasında Tarih çağlarına geçen ilk Türk devletidir. Uygurlar, Uygur alfabesi ni kullandılar. Matbaayı ve kağıdı kullanmışlardır.

GÖKTÜRK YAZISININ KURALLARI Sağdan sola doğru yazılır/okunur. A/E damgalarının tekrarları yazılmaz. Her sessiz damganın kalın ve incesi farklı yazılır. Kalın/ince olmasını önündeki sesli harfin kalın/ince olması belirler. Ünlü uyumuna dayanır. Büyük-küçük damga ayırımı yoktur ve toplam 39 damgadan oluşur. Damgalar da 5 ünlü, 8 bileşik ve 26 ünsüz yer alır(ñ bileşik ünlüden sayılmamalıdır) Bu 39 damgaya ek olarak, sözcükleri birbirinden ayırmak için : imi kullanılır. Bu im satırların ilk sözcüklerinde kullanılmaz, son sözcüklerinin sonunda kullanılır. Yazının geleneksel kuralları şöyledir: Orhun yazısında bugün kullandığımız C, F, Ğ, H, J ve V damgaları yoktur. Bu seslerin yerine, ses dönüşümleri ile hangi sesten geldiler ise onlar kullanılır. Bu durumda; C yerine Ç, H yerine K, Ğ yerine G, V yerine B, F yerine ise P veya B kullanılır. J ise günümüzde de yoktur. Seslem (hece) içindeki ünlü kalın ise (a, ı, o, u) kalın ünlülerle kullanılan ünsüzler, ince ise (e, i, ö, ü) incelerle kullanılan yazılır. Aynı sesin (a-e, ı-i) kalın ve ince ünlüsü genelde aynı damga ile gösterilir. Bir ünlünün nasıl okunacağı, içinde bulunduğu seslemdeki ünsüzlerin seçimine göre değişir. Bir seslem (hece) içinde kalın ünlülerle kullanılan ünsüzler kullanılmışsa kalın, ince ünsüzler kullanılmışsa ince okunur. Ç, Z, Ñ, M, Ş, P ünsüzleri için kalın ve ince ayrımı yoktur. Tüm ünlülerle aynı kullanılır. Ünsüzler tek başlarına okunuşları ile anılır. Örneğin; er damgası tek başına er, ant ve alt damgaları ise tek başlarına ant ve alt sözcüklerini verir. Sözcük başlarında yanlarında ünlü olmadan yazılırlarsa, okunuşları ile söylenirler. Örneğin; aç ve ık damgaları yan yana yazıldığında açık diye okunur. A ve E sesleri Türkçede çok kullanıldığı ve eskiden taşa yazmak zor ve yer kısıtlı olduğu için A-E damgası gerekmedikçe yazılmaz. A-E damgasının yazılması için ünlünün uzun ünlü olması gerekir veya diğer ünlü yazma kurallarından birinin gerçekleşmesi gerekir. Örneğin; KAĞAN yazarken, NGK yazılır. Şöyle: Kalın N + Kalın G + Kalın K. Ünsüzler kalın yazıldığından arada A sesi olduğu anlaşılır. Örneğin; zehir anlamında AĞU sözcüğü yazılırken, A uzun ünlüdür. Bu yüzden yazılır. Yine, ADAŞ yazarken ilk A sesi uzun olduğundan yazılır ancak ikincisi yazılmaz (Ş + Kalın D + A). Eğer son ses ünlü ise kesinlikle yazılır. Örneğin; KARA yazarken ARK (A + Kalın R + Kalın K) biçiminde yazılır. Eğer RK biçiminde yazılsaydı, KAR diye okunurdu. Sondaki ünlü yanlış okumayı önler.

Gök Türkler Döneminden günümüze ulaşan temel kaynak Orhun Yazıtları dır. Bu yazıtlar Türk tarihinin ve edebiyatının ilk yazılı örnekleridir. Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, ve halkın karşılıklı olarak görevlerinin belirtilmesi, Türklerde devlet anlayışının kavranması açısından önemlidir.

ORHUN KİTABELERİ ( Göktürk Yazıtları ) Tarihte Türk adının geçtiği ilk Türkçe kitabedir. Bilge Kağan, Orhun Kitabeleri Kültegin, Tonyukuk devlet adamları adına dikilmiştir.

TONYUKUK KİTABESİ Bu yazıt, İlteriş Kağan ın isyanına iştirak eden ve o günden Bilge Kağan devrine kadar devlet idaresinin baş yardımcısı olarak kalan büyük Türk devlet adamı ve başkumandanı Tonyukuk un ihtiyarlık döneminde, bizzat kendisi tarafından 726-7 yıllarında Türk tarihinin en muhteşem abidelerinden biri olarak Orhun nehri kıyısında dikildi. Bu yazıtın ne zaman dikildiği kesin olarak belli olmamakla birlikte, Bilge Kağan ın hükümdarlık yaptığı 716 734 yılları arasında dikildiği düşünülmektedir. Yazıtta Tonyukuk, Türk edebiyatında hatıra türünün ilk büyük eserini ortaya koymuştur. Ünlü devlet adamı Tonyukuk, 727 yılı dolaylarında öldü. Abidede konuşan kişi Tonyukuk tur. Yazıt, Tonyukuk un ağzından anlatılır. Yazıtta; Gök-Türk devletinin yeniden kuruluşu, yapılan mücadeleler, Çin in hilekârlığı ve Türk halkının itaatsizliği gibi konular üzerinde durmaktadır. Tonyukuk Yazıtı, devrilmemiş dikili ve dört cepheli iki ayrı taştan oluşmaktadır. Birinci ve daha büyük olan taşta 35, ikinci taşta ise 27 satır bulunmaktadır. Bu abidenin yazıları, Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarındakinden daha özensiz ve okunaksızdır. İkinci taş, birinciye göre daha çok yıpranmıştır.

