31.8.2015 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ÖZEL BORÇ İLİŞKİLERİ DERSİ BÜTÜNLEME SINAVI (ÇİFT VE İ.Ö ÖĞRENCİLERİ İÇİN)



Benzer belgeler
TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ BORÇLAR HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER DERSİ KİRA SÖZLEŞMELERİ DERS NOTLARI

Yrd. Doç. Dr. Güler GÜMÜŞSOY KARAKURT ESER SÖZLEŞMESİNDE YÜKLENİCİNİN BORCA AYKIRILIĞININ ÖNCEDEN BELLİ OLMASI

KİRA İLİŞKİSİNİN SONA ERMESİ

Dr. Sezer ÇABRİ Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞMELERİ

Dr. Ayşe ARAT KONUT SATIŞINDA ÜÇ KÖŞELİ İLİŞKİLERDEN DOĞAN SORUMLULUK

İçindekiler. Önsöz III BİRİNCİ KISIM. Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM. Borç İlişkisinin Kaynakları BİRİNCİ AYIRIM. Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

ESER SÖZLEŞMESİNDE ERKEN DÖNME

ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK ERZURUM. Prof.Dr. Ahmet Nezih KÖK Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı

Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi

Ayıplı aracın varlığı halinde tüketicinin 6502 sayılı yasaya göre seçimlik hakları

-Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak.

Özel Borç İlişkileri Dersi Vize Sınavı Cevap Anahtarı. (Çift Numaralı Öğrenciler İçin)

Kiralananın Devri ve Sınırlı Ayni Hakka Konu Olması

BORÇLAR HUKUKU AÇISINDAN YAPIM SÖZLEŞMELERİ-2 (DERS-04 EKİDİR)

Dr. MEHMET DOĞAR ÖN ÖDEMELİ KONUT SATIŞI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI

ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMERLERİNDE YÜKLENİCİ TEMERRÜDÜNDE İŞ SAHİBİNİN HAKLARI. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

T.C. YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

KEFALET SÖZLEŞMESİNİN SONA ERME HALLERİ Tanım

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U

TÜKETİCİ KANUNU KAPSAMINDA AYIPLI İFA

AKADEMİK YILI BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER BÜTÜNLEME SINAVI (ÇİFT NUMARALI ÖĞRENCİLER) CEVAP ANAHTARI

Türk Borçlar Hukukunda Müteselsil Kefalet Sözleşmesi

Kira Sözleşmesinin Genel Hükümlere Göre Sona Ermesi (TBK m )

Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Bütünleme Sınavı Cevap Anahtarı, (İkinci Öğretim Öğrencileri İçin)

Dr. Mükerrem Onur BAŞAR

Dr. Öğr. Üyesi DUYGU KOÇAK DİKER

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR GENEL GİRİŞ Common Law Sisteminde Aynen İfa Talebi 5

Dr. Şeyda DURSUN KARAAHMETOĞLU NAKDİ KREDİ SÖZLEŞMESİNİN BANKA TARAFINDAN HAKLI SEBEPLE FESHİ VE SONUÇLARI

BANKA ALACAKLARININ İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİBİ

SPLIT-TYPE AIR CONDITIONERS MODEL

Taksitle Satış Sözleşmesi (TBK 253 vd.)

Daha fazla bilgi almak ve yüzyüze görüşmek istediğiniz takdirde, önceden randevu alarak Şirketimizi ziyaret etmenizden memnuniyet duyarız.

Saygılarımızla, Ekler: (Fon) Veri Yayın Sözleşmesi. Sözleşme Öncesi Bilgi Formu. / / tarihinde tebellüğ aldım. Unvan: İmza :

İÇİNDEKİLER BIRINCI BOLUM KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE TARIHSEL GELIŞIM

Işıl YELKENCİ. Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması. Alıcının Sözleşmeden Dönmesi

Sanayi ve Ticaret Bakanlığından: KONUT FİNANSMANI KURULUŞLARINCA VERİLECEK SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Türk Borçlar Kanunu nda Hizmet Sözleşmesi. Doç. Dr. Kübra Doğan Yenisey İstanbul Bilgi Üniversitesi, Hukuk Fakültesi

PAZARLAMACILIK SÖZLEŞMELERİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KİTAP KİRA SÖZLEŞMESİ İLE İLGİLİ MADDELERİN AÇIKLANMASI VE YORUMU BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. SABİT FAİZ ORANLI KONUT FİNANSMANI KREDİLERİ İÇİN SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

