Geliş Tarihi (Received): Kabul Ediliş Tarihi (Accepted):

Benzer belgeler
HELICOBACTER PYLORI KLİNİK İZOLATLARINDA

Kronik Gastrit ve Gastrik Kanserli Hastalarda Helicobacter pylori icea1 ve icea2 Genlerinin Araştırılması*

Dispeptik Yakınmalı Hastalarda Helicobacter pylori Virulans Genleri ile Endoskopik Bulguların Karşılaştırılması

Yeliz Çağan Appak¹, Hörü Gazi², Semin Ayhan³, Beyhan Cengiz Özyurt⁴, Semra Kurutepe², Erhun Kasırga ⁵

Mikrobiyol Bul 2010; 44: Özgün Çalışma/Original Article

VAN YÖRESİNDE HELICOBACTER PYLORI PREVALANSI, YAŞ VE CİNSİYETE GÖRE DAĞILIMI*

DİSPEPTİK YAKINMALARI OLAN HASTALARDA HELICOBACTER PYLORI VARLIĞININ FARKLI YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI

Emrah Salman, Zeynep Ceren Karahan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi. Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Mikrobiyolojide Moleküler Tanı Yöntemleri. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D

Isırıkla İlgili Literatür İncelemesi

TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

IL28B genotip tayini kronik hepatit B hastalarında oral antiviral tedavi cevabını öngörmede kullanılabilir mi?

Konya Bölgesinde Gastroskopi Yapılan Hastalarda Histopatolojik Bulgular ve Helicobacter Pylori Sıklığı

TÜBERKÜLOZUN MOLEKÜLER TANISINDA GÜNCEL DURUM

Endoskopi yapılan hastalarda Helicobacter pylori sıklığı ve yerleşim yerinin yaş ve cinsiyete göre dağılımı

HPV Moleküler Tanısında Güncel Durum. DNA bazlı Testler KORAY ERGÜNAY 1.ULUSAL KLİNİK MİKROBİYOLOJİ KONGRESİ

HELICOBACTER PYLORI DE KLARİTROMİSİN DİRENCİNİN MOLEKÜLER YÖNTEMLE SAPTANMASI

Human Papillomavirüs DNA Pozitif ve E6/E7 mrna Negatif, Anormal Sitolojili Servikal Örneklerin Genotiplendirilmesi

Servikal Erozyon Bulgusu Olan Kadınlarda HPV nin Araştırılması ve Genotiplerinin Belirlenmesi

NEİSSERİA MENİNGİTİDİS SEROGRUP B AŞI ANTİJENLERİNİN GENETİK ANALİZİ: MENB AŞILARI TÜRKİYE İZOLATLARINI KAPSIYOR MU?

NEVŞEHİR İLİNDE HEPATİT C VİRÜS GENOTİP DAĞILIMI İLE SERUM ALANİN AMİNOTRANSFERAZ VE KANTİTATİF SERUM HCV RNA DÜZEYLERİ İLİŞKİSİ*

SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Enzimlerinin Saptanmasında

REKOMBİNANT DNA TEKNOLOJİSİ. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

Acinetobacter baumannii'de kolistin direncine yol açan klinik ve moleküler etkenler

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ

Gastrik Mukozadaki Helicobacter pylori Yoğunluğu Kronik Gastritin Parametreleri için Bir Belirleyici midir?

Türkiye de İlk Kez Saptanan Hepatit B Virus Genotip E Enfeksiyonu*

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Periferik Hastahane İmkansızlıklarında Bir İmkan; Hızlı Üreaz Testi

Makrolid dirençli Staphylococcus aureus ile kolonize kistik fibrozis hastalarında MLS B direnç genlerinde yıllar içerisinde değişim var mı?

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

Kırşehir Devlet Hastanesi, Kırşehir, Türkiye. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

İstanbul daki El Ayak Ağız Hastalığı Vakalarında Coxsackievirus A6 ve Coxsackievirus A16 nın Saptanması

KLİNİK ÖRNEKLERDE GERÇEK ZAMANLI MULTİPLEKS POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU YÖNTEMİYLE AKUT BAKTERİYEL MENENJİT TANISI

ETKEN BELİRLEMEDE KLASİK YÖNTEMLER, MOLEKÜLER YÖNTEMLER. Doç. Dr. Gönül ŞENGÖZ 9 Mayıs 2014

parametrelerin çok yönlü analizi; literatür ile güncelleme

Mikobakteriyolojide yeni nesil dizileme ile analiz

HİPERVİRÜLAN ESCHERİCHİA COLİ ST131 KLONU ÜLKEMİZDE YENİ Mİ?

Ali Kurt*, Rabia Demirtaş**, Hilal Balta**, Şenay Erdoğan Durmuş** *Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Steril pyrüili böbrek nakli hastalarında gerçek zamanlı multipleks polimeraz zincir reaksiyon test sonuçları

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

PREİMPLANTASYON GENETİK TANIDA KULLANILAN YÖNTEMLER ve ÖNEMİ

TÜRKİYE DE BULUNAN BAZI YERLİ SIĞIR IRKLARININ GENETİK YAPILARININ KARAKTERİZASYONU

MYCOBACTERIUM TUBERCULOSIS KOMPLEKS KLİNİK İZOLATLARINDA İZONİAZİD DİRENCİNE NEDEN OLAN DIŞA ATIM POMPALARININ SAPTANMASI

TÜRKİYE YERLİ KEÇİ IRKLARININ MİTOKONDRİAL DNA ÇEŞİTLİLİĞİ VE FİLOCOĞRAFYASI

Dünyada ve Türkiyede Hepatit B ve Hepatit C Epidemiyolojisi. Dr Meral Sönmezoğlu Yeditepe Üniversitesi Hastanesi


Doğrudan klinik örnekte hızlı tanı. Prof. Dr. Cengiz ÇAVUŞOĞLU Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD, Bornova, İZMİR

Mide Kanseri Taramasında Pepsinojen I ve II nin Önemi

Helicobacter pylori nin Tanı ve Tedavisinin İzlenmesinde Laboratuvar Testleri, Yenilikler, Değerlendirme, Klinisyene Katkısı (Doç. Dr.

