GÜNCEL SİSMİK DURGUNLUĞUN BÖLGESEL VE ZAMANA BAĞLI ANALİZLERİ: ELAZIĞ-TÜRKİYE

Benzer belgeler
ELAZIĞ DEPREMLERİ İÇİN GUTENBERG-RICHTER b-değeri VE FRAKTAL BOYUT Dc-DEĞERİNİN İSTATİSTİKSEL BİR ANALİZİ

EN BÜYÜK OLASILIK YÖNTEMİ KULLANILARAK BATI ANADOLU NUN FARKLI BÖLGELERİNDE ALETSEL DÖNEM İÇİN DEPREM TEHLİKE ANALİZİ

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ VE CİVARININ POISSON YÖNTEMİ İLE DEPREM TEHLİKE TAHMİNİ

Gümüşhane ve Civarındaki Güncel Deprem Aktivitesinin Bölgesel ve Zamana Bağlı Değişimleri: İstatistiksel Bir Değerlendirme

Elazığ ve Çevresindeki Sismik Aktivitelerin Deprem Parametreleri İlişkisinin İncelenmesi

19 Mayıs 2011 M w 6.0 Simav-Kütahya Depreminin Kaynak Parametreleri ve Coulomb Gerilim Değişimleri

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ VE CİVARININ DEPREMSELLİĞİ

Vezirköprü Şahinkaya Kanyonu. E mail :

1. Giriş. 2. Model Parametreleri

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 25 MART 2019 YAĞCA-HEKİMHAN MALATYA DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

21 NİSAN 2017, 17h12, Mw=4.9 MANİSA-ŞEHZADELER DEPREMİ SİSMOLOJİK ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU

EN BÜYÜK OLASILIK YÖNTEMİ KULLANILARAK BATI ANADOLU NUN FARKLI BÖLGELERİNDE ALETSEL DÖNEM İÇİN DEPREM TEHLİKE ANALİZİ

TÜRKİYE NİN FARKLI BÖLGELERİ İÇİN SİSMİK HAZARD PARAMETRELERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER

25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE SON YILLARDA YAPILAN PATLATMALARLA OLUŞAN DEPREMLERİN AYIRT EDİLMESİ

İZMİR VE ÇEVRESİNİN ÜST-KABUK HIZ YAPISININ BELİRLENMESİ. Araştırma Görevlisi, Jeofizik Müh. Bölümü, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir 2

Deprem İstatistiği (Depremsellik ve Parametreleri)

Neotektonik incelemelerde kullanılabilir. Deformasyon stili ve bölgesel fay davranışlarına ait. verileri tamamlayan jeolojik dataları sağlayabilir.

Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay Zonu için Deprem Tekrarlanma Parametrelerinin Belirlenmesi

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 12 HAZİRAN 2017 KARABURUN AÇIKLARI- EGE DENİZİ DEPREMİ

1999 İZMİT VE DÜZCE DEPREMLERİNİN ARTÇI ŞOK DİZİLERİNİN ZAMANLA AZALMA ORANLARININ BÖLGESEL JEOLOJİ VE TOPOĞRAFYA İLE İLİŞKİSİ

by Karin Şeşetyan BS. In C.E., Boğaziçi University, 1994

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ DEPREM KAYIT İSTASYONUNUNA AİT SÜREYE BAĞLI BÜYÜKLÜK HESABI

:51 Depremi:

1 MAYIS 2003 BİNGÖL DEPREMİ ARTÇI ŞOK AKTİVİTESİNİN DEPREM SAYISI-MAGNİTÜD DAĞILIMININ ve ZAMANLA AZALMA ORANININ BÖLGESEL DEĞİŞİMLERİ

:51 Depremi:

PRELIMINARY REPORT. 19/09/2012 KAHRAMANMARAŞ PAZARCIK EARTHQUAKE (SOUTHEAST TURKEY) Ml=5.1.

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.

SİSMOTEKTONİK (JFM ***)

TÜRKİYE VE ÇEVRESİNDEKİ DEPREMLERİN ( ) BÖLGESEL MOMENT TENSOR KATALOĞU

Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi

MARMARA BÖLGESİNİN KUVVETLİ YER HAREKETİ AZALIM İLİŞKİSİ MODELİ STRONG GROUND MOTION ATTENUATION RELATIONSHIP MODEL FOR MARMARA REGION

BOĞAZİÇİ UNIVERSITY KANDİLLİ OBSERVATORY and EARTHQUAKE RESEARCH INSTITUTE GEOMAGNETISM LABORATORY

Kastamonu ve Yakın Çevresi İçin Deprem Olasılığı Tahminleri

16 NİSAN 2015 GİRİT (YUNANİSTAN) DEPREMİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 20 ŞUBAT 2019 TARTIŞIK-AYVACIK-ÇANAKKALE DEPREMİ

BATI ANADOLU NUN FARKLI SİSMİK KAYNAK BÖLGELERİ İÇİN BAYES YAKLAŞIMI YÖNTEMİ UYGULANARAK DEPREM TEHLİKE PARAMETRELERİN BELİRLENMESİ

12 HAZİRAN 2017 (15:28 TSİ), Mw=6.2 İZMİR KARABURUN (EGE DENİZİ) DEPREMİ SİSMOLOJİK ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU


7. Türkiye nin Sismotektoniği SİSMOTEKTONİK DERSİ (JFM 439)

23 EKİM 2011 VAN DEPREMİ (M W =7.2) HAKKINDA ÖN RAPOR

3 ARALIK 2015 KİĞI-BİNGÖL DEPREMİ (Mw=5.3), ARTÇI DEPREM AKTİVİTESİ VE BÖLGENİN TEKTONİĞİ İLE İLİŞKİSİ

T.C. BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI DEPREM DAİRESİ BAŞKANLIĞI. BASINA VE KAMUOYUNA (Ön Bilgi Formu)

T.C. BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI DEPREM DAİRESİ BAŞKANLIĞI AYLIK DEPREM RAPORU

Hizan (Bitlis) depremi (Mw=4.2) bilgi notu

Araziye Çıkmadan Önce Mutlaka Bizi Arayınız!