KÜLTEGİN KİTABESİ 731 yılında Kül Tegin ölünce ağabeyi Bilge onun adına bir yazıtı Orhun nehri yakınına dikti. Bu yazıtta da Kül Tegin in mücadeleleri ve kazandığı başarılar Bilge Kağan ın ağzından anlatılmaktadır. Yollluk Tigin tarafından dikilmiştir. Türk halkının geçmişin acı olaylarından ders alması isteniyordu. ÖĞÜT içerir. Güney Yüzü Batı Yüzü

KÜLTEGİN KİTABESİ

BİLGE KAĞAN KİTABESİ 734 yılında ölen Bilge Kağan adına oğlu İÇEN tarafından 735 yılında Yolluk Tigin e Kül Tigin Yazıtı nın bir kilometre uzağına diktirildi. Bu yazıtta da Kül Tegin gibi Türk halkına öğütler veriliyordu. Türkçe ve Çince dir. ÖĞÜT içerir. Bu yazıtta da yine Bilge Kağan konuşmaktadır.

Bu yazıt devrilmiş ve parçalanmıştır. Bunun için diğer yazıtlara göre daha fazla tahribata uğramıştır. Bu yazıtın büyük çoğunluğu, Kül Tigin Yazıtı yla aynıdır. Yalnızca Kül Tigin in olmadığı zamanlarda geçen olaylar farklıdır. İlteriş Kağan ın oğlu, Kapgan Kağan ın yeğeni, Tonyukuk un damadı ve Köl Tigin in ağabeyi olan Bilge Kağan; 19 yıl şadlık, 19 yıl da kağanlık yapmış olan büyük bir devlet adamıdır. Türk tarihinin en büyük hükümdarlarından biri ve Türk hitabet sanatının ilk büyük ismidir. Türk edebiyatında, Bilge Kağan ise hitabet türünün ilk örneklerini vermiştir. Yazıtın geniş olan doğu yüzünde 41 satırlık; daha dar olan kuzey ve güney yüzlerinde ise 15 er satırlık Türkçe metin bulunmaktadır. Bu abidenin de batı yüzünde küçük bir Çince metin varsa da, bu bölüm büyük ölçüde tahribata uğradığından metnin pek azı okunabilmiştir.

Oğuz adına ilk olarak Yenisey Kitabeleri nde rastlanılmıştır.

ORHUN YAZITLARI güney yüzü 1-Tengri teg tengride bolmış Türk Bilge Kağan bu ödke olurtum. Sabimin tüketi eşidgil. Ulayu ini yigünüm oğlanım biriki oğuşum budunum biriye şadpıt begler yırıya tarkat buyruk begler Otuz [Tatar ] Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar 2-Tokuz Oğuz begleri budunı bu sabimin edgüti eşid katığdı tıngla: İlgerü kün toğsık[k]a birigerü kün ortusıngaru kurığaru kün batsıkınga yırığaru tün ortusıngaru anda içreki budun [kop] m[ang]a k[örür]. [Bunç]a budun Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep bana tâbidir. Bunca milleti 3-kop itdim. Ol amtı ariyıg yok. Türk kağan Ötüken yış olursar ilte bung yok. İlgerü Şantung yazıka tegi süledim, taluyka kiçig tegmedim. Birigerü Tokuz Ersinke tegi süledim, Tüpütke kiçig [teg]medim. Kurığaru Yinçü ög[üz] hep düzene soktum. O şimdi kötü değildir. Türk kağanı Ötüken ormanında otursa ilde sıkıntı yoktur. Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmama az kaldı. Güneyde Dokuz Ersine kadar ordu sevk ettim, Tibete ulaşmama az kaldı. Batıda İnci nehrini geçerek

4-keçe Temir Kapığka tegi süledim. Yırığaru Yir Bayırku yiririge tegi süledim. Bunca yirke tegi yorıtdım. Ötüken yışda yig idi yok ermiş. İl tutsık yir Ötüken yış ermiş. Bu yirde olurup Tabğaç budun birle Demir Kapıya kadar ordu sevk ettim. Kuzeyde Yir Bayırku yerine kadar ordu sevk ettim. Bunca yere kadar yürüttüm. Ötüken ormanından daha iyisi hiç yokmuş. İl tutacak yer Ötüken ormanı imiş. Bu yerde oturup Çin milleti ile 5-tüzültüm. Altun kümüş işgiti kutay burigsuz anca birür. Tabğaç budun sabi süçig ağısı yımşak ermiş. Süçig sabin yımşak ağın arıp ırak budunuğ anca yağutır ermiş. Yağuru kondukda kisre ariyığ bilig anda öyür ermiş. anlaştım. Altını, gümüşü, ipeği ipekliyi sıkıntısız öylece veriyor. Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırır-mış. Yaklaştırıp, konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. 6-Edgü bilge kişig edgü alp kişig yontmaz ermiş. Bir kişi yarigılsar oğuşı budunı bişükinge tegi kıdmaz ermiş. Süçig sabıriga yımşak ağısıriga arturup öküş Türk budun öltüg. Türk budun ölsikirig. Biriye Çoğay yış Tögültün İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa, kabilesi, milleti, akrabasına kadar barındırmazmış. Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin! Güneyde Çogay ormanına, Tögültün

