Midemizdeki davetsiz konuk: Helicobacter pylori. Dost mu, düşman mı?

Benzer belgeler
PEPTİK ÜLSER. Uzm. Hem. Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: Haziran 2014

Kazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Sindirim Sistemi

Mideniz Sizde Karın. Ağrısı mı Yapıyor? Sıkça veya sürekli olarak rahatsızlık duyanlar için bir başvuru yeri.

KANSER TANIMA VE KORUNMA

Endoskopi indikasyonları. Dr. Mehmet İnan Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Hepatit C ile Yaşamak

Reflü Hastaları Ne Yapmalı?

Periodontoloji nedir?

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

YRD. DOÇ. DR. Kadri KULUALP HASTALIKLAR BİLGİSİ

KULLANMA TALİMATI. MULTANZİM Draje Ağızdan alınır.

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

Endometriozis. (Çikolata kisti)

BAŞ BOYUN KANSELERİ. Uyarıcı işaretlerin bilinmesi:

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

Sindirim Sistemi. 1 Molekül 9 Molekül. (Fiziksel Kimyasal. Sindirim) Protein Büyük Moleküllü Mineral Küçük Mol. Besin

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

Eğer bu kapakçık sistemi yetersizlik gösterirse mide içeriği yemek borusuna kaçar bu duruma gastro ezofageal reflü hastalığı denir.

11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI BİLGİLENDİRME PROGRAMI

DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU GASTROENTEROLOJİ ÇALIŞTAYI 14 EKİM 2017/ ANKARA

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler:

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

Sigaranın Vücudumuza Zararları

TÜBERKÜLOZ Tüberküloz hastalığı gelişimi için risk faktörleri

Șarbon. Nedir? Nasıl Korunmalıyız?

SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ

Mycobacterium. Mycobacterium hücre duvarının lipid içeriği oldukça fazladır ve mikolik asit içerir

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. ÜNÝTE Vücudumuzdaki Sistemler SÝNDÝRÝM SÝSTEMÝ Ölçme ve Deðerlendirme Kazaným Deðerlendirme Testi

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Genellikle 50 yaş üstünde görülür ancak seyrekte olsa gençler de de görülme olasılığı vardır.

Sperm Bozuklukları Sperm Testi: Sperm testi nasıl yapılır, gerekli koşullar nelerdir?

HİJYEN VE SANİTASYON

ENTERAL BESLENME (Gavaj) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği ENTERAL BESLENME ( GAVAJ ) Enteral Beslenme. 36.Hafta ( / 06 / 2015 )

Yeliz Çağan Appak¹, Hörü Gazi², Semin Ayhan³, Beyhan Cengiz Özyurt⁴, Semra Kurutepe², Erhun Kasırga ⁵

TİFO. Tifo; Paratifo; Enterik Ateş;

ÜNİTE 1 VÜCUDUMUZDA SİSTEMLER

HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

HEPATİT TARAMA TESTLERİ

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları Yıllar

YGS ANAHTAR SORULAR #3

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ

T.C Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu. Burcu EKMEKÇİ

Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi

KULLANMA TALİMATI. Bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

FEN ve TEKNOLOJİ. Besinler ve Sindirim. Konu Testi. Sınıf Test Besin içeriği. 4. Sindirim. Pankreas öz suyu kalın bağırsağa dökülür.

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

3.0 Enfeksiyonların Tedavisi Antibiyotikler ve İlaçlar

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

PROBİYOTİK Lactabasillus Acidophilus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Rhamnosus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Casei 1.25 milyar CFU Bifidobacterium

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

HACCP. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi

Interventi di screening per i tumori intestinali in Galles

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI

Buzağı İshalleri ve Koruma Yöntemleri. Dengeli ve Ekonomik Besleme

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri

Göğüs Hastalıkları. Bronkoskopi

7. ÜNİTE - Beslenme İlkelerini Fiziksel Aktivite Programına Uygulamak. Bölüm -5- Beslenme ve sindirim ile ilgili kavramlar

KANSERDE BESLENME. Önce-esnasında-sonra

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK

MEME KANSERİ Erken tanı konulduğunda şifa şansı son derece yüksek bir kanser türüdür.