Kastamonu İlinin depremselliği ve deprem tehlikesi The seismicity and earthquake hazard of Kastamonu Province

Teşekkür. BOĞAZİÇİ UNIVERSITY KANDİLLİ OBSERVATORY and EARTHQUAKE RESEARCH INSTITUTE GEOMAGNETISM LABORATORY

EGE DENİZİ DEPREMİ

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

17 EKİM 2005 SIĞACIK (İZMİR) DEPREMLERİ ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU

SÜREKLİ DOĞAL GERİLİM VERİLERİNİN YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DEĞERLENDİRİLMESİ, DEPREM ve YAĞIŞLARLA İLİŞKİSİ

24 MAYIS 2014 GÖKÇEADA AÇIKLARI - EGE DENİZİ DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

Türkiye nin Batı Anadolu Bölgesi için Deprem İstatistiği ve Olası Güçlü Depremlerin Orta Vadede Bölgesel Olarak Tahmini Üzerine Bir Çalışma

Stokastik Sonlu Eleman Yöntemiyle Üç Boyutlu Çerçeve Sistemlerin Deprem Analizi 317 ALEMDAR BAYRAKTAR ÖZLEM ÇAVDAR HASAN BASRİ BAŞAĞA AHMET ÇAVDAR

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.

Şekil :51 Depremi Kaynak Spektral Parametreleri

Başbakanlık, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Deprem Dairesi, Kızılırmak Mah. Ufuk Üniv. Cad. No:12, Söğütözü, 06510, Çankaya-Ankara, Türkiye

YENİŞEHİR/BURSA İLÇESİ YERLEŞİM ALANI DEPREM ÇEKİNCESİ

Kastamonu İlinin Depremselliği ve Deprem Tehlikesi. Bülent ÖZMEN. Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Dairesi

24/05/2014 GÖKÇEADA AÇIKLARI EGE DENİZİ DEPREMİ Mw:6.5

05 AĞUSTOS 2012 ORTABAĞ-ULUDERE (ŞIRNAK) DEPREMİ BİLGİ NOTU

BOĞAZİÇİ UNIVERSITY KANDİLLİ OBSERVATORY and EARTHQUAKE RESEARCH INSTITUTE GEOMAGNETISM LABORATORY

Batman İli ve Civarının Deprem Tehlikesi Üzerine Bir Tartışma A Discussion on the Earthquake Hazard of Batman Province and Surrounding

HASAR VE CAN KAYBININ OLDUĞU DEPREMLERİN İSTATİSTİKİ DEĞERLENDİRMESİ ( )

MADEN TETKĐK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

YIL: 8 - SAYI: 85 İSTANBUL

T.C. BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI DEPREM DAİRESİ BAŞKANLIĞI. BASINA VE KAMUOYUNA (Ön Bilgi Formu)

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

KONU: KOMİTE RAPORU TAKDİMİ SUNUM YAPAN: SALİH BİLGİN AKMAN, İNŞ. YÜK. MÜH. ESPROJE GENEL MÜDÜRÜ

TÜRKİYE VE YAKIN ÇEVRESİ İÇİN ALETSEL DÖNEM DEPREM KATALOGLARINA YENİ BİR BAKIŞ (M>=4.0)

İNM Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI. Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

8 MART 2010 BAŞYURT (KARAKOÇAN) DEPREMİ (M W =6.0) TELESİSMİK KAYNAK ÖZELLİKLERİ: SİSMOTEKTONİK ÇIKARIMLAR

Boğaziçi Üniversitesi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü. Ulusal Deprem İzleme Merkezi

TÜRKİYE DE ÇEŞİTLİ TAŞ OCAĞI PATLATMA ALANLARININ SPEKTRUM ÖZELLİKLERİ SPECTRUM CHARACTERISTICS OF SEVERAL QUARRY BLAST AREAS IN TURKEY

Bu sayı Dr. M. Orhan Uyar anısına çıkarılmıştır.

1. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı Ekim 2011 ODTÜ ANKARA

DOĞU ANADOLU FAYININ SİSMOTEKTONİĞİ VE BU FAY ÜZERİNDEKİ SON BEŞ YILLIK DEPREM AKTİVİTESİNİN İSTATİSTİKSEL ANALİZİ

Şekil 1. Doğu Tibet Platosu'nun tektonik ve topografik haritası. Beyaz dikdörtgen ANHF'nin çalışma alanını gösterir. Kırmızı yıldızlar Mw=7.