TÜBİTAK BİDEB LİSE ÖĞRETMENLERİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ, MATEMATİK- PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI LİSE3 (Çalıştay 2013) BİYOLOJİ GRUP TUHAF

attomol apo B-100 quicktype

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA HPV NİN ROLÜ VE KARSİNOGENEZ AÇISINDAN P53 VE BCL-2 İLE İLİŞKİSİ

Kronik Hepatit B'li Genç Hastalara Karaciğer Biyopsisi Hemen Yapılmalı mı?

Klaritromisin dirençli Helicobacter pylori nin saptanmasında, E-Test ve Agar Dilüsyon metodlarının karşılaştırılması

Şanlıurfa bölgesinde kronik aktif gastritli olgularda Helicobacter pylori sıklığı

VİRAL TANI KİTLERİ (GFJ-480)

HIV TANISINDA YENİLİKLER

Helicobacter Pylori nin Mikrobiyolojik Tanısı

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

PEPTİK ÜLSERLİ OLGULARIMIZIN RETROSPEKTİF DÖKÜMÜ*

Helicobacter pylori: mikrobiyolojik tan yöntemleri

Helicobacter pylori CagA Antikorlarının Saptanması İçin Rekombinant Bir CagA Proteininin Üretilmesi*

Türkiye'de İnfluenza Sezonunda Görülen Influenza A(H1N1)pdm09 Virüsünün Moleküler Karakterizasyonu

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

Sekiz Aylık Dönemde Laboratuvarımızda Saptanan Hepatit B ve Hepatit D Seroprevalansı*

T.C. İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

Light Cycler Real Time PCR Teknolojisi ile Faktör V Geninde Yeni Mutasyon Taranması

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

Nilgün Çerikçioğlu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

HIV: ALGORİTMALAR VE DİRENÇ: HIV Anti-Retro Viral Direnç: Ülkemizdeki Son Durum

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

POYRAZ TIBBİ CİHAZLAR EDVOTEK

Cem Aygün 1, Elif Demirci 2, Mine Çayırcı 2. Adıyaman Devlet Hastanesi 1 Gastroenteroloji ve 2 Patoloji Klinikleri

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

Ekinokokkozis. E. granulosus Kistik Ekinokokkozis. E. multilocularis Alveoler Ekinokokkozis. E. vogeli ve E. oligoarthrus Polikistik Ekinokokkozis

BRCA 1/2 DNA Analiz Paneli

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı

Mycobacterium. Mycobacterium hücre duvarının lipid içeriği oldukça fazladır ve mikolik asit içerir

Prof. Dr. Selma GÖKAHMETOĞLU Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ABD, Kayseri

Mersin İlinde Kronik Hepatit B Hastalarında Hepatit B Virusu Genotiplerinin Belirlenmesi*

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

KRONİK VİRAL HEPATİT C Lİ HASTALARDA IL28B NİN İNTERFERON TEDAVİSİNE YANITLA İLİŞKİSİ. Dr. Gülay ÇEKİÇ MOR

HIZLI VE YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKTE BRUCELLA GENOTİPLENDİRİLMESİ İÇİN MOLEKÜLER BİR YÖNTEM GELİŞTİRİLMESİ

Epstein-Barr virüs enfeksiyonlarında trombosit parametrelerinin değerlendirilmesi

attomol HLA-B*27 Sadece in vitro diagnostik kullanım içindir! 1.Giriş 2. Genel Açıklamalar

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

Aydın da İnsanlardan İzole Edilen Giardia intestinalis Suşlarının Genotiplendirilmesi*

Tüm Genom Analizi ve Klinik Mikrobiyoloji. Dr. Burak Aksu M.Ü. Tıp Fakültesi T.Mikrobiyoloji AD.

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

attomol lactose intolerance C>T quicktype

Helicobacter pylori eradikasyonunda ardışık 5+5 (10) günlük ve ardışık 7+7 (14) günlük tedavilerin karşılaştırılması

Midemizdeki davetsiz konuk: Helicobacter pylori. Dost mu, düşman mı?

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

MANTAR ENFEKSİYONLARININ MOLEKÜLER YÖNTEMLERLE TANISI

Duodenal ülser ve ülser benzeri dispepsinin ayırıcı tanısında semptomlar

Transkript:

Özgün Çalışma/Original Article Mikrobiyol Bul 2011; 45(1): 11-20 Peptik Ülserli ve Ülser Olmayan Dispepsili Hastaların Mide Doku Örneklerinde Helicobacter pylori vaca ve caga Genlerinin Moleküler Yöntemlerle Belirlenmesi Molecular Detection of Helicobacter pylori vaca and caga Genes in Gastric Tissue Specimens of Patients with Peptic Ulcer Disease and Non-Ulcer Dyspepsia Meral KARAMAN 1, Hakan ABACIOĞLU 2, Ömer S. TOPALAK 3, İlkay ŞİMŞEK 3 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Multidisipliner Laboratuvarları, İzmir. 1 Dokuz Eylul University Faculty of Medicine, Multidisiplinary Laboratories Izmir, Turkey. 2 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İzmir. 2 Dokuz Eylul University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Izmir, Turkey. 3 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Anabilim Dalı, İzmir. 3 Dokuz Eylul University Faculty of Medicine, Department of Gastroenterology, Izmir, Turkey. Geliş Tarihi (Received): 21.07.2010 Kabul Ediliş Tarihi (Accepted): 24.11.2010 ÖZET Helicobacter pylori, mide mukozası içinde kolonize olabilen bir mikroorganizma olup, kronik aktif gastrit, peptik ülser, gastrik adenokarsinom ve primer gastrik lenfoma gibi hastalıklar için risk faktörü olarak bildirilmektedir. Bakterinin virülans faktörleri arasında, vakuolleri aktive edici sitotoksin (vaca) ve sitotoksin ile ilişkili gen (caga) önemli rol oynamaktadır. Bu çalışmada, klinik olarak peptik ülser hastalığı (PÜH) ve ülser olmayan dispepsi (ÜOD) tanısı almış hastaların mide doku örneklerinde, H.pylori vaca s ve m genotiplerinin belirlenmesi; vaca genotiplerinin caga ile birlikteliğinin araştırılması ve bunların klinik tanı ile ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya, 19 (%65.5) u kadın olmak üzere, birbirleriyle ailesel bağlantıları olmayan 29 hasta (yaş aralığı 18-74 yıl; yaş ortalaması: 47.8 ± 13.6) dahil edilmiştir. Klinik olarak olguların 13 (%44.8) ü PÜH, 16 (%55.2) sı ÜOD olarak tanımlanmış olup, tümünün endoskopi ile alınan mide doku örneğinde üreaz testleri olumlu bulunmuştur. Mide doku örneklerinden H.pylori DNA sı proteinaz-k, fenol-kloroform-izoamilalkol yöntemi ile elde edilmiş; vaca geni s, m1, m2 ve caga bölgeleri polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile dört ayrı primer seti kullanılarak belirlenmiştir. Tüm hasta örneklerinde ayrıca, H.pylori vaca m bölgesi içinde korunmuş 785 baz çifti uzunluğundaki böl- İletişim (Correspondence): Dr. Meral Karaman, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Multidisipliner Laboratuvarları, İzmir, Türkiye. Tel (Phone): +90 232 412 46 53, E-posta (E-mail): meral.karaman@deu.edu.tr