ÇÖLYAK HASTALIĞI SELDA SAZAK PINAR YEŞİLGÖZ ZÜHAL DUMAN

Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

BOYUN VE BEL FITIKLARI

ÇOCUKLARDA ŞEKER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

HELİCOBACTER. Helicobacter Pylori; Gastrit ve ülser

Büyük moleküllü besin maddelerinin, sindirim sistemi organlarında parçalanarak, kana geçebilecek hale gelmesine sindirim denir.

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

ÜREAZ. HAZIRLAYANLAR: Muhammed BEKTAŞ ( ) İlyas Ramazan KARATAŞ ( ) Sedat SARICA ( )

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ

GENEL VETERİNER KLİNİĞİ PRENSİPLERİ VE EKİPMAN BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

Transkript:

Midemizdeki davetsiz konuk: Helicobacter pylori. Dost mu, düşman mı? Bilindiği gibi her gün yediğimiz besinlerin yolculuğu ağzımızdan başlar. Lokmaların çiğnenerek yutulmasından sonra yemek borusu aracılığıyla midemize gelen besinler bir süre burada (ortalama 3 saat) kalırlar. Midenin ana görevi, gıdaların mide asidi ile iyice karışmasını sağlamak olup sindirimin büyük bölümü bu organımızda gerçekleşir. Sürekli çalışan bir makine olan bedenimizdeki organların hayatiyetlerini sürdürebilmeleri için besin maddelerine ve enerjiye ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle yenilen besinlerin öncelikle sindirilerek bağırsaklardan emilmeye hazır duruma getirilmesi gerekir. Gıdaların mideye gelmesi ile salgılanan asit, pepsin ve diğer enzimler ile besinler yumuşatılır, ezilir ve onikiparmakbağırsağına (duodenum) geçirilir. Midemizin düzenli çalışması ile bir yandan zevkle yemek yerken bir yandan da bedenimiz için gerekli maddeleri temin etmiş oluruz. Bu nedenle midemizin düzenli çalışmasının ayrı bir yeri vardır. Midemiz rahatsız ise hepimizin bildiği yakınmalar ortaya çıkar. Aslında midede ekşime, yanma, sırta yayılan açlık ağrısının kaynağının mide olduğu 2500 yıldan (yani Hippokrates döneminden) beri bilinmektedir. On altıncı yüzyıldan sonra midede asidin varlığı ve bu asidin sinirler aracılığıyla kontrolü gibi kavramlar konusunda gelişmeler kaydedilmiş ve (mide ya da onikiparmakbağırsağı dokularının derine doğru zedelenerek açılması ya da yaraların oluşması demek olan) 'ÜLSER' ilk kez 1829 yılında Cruveilher tarafından tarif edilmiştir. 20. yüzyılın başında, ülserin mide asidine bağlı olarak ortaya çıktığı, stresin de kolaylaştırıcı faktör olduğu kabul edilmekte idi. Ve hatta tüm tıp kitaplarında 'asit yoksa ülser de yok' (No acid, no ulcer) deyimi yer almıştı. Genel olarak topluma baktığımızda ülserin görülme sıklığı yaklaşık %2-4 arasındadır. Ülser yaşam süresince erkeklerde %11-14, kadınlarda ise %8-11 oranında görülür. Yaklaşık 30 yıl öncesine kadar ülserin tedavisinde cerrahi işlemler önemli bir yer tutarken günümüzdeki etkili ilaçlar başlıca tedavi seçeneği haline gelmişlerdir. Ülsere bağlı kanama, delinme gibi komplikasyonlar sonucu ölümler de 1960'lı yıllarda yüz binde 3 iken günümüzde bu oran yüz binde bire düşmüştür. 1 / 5

