Diyarbakır da Saptanan Dört Kütanöz Şarbon Olgusu



Benzer belgeler
Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe

ŞARBON. Bacillus Anthracis. Dr. Mine ÖNAL

Bursa da Sepsis Klinik Tablosu ile Seyreden Ağır Deri Şarbonu Olgusu

Klinik Örneklerden İzole Edilen E.coli Suşlarının Kümülatif Antibiyotik Duyarlılıklarının Belirlenmesi

STANDARDİZASYON KURUMLARI VE TÜRKİYE

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmit / Kocaeli

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması

ŞARBON MENİNGOENSEFALİTİ: BİR OLGU SUNUMU VE TÜRKİYE LİTERATÜRÜNÜN DERLENMESİ

Emrah Salman, Zeynep Ceren Karahan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi. Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

ÖZEL MİKROORGANİZMALARDA DUYARLILIK TESTLERİ VE TÜRKİYE VERİLERİ. Brusella

GRAM POZİTİF BAKTERİ ANTİBİYOGRAMLARI

Abant Medical Journal

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde Yıllarında İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Duyarlılıkları

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Enfeksiyon odaklarından izole edilen Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerde antimikrobiyal duyarlılık sonuçları

İdrar Örneklerinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotiklere Duyarlılıkları

Olgularla Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri (Gram Negatif Bakteriler)

Yılları Arasında Ülkemizde Kan Kültürü ve Antibiyotik Duyarlılık Sonuçlarının Değerlendirmesi

Șarbon. Nedir? Nasıl Korunmalıyız?

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri

YARA YERİ ÖRNEKLERİNDEN İZOLE EDİLEN MİKROORGANİZMALAR VE ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ*

ANTİBİYOTİK DUYARLILIĞI VE DİRENÇLERİN YORUMLANMASINDA UZMAN SİSTEMLERİN ROLÜ

Staphylococcus Gram pozitif koklardır.

KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

PNÖMOKOKLARDA DİRENÇ EPİDEMİYOLOJİSİ DR. BURÇİN ŞENER HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ AD

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz

Streptococcus pyogenes'in Etken Olduğu Cerrahi Alan İnfeksiyonu Salgını

Acinetobacter Salgını Kontrolü Uzm. Hem. H. Ebru DÖNMEZ

ANTİBAKTERİYEL DİRENÇ SÜRVEYANSI CEASAR VE UAMDS PROJELERİ

KISITLI ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTİ BİLDİRİMİ TALİMATI

Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Bruselloz: GüncelLiteratürler EşliğindeGüncelleme

Riskli Ünitelerde Yatan Hastalarda Karbapenemaz Üreten Enterobacteriaceae taranması

Şarbon Bacillus anthracis tarafından oluşturulan, esas olarak ot yiyen hayvanların (koyun, keçi, sığır gibi) hastalığı olup insanlara infekte

Klinik Mikrobiyoloji Laboratuvarında Sıklıkla Atlanan Bir Etken: Arcanobacterium haemolyticum

Dr. Emel UZUNOĞLU, Giresun Ömer Hekim Tıp Fakültesi

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ

ŞARBON BASİLLERİNDE ANTİBİYOTİK DİRENCİ*

Giriş ve Amaç. Acinetobacter enfeksiyonları, ülkemizde Yoğun Bakım (YB) ünitelerinde önemli bir sorundur.

ANTIBIOTIC RESISTANCE IN STREPTOCOCCUS PNEUMONIAE STRAINS ISOLATED FROM STERILE BODY SITES. Öznur AK*, Serdar ÖZER*, Nur A.

Clostridium. Clostridium spp. Clostridium endospor formu. Bacillus ve Clostridium

* 1. Uluslararası Orta Asya İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (ICCAID, 30 Ekim - 2 Kasım 2006, Bişkek, Kırgızistan) nde poster olarak sunulmuştur.

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır.

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA

ULUSAL ANTİMİKROBİYAL DİRENÇ SURVEYANS SİSTEMİ (UAMDSS) Doç.Dr.Nilay ÇÖPLÜ

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

Dirençli Bakteri Yayılımının Önlenmesinde Laboratuvarın Rolü

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

OLGULARLA ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTLERİ (GRAM NEGATİF BAKTERİLER) DR. ÇİĞDEM ARABACI OKMEYDANI E.A.H.

GENİŞLEMİŞ SPEKTRUMLU BETA-LAKTAMAZ ÜRETEN SUŞLARIN TANISINDA İKİ FARKLI KROMOJENİK AGARIN PERFORMANSI

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi

ADT Sonuçları Yorumlu ve Kısıtlı Bildirim, EUCAST Uzman Kurallar. Prof. Dr. Güner Söyletir Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul

Olgularla Klinik Bakteriyoloji: Antibiyotik Duyarlılık Testleri Yorumları. Dilara Öğünç Gülçin Bayramoğlu Onur Karatuna

KAN VE BEYİN OMURİLİK SIVISI ÖRNEKLERİNDEN İZOLE EDİLEN STREPTOCOCCUS PNEUMONIAE SUŞLARINDA ANTİBİYOTİK DİRENCİ

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN ENTEROKOK SUŞLARININ ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARI

OLGULARLA PERİTONİTLER

KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN STREPTOCOCCUS PNEUMONIAE SUŞLARININ ÇEŞİTLİ ANTİBİYOTİKLERE DUYARLILIKLARI*

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Gelişen teknoloji Tanı ve tedavide kullanım Uygulanan teknikler çok gelişmiş bile olsalar kendine özgü komplikasyon riskleri taşımaktadırlar

Tularemi Tedavi Rehberi Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

Toplum başlangıçlı Escherichia coli

TÜBERKÜLOZUN MOLEKÜLER TANISINDA GÜNCEL DURUM

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

Enterobacteriaceae Ġzolatlarında Karbapenemazların Saptanmasında Modifiye Hodge Testi ve Carba NP Testlerinin Karşılaştırılması

Enzimlerinin Saptanmasında

Araştırma. Harun AĞCA 2011 DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 25, SAYI 3, (EYLÜL) 2011,

ÇEŞİTLİ KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN STAFİLOKOK SUŞLARINDA SLİME OLUŞUMU VE ANTİBİYOTİK DİRENCİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ARAŞTIRILMASI

Dr. İsmail Yaşar AVCI GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

FEN TEDAVİSİNDE GENEL ANTİBİYOTERAPİ EĞİLİMİ

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral

İnfektif Endokarditin Antibiyotik Tedavisinde Antimikrobiyal Direnç Bir Sorun mu? Penisilin

KAN VE DIŞKI ÖRNEKLERİNDEN İZOLE EDİLEN SALMONELLA VE SHIGELLA SUŞLARI VE ANTİBİYOTİKLERE DİRENÇ ORANLARI*

YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİ MİKROORGANİZMA PROFİLİNDEKİ DEĞİŞİMDE GRAM POZİTİF BAKTERİLER. Doç.Dr. Bülent BEŞİRBELLİOĞU GATA Enfeksiyon Hst. ve Kl. Mik.

Hastane ve Toplum Kaynaklı Metisiline Dirençli Staphylococcus aureus Suşlarının Çeşitli Antibiyotiklere Duyarlılığı *

KAN KÜLTÜRLERİNDEN İZOLE EDİLEN KOAGÜLAZ NEGATİF STAFİLOKOKLARIN TÜR TAYİNİ VE ANTİBİYOTİKLERE DİRENÇ ORANLARI *

Enterokok Suşlarında Antibiyotik Duyarlılığı: CLSI ve EUCAST Disk Difüzyon Klinik Sınır Değer Yorumlarının Karşılaştırılması

Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı, KONYA 2

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

Enterokok Suşlarının Antimikrobiyal Duyarlılıklarının Belirlenmesinde Mikrodilüsyon Yöntemi ile Phoenix Otomatize Sisteminin Karşılaştırılması*

KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN ENTEROKOK SUŞLARININ TÜR DÜZEYİNDE TANIMLANMASI VE ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARININ ÇEŞİTLİ YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİLER (TDM)