Peptik Ülserli ve Ülser Olmayan Dispepsili Hastalar n Mide Doku Örneklerinde Helicobacter pylori vaca ve caga Genlerinin Moleküler Yöntemlerle Belirlenmesi geye DNA dizi analizi yapılmış, elde edilen diziler Gen-Bank dizileri ile birlikte hizalanmış ve filogenetik ağaç oluşturulmuştur. Çalışmamızda, H.pylori pozitif 29 hastada vaca genotip dağılımı; s1m1 (n= 16), s1m2 (n= 6) ve s2m2 (n= 7) olarak bulunmuş; olguların 19 unda ise caga pozitifliği tespit edilmiştir. Genotipi s1m1 olarak saptanan 16 olgunun tümünde caga nın pozitif olduğu görülmüş ve bu olgulardan 13 ünün klinik olarak PÜH tanısı alan hastalar olduğu izlenmiştir (p= 0.008). vaca m bölgesinde nükleotid dizilerinin filogenetik analizi ile elde edilen genotiplendirme sonuçları, PCR sonucu elde edilen m genotipleri ile uyumlu bulunmuştur. Sonuç olarak bu çalışmada, PÜH ile vaca s1m1, caga pozitif suşlar arasında anlamlı bir birliktelik olduğu tespit edilmiş; H.pylori vaca m genotiplerinin saptanmasında, nükleotid dizi analizi yerine daha ucuz ve basit bir yöntem olan PCR yönteminin güvenle kullanılabileceği düşünülmüştür. Anahtar sözcükler: Helicobacter pylori; vaca; caga; polimeraz zincir reaksiyonu; dizi analizi. ABSTRACT Helicobacter pylori can colonize the gastric mucosa and is considered as a risk factor for chronic active gastritis, peptic ulcer, gastric adenocarcinoma and primary gastric lymphoma. Among its various virulence factors, vacuolating cytotoxin encoded by vaca and cytotoxin-associated toxin encoded by caga gene play an important role. The aims of this study were the detection of H.pylori vaca s and m genotypes, investigation of the association between vaca genotypes and caga gene presence, and evaluation of the correlation between those factors and the clinical diagnosis. Gastric tissue specimens of patients who were clinically diagnosed as peptic ulcer disease (PUD) and non-ulcer dyspepsia (NUD) were included in the study. A total of 29 patients (age range: 18-74 years, mean age: 47.8 ± 13.6 years; 19 were female) without any familial relationship were evaluated. Thirteen (44.8%) of the patients were diagnosed clinically as PUD, while 16 (55.2%) as NUD. All of the patients gastric tissue samples obtained by endoscopy were urease positive. H.pylori DNA was extracted from the tissue specimens by proteinase-k, phenol-chloroform-isoamyl alcohol method and vaca s, m1, m2 and caga regions were identified by polymerase chain reaction (PCR) using four different primer sets. In addition, DNA sequencing was performed for the protected 785 base-pairs region of vaca m gene in all of the samples, and the sequences were aligned with Gene-Bank sequences, creating a phylogenetic tree. The distribution of vaca genotypes between 29 H.pylori positive patients were found as; s1m1 (n= 16), s1m2 (n= 6) and s2m2 (n= 7), while 19 patients yielded positive results for caga gene. CagA positivity was detected in all of the 16 patients harboring s1m1 genotype, and 13 of those were the patients diagnosed as PUD (p= 0.008). Genotyping data achieved by phylogenetic analysis of the vaca m region were compatible with m genotypes identified by PCR. In conclusion, we detected a significant relationship between PUD and vaca s1m1 and caga positivity. It was also determined that PCR would be a reliable, simpler and cheaper alternative to nucleotide sequencing for the identification of H.pylori vaca m genotypes. Key words: Helicobacter pylori; vaca; caga; polymerase chain reaction; sequencing. GİRİŞ Helicobacter pylori, gastrik mukozada kolonize olan gram-negatif, sarmal şekilli, mikroaerofilik bir bakteridir 1. Enfekte kişilerin tümünde gastroduodenal hastalık gelişmeyip, semptomsuz olgular olmakla birlikte, temelde kronik aktif gastritin en önemli etyolojik ajanıdır. H.pylori nin peptik ülser, gastrik adenokarsinom ve primer gastrik lenfoma için risk faktörü olduğu bilinmektedir 2,3. Dünyanın farklı coğrafi bölgelerinde H.pylori enfeksiyonu oranlarına bakıldığında; gelişmiş ülkelerde düşük, gelişmekte olan ülkelerde yük- 12

