1. İş ve Meslek Hastalıkları Sempozyumu'nun ardından Ülkemizin en eski ve köklü uzmanlık derneklerinden biri olan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) ve yeni kurulan İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği (İMUD) un ortaklaşa düzenlediği 1. İş ve Meslek Hastalıkları Sempozyumu 5-7 Haziran 2014 te Ankara da Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi nde yapıldı. Sempozyumun finansmanı tamamen TÜSAD tarafından sağlandı ve katılımcılardan ücret talep edilmedi. Sempozyuma katılım sayısı, katılımcıların meslekleri ve kurumları beklenen ve tahmin edilenlerin çok ötesinde oldu. Alt yapı olanakları nedeniyle sempozyum 200 kişi olarak planlanmıştı ancak toplam katılımcı sayısı 275 olarak kayda geçti. Katılımcıların önemli bir bölümü Tıp Fakültelerinden ve Eğitim ve Araştırma Hastanelerinden idi. Ayrıca Devlet Hastaneleri, Meslek Hastaneleri, Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri, SGK, GATA, TSK, SGK, ÇSGB İSGGM ve ÇASGEM, MEB, SB THSK, TÜİK, İşçi ve işveren sendikalarından idi. Sadece hekim değil, hekim dışı personelin de sempozyuma ilgisi memnuniyet verici idi. Hekim katılımcıların çoğunu Gögüs Hastalıkları ve Halk Sağlığı Uzmanları oluşturdu. Ayrıca İç Hastalıkları, İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Adli Tıp, Adli Toksikoloji, Aile Hekimliği, Psikiyatri, Biyokimya, İş ve Meslek Hastalıkları uzmanları ve Araştırma Görevlileri, İş Sağlığı Bilim Doktorları, İşyeri Hekimleri, Aile Hekimleri ve Pratisyen Hekimlerden oluşan geniş bir yelpazede hekim katılımı vardı. Bunların dışında; İşyeri Hemşireleri, Halk Sağlığı Hemşireleri ve Sağlık kuruluşlarının Eğitim Hemşireleri başta olmak üzere önemli sayıda hemşire katılımcımız oldu. Farmakolojik toksikoloji hocalarımızdan sosyologlara, çalışma ekonomistlerine, iş hukuku doktoruna, kalite yöneticilerine, halkla ilişkiler uzmanlarına kadar geniş bir meslek grubunun ilgisini görmek gerçekten memnuniyet verici idi. İş sağlığı alanının doğrudan ilgilisi olan Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Kurumu Çalışanların Sağlığı Daire Başkanını ve personelini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü ve ekibini, İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitü Müdürü ve ekibini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi çalışanlarını aramızda görmek onur verici idi. İş sağlığı ve güvenliği alanının vazgeçilmezleri olan çok sayıda İş Güvenliği Uzmanı bizimleydi. Alanının köklü bir kurumu olan TÜSAD ın, henüz 12 üyeli bir dernek olan İMUD a koşulsuz desteği, her türlü takdir ve teşekkürün üzerindedir. Ülkemiz maalesef iş kazaları ve meslek hastalıklarında 19. YY Avrupa sını yaşamaktadır. İş kazlarının 6-7 kat fazlası olan meslek hastalıkları ise toplumun gündemine bile girememektedir. Bu sancılarımızı zaten üyesi olduğumuz, zaten mesleki ve çevresel solunum hastalıkları ve iş sağlığı çalışma grubu üyesi olduğumuz TÜSAD la paylaştık. Bizimle sancılandılar. Bize koşulsuz ve sınırsız destek oldular. Ve bu sempozyum gerçekleşti. İki derneğin birlikte hareket etmesi açısından da sempozyumun doğru bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu düşünüyoruz.
