ÖZET Yüksek Lisans Tezi Callosobruchus chinensis (L.) (Coleoptera:Bruchidae) İLE SAVAŞIMDA VAKUMDAN YARARLANMA OLANAKLARI ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR Haleh

Benzer belgeler
ÖZET Yüksek Lisans Tezi Callosobruchus chinensis (L.) e (Bruchidae: Coleoptera) FOSFİN GAZININ VAKUM ALTINDAKİ ETKİSİ Emine KARAKUŞ Ankara Üniversites


YÜKSEK LİSANS TEZİ. Sıray ALPAY BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI. Her haklı saklıdır

EKİN KAMBUR BİTİ (Rhyzopetrha dominica )

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ *

F. Takım: Coleoptera

Asetonun fasulye tohum böceği [Acanthoscelides obtectus Say (Coleoptera: Bruchidae)] erginlerine fumigant etkisi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

Ekşilik böceklerinden Carpophilus hemipterus (L.) (Coleoptera: Nitidulidae) un biyolojik dönemlerine fosfin gazının toksisitesi 1

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ

Sait ERTÜRK 1* Mustafa ALKAN 1 Tuğba FIRAT AKDENİZ 1

Kuru İncir Zararlısı Carpophilus hemipterus (L.) (Coleoptera: Nitidulidae) un Değişik Yaşlı Pupalarına Fosfin Gazının Etkisi

Hazırlayanlar: İshak ATICI, Ali GÖZÜBÜYÜK

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

6. Familya: Tenebrionidae

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı)

AMBAR ZARARLILARI UZM. EMİNE KARAKUŞ (ENTOMOLOJİ) MERSİN ZİRAİ KARANTİNA MÜDÜRLÜĞÜ 2015

RAPOR FORMATI I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri Biyorasyonel İnsektisitlerin Bazı Lepidoptera Türleri Üzerine Etkileri Özet Bu çalışmada

Meyve ve Sebze Depolanması ve İhracatında Kullanılan Modifiye Atmosfer Ambalajlarındaki Gelişmeler Doç. Dr. Fatih ŞEN

Dumlupınar Gaz Atomizasyonu Ünitesi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ SÜLFÜRİL FLORİT GAZININ DEPOLANMIŞ ÜRÜN ZARARLISI

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı

Kahramanmaraş ve Adıyaman İllerinde Depolanmış Buğdaylar Üzerinde Rastlanan Böcek Türleri ve Bulaşma Oranları*

BASINCA SEBEP OLAN ETKENLER. Bu bölümü bitirdiğinde basınca sebep olan kuvvetin çeşitli etkenlerden kaynaklanabileceğini fark edeceksin.

zeytinist

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti)

Vakum Teknolojisi * Prof. Dr. Ergun GÜLTEKİN. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi

Selcuk Journal of Agriculture and Food Sciences

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU

zeytinist

BİYOLOLOJİK MALZEMENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ PROF. DR. AHMET ÇOLAK

Zeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA

SERALARIN TASARIMI (Seralarda Isıtma Sistemleri) Doç. Dr. Berna KENDİRLİ A. Ü. Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

Dr. Gökhan FİLİK* (İşletmeci-Ziraat Yüksek Mühendisi, )

Derz sızdırmazlığı için PVC esaslı Su Tutucu Bantlar

Çizelge yılında patlıcan ve 1999 yılında domates serasına ait bilgiler.

DEPOLANMIŞ ÜRÜN ZARARLILARIYLA SAVAŞIM, SORUNLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÜRÜNLERİN SOĞUKTA MUHAFAZASI VE NEMLENDİRMENİN ÖNEMİ

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

ABSTRACT Master Thesis SOME EFFECTS OF PHOSPHINE ON THE INDIAN MEAL MOTH, Plodia interpunctella (L.) (Lepidoptera: Pyralidae) Ender KAHRAMAN Ankara Un

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR

TOHUM CANLILIĞININ BELİRLENMESİ

Original article (Orijinal araştırma)

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

GIDA ve KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Dursun KODAZ Gıda Mühendisi Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanlığı

DEPOLAMA UYGULAMALARI. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

WLAN üzerinden veri aktarımı. Sınır değeri aşımında alarm verme. testo Saveris 2-T1 ve -T2 DIN EN normuna uyumlu

Aydın İlindeki Bazı Süt Sağım Tesislerinin Teknik Özellikleri. Technical Properties of Some Milking Parlours in Aydın Province

MUCİZE KALKAN İLE SUYUMUZ ŞİMDİ PET ŞİŞELERDE DE SAĞLIKLI

E. Takım: Lepidoptera. 1. Familya: Pyralidae 2. Familya: Galleriidae 3. Familya: Tineidae 4. Familya: Gelechiidae

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ

Farklı Depolama Tiplerinin Buğday Biti [Sitophilus granarius L. (Coleoptera: Curculionidae)] nin Gelişmesi Üzerine Etkisi

Grup KARDELEN. Grup Üyeleri Menduh ÖZTÜRK (Kocasinan YİBO-Kayseri) Hüseyin YILMAZ (M.100.Yıl YİBO-Ağrı)

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

Gübre Kullanımının Etkisi

Kimyasal savaş nedir?

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN

HHO HÜCRESİNİN PERFORMANSININ DENEYSEL OLARAK İNCELENMESİ. Konya, Türkiye,

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

ÇEVRESEL TEST HİZMETLERİ 2.ENVIRONMENTAL TESTS

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI İZMİR İL MÜDÜRLÜĞÜ ZEKERİYA YAZICI GIDA VE YEM ŞUBE MÜDÜRÜ

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK Cheilomenes propinqua (Mulstant) (COLEOPTERA:COCCINELLIDAE) NIN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ*

PİYASADA SATILAN KUMAŞ BOYASININ SU PİRESİ ÜZERİNE TOKSİK ETKİSİNİN İNCELENMESİ

GIDA ENDÜSTRİSİNDE SOYA KAYNAKLI PROTEİNLERE ALTERNATİF ARAYIŞLARI

Sığır Yetiştiriciliğinde Sinekle Mücadele Problemi. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

Pamukta Muhafaza Islahı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

Bitki Zararlıları Standart İlaç Deneme Metotları

zeytinist

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Açık hava basıncını ilk defa 1643 yılında, İtalyan bilim adamı Evangelista Torricelli keşfetmiştir. Yaptığı deneylerde Torriçelli Deneyi denmiştir.

KGSM-IO nöbette! Ölçer değerlendirir.raporlar haber verir

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ

sağlık ve kalite garantisi AMBALAJ

VAKUM TESİSİ DEVREYE ALMA PRATİĞİ

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

Yalçın AKI Ferhat SERTKAYA

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR.

TÜRK GIDA KODEKSİ. Dr. Betül VAZGEÇER Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü. 8. Tarım Gıda ve Soğuk Zincir Lojistiği Sempozyumu. 29 Mart 2018, Mersin

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

MEYVE VE SEBZE TAŞIMADA: İZLENEBİLİRLİK

YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ

IV- ZARAR YAPTIĞI YER VE ÜRÜNE GÖRE DEPOLANMIŞ ÜRÜN ZARARLILARININ SINIFLANDIRILMASI

Transkript:

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Callosobruchus chinensis (L.) (Coleoptera:Bruchidae) ile savaşımda vakumdan yararlanma olanakları üzerinde araştırmalar Haleh MORTAZAVİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI ANKARA 2010 Her hakkı saklıdır

ÖZET Yüksek Lisans Tezi Callosobruchus chinensis (L.) (Coleoptera:Bruchidae) İLE SAVAŞIMDA VAKUMDAN YARARLANMA OLANAKLARI ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR Haleh MORTAZAVİ Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bitki Koruma Anabilim Dalı Danışman: Doç.Dr. Ahmet Güray FERİZLİ Araştırmada Callosobruchus chinensis in 0-24, 24-48, 48-72, 72-96 saatlik yumurta, 20 günlük larva (yumurta evresi dahil), 28 günlük pupa (yumurta evresi dahil) ve 0-24 saatlik ergin evrelerine 88.8 mbar (%2 oksijen) vakum düzeyinin ölümcül etkinliği değişik uygulama sürelerinde belirlenmiştir. Denemeler 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nemde yürütülmüştür. Elde edilen bu veriler ile probit analizleri yapılmış ve LT 50 değerleri hesaplanmıştır. Deneme sonuçlarına göre; 88.8 mbar vakum uygulamasında, 25 o C sıcaklıkta; 0-24, 24-48 ve 48-72 saatlik yumurtalarında mutlak ölüm 144 saatlik uygulamada belirlenirken, 72-96 saatlik yumurta evresinde 96 saatlik uygulamada belirlenmiştir. 0-24, 24-48, 48-72 ve 72-96 saatlik yumurta evresinde LT 50 değeri sırasıyla 22.33, 78.49, 73.98 ve 30.72 saat olarak heaplanmıştır. Larva evresinde mutlak ölüm 480 saatlik uygulamada belirlenirken, LT 50 değeri ise 228.29 saat olarak hesaplanmıştır. Pupa evresinde mutlak ölüm 432 saatlik uygulamada belirlenirken, LT 50 değeri ise 91.99 saat olarak hesaplanmıştır. Ergin evresinde mutlak ölüm 192 saatlik uygulama süresinde belirlenirken, LT 50 değeri ise 51.86 saat olarak hesaplanmıştır. Ağustos 2010, 43 sayfa Anahtar Kelimeler: Callosobruchus chinensis, vakum i

ABSTRACT The applıcabılıty of low pressure to control azukı bean weevıl, Calosobruchus chinensis (L.) (Coleoptera: Bruchıdae) Haleh MORTAZAVİ Ankara Üniversity Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Plant Protection Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Ahmet Güray FERİZLİ In this research, eggs (0-24, 24-48, 48-72, and 72-96 h old), larvae (20 d old)(including egg stage), pupae (28 d old)(including egg stage) and adults (0-24 h) of Callosobruchus chinensis were exposed to 88.8 mbar low pressure (2% oxygen) for different exposure times and the mortality rates at these conditions were determined. All experiments were carried out at 25 o C temperature and 75% relative humidity conditions. Time-mortality data were subjected to probit analyses, and LT 50 values were computed. According to the results; total mortality at 88.8 mbar vacuum for 0-24, 24-48, 48-72 old eggs were found at 144 h exposure at 25 o C; at the same conditions total mortality for 72-96 h old eggs was found at 144 h exposure. LT 50 values for 0-24, 24-48, 48-72, 72-96 h old eggs were calculated to be 22.33, 78.49, 73.98, and 30.72 h, respectively. For the larvae of C. chinensis; total mortality at 88.8 mbar vacuum was found at 480 h exposure at 25 o C; at the same conditions LT 50 values was calculated to be 228.29 h. For the stage of pupae, total mortality at 88.8 mbar vacuum was found at 432 h exposure at 25 o C; at the same conditions LT 50 values was calculated to be 91.99 h. For the adult stage, total mortality at 88.8 mbar vacuum was found at 192 h exposure at 25 o C; at the same conditions LT 50 values was calculated to be 51.86 h. Ağust 2010, 43pages Key Words: Callosobruchus chinensis, vacuum ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR ii

