ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ DÖNEMİ ESERLERİNDEN TEFSİRÜ L-LÜBÂB TERCÜMESİ ÜZERİNE DİL İNCELEMESİ (GİRİŞ-İNCELEME-METİN-SÖZLÜK)

Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

Karahanlı Eserlerindeki Söz Varlığı Hakkında

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Yeni Osmanlılar Cemiyeti Kurucularından Mehmed Âyetullah Bey Dönem-İnsan-Eser

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

{socialsharing} KENDİ KENDİME OSMANLICA ÖĞRENİYORUM OSMANLICA DERSLERİ-I. Osmanlıca alfabesi: كعك Osmanlıca Harfler ب ب ب ب

AZİZZÂDE HÜSEYİN RÂMİZ EFENDİ NİN ZÜBDETÜ L-VÂKI ÂT ADLI ESERİ NİN TAHLİL ve TENKİTLİ METNİ

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

Tezkire-i Şeyh Safî (İnceleme-Metin-Dizin) Cilt I

DR. NURŞAT BİÇER İN TÜRKÇE ÖĞRETĠMĠ TARĠHĠ ADLI ESERĠ ÜZERİNE

DERGİ YAYIN İLKELERİ

İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ TÜRKÇE MAKALELER İÇİN REFERANS KURALLARI

ON EMİR الوصايا لعرش

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

1 MAYIS - 30 HAZİRAN RAMAZAN KAMPANYASI AFİYET OLSUN İSRAF OLMASIN.

T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ FELSEFE-DĠN BĠLĠMLERĠ (DĠN EĞĠTĠMĠ) ANABĠLĠM DALI

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

ORTA ASYA (ANONİM) KURAN TERCÜMESİ ÜZERİNDE ÖZBEKİSTAN DA YAPILMIŞ BİR İNCELEME. ТУРКИЙ ТAФСИР (XII-XII acp) *

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

ġevkġ EFENDĠ ve HASAN RIZA EFENDĠ SÜLÜS-NESĠH MURAKKAʻLARININ MUKAYESESĠ

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ GENEL YAYIN İLKELERİ

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

İSİMLER VE EL TAKISI

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN /4508.

ARAPÇADA İSİMLER. Sonu ref ile biten sözcüğe ref edilmiş anlamında merfû adı verilir. Ref alametleri:

ARAPÇA YAZMA ESERLERİN DİZGİSİNDE TAKİP EDİLECEK YAZIM KURALLARI

İsmail TAŞ ÖZET. Anahtar Kelimeler: Kaşgarlı Mahmud, Dîvânü Lugati -t-türk, Türkçenin öğretimi ABSTRACT

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

Okul Öncesi İçin DUÂLAR SÛRELER. Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

MEDYA. Uluslararası Arapça Yarışmaları BASIN RAPORU

REFERANS AYET: HİCR 87

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

ŞEYH SAFVET İN TASAVVUF DERGİSİ NDEKİ YAZILARINDA TASAVVUFÎ KAVRAMLARA BAKIŞI

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

TASAVVUF KÜLTÜRÜ EĞİTİMİ PROGRAMI 23 Ocak-1 Mart 2017, İstanbul. Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ.

ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr.

Tel: / e-posta:

Ali Nihanî nin Manzum Hacı Bektaş-ı Veli Velayetnamesi (İnceleme-Metin-Sadeleştirme-Dizin)

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ESKĠ ANADOLU TÜRKÇESĠ DÖNEMĠNDE TERCÜME EDĠLEN EBU L-LEYS ES-SEMERKANDÎ TEFSĠRĠ NĠN ASIL MÜELLĠFĠ VE TERCÜMEYE VERĠLEN ĠSĠM

BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR II YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

İsmi Tafdil. Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Bu misalde ل الك ح lafzı, ismi tafdil olan

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Tez adı: Neva'i Mecalisü'n-Nefa'is metin-inceleme (2 cilt) (1990) SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ/TÜRK DİLİ ANABİLİM DALI

OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ:

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Transkript:

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI YENİ TÜRK DİLİ BİLİM DALI DOKTORA TEZİ ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ DÖNEMİ ESERLERİNDEN TEFSİRÜ L-LÜBÂB TERCÜMESİ ÜZERİNE DİL İNCELEMESİ (GİRİŞ-İNCELEME-METİN-SÖZLÜK) İSMAİL TAŞ 2502080372 Tez Danışmanı PROF. DR. MUSTAFA ÖZKAN İSTANBUL-2016

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI YENİ TÜRK DİLİ BİLİM DALI DOKTORA TEZİ ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ DÖNEMİ ESERLERİNDEN TEFSİRÜ L-LÜBÂB TERCÜMESİ ÜZERİNE DİL İNCELEMESİ (GİRİŞ-İNCELEME-METİN-SÖZLÜK) İSMAİL TAŞ 2502080372 TEZ DANIŞMANI PROF. DR. MUSTAFA ÖZKAN Bu Tez, İstanbul Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi (BAP) Tarafından 18921 Numaralı BAP Doktora Tez Projesi Olarak Desteklenmiştir. İSTANBUL-2016

ÖZ ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ DÖNEMİ ESERLERİNDEN TEFSİRÜ L-LÜBÂB TERCÜMESİ ÜZERİNE DİL İNCELEMESİ (GİRİŞ-İNCELEME-METİN-SÖZLÜK) İSMAİL TAŞ Eski Anadolu Türkçesi, Türkçenin XIII-XV. yüzyılları arasında gelişme gösteren dönemidir. Bu dönemde te lif ve tercüme pek çok eser yazılmıştır, ancak tercüme eserler daha çoktur. Bu dönemde tercüme edilen eserler, adeta birer telif eser niteliği taşımaktadır. Bu dönemde ortaya konan eserlerin de katkısıyla Türkçe pek çok yeni söz varlığı kazanmıştır. Ayrıca te lif tercüme niteliği taşıyan bu eserlerin yazılması Türkçenin gelişmesine çok büyük katkılar sağlamıştır. Bu tezde, Eski Anadolu Türkçesi dönemi eserlerinden Tefsirü l-lübab Tercümesi üzerinde dil incelemesi yapılmıştır. Tefsirü l-lübab Tercümesi, Musa bin Hacı Hüseyin el-iznikî nin Hazin-i Bağdadî nin Arapça olarak kaleme aldığı eserinin tercümesidir. Çalışmamızda, eserin kimi varsayımlara göre aynı müellife ait olan Enfesü l-cevahir in ikinci cildi olduğu üzerinde durulmuş ve iki eserin ayrı ayrı eserler olduğu konusundaki tespitlerimiz yer almaktadır. Tezimiz kapsamında ele aldığımız Tefsirü l-lübab Tercümesi nin nüsha araştırılması yapılmış ve tespit edilen nüshası üzerinde incelemede bulunulmuştur. Daha sonra ele aldığımız eserin ikinci cildinin çeviri yazımı yapılmış, nüsha tespitleri ile ilgili yaptığımız araştırma sonuçları ortaya konulmuş, metin üzerinde dönemin dil özellikleri tespiti için örnek okumalar yapılmış ve metnin söz varlığının belirlenerek örnekli sözlüğü hazırlanmıştır. İncelemesini yaptığımız Tefsirü l-lübab Tercümesi, devrin dil yapısını, kelime hazinesini, anlam dünyasını ve düşünce yapısını en güzel şekilde bizlere sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Tefsirü l-lübab Tercümesi, Musa bin Hacı Hüseyin el- İznikî, Eski Anadolu Türkçesi, Kur an Tercümeleri, Sözlük iii

ABSTRACT A LANGUAGE STUDY ABOUT TEFSİRÜ L-LÜBÂB TRANSLATION ON THE WORKS OF THE OLD ANATOLİON TURKISH PERIOD İSMAİL TAŞ Old Anatolian Turkish period is the progressive term of Turkish between 13 th and 15 th century. During this period, many compilation and translated Works were written, but translated Works are more. Works which had been translated in this term nearly hold the distinction of being compilation. In these works, which are important for the vocabulary of Turkish, ratio of Turkish words is higher than ratio of Arabic words, used for corresponding Islamic concepts. Religious terms belonging to previous era had been used or new terms had been derived by Turkish derivational suffixes attached to Turkish nouns and verbs for corresponding Arabic concepts of Islam. Turkish has gained lots of terms and general vocabulary by this way. In this project, it is aimed at analysing Tefsiru'l-Lubab's Translation which was composed in Old Anatolian Turkish period in terms of language. This work was translated by Musa bin Hacı Huseyin el-izniki from Hazin-i Bağdadi's Arabic work. It will be ascertained whether the work is the second volume of the same author's work, Enfesü'l-Cevâhir or not and it will be analysed if these two works are the same or not. Copies of Tefsirü'l-Lübab's Translation presents us the structure of language, the thesaurus, world of meanings and frame of mind in the period of Old Anatolian Turkish. In our project, it is aimed at researching and assessing several copies of this work in order to compose historical dictionary of Turkish and establishing the texts corrently. Key Words: Tefsirü l-lübab Tercümesi, Musa bin Hacı Hüseyin el-iznikî, Old Anatolian Turkish, translations of Qur an, historical dictionary of Turkish iv