Dr. Aysun YALÇI Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi , ANKARA

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

STREPTOCOCCUS AGALACTİAE KLİNİK İZOLATLARINDA ANTİBİYOTİKLERE DUYARLILIK Antibiotic Susceptibilities of Clinical Streptococcus agalactiae Isolates

VRE ile Gelişen Kan Dolaşımı Enfeksiyonu Olgusunda Tedavi

Bölgemizden Soyutlanan Salmonella ve Shigella Bakterileri ve Antibiyotik. Duyarlılıkları

ARAŞTIRMA. F.Ü.Sağ.Bil.Tıp Derg. 2014; 28 (1): Betül DEMİR 1 Affan DENK 2 Gülden ESER KARLIDAĞ 3 Haydar UÇAK 4

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Ae- MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI İÇ KALİTE KONTROL VE DÖF TALİMATI

Kan Kültürü Pozitifliği: Etken ya da Kontaminasyon mu?

PSEUDOMONAS AERUGINOSA İZOLATLARININ ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARININ DEĞERLENDİRMESİ: ÇEŞİTLİ ANTİBİYOTİKLERE AZALAN DUYARLILIK*

İdrar Örneklerinden İzole Edilen Escherichia coli Suşlarında Genişlemiş Spektrumlu BetaLaktamaz Üretimi ve Antibiyotiklere Direnç Oranları

Transkript:

Olgu Sunumu/Case Report Mikrobiyol Bul 2013; 47(3): 538-543 Diyarbakır da Saptanan Dört Kütanöz Şarbon Olgusu Four Cases of Cutaneous Anthrax in Diyarbakir, Turkey Nezire Mine TURHANOĞLU 1, Fulya BAYINDIR BİLMAN 1, Safiye KUTLU YÜRÜKER 2 1 Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Mikrobiyoloji Kliniği, Diyarbakır. 1 Diyarbakir Training and Research Hospital, Microbiology Clinic, Diyarbakir, Turkey. 2 Uşak Devlet Hastanesi, Cildiye Servisi, Uşak. 2 Usak State Hospital, Dermatology Clinic, Usak, Turkey. Geliş Tarihi (Received): 06.12.2012 Kabul Ediliş Tarihi (Accepted): 27.03.2013 ÖZET Gelişmiş ülkelerde giderek azalan enfeksiyon hastalıklarından biri olan şarbon, özellikle Türkiye gibi hayvancılığın yaygın olduğu ülkelerde ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Bu raporda Diyarbakır ilinin Kırkıra köyünde saptanan dört deri şarbonu olgusu sunulmaktadır. Hastanemize başvuran olguların üçü kadın, biri erkek olup, öykülerinden, ölmüş inek etinin doğranması sırasında parmaklarını kestikleri öğrenilmiştir. Olgular, maruziyetten yaklaşık 1 hafta sonra parmaklarında gelişen lezyonlar ve 10 gündür devam eden yüksek ateş şikayetleriyle hastaneye başvurmuşlardır. Lezyonların eritemli ve ödemli zeminde, düzensiz kenarlı, nekrotik vezikülobüllöz tarzda olduğu izlenmiş; klinik olarak bunların dışında sistemik bulguya rastlanmamıştır. Laboratuvar bulguları normal bulunmuştur. Hastaların lezyonlarından alınan sıvının Gram boyamasında tipik bambu kamışı görünümlü gram-pozitif basiller görülmüş; kanlı agarda yapılan kültürlerde aerobik koşullarda 24 saatte 2-3 mm çapında üzeri granüllü, kırışık, gri renkte R tipi koloniler yapan bakteriler üretilmiştir. Sadece bir olguda, lezyonun tipik görünümüne ve direkt mikroskopide karakteristik gram-pozitif basillerin görülmesine rağmen kültürde üreme olmamıştır. İzolatlar (n= 3) konvansiyonel mikrobiyolojik yöntemlerle Bacillus anthracis olarak tanımlanmış, ayrıca Vitek 2 (BioMerieux, Fransa) otomatize sistemi ile de doğrulanmıştır. Disk difüzyon yöntemiyle CLSI önerilerine göre yapılan antibiyotik duyarlılık testlerinde, izolatların penisilin G, ampisilin, eritromisin, amikasin, kloramfenikol, tetrasiklin, vankomisin ve siprofloksasine duyarlı olduğu saptanmıştır. Olgular, penisilin veya siprofloksasin tedavisi ile birlikte topikal yara bakımı yapılarak başarı ile tedavi edilmişlerdir. Son yıllarda Türkiye nin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden çok sayıda olgu serileri rapor edilmektedir. Diyarbakır bölgesinde saptadığımız bu dört deri şarbonu olgusu ile de, konuya bir kez daha dikkat çekilmesi amaçlanmıştır. Sonuç olarak, ülkemizde şarbonun endemik olduğu bölgelerde, risk grubunda yer alan kişilerin eğitimi, koruyucu önlemlerin alınması ve hayvan/hayvan ürünlerine maruziyet öyküsü olan hastalarda vezikül ve ödemle birlikte ağrısız ülser varlığı saptandığında öncelikle şarbonun dü- İletişim (Correspondence): Uzm. Dr. Nezire Mine Turhanoğlu, Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mikrobiyoloji Kliniği, Diyarbakır, Türkiye. Tel (Phone): +90 532 256 5547, E-posta (E-mail): mineturhanoglu@hotmail.com