Depolanmış ürünlerde zararlı bulaşıklığı ile ürünlerde doğrudan ve dolaylı şekilde zararlar görülmektedir. Bu zararlar ürün kaybına, maliyetin artmasına, insan sağlığı yönünden de bazı sakıncalara neden olmaktadır. Ürünleri kayba yol açan bu etkenlerden korumak amacıyla depolarda üreticiler tarafından en çok uygulanan mücadele yöntemi kimyasal mücadeledir. Fakat, kimyasal maddelere dayalı savaşım tekniklerinin uygulanmasında oluşan insan-çevre sağlığı, kalıntı ve direnç gibi sorunlar nedeniyle bu uygulamaya sınırlamalar getirilmektedir. Bunun sonucu olarak alternatif yöntemler uygulamaya konulmuştur. Fiziksel savaşım yöntemleri bu alternatif yöntemler arasında en önemli mücadele yöntemidir. Bu araştırmada fiziksel savaşım yöntemleri arasında yer alan vakumdan yararlanma olanakları üzerinde durulmuştur. Bu yöntemin hasat sonrası ürünlerde bulaşık olan zararlılarla mücadelede uygulanmasına ilgi her geçen gün artmaktadır. Bu çalışmada Callosobruchus chinensis in tüm evrelerinde 25 C sıcaklık, 88.8 mbar (%2 oksijen) basınç değerlerinde çalışılmıştır. Depolarda mücadele açısından çokönemli bir metodu işleyen bu çalışma konusunu bana veren ve çalışmalarım boyunca beni yönlendiren değerli hocam Doç. Dr. A. Güray FERİZLİ ye (Ankara Üniversitesi Bitki Koruma Anabilim Dalı) teşekkürlerimi sunarım. Haleh MORTAZAVİ Ankara Ağustos 2010 İÇİNDEKİLER iii

ÖZET... i ABSTRACT... ii ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR... iii SİMGELER DİZİNİ... vi ŞEKİLLER DİZİNİ... vii ÇİZELGELER DİZİNİ... viii 1. GİRİŞ... 1 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI... 4 3. MATERYAL ve YÖNTEM... 11 3.1 Materyal... 11 3.1.1 Çalışmada kullanılan tür... 11 3.2 Yöntem... 12 3.2.1 Callosobruchus chinensis in yetiştirilmesi... 12 3.2.2 Biyolojik evreler... 13 3.2.2.1 Yumurta... 13 3.2.2.2 Larva... 14 3.2.2.3 Pupa... 15 3.2.2.4 Ergin... 16 3.2.3 Deneme düzeneği... 17 3.2.4 Biyolojik evre denemeleri... 18 3.2.4.1 Yumurta... 18 3.2.4.2 Larva... 19 3.2.4.3 Pupa... 20 3.2.4.4 Ergin... 21 3.2.5 İstatistiksel analiz... 22 4. ARAŞTIRMA BULGULARI... 23 4.1 Yumurta... 23 4.2 Larva... 28 4.3 Pupa... 29 4.4 Ergin... 31 5. TARTIŞMA ve SONUÇ... 33 KAYNAKLAR... 41 iv

ÖZGEÇMİŞ... 43 SİMGELER DİZİNİ v

mmhg mbar LT 50 LT 99 Basınç birimi Basınç birimi Populasyonun %50 sini öldürmek için gereken süre Populasyonun %99 nu öldürmek için gereken süre ŞEKİLLER DİZİNİ vi

Şekil 3.1 Callosobruchus chinensis in yetiştirilmesinde kullanılan kavanozlar... 13 Şekil 3.2 Vakum deneme düzeneği... 18 Şekil 4.1 Challosobruchus chinensis in 0-24 saatlik yumurtalarında 25 o C 24 sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%)..... Şekil 4.2. Challosobruchus chinensis in 24-48 saatlik yumurtalarında 25 o C 24 sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%)..... Şekil 4.3 Challosobruchus chinensis in 48-72 saatlik yumurtalarında 25 o C 25 sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%)... Şekil 4.4 Challosobruchus chinensis in 72-96 saatlik yumurtalarında 25 o C 26 sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%)... Şekil 4.5 Challosobruchus chinensis in 20 günlük (yumurta evresi dahil) 29 larvalarında 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%)... Şekil 4.6 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında Challosobruchus 30 chinensis in 28 günlük (yumurta evresi dahil) bireylerinin evreleri... Şekil 4.7 Challosobruchus chinensis in 28 günlük (yumurta evresi dahil) 31 pupalarında 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%)... Şekil 4.8 Challosobruchus chinensis in 0-24 saatlik erginlerinde 25 o C sıcaklık 32 ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%)... vii

ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 4.1 Callosobruchus chinensis in 0-24, 24-48, 48-72 ve 72-96 saatlik 27 yumurta, larva (20 günlük), pupa (28 günlük) ve 0-24 saatlik erginlerinde 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümlerden hesaplanan LT 50 değerleri... Çizelge 5.1 Callosobruchus chinensis in farklı evrelerine ilişkin LT 50 değerleri.. 33 viii

TEZ ONAYI Haleh MORTAZAVİ tarafından hazırlanan Callosobruchus chinensis (L.) (Coleoptera:Bruchidae) ile Savaşımda Vakumdan Yararlanma Olanakları Üzerinde Araştırmalar adlı tez çalışması 05/08/2010 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bitki Koruma Anabilim Dalı nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir. Danışman : Doç.Dr. Ahmet Güray FERİZLİ Ankara Üniversitesi Bitki Koruma Anabilim Dalı Jüri Üyeleri : Başkan: Doç.Dr. Ahmet Güray FERİZLİ Ankara Üniversitesi Bitki Koruma Anabilim Dalı Üye : Prof. Dr. Mevlüt EMEKÇİ Ankara Üniversitesi Bitki Koruma Anabilim Dalı Üye : Prof. Dr. Sait ADAK Ankara Üniversitesi Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Yukarıdaki sonucu onaylarım. Prof.Dr.Orhan ATAKOL Enstitü Müdürü

1. GİRİŞ Artan dünya nüfusuna yeterli ve dengeli beslenebileceği kaynakların sağlanması günümüzün önemli sorunlarından birisidir. Diğer taraftan, kullanılabilir tarım alanları nüfus artışına paralel olarak artmamakta, aksine her geçen gün tarım yapılabilen alanlar daralmaktadır. Bu nedenle, birim alandan elde edilen ürün miktarının arttırılması birinci derecede önemli olmakla birlikte; üretimden tüketime kadar ürünün uygun bir şekilde korunması da büyük önem taşımaktadır. Tarımsal ürünlerin hasattan tüketimlerine kadar en az düzeyde kayıpla korunması bir zorunluluktur. Genellikle depolanmış ürünlerde hayvansal kökenli organizmaların neden olduğu kayıplar yıllık ortalama %10 olarak kabul edilmektedir (Donahaye ve Messer 1992). Bu zarar oranı bulaşma düzeyine göre daha da artabilmektedir. Beslenmede bitkisel proteinin ana kaynağını oluşturan yemeklik baklagiller, dünya ve ülkemiz için çok önemlidirler. Baklagiller tarla bitkileri yetiştiriciliğinde ekim alanı ve üretim bakımından tahıllardan sonra gelen ürün grubunu oluşturmaktadırlar. Türkiyede, tahıl ve yemeklik tane baklagiller gerek ekim alanı gerekte üretim açısından tarımsal üretimin önemli bir kısmını oluşturmaktadır (Adak vd. 2010). Baklagillerin %20-30 oranda protein içermeleri ve tahıllardan yaklaşık üç katı oranda protein içermeleri beslenmede önemli yeri olduğunu göstermektedir (Doharey vd. 1983). Baklagillerin hasadından tüketilinceye kadar geçen süreçte en sık karşılaşılan zararlıların tohum böcekleri (Bruchidae; Col.) olduğu; zararın bazı koşullarda %100 orana ulaşabileceği bildirilmektedir (Sherma 1889). Hasattan sonra depolanmış ürünlerin ve mamul maddelerinin tüketilinceye kadar en az düzeyde kayıplarla korunması ve depolanması zorunluluktur. Ülkemiz iklim özellikleri ve üretim çeşitliliği nedeniyle çok sayıda depolanmış ürün zararlısının gelişmesine olanak vermektedir. Ayrıca artan ithalat ve ihracat özellikle gelişmekte olan ülkelerde zararlıların yayılmasına neden olmaktadır. Depolanmış ürün zararlılarıyla savaşımda dünyadaki üreticiler tarafından kullanılan en yaygın yöntem kimyasal savaşım yöntemleridir. Kimyasal savaşımın en önemli 1