Depremselliğin Fraktal Boyutu ve Beklenen Güçlü Depremlerin Orta Vadede Bölgesel Olarak Tahmini Üzerine Bir Modelleme: Doğu Anadolu Bölgesi, Türkiye

Deprem Kaynaklarının ve Saha Koşullarının Tanımlanması. Dr. Mustafa Tolga Yılmaz

VAN GÖLÜ VE ÇEVRESİNİN BİR BOYUTLU (1-B) KABUK HIZ MODELİNİN BELİRLENMESİ

Jeofizik Mühendisliği Eğitimi Sertifika Programı

2007 EĞİRDİR DEPREMLERİNİN SİSMOLOJİK YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI

DEPREM BÖLGELERİ HARİTASI İLE İLGİLİ BAZI BİLGİLER. Bülent ÖZMEN* ve Murat NURLU**

Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü 3.Sınıf BAHAR Yarıyılı. 13 Nisan 2015

JEOLOJİK-JEOTEKNİK BİLGİ SİSTEMİNE BİR ÖRNEK: AKSARAY İL MERKEZİ

DEPREM DAİRESİ BAŞKANLIĞI ULUSAL SİSMOLOJİK GÖZLEM AĞI ÇALIŞMA GRUBU

25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8)

YIL: 7 - SAYI: 74 İSTANBUL

DEPREM KONUMLARININ BELİRLENMESİNDE BULANIK MANTIK YAKLAŞIMI

BURSA ĠLĠ ĠÇĠN ZEMĠN SINIFLAMASI VE SĠSMĠK TEHLĠKE DEĞERLENDĠRMESĠ PROJESĠ

08 Mart 2010 Elazığ-Kovancılar Deprem Raporu

SİMAV VE EMET FAY ZONLARINDAKİ DEPREMLERİN OPTIMUM KAYNAK PARAMETRELERINİN ANALİZİ

TÜRKOĞLU-ANTAKYA SEGMENTİNDE YEREL DEPREM TOMOGRAFİSİ, DOĞU ANADOLU, TÜRKİYE

Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve İnteraktif Web Uygulaması

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ- AKDENİZ DEPREMİ

TÜRKİYE DE MEYDANA GELEN DEPREMLERİN MEKÂNSAL İSTATİSTİKSEL ANALİZİ SPATIAL STATISTICAL ANALYSIS OF EARTHQUAKES FROM TURKEY

Transkript:

ÖZET: GÜNCEL SİSMİK DURGUNLUĞUN BÖLGESEL VE ZAMANA BAĞLI ANALİZLERİ: ELAZIĞ-TÜRKİYE S. Öztürk 1 ve M. Sarı 2 1 Doçent, Jeofizik Müh. Bölümü, Gümüşhane Üniversitesi, Gümüşhane 2 Araştırma Görevlisi, Jeofizik Müh. Bölümü, Gümüşhane Üniversitesi, Gümüşhane Email: serkanozturk@gumushane.edu.tr Bu çalışmanın amacı, 2017 yılı başında Elazığ da gözlenen güncel sismik durgunluğun bölgesel ve zamana bağlı değişimlerini analiz etmektir. Bu amaçla, 38.1ºK ve 39.3ºK enlemleri ile 38.2ºD ve 40.6ºD boylamları arasında kalan bölge seçilmiş ve tahminler için öncü sismik durgunluk Z-değeri kullanılarak yapılmıştır. Deprem kataloğu, Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü nden derlenmiştir ve süre magnitüdü için homojendir. 1970-2017 yılları arasındaki katalog, magnitüdü 1.0 a eşit ve daha büyük olan 6139 sığ depremi içermektedir. Bölge için tamamlık magnitüdü 2.8 olarak alınmıştır. Bağımlı olayları bağımsız olaylardan ayırt edebilmek için Reasenberg algoritması kullanılmıştır. Kümesizleştirme işleminden ve magnitüdü 2.8 ten küçük olayları eledikten sonra toplam olayların yaklaşık %59.87 si katalogdan çıkarılmış ve sonuçta sismik durgunluk analizi için yalnızca 2464 deprem kullanılmıştır. 2017 yılı başında üç sismik durgunluk anomalisi: (a) Elazığ ın batı kısmında Keban ve Baskil arasında, (b) Keban ile Elazığ şehir merkezi arasında ve (c) Elazığ ın kuzey doğu kısmında Karakoçan ve civarında gözlenmiştir. Bu bölgeler için öncü sismik durgunluk zamanları 2012 den sonra başlamıştır. Sismik durgunluk gösteren bu anomali bölgeleri, gelecek depremler için olası bölgeler olarak düşünülebilir. Önemli bir sonuç olarak, deprem aktivitesinin analizi ve sismik durgunluğun tespit edilmesi, Elazığ daki gelecek deprem potansiyelinin belirlenmesinde önemli bir bakış açısı sağlayabilir. ANAHTAR KELİMELER: Elazığ, Öncü Sismik Durgunluk, Z-Değeri, Kümesizleştirme REGIONAL AND TEMPORAL ANALYSES OF THE CURRENT SEISMIC QUIESCENCE: ELAZIĞ-TURKEY ABSTRACT: The aim of this study is to analyze the regional and temporal changes of current seismic quiescence observed in Elazığ, Turkey, in the beginning of 2017. For this purpose, the area between the co-ordinates 38.1ºN and 39.3ºN in latitude and the co-ordinates 38.2ºE and 40.6ºE in longitude are selected as the study region, and the estimations are made by using the precursory seismic quiescence Z-value. Earthquake catalog is compiled from Boğazici University, Kandilli Observatory and Earthquake Research Institute and is homogeneous for duration magnitude. The catalog between 1970 and 2017 contains 6139 shallow earthquakes with magnitudes larger than or equal to 1.0. Magnitude completeness for the region is taken as 2.8. Reasenberg algorithm is used to separate the dependent events from independent ones. After declustering process and eliminating the events with magnitude lower than 2.8, about 59.87% of total events are separated from the catalogue and thus, only 2464 earthquakes are used for seismic quiescence analysis. Three seismic quiescence anomalies in the beginning of 2017 are observed: (a) in the western part of Elazığ, between Keban and Baskil (b) between Keban and the Elazığ city center, and (c) in the northeast part of Elazığ, in and around Karakoçan. The times of these precursory seismic quiescence for these regions start after 2012. These seismic quiescence anomaly regions can be considered the possible areas for the

future earthquakes. As a remarkable result, the analysis of the earthquake activity rate and detecting the seismic quiescence may provide a significant perspective in the detecting of the next earthquake potential in Elazığ. KEYWORDS: Elazığ, Precursory Seismic Quiescence, Z-Value, Decluster 1. GİRİŞ Deprem oluşumlarının istatistiksel olarak değerlendirilmesi ve deprem odak bölgesi ile civarındaki sismik durgunluğun bölgesel ve zamana bağlı analizleri, deprem oluşumlarından önceki birkaç yıl içerisinde deprem aktivitesini tanımlayıcı bir araç olarak birçok araştırmacı tarafından kullanılmıştır (örneğin, Wiemer ve Wyss, 1994; Polat vd., 2008; Öztürk ve Bayrak, 2012; Öztürk, 2017a,b). Geçmiş depremlerin öncü belirtileri üzerine yapılan bazı çalışmalar, öncü sismik durgunluğun gözlendiği belirli bir bölge ve zamandaki depremsellik oluşumlarının, bölgenin sismotektonik yapısıyla ilişkili olabileceğini desteklemektedir (Wyss ve Habermann, 1988). Wiemer ve Wyss, 1994 durgunluk hipotezini şu şekilde tanımlamıştır: Sismik durgunluk, sismojenik zonun sınırlı bir segmenti içerisinde gözlenen depremselliğin istatistiksel olarak önemli derecedeki azalımıdır. Bu azalım bir ana şokla sona erer ve durgunluk alanı, kaynak bölgesinin bir kısmını veya tamamını kapsayabilir. Dünyanın farklı bölgeleri için öncü sismik durgunluk analizlerini içeren çok sayıda çalışma yapılmış olmasına rağmen bu değişimlerin ne kadar yaygın olduğu, karakteristiklerinin ne olduğu ve nicel olarak en iyi şekilde nasıl ölçülebileceği henüz net olarak açıklanamamıştır. Sismik durgunluk hipotezi ilk kez Wyss ve Habermann, 1988 tarafından ortaya konulmuştur. Bu teori, azalan bir depremsellik oranı ile ana şoklardan önceki ortalama deprem aktivitesinde öncü bir durgunluğun olabileceğini varsayar. Arabasz ve Wyss, 1996, küresel ölçekte büyük depremlerden önceki sismik durgunluğun beklenen zaman aralığının 1.5-7.5 yıl arasında (4.5±3) değiştiğini ancak sismik ve tektonik yapıların bu süreç üzerinde oldukça etkili olduğunu ifade etmişlerdir. Öztürk, 2009 ise, Türkiye nin Doğu Anadolu Bölgesi için yaptığı sismik durgunluk analizleri sonucunda, bu bölge için sismik durgunluk süresini 4.9±1.5 yıl olarak vermiştir. Sonuçta, sismik aktiviteyi tanımlamak ve davranışlarını ortaya koyabilmek önemlidir. Çünkü depremsellik oran değişimleri, deprem yoğunluğu ve dağılımının anlaşılmasında önemli bir kriterdir (Öztürk, 2009). Deprem aktivitesindeki değişimlerin bölgesel ve zamana bağlı analizleri, kabuksal ana olaylarla ilişkili olarak öncü durgunluğun belirlenmesinde önemli sonuçlar ortaya koyar. Depremsellik oran değişimleri, Wiemer ve Wyss, 1994 tarafından verilen yöntemle ölçülebilir ve ZMAP programı ile haritalanabilir. ZMAP programı, sismik oran değişimlerini hem bölgesel, hem de zamansal olarak görüntülemeye ve analiz etmeye imkan sağlar. Bu çalışma kapsamında temel amaç, Z-testi yaklaşımı ile sismik durgunluk anomalisinin kayda değer bir öncü olarak tespit edilip edilemeyeceğinin gözlenmesi ile 2017 yılı başında Elazığ sınırları içerisindeki olası güncel sismik durgunluğu bölgesel ve zamansal olarak tanımlayabilmektir. Bazı büyük depremlerin öncüsü olarak kabuksal sismik durgunluk dikkate alındığında bu analiz, Elazığ-Türkiye sınırları içerisindeki güncel deprem potansiyelinin değerlendirilmesine katkıda bulunacak ve gelecek deprem oluşumlarının istatistiksel olarak değerlendirilmesinde sismik durgunluk olgusunun önemini ortaya koyacaktır. 2. DEPREM KATALOĞU VE KÜMESİZLEŞTİRME İŞLEMİ Analizler kapsamında kullanılan deprem verisi, Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) nden temin edilmiştir ve süre magnitüdü M d ye göre homojendir. Katalog, 24 Ağustos 1970 ile 31 Aralık 2016 yılları arasında 46.35 yıllık bir periyoda sahiptir ve magnitüdleri 1.0 M d 6.4 arasında değişen 6139 sığ (derinlik <70 km) depremi içermektedir. Çalışma alanı olarak, Elazığ ilini içerisine alan 38.1ºK-39.3ºK enlemleri ile 38.2ºD-40.6ºD boylamları arasında kalan bölge seçilmiştir. Elazığ ve civarındaki ana tektonik yapılar Şaroğlu vd., 1992, Bozkurt, 2001 ve Ulusay vd., 2004 gibi farklı çalışmalardan derlenmiş ve Şekil 1 de gösterilmiştir.

Şekil 1. Elazığ ve civarı için ana tektonik yapılar. Faylar, Şaroğlu vd., 1992, Bozkurt, 2001 ve Ulusay vd., 2004 den alınmıştır. Bazı önemli merkezler harita üzerinde gösterilmiştir. Fay isimleri: KAFZ: Kuzey Anadolu Fay Zonu, DAFZ: Doğu Anadolu Fay Zonu, BBZ: Bitlis Bindirme Zonu, OF: Ovacık fayı, PF: Pülümür fayı, SUFZ: Sancak-Uzunpınar Fay Zonu, BKFZ: Bingöl-Karakoçan Fay Zonu, KDF: Kilisdere Fayı, SDFZ: Sudüğünü Fay Zonu, MLF: Malatya Fayı Elazığ ve civarı, özellikle 2000 li yıllardan sonra güçlü depremlerin yoğun bir şekilde meydana geldiği önemli bir bölgedir ve Türkiye de güncel tektonik deformasyonların en yoğun olduğu bölgelerden biri olan Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) na yakındır. Bu bölgede depremlere kaynaklık edebilecek iki fayın varlığı bilinmektedir. Bu faylar DAFZ nun Hazar Gölü-Sincik parçası ile daha güneydeki Hazar fayıdır. Hazar Gölü ile Sincik arasında uzanan DAFZ nun Hazar Gölü-Sincik kısmı yaklaşık 85 km uzunluğundadır ve fay zonunun bu kısmı boyunca genişliği 100 m ile 2 km arasında değişir. Hazar Gölü ile Palu arasında uzanan Palu-Hazar kısmı ise 50 km uzunluğundadır. Hazar Gölü DAFZ nun bu iki ana bölümü arasındaki gevşemeli sıçramada gelişmiş bir çek-ayır havzasıdır. Palu-Hazar Gölü ve Hazar Gölü-Sincik kısımları birbirlerinden Hazar Gölü çek-ayır havzasıyla ayrılırlar (Tepeuğur ve Yaman, 2007). Sonuçta, Şekil 1 de görüldüğü gibi Elazığ, sismik olarak Türkiye nin en aktif fay sistemlerinden olan ve doğrultu atımlı faylanma gösteren DAFZ ve Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) ile ters faylanma gösteren Bitlis Bindirme Zonu (BBZ) arasında yer alır. Elazığ ve civarının jeolojik yapısı Öztürk, 2009 tarafından detaylı olarak verilmiştir. Sivrice ve civarı, Paleozoik yaşlı birimler ve metamorfik seriler ile mermer, kalker ve dolorit ile Üst Kretase yaşlı kısmen ofiolit, Üst Kretase Paleosen yaşlı fliş ve Üst Kretase yaşlı farklılaşmamış birimlerle kaplıdır. Sivrice-Elazığ arasında kalan bölge Paleozoik yaşlı metamorfik ve metamorfik farklılaşmamış kayaçlar ile eski ve yeni alüvyonlarla kaplıdır. Sivrice- Baskil arasında kalan bölgede ise asit ve bazik damar kayaçları ile serpantin ve granit yapılar hakimdir. Ayrıca kısmen alüvyon, Eosen ve Alt Eosen-Paleosen yaşlı birimler ile Eosen fliş ve Orta Eosen yaşlı volkanik kayaçlar mevcuttur. Doğu Anadolu fayının Sincik kısmı ile Sivrice arasında Permien yaşlı kalkerler ve Permo karbonifer yaşlı kaya birimleri, Kretase yaşlı birimler, metamorfik yapılar ve Paleozoik yaşlı oluşumlar, Eosen yaşlı birimler ile kısmen andezit ve bazalt yapılar hakimdir. Sincik-Çüngüş arasında kalan bölgede ise Paleozoik yaşlı birimler ve metamorfik seriler ile kalker ve dolorit ağırlıkta olmak üzere alt ve üst Miosen yaşlı denizel farklılaşmamış kalkerler ile Oligo-Miosen yaşlı birimler mevcuttur. Çüngüş ile Palu arasında kalan bölge ise Paleozoik yaşlı birimler, metamorfik seriler, dolorit, Üst Kretase yaşlı kısmen ofiolit, Üst Kretase Paleosen yaşlı fliş ve Üst Kretase yaşlı farklılaşmamış birimlerle kısmen serpantin, bazik damar kayaçları ve kısmen alüvyon yapılarla kaplıdır. Bölgenin tektonik ve jeolojik yapısı hakkındaki detaylı bilgiler Öztürk, 2009 ta bulunabilir. Depremsellik oran değişimlerinin sayısal bir analizini yapabilmek için, bağımlı olayların kataloglardan çıkarılması gerekir. Çünkü öncü şok, artçı şok, deprem çiftleri, deprem yığılımları gibi bazı sismik aktiviteler deprem istatistiğini ve deprem sayılarının zamansal değişimini genellikle maskeler. Bağımlı olayları bağımsız olaylardan