Sempozyumda iş sağlığı ve meslek hastalıkları deryasının birkaç damla sunmaya çalıştık. Kendi Uzmanlık alanlarının meslek hastalıklarına ilgi duyan hekimlerini dinledik. Yurtdışından çok kıymetli konuklarımızı dinledik. Ve bu sempozyumdan yeni görevler çıkararak ayrıldık. Sempozyumu 13 Mayıs Soma katliamından önce planlamıştık. Ancak bu beklenmedik facia toplumun her kesimi gibi bizi de derinden etkiledi ve bunu size de hissettirmeye çalıştık. Türkiye Fotoğraf Sanatçıları Derneği nin anlamlı desteğiyle, madenci fotoğrafları sergisini ve Soma da kaybettiğimiz canların isim listesini sempozyumumuz boyunca sergiledik. Sempozyumda 2 gün boyunca toplam 5 panel, 7 konferans, 1 adet video gösterisi izlendi. Bilimsel programa 18 oturum başkanı ve 3 ü ABD den olmak üzere 22 bilim insanı konuşmacı olarak katkı sundu. Aramızda değerli protokol konuklarımız vardı elbette. Ancak biz onların hoşgörülerine sığınarak, açılış konuşmamızı damdan düşen birine, bir meslek hastasına, Kemal e yaptırdık. Kemal, 17 yaşında çalışma hayatına başlamış ve şimdi 28 yaşında, akciğer nakli programında olan bir cam kumlamacı silikozisli hastamızdı. Dedi ki; Benim gibi yüzlerce, binlerce genç var bu hastalıkla boğuşan. Çoğu çaresiz. Çoğu cahil. Çoğu sigortasız. Bizleri koruyun. İnsanlar para kazanmak içi başka insanların canına kıymasınlar. Denetim yok, sigorta yok, eğitim yok, muayene yok, doğru dürüst ücret yok. Bizlere yardım edin. Gençlere yardım edin. Biz hastalandık, başkaları hastalanmasın. İş kazaları herkesin gözü önünde oluyor ve saklanamıyor. Bizden kimsenin haberi bile yok. Dertlerimize sessiz ve çaresiz katlanıyoruz genç yaşımızda. Sesimiz olun. Derdimizi anlatın. Dermanımız olun. Bu hastalık ve ölüm yuvalarıyla mücadele edin. İş Sağlığında Neredeyiz? İsimli paneldeki Geçmişten Günümüze: Dünya daki ve Türkiye deki Durum konuşuldu. ABD de bir Üniversitenin Meslek Hastalıkları Direktörü olarak Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere konuyla ilgili bir çok uluslararası kuruluşla ortak çalışmalar-projeler yürüten dernek üyemiz Sayın Dr. Müge AKPINAR ELÇİ, insanlık tarihi kadar eski olan meslek hastalıklarına somut örnekler verdi. Dr. Cebrail ŞİMŞEK ülkemizde Meslek Hastalıklarının olması gereken ve bulunduğu durumu somut örnekleri ile anlattı, çözüm önerilerini sıraladı. Prof. Dr. Dilşad MUNGAN Hoca, konuşması sırasında spesifik BPT aerochamber oda oluşturma çalışmalarında sona yaklaşıldığı müjdesini verdi. Doç. Dr. Çiğdem BİBER KOAH ve Meslek ilişkisini ve sigaranın ayırıcı tanıdaki zorlaştırıcı etkisini anlattı. Kot kumlamacı silikozislerini topluma mal eden Prof. Dr. Metin AKGÜN, yine çarpıcı bir sunumla konuya bir kez daha dikkat çekti. Akciğer kanserinin tanı ve tedavisiyle uğraşan bir klinisyenden, bu kez mesleksel nedenlerini dinlemek ilginçti. Prof. Dr. Meral GÜLHAN, mesleğe sigaranın additif etkisini kanserlerde de örneklerle ortaya koydu. Endüstriyel Toksikoloji isimli panelin Metal Toksikolojisi isimli başlığı Zonguldak BEÜ Halk Sağlığı AD danbir öğretim üyesi sundu. Konuşmada metal toksisitesini ortaya koymanın
akademik-idari-sosyal-yasal-teknik güçlüklerini çok somut ve dinleyenleri pürdikkat kendine bağlayıcı bir akışkanlıkla sundu. Aynı panelin Toksik Kimyasalar isimli başlıkta toksik kimyasalların ölçüm güçlükleri irdelendi. Endokrin Bozucu Kimyasallar isimli başlıkta toksikanların endokrin istem üzerindeki etkileri; günlük yaşamımızdaki pek çok endokrin hastalıkta meşki boyutun önemi vurgulandı. Nanoteknoloji ve Sağlık başlıklı konferansıgaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesinden klinisyenliğinin yanında deneysel tıbbı da rutinine koymayı başaran bir öğretim üyemiz sundu. Sunumda nanoteknolojinin bilinen güzel özelliklerinin dışında madalyonun öbür tarafını da görmemiz gerektiğini ifade