ÖNSÖZ Araştırma ve incelemesini yaptığımız eser, Eski Anadolu Türkçesi dönemi dil özelliklerini bünyesinde barındıran XV. yüzyıla ait bir yazmadır. Bu eserin ismi tespitlerimize göre, Tefsiri l-lübâb Tercümesi dir. Çalışmamızın esasını teşkil eden Tefsiri l-lübâb Tercümesi, Hâzin el-bağdadî nin Beydâvî tefsirini te vil yoluyla Arapça olarak kaleme aldığı Lübabü t-te vîl fî Ma âni t-tenzîl eserinin Türkçeye tercümesidir. Gerek nüsha karşılaştırmaları gerekse yazarın diğer eserlerinde kullandığı mahlas ve isminden hareketle bu eserin Musa bin Hacı Hüseyin İznikî ye ait olduğunu söyleyebiliriz. Hâzin tefsirinin Arapça aslından yaptığımız karşılaştırmalarda eserin birebir tercümesinin yapılmadığı ve İznikî nin bu eseri kendine özgü tercüme ettiği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan bu eserin telif tercüme olduğunu söylemek gerektiği kanaatindeyiz. Tefsiri l-lübâb Tercümesi, içerdiği Türkçe kelimeler bakımından devrin dil yapısını, kelime hazinesini, anlam dünyasını ve düşünce yapısını çok ince bir çizgiyle bizlere sunmaktadır. Bu çalışmamızda, Türkçenin gelişim serüvenini daha açık görebilmek maksadıyla, eserin leksikolojik ve anlam bilimsel olarak incelemesi yapılmıştır. Bu amaçla eserin kime ait olduğu, hangi dönemde yazıldığı ve nüshalar arasında ne gibi farklar olduğunu tespit edilmiştir. Metnin tam ve doğru tespit edilmesi için birçok nüsha incelenmiş ve değerlendirmede bulunulmuştur. Hazırlamış olduğumuz çalışma esas olarak dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, üzerinde çalıştığımız yazmanın müellifi olan Musa bin Hacı Hüseyin İznikî nin hayatı ve eserlerinden kısaca bahsedilmiş ve eserleri üzerinde kimlerin ne çalışma yaptığı belirtilmiştir. Bu bölümde müellifin lakabının neler olduğu konusu aydınlatılmaya çalışılmıştır. Ayrıca üç kişiye atfedilen ve Ebu l-leys es-semerkandî den tercüme edilen Tercüme-i Tefsir-i Ebu l-leys eserinin kime ait olduğunu ortaya koyabilmek için nüsha karşılaştırmalarından örnekler verilmiştir. Bu eserin İznikî tarafından tercüme edildiği ve eserin ismine Enfesü l-cevâhir adını verdiği delilleriyle ortaya konmuştur. Daha sonra Enfesü l-cevâhir ile üzerinde v

çalıştığımız eser karşılaştırılarak İznikî nin her iki eseri de ayrı ayrı tercüme ettiği ortaya konmuştur. Bu bölümde son olarak Tercüme-i Tefsir-i Ebu l-leys üzerinde, Ahmed-i Dâ î ye atfedilerek, yapılmış çalışmalara değinilmiştir. Çalışmamızın ikinci bölümünde, Tefsiri l-lübâb Tercümesi nin genel tanımı, konu, şekil ve hacim özelliklerine değinilmiştir. Daha sonra eserin Musa bin Hacı Hüseyin İznikî ye ait olduğu hususu dile getirilmiştir. İznikî nin, Enfesü l-cevâhir ve Tefsiri l-lübâb eserini ayrı ayrı yazdığı hususu nüsha karşılaştırılmalarıyla orya konmuştur. Kütüphane kayıtlarından hareketle ve yaptığımız araştırmalar sonucu yurt içi ve yurtdışından elde ettiğimiz yazmaların ayrıntılı liste ve değerlendirmesi sunulmuştur. Bu bölümde son olarak Hâzin tefsiri olarak tanımlanan Tefsiri l-lübâb eserini 19. yüzyılda İznikî dan başka bir şahsın da tercüme ettiği örnekleriyle ortaya konmuştur. Çalışmamızın üçüncü bölümünü METİN kısmı oluşturmaktadır. Bu kısımda, Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi Ulu Cami 435 numarada kayıtlı olan nüshanın tamamı noktalama işaretleri ve transkripsiyon alfabesi kullanılarak günümüz alfabesine çevrilmiştir. Metinde geçen ayet, hadis ve Arapça sözlerin anlamları dipnot olarak belirtilmiştir. Çalışmamızın son bölümünü Sözlük kısmı oluşturmaktadır. Sözlük kısmı örnekli sözlük şeklinde hazırlanmıştır. Kelimelerin metin içerisinde geçen anlamının daha iyi anlaşılması için metin içerisindeki kullanıldıkları cümleler gösterilmiştir. Ayrıca kelimenin anlamı geçtiği cümleye göre verilmiş ve hangi manada geçmiş ise o örnekler sunulmuştur. Farklı manalar için metindeki farklı örnekler sunulmuştur. Ayrıca kelimenin aynı manada geçtiği yerlerin varak numaraları sistematik olarak belirtilmiştir. Çalışmamızı kısıtlı bir zamanda ve belirli yükümlülükler altında hazırlamamız muhakkak ki eksiklikler ve hatalar oluşturmuştur. Ancak zaman içerisinde olumlu yönlendirmelerle ve yeniden değerlendirmeyle bu eksikliklerin giderilebileceği ve çalışmamızın daha sonraki yapılacak çalışmalara da bir basamak oluşturacağı kanaatindeyiz. vi

Bu çalışmayı hazırlarken şüphesiz birçok kimseden yardım aldım. Özellikle lisans döneminden bu yana, çalışmalarım konusunda maddi ve manevi desteğini gördüğüm değerli hocam Prof. Dr. Mustafa ÖZKAN a; çalışmamın ilk safhalarında bilgi ve tecrübesiyle yol gösteren Prof. Dr. Kemal Eraslana; birçok kaynak kitaba ulaşmamı sağlayan, emeğini ve kütüphanesini hizmetime sunan Doç. Dr. Necmettin Gökkır ve A. Semih Torun Bey e; yine maddi ve manevi desteğiyle birçok kaynağa ulaşmamda büyük yardımları olan Dr. Necdet Yılmaz Bey e; yardım ve yönlendirmeleriyle yazma eserlerin birçoğunu temin etmeme vesile olan Doç. Dr. Orhan Yavuz ve Yrd. Doç. Ferruh Özpilavcı ya; Arapça kısımların okunmasında ve anlamlandırılmasında yardımlarını gördüğüm Prof. Dr. Hüseyin Yazıcı ya; tez çalışmalarımı büyük titizlikle inceleyerek yönlendirmelerde bulunan değerli hocalarım Prof. Dr. Hayati Develi ye, Prof. Dr. Kemal Yavuz a, Prof. Dr. Musa Duman a, Prof. Dr. Zühal Kültüral a ve Doç. Dr. Enfel Doğan a; sözlük çalışmam sırasında hazırlamış olduğu, örnekli sözlük veritabanını istifademe sunan, Türk Dili okutmanı Halil Açıkgöz Bey e; araştırma sürecinde sorularımı sabırla cevaplayan Prof. Dr. Hatice Tören e; desteğini hiç bir zaman esirgemeyen kayın pederim Muhammet Gürdal a; ayrıca çalışmalarım sırasında en büyük destekçim değerli eşim Yasemin Taş a ve kızlarıma içten teşekkürlerimi sunarım. İsmail Taş İstanbul, Mayıs 2015 vii

İÇİNDEKİLER ÖZ iii ABSTRACT iv ÖNSÖZ v İÇİNDEKİLER viii KISALTMALAR LİSTESİ xi KULLANILAN TRANSKİRİPSİYON ALFABESİ xii GİRİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM: 7 1. MUSA BİN HACI HÜSEYİN EL-İZNİKÎ NİN HAYATI VE ESERLERİ 7 1.1. HAYATI 7 1.1. ESERLERİ 8 1.1.1. KitÀbu l-mièràc 8 1.1.2. Terceme-i Tefsìr-i Ebu l-leyå veya Enfesü l-cevàhir 9 1.1.3. Úıãasu l-enbiyà 11 1.1.4. Terceme-i Óıãnu l-óaãìn fì-minheci d-dìn 12 1.1.5. ZÀdu l-èibàd 12 1.1.6. Terceme-i Faãlu l-òitàb 13 1.1.7. Münebbihü r-ràúidìn 13 1.1.8. Terceme-i Tefsìri l-lübâb 14 2. ENFESÜ L-CEVÂHİR İN GENEL TANITIMI 15 2.1. ESERİN ADI 15 viii

2.1.1. Bursa Yazma ve Eski Basma Eserler Kütüphanesi (BEYEK), Ulucami 436 Numaralı Nüshada 15 2.1.2. Ankara İlahiyat Fakültesi 37486 Numaralı Nüshada 16 2.1.3. Kütahya Vahit Paşa Kütüphanesi 4286 numaralı Nüshada 16 2.1.4. Milli Kütüphane 06 Hk 1908 Numaralı Nüshada 17 2.2. ESERİN İZNİKÎ YE AİTLİĞİ 20 2.2.1. İznikî nin DÀèì Mahlasının Yer Aldığı Diğer Eserleri 20 2.2.1.1. Terceme-i Faãlu l-òiùàb Eserinde 20 2.2.1.2. Terceme-i Óıãnu l-óasìn Fì Minheci d-dìn Eserinde 21 2.2.1.3. Münebbihü r-ràúidìn Eserinde 23 2.2.1.4. ZÀdu l-èibàd Eserinde 26 2.2.1.5. Ankara İlahiyat Fakültesi Kütüphanesi 37486 Numaralı Nüshada 28 2.3. KONU, ŞEKİL, HACİM 30 2.4. ENFESÜ L-CEVÂHİR İN NÜSHALARINDAN BAZILARI 30 2.4.1. Ankara Milli Kütüphane de Bulunan Nüshalar 31 2.4.2. Bursa İnebey Yazma Eser Kütüphanesi de Bulunan Nüshalar 35 2.5. YAZILIŞ TARİHİ 41 2.6. NÜSHA KARŞILAŞTIRMASI 41 2.6.1. Ulu Cami 436 Numaralı Nüsha 43 2.6.2. Ulucami 435 Numaralı Nüsha 46 2.6.3. Ankara İlahiyat Fakültesi Kütüphanesi 37486 Numaralı Nüsha 59 2.6.4. Kütahya Vahit Paşa Kütüphanesi 4286 Numaralı Nüsha 64 ix