Ülser belirtileri; hastaların yarısında hastalığın sessiz seyrettiği bilinmektedir. Diğer yarısında ise belirtiler ülserin yerleşim yerine göre farklılık gösterir. Duodenum ülserlerinde açlık ağrısı tipiktir. Yani ağrılar yemekten 1-4 saat sonra başlar, geceleri uyandırabilir ve yemeklerle azalır. Mide ülserlerinde ise ağrı genellikle tok iken (yemekten 15 dakika sonra) başlar ve seyrek olarak gece uyandırır. Normalde mide ve bağırsak duvarını koruyan bazı faktörler vardır; bunlar mukozanın kan akımı, hücre çoğalması, prostaglandin adı verilen faktörler, mide asidinin zararlı etkisini yok eden mukus ve bikarbonat salgısı gibi. Bunun yanında mukozaya saldıran etkenler de vardır elbette; bunlar da ülsere genetik yatkınlık, midedeki asit, sigara, pepsin, bazı (özellikle antiromatizmal) ilaçlar, stres ve (bir dereceye kadar) alkoldür. Normalde bu koruyucu ve saldırgan faktörler bir denge halindedirler. Bu dengenin saldırganlar aleyhine bozulması ile ülserler meydana gelir. 1984 yılında Avustralya'lı bilimciler Warren ve Marshall midede bir mikroorganizmayı izole etmeyi başarmışlardır. Esasen 1893'ten beri midede mikroorganizmaların varlığının bilinmesine karşın yeni saptanan ve daha sonra Helicobacter pylori adı verilen bu mikroorganizma mide duodenum hastalıkları açısından tıp dünyasında çığır açmıştır. Bugün artık biz biliyoruz ki H. pylori en önemli saldırganlardan birisi ve hatta birincisidir. Artık günümüzde 'asit yoksa ülser de yok' deyimi nerdeyse yerini' H. pylori yoksa ülser de yok' deyimine bırakmıştır'. Sanırım aklınıza hemen bu mikroorganizmanın nereden geldiği, nasıl bulaştığı sorusu gelmektedir. Yapılan araştırmalarda H. pylori'nin nereden nasıl bulaştığı konusunda kesin veri bulunmamakta birlikte insandan insana bulaştığı ileri sürülmektedir. Eldeki veriler fekal- oral (dışkıdan ağza), oral-oral (ağızdan ağza) yolu desteklemektedir. Huzurevleri gibi toplu yaşama alanlarında görülme sıklığının çok olması, enfeksiyonun aile içinde yoğunlaşma göstermesi, bu mikroorganizma ile kirlenmiş olan cihazlarla (endoskoplarla) bulaşmanın gösterilmesi insandan insana geçişin ana yol olduğunu düşündürmektedir. Maymunlar ve evcil kedilerde izole edilmesine karşın H. pylori için ana rezervuar insan olarak kabul edilmektedir. Mikroorganizmanın sularda günlerce yaşayabilmesi nedeniyle şehir şebeke suları da enfeksiyon kaynağı olabilir. Bu bakteri dünyadaki en yaygın enfeksiyonlardan biri olup A.B.D.ve Kanada gibi çevresel koşulların iyi olduğu gelişmiş ülkelerde %20-40, gelişmekte olan ülkelerde ise %70-90 oranında bulunmaktadır. Yurdumuzda ise insanlarımızın yaklaşık %80'i bu bakteriyi taşımaktadır; ancak 2 / 5