dezavantajları direkt olarak insektisitlerle uygulama yapıldığında ürünlerde meydana gelen kalıntı sorunu ve mücadele yapılan canlılarda direncin gelişmesidir. İnsektisitlerle mücadele yapıldığında zararlılarla savaşımda kısa sürede etkili sonuçlar alınmaktadır ancak çevreye ve canlılara olumsuz etkileri oldukça fazladır.bu dezavantajdan dolayı, kimyasal olmayan savaşım yöntemlerine alternatif olabilecek yöntemler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Depolarda kimyasal savaşım yöntemlerinden fumigasyona sıklıkla başvurulmaktadır. Günümüzde başlıca iki fumigant kullanılmaktadır. Bunlar fosfin ve metil bromit tir. Bromürün ozon molekülünü oksijene indirgeme özelliğinden dolayı ozon tabakasını inceltici etkisi söz konusu olduğundan metil bromit in kullanımının sona ermesi çalışmaları tüm dünyada sürdürülmektedir. Montreal Protokolü uyarınca 2004 yılında ülkemizde depolarda kullanımı yasaklanacaktır. Bu yüzden metil bromit ten daha etkili, güvenli ve yasal olan alternatifler araştırılmaktadır. Bu alternatif yöntemlerin başında fiziksel savaşım yöntemleri gelmektedir. Fiziksel savaşım yöntemleri içinde yer alan kontrollü atmosfer uygulamalarına ilgi gün geçtikçe artmaktadır. Vakum hermetik teknolojisi ile düşük basınç altında ürünler tutularak böcek istilasından korunur. Bu yöntem uygulandığında kalıntı sorunu oluşmamaktadır, etkinlik yüksektir. Vakum sistemlerinin maliyeti de çok yüksek değildir. Fumigantlara böceklerin gelişme evrelerinde meydana gelen dayanıklılıktan dolayı ve yiyeceklerdeki fumigant kalıntılarının istenmeyen etkilerinden dolayı kontrollü atmosfer kullanımı fikri ortaya çıkmıştır (Navarro vd. 2000). Back ve Cotton (1925) depolanmış ürün zararlıları ile savaşımda ilk kez düşük basıncı kullanmışlardır. Farklı gelişme evrelerindeki depolanmış ürünlerde zararlı olan böcek türlerinin çoğunda vakumun ölüm üzerine etkisini araştırmışlardır. Son yıllarda vakumun zararlılara etkinliği üzerinde çalışmalar yoğunlaşmış, fakat literatürde Callosobruchus chinensis (L.) üzerinde herhangi bir çalışma 2

bulunmamaktadır. C. chinensis depolanmış baklagillerde sıklıkla karşılaşılan ve zaman zaman özemli düzeyde zarara neden olabilen bir zararlıdır. Bu yüksek lisans çalışmasında Callosobruchus chinensis in yumurta, larva, pupa, ergin evrelerine karşı 88.8 mbar (%2 oksijen) vakumun, değişik uygulama sürelerinde neden olduğu ölümcül etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında yürütülmüştür. 3

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI Vakumun Callosobruchus chinensis e etkinliği konusunda literatürde herhangi bir araştırma bulunmamaktadır. Bu nedenle vakumun etkinliği diğer depo zararlılarını da içerecek şekilde genişletilerek, tarihsel akış içinde aşağıda verilmiştir. Back ve Cotton (1925), düşük basıncın zararlılarla savaşımda kullanımı fikrini ilk araştıran yazarlardır. Araştırmalarında, Oryzaephilus surinamensis i de içeren 19 farklı türde; değişik vakum düzeylerinin (15.55-21.11 o C sıcaklıkta) ölümcül etkilerini çalışmışlardır. Çalışılan tüm böcek türlerinde 23.4 99.6 mmhg vakumun (normal atmosferik basınç 744.3-754.4 mmhg) 4 günlük uygulama süresi sonucunda %100 oranda ölüme neden olduğunu; O. surinamensis erginlerinde ise 24 saatlik uygulama sonucunda mutlak ölüm meydana geldiğini belirlemişlerdir. Yazarlar ayrıca, sabit olarak 23.4 mmhg vakumda (normal basınç 744.2 mmhg) Oryzaephilus surinamensis erginlerinin 7 saatlik uygulama süresi sonunda %100 oranda öldüğünü; fakat Tineola biselliella yumurtalarında ise %10 oranda ölüm gerçekleştiğini bildirmişlerdir. Beton bir hücrede çalışılan araştırmanın diğer kısmında 48.8 150.4 mmhg vakumda (normal basınç 744.3-754.4 mmhg) Oryzaephilus surinamensis erginlerinde 3, 4, 5, 6 ve 7 günlük uygulama sonucunda ölüm oranlarının sırasıyla %50, %65, %75, %90 ve %100 oranda gerçekleştiği bildirilmektedir. Yazarlar genel olarak ergin ve pupa evrelerinin larva evresine kıyasla vakum uygulamalarına karşı daha hassas olduğunu bildirmektedirler. Calderon vd. (1966), depolanmış ürün zararlısı 6 türde ölümlere vakumun etkisini (10-20 mmhg vakum); 18±1 o C ve 25±1 o C sıcaklıklarda, 1-5 gün ve 1-7 saatlik sürelerle vakum altında tutarak incelemişlerdir. Araştırıcılar çalışılan türlerin ergin ve larva evrelerinin düşük basınca hassasiyetini artan sıra ile vermişlerdir; bu sıralamaya göre Ephestia cautella (Walker) nın erginleri en hassas olarak belirlenirken, azalan hassasiyet sırasına göre Oryzaephilus surinamensis (L.) ın erginleri, Tribolium castaneum (Hbst.) un erginleri, Callosobruchus maculatus (F.) un erginleri, Tribolium 4

castaneum (Hbst.) un larvaları, Trogoderma granarium Everts un larvaları, Sitophilus oryzae (L.) nin erginleri, Callosobruchus maculatus (F.) un larvaları ve Sitophilus oryzae (L.) nin larvaları olduğu bildirilmektedir. Çalışılan türlerin tümünün larva ve ergin evrelerinde mutlak ölüm için gereken süre 120 saat olarak saptanmıştır (Callosobruchus maculatus (F.) larvaları ve Sitophilus oryzae (L.) larvaları hariç). Özellikle tane içerisinde gelişimini sürdüren Callosobruchus maculatus ve Sitophilus oryzae larvalarının vakuma oldukça dirençli olduğunu tespit etmişlerdir. Çalışılan ergin evre içerisinde Sitophilus oryzae erginlerinin diğer türlere oranla daha dirençli olduğu belirlenmiştir. Çalışmada sıcaklık artışının ölüm için gereken süreyi kısalttığı belirlenmiştir. Thornton ve Sullivian (1967), 0.05-0.03 mmhg lik yüksek vakumda 25-27 o C sıcaklıkta Tribolium confusum un erginlerinin 2, 4, 8, 16, 32 ve 64 dakikalık uygulamada ölüm oranının sırasıyla %0, %1, %0, %11, %47 ve %88 olduğunu belirlemişlerdir. Bu uygulama sürelerinde zararlıdaki ağırlık kaybının ise sırasıyla %4, %6, %7, %9, %16 ve %27 olduğunu bildirmektedirler. Navarro ve Calderon (1972) Ephestia cautella (Wlk.) erginlerinde 100, 200, 300 ve 400 mmhg vakumun etkilerini 26±1 o C sıcaklıkta ve %70±5 orantılı nemde araştırmışlardır. Ergin ömrünün vakum düştükçe kısaldığını ve dolayısıyla bırakılan yumurta miktarının da azaldığı bildirilmektedir. Ergin evrede 100 mmhg vakumda %100 ölümün 14 saatte, 200 mmhg vakumda mutlak ölümün 96 saatte, 300 mmhg vakumda mutlak ölümün 96 saatte, 400 mmhg vakumda mutlak ölümün 120 saatte gerçekleştiğini belirlemişlerdir. Cline ve Highland (1987), Ephestia cautella (Walker) (0-1 günlük ergin ve 12 günlük larva), Lasioderma serricorne (F.) (0-1 haftalık ergin ve 1-2 haftalık larva), Tribolium castaneum (Herbst) (0-1 haftalık ergin ve 1-2 haftalık larva) ve Trogoderma variabile Ballion (karışık yaşlı ergin ve larva) ı değişik vakum düzeylerinde ambalajlanmış çeşitli tüketime hazır gıdalara ilave ederek yaptıkları çalışmada 1, 3, 6, 9 ve 12 hafta sonra 5

meydana gelen ölümleri belirlemişlerdir. Araştırma 533, 379 ve 48.8 mmhg vakumda ambalajlanmış paketler ile yürütülmüştür. Yazarlar Ephestia cautella nın her iki evresinin de uygulama süreleri sonunda canlı olmadığını; Tribolium castaneum da 533 mmhg dışında canlı olmadığını fakat sadece 533 mmhg vakumda erginlerin bir haftalık uygulamada, larvanın ise 1 ve 3 haftalık uygulamada canlı kaldığını; Trogoderma variabile de 48,8 mmhg vakumda her iki evrenin de canlı olmadığını, fakat 379 mmhg vakumda ergin ve larvanın bir haftalık uygulamada canlı kaldığını, 533 mmhg vakumda ise her iki evreninde tüm uygulama sürelerinde canlı kaldığını; Lasioderma serricorne de ise her iki evrenin 48.4 mmhg vakumda mutlak ölüm belirlendiğini, diğer vakum düzeylerinde ise ergin evrenin ilk bir hafta canlı kalabildiğini, larvanın ise 379 mmhg vakumda 1, 3 ve 6 hafta canlı kaldığını; fakat 533 mmhg vakumda ise larvanın tüm uygulama sürelerde canlı kaldığını bildirmektedirler. Yazarlar en yüksek düzeyde vakumlanmış ambalajlarda genel olarak zararlıların kısa sürede öldüğünü bildirmektedirler. Vakumun fizyolojik etki mekanizmasının fiziksel etkisinden öte; oksijen düzeyinin düşüşünden kaynaklandığı ve böylece düşük oksijenli ortamının gerçekleştiği bildirilmektedir (Adler vd. 2000). Kontrollü atmosfer uygulamalarındaki gibi, yüksek sıcaklıkta vakumun etkisinin yüksek olduğu bildirilmektedir. Bunun sebebi olarak da sıcaklığın solunum ve metabolik aktiviteyi hızlandırması ile hassasiyeti arttırdığı ve, ayrıca su kaybının artması ile de ölümün gerçekleştiği bildirilmektedir. Philips vd. (2000), Tribolium castaneum (Herbst), Plodia interpunctella (Hübner) ve Rhyzopertha dominica (F.) nın ergin ve ergin öncesi evrelerine 25, 33, 37 ve 40 o C sıcaklıklarda 32,5 mmhg vakumu değişik sürelerde uygulamışlardır. Çalışılan üç türün de ergin evresinin vakuma hassas olduğunu ve 25 o C ortam sıcaklığında mutlak ölüm için gereken sürenin 3 saat olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmada 0-1 günlük yumurta, larva ve pupa ile yapılan denemeler sonucu hesaplanan LD 50, LD 90 ve LD 99 değerlerinin artan sıcaklıkla düştüğünü belirlemişlerdir. Rhyzopertha dominica nın yumurta evresinin çalışılan türler ve evreleri içerisinde en dayanıklı evre olduğunu; LD 99 6

değerinin 25 o C de 176,5 saat ve 40 o C de 11,2 saat olduğunu bildirmişlerdir. LD 99 değerinin Tribolium castaneum un yumurta evresi için 25 o C de 10.1 saat ve 40 o C de 1.9 saat olduğunu saptamışlardır. Mbata ve Phillips (2001), Tribolium castaneum (Herbst), Plodia interpunctella (Hübner) ve Rhizopertha dominica (F.) nın yumurta, larva ve pupalarına 25, 33, 37 ve 40 o C lik sıcaklıklıkta 30 dakika dan 144 saat e kadar değişen sürelerde 32.5 mmhg vakum uygulamışlardır. Araştırıcılar, Rhyzopertha dominica nın yumurta evresinde 25 o C de LT 99 değerini 176.32 saat; Plodia interpunctella nın yumurta evresinde aynı sıcaklıkta LT 99 değerini 28.35 saat olarak belirlemişlerdir. Sıcaklık 33 o C ye yükseltildiğinde ise LT 99 değerinin Rhyzopertha dominica için 85.98 saat, Plodia interpunctella da LT 99 değerinin 6.21 saat olarak hesaplandığını bildirmişlerdir. Çalışılan evrelerde sıcaklık ve vakuma maruz kalma süresinin artması ile ölüm oranında artış gözlendiğini saptamışlardır. Çalışılan test türlerinin yumurta evresinin vakuma diğer evrelere kıyasla daha toleranslı olduğu belirlenmiştir. Üç test türü içerisinde Rhyzopertha dominica nın vakuma en toleranslı tür olduğunu tespit etmişlerdir. Navarro vd. (2001), laboratuvarda değişik sıcaklıklarda 25, 50 ve 100 mmhg vakumun Trogoderma granarium (Everst) un diyapozdaki larvası ve Lasioderma serricorne (F.) nin değişik evreleri üzerine ölümcül etkilerini araştırmışlardır. Yazarlar 25 mmhg vakumda ve 30 o C sıcaklıkta, Lasioderma serricorne nin yumurta (0-2 günlük) evresinde LT 99 değerinin 75 saat; ergin evresine ait LT 99 değerinin ise 15 saat olduğunu; 100 mmhg vakumda ve 25 o C sıcaklıkta ise, LT 99 değerinin yumurta ve ergin evresi için 75 saat, olduğunu bildirmişlerdir. Trogoderma granarium un diyapozdaki larvalarında ise, LT 99 değerinin 25 o C sıcaklık ve 25, 50 ve 100 mmhg vakumda >360 saat; 30 o C sıcaklıkta 25, 50 ve 100 mmhg vakumda sırasıyla 172, 260 ve >360 saat olarak belirlendiğini; 35 o C sıcaklıkta 25, 50 ve 100 mmhg vakumda sırasıyla 146, 153 ve >360 saat olarak belirlendiğini bildirmişlerdir. 7

Navarro vd. (2002), laboratuvarda 18, 25 ve 30 o C sıcaklıklarda 25, 50 ve 100 mmhg vakumun, Lasioderma serricorne (F.) nin ergin evresine ölümcül etkilerini araştırmışlardır. Yazarlar 18 o C sıcaklıkta 25 ve 50 mmhg vakumda LT 99 değerinin sırasıyla 47 ve 157 saat olduğu; 25 o C sıcaklıkta 25, 50 ve 100 mmhg vakumda LT 99 değerinin sırasıyla 26, 43 ve 75 saat olduğunu; 35 o C sıcaklıkta 25 ve 50 mmhg vakumda LT 99 değerinin her iki vakum düzeyi için 15 saat olduğunu bildirmişlerdir. Finkelman vd. (2003a) laboratuvarda 50 mmhg vakumda, 30 o C sıcaklık ve %55 orantılı nem koşullarında yaptıkları çalışmada test organizması olarak Trogoderma granarium (Everst), Lasioderma serricorne (F.), Oryzaephilus surinamensis (L.), Tribolium castaneum (Herbst), Ephestia cautella (Walker) ve Plodia interpunctella (Hübner) nın değişik evreleri ile çalışmışlardır. Yürütülen çalışmada en dirençli evrenin çalışılan türlerde yumurta evresi olduğu; LT 99 değerinin sırasıyla 46, 91, 32, 22, 45 ve 49 saat olarak hesaplandığını bildirmişlerdir. Çalışmanın arazide yürütülen kısmında PVC den imal özel bir depolama birimini (Volkani kübü) kullanmışlardır ve uygulama süresince sıcaklığın ürün içerisinde 26-33 o C ve orantılı nemin ise kullanılan değişik ürünlere göre %35-50 arasında olduğunu bildirmişlerdir. Yürütülen vakum çalışması arazide 5 gün olarak planlamışlardır ve bu sürenin sonunda test böceklerinde mutlak ölümü belirlemişlerdir. Finkelman vd. (2003b), Oryzaephilus surinamensis (L.), Ephestia cautella (Walker) ve Tribolium castaneum (Herbst) un değişik evrelerinde vakum uygulamasının ölümcül etkilerini 18 o C sıcaklıkta araştırmışlardır. Ephestia cautella ve Tribolium castaneum un yumurta evresinin 55±10 mmhg vakuma en dayanıklı evre olduğunu, %99 ölüm için gereken sürenin Tribolium castaneum için 96 saat ve Ephestia cautella için ise 149 saat olduğunu bildirmişlerdir. En hassas pupa evresi olarak Ephestia cautella nın pupası olduğunu ve %99 oranda ölüm için gereken sürenin 26.2 saat olduğunu; en hassas erginin Tribolium castaneum un ergin evresi olduğunu ve LT 99 değerinin ise 29.9 saat olarak hesaplandığını bildirmişlerdir. Oryzaephilus surinamensis in; ergin evresinde %99 oranda ölüm için gereken sürenin 164 saat; pupa evresinde %99 oranda ölüm için 8

gerekli sürenin 128.2 saat ve en hassas evre olan larva evresi için bu sürenin 36,8 saat olduğunu bildirmişlerdir. Finkelman vd. (2004), Ephestia cautella (Walker), Plodia interpunctella (Hübner) ve Tribolium castaneum (Herbst) un 30 o de değişik evrelerinde vakum uygulamasının ölümcül etkilerini araştırmışlardır. Vakum düzeyinin 50±5 mmhg olduğu çalışmalarında yumurta evresinde %99 oranda ölüm için gereken süreyi Ephestia cautella için 44.8 saat, Plodia interpunctella için 49.0 saat ve Tribolium castaneum için 22.2 saat olarak belirlemişlerdir. LT 99 değerini 6.5 saat olarak hesaplamışlar Tribolium castaneum un larva evresinin çalışılan türlerin larvası içerisinde en hassas larva evresi olarak saptamışlardır. LT 99 değerini 6.0 saat olarak hesapladıkları Ephestia cautella erginini ve LT 99 değerinin 5.3 saat olduğu Plodia interpunctella erginini, en hassas ergin evreler olarak belirlemişlerdir. Mbata vd. (2004), bazı depolanmış ürün zararlılarının yumurta evresinde vakum uygulamaları sonucunda belirlenen ölümlere vakum düzeyi, sıcaklık ve uygulama süresinin etkilerini araştırmışlardır. Çalışmada değişik yaşlardaki Plodia interpunctella ve Rhyzopertha dominica yumurtalarına 50 mmhg vakumu 30 o C de 3, 6, 12, 24, 48, 72 ve 96 saat süresince uygulamışlardır. Çalışmada vakuma hassasiyetin her iki tür için de yumurta yaşına bağlı olarak değiştiği belirlemişlerdir. Plodia interpunctella nın 3 ve 48 saatlik yumurtalarda LT 50, LT 90 ve LT 99 değerleri diğer yaşlarda belirlenen değere oranla düşük olduğu; Rhyzopertha dominica nın 12 ve120 saatlik yumurtalarında belirlenen LT 50, LT 90 ve LT 99 değerlerinin ise diğerlerinin yaşlarda belirlenen değerlere oranla düşük olduğu bildirmişlerdir. Yazarlar, Cadra cautella, Plodia interpunctella, Rhyzopertha dominica ve Tribolium castaneum un 24 saatlik yumurtalarını 5, 15, 22.5, 30 ve 37.5 o C sıcaklıklarda 50, 75, 100, 200 ve 300 mmhg vakuma 12 ile 168 saatlik zaman dilimleri arasında tabii tutmuşlar ve bu sürenin sonunda ölümleri belirlemişlerdir. Yürütülen bu çalışmada dört zararlı tür için de yumurta evresinde belirlenen ölümlerin uygulama süresi ve sıcaklıktaki artışla yükseldiğini bildirmişlerdir. Düşük sıcaklık yüksek vakum kombinasyonunun yumurta evresinde meydana gelen 9

ölümler açısından etkisinin yüksek sıcaklık düşük vakum kombinasyonuna oranla daha düşük olduğunu belirlemişlerdir. Mbata vd. (2005) çalışmalarında Callosobruchus maculatus un yaşam evrelerinde, farklı sıcaklık ve basınç değerlerinde ölüm oranlarını belirlemişlerdir. Uygulamalar sonucu düşük basınca en hassas evre olan ergin evresinde 32.5 mmhg vakumda, 30 o C sıcaklıkta LT 99 değeri 0.8 saat olarak belirlenmiştir. Bu çalışma da en dayanıklı olan pupa evresinde 20-35 o C sıcaklıkta 153.20 ve 28.98 saatleri arasında vakum uygulaması sonucu %99 ölüme ulaşılmıştır. Tüm yaşam evrelerinde vakuma maruz kalma süresi ve sıcaklık arttıkça ölüm oranlarının da arttığı bildirilmiştir. Genç (3 saatlik) ve yaşlı (48 saatlik) yumurtalarda LT 99 değeri sırası ile 42.331 ve 46.652 saat olarak belirlenirken, orta yaşlı (24 saatlik) yumurtalarda bu değer 74.735 saat olarak belirlenmiştir. Ayrıca, yumurta ve pupa evresinin diğer evrelere oranla daha dayanıklı olduğu bildirilmektedir. Finkelman vd. (2006) Trogoderma granarium, Lasioderma serricorne ve Oryzaephilus surinamensis in değişik evreleri ile yaptıkları çalışmada 30 o C sıcaklıkta, 50 mmhg vakum düzeyinde en dayanıklı evrenin yumurta evresi olduğu; sırasıyla LT99 değerinin 46, 91 ve 32 saat olarak hesaplandığını bildirmektedirler. Çalışmada en hassas evrenin ise T. granarium ve L. serricorne de ergin ever; O. surinamensis de ise pupa evresi olduğu belirlenmiştir. 10