2.7. ESER ÜZERİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR 66 İKİNCİ BÖLÜM: 70 1. TERCÜME-İ TEFSİRİ L-LÜBÂB ESERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 70 1.1. ESERİN ADI 70 1.2. KONU, ŞEKİL, HACİM 71 1.3. NÜSHALARI VE ÜZERİNDE ÇALIŞTIĞIMIZ NÜSHANIN TANIMI 72 1.4. YAZILIŞ TARİHİ 76 1.5. TERCÜME-İ TEFSİRİ L-LÜBÂB IN ŞEKİL VE İMLA ÖZELLİKLERİ 77 1.6. TERCÜME-İ TEFSİRİ L-LÜBÂB ESERİNİN ENFESÜ L-CEVÂHİR ESERİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ 152 1.6.1. BEYEK, ULUCAMİİ 436 NUMARALI YAZMA 154 1.6.2. TOPKAPI SARAYI YAZMA ESERLER KÜTÜPHANESİ K561 178 1.6.3. MISIR DA BULUNAN NÜSHALAR 182 1.6.4. SIRBİSTAN DA BULUNAN NÜSHALAR 192 1.6.5. BALIKESİR YAZMA ESERLER KÜTÜPHANESİ (BALIKESİR İL HALK KÜTÜPHANESİ) 193 1.6.6. BOSNA NÜSHALARI 196 1.6.7. KOÇ ÜNİVERSİTESİ NÜSHASI (ŞEVKET RADO) 200 1.6.8. KÜTAHYA VAHİT PAŞA KÜTÜPHANESİ 4289 NUMARALI NÜSHA (DÖRDÜNCÜ CİLTTEN) 206 2. KÜTÜPHANELERDEN TEMİN EDİLEN YAZMALARIN LİSTESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ 208 3. TEFSİRİ L-LÜBÂB ESERİNİN BİR BAŞKA MÜELLİF TARAFINDAN ÇEVİRİSİ 243 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: METİN 252 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: SÖZLÜK 1047 SONUÇ 4524 KAYNAKÇA 4531 ÖZGEÇMİŞ 4554 x

KISALTMALAR LİSTESİ a.g.e. : Adı geçen eser a.g.y. : Adı geçen yazma a.g.m. : Adı geçen makale èa.m. : Aleyhi s-selam a.l.m. : Aleyhi s-selam Ank. : Ankara Arş. : Araştırmaları Bkz.: Bakınız bsk.: Baskı C. : Cilt DTCFY: Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Yayınları DTCF : Ankara Dil Tarih-Coğrafya Fakültesi Enst. : Enstitü Fak. : Fakültesi haz. : Hazırlayan r.ê.h. : Radiya l-lahu anh r.ó : Rahima l-lahu Aleyh s. : Sayfa S. : Sayı SBE : Sosyal Bilimler Enstitüsü TDA : Türk Dünyası Araştırmaları TDE : Türk Dili ve Edebiyatı TDK : Türk Dil Kurumu TTK : Türk Tarih Kurumu Ü. : Üniversite vd. : ve devamı vr. : Varak Yay. : Yayınevi BEYEK: Bursa Yazma ve Eski Eserler Kütüphanesi TS: Topkapı Sarayı Müzesi Yazma Eserler Kütüphanesi İst. :İstanbul MEB : Milli Eğitim Basımevi nr. : Numara xi

TRANSKRİPSİYON ALFABESİ a, e, é :أ À,a :آ b :ب p, ṕ :پ t :ت å :ث c, ḉ :ج ç :چ ó :ح ò :خ d :د à :غ f :ف ú :ق k, ñ, g :ك l :ل m :م n :ن v, u, ü, ÿ, o, ö :و h, a, e :ه y, i :ي y :ى õ, đ, đ :ذ r :ر z :ز j :ژ s :س ş :ش ã :ص ø, ê :ض ù :ط ô :ظ è :ع xii

GİRİŞ KUR AN TERCÜMELERİNİN DİL BAKIMININ DEĞERİ İnsanı öteki canlılardan ayıran ön önemli özellik şüphesiz ki dildir. İnsanoğlu dil sayesinde düşündüklerini ve gördüklerini tespit edebilmekte ve bunları kuşaktan kuşağa aktararak bir kültür birikimi sağlamaktadır. Dil, insanlar arasında, gerek bireysel gerekse kitlesel, iletişimi sağlayan bir araç olarak kullanılmaktadır. 1 Aslında dil tanımlaması çok farklı şekillerde yapılmıştır ve her araştırıcıya göre de bir yönüyle farklılık göstermektedir. Ancak bunların her birine bakıldığında ortak olan dilin iletişimi sağlayan bir fonksiyonda yer almasıdır. İletişim, adeta insanın var oluşuyla ve var olma misyonuyla özdeşleşmiş haldedir. İletişim insanın bilgi faaliyetine bağlı olarak ortaya çıkıp, dallanıp budaklanarak gönümüzde daha da bir önemli hale gelmiştir. İleten insan, dil ile hangi tür seviyede olursa olsun bir bilgi parçacığını iletir. Öyleyse, ileten insan aynı zamanda bir bilen ve bildiğini zannettiği şeyleri ileten insandır. 2 Bu iletim ise, her türlü boyutuyla, dil ile gerçekleşmektedir. Dil, üstün bir sanatkârın elinden çıkmış harikulade eşsiz bir yapıya benzemektedir. Seslerin alelâde bir şekilde bir araya gelmesiyle kelimeler, alelâde kelimelerin bir araya gelmesiyle cümlelerin oluşması asla görülmemiştir. Bütün sesler bir amaç, bir düzenli yönlenişle bir araya gelmekte ve kişinin düşünce yapısına göre şekillenerek bir mesaj vermektedir. Kelimelerin bir araya gelmesi sonucu oluşan yapıda anlatılmak istenen bir olgu varsa buna cümle denmektedir. Yoksa anlamsız sesler örgüsünden oluşmuş çağrılara dil diyemeyiz. Dilin bir amaç uğruna belli bir şekilde kullanılması söz konusudur. Tıpkı eşsiz güzelliğe sahip bir bina inşa etmek gibidir. Tahta ile taş yahut maden ile çini gibi farklı malzemelerin bir arada 1 Mustafa Özkan, Hatice Tören, Osman Esin, Yüksek Öğretimde Türk Dili Yazılı ve Sözlü Anlatım, Filiz Kitabevi Yay., İstanbul 2006, 2.baskı s. III 2 H.Mustafa, Açıkgöz, İletişim Felsefesine Giriş,, Birey Yay., İstanbul 2003, 2.baskı s. 21 1

kullanılmasında amaç, basit ve ilkel zıt ifadeleri yaratmak yerine, tabiî ve sunî olanın, erkek ve kadının tezatlı ama aynı zamanda birbirine saygılı güzellikleri gibi bireysel güzellikleri vurgulanmaktadır. 3 Tıpkı bir bina yapımında bu kural göz önüne alınması gibi dilde de bu önemlidir. Burada anlatılmak istenen her sesin bir amaç uğrunda belli bir düzen içerisinde bir araya gelmesiyle dil olarak tanımlanmasıdır. Ancak bu noktada güzellik ifade etmektedir. Dil, bir düşüncenin aktarımını sağlamaktadır. Kelimelerimiz bizim düşüncelerimizdir. Çünkü dilin taşıyıcısı olan insan, ancak dilin kelimeleriyle birlikte düşünebilir, düşüncelerini fikirler olarak ifade edebilir. İnsanın içindeki duygulanmaların, bilgilerin ve iç tefekkürün ses kalıpları içinde şekillenmesi ise dil ile olur. 4 Düşünce dünyamız sürekli bir ilerleyiş içerisindedir. İnsan somut olan düşünceden soyut olan düşünce sistemine doğru ilerler. Düşüncelerin dil ile ifade edildiği göz önüne alınırsa dil bir yandan düşünceyi oluştururken kendi varlığını da düşünceye borçlu olmaktadır. Bir milletin dili o milletin dünya görüşünden ayrı olamaz. Bu dünya görüşü dili belirler ve geliştirir. Bu yüzden de bir millet ancak dilini yetkin bir seviyeye eriştirdiği zaman fikrî bir ilerleme kaydedebilir. 5 Dilin taşıyıcısı olan insan, ancak dilin kelimeleriyle birlikte düşünebilir, düşüncelerini fikirler olarak ifade edebilir. İnsanın içindeki duygulanmaların, bilgilerin ve iç tefekkürün ses kalıpları içinde şekillenmesi ise dil ile olur. 6 Bütün bunları düşündüğümüzde tarihi devirler içerisinde dilimizin gelişimini görmemiz açısından sade bir dil ile yazılmış olan Kur an tercümelerinin önemi daha da iyi anlaşılmaktadır. Kültürlerin taşıyıcısı ve temel unsuru olan dil hiçbir zaman durağan halde olmamıştır. Bir milletin duygu ve düşünce hazinesi dil vasıtasıyla nesilden nesle 3 Turgut Cansever, İslam da Şehir ve Mimari, İstanbul 1995, s. 15. 4 Mustafa Özkan, Osman Esin, Hatice Tören, a.g.e., s.33 5 Mustafa Özkan, Osman Esin, Hatice Tören, a.g.e.,s.33 34 6 Mustafa Özkan, Osman Esin, Hatice Tören, a.g.e.,s.33 2