Turhano lu NM, Bay nd r Bilman F, Kutlu Yürüker S. şünülerek erken tedavinin başlanması, hastalığa bağlı morbidite ve mortalitenin azaltılması için büyük önem taşımaktadır. Anahtar sözcükler: Bacillus anthracis; deri şarbonu; Türkiye. ABSTRACT Anthrax which is a rare disease in developed countries, is still a serious public health problem in countries like Turkey where livestock is common. In this report, four cases of cutaneous anthrax detected in Kirkira village of Diyarbakir, Southeast Anatolia, Turkey, were presented. Three female and one male patients were admitted to our hospital with the complaints of skin lesions and high fever lasting for 10 days. Their history indicated that they injured their fingers during slaughtering of a dead cow meat. All patients had irregular edged necrotic vesiculobullous lesions on the erythematous and edematous base on their hand fingers, developed in 1 week following the contact. There was no systemic finding and the laboratory findings were within normal limits. Typical bamboo cane shaped gram-positive bacilli were observed on the Gram stained smears prepared from the vesicular lesions. Aerobic cultures in blood agar media revealed typical R type colonies, gray in color, creased, granulated and 2-3 mm in diameter within 24 hours of incubation. In one patient although the lesion was typical and characteristic grampositive bacilli were detected in the Gram stained smears, no growth was seen in the cultures. The isolates (n= 3) were identified as Bacillus anthracis by conventional microbiological methods, and also confirmed by Vitek 2 (BioMerieux, France) automated identification system. Antibiotic susceptibility tests were performed by disc diffusion method according to the CLSI guidelines. The isolates were found susceptible to penicillin G, ampicillin, erythromycin, amikacin, chloramphenicol, tetracycline, vancomycin and ciprofloxacin. All of the patients were treated successfully with penicillin or ciprofloxacin accompanied by topical wound care. In the last years several case series of anthrax were reported especially from the East and Southeastern Anatolia regions of Turkey. These four cutaneous anthrax cases from Diyarbakir, Turkey were reported to withdraw attention to anthrax in that specific area. It was concluded that in areas where anthrax is endemic to educate people under risk, to take the necessary preventive measures and to rule out anthrax in the differential diagnosis of cases presenting with typical ulcers and had contact with animals or their products, are of crucial importance for the early initiation of appropriate treatment which would decrease related morbidity and mortality. Key words: Bacillus anthracis; cutaneous anthrax; Turkey. GİRİŞ Bacillus anthracis in neden olduğu şarbon hastalığı, insana, hasta hayvanların kesilmesi ve derisinin yüzülmesi, enfekte etlerin yenmesi ya da sporlarının inhale edilmesiyle bulaşmaktadır. Bulaş yoluna göre şarbon, genellikle deri, solunum ve gastrointestinal olmak üzere üç temel formda karşımıza çıkar 1. Şarbona bağlı sepsis ve menenjit ise primer deri lezyonundan kan ve lenf yolu ile basillerin yayılımı sonucu nadiren gelişebilen formlardır. Deri şarbonu tüm olguların %95 ini oluşturmaktadır 1. Şarbonun her üç klinik formu da tedavi edilmediği takdirde öldürücü olabilir; bu nedenle erken tanı ve tedavi önem taşımaktadır. Tedavi edilmeyen olguların %10-20 sinde sepsis gelişir ve ölümle sonuçlanır 2. Şarbon dünyada giderek azalan enfeksiyon hastalıklarından biri olmasına rağmen, gelişmekte olan ülkelerde ve özellikle Türkiye gibi hayvan yetiştiriciliği yapılan ülkelerde halen sorun olmaya devam etmektedir 3. Ülkemizde endemik bir hastalık olan şarbon ile il- 539

