Rahman ve Rahim olan Allah ın adıyla.

Benzer belgeler
İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

Hadisler Işığında Tasavvuf un İslâm daki Yeri

Kültürümüzde ilme verilen önemi nasıl açıklarsınız?

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Prof. Dr. Seyyid Abdullah: Her Müride Zikirle Beraber Davet Ve İlim De Lazımdır Perşembe, 07 Ekim :34

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tasavvufun Tarihçesi Ve Kaynağı Perşembe, 07 Ekim :36

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 3. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 19 / 2009, s tanıtım-değerlendirme

DİYOBENDİYE FIRKASI طاي فة دليو ندية

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

YENİDEN YAPILANMANIN EŞİĞİNDE KUR AN KURSLARI

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

AKADEMİK YILI

İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ DERSLERİ

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI 2. DÖNEM BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ (NİSAN-MAYIS-HAZİRAN )

Sadık Yalsızuçanlar: İnsanın Hakk a vasıl olması yaşayan bir mürşidin irşadıyla mümkündür Perşembe, 10 Kasım :30

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

OSMANLILAR Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Almanya da ve Türkiye de Yafll l k ve Yafll lara Bak fl Güncel Durum, Sosyal ve Felsefi Tan mlar

ARAFAT DAĞI. Hazırlayan: Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

ESOGÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2010 YILINDAN İTİBAREN UYGULANAN PROGRAM DERSLERİ I.ÖĞRETİM I. DÖNEM

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ TG 6 ÖABT DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

bitirdi yılında Yüksek Lisansını bitirdi. Bir ara ihtisas için yurtdışında bulundu. 1990

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Ömer Yılmaz, Geçmişten Günümüze Tasavvuf ve Tarîkatlar, Akçağ Yayınları, Ankara 2015, 1. Baskı, 431 sayfa. ISBN:

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

Nihat Uzun, Hicrî II. Asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, Pınar Yay., İstanbul, 2011, 302 s.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

1. Adı Soyadı: Zekeriya GÜLER 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl

Fitne (den eser) kalmayıncaya, din de yalnız Allah ın oluncaya kadar onlarla savaşın. 1

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İslâmî Eğitim Kurumları

Kitap ve Sünnet Mizanında SOFİLİK Hazırlayan: Muhammed Cemil Zeyno Tercüme ve Dizgi: Fikri Göncü


Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 2. DÖNEM )

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

İSLAM ve BİLİM. Memduh ÇELMELİ. dinkulturuahlakbilgisi.com

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ

Dini Yayınlar Fuarında Çıkacak Yeni Kitaplar 2

Kâşif Hamdi OKUR, Ismanlılarda Fıkıh Usûlü Çalaışmaları: Hâdimî Örneği, İstanbul: Mizah Yayınevi, 2010,

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

TAKDİM BÖLÜM 1. KISIM FIKIH Fıkhın Tanımı, Fıkıh İlminin Bölümleri... 29

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI (FORMASYON DERSLERİ EKLENEREK GÜNCELLENMİŞ HALİ)

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

Sadrettin Gümüş, Seyyid Şerîf Cürcânî ve Arap Dilindeki Yeri, İstanbul: Fatih Yayınevi Matbaası, 1984, 211 s. Murat Dinler*

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

Bilge kişi, olayların düzenini bilen kişidir. İbn-i Arâbî. Bilgelik, erdemin annesidir. İbn-i Sînâ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

8.SINIF 4.ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR

İlim öğrenmek kadın ve erkek her müslümânâ farzdır", (1)

2015 YILI 3. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI Pazartesi Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Kapucu Camii

BÜTÜNLEME HAZİRAN 2018 DERSİN KODU VE ADI TARİH SAAT YER TARİH SAAT YER TARİH SAAT YER TARİH SAAT YER

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki


HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ GÜZ DÖNEMİ SINAV PROGRAMI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Aşure Günü zerre kadar sadaka veren kimseye, Allahü teâlâ Uhud dağı kadar sevap verir. [Şir a]

SEVGİLİLER GÜNÜ İSLÂM DA ASLA YOKTUR

Transkript:

Rahman ve Rahim olan Allah ın adıyla. Tasavvuf Müslümanları sevmektir. Tasavvuf Müslümanların sevgisi ile Peygamberin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sevgisine, Peygamberin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sevgisi ile de Allah ın (cc) sevgisine ulaşmaktır. Dolayısı ile tasavvuf topluma hizmettir; toplumla beraber olmaktır. Sahabe devrinden günümüze kadar mutasavvıflar toplumun her kesimi ile iç içe olmuşlardır. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) züht ve ilimde mümtaz olan sahabelerini değişik beldelere göndermek sureti ile irşat ve tebliğ görevini yerine getirmişlerdir. Bu metot tabiinler ve tabii tabiinler döneminde de devam etmiştir. Emeviler, Abbasiler, Selçuklular ve diğer İslami devletler bir memleketi fetih etmeden önce derviş ve ehli kalp insanlar vasıtası ile o milletleri ıslah ederek fetih hareketini gerçekleştirmişlerdir. Tarih gösteriyor ki Orta Asya ve Anadolu nun fethi dervişler ile olmuştur. 10. ve 12. Yy Cüneydi Bağdadi, Şeyh Abdulkadiri Geylani gibi mutasavvıflar köy köy dolaşıp irşatta bulunmuşlardır. Bu 1 / 7

özellik Abbasiler döneminde daha sık rastlanmaktadır. Bu durum daha sonraki İslam devletlerinde de uygulanmıştır. Osmanlı, Selçuklu Padişahları fetihlerini mutasavvıf üstadlarının yol göstermesi ile gerçekleştirmişlerdir. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul fethini üstadı olan Akşemsettin in manevi yol göstermesi ile gerçekleştirmiştir. 15. yy gibi tasavvufun disipline edildiği bir dönemde Seyyid Emir Kilal (ks) ve Şahı Nakşibend (ks) gibi mutasavvıflar tasavvufun kadim geleneği olan belde belde dolaşmanın yanı sıra Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mirası olan talebe yetiştirip beldelere ve kasabalara gönderip irşat faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Onlar batıl fikirlere, bidat ve hurafelere karşı savaşıp insanların akidesini düzeltip nefsi terbiyelerine önem vermişlerdir. İmamı Rabbani hiç çekinmeden Ekber Şah ı eleştirip onun dindeki reform hareketlerini engellemeyi başarmıştır. İmamı Rabbani nin çabası daha sonra Ekber Şah ın oğlu Cihangir Şah ın irşadına vesile olmuştur. Mutasavvıflar kervansaraylar, hanlar, hamamlar, köprü, yollar, medreseler yapmaları toplumsal ve kültürel gelişmedeki rollerini ortaya koymaktadır. Mutasavvıflar müritleri ile beraber küfür hareketlerine karşı cihada katılmışlardır. İstanbul medreselerinin Çanakkale savaşları için boşaltılması; Şarktaki üstatların da Rus cephesinde savaş vermeleri; Şeyh şamil ve müritlerinin Ruslara karşı Savaşmaları mutasavvıfların hayatın her alanında öncü olduklarını göstermektedir. 2 / 7

Ülkemizde cumhuriyetten sonra dini koruyan, dinin varlığını devam ettirenler batı ve doğuda hep mutasavvıflar olmuşlardır. Hatta bir yere sürgün edildiklerinde sürgün gittikleri yerlerde bu fonksiyonu icra etmişlerdir. İddia edebiliriz ki bu gün toplumda dini hassasiyetler mevcut ise cumhuriyetten sonraki tasavvuf erbablarının çaba ve gayretleri sonucu olmuştur. Medrese, dînî ve fenni ilimlerin beraber okutulduğu; tarihi suffe den başlayıp günümüze kadar devam eden bir müessesedir. Tasavvuf ise nefsi terbiye ve ilimle ameldir. Başka bir ifade ile tasavvuf, medreselerde okutulan ilimlerin tatbik edilmesidir. Tarihi süreç içerisindeki tasavvuf medrese ilişkisine baktığımızda bu ilişkinin Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve Eshâb-ı Suffe ile başladığını görmekteyiz. Ebu Hureyre, Abdullah Bin Ömer, Selman-ı Farisi, Enes BinMalik (RadıyallahuAnhüm) gibi Ashâb-ı Kiram, bu günkü medreselerin başlangıç ve temelini oluşturan Suffe ile Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir başka veçhesi sayılan tasavvufun da temeli olan zühdü ilişkilendirip, bunları mezcetmeleri(birbirine katmaları) bu gerçeği ortaya koymaktadır. İslam tarihi boyunca tasavvuf ve medrese ilişkisi hep devam ettiği gibi bu gün hala bu ilişki varlığını korumaktadır. İslam kültür ve medeniyet tarihi bize gösteriyor ki bundan sonrada bu ilişki devam edecektir. Tasavvufun kurumsallaşmadığı dönemlerde İmam-ı Azam, İmam-ı Şafii gibi büyük âlimlerin züht ve takva hayatı yaşamaları, tasavvufun kurumsallaştığı dönemlerde ise Abdulkadir-i Geylânî ve Cüneyd-i Bağdâdî gibi mutasavvıfların tekkelerin yanı sıra medreseleri de devam ettirmeleri tasavvuf ile medresenin ilişkisinin açık örnekleridir. Tasavvuf ve medreselerin ilişkisini özetleyen hususlardan birisi de İmam-ı Malik in ilimsiz tasavvuf boştur, tasavvufsuz ilim de batıldır mealindeki sözüdür. Bu gibi sözler Tasavvuf ve medreselerin ne kadar iç içe olması gerektiğini ifade etmektedir. Tasavvuf ile medreseler ile ve 3 / 7

medresede okutulan ilimlerin sıkı bir ilişki içerisinde olduğu tasavvufun kaynaklarına bakıldığında da anlaşılabilir: Muhâsibî nin er-riâyesi, Tirmizi nin Hatmu l-velâyesi, Serrâc ın el-luması, Kuşeyrî nin Risalesi, Gazali nin İhyası, Suhreverdi nin Avârifu l-meârifi, İbn-i Arabi nin Fusûsu ve Futuhâtı, Mevlana nın Mesnevisi gibi tasavvuf kaynakları incelendiğinde bu eserlerin ilimle yoğrulduğu anlaşılıyor. Büyük mutasavvıfların eserleri incelendiğinde yine tasavvuf ve medreselerin iç içe olduğunu görmekteyiz. Es-Sülemi, Kuşeyri, Abdurrazak Kaşanî, Nimetullah Nahçıvanî, Bursalı Hakkı, tefsir alanında müstakil ve çok ciddi esereler telif etmişlerdir. Kalabazi, Ahmet er-rifai, Sadrettin Konevi, İbni Ebi Cemre gibi mutasavvıflar da hadis alanında eserler vermişlerdir. Yine medreselerde okutulan kelam, fıkıh, ahlak gibi dini ilimlerle tasavvufun ya konuları itibarıyla ya da hem konu hem de vesile ve vasıtaları itibari ile aynı olduğu görülmektedir. Tasavvufun tarihi gelişimi ile medreselerde okutulan ilimlerin tarihi gelişimi incelendiğinde tasavvuf ve medreselerin birlikte neşvu nema bulduğu(yayılıp geliştiği) anlaşılmaktadır. Tasavvuf tarihçileri tasavvuf tarihi dönemlerini zühd dönemi, tasavvuf dönemi, tarikat dönemi diye üçe ayırırlar. Züht dönemini asr-ı saadet ile başlatırlar. Züht döneminin mekteplerini Medine mektebi, Basra mektebi, Küfe mektebi ve Horasan mektebi diye dörde ayırırlar. Bu mekteplere ve müntesiplerine bakıldığında âlimlerden müteşekkil olduğu görülmektedir. 4 / 7

Tasavvuf dönemi mektepleri ve tarikat önderlerinin ilim erbabı olması, tasavvuf ve medreselerin birlikte neşvu nema bulduğu göstermektedir. Yakın tarih ve bugün için de mutasavvıfların medreseleri ihya etmeleri tasavvuf ve medreselerin olumlu ilişkilerini ortaya koymaktadır. Tasavvuf icazetini alan bir mürşit, tekkesinin yanında mutlaka medresesini de inşa etmiştir. Medreselerin yok olmaya yüz tuttuğu yıllarda medreseleri sırtlayan ve medreseleri canlandıran ve bu güne taşıyan dolayısıyla da İslami ilimleri bu güne taşıyanlar, tasavvuf erbabı insanlar olmuşlardır. Örneğin 1930 lu yıllarda Doğu ve Doğu Karadeniz de mutasavvıflar medreseleri sıkıntılı bir şekilde mağara ve yer altında hayatları pahasına muhafaza edip yok olmalarının önüne geçmişlerdir. Bu sıkıntılı dönemlerde Norşin, Oğin gibi Nakşi medreseleri bu anlamda bir ekol halini almışlardır. Anadolu ve batıda ise mutasavvıflar bireysel bir şekilde medreselerde okutulan ilimleri tedris etmişlerdir. 1960 lardan sonra toplumun sosyal değişimi ile mutasavvıflar medreseye yönelik faaliyetlerindeki gevşemeyle beraber medreseler canlılıklarını yitirdiler. Sahipsiz kalan medreseler yine mutasavvıfların 1990 dan sonra medreseye yönelik faaliyetlerine yönelmeleri ile ciddi anlamda gelişmeye başladılar. Suffe medreselerinden ta günümüze kadarki tüm ilmi tedrisatlarda yetişen yetkin ilim adamlarının ya hocası mutasavvıftır ya da hocasının hocası mutasavvıftır. Bu tarihi gerçek bile tasavvufun medreseleri ne kadar koruyup kolladığına yeter bir delildir. Tasavvufun medreseler ile başka bir ifadeyle ilimle bu kadar sıkı ve köklü bir ilişkiye girmesinin altında ise şu gerçekler yatmaktadır; 5 / 7

1- Tasavvuf kendisini murakabe ve kontrol etmesi için ilme ihtiyaç duymaktadır. Çünkü ilimsiz tasavvuf hurafe ve bidatlerden kendini koruyamaz. 2- İlmin korunması ve izzetinin muhafaza edilmesi, ilim adamının sahip olduğu ilim dolayısı ile emrâz-ı kalbiyeden muhafaza edilmesi tasavvuf ile gerçekleşmektedir. Bundan dolayı tasavvuf, tasavvufsuz ilim olmaz diyor. 3- Medreselerde öğrenilen ilimlerin tatbiki tasavvuf(yaşamak)la gerçekleşebilmektedir. Peygamber Efendimizin(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) meşhur Cibril hadisinde Cebrail gelip önce iman ile soru sorup cevabını verir, daha sonra İslam ile ilgili soru sorup cevabını verir, bundan sonrada ihsan nedir der ve cevabını şöyle verir; İhsan; Allah ı görüyormuşçasına ibadet etmendir. Her ne kadar sen onu görmüyorsan da o seni görür. diye cevaplandırır. Bu hadis-i şerifte iman ve İslam ile ilgili sual ve cevaplar İslam ın şeri ilimlerini temsil etmektedir. Şeri ilimlerin tedris edildiği yer ise tarihi süreç içerisindeki yeri, konumu, ismi değişmekle beraber genel anlamı ile medreselerdir. Bu hadise baktığımızda ihsan, şeri ilimlerin tatbikini temsil etmektedir. İhsanın tanımı ve şeri ilimlerin tatbiki zaten tasavvufun ta kendisidir. Sadece şeri ilimlerin tahsil edilmesi Kur an ın bizden istemiş olduğu insanın sorumluluğunu yerine getirmesi için yeterli olmamaktadır. Bu ilimleri, insanın içten duyarak hissederek yaşaması gerekir. Sadece fıkıh, hadis, tefsir ilimlerinin tedrisi, kalbi ıslaha(kalbi temizlemek) yetmemektedir. Kur an ın istediği kalbi ıslah için bunlarla beraber ahlak, takva, rikkat-ı kalb ile bu elde edilen 6 / 7

ilimleri yaşamak gerekir. Dolayısı ile tasavvuf ve medrese sürekli iç içe, biri diğerinin vazgeçilmezi olmuştur. 7 / 7