günümüzde bu oran giderek aşağıya inmektedir. Mide gibi asidin çok yoğun olduğu bir ortamda H. pylori'nin nasıl canlı kaldığı araştırıldığında bu bakterinin mide duvarının hemen üzerinde bulunan ince mukus katmanı içinde kendisini sakladığı ve taşıdığı üreaz enzimi yardımı ile çevresindeki asidik ortamı nötralize ettiği saptanmıştır. H. pylori'nin ülsere yol açabilme yeteneği bir grup insanın 4.5 yıl takibi ile ortaya konmuştur. İzleme sonunda midesinde H. pylori bakterisi olanların %15'inde ülser oluşmuş iken H. pylori bakterisi taşımayanlarda hiç ülser görülmemiştir. Yapılan çalışmalarda H. pylori'nin duodenum ülserlerinin %92'sinden, mide ülserlerinin %70'inden sorumlu olduğu bulunmuştur. Ayrıca ülser hastalığı olup tedavi edilenler de araştırılmıştır. Tedavi sonrasında ülserin tekrar etme oranı midesinde H. pylori olmayanlarda yalnızca %10 iken mikroorganizmanın varlığında bu oran %60-80'lere ulaşmaktadır. Mide ve duodenum hastalıklarının tanısı endoskop denilen yumuşak, esnek cihazlarla videoskopik olarak kolayca konulabilir. Yurdumuzda endoskopi işlemi ve mide bağırsak hastalıkları üzerine tıbbi eğitim İç Hastalıkları Uzmanlarına Gastroenteroloji Bilim Dallarınca 'Gastroenterologlara' verilmektedir.bütün bu bilgilerin ışığında, H. pylori nasıl saptanır, nasıl tedavi edilir ve kimler tedavi edilmelidir sorusunu yanıtlayalım isterseniz. H. pylori endoskopik olarak saptanabilir. Bu işlem sırasında mideden alınan küçük parçalar kültür ortamında üretilebilir, mikroskop altında değerlendirilebilir ya da içerdiği üreaz yardımı ile renkli testler aracılığı ile saptanabilir. Endoskopi yapılmadan dışkı tetkiki, nefes testleri veya kan yolu ile de H. pylori saptanabilir. H. pylori tedavisi ile bu mikroorganizmanın yok olup olmadığı ya da yok olmuş ise yeniden bulaşmanın olup olmadığı nefes ve dışkı testleri ile kolay, güvenilir ve emin bir biçimde saptanabilir. Kimlerin tedavi edilmesi gerektiği son derece önemlidir.yapılan çalışmalar sonunda: 1) Mide veya duodenum ülseri olanlar 2) Birinci derece yakınları (anne, baba, kardeş) mide kanseri olanlar 3) Maltoma saptananlar, 3 / 5

4) ATROFİK gastriti olanlar 5) Mide kanseri nedeni ile ameliyat olanlar. Bunun dışındaki uygulamalar halen tartışmalıdır. Yurdumuzda 50 milyondan fazla kişide H. pylori'nin bulunduğu tahmin edilmektedir. Çoğu insanda sessiz kalan bu bakterinin giderilmesi çoğu zaman gerekli değildir. Bu nedenle midesinde H. pylori bulunanların bu bakteriyi yok ettirme yönünde aşırı bir çabaya girmemeleri gereklidir. Hatta kendilerine H. pylori bakterisinin yok edilmesi söylendiğinde bunun gerçekten gerekli olup olmadığı soruşturulmalıdır. Ne yazık ki günümüzde bu bakteri son derece gereksiz yere yok edilmeye çalışılmakta, insanlar boşuna antibiyotik almaktadırlar. Hatta midesinde H. pylori'nin olduğu bilinmeden, tetkik yapılmadan gereksiz ilaç kullananlar hiç de az sayıda değildir. Son zamanlarda H. pylori'nin mide kanserine neden olduğu bilgisi bulunmaktadır. Gerçekten de Dünya Sağlık Örgütü H. pylori'yi 1. dereceden kanserojen olarak ilan etmiştir. Ancak toplumumuzda H. pylori'nin görülme oranı %80 iken mide kanseri görülme oranı yalnızca yüz binde 6'dır. Bu nedenle çevreden edinilen bilgilerin süzülerek değerlendirilmesi gereklidir. Tedavide 10 14 gün süre ile asit azaltıcı ilaç ve iki ayrı antibiyotik kullanılır. Bu tedavi rejimi ile bakteri %80 90 oranında yok olur. Tedavi sonrasında bir yıl içinde %5 oranında bakteri tekrar ortaya çıkar. Özetle: H. pylori ülsere yol açan nedenlerin başında gelir, H. pylori saptananlarda tedavi,gerekli ise yapılmalıdır, Tedavi 10 14 gün olmalı ve gereksiz tekrarlardan kaçınılmalıdır. Sağlıklı olun, mutlu kalın. Nevzat Aksoy İç Hastalıkları Uzmanı Gastroenterohepatolog 4 / 5

5 / 5