SAHÂBE-II Sahâbe ve Rivâyet İlimleri

Benzer belgeler
İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA)

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU

SAHABE2 İSLÂM MEDENİYETİNİN KURUCU NESLİ PROGRAM - DAVETİYE NİSAN SAHABE VE RİVAYET İLİMLERİ- TARTIŞMALI İLMÎ TOPLANTI

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak.

Çok hadis rivâyet eden meşhur sahâbî.

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

HADİS TARİHİ VE USULÜ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

İSLÂM MEDENİYETİNİN KURUCU NESLİ SAHÂBE II SAHÂBE VE RİVÂYET İLİMLERİ SEMPOZYUMU

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

Yaşadığı dönemde çok önemli İslam düşünürleri yaşamış. Bunlardan birisi de hocası İbni Teymiyyedir.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Hanefi Mezhebinde Mürsel Hadisin Delil Değeri * The Value of Mursel Hadith in Hanefi Tradition

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Kadınların Savaş ve Sağlıkla İlgili Hizmetleri

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

02- Sevde binti Zem'a el-amiriye (Sevde binti Zama) Meydan Larousse C.11, s.22

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TÂBİÎN NESLİNİN HADİS İLMİNDEKİ YERİ

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

T.C. VELÎ SEMPOZYUMU. Prof. Dr. Ali Rafet ÖZKAN KASTAMONU

Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları

TEZ TANITIMI VE DEĞERLENDİRME

Farklı Yönleriyle Endülüs Hadisçiliği, Mustafa ÖZTOPRAK, Sinop 2013, 152 sayfa.

RUMELİ İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ. YAYIM İLKELERİ ve YAZIM KURALLARI

HADİSLERLE İSLÂM MUKADDİME

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

1. Adı Soyadı: Zekeriya GÜLER 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-4 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER NADİROĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

SİYER VE MEĞAZİ RİYAYETLERİYLE TANINAN SAHABİLER *

Hadisler Işığında Tasavvuf un İslâm daki Yeri

Ebû Hureyre radıyallahu anh dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

SAHÂBE-II Sahâbe ve Rivâyet İlimleri

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) : abulut@fsm.edu.tr

ESER KARİZMASI MI MUSANNİF KARİZMASI MI? Which Charisma: Author or His Writings?

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ. Prof. Dr. Yusuf Ziya KESKİN Hadis Anabilim Dalı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Süleyman el Ulvan, geçtiğimiz günlerde annesinin vefatı üzerine geçici olarak serbest bırakımış ve cenaze törenine katılmıştı.

TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI

HADİS TARİHİ VE USULÜ (İLH1007)

II. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi Bildiriler Kitabı - IV

T.C. VELÎ SEMPOZYUMU. Prof. Dr. Ali Rafet ÖZKAN KASTAMONU

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Prof. Dr. Bünyamin ERUL

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER

HADİS ARAŞTIRMA METODU

Abdestte başı mesh etmenin şekli

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Sayfa 1

ŞAFİÎ NİN er-risale Sİ İLE HUMEYDÎ NİN el-müsned İNDEKİ RİVAYETLERİN ORTAK KAYNAKLARI BAĞLAMINDA DEĞER- LENDİRİLMESİ Fuat KARABULUT*

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2008/1, c. 7, sayı: 13, ss EN SON VEFAT EDEN SAHÂBÎ OLARAK BİLİNEN ÂMİR B.

Fıkıh Usulünde Fahreddin er-râzî Mektebi Tuncay Başoğlu İstanbul: İSAM Yayınları, 2014, 300 sayfa.

HADİS RİVAYETİNDE BİRLEŞİK YAPILAR: BİR RİVAYET DÖRT HADİS

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

PROF. DR. İRFAN AYCAN ÖZGEÇMİŞ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Yahya ibni Sa id el-kattan. İ tikadi Görüşleri.

Hatîb el-bağdâdî, El-Kifaye Fî Ma rifeti İlmi Usuli r-rivaye, Kahire: Mektebet-u İbn Abbas, 2008, 632 s.* Abdüs Samet Koçak**

DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV)

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

Yazar= Soner DUMAN. Soru:

et-tabakât, kendinden sonra gelen birçok müellifin eserine hem öncülük, hem örneklik, hem de kaynaklık yapmış bir çalışmadır.

Transkript:

İSLÂM MEDENİYETİNİN KURUCU NESLİ SAHÂBE-II Sahâbe ve Rivâyet İlimleri Tebliğ ve Müzâkereler Tartışmalı İlmî Toplantı 25-26 Nisan 2015 Sakarya Ü. İlahiyat Fakültesi Hakkı Ekşi Konferans Salonu Sakarya İstanbul 2015

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN OLGUSU VE ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER Sezai ENGİN Hadis literatüründe muksirûn çok hadis rivâyet eden yedi sahâbî için kullanılan bir kavramdır. Ahmed b. Hanbel e göre Ebû Hureyre, Abdullah b. Ömer, Enes b. Mâlik, Hz. Âişe, Abdullah b. Abbas ve Câbir b. Abdillah muksirûn kavramı içerisinde değerlendirilen sahâbî hadis râvîleridir. 1 Suyûtî bu isimlere Ebû Sa îd el-hudrî yi de eklemiş ve muksirûn tabirini rivâyet edilen hadis sayısı açısından 1000 ile tahdit etmiştir. Suyûtî ye göre Ebû Hureyre 5374, Abdullah b. Ömer 2.630, Enes b. Mâlik 2.286, Hz. Âişe 2.210, İbn Abbas 1.660, Câbir b. Abdillah 1.540 ve Ebû Sa îd el-hudri 1.170 hadis rivâyet etmiştir. 2 İbnü l-cevzî nin Baki b. Mahled in Müsned ini baz alarak yapmış olduğu tespitteki hadis sayıları Suyûtî ninki ile aynıdır. 3 Yrd. Doç. Dr., Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, sezaiengin@hotmail.com 1 Ahmed Muhammed Şakir, el-bâisu l-hasîs şerhu İhtisâru Ulûmi l-hadis, s. 180. 2 Suyûtî, Tedrîbu r-râvî fi şerhi Takrîbi n-nevevi, II, 125. 3 Şakir, el-bâisu l-hasîs, 182; Baki b. Mahled ile Ahmed b. Hanbel in müsnedleri arasında sahabîlerin rivâyet sayıları arasında farklılıklar bulunmaktadır. İbnü l- Cevzî nin Baki b. Mahled in Müsned ini baz alarak muksirûna ait hadis sayılarına dair tespiti ile Ahmed b. Hanbel in Müsned indeki sayılar değişiklik göstermektedir. Bu farklılığın en önemli nedeni olarak Baki b. Mahled in eserinde mükerrer hadislere yer vermesi olarak gösterilmektedir, bk. Şakir, el-bâisu lhasis, s. 183.

428 İslâm ın Kurucu Nesli Sahâbe - SAHÂBE ve RİVAYET İLİMLERİ- Muksirûnun rivâyet ettikleri hadis sayısı diğer sahâbîlere oranla bir hayli yüksektir. Kütüb-i Tis a özelinde yapılan bir analize göre muksirûn, mükerrerleri ile birlikte toplam 62.169 hadisin %73 ü olan 45.264 hadisin râvîleridir. 4 Yaklaşık 100 bin sahâbî içinde 100 ün üstünde 38, 1000 in üstünde ise 7 sahâbînin hadis rivâyet etmiş olması 5 muksirûnun hadis rivâyet tarihi açısından önemini ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber hayattayken O nunla (s.a.v.) sadece iki yıl beraber görüşme fırsatı bulmuş olan Ebû Hureyre üzerinde yoğunlaşan muksirûna yönelik temel eleştiri yüksek sayılabilecek sayılarda hadis rivâyet etmeleridir. Dolayısıyla tenkitlerin analizinde odak noktasına Ebû Hureyre yerleşmektedir. Ayrıca hadis uydurma faaliyetinde referans olarak kullanıldıklarına yönelik tespitler muksirûn olgusuna yönelik bir değersizleştirme olarak kabul edilebilir. Örneğin Juynboll bunu şöyle ifade etmektedir: İçlerinden en önemli birkaçı özellikle Enes, Ebû Hureyre, İbn Abbas ve Câbir b. Abdillah gibi çok sayıda sözde hadis râvîsi sahâbî, o kadar çok sayıda açıkça uydurma olan hadisle ilişkilendirilmiştir ki, onlara ait sahih malzemeyi yalan yere onlara atfedilenden ayıracak yanılmaz bir metot tasavvur etmek artık mümkün değildir. 6 Ancak muksirûn sahâbeye ait sahih hadislerle olmayanları ayıracak bir metodun olmadığından bahseden Juynboll un bu tespitini İbnü l-cevzî nin Mevzûât ı ve İbn Hacer in Lisânu lmîzân ına dayandırması hayli dikkat çekicidir. Çünkü söz konusu kitaplarda ve benzeri birçok eserde Juynboll un imkânsız olduğunu savunduğu metodun pratikleri sunulmuştur. Ayrıca Juynboll a göre uydurma hadislere eklenen isnadlar özellikle Enes, Ebû Hureyre, İbn Abbas, İbn Ömer, İbn Amr, İbn Mesud, Câbir b. Abdillah ve diğer birkaç sahâbede biten isnadlardır. 7 Muksirûn a yöneltilen ve Ebû Hureyre üzerinde yoğunlaşan benzer eleştirileri, bunların tahlil ve tenkidini içeren bazı ça- 4 Mustafa Karataş, Muksirûn ve Hadis Sayıları, s. 97. 5 Bk. Talat Koçyiğit, Hadis Tarihi, s. 76. 6 G.H.A. Juynboll, Hadis Tarihinin Yeniden İnşası, s. 101. 7 Juynboll, Hadis Tarihinin Yeniden İnşası, s. 51. Juynboll, bu tespitini İbnü l- Cevzî nin Mevzûât ına ve İbn Hacer in Lisânu l-mizân ına dayandırmaktadır.

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN, ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER 429 lışmalar yapılmıştır. Ancak biz bu çalışmamızda muksirûn sahâbeye yöneltilen eleştirileri araştırma sınırları içerisinde değerlendirmeyeceğiz. Çünkü bu konu bu tebliğin sınırları dışındadır. Biz bu çalışmada Ebû Hureyre ve tüm muksirûn râvîleri sika birer hadis râvîsi kabul ederek, onların hadis rivâyetinde ön plana çıkış nedenleri üzerinde duracağız. Böylece birer hadis râvîsi olarak muksirûnun rivâyet ettikleri hadis sayısı hakkındaki spekülasyonların rivâyet kültürü açısından çok sağlam temellere dayanmadığını göstermeye çalışacağız. Çalışmanın seyrinin daha rahat takip edilebilmesi için tespit ettiğimiz nedenleri şöyle başlıklandırabiliriz: 1. Hz. Peygamber in hadis rivâyetine teşvik etmesi 2. Hadis rivâyetine olan özel ilgi, ilme olan düşkünlük ve yetenek, tartışma ortamından uzak durarak kendini ilme vermek 3. Muksirûnun çoğunun yazıya önem vermesi, yazabilmesi ve hadisleri yazı ile kayıt altına almaları 4. Hz. Peygamber e yakınlık a. Eş yakınlığı b. Hizmetinde bulunmak c. Akrabalık bağları 5. Hz. Peygamber le sık sık gazvelere katılmak 6. Yaş ortalamasının yüksekliği 7. Önde gelen sahâbe ile görüşmüş olmak 8. Geniş bir sosyal ağa ve toplumsal bir karizmaya sahip olmak 9. Sahâbî râvî ile ondan rivâyette bulunan sahâbî veya tâbiîn râvî arasındaki ilişkiler a. Hoca- talebe ilişkisi b. Efendi-mevâlî ilişkisi c. Akrabalık ilişkileri 10. Değişik ülke ve bölgelere yolculuklar yapmaları veya görevlendirilmeleri. 8 8 Ebû Şehbe, tespit ettiğimiz etkenlerin bazılarını dile getirmiştir. Ona göre muksirûnun çokça hadis rivâyetinin sebebi tesâhül veya ihtilaflar değildir. Onların ömrünün uzun olması; ilme ve hadis rivâyetine olan yoğun ilgileri; dünya işleriyle az uğraşmaları; ulema ve hadis öğrencilerinin bulunduğu şehirlerde kalmaları gibi unsurlar rivâyetlerini artırmıştır. Ancak yukarıda değindiğimiz gibi farklı etkenler de bu noktada göz önünde bulundurulmalıdır. Bk. Muhammed Ebû Şehbe, el-vasit fî ulûmi ve mustalahi l-hadis, s. 63.

430 İslâm ın Kurucu Nesli Sahâbe - SAHÂBE ve RİVAYET İLİMLERİ- 1. Hz. Peygamber in hadis rivâyetine teşvik etmesi Kendisinden işitilen sözlerin başkalarına aktarımını önemseyen Allah Rasûlü rivâyet kültürünün zeminini bizzat kendisi hazırlamıştır. Sadece muksirûn özelinde değil genel olarak hadis rivâyet olgusunun ortaya çıkışının temelinde Hz. Peygamber in sahâbeyi hadis rivâyetine teşvik etmesi yatmaktadır. Kendileriyle ilgili daha özel sebeplerin ön plana çıkmasına rağmen muksirûnun rivâyet sayısında da bu teşvik etkili olmuştur. Hz. Peygamber sözlerini işitenlerin diğerlerine iletmesini övmüş ve bunu bir gerekçeye bağlamıştır. Buna göre sözün iletildiği kişi iletenden daha anlayış sahâbî olabilir ve hadisi daha iyi anlayabilir. 9 Diğer bir hadiste ise Allah Rasûlü kendisinden bir cümle dahi olsa başkalarına rivâyet edilmesini istemiş 10 ve hadis rivâyetine sahâbe ve sonraki nesiller nezdinde ayrı bir değer kazandırmıştır. 2.Hadis rivâyetine olan özel ilgi, ilme olan düşkünlük ve yetenek, tartışma ortamından uzak durarak kendini ilme vermek Sahâbenin tamamı bugün anlaşılan şekilde profesyonel ilim adamı değillerdi. Birçoğu çiftçi, tüccar, yönetici ve savaşçıydı. İlmiye bir sınıf olarak bu alanlardan kademeli olarak ayrılmıştı. 11 Aynı zamanda klasik anlamda bütün sahâbe bir eğitim faaliyeti içinde bulunmamıştı. 12 Ancak muksirûnun hepsi ilmî bir etkinliğin içerisinde olmuşlardır. Ebû Hureyre, Ensar ve Muhacir farklı işlerle meşgul iken kendisinin Hz. Peygamber in yanında bulunduğunu bizzat dile getirmiştir. 13 O, Hz. Âişe nin kendisinin Hz. Peygamber den duymadığı hadisleri rivâyet ettiği yönündeki eleştirisine Ayna ve sürmedanlık, seni hadis rivâyetinden alıkoyduğu halde beni 9 Hadis kaynaklarda farklı metin ve tariklerle gelmektedir. Hadis için bk. Ebû Davud, İlim, 10; Tirmizî, İlim, 7; İbn Mace, Menasik, 76; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VII, 221, XXI, 60, XXVII, 301, 318. 10 Buhârî, Ehâdîsu l-enbiyâ, 50; Tirmizî, İlim, 13. 11 Recep Şentürk, Toplumsal Hafıza Hadis Rivâyet Ağı 610-1505, s. 247. 12 Şentürk, Hadis Rivâyet Ağı, s. 246. 13 Buhârî, Buyu, 1, İ tisâm, 22; Müslim, Fedâilu s-sahabe, 159. Ayrıca bk. Zehebî, Siyeru a lâmi n-nübelâ, II, 595.

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN, ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER 431 etkilemedi. diyerek cevap vermiştir. 14 Onun ilme olan hırsını bizzat Hz. Peygamber ifade etmiştir. Ebû Hureyre, kıyamet gününde O nun (s.a.v.) şefaatine en yakın kimin olduğunu sorunca Hz. Peygamber Senin hadise olan hırsını gördüğümden dolayı bu soruyu senden önce kimsenin sormayacağını tahmin etmiştim. diyerek Ebû Hureyre nin hadise olan ilgisini ortaya koymuştur. 15 Ebû Hureyre nin Hz. Peygamber in söz ve fiillerini öğrenme konusundaki bu isteği bir tutku olarak dahi nitelendirilmiştir. 16 Söz konusu hadis rivâyeti olduğunda dikkate alınması gereken diğer bir etken elbette hafıza yeteneğidir. Hz. Peygamber Ebû Hureyre nin unutulmayacak ilim talep ettiği duasına Amin! diyerek ona hafızanın çok önemli olduğu hadis rivâyetinde ayrıcalıklı bir konum kazandırmıştır. 17 Ayrıca Ebû Hureyre nin unutmasından şikayet etmesi üzerine Hz. Peygamber, elbisesini yaymasını söylemiş, ardından gün boyu ona hadis okumuştur. Daha sonra Ebû Hureyre, elbisesini toplamış ve o günden sonra hiçbir hadisi unutmamıştır. 18 Muhtemelen bu rivâyete istinaden onun bu mükemmel hafızasının Hz. Peygamber in mucizelerinden olduğu gündeme getirilmiştir. 19 İbnü s-sem ânî, Ebû Hureyre nin bu şekilde bir hafızaya Hz. Peygamber in duasıyla sahip olduğunu söylemiştir. 20 Ebû Hureyre nin hafızasının gücünü İbn Ömer de dile getirmiştir. İbn Ömer ona Ey Ebû Hureyre! Sen Allah Rasûlü nü en iyi bilenimizsin ve O nun (s.a.v.) hadislerini en iyi hıfzedensin. demiştir. 21 İmam Şafiî de Ebû Hureyre nin hafıza yeteneğine değinmiş ve onun hadis rivâyet edenler arasında hafızası en kuvvetli olan râvî olduğunu ifade etmiştir. 22 14 İbn Sa d, et-tabakâtü l-kübrâ, V, 239; Zehebî, A lâm, II, 604. 15 Buhârî, İlim, 33. Ayrıca bk. Zehebî, A lâm, II, 596; İbn Hacer, el-isâbe fî temyîzi s-sahâbe, XIII, 42. 16 Şentürk, Hadis Rivâyet Ağı, s. 246. 17 Nesâî, es-sünenü l-kübrâ, V, 374. 18 İbn Sa d, Tabakât, V, 235; İlgili rivâyetin değişik versiyonları için bk. İbn Hacer, İsâbe, XIII, 46-50. 19 Zehebî, A lâm, II, 594. 20 Cemâluddin Kâsımî, Kavâidu t-tahdîs min funûni mustalahi l-hadis, s. 139. 21 İbn Sa d, Tabakât, V, 238. 22 Zehebî, Alâm, II, 599.

432 İslâm ın Kurucu Nesli Sahâbe - SAHÂBE ve RİVAYET İLİMLERİ- Abdullah b. Abbas da tıpkı Ebû Hureyre gibi ilim konusunda Hz. Peygamber den dua almış bir sahâbîdir. Kendi ifadesine göre Hz. Peygamber bir gün onu kucağına oturtmuş ve hikmet sahâbî olması için dua etmiştir. 23 O, Allah Rasûlü nün hadisini işittiğini öğrendiği birinden hadisi duymak için söz konusu kişinin evine gitmiş, şahsın öğle uykusuna yattığını öğrenince onu uyandırıp rahatsız etmemek için elbisesini kapının önüne sermiş ve rüzgar sebebiyle yüzü gözü toz toprak oluncaya kadar beklemiştir. 24 Abdullah İbn Ömer in muksirûndan olmasının nedenlerinden biri, onun fitneden uzak durup kendisini ilim ve ibadete vermesidir. O, fitneye karışmamış 25 ve fitne döneminde hiçbir mücadeleye girişmeyeceğini, galip gelenin de arkasında namaz kılmayacağını dile getirmiştir. 26 İbn Ömer in Hz. Peygamber in uygulamalarına uyma isteği de onun hadis rivâyetinde etkili olmuştur. O, Hz. Peygamber in konakladığı yerde konaklayacak, O nun (s.a.v.) namaz kıldığı yerde namaz kılmaya özen gösterecek kadar sünnete bağlıydı. 27 İbn Ömer in hadis ilmindeki durumunu Şa bî, onun için ceyyidü l-hadis diyerek ifade etmiştir. 28 Ayrıca İbn Ömer, hadislerdeki ziyade ve eksiltmeler konusunda son derece dikkatliydi. 29 Diğer taraftan o, hadis rivâyetinde sadece Hz. Peygamber den duydukları ile yetinmemiş, O ndan (s.a.v.) duyamadıkları ya da göremediklerini öğrenmeye çalışmıştır. 30 Sahâbenin fakihlerinden olan Hz. Âişe, ilme olan yatkınlığı sebebiyle hadis rivâyetinde önemli bir konum kazanmıştır. Özellikle fıkhu l-hadis konusundaki açıklama ve açılımları sahâbenin birçok konuda ona danışmasına zemin hazırlamıştır. 31 Ebû Bürde nin babasının naklettiğine göre sahâbe, Hz. Peygamber in herhangi bir hadisi hakkında anlaşmazlığa düştüğünde Hz. Âi- 23 İbn Sa d, Tabakât, VI, 322; İbn Abdilberr, el-istîâb fî ma rifeti l-ashâb, II, 935. 24 Hâkim en-neysâbûrî, el-müstedrek ale s-sahîhayn, I, 177. 25 İbn Sa d, Tabakât, IV, 134; Ebû Nuaym, Hilyetü l-evliyâ ve tabakâtü l-asfiyâ, I, 293-294. 26 İbn Sa d, Tabakât, IV, 139. 27 İbnü l-esîr, Üsüdü l-gâbe fi ma rifeti s-sahâbe, III, 237. 28 İbnü l-esîr, Üsüdü l-gâbe, III, 238. 29 İbn Sa d, Tabakât, IV, 134. 30 İbn Hacer, İsâbe, VI, 299. 31 Zehebî, Tezkiratu l-huffâz, I, 27.

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN, ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER 433 şe ye danışırlar ve mutlaka ondan bir bilgi alırlardı. 32 Aslında Hz. Âişe nin ilmî yetkinliği sadece hadis ve fıkıh ile sınırlı değildir. Onun hadis ve fıkıhtaki yeterliliğini geçmişten getirdiği birikim sayesinde elde etmiştir. Urve nin babası hayatında Kur ân ı, farzları, helal ve haramı, şiiri Hz. Âişe den daha iyi bilen birini görmediğini söylemiştir. 33 Câbir b. Abdillah da tıpkı muksirûndan olan diğer sahâbîler gibi ilme ve hadis rivâyetine son derece önem verirdi. Hayatının sonlarında bir hadis için Mekke ye gidip dönmesi ve kısas hadisini işitmek için Mısır a kadar yolculuk yapması onun hadis rivâyetine verdiği önemi gösteren bir delildir. 34 3. Muksirûnun çoğunun yazıya önem vermesi, yazabilmesi ve hadisleri yazı ile kayıt altına almaları İslâm öncesi Arap toplumunun çoğunun göçebe hayat sürmesi, noktalama işaretlerinin ve harekelerin kullanılmaması, sözlü olarak nakledilen şiirler hariç okunacak edebî kaynakların bulunmayışı gibi sebeplerden dolayı toplumda okuma-yazma bilme oranı son derece düşüktü. 35 İslâm ın ilk günlerinde Mekke de okuma yazma bilen kişi sayısı 17 kadardı. Medine de bu rakam daha da azdı. 36 Yazı kullanımının ve yazabilenin az olduğu bir dönemde muksirûnun birçoğu bu konuda donanımlıydı ve Hz. Peygamber den duyduklarını veya nakledilenleri yazabiliyorlardı. Bu noktada hadislerin yazılabileceğine dair rivâyetlerin Ebû Hureyre, Hz. Âişe, İbn Ömer, İbn Abbas, Enes b. Mâlik ten gelmiş olması bize muksirûnun yazıyla olan ilişkileri hakkında bir ön fikir verir niteliktedir. 37 Ebû Hureyre, Hz. Peygamber den en çok hadis rivâyet edenin kendisi olduğunu söylerken, Abdullah b. Amr ın hadisleri yazdığını, kendisinin ise yazmadığını belirtmiştir. 38 Ancak haya- 32 Zehebî, Tezkiratu l-huffâz, I, 28. 33 Ebû Nuaym, Hilyetü l-evliyâ, II, 49. 34 Zehebî, A lâm, III, 191-192. 35 Muhammed Hamidullah, Muhtasar Hadis Tarihi ve Sahife-i Hemmam b. Münebbih, s. 19-20. 36 Hamidullah, Muhtasar Hadis Tarihi, s. 22. 37 Bu bilgi için bk. Yusuf Karadâvî, Sünneti Anlamada Yöntem, s. 93-94. 38 Buhârî, İlim, 39; Dârimî, Sünen, I, 428; Zehebî, A lâm, II, 599; İbn Hacer, İsâbe, XIII, 42.

434 İslâm ın Kurucu Nesli Sahâbe - SAHÂBE ve RİVAYET İLİMLERİ- tının ilk yıllarında olmasa dahi daha sonra Ebû Hureyre nin kendisine ait sahifesi olduğu bilgisi vardır. 39 Amr b. Ümeyye ed- Damrî den gelen bir rivâyet Ebû Hureyre nin Hz. Peygamber den duymuş olduğu hadisleri yazı ile kayıt altına aldığını göstermektedir. Amr, Ebû Hureyre nin yanında bir hadis rivâyet etmiş ancak Ebû Hureyre böyle bir hadisin olmadığını belirtmiştir. Amr, bu hadisi kendisinden duyduğunu söyleyince Ebû Hureyre Eğer benden işitmişsen bu (hadis) benim yazılı dökümanlarım arasındadır. demiştir. Bunun üzerine Ebû Hureyre, Amr ı yanına alarak evine götürmüş ve ona Allah Rasûlü nün hadislerinin yazılı olduğu birçok kitap göstermiştir. Daha sonra söz konusu hadisi bu kitapların içinde bulunca Ebû Hureyre, Hadisi ben rivâyet etmişsem, onu yazmış olacağımı söylemiştim. demiştir. 40 Hadis yazma yasağını rivâyet eden asıl râvî olan Ebû Sa îd el-hudrî kendisinden hadis dinleyenlerin yazma taleplerine Bizim ezberlediğimiz gibi siz de bizden ezberleyin. 41 diyerek yazı konusunda çekinceli olduğunu göstermesine rağmen Ubeydullah b. Ebû Râfiʻ in bildirdiğine göre teşehhüd ile ilgili hadisi yazmıştır. 42 A zamî ye göre de Ebû Sa îd hadisleri yazı ile kayıt altına almıştır. 43 Ruth a göre İbn Abbas, yazabilen birkaç Mekkeli den biriydi. 44 Nakledilen bilgilere göre o, ne duyduysa yazmış hatta kölelerini bile yazmak için çalıştırmıştır. 45 Ubeydullah b. Ebû Râfiʻ in verdiği bilgiye göre o, Rasûlullah ın yaptıklarını yanında taşıdığı levhalara kaydediyordu. 46 Öğrencisi Küreyb, hocası İbn Abbas ın kendilerine kitaplarından bir deve yükü bıraktığını söylemiştir. 47 İbn Abbas, bazı öğrencilerine de hadis yazdırmıştır. Sa îd b. Cübeyr, ondan hadis yazan öğrencilerindendir. 48 İbn Abbas, artık göremediği dönemlerde Irak tan gelen insanlar ona 39 Mustafa el-a zamî, İlk Devir Hadis Edebiyatı, s. 37; Mustafa el-a zamî, Hadis Metodolojisi ve Edebiyatı, s. 52. 40 İbn Abdilberr, Câmiu beyâni l-ilm ve fadlihî, I, 324. 41 İbn Sa d, Tabakât, V, 353. 42 Hatib el-bağdâdî, Takyîdu l-ilm, s. 118. 43 A zami, İlk Devir Hadis Edebiyatı, s. 39. 44 A zamî, İlk Devir Hadis Edebiyatı, s. 40. A zami bu bilgiyi Ruth un Arabic Books and Libraries in the Umaiyad Periods adlı eserinden nakletmektedir. 45 A zamî, İlk Devir Hadis Edebiyatı, s. 41. 46 Hatib el-bağdâdî, Takyîdu l-ilm, s. 114. 47 Hamidullah, Muhtasar Hadis Tarihi, s. 63. 48 Dârimî, Sünen, I, 438-439.

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN, ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER 435 sorular sorarlar ve cevaplarını yazarlardı. Muksirûndan birçoğuna nispet edilen İlmi yazıyla kaydedin. sözünü o da dile getirmiştir. 49 İlk dönemlerde hadislerin yazılmasına karşı bir tavır sergileyen İbn Ömer daha sonra yazı kullanmıştır. Buna dair en önemli delillerden biri onun Abdülmelik b. Mervan a ve başkalarına yazmış olduğu mektuplardır. 50 Ayrıca Abdullah b. Ömer in kendisine ait yazılı dökümanların olduğu bilgisi vardır. 51 Hatta hadis yazımına büyük önem veren İbn Ömer sonraki dönemlerde öğrencisi Nafi ye imlâ usûlüyle hadis yazdırmıştır. 52 Enes b. Mâlik de Hz. Peygamber den duyduğu hadisleri kaydettiğini ifade etmektedir. Hatta kendi ifadesine göre yazdıktan sonra hadisleri Hz. Peygamber e okumuştur. 53 Enes yazıya son derece önem vermiş ve yazı kullanmayanların (bilgileri kayıt altına almayanların) ilmine değer vermediklerini ifade etmiştir. 54 Enes yazıya verdiği değeri oğluna İlmi yazı ile kayıt altına alın. diyerek de göstermiştir. 55 Hübeyra b. Abdirrahman ın naklettiğine göre Enes b. Mâlik yanına çokça sahâbe geldiğinde onlara bir defter göstererek Bu hadisler benim Allah Rasûlü nden yazdıklarım. demiştir. 56 4. Hz. Peygamber e yakınlık Muksirûnun Hz. Peygamber e yakınlıkları farklı şekillerde olmuş ve böylece O nun la (s.a.v.) daha fazla birlikte olma imkânı yakalamışlardır: a. Eş yakınlığı b. Hizmetinde bulunmak c. Akrabalık bağları 49 İbn Sa d, Tabakât, VI, 336. 50 İbn Sa d, Tabakât, IV, 142, 143. 51 A zamî, İlk Devir Hadis Edebiyatı, s. 41. 52 Dârimî, Sünen, I, 441. 53 Hatib el-bağdâdî, Takyîdu l-ilm, s. 121. 54 Hatib el-bağdâdî, Takyîdu l-ilm, s. 122. 55 İbn Sa d, Tabakât, V, 337. 56 Râmhurmûzî, el-muhaddisu l-fâsıl beyne -râvî ve l-vâî, s. 367.

436 İslâm ın Kurucu Nesli Sahâbe - SAHÂBE ve RİVAYET İLİMLERİ- Hz. Peygamber in eşleri içinde hadis rivâyetinde Hz. Âişe nin konumu çok farklıdır. O, muksirûn dan olmasının yanında fıkhu l-hadis konusunda da kayda değer bir birikim ortaya koymuştur. Şüphesiz hem fazla hadis rivâyet etmesinin hem de hadislerin fıkhına vâkıf olmasının arka planındaki en önemli etken Allah Rasûlü nün eşi olmasıdır. Urve nin sorduğu şu soru Hz. Âişe nin ilmi birikiminin kaynaklarını ortaya koymaktadır. Urve şöyle demektedir: Ey Anneciğim! Sahip olduğun fıkıh bilgisinde şaşılacak bir şey yok. Çünkü sen Allah Rasûlü nün eşisin. Şiir ve kültür hakkındaki bilgine de hayrete gerek yok. Zira sen Ebû Bekir in kızısın. Ancak bu tıp bilgisi de neyin nesidir. Bu bilgiyi nereden elde ettin. 57 Görüldüğü üzere Urve nin değindiği gibi Hz. Âişe nin hadis temelli olan fıkıh bilgisinin en önemli sebepleri Hz. Peygamber in eşi olması ve O nun (s.a.v.) hanesinde bulunmasıdır. Ebû Hamza, Hint, Esma binti Hârise, Rabîa b. Ka b Allah Rasûlü nün hizmetinde bulunmuşlardır. Hz. Peygamber e uzun yıllar hizmet eden sahâbî ise Enes b. Mâlik tir. 58 Hz. Peygamber Medine ye geldiğinde on yaşında olan 59 Enes i Ebû Talha Hz. Peygamber e götürmüş ve O na (s.a.v.) hizmette bulunmasını teklif etmiştir. Enes 9 ya da 10 yıl boyunca Allah Rasûlü ne Medine de iken ve seferlerde hizmet etmiştir. Bizzat Enes in ifadesine göre bu süre boyunca Hz. Peygamber kendisine son derece nazik davranmış, yaptığı veya yapmadığı hiçbir şey nedeniyle ona tepki göstermemiştir. 60 Ebû Hureyre de Medine ye geldikten sonra devamlı Hz. Peygamber in yanında ve hizmetinde bulunmuştur. Mervan ın kızgın bir şekilde İnsanlar senin çok hadis rivâyet ettiğini söylüyorlar. demesi üzerine o, şöyle cevap vermiştir: 57 Ebû Nuaym, Hilyetü l-evliyâ, II, 50. 58 Kettânî, et-terâtîbu l-idâriyye, I, 94. 59 Buhârî, et-târîhu l-kebîr, II, 27; İbn Abdilberr, İstîâb, I, 109. İbn Abdilberr in verdiği diğer bir bilgiye göre ise sekiz yaşındadır. 60 İbn Sa d, Tabakât, V, 325-326; Zehebî, A lâm, III, 398; Enes in ifadesine göre Allah Rasûlü Medine ye geldiğinde kendisi on yaşındaydı. Hz. Peygamber vefat ettiğinde yirmi yaşında olan Enes muhtemelen bu süre zarfı içinde O nun (s.a) hizmetinde bulunmuştur, bk. Zehebî, A lâm, III, 397; İbn Hacer in verdiği bilgiye göre hizmet süresi 10 yıldır, bk. İbn Hacer, İsâbe, I, 252.

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN, ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER 437 Hz. Peygamber in yanına Hayber de geldim. O zamanlar 30 yaşını geçmiştim. Ölene kadar O nunla (s.a.v.) birlikte oldum. Eşlerinin evinde yine O nunla (s.a.v.) beraberdim. O na (s.a.v.) hizmet ediyor, birlikte gazveye gidiyor ve haccediyorduk. Arkasında namaz kılıyordum. Bu sebeple Allah Rasûlü nün hadislerini en iyi bilen bendim. 61 Eşi olmak ve hizmetinde bulunmak dışında akrabalık bağları da Hz. Peygamber'den çok hadis rivâyet etme konusunda etkili olmuştur. Örneğin Abdullah b. Abbas Hz. Peygamber in kuzenidir. Ayrıca Allah Rasûlü nün eşi Meymûne onun teyzesidir. Bu vesileyle o, bazı geceler Hz. Peygamber in evinde geceleme fırsatı bulmuştur. Meymûne nin yatak ve yastık yetersizliğini dile getirmesine rağmen İbn Abbas giysisini yorgan yapabileceğini, başını ise Allah Rasûlü ve halasının başlarına koyabileceğini söyleyerek kalma isteğini göstermiştir. Meymûne, İbn Abbas ın söylediklerini Hz. Peygamber e ilettiğinde O (s.a.v.), O (İbn Abbas) Kureyş in şeyhidir. diyerek İbn Abbas'a iltifat etmiştir. 62 Abdullah b. Ömer ise Hz. Peygamber in kayınbiraderidir. Allah Rasûlü nün eşi Hafsa nın erkek kardeşidir. 63 Bu yakınlıktan olsa gerek Hz. Peygamber eşi Hafsa ya Keşke kardeşin geceleri ihya etse demiş, bunu duyduktan sonra İbn Ömer gece ibadetlerini bir daha terk etmemiştir. 64 İbn Ömer ve İbn Abbas'ın Allah Rasûlü'yle olan akrabalık ilişkilerine bağlı olarak O'nunla (s.a.v.) daha rahat ve sık görüşme imkânı bulmaları bu iki sahâbînin rivâyet sayılarını artırmıştır. İbn Abbas'ın halası, İbn Ömer'in kardeşi vasıtasıyla Hz. Peygamber'le ilgili çoğu sahâbînin ulaşma imkânı bulamadığı bilgiye ulaşma fırsatı da elde etmişlerdir. 5. Hz. Peygamber le sık sık gazvelere katılmak İbn Abdilberr e göre Hz. Peygamber in çıktığı gazve sayısı hakkında en çok 26 sayısı üzerinde durulmaktadır. 65 Muksirûn'dan bu gazvelerin en çoğuna katılan Câbir'dir. Bizzat kendi 61 Zehebî, A lâm, II, 605. 62 İbn Sa d, Tabakât, VI, 323. 63 İbn Abdilberr, İstîâb, II, 950. 64 İbn Abdilberr, İstîâb, II, 951. 65 İbn Abdilberr, İstîab, 43; Kettânî, Terâtib, I, 261.

438 İslâm ın Kurucu Nesli Sahâbe - SAHÂBE ve RİVAYET İLİMLERİ- ifadesine göre o, Bedir ve Uhud dışında Allah Rasûlü nün çıktığı 27 gazveden 16 sına katılmıştır. 66 Diğer bir rivâyete göre katıldığı gazve sayısı 17 dir. Ancak Kelbî onun Uhud a iştirak ettiğini ve katıldığı toplam gazve sayısının 18 olabileceğini söylemiştir. 67 Kendisine ait bir başka ifadeye göre ise Câbir, Hz. Peygamber in çıktığı 21 gazveden 19 una katılmış, 68 Hamrâu l-esed gazvesinden sonra Hz. Peygamber in düzenlediği bütün gazvelere iştirak ettiğini belirtmiştir. 69 Müslim de yer alan rivâyete göre Câbir, Bedir ve Uhud a katılamamış, ancak Allah Rasûlü ile 19 gazvede beraber bulunmuştur. 70 Ebû Sa îd el-hudrî de Hz. Peygamber in gazvelerinin çoğuna katılmıştır. 15 yaşında Beni Mustalık gazvesine iştirak etmiş ve bundan sonraki bütün gazvelerde bulunmuştur. 71 Sayısı hakkında bir bilgi olmamasına rağmen Ebû Hureyre de Hz. Peygamber le gazvelere katıldığını söylemiştir. 72 Hz. Peygamber in her daim hizmetinde bulunan Enes b. Mâlik in ise sekiz gazveye iştiraki söz konusudur. 73 6. Yaş ortalamasının yüksekliği Bize göre muksirûn olgusunun ortaya çıkışındaki en önemli etkenlerden biri onların çoğunun uzun bir ömür sürerek sahip oldukları rivâyet birikimini çevreleriyle paylaşmalarıdır. Örneğin Ebû Hureyre, Hz. Peygamber in vefatından sonra 47 yıl daha yaşayarak uzun süre hadis nakletmiş 74 ve 78 yaşında ölmüştür. 75 Hz. Âişe de tıpkı Ebû Hureyre gibi Allah Rasûlü nün ölümünden 47 yıl sonra 65 yaşında vefat etmiştir. 76 İbn Ömer de uzun bir ömür yaşamış ve 84 yaşında vefat etmiştir. 77 66 İbn Sa d, Tabakât, IV, 382; Zehebî, A lâm, III, 191. 67 İbnü l-esîr, Üsüdü l-gâbe, I, 307. 68 Buhârî, et-târîhu l-kebîr, II, 207; İbn Hacer, İsâbe, II, 121. 69 İbn Sa d, Tabakât, IV, 383. 70 Müslim, Cihad ve Seyr, 145. 71 İbn Sa d, Tabakât, V, 351. 72 Zehebî, A lâm, II, 605. 73 Zehebî, A lâm, III, 400; İbn Hacer, İsâbe, I, 253. 74 Bk. Ebû Zehv, el-hadîs ve l-muhaddisûn, s. 134. 75 İbn Sa d, Tabakât, V, 257. 76 Zehebî, Tezkira, I, 27. 77 İbn Sa d, Tabakât, IV, 174, 175.

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN, ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER 439 Enes b. Mâlik de uzun yaşayan sahâbîlerdendir. İbn Abdilberr in naklettiği bilgilere göre Enes in ölüm yaşı olarak 99, 103, 110, 107 sayıları zikredilmektedir. 78 Buhârî onun 99 yaşında öldüğünü 79 söylerken İbn Sa d 107 yaşında Basra da vefat ettiğini nakletmektedir. 80 Zehebi nin verdiği bir bilgi ise onun seksen veya doksan yaşında öldüğü şeklindedir. 81 Ancak yine Zehebi nin eserine aldığı diğer bir iddiaya göre Enes 103 veya 107 yaşında vefat etmiştir. 82 İbn Hacer de Enes in vefat ettiği yaş ile ilgili 99, 101, 103, 107 gibi rakamları zikretmiştir. 83 Veriler bir araya getirildiğinde ortalama olarak Enes in yüz yaş civarında öldüğü söylenebilir. İbn Abbas ise 71 veya 72 yaşında vefat etmiştir. 84 Câbir b. Abdillah da hayli uzun yaşamış ve 94 yaşında ölmüştür. 85 7. Önde gelen sahâbe ile görüşmüş olmak Muksirûnun en belirgin niteliklerinden biri birçoğunun sahâbenin önemli isimleriyle görüşmüş olmaları ve onlardan hadis almalarıdır. Ebû Hureyre, sahâbenin ileri gelenlerinden birçoğu ile görüşmüş ve onlardan hadis almıştır. 86 Hz. Ebû Bekir ve Hz. Osman onun hadis aldığı sahâbîlerdendir. 87 Ebû Hureyre, Hz. Ömer, el-fadl b. el-abbas, Übey b. Ka b, Üsame b. Zeyd den de hadis rivâyet etmiştir. 88 Abdullah b. Ömer ise Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Ebû Zerr, Muâz b. Cebel den hadis rivâyet etmiştir. 89 Enes b. Mâlik de Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Abdullah b. Mesud dan rivâyette bulunmuştur. 90 Hz. Osman, Muâz b. Cebel, Üseyd b. el-hudayr, Ebû Talha, Ebû Zer de Enes in hadis aldığı sahâbîlerdendir. 91 78 İbn Abdilberr, İstîâb, I, 110-11. 79 Buhârî, et-târîhu l-kebîr, II, 28. 80 İbn Sa d, Tabakât, V, 348. 81 Zehebî, A lâm, III, 405. 82 Zehebî, A lâm, III, 406. 83 İbn Hacer, el-isâbe, I, 254. 84 İbn Sa d, Tabakât, VI, 345; İbn Hacer, İsâbe, VI, 246. 85 Zehebî, A lâm, III, 192; İbn Hacer, İsâbe, II, 123. 86 Bk. Ebû Zehv, el-hadis ve l-muhaddisun, s. 134. 87 İbn Sa d, Tabakât, V, 257. 88 İbn Hacer, İsâbe, XIII, 39. 89 İbnü l-esîr, Üsüdü l-gâbe, III, 239; İbn Hacer, İsâbe, VI, 292. 90 İbn Sa d, Tabakât, V, 348. 91 Zehebî, A lâm, III, 396.

440 İslâm ın Kurucu Nesli Sahâbe - SAHÂBE ve RİVAYET İLİMLERİ- Ebû Sa îd el-hudrî, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve daha birçok ileri gelen sahâbîden hadis almıştır. 92 Câbir b. Abdillah, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Ali, Ebû Ubeyde, Muâz b. Cebel, Zübeyr ve daha birçok sahâbîden hadis nakletmiştir. 93 Abdullah b. Abbas da Hz. Ömer, Hz. Ali, babası Abbas, Ebû Zer, Muâz, Abdurrahman b. Avf, Ebû Süfyan, Übey b. Ka b, Zeyd b. Sabit gibi sahâbîlerden hadis almıştır. 94 8. Geniş bir sosyal ağa ve toplumsal bir karizmaya sahip olmak Sosyal bir ağ olarak nitelenen hadis rivâyetinde belirli isimlerin rivâyetlerinin tercih edilerek sonraki nesillere aktarılmasının kesinlikle sosyolojik kökenleri olmalıdır. Burada sebep olarak karşımıza çıkan ilk etken muksirûn râvîlerin toplumsal karizmaları dır. Bu karizmaya istinaden muksirûn, kendi dönemlerindeki veya sonraki sahâbî ve tâbiîn râvîler tarafından tercih edilmiştir. Muksirûn dan rivâyette bulunanların çeşitliliği göz önünde bulundurulduğunda onlar klasik anlamdaki tadilin dışında toplumsal bir tadil ile tezkiye edilmişlerdir. Aksi takdirde sayıca bu kadar fazla olan râvîlerin kötü niyetli bir râvînin rivâyetleri üzerinde -Ebû Hureyre örneği- ittifak edercesine rivâyette bulunmaları ve söz konusu râvîyi makbul kabul etmeleri mümkün değildir. Nitekim onlardan hadis rivâyet edenlerin tevatür ifade edecek dereceye ulaştığı belirtilmektedir. Hadis rivâyet ağının önemli bir bölümünü oluşturan muksirûnun bu ağ sisteminin önemli bir bölümünü oluşturmasının nedenlerinden biri toplumun Hz. Peygamber in rivâyetleri ile ilgilenenlere atfettiği sosyal konumdur. 95 Hadis ve hadis rivâyetine verilen önemden kaynaklanan bir algı muksirûn sahâbîlere toplum içerisinde farklı bir konum kazandırmış, muksirûndan bazıları sahâbe arasında kayda değer bir otorite sahâbî olmuştur. Örneğin Hz. Âişe, Hz. Peygamber in eşi olması sebebiyle dini, ahlaki, siyasî, hukuki konularda hem kadınlara hem erkeklere bir otorite olarak rehberlik etmiştir. 96 92 Zehebî, A lâm, III, 169. 93 Zehebî, A lâm, III, 189. 94 İsmail L. Çakan, Muhammed Eroğlu, Abdullah b. Abbas, TDV İslam Ansiklopedisi (DİA), I, s. 77. 95 Şentürk, Hadis Rivâyet Ağı, s. 49. 96 Şentürk, Hadis Rivâyet Ağı, s. 246.

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN, ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER 441 9. Sahâbî râvî ile ondan rivâyette bulunan sahâbî veya tâbiîn râvî arasındaki ilişkiler Muksirûn incelenirken bizce sadece muksirûn râvîler üzerinde yoğunlaşılmaması gerekir. En az onlar kadar önemli olan onlardan rivâyette bulunanlardır. Kendi aralarında nispeten daha az hadis rivâyet alışverişi olan sahâbîler Medine de toplumda en itibarlı kabul edilen 23 genç nesil tabiûna hadis öğretmişlerdir. 97 Hadis hocası konumunda diğerlerine hadis nakleden, onlara hadis yazdıran en önemli sahâbîler muksirûndur. Örneğin Ebû Hureyre den hadis rivâyet eden 800 kişi olduğu söylenmektedir. 98 Muksirûn ve öğrencileri ile aralarında gelişen bu yoğun bilgi alış-verişinin gelişmesinde bazı ilişki biçimleri rol oynamıştır. a. Hoca-talebe ilişkisi b. Efendi-mevâlî ilişkisi c. Akrabalık ilişkileri Kendilerinden hadis rivâyet eden râvîler ile muksirûn arasındaki en önemli ilişki şekli hoca-talebe ilişkisidir. Asırlar boyu varlığını koruyan hadis rivâyet ağını oluşturan bu ilişki, nesiller arası bilgi akışını sağlamıştır. Bilginin aktarımında sonraki dönemlerde teknolojinin gelişimiyle farklı metotlar ortaya çıksa da hoca-talebe ilişkisinin önemi kaybolmamıştır. 99 Hoca-talebe ilişkisini aslında efendi-mevâlî ilişkisinden bağımsız değerlendirmek mümkün değildir. Çünkü genelde mevâlî ile muksirûn arasında doğal olarak bir hoca-talebe ilişkisi ortaya çıkmıştır. Ayrı bir başlık olarak zikretsek de bazı râvîler işlenirken iki başlığın birbirinden bağımsız değerlendirilmesi mümkün değildir. Örneğin Câbir ve Ebu z-zübeyr arasında mücerred bir hoca-talebe ilişkisi gelişmiştir. Câbir b. Abdillah ın en önemli râvîlerinden biri Ebu z-zübeyr dir. Yahya b. Maîn onu sâhibu Câbir şeklinde tanımlamıştır. 100 Ata b. Ebî Rabâh şöyle demiştir: 97 Şentürk, Hadis Rivâyet Ağı, s. 52. 98 Zehebî, A lâm, II, 579. Zehebî aynı yerde kütüb-i sitte de Ebû Hureyre den rivâyette bulunanların isimlerini vermektedir, bk. Zehebî, A lâm, 579-585. Ayrıca bk. İbn Hacer, İsâbe, XIII, 41; Suyûtî, Tedrîbu r-râvî, II, 125. 99 Recep Şentürk, Hadis Rivâyet Ağının Sosyolojik Boyutları, Bir Hafıza Zinciri Olarak Din, s. 528. 100 İbn Ebû Hatim, el-cerh ve t-ta dîl, VIII, 76.

442 İslâm ın Kurucu Nesli Sahâbe - SAHÂBE ve RİVAYET İLİMLERİ- Câbir, bize hadis okuduktan sonra dışarı çıkar hadisleri müzâkere ederdi. Ebu z-zübeyr aramızda hadisleri en iyi ezberleyendi. 101 Enes b. Mâlik ile ondan en çok hadis rivâyet eden râvîlerden olan Humeyd et-tavîl arasında da hoca-talebe ilişkisi vardır. Humeyd, Enes ten hadis dinlemiş ve onun öğrencisi olmuştur. 102 Sahâbe içinde sadece Enes ten hadis alan Katâde b. Diâme de Enes in öğrencileri ve ondan hadis dinleyenler arasındadır. Özellikle Enes ten kıraatlere dair gelen rivâyetlerin en önemli râvîsi Katâde dir. 103 Ebû Sa îd el-hudrî den en çok hadis rivâyet eden râvîlerden olan Ebû Nadre, Ebû Sa îd in öğrencisidir. Ebû Nadre Ebû Sa îd el-hudrî den hadis dinlemiştir. 104 O, hocası Ebû Sa îd el- Hudrî den rivâyet ettikleri bağlamında hadîsu sâlihin olarak nitelendirilmiştir. 105 İkrime el-berberî, İbn Abbas ın en önemli râvîlerindendir. Onun hem mevlâsı hem de öğrencisidir. 106 İbn Abbas, kendisine Basra valisi iken hediye edilen İkrime ye kırk yıl boyunca hocalık yapmıştır. Sadece Buhârî de onun rivâyet ettiği 139 hadis vardır. Juynboll ona hadis otoritelerinin güvenmediğini buna rağmen hadislerini kullandıklarını iddia etmiştir. Ancak İmam Mâlik dışındaki münekkidler onu sika kabul etmişlerdir. 107 İddialara rağmen İkrime, Kur ân ve sünnet bilgisini İbn Abbas tan aldığını ifade etmekte 108 ve onun öğrencisi olduğunu ortaya koymaktadır. 101 Zehebî, Tezkira, I, 126-127. 102 Ali Toksarı, Humeyd et-tavîl, TDV İslam Ansiklopedisi (DİA), XVIII, 356. Toksarı nın verdiği bilgiye göre Humeyd in Enes ten gelen rivâyetlerini içeren Sahifetü Humeyd et-tavîl an Enes adlı cüz Süleymaniye Kütüphanesi nde (Şehid Ali Paşa, nr. 539, vr, 122b- 134 a) bulunmaktadır; Humeyd in Enes ten rivâyet ettiği birçok hadiste tedlis yaptığı, Enes ten bizzat duyduğu hadis sayısının 24 olduğu söylenmektedir. 24 sayısını zikreden Şu be dir ve ona göre Humeyd bu 24 hadisin dışındakileri Enes in diğer bir râvîsi olan Sâbit ten almıştır, bk. İbn Adiyy el-cürcânî, el-kâmil fî duafâi r-ricâl, III, 66-67. 103 Abdülhamit Birışık, Katâde b. Diâme, TDV İslam Ansiklopedisi (DİA), XXV, 22. 104 Buhârî, et-târîhu l-kebîr, VII, 355. 105 İbn Adiyy, el-kâmil, VIII, 93. 106 İbn Sa d, Tabakât, VII, 282. 107 Tayyar Altıkulaç, İkrime el-berberî, TDV İslam Ansiklopedisi (DİA), XXII, 42. 108 İbn Sa d, Tabakât, VII, 283.

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN, ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER 443 İbn Abbas ın en önemli râvîlerinden biri olan Atâ b. Yesâr, onun öğrencilerinden biridir. 109 İbn Abbas tan en çok hadis rivâyet edenlerden biri olan Küreyb b. Ebû Müslim ise İbn Abbas ın kölesidir. 110 İbn Abbas bir şey yazmak istediğinde Küreyb e yazdırır, o da yazdıklarını çoğaltır, bir nüshayı İbn Abbas a verirdi. Bu sayede Küreyb in İbn Abbas tan gelen bir deve yükü yazılı malzemeye sahip olduğu söylenmektedir. 111 İbn Abbas tan hadis rivâyet eden Mücahid, Sa îd b. Cübeyr, Tâvûs, Sa îd b. Müseyyeb de onun talebeleri arasındadır. 112 Sa îd b. Cübeyr, İbn Abbas tan çokça hadis rivâyet etmiştir. Sa îd, Kur ân ı İbn Abbas tan okumuştur. 113 İbn Abbas, öğrencisi olan Sa îd in rivâyetlerini kontrol etmeyi ihmal etmezdi. Bir keresinde ona öğrendiği hadisleri okumasını söyleyince Sa îd Sen buradayken mi? deyince, İyi ya işte! Doğru okursan problem yok. Hata yaparsan doğrusunu öğretirim. demiştir. 114 Küçük yaşlardan itibaren İbn Abbas ın ders halkalarına katılan Sa îd b. Cübeyr in bir talebe olarak en önemli özelliği ise İbn Abbas ın naklettiği hadisleri kayıt altına almasıdır. Kendi ifadesine göre o, hocasından duyduğu hadisleri sahifeye kaydeder, o dolunca ayakkabısına, ayakkabıda da yazacak yer kalmayınca avucuna yazardı. 115 İbn Ömer den rivâyet edilen birçok hadisin râvîsi olan Nâfi b. Hürmüz de mevâlîdendir ve İbn Ömer le aralarında efendimevâlî ilişkisi gelişmiştir. Mâlik b. Enes, İbn Ömer den gelen herhangi bir hadisi, hadisi alınan, rivâyetleriyle amel edilen sika bir râvî olarak kabul edilen Nâfi den dinledikten sonra başka birine ihtiyaç duymadığını belirtmiştir. Ehl-i hadis e göre Şafiî- Mâlik-Nâfi-İbn Ömer tarîki altın silsile olarak kabul edilmiş- 109 İbn Sa d, Tabakât, VII, 171; Buhârî, et-târîhu l-kebîr, VI, 461. Atâ b. Yesâr aynı zamanda Hz. Peygamber in eşi Meymune nin kölesidir. 110 İbn Sa d, Tabakât, VII, 288. 111 İbn Sa d, Tabakât, VII, 289. 112 Çakan, Eroğlu, Abdullah b. Abbas, s. 78. 113 Zehebî, A lâm, IV, 322. 114 Zehebî, A lâm, IV, 335. 115 Zehebî, A lâm, IV, 335.

444 İslâm ın Kurucu Nesli Sahâbe - SAHÂBE ve RİVAYET İLİMLERİ- tir. 116 İbn Sa d ın verdiği bilgiye göre Nâfi nin İbn Ömer den aldığı rivâyetleri içeren bir kitabı vardır. 117 Hoca-talebe ilişkisi bağlamında Hz. Âişe, özel bir konuma sahiptir. Verilen bilgilere göre sahâbe ve tabiûn neslinden en fazla öğrenciye sahip olan Hz. Âişe dir. 118 Muksirûn ile onlardan hadis alanlar arasındaki akrabalık ilişkileri de muksirûn olgusunun gelişiminde etkili olmuştur. Örneğin Hz. Âişe, kendisinin en önemli râvîlerinden olan Urve b. Zübeyr in 119 teyzesidir. Urve nin annesi Hz. Ebû Bekir in kızı Esmâ dır. 120 Urve, teyzesi Hz. Âişe nin fıkhından istifade etmiştir. 121 Ebû Hureyre nin önemli râvîlerinden olan Sa îd b. el- Müseyyeb onun damadıdır. Süleyman b. Yesar, Sa îd in Ebû Hureyre nin damadı olması sebebiyle onun hadislerini en iyi bilen kişi olduğunu belirtmiştir. 122 Yukarıda alt başlık olarak belirlediğimiz ilişki şekilleri dışında da muksirûn ile onlardan hadis alan râvîler arasında farklı yakınlıklar hadis rivâyetinde etkili olmuştur. Bunlardan biri râvîlerin birbirlerine duydukları muhabbet ve yakınlıktır. Örneğin Hz. Âişe, kendisinden hadis alan Mesrûk b. Ecdâ yı evladı gibi sevmiştir. Nitekim Mesrûk a Sen benim çocuğumsun ve en sevdiğim kişilerdensin. demiştir. 123 Bu sevgiden olsa gerek Mesrûk, kızına Âişe ismini vermiştir. 124 10. Değişik ülke ve bölgelere yolculuklar yapmaları veya görevlendirilmeleri Birçok sahâbî Hz. Peygamber den öğrendikleri ile değişik beldelere gitmişlerdir. Bu yolculuklar onların hadis birikimlerinin değişik bölgelerde ve birçok insan arasında yayılmasına ze- 116 İbn Hallikân, Vefeyâtü l-a yân ve enbâu ebnâi z-zemân, V, 367. 117 İbn Sa d, Tabakât (el-kısmu l-mütemmim min li tâbiî ehli l-medine ve men ba dehum), s. 143. 118 Şentürk, Hadis Rivâyet Ağı, s. 246. 119 Buhârî, et-târîhu l-kebîr, VII, 31. Urve, Hz. Aişe nin yanında İbn Ömer in de önemli râvîlerindendir. 120 İbn Sa d, Tabakât, VII, 177. 121 Zehebî, Tezkira, I, 62. 122 İbn Sa d, Tabakât, II, 327. 123 Zehebî, A lâm, IV, 66. 124 Zehebî, A lâm, IV, 67.

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN, ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER 445 min hazırlamıştır. Muksirûn dan olan sahâbîler de bu yolculuklara çıkmışlardır. Câbir b. Abdillah, Hz. Peygamber den işitmediği bir hadisi Abdullah b. Üneyse den duymak için Şam a kadar gitmiş ve bu hadisi dinlemiştir. 125 Yine Câbir, kısas hakkında bir hadis için Mısır a gitmiştir. 126 İbn Abbas Kuzey Afrika, Cürcân, Taberistan ve İstanbul a seyahat etmiştir. 127 Ayrıca Basra da bulunmuş 128 ve Ramazan aylarını burada geçirmiştir. 129 Ebû Hureyre, Hz. Ömer tarafından Bahreyn de görevlendirilmiştir. 130 Daha sonra iki kez Bahreyn e vali olarak tayin edilmiştir. 131 Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber in vefatının ardından Medine de ikamet etmiş, sonra Basra da kalmış ve burada vefat etmiştir. 132 Sonuç Rivâyet ettikleri hadis sayısının çokluğuyla ön plana çıkan ve muksirûn olarak isimlendirilen râvîler hadis rivâyet tarihinin en önemli aktörleridir. Rivâyet ettikleri hadis sayısıyla hadis musannefâtının oluşumuna zemin hazırlamışlardır. Yukarıda değinilen etkenler zemininde değerlendirildiğinde bu durumun tesadüfi olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Muksirûn râvîler gerek doğal olarak ortaya çıkan nedenler ve gerek kendi özel durumlarından kaynaklanan etkenlere bağlı olarak hadis rivâyetinin temelinde yer almışlardır. Özellikle muksirûn içerisinde en fazla eleştiriye maruz kalması sebebiyle Ebû Hureyre ye ayrıca değinilmesi gerekmektedir. Görüldüğü gibi muksirûn olgusunun gelişiminde etkili olduğunu düşündüğümüz çoğu başlığın içeriğinde Ebû Hureyre ismi geçmektedir. Dolayısıyla onun rivâyet ettiği hadis sayısının fazla olması yadırganacak bir durum olmasa gerektir. Ayrıca 125 Hatib el-bağdâdî, er-rıhle fi talebi l-hadis, s. 110. 126 Hatib el-bağdâdî, Rıhle, s. 113. 127 Çakan, Eroğlu, Abdullah b. Abbas, s. 76; İbn Abbas, Afrika ya gazve için gitmiştir, bk. İbn Hacer, İsâbe, VI, 231. 128 İbn Hacer, İsâbe, VI, 229. 129 İbn Hacer, İsâbe, VI, 244. 130 İbn Hacer, İsâbe, XIII, 55. 131 Yaşar Kandemir, Ebû Hureyre TDV İslam Ansiklopedisi (DİA), X, 161. 132 Ahmed b. Hanbel, Müsned, XIX, 8.

446 İslâm ın Kurucu Nesli Sahâbe - SAHÂBE ve RİVAYET İLİMLERİ- mükerrerler dışındaki hadis sayısı göz önünde bulundurulduğunda Ebû Hureyre nin rivâyet ettiği hadis miktarı gayet doğal bir niceliktedir. Ebû Hureyre gibi diğer muksirûn râvîler de birçok sebebe binâen fazla hadis rivâyet etmişler, birçok unsurun etkisiyle hadis rivâyet tarihi ve kültürünün en önemli simaları haline gelmişlerdir. Yedi sahâbînin isimlerinin hemen hemen her başlığın altında geçmesi onların her birinin hadis rivâyetinde sahâbe içinde neden ön plana çıktığını göstermektedir. Rivâyet ettikleri hadis sayısı göz önünde bulundurulduğunda muksirûn râvîler ve onlardan rivâyette bulunan râvîler kritik edilirken diğer râvîlere nispetle daha ihtiyatlı olunmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Her biri binden fazla hadis rivâyet etmiş olan bu râvîler hakkında varılabilecek hatalı ve bazen de önyargılı bir cerh hükmünün ortaya çıkaracağı sonuçlar öngörülebilir niteliktedir. Kaynaklar Altıkulaç, Tayyar, İkrime el-berberî, TDV İslâm Ansiklopedisi (DİA), XXII, İstanbul, 2000. Azamî, Muhammed Mustafa, Hadis Metodolojisi ve Edebiyatı, çev. Recep Çetintaş, İz yay., İstanbul, 2010., İlk Devir Hadis Edebiyatı, çev. Hulusi Yavuz, İz yay., İstanbul, 1993. Bağdâdî, Hatîb, er-rıhle fî talebi l-hadis, thk. Nureddin Itr, y.y., 1395/1975., Takyîdu l-ilm, thk. Sa d Abdülgaffâr Ali, Dâru listikâme, Kahire, 1429/2008. Birışık, Abdülhamit, Katâde b. Diâme, TDV İslâm Ansiklopedisi (DİA), XXV, Ankara, 2002. Buhârî, Ebû Abdillah İsmail b. İbrahim, et-târîhu l-kebîr, haz. Muhammed Abdulmuîd Hân, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Beyrut, t.y., Sahîh, Dâru İbn Kesîr, Dimeşk/Beyrut, 1423/2002.

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN, ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER 447 Çakan, İsmail Lütfi, Eroğlu, Muhammed, Abdullah b. Abbas, TDV İslâm Ansiklopedisi (DİA), I, İstanbul, 1988. Dârimî, Ebû Muhammed Abdullah b. Abdirrahman b. el- Fadl b. Behrâm, Sünen, thk. Hüseyin Selim, Dâru l-mugnî, Riyad, 1421/2000. Ebû Dâvûd, es-sicistânî, Sünen, haz. Muhammed Nâsiruddin el-elbânî, Mektebetü l-meârif, Riyad, t.y. Ebû Nuaym, Ahmed b. Abdillah el-isfehânî, Hilyetü levliyâ ve tabakãtü l-asfiyâ, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Beyrut, 1409/1988. Ebû Şehbe, el-vasît fî ulûmi mustalahi l-hadis, Âlemu lma rife, Cidde, t.y. Ebû Zehv, Muhammed Muhammed, el-hadîs ve lmuhaddisûn, Şirketü t-tıbâati l-arabiyyeti s-suûdiyye, Riyad, 1404/1984. Hamidullah, Muhammed, Muhtasar Hadis Tarihi ve Sahife-i Hemmam İbn Münebbih, çev. Kemal Kuşçu, Beyan yay., 2004. İbn Abdilberr, Ebû Ömer Yusuf b. Abdillah b. Muhammed, el-istîâb fî ma rifeti l-ashâb, thk. Ali Muhammed el-bicâvî, Dâru l-cîl, 1412/1992., Câmiu beyâni l-ilm ve fadlihî, thk. Übeyy el-eşbâl ez-züheyrî, Dâru İbnü l-cevzî, Suud, 1414/1994. İbn Adiyy, Ebû Ahmed Abdullah el-cürcânî, el-kâmil fî duafâi r-ricâl, thk. Adil Ahmed Abdülmevcûd, Ali Muhammed Muavvız, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Beyrut, t.y. İbn Ebû Hâtim, Ebû Muhammed Abdurrahman, el-cerh ve t-ta dîl, Matbaatü meclisi dâiretü l-meârifi l-osmâniyye (Dâru l-kütübi l-ilmiyye baskısı), Haydarâbâd, 1371/1952. İbn Hacer, Ebû l-fadl Ahmed b. Ali el-askalânî, el-isâbe fî temyîzi s-sahâbe, thk. Abdullah b. Abdulmuhsin et-türkî, Kahire, 1429/2088. İbn Hallikãn, Ebû l-abbâs Şemsuddin Ahmed b. Muhammed b. Ebî Bekr, Vefeyâtü l-a yân ve enbâu ebnâi z-zemân, thk. İhsan Abbas, Dâru sâdır, Beyrut, t.y. İbn Hanbel, Ahmed, Müsned, thk. Şuayb el-arnavut ve Heyet, Müessesetü r-risâle, Beyrut, 1416/1995-1421/2001.

448 İslâm ın Kurucu Nesli Sahâbe - SAHÂBE ve RİVAYET İLİMLERİ- İbn Mâce, Ebû Abdillah Muhammed b. Yezîd el-kazvînî, Sünen, haz. Muhammed Fuad Abdülbâkî, Dâru ihyâi l-kütübi larabiyye, Kahire, t.y. İbn Sa d, Muhammed, et-tabakãtü l-kübrâ, thk. Ali Muhammed, Mektebetü l-hâncî, Kahire, t.y. İbnü l-esîr, Ebû l-hasen Ali b. Muhammed Cezerî, Üsüdü l-gâbe fî ma rifeti s-sahâbe, y.y., t.y. Juynboll, G.H.A., Hadis Tarihinin Yeniden İnşası, çev. Salih Özer, Ankara Okulu yay., Ankara, 2002. Kandemir, Yaşar, Ebû Hureyre, TDV İslâm Ansiklopedisi (DİA), X, İstanbul, 1994. Karadâvî, Sünneti Anlamada Yöntem, çev. Bünyamin Erul, Nida yay., İstanbul, 2011. Karataş, Mustafa, Muksirûn ve Hadis Sayıları, Diyanet İlmi Dergi, c. XXXV, s. 4, Ankara, 1999, s. 83-100. Kâsımî, Muhammed Cemâluddin, Kavâidu t-tahdîs min funûni mustalahi l-hadis, Müessesetü r-risâle, Beyrut, 1425/2004. Kettânî, Muhammed Abdülhayy, et-terâtibu l-idâriyye, thk. Abdullah el-hâlidî, Şirketü dâru l-erkam, Beyrut, t.y. Koçyiğit, Talat, Hadis Tarihi, AÜİFY, Ankara, 1988. Müslim, Ebû l-hasen b. el-haccâc en- Neysâbûrî, Sahîh, Dâru Taybe, Riyâd, 1427/2006. Nesâî, Ebû Abdirrahman Ahmed b. Şuayb, es-sünenü lkübrâ, thk. Hasan Abdülmün im Şelbî, Müessesetü r-risâle, Beyrut, 1421/2001. Neysâbûrî, Ebû Abdillah el-hâkim, el-müstedrek ale ssahîhayn, Dâru l-harameyn, Kahire, 1417/1997. Râmhurmûzî, el-hasen b. Abdirrahman, el-muhaddisu lfâsıl beyne r-râvî ve l-vâî, haz. M. Accâc el-hatîb, Dâru l-fikr, Beyrut, 1391/1971. Suyûtî, Celâluddin Abdurrahman b. Ebî Bekr, Tedrîbu rrâvî fî şerhi takrîbi n-nevevî, haz. Ebû Abdurrahman Salâh, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Beyrut, 1417/1996. Şakir, Ahmed Muhammed, el-bâisu l-hasîs şerhu ihtisaru ulûmi l-hadis, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Beyrut, t.y.

HADİS RİVÂYETİNDE MUKSİRÛN, ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDEKİ ETKENLER 449 Şentürk, Recep, Hadis Rivâyet Sisteminin Sosyolojik Boyutları: Bir Hafıza Zinciri Olarak Din, İslâmın Anlaşılmasında Sünnetin Yeri ve Değeri, Kutlu Doğum Sempozyumu, TDV yay., Ankara, 2003, s. 517-540., Toplumsal Hafıza Hadis Rivâyet Ağı 610-1505, çev. Mehmet Fatih Serenli, Gelenek yay., İstanbul, 2004. Tirmizî, Muhammed b. İsa, Sünen, haz. Muhammed Nâsiruddin el-elbânî, Mektebetü l-meârif, Riyad, t.y. Toksarı, Ali, Humeyd et-tavîl, TDV İslâm Ansiklopedisi (DİA), XVIII, İstanbul, 1998. Zehebî, Ebû Abdillah Şemsuddin Muhammed, Tezkiratü lhuffâz, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Beyrut, t.y., Siyeru a lâmi n-nübelâ, haz. Şuayb el-arnavut, Müessesetü r-risâle, Beyrut, 1402/1982-1409/1988.