Karaman M, Abac o lu H, Topalak ÖS, fiimflek. sek seroprevalans oranları dikkati çekmektedir 4. H.pylori enfeksiyonunun temel bulaş yolu olarak, dışkı-ağız ve ağız-ağız bulaşı bildirilmektedir 5. Enfeksiyonun aile içinde kümelendiği, enfekte annenin aile içi bulaşta anahtar rol oynadığı, ayrıca sosyal ve etnik farklılıkların enfeksiyonun kazanılmasında önemli bir faktör olduğu ifade edilmektedir 6,7. Aile içinde özellikle anneden çocuğa dikey aktarımın yanı sıra, kardeşler arasında yatay aktarımın önemi de vurgulanmaktadır 8. H.pylori nin virülans faktörleri arasında üreaz, flajel proteinleri, süperoksit dismutaz ve vakuolleri aktive edici sitotoksin (vacuolating cytotoxin; vaca) gibi proteinler yer almaktadır 3. Kolonizasyon için gerekli flajel proteini ve üreazın aksine, vaca geni her zaman eksprese edilmemektedir. Kökenlerin sadece %50-65 inde 87 kda luk bir protein olan VacA üretilmekte ve bu sitotoksini yapan suşlar ile karşılaşan primer mide epitel hücrelerinde vakuolizasyon indüklenmektedir 9. vaca geninin, amino ucu sinyal bölgesi (s) ve orta (middle-m) bölgesinin nükleotid dizilerine göre farklı allelik varyantları tanımlanmıştır. Genin s bölgesi s1a, s1b, s1c veya s2 allellerinden, m bölgesi ise m1, m2a veya m2b allellerinden birini içerir. Farklı s ve m allelleri rekombinasyonla bir araya gelerek s1/m1, s1/m2, s2/m2 ve varlığı tartışmalı olan s2/m1 genotiplerini oluşturmaktadır 10-13. Bu farklı genotiplerin sitotoksik aktivite ve klinik tablolar ile yakından ilişkili olduğu bildirilmektedir 10,11. Bakterinin bir diğer virülans faktörü, sitotoksin ile ilişkili gen (cytotoxin-associated gen; caga) ürünüdür. Bu protein, tek başına bir sitotoksin olarak değil, sitotoksine yardımcı toksin olarak nitelendirilmekte ve cag patojenite adası (cag PAI) için bir belirleyici olarak kullanılmaktadır 14,15. Ülkemizde H.pylori nin seroprevalansı ile ilgili çalışmalar olmasına karşın, genotipleri ve bunların hastalık patogenezi ile ilişkisi konusunda bilgilerimiz sınırlıdır. Bu çalışmada; klinik olarak peptik ülser hastalığı ve ülser olmayan dispepsi tanısı almış hastaların mide doku örneklerinde, H.pylori vaca s ve m genotiplerinin belirlenmesi, vaca genotiplerinin caga ile birlikteliğinin araştırılması ve bunların klinik tanı ile ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. GEREÇ ve YÖNTEM Çalışmaya, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Gastroenteroloji Bilim Dalında peptik ülser hastalığı (PÜH) ve ülser olmayan dispepsi (ÜOD) tanısı almış hastalardan, endoskopi ile alınan mide doku örneğinde üreaz testi olumlu bulunan 29 hasta dahil edildi. Örneklerde H.pylori vaca s ve m genotipleri ve caga varlığı polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile araştırıldı. Mide doku örnekleri, gastroenteroloji uzmanları tarafından, uygun şekilde dezenfeksiyonu yapılmış forseps ve endoskop yardımı ile pilordan 3-5 cm uzaklıktaki antrum bölgesinden ve en az iki farklı alandan alındı. Doku örnekleri 100 µl steril distile su içeren ependorf tüplere alınarak DNA izolasyonu basamağına kadar -70 C de saklandı. Mide doku örneğinden H.pylori DNA sının eldesi için proteinaz-k, fenol-kloroform-izoamilalkol yöntemi kullanıldı. Her bir örnek için vaca s, m1, m2 ve caga bölgelerine özgül dört ayrı primer seti ile (Tablo I), Perkin Elmer GenAmp 9600 cihazında (Roche, Al- 13