3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1 Materyal 3.1.1 Çalışmada kullanılan tür Çalışmada, A.Ü. Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, Depolanmış Ürün Zararlıları Laboratuvarında 10 yıldır üretilmekte olan Almanya orijinli Callosobruchus chinensis (L.) (Coleoptera: Bruchidae) (azuki bean weevil, sowthern cowpea weevil) kültürü kullanılmıştır. Denemeler zararlının yumurta, larva, pupa ve ergin evreleri üzerinde yürütülmüştür. Callosobruchus chinensis yaklaşık 3-4 mm boyunda, sert vücutlu, kanatları mevcut fakat uçma yetenekleri düşüktür. Zararlının yumurta, larva, pupa ve ergin olmak üzere 4 yaşam evresi vardır. Baklagil taneleri üzerine bırakılan yumurtalardan çıkan larva doğrudan tane içine girmekte, beslenmeleri sonucunda oyuklar meydana getirerek tanenin besin değerini düşürmektedir. Bunun yanında dışkı ve vücut artıkları ile de ürünü kirletmektedirler. Çok döl veren bu türün zararı ile delinmiş ve içinin büyük kısmı yenilerek besin değerlerini tamamen yitirmiş taneler hayvan yemi olarak bile kullanılamaz hale gelmektedir. Bu zararlının larvaları, beslenmeleri sonucunda tanelerde kalite, çimlenme gücü ve ağırlık kayıplarına neden olurlar. Bu şekilde zarar görmüş olan baklagillerin, pazar değeri de düşer. Callosobruchus chinensis nın Sistematikteki yeri: Şube : Arthropoda Sınıf Takım Familya Cins Tür : Insecta : Colleoptera : Bruchidea : Callosobruchus : Callosobruchus chinensis 11

İngilizce Adı Türkçe Adı : Sowthern cowpea weevil, azuki bean weevil : Tohum böceği 3.2 Yöntem 3.2.1 Callosobruchus chinensis in yetiştirilmesi Callosobruchus chinensis in üretiminde besin maddesi olarak nohut kullanılmıştır. Bu amaçla, olası bulaşıklılığın önlenmesi amacı ile nohut -17 o C sıcaklıktaki derin dondurucuda 72 saat tutularak zararlılardan ari hale getirilmiştir. Zararlılardan ari haldeki nohut 1 litrelik steril cam kavanozlara, 1/3 ünü dolduracak kadar (yaklaşık 400 g) aktarılmış ve üzerine kültürden vakum kaynağı yardımıyla toplanmış 400-500 adet ergin aktarılmıştır. Kavanozların kapaklarına hava girişini sağlamak için 1 mm çaplı delikler açılmış, kültüre ortamdan zararlıların bulaşmasına engel olmak amacıyla, kavanoz kapaklarının iç kısmına kurutma kağıdı yerleştirilmiştir. Kavanozlar diğer zararlın bulaşmasını önlemek amacıyla, içinde sıvı vazelin bulunan alüminyum küvetlerin içine plastik altlıklar üzerinde yerleştirilmiştir. Callosobruchus chinensis kültürü, 25 ± 1 o C sıcaklık ve % 60 ± 5 orantılı nem koşullarına ayarlanmış iklim odasında yetiştirilmiştir. Ortamın sıcaklık ve nemi Hobo ProTemp/RH marka veri kaydedici aracılığıyla kaydedilmiş ve belirli aralıklarla kontrol edilmiştir. Kavanozlarda erginler nohut üzerine 24 saat süresince tutulmuş ve bu süre sonunda erginler nohuttan vakum kaynağı yardımı ile dikkatlice uzaklaştırılmıştır. Böylece nohut üzerinde 0-24 saatlik yumurtalar elde edilmiştir. Elde edilen yumurtalardan açılan larvalar ve daha sonra pupalar tane içerisinde gelişerek yaklaşık 30 gün sonra kültürden ergin çıkışları başlamıştır. 12

Şekil 3.1 Callosobruchus chinensis in yetiştirilmesinde kullanılan kavanozlar 3.2.2 Biyolojik evreler 3.2.2.1 Yumurta İçerisinde nohut bulunan kavanozlara 24 saat süresince bırakılmış yumurtalardan gelişen ergin bireyler, yaklaşık 30 günde gelişimini tamamlamakta ve ergin çıkışları başlamaktadır. Yumurtalar hafif oval şeklinde olup, ilk bırakıldığında şeffaf yağ damlası gibi görünürken 10 gün içinde süt beyazı rengini almaktadır. Süt beyaz renge dönüş yumurtadan larva çıkışını işaret ettiği bilinmektedir (Mbata vd. 2005). Denemeler için belirli yaşta yumurta elde etmek amacıyla cam lamların üzerine çift taraflı bant yapıştırılmıştır. Bantlar üzerine yeterli sayıda yumurta elde etmek için 10-11 adet tam olarak ortadan ikiye ayrılmış nohut taneleri tutturulmuştur. Yapışkan bantın nohut 13

dışında kalan bölgelerine zararlının ergin evresinin yapışmasını engellemek amacıyla bir fırça yardımı ile undan bir tabaka oluşturulmuştur. Hazırlanan lamlar her bir deneme için en az 5 tekerrür olacak şekilde plastik küvetlere yerleştirilmiştir. Her bir küvetin içine yaklaşık 500-600 adet 0-24 saatlik ergin ilave edilerek üzeri ploietilen ile kapatılmıştır. 0-24 Saatlik erginler elde etmek için, bir gün öncesinden böcek kültürlerindeki tüm erginler uzaklaştırılmış ve bir sonraki gün açılan erginler (0-24 saatlik) vakum yardımı ile toplanarak yumurta elde etmek amacıyla kullanılmıştır. Küvete ilave edilen erginler 24 saat sonra vakum yardımı ile ortamdan dikkatlice uzaklaştırılmış ve böylece yarım nohut taneleri üzerine bırakılan 0-24 saatlik yumurtaların bulunduğu lamlar alınarak bir küvete yerleştirilerek 25ºC sıcaklık ve %75 orantılı nem ihtiva eden plastik kabinlere alınmış ve ilaveten 3 gün daha bekletilerek 72-96 saat yaşına ulaşmaları sağlanmıştır. Aynı işlemlere kalan üç gün boyunca devam edilmiş; ikinci gün yapılan işlemde 48-72, üçüncü gün yapılan işlemde 24-48, son gün yapılan çalışma sonucu (deneme günü) da 0-24 saatlik yumurtalar elde edilmiştir. 3.2.2.2 Larva Callosobruchus chinensis erginlerinin nohut taneleri üzerine bıraktığı yumurtalardan yaklaşık 1 hafta sonra larvalar açılmaktadır. Nohut üzerine konulan yumurtalar bırakıldıklarında şeffaf sarımsı renkte olup, gelişen embriyo larva evresine geçerek yumurtadan çıktığında doğrudan yumurtanın nohuta temas ettiği yüzeyden tanede delik açarak tane içerisine girmektedir. Bu aşamada nohut üzerinde delik açarken oluşturduğu kazıntılar ile larva atığı nedeni ile yumurta bariz olarak krem beyaz renge dönmektedir. Yumurtada çıkan larva tane içerisinde beslenerek yumurtanın bırakılmasından itibaren yaklaşık 20 günde olgun larva haline geldiği yapılan bir ön çalışma ile belirlenmiştir. Bu durumun tespiti amacıyla, 0-24 saatlik erginlerin cam kavanozda nohut ile birlikte 24 saat süresince tutulmuş ve daha sonra erginler ortamdan vakum kaynağı yoluyla uzaklaştırılmıştır. Daha sonra kavanoz iklim odasında nohut üzerindeki yumurtaların larva haline geçmesine olanak verecek şekilde 14 gün tutulmuştur. Bu sürenin sonunda nohut üzerine bırakılan yumurtalardan açılan larva adedi rengin krem beyaza dönmesi 14

yoluyla stereo binoküler mikroskop altında taneler tek tek incelenerek açılan yumurtalar sayılmıştır. Her bir kaba 100 larva olacak şekilde nohutlar aktarılmıştır. Ön çalışma 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Kaplar iklim odasında yumurtada itibaren 20 gün süresince tutulmuş ve bu süre sonunda kaplar doğruda -17 o C sıcaklıktaki derin dondurucuya alınarak 2 gün süre ile ölmeleri sağlanmıştır. Bu sürenin sonunda kaplar derin dondurucudan alınarak tanelerin kolayca parçalanarak diseksiyon yılabilmesi amacıyla içlerine su doldurulmuş ve bu şekilde iklim odasında (25 o C) 2 gün tutulmuştur. Kaplardan yumuşayan nohut taneleri alınarak stereo binoküler mikroskop altında bir toplu iğne yardımı ile parçalanmış ve içerisindeki C. chinensis bireyleri bir petri kabına alınmıştır. Bu şeklide disekte edilen bireyler daha sonra stereo binoküler mikroskop altında incelenerek hangi evrede olduğu (larva, pupa, ergin) kaydedilmiştir. Bu çalışmanın sonucuna istinaden yapılan larva denemeleri yukarıda verilen deneme ışığında yumurtadan itibaren 20. günde yapılmasına karar verilmiştir. Deneme hazırlığı için, kullanılacak larvalar (açılmış süt beyazı yumurta) 4-5 gün öncesinden her bir deneme için 5 er tekerrür olacak şekilde deneme kaplarına stereo binoküler mikroskop altında 60 ar tane sayılmış ve 20. günde denemeye alınmıştır. 3.2.2.3 Pupa Callosobruchus chinensis erginlerinin nohut taneleri üzerine bıraktığı yumurtalardan yaklaşık 7 gün sonra larvalar açılmaktadır. Nohut üzerine konulan yumurtalar bırakıldıklarında şeffaf sarımsı renkte olup, gelişen embriyo larva olarak yumurtadan çıktığında doğrudan yumurtanın nohuta temas ettiği yüzeyden çıkarak hemen tanede delik açmaktadır. Bu aşamada nohut üzerinde delik açarken oluşturduğu kazıntılar ile larva atığı nedeni ile yumurta bariz olarak krem beyaz renge dönmektedir. Yumurtada çıkan larva tane içerisinde beslenmekte ve daha sonra gene tane içerisinde pupa evresine geçmektedir, yumurtanın bırakılmasından itibaren 26-28 günde olgun pupa haline geldiği gözlenmiştir. Bu durumun tespiti amacıyla, 0-24 saatlik erginlerin cam kavanozda nohut ile birlikte 24 saat süresince tutulmuş ve daha sonra erginler ortamdan vakum kaynağı yoluyla uzaklaştırılmıştır. Daha sonra kavanoz iklim odasında nohut üzerindeki yumurtaların larva haline geçmesine olanak verecek şekilde 10 gün 15