7-yazı konayın tiser Türk budun ölsikig. Anda ariyığ kişi anca boşğurur ermiş. Irak erser yablak ağı birür, yağuk erser edgü ağı birür tip anca boşğurur ermiş. Bilig bilmez kişi ol sabığ alıp yağuru barıp öküş kişi öltüg. ovasına konayım dersen, Türk milleti, öleceksin! Orda kötü kişi şöyle öğretiyormuş: Uzak ise kötü mal verir, yakın ise iyi mal verir diyip öyle öğretiyormuş. Bilgi bilmez kişi o sözü alıp, yakına gidip, çok insan, öldün! 8-Ol yirgerü barsar Türk budun ölteçi sen. Ötüken yir olurup arkış tirkiş ısar nerig buriguğ yok. Ötüken yış olursar beriggü il tuta olurtaçı sen. Türk budun tokurkak sen. Açsık tosık ömez sen. Bir todsar açsık ömez sen. Antağırigın O yere doğru gidersen, Türk milleti öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiç bir sıkıntın yoktur. Ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın. Türk milleti, tokluğun kıymetini bilmezsin. Açlık, tokluk düşünmezsin. Bir doysan açlığı düşünmezsin. Öyle olduğun 9-üçün igidmiş kağanıngın sabin almatın yir sayu bardığ. Kop anda alkıntığ, arıltığ. anda kalmışı yir sayu kop toru ölü yonyur ertig. Tengri yarlıkadukın üçün [ö]züm kutum bar üçün kağan olurtum. Kağan olurup için, beslemiş olan kağanının sözünü almadan her yere gittin. Hep orda mahvoldun, yok edildin. Orda, geri kalanınla her yere hep zayıflayarak, ölerek yürüyordun. Tanrı buyurduğu için, kendim devletli olduğum üçün, kağan oturdum. Kağan oturup

10-yok çığarfy budunuğ kop kubratdım. Çığariy budunuğ bay kıldım. Az budunuğ öküş kıldım. Azu bu sabımda igid bar ğu? Türk begler budun bum eşidirîg. Türk [budun ti]rip il tutsıkırigın bunda urtum. Yarigılıp ölsikirfgin yime aç, fakir milleti hep toplattım. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa, bu sözümde yalan var mı? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burda vurdum. Yanılıp öleceğini yine 11-bunda urtum. Neng nerig sabim erser berîggü taşka urtum. Arigar körü bilirig. Türk amtı budun begler bödke körügme begler gü yarigıltaçı siz? Men b[eriggü taş tokıtdım Tabğ]aç kağanda bedizçi kelürtüm, bedizet[t]im. Menirîg sabimin sımadı. burda vurdum. Her ne sözüm varsa ebedî taşa vurdum. Ona bakarak bilin. Şimdiki Türk milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler olarak mı yanılacaksınız? Ben ebedî taş yontturdum. Çin kağanından resimci getirdim, resimlettim. Benim sözümü kırmadı. 12-Tabğaç kağanıng içreki bedizçig ıtı. Arigar adınçığ bark yaraturtum. İçin taşın adınçığ bediz urturtum. Taş tokıtdım. Körfgülteki sabimin u[rturtum On Orig oğlırig]a tatıriga tegi bum körü bilirig. Benggü taş Çin kağanının maiyetindeki resimciyi gönderdi. Ona bambaşka türbe yaptırdım. İçine dışına bambaşka resim vurdurdum. Taş yontturdum. Gönüldeki sözümü vurdurdum On Ok oğluna, yabancına kadar bunu görüp bilin. Ebedî taş 13-tokıtdım. b[u il] erser, anca takı erig yirte irser, anca erig yirte berfggü taş tokıtdım, bitid[d]im. Anı körüp anca bilirig. Ol taş [ ]dım. Bu bitig bitigme atisi Yol[l]uğ T[igin]. yontturdum İl ise, şöyle daha erişilir yerde ise, işte öyle erişilir yerde ebedî taş yontturdum, yazdırdım. Onu görüp öyle bilin. Şu taş. dım. Bu yazıyı yazan yeğeni Yollug Tigin.

ORHUN YAZITLARI doğu yüzü 1-Üze kök tengri asra yağız yir kılındukda ikin ara kişi oğlı kılınmış. Kişi oğlında üze eçüm apam Bumın Kağan İstemi Kağan olurmış. Olurupan Türk budunurig ilin törüsin tuta birmiş, iti birmiş. Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insan oğlu kılınmış. İnsan oğlunun üzerine ecdadım Bumın Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini töresini tutu vermiş, düzenleyi vermiş. 2-Tört bulurig kop yağı ermiş. Sü sülepen tört bulurigdakı budunuğ kop almış, kop baz kılmış. Başlığığ yükündürmiş, tizligig sökürmiş. İlgerü Kadırkan yışka tegi kirü Temir Kapığka tegi kondurmuş. İkin ara Dört taraf hep düşman imiş. Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tâbi kılmış. Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş. Doğuda Kadırkan ormanına kadar, batıda Demir Kapıya kadar kondurmuş. İkisi arasında 3-pek teşkilâtsız Gök Türk öylece oturuyormuş. Bilgili kağan imiş, cesur kağan imiş. Buyruku yine bügili imiş tabiî, cesur imiş tabiî. Beyleri de milleti de doğru imiş. Onun için ili öylece tutmuş tabiî. İli tutup töreyi düzenlemiş. Kendisi öylece idi oksuz Kök Türk anca olurur ermiş. Bilge kağan ermiş, alp kağan ermiş. Buyrukı yime bilge ermiş erinç, alp ermiş erinç. Begleri yime budunı yime tüz ermiş. Anı üçün ilig anca tutmış erinç. İlig tutup törüg itmiş. Özi anca

4-kergek bolmış. Yoğçı sığıtçı örfgre kün toğsıkda Bökli çöl[l]üg il Tabğaç Tüpüt Apar Purum Kırkız Üç Kurıkan Otuz Tatar Kıtariy Tatabı bunca budun kelipen sığtamış yoğlamış. Antağ külüg kağan ermiş. Anda kisre inişi kağan vefat etmiş. Yasçı, ağlayıcı, doğuda gün doğusundan Bökli Çöllü halk, Çin, Tibet, Avar, Bizans, Kırgız, Üç Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı, bunca millet gelip ağlamış, yas tutmuş. Öyle ünlü kağan imiş. Ondan sonra küçük kardeşi kağan 5-bolmış erinç, oğlıtı kağan bolmış erinç. Anda kisre inişi eçisin teg kılınmaduk erinç, oğlı karigın teg kılınmaduk erinç. Biligsiz kağan olurmış erinç, yablak kağan olurmış erinç. Buyrukı yime biligsiz erinç, yablak ermiş erinç. olmuş tabiî, oğulları kağan olmuş tabiî. Ondan sonra küçük kardeşi büyük kardeşi gibi kılınmamış olacak, şğlu babası gibi kılınmamış olacak. Bilgisiz kağan oturmuştur, kötü kağan oturmuştur. Buyruku da bilgisizmiş tabiî, kötü imiş tabiî. 6-Begleri budunı tüzsüz üçün Tabğaç budun tebliğin kürlüg üçün armakçısın üçün inili eçili kirigşürtükin üçün begli budunlığ yorigşurtukın üçün Türk budun illedük ilin ıçğınu ıdmış, Beyleri, milleti ahenksiz olduğu için, Çin milleti hilekâr ve sahtekâr olduğu için, aldatıcı olduğu için, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için, bey ve milleti karşılıklı çekiştirdiği için, Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkarmış,

7-kağanladuk kağanın yitürü ıdmış. Tabğaç budunka beglik un oğlın kul boldı, isilik kız oğlın kürig boldı. Türk begler Türk atın ıtı. Tabğaçgı begler Tabğaç atın tutupan Tabğaç kağanka kağan yaptığı kağanını kaybedi vermiş. Çin milletine beylik erkek evladı kul oldu, hanımlık kız evlâdı cariye oldu. Türk beyler Türk adını bıraktı. Çinli beyler Çin adını tutup, Çin kağanına 8-körmiş. Elig yıl işig küçüg birmiş. İlgerü kün toğsıkda Bökli kağanka tegi süleyü birmiş. Kurığaru Temir Kapığka tegi süleyü birmiş. Tabğaç kağanka ilin törüsin alı birmiş. Türk kara kamağ itaat etmiş. Elli yıl işi gücü vermiş. Doğuda gün doğusunda Bökli kağana kadar ordu sevk edi vermiş. Batıda Demir Kapıya kadar ordu sevk edi vermiş. Çin kağanına ilini, töresini alı vermiş.türk halk [9] budun anca timiş: İllig budun ertim, ilim amtı kanı, kimke ilig kazğanur men tir ermiş. Kağanlığ budun ertim, kağanım kanı, ne kağanka işig küçüg birür men tir ermiş. Anca tip Tabğaç kağanka yağı bolmış. kitlesi şöyle demiş: İlli millet idim, ilim şimdi hani, kime ili kazanıyorum der imiş. Kağanlı millet idim, kağanım hani, ne kağana işi gücü veriyorum der imiş. Öyle diyip Çin kağanına düşman olmuş.

10-Yağı bolup itinü yaratunu umaduk yana içikmiş. Bunca işig küçüg birtükgerü sakınman Türk budun ölüreyin uruğsıratayın tir ermiş. Yokadu barır ermiş. Üze Türk Tengrisi Türk ıduk yiri Düşman olup, kendisini tanzim ve tertip edemediğinden yine teslim olmuş. Bunca işi gücü verdiğini düşünmeden, Türk milletini öldüreyim, kökünü kurutayım der imiş. Yok olmaya gidiyormuş. 11-subı anca itmiş. Türk budun yok bolmazun tiyin budun bolçun tiyin karigım İltiriş Kağanığ ögüm İlbilge Katunuğ tengri töpüsinde tutup yügerii kötürmiş erinç. Karigım kağan yiti yigirmi erin taşıkmış. Taşra Yukarıda Türk tanrısı, Tük mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiş. Türk milleti yok olmasın diye, millet olsun diye babam İltiriş Kağanı, annem İlbilge Hatunu göğün tepesinde tutup yukarı kaldırmış olacak. Babam kağan on yedi erle dışarı çıkmış. Dışarı 12-yorıyur tiyin kü eşidip balıkdakı tağıkmış, tağdakı inmiş, tirilip yitmiş er bolmış. Tengri küç birtük üçün karigım kağan süsi böri teg ermiş, yağısı koriy teg ermiş. İlgerü kurıgaru sülep ti[r]m[iş] kubrat[mış]. [K]amağı yürüyor diye ses işitip şehirdeki dağa çıkmış, dağdaki inmiş, toplanıp yetmiş er olmuş. Tanrı kuvvet verdiği için babam kağanın askeri kurt gibi imiş, düşmanı koyun gibi imiş. Doğuya, batıya asker sevk edip toplamış, yığmış. Hepsi

13-yiti yüz er bolmış. Yiti yüz er bolup ilsiremiş kağansıramış budunuğ, kürigedmiş kuladmış budunuğ Türk törüsin ıçğınmış budunuğ eçüm apam törüsinçe yaratmış, boşğurmış. Tölis Tarduş [budunuğ anda itmiş.] yedi yüz er olmuş. Yedi yüz er olup ilsizleşmiş, kağansızlaşmış milleti, cariye olmuş, kul olmuş milleti, Türk töresini bırakmış milleti, ecdadımın töresince yaratmış, yetiştirmiş. Tölis, Tarduş milletini orda tanzim etmiş. 14-Yabğuğ şadığ anda birmiş. Biriye Tabğaç budun yağı ermiş. Yırıya Baz kağan Tokuz Oğuz budun yağı ermiş. Kırkız Kunkan Otuz Tatar Kıtariy Tatabı kop yağı ermiş. Karigım kağan bunca Yabguyu, şadı orda vermiş. Güneyde Çin milleti düşman imiş. Kuzeyde Baz Kağan, Dokuz Oğuz kavmi düşman imiş. Kırgız, Kunkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı hep düşman imiş. Babam kağan bunca 15-Kırk artukı yiti yolı sülemiş, yigirmi sürigüş süriğüşmiş. Tengri yarlıkaduk üçün illigig ilsiretmiş, kağanlığığ kağansıratmış, yağığ baz kılmış, tizligig sökürmiş, başlığığ yükündü[rmiş. Karigım kağan anca ilig] Kırk yedi defa ordu sevk etmiş, yirmi savaş yapmış. Tanrı lütfettiği için illiyi ilsizletmiş, kağanlıyı kağansızlatmış, düşmanı tâbi kılmış, dizliye diz çöktürmüş, başlıya baş eğdirmiş. Babam kağan öylece ili,

16-törüg kazğanıp uça barmış. Karigım kağanka Baz kağanığ balbal tikmiş. Ol törüde üze eçim kağan olurtı. Eçim kağan olurupan Türk budunuğ yiçe itdi, igit[t]i. Çığariyığ [bay kıldı, azığ ökiiş kıldı]. töreyi kazanıp, uçup gitmiş. Babam kağan için ilkin Baz Kağanı balbal olarak dikmiş. O töre üzerine kağan oturdu. Amcam kağan oturarak Türk milletini tekrar tanzim etti, besledi. Fakiri zengin kıldı, azı çok kıldı. 17-Eçim kağan olurtukda özüm Tarduş budun üze şad ertim. Eçim kağan birle ilgerü Yaşıl Ögüz Şantung yazıka tegi süledimiz. Kurığaru Temir Kapığka tegi süledimiz. Kögmen aşa Kı[rkız yiririgc tegi süledimiz] Amcam kağan oturduğunda kendim Tarduş milleti üzerinde şad idim. Amcam kağan ile doğuda Yeşil Nehir, Şantung ovasına kadar ordu sevk ettik. Batıda Demir Kapıya kadar ordu sevk ettik. Kögmeni aşarak Kırgız ülkesine kadar ordu sevk ettik. 18-Kamağı biş otuz süledimiz, üç yigirmi süriğüş-dümüz. İUigig ilsiretdimiz, kağanlığığ kağansırat-dımız. Tizligig sökürtümüz, başlığığ yükündürtü-müz. Türgiş kağan Türkümüz [budunumuz erti. Bilmedükin] Yekûn olarak yirmi beş defa ordu sevk ettik, on üç defa savaştık. İlliyi ilsizleştirdik, kağanlıyı kağansızlaştırdık. Dizliye diz çöktürdük, başlıya baş eğdirdik. Türgiş Kağanı Türkümüz, milletimiz idi. Bilmediği

19-üçün bizirige yarigıl[d]ukın üçün kağanı ölti. Buyrukı begleri yime ölti. On Ok budun emgek körti. Eçümüz apamız tutmış yir sub idisiz bolmazun tiyin Az budunuğ itip yar[atıp ] için, bize karşı yanlış hareket ettiği için kağanı öldü. Buy rüku, beyleri de öldü. On Ok kavmi eziyet gördü. Ecdadımızın tutmuş olduğu yer, su sahipsiz olmasın diye Az milletini tanzim ve tertip edip 20-Bars beg erti. Kağan atı bunda biz birtimiz. Sirigilim kunçuyug birtimiz. Özi yarîgıldı, kağanı ölti, budunı kürig kul boldı. Kögmen yir sub idisiz kalmazun tiyin Az Kırkız Budunuğ yarat[ıp keltimiz. sürigüşdümüz ilin] Bars bey idi. Kağan adını burda biz verdik. Küçük kız kardeşim prensesi verdik. Kendisi yanıldı, kağanı öldü, milleti cariye, kul oldu. Kögmenin yeri, suyu sahipsiz kalmasın diye Az, Kırgız kavmini düzene sokup geldik. Savaştık ilini 21-yana birtimiz. İlgerü Kadırkan yışığ aşa budunuğ anca kondurtumuz, anca itdimiz. Kurığaru Keriğü Tarmanka tegi Türk budunuğ anca kondurtumuz, anca itdimiz. Ol ödke kul kulluğ bolmış erti, [kürig küriglüg bolmış erti. İnişi eçisin bilmez erti. Oğlı karigın bilmez erti.] geri verdik. Doğuda Kadırkan ormanını aşarak milleti öyle kondurduk, öyle düzene soktuk. Batıda Kengü Tarmana kadar Türk milletini öyle kondurduk, öyle düzene soktuk. O zamanda kul kullu olmuştu. Cariye cariyeli olmuştu. Küçük kardeş büyük kardeşini bilmezdi, oğlu babasını bilmezdi.

22-Anca kazğanmış itmiş ilimiz törümüz erti. Türk Oğuz begleri budun eşiding. Üze tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, ilirigin törürfgin kim artatı [udaçı erti]? Türk budun ertin, Öyle kazanılmış, düzene sokulmuş ilimiz, töremiz vardı. Türk, Oğuz beyleri, milleti, işitin: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, ilini töreni kim boza bilecekti? Türk milleti, vaz geç, 23-Ökün! Küregürig ün üçün igidmiş bilge kağanırigın ertmiş barmış edgü ilirîge kentü yarigıldığ, yablak kigürtüg. Yaraklığ kandın kelip yariya iltdi. Süriğüglüg kandın kelipen süre iltdi? Iduk Ötüken y[ış budunbardığ. İlgerü barığma] pişman ol! Disiplinsizliğinden dolayı, beslemiş olan bilgili kağanınla, hür ve müstakil iyi iline karşı kendin hata ettin, kötü hâle soktun. Silâhlı nereden gelip dağıtarak gönderdi? Mızraklı nereden gelerek sürüp gönderdi. Mukaddes Ötüken ormanının milleti, gittin. Doğuya giden, 24-bardığ, kurığaru barığma bardığ. Barduk yirde edgüg ol erinç: Kanırig subça yügürti, sürigükürig tağça yatdı. Beglik un oğlurig kul boldı, isilik kız oğlurig kürig boldı. Bilmedük üçün [yablakırigın üçün eçim kağan uça bardı.] gittin. Batıya giden, gittin. Gittiğin yerde hayrın şu olmalı: Kanın su gibi koştu, kemiğin dağ gibi yattı. Beylik erkek evlâdın kul oldu, hanımlık kız evlâdın cariye oldu. Bilmediğin için, kötülüğün yüzünden amcam, kağan uçup gitti.

25-Başlayu Kırkız kağanığ balbal tikdim. Türk budunuğ atı küsi yok bolmazun tiyin karigım kağanığ ögüm katunuğ kötürmiş teriğri il birigme tengri Türk budun atı küsi yok bolmazun [tiyin Özümin ol tengri] Önce Kırgız kağanını balbal olarak diktim. Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, babam kağanı, annem hatunu yükseltmiş olan Tanrı, il veren Tanrı, Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye,

ORHUN YAZITLARI kuzey yüzü 1-( ) birle Koşu tutuk birle süriğüşmiş. Erin kop ölürmiş. Ebin barımın [kalı]sız kop kelürti. Kül Tigin yiti otuz yaşıriga Karluk budun erür barur erkli yağı boldı. Tamağ Iduk Başda sürigüşdümüz. ile, Koşu vali ile savaşmış. Askerini hep öldürmüş. Evini, malını eksiksiz hep getirdi. Kül Tigin yirmi yedi yaşına gelince Karluk kavmi hür ve müstakil iken düşman oldu. Tamag Iduk Başta savaştık. 2-[Kül] Tigin ol süriğüşde otuz yaşayur erti. Alp Şalçı [ak]ın binip oplayu tegdi. İki erig udu aşuru sançdı. Karlukuğ ölürtümüz, altımız. Az budun yağı boldı. Kara Költe sürigüşdümüz. Kül Tigin bir kırk yaşayur erti. Alp Şalçı akın Kül Tigin o savaşta otuz yaşında idi. Alp Şalçı ata binip atılarak hücum etti. İki eri takip edip kovalayarak mızrakladı. Karluku öldürdük, yendik. Az milleti düşman oldu. Kara Gölde savaştık. Kül Tigin otuz bir yaşında idi. Alp Şalçı akına 3-binip oplayu tegdi. Az ilteberig tutdı. Az budun anda yok boldı. Eçim kağan ili kamşağ boltukında budun ilig ikegü boltukında İzgil budun birle sürigüşdümüz. Kül Tigin Alp Şalçı akın binip binip atılarak hücum etti. Az ilteberini tuttu. Az milleti orda yok oldu. Amcam kağanın ili sarsdığında; millet, hükümdar ikiye ayrıldığında; İzgil milleti ile savaştık. Kül Tigin Alp Şalçı akına binip

[4] o[playu tegd]i. Ol at anda tüş[di]. İzgil [budun] ölti. Tokuz Oğuz budun kentü budunum erti. Tengri yir bulğakın üçün yağı boldı. Bir yılka biş yoh sürigüşdümüz.arig ilk Toğu Balıkda sürigüşdümüz. [4] atılarak hücum etti. O at orda düştü. İzgil milleti öldü. Dokuz Oğuz milleti kendi milletim idi. Gök, yer bulandığı için düşman oldu. Bir yılda beş defa savaştık. En önce Togu Balıkta savaştık. [5] Kül Tigin Azman akığ binip oplayu tegdi. Altı erig sançdı. Sü [t]egişinde yitinç erig kılıçladı. İkinti Kuşalğukda Ediz birle sürigüşdümüz. Kül Tigin Az yağızın binip oplayu tegip bir erig sançdı. [5] Kül Tigin Azman akına binip atılarak hücum etti. Altı eri mızrakladı. Askerin hücumunda yedinci eı i kılıçladı. İkinci olarak Kuşalgukta Ediz ile savaştık. Kül Tigin Az yağızına binip, atılarak hücum edip bir eri mızrakladı. [6] Tokuz erig eğire tokıdı. Ediz budun anda ölti. Üçünç Bo[lçu]da Oğuz birle süngüşdümüz. Kül Tigin Azman akığ binip tegdi, sançdı. Siisin sançdımız, ilin altımız. Törtiinç Çuş başında süngüşdümüz. Türk [6] Dokuz eri çevirerek vurdu. Ediz kavmi orda öldü. Üçüncü olarak Bolçuda Oğuz ile savaştık. Kül Tigin Azman akına binip hücum etti, mızrakladı. Askerini mızrakladık, ilini aldık. Dördüncü olarak Çuş başında savaştık. Türk

[7] budun adak kamşatdı. Yablak bo[ldaç]ı erti. Oza [k]elmiş süsin Kül Tigin ağıtıp Torigra bir oğuş alpağu on erig Torîg a Tigin yoğında egirip ölürtümüz. Bişinç Ezginti Kadızda Oğuz birle süngüşdümüz. Kül Tigin [7] milleti ayak titretti. Perişan olacaktı. İlerleyip gelmiş ordusunu Kül Tigin püskürtüp, Tongradan bir boyu, yiğit on eri Tonga Tigin mateminde çevirip öldürdük. Beşinci olarak Ezginti Kadızda Oğuz ile savaştık. Kül Tigin [8] Az yağızın binip tegdi. İki erig sançdı. b[alıkkla b[as]ıkdı. Ol sü anda ö[lti]. Amğa korğan kışlap yazıriga Oğuzğaru sü taşıkdımız. Kül Tigin ebig başlayu kıt[t]ımız. Oğuz yağı orduğ basdı. Kül Tigin [8] Az yağızına binip hücum etti. İki eri mızrakladı, çamura soktu. O ordu orda öldü. Amga kalesinde kışlayıp ilk baharında Oğuza doğru ordu çıkardık. Kül Tigini evin başında bırakarak, müdafaa tedbiri aldık. Oğuz düşman, merkezi bastı. Kül Tigin [9] ögsüz akın binip tokuz eren sançdı, orduğ birmedi. Ögüm katun ulayu öglerim ekelerim keliriğünüm kunçuylarım bunca yime tirigi kürig boldaçı erti, ölügi yurtda yolta yatu kaldaçı ertigiz. [9] öksüz akına binip dokuz eri mızrakladı, merkezi vermedi. Annem hatun ve analarım, ablalarım, gelinlerim, prenseslerim, bunca yaşayanlar cariye olacaktı, ölenler yurtta yolda yatıp kalacaktınız.