Peptik Ülserli ve Ülser Olmayan Dispepsili Hastalar n Mide Doku Örneklerinde Helicobacter pylori vaca ve caga Genlerinin Moleküler Yöntemlerle Belirlenmesi Tablo I. H.pylori vaca Allellerinin Tiplendirilmesinde, caga Varlığının Saptanmasında ve vaca m Bölgesi Dizilemesinde Kullanılan Oligonükleotid Öncüller PCR ürün bölgesi ve Primer Dizi Bölge uzunluğu VA 1-F 5 ATGGAAATACAACAAACACAC 3 vaca s1* 259 bç (797-1055) VA 1-R 5 CTGCTTGAATGCGCCAAAC 3 VA 1-F 5 ATGGAAATACAACAAACACAC 3 vaca s2* 286 bç (284-569) VA 1-R 5 CTGCTTGAATGCGCCAAAC 3 VA 3-F 5 GGTCAAAATGCGGTCATGG 3 vaca m1* 290 bç (2741-3030) VA 3-R 5 CCATTGGTACCTGTAGAAAC 3 VA 4-F 5 GGAGCCCCAGGAAACATTG 3 vaca m2* 352 bç (976-1327) VA 4-R 5 CATAACTAGCGCCTTGCAC 3 CAG -F 5 TGCTAAATTAGACAACTTGAGCGA 3 caga* 289 bç (2294-2584) CAG -R 5 AATAATCAACAAACATCACGCCAT 3 VA 6F 5 TCAATATCAACAAGCTC 3 vaca m** 785 bç (1881-2666) VA 6R 5 CCGCATGCTTTAATGTC 3 * 10 no lu kaynaktan alınmıştır. ** Dizileme bölgesine ait primerler 16 no lu kaynaktan alınmıştır. bç: Baz çift, PCR: Polimeraz zincir reaksiyonu. manya) 94 C de 1 dakika ön denatürasyon; 94 C de 1 dakika, 55 C de 1 dakika, 72 C de 2 dakika (5 döngü); 94 C de 1 dakika, 53 C de 1 dakika, 72 C de 2 dakika (5 döngü); 94 C de 1 dakika, 50 C de 1 dakika, 72 C de 2 dakika (20 döngü) ve 72 C de 10 dakika son uzatma ile PCR gerçekleştirildi 10. Kontrol olarak vaca s1m1 ve caga pozitif NCTC 11637 suşu kullanıldı. H.pylori vaca m bölgesinin nükleotid dizilimini saptamak için, bu bölgenin 785 baz çiftlik (bç) kısmı VA6-F ve VA6-R primerleri kullanılarak amplifiye edildi 16 (Tablo I). Amplifiye edilen ürünler agaroz jel elektroforezi ile görüntülenerek 785 bç lik ürün uzunluğu ile uyumlu bant büyüklükleri olumlu olarak değerlendirildi. Bu örnekler etanol ile saflaştırıldı. Dizileme reaksiyonları, Sequitherm Excel II DNA Sequencing Kits-LC (Epicentre Biotechnologies, SE9202LC, ABD) kullanılarak LI-COR DNA sequencer aygıtında gerçekleştirildi. İşlemler üreticilerin önerileri doğrultusunda uygulandı. Elde edilen H.pylori dizileri Gen-Bank tan alınan 35 referans dizi ile birlikte (AF049631 nt: 1925-2595) Clustal X versiyon 1.81 programı kullanılarak hizalandı 17. Hizalanmış dizilerden MEGA versiyon 2.1 yazılımında Neighbour-Joining yöntemi ve Kimura-2 parametre düzeltmesi kullanılarak filogenetik ağaç oluşturuldu 18. Ağacın güvenilirliği bootstrap analizi ile (1000 set) test edildi. Hastalara ait klinik ve tanımlayıcı bilgiler, deneyler sonucunda elde edilen verilerle birlikte SPSS 8.0 programına aktarıldı. İstatistiksel değerlendirmede Fisher s exact test kullanıldı ve dağılımların p değeri için 0.05 düzeyinde farklı olup olmadıkları araştırıldı. 14

Karaman M, Abac o lu H, Topalak ÖS, fiimflek. Tablo II. Çalışmaya Alınan Olgulara Ait H.pylori Suşlarında vaca s ve m Genotipleri ile caga Birlikteliği Peptik ülser hastalığı Ülser olmayan dispepsi vaca genotipi caga (+) caga (-) caga (+) caga (-) Toplam s1m1 11-5 - 16 s1m2 1 - - 5 6 s2m1 - - - - - s2m2-1 2 4 7 Toplam 12 1 7 9 29 BULGULAR Çalışmada, mide doku örnekleri alınan 29 hastanın 19 (%65.5) u kadın, 10 (%34.5) u erkek olup, yaşları 18-74 (ortalama 47.8 ± 13.6) yıl arasında değişmektedir. Klinik olarak, olguların 13 (%44.8) ü PÜH, 16 (%55.2) sı ÜOD tanısı almıştır. Hastaların birbirleriyle ailesel bağlantıları yoktur. Peptik ülserli olguların 12 sinde s1, birinde s2 genotipi saptanırken; dispepsili olguların 10 u s1, altısı ise s2 genotipi olarak bulunmuştur. PÜH olan olguların 11 i m1, ikisi m2; ÜOD li olguların ise beşi m1, 11 i m2 genotipinde tespit edilmiştir. Yirmi dokuz olgunun 19 u caga pozitif, 10 u caga negatif olarak saptanmıştır. Genotipi s1 olan 17 olguda caga pozitif bulunurken, genotipi s2 olan iki olguda pozitif olması, istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p= 0.002). Benzer olarak, m1 genotipli olguların tümü caga pozitif olarak değerlendirilirken, m2 genotipli üç olgunun pozitif olması istatistiksel olarak anlamlıdır (p= 0.000). PÜH olan 13 olgudan 12 si caga pozitif, biri caga negatif (p= 0.008) ve ÜOD li 16 olgudan yedisi caga pozitif, dokuzu caga negatif olarak saptanmıştır (Tablo II). Tüm hasta (n= 29) örneklerine nükleotid dizi analizi uygulanmış; bu analiz sırasında H.pylori vaca m bölge dizisi içinde korunmuş 785 bç uzunluğundaki DNA dizilerinden, teknik şartlar nedeniyle 670 nükleotidlik diziler elde edilmiştir. Bu dizilerin hizalanması ve daha sonra filogenetik ağacın oluşturulması basamağında güvenilir veriler elde edebilmek amacıyla, Atherton ve arkadaşlarının 19 önerdiği şekilde 670 nükleotidlik dizinin 3 ucundaki açıklıklardan zengin 113 nükleotidlik bölge analiz dışı bırakılmıştır. Gen- Bank tan sağlanan genotipleri belirli H.pylori dizileri ve bu çalışmada elde edilen hizalanmış diziler ile oluşturulan filogenetik ağaç incelendiğinde, 29 örneğin 16 sının vaca m1, 13 ünün vaca m2 genotipi olarak yer aldığı izlenmiştir (Şekil 1). Dizileme sonucunda elde edilen genotipleme verileri ile PCR sonucu elde edilen genotiplemenin uyumlu olduğu görülmüştür. 15

Peptik Ülserli ve Ülser Olmayan Dispepsili Hastalar n Mide Doku Örneklerinde Helicobacter pylori vaca ve caga Genlerinin Moleküler Yöntemlerle Belirlenmesi vaca m1 56 96 93 77 AJ006967 AF220116 97 96 62 92 78 70 AF049629 AF049620 AF049628 AF049624 AF049630 AF049647 AF049625 AF049622 AF049633 AF049646 AF049632 AF049626 AF049643 AF049640 AF049631 AF049651 AF049638 AY168868 AY168869 AY168867 AY168871 AY168872 AY169676 U07145 89 55 81 46 84 48 46 AE000598 UO5676 deuhp4 deuhp10 deuhp14 deuhp15 AF049653 deuhp11 deuhp27 deuhp29 deuhp24 deuhp28 deuhp9 deuhp1 deuhp3 deuhp16 deuhp18 vaca m2 0.05 64 deuhp19 deuhp22 AJ006968 AF220119 AF220118 U05677 AF091821 deuhp17 deuhp13 deuhp7 deuhp2 deuhp12 83 deuhp6 U29401 73 deuhp5 deuhp21 deuhp8 deuhp20 63 deuhp25 deuhp23 64 deuhp26 Şekil 1. H.pylori vaca m bölgesine ait 567 nükleotidlik dizilerin, Neighbour-Joining yöntemi ve Kimura-2 parametre düzeltmesi uygulanarak elde edilen filogenetik ağacı (Ağaçtaki sayılar 45 ve üzerindeki bootstrap değerlerini göstermektedir). Referans diziler Gen-Bank erişim numaraları ile, bu çalışmada elde edilen diziler ise deuhp ön eki ile gösterilmiştir. 16

Karaman M, Abac o lu H, Topalak ÖS, fiimflek. TARTIŞMA Gelişmekte olan ülkelerde H.pylori enfeksiyonları genç yaşlarda ve sıklıkla da çocukluk döneminde kazanılmaktadır 20. Ülkemiz de, enfeksiyonun dağılımı açısından gelişmekte olan ülkeler arasında yer almaktadır 21,22. Bu çalışmada, üç aydan uzun süreli dispeptik yakınmaları olan, klinik olarak PÜH ve ÜOD tanısı konulan ve mide doku örneklerinde üreaz testi pozitif bulunan seçilmiş bir grup hastada, H.pylori virülans faktörlerinden vaca genotipleri ve caga nın varlığı araştırılmıştır. H.pylori enfeksiyonlarının tanısında invazif olan (kültür, histopatoloji, hızlı üreaz testi, PCR) ve olmayan (serolojik testler, üre solunum testi) yöntemler kullanılmakta, bu yöntemlerin çeşitli avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır 23. Biyopsi örneklerinden kültür sonrası PCR ve genotiplendirme yapılabilmekle birlikte, bakterinin zor üretilmesi ve kültür için özel koşullara gereksinim duyulması sorun oluşturmaktadır. Çalışmamızda kültür yapılmaksızın, doğrudan mide doku örneklerinden DNA elde edilmiş, ardından PCR ve nükleotid dizi analizi yapılmıştır. Son yıllarda H.pylori ile enfekte bireylerin bazılarında kronik atrofik gastritin yanı sıra gastrik adenokarsinom ve MALT lenfoma gelişirken bazılarında gelişmemesi, bu bakteriye özgü virülans faktörlerini gündeme getirmiştir. Bu faktörlerden biri olan vaca geninin s (s1a, s1b, s1c, s2) ve m (m1, m2a, m2b) bölgeleri için farklı allelik varyantları tanımlanmıştır 11. H.pylori nin vaca genotipinin saptanmasının, suşun ülserojenik özelliğinin belirlenmesinde, in vitro sitotoksin üretiminin gösterilmesinden daha önemli olduğu vurgulanmaktadır 10. Ülkemizde, bakterinin virülans faktörleri ile ilgili serolojik ve moleküler yöntemler kullanılarak çeşitli çalışmalar yapılmış ve bu faktörlerin klinik seyir üzerindeki etkileri ile ilgili araştırmalara gereksinim olduğu vurgulanmıştır 24-27. Kantarçeken ve arkadaşları 24, histolojik olarak doudenal ülser, gastrik ülser ve ÜOD tanısı almış 107 olguda vaca ve caga nın varlığını tipe özgül primerler ile araştırmışlardır. Bu araştırıcılar, caga pozitifliği ile duodenal ve gastrik ülser arasında istatistiksel olarak anlamlı bir birliktelik saptarken, bu gruplarda ÜOD grubuna göre daha yüksek oranda vaca pozitifliği bildirmişlerdir 24. Çalışmamızda ise PÜH olan 13 olgunun 12 si s1, biri s2 genotipi; ÜOD li 16 olgunun 10 u s1, altısı s2 genotipi olarak tanımlanmıştır. Suşların vaca s genotipleri ile birlikte m genotiplerinin de saptanması, genotiplerin klinik tanı ile birlikteliğinin incelenmesi ve PCR sonuçları ile nükleotid dizi analizi sonuçlarının karşılaştırılması, çalışmamızı farklı kılmıştır. Eldeki veriler ülkemizde vaca s1 genotipin baskın olduğunu ve PÜH ile ilişkili olduğunu göstermekle birlikte, gerek coğrafik, gerekse ekonomik ve sosyokültürel açıdan karışık bir toplum olmamız nedeniyle H.pylori genotiplerinin dağılımı açısından bölgeler arasında farklılıklar olabilir. Bu nedenle daha fazla veriye gerek vardır. H.pylori de rekombinasyonun ilk kanıtları vaca da mozaik yapının saptanmasıyla ortaya konmuştur 10. Bu mozaik yapı nedeniyle vaca s ve m genotiplerinin s1m1, s1m2 ve s2m2 olmak üzere farklı kombinasyonları bulunmuştur. Çalışmamızda, H.pylori pozitif 29 olgudan 16 sı s1m1, altısı s1m2 ve yedisi s2m2 olarak saptanmıştır (Tablo II). Genotipi s1m1 olan 16 olgunun tamamında caga pozitifliği gözlenmiş ve bu olguların 11 inin klinik olarak PÜH tanısı aldığı izlenmiştir. Erzin ve arkadaşları 28, H.pylori genotipleri ile klinik bulguların ilişkisini araştırdıkları çalışmalarında, H.pylori pozitif 91 olgudan 17