edilerek bu teknolojinin ana kaynağı olan nanopartiküllerin hücre düzeyindeki deneysel hayvan çalışmalarından ve kendi çalışmalarından somut örnekler verdi. Konuşmada bu konudaki bildiklerimizin bilinenlerin çok küçük bir parçasını oluşturduğu ifade edilerek konunun gelecekteki önemine dikkat çekildi. Meslek ve Kardiyovasküler Riskler isimli konferansı Hacettepe Üniversitesi Tığ Fakültesinden bir öğretim üyesi sundu. Çalışma yaşamındaki değişik faktörlerin kardiyovasküler hastalıklar üzerindeki etkileri çok somut bir şekilde, bilimsel verilerle ortaya konuldu. Kardiyovasküler hastalıkların günümüzdeki mortalite ve morbiditeoranlarının zaten ilk sırasını aldığını ancak bunların en azından yakın gelecekte azalma trendine girmesinin beklenmediği somut örneklerle özetledi. Mesleki Psiko-Sosyal Risk ve Sonuçları isimli konferansı konuyla ilgili bir Psikiyatrist hocamız sundu. Konuşmada psiko-sosyal sorunları ve bunların insanın ruh sağlığına olası sonuçlarını çok akıcı bir şekilde özetlendi. Genel toplumsal sorunların çalışma yaşamındaki sorunlarla birleştiğinde kişide ciddi travmalara yol açabileceği; bunu somut verilere bile dökerek ortaya koymanın olası yollarından bahsedilerek konun önemi daha da belirginleştirildi. 2. günün ilk paneli Meslek Hastalıklarının Yasal ve Sosyal Boyutları başlıklıydı. Bu panelin Sosyal Güvenlik Kavramına Tarihsel Bir Bakış isimli konu başlığında Mersin den gelen Sosyal Tarihçi Hocamız çok derin ve muhteşem sosyolojik ve felsefi bir yaklaşımla Sosyal Güvenlik Kavramının tarihsel oluşum perspektifini özetledi. Çalışma olgusunun sınırlarının aşılmasının hem sağlığa, hem doğaya, hem sosyal ve toplumsal dokuya verdiği zararların çok küçük bir kısmının telafisi amacıyla sosyal güvenlik kavramının oluştuğu irdelemesi ile olayın felsefi ve sosyolojik yönü bu konudaki birçok düşünürden örneklemelerle irdelendi.meslek Hastalıklarının Yasal Boyutu isimli başlığı İş Hukuku konusunda Doktoralı olan bir Avukat konuğumuz sundu. Konuşmada ülkemizdeki meslek hastalıklarının yasal boyutunun kaotik hali irdeledi. Sempozyum açılışında konuşmacı olarak davet edilen silikozisli - terminal dönem solunum yetmezliği nedeniyle transplantasyon programına alınan olgunun hukuki analizi üzerinden bu kaosu irdelendi. Açılış konuşmasında oksijen desteğine rağmen solunumyetmezliği nedeniyle konuşmasını bile tamamlayamayan; akciğer grafisinde tek bir sağlam alan olmadan her iki hemitoraksınsilikotiknodülasyon, konglomerasyonlarlaprogressif masif fibrosisin en ileri
aşamasında olan; 12-13 yaşından itibaren cam kumlama işinde çalıştığı sabit olan böyle dört dörtlük bir olgunun bile yasal cenderemizde yasal meslek hastalıkları tanı alma sürecinin savaşını mahkemelerde sürdürme öyküsü acı bir şekilde katılımcılar tarafından dinlendi. Konuşmacı bu savaşın hala uzun yıllar alabileceğini; mağdurun tazminat-maluliyet hakkı elde etmesi için anayasa mahkemesi dahil her yasal yolu denemeyi amaçladıklarını ifade ettiler.meslek Hastalıklarının Sosyolojik Boyutu isimli başlığı Anadolu Üniversitesinden bir öğretim üyesi sundu. Oldukça çarpıcı olan sunum salonda bulunanları pür dikkat kendine bağladı. Konuşmada onlarca işçinin çalışma yaşamındaki dramatik durumlarının analizi yapıldı. Mevcut çalışma yaşamı sistemimizde ya bu deveyi güdeceksin ya da bu diyardan gideceksin kaotik yapıda olan çalışanların tezatlarının sosyolojik boyutlarının analizi, bire bir çalışanların kendi ifadeleri ile irdelendi. Occupational Epidemiology and Challenges isimli konferansı ABD den bir Öğretim üyesi sundu. Aynı zamanda bir klinisyen de olan konuşmacı epidemiyolojinin temel felsefesini, bu konuda yapılan epidemiyolojik çalışmaların planlanma aşamasından başlayarak hemen her aşamadaki sıkıntıları, hataları, bunların doğru yönlerini irdeledi. Konuşmacı ağırlıklı olarak WHO NIOSH bağlantılı yaptığı değişik çalışmalarından projelerden somut bilgiler sunarak bu konuya ilgiyi arttırmayı başardı. Occupational Diseases: A ChallengingReality in ThePractice of OccupationalMedicine isimli konferansbir çok görevinin yanında WHO nun Latin Amerika İş ve Meslek Hastalıkları biriminin (PAHO) sorumlusu da olan Kolombiya kökenli Amerikalı bir öğretim üyesi sundu. Konuşmada meslek Hastalıkları gerçeğinin tarihsel perspektifi irdeledi. Bu konuda ILO ve WHO açısından özellikle son zamanlarda yaşanan işbirliğinin tarihsel zemini, mevcut durumu gelecek projensiyonlarıylaönemli analizler yapıldı. Nationaland Global Approaches to Increase Worker Health and Safety isimli konferansı WHO,NIOSH başta olmak üzere değişik organizasyon ve üniversitelerde konuyla ilgili yıllardır çalışmakta olan Amerikalı bir Öğretim üyesi sundu. Konuşmada sağlığın tanımının ve bu tanımın çalışan sağlığına uyarlanmasının analizi yapıldı. Konuşmada WHO, ILO başta olmak üzere bu konudaki değişik organizasyonların bu konudaki teorik ve pratik yaklaşım örneklerini irdeledi. Çıplak Ayaklı Aydınlık-Katılımcı Teknikler isimli Dia gösterisinde Ege Üniversitesi TF Halk Sağlığı AD, İş ve Meslek Hastalıkları Bilim dalından bir öğretim üyesi sundu. Sunuda günlük yaşamdaki güçlüklere akademiyanınyakından ilgi duymasının bir örneği somutlaştırıldı. Güzel Sanatlar Fakültesinden bir öğretim görevlisi ile ayakkabı imalatında korkunç koşullarda çalışanlarda katılımcı teknikleri ile yerinde eğitim vermenin gerekliliğini; onlarla yapılan işbirliği ve bu işbirliği sonunda çalışanların kendi sağlık sorunlarının yaptıkları işle ilgisinin farkındalığının oluşturulmasının önemini net olarak görüldü.
Gizli Epidemi ya da Başını Kuma Gömmek isimli panelin Gizli Epidemi ya da Başını Kuma Gömmek konu başlığında konuşman temasıbaşlığı da göz önüne alarak deve kuşu üzerinden kurgulanmıştı. Meslek hastalıklarının sadece ülkemizde değil dünyada da bu dramatik halde bulunduğunu; bu konunun ülkeler bazında asli sorumlusunun Sağlık Bakanlıkları ile ÇSGB olduğunu; bu nedenle konunun ancak küresel ortak bir işbirliği ile çözümlenebileceğini; bunun için de SB koluna WHO nun; ÇSGB koluna ise ILO nun doğru bir şekilde etki etmesi gerektiğini; çünkü küresel anlamda konunun bu aşamaya gelmesinin asıl sorumlularınn WHO ve ILO olduğu ifade edildi. Meslek Hastalıkları Bağlamında Klinisyenin Koruyucu Hekimlik Rolü-Sorumluluğu isimli başlığı SGK İş Kazaları Meslek Hastalıkları Sigortacılık Kolu Meslek Hastalıkları ve maluliyet belirleme komisyonu üyeliği görevinde bulunan bir iş ve meslek hastalıkları uzmanınca sunuldu. Konuşmada SGK nınistemleri doğrultusunda meslek hastalıkları tanı sürecini irdeledi. Meslek Hastalıkları Yasal ve Tıbbi Tanı Süreçleriisimli başlıkta meslek hastalıkları tanı sistemimizin çarpıklığı otobüste TB olgusu üzerinden irdeledi. Sonuçta alınan geri bildirimlerle sempozyumun beklenenin oldukça üzerinde aktif katılımla ve büyük beğeni ile izlendiği görüldü. Sempozyumun her aşamasına emek veren, katılımcılar başta olmak üzere tüm katkı sunanlara sonsuz teşekkürler edildi. Sempozyum sırasında zaman zaman terminolojik tartışmalar yaşandığı; bunlardan birinin de iş-işçi-çalışan vb. tanımlamalarıydı. Düzenleme komitesi olarak sempozyumdaki en büyük defektimizin gerçekten de ismi olduğu kabul edilerek; isim değişikliğinin hemen uygulamaya sokulmasıyla birlikte önümüzdeki yıl yapılacak sempozyumun: 2. Çalışan Sağlığı ve Meslek Hastalıkları Sempozyumu olmasına karar verilip taslak sonuç bildirgesi okunarak sempozyum sonlandırıldı. Düzenleme komitesi olarak bu sempozyumun ülkemiz ve dünyadaki bu çok önemli ancak her bir aşamasında bir çok belirsizlikler içeren alanına katkı sunması ümidini taşıdığımızı kamu oyuyla saygıyla paylaşırız. Sempozyum Düzenleme Kurulu