[10] Kül Tigin yok erser, kop ölteçi ertigiz. İnim Kül Tigin kergek boldı. Özüm sakındım. Körür közüm körmez teg, bilir biligim bilmez teg boldı. Özüm sakındım.1 Öd tengri yaşar. Kişi oğlı kopölgeli törümiş. [10] Kül Tigin olmasa hep ölecektiniz. Küçük kardeşim Kül Tigin vefat etti. Kendim düşünceye daldım.1 Görür gözüm görmez gibi, bilir aklım bilmez gibi oldu. Kendim düşünceye daldım. Zamanı Tanrı yaşar. İnsan oğlu hep ölmek için türemiş. [11] Anca sakındım. Közde yaş kelser tıda körigülte sığıt kelser yanduru sakındım. Katığdı sakındım. İki şad ulayu ini yigünüm oğlanım beglerim budunum közi kaşı yablak boldaçı tip sakındım. Yoğçı sığıtçı Kıtariy Tatabı budun başlayu [11] Öyle düşünceye daldım. Gözden yaş gelse mani olarak, gönülden ağlamak gelse geri çevirerek düşünceye daldım. Müthiş düşünceye daldım. İki şadın ve küçük kardeş yeğenimin, oğlumun, beylerimin, milletimin gözü kaşı kötü olacak diyip düşünceye daldım. Yasçı, ağlayıcı olarak Kıtay, Tatabı milletinden başta [12] Udar serigün kelti. Tabğaç kağanda İsiyi Likerig kelti. Bir tümen ağı altun kümüş kergeksiz kelürti. Tüpüt kağanda bölün kelti. Kurıya kün batsıkdakı Soğd Berçik er Bukarak ulus budunda Enik serigün Oğul Tarkan kelti. [12] Udar general geldi. Çin kağanından İsiyi Likeng geldi. On binlik hazine, altın, gümüş fazla fazla getirdi. Tibet kağanından vezir geldi. Batıda gün batısındaki Soğd, İranlı, Buhara ülkesi halkından Enik general, Oğul Tarkan geldi.

[13] On ok oğlum Türgiş kağanda Makaraç tamğaçı Oğuz Bilge Tamğaçı kelti. Kırkız kağanda Tarduş İnançu Çor kelti. Bark itgüçi bediz yaratığına bitig taş itgüçi Tabğaç kağan çıkanı Çanğ serigün kelti. [13] On Ok oğlum Türgiş kağanından Makaraç mühürdar, Oğuz Bilge mühürdar geldi. Kırgız kağanından Tarduş İnançu Çor geldi. Türbe yapıcı, resim yapan, kitabe taşı yapıcısı olarak Çin kağanının yeğeni Çang general geldi. ORHUN YAZITLARI kuzeydoğu yüzü 1-Kül Tigin koriy yılka yiti yigirmike uçdı. Tokuzunç ay yiti otuzka yoğ ertürtümüz. Barkın bedizin bitig taş[ın] biçin yılka yitinç ay yiti otuzka kop alkd[ımı]z. Kül Tigin ö[zi?] kırk artuk[ı y]iti yaşırig[a] bulıt bust[adı] bunca bedizçig Tuygut ilteber kelü[r]ti. Kül Tigin koyun yılında on yedinci günde uçtu. Dokuzuncu ay, yirmi yedinci günde yas töreni tertip ettik. Türbesini, resimini,1 kitabe taşını maymun yılında yedinci ay, yirmi yedinci günde hep bitirdik. Kül Tigin kendisi kırk yedi yaşında bulut çöktürdü Bunca resimciyi Tuygut vali getirdi.

ORHUN YAZITLARI güneydoğu yüzü 1-Bunca bitig bitigme Kül Tigin atisi Yol[l]uğ Tigin bitidim. Yigirmi kün olurup bu taşka bu tamka kop Yol[l]uğ Tigin bitidim. Iğar oğlanırigızda tayğunuriguzda yigdi igidür ertigiz. Uça bardığız. Terigr[ide] tirigdekiçe Bunca yazıyı yazan Kül Tiginin yeğeni Yollug Tigin, yazdım. Yirmi gün oturup bu taşa, bu duvara hep Yollug Tigin, yazdım. Değerli oğlunuzdan, evlâdınızdan çok daha iyi beslerdiniz. Uçup gittiniz. Gökte hayattaki gibi ORHUN YAZITLARI güneybatı yüzü 1-Kül Tiginirig altunın kümüşin ağışın barımın tör[t birig?] yılk[ıs]ın ayığma Tuyğut bu begim tigin yügerü terig[ri ] taş bitidim. Yol[l]uğ Tigin. Kül Tiginin altınını, gümüşünü, hazinesini, servetini, dört binlik at sürüsünü idare eden Tuygut bu Beyim prens yukarı gök taş yazdım. Yollug Tigin. ORHUN YAZITLARI batı yüzü 1-Kurıdın [S]oğud örti. İnim Kül Tigin üçün öl[ü yitü] işig küçüg birtük üçün Türk Bilge Kağan ayukıka inim Kül Tiginig küzedü olurtum. Inançu Apa Yarğan Tarkan atığ [b]irtim. [An]ı ögtürt[üm]. Batıdan Soğd baş kaldırdı. Küçük kardeşim Kül Tigin için, öle yite işi gücü verdiği için, Türk Bilge Kağanı, nezaret etmek üzere, küçük kardeşim Kül Tigini gözeterek oturdum. İnançu Apa Yargan Tarkan adını verdim. Onu övdürdüm. NOT: Prof. Dr. Muharrem Ergin in Orhun Abideleri Adlı eserinden ALINTIDIR.