Peptik Ülserli ve Ülser Olmayan Dispepsili Hastalar n Mide Doku Örneklerinde Helicobacter pylori vaca ve caga Genlerinin Moleküler Yöntemlerle Belirlenmesi 37 sinde vaca s1m1, 44 ünde s1m2 ve dokuzunda s2m2 genotipi saptamışlar; vaca s1a, caga ve cage pozitif suşların duodenal ülser ve gastrik kanser ile, vaca s2m2 genotipinin ise ÜOD ile birlikteliğini anlamlı bulmuşlardır. Ülkemizde yapılan bazı genotiplendirme çalışmalarında 29 olduğu gibi çalışmamızda da s2m1 genotipi saptanmazken; Erzin ve arkadaşları 28 gastrik kanserli bir olguda s2m1 genotipinin varlığını bildirmişlerdir. Bazı uluslararası çalışmalarda da vaca s2m1 genotipinin varlığına ilişkin veriler bildirilmiştir 12,13. Bu genotipin etnik ya da coğrafik bir dağılım eğiliminde olabileceği düşünülmekle birlikte henüz bu konuda yeterli veri yoktur. Daha önceki veriler 11 ve çalışmamızın sonuçları, vaca s1m1/caga pozitif H.pylori suşlarının PÜH ile yakından ilişkili olduğu yönündedir. CagA, H.pylori için tek başına bir virülans faktörü olarak değil, daha ziyade sitotoksine yardımcı bir toksin olarak fonksiyon görmekte ve cag patojenite adası (cagpai) için bir belirleyici olarak kullanılmaktadır 14,15. CagA varlığının, yüksek virülans, PÜH ve gastrik kanser ile yakından ilişkili olduğu vurgulanmaktadır 30. Yapılan araştırmalarda, PÜH olan hastaların hemen hemen tamamının vaca pozitif H.pylori suşları ile enfekte olduğu, bunların da %90-95 inin caga pozitif olduğu belirtilmektedir 31. Yine vaca nın farklı genotiplerine bakıldığında, vaca s1m1 genotipinin caga pozitif suşlar ile birlikteliği bildirilmektedir 11. Son yıllarda caga daki allelik varyasyonlar konusu da yoğun olarak araştırılmış ve tıpkı vaca da olduğu gibi caga nın da coğrafi farklılıkları tanımlanmıştır 32. Ayrıca, cag genotiplerindeki heterojenitenin H.pylori ile ilişkili klinik hastalık tipini etkileyebileceği belirtilmiştir 30. Çalışmamızda, caga bölgesi varlığının araştırılması amacıyla kullandığımız primerlerin nitelikleri nedeniyle caga genotip farklılıklarının saptanması mümkün olamamıştır. Bulgularımız, olguların 19 (%65.5) unda caga geni varlığını göstermiş ve bu oran, Sarıbaş ve arkadaşlarının 27 çocuk ve yetişkin hastaların endoskopik biyopsi örneklerinden izole edilen H.pylori suşlarında PCR ile saptadıkları caga pozitiflik oranı (116/198; %58.6) ile uyumlu bulunmuştur. PÜH olan hastalar incelendiğinde, 13 hastanın 12 sinde caga pozitifliğinin olduğu görülmüştür. CagA negatif bulunan bir PÜH olgusunun ise, klinik olarak endoskopi sırasında formu bozulmuş bulbus ve eritematöz gastrit bulguları gösteren bir hasta olduğu, fizik tedavi ve rehabilitasyon anabilim dalında gonartroz tanısı ile izlendiği ve yoğun nonsteroid antiinflamatuvar (NSAI) ilaç tedavisi aldığı belirlenmiştir. Dolayısıyla söz konusu olguda peptik ülserin ortaya çıkmasında, kullanılan NSAI ilaçların da rolü olabilir. Çalışmamızda, üreaz testi ile H.pylori pozitif saptanan olguların tümüne vaca m bölge analizleri uygulanmış; bu amaçla hem bu bölgeye özgül primerler kullanılarak PCR yöntemi, hem de nükleotid dizi analizi yöntemi gerçekleştirilmiştir. Filogenetik analiz sonucunda, çalışmaya alınan 29 olgunun 16 sı vaca m1, 13 ü m2 olarak saptanmış ve bu sonuçlar PCR verileri ile uyumlu bulunmuştur. Genotiplendirmelerde nükleotid dizilerinin filogenetik analizi altın standart bir yöntem olmasına karşın, uygulaması oldukça zor, zaman alıcı ve pahalıdır. Tipe özgül primerler kullanarak PCR ile elde ettiğimiz verilerin dizi analizi sonuçları ile uyumlu oluşu, H.pylori vaca m bölgesine ait genotiplendirmenin uygun primerler ile yapılabileceği kanısını uyandırmaktadır. 18