aktarılır. Türkçe de yüzyıllar boyu akıp gelen bir nehir gibi, içinden geçtiği her topraktan bir unsur almıştır. 7 Türkçenin tarihi gelişimi seyrine baktığımızda ilişkide bulunduğu kültürlerden etkilenmiş ve yeni kavramları haznesine katmıştır. Eski Anadolu Türkçesi, Anadolu Selçukluları Devleti nin kuruluşundan sonra XIII-XV. yüzyıllar arasında gelişme kaydeden yazı ve konuşma dilinin adıdır. 8 Eski Anadolu Türkçesi nin ilk dönemlerinde daha sade olan dil giderek bu özelliğini kaybetmiştir. Yabancı kelimelerin varlığı XIII. yüzyıldan XV. yüzyıla doğru gittikçe çoğalmıştır. Yazı dilinin konuşma dilinden uzaklaşarak bir aydın zümre dilinin oluşmaya başladığı görülmektedir. 9 İşte bu süreç içerisinde Türk dilinin gelişmesi ve zenginleşmesi bakımından Kur an tercümelerinin önemi büyüktür. Dil, edebiyat ve kültür bir milletin tarihi ile yakından ilgilidir. Türkler XI. yüzyıldan itibaren Müslüman olmaya başlamışlar ve yeni bir kültür ve edebiyat geliştirmişlerdir. Kutadgu Bilig, Atebetü l-hakayık, Divânü Lugâti t-türk ve Dîvân-ı Hikmet gibi eserler bu dönemin eserleridir. Bu dönemde, İslam ın kutsal kitabı olan Kur an ı anlamak ve dinin esaslarını hakkıyla öğrenebilmek için onu Türkçeye tercüme etmişlerdir. Bu tercümeleri klasik edebî dilin kurulmasını sağladığı gibi, Türkçenin daha olgun bir duruma gelmesine de hizmet etmiştir. 10 Halka dini öğretmek amacıyla yazılan Kur an tercümeleri, sade bir dille yazılmıştır. İslami kavram ve terimlere halkın anlayabileceği Türkçe karşılıklar bulunmuş ve anlatımın sadeliği için ayrı bir özen gösterilmiştir. Mukaddes bir eserle ilgili olmaları dolayısıyla bu eserlerin tercümesine, gerek yazılmaları sırasında, gerek istinsahları sırasında, ayrı bir ehemmiyet gösterilmiştir. Bu bakımından Kur an tercümeleri, Türk dilinin gelişme ve olgunlaşma devrelerini takip etmek maksadıyla yapılacak çalışmalar için oldukça önemli eserlerdir. 11 7 Mustafa Özkan, İnsan İletişim ve Dil, İstanbul 2008, 3F Yay., s.79. 8 Mustafa Özkan, Türk Dinin Gelişme Alanları ve Eski Anadolu Türkçesi, İstanbul 2000, s. 40. 9 Mustafa Özkan, a.g.e., s. 40. 10 Mustafa Özkan, İnsan İletişim ve Dil, İstanbul 2008, 3F Yay., s. 84-85. 11 Abdülkadir İnan, Kur an-ı Kerim in Türkçe Tercümeleri Üzerinde Bir İnceleme, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara 1961, s. 14. 3

Bir kültür ve medeniyetin daha sonraki kuşaklara aktarılması, diğer medeniyet havzasındaki bilgilerin başka bir medeniyet havasına aktarılmasında şüphesiz tercümelerin rolü büyüktür. İslamiyet in kabulüyle özellikle Kur an tercümeleri yapılmıştır. Bu tercümeler, daha önce de değindiğimiz gibi, klasik edebî dilin oluşması yanında Orta Asya nın çeşitli Türk köşelerinde Türkçenin daha olgun bir duruma getirilmesinde önemli rol oynamıştır. 12 Kur an tercümeleri başlıca iki kola ayrılabilir. Bunlardan birisi satır arası tercümeler, diğeri de tefsirli tercümelerdir. Satır arası tercümeler, Kur an ın ayetlerinin altına daha küçük ve farklı hatla kelime kelime Türkçelerinin yazılması şeklinde yapılmaktadır. Kimi zaman Farsçalarıyla birlikte yapılan bu tercümeler, farklı mürekkep kullanılarak belirginleştirilmiştir. Bu tercümeler Türkçenin tarihi sözlüğünü oluşturmak bakımından son derece önemlidir. O dönemde Türkçe bir kelimenin nasıl anlam bulduğunu anlayabilmek için bugün Arapçalarıyla karşılaştırmak suretiyle detaylı bilgi edinilebilmektedir. Böylece atalarımızın dini kavram ve terimlere o dönemde nasıl karşılıklar verdiğini görebilmekteyiz. 13 Kur an tercüme türlerinden bir diğeri ise Tefsirli tercümelerdir. Bu tercümeler Arapça kelimelere tek tek anlam vermekten ziyade bir bütün olarak açıklama yoluna başvurmaktadır. Kısa hikâye ve anlatı türleriyle zenginleştirilen bu tercümeler Türkçenin cümle yapısının gelişimini görmemiz açısından oldukça önemlidir. Kur an tercümeleri, Türklerin Müslümanlığı kabul etmesinden sonra dillerinde meydana gelen değişmenin aldığı yeni istikameti belirtmeleri ve ayrıca İslam dini ile gelen yeni kavram ve terimlere nasıl anlamlar verdiklerini göstermesi bakımından oldukça önemlidir. Bu bakımından bu tercümeler Türk dilinin dil yadigârları olarak değerlendirilmelidir. Kur an ın ilk tercümeleri Türk dilindeki 12 Mustafa Özkan, a.g.e., s. 88-96. 13 Ahmet Topaloğlu, XV. Yüzyıl Başlarında Yapılmış Kur an Tercümesi, Kültür Bakanlığı Yayınları, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1976, 1/1; II. Cilt, Sözlük, İstanbul 1978, s. XVII. 4

ölmüş ve unutulmuş kelimeleri görebilmek ve belki de onları yeniden kullanım alanına kazandırabilmek için en canlı kaynaklardan birisidir. Abdülkadir İnan Makâleler ve İncelemeler adlı kitabının ikinci cildinde Kur an tercümelerindeki İslâmî terimlerin Türkçe karşılıkları hakkında şöyle demektedir: Türk dili tarihini öğrenme ve Türk dilinin olgunlaşma ve gelişme süresini takip etme ve inceleme için eski Kur an tercümelerinin önemi büyüktür. Hele İslâm dan sonra Türk dilinin gelişmesinde aldığı yeni istikameti, İslam dini ile gelen yeni kavramları ifade için İslâm dan önceki Türk kültürü devrinin dil hazinesinden (Budizm, Manihaizm, Şamanizm terimlerinden) nasıl faydalanıldığını öğrenmek için bu Kur an çevirmeleri değerli gereçler vermektedir Şunu da kaydedelim ki biz Kur an tercümesinden Kur an ın kelimesi kelimesine yapılan çevirmelerini anlıyoruz. Kur an ın tefsiri çevrileri Türk filolojisi bakımından başka türlü değeri haizdirler 14 Selçukluların yıkılıp, Anadolu da Beyliklerin kurulmasıyla birlikte milli dile itibarın da arttığı görülmektedir. Özellikle Karaman ve Osmanlı Beylerinin milli dillerine büyük önem vermeleriyle, 15 birçok Türkçe dini kitap yanında, cüz i veya tam Kur an tercümelerinin meydana getirildiği görülmektedir. Önceleri namazda okunan kısa sureler ile Yasin, Tebâreke gibi surelerin tercüme ve tefsirleri yapılır. Daha sonra ise tam tercümeler ve büyük tefsirler meydana getirilir. 16 Yüksek lisans çalışmamıza konu olan eser de XV. yüzyılda yazılmış bir tefsirli tercümedir. Türkçenin söz varlığı açısından önemli olan bu eserde, İslam dininin kavramlarının karşılığı olan Arapça kelimeleri karşılamada Türkçe kelimelerin oranı fazladır. İslam dinine ait pek çok Arapça kavramı karşılamak için yer yer eski dönemlere ait dinî terimler kullanılırken bir yandan da Türkçe isim ve 14 Abdülkadir, İnan, Makaleler ve İncelemeler cilt II, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1991, s. 141 15 Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi, İstanbul 1977, s. 210. 16 Abdülkadir, İnan, Kur an ın Türkçe Tercümeleri Üzerine Bir İnceleme, Ankara 1961, s. 14. 5

fiil köklerinden Türkçe yapım ekleriyle yeni terimler türetilmiştir. Türkçe, bu yolla pek çok terim ve genel söz varlığı kazanmıştır. Çalışmamıza konu olan eserin ismi Tefsiri l-lübâb Tercümesi dir. Tercüme-i Tefsiri l-lübâb olarak de bilinen bu nadide eser, içerdiği Türkçe kelimeler bakımından devrin dil yapısını, kelime hazinesini, anlam dünyasını ve düşünce yapısını çok ince bir çizgiyle bizlere sunmaktadır. Bu çalışmamızda, Türkçenin gelişim serüvenini daha açık görebilmek maksadıyla, eserin leksikolojik ve anlambilimsel olarak incelenmesi de amaçlanmıştır. Bu amaçla eserin kime ait olduğunu, hangi dönemde yazıldığını, nüshalar arası ne gibi farklar olduğunu, metnin tam ve doğru tespit edilmesi için birçok nüsha incelenmiş ve değerlendirmede bulunulmuştur. 6

I. BÖLÜM 1. MUSA BİN HACI HÜSEYİN EL-İZNİKÎ NİN HAYATI VE ESERLERİ MÿsÀ bin ÓÀcı Óüseyin el-izniúì, genellikle eserlerinde ismini belirtmiştir. Bu isimlere baktığımızda Ebu l-faøl MÿsÀ bin ÓÀcı Óüseyin el-izniúì 1 veya MÿsÀ bin ÓÀcı Óüseyin bin ÌsÀ 2 olarak geçmektedir. İznikì nin eserlerine baktığımızda iyi bir eğitim aldığı ve yaşadığı devrin en iyi yazarlarından birisi olduğunu görmekteyiz. Dini, ilmi, tasavvufî ve ahlâkî pek çok eser tercüme ve te lif etmiştir. Eserlerine baktığımızda devrini aydınlattığı kadar bugünün insanlarında da ışık saçtığını görmekteyiz. Akıcı ve düzenli bir üslupla meydana getirdiği eserleri sebebiyle ilim dünyasında tanınmış ve takdir görmüştür. Bu değerli ilim insanı mütevazı bir hayat sürmüş ve İznik te vefat etmiştir. Bugün kabri İznik in bir kenar mahallesinde bütün gözlerden uzak, süs ve gösterişten itina edercesine bizleri selamlamaktadır. 1.1. HAYATI Yazarın isminin sonunda yer alan İznikî nispesinden İznikli olduğunu anlamaktayız. İznikî nin hayatı hakkında en geniş çalışma Hikmet Özdemir tarafından doktora çalışması olarak ortaya konmuştur. 3 Hikmet Özdemir, Musa bin 1 2 3 Terceme-i Faãlu l-òiùàb, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, nr. 1563, vr. 4a/2 Terceme-i Kıãaã-ı EnbiyÀ, Süleymaniye Kütüphanesi, Şazeli Bölümü, nr. 126, vr. 2a/4 ZÀdu l-èibàd, SüleymÀniye Kütüphanesi, Hamidiye Bölümü, nr. 635,vr. 2a/9 Ayrıca Bkz.: Paşa Yavuzarslan, MÿsÀ bin ÓÀcı Óüseyin İznikì: Münebbihü r-ràkidìn (Uyurları Uyandurucu), Cilt I, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2002, s.1 Murat Küçük, Terceme-i Faãlu l ÒiùÀb, Mûsa Hacı Hüseyin İznikî (Giriş-İnceleme-Metin- Dizin), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi) Ankara 1996. Terceme-i Óıãnu l-óaãìn Fì Minheci d-dìn, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, İsmail Saib Efendi I/1331, vr. 160b/7 Münebbihü r-ràúidìn, Süleymaniye Kütüphanesi, Serez Bölümü, nr. 635, vr. 2a/9 Hikmet Özdemir, MÿsÀ ÓÀcı Óüseyin el-iznikì, Hayatı ve Eserleri, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (Yayımlanmamış Doktora Tezi, nr. 20761) Ankara 1980, 150 s. +4 sayfa bibliyografya. 7

Hacı Hüseyin İznikî nin İznik e sonradan mı geldiği yoksa orada mı doğduğu konusunda kesin bilgi bulunmadığını belirtmektedir. 4 Biz de araştırmalarımız sonucu bu konuda bir bilgiye rastlayamadık. İznik, Türk kültür tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. Selçuklular döneminde devletin başşehri olmuş, ilim ve irfan merkezi olmuştur. Bu şehrin en parlak dönemi Anadolu Selçukluları zamanında başşehir olduğu zamandır. Bu dönemde birçok medrese açılmıştır. Askeri öneminin yanında ilim ve kültür merkezi olması ayrı bir değer kazandırmıştır. İşte böyle köklü bir geçmişe sahip bir bilim ve kültür merkezinde doğup yetişen İznikî, muhakkak ki döneminin medreselerinden ders almıştır. Kaynaklarda hayatı hakkında geniş bir bilgiye rastlamadığımız MÿsÀ bin ÓÀcı Óüseyin el-iznikì nin eserlerinden edindiğimiz bilgiye göre iyi bir medrese eğitimi aldığı muhakkaktır. Eserlerinin bir kısmı Arapça ve Farsçadan tercüme eserlerdir. Bunun yanında Arapça ve Türkçe telif eserleri de mevcuttur. Bu kadar çeşitli konularda eser veren MÿsÀ bin ÓÀcı Óüseyin el-iznikì nin İznik te bulunan Orhaniye ve Süleyman Paşa medreselerinde yetişmiş olduğu düşünülebilir. 5 Ayrıca eserlerine baktığımızda devrindeki ulema ve gönül önderleriyle, özellikle de Emir Sultan ile münasebetlerini görmek mümkündür. Bu bize onun yüksek ilim çevrelerine mensup olduğunu ve ulema tarafından en az devlet adamları tarafından sevildiği kadar çok sevildiğini göstermektedir. 1.2. ESERLERİ 1.2.1. KitÀbu l-mièràc Bu eser İznikî nin Hz. Muhammed in miracını konu aldığı eseridir. Arapça olarak kaleme alınan bu eser İznikî nin önemli eserlerindendir. Tamamen telif olan bu eserde, ilmî ve tasavvufî konulara da yer verilmiştir. Bu eserde İznikî nin tasavvufî yönünü de görmekteyiz. KitÀbu l-mièràc, Hikmet Özdemir tarafından yayınlanmıştır. 6 4 5 6 Hikmet Özdemir, a.g.e., s. 1 Musa bin Hacı Hüseyin İznikî nin hayatı ve eserleri hakkında geniş bilgi için bkz.: Hikmet Özdemir, a.g.e. Hikmet Özdemir, MÿsÀ bin HÀcı Hüseyin İznikî, Mirâc, İstanbul 1984. 8

1.2.2. Terceme-i Tefsìr-i Ebu l-leyå veya Enfesü l-cevàhir İznikî nin eserlerine baktığımızda başta Kur an tefsiri ve tercümesi gelmektedir. Bunlardan biri de Tercüme-i Tefsîr-i Ebu l-leys adlı eseridir. Bu eser, Ebul -Leys es-semerkandi nin Arapça olarak kaleme aldığı tefsirin tercümesidir. Eserlerine isim verme geleneği olduğunu anladığımız İznikî, bu eserine Enfesü l- Cevâhir adını vermiştir. Birçok araştırmacı tarafından Tefsir-i Ebu l-leys es- Semerkandi tercümesi muhtelif kişilere atfedilmiştir. Bu kişiler daha önceki araştırmalarımızda da değindiğimiz gibi Musa bin Hacı Hüseyin el-iznikî, İbn Arapşah ve Ahmed-i Dâ î dir. 7 İznikî nin, doktora çalışmamız olan Hâzin el- Bağdadî nin Beydâvî tefsirini te vil yoluyla kaleme Arapça Lübabü t-te vîl fî Ma âni t-tenzîl eserinin tercümesini de yaptığı kaynaklarda belirtilmektedir. Bu eser Hâzin tercümesi olarak bilindiği gibi Tefsiri l-lübab tercümesi olarak da bilinmektedir. Hikmet Özdemir, İznikî nin hayatı ve eserleri adlı doktora çalışmasında ve Mirac adlı kitabında 8 bu iki eserin aynı olduğunu daha çok Enfesü l- Cevâhir adıyla bilindiğini belirtmektedir. Hikmet Özdemir in de aralarında bulunduğu bazı araştırmacılar, Enfesü l-cevâhir isminin İznikî nin bu eserine verdiği isim olduğu kanaatindedir. 9 Araştırma ve incelemelerimiz sonucunda bu tespitin doğru olmadığı kanaatine vardık. Bu konuyu ilerleyen bölümlerde açıklığa kavuşturacağız. Şu kadarlığını belirtelim ki Musa bin Hacı Hüseyin el-iznikî her iki eseri de ayrı ayrı tercüme etmiştir. Enfesü l-cevâhir, İznikî nin Tercüme-i Tefsir-i 7 8 9 Ayrıntılı bilgi için bkz.: İsmail Taş, 15. Yüzyıla Ait Enfesü l-cevâhir Adlı Yazma Üzerinde Dil İncelemesi (Giriş-İnceleme-Metin-Sözlük), İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) İstanbul 2008 İsmail Taş, Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Tercüme Edilen Ebu l-leys Es-Semerkandî Tefsiri nin Asıl Müellifi ve Tercümeye Verilen İsim, İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi 41. Sayı, İstanbul 2011, s. 107-160. İsmail Taş, 15. Yüzyılda Yazılmış Olan Enfesü l-cevâhir Adlı Kur an Tercümesinin Müellifi Meselesine Dair Tespitler, Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu, 27-30 Nisan 2011 Hikmet Özdemir, Mirac (Kitabü l-mi râc, Ebu l-fazl Musa b. Hacı Hüseyin el-izniki), Türkiye İlmi İçtimai Hizmetler Vakfı Yay., İstanbul 2009, s.10 Ayrıntılı bilgi için bkz.: İsmail Taş, İsmail Taş, Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Tercüme Edilen Ebu l-leys Es-Semerkandî Tefsiri nin Asıl Müellifi ve Tercümeye Verilen İsim, İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi 41. Sayı, İstanbul 2011, s. 107-160. Abdulbaki Çetin, Ebu l-leys Semerkandî Tefsirinin Türkçe Tercümesi Üzerine, Selçuk Ünivesitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Konya, Haziran 2007, s. 53-101. 9

Ebu l-leys eserine verdiği isimdir. Nüsha karşılaştırmaları ve araştırmalarımız sonucu Ahmed-i Dâ î ve İbn Arapşah ın bu eseri tercüme etmemiş olduğunu tespit ettik. Araştırmacıların ihtilaf ettiği bir diğer konu ise eserin ismidir. Eserin isminin en başta müellif hattında Enfesü l-cevâhir olduğunu tespit ettik. 10 Daha sonra diğer birçok nüshada eserin isminin yine aynı olduğunu gördük. Bu kadar farklı zaman ve mekânda yazılmış nüshada aynı ismin yazması bir müstensih hatası olarak değerlendirilmemelidir. Üstelik müellif hattı olarak değerlendirilen BEYEK Ulucami 436 da müellifin bizzat ismi ve ithaf ettiği Umur Bey in vakıf kaydı ve mührü hemen eserin isminin altında yer almaktadır. Araştırmamız sırasında tespit ettiğimiz ve karşılaştırmasını yaptığımız birçok nüshayı örnek halinde sunamadık. Buna çalışmamızın hacmi ve zamanın kısıtlı olması sebep oldu. Bütün bu bilgiler ışığında şu sonuçlara ulaşmaktayız: Ebu l-leys es- Semerkandî tefsiri Mûsâ bin Hâcı Hüseyin İznikî tarafından tercüme edilmiş ve Enfesü l-cevâhir adı verilmiştir. Bu durum İznikî nin Umur Bey e sunduğu kendi el yazısı olan, Bursa Yazma ve Eski Basma Eserler Kütüphanesi (BEYEK) Ulucami 436 da bulunan nüshadan ve diğer nüshalarla yaptığımız karşılaştırmalar sonucu açık olarak görülmektedir. Ahmed-i Dâ î ye atfedilen Ebu l-leys-i Semerkandî Tefsiri Tercümesi, yapılan tezlerin belirtmiş olduğu nüshaları ve kütüphanelerde bulunan 15 nüshayı incelememiz sonucunda, İznikî nin Enfesü l-cevâhir adlı Ebu l-leys es- Semerkandî tefsirinin nüshalarıdır. İznikî, Hazîn-i Bağdadî nin Arapça yazdığı Kur an tercümesini de tercüme etmiştir. Bu tercümenin ismi Tefsiri l-lübâb Tercümesi 11 olarak değerlendirilmelidir. BEYEK, Ulucami 435 te bulunan kendi el yazması bizi bu sonuca götürmektedir. Ulucami 435 te kayıtlı olan nüsha, Enfesü l-cevâhir in ikinci 10 11 Bu hususa Abdülbaki Çetin de değinmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz.: Abdülbaki Çetin, Ebu l-leys Semerkandî Tefsirinin Türkçe Tercümesi Üzerine, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Konya, Haziran 2007, s. 53-101. Bu konuda tarafımızdan doktora çalışması hazırlanmaktadır: İsmail Taş, Eski Anadolu Türkçesi Dönemi Eserlerinden Tefsirü l-lübab Tercümesi Üzerine Dil İncelemesi (Giriş-İnceleme-Metin- Sözlük), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Devam eden doktora çalışması) 10

cildi olan Ulucami 436 da kayıtlı nüshanın öncesi zannedilmiştir. Biz her iki nüshada ortak olan bölümleri karşılaştırdığımızda, bu iki nüshanın birbirinden farklı eserler olduğunu gördük. Ayrıca ilerleyen bölümlerde ayrıntılı olarak sunacağımız üzere Topkapı Sarayı Yazma Eserler Bölümü K561 numarada kayıtlı olan Tefsiri l-lübab Tercümesi nin üçüncü cildini de tespit ettik. Söz konusu bu üçüncü cildi temin ederek ayrıntılı inceleme fırsatı bulduk. Bundan hareketle de İznikî nin her iki eseri ayrı ayrı tercüme ettiğini söyleyebiliriz. Ancak, İznikî bu eserleri adeta te lif edercesine tercüme etmiştir. Bu bakımdan bu eserlere biz te lif tercüme terimini kullanmanın uygun olacağı kanaatindeyiz. 1.2.3. Úıãasu l-enbiyà Mûsâ bin Hacı Hüseyin İznikî nin tercüme eserlerinden biriside Kısasu l- Enbiya adlı eseridir. İshak es-saèlebî nin Arapça eserinin Türkçeye tercümesi olan bu eser İznikî nin ismini ve üslubunu anlamamız açısından önemlidir. Sade bir dille tercüme edilmiş olan bu eserde, Hz. Âdem den son peygamber Hz. Muhammed de kadar gelip geçen peygamberler ve kıssaları anlatılmaktadır. 12 Bu eser üzerine en kapsamlı çalışmayı Nesrin Bayraktar yapmıştır. 13 Çalışmanın önsözünden de öğrendiğimize göre bu çalışma; Giriş, Metin ve Dizin olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde eserin müellifi, mütercimi ve nüshaları hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca bu bölümde eserin içeriğine de değinilmiştir. Metin bölümünde eserin Türkiye kütüphanelerinde ulaşılan iki kopyasından hareketle metni verilmiştir. Kitapta, eserin İstanbul Süleymaniye Kütüphanesinde Şazeli 126 numarayla kayıtlı Şazeli nüshası esas alınmıştır ve ayrıca İstanbul Süleymaniye Kütüphanesinde Yozgat 431 numarayla kayıtlı bulunan Yozgat nüshası da çalışmaya dâhil edilmiştir. Şazeli nüshasının varaklan köşeli parantez içinde verilmiş ve satır numaraları da bu nüshaya göre verilmiştir. 12 13 Eser hakkında ayrıntılı bili için bkz.: Ahmet Ateş, Anadolu Kütüphanelerindeki Bazı Mühim El Yazmaları, TDED, C. VIII, İstanbul 1958, s. 93-94; Dr. İsmet Cemiloğlu, 14. Yüzyıla Ait Bir Kısas-ı Enbiyâ Nüshası Üzerinde Sentaks İncelemesi, TDK Yay.: 602, Ankara 1994, s. XIV vd. Nesrin Bayraktar, Ebü l-faøl MÿsÀ bin Óacı Óüseyn İzniúì Úaãaãü l-enbiyà Tercümesi (Metin-Dizin), Ebabil Yayıncılık, Ankara 2008 11

Nesrin Bayraktar çalışmasında birinci cilde yer vermiştir. Birinci ciltte; önce dünyanın, gökyüzünün, cennet ve cehennemin yaradılışı ve katlan anlatılmıştır. Ardından Âdem peygamberden başlayarak peygamberlerin hikâyelerini ele almış ve Hz. Musa hikâyesinin bir bölümü anlattıktan sonra Firavunun eşi ve Hz. Musa'yı Nil nehrinde bulup büyüten Asiye'nin Firavun tarafından öldürülmesiyle birinci cilt son bulmaktadır. Bu bölümün ardından Firavunun yaptırdığı köşk üzerine yeni bir alt bölümün başlığı atılmış ancak bu alt bölüm tamamlanmadan birinci cilt sona ermiştir. Nesrin Bayraktar, çalışmasının son kısmında eserin dizinine yer vermiştir. Dizin bölümü; Sözlükler Dizini ve Özel Adlar Dizini olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Her iki dizinde de sayfa numaraları esas alınarak dizinleme yapılmıştır. 1.2.4. Terceme-i Óıãnu l-óaãìn fì-minheci d-dìn Bu eser, İmam Cezerî nin Arapça olarak kaleme aldığı Óıãnu l-óasìn adlı dua, zikir ve evrâd konularını işleyen eserinin tercümesidir. İznikî, İmam Cezerî nin Timurleng in kötülüklerinden ve zulümlerinden kurtulmaya vesile olması amacıyla yazdığı bu eseri, aynen tercüme etmiştir. Ancak esere Minheci d-dìn adını eklemiştir. Yazdığı eserlere isim verme geleneğini bu eserinde de görmekteyiz. İznikî, kendisinin bu kelimeyi neden eklediğini de eser içerisinde belirtir. Ayrıca yeri geldikçe kendisinden de nasihat ve vaazlar eklemiştir. Eser, Emir Sultan Muhammed Buharî adına tercüme edilmiştir. Bu eser bize İznikî nin tasavvufî yönünü de göstermesi bakımından önemlidir. Eser üzerinde Paşa Yavuzarslan tarafından yüksek lisans çalışması yapılmıştır. 14 1.2.5. ZÀdu l-èibàd İznikî nin bir diğer eseri de ZÀdü l-èibàd adlı eseridir. Bu eser İznikî nin Farşça bilgisini göstermesi bakımından ve tasavvufî yönünü göstermesi bakımında oldukça önemlidir. Bu eser, Ebû Bekir bin Muhammed es-seylânî nin Farsça olarak 14 Paşa Yavuzarslan, Mûsâ bin Hâcı Hüseyin el-iznikî, Terceme-i Óısnu l-óasìn fì-minheci d-dìn, (Giriş-İnceleme-Tenkitli Metin-Dizin), Ankara Ü., SBE., (Basılmamış) Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1993. 12

kaleme aldığı Necâtu z-zâkirîn adlı kitabının tercümesidir. 64 bab şeklinde düzenlenmiş olan bu eserde, çeşitli dualar ve duaların faziletleri anlatılmaktadır. İznikî bu eserini Çandarlı nın torunu Çelebi Muhammed in isteği üzerine tercüme etmiştir. 15 Bu eser hakkında, Süleyman Altıner tarafından Doç. Dr. Enfel Doğan danışmanlığında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Dili Bilim Dalı nda doktora çalışması yürütülmektedir. 16 1.2.6. Terceme-i Faãlu l-òitàb Hâce Parsâ nın Farsça Faãlu l-òitàb adlı eserinin Türkçe tercümesidir. Tasavvuf konusunda bilgiler veren bu eser, Timurtaş Paşa nın oğlu Umur Bey tarafından tercüme ettirilmiştir. Eserin vakıf kaydı BEYEK Ulucamii 436 numarada yer alan Enfesü l-cevâhir nüshasında yer almaktadır. Eser hakkında Murat Küçük tarafından yüksek lisans çalışması yapılmıştır. 17 1.2.7. Münebbihü r-ràúidìn Bu eser hakkında en geniş çalışma Paşa Yavuzarslan tarafından doktora çalışması olarak hazırlanmıştır. Bu eser, Türk ahlakı ve kültürü açısından son derece önemli bir eserdir. Ayrıca İznikî nin ömrünün son dönemlerinde yazmasından dolayı, dili artık olgunluk seviyesinde ve üslubu tam anlamıyla şekillenmiştir. Bu sebeple bu eser birçok araştırmacı tarafından önemli bulunmuştur. 18 Konusu İslam ahlâkı ve kültürü olan bu eserde, müellif İslam âlimlerinden aktarmalar yaparak sosyal hayatla 15 16 17 18 Ayrıntılı bilgi için bkz.: Paşa Yavuzarslan, a.g.e., s. 4 vd. Süleyman Altıner, Ebü l- Fazl Musa İznikî nin Zâdü'l-İbâd (Kullara Gıda) Adlı Eseri (Metin- Dil İncelemesi-Sözlük-Dizin), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Dili Bilim Dalı (Devam eden doktora tezi, dan.: Doç. Dr. Enfel Doğan), İstanbul 2015 Bu eser hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.: Murat Küçük, MÿsÀ bin ÓÀcı Óüseyin İznikì, Terceme-i Faãlu l-òiùàb, (Giriş-İnceleme-Metin-Dizin) Ankara Ü., SBE., (Basılmamış) Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1996. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz.: Paşa Yavuzarslan, a.g.e., s. 5 vd. 13

ilgili konuları örneklerle aktarmaktadır. Eser, 15 ana bölümden oluşmaktadır, her bölümde insan organlarıyla işlenen iyilik ve kötülüklerden bahsedilmektedir. 19 1.2.8. Terceme-i Tefsìri l-lübâb Çalışmamızın esasını teşkil eden Tefsiri l-lübab Tercümesi, Hâzin el- Bağdadî nin Beydâvî tefsirini te vil yoluyla Arapça olarak kaleme Lübabü t-te vîl fî Ma âni t-tenzîl eserinin Türkçeye tercümesidir. Bu eser, MÿsÀ bin ÓÀcı Óüseyin İznikì tarafından tercüme edilmiştir. Eserin, Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi Ulu Camii 435 numarada ikinci cildi yer almaktadır. Ayrıca tarafımızdan eserin üçüncü cildi Topkapı Sarayı Yazma Eserler Kütüphanesi Koğuşlar 561 numarada tespit ve temin edilmiştir. Eserin üçüncü cildinin sonunda dördüncü cildinin varlığı belirtilmektedir. Ancak kütüphane kayıtlarında ve araştırmalarımız sonucunda henüz dördüncü cilde rastlayamadık. Doktora çalışması olarak ele aldığımız Ulu Cami 435 numaralı yazmada bu eserin birinci cildinde değinilen konulara tekrar değinildiği bilgisine ulaştığımızdan birinci cildin varlığı kanaati de kuvvet kazanmıştır. Eserin ikinci cildinin ferağ kaydında belirtildiğine göre bu eser 25 Rebiyülahir 838, Pazar/28 Kasım 1434, Pazar tarihinde kaleme alınmıştır. Kanaatimizce, Mûsâ bin Hacı Hüseyin el-iznikî öncelikle Hâzin den Tefsiri l-lübab eserini tercüme etmiş ve daha sonra da Ebu l-leys es-semerkandî den Tefsir-i Ebu l-leys eserini tercüme etmiştir. İncelemesini yapacağımız Tefsirü l-lübab Tercümesi, devrin dil yapısını, kelime hazinesini, anlam dünyasını ve düşünce yapısını çok ince bir çizgiyle bizlere sunmaktadır. Çalışmamızın ilerleyen bölümlerde bu eser hakkındaki detaylı bilgi ve tartışmalara yer vererek tespitlerimizi daha detaylı aktaracağız. 19 Eser hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.: Yavuzarslan, Paşa, MÿsÀ bin ÓÀcı Óüseyin İznikì: Münebbihü r-ràkidìn (Uyurları Uyandurucu), Cilt I, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2002. 14

2. ENFESÜ L-CEVÂHİR İN GENEL TANITIMI 2.1. ESERİN ADI MÿsÀ bin ÓÀcı Óüseyin İznikì tercüme ettiği ve telif olarak ortaya koyduğu eserlerinde mutlaka eserin ismini belirtmiştir. İznîkî nin bir tercüme geleneğinde yetiştiği muhakkaktır. Bu anlayış çerçevesinde kendi üslubunu oluşturmuş ve tercüme eserlerinde dahi ince bir anlam dairesi içerisinde eserlerine isim vermiştir. İznikî, incelediğimiz Kur an tercümesine de Enfesü l-cevâhir ismini vermiştir. Bu konuda araştırmacılar ihtilaf etseler de biz eser nüshalarından ve kendi el yazısıyla ortaya koyduğu nüshadan anladığımız üzere eserin ismini Enfesü l-cevâhir olarak kabul ediyoruz. Bu isim hakkında yapılan tartışma ve sonuçlarına tarafımızdan yapılan yüksek çalışmasında ve diğer çalışmalarımızda ayrıntılı olarak yer verdiğimiz için tekrar değinmedik. 20 Ancak önemine binaen Enfesü l-cevâhir isminin geçtiği nüsha örneklerine tekrar değinmek yerinde olacaktır: 2.1.1. Bursa Yazma ve Eski Basma Eserler Kütüphanesi (BEYEK), Ulucami 436 Numaralı Nüshada [1 a] El-cildü å-åànì min Tefsiri Enfesi l-cevâhir. Ellefehÿ ve reccemehÿ Ebu l-faøl MÿsÀ bin ÓÀcı Óüseyin el-èizniúì èufiye èanhumà ( Bu kaydın altında Umur Bey e ait 857/1453 tarihli vakfiyesi yer almaktadır.) 21 Temme kaydı: 20 21 Ayrıntılı bilgi için bkz.: İsmail Taş, 15. Yüzyıla Ait Enfesü l-cevâhir Adlı Yazma Üzerinde Dil İncelemesi (Giriş-İnceleme-Metin-Sözlük), İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) İstanbul 2008 İsmail Taş, Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Tercüme Edilen Ebu l-leys Es-Semerkandî Tefsiri nin Asıl Müellifi ve Tercümeye Verilen İsim, İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi 41. Sayı, İstanbul 2011, s. 107-160. İsmail Taş, 15. Yüzyılda Yazılmış Olan Enfesü l-cevâhir Adlı Kur an Tercümesinin Müellifi Meselesine Dair Tespitler, Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu, 27-30 Nisan 2011 Abdulbaki Çetin, Ebu l-leys Semerkandî Tefsirinin Türkçe Tercümesi Üzerine, Selçuk Ünivesitesi Türkiyat Arastırmaları Enstitüsü, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Konya, Haziran 2007, s. 53-101. Vakıf kayıtlarıyla ilgili ve müellif hattıyla oluşturulan takım hakkında bilgi için bkz.: Abdülbaki Çetin, a.g.m., s. 65., 59.dipnot. 15

