edebi ve tarihi flahsiyetleriyle ankara Ç NDEK LER



Benzer belgeler
EDEB VE TAR H. fiahs YETLER YLE ANKARA

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

EYÜP SULTAN HAKKINDA B R B BL YOGRAFYA DENEMES -ARAPÇA VE OSMANLICA-

AKADEM K MAKALELER. M. Esad Coflan

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

İ.Caner GENÇ İLYAS AĞAOĞLU S.T.C. İ.G HACI HALİL PAŞA

Umman Tarihinin Dönüm Noktalar

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan

KONYA İL MERKEZİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI ENVANTERİ MEZARLIKLAR

Belgeselcinin Gözüyle Çetin mir

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU II Mart 2004 B LD R LER C LT 2. Editörler

A " Cami Yalanlar na Yan t (III) Atatürk ün yapt rd camiler

TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

EYÜP VAKIF AB DELER NDEN TÜRK VAKIF HAT SANATLARI MÜZES NE GET R LEN ESERLER

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Çeviren: Dr. Almagül sina

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

Gazi Osman. Tarih yazan. Tarihimizdeki en önemli savunma savafl Çanakkale de verilmifltir. Bu savafltan önce, deki Osmanl -Rus Savafl

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

Ard fl k Say lar n Toplam

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

SLAM ORDULARININ ANKARA YA AKINLARI

EYUPSULTAN SEMPOZYUMU

ALBARAKA TÜRK. Faizsiz Kazanç

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017

Afrodisyas Ek Müzesi. Yap Tan t m. Mimari Tasar m. : Cengiz BEKTAfi, Yük. Müh. Mimar Bektafl Mimarl k flli i Yard mc Mimarlar

CO RAFYA. TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER

Ümmü Kühhâ. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :26

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

Kur an ın Bazı Hikmetleri

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

1319 SAYILI EMLAK VERG S KANUNU

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

Şıvgın, H. (2000). "19. Yüzyılın İlk Yarısında Ayıntap". Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, (11), ,

T.C HAKKARİ VALİLİĞİ İL MÜFTÜLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU. 1- Dilekçe, 2- Fotoğraf (4 Adet), 3- Yabancı uyruklu ise pasaport Örneği.

Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı. Murat dağı (2312m)

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

mekan YÜK. MİMAR BEYZA ŞENER Mekteb-i Tıbbiye-i SONBAHAR 2013 SAYI: 301 Bakıp da görmediklerimiz, görüp de bilmediklerimiz

ALBARAKA TÜRK. Faizsiz Kazanç

Grand Cevahir Hotel Darülaceze Cad. No: 9 Okmeydanı / İstanbul

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

Pelitcik ve Sarıkavak Köyleri-Çamlıdere (04 Ekim 2009) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

Canpolat Pamay. Zonguldak n baflö retmeni

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

KONURALP - GÖYNÜK - TARAKLI TEKNİK GEZİ RAPORU

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

Esra. Öztay Güraras. Hisseden Bir Heykel Sanatç s. nce, bahçeden kopard çiçeklerden, otlardan, duvar diplerinden

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

Yaz ma Aziz Nesin in özyaflamöyküsü Böyle Gelmifl Böyle

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

Sanat Dan flman : Teknik Dan flman: Editör: Grafik: Dia Çekim: Renk Ayr m: Bask :

7338 SAYILI VERASET VE NT KAL VERG S KANUNU SAYILI KANUN

TOPLUMSAL ETK NL KLER

1. Atatürk'ün hayat hakk nda neler biliyorsunuz? Yaz n z. 4. Türkiye Büyük Millet Meclisi... flehrimizdedir. 5. Atatürk'ün...

Avrupal lara Kremal Kahve ile Çikolatal Kahveyi Kim Ö retti?

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

Kurtulufl Savafl ndan sonra bar fl yap ld. Tüm düflmanlar yurdumuzu terk etti. Padiflah da yurdumuzdan ayr ld. 29 Ekim 1923 günü cumhuriyet kuruldu.

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

DR. RIFAT OSMAN BEY DEN ED RNE MERKEZ ASKER HASTANES NE A T ÖNEML K BELGE

DEFTERDAR NAZLI MAHMUD CÂM N N M NARES NDEK KAYBOLAN HOKKA VE KALEM

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zama

MERKEZ YÖNET M KAPSAMINDAK KAMU DARELER NDE DÖNEM SONU LEMLER. Ömer DA Devlet Muhasebe Uzman.

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

GENEL KURUL DİVAN TUTANAĞI

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

Türkiye Cumhuriyeti ne YAHUD SOYKIRIMI SUÇLAMASI

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

Thomas Hare adl bir ngiliz 1860 larda güzel bir seçim sistemi

BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U

YARGITAY 14. HUKUK DA RES KARARLARI

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Transkript:

Ç NDEK LER Girifl 10 TAR H fiahs YETLER 13 mruülkays 13 Karaa aç (Alt a aç) Dede 15 Tarihi K rklar Kabristan nda Mezar Bulunan fiahsiyetler 15 Tarihi Yediler Kabristan nda Mezar Bulunan fiahsiyetler 16 K z l Bey 17 Öksüzce Baba 19 Gündüz Alp 19 Çandarl Kara Halil Hayreddin Pafla 21 Seccade Sultan 22 Ahi Tura 22 Ahi Murad 23 Ahi Mamak 23 Turasan Bey 24 Ye en Bey (Hac Ahmed B. H z r) 26 Ulu Bey 27 Binari Bey 27 O ul Bey 28 Yakub Bey 28 Seyyid Siyami 28 Kartal Dede 29 Melike Hatun 29 Karya d Hatun 30 Karaca Bey (Karaca Bey B. Abdullah) 33 Tezveren Sultan 36 Cenabi Ahmed Pafla 37 Nasuh Pafla 38 Hac Musa 39 Hac Hasan Efendi 39 Direkli Baba 40 Uzun Dede 40 Ya l Dede 40 Azmzade Esad Pafla 41 Rüstem Pafla 42 Mahmud Pafla 43 shak Pafla 43 Hasan Pafla 44 Mevlana Misafir (Misafir Fakih) 44 Cimcime Sultan 44 Koyun Baba 45 Saime Hatun 46 Hofl Ebe 46 Mehmed Salih Vecihi Pafla 46 fierife Müslime Hatun 47 Kemal smail Sad k Pafla 47 Esad Mehmed Muhlis Pafla 48 Mes ud Mehmed A a 49 Sadullah Pafla 49 5

Niflanc smail Pafla 49 Mehmed Pafla (fiehsüvarzâde) 50 Abdullah Pafla (fiehsüvarzâde) 50 Hâlid Pafla (fiehsüvarzâde) 50 Mustafa Pafla (fiehsüvarzâde) 50 Abdi Pafla (Seyyid-Hac ) 50 Nazif brahim Efendi 51 Mustafa A a 51 S rr Pafla 51 Abidin Pafla 51 Hoca Ali fiükrü Efendi (Köylüo lu) 55 Mehmet Rifat Efendi (Börekçi) 55 Beynaml Hac Mustafa Efendi 57 Çay rl o lu Hilmi Bey 58 Halafll l Mehmet A a 58 Karagedikli Mustafa Bey 59 Kargal l Kara Mustafa A a 60 Sat Kad n 60 AL MLER 63 Bedrüddin Ayni 63 Ayafll fiaban fiifâ i 64 fieyhül SLAMLAR 65 Bayramzade Zekeriyya Efendi 65 Ankaravî Mehmed Emin Efendi 66 Dürrî Mehmed Efendi 67 Dürrîzâde Mustafa Efendi 67 Dürrîzâde Mehmed Atâullah Efendi 68 Dürrîzâde Mehmed Arif Efendi 68 Dürrîzâde Abdullah Efendi 69 fieyhülislam Dürrîzâde Abdullah Beyefendi 70 KADILAR 71 Abdullah Zühtü Efendi 77 Abdülaziz Efendi 77 Abdülhâdî Efendi 77 Abdürrahim Efendi 77 Âbid Mehmed Efendi 77 Ahmet Hulusi Efendi 77 Ahmet Necip Efendi 78 Ankaravîzâde Hasan Efendi 78 Bayramzade Lütfullah Efendi 78 Dürrizade Atâullah Mehmed Efendi 78 Dürrîzâde Hidâyetullah Mehmed Efendi 79 Dürrîzâde Nurullah Mehmed Efendi 79 Dürrîzâde Tâhir Mehmed Efendi 79 Es ad Efendi 79 Esadzâde Said Mehmed Efendi 79 Haf z Necip Okur 79 Hâtifî Çelebi 80 brahim Burhanettin Efendi 80 smail Hakk Efendi 80 Lütfullah fieyhî Efendi (Kad Çelebi) 81 6

Mecdüddin Abdülhak 81 Mehmed Efendi 81 Mehmet Sabri Efendi 81 Mes ud Efendi 81 fiakir Efendi 82 fiücâeddin Süleyman Efendi 82 Tayyâr Hüseyin Efendi 82 MÜDERR SLER 83 Abdî Efendi (Abdurrahman Efendi) 84 Abdullah Efendi (Hâdîzâde) 84 Abdurrahman Efendi (fiehlâ) 84 Abdülkadir Efendi 85 Ahmed Efendi 85 Ahmed Efendi 85 Ahmed Efendi (Ali Pafla Kethüdâs ) 85 Ahmet Hilmi Efendi 85 Ahmet zzet Efendi 85 Alâeddin Ali 85 Ali A a 86 Ali Efendi 86 Ali Efendi 86 Ali Efendi 86 Ali Efendi (Hâf z) 86 Ali Efendi (Sofçu fieyhzâde) 86 Ali R zâ Efendi 86 Ankaral zade Emin Mehmed Efendi 86 Âsaf Bey 86 Aziz Âzim Mehmed Efendi (Nefeszâde) 87 Battal Efendi 87 Bayram Efendi 87 Bayramzade Yakup Efendi 87 Dürrîzâde Avnullah Mehmed Efendi 87 Dürrîzâde Aziz Mahmud Efendi 87 Dürrîzâde Emin Mehmed Efendi 87 Dürrîzâde Esad Mehmed Efendi 88 Dürrîzâde Esad Mehmed Efendi 88 Dürrîzâde Hâmid Mehmed Efendi 88 Dürrîzâde Hidâyetullah Mehmed Efendi 88 Dürrîzâde Mustafa Efendi (Seyyid) 88 Dürrîzâde Nureddin Mehmed Efendi 88 Dürrîzâde Râflid Mehmed Efendi 88 Dürrîzâde Reflid Ahmed Efendi 88 Dürrîzâde Said Mehmed Efendi 88 Dürrîzâde Salim Mehmed Efendi 89 Dürrîzâde fierif Mehmed Efendi 89 Ebu Bekir S dk Efendi 89 Es ad Mehmed Efendi 89 Feyzullah Feyzî Efendi (Abdülhâdîzâde) 89 Habib Efendi 89 Hac Ahmed Efendi 90 Hac Haf z Emin Mehmed Efendi 90 Hac Süleyman Efendi 90 7

Hâmid Hüseyin Efendi 90 Hamza Efendi 91 Hüseyin Efendi 91 Hüseyin Efendi (Celep) 91 brahim Efendi 91 brahim Efendi 91 smail Efendi 91 smail Hakk Efendi 92 Kâmil Ahmed Efendi 92 Kâflif Mehmed Sa deddin Efendi (Es adzâde) 92 Koca Beyzâde Feyzullah Efendi 92 Mahmud Efendi 92 Mahmut Efendi (Deli mam) 92 Mamac zade Osman Efendi 92 Mehmed Efendi 93 Mehmed Efendi 93 Mehmet Efendi 93 Mehmed Efendi (Es adzâde - Seyyîd) 93 Mehmed Efendi (Haf z) 93 Mehmed Efendi (Haf z - Hac ) 94 Mehmet Efendi (Karahocal Hac ) 94 Mehmed Efendi (Muarrifzâde) 94 Mehmed Efendi (Nâibzâde) 94 Mehmed Efendi (Nâkibzâde) 94 Mehmed Efendi (Sa dîzâde) 94 Mehmed Efendi (Zekeriyâzâde) 94 Mehmet fievki Efendi 94 Mes ud Efendi (Es adzâde) 95 Molla Ahmet Efendi 95 Muhibzâde Feyzullah Efendi 95 Muhyiddin Mehmed Efendi (Hüseynî) 95 Musa Mecdi Efendi 95 Mustafa Efendi 96 Mustafa Efendi (Ahî Babazâde) 96 Mustafa Efendi (fieyh) 96 Naimzade Hac Ahmet Nazif Efendi 96 Nasûh Efendi 96 Osman Bey (fiehsüvarzâde) 97 Osman Efendi 97 Ömer Fehmî Efendi 97 Ömer Kamil Efendi 97 Refi Mehmed Efendi (Nefeszâde) 98 Reflid Ahmed Efendi (Hâf z) 98 R fat Efendi (Bilgin) 98 Sâd k Mehmed Efendi (Nefeszâde) 98 Sadi Efendi 98 Sadullah Efendi 98 Said Mahmud Efendi 99 Said Mehmed Efendi 99 Sâlih Efendi 99 Seyyid Gâlib Mehmed Efendi 99 fiarih Beypazar fieyh 99 8

fiemseddin Mehmed Efendi 99 Tâceddin Efendi (Tezkireci) 100 Vâs f Mustafa Efendi (fieyh) 100 Yakub Efendi 100 Zeynel Abidin Efendi 100 Ziyâeddin Mehmed Efendi 100 fia RLER VE ED BLER 101 Afl k Mir ati 101 Ayafll Afl k Fahrî 102 Ayafll Muallim fiakir Efendi 104 Beypazarl fiair Havayi 106 Beypazarl fiakir Efendi 107 Dem î 108 Feyzî Emin Efendi 108 Hasan Efendi (Kenzî) 108 Hayreddin H z r Efendi (Küçük) 108 Hayrî Sâlih Efendi 108 H fzî Efendi 108 zzetî Mehmet Efendi 109 Karârî Efendi 109 Lütfullah Abdî Çelebi (Beyzâde) 109 Meyyâl Mehmed Efendi (fiehlâ) 109 Nusret Mehmed Bey 109 Pertev Mustafa Efendi 109 Râg b Bey 110 Sadullah zzet Efendi (Müderriszade) 110 Sâk b Mustafa Efendi 111 Süheyl Çelebi 111 fierif Efendi (Çiçekli) 111 Tal atî Hüseyin Efendi 112 Vâli Nefeszade Seyyid Abdurrahman Efendi (Vali) 112 Zeynel Usul Baba 112 Halil Halid Bey 113 CUMHUR YET DÖNEM 115 fia RLER VE YAZARLAR 115 B L M ADAMLARI 124 SANATÇILAR 125 SPORCULAR 132 S YASETÇ LER 136 fi ADAMLARI 141 YÖNET C LER 142 Dipnotlar 151 Kaynaklar 157 9

G R fi Ankara vilayeti, zengin tarihi ve kültür miras ile bizleri flafl rt rken, ba r nda yetifltirdi i abide flahsiyetlerle de Türk tarih ve kültür hayat nda da önemli yerini alm flt r. O uz boylar na bu topraklar ebedi yurt olarak b rakmak için kurduklar zaviyelerle fetih ve iskan faaliyetlerini sürdüren dervifl-gazi lerin yan nda, tarih boyunca da bu topraklarda tarihî ve edebî flahsiyetler yetiflmifl ve halen de yetiflmektedir. Ankara iline ba l köy isimlerinden O uz boylar n n tamam na mensup cemaatleri ve oymaklar görebiliriz. Kay, Bayat, Yaz r, Dodurga, Avflar, K z k, Be -Dili (Beydili), Karg n, Bay nd r, Peçenek, Çavundur, Salur, Eymür ( ymir), Yüre ir (Üre- il), dir, Bü düz, Y va (Yuva) ve K n k bunlardan baz lar d r. K sacas Ankara O uz un bütün boylar n n ve kültürlerinin varoldu u öz Türk ilidir. Ankara köylerinde bulunan ve dede mezar olarak adland r lan kabirler de kanaatimizce bu cemaatlerin ilk atalar d r. O uz töresini, slam n tevhid akidesi ile birlefltiren Türkmen ulular, fütüvvet ilkesini de benimseyerek Ankara ve civar n Müslüman-Türk diyar yapm flt r. Ahi Yakup, Ahi fierafeddin, Ahi Mesud, Ahi Hüsameddin, Ahi smail, Ahi Bac, Ahi Tu rul, Ahi Sinan gibi fütüvvet ehli ahi büyükleri, Anadolu Selçuklu Ankaras - n n abide flahsiyetleridir. Çandarl Kara Halil Hayreddin Pafla, Turasan Bey, Paflac k, Ye en Bey (Hac Ahmed B. H z r), Ulu Bey, Binari Bey, O ul Bey gibi tarihi flahsiyetler de Ankara ve civar nda Osmanl n n hakimiyetinin kurulmas nda önder olmufltur. Daha sonra bölgeye has se men lik töresi geliflir ve yaflayan bir kurum haline gelir. Anadolu Selçuklusunun melik flehri Ankara, bir e itim ve kültür merkezi olmufltur. Kurulan medreselerde sunulan e itim sayesinde önemli bilginler yetiflmifltir. Devrin önemli medreselerinden baz lar ise flunlard r: K z lbey Medresesi, Ahi Yakub Medresesi ve Saraç Sinan Medresesi. Günümüzde flehir merkezinde bulunan Kad lar Kabristan ve tamamen kaybolan Seccade Sultan Kabristan nda bulunan mezar tafl kitabeleri, bu e itim düzeyinin ne derece ileri seviyede oldu- unu gösterir. Sultan Mesud zaman nda flehir ve civar bir e itim merkezi olmufl; ünlü flairler, edipler, bilginler ve sanatkarlar yetiflmifltir. Anadolu Selçuklu dönemi Ankara s ile ilgili genifl araflt rmalar maalesef günümüzde yap lmam flt r. Özellikle ahi lerin flehirde yapt klar imar ve e itim hizmetleri yeterince tan t lmam flt r. Ünlü hadis bilgini Bedrüddin Ayni, Ankaral bir ailenin o ludur. Osmanl Ankaras nda da e itim ve kültür faaliyetleri devrin önemli flahsiyetlerini yetifltirecek e itim kurumlar na sahip olmufl, bu e itim kurumlar flehrin ileri gelenleri taraf ndan kurulan vak flarla imar ve ihya edilmifl, Osmanl e itim, kültür ve idari hayat nda söz sahibi flahsiyetler yetiflmifltir. Birinci Murad Han zaman nda flehirde bafllayan e itim seferberli i ile yeni aç - lan medreselerle e itim h zla ilerlemifl, bu medreselerde verilen e itim sayesinde Anadolu nun manevi hamisi s fat n alan Hac Bayram- Veli hazretleri gibi ünlü mutasavv flar yetiflmifltir. 1390 y l nda Bizans mparatoru Manuel Paleologos ile Ankaral müderris aras nda günlerce süren ilmi tart flmalar halen güncelli ini korumaktad r. Bu dönemde Ankara ya sfahan, Semerkand ve Horasan dan bilginler gelip, yerleflmifltir. Kazasker Kad Ahmed Çelebi, Abdülkadir sfahani ve atalar, 10

fieyh Ali Semerkandi, Melik ül-müfessirin ünvanl Cafer Efendi ve daha niceleri. Ayr ca Ankara medreselerinde e itim görmek için ran, Irak ve Suriye bölgesinden ö renciler gelmifltir. Ankaravî Mehmed Emin Efendi nin Osmanl payitaht olan stanbul a fleyhülislam olarak gitmesi ile bafllayan ve Ankara ilmiye s n f n n, Bayramzadeler ve Dürrizadeler ailesi mensuplar ile devam eden fleyhülislaml k görevleri, Ankara n n e itim kurumlar nda verilen e itim ve ö retimin seviyesini bizlere anlatmakta yeterlidir. Ankara medreselerinde verilen e itim sayesinde yüzlerce alim, kad, edib, flair ve yönetici yetiflmifl, bu flahsiyetler Ankaravî ünvan ile an lm flt r. Bu çal flmam zda Ankara da do mufl ve yetiflmifl, Ankaral olmay p da Ankara ya hizmet eden ve Ankara da yetiflmifl alimleri, bilginleri, kad lar, flairleri, tarihi flahsiyetleri bilinen tarih içerisinde tesbit ederek k sada olsa biyo rafilerini sunmaya çal flaca z. Ayr ca kimli i bilinmeyen, fakat gönüllerde yer kazanm fl flahsiyetleri de bu çal flmam za dahil ettik. Ankara topra nda do an ve sahas nda hizmet üreten Cumhuriyet dönemi bilgin, yazar, flair, sanatç, yönetici, siyasetçi ve ifl adamlar m z n da k sa biyo rafilerini, vefa gere i bu çal flmam za aktarmaya çal flt k. Özellikle Cumhuriyet dönemi flair, yazar ve sanatç lar n tesbitinde de erli araflt rmac -yazar hsan Ifl k Beyin Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi nden faydaland k. Say n hsan Ifl k Beye özenli bir çal flman n ürünü olan böyle bir eseri kamuoyuna kazand rd için teflekkürü bir borç biliriz. Özellikle Cumhuriyet dönemi çal flmam zda Ankaral olupta biyo rafisini sunamad m z flahsiyetlerden özür diliyoruz. Bu çal flmam z daha genifl araflt rmalara vesile olaca kanaatini tafl rken, yeni çal flmalar heyecanla bekledi imizi de erli okuyucular m za arz ederiz. 11

12 edebi ve tarihi flahsiyetleriyle ankara

TAR H fiahs YETLER Ankara ve civar Türklerin Anadolu ya yerleflmesinden önce slam ordular n n ak nlar na maruz kalm fl ve birçok flehit vermifltir. Bu ordular n içinde gerek komutan durumunda, gerekse mücahit gazi olarak kat lan Müslüman Türklerin mevcudiyeti, bir çok kaynakta zikredilir. Emeviler döneminden itibaren Ankara da kimli i meçhül slam flehidi kabri ve bu flahsiyetler hakk nda anlat lan menk beler hâla dilden dile dolafl r. Anadolu nun slamlaflmas nda ve Türklere vatan olmas nda önder olmufl yüzlerce dervifl, baba, alperen, bey, gazi ve isimsiz kahraman n, Ankara n n co rafi hudutlar içerisinde kabirleri mevcuttur. Baz lar n n ise kabirlerinin yeri dahi bilinmemektedir. Ankaral olmay pta, Ankara için önemli hizmetlerde bulunmufl flahsiyetleri de bir vefa borcu olarak tan t ma ald k. Bu bölümde, Ankaral lar n gönlünde taht kuran tarihi flahsiyetlerin hayat n derleyebildi imiz kadar ile sizlere aktaraca z. MRUÜLKAYS Cahiliye devrinde yaflam fl, ünlü Arap flairidir. mruülkays, Necid de do mufl ve Kinde nin son hükümdar Hucr ün o ludur. Soyu Güney Arabistan a yerleflen Kahtânîler e dayan r. Kaynaklarda as l ad n n Hunduc, Adî veya Müleyke oldu u kaydedilmektedir. mruülkays ise onun lakab d r. mruülkays n hayat hakk nda bilinenler Küfeli âlimlerin rivayetlerine dayan r. Babas n n saray nda binicilik, ok atma ve savaflmay ö renerek yetiflen mruülkays, day s Mühelhil b. Rebîa dan ders alarak fliirde yüksek bir seviyeye ulafl r. Esedo ullar kabilesinin kad nlar na fliirle sataflmaya bafllad n ö renen babas, önce onu uyar r, daha sonra kendisini dinlemeyip aflk fliirleri söylemeye devam etmesi üzerine de, azatl s Rebîa ya o lunu öldürmesini ve gözlerini kendisine getirmesini emreder. Ancak Rebîa, mruülkays a k yamay p vurdu u bir ceylan n gözlerini Hucr e götürür. Rebîa, Hucr ün piflman oldu unu ve çok üzüldü ünü görünce de onu öldürmedi ini söyler. Babas mruülkays affeder. fiair bu al flkanl klar ndan vazgeçmeyince de babas onu kabilesinden kovar. Bunun üzerine mruülkays, Arap oymaklar ndan kendisine kat lan bir grupla birlikte kabilelere sald r p, eflkiyal k yapmaya bafllar. Babas bir isyan sonucu Esedo ullar taraf ndan öldürülür. Babas n n öldürüldü ünü 13

14 Yemen de duyan mruülkays, babas n n intikam n Esedo ullar ndan almaya yemin eder. ntikam almak için Zü l-halâsa ad ndaki putun önünde ok fal çeker. Fal n olumsuz ç kmas üzerine oklar putun bafl na f rlat r. Daha sonra kabile kabile, ülke ülke dolaflarak babas n n intikam n almak için yard m talep eder. Bunun üzerine el-melikü d-d llîl lakab n al r. mruülkays n intikam yeminini ö renen Esedo ullar, bar fl teklif eder. Fakat flair bu teklifi kabul etmez ve toplad birliklerle Esedo ullar na sald r r, onlar ma lup eder. Esedo ullar ndan hiç kimsenin sa kalmas n istemeyen mruülkays, kabileler aras nda dolafl p tekrar yard m toplar. Akrabas olan Himyer kral n n verdi i ve di er kabilelerden de sa lad kuvvetlerle Esedo ullar na sald rarak, onlar periflan eder. Hîre Hükümdar Münzir b. Mâüssemâ, mruülkays a karfl Kisrâ Enûflirvân dan yard m ister. Enûflirvân, Hîre hükümdar n n Esedo ullar n koruma teklifini kabul eder ve yard m gönderir. mruülkays, bu yeni güçle bafla ç kamayaca n anlay nca Teymâ Emîri Semev el e s n r. Semev el, Gassânî Meliki Haris b. Cebele nin kendisine yard m edebilece ini söyler. Hâris in yan na giden mruülkays, onun arac l ile Bizans Kral Justinianos tan yard m almak üzere stanbul a hareket eder. Justinianos, imparatorlu unun s n rlar n tehdit eden Berberîlerle u raflt için mruülkays n iste ini kabul etmez. Kral kendisine zehirli gömlek hediye eder. Bu gömle in etkisiyle vücudunu yara ve ç banlar kaplar. Bunun üzerine zü l-kurûh lakab verilir. Bizans kral ndan gerekli yard m alamay p geri dönerken Ankara da hastalan r. 540 y l dolaylar nda Ankara da vefat eder. mruülkays lakab yla an lan çok say da flair bulundu undan, bu lakap alt nda geçen fliirlerin kime ait oldu u tesbit edilememifltir. fiiirleri üzerindeki bu flüphelere ra men mruülkays, büyük bir flöhrete sahip olmufltur. Bu flöhreti, Basral âlimlerin onu klasik kasideye ilk fleklini veren, kasideyi ilk uzatan, sevgilisinin göç etti i yerlerde durup a layarak hissiyat n dile getiren ilk flair olarak nitelemelerinden kaynaklanm flt r. Hz. Peygamber, mruülkays n flairli ini takdir etmifl, onun flairlerin öncüsü ve bayraktar oldu unu buyurmufltur. Hz. Ali de onun fliirlerini be- enmifl ve övmüfltür. Kaynaklar n ço unda mruülkays, klasik kaside formunu ilk defa ortaya koyan, Arap fliirini belli kurallara ba layan ve özellikle kafiye için esaslar koyan flair olarak tan t lm flt r. 1 Evliya Çelebi, Ankara dan bahsederken, Ankara Kalesi nin do u taraf nda kaleye e imli, bir yüksek da üzerinde Hazret-i H z r makam ziyaretgâh bulundu unu zikreder. Buran n bölge halk n n dinlenme ve mesire yeri oldu unu, bu tepeden flehrin her yerinin göründü ünü ve yüksek bir türbe bulundu unu kaydeder. Ankara ovas n n da bukalemun renginde yapraklar gibi göründü ünü anlat r. 2 Hans Dernschwam ise Ankara Kalesi nin tam karfl s nda ayn flekilde yüksek bir da daha bulundu unu, bu da n üstünde de sur ve kale kal nt lar görüldü ünü, vaktiyle bu da da bir hisar oldu unu zikreder. 3 H d rl k Türbesi olarak bilinen ve Alt nda n tepesinde H d rl k mevkiinde bulunan bu yap, kare planl, yüksek kasnakl, sivri kubbeli, duvarlar moloz tafl, kubbesi tu ladan bir yap iken, zamanla y k lm flt r. Timurlenk Kulesi diye de an lan bu yap n n yan nda bir de mescid oldu una dair bir vak f kayd bulunmaktad r. 4 1920 li y llara ait eski Ankara foto raflar nda bu tepenin üzerinde y k k bir türbe kal nt s görülür. Günümüzde burada hiçbir yap izi yoktur.

KARAA AÇ (ALTIA AÇ) DEDE Günümüzde Mamak ilçesi Karaa aç Mahallesi nde bulunan iki mezar, Seyyid Hüseyin Gazi nin arkadafllar oldu u san larak ziyaret edilir. Bu mezarlardan sadece Hikmet Tanyu bahseder. Rivayete göre bu iki kifli Seyyid Hüseyin Gazi nin arkadafllar imifl. Onunla beraber cihad etmifller, burada flehid olmufllar. Burada bulunan oldukça yafll bir a açtan dolay da Karaa aç Dedesi denilmifl. Önceleri burada alt adet kara a aç varm flt. Bu a açlar n befli köylülerce kesilmifl, di erini de kesmek isteyen bir köylü yardan afla düflerek ölmüfl. Bu flah sta bu a ac n dibine gömülmüfl. Bu olay 1940 l y llarda olmufl. Bu köyde bulunan Karaa aç Çeflmesi nin suyu flifal oldu u için itibar edilirmifl. 5 Buraya flimdi büyük bir cami yap lm fl, çeflmenin suyu da akmaktad r. Mamak Belediyesi ve halk n yard mlar ile türbe yeniden yap lm flt r. 6 TAR H KIRKLAR KABR STANI NDA MEZARI BULUNAN fiahs YETLER Samanpazar semtinde, Demirtafl Mahallesi Yazbafl Soka nda bulunan ve fazla bilinmeyen kabristan, halk aras nda K rklar Mezarl olarak an l r. Bu kabristan hakk nda tek araflt rma yapan ve yay nlayan merhum Mübarek Galib tir. Baflka yay nlarda bu mezarl ktan bahsedilmiyor, sadece birkaç eserde Mubarek Galib in kitab na at f yap l yor. Ankara ile ilgili birçok eser yay nlanmas na ra men bu mezarl k hep unutulmufltur. Mubarek Galib bu kabristanla ilgili olarak flu cümleleri yazar: Hicri 7, 8 ve 9, 13, 14 ve 15. yüzy llara ait mezarlar, K rklar veyahut Kad lar Mezarl nda toplu bir halde bulunmaktad r. Bu mezarl n bir özelli i daha vard r ki, o da tafllar n n süslemeleri, kaz nm fl hatlar n n güzelli i itibar yla büyük bir tarih ve sanat de erine sahip olmas d r. Halk aras nda bu mezarl a K rklar veya Kad lar ad verilmifltir. Burada gerçekten yaklafl k 40 kadar ve ço unlu u kad lara ait mezar vard r. K rklar Mezarl n n bir özelli i de buradaki mezarlar n hepsinin Selçuklu mezar tarz nda olmas d r. Ankara da rastlanan Selçuklu mezarlar toplu olarak yaln z burada bulunmaktad r. Mezarl k civar nda bir arsa içinde yine 4 mezar ve Ulucanlar Mektebi yak n nda, 9/15. yüzy l n ürünü olup, ola- anüstü sanatl bir flekilde ifllenmifl di er bir mezar da vard r. Buralardan baflka mezara rastlanmam flt r. Mezarlar tek parça mermerden, baz lar granitten yap lm flt r. çleri oyulmufl olmay p, sanduka fleklinde mezarlar üzerine konulmufltur. Bunlar ço- unlukla 130 cm. uzunlu unda, 68 cm. yüksekli inde ve 51 cm. enindedir. Mezarlar n bafll ca süslemeleri nak fllardan daha çok kaz nm fl hatlard r ki, bunlar gayet güzel bir sülüs ile yaz lm flt r. K rklar Mezarl nda sanatl nak fllar ile süslenmifl ve nefis sülüs hatt yla yaz lm fl hayli mezar tafl vard r. K rklar Mezarl nda mezarlar ve mezar tafllar çeflitli s ralar üzere konulmufltur. Birinci s ras bir set üzerinde olup, seddin baz tafllar ndan mezarl n, slam öncesi bir mimari eser ihtiva etmifl oldu u ç kar lmaktad r. Mezarl k yaklafl k 20x20 m. bir alan olup, dört taraf duvarla çevirilmifltir. Halen metruk bir görünüm sergilemektedir. Nefis tafllar n bir k sm k r lm fl ve at lm fl, mezarlardan bir haylisinden zaman afl m yla silinmifltir. Nak fllar ndan ise eser kalmam flt r. 7 15

Giriflte bat duvar yan nda biraz yüksek bir bölüm genellikle lahitlere ayr lm flt r. Bu kabristan incelendi i zaman müstakil bir yay n olacak niteliktedir. Merhum Mubarek Galib ve taraf m zdan okunan mezar tafllar ndan örnekler: En eski tarihli mezar tafl 1262 tarihli kad mezar d r. Yaklafl k 125 cm. uzunlu unda, 70 cm. yüksekli inde ve 60 cm. geniflli inde granit mermerden yap lm flt r. Üzerinde ayet-i kerimeler yaz l ve oldukça süslüdür. Bafl ve ayak ucunda: Allah m Muhammed i ve O nun alinin (aile fertlerinin) flan n yücelt. Senin rahmetine muhtaç bu aciz ve zay f kuluna ac. Mutlulu a kavuflmufl, imam ve alim, zzeddin Ahmed o lu Kad Mecdüddin Abdülhak. Onu ba flla ve Rabbinin nimetlerine kavufltur. fiaban ay, sene alt yüzseksen (1262). 1314 y l nda vefat eden Kad Mehmed, 1370 de vefat eden H z r Bey in k - z Ayfle Hatun, 1393 y l nda vefat eden Mevlana Necmeddin Berki; Abdurrahim k z fiaz Hatun, vefat 1349; Tabib Ahmed o lu S raceddin Mahmud, vefat 1349; 1408 y l nda vefat eden Haleb Kad s Ziyaeddin Ahmed; Ankara Kad s Mehmed in k z Nesibe Hatun, vefat 1430; Ahmed Çelebi nin k z Sultan Hatun; 1912 y l nda vefat eden Müderriszâde Muhammed Hamid Efendi; 1912 y l nda vefat eden Ankara Naibi Abdürrezzakzâde Muhammed Said Efendi;1895 y l nda vefat eden Ahmed Rak m Efendi. 8 Burada bulunan mezar tafllar n n bir k sm da Ankara n n de iflik semtlerinden toplanm flt r. Bu kabristan, Vak flar Genel Müdürlü ü sorumlululu u alt ndad r. TAR H YED LER KABR STANI NDA MEZARI BULUNAN fiahs YETLER Halk aras nda Yediler Mezarl olarak bilinen, Ahi Elvan a ait aile kabristan d r. 16 Ankara Kalesinin do u yamac nda, Adapazar semtinde bulunan bu kabristanla ilgili olarak 1925 y l nda Mübarek Galib flunlar yazar: Yediler mezarl nda ise gayet sanatkârane yap lm fl yedi mezar tafl bulundu undan Yediler ad bu münasebetle verilmifl olsa gerektir. Halk aras nda Yediler ad yla an lan mezarl k, K rklar Mezarl n n yak n nda olup, Ahi Elvan ailesine mensup baz kiflilerin kabirleri bulundu undan önemlidir. Burada her ne kadar Ahi Elvan n mezar na tesadüf olunamam flsa da bu ünlü zat n, her halde buraya ailesi aras nda defnedilmifl olmas muhtemeldir. Hatta hiç birisinin mezar içinde olmayan, fakat muntazam bir duvarla çevrilmifl bir set üzerinde bulunan bir mezar vard r ki, buras Ahi Elvan n ya da di er bir meflhur flahs n mezar olabilir. Bu mezarl kta incelenen mezar tafllar n n her biri, tam bir itina ile ifllenmifl, süslü nak fllarla süslenmifl, ola anüstü nefis sülüs hatt yla tezyin edilmifl olduklar ndan Ankara da rastlanan bütün mezar tafllar n n en sanatl lar d r. Vak flar a yap lan çeflitli baflvurulara ra men, tarihi aç dan önemli olan bu iki mezarl n ortaya koydu u ac kl manzaray de ifltirme ve önemine uygun bir hale getirilmesi mümkün olamam flt r.

Yediler mezarl nda bulunan mezarlar flunlard r: 1399 y l nda küçük yaflta vefat eden Ahi Elvan n o lu Emir Pafla, 1439 y l nda vefat eden Ahi Elvan n k z Seher Hatun, Necibeddin k z Tayyibe Hatun, Saruca Bey k z Selçuk Hatun, Ahi Elvan Camii ni ilk yapt ran Hac Mecdüddin o lu Mehmed Bey ve Ahi Elvan a ait oldu u tahmin edilen mezar tafl. 9 Daha sonraki y llarda ç kar lan bir kanunla vak f mezarl klar Belediyelere devredilmifltir. Bu mezarl k hangi y l kald r lm flt r, bilmiyoruz. Kanaatimizce Yediler mezarl n n oldu u yer, Yeni Hayat lkokulu nun bulundu u yerdir. Bu mezarl kta bulunan mezar tafllar n n bir k sm K rklar (Kad lar) Mezarl ndad r. Anadolu Selçuklu Devleti emirlerindendir. Baz kaynaklarda ad Seyfeddin K z l Bey olarak geçer. Ankara ve çevresinde hükümran olan Bay nd r afliretinin beyidir. K z l Bey; ayd n, söz ve kudret sahibi, asker ve mal yönüyle oldukça varl kl, bilginlere, fakirlere, gariplere sahip ç kan, hay rsever ve erdemli bir devlet adam d r. 10 Anadolu Selçuklu Sultan I. zzeddin Keykavus un beylerbeyidir. Hayat hakk nda fazla bir bilgiye sahip de iliz. Ankara da vak flar kurmufl, K z lbey Camii ve medresesini yapt rm fl, kendisi de bu flehirde vefat etmifltir. Anadolu Selçuklu Sultan I. zzeddin Keykavus tahta ç k nca, kardefli I. Alaeddin Keykubat hükümdarl n kabul etmeyerek isyan eder ve Ankara Kalesi ne s n r. Ankara halk, eflraf, âyan kendilerine s nan bu flehzadeyi iyi karfl larlar. fiehzadenin etraf na toplan rlar ve her türlü yard mda bulunacaklar n vadederler. Ankaral lar, I. Alaeddin Keykubat a her türlü yard mda bulunur ve ender rastlanan bir vefa örne i gösterirler. Ankaral lar n bu davran fl, Sultan I. zzeddin Keykavus u memnun etmez. Ankara Kalesi nin oldukça sa lam olmas, kolay kolay zaptedilecek bir kale olmamas, sultan rahats z eder ve I. Keykavus, Ankara Kalesi nin durumunu divanda tart flmaya açarak konu hakk nda görüflleri dinler. Divandan Ankara Kalesi nin bir an önce zaptedilmesi karar ç kar. Bunun üzerine askeri birlikler haz rlan r ve Konya Ovas ndan Ankara ya hareket edilir. fiehir muhasara alt na al n r. Sultan zzeddin Keykâvus kaleyi ele geçirmeye kararl oldu u için surlar n d fl nda, Sultan Meydan (Günümüzde Hergelen Meydan ) nda evler, kendisi için bir saray ve medrese yapt r r. E er flehre hakim olursa bu medreseye büyük vak flar tahsis edece ine dair adakta bulunur. Böylece flehir, sur d fl na do ru genifller ve geliflir. fiehir halk I. Alaeddin Keykubat sultana teslim etmek istemez. Muhasara bir y l devam eder. Bu süre içerisinde flehir halk çok s k nt çeker. 1212 y l aylar nda, Ankara n n ileri gelenlerinden bir grup, I. Alaeddin Keykubat a giderek: - Bize yak flan vefakarl kta kusur etmedik, sizi sultana teslim etmedik. Lakin halk n bu duruma fazla tahammülü kalmad. Sizi kardeflinizle bar flt ral m. derler. fiehzade, can na dokunulmamak flart yla bu teklifi kabul eder ve sultana konuyu iletmek üzere bir elçi gönderirler. Gönderilen bar fl elçisi, ilk önce Çaflni ir Seyfüddin Aybey e gider ve durumu anlat r. Aybey de elçiyi sultan n huzuruna ç kar r. Elçiyi dinleyen sultan, konuyu görüflmek üzere KIZIL BEY 17

divan toplar. Sultan n sa kol beylerbeyi Hüsameddin Çoban, sol kol beylerbeyi ise K z l Bey dir. Konu divanda müzakereye aç l r ve flehzadenin can na, mal na, evlad na dokunulmayarak bar fl imzalanmas karar ç - kar. Yaz l taahhütnameler imzalan r ve flehir halk sultana Ankara Kalesi nin kap lar n açarak, görkemli bir merasimle karfl lar. Ankaral lar, bu hareketleriyle kardefl kan dökülmesini önlemifl olurlar. 11 Ahmet Hamdi Tanp nar, Befl fiehir de konuyu flöyle de erlendirir: Ankara, k sa bir müddet Alâeddin Keykubad n flehri oldu. Bu kab na s mayan, fakat tahta geçer geçmez yapt ifllerle saltanat h rs na hiç olmazsa devrin örfi içinde hak verdiren padiflah, babas I. G yaseddin Keyhüsrev in znik mparatorlu u hudutlar nda yapt muharebede flehit olur olmaz, a abeyi ve gurbet arkadafl zzeddin Keykâvus un elinden taht almak için harekete geçer ve muharebeyi kaybedince Ankara kalesine kapan r. fiehir uzun müddet fiehzade nin dâvas n tutar. Fakat zafer ümidi kalmay nca konuflmalar bafllar, hayat na dokunulmamak flart yla teslim olur. Uzayan muhasara esnas nda zzeddin in karargah nda padiflah ve maiyetindeki beyler için köflkler, evler yapt r lm flt r. Ayr ca zzeddin Keykâvus, flehrin d fl nda bir de medrese yapt rm flt. Alaeddin Keykubat, kendisi kadar büyük bir hükümdar olan kardeflinin Sivas ta veremden ölümü üzerine, kapat ld Malatya kalesinden ç kar l p tahta geçince, bu teslimin hacaletini ve ölüm korkusu ile geçen günleri hat rlatan bu medreseyi y kt r r. Kendi ad ile an lan camiini, bu muhasara günlerinin hât ras olarak yapt rm fl, yahut da o günlerde tamir ettirmifl olmas çok mümkündür. 12 Kanaatimizce K z l Bey, I. zzeddin Keykavus un yapt rd sarayda ikamet ederek bir müddet Ankara ve civar n n yönetiminden sorumlu olur. Ankara da yapt rd cami ve medreseye Gü ercinlik ve Miralos Köylerinin tamam n, flehir yak nlar nda bulunan Tahir mezreas n n n gelirlerini K z l Bey Vakf na ba fllar. 13 Günümüzde Ulus taki Ziraat Bankas Genel Müdürlü ü nün bulundu- u yerde türbesi, camisi ve medresesi mevcutken, 1931 y l nda Vak flar Genel Müdürlü ü nce sat lm flt r. 14 K z l Bey in mezar nereye nakledilmifltir, bilinmiyor. Konuyu Araflt rmac Yazar fieref Erdo du flöyle anlat yor: K z l Bey, Medresesi nin yan na kendine yak fl r bir türbe yapt rm fl, türbesinde huzur içinde yatarken bir gün türbesine vurulan bir kazma sesiyle uyan r. Bakar ki camisi, türbesi ve medresesi y k l yor. Evet, karar verilmifl buraya Ziraat Bankas yap lacak... Rivayet ola ki bankan n inflaat n n yap lmas için emir veren yetkililer kim ise, bu zat n ç ld rarak öldü ünü ve inflaat n müteahhidinin geceleri K - z l Bey in rüyas na girdi i ve bu rüyan n etkisinde kalan müteahhidin ifli b - rakt, hadiseyi duyan iflçilerin ifli b rak p kaçt klar görülmüfl, bundan böyle inflaat n yerinin yukar ya kayd r ld tevatür olarak anlat lmaktad r. 15 Prof. Dr. Hikmet Tanyu ise: Ziraat Bankas çevresinde bulunan türbenin (K z lbey) y k lmas na emir veren ilgili zat n ç ld rd, öldü ü ve türbeyi y kma esnas nda amelelerin buras tekin de ildir. diye itiraz ettikleri, nihayet tuhaf bir flaflk nl k ve ba r flla ifli b rak p kaçt klar, o y llarda Ankara ya yay lm flt. 16 K z l Bey Camii, 1299 senesinde Germiyano lu Kerimüddin Aliflir o lu Yakub Bey taraf ndan tamir edilmifl ve minberi yenilenmifltir. Ankara vila- 18

yeti bir müddet Germiyano ullar n n idaresi alt nda kalm flt r, bu nedenle Ankara ya Yakub ili de denilmifltir. 17 K z l Bey Camii nde bulunan ahflap minber ile Selçuklu taht, Ankara Etno rafya Müzesi nde teflhir edilmektedir. Halk aras nda Öksüzce Baba ad yla bilinen bir ziyaretgâh, Mubarek Galib, Ankara da kitabesi bulunan en eski mezar ve 1234 miladi tarihini tafl yan mezar tafl kitabesi oldu unu kaydeder. 18 Halk taraf ndan ziyaretgâh olarak bilinen ve Ankara da Numune Hastanesi nin karfl s nda, Öksüzce Sokakta bulunan bu mezar n, günümüzde yeri belli de ildir. Sadece burada Öksüzce Soka levhas kalm flt r. Ayr ca Hamamönü semtinde, Öksüzler Sokakta Öksüzce Çeflme vard r. 1784 y - l nda yap lan ve ismi gibi kendisi de öksüz kalan bu çeflmenin suyu akmamaktad r. Çeflme kitabesinde flu ibare yaz l d r: Sene1199 Bârek Allah misl-i havz-u Kevser-i Haydar bû Nûfl idenler dedi Hakka cennetin enhâr bu, Sâkiya, mâ-i tahûr-u bezl edip k ld n atâ, fiâh- haram olmak içün flah Hüseyin Kerbelâ Doldur iç, mâ-i zülâli ref ider ikrâr bu. ÖKSÜZCE BABA GÜNDÜZ ALP Osmanl Devleti nin kurucusu olan Osman Bey in dedesi ve Ertu rul Gazi nin babas d r. Gündüz Alp hakk nda bilgi oldukça azd r. O lu Ertu rul Gazi nin kimli i ve hayat hakk nda da bilinenlerin ço u geç dönemlerde kaleme al nm fl eserlere dayan r. Ertu rul Gazi ye ait bilgiler, XV. yüzy l bafl nda yaz lmaya bafllanan ilk Osmanl kroniklerinde yer al r. Bu kaynaklar n birço unda Osmanl Devleti nin kurucusu Osman Bey in babas n n ad n n Ertu rul oldu u ve O uzlar n Kay boyuna mensup bulundu u belirtilir. Ertu rul Gazi nin nesebi, kurulufltan 100-150 y l sonra yaz lm fl kaynaklarda de iflik flekillerde O uz Han a ve hatta oradan Nuh peygambere kadar götürülür. Osmanl Devleti nin ilk y llar hakk nda hemen hepsi menk bevî bilgilere bo ulmufl olan bu kaynaklarda Ertu rul Gazi nin babas n n ismi hakk nda iki ayr görüfl ortaya at l r. Birincisi Gündüz Alp, ikincisi ise Süleyman fiah t r. Osman Bey e ait ve sonradan bulunan bir sikkede, Osman b. Ertu rul b. Gündüz Alp ibaresinin bulunmas üzerine, Ertu rul Gazi nin babas n n Gündüz Alp oldu u kesinlik kazan r. Ertu rul Gazi nin atalar, Anadolu nun ilk fethi s ras nda Sultan Tu rul Bey ve Alparslan n emirlerinin maiyetinde önce Ahlat bölgesine gelmifller ve buradan Anadolu ya yap lan gaza ve fütuhat hareketlerine kat lm fllar, daha sonra Ahlat emirlerine ba lan p onlar n maiyetinde Gürcüler e ve Trabzon Rum mparatorlu u na karfl savaflm fllard r. Ahlat n Eyyûbîler in eline geçmesi ve ard ndan Mo ollar n Ahlat bölgesini istilâ etmesi üzerine Mardin e gelerek, kendileri gibi Kay boyundan olan Artuko ullar na tabi olurlar. Burada bir müddet kalan Gündüz Alp ve beraberindeki 19

Türkmenler, Mo ollar n Mardin ve çevresini ya malamas sonucunda bu bölgeden de ayr larak Anadolu içlerine do ru hareket ederler. Gündüz Alp idaresindeki Kay lar bat ya göç ederek önce Erzurum yak nlar ndaki Pasinler ovas na, Sürmeliçukur a yerleflirler. Kay lar n Pasinler e gelmesinden k sa bir süre sonra Gündüz Alp hastalanarak vefat eder ve yerine o lu Ertu rul Gazi afliretin bafl na geçer. Mo ol sald r lar n n bu bölgelerde de hissedilmesi üzerine a abeyleri Sungur Tegin ve Gündo du Ahlat a geri döner. Ertu rul Gazi, kardefli Dündar Bey ile beraber bat ya do ru hareket eder. Sivas yak nlar na gelip konaklad klar nda, burada Selçuklu ordusu ile büyük bir Mo ol birli inin savaflt n, Mo ollar n Selçuklu ordusunu bozmak üzere oldu unu görürler. Ertu rul Gazi bu durumda hemen Selçuklu ordusunun yard m na koflar ve savafl Selçuklular n galibiyeti ile sonuçlan r. Sadece Neflri nin Cihannümâ s nda kaydedilen bu savafl n, Selçuklu Sultan I. Alaeddin Keykubad ile Hârizmflahlar aras nda 1230 y l nda yap - lan Yass çimen Savafl oldu u söylenir. Savafltan sonra Alaeddin Keykubad, Ertu rul Gazi ye yard mlar ndan dolay iltifatlarda bulunarak, hil at giydirir ve Ankara yak nlar ndaki Karacada ve çevresini ona verir. Ertu rul Gazi, Karacada da bir müddet kal r, ard ndan da o lu Savc Bey i (Saru Yat ) Sultan Alaeddin Keykubad a göndererek, ondan yeni yurt ister. Osmanl kaynaklar na göre sultandan gerekli izni ald ktan sonra, belki de daha verimli topraklar elde etmek üzere bat ya do ru hareketle, Bizans s n rlar na kadar gelerek Sö üt dolaylar na, Afla Sakarya havzas - na yerleflir. Burada Bizans s n rlar ndaki kasaba ve köylere karfl ak nlar düzenlemeye bafllar. 1231 y l nda I. Alaeddin Keykubad ile Nikaia ( znik) Rum mparatoru Teodoros Laskaris e ba l birlikler aras nda bugünkü Pazaryeri ile Bozüyük aras ndaki Ermeniderbendi denilen yerde yap lan savafl, Ertu rul Bey in emrindeki ak nc süvarilerinin baflar l mücadelesi sonucunda Selçuklu ordusu kazan r. Bu baflar dan sonra I.Alaeddin Keykubad, Ertu rul Gazi ye Eskiflehir ve çevresini verir. I. Alaeddin Keykubad bu zaferden sonra bölgenin önemli merkezlerinden olan Karahisar (Karacahisar) kuflat r, ancak bu s rada Mo ollar n Anadolu ya girmesi üzerine Karacahisar n muhasaras n Ertu rul Gazi ye b rakarak geri döner. Ertu rul Gazi ve beraberindeki Türkmen beyleri uzun süren bir mücadele sonucunda Karacahisar ele geçirirler. Bu fetihten sonra Sö üt üzerine yürüyerek, Osmanl Beyli i nin ilk baflflehri olan bu yöreye de hâkim olur ve Selçuklu sultan, Sö üt ve çevresini kendisine yurt olarak verir. Sö üt ve çevresine yerleflen Gazi, Bizans s n r boylar nda bulunan di er uç beyleriyle birlikte mücadeleyi sürdürdü ü gibi, komflu Rum beyleriyle (tekfurlar) dostluk kurmaya da çal fl r. Özellikle Bilecik ve Osmaneli tekfurlar, Ertu rul Bey ile gayet iyi geçinirler. Ertu rul Gazi, kendisi gibi Kay Türkleri nden olup Selçuklular n Kastamonu uç beyi olan Hüsâmeddin Çoban n o ullar ile de dostane münasebetlerde bulunur. K fllar Sö üt te, yazlar da Domaniç yaylalar nda geçiren Ertu rul Gazi, zaman zaman Bizans s n rlar ndaki bölgelere ak nlar düzenler. Ertu rul Gazi nin Bizans a karfl yapt bu ak nlar s ras nda, çevrede bulunan Akçakoca, Samsa Çavufl, Kara Tegin, Aykut Alp ve Konur Alp gibi tecrübeli uç beyleri de etraf nda toplan r. Böylece Sö üt e yerleflmifl olan Kay Aflireti, her geçen gün biraz daha büyüyerek kuvvetlenir. 20

Osmanl kaynaklar ndaki rivayetlere göre, Bat Anadolu da, Anadolu Selçuklular na ba l bir uç beyi olarak faaliyetlerini sürdüren Ertu rul Gazi, Cimri olay ndan sonra 1279 lu y llarda Bizans s n rlar na gelen Selçuklu Sultan III. G yâseddin Keyhusrev i karfl lar ve ona ba l l n bildirip hediyeler takdim eder. 1279 y l ndan sonra Ertu rul Gazi nin oldukça yaflland ve Kay afliretinin idaresini o lu Osman Bey e b rakt tahmin edilir. Vefat tarihi olarak 1288 veya 1289 y llar da verilir. Türbesi Bilecik ili Sö üt ilçesindedir. 19 Di er bir rivayete göre Gündüz Alp, Beypazar ilçesi H rkatepe Köyü yak n nda bulunan ve K z lsaray diye an lan yamaçta, bir gazada flehid düfler. Türbesi, H rkatepe Köyü ndedir. ÇANDARLI KARA HAL L HAYREDD N PAfiA Osmanl Devleti nin kuruluflunda eme i geçen ve önemli bir yeri olan Çandarl sülalesinin en büyü üdür. Do um tarihi bilinmemektedir. Nall - han ilçesinin Cendere Köyü nde do ar. Babas n n ad Ali olup, as l ad Halil dir. Kara ve Karaca lakab yla tan nm fl, vezirli i s ras nda da Hayreddin unvan ile an lm flt r. znik Medresesi müderrislerinden Tâceddin Kürdî nin k z ile evlenerek fieyh Edebâli ile bacanak olur. Osmanl Beyli inin kuruluflu ve yükseliflinde önemli rol oynayan Anadolu ahîlerindendir. Kara Halil Hayreddin Pafla n n ilmiye s n f ndan geldi i bilinmekle beraber, kimlerden ders gördü ü ve nas l yetiflti i meselesi tart flmal d r. Osman Gazi nin son y llar nda Bilecik kad s olur. Kad l s ras nda muntazam bir askerî ocak olan yaya teflkilât n düzenler. 1331 de znik in fethinden sonra Orhan Gazi taraf ndan znik kad l na getirilir. 1349 da devletin yeni merkezi olan Bursa ya kad olur. Bu görevi, Murad Hüdâvendigâr n tahta ç kmas na kadar devam eder. 1362 y l nda kendisine en yüksek fler i ve hukukî bir makam olarak yeni ihdas edilen kazaskerlik görevine getirilir. Bundan sonra kazaskerlerin padiflahla birlikte seferlere kat lmas kanun haline gelir. Acemi Oca ile Yeniçeri Oca n n kurulmas n sa layarak, Osmanl Devleti nin ilk düzenli askeri birli i kurulur. Ayr ca Karamanl Molla Rüstem ile birlikte Osmanl maliyesinin teflkilâtlanmas nda da önemli rol oynar. Çandarl Kara Halil, ilk Osmanl vezirleri olan Alâeddin Pafla, Ahmed Pafla, Hac Pafla ve Sinaneddin Yûsuf paflalardan sonra 1364 y l nda vezir olur ve Hayreddin unvan - n al r. lk defa vezirlikle birlikte ordu kumandanl görevini de bir arada yürütür. Bat Trakya ve Makedonya n n Osmanl topraklar na kat lmas n sa lar. Kavala, Drama, Serez ve Selanik zaptedilir. Halil Hayreddin Pafla, daha sonra Manast r ve Ohri flehirlerini de ele geçirir. Arnavut prensleri aras ndaki mücadeleler s ras nda Osmanl ordular 1386 da Kroya ve flkodra ya kadar ilerleyerek Kuzey Arnavutluk u Osmanl topraklar na katar. Sultan l. Murad n Halil Hayreddin Pafla y Balkanlar da b rak p o lu Ali Pafla ile beraber Karamano lu Alâeddin Bey üzerine sefere ç kmaya haz rland bir s rada Halil Pafla, Yenice-i Vardar da hastalan r ve k sa süre sonra 1387 y l nda Serez de vefat eder. Cenazesi, o lu Ali Pafla taraf ndan znik e getirilerek bugünkü türbesine defnedilir. Türbesi, 1922 de Yunanl lar taraf ndan tahrip edilmifl, ayn aileden gelen Nuh Neciyüddin Bey taraf ndan türbe, eski flekliyle yeniden tamir edilir. Halil Pafla n n Ali, lyas, brahim ad n- 21

SECCADE SULTAN daki üç o lu olup, o ullar ndan Ali ve brahim Paflalar veziriazam olmur, lyas Pafla ise beylerbeyili ine kadar yükselir. Halil Hayreddin Pafla n n yapm fl oldu u düzenlemeler, özellikle askerî teflkilât ve devlet hazinesinin tesisi, esirlerden beflte birinin devlet hesab na al nmas n sa lamas bir k s m rakiplerinin muhalefetine yol açm fl, gerek menflei, gerekse tahsili itibariyle küçümsenir. Fakat devrin tan nm fl aileleriyle akraba olan Halil Pafla n n, teflkilâtç ve kudretli bir vezir oldu u gerçeklefltirdi i ifllerle sabittir. Halil Hayreddin Pafla, ayn zamanda birçok hay r eseri yapt r r. nflas - na 1379 da bafllan p, ölümünden sonra 1392 de o lu Ali Pafla taraf ndan tamamlanan znik teki Yeflil Cami, ilk devir Osmanl mimarisinin ayakta duran tek örne i olmas itibariyle önemli bir yere sahiptir. Yan nda bulunan Dârülhadis adl medrese ve imareti ise sonradan harap olmufltur. Serez de 1385 te yapt r lan Kurflunlu Camii de Halil Pafla n n eseridir. Bu cami, 1720 yang n nda harap oldu u için 1837 de II. Mahmud taraf ndan tamir ettirilerek üzerine yeni bir kitabe konulmufltur. Civar ndaki Eskihamam ise yine Halil Pafla taraf ndan infla edilir. Bu tesisler için on dokuz köy vakfedilmifl olup, XVI. yüzy l ortalar nda vakf n y ll k geliri 197.676 akçeye ulaflm flt r. Gelibolu da Orhan Gazi nin o lu Süleyman Pafla ya ait oldu u söylenen Eskicami veya Sultan Camii de 1383 tarihli kitabesinden anlafl ld - na göre Halil Hayreddin Pafla taraf ndan yapt r lm flt r. 20 Günümüzde Hayreddin Paflan n do du u Nall han a ba l Cendere Köyü, vadi yamac nda do al güzellikleri ve kendine özgü ev mimarisi ile özellik tafl r. Ankara da Anadolu Selçuklu devlet adamlar ndan Emir Nusreddin e ait aile mezarl, halk aras nda Seccade Sultan Mezarl olarak bilinir. Bu mezarl k, Bendderesi, Alt nda Ucuz Halk Pazar n n bulundu u yerde iken, zaman içerisinde yok olmufltur. Mubarek Galib, bu kabristanda bulunan mezartafllar n okumufl ve 1302 y l nda vefat eden Fazlullah b. Nusreddin, Nasreddin b. Necib, K vamüddin b. Tak yyüddin Mehmed ve Emir Nusreddi nin k z Fat ma Hatun a ait oldu unu zikreder. Burada bulunan mezar tafllar nereye götürüldü, bilinmemektedir. fieyh zzeddin Mahallesi nde bulunan ve halk taraf ndan Seccade Sultan ad ile ziyaret edilen mezarda, k r k bir kitabe vard r. Mezar, güney kuzey yönünde oldu u için bu isimle an l r. Bu kabrin kime ait oldu u bilinmemektedir. 21 AH TURA Ankara da yaflam fl ahi büyüklerindendir. Ulus semtinde, Eti soka nda, Ahi Tura Mescidi ni ilk yapt rand r. Hikmet Tanyu, Ahi Tura y, Ahi Turan Dede olarak flöyle anlat r: Bugün Eti soka nda bir evin bahçesi içinde de önü yüksek duvarlarla örülmüfl yerde de bir yat r vard r. Ahi Turan Dedesi ad ndaki bu evliya da, o soka n dedesi say l rd. Sayg görür, ziyaret edilir, muratta bulunulur ve adak adan rd. Hac Bayram Veli çevresinde de birçok evliya, yat r vard. Onlar da sayg görürler, ziyaret edilirlerdi. 22 22

1998 y l nda yapt m z araflt rmalarda mescidin karfl s nda bulunan evin içinde ve kullan lmayan bir mekan nda, kitabesi olmayan bir mezar oldu unu, evde oturan kiflinin nezaretinde gördük. Vak f kay tlar ndan Ankara n n Bay nd r, Kusunlar, Alpa ut, Dumlup - nar köylerinin Ahi Tura Bey ile Ahi Ahmed in ortak t mar oldu unu, Ahi Ahmed in kendi hissesini, Ankara da yapt rd Yeflil Ahi Medresesine vakfetti ini ve k z Hunnure Hatun u mütevelli tayin etti ini ö reniyoruz. Ahi Tura Bey ise kendi hissesini, r zas ile damad Edhem o lu Emirhan a devreder. Anadolu Beylerbeyi shak Pafla n n nezaretinde bu kay t yap l r. Ahi Ahmed ve Ahi Tura, I. Murad dönemi t mar sahiplerindendir. Mübarek Galib, Ahi Tura Mescidi nde bulunan bir kitabenin Merhum Melik ül-müfessirin Havace Cafer e ait oldu unu zikreder. Bu tefsir alimi hakk nda bilgi yoktur. Ancak vak f kay tlar nda; lmi deniz gibi genifl ve engin olan, alimlerin faziletlisi ve övüncü Mevlana Cafer Halife o lu Seydi otuz adet kitab vakfetmifltir. ifadesi yer al r. Vakfedilen kitaplar n aras nda bn-i Sina n n Kitab üfl-flifas da vard r. 23 Ankara da yaflam fl fütüvvet ehli, t mar sahibi, ahi büyüklerindendir. Ahi Hüsam n o ludur. As l ad Ahi el-hac Hüsam bin Ahi el-hac Murad d r. Vak flar Genel Müdürlü ü Vak f Kay tlar Arflivi, Esas 581 Numaral defterin 426. sayfa ve 411. s ras nda kay tl Ankara da Ahi fiemseddin Ahmed Vakf na ait Zilkade 842/1438 tarihli Arapça vakfiyede flu ifade yaz l d r: Tarikat erbab n n önderi, fütüvvet ehlinin dayana, Beytullah ve Mescid-i Nebevi yi ziyaret eden, Ahi El-hac Husam o lu Ahi El-hac Murad o lu Hac fiemseddin Ahî Ahmed. Ahi Hac Murad Mahallesi nde bir medreseyi (Bu medrese Yeflil Ahi Medresesi olarak baz kaynaklarda zikredilir), Ahi Hac Murad n o lu Ahi fiemseddin Ahmed 1438 y l nda yapt rm flt r. 24 Ahi Hac Murad n Hüseyin Bey ve Ahi Adil isminde iki o lu daha vard r. Kaynaklarda Yeflil Ahi Camii ni Ahi Hüsam n yapt rd zikredilir. Bu konuda ne bir belge ne de bir vakfiye vard r. Kay tlarda sadece bu mahallede Ahi Hüsam Zaviyesi oldu u yaz l d r. Mezkur vakfiyede Ankara da babas n n ad ile an lan Ahi Hac Murad mahallesinde ve dedesi olan Ahi El-hac Hüsam zaviyesine s n r bir medrese binas yapt r r cümlesi yaz l - d r. Vakfiyede bu vakf n gelirinden dedesinin yapt rd zaviyeye de tahsisat ayr l r. Ayr ca baz kaynaklarda Ahi Hüsam ile Ahi fierafeddin in babas Ahi Hüsameddin kar flt r l r. 25 AH MURAD Ankara da yaflam fl ahi büyüklerindendir. Ahi Mamak n hayat hakk nda yaz l kaynaklarda bilgi yoktur. smini, ancak vak f belgelerinden ö reniyoruz. Vak flar Genel Müdürlü ü Vak f Kay tlar Arflivi, 581 nolu defterin 426. sayfa ve 411. s ras nda kay tl Ankara da Ahi fiemseddin Ahmed Vakf na ait Zilkade 842/1438 tarihli Arapça vakfiyede ismi zikredilmektedir. Hac fiemseddin Ahî Ahmed, Ankara da babas n n ad ile bilinen Ahi Hac Murad mahallesinde, 1438 y l nda bir medrese yapt r r. Bu medrese AH MAMAK 23

için kurdu u vakf n yönetimini, vefat ndan sonra kendi evlatlar n n yürütmesini, flayet nesli kesilirse kardefli Hüseyin Bey in o lu brahim Bey ve evlatlar n n, onun da nesli kesilirse Hac fiemseddin Ahi Ahmed in di er kardefli Ahi Adil in o lu Batura Bey ve evlatlar n n, onun da nesli kesilirse Ahi Mamak o lu Ahi Mahmud ve evlatlar n n yürütmesini flart koflar. 831/1428 tarihli baflka bir vakfiyede de Ahi Mamak n babas n n ad n n Mustafa, o ullar n n da alim ve faz l kifliler oldu u zikredilir. Bu vakfiyedeki kayda göre Hac Bayram- Veli hazretleri ile Ahi Mamak, ayn dönemde yaflam fllar ve ikisi de bu vakf n vakfiyesinin yaz l fl nda flahit olarak bulunmufllard r. Kanaatimizce Ahi Mamak ve o ullar, devrin ilmiye s n f ahilerinden ve büyüklerindendir. 26 Ankara ile ilgili baz yay nlarda Mamak ilçesi anlat l rken, Osmanl belgeleri tetkik edilmeden, bu ahi büyü ümüzün ad n n Ermenice oldu unu zikretmeleri, ilim ad na oldukça üzücüdür. TURASAN BEY Osmanl Devletinin ilk kurulufl y llar nda, Ankara ve çevresinde, özellikle Kazan, K z lcahamam ve Sincan ilçelerinin bulundu u bölgeye hakim bir gazi-alperendir. Kaynaklarda Horasan dan gelen Duman A a n n o lu oldu u zikredilir. T mar sahibi bir beydir. Bugün Kazan a ba l Tekke (Akçakavak) Köyünde yaflam flt r. A. Nezihi Turan, Turasan Bey in hakimiyet sahas n Turasan Bey Memleketi olarak adland r r. 27 Günümüzde Kazan ilçesinin Tekke Köyünde bak ms z bir durumda bulunan türbesinin kap s üzerindeki kitabede, özetle flu ibare yaz l d r: Duman A a o lu büyük emir Turasan Beg 824 y l n n Ramazan ay nda bu ravzatül-minare yi yapt. Turasan Bey e ait fievval 826 / Eylül 1423 tarihli vakfiyesinden baz bölümler: Kullar n hayrat yollar na muvaffak k lan, onlar tâ at sevinçlerine gark eden ve hay r müesseseleri yolu ile hidâyet kap lar n rahmetle açan Allah a hamd ü senalar ederim. Salât ve selâm n efdali, tahiyyât n ekmeli, necat kap s n n anahtar, hidâyet mefl alesi, bereket rehberi olan efendimiz Hazreti Muhammed e ve ilimler, âyetler hazînesi olan âl ü ashab na olsun ki: Allah cümlesini hüccet ve beyyinâtla te yid buyurmufltur. Dua ve sena cümleleri ile bafllar ve dünya hayat n Turasan fiah flöyle tarif eder: Dünya gurur evidir, fler yata d r, rahat ve sevinç yeri de ildir. Çabuk geçer, dün ona mâlik olan n elinden bugün bakars n hemen ç kar. Akl bafl nda olanlar için en de erli ve flerefli fley hayri-sosyal müesseseler kurmakt r. Ahiret günü için az k tedârikinde ve bunlar haz rlamakta acele etmek laz md r. Cenab- Hak flöyle buyurmufltur: Kendiniz için âhirete gönderdi iniz her hayr Allah nezdinde daha hay rl ve sevab daha büyük olarak bulursunuz. Hazreti Peygamberimiz (s.a.v) de buyurmufltur ki: Adem o lu ölünce bütün amelleri kesilir, ancak üçü müstesnad r. Fâidelenilen ilim, dua eden sâlih evlâd ve cari (devam eden) sadaka b rakanlar n amelleri devam eder. Câri sadakadan murâd vak ft r. hlas ve samimiyetle kurdu u vakfa H z r Bâlî Memleketi nde ve Vilayetinde olan bilumûm akarlar ve emlâkidir; Allah onlar sonuna kadar zarar ve ziyandan korusun. 24

Ankara kasabas nda (flehir merkezi) bulunanlar: Bendderesi nde bulunan hamam n yar s, yine bu hamam n yan ndaki buzlu un tamam ile onunla ilgili olan karl k ve sâire, Kalaba Vadisi ndeki bir üzüm ba vak ft r. Çakmak Dîvân nda: Bahçekavak (Akçakavak) köyünün tamam ki, