2015 Şubat ayı Beklenti Raporu. 2015 Şubat Ayı Beklenti Raporu

Benzer belgeler
7 Kasım Yoğun Veri Akışının Olduğu Bir Haftayı Geride Bırakıyoruz. Haftalık Ekonomik Takvim

14 Mart Merkez Bankası Toplantıları Öncesi Piyasalar Yatay Seyrediyor. 14 Mart 2017

30 Ocak 03 Şubat

FOMC Toplantısı Öncesi Zayıf Dolar Dikkat Çekiyor

16 Mart Baz Puan Faiz Artırım Kararı Alan Fed, Ekonominin Güçlendiğine İşaret Ediyor

12 Aralık Haftalık Ekonomik Takvim

02 Mart Fed in Mart Ayı Faiz Artırım İhtimalleri Yüzde 84 Seviyesine Yükseldi. 02 Mart 2017

29 Mayıs Piyasalar Tarım Dışı istihdam Haftasına Giriş Yapıyor

Ham Petrol de Artan Üretim Baskısı

Yerel Fed Başkanlarının Açıklamaları ve ABD TÜFE Verisi Fiyatlamalar Açısında Önemli Olabilir

Bugün, ABD de açıklanacak olan Tarım Dışı İstihdam Verisi Yakından Takip Edilecek. 10 Mart 2017

10 Ekim Piyasalar 2016 da Faiz Artırımına Daha Yakın. Haftalık Ekonomik Takvim

Bugün, Yurtiçi Piyasalar Enflasyonla Topyekün Mücadele Programına Odaklandı

Haftalık Ekonomik Takvim. Tarih TSİ Veri/Gelişme Dönem Beklenti Önceki Değişim Önem. 11:30 İngiltere Sanayi Üretimi Mart -0,2% -0,7% Aylık **

Bugün, Yurtiçinde Atatürk ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlanacak

14 Ağustos Haftaya Zayıf Veri Akışı İle Başlıyoruz. 14 Ağustos 2017

19 Aralık ABD deki gerilim fiyatlandı, Bu Hafta Gözler TCMB de Olacak

Haftalık Ekonomik Takvim

12 Aralık Aralık Dolar Kazançlarını Genişletirken, Ons Altın da Satışlar Derinleşiyor

Haftalık Ekonomik Takvim

Küresel Piyasalarda Dolar Aleyhine Hareketler Devam Ediyor. 1 Şubat 2017

27 Mart Haftalık Ekonomik Takvim SAKİN VERİ AKIŞININ OLDUĞU BİR HAFTAYI GERİDE BIRAKTIK

12 Ocak TL deki Değer Kaybı Nedeniyle Dolar/TL Rekor Tazeledi. 12 Ocak 2017

ABD İstihdam Verileri Beklentileri Karşılamasa da Fed in Elini Güçlü Tutuyor.

26 Ekim Veri Akışı Sakin, Piyasalar Hareketli

Haftalık Ekonomik Takvim

05 Haziran Yoğun Veri Akışının Olduğu Bir Haftayı Geride Bırakıyoruz. Haftalık Ekonomik Takvim

23 Şubat 2017 FOMC TOPLANTI TUTANAKLARI BEKLENTİLERİ KARŞILAMADI. 23 Şubat 2017

27 Aralık Noel Tatili Nedeniyle Piyasalarda Durgunluk Sürüyor

Bugün, Euro Bölgesi nde Açıklanacak Olan 2.Çeyrek Öncü Büyüme Verisi Takip Edilecek.

22 Mart Dolar Endeksi 100 Seviyesinin Altına Geriledi. 22 Mart 2017

ABD DE AÇIKLANAN MAKRO VERİLER KARMAŞIK BİR TABLO ÇİZMEYE DEVAM EDİYOR

13 Şubat 2017 TÜRK LİRASI POZİTİF BİR HAFTAYI GERİDE BIRAKIYOR. Haftalık Ekonomik Takvim

21 Aralık Aralık Bugün, Gözler ABD 3.Çeyrek Büyüme Verisinde Olacak

24 Temmuz Haftaya Piyasalar Merkez Bankaları Toplantılarına Odaklanacak. Haftalık Ekonomik Takvim

26 Nisan Piyasalar Trump ın Vergi Reformunu Bekliyor. 26 Nisan 2017

Haftalık Ekonomik Takvim

ABD BAŞKANI TRUMP IN YAPACAĞI KONUŞMA FİYATLAMALAR AÇISINDAN YAKINDAN TAKİP EDİLECEK

01 Haziran - 05 Haziran 2015

Bugün, ECB Faiz Oranı Kararı ve ECB Başkanı Draghi nin Açıklamaları Takip Edilecek.

15 Mayıs Dolar Kazançlarını Geri Veriyor

31 Mayıs Bugün, Euro Bölgesi ve ABD de Yoğun Veri Akışı Takip Edilecek. 31 Mayıs 2017

Dolar Küresel Para Birimlerine Karşı Değer Kazanıyor, Dolar/TL ise Rekor Tazeliyor

12 Haziran Kritik Bir Haftayı Geride Bıraktık. Haftalık Ekonomik Takvim

09 Ocak Bugün, Yurtiçinde Sanayi Üretimi Rakamı Takip Edilecek. 09 Ocak 2017

Bugün, ABD de Açıklanacak Olan Özel Sektör İstihdam Değişim Raporu Takip Edilecek. 01 Haziran 2017

Piyasalar için Kritik Gün. 08 Haziran 2017

30 Ocak Fitch ve S&P den Türkiye Hamlesi. 30 Ocak 2017

02 Aralık ABD de Veri Akışı Güçlü Seyrini Korurken, Dolar/TL 3,5 i Test Ediyor. 2 Aralık 2016

24 Temmuz Dolarda Dip Arayışı Sürüyor. 24 Temmuz 2017

Trump ın Anketlerde Öne Geçmesi Güvenli Limanlara Olan Talebi Yükseltiyor

24 Şubat Şubat 2017 TÜRK LİRASI DOLARA KARŞI GÜÇLÜ DURUŞUNU KORUMAYA DEVAM EDİYOR

18 Temmuz Dolar Kanadında Kayıplar Genişliyor

TL Üzerindeki TCMB Baskısı Azaldı, ECB Üzerinde ise Spekülasyonlar Devam ediyor

24 Nisan Haftalık Ekonomik Takvim TCMB, BOJ VE ECB KARARLARI KÜRESEL PİYASALARDA YAKINDAN TAKİP EDİLECEK

6 Mart Bu Haftaya Damgasını ABD Başkanı Trump ın Açıklamaları Vurdu. Haftalık Ekonomik Takvim

Piyasalar Yoğun Bir Haftaya Giriş Yaptı

10 Temmuz Yoğun Veri Akışının Olduğu Bir Haftayı Geride Bırakıyoruz. Haftalık Ekonomik Takvim

13 Mart Haftalık Ekonomik Takvim. Hafta Genelinde, FED, TCMB, BOJ ve BoE Toplantıları ile birlikte Piyasalarda Volatilite Artabilir

Küresel piyasalarda veri akışının yoğun olduğu bir haftayı geride bıraktık

18 Şubat 2013 GCM Forex Akşam Analizi

24 Kasım Tutanaklar, FOMC Üyelerinin Faiz Artırma İsteğini Öne Çıkarıyor

Bugün Merkez Bankası Başkanları Konuşacak

22 Aralık ABD den Üçüncü Çeyrek Büyüme Rakamı Açıklanacak.

Bugün Piyasalar tarafından ABD Fed Başkanı Yellen ve Fischer ın Açıklamaları Bekleniyor

03 Ocak Yeni Yılın İlk Haftasında Çin Verileri Ön Planda. 03 Ocak 2017

30 Aralık Yılın sonuna geldiğimiz bugün Dolar/TL düzeltmesini yapıyor

19 Mart Mart Dolar daki Kazançlar Genişlerken, Piyasalar Haftaya Sakin Başladı

Günlük Bülten. Günlük Bülten. Gedik Forex Günlük Bülten. Piyasa Gündemi. 7 Ağustos 2015 Cuma

14 Kasım ABD Başkanlık Seçimlerinde Trump Sürprizi. Haftalık Ekonomik Takvim

Haftalık Ekonomik Takvim

Bayram Öncesi Piyasalarda Sakin Seyir Korunuyor

27-31 Temmuz Önümüzdeki Hafta Neleri Takip Edeceğiz?

04 Ocak OHAL Süresi 3 Ay Daha Uzatıldı. 04 Ocak 2017

Merkez Bankaları Başkanlarının Açıklamaları Sonrasında Volatilitenin Arttığı Bir Haftayı Geride Bıraktık

07 OCAK OCAK Haftaya Yoğun Veri Akışı İle Başlıyoruz

Günlük Bülten. Günlük Bülten. Gedik Forex Günlük Bülten. Piyasa Gündemi. 3 Ağustos 2015 Pazartesi

22 Mayıs Yoğun Bir Haftayı Geride Bıraktık. Haftalık Ekonomik Takvim

19 Ekim Fed Beklentileri ABD Enflasyonu İle Geriliyor. 19 Ekim 2016

02 Şubat Fed 2017 Yılının İlk Toplantısını Gerçekleştirdi Faiz Artırımına İlişkin Net Sinyal Yok. 2 Şubat 2017

Küresel Piyasalar Yükselen Petrol Fiyatlarından Destek Alırken, TL Kayıplarını Azaltıyor.

OPEC Petrol Arzını Kısma Konusunda Anlaştı, ABD de Özel Sektör İstihdamı Arttı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Günlük Bülten. Günlük Bülten. Gedik Forex Günlük Bülten. Piyasa Gündemi. 31 Temmuz 2015 Cuma

11 Mayıs Draghi ECB Politikalarını Etkili Buluyor. 11 Mayıs 2017

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

Piyasalar Euro Bölgesi Büyüme Verisine Odaklandı

07 Temmuz Bugün, ABD de Açıklanacak Olan TDİ Verisi Yakından Takip Edilecek.

20 Aralık TCMB Faiz Oranı Kararı Yakından Takip Edilecek

07 Ekim ABD İstihdam Verileri Öncesinde Dolar Güçlü. 7 Ekim 2016

TL Üzerindeki TCMB Baskısı Azaldı, ECB Üzerinde ise Spekülasyonlar Devam ediyor. 24 Ekim 2016

TARIM DIŞI İSTİHDAMA BİR KALA

Haftayı, Yoğun Veri Akışı İle Tamamlıyoruz

Bugün, Euro Bölgesi ZEW Güven Endeksi ve FOMC Üyesi Braniard ın Açıklamaları Ön Planda

SABAH BÜLTENİ. Destek FX Piyasa Gözlemi. 4 Eylül :00 GENEL GÜN ÖZETİ. AMB politika faizini açıkladı

15 Ağustos Küresel Piyasalarda Risk İştahı Artıyor mu? 15 Ağustos 2017

02 Ocak Yılın Son Gününde Piyasalara ABD-Rusya Gerginliği Damgasını Vurdu. Haftalık Ekonomik Takvim

02 Ocak Piyasalar Tatil Sonrası Hacimsiz Hareketlerde Düzeltme Yapabilir. 2 Ocak 2017

ABD de Açıklanacak Olan FOMC Toplantı Tutanakları Piyasalarda Volatilitenin Artmasına Neden Olabilir

Transkript:

2015 Şubat Ayı Beklenti Raporu 1

Değerli Yatırımcılar, 2015 yılının ilk ayında finansal varlıkların çok sert hareketlere maruz kaldığını gördük. Makro-ekonomik gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkileri ile çoğu finansal varlık tarihi zirvelere ulaşırken, çoğu finansal varlıkta dip bölgelere doğru yeni hamleler gerçekleştirdi. Ay içerisinde oluşan sert hareketler ve bu hareketlere kayıtsız kalamayan Forex katılımcıları, uygun işlem stratejileriyle piyasada yer almak istedi. Kimi yatırımcı yeni yılın ilk ayını pozitif bir şekilde kapatırken, kimi yatırımcı ise negatif sonucun üzüntüsü içerisindedir. Avrupa Merkez Bankasının Parasal Genişleme konusunda önemli adımlar atması, Yunanistan seçimlerinde hükümetin el değiştirerek radikal sol parti Syriza ya geçmesi, Türkiye gibi çoğu gelişmekte olan ülkelerin Faiz İndirimi gerçekleştirmesi, FED in Faiz Artırımı konusunda kararlılığını sürdürmesi ve son olarak da 2011 yılından beri taban fiyat uygulaması gerçekleştiren İsviçre Merkez Bankasının mevcut kararını değiştirmesi, ayın en çarpıcı makro-ekonomik gelişmeleri olarak kaydedilmiştir. Mevcut makro-ekonomik haberler ve bu haberlerin işlem hayatımızdaki etkisi incelendiğinde özellikle yapılan hatalar belirli konularda toplanmaktadır. Makro-Ekonomik haberlerin sonuçlarını görmeden, veri öncesinde piyasa beklentisine göre hareket ediyorum, Makro-Ekonomik haber sonuçlarını nasıl yorumlamam gerektiği yönündeki eğitimlere fazla vakit ayırmıyorum, Günlük analiz ve video çalışmalarını yeterinde incelemeden sadece seviyelere göz atarak piyasanın son durumu hakkında bilgi sahibi olaya çalışıyorum, Ne zaman Stop Loss kullansam zarar elde ediyorum düşüncesinden dolayı Stop Loss yani Zararı Durdur seviyesi kullanmıyorum, Gün içerisinde çok fazla dalgalanma olduğundan dolayı trende göre değil, harekete göre pozisyon alıyorum, Çok yükseldiğini görünce SATIYOR, çok düştüğünde görünce ALIYORUM, Sermaye miktarına uygun finansal varlıklarda işlem gerçekleştirmiyorum. Bunun yerine hızlı bir şekilde kazanç elde edebileceğim finansal varlıklarda işlemler gerçekleştiriyorum, İndikatörlerin nasıl kullanıldığını psikolojik olarak anlamak ve back test gerçekleştirmek yerine, direk işlemler yaparak deneme - yanılmayı tercih ediyorum, Yukarıda maddeler halinde sizlerle paylaşmış olduğumuz açıklamalar, Forex piyasasında yapılan hataların en önemlileri olarak kaydedilmiştir. Hatalarımızın farkında olmak, başarıya giden en önemli stratejidir mantığı ile yeni ayda bu tür hatalara düşmemek için piyasa bilincimizi daha da geliştirmeliyiz. Bu tutum, işlem stratejilerimizi pozitif bir şekilde etkileyeceği gibi, yeni ayın genel anlamda pozitif geçmesine katkı sağlayabilir. Bu bağlamda da özellikle yukarıdaki hataları uygulayan işlemcilerin yeni aya daha hazırlıklı ve donanımlı girmesi önem arz etmektedir. Kudret Ayyıldır / Başanalist 2

Giriş Sayfa Yatırımcılara Mesaj 2 2015 Ocak ayında Hafızada Kalanlar 4-5 Temel Analiz 6-9 - AVRUPA 7 - ABD 8 - ASYA PASİFİK 9 Ekonomik Takvim 10 Teknik Analiz 11-28 - EURUSD 12-13 - GBPUSD 14 - USDJPY 15-16 - USDTRY 17-18 - EURTRY 19 - ALTIN 20 - GÜMÜŞ 21 - HAM PETROL 22-23 - DOĞALGAZ 24 - BUĞDAY 25 - PAMUK 26 - DAX30 27 - S&P500 28 İndikatörlerle Teknik Analiz 29 Hazırlayanlar 30 Risk Açıklaması 31 3

2015 Ocak ayında Hafızada Kalanlar Küresel piyasalar yeni yıla oldukça hareketli ve yoğun bir tempoda başladı diyebiliriz. Yunanistan ın getirdiği belirsizliğin yanında Ocak ayı, ağırlıklı olarak merkez bankalarının gündemde yer aldığı bir işlem dönemi olarak geride kaldı. Bunun yanında gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankalarının aldıkları para politikası kararları, yılın geri kalan kısmı için önemli ipuçları verdi diyebiliriz. SNB Depremi; Ocak ayı içerisinde aldığı sürpriz karar nedeni ile İsviçre Merkez Bankası (SNB) piyasaların en fazla konuştuğu kurumlar arasın yer aldı. Banka, önceden herhangi bir ipucu vermeksizin EUR/CHF paritesinde uyguladığı minimum kur politikasına son verirken, mevduat ve politika faiz oranlarını düşürdü. 15 Ocak ta yayımlanan kararların ardından Frank sert değer kazanımları kaydederken, borsa ve tahvil getirilerinde önemli düşüşler izlendi. ECB den Tarihi Karar; Piyasaların merakla beklediği Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) 22 Ocak taki toplantısı, varlık fiyatlarının yönünde son derece etkili oldu. Banka nın Başkanı Mario Draghi ve ekibi, piyasa beklentilerinin üzerinde bir parasal genişleme programı açıklayarak, Eylül 2016 ya kadar aylık 60 milyar Euro tahvil alımı yapacaklarını açıkladılar. Yunanistan da Syriza Dönemi; Kurtarma fonlarına karşı ve pek fazla Avrupa Birliği (AB) yanlısı olmayışı ile bilinen Yunanistan ın Syriza isimli radikal sol koalisyonu, ülkede 25 Ocak ta yapılan seçimlerden zafer ile çıktı. Parti nin lideri Çipras ın önderliğinde Yunanistan ın Euro Bölgesi nden çıkmasına kadar varacak bir süreç yaşanabileceği düşüncesi, küresel piyasalarda gerilimin artmasına neden olmuştu. 4

Diğer Merkez Bankaları; Türkiye den Hindistan ve Rusya ya kadar geride kalan ay içerisinde, dünyanın yakından takip ettiği önemli merkez bankalarının dışında farklı ülke merkez bankaları da gündemde kendisine yer buldu. Rusya, Hindistan, Singapur ve Türkiye merkez bankaları ise Ocak ayında faiz indirimine giderek küresel piyasalarda etkili oldu. FED in Yol Haritası; Yılın ilk toplantısını 28 Ocak ta gerçekleştiren ABD Merkez Bankası (FED), faiz artışı konusundaki değerlendirmesini değiştirmedi ve artışa yakın tavrını korudu. Diğer önemli merkez bankalarının para politikasını genişlettiği bir süreç içerisinde FED in bu tutumunu sürdürmesi, global piyasalarda Dolar ın değer kazanmasına temel oluşturan faktörler arasında yer aldı. 5

TEMEL ANALİZ 6

AVRUPA Euro Bölgesi Sadece Avrupa kıtası değil, Euro Bölgesi ndeki gelişmelerin Ocak ayında tüm dünya tarafından son derece dikkatle izlendiğini ifade edebiliriz. Gerek Yunanistan da halkın iktidara taşıdığı Syriza partisinin getirdiği belirsizlik, gerekse Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) para politikası kararları Ocak ayında gündemin en önemli başlıkları arasında yer aldı. Yılın en kısa ayında da görünümün çok fazla değişmeyeceğini ve Euro Bölgesi ekonomisindeki gelişmelerin yine yakından izleneceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Şubat ayı içerisinde Euro Bölgesi ve büyük üye ülkelere ait makro-ekonomik göstergeler, piyasaların, ECB nin parasal genişlemesinin işe yarayıp yaramayacağına ait inancı adına mercek altında kalmaya devam edecek. Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkeler ile Euro Bölgesi geneli büyüme oranı rakamları, Almanya da son aylarda iyileşme kaydettiği görülen güven endekslerinden ZEW ve IFO verileri ile birlikte dikkat çeken datalar arasında yer alıyor. Ayrıca yine Şubat ayında, ilgili ülkeler ile birlikte İspanya nınki de dahil olarak, PMI göstergeleri Birlik ekonomisinin gidişatı adına yakından takip edilecek. Avrupa Komisyonu nun yeni ekonomik tahminleri ve geride kalan yıl ilk iki ayağı gerçekleştirilen TLTRO nun (Hedefli Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu) 26 Şubat ta yapılacak olan üçüncü ihalesinin sonuçları da mercek altında yer alacak diyebiliriz. ECB nin 2015 yılındaki TLTRO operasyonlarına ilişkin takvime ulaşmak için tıklayınız. Ekonomik gündemin ve takvimin dışında Yunanistan ın yeni hükümeti ile diğer AB ülkeleri arasında Şubat ayında gerçekleştirilecek temaslar önem taşıyor. Syriza hükümeti, daha önce kurtarma fonu kapsamında Yunanistan ın aldığı borçların geri ödemesini yeninden müzakere etmek isterken, başta Almanya olmak üzere Euro Bölgesi ülkeleri, bir saç tıraşının mümkün olmadığı görüşündeler. Bu paralelde Yunanistan ın yeni Başbakanı Çipras ın konu hakkındaki ısrarcı tavrının ABD ilişkilerini nereye taşıyacağı merak ediliyor. Söz konusu bu gündem kıtadaki finansal varlık fiyatlarında da etkili olabileceği için piyasaların yakın merceği altında yer alacak. İngiltere Avrupa kıtasının önemli ekonomilerinden İngiltere nin görünümünde son aylarda dikkat çekici gelişmeler izlendi. Ocak ayında da başta enflasyon oranı ve ülkenin Merkez Bankası na (BOE) ilişkin değişen beklentiler en dikkat çeken başlıklar arasında. Ada ülkesinde enflasyon oranı Aralık dönemin son on beş yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu paralelde BOE üyelerinin faiz artışı konusundaki görüşlerinin de değiştiğini izledik. BOE nin gelişmiş ülkelerin önemli merkez bankaları arasında faiz artışına ilk giden kurum olacağı yönündeki piyasa beklentisi değişirken, Banka nın 2015 yılı içerisinde politika faizini mevcut seviyesinde tutacağını düşünenler de var. Şubat ayı içerisinde İngiltere nin finansal araçlarında yönü etkileyebilecek yeni gelişmeler yine piyasaları bekliyor olacak. Ayın ilk haftası oldukça yoğun. İmalat, yapı ve hizmet sektörüne ilişkin PMI dataları, 5 Şubat taki BOE toplantısına ait fiyatlamaların yapılmasını sağlayabilir. Bunun yanında Banka nın para politikasında henüz bir değişiklik yapması beklenmiyor. 12 Şubat ta BOE Başkanı Mark Carney nin sunumunu yapacağı enflasyon raporu ise, Banka nın faiz artırımı için nasıl bir yol izleyeceğine yönelik ipuçları verebileceği için kritik bir önem taşıyor. Sonrasında ise dikkatler ayın 17 sinde yayımlanacak Ocak ayı enflasyon oranında olacak. 18 Şubat ta BOE nin gerçekleştirdiği son toplantısının tutanakları ve istihdam dataları, ayın son işlem gününde ise büyüme oranı izlenecek. 7

ABD Avrupa daki dikkat çekici gelişmelerin arasında, dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan ABD nin, piyasaların gündemindeki en önemli konu başlıkları arasında yer almaya devam ettiğini ifade edebiliriz. Merkez Bankası nın (FED) ne zaman ve nasıl bir tonda faiz artıracağı, küresel piyasaların cevabını aradığı en kritik soru olarak önemini koruyor. Son Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında FED, faiz konusundaki tavrında bir değişiklik yapmazken, ABD ekonomisine ilişkin daha olumlu ifadeler kullanarak dikkat çekti. Ülkenin istihdam verilerinin genel olarak iyi olan performansı da sürüyor. Şubat ayında piyasalar yeni bir FOMC toplantısı görmeyecek. Ancak FED in Mart ayındaki önemli toplantısından çıkacak sonuçlara ilişkin ipuçları verecek makro-ekonomik göstergeler ve açıklamalar yine piyasaları şekillendirebilecek faktörler arasında. 6 Şubat ta yayımlanacak istihdam raporu ayın ilk kritik rakamlarını içerecek. Aralık ayında işsizlik %5.6 ya gerilerken, tarım dışı istihdam artışı ise 252 bin Amerikalının iş bulduğuna işaret ederek piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşmişti. İstihdam raporu sonrasında dikkat çeken bir başka rakamın enflasyon oranı (CPI) olacağını ifade edebiliriz. İstihdamdaki ilerlemenin rayında olduğu yönündeki düşünce, dikkatlerin, ülkede düşük kalmaya devam eden enflasyona çevrilmesine yol açıyor. 26 Şubat ta açıklanacak rakamlar ABD de tüketici fiyatlarındaki artışın gerilemeye devam ettiğini gösterirse, piyasalarda FED in faiz artışını daha ileri bir tarihe öteleyebileceği beklentisi ağırlık kazanabilir. Tabi ki son aylarda düşen petrol fiyatlarının da enflasyon üzerinde baskı yaptığını göz ardı etmemek gerekiyor. Diğer taraftan CPI verilerinin tahminleri aşması halinde FED in faiz artışı rotasında değişiklik olmayacağı, ya da daha erken artırım olabileceği düşüncesi desteklenebilir. Yılın son işlem günüde ise geride kalan yılın dördüncü çeyreğine ait büyüme oranı verisinin ikinci tahmini yayımlanacak. İlk tahmin %2.6 olarak açıklandı. 8

ASYA PASİFİK Ocak ayı içerisinde, Asya Pasifik ekonomilerinin düşük enflasyon ile mücadele çabası öne çıkarken, bölgenin dev ikilisi olan Çin ve Japonya da politika yapıcıların açıklamalarının etkili olduğu görüldü. Çin de enflasyonun yıllık bazda %1,5 ile 5 yılın en düşük seviyesine gerilediği süreçte, IMF ülke ekonomisi için 2015 yılı büyüme beklentisini 7,1% den 6,8% e indirdi. Çin otoritelerinin kötü verilere karşı teşvik politikalarına ilişkin piyasa beklentisinin bu kez daha zayıf olduğunu gördük. Bunda özellikle yetkililerin büyümenin 2014 yılında son 24 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşmesinin ardından bardağın dolu tarafını görmesi etkili oldu. Büyüme rakamını açıklayan Çin İstatistik Bürosu Başkanı, 7,4% lük büyümenin 2014 gibi zor bir yılda hedefi yakaladıklarını gösterdiğini açıkladı. Japonya da ise gerek BOJ gerekse hükümet tarafından %2 enflasyon hedefiyle ilgili açıklamalar etkili oldu. Japonya Ekonomi Bakanı Amari nin %2 enflasyon hedefinin 2 yıl içinde yakalanmasının zor olduğunu ifade etmesi ve bunu onaması, ülkenin para otoritelerinin enflasyonu yükseltmek için gerekli teşvik politikasını uygulayıp uygulamayacağına ilişkin soru işaretlerine neden oldu. BOJ Başkanı Kuroda petroldeki düşüşün enflasyonda oluşturduğu baskıya değinse de, bu gelişmenin orta ve uzun vadede ekonomiyi destekleyeceğini dile getirdi. Harcamaların düşen fiyatlarla desteklenebileceğini ifade eden Kuroda, %2 enflasyon hedefine 2 yıl içerisinde ulaşma amacını katı bir şekilde savunmadıklarını ifade etti. 2015 yılı için enflasyon tahmininin önemli ölçüde düşürülmesinin ardından, önümüzdeki süreç para otoritelerinin düşük enflasyona ne kadar göz yumabileceği konusundaki soruların ortaya çıkmasına neden olabilir. Avustralya ve Yeni Zelanda ekonomileri büyük bir bölümü küresel piyasalardan kaynaklı deflasyon etkilerinden sıkıntı çekiyor. İki ülke ekonomileri özellikle Danimarka, Kanada gibi ülkelerde gerçekleştirilen faiz indirimlerinde etkileniyor. Kanada nın sıkı para politikasından geri adım atması sonrasında Avustralya ve Yeni Zelanda Doları nın bundan etkilenerek gözle görülür bir değer kaybı yaşadığını gördük. Düşen petrol fiyatları nedeniyle iki ülke ekonomisinde faiz baskısı da artıyor. Bu süreçte Yeni Zelanda Merkez Bankası nın ifadelerinde sıkı para politikasına yönelik tutumunu terk etmesi, ülke para biriminin değer kaybına neden olan faktörler arasında yer aldı. Singapur Para Otoritesi sürpriz bir şekilde para politikasını gevşetme kararı alarak Asya piyasalarında Ocak ayının öne çıkanları arasında yer aldı. Kararın ardından yapılan açıklamada, Singapur Doları kur sepetinin hareket bandının daraltma kararı alındığı belirtildi. Özellikle Danimarka ve İsviçre gibi ekonomilerin ardından, genişleyici para politikalarının yayılması küresel piyasalarda benzer önlemlerin alınabileceğine yönelik spekülasyonları beraberinde getirdi. Özetleyecek olursak, Asya Pasifik piyasalarının geneline yayılan düşük enflasyon sorunu gözle görülür ölçüde piyasaları etkiliyor. Ancak farklılık yaratan ve önümüzdeki süreçte de etkisini gösterebilecek kısım, ülke para otoritelerinin bu gelişmelere nasıl yanıt vereceği olacaktır. 9

EKONOMİK TAKVİM 2015 yılının ekonomik takvimini incelemek için GCM Forex Ekonomik Takvim bölümünü takip edebilirsiniz. Ekonomik Takvimini incelemek için tıklayınız. 10

TEKNİK ANALİZ 11

EURUSD Avrupa Merkez Bankası (ECB) deflasyon tehdidine daha fazla dayanamayıp 18 ay vadeye yayılmış, Mart 2015 tarihinde başlayacak aylık 60 milyar Euro luk tahvil alım programını açıkladı. Amaç enflasyonu yükseltmek. Bu hedefe gidene kadar programın uzaması da mümkün. Euro Bölgesi nde enflasyon hedefine yakın olmak bir tarafa fiyatlar genel seviyesinin düştüğü (deflasyon) döneme girildi. Her ne kadar AB yetkilileri deflasyon tehlikesi görünmüyor dese de ECB nin son hamlesi bu tehdide karşı atılmış bir adım. Yüksek enflasyonla mücadele zor fakat deflasyonla mücadele çok daha zor. Fiyatların genel seyrinin düşeceği beklentisi tüketiciyi geri çekerken bu geri duruş üretimi vuruyor. Darbe yiyen üretim istihdamı olumsuz etkiliyor, artan işsizlik tüketimi azaltıyor, bu sarmalın içine girildikten sonra yaşanan tahribatın boyutu yüksek enflasyon döneminin tahribatından çok daha fazla oluyor. Tablo:1 Euro Bölgesi Enflasyon Oranı Draghi aylar önce ECB nin bilanço büyüklüğünü 3 trilyon euro ya çıkarmayı hedeflediğini ifade etmişti. Son tahvil alım kararı ile bu hedefe ulaşılacak. Tablo 2: ECB Bilanço Büyüklüğü 12

ECB nin tahvil alım programı piyasa beklentilerini karşıladı, paritede 1,11 seviyesini altı görüldü. Bu arada İsviçre Merkez Bankasının Euro/İsviçre Frangı paritesinde 1,20 tabanını kaldırması euro yu zayıflatan diğer bir hamle oldu. İsviçre, euro alan önemli merkez bankalarından biriydi. Son günlerde Danimarka nın da İsviçre Merkez Bankası nın yaptığına benzer bir hamle yapabileceği speküle edilmeye başlandı. Yunanistan da Syriza nın zaferi ve zafere giderken Yunan halkına vadettikleri Yunanistan ile Yunanistan a borç verenleri germiş görünüyor. Yunanistan ın kamu borcu/milli gelir oranı %175. 2012 yılında borç silinmesine benzer bir taleple Yunanistan bankalarını finanse edenlerin, ülkeye borç verenlerin karşısına çıkan yeni Yunan hükümeti şu ana kadar istediğini alamamış görünüyor. Almanya liderliğindeki borç veren ülkeler borcun planlandığı gibi ödenmesini istiyor. Syriza ise seçim vaadlerinden sonra başarısız görünmemek için karşı taraftan taviz istiyor. Borçların silinmesi zor olsa da vade uzatımı benzeri bir anlaşma ile Yunanistan borç ana para ve faiz ödemesinden sonra elinde daha çok para kalmasını ve halkın biraz rahatlamasını talep ediyor. Bu talep borç verenleri olumsuz etkileyecek boyutta olmaz ise anlaşma beklenebilir. Yunanistan ın birlikten çıkmasının bedeli ise çok daha yüksek olabilir. Paritede Avrupa Bölgesi tarafından kısa vadede beklenen sonuçlar alındı. ECB tahvil alımını açıkladı Yunanistan seçimleri sonuçlandı ve bu gelişmeler paritede hızla fiyatlandı. 1,10-1,15 seviyesi arasını orta vadede dengelenme bölgesi olarak düşünüyoruz. Eğer Yunanistan gerilimi uzamaz, bölge içinde euro yu zayıf kılacak hamleler diğer merkez bankalarından gelmezse Euro, Euro Bölgesi tarafından gelişmelerle sakin kalabilir. Hatta ABD den gelecek verilere bağlı olarak kısa vadeli bir yükseliş de yaşanabilir. Önümüzdeki süreçte paritede asıl unsurun ABD tarafından gelecek açıklamalarda, Fed in atacağı adımlarda olduğunu düşünüyoruz. Fed doları değerli kılacak adımlar atarsa veya ABD ekonomisine dair makro veriler güçlü gelmeye devam ederse paritede 1,10 seviyesi hatta altı denenebilir. 1,11 seviyesi kısa vadeli destek, 1,1450 seviyesi kısa vadeli direnç olarak kabul edilebilir. Destek: 1,1000-1,0800-1,0500 Direnç: 1,1500-1,1800-1,2200 13

GBPUSD GBPUSD paritesi yaklaşık 6 aydır (24 Temmuz 2014 tarihinden) 34 günlük üssel hareketli ortalama altında satıcılı seyrini her fırsatta devam ettirmektedir. Gerek günlük gerekse haftalık ve aylık bültenlerimizde GBPUSD paritesi ile ilgili 34 günlük üssel hareketli ortalamanın önemini vurgulamakta ve bu ortalama ile paritenin düşüş trendine devam ettiğini sizlerle paylaşmaktayız. GBPUSD paritesi 1.7200 seviyesinden başlatmış olduğu satıcılı seyrini 1.4950 seviyesine kadar devam ettirdi ve yeni yılın ilk ayını sonlandırırken şu sıralar 1.5070 seviyesine yakın seyrini sürdürmektedir. 34 günlük üssel hareketli ortalama da şu sıralar 1.5284 seviyesinde güncelliğini korumaktadır GBPUSD paritesi eğer bu ortalama altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü hareketlerini daha önceki dip nokta olarak kabul edilen 1.4950 seviyesine kadar devam ettirmek ve yeniden karar vermek isteyebilir. Satıcılı seyrin daha da alt bölgelere ulaşması içinse 1.4950 seviyesinin kırılması gerekmektedir. Böyle bir durumda 1.4820 ve 1.4700 seviyesine doğru yeni bir hamle görebiliriz. Aksi takdirde bir müddet daha 34 günlük üssel hareketli ortalama ile 1.4950 seviyesi arasında bant hareketi görebiliriz. Destek; 1.4950-1.4820-1.4700 Direnç; 1.5115-1.5185-1,5284 14

USDJPY USD/JPY paritesinin Ocak ayı içerisindeki hareketlerine baktığımızda, hem ABD hem Japonya tarafındaki gelişmelerin etkisinde sınırlı bir geri çekilme oluştuğunu görüyoruz. Bir yandan FED in ilk faiz artırım sürecinin sekteye uğrayabileceğine ilişkin gelişmelerin düşüşleri desteklediğini görsek de, son FED beyanatında güçlü istihdama vurgu yapılması, faiz artırımı için gösterilen takvimin değişmeyeceğine dair bir güven oluşturdu. Japonya da satış vergisi oranlarındaki artışa karşın enflasyon baskılanmış durumda Japonya tarafında ise %2 enflasyon hedefi tartışılıyor. BOJ ve Abe Hükümeti, bu hedefin 2 yıl içerisinde yakalanacağı taahhüdünde bulunmadıklarını belirterek, ülkenin ek genişleyici para politikalarına ilişkin beklentileri de bir miktar körükleyerek Yen in güçlü duruşunu destekledi. Tabi bu sürecin sadece iki ekonomiye bağlı gelişmelerle ortaya çıkmadığını unutmamak gerekmektedir. Avrupa ve özellikle Yunanistan ın oluşturduğu siyasi ve ekonomik gündemin yanı sıra, ABD dışında birçok ekonomide faiz indirimine ilişkin baskıların Yen in ve Dolar ı hangi ölçüde etkileyeceği Şubat ayında da belirleyici faktörler arasında olabilir. Teknik olarak incelediğimizde, bu karışık gündemle birlikte uzun vadede yükselişi destekleyen 200 günlük basit hareketli ortalama ile orta vadede düşüş baskısı oluşturan 50 günlük basit hareketli ortalama (güncel seviyesi 118,80) arasında bir mücadele oluştuğunu söyleyebiliriz. Fibonacci %38,2 toparlanma seviyesi olan 115,50 den başlayan yükselişin 118,80 seviyesi ile sınırlı kaldığı, buna karşın 117,20 nin taban oluşturduğu bir bant hareketi bulunuyor. Önümüzdeki süreçte bu bandın dışında gerçekleşebilecek günlük kapanışlar etkili olabilir. Bant hareketinin korunması 118,80 seviyesinin hedeflenmesini destekleyebilecekken, kalıcı beklentiler için aynı zamanda 50 günlük basit hareketli ortalamayı temsil eden bu seviyenin üzerindeki günlük kapanış takip edilmelidir. Öte yandan 50 günlük basit hareketli ortalamanın geçilememesiyle oluşan aşağı yönlü baskı, 117,20 seviyenin kırılmasıyla ağırlık kazanabilir. Ancak bu süreçte, 115,50 seviyesinin sınırlayıcı etkisi dikkatle takip edilmelidir. 15

Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız. Aylık grafikte de özellikle göreceli güç endeksi RSI göstergesinin hareketleri takip edilmelidir. Kademeli yükselişi destekleyen göstergenin aşırı alım bölgesinde bulunması tepki satışlarına yönelik beklentiyi tek başına destekleyemeyebilir. 70 seviyesinin kırılması durumunda ise günlük grafikteki görünümden tepki satışlarına yönelik teyit sağlanması gerekebilir. Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız. Destek: 117,20 116,20 115,50 Direnç: 118,80 120,00 121,83 16

USDTRY Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nın (TCMB) attığı adımlar ve sözlü yönlendirmelerinin paritede yeni zirveler getirdiği bir ayı geride bıraktık. TCMB politika faizinde 50 bp indirimden sonra enflasyon raporunu açıklarken Sayın Başçı nın açıklamalarıyla şubat ayı için yüksek bir faiz indirim beklentisi oluştu. Tablo-3: Türkiye Enflasyon Aralık ayında enflasyonda 9,15 seviyesinden 8,17 seviyesine inilmişti. Yeni yılla birlikte enflasyon beklentilerinde aşağı yönlü eğilim göze çarpıyordu. Gerileyen en flasyon beklentilerine ilaveten Sayın Başçı 2015 için son 45 yılın en düşük enflasyon rakamına ulaşılacağını ifade etmesi faiz indirim beklentisini de güçlendirdi. Düşen petrol fiyatı, gıda fiyatında yumuşama beklentisi enflasyon öngörülerini aşağı çekiyor. Elbette burada petrol fiyatının seyri ve içeride Dolar/TL kurunun seyri önemli olacak. Kurdaki olası yükselişler enflasyon geçişkenliği sebebiyle etkili olacaktır. Sayın Başçı nın ocak ayı enflasyonunda 7 seviyesine yaklaşılması halinde acil toplantı ile faiz indirimi yapılabileceği açıklaması kuru 2,35 seviyesinden 2,45 seviyesine taşıdı. Fakat kurdaki yükselişin Merkez i tedirgin ettiğini de görüyoruz. Faiz cazibesini ilk 50 baz puan faiz indiriminde kaybetmiş diyemeyeceğimiz TL için faiz indiriminin devamı zayıflık sebebi olabilir. Enflasyonu 2015 ilk çeyrek için %6 civarında hesaplayanlar faizde 7,75 seviyesinden 7 seviyesi altına inilmesi halinde şaşırmayacaklardır. İkinci çeyrek için %5 enflasyon beklentisi faizde %6 seviyesine inilmesi anlamına gelebilir. Merkez Bankasının 2015 sonu ortalama enflasyon tahmini %5,5. Şubat ayı başında Merkez in faiz konusunda kararı yüksek derece önemli. 50-75 bp lık indirim TL yi beklendiği kadar zayıflatmayabilir. Çünkü Merkez Bankası çıtayı yükseltti, bu senaryoda parite 2,40-2,45 aralığında kalabilir. 100 baz puanlık indirim ise USDTRY için 2,50 seviyesi anlamına gelebilir. 25 bp indirim yapılması veya faiz indiriminin gelmemesi halinde paritede 2,35 seviyesine yaklaşılabilir. 17

Dolar cephesinde ise ilk önce tarım dışı istihdam-işsizlik-ücretler verisi izlenecek. Enflasyon yakından takip edilecek, ABD ekonomisi güçlenmeye devam ediyorsa dolar değer kazanacaktır. Bu noktada Fed in faiz artırımında nisan ayına kadar sabırlı kalması dolar oynaklığını azaltabilir ama riski ortadan kaldırmaz. Teknik analiz açısından 2,45-2,50 seviyelerini en yakın dirençler olarak kabul edebiliriz. 2,40 seviyesi ise ilk destek bölgesi. Bu seviye altına inilirse 2,35 seviyesi güçlü destek görevi görebilir. Destek: 2,4000-2,3500-2,3000 Direnç: 2,4500-2,5000-2,5500 18

EURTRY Gerek Euro Birliği, gerekse yurtiçi piyasalardaki para politikalarını incelediğimizde, sadece ekonomik değil, siyasi otoritelerin de etkisi altında kararların etkili olduğunu söylemek gerekiyor. Geçtiğimiz haftalarda merakla beklenen Yunanistan seçimlerinin galibi IMF ve AB politikalarına muhalefet eden Radikal Sol Koalisyonu Syriza oldu. Karşılıklı açıklamalara baktığımızda, iki tarafın da uyum sağlasın sağlamasın önümüzdeki günlerde Avrupa piyasalarını etkilemesi beklenmektedir. Özellikle Şubat ayının ilk yarısı gerçekleşecek görüşmeler kritik önem taşımaktadır. Yurtiçi piyasalarda da faiz tartışmalarının sürdüğünü gördük. Erdem Başçı nın enflasyonda 1 puan üzerinde görülebilecek gerilemede erken bir faiz indirimi gerçekleşebileceği açıklaması, Yunanistan gündemi ve FED in faiz artırım takvimi tartışmaları içerinde Türk Lirası nın değer kaybının netleşmesine neden oldu. Kurlardaki sert artış sonrası, TCMB nin hala açıklamasının arkasında durup durmayacağı merak konusu. EUR/TRY paritesinin durumunu incelediğimizde, orta vadede düşüş trendini destekleyen 50 ve uzun vadede yükseliş trendini destekleyen 200 haftalık basit hareketli ortalamaların mücadelesini takip ettiğimizi söyleyebiliriz. Yunanistan gündeminin Ocak ayının son haftasında öne çıkmasıyla birlikte 2,5900 bölgesi üzerinden başlayan yükseliş hareketi 2,7450 2,7700 bandına dahil olmuş durumda. Yükselişlerin devam edebilmesi için mavi ile belirttiğimiz bu bandın aşılması gerekirken, bu tutumun kalıcı olabilmesi için 50 haftalık basit hareketli ortalama (güncel seviyesi 2,8675) üzerinde günlük kapanışlara ihtiyaç duyulmaktadır. Paritede düşüş beklentisi 50 haftalık basit hareketli ortalama geçilemediği müddetçe tekrar ön plana çıkabilir. Bu yöndeki beklentilerde gündem takibi kadar, 2,7450 2,7700 bandın altındaki fiyatlamalar da düşüş baskısını netleştirebileceği için önem taşımaktadır. Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız. Destek: 2,6900 2,6500 2,5900 Direnç: 2,7700 2,8200 2,8675 19

ALTIN Altında yeni yılla birlikte yaşanan yükseliş dikkat çekici. 2 Ocak ta 1167 dolar seviyesinden 22 Ocak ta 1307 dolar seviyesine ulaşıldı. Bu yükselişte ilk etken ABD borsalarındaki dalgalı seyir. Hisse senedi piyasalarında düşüş yaşandıkça, riskli varlıklardan kaçış izlendiği sürece altında yükselişler görmeye devam edeceğiz. 2014 yılında güvenli liman olarak değerlendirilen tahvil piyasasında ise getiriler oldukça azaldı. Bunun üzerine merkez bankalarının belirsizliği artırıcı hamleleri ve ECB nin tahvil alım programı altın için yükselişi destekleyen diğer unsurlardı. Altın yatırımcıları bir taraftan alternatif yatırım araçlarının seyrine bakarken bir taraftan da doların gidişatını öngörmeye çalışıyor. Doların değeri altın için uzun vadede önemli. Dolar, Fed in izleyeceği politikalarla değer kazanacaksa altın için aşağı yönde baskının devamı beklenebilir. Fed 2015 yılı içinde faiz artırımı yapmaz veya sonbahara doğru küçük bir artırımla yetinirse altın yine yükseliş için fırsat yakalayabilir. Şu an içinse yaşanan hızlı yükselişin bir miktar geri çekilmesini izliyoruz. Sene başından bu yana yakalanan yükselişte bir miktar güç kaybı yaşanması ise şaşırtıcı değil. Orta vade için 200 günlük hareketli ortalama (1249) seviyesi üzerinde kalındığı sürece tekrar yükseliş denemeleri mümkün. 200 günlük ortalama altına inilmesi durumunda yükseliş ümitleri kırılabilecektir. Yükseliş beklentilerinin canlı kalabilmesi için teknik açıdan ilk koşul 200 günlük ortalama üzerinde kalmak olacaktır. Kısa vadede yorgunluk sinyalleri altını 1250 dolar seviyesi aşağısına itmediği sürece yeni yükseliş denemeleri izlenebilir. 1265 dolar seviyesi üzerinde gün sonu kapanışlar 1300 dolara doğru yükselişi gündeme getirebilir. 1250 dolar seviyesi güçlü bir destek. Bu desteğin altına inilmesi durumunda ise geri çekilme 1220 dolar seviyesine kadar devam edebilir. Destek:1250-1240-1220 Direnç:1285-1310-1331 20

GÜMÜŞ ABD Merkez Bankası nın 2014 Ekim de varlık alım programını (QE) sonlandırdıktan sonra yeni yıldaki stratejisi, Faiz Artırımı ve bu artırımının ne zaman gerçekleştirileceğine ilişkin düşünceleri olarak ifade edebiliriz. Piyasalar özellikle bu gelişmeleri dikkatle takip etmektedir. Kıymetli madenlerden Altın ve Gümüş ise bu tutuma ilişkin fiyatlamalarını da net bir şekilde piyasa katılımcılarına hissettirmiştir. Gerek Gümüş gerekse Altın fiyatının kısa vadeli yükselişlerini özetlersek; ABD ve Avrupa borsalarının önemli ölçüde yükseliş kaydetmesi, Dolar Endeksinin bazı bölgelerde tepki satışlarına maruz kalması, Fiziki talepte hafif pozitif kıpırdanmalar, İsviçre Merkez Bankasının 2011 yılından beri sürdürdüğü taban politikasına son vermesi, Avrupa Merkez Bankasının Mart 2015 tarihinde başlayacak ve 2016 Eylül ayında sona erecek, aylık 60 milyar Euro tutarında varlık alım programını açıklamış olması. Gümüş, yukarıda açıkladığımız gelişmeler ışığında yükselişlerini 18.46 seviyesine kadar sürdürmüş ancak devam ettirememiştir. Çünkü orta vadeli kritik bir seviye olan 18.70 bariyerini geçememiştir. Ayrıca FOMC toplantısının son tutanaklarında Faiz Artırımı konusundaki düşüncesinde herhangi bir değişikliğe gitmemiştir. Bu da Gümüş fiyatındaki negatif baskının devam etmesi açısından önemli bir sinyal olarak algılandı. Böylelikle 18.47 seviyesinden başlatılan aşağı yönlü baskı 16.72 seviyesine kadar devam etti. Bundan sonraki süreçte Gümüş fiyatını incelediğimizde 18.70 bariyerinin önemli bir seviye olduğunu, bu bariyer altında kaldığı müddetçe yaşanılacak olası yükselişlerin tepki hareketi olarak değerlendirildiğini ve mevcut düşüşlerde daha önce test edilen 14.70 desteğine doğru yeni bir hareketin oluşmak isteyeceğini ifade edebiliriz. Destek: 16.60-15.50-14.70 Direnç: 17.70-18.70-20.45 21

HAM PETROL Uzunca bir süredir Petrol fiyatı ile ilgili jeopolitik risklerden ve arz fazlalığından bahsediyoruz ve bu tutum Ham Petrol fiyatının aşağı yönlü baskılara maruz kalmasının en önemli nedenleri olarak sıralanmaktadır. 107.00 seviyesinden başlayan aşağı yönlü baskı ile birlikte Ham Petrolün yılı 53.80 ile kapattığını, yeni ayda da önemli geri çekilmelerin yaşandığını gördük. Bu geri çekilmelerle birlikte özellikle son zamanlarda gerçekleştirdiği dönüşler dikkat çekmekle birlikte acaba Ham Petrol için bir dip oluşuyor mu sorusu sorulmaya başlanmıştır. Özellikle de yeni yılın ilk ayının son işlem gününde gerçekleştirilen yukarı yönlü çıkış, bu bağlamda önem arz etmektedir. 44.20 43.57 aralığından gerçekleştirilen dönüş ile 45.85 46.40 bölgesini (kritik sürecin ilk adımı) geride bırakan Ham Petrol, kısa vadeli bu tutumunu 48.33 seviyesine kadar sürdürdü. Kısa vadeli hareketleri incelediğimizde yukarı yönlü tepki isteğinde önemli bir sinyal aldığımızı ancak bu sinyalin daha da güçlenmesi gerektiğini ifade edebiliriz. Bu bağlamda da 49.52 51.25 bölgesi (kritik sürecin ikinci adımı) olarak dikkatle takip edilmelidir. Ham Petrol fiyatı eğer bu bölge üzerinde hareketler gerçekleştirirse tepki alımı düşüncesi daha agresif bir oluşumu gündeme getirebilir. Böyle bir durumda 52.60 olmak üzere 54.40 ve 57.19 seviyeleri gündeme gelebilir. Aksi takdirde yeniden 44.20 43.57 dip bölgesine doğru gerilemek isteyebilir. Yukarıda Ham Petrol ile ilgili kısa vadeli tepki alımı düşüncesini sizlerle paylaştık. Şimdi ise uzun vadeli grafiklerde mevcut yükselişleri destekleyen faktörlerin olup olmadığı sorgulanacaktır 22

Ham Petrol fiyatının aylık grafiğini incelediğimizde 2014 ün ikinci yarısından itibaren başlayan düşüşlerin sınırlandığına ilişkin düşünce ön planda olmakla birlikte Bullish Gartley formasyonunun da bu konuyu destekler nitelikte bir AL sinyali verdiğini görmekteyiz. Ancak bu tutum mevcut yükseliş düşüncesinde emin adımlarla ilerleyebilmek için yeterli değildir. Bu konuda RSI göstergesi, mevcut hareketin dip noktası olup olmadığı konusunda bize önemli sinyaller verecektir. Ham Petrol fiyatının RSI göstergesine ilişkin durumunu 1992 yılından itibaren incelediğimizde DİP NOKTA olarak adlandırdığımız bölgenin 19.51 olduğunu, Ham Petrol fiyatının ise son zamanlardaki hareketi incelediğimizde şu sıralar 24.20 seviyesinde olduğu görülmektedir. Buradan yola çıkarak bir DİP anlayışı içerisinde olmamız doğru bir yaklaşım olmamaktadır. Peki, DİP konusunda emin adımlarla ilerleyebilmek için nelere ihtiyaç vardır? Son 22 yılın dip noktası olarak kabul ettiğim 19,51 seviyesinden gerçekleşecek olası dönüş takip edilmelidir. Kritik Bölge nin üst noktası olarak kaydettiğim 29,70 seviyesi üzerindeki hareketler incelenmelidir. 200 aylık basit hareketli ortalama olan 60,40 üzerinde aylık kapanışa odaklanmalıdır. Yukarıdaki senaryolar, Ham Petrol de uzun vadeli yükseliş yönlü stratejiler oluşturabilmek için dikkate alınması gerekilen stratejiler olarak ifade edilebilir. Bu düşünce yapısı yukarıda da ifade ettiğimiz gibi uzun vadeli bir strateji olmakla birlikte gün içi ya da haftalık hareketlerle kıyaslama yapılmamalıdır. Destek: 45.85-44.20-42.40 Direnç: 49.52-51.25-52.60 23

DOĞALGAZ Doğalgaz fiyat hareketlerini incelediğimizde, dikkat çeken kısmın 2012 yılından bu yana görülen en düşük kış fiyatları olduğunu görüyoruz. Bu süreçte tüketime ilişkin gelişmeler ikinci planda kalırken, ana etkenin geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %15 yüksek durumda bulunan ABD doğalgaz stokları olduğunu söyleyebiliriz. ABD Enerji Bilgi Dairesi nin açıklamalarına bakıldığında, kurumun 2015 yılında doğalgaz fiyatlarının 4 Dolar altında seyretmesini beklediğini gördük. Ancak unutulmaması gereken durum, diğer enerji fiyatlarının doğalgaz üzerindeki etkisidir. Enerji türlerinde görülen düşüş seyri, doğalgaz fiyatını da aşağı çeken unsurlardan biri olduğu için, özellikle orta ve uzun vadeli hareketlerde enerji sektörüne ilişkin gelişmelerin de takip edilmesi önem kazanmaktadır. ABD doğalgaz stok verileri ise kritik bir değişiklik göstermediği müddetçe kısa vadeli hareketlerde etkili olabilir. Teknik olarak değerlendirdiğimizde, son yıllarda kış dönemlerinde görülen yükseliş baskısının tersine bir hareket söz konusu. Düşüş kanalının da kırılması, aşağı yönlü baskıların özellikle 3,12 3,50 aralığı altında aşağı yönlü baskıların önünü açabilecek unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Olası düşüşlerde 2,30 ve 1,93 hedeflenebilecek kritik seviyeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Doğalgaz fiyatında olası yükselişler değerlendirilirken, öncelikle 3,50 seviyesi aşılmadan tepki alımlarının teknik olarak tam bir teyit kazanabilmesinin söz konusu olmadığını ifade edebiliriz. Ancak, göreceli güç endeksi RSI ın bulunduğu kritik seviyeler, 3,50 seviyesine dek oluşabilecek istek hakkında fikir sağlayabilir. Göstergede en son 2012 yılında kırılan 37,50 seviyesinin üzerindeki hareketler, doğalgaz fiyatında tepki alımlarını destekleyebilir. Fakat bu tutumun kısa vadeli gelişebileceği unutulmamalıdır. Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız. Destek: 2,57 2,30 1,93 Direnç: 2,95 3,12 3,50 24

BUĞDAY Birleşmiş Milletler in, Ocak ayı başında güçlü Dolar ın ithalatçıları sınırlayabileceğini açıklaması, üretim faktörü dışındaki etkilerin de artık gündemde yer etmeye başladığını gösterdi. Tarım ürünü fiyatlarında bu açıklama sonrası gözle görülür bir düşüş etkili oldu. Diğer taraftan arzın, düşüş baskısında itici güç olarak güncelliğini koruduğunu söyleyebiliriz. Kuraklığın üretim endişesine yol açtığı bölgelerde hava tahminlerinin yağışa dönmesi fiyat üzerinde baskıyı artırdı. Gerekli talebin oluşmadığı buğday piyasasında düşük fiyatların bu döngüyü değiştirme potansiyeli olup olmadığı tartışılırken, ihracat sürecinde de henüz yeterli talep sağlanabilmiş değil. Buğday fiyatında Şubat ayında da, üretim ve talep miktarlarını içeren raporların takibi sürdürülmelidir. Özellikle mevcut düşüşü zayıflatabilecek stok rakamları dikkatle izlenmelidir. Teknik olarak incelediğimizde, gerek 200, gerekse kısa vadeli etkilerini takip ettiğimiz 50 günlük üssel hareketli ortalamanın (güncel seviyeleri sırasıyla 570 ve 556 Dolar) altında devam etmekte olan bir fiyatlama görüyoruz. Önümüzdeki süreçte, söz konusu hareketli ortalamaların oluşturduğu bölge, özellikle de 200 günlük üssel hareketli ortalama altında günlük kapanışlar oluştuğu müddetçe aşağı yönlü baskıların ektili olması beklenebilir. Olası satışlarda en önemli seviyeler 487 ve 466 Dolar olarak karşımıza çıkmaktadır. Son 5 yılın en düşük seviyelerindeki seyrin talebi güçlendirerek tepki alımlarını teknik olarak destekleyebilmesi için göreceli güç endeksi RSI da 30 seviyenin aşılması gerekmektedir. Ancak bu şartın, hareketli ortalamalar altındaki seyir sürdükçe kısa vadeli olabileceği unutulmamalıdır. Grafiği detaylı incelemek için tıklayınız. Ay içerinde gerçekleşebilecek kısa vadeli hareketlerde ise 4 saatlik grafik üzerinde 34 ve 120 periyotluk üssel hareketli ortalamalar altındaki seyir takip edilebilir. 34 periyotluk hareketli ortalama üzerinde gerçekleşebilecek tepki hareketlerinde 120 periyotluk hareketli ortalama üzerimde kalıcılık sağlanana dek, kalıcı bir yükseliş beklentisi oluşturmak teknik açıdan söz konusu olamamaktadır. İki hareketli ortalamanın altındaki seyir sürdükçe, satış baskısının etkili olması beklenmektedir. 4 saatlik grafiği detaylı incelemek için tıklayınız. Destek: 487 466-428 Direnç: 511 540-570 25

PAMUK Pamuk fiyatlarında geride kalan yılın ortalarında başlayan sert düşüşler, artan stoklar ve azalacağı düşünülen talep nedeni ile geride bıraktığımız ay içerisinde de genel olarak dem etti. Dünyanın en büyük pamuk müşterisi olan Çin in, yerel üretimi korumak için uyguladığı politikalar küresel talebin azalmasındaki önemli faktörler arasında değerlendirilebilecekken, ülkenin Aralık ayında pamuk ithalatının %57 gerilediği görüldü. 2014 yılının tamamında ise Çin in ithalatı %47 geriledi ve 2.4 milyon ton olarak gerçekleşti. Diğer taraftan, Uluslararası Pamuk Danışma Komitesi ne (International Cotton Advisory Committee) göre ilgili ürünün fiyatının yaklaşık beş yılın en düşük seviyesine gerilemesi, dünya üzerindeki yetiştiricilerinin pamuk ekimi için ayırdıkları alanı düşürmesine neden olacak. Şubat ayında büyük pamuk üreticisi ülkelerdeki hava koşullarının yanında stoklar, üretim ve talebe ilişkin gelişmeler yakından izlenecek. Pamuk grafiğini teknik olarak incelediğimizde, fiyatın, Eylül ayından bu yana devam eden düşüş kanalının üst noktası olan 60 seviyesinin altında kaldığı sürece düşüş baskının devam edebileceğini ifade edebiliriz. Aşağı yönlü hareketlerin güç kazanabilmesi için, son beş buçuk yılın en düşük düzeyi olan 56,94 desteğinin kırılması önem taşımaktadır. Pamuk fiyatlarında yükselişlerin güç kazanarak 60 bariyerini aşması halinde ise yukarı yönlü eğilim, 21 haftalık basit hareketli ortalama olan 61,70 direncine kadar devam edebilir. Yükselişlerin devam edebileceğini söylemek için ise 61,70 bariyerinin geçilmesi önem taşımaktadır. Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız. Destek: 56,94-50,50 41,00 Direnç: 60,00 61,70 65,80 26

DAX30 Her ne kadar Almanya ve Euro Bölgesi genelinde ekonomik görünüm iç açıcı bir tablo ortaya koymaktan uzak olsa da, piyasaların geleceğe yönelik beklentileri umut içermeye devam ediyor gibi görülüyor. Rusya ya uygulanan yaptırımların Alman şirketlerine çıkan faturası, düşen petrol fiyatları, Yunanistan da borç ödemelerini müzakere etmek isteyen yeni hükümet ve düşük enflasyon görünümü resmin olumsuz faktörleri arasında yer alıyor. Ancak, Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) kendi tarihinde daha önce görülmemiş büyüklükte bir parasal genişleme açıklaması, kıtadaki endekslere, fiyatlanan beklentiler ile destek olmaya başladı bile diyebiliriz. Alman DAX endeksi de bu paralelde geride kalan yılın sonlarında doğru başlattığı rallisini Ocak ayında genişleterek, ülkede enflasyonun öncü göstergelere göre Ocak döneminde beş yıl aradan sonra yeninden negatif alana geçmesine rağmen yükselişlerini sürdürdü. DAX yeni rekor seviyeler görmeye Şubat ayında da devam etti. Alman borsasının ilgili grafiğini teknik olarak incelediğimizde, endeksin 2014 Kasım ayında gördüğü rekor yüksek seviye olan 10097 seviyesini aştığını görüyoruz. DAX ın bu seviyenin üzerinde kaldığı sürece yükselişlerin devam edebileceğini ifade edebiliriz. Daha kısa vadede ise yukarı yönlü geçilen kanalın üst noktası olan 10485 yükselişlere destek sağlayabilecekken, 11000 direnci test edilmek istenebilir. 10097 desteğinin kırılması halinde ise endeks kanalın alt noktasına doğru bir düşüş eğilimi yaşayabilecekken, 34 haftalık basit hareketli ortalama olan 9625 desteğini test edebilir. Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız. Destek: 10485 10097-9825 Direnç: 10700 10855 11000 27