EŞYA HUKUKU. Cilt II REHİN HUKUKU. Prof. Dr. Haluk Nami NOMER. Doç. Dr. Mehmet Serkan ERGÜNE

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

SATIM SÖZLEŞMESİNDE TÜKETİCİNİN SEÇİMLİK HAKLARI VE AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKU İLE UYUMU SORUNU

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm

6098 Sayılı Yeni Borçlar Kanunu na Göre Kira Sözleşmelerinde Genel Hükümler & Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları

1. Tüketici kredileri ve tüketicilerin korunması Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafları ve konusu Kredi sözleşmelerinin yazılı biçimde

HİZMET SÖZLEŞMESİ. İşbu sözleşmenin konusu, ACENTE'nin TÜKETİCİ'ye

Mortgage: 15 Püf Nokta

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.BK/86

6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNUNDA KİRA SÖZLEŞMESİ

FATURADAKİ VADE FARKI KAYDININ BAĞLAYICILIĞINA İLİŞKİN İBK İNCELEMESİ

KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

Ekler: Nakit Kredi Taahhütnamesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu (4 sayfa) Nakit Kredi Uygulama Esasları Hakkında Prosedür

FİNANSAL KİRALAMA SÖZLEŞMESİ ÖN BİLGİ FORMU

- Borcun Kaynakları (Sözleşme, Haksız Fiil ve Sebepsiz Zenginleşme)- Sözleşmenin Kuruluşu

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14

TAŞIT KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI 1

KEFALET SÖZLEŞMESİNDE GEÇERLİLİK ŞARTLARI. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Sorumluluk Sigortalarının Yeni TTK Uyarınca Değerlendirilmesi 6 Mart 2013, İzmir. Prof. Dr. Didem Algantürk Light

SAYIN KİRACIMIZ VE KEFİLİMİZ,

TÜRK HUKUKUNDA KİRA SÖZLEŞMESİ

6098 Sayılı (Yeni) Türk Borçlar Kanunun Kira Hukuku Açısından Getirdiği Yenilik ve Değişiklikler (2 Alt Kira ve Kullanım Hakkının Devri)

PLAYSTATION KİRALAMA SÖZLEŞMESİ

SUNUM İÇERİĞİ. EPC Sözleşmesi çerçevesinde Yüklenici tarafından Verilen Garantiler. PV Performans Garantisi Nedir?

Sayın Kiracımız, Daha fazla bilgi almak, görüşmek istediğiniz takdirde, önceden randevu alarak Şirketimizi ziyaret etmenizden memnuniyet duyarız.

Sabit Faizli Konut Finansmanı Sözleşme Öncesi Bilgilendirme Formu

ARAÇ REHİN SÖZLEŞMESİ NDE GENEL İŞLEM KOŞULLARI KULLANILMASINI KABUL BEYANI

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

Dr. Aslı MAKARACI BAŞAK Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Yardımcı Doçenti. Taşınır Rehni Sözleşmesi

TEKLİF MEKTUBU DEVLET MALZEME OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ III NO.LU SATINALMA KOMİSYON BAŞKANLIĞINA

KONUT FİNANSMANI ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ

MESAFELİ SÖZLEŞMELERE DAİR YÖNETMELİK UYARINCA HAZIRLANAN ÖN BİLGİLENDİRME FORMU

Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU NA GÖRE KEFALET SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ

İş bu sözleşme kapsamında ALICI caddeonline.com internet sitesinden sipariş veren

Imona Pazaryeri Kullanıcı Sözleşmesi

S-1) Y nin, tarihinde ödemesi gereken kira bedelini ödeyemediği ihtimalde, A nın kullanabileceği hukuki imkân(lar) ne(ler)dir?

T.C. YAŞAR ÜNİVERSİTESİ KULUÇKA MERKEZİ KULLANIM SÖZLEŞMESİ

SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.2. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

Amaç Madde 1-Bu Kanunun amacı finansman sağlamaya yönelik finansal kiralamayı düzenlemektir.

İ.Ü. HUKUK FAKÜLTESİ BORÇLAR HUKUKU ÖZEL BORÇ İLİŞKİLERİ FİNAL SINAVI

ALICI VE SATICILAR GAV (Güvenli Alışveriş) işlemlerinde aşağıdaki hükmü peşinen kabul etmiş sayılır.

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/ S.BK/84-86

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

MAL SATIŞ SÖZLEŞMESİ. SÖZLEŞMENİN TARAFLARI ve TARAFLARIN BİLGİLERİ

KREDİLİ MEVDUAT HESABI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

AKADEMİK YILI BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER FİNAL SORULARI (ÇİFT NUMARALI ÖĞRENCİLER) Sınav süresi 100 dakikadır. Başarılar Dileriz.