Diyarbak r da Saptanan Dört Kütanöz fiarbon Olgusu gili olarak, son yıllarda özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden olgu serileri bildirilmektedir 4-10. Bu raporda, konuya tekrar dikkat çekilmesi amacıyla, hastanemizde deri şarbonu saptanan dört olgu sunulmuştur. OLGU SUNUMU Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Cildiye Polikliniğine başvuran dört olgu, deri şarbonu ön tanısıyla laboratuvarımıza gönderildi. Olguların anamnezinde, Diyarbakır iline bağlı Kırkıra köyünde ölmüş bir ineğin etini doğrarken parmaklarının kesilmesi öyküsü vardı. Üçü kadın, biri erkek olan olgularda, maruziyetten yaklaşık 1 hafta sonra bulaş alanında eritematöz bir papül olarak başlayıp eritemli ve ödemli zeminde, düzensiz kenarlı, nekrotik vezikülobüllöz lezyon gelişimi mevcuttu (Resim 1A-C). On gündür devam eden ateş yüksekliği dışında sistemik bulguya rastlanmadı. Laboratuvar bulguları normaldi. Klinik görünümün şarbon lezyonunu düşündürmesi üzerine mikrobiyolojik inceleme yapıldı. Lezyonlardan alınan vezikül sıvısının Gram boyamasında, gram-pozitif basiller görüldü. Kültüründe, kanlı agarda aerobik koşullarda 24 saatte 2-3 mm çapında kenarları düzgün olmayan üzeri granüllü, kırışık, gri renkte R formu koloniler yapan, tipik B.anthracis kolonileri üredi (Resim 1D). Kolonilerden yapılan Gram boyamada, gram- A B C D Resim 1. Hastaların el ve parmaklarında izlenen lezyon görünümleri, (D) Kanlı agar plağında B.anthracis kolonilerinin görünümü. 540