Temme l-cildü å-åànì min tefsìri kitàbi Enfesi l-cevàhir. Ellefehÿ el-èabdü l-faúr Ebu l- Faøl MÿsÀ bin Óacı Óüseyin bin èisà el-èizniúì èafa l-làhu èanhüm ve li-cemìèi l-müéminìne ve l-müéminàt. Ve yetlÿhü baèdehü el-cildü å-åànì bi èavni l-làhi èafvü l-àaffàr ve huve eróamü r-ràóimìn. 2.1.2. Ankara İlahiyat Fakültesi 37486 Numaralı Nüshada Sözünü ettiğimiz bu nüsha çalışmamızda esas aldığımız nüshadır. Temme kaydı : [234 a/13-14-15] Elóamdüli l-lah vaóde èàlì itmàm heõe l-cildi l-evvel (14) min tefsìri l-enfesü l- CevÀhir ve yetlÿ baède l-cildi å-åànì min evvel (15) sÿreti l-enèàm 2.1.3. Kütahya Vahit Paşa Kütüphanesi 4286 numaralı Nüshada 1. Cilt Son Sayfa: Temme taórìru l-cildi l-evvel min tefsìr-i Enfesi l-cevàhir. Bi-èinÀyeti l-làhi l-meliki l-úàdir. èan yedi eđèafi l-èibàd. İbrÀhìm bin Muóammed el-óaúìr, àafara l-làhu lehÿ veli valideyhi ve l-müéminìn ve l-müéminàt. El-aóyÀ-i minhum ve l-emvàt. Fì evà ìl şehr-i ãafer el-muôaffer. Fì sene iódà ve sebèìne ve tiséumie. Min hicreti n-nebiyyi èaleyhi ã-ãelàtü ve s-selàm. Ve èalà Àlihì ve aãóàbihì ve t-tabièìne ecmaèìn Her ki diler raómet-i Óaú úazana. FÀtióÀ oúıya bunı yazana. FÀtióÀ 16

2.1.4. Milli Kütüphane 06 Hk 1908 Numaralı Nüshada Milli Kütüphane 06 Hk 1908 numarada yer alan nüshanın baş tarafında eserin ismi kırmızı mürekkeple yazılmıştır. Aşağıda bu bölümü de aynen aktaracağız. Bu eseri Kütahya Kütüphanesi nde yer alan nüshanın dördüncü cildi ile karşılaştırdığımızda birebir uyuştuğunu gördük. Nesih hatla yazılmış olan bu nüsha 125 varaktan oluşmaktadır. Bu eser dördüncü cilt olarak belirtilmektedir. Milli Kütüphane de araştırmalarım sırasında bu nüshanın diğer ciltlerini bulamadım. Kütüphane kayıtlarında bu nüshanın sadece dördüncü cildi yer almaktadır. Ancak daha sonraki zamanda Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi nde yaptığım çalışmalar sırasında kayıtlara girmeyen bir nüsha daha tespit ettim. İncelemesini yaptığım bu nüsha depoda görevli memur nezaretinde yaptığım tarama sonucunda tespit edilmiştir. Nüsha, Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi Haraçcıoğlu 142 numaraya kayıt edilmiştir. 22 Bu nüshayı incelediğimizde Milli Kütüphanede bulunan 06 Hk 1908 numaralı nüshanın üçüncü cildi olduğu anlaşılmaktadır. Aşağıda her iki nüshada yer alan Enfesü l-cevâhir ismine yer verilmiştir. 23 El-cildü å-åàliåü min Tefsir-i Enfesi l-cevàhir. BEYEK, Haraçcıoğlu 142, vr. 1b 1b 24 El-cildü r-rabi u min Tefsir-i Enfesi l-cevàhir. Milli Kütüphane, 06 Hk 1908, vr. 22 23 24 Bu nüsha hakkında ilerleyen günlerde yayınlamak üzere makale hazırlığım sürmektedir. Bursa Yazma ve Eski Basma Eserler Kütüphanesi, Haraçcıoğlu 142 numaralı nüsha. Bu ve benzeri isimlerden yola çıkarak eserin ismini Tefsir-i Enfesü l-cevâhir olarak belirtmek de mümkün görünmektedir. 17

Yukarda belirttiğimiz nüshalardan başka eserin isminin Enfesü l-cevâhir olduğunu yazan nüshalar da vardır. Abdülbaki Çetin, sözünü ettiğimiz makalede bunlara değinmiştir. 25 Biz çalışmamızda, daha önce yer verilmeyen nüshalardan örneklere değindik. İsmail Hikmet Ertaylan, Ahmed-i Dâî nin Ebu l-leys tefsiri tercümesi olarak kabul ettiği Kütahya Molla Bey (şimdiki yeri, yukarda belirttiğimiz üzere, Kütahya Vahit Paşa Kütüphanesi 4286 numaradır. Dört cilt de bu numara altında toplanmıştır.) 4286-4289 numaradaki Enfesü l-cevâhir için eserin sonunda müstensih yine Enfesü l-cevâhir adını kullanmak hatasına düşmüştür. Enfesü l- Cevâhir Musâ İznikî nin Hâzin den tercemesinin adı olduğu muhakkaktır. Bunu isbat eden, müellifin kendi el yazısı ile Umur Beğ e ithafen yazmış olduğu nüshadır 26 der. Sözlerinde devam eden Ertaylan, daha birçok tefsir nüshalarına İbn Arabşah, Musa İznikî adları verildiği halde bunların Ahmed-i Dâ î tefsiri nüshaları olduğu görülmektedir şeklinde belirtir. Bunu da eserde geçen dâ î mahlasına bağlamaktadır. Ancak aşağıda İznikî nin diğer eserlerinden vereceğimiz örneklerden de anlaşılacağı üzere İznikî de bu mahlası kullanmaktadır. Ve bunu hemen hemen bütün eserlerinde görmekteyiz. Ayrıca yukarda Enfesü l-cevâhir isminin geçtiği birbirinden farklı yerlerde ve zamanlarda istinsah edilmiş nüshalara baktığımızda bu kadar çok müstensih hatası olduğu düşünülemez. Müellifin kendi el yazısı olan nüshada da eserin isminin Enfesü l-cevâhir olduğu görülmektedir. Bu bakımdan eserin ismini Enfesü l-cevâhir olarak kabul etmek en doğrusudur. İsmail Hikmet Ertaylan nın bu eserin Ahmed-i Dâ î ye ait olduğunu ileri sürmesi birçok araştırmacı tarafından kabul görmüştür. Ertaylan a göre tefsir tercümesinin Ahmed-i Dâ î ya aidiyeti içinde geçen dâ î mahlaslarından 25 26 Abdülbaki Çetin, a.g.m., s. 60 vd. İsmail Hikmet Ertaylan, Türk Edebiyatı Örnekleri VII, Ahmed-i Dâ î, Hayatı ve Eserleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1952. s. 145-146 (Ertaylan, s. 146 da 1. dipnotta Tefsire dâir çıkacak tedkiknâmede gösterilecektir. diye belirtmektedir. Ancak araştırmalarım sonucu bu esere rastlamadım.) 18

anlaşılmaktadır. Ertaylan, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi TY 1190 numarada yer alan nüsha hakkında şunları söylemektedir 27 : Bu nüsha Sahib Molla kitaplarındandır. Üzerinde Ebu l-leyå tefsîri tercümesi ve El-cildi evvel, Tefsîr-i şerîf-i Ebü l-leyå dedikten sonra da Enfesü l-cevâhir yazar ki yanlıştır. Tefsir, hakikatte Dâ î nin tefsiridir. Fakat ondan hiç bahsolunmamıştır. Sarîh surette kimseye izâfe edilmemiştir. Yalnız Enfesü l-cevâhir adı verildiğine göre Ebu l- Faøl MÿsÀ ibn-i elhac Óüseyin ibn-il İsÀ el-iznikî nin Ebu Hâzin in Lübâb adlı tefsirinden yapmış olduğu tercüme ile karıştırılmış olduğu anlaşımaktadır. 28 Sözü edilen eseri incelediğimizde, bu nüshanın incelediğimiz nüsha ile birebir uyduğunu görülmektedir. Ertaylan, eserin içerisinde geçen dâ î mahlası dolayısıyla Ahmed-i Dâ î ye ait olduğunu belirtir. Ancak Ahmed-i Dâ î ye atfettiği Kütahya nüshasını incelediğimizde de Ahmed-i Dâ î ye yönelik, eser içerisinde hiçbir kayda rastlayamayız. Ertaylan, İstanbul Üniversitesi nde bulunan nüshanın sonunda yer alan temme kaydının da yanlış değerlendirme sonucu yazıldığını aktarır. Temme kaydı şu şekildedir: Temme cildü l-evvel min tefsîr Enfesü l-cevâóir ve yetlÿhü baède l-cildi å-åànî min evveli sÿrati l-enèàmi temmet. Yukarda verdiğimiz kayıt, üzerinde çalıştığımız nüshanın sonunda da aynen yer almaktadır. Dolayısıyla bu kadar farklı nüshada aynı kaydın yer alması, yaptığımız nüsha karşılaştırmalarından da anladığımız kadarıyla, sadece bir yanlış kayıt edilmiş bir isim olarak düşünülmemelidir. Eserin ismi ve dâ î mahlası hakkında yer alan görüşler, eserin yazarı hakkındaki görüşler Abdülbaki Çetin tarafından daha önce sözünü ettiğimiz makalede belirtildiği için tekrar değinmedik. Ancak Abdülnaki Çetin ve Ertaylan tarafından görülmeyen nüshalarda yer alan 27 28 Enfesü l-cevâhir in İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü 8248 numara ile Süleymaniye Kütüphanesi Fatih Bölümü 631 numarada kayıtlı nüshaların başına yer alan manzum kısım, Ahmed-i Dâ î ye atfedilerek bazı çalışmalara konu olmuştur. Bu çalışmalar şunlardır: Mustafa Özkan, Ahmed-i Dâ î nin Tercüme-i Tefsir-i Ebü l-leys es-semerkandî mukaddimesi, Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, XXIX, İstanbul 2000, s. 177-188. ; Ayrıca bkz.: Abdurrahman Özkan, Ahmed-i Dâ î nin Tefsir Tercümesi nin Manzum Mukaddimesi ve Dil Özellikleri, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S. 11, Konya 2002, s. 1-57. İsmail Hikmet Ertaylan, a.g.e., s. 141. 19