Karaman M, Abac o lu H, Topalak ÖS, fiimflek. KAYNAKLAR 1. Marshall BJ, Warren JR. Unidentified curved bacilli in the stomach of patients with gastritis and peptic ulceration. Lancet 1984; 1(8390): 1311-5. 2. Vandenplas Y. Helicobacter pylori infection. World J Gastroenterol 2000; 6(1): 20-31. 3. Correa P, Piazuelo MB. Natural history of Helicobacter pylori infection. Dig Liver Dis 2008; 40(7): 490-6. 4. Bruce MG, Maaros HI. Epidemiology of Helicobacter pylori infection. Helicobacter 2008; 13(Suppl 1): 1-6. 5. Thomas JE, Gibson GR, Darboe MK, Dale A, Weaver LT. Isolation of Helicobacter pylori from human faeces. Lancet 12; 340(8829): 1194-5. 6. Owen RJ, Xerry J. Tracing clonality of Helicobacter pylori infecting family members from analysis of DNA sequences of three housekeeping genes (urei, atpa and ahpc), deduced amino acid sequences, and pathogenicity-associated markers (caga and vaca). J Med Microbiol 2003; 52(6): 515-24. 7. Fujimoto Y, Furusyo N, Toyoda K, Takeoka H, Sawayama Y, Hayashi J. Intrafamilial transmission of Helicobacter pylori among the population of endemic areas in Japan. Helicobacter 2007; 12(2): 170-6. 8. Brenner H, Rothenbacher D, Bode G, Adler G. Parental history of gastric or duodenal ulcer and prevalence of Helicobacter pylori infection in preschool children: population based study. BMJ 18; 316(7132): 665. 9. Leunk RD, Jonson PT, David BC, Kraft WGİ, Morgan DR. Cytotoxic activity in broth-culture filtrates of Camphylobacter pylori. J Med Microbiol 1988; 26(2): 93-9. 10. Atherton JC, Cao P, Peek RM, Tummuru MKR, Blaser MJ, Cover TL. Mosaicism in vacuolating cytotoxin alleles of Helicobacter pylori. J Biol Chem 15; 270(30): 17771-7. 11. Doorn LJ, Figueiredo C, Sanna R, et al. Expanding allelic diversity of Helicobacter pylori vaca. J Clin Microbiol 18; 36(9): 2597-603. 12. Martinez A, Gonzales C, Kawaguchi F, et al. Helicobacter pylori: caga analysis and vaca genotyping in Chile. Detection of a s2/m1 strain. Rev Med Chil 2001; 129(10): 1147-53. 13. Letley DP, Lastovica A, Louw JA, Hawkey CJ, Atherton JC. Allelic diversity of the Helicobacter pylori vacuolating cytotoxin gene in South Africa: rarity of the vaca s1a genotype and natural occurrence of an s2/m1 allele. J Clin Microbiol 19; 37(4): 1203-5. 14. Censini S, Lange C, Xiang Z, et al. Cag, a pathogenity island of Helicobacter pylori, encodes type I-specific and disease-associated virulence factors. Proc Natl Acad Sci USA 16; 93(25): 14648-53. 15. Slater E, Owen RJ, Willams M, Pounder R. Conservation of the cag pathogenity island of Helicobacter pylori: associations with vacuolating cytotoxin allele and IS605 diversity. Gastroenterology 19; 117(6): 1308-15. 16. Strobel S, Bereswill S, Balig P, Allgaier P, Sonntag HG, Kist M. Identification and analysis of a new vaca genotype variant of Helicobacter pylori in different patient groups in Germany. J Clin Microbiol 18; 36(5): 1285-9. 17. Thompson JD, Gibson TJ, Plewniak F, Jeanmougin F, Higgins DG. The CLUSTAL X windows interface: flexible strategies for multiple sequence alignment aided by quality analysis tools. Nucleic Acids Res 17; 25(24): 4876-82. 18. Kumar S, Tamura K, Jacobsen I, Nei M. MEGA 2: molecular evolutionary genetics analysis software. Bioinformatics 2001; 17(12): 1244-5. 19. Atherton JC, Sharp PM, Cover TL, et al. Vacuolating cytotoxin (vaca) alleles of Helicobacter pylori comprise two geographically widespread types m1 and m2 and have evolved through limited recombination. Curr Microbiol 19; 39(4): 211-8. 20. Bardhan PK. Epidemiological features of Helicobacter pylori infection in developing countries. Clin Infect Dis 17; 25(5): 973-8. 21. Us D, Hascelik G. Seroprevalence of Helicobacter pylori infection in an asymptomatic Turkish population. J Infect 18; 37(2):148-50. 22. Seyda T, Derya C, Fusun A, Meliha K. The relationship of Helicobacter pylori positivity with age, sex, and ABO/Rhesus blood groups in patients with gastrointestinal complaints in Turkey. Helicobacter 2007; 12(3): 244-50. 19

Peptik Ülserli ve Ülser Olmayan Dispepsili Hastalar n Mide Doku Örneklerinde Helicobacter pylori vaca ve caga Genlerinin Moleküler Yöntemlerle Belirlenmesi 23. Yılmaz YA. Helicobacter pylori. Mikrobiyolojik tanı yöntemleri. Hacettepe Tıp Derg 2004; 35(4): 182-6. 24. Kantarceken B, Aladag M, Atik E, et al. Association of CagA and VacA presence with ulcer and non-ulcer dyspepsia in a Turkish population. World J Gastroenterol 2003; 9(7): 1580-3. 25. Erzin Y, Altun S, Dobrucali A, et al. Analysis of serum antibody profile against H.pylori VacA and CagA antigens in Turkish patients with duodenal ulcer. World J Gastroenterol 2006; 12(42): 6869-73. 26. Guducuoglu H, Berktaş M, Bozkurt H, et al. Evaluation of western blot method for the detection of antibodies to Helicobacter pylori antigens in patients with gastric carcinoma and cases with epigastric complaints. Mikrobiyol Bul 2010; 44(1): 21-8. 27. Saribas Z, Demir H, Saltik Temizel IN, Simsek H, Ozen H, Akyon Y. Detection of caga prevalence in clinical isolates of Helicobacter pylori. Mikrobiyol Bul 2010; 44(3): 461-5. 28. Erzin Y, Koksal V, Altun S, et al. Prevalence of Helicobacter pylori vaca, caga, cage, icea, baba2 genotypes and correlation with clinical outcome in Turkish patients with dyspepsia. Helicobacter 2006; 11(6): 574-80. 29. Saribasak H, Salih BA, Yamaoka Y, Sander E. Analysis of Helicobacter pylori genotypes and correlation with clinical outcome in Turkey. J Clin Microbiol 2004; 42(4): 1648-51. 30. Tomasini ML, Zanussi S, Sozzi M, Tedeschi R, Basaglia G, De Paoli P. Heterogeneity of cag genotypes in Helicobacter pylori isolates from human biopsy specimens. J Clin Microbiol 2003; 41(3): 976-80. 31. Salih BA. The role of the putative virulence markers (caga and vaca) of Helicobacter pylori in peptic ulcer disease. Saudi Med J 2004; 25(7): 830-6. 32. Valmaseda Pérez T, Gisbert JP, Pajares García JM. Geographic differences and the role of caga gene in gastroduodenal diseases associated with Helicobacter pylori infection. Rev Esp Enferm Dig 2001; 93(7): 471-80. 20