ayırabilmek için Reasenberg, 1985 algoritması kullanılabilir. Kümelendirme analiz algoritması bölgesel bir deprem kataloğunu ana olaylara ve ikincil olaylara ayırır veya tüm bağımlı olayları her bir kümeden uzaklaştırarak tek bir olaya atfeder, yani kataloğu kümesizleştirir. Çünkü magnitüd-deprem sayısı eğrisinin eğimi ana şok olmayan çok sayıdaki küçük olaylardan etkilenecektir. Dolayısıyla, bağımlı olayların uzaklaştırılması, magnitüddeprem sayısı eğrisinin eğimini azaltacak ve deprem oluşumlarının tahmininde daha güvenilir sonuçlar ortaya koyacaktır (Öztürk, 2009). Bu çalışma kapsamında, deprem kataloğu Reasenberg, 1985 algoritması kullanılarak kümesizleştirilmiştir. Deprem kataloğu toplamda M d 1.0 olan 6139 sığ depremi içermektedir. Kümesizleştirme algoritması kullanılarak 1722 bağımlı olay deprem katalogdan çıkarılmış ve 4417 bağımsız deprem elde edilmiştir. Elazığ ve civarı için tamamlık magnitüdü Mc=2.8 olarak hesaplanmış ve M d<2.8 olan depremler katalogdan uzaklaştırılmıştır. Bu işlemlerden sonra elde edilen deprem sayısı 2464 tür. Toplamda depremlerin yaklaşık %59.87 si katalogdan çıkarılmış ve Z-değeri analizi için kullanılacak deprem sayısı 2464 e düşmüştür. Sonuç olarak, kümesizleştirme işlemi çalışmanın amacına yönelik olarak daha kullanılabilir ve tek düze bir deprem kataloğu ortaya koyar. M d 1.0 olan tüm depremler ile M d 2.8 olan kümesizleştirilmiş depremler ve M d 5.0 olan güçlü depremleri gösteren episantr dağılım haritası Şekil 2 de verilmiştir. Ayrıca, Şekil 2 de gösterilen ve M d 5.0 olan 13 tane depreme ait detaylı bilgiler Tablo 1 de verilmiştir. Şekil 2. Elazığ ve civarı için 1970-2017 yılları arasındaki M d 1.0 olan tüm depremler ile M d 2.8 olan kümesizleştirilmiş depremlerin episantr dağılım haritası. Yıldızlar M d 5.0 olan depremleri göstermektedir Tablo 1. Son yıllarda Elazığ ve civarında meydana gelen ve M d 5.0 olan depremlere ait bazı detaylar (Tüm bilgiler KRDAE nden alınmıştır) Tarih Orijin zamanı Boylam Enlem Derinlik (km) M d 1 Mayıs 2003 00:27:4.40 40.46 39.01 10.0 6.4 13 Temmuz 2003 01:48:21.6 38.98 38.33 6.0 5.3 11 Ağustos 2004 15:48:23.8 39.22 38.37 10.0 5.3 26 Kasım 2005 15:56:56.2 38.82 38.28 13.0 5.1 9 Şubat 2007 04:22:55.0 39.06 38.39 5.0 5.2 21 Şubat 2007 13:05:26.0 39.32 38.37 5.0 5.6 8 Mart 2010 04:32:31.0 40.10 38.81 5.0 6.0 8 Mart 2010 09:47:38.0 40.07 38.78 5.0 5.3 8 Mart 2010 12:14:23.0 40.12 38.83 5.0 5.1 8 Mart 2010 13:12:10.0 40.14 38.78 5.0 5.1 24 Mart 2010 16:11:31.0 40.14 38.82 4.5 5.0 23 Haziran 2011 10:34:42.0 39.62 38.57 5.0 5.2 3 Aralık 2015 01:27:6.0 40.22 39.27 5.0 5.5

3. STANDARD NORMAL SAPMA Z-TESTİ Sismik aktivitedeki değişimleri tanımlayan ve analiz eden birçok algoritma mevcuttur ve bu modeller genellikle sismik durgunluk olgusu üzerinde odaklanır. Standart normal sapma Z-testi, deprem aktivitesindeki oran değişimlerinin ölçümü için en iyi bilinen ve en sık kullanılan değerlendirme yöntemlerinden biridir. Bu analiz, Wiemer ve Wyss, 1994 tarafından verilen yöntem ve ZMAP yazılımı ile yapılabilir. ZMAP yazılımı (versiyon 6, http://www.seismo.ethz.ch/prod/software/zmap/index_en adresinde bulunabilir) çok sayıda istatistiksel analiz için kullanılan MATLAB tabanlı programlar içerir. Bu teknik, bölgesel ve zamana bağlı sismik aktivite oran değişimlerini sürekli bir görüntü olarak haritalamaya ve yorum yapabilmeye olanak sağlar. Durgunluğun önemini ortaya koyabilmek için LTA (Long Term Average) fonksiyonunu oluşturan standart normal sapma Z-testi kullanılır: Z ( R R ) /( S / N S / N (1) 2 2 1/ 2 1 2 1 1 2 2) Burada R 1; verilen bir t 0-t e aralığındaki zaman penceresini (T W) içeren tüm zamanlardaki ortalama sismik aktivite oranını (deprem sayısı), R 2; t den t+t W ye kadar olan düşünülen zaman penceresindeki ortalama oranı, ve ise bu periyotlardaki sismik yoğunluk fonksiyonlarının standart sapmaları ifade eder. N 1 ve N 2 ise ölçülen depremsellik oranındaki örneklerin sayısı ile ilişkilidir. t 0 ile t e-t W arasındaki tüm t zamanları için (1) denklemi ile hesaplanan Z-değeri (Şekil 3), bir T W zaman penceresindeki depremsellik oran değişimlerinin ölçümü için istatistiksel bir değerlendirme ortaya koyar. Zamanın bir fonksiyonu olarak Z-değeri LTA olarak adlandırılır. Durgunluğun süresi hesaplanacak önemli bir parametredir. Durgunluğun ne zaman sona ereceği bilinmediği için zaman penceresi 1.5-5.5 yıl arasında değiştirilir. Çünkü bu değer dünyanın farklı bölgeleri için, kabuksal ana şoklardan önce rapor edilen sismik durgunluk oranı ile uyumludur. 2 S 1 2 S 2 Şekil 3. Z-değerinin nasıl hesaplandığını gösteren grafik. Burada t 0; katalog başlangıç zamanı ve t e; katalog bitiş zamanıdır. Z-değeri, t 0 ile t e+t W arasındaki tüm t zamanları için hesaplanır. Burada t; güncel zamandır (t 0<t<t e) ve T W; yıl olarak zaman penceresinin uzunluğudur 4. BULGULAR VE TARTIŞMA Bu çalışmanın amacı, son yıllarda Elazığ daki depremsellik oran değişimlerinin kapsamlı bir istatistiksel değerlendirmesini yapmaktır. Bu kapsamda, ZMAP tekniği kullanılarak 2017 yılı başlangıcındaki güncel sismik durgunluk analiz edilmiştir. Elazığ ve civarı için 1970-2017 yılları arasındaki M d 1.0 olan 6139 depremi içeren orijinal katalog ile yalnızca M d 1.0 kümesizleştirilmiş 4417 depremi (bağımlı olayların bağımlı olaylardan