SEZİN EZGİ SARIAKÇALI ALKAÇ AKARYAKIT İSTASYONU BAYİLİK SÖZLEŞMESİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM ÖZEL İNŞAAT İŞLERİYLE İLGİLİ BAZI TEMEL KAVRAM VE KURUMLAR

Özet, yaprak test, deneme sınavı ders malzemelerine ANADOLUM ekampüs Sistemin'nden ( ulaşabilirsiniz. 19.

İ.Ü.SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZEL HUKUK ANABİLİM DALI TEZ TÜRÜ: YÜKSEK LİSANS TEZİ

EV DEĞİŞTİREN MORTGAGE SABİT FAİZLİ KONUT FİNANSMAN KREDİSİ VE TEMİNAT SÖZLEŞMESİ KREDİYE İLİŞKİN BİLGİLER

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/17, S.İşK/14. Esas No. 2008/13160 Karar No. 2009/10566 Tarihi:

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

GARANTİ VE KEFALET SÖZLEŞMESİ. Makaleler. Alanur AYHAN Stj. Avukat

TAKİP HUKUKU EL KİTABI

Transkript:

İSİM: NUMARA: 31.8.2015 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ÖZEL BORÇ İLİŞKİLERİ DERSİ BÜTÜNLEME SINAVI (ÇİFT VE İ.Ö ÖĞRENCİLERİ İÇİN) Sınav süresi 90 dakikadır.her soru on puan değerindedir. Başarılar dileriz. OLAY I:Bir otomobil satın almak isteyen (A), ikinci el otomobil satışı yapan bir internet sitesine girerek bir araç beğenir. Araca ait ilanda aracın tüm parçalarının orijinal olduğu ve hiçbir kazasının bulunmadığı belirtilmiştir. Bunun üzerine ilan sahibi (B) yi arayan (A), fiyat konusunda anlaşarak aracı satın alır. Ancak aradan bir süre geçtikten sonra motordan gelen sesler üzerine aracı yetkili servise götüren (A),motorun orijinal olmadığını ve aracın sağ kapısının da kaza sebebiyle değiştirilmiş olduğunu öğrenir. (A), bunun üzerine derhal (B) yi arayarak aracı iade etmek istediğini beyan eder. (A) nın bildiriminden iki gün sonra çıkan fırtınada bir ağacın evin önünde park halinde bulunan aracın üzerine devrilmesi sonucunda araçta büyük hasar meydana gelir. Aracın fırtınada büyük hasar gördüğünü öğrenen (B) bu şekilde aracın iadesini kabul edemeyeceğini (A) ya bildirir. 1-Aracın motorunun ve kapısının değiştirilmiş olması karşısında (A) nın sahip olduğu hakları ve yerine getirmesi gereken yükümlülükleri olaydaki tüm verileri dikkate alarak açıklayınız. Olayda Borçlar Kanunu na tabi bir satış ilişkisi söz konusudur. Satıcının herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması veya malın değerini ve alıcının ondan beklediği yararı önemli ölçüde azaltan eksiklikler ayıp olarak nitelendirilir. Bu tanımlama çerçevesinde aracın motorunun orijinal olmaması ve sağ kapısının kaza sebebiyle değiştirilmiş olması