Turhano lu NM, Bay nd r Bilman F, Kutlu Yürüker S. pozitif tipik bambu kamışı görünümlü basiller görüldü. Beta-hemoliz yapmayan, haraketsiz, katalaz pozitif bakterinin konvansiyonel tanısı, VITEK 2 (BioMerieux, Fransa) otomatize sistemi ile de B.anthracis olarak doğrulandı. Sadece bir olguda lezyondan yapılan Gram boyamada gram-pozitif tipik basil görünümüne rağmen üreme olmadı. Suşların (n= 3) antibiyotik duyarlılıklarının belirlenmesi için CLSI (Clinical and Laboratory Standards Institute) önerilerine uygun olarak 0.5 McFarland ayarında bakteri süspansiyonu hazırlanarak, Mueller-Hinton Agar (Merck, Almanya) besiyeri yüzeyine yayıldı. Standart disk difüzyon yöntemine göre penisilin G (10 U), ampisilin (10 µg), eritromisin (15 µg), amikasin (30 µg), kloramfenikol (30 µg), tetrasiklin (30 µg), vankomisin (30 µg) ve siprofloksasin (5 µg), (Bioanalyse,Türkiye) diskleri yerleştirilmiştir. Tüm suşlar test edilen antibiyotiklere duyarlı bulundu. Klinik ve mikrobiyolojik olarak şarbon tanısı konulan hastalarda lezyonlar penisilin ve siprofloksasin tedavisi ve topikal yara bakımı ile hızla gerileme gösterdi. TARTIŞMA Şarbonun en yaygın bulaşma şekli, enfekte hayvanların kesilmesi ya da ölen hayvanların derisinin yüzülmesi sırasında, vücudun açık bölgelerinde herhangi bir sıyrık/kesikten bakterinin alınmasıdır. Bu nedenle şarbon olguları genellikle hayvancılıkla uğraşanlarda ve kasaplarda daha sık ortaya çıkar. İnsandan insana bulaşma ise çok nadirdir. Deri şarbonunda, bir sıyrık veya lezyondan giren B.anthracis sporları vejetatif şekle geçerek subkütanöz dokuda çoğalır; deri üzerinde papül, vezikül ve krut (nekroz) oluşur. Bazı durumlarda şarbon basilleri lokal makrofajlar tarafından fagosite edilip bölgesel lenf nodlarına, oradan dolaşıma katılarak menenjit, pnömoni ve şarbon sepsisi denilen ağır klinik tablonun oluşmasına neden olabilir. Hastalığa yakalanan hayvanlar ölümden 1-2 gün önce sütleriyle, dışkı ve idrarlarıyla basil çıkarırlar. Ölen hayvanların ağız, burun, anüs ve vajenlerinden akan kan ve leşleri ile meralara dağılan basiller kısa sürede spor oluştururlar. Buralarda otlayan hayvanlar da, su ve yemleri aracılığıyla enfeksiyona yakalanırlar. Bizim olgularımızda şarbona kaynak olan hayvanın kesildiği bölgede sporların çevreye yayılması, o bölgede otlayan hayvanları riske sokmuştur. Etkenin dış ortam koşullarına oldukça dirençli olması ve sporların yıllarca canlı kalabilmesi nedeniyle meraların kontamine durumunun devam edeceği bilindiğinden, önlem alınması amacıyla gerekli makamlara da bilgi verilmiştir. Türkiye de kırsal kesimlerde ve özellikle hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerde şarbon olgularına sıklıkla rastlanmaktadır 3. Özkurt ve arkadaşları 4 Doğu Anadolu bölgesinde 1992-2004 yılları arasındaki 13 yıllık dönemde 503 şarbon olgusu saptamışlardır. Bu araştırıcılar, 1995-2000 yılları arasında olgu sayılarında artış tespit ettiklerini, ancak 2000 yılından sonra durumun tersine döndüğünü belirtmişlerdir 4. Benzer olarak ülkemizin doğu ve güneydoğu bölgelerinde, 2002-2007 yılları arasında Karahocagil ve arkadaşları 5 85 olgu (Van); 2004-2006 yılları arasında Özcan ve arkadaşları 6 23 olgu; 2006-2007 yılları arasında Hicran ve arkadaşları 9 14 olgu (Muş) ve 2005-2008 yılları arasında Özden ve arkadaşları 10 44 olgu olmak üzere çeşitli deri şarbonu olguları bildirmişlerdir. Diyarba- 541