ayrıldığı katalog) ve M d 2.8 olan 2464 kümesizleştirilmiş depremi içeren katalogların zamanla kümülatif sayısını gösteren grafik Şekil 4 te verilmiştir. Şekil 4 te görüldüğü gibi, 1970-1995 yılları arasında deprem aktivitesinde önemli değişimler yoktur, ancak 1995-2000 yılları arasında sismik aktivitede küçük bir artma söz konusudur. Bununla birlikte, özellikle 2000 yılından sonra deprem sayısında önemli artışlar görülür. Bu artış bölgedeki büyük depremlerin oluşumundan sonra daha hızlı bir şekilde devam etmiş ve giderek artmıştır. Kümesizleştirme işlemi uygulanmış deprem kataloğu ve tamamlık magnitüdü (Mc) dikkate alınarak yapılan kümesizleştirme işlemi sonucunda elde edilen katalog, tüm depremleri içeren orijinal deprem kataloğuna kıyasla daha düz bir eğime sahiptir. Dolayısıyla Şekil 4 ten de net olarak görüleceği gibi kümesizleştirme işlemi ile bağımlı olaylar bağımsız olaylardan ayırt edilmiş ve sonuçta daha homojen, daha güvenilir ve sismik durgunluk analizleri için daha tek düze bir deprem kataloğu elde edilmiştir. Bu da, sonuçların doğruluğu ve güvenirliği açısından önemli bir adımdır. Şekil 4. Elazığ ve civarı için 1970-2017 yılları arasındaki M d 1.0 olan 6139 depremi içeren orijinal katalog ile yalnızca M d 1.0 kümesizleştirilmiş 4417 depremi ve M d 2.8 olan 2464 kümesizleştirilmiş depremi içeren katalogların zamanın bir fonksiyonu olarak kümülatif sayısı Çalışma bölgesi, 0.02º 0.02º lik grid aralıklarına bölünerek Z-değerinin bölgesel değişim haritası oluşturulmuştur. Birkaç testten sonra her bir grid aralığı için en yakın olayların sayısı N=75 ve zaman penceresinin uzunluğu T W=4.5 yıl olarak alınmıştır çünkü durgunluk anomalileri bu zaman penceresi için daha net gözlenmiştir. Her bir grid için olay popülasyonu 28 günlük örnekleme aralığı dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Çünkü zaman içerisinde yoğun ve sürekli bir kapsam gereklidir. Elazığ için 2017 yılı başlangıcında standart normal sapma Z-değerinin bölgesel değişimi Şekil 5 te verilmiştir. Şekil 5 te görüldüğü gibi, 2017 yılı başında Elazığ da sismik durgunluk gözlenen üç bölge (A, B, C bölgeleri) tanımlanmıştır. Birinci bölge (A bölgesi), Elazığ ın batı kısmında Keban ve Baskil arası, ikinci bölge (B bölgesi) Keban ile Elazığ şehir merkezi arası ve üçüncü bölge de (C bölgesi) Elazığ ın kuzey doğu kısmında Karakoçan ve civarı olarak gözlenmiştir. Ayrıca, Elazığ sınırları dışında Kovancılar ın kuzeyinde Tunceli sınırları içerisinde (Nazmiye-Mazgirt arası) bir durgunluk bölgesi daha vardır. Bu çalışmadaki ikincil amaç, anomali bölgeleri için sismik durgunluk zamanının başlangıcının tespit edilmesidir. Durgunluk başlangıçlarını tahmin edebilmek için, üç bölgedeki durgunlukları içerisine alan dairesel bir alandaki depremlerin kümülatif deprem sayısı ve LTA fonksiyonları çizilmiştir (Şekil 6a-6c). Durgunluk başlangıçları A bölgesi için (Şekil 6a), 38.84 K-38.69 D merkezli ve 20.45 km yarıçaplı dairesel bir alanda 2012.45, B bölgesi için (Şekil 6b), 39.11 K-38.72 D merkezli ve 19.62 km yarıçaplı dairesel bir alanda 2012.23 ve C bölgesinde (Şekil 6c) ise, 40.21 K-38.93 D merkezli ve 14.86 km yarıçaplı dairesel bir alanda 2012.05 olarak hesaplanmıştır. Daha önce ifade edildiği gibi, Polat vd., 2008, Öztürk ve Bayrak, 2012, Öztürk, 2017a,b gibi birçok araştırmacı Türkiye nin farklı bölgeleri için bazı büyük depremler öncesinde önemli sismik durgunluklar tanımlamışlar ve

öncü sismik durgunlukların öneminin ve güvenilirliğinin daha fazla çalışılması gereken önemli bir konu olduğunu ifade etmişlerdir. Bu açıdan, Elazığ da 2017 yılı başında tespit edilen sismik durgunluk anomalileri, gelecek deprem potansiyelinin tespit edilmesinde ve değerlendirilmesinde önemli olabilir. Şekil 5. T W=4.5 yıl alınarak 2017 yılı başlangıcında Elazığ ve civarı için Z-değerinin bölgesel değişimi (Beyaz noktalar M d 2.8 olan kümesizleştirilmiş depremleri göstermektedir) Şekil 6. 1970-2017 yılları arasındaki kümesizleştirilmiş deprem kataloğu için Şekil 5 te tespit edilen anomali bölgelerine ait LTA fonksiyonları (kırmızı çizgi), Z-değeri ölçeği ve durgunluk başlangıçları (kesikli yeşil çizgi) ile birlikte kümülatif deprem sayıları (mavi çizgi): (a) A bölgesi, (b) B bölgesi ve (c) C bölgesi