tutulmuştur. Bu sürenin sonunda nohut üzerine bırakılan yumurtalardan açılan larva adedi rengin krem beyaza dönmesi yoluyla binoküler altında taneler tek tek incelenerek açılan yumurtalar sayılmıştır. Her bir kaba 100 larva olacak şekilde nohutlar aktarılmıştır. Kaplar iklim odasında yumurtada itibaren 28 gün süresince tutulmuş ve bu süre sonunda kaplar doğruda -17 o C sıcaklıktaki derin dondurucuya alınarak 2 gün süre ile ölmeleri sağlanmıştır. Bu sürenin sonunda kaplar derin dondurucudan alınarak tanelerin kolayca parçalanarak diseksiyon yapabilmek amacıyla içlerine su doldurulmuş ve bu şekilde iklim odasında 2 gün tutulmuştur. Kaplardan yumuşayan nohut taneleri alınarak binoküler mikroskop altında bir toplu iğne yardımı ile parçalanmış ve içerisindeki C. chinensis bireyleri bir petri kabına alınmıştır. Bu şeklide disekte edilen bireyler daha sonra binoküler mikroskop aldıtda incelenerek hangi evrede olduğu (larva, pupa, ergin) kaydedilmiştir. Bu aşamadan sonra yapılan tüm pupa denemeleri yukarıda verilen deneme ışığında, yumurtadan itibaren 28. günde yapılmasına karar verilmiştir. Bu çalışmanın sonucuna istinaden yapılan pupa denemeleri yukarıda verilen deneme ışığında yumurtadan itibaren 28. günde yapılmasına karar verilmiştir. Deneme hazırlığı için, kullanılacak pupalar (açılmış süt beyazı yumurta) 4-5 gün öncesinden her bir deneme için 5 er tekerrür olacak şekilde deneme kaplarına stereo binoküler mikroskop altında 60 ar tane sayılmış ve 28. günde denemeye alınmıştır. 3.2.2.4 Ergin Ergin evresi ile ilgili çalışmalar kültürlerden çıkan genç (0-24 saatlik) bireyler ile yürütülmüştür. Bu amaçla kültürlerde tanelerden çıkmış erginler vakum kaynağı yoluyla toplanarak uzaklaştırılmış ve taneler kavanozda iklim odasında 24 saat tutularak bu süreçte çıkan erginler (0-24 saatlik) toplanmış ve denemelerde kullanılmıştır. Denemeler 5 tekerrürlü olarak ve herbir tekerrürde 25 birey ile yürütülmüştür. 16

3.2.3 Deneme düzeneği Denemeler 28.3l lik Labconco marka vakum kabinlerinde yürütülmüştür. Her bir vakum kabininin üst kısmına vakum manometresi bağlanmış ve ayrıca kabinlerin yan yüzeylerine çapraz olacak şekilde gaz geçirmez vanalar (Swagelok ) monte edilmiştir. Ayrıca kabinlerin zeminine sirkülasyon amacıyla küçük bir fan bağlanmış ve bu fanların elektrik kablosu özel bir gaz geçirmez bağlantı ile dışarıya uzatılmıştır. Kabin tabanına yerleştirilen dört adet 100 ml hacimli PVC kaplara doymuş tuz çözeltisi ilave edilerek deneme süresince ortamda %75 orantılı nem sağanmıştır (Solomon, 1951). Daha önceden hazırlanan zararlının bütün evreleri kabin içerisindeki raflara deneme kaplarında yerleştirildikten sonra kabinin kapak kısmına vakum gresi sürülerek kapak kapatılmıştır. Kabine bağlı gaz geçirmez vanalardan biri 5 mm çaplı Tygon bir boru ile vakum kaynağına (RIWAK ) bağlanmıştır. Ayrıca, vakum kaynağının bağlandığı gaz geçirmez vananın zıt tarafında bulunan vanaya ise dijital vakum ölçer 5 mm çaplı Tygon bir boru ile bağlanmıştır. Çalışma Ankara koşullarında havadaki oksijen konsantrasyonu % 20.9 olarak kabul edilerek %2 oksijen koşullarında yürütülmüştür. Bu amaçla laboratuvarda normal koşullardaki hava basıncı Hobo marka vakum kaydedici ile değişik zamanlarda ölçülmüş ve basıncın 928-930 mbar olduğu belirlendikten sonra çalışma % 2 oksijene karşılık gelen 88.8 mbar vakumda yürütülmüştür. Bu amaçla vakum pompası çalıştırılarak ortamda hedeflenen düzeyde vakum oluştuğu dijital vakum ölçer ile belirlenmiş ve daha sonra gaz vanaları kapatılarak vakum pompası kabinden ayrılmıştır. Şayet vakum düzeyi istenen ölçüde değilse vakum pompası tekrar çalıştırılmıştır. Bu işlemin ardından kabin üzerindeki manometre üzerine oluşan vakum düzeyi işaretlenerek uygulama süresince vakum kaçağı olup olmadığı işaretlenen ibre seviyesinde değişim olup olmamasına göre belirlenmiştir (Şekil 3.2). Ayrıca herbir kabine Hobo marka vakum kaydedici ile sıcaklık/nem kaydedici yerleştirilmiş ve deneme süresince vakum, sıcaklık ve nem 10 ar dakikalık aralıklarla kaydedilmiştir. Uygulama süresince manometre ibresinde değişim belirlenmişse kap deneme dışı bırakılmıştır. Ayrıca, daha hassas olması sebebiyle vakum veri kaydedicide depolanan veriler bilgisayarda incelenerek hedeflenen vakum düzeyinden %5 farklılık sınırları içerisinde kalan deneme güvenilir olarak kabul edilmiş; bu sınırın dışında değişim gösteren vakum kabinlerindeki 17

denemeler iptal edilmiştir. Çalışma 25 o C sıcaklıktaki böcek yetiştirme odasında yürütülmüştür. Çalışmalarda, kontrol amacı ile aynı kaplarda hazırlanan zararlının evreleri benzer şekilde Labconco marka kabinine yerleştirilmiş fakat vakum uygulanmamıştır. Uygulama süresi sonunda kabinlerin gaz vanaları açılarak vakum giderilmiş ve deneme kapları ortamdan alınmıştır. Deneme kapları denemenin yürütüldüğü sıcaklıklarda daha önceden hazırlanan %75 orantılı nem sağlayan doymuş tuz çözeltisi (Solomon 1951) bulunan PVC kabinlere alınarak ölümler belirleninceye kadar bekletilmiştir. Şekil 3.2 Vakum deneme düzeneği 3.2.4 Biyolojik evre denemeleri 3.2.4.1 Yumurta Yumurta evresi ile yapılan çalışmalarda her bir yaş için her bir uygulama süresi için, bir lamda 10-11 adet yarım nohut tanesinde en az 30 yumurta olacak şekilde 5 er tekerrürlü (en az 150 adet yumurta) olacak şekilde kurulmuştur. Belirli yaşta yumurta bulunan lamlar (0-24, 24-48, 48 72 ve 72-96 saatlik) Labconco vakum kabinlerine ait tepsilere alınarak deneme kabinlerine dikkatlice yerleştirilmiştir. Kabinlerin her birinin 18

içine %75 lik nem veren doymuş tuz çözeltisi içeren 4 adet PVC kap ve sıcaklık/nem ve vakum değerlerini deneme süresince kaydeden veri kaydediciler yerleştirilmiştir. Çalışmada zararlının tüm evreleri birlikte vakum uygulamasına tabi tutulmuştur. Zararlının tüm evreleri yerleştirildikten sonra kabin kapağı vakum kaçağı olmaması için vakum gresi sürülerek sıkıca kapatılmıştır. Uygulama süresi sonunda vakumu sonlandırmak için yan taraftaki vana açılarak kabin normal koşula getirilmiştir. Daha sonra kabin içindeki Data Logger bilgisyarda kontrol edilmiş ve kayıtlarda vakum düzeyinde % 5 den fazla bir değişim belirlenmediyse deneme verileri değerlendirmeye alınmıştır. Bu işlemin ardından yumurtaların bulunduğu lamlar kabinden çıkarılıp, kontrol amacıyla hazırlanan lamların bulunduğu içerisinde %75 orantılı nem sağlayan doymuş tuz çözeltisi bulunan küvetlere yerleştirilmiştir. Sonuçlar denemeden 15 gün sonra belirlenmiştir. Bu amaçla binoküler mikroskop altında lamlardaki yapışık yarım nohut taneleri üzerindeki açılmış ve açılmamış yumurtalar sayılmıştır. Açılmış yumurtalar süt beyazı rengini alırken, açılmamış yumurtalar saydam renkli-yağ damlası gibi görünmektedir. Çalışma zararlıların tüm evrelerini içerecek şekilde, her bir evre için en az ard arda iki kez mutlak ölüm (%100) belirleninceye kadar devam edilmiştir. Yumurta evresinde 0 168 saat arasında 11 farklı uygulama süresinde (kontrol dahil) çalışma yürütülmüştür. Herbir uygulama süresindeki çalışma en az iki kez tekrarlanmıştır. 3.2.4.2 Larva Denemelerin yürütüleceği yaştaki larvaları elde etmek amacı ile deneme tarihinden 20 gün önce kültür kavanozlarındaki yaşlakış 400 g kırık ihtiva etmeyen zararlılardan ari nohut ilave edilmiş ve üzerine vakum kaynağı kullanılarak 0-24 saatlik erginler (500-600 adet) ilave edilmiştir. İlave edildikten 24 saat sonra erginler kavanozlardan vakum yardımı ile dikkatlice uzaklaştırılmıştır. Yapılan ön çalışmada 20. günde bırakılmış yumurtaların olgun larva olduğu anlaşılması üzerine çalışma 20 günlük (yumurta evresi dadil) bireyler ile yürütülmüştür. Deneme başlangıcından 4-5 gün öncesinde her bir deneme için 5 er tekerrür olacak şekilde deneme kaplarına stereo binoküler mikroskop altında 60 ar tane larva evresine geçmiş yumurta (süt beyaz renkli yumurta) bulunan 19