Diyarbak r da Saptanan Dört Kütanöz fiarbon Olgusu kır da ise 1995-2005 yılları arasında 31 olgu bildirilmiş olup, 2009-2012 yılları arasında bildirilen herhangi bir olguya rastlanmamıştır 3. Bu raporda sunulan dört olgu, 2012 yılının son çeyreğinde Diyarbakır ilinin Kırkıra köyünde saptanan deri şarbonu olgularıdır. Şarbon basili birçok antibiyotiğe duyarlı olup tedavide penisilin, siprofloksasin ve doksisiklin öncelikle tercih edilmektedir 1,11. Ülkemizden yapılan retrospektif analizlerde, Baykam ve arkadaşlarının 7 58, Engin ve arkadaşlarının 8 ise 39 olguluk deri şarbonu serilerinde, hastaların büyük çoğunluğunun penisilin ile tedavi edilmiş olduğu; yaygın ödemi olan hastaların steroid tedavisi aldığı ve bu şekilde tedavinin etkili olduğu rapor edilmiştir. Ancak Ortatatlı ve arkadaşları 12 ülkemizin çeşitli bölgelerden izole edilen 55 B.anthracis suşundan birinin penisilin ve doksisikline, birinin eritromisine, ikisinin ise gentamisine dirençli olduğunu bildirmişlerdir. Bizim üç olgumuzdan izole edilen suşlar, çalışılan antibiyotiklerin (penisilin G, ampisilin, eritromisin, amikasin, kloramfenikol, tetrasiklin, vankomisin ve siprofloksasin) hepsine duyarlı bulunmuştur. Olgular uygulanan penisilin veya siprofloksasin tedavisine kısa sürede yanıt vermişlerdir. Antibiyotik tedavisinin yanı sıra olgulara topikal yara bakımı da uygulanmıştır. Deri şarbonunda cerrahi insizyon yapılması, semptomların artmasına ve lezyonun genişlemesine yol açacağından kesinlikle önerilmemektedir. Topikal antibiyotik uygulamasının da etkisi yoktur. Deri lezyonuna lokal pansumanının yapılması ve gazlı bezle kapatılması yeterlidir. Sonuç olarak, ülkemizde şarbonun endemik olduğu bölgelerde, özellikle hayvancılıkla uğraşan kişilerin eğitimi, risk grubunda olanlar için koruyucu önlemlerin alınması ve hayvan/hayvan ürünlerine maruziyet öyküsü olan hastalarda vezikül ve ödemle birlikte ağrısız ülser varlığı saptandığında öncelikle şarbonun düşünülerek erken tedavinin başlanması, hastalığa bağlı morbidite ve mortalitenin azaltılması için büyük önem taşımaktadır. KAYNAKLAR 1. Doganay M, Metan G, Alp E. A review of cutaneous anthrax and its outcome. J Infect Public Health 2010; 3(3): 98-105. 2. Sosyal HG, Kıratlı H, Recep ÖF. Anthrax as the cause of preseptal cellulitis and cicatricial ectropion. Acta Ophthalmol Scand 2001; 79(2): 208-9. 3. Ertek M. Şarbonun ülkemizdeki durumu. ANKEM 2011; 25(2): 88-1. 4. Ozkurt Z, Parlak M, Tastan R, Dinler U, Saglam YS, Ozyurek SF. Anthrax in eastern Turkey, 1992-2004. Emerg Infect Dis 2005; 1(12): 1939-41. 5. Karahocagil MK, Akdeniz N, Akdeniz H, et al. Cutaneous anthrax in Eastern Turkey: a review of 85 cases. Clin Exp Dermatol 2008; 33(4): 406-11. 6. Ozcan H, Kayabas U, Bayindir Y, Bayraktar MR, Ay S. Evaluation of 23 cutaneous anthrax patients in eastern Anatolia, Turkey: diagnosis and risk factors. Int J Dermatol 2008; 47(10): 1033-37. 7. Baykam N, Ergonul O, Ulu A, Eren S, Celikbas A, Eroglu M, et al. Characteristics of cutaneous anthrax in Turkey. JIDC 2009; 3(8): 599-03. 8. Engin A, Elaldı N, Dökmetaş İ, Bakıcı MZ, Kaya Ş, Bakır M. Cutaneous anthrax in the Central Anatolia Region of Turkey: a review of 39 adults cases. Türkiye Klinikleri J Med Sci 2010; 30(3): 1032-38. 9. Güler H, Alyanak A, Yılmaz E. Deri şarbonu: 14 olgunun değerlendirilmesi. Klimik Dergisi 2011; 24(3): 176-8. 542

Turhano lu NM, Bay nd r Bilman F, Kutlu Yürüker S. 10. Özden K, Özkurt Z, Erol S, Uyanık MH, Parlak M. Cutaneous anthrax patients in Eastern Anatolia, Turkey: a review of 44 adults cases. Turk J Med Sci 2012; 42(1): 39-5. 11. Kamal S, Rashid AM, Bakar M, Ahad M. Anthrax: an update. Asian Pac J Trop Biomed 2011; 1(6): 496-501. 12. Ortatatli M, Karagoz A, Percin D, Kenar L, Kilic S, Durmaz R. Antimicrobial susceptibility and molecular subtyping of 55 Turkish Bacillus anthracis strains using 25-loci multiple-locus VNTR analysis. Comp Immunol Microbiol Infect Dis 2012; 35(4): 355-61. 543