ayıp niteliğindedir. Zira bu özellikler satıcı tarafından verilen ilanda bildirilmiş ve taahhüt edilmiş durumdadır. Söz konusu ayıplar olağan bir gözden geçirme ile tespit edilemeyecek nitelikte olduğundan gizli ayıp olarak değerlendirilir. Gizli ayıp durumunda alıcı sonradan ortaya çıkan ayıbı hemen bildirmek zorundadır. Aksi halde satılanı bu ayıpla birlikte kabul etmiş sayılır. Ayrıca ayıptan doğan seçimlik hakların kullanılabilmesi için ayıbın malın değerini ve elverişliliğini önemli ölçüde azaltması şartı aranmaktadır. Olayımıza döndüğümüzde araçtaki ayıpların önemli değer azalmasına yol açtığı ve (A) nın derhal bildirimde bulunarak ayıp ihbarında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda (A), seçmiş olduğu sözleşmeden dönme hakkının yanı sıra satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinin indirilmesini isteme hakkına da sahiptir. Kapının kaza sonucu değiştirilmiş olması onarım ile giderilecek bir ayıp olmadığından bu ayıp bakımından onarım seçeneğinin seçilmesi mümkün değildir. Aynı durum motor için de geçerlidir. İkinci el araç satımında satım konusu parça olduğundan satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi hakkı da söz konusu değildir. Diğer yandan (A) nın genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Sonuç olarak (A), dönme hakkının yanı sıra bedelde indirim yapılmasını da talep edebilecektir. 2- a) (B) nin aracın hasar görmesi sebebiyle iadesini kabul etmeyeceğini bildirmesi hukuken yerinde midir? Değerlendiriniz. Alıcıya ayıplı olarak devredilmiş olan satılanın ayıptan, beklenmedik halden veya mücbir sebepten dolayı yok olması veya ağır biçimde zarara uğraması, alıcının sözleşmeden hakkını kullanmasını engellemez. Bu durumda alıcı, satılandan elinde ne kalmışsa onu geri vermekle yükümlüdür (BK md.228 f.1). Olayımızda da aracın, alıcı (A) nın kusuru olmaksızın mücbir sebepten dolayı hasara uğraması söz konusudur. Bu durumda (B) nin malın iadesini kabul etmeme hakkı bulunmamaktadır. Satıcı malı olduğu haliyle geri almakla yükümlüdür. b) (A) nın kullanmış olduğu seçimlik hakkın sınırlandırılabilmesi için (B) nin yararlanabileceği başka savunma imkanları mevcut mudur? Gerekçeli olarak açıklayınız. Sözleşmeden dönme hakkının sınırlandırılmasına ilişkin olarak kanunda belirlenmiş iki imkan söz konudur. Buna göre satıcı alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini vererek ve uğradığı zararların tamamını gidererek seçimlik hakkın 1

kullanılmasını engelleyebilir. Ancak olayımızdaki satışın konusu bir parça borcu olduğundan bu hakkın kullanılması mümkün olmayacaktır. Bu konudaki ikinci ihtimal ise durumun sözleşmeden dönme seçeneğinin kullanılmasını haklı göstermiyor olmasıdır. Bu durumda hakim sözleşmeden dönme seçeneği tercih edilmiş olsa bile satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilecektir. Dolayısıyla (B) nin kanuni olarak durumun sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasını haklı göstermediğini iddia ederek savunmada bulunması mümkündür. Ancak gerek araçtaki ayıpların niteliği gerek satıcı (B) nin hileli beyanları göz önüne alındığında bu savunmanın da kabul görmesi mümkün değildir. OLAY II:(A),sahibi olduğu Sarıyer deki havuzlu villasını bir yıllığına (K) ya kiraya verir. Eve taşınmasından birkaç ay sonra havuzun sürekli olarak su kaçırdığını ve tabanında büyük bir çatlak oluştuğunu fark eden (K) derhal mal sahibi (A) yı durumdan haberdar eder. Ancak (A), yapılacak bir müdahalenin çok masraflı olması dolayısıyla tadilatı sürekli olarak erteler. Bu duruma çok sinirlenen (K), (A) yı telefonla arayarak hakaret eder ve işine yaramayan havuzu da tahrip edeceğini bildirir. (K) nın hakaret ve tehditleri üzerine (A) kira sözleşmesini sona erdirmek istemektedir. 1-Havuzun tabanında çatlak olması ve su sızdırması sebebiyle (K) hangi hukuki imkanlara sahiptir. Gerekçeli olarak açıklayınız. Burada kiralananın sonradan ayıplı hale gelmesinden sorumluluk söz konusudur. Bu tür sorumluluk için kiraya verenin kusurlu olması gerekmez. Ayıp halinde kiracı kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteyebilir. Ancak zararın giderilmesi istemi diğer seçimlik hakların kullanılmasını önlemez. Ayrıca önemli ayıp halinde kiracının sözleşmeyi fesih hakkı da bulunmaktadır (BK md. 305). Ayıp sebebiyle fesih hakkının kullanılabilmesi için ayıbın kiralananın öngörülen kullanma elverişliliğini ortadan kaldırması ya da önemli ölçüde engellemesi ve verilen süreye rağmen kiralayan tarafından giderilmemiş olması gerekmektedir. Olayda tüm bu şartların gerçekleştiği görülmektedir. Dolayısıyla (K) nın sözleşmeyi fesih hakkı doğmuş durumdadır. Kiracı sözleşmeyi fesih hakkına sahip olduğu gibi kiralanandaki ayıbın giderilmesini de talep edebilir. Bu sürede ayıp giderilmediği takdirde kiracı ayıbı kiraya veren hesabına giderterek bundan doğan alacağını kira bedelinden indirebilir. Önemli ayıplar bakımından kiracının, ayıbı kiralayan hesabına gidermeden önce hakimden izin almasının gerekip gerekmediği hususu doktrinde tartışmalıdır. Bir kısım yazar, BK md. 113 karşısında önemli ayıp halinde hakimden izin alınmasını zorunlu kabul ederken bir takım yazarlar ise BK md. 306 nın açık hükmü karşısında böyle bir izne gerek olmadığı kanaatindedirler. Son olarak kiracının ayıp sebebiyle kira bedelinden indirim yapılmasını talep etme hakkı da mevcuttur. 2-(K) nın tehdit ve hakaretleri sebebiyle kira ilişkisini sürdürmek istemeyen (A) nın sözleşmeyi sona erdirmesi mümkün müdür? Gerekçeli olarak açıklayınız. Kiracı, kiralanan taşınmazı özenle kullanmak ve kiralanan taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğü Borçlar Kanunu nun 316. maddesinde düzenlenmiştir. Kanunda düzenlenen komşulara karşı saygı yükümlüğü taşınmaz maliki ile ilişkiler bakımından da geçerlidir. Nitekim Yargıtay kararlarında da mal sahibi kiraya verenin tehdit edilmesi, yaralanması veya hakarete uğraması halleri madde kapsamında görülmekte ve bu durumların mal sahibine derhal fesih hakkı verdiği kabul edilmektedir (Yarg. 6. HD 2005/ 4872 E.,2005/6019 K. ve 13.6.2005 T. sayılı kararı ). Bu durumda kiraya veren kendisine yapılan hakaretler sebebiyle sözleşmeyi herhangi bir ihtara ve süre vermeye gerek olmaksızın yazılı bir bildirimle sözleşmeyi feshedebilecektir. Bir başka fesih gerekçesi de havuzun tahrip edilmesi tehdidinde bulunmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere kiracı kiralananı özenle kullanma yükümlüğü altındadır ve bu yükümlülüğe aykırı davranması sözleşmenin feshi sebebidir. Ancak taşınmaz kiralarında feshin gerçekleştirilebilmesi için aykırılığın giderilmesi için yazılı olarak otuz günlük bir süre verilmesi gerekmektedir. Fakat kiracının kasten kiralanana ağır bir hasar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olduğunun anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğüne aykırı davranışının kiraya veren veya komşular bakımından çekilmez olması durumunda süre vermeye gerek olmaksızın yazılı bildirimle derhal fesih mümkündür. Olayımıza baktığımıza kiracının kiralayanı, kiralanana kasten ağır bir zarar vermekle tehdit ettiği görülmektedir. Bu durum ihtara gerek olmayan haller arasında sayılmaktadır. Her ne kadar fiil henüz gerçekleştirilmemiş olsa dahi bu tehdidin kira ilişkisini çekilmez kıldığı tartışmasızdır. Bu sebeple kiraya veren sözleşmeyi derhal feshetme hakkına sahip olacaktır. 2