Z-değeri bölgesel değişim haritasında (Şekil 5) olduğu gibi, LTA fonksiyonlarını içeren kümülatif deprem sayısı grafiklerinde de (Şekil 6) başlangıç zamanı olarak 1970 ve zaman penceresi olarak T W=4.5 yıl kullanılmıştır. Türkiye nin Doğu Anadolu Bölgesi için güçlü bir depremin oluşumundan önceki ortalama durgunluk süresi Öztürk (2009) tarafından 4.9 1.5 yıl olarak verilmiştir. Elazığ daki sismik durgunluk başlangıçları için 2012.05, 2012.23 ve 2012.45 yılları ile ortalama durgunluk süresi 5 yıl olarak düşünüldüğünde, sismik durgunluk anomalilerinin gözlendiği bölgelerin gelecekte bir deprem potansiyeline sahip olduğu ve bu bölgelerin 2017 yılı içerisinde olası deprem bölgeleri olabileceği yorumu yapılabilir. Ayrıca, ortalama sismik durgunluğun standart sapmasının 1.5 yıl olmasından dolayı, deprem oluşumunun üst limitinin 2019 a kadar ulaşabileceği sonucuna varılabilir. 5. SONUÇLAR Bu çalışmada, standart normal sapma Z-testi kullanılarak 2017 yılı başında Elazığ da gözlenen güncel sismik durgunluğun bölgesel ve zamana bağlı değişimleri analiz edilerek gelecekteki deprem oluşumları üzerine bir değerlendirme yapılmıştır. 2017 yılı başında üç bölgede sismik durgunluk anomalisi gözlenmiştir: (i) Elazığ ın batı kısmında Keban ve Baskil arası, (ii) Keban ile Elazığ şehir merkezi arası ve (iii) Elazığ ın kuzey doğu kısmında Karakoçan ve civarı. Ayrıca, Tunceli sınırları içerisinde Nazmiye-Mazgirt arasında da sismik durgunluk gösteren bir bölge mevcuttur. Deprem aktivitesinin son yıllarda azalım gösterdiği bu durgunluk alanları gelecekte oluşabilecek depremler için muhtemel bölgeler olarak düşünülebilir. Bu anomali bölgeleri için durgunluk başlangıç süreleri 2012 yılı olarak hesaplanmıştır. Bölge için ortalama durgunluk süresinin 4.9 1.5 yıl olduğu dikkate alınırsa, gelecekteki olası güçlü depremlerin 2017-2019 yılları arasında olabileceği yorumu yapılabilir. Sonuç olarak, öncü sismik durgunlukların bölgesel ve zamana bağlı değişimlerinin analizi, depremsellik çalışmalarına yeni bir bakış açısı getirebilir ve Elazığ daki gelecek deprem potansiyelinin belirlenmesinde önemli bir katkı sağlayabilir. KAYNAKLAR Arabasz, W.J. ve Wyss, M. (1996). Significant precursory seismic quiescences in the extensional Wasatch front region Utah. EOS, Transactions-American Geophysical Union 77, F455. Bozkurt, E. (2001). Neotectonics of Turkey a synthesis. Geodinamica Acta 14:1-3, 3-30. Öztürk, S. (2009). Deprem tehlikesi ve artçı şok olasılığı değerlendirme yöntemlerinin Türkiye deki depremlere bir uygulaması. Doktora Tezi, Jeofizik Müh. Bölümü, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon. Öztürk, S. ve Bayrak, Y. (2012). Spatial variations of precursory seismic quiescence observed in recent years in the eastern part of Turkey. Acta Geophysica 60:1, 92-118. Öztürk, S. (2017a). Space-time assessing of the earthquake potential in recent years in the Eastern Anatolia region of Turkey. Earth Sciences Research Journal 21:2, 67-75. Öztürk, S. (2017b). Earthquake hazard potential in the Eastern Anatolian part of Turkey: seismotectonic b and Dcvalues, and precursory quiescence Z-value. Frontiers of Earth Science, DOI: 10.1007/s11707-017-0642-3. Polat, O., Gök, E. ve Yılmaz, D. (2008). Earthquake hazard of the Aegean extension region (West Turkey). Turkish Journal of Earth Sciences 17, 593-614. Reasenberg, P.A. (1985). Second-order moment of Central California Seismicity, 1969-1982. Journal of Geophysical Research 90:B7, 5479-5495. Şaroğlu, F. Emre, O. ve Kuşçu, I. (1992). Active fault map of Turkey. General Directorate of Mineral Research and Exploration, Ankara, Turkey. Tepeuğur, E. ve Yaman, M. (2007). 21 Şubat 2007 Sivrice (Elazığ) Deprem Raporu, Deprem Araştırma Dairesi, Rapor No: 5690-1, Ankara. Ulusay, R., Tuncay, E., Sönmez, H. ve Gökçeoğlu, C. (2004). An attenuation relationship based on Turkish strong motion data and iso-acceleration map of Turkey. Engineering Geology 74:3-4, 265-291. Wiemer, S. ve Wyss, M. (1994). Seismic quiescence before the Landers (M=7.5) and Big Bear (6.5) 1992 earthquakes. Bulletin of the Seismological Society of America 84, 900-916. Wyss, M. ve Habermann, R.E. (1988). Precursory seismic quiescence. PAGEOPH 126, 319-332.