nohut alınmıştır. Larva denemeleri 5 tekerrürlü olarak kurulmuş olup çalışma her bir uygulama süresinde en az iki kez tekrarlanmıştır. Böylece her bir uygulama süresi ve tekerrürde 300 adet larva kullanılmıştır. Deneme kaplarının vakum kabinlerine yerleştirilmesinin ardından (tüm evreler dahil)kabin kapağı sıkıca kapatılmış ve uygulama süresi sonunda vakumu sonlandırmak için yan taraftaki vana açılarak kabin normal koşula getirilmiştir. Daha sonra kabin içindeki Data Logger bilgisyarda kontrol edilmiş ve kayıtlarda vakum düzeyinde % 5 den fazla bir değişim belirlenmediyse deneme verileri değerlendirmeye alınmıştır. Bu işlemin ardından larvaların bulunduğu nohut ihtiva eden deneme kapları kabinden çıkarılıp, etkinliğin belirlenmesi amacıyla içerisinde %75 orantılı nem sağlayan doymuş tuz çözeltisi bulunan küvetlere yerleştirilmiştir. Sonuçlar, denemeden sonra iki gün aralıklarla yapılan gözlemler sonucu ergin çıkışına göre belirlenmiştir. Bu amaçla her bir larva evresi ihtiva eden nohut bulunan kaplar iki günde bir kez incelenmiş; taneden çıkan erginler vakum kaynağı yardımı ile toplanmış ve kaydedilmiştir. Bu kayıtlar tanelerden ergin çıkışının bitişine kadar devam etmiştir, bu süre genel olarak yaklaşık bir ay olarak belirlenmiştir. Çalışma zararlıların tüm evrelerini içerecek şekilde, her bir evre için en az ard arda iki kez mutlak ölüm (%100) belirleninceye kadar devam edilmiştir. Larva evresinde 0-480 saat arasında 19 farklı uygulama süresinde (kontrol dahil) çalışma yürütülmüştür. Herbir uygulama süresindeki çalışma en az iki kez tekrarlanmıştır. 3.2.4.3 Pupa Denemelerin yürütüleceği yaşta pupa elde etmek amacı ile deneme tarihinden 28 gün önce kültür kavanozlarındaki yaşlakış 400 g kırık ihtiva etmeyen zararlılardan ari nohut ilave edilmiş ve üzerine vakum kaynağı kullanılarak 0-24 saatlik erginler (500-600 adet) ilave edilmiştir. İlave edildikten 24 saat sonra erginler kavanozlardan vakum yardımı ile dikkatlice uzaklaştırılmıştır. Yapılan ön çalışmada 28. günde bırakılmış yumurtaların pupa olduğu anlaşılması üzerine çalışma 28 günlük (yumurta evresi dadil) bireyler ile yürütülmüştür. Deneme başlangıcından 4-5 gün öncesinde her bir deneme için 5 er tekerrür olacak şekilde deneme kaplarına stereo binoküler mikroskop altında 60 ar tane pupa evresine geçmiş yumurta (süt beyaz renkli yumurta) bulunan nohut 20

alınmıştır. Pupa denemeleri 5 tekerrürlü olarak kurulmuş olup çalışma her bir uygulama süresinde en az iki kez tekrarlanmıştır. Böylece her bir uygulama süresi ve tekerrürde 300 adet pupa kullanılmıştır. Deneme kaplarının vakum kabinlerine yerleştirilmesinin ardından (tüm evreler dahil) kabin kapağı sıkıca kapatılmış ve uygulama süresi sonunda vakumu sonlandırmak için yan taraftaki vana açılarak kabin normal koşula getirilmiştir. Daha sonra kabin içindeki Data Logger bilgisyarda kontrol edilmiş ve kayıtlarda vakum düzeyinde % 5 den fazla bir değişim belirlenmediyse deneme verileri değerlendirmeye alınmıştır. Bu işlemin ardından pupaların bulunduğu nohut ihtiva eden deneme kapları kabinden çıkarılıp, etkinliğin belirlenmesi amacıyla içerisinde %75 orantılı nem sağlayan doymuş tuz çözeltisi bulunan küvetlere yerleştirilmiştir. Sonuçlar, denemeden sonra iki gün aralıklarla yapılan gözlemler sonucu ergin çıkışına göre belirlenmiştir. Bu amaçla her bir pupa evresi ihtiva eden nohut bulunan kaplar iki günde bir kez incelenmiş; taneden çıkan erginler vakum kaynağı yardımı ile toplanmış ve kaydedilmiştir. Bu kayıtlar tanelerden ergin çıkışının bitişine kadar devam etmiştir, bu süre genel olarak yaklaşık bir ay olarak belirlenmiştir. Çalışma zararlıların tüm evrelerini içerecek şekilde, her bir evre için en az ard arda iki kez mutlak ölüm (%100) belirleninceye kadar devam edilmiştir. Pupa evresinde 0-480 saat arasında 19 farklı uygulama süresinde çalışma yürütülmüştür. Herbir uygulama süresindeki çalışma en az iki kez tekrarlanmıştır. 3.2.4.4 Ergin Ergin evresi ile ilgili çalışmalar kültürlerden çıkan genç (0-24 saatlik) bireyler ile yürütülmüştür. Bu amaçla kültürlerde tanelerden çıkmış erginler vakum kaynağı yoluyla toplanarak uzaklaştırılmış ve taneler kavanozda iklim odasında 24 saat tutularak bu süreçte çıkan erginler (0-24 saatlik) toplanmış ve denemelerde kullanılmıştır. Denemeler 5 tekerrürlü olarak ve herbir tekerrürde 25 birey ile yürütülmüştür. Deneme kaplarına 10 ar adet nohut ilave edilmiş ve üzerine 25 er adet ergin ilave edilerek ortasında 1 cm çaplı 125 mesh elek teli yapıştırılmış kapak kapatılmıştır. Böylece her bir uygulama süresi ve tekerrürde 125 adet ergin kullanılmıştır. Deneme kaplarının 21

vakum kabinlerine yerleştirilmesinin ardından (tüm evreler dahil) kabin kapağı sıkıca kapatılmış ve uygulama süresi sonunda vakumu sonlandırmak için yan taraftaki vana açılarak kabin normal koşula getirilmiştir. Daha sonra kabin içindeki Data Logger bilgisyarda kontrol edilmiş ve kayıtlarda vakum düzeyinde % 5 den fazla bir değişim belirlenmediyse deneme verileri değerlendirmeye alınmıştır. Bu işlemin ardından erginlerin bulunduğu deneme kapları kabinden çıkarılıp, etkinliğin belirlenmesi amacıyla içerisinde %75 orantılı nem sağlayan doymuş tuz çözeltisi bulunan küvetlere yerleştirilmiştir. Sonuçlar, denemeden 24 saat sonra belirlenmiştir. Çalışma zararlıların tüm evrelerini içerecek şekilde, her bir evre için en az ard arda iki kez mutlak ölüm (%100) belirleninceye kadar devam edilmiştir. Ergin evresinde 0-240 saat arasında 14 farklı uygulama süresinde çalışma yürütülmüştür. Herbir uygulama süresindeki çalışma en az iki kez tekrarlanmıştır. 3.2.5 İstatistiksel analiz Denemelerde belirlenen ölümlere ait veriler ile POLO PC programı (LeOra Software 1994) kullanılarak probit analizi yapılmış; böylece LT 50, değerleri belirlenmiştir. 22

4. ARAŞTIRMA BULGULARI 4.1 Yumurta Farklı uygulama süreleri sonunda 0-24, 24-48, 48 72 ve 72-96 saatlik yumurta evresinde belirlenen ölüm oranlarına ilişkin veriler grafikler halinde Şekil 4.1-4.4 de verilmiştir. Farklı yaşlardaki yumurtalar ile yapılan deneme verileri ile yapılan probit analizi sonucu hesaplanan %50 oranda ölüm için gereken uygulama süreleri (LT 50 ) Çizelge 4.1 de verilmiştir. Kontrollerde ölüm oranının 0-24 saatlik yumurtalarda %2.2 olarak belirlenmiştir (Şekil 4.1). Yapılan çalışma sonuçlarına göre 0-24 saatlik yumurtalarda 88.8 mbar vakum uygulamasında mutlak ölüm 144 saatlik uygulama süresi sonunda belirlenmiştir. Yapılan çalışmada ölüm oranı uygulama süresindeki artışla birlikte arttığı belirlenmiştir (Şekil 4.1). Değişik uygulama süreleri sonucu belirlenen ölüm oranları ile yapılan probit analizi sonucu 0-24 saatlik yumurtalarda popülasyonun yarısının ölmesi için gereken uygulama süresi (LT 50 ) 22.33 saat olarak hesaplanmıştır (Çizelge 4.1). 24-48 Saatlik yumurtalarda kontrolde ölüm oranı % 2.3 olarak belirlenmiştir (Şekil 4.2). Yapılan çalışma sonuçlarına göre 24-48 saatlik yumurtalarda 88.8 mbar vakum uygulamasında mutlak ölüm 144 saatlik uygulama süresi sonunda belirlenmiştir. Yapılan çalışmada ölüm oranında 72 saatlik uygulama süresine kadar belirgin bir artış görülmezken, 72 saatlik uygulamada %23.3 oranda; 96 saatlik uygulamada ise %86.6 ölüm belirlenmiştir (Şekil 4.2). Daha uzun uygulama sürelerinde ise ölüm oranındaki artış daha düşük olduğu görülmüştür. Değişik uygulama süreleri sonucu belirlenen ölüm oranları ile yapılan probit analizi sonucu 24-48 saatlik yumurtalarda popülasyonun yarısının ölmesi için gereken uygulama süresi (LT 50 ) 78.49 saat olarak hesaplanmıştır (Çizelge 4.1). 23

Şekil 4.1 Challosobruchus chinensis in 0-24 saatlik yumurtalarında 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%) Şekil 4.2 Challosobruchus chinensis in 24-48 saatlik yumurtalarında 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%) 24

48-72 Saatlik yumurtalarda kontrolde ölüm oranı % 3.0 olarak belirlenmiştir (Şekil 4.3). Yapılan çalışma sonuçlarına göre 48-72 saatlik yumurtalarda 88.8 mbar vakum uygulamasında mutlak ölüm 144 saatlik uygulama süresi sonunda belirlenmiştir. Yapılan çalışmada ölüm oranında 72 saatlik uygulama süresine kadar belirgin bir artış görülmezken, 72 saatlik uygulamada %32.8 oranda; 96 saatlik uygulamada ise %93.9 ölüm belirlenmiştir (Şekil 4.3). Daha uzun uygulama sürelerinde ise ölüm oranındaki artış daha düşük olduğu görülmüştür. Değişik uygulama süreleri sonucu belirlenen ölüm oranları ile yapılan probit analizi sonucu 48-72 saatlik yumurtalarda popülasyonun yarısının ölmesi için gereken uygulama süresi (LT 50 ) 73.98 saat olarak hesaplanmıştır (Çizelge 4.1). Şekil 4.3 Challosobruchus chinensis in 48-72 saatlik yumurtalarında 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%) 72-96 Saatlik yumurtalarda kontrolde ölüm oranı % 2.8 olarak belirlenmiştir (Şekil 4.3). Yapılan çalışma sonuçlarına göre 72-96 saatlik yumurtalarda 88.8 mbar vakum uygulamasında mutlak ölüm 96 saatlik uygulama süresi sonunda belirlenmiştir. Yapılan 25

çalışmada ölüm oranında 6 ve 12 saatlik uygulama sürelerinde belirgin bir artış görülmezken, 24 saatlik uygulamada %34.7 oranda; 36 saatlik uygulamada %55.8 ve 48 saatlik uygulamada %88.3 ölüm belirlenmiştir (Şekil 4.4). Daha uzun uygulama sürelerinde ise ölüm oranındaki artış daha düşük olduğu görülmüştür. Değişik uygulama süreleri sonucu belirlenen ölüm oranları ile yapılan probit analizi sonucu 72-96 saatlik yumurtalarda popülasyonun yarısının ölmesi için gereken uygulama süresi (LT 50 ) 30.72 saat olarak hesaplanmıştır (Çizelge 4.1). Şekil 4.4 Challosobruchus chinensis in 72-96 saatlik yumurtalarında 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%) Çizelge 4.1 de verilen değişik yaşlardaki yumurta evresine ait verilerden hesaplanan LT 50 değerleri incelenecek olursa en hassas yaş grubunun 0-24 saatlik yumurtalar olduğu, bunu takiben 72-96 saatlik yumurtaların geldiği belirlenmitir. 24-48 Saatlik yumurta evresi ile 48-72 saatlik yumurta evresinin ise vakum uygulamasına daha dayanıklı olduğu belirlenmiştir. Verilerden de açıkça görüldüğü gibi her hassas olarak 26

değerlendirilen 0-24 ile 72-96 saatlik yumurtalar ve dayanıklı olarak değerlendirilen 24-48 ile 48-72 saatlik yumurta evreleri arasında belirgin bir farklılık görülmemiştir. Çizelge 4.1 Callosobruchus chinensis in 0-24, 24-48, 48-72 ve 72-96 saatlik yumurta, larva (20 günlük), pupa (28 günlük) ve 0-24 saatlik erginlerinde 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümlerden hesaplanan LT 50 değerleri Yumurta Yaş (saat) Eğim (St. hata) 0-24 1.83 ± 0.045 24-48 10.27 ± 0.40 48-72 10.37 ± 0.59 72-96 5.15 ± 0.16 Larva 20 günlük 5.76 ± 0.15 Pupa 28 günlük 2.50 ± 0.07 Ergin 0-24 saatlik 3.08 ± 0.11 Değişim aralığı P 0,05 düzeyinde belirlenmiştir. LT 50 (Güven aralığı) 22.33 (20.09-24.59) 78.49 (74.34-81.85) 73.98 (71.07-76.35) 30.72 (29.65-31.77) 228.29 (222.26-234.32) 91.99 (82.82-100.62) 51.86 (44.62-59.00) 27

4.2 Larva Denemeler yumurta evresi dahil 20 günlük larva evresi ile yürütülmüştür. Denemelerde çalışılan yaşın istenen evreyi temsil edip etmediğini belirlemek için yapılan ön deneme sonucu 20 günlük bireylerin %100 oranda olgun larva döneminde olduğu belirlenmiştir. Bu sonuca istinaden larva evresi ile çalışma bu yaşta sürdürülmüştür. Deneme başlangıcından 4-5 gün öncesinde her bir deneme için 5 er tekerrür olacak şekilde deneme kaplarına stereo binoküler mikroskop altında 60 ar tane larva evresine geçmiş yumurta (süt beyaz renkli yumurta) bulunan nohut alınmıştır. Larva evresinde 0-480 saat arasında 19 farklı uygulama süresinde (kontrol dahil) çalışma yürütülmüştür. Farklı uygulama süreleri sonunda iki gün aralıklarla yaklaşık bir ay boyunca (ergin çıkışı sonuna kadar) çıkan erginler ve başlangıçtaki canlı larva farklarından hesaplanan ölüm oranlarına ilişkin veriler grafik halinde Şekil 4.5 de verilmiştir. Elde edilen verileri ile yapılan probit analizi sonucu hesaplanan %50 oranda ölüm için gereken uygulama süresi (LT 50 ) Çizelge 4.1 de verilmiştir. Kontrollerde ölüm oranının %3.9 olarak belirlenmiştir (Şekil 4.5). Yapılan çalışma sonucuna göre 20 günlük (yumurta evresi dahil) larvalarda 88.8 mbar vakum uygulamasında mutlak ölüm 480 saatlik uygulama süresi sonunda belirlenmiştir. Yapılan çalışmada ölüm oranı uygulama süresindeki artışla birlikte arttığı belirlenmiştir (Şekil 4.5). Yapılan çalışmada ölüm oranında 72 saatlik uygulama süresine kadar belirgin bir artış görülmezken, 96 saatlik uygulamadan itibaren tedrici bir artış görülmüştür (Şekil 4.5). Değişik uygulama süreleri sonucu belirlenen ölüm oranları ile yapılan probit analizi sonucu popülasyonun yarısının ölmesi için gereken uygulama süresi (LT 50 ) 228.29 saat olarak hesaplanmıştır (Çizelge 4.1). 28

4.3 Pupa Denemeler yumurta evresi dahil 28 günlük pupa evresi ile yürütülmüştür. Denemelerde çalışılan yaşın istenen evreyi temsil edip etmediğini belirlemek için yapılan ön deneme sonucu 28 günlük bireylerin %98.93 oranda pupa döneminde olduğu belirlenmiştir (Şekil 4.6). Bu sonuca istinaden pupa evresi ile çalışma bu yaşta sürdürülmüştür. Şekil 4.5 Challosobruchus chinensis in 20 günlük (yumurta evresi dahil) larvalarında 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%) 29

Şekil 4.6 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında Challosobruchus chinensis in 28 günlük (yumurta evresi dahil) bireylerinin evreleri Deneme başlangıcından 4-5 gün öncesinde her bir deneme için 5 er tekerrür olacak şekilde deneme kaplarına stereo binoküler mikroskop altında 60 ar tane larva evresine geçmiş yumurta (süt beyaz renkli yumurta) bulunan nohut alınmıştır. Pupa evresinde 0-480 saat arasında 19 farklı uygulama süresinde (kontrol dahil) çalışma yürütülmüştür. Farklı uygulama süreleri sonunda iki gün aralıklarla yaklaşık bir ay boyunca (ergin çıkışı sonuna kadar) çıkan erginler ve başlangıçtaki canlı larva farklarından hesaplanan ölüm oranlarına ilişkin veriler grafik halinde Şekil 4.7 de verilmiştir. Elde edilen verileri ile yapılan probit analizi sonucu hesaplanan %50 oranda ölüm için gereken uygulama süresi (LT 50 ) Çizelge 4.1 de verilmiştir. Kontrollerde ölüm oranının %6.0 olarak belirlenmiştir (Şekil 4.7). Yapılan çalışma sonucuna göre 28 günlük (yumurta evresi dahil) pupalarda 88.8 mbar vakum uygulamasında mutlak ölüm 432 saatlik uygulama süresi sonunda belirlenmiştir. Yapılan çalışmada ölüm oranı uygulama süresindeki artışla birlikte arttığı belirlenmiştir (Şekil 4.7). Değişik uygulama süreleri sonucu belirlenen ölüm oranları ile yapılan probit 30

analizi sonucu popülasyonun yarısının ölmesi için gereken uygulama süresi (LT 50 ) 91.99 saat olarak hesaplanmıştır (Çizelge 4.1). 4.4 Ergin Farklı uygulama süreleri sonunda 0 24 saatlik ergin evresinde belirlenen ölüm oranlarına ilişkin veriler grafik olarak Şekil 4.8 de verilmiştir. Hesaplanan ölüm oranları ile yapılan probit analizi sonucu hesaplanan %50 oranda ölüm için gereken uygulama süresi (LT 50 ) Çizelge 4.1 de verilmiştir. Kontrollerde ölüm oranının %0.0 olarak belirlenmiştir (Şekil 4.8). Şekil 4.7 Challosobruchus chinensis in 28 günlük (yumurta evresi dahil) pupalarında 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%) 31

Yapılan çalışma sonuçlarına göre 0-24 saatlik erginlerde 88.8 mbar vakum uygulamasında mutlak ölüm 192 saatlik uygulama süresi sonunda belirlenmiştir. Yapılan çalışmada ölüm oranı uygulama süresindeki artışla birlikte arttığı belirlenmiştir (Şekil 4.8). Değişik uygulama süreleri sonucu belirlenen ölüm oranları ile yapılan probit analizi sonucu 0-24 saatlik erginlerde popülasyonun yarısının ölmesi için gereken uygulama süresi (LT 50 ) 51.86 saat olarak hesaplanmıştır (Çizelge 4.1). Şekil 4.8 Challosobruchus chinensis in 0-24 saatlik erginlerinde 25 o C sıcaklık ve %75 orantılı nem koşullarında 88.8 mbar vakumda (%2 oksijen) değişik sürelerde gerçekleşen ölümler (%) 32