OLAY III: Tacir (T) hazır giyim üretimi yapan bir konfeksiyon fabrikasından ürün satın alarak bu ürünlerin Türkiye çapında satışını yapmayı planlamaktadır. Ancak bu iş için yeterli sermayesi olmayan (T), konfeksiyon fabrikası sahibi (F) ye ayni ve şahsi teminat karşılığı cari hesap usulüyle satış yapmasını önerir. Buna göre (T) ye verilecek mal bedeli karşılıkları cari hesaba borç olarak kaydedilecek ödemeler ise daha sonra belirlenen vadelerde yapılacaktır. (F) nin bu teklifi kabul etmesi üzerine (T), kendisine ait bir taşınmazı ipotek olarak verir. Ayrıca (T) nin yakın arkadaşı (K) da (T) nin bu cari hesap ilişkisinden gelecekte doğacak borçlarına kefil olur. Ancak piyasadaki durgunluk sebebiyle (T), bir süre sonra borçlarını ödeyemez duruma gelir ve ilgili Ticaret Mahkemesince iflasına karar verilir. Bu gelişmeler üzerine (F), alacak miktarının tamamını kefil (K) dan talep eder. 1-a) (K) nın (T) nin cari hesap ilişkisinden gelecekte doğacak borçlarına kefil olması geçerli midir? Kefaletin diğer şekil şartlarını da kısaca belirterek açıklayınız. Kefalet sözleşmesinin geçerli olarak kurulabilmesi asıl borcun kefalet sözleşmesi sırasında mevcut olmasına gerek yoktur. Gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç için de, bu borç doğduğunda ya da koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade etmek üzere kefalet sözleşmesi kurulabilir (BK md 582 f.1). Ancak böyle bir taahhüdün geçerli olarak kabul edilebilmesi için bazı şekil şartlarının da gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Buna göre bir kefalet taahhüdünün geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihinin, müteselsil kefalet durumunda ise bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girildiğinin kefilin el yazısıyla belirtilmiş olması aranmaktadır. Bu şartları taşımayan bir taahhüt şekil açısından geçersiz olacaktır. b) (F) nin talebi karşısında (K) nın başvurabileceği savunma imkanları mevcut mudur? Gerekçeli olarak açıklayınız. Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle kefaletin türünün belirlenmesi gerekmektedir. Ancak BK md. 583 de yer alan müteselsil kefalet ibaresinin elle yazılması şartının ticari işlere kefalet halinde teselsül karinesini düzenleyen TTK md. 7 karşısında geçerliliğini koruyup korumadığı tartışmalıdır. Buna göre, TTK md.7 nin özel hüküm olduğu kabul edilirse olayda ticari bir işe kefalet söz konusu olduğundan müteselsil kefaletin varlığı kabul edilecek buna karşılık BK md 583 ün emredici olduğu görüşü benimsenirse kefaletin türünün el yazısıyla yazılmaması dolayısıyla adi kefalet hükümlerinin geçerli olacağı sonucuna varılacaktır. Sınavda gerekçesi belirtilmek kaydıyla her iki cevap da geçerli kabul edilmiştir. Adi kefaletin varlığının kabul edilmesi halinde alacaklı borçluya başvurmadıkça kefili takip edemez. Buna tartışma veya peşin dava defi denmektedir. Ancak aşağıdaki hallerin varlığı halinde alacaklı doğrudan doğruya kefile başvurma hakkına sahiptir. Bu haller; borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alınması; borçlu aleyhine Türkiye de yapılan takibatın imkansız hale gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi; borçlunun iflasına karar verilmesi; borçluya konkordato mehli verilmesi halleridir. Ayrıca, alacak kefaletten önce veya kefalet sırasında rehinle de güvence altına alınmışsa adi kefil, alacağın öncelikle rehin konusundan alınmasını isteyebilir (BK md. 585). Fakat olayda (K) nın, ne peşin dava defini ne de rehnin paraya çevrilmesi defini ileri sürmesi mümkün değildir. Zira peşin dava definde olduğu gibi rehnin paraya çevrilmesi bakımından da borçlunun iflası definin ileri sürülmesini engelleyen bir sebep olarak öngörülmüştür. Bu sebeple (K), her iki def iyi de ileri sürme hakkına sahip değildir. Müteselsil kefaletin varlığı halinde ise, alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içerisinde olması gerekmektedir (BK md. 586). Olayda (T) nin iflas etmesi sebebiyle ödeme güçsüzlüğü içerisinde olduğu görülmektedir. Bu sebeple, (F),asıl borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefile başvurabilecektir. (K) nın başvurabileceği herhangi bir savunma imkanı bulunmamaktadır. 2-(K) nın (T) nin borcunu ödemiş olması ihtimalinde (K), (F) lehine tesis edilmiş ipoteğin kendisine devrini (F) den talep edebilir mi? Gerekçeli olarak açıklayınız. (K), (T) nin borcunu ödemiş olması halinde (F) lehine tesis edilmiş ipoteğin kendisine devrini ondan isteme hakkına sahiptir. Zira (K), (T) nin borcunu ödemek suretiyle (F) nin alacağına halef olmuş durumdadır. Halefiyet hakkının bir sonucu da kefilin alacaklıdan rehin hakkının kendisine devri için gerekli işlemlerin yapılmasını talep hakkıdır. Bu talep hakkı BK nun 592. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre alacaklı kefalet sırasında var olan veya asıl borçlu tarafından alacak için sonradan sağlanan rehinleri ve diğer güvenceleri de kefile teslim etmek veya bunların devri için gerekli işlemleri yapmakla yükümlüdür. Taşınmaz rehninin devri, alacağını almış olan alacaklının Tapu Sicil 3

Memurluğu na başvurarak kefilin borcunu ödediğini ve kendisine kanunen kefil olduğunu ve ipotekli alacaklı olduğunu bildirmesi yoluyla gerçekleştirilir. OLAY IV:Yaz aylarını memleketi olan Karadeniz yaylarında geçirmeyi seven (A), tamamen ahşaptan yapılmış bir dağ evi yapması konusunda müteahhit (M) ile anlaşır. Evin tahmini inşa değerinin 40.000 TL olacağı konusunda da taraflar mutabık kalırlar. Ancak inşaat faaliyetinin devamı sırasında maliyetin 80.000 TL ye kadar çıkacağı anlaşılır. 1-Evin maliyetinin 80.000 TL ye çıkması karşısında (A) nın başvurabileceği bir hukuki yol var mıdır? Gerekçeli olarak açıklayınız. Müteahhidin bir dağ evi inşa etme borcu eser sözleşmesinin konusunu oluşturur. Eser sözleşmelerinde bedelin iki şekilde belirlenmesi mümkündür. Buna göre bedel götürü olarak belirlenebileceği gibi taraflar yaklaşık bir bedel üzerinde de anlaşabilirler. Olayda yer alan evin tahmini inşa değeri ifadesinden tarafların yaklaşık bedel üzerinde anlaştığı anlaşılmaktadır. Bedelin bu şekilde belirlendiği durumlarda iş sahibi kural olarak bu bedeli aşan miktarı da ödemek yükümlülüğü altındadır. Ancak yaklaşık bedelin aşırı ölçüde aşılması halinde iş sahibine bazı haklar tanınmıştır. Bu durum Borçlar Kanunu nun 482. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, başlangıçta yaklaşık olarak belirlenen bedelin iş sahibinin kusuru olmaksızın aşırı ölçüde aşılacağı anlaşılıyorsa iş sahibi sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Artışın aşırı olup olmadığı dürüstlük kuralına göre belirlenecektir. Ayrıca bu hakkın kullanılabilmesi için masraflardaki artışın iş sahibine yüklenebilecek bir sebeple gerçekleşmemiş olması gerekmektedir. Eserin iş sahibinin arsası üzerinde yapılması durumunda kanun iş sahibinin dönme hakkını eserin tamamlanmasından önce kullanmış olmasını aramaktadır. Bunun yanı sıra iş sahibi, eserin tamamlanan kısmı için de hakkaniyete uygun bir bedel ödemek borcu altındadır. İşin tamamlanmış olması halinde ise iş sahibi sadece bedelden uygun bir miktarın indirilmesini talep edebilecektir. Olayda yer alan inşaat faaliyetinin devamı sırasında ifadesinden evin henüz tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla (A) bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmeden dönme hakkını kullanabilecektir. Dönmeyle birlikte (A),ayrıca (M ) ye hakkaniyete uygun bir tazminat ödemekle de yükümlüdür. 2- Evin yapımı sırasında evin yapılacağı bölgenin heyelan bölgesi içerisinde olduğu ortaya çıkmış olsaydı bu durum sözleşmeyi ne şekilde etkilerdi? Gerekçeli olarak açıklayınız. Evin yapılacağı bölgenin heyelan bölgesi içerisinde olması eser sözleşmesi bakımından bir imkansızlık durumu oluşturmaktadır. Eser sözleşmesinde imkansızlık halinde hangi hükümlerin uygulanacağı imkansızlığın hangi tarafın riziko alanında gerçekleştiğine bakılarak belirlenmektedir. Olayımıza baktığımızda işin yapılacağı arazinin heyelan bölgesinde olması dolayısıyla imkansızlığın arsa sahibi (A) nın riziko alanında gerçekleştiği görülmektedir. Bu durumda olaya iş sahibi yüzünden ifanın imkansızlaşmasını düzenleyen BK md. 485 hükmünün uygulanması gerekecektir. Buna göre, eserin tamamlanması, iş sahibi ile ilgili beklenmedik olay dolayısıyla imkansızlaşırsa yüklenici, yaptığı işin değerini ve bu gidere girmeyen giderlerini talep edebilecektir. İfa imkansızlığının ortaya çıkmasında iş sahibi kusurluysa yüklenicinin ayrıca tazminat isteme hakkı da bulunmaktadır. Olaya baktığımızda evin yapıldığı bölgenin heyelan bölgesi içerisinde olduğunun evin yapımı sırasında fark edildiği görülmektedir. Bu durumda yüklenici o zamana kadar yaptığı işlerin değerini ve bu gidere girmeyen giderlerini talep etme hakkına sahip olacaktır. İş sahibinin kusurlu olması halinde yüklenici ayrıca tazminat da talep edebilecektir. OLAY V: Yakın bir zaman içerisinde doğum yapacak olan (E) bir arkadaşının tavsiyesi üzerine kadın doğum uzmanı doktor (D) ile görüşerek doğumu kendisinin yaptırması konusunda anlaşır. Ancak daha sonra yaptığı araştırmada (D) ile ilgili internette olumsuz haberlere rastlayan (E) derhal (D) yi arayarak doğumu kendisinin yaptırmasından vazgeçtiğini kendisine bildirir. Daha sonra doğum doktor (K) tarafından gerçekleştirilir. Fakat doğumun ardından bir süre geçtikten sonra (E) şiddetli kanama sebebiyle yeniden hastaneye yatırılır. Daha sonra yapılan tetkiklerde doğum öncesinde kan değerleri raporlarının dikkatli incelenmediği ve risk faktörlerinin değerlendirilerek hastaya gerekli bilgilerin verilmediği anlaşılır. 4

1-(E) ile yapmış olduğu sözleşmenin sona erdirilmesi sebebiyle (D) nin herhangi bir talep hakkı mevcut mudur? Gerekçeli olarak açıklayınız. Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin nitelendirilmesi gerekmektedir. Doktor ile hasta arasındaki bu sözleşme vekalet sözleşmesinin konusunu oluşturmaktadır. Vekalet sözleşmesi, vekilin vekalet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği bir sözleşme tipidir. Ancak vekilin sorumluluğu işin görülmesi için gerekli özeni göstermekle sınırlıdır. Gerekli özenin gösterilmesine rağmen arzu edilen sonucun gerçekleşmemesinin riskini vekalet veren üstlenmektedir. Bu tanım çerçevesinde olaya bakıldığında doktor ile hasta arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesinin unsurlarını taşıdığı görülmektedir. Zira doktor mesleki bilgisi çerçevesinde özenle hareket etmeyi yükümlenmekte ancak bir sonuç taahhüdünde bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme tipi bu şekilde belirlendikten sonra (E) nin sözleşmeyi sona erdirme bildiriminin hukuki sonuçlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Vekalet sözleşmesinin sona ermesi ve sonuçları BK madde 512 vd maddelerinde düzenlenmiştir. Vekilin iş görme borcunun kişiselliği ve sözleşmenin çoğu zaman özel bir güven ilişkisine dayanması sebebiyle tarafların sözleşmeyi her zaman tek taraflı beyanlarıyla sona erdirebileceği düzenlenmiştir. Olayımızda da bu tür bir durum söz konusudur. Doktor ile sözleşme yapan (E), bu sözleşmeyi dilediği zaman sona erdirme hakkına sahiptir. Bu konuda sözleşmeden yer alan tazminat koşulları da geçerli değildir. Ancak uygun olmayan zamanda sözleşmeyi sona erdiren taraf diğerinin bundan doğan zararlarını gidermekle yükümlüdür. Bu çerçevede doktor (D), (E) den kararlaştırılmış olan doğum ücretini isteyemeyecek sadece sözleşmenin uygun olmayan zamanda sona erdirilmesi dolayısıyla uğramış olduğu bir zarar varsa onun tazmini talep edebilecektir. 2- (E) nin geçirdiği rahatsızlık nedeniyle (K) nın hukuki sorumluluğuna gitmesi mümkün müdür? Gerekçeli olarak açıklayınız. Yukarıdaki soruda da belirtildiği üzere taraflar arasındaki ilişki bir vekalet ilişkisidir. Vekalet sözleşmesinde vekil iş görme borcunu özen yükümü çerçevesinde yerine getirmekle yükümlüdür (BK md.506 f.2). Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır (BK md. 506 f.3). Olayımıza baktığımızda doktor (K) nın doğum öncesinde kan değerleri raporlarını dikkatli incelemediği ve risk faktörlerini değerlendirerek hastayı bu konuda alabileceği önlenmeler konusunda uyarmadığı görülmektedir. Doktorun bu konudaki eksikliği özen yükümünün ihlali anlamına gelmektedir. Zira (K) kadın doğum alanında uzman olan basiretli bir doktorun göstermesi gereken asgari dikkati göstermemiş ve düşük kan değeri raporlarını fark etmemiştir. Bu sebeple (E), (K) nın özensiz davranışı sebebiyle uğramış olduğu zararları ondan talep etme hakkına sahiptir. 5