ASHAB-I KİRÂMIN KIYMETİ

Benzer belgeler
İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

PEYGAMBERİN ARKASINDA SAF TUTTUĞU İMAM

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

EVLİLİK KILAVUZU NİKÂH

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

DUASI REDDİLMEYEN SAHABÎ HZ. SAÎD B. ZEYD (Radıyallahu anh)

Yarışıyorlarkoşuyorlar

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

148. Sohbet ÖNDEN GİDENLER

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1

PEYGAMBERİ SIRTINDA TAŞIYAN HZ. TALHA b. UBEYDULLAH (Radıyallahu anh)

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

HZ. PEYGAMBERİN (S.A.) YARDIMCISI HZ. ZÜBEYİR b. AVVÂM (Radıyallahu anh)

Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî nin Vird-i Settâr ı *

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Kur an-ı Kerim de Geçen Ticaret, Alım-Satım, Satın Alma Ayetleri ve Mealleri

ب Namaz. İbadet ederiz Sen-senin Yol göster

TARİHİN YAZDIĞI KAHRAMAN HZ. ALİ (Radıyallahu anh)

113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri

تلقني أصول العقيدة العامة

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

Ders : 185. Konu : MEKKE DE GİZLİ DAVET. MEKKE DÖNEMİ ve DAVET BYK&ŞYK DERSLERİ

ÖRNEK VAAZLAR LÜTFİ ŞENTÜRK 299 CENNET VE NİMETLERİ

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

ZEKATIN ÖNEMİ VE FAZİLETİ

İNFAKTA ÖNDER HZ. OSMAN b. AFFÂN (Radıyallahu anh)

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

12. CÜZ KURAN OKULU KURAN-DER HASAN TEMUR

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman

EV SOHBETLERİ 135. Sohbet SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

EV SOHBETLERİ DERS: 7 KONU: PEYGAMBERLERE İMAN. A) Peygamber (Resȗl-Nebî) Ne Demektir?

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

Îman, Küfür ve Tekfir 2

ی س ر و لا ت ع س ر ر ب ت م م ب ال خ ی ر

CAMİ VE GENÇLİK. 1- CAMİ ve MESCİT KAVRAMI. 2- GENÇLİK ve ÖNEMİ I-KONUNUN PLANI

DÜNYANIN DEĞİŞTİREMEDİĞİ YİĞİT HZ. EBU UBEYDE B. CERRÂH (Radıyallahu anh)

BERAT KANDİLİ. Dr. Hamdi TEKELİ

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

9. CÜZ KURAN OKULU KURAN-DER HASAN TEMUR

İbadet Hayatımızda Şaban Ayı Gönderen Kadir Hatipoglu - Mayıs :46:24

Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran :57:10

و ال ت ق ول وا ل م ن ي ق ت ل ف ي س بيل الل ه أ م و ات ب ل أ ح ي اء و ل ك ن ال ت ش ع ر ون

7tepe7sanat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması Şartnamesi

8. CÜZ KURAN OKULU HASAN TEMUR KURAN-DER

ي ا ا ي ه ا ال ذ ين ا م ن وا ك ت ب ع ل ي ك م الص ي ام ك م ا ك ت ب ع ل ى ال ذ ين م ن ق ب ل ك م ل ع ل ك م ت ت ق ون

ŞEHİTLİK VE GAZİLİK. Değerli mü minler! Bu konuşmamızda şehitliğin ve gaziliğin öneminden söz etmek istiyorum.

Peygamberlerin Kur an da Geçen Duaları

SURE VE AYET SIRASIYLA KUR AN SÖZLÜĞÜ KİTABINDAN ÖRNEK SAYFALAR OTUZUNCU CÜZ سورة النبا (78)

YERYÜZÜNDE ALLAH A EN SEVİMLİ YERLER: CAMİLERİMİZ

İBN SİNA NIN RUH İLE İLGİLİ KASİDESİ İbn Sînâ, el Kasidetü l Ayniyye isimli kasidede insanî nefsin bedenle birleşmesi ve ondan ayrılışını konu

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

Transkript:

1 ASHAB-I KİRÂMIN KIYMETİ ب اب ف ض ائ ل أ ص ح اب الن ب ي ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م PEYGAMBER İN SAHÂBÎLERİNİN FAZİLETLERİ و م ن ص ح ب الن ب ي ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م أ و ر آه م ن ال م س ل م ين ف ه و م ن أ ص ح اب ه Müslümanlardan Peygamber İle Sohbet Eden Veya O nu Gören Kimse, O nun Ashabındandır Açıklamalar Sahabe; Müslüman olarak Hz. Peygamber i görmüş ve bu imanla ölmüş kimsedir. Tanımda geçen görme ifadesi, bizzat iki gözle görme değil, onunla aynı mekânı paylaşma anlamında kullanılmıştır. Bu tanıma göre, Hz. Peygamberle birlikte bir süre bulunsun-bulunmasın, ondan hadis rivayet etsin-etmesin, savaşlarına katılsın-katılmasın, onunla sohbet etsin-etmesin, bir kez onu gören ya da körlük nedeniyle bizzat gözle göremese de aynı mecliste bulunan kimseler sahabe sayılırlar. 1 Bebeklik döneminde Efendimizin kendilerini gördüğü, kucağına aldığı, ağzına hurma çiğneyip verdiği (tahnîk), dua ettiği çocuklar da büyük çoğunluğun görüşüne göre sahabe sayılmışlardır. Sahabe neslinin İslam ümmeti arasında müstesna bir yeri vardır. Onlar Resûlullah ı bizzat görmüş, onun arkasında namaz kılmış, onun sohbetlerine katılmış, Kur an ın inişine şahit olmuş, birçok Kur an ayetine muhatap olmuşlardır. İslam ın kuruluşunda ve dinin yeryüzüne yayılışında bizzat görev almışlardır. Gerektiğinde mallarını ve canlarını bu yolda feda etmekte tereddüt göstermemişlerdir. - 1 ح د ث ن ا ع ل ي ب ن ع ب د الل ه ح د ث ن ا س ف ي ان ع ن ع م ر و ق ال : س ع ت ج اب ر ب ن ع ب د الل ه ر ض ي الل ه ع ن ه م ا ي ق و ل: ح د ث ن ا أ ب و و س ل م: ي أ ت ع ل ى الن اس ز م ان ف ي غ ز و ف ئ ام م ن الن اس ف ي ق ول ون : ف يك م م ن س ع يد ا ل د ر ي ق ال : ق ال ر س ول الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م ف ي ق ول و ن: ن ع م ف ي ف ت ح ل م ث ي أ ت ع ل ى الن اس ز م ان ف ي غ ز و ف ئ ام م ن الن اس ف ي ق ال : ه ل ص اح ب ر س ول الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م ف ي ق ول و ن: ن ع م ف ي ف ت ح ل م ث ي أ ت ع ل ى الن اس ز م ان ف ي غ ز و ف ئ ام م ن ف يك م م ن ص اح ب أ ص ح اب ر س ول الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م ف ي ق ول و ن: ن ع م ف ي ف ت ح ل م. الن اس ف ي ق ال : ه ل ف يك م م ن ص اح ب م ن ص اح ب أ ص ح ا ب ر س ول الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه Ebu Saîd el-hudrî den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.) şöyle buyurdu: Bir zaman gelecek, insanlardan bir topluluk savaşacak. Onlara: İçinizde Peygamber ashabından kimse var mı? diye soracaklar. Onlar da: Evet var! diyecekler. Onlara fetih nasip olacak. Sonra bir zaman daha gelecek, insanlardan bir topluluk savaşacak. Onlara: İçinizde Peygamber in sahâbîleriyle görüşen var mı? diye sorulacak. Onlar da: Evet var! diyecekler; onlara da fetih nasip olacak. Sonra bir zaman daha gelecek, yine bir topluluk savaşacak. Onlara da: İçinizde Peygamber in sahâbîlerini gören ile görüşen kimse var mı? diye sorulacak. Onlar da: Evet var! diyecekler; onlara da fetih müyesser olacak. (Buhârî, Fedâil-u Ashâb, 1, hadis: 3649; Aynî, Umde, XVI, 170; Kastallânî, İrşâd, VIII, 138) 1 Emin Aşıkkutlu, Rical İlmine Giriş, 60

2 1. Ali b. Abdullah (ö. 234) Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh es-sa`diyy, Ebu l-hasen el-medînî el-basrî. 2. Süfyân (ö. 198) Süfyân b. Uyeyne b. Ebi İmrân Meymûn el-hilâlî. 3. Amr (ö. 126) Amr b. Dînâr el-mekkî, Ebu Muhammed el-esrem el-cumahî. 4. Câbir b. Abdullah (ö. 73 veya 77) Cabir b. Abdullah b. Amr b. Harâm b. Ka`b el-ensârî es-sülemî, Ebu Abdullah veya Ebu Abdurrahman ya da Ebu Muhammed. 5. Ebu Saîd el-hudrî (ö. 63, 65, 74) Sa`d b. Mâlik b. Sinân b. Ubeyd, Ebu Saîd el-hudrî. ب اب م ن اق ب ال م ه اج ر ين و ف ض ل ه م م ن ه م أ ب و ب ك ر ع ب د الل ه ب ن أ ب ي ق ح اف ة الت ي م ي ر ض ي الل ه ع ن ه Muhacirlerin Menkıbeleri ve Üstünlükleri Ebu Bekir Abdullah b. Ebî Kuhâfe et-teymî (r.a.) Muhâcirler dendir. و ق و ل الل ه ت ع ال ى { ل ل ف ق ر اء ال م ه اج ر ين ال ذ ين أ خ ر ج وا م ن و ر س ول ه أ ول ئ ك ه م الص اد ق ون } د ي ار ه م و أ م و ال ه م ي ب ت غ ون ف ض ا ل م ن الل ه و ر ض و اناا و ي ن ص ر ون الل ه Bu mallar özellikle, Allah tan bir lütuf ve hoşnutluk ararken ve Allah ın dinine ve peygamberine yardım ederken yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılan fakir muhacirlerindir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir. (Haşr 59/8) Beni Nadir Yahudilerinden elde edilen ganimeti Resûlullah (s.a.) muhacirler arasında paylaştırmıştır. Ayet-i kerime bu emri içermektedir. و ق ال الل ه { إ ل ت ن ص ر وه ف ق د ن ص ر ه الل ه إ ل ى ق و ل ه إ ن الل ه م ع ن ا } Eğer siz ona (Peygamber e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber diyordu. (Tevbe 9/40) ق ال ت ع ائ ش ة و أ ب و س ع يد و اب ن ع ب اس ر ض ي الل ه ع ن ه م : و ك ان أ ب و ب ك ر م ع الن ب ي ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م ف ي ال غ ار Âişe, Ebu Saîd ve İbn Abbas (r.anhum) şöyle demişlerdir: Ebu Bekir (r.a.) Mağara da Hz. Peygamberle (s.a.) beraberdi. إ س ر ائ يل ع ن أ ب إ س ح اق ع ن ال ب ر اء ق ال : اش ت ر ى أ ب و ب ك ر ر ض ي الل ه ع ن ه م ن ع از ب ر ح ا ل - 2 ح د ث ن ا ع ب د الل ه ب ن ر ج اء ح د ث ن ا ب ث ل ث ة ع ش ر د ر ه ا ا ف ق ال أ ب و ب ك ر ل ع از ب : م ر ال ب ر اء ف ل ي ح م ل إ ل ر ح ل ي ف ق ال ع از ب : ل! ح ت ت د ث ن ا ك ي ف ص ن ع ت أ ن ت و ر س ول

3 الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م ح ني خ ر ج ت م ا م ن م ك ة و ال م ش ر ك ون ي ط ل ب ون ك م ق ا ل: ار ت ل ن ا م ن م ك ة ف أ ح ي ي ن ا أ و س ر ي ن ا ل ي ل ت ن ا و ي و م ن ا ح ت أ ظ ه ر ن ا و ق ام ق ائ م الظ ه ري ة ف ر م ي ت ب ب ص ر ي ه ل أ ر ى م ن ظ ل ف آو ي إ ل ي ه ف إ ذ ا ص خ ر ة أ ت ي ت ه ا ف ن ظ ر ت ب ق ي ة ظ ل ل ا ف س و ي ت ه ث أ ن ظ ر و س ل م ث ان ط ل ق ت ف ر ش ت ل لن ب ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م ف يه ث ق ل ت ل ه : اض ط ج ع ي ا ن ب الل ه ف اض ط ج ع الن ب ص ل ى الل ه ع ل ي ه م ا ح و ل ه ل أ ر ى م ن الط ل ب أ ح ادا ف إ ذ ا أ ن ا ب ر اع ي غ ن م ي س وق غ ن م ه إ ل الص خ ر ة ي ر يد م ن ه ا ال ذ ي أ ر د ن ا ف س أ ل ت ه ف ق ل ت ل ه : ل م ن أ ن ت ي ا غ ل م ق ا ل: ل ر ج ل م ن ق ر ي ش س اه ف ع ر ف ت ه ف ق ل ت : ه ل ف غ ن م ك م ن ل ب ق ا ل: ن ع م! ق ل ت : ف ه ل أ ن ت ح ال ب ل ن ا ق ا ل: ن ع م! ف أ م ر ت ه ف اع ت ق ل ش اةا م ن غ ن م ه ث أ م ر ت ه أ ن ي ن ف ض ض ر ع ه ا م ن ال غ ب ار ث أ م ر ت ه أ ن ي ن ف ض ك ف ي ه ف ق ال : ه ك ذ ا ض ر ب إ ح د ى ك ف ي ه ب ا ل خ ر ى ف ح ل ب ل ك ث ب ةا م ن ل ب و ق د ج ع ل ت ل ر س ول الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م إ د او ةا ع ل ى ف م ه ا خ ر ق ة ف ص ب ب ت ع ل ى الل ب و س ل م ف و اف ق ت ه ق د اس ت ي ق ظ ف ق ل ت : اش ر ب ي ا ر س ول الل ه! ف ش ر ب ح ت ح ت ب ر د أ س ف ل ه ف ان ط ل ق ت ب ه إ ل الن ب ص ل ى الل ه ع ل ي ه ر ض يت ث ق ل ت : ق د آن الر ح يل ي ا ر س ول الل ه ق ال : ب ل ى! ف ار ت ل ن ا و ال ق و م ي ط ل ب ون ن ا ف ل م ي د ر ك ن ا أ ح د م ن ه م غ ي ر س ر اق ة ب ن م ال ك ب ن ج ع ش م ع ل ى ف ر س ل ه ف ق ل ت : ه ذ ا الط ل ب ق د ل ق ن ا ي ا ر س ول الل ه ف ق ال : { ل ت ز ن إ ن الل ه م ع ن ا } el-berâ (r.a.) şöyle demiştir: Ebu Bekir (r.a.) Âzib den on üç dirhem karşılığında bir deve semeri satın aldı. Ebu Bekir, Âzib e hitaben: (Oğlun) el-berâ ya söyle de semeri taşımada bana yardım etsin! dedi. Âzib: Bu isteğin ancak, sen ve Resûlullah beraberce Mekke den Medine ye doğru yola çıktığınız zaman, müşrikler de sizi ararken neler olduğunu bize anlatırsan olur, dedi. Ebu Bekir şöyle anlattı: Mekke den hareket ettik. Bütün gece ve gündüz boyunca yürüdük. Nihayet sıcak bastırdı. Güneş tepeye dikildi. Ben, barınabileceğimiz bir gölge görebilir miyim diye etrafa bir göz attım. Büyük bir kaya gördüm. O nun yanına geldim ve onun gölgesine baktım. Oradan bir yeri düzelttim. Orayı Peygamber için döşedim. Sonra O na: Ya Nebiyyallah, uzan! dedim. Peygamber (s.a.) yattı. Sonra ben, etrafıma bakıp, bizi takip edenlerden biri var mı göz atmaya gittim. Derken koyunlarını kayaya doğru getirmekte olan bir çobanla karşılaştım. O da bizim gibi kayanın gölgesinden faydalanmak istiyordu. Ona: Kimin çobanısın delikanlı? dedim. Kureyş ten bir adamın çobanıyım, dedi ve onun ismini söyledi. Ben söylediği adamı tanıdım. Sonra: Koyunlarında süt var mı? dedim. O: Evet var, dedi. Ben: Bize süt sağar mısın? dedim. O: Evet sağarım, dedi; Sürüden bir koyunu tuttu. Sonra ona, koyunun memesini temizlemesini söyledim. Sonra ellerini temizlemesini söyledim. Avuçlarından birini diğerine vurup silkeledi. Çoban benim için bir içimlik süt sağdı. Ben Resûlullah (s.a.) için ağzında bez parçası olan deriden bir su kabı yapmıştım. Ondan sütün üzerine biraz su döktüm, süt kabının aşağısı serinledi. Akabinde süt kabını Peygamber in yanına götürdüm. Kendisi uyanmıştı. O na: İç ya Resûlallah! dedim. Resûlullah içti, ben de bundan hoşnut oldum. Sonra: Hareket etme vakti geldi mi ya Resûlallah? dedim. O: Evet dedi ve hareket ettik. Kureyşliler bizi arıyorlardı. Bize atının üstünde Sürâka b. Mâlik b. Cu`şum dan başka hiç kimse yetişmedi. Ben: İşte bize yetiştiler ya Resûlallah! dedim. La tahzen innellâhe meanâ- Üzülme, Allah bizimle beraberdir dedi. (Buhârî, Fedâil-u Ashâb, 2, hadis: 3652; Aynî, Umde, XVI, 173; Kastallânî, İrşâd, VIII, 143) 1. Abdullah b. Recâ (ö. 219)

4 Abdullah b. Recâ b. Ömer el-abdî, Ebu Ömer veya Ebu Amr el-basrî. 2. İsrâîl (ö. 160) İsrâîl b. Yunus b. Ebi İshak es-sebi`î el-hemdânî el-kûfî, Ebu Yusuf. 3. Ebu İshak (ö. 126) Amr b. Abdullah b. Ubeyd, Ebu İshak es-sebi`î. 4. el-berâ (ö. 72) el-berâ b. Âzib b. el-hâris b. Adiy el-ensârî el-evsî, Ebu Umâre veya Ebu Amr ya da Ebu t- Tufeyl. ب اب م ن اق ب ع م ر ب ن ال خ ط اب أ ب ي ح ف ص ال ق ر ش ي ال ع د و ي ر ض ي الل ه ع ن ه Kureyş Kabilesinin Adiyy Koluna Mensub Olan Ebû Hafs Ömer İbnu l- Hattâb ın (r.a.) Menkıbeleri ي ون س ع ن الز ه ر ي ق ال : أ خ ب ر ن ح ز ة ع ن ع ن ش ر ب ت ي ع ن الل ب ح ت أ ن ظ ر إ ل الر ي ي ر ي ف ظ ف ر ي أ و ف أ ظ ف ار ي أ ب ي ه أ ن - 3 ح د ث ن م م د ب ن الص ل ت أ ب و ج ع ف ر ال ك و ف ح د ث ن ا اب ن ال م ب ار ك ر س ول الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م ق ال : ب ي ن ا أ ن ا ن ائ م ل ع ل م ع م ر ف ق ال وا: ف م ا أ و ل ت ه ق ا ل: ا ث ن او ل ت Abdullah b. Ömer den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: Ben rüyamda süt içtiğimi gördüm. O kadar içtim ki, hala onun tokluğunu tırnaklarıma kadar hissediyorum. Sonra Ömer e uzattım. Sahâbîler: Ya Resûlallah, bu rüyanızı neye yordunuz? diye sordular. Resûlullah: İlme yordum buyurdu. (Buhârî, Fedâil-u Ashâb, 6, hadis: 3681; Aynî, Umde, XVI, 193; Kastallânî, İrşâd, VIII, 172) 1. Muhammed b. es-salt Ebu Cafer el-kûfî (ö. 218) Muhammed b. es-salt b. Haccâc el-esedî, Ebu Cafer el-kûfî. 2. İbn Mübârek (ö. 181) Abdullah b. el-mübârek b. Vâdih el-hanzalî et-temîmî mevlahum, Ebu Abdurrahman el- Mervezî. 3. Yunus (ö. 159) Yunus b. Yezid b. Ebi n-necâd, Ebu Yezid el-kureşî. 4. ez-zührî (ö. 124) Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihâb b. Abdullah b. Hâris b. Zühre el- Kureşî ez-zührî, Ebubekir el-medenî. 5. Hamza (ö.?) Hamza b. Abdullah b. Ömer b. el-hattâb el-kureşî el-adevî, Ebu Umâre el-medenî. 6. Babası (ö. 72, 73, 74) Abdullah b. Ömer b. el-hattâb el-kureşî el-adevî, Ebu Abdurrahman. إ س اع يل ع ن ق ي س ق ال : ق ال ع ب د الل ه : ح د ث ن ا ع م ر م از ل ن ا أ ع ز ةا م ن ذ أ س ل م - 4 ح د ث ن ا م م د ب ن ال م ث ن ح د ث ن ا ي ي

5 Abdullah b. Mesud (r.a.) şöyle demiştir: Ömer (r.a.) İslam a girdiğinden beri bizler dinde hep aziz olduk. (Buhârî, Fedâil-u Ashâb, 6, hadis: 3684; Aynî, Umde, XVI, 196; Kastallânî, İrşâd, VIII, 176) 1. Muhammed b. el-müsenna (ö. 252) Muhammed b. el-müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dînar, Ebu Musa el-basrî. ez-zemin diye bilinen kişidir. 2. Yahya (ö. 198) Yahya b. Saîd b. Ferrûh el-kattân et-temîmî. 3. İsmail (ö. 146) İsmail b. Ebi Halid Hürmüz el-becelî, Ebu Abdullah el-kûfî. 4. Kays (ö. 84) Kays b. Ebi Hâzim Avf b. Abdulhâris el-becelî, Ebu Abdullah el-kûfî. 5. Abdullah (ö. 32) Abdullah b. Mesud b. Ğâfil b. Habîb b. Şemh b. Mahzûm, Ebu Abdurrahman el-hüzelî. ب اب م ن اق ب ع ث م ان ب ن ع ف ان أ ب ي ع م ر و ال ق ر ش ي ر ض ي الل ه ع ن ه Kureyş Kabilesinden Ebu Amr Osman b. Affân ın (r.a.) Menkıbeleri و ق ال الن ب ي ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م : م ن ي ح ف ر ب ئ ر ر وم ة ف ل ه ال ج ن ة ف ح ف ر ه ا ع ث م ان Peygamber (s.a.): Kim Rûme Kuyusu nu kazdırırsa ona cennet vardır buyurdu, kuyuyu Osman kazdırdı. Rûme Kuyusunun Satın Alınması Medine-i Münevvere de suyu tatlı bir kuyu vardı o da yahudinin elinde bulunuyordu. Peygamberimiz bu kuyunun Müslümanlar tarafından satın alınmasını işaret buyurdu. Hz. Osman (r.a.) Resûlullah ın bu arzusunu gerçekleştirmek için harekete geçti. Sahibinden kuyuyu kendisine satmasını istedi. Yahudi satmayı kabul etmedi. Hz. Osman, bari yarısını satmasını isteyince Yahudi bu teklifi kabul etti. Yapılan pazarlık sonunda on iki bin dirheme kuyunun mülkiyetinin yarısı Hz. Osman a geçmiş oldu. Anlaşmaya göre; kuyudan bir gün Yahudi, bir gün Hz. Osman yararlanacaktı. Sıranın Hz. Osman da olduğu gün Müslümanlar gelip kuyudan iki günlük su ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Yahudi su satımından zarar etmeye başladı. Bunun üzerine Hz. Osman a, kuyunun diğer hissesini de almasını teklif etti. Hz. Osman bu teklifi kabul ederek daha düşük fiyata kalan hisseyi de satın alıp kuyunun tamamını Müslümanların kullanımına vakfetti. Böylece tüm Medine halkı tatlı içme suyuna bedelsiz olarak kavuşmuş oldular. و ق ال م ن ج ه ز ج ي ش ال ع س ر ة ف ل ه ال ج ن ة ف ج ه ز ه ع ث م ان Peygamber (s.a.): Kim zorluk ordusunu donatırsa, onun için cennet vardır buyurdu, orduyu Osman donattı.

6 Ceyşu l-`usra Tebük seferine çıkmaya hazırlanan orduya bu isim verilmişti. Çünkü mevsim yazın en hararetli dönemi, yol uzun ve ordu kalabalıktı. Resûlullah orduyu hazır hale getirmek için sahabeye çağrıda bulunmuş, herkes ellerinden geleni yapmışlardı. Hz. Osman da üzerine düşeni yapmak istiyordu. Kaynaklarda Tebük seferine çıkacak orduya Hz. Osman ın; 940 katır ve 60 at bağışta bulunduğu zikredilmektedir. Nakit olarak getirip Resûlullah a teslim ettikleri bu listenin dışındadır. Hz. Hüzeyfe (r.a.) o günü şöyle anlatmaktadır: Osman zorluk ordusu için getirdiği on bin dinarı Resûlullah ın önüne koydu. Resûlullah (s.a.) bir yandan eliyle paraları karıştırırken bir yandan da şöyle buyurdu: Osman! Allah, kıyamet gününe kadar senin gizli ve açık bütün günahlarını bağışlasın! إ س اع يل ح د ث ن ا أ ب و ع و ان ة ح د ث ن ا ع ث م ان ه و اب ن م و ه ب ق ال : ج اء ر ج ل م ن أ ه ل م ص ر ح ج ال ب ي ت ح د ث ن ا م وس ى ب ن ع م ر ق ال : ي ا اب ن ف ق ال : م ن ه ؤ ل ء ال ق و م ف ق ال وا: ه ؤ ل ء ق ر ي ش ق ال : ف م ن الش ي خ ف يه م ق ال وا: ع ب د الل ه ب ن - 5 ف ر أ ى ق و ا ما ج ل و ا سا ع م ر! إ ن س ائ ل ك ع ن ه ل ت ع ل م أ ن ع ث م ان ف ر ي و م ش ي ء ف ح د ث ن أ ح د ق ا ل: ن ع م! ق ال : ق ال : ن ع م! ق ال : ت ع ل م أ ن ه ت غ ي ب ع ن ب ي ع ة الر ض و ان ف ل م ي ش ه د ه ا ق ا ل: ن ع م! ق ال : ف ر ار ه ي و م أ ح د ف أ ش ه د أ ن الل ه ع ف ا ع ن ه و غ ف ر ل ه ت ع ل م أ ن ه ت غ ي ب ع ن ب د ر و ل ي ش ه د ع م ر: ت ع ال أ ب ني ل ك أ م ا أ ك ب ر! ق ال اب ن الل ه و أ م ا ت غ ي ب ه ع ن ب د ر ف إ ن ه ك ان ت ت ت ه ب ن ت ر س ول الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م و ك ان ت و س ل م: إ ن ل ك أ ج ر ر ج ل م ن ش ه د ب د ا را و س ه م ه و أ م ا ت غ ي ب ه ع ن ب ي ع ة الر ض و ان ف ل و ك ا ن م ر يض ةا ف ق ال ل ه ر س ول الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه أ ح د أ ع ز ب ب ط ن م ك ة م ن ع ث م ان ل ب ع ث ه م ك ان ه ف ب ع ث ر س ول الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م ع ث م ان و ك ان ت ب ي ع ة الر ض و ان ب ع د م ا ذ ه ب ع ث م ان إ ل م ك ة ف ق ال ر س ول الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م ب ي د ه ال ي م ن : ه ذ ه ي د ع ث م ان ف ض ر ب ب ا ع ل ى ي د ه ف ق ال : ه ذ ه ل ع ث م ان ع م ر: اذ ه ب ب ا ا ل ن م ع ك ف ق ال ل ه اب ن Osman b Mevheb şöyle anlattı: Mısırlılar dan bir adam hacca geldi. Bu sırada oturmakta olan bir topluluk gördü: Bu topluluk kimlerdir? dedi. Oradakilerden biri: Bunlar Kureyş tendir, dedi. O zat bu sefer: Bunların lideri kimdir? dedi. Onlar: Abdullah b. Ömer dir, diye cevab verdiler. Bu zat: Ey Ömer in oğlu! Sana birşey soracağım: Uhud günü Osman (harbe katılmayıp) kaçmıştır, biliyor musun? diye sordu. İbn Ömer: Evet, diye cevab verdi. O zat: Osman ın Bedir gününde savaşta bulunmadığını biliyor musun? dedi. İbn Ömer: Evet biliyorum, dedi. O kimse: Osman ın Rıdvan Bey atı nda hazır bulunmadığını, ortadan kaybolduğunu biliyor musun? dedi. İbn Ömer: Evet biliyorum, diye tasdik etti. Bu kimse: Allahu Ekber, dedi. Bunun üzerine İbn Ömer: Gel, sana doğrusunu anlatayım: Uhud harbinde Osman ın kaçmasını, ben çok iyi biliyorum ki, Allah Uhud da bulunmama kusurunu afv ve mağfiret etmiştir. Bedir savaşında bulunmaması sebebi ise, Resûlullah ın kızı Rukayye Osman ın eşiydi. Rukayye Bedir seferi sırasında ağır hastaydı. Resûlullah Osman a: Ey Osman! Senin için Bedir de bulunan bir gazi sevabı ve bir gazinin ganimet payı vardır buyurup izin verdi. Rıdvan Bey atı nda bulunmaması ise (Mekke ye vazifeli gönderilmiş olmasındandır). Eğer Mekke vadisinde Osman dan daha şerefli ve etkili biri bulunsaydı, Resûlullah Osman ın yerine onu gönderirdi. Resûlullah, Osman ı göndermiş, o Mekke ye gittikten sonra Rıdvan Bey atı yapılmıştı.

7 Osman ın bu şerefli bey attan mahrum olmaması için, Resûlullah (s.a.) sağ elini işaret ederek: İşte bu, Osman ın elidir buyurup onu sol elinin üstüne koydu ve İşte bu Osman ın bey atıdır buyurdu. Abdullah b. Ömer, Mısırlı ya bunları anlattıktan sonra: Sana verdiğim bu cevaplarla beraber, artık gidebilirsin, dedi. (Buhârî, Fedâil-u Ashâb, 7, hadis: 3699; Aynî, Umde, XVI, 206; Kastallânî, İrşâd, VIII, 189) 1. Musa b. İsmail (ö. 223) Musa b. İsmail el-minkarî Mevlahum, Ebu Seleme et-tebûzekî el-basrî. 2. Ebu Avâne (ö. 176) el-veddâh b. Abdullah el-yeşkurî, Ebu Avâne el-vâsıtî el-bezzâr. (Kevser, I, 289) 3. Osman b. Mevheb (ö. 120) Osman b. Abdullah b. Mevheb et-teymî, Ebu Abdullah veya Ebu Amr el-medenî. ب اب م ن اق ب ع ل ي ب ن أ ب ي ط ال ب ال ق ر ش ي ال ه اش م ي أ ب ي ال ح س ن ر ض ي الل ه ع ن ه Kureyş Kabilesinin Hâşimî Kolundan Olan Ebu l-hasen Ali b. Ebî Tâlib in (r.a.) Menkıbeleri و ق ال الن ب ي ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م ل ع ل ي: أ ن ت م ن ي و أ ن ا م ن ك Hz. Peygamber (s.a.) Ali ye (r.a.) hitaben: Sen bendensin, ben de sendenim buyurmuştur. و ق ال ع م ر : ت و ف ي ر س ول الل ه ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م و ه و ع ن ه ر اض Ömer İbnu l-hattâb da: Resûlullah (s.a.), Ali den (r.a.) razı olarak vefat etti, demiştir - 6 ح د ث ن م م د ب ن ب ش ار ح د ث ن ا غ ن د ر ح د ث ن ا ش ع ب ة ع ن س ع د ق ال : س ع ت إ ب ر اه يم ب ن س ع د ع ن أ ب يه ق ال : ق ال الن ب ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م ل ع ل ي : أ م ا ت ر ض ى أ ن ت ك ون م ن ب ن ز ل ة ه ار ون م ن م وس ى Sa`d b. Ebi Vakkas (r.a.) şöyle demiştir: Peygamber (s.a.) Ali ye (r.a.) hitaben: Senin bana yakınlığın, Harun un Musa ya yakınlığı gibi olmasını istemez misin? buyurdu. (Buhârî, Fedâilu Ashâb, 9, hadis: 3706; Aynî, Umde, XVI, 218; Kastallânî, İrşâd, VIII, 203) Açıklamalar Hadiste Efendimizin söylediği söz Tebük savaşı öncesinde söylenmiştir. Resûlullah (s.a.), savaş için orduyu Tebük e doğru yürütürken Hz. Ali yi Medine ye bırakmıştı. Orduyla beraber savaş meydanında olmayıp onlardan geri kalmak Hz. Ali ye ağır gelmişti. Beni hanımlarla ve çocuklarla mı bırakıyorsun? deyince Resûlullah Efendimiz hadisteki sözünü söylemiştir. Hz. Musa (a.s.) Allah ile görüşmek için Tûr a giderken kavminin başına Hz. Harun u (a.s.) bırakmıştı. Efendimiz bu olaya işaret ederek, Senin bana yakınlığın, Harun un Musa ya yakınlığı gibi olmasını istemez misin? buyurmuştur.

8 1. Muhammed b. Beşşâr (ö. 252) Muhammed b. Beşşâr b. Osman b. Davud b. Keysân el-abdî, Ebu Bekr el-basrî. 2. Ğunder (ö. 193) Muhammed b. Cafer el-hüzelî, Ebu Abdullah el-basrî. Ğunder olarak meşhur olmuştur. 3. Şu`be (ö. 160) Şu`be b. el-haccâc b. el-verd el-atekî el-ezdî. 4. Sa`d (ö. 125 veya 127) Sa`d b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf el-kureşî ez-zührî, Ebu İshak veya Ebu İbrahim el- Medenî. 5. İbrahim b. Sa`d (ö. 182 veya 183) İbrahim b. Sa`d b. Ebi Vakkâs el-kureşî ez-zührî. Yukarıdaki Sa`d b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf ın dayısıdır. 6. Babası (ö. 55) Sa`d b. Ebi Vakkâs ez-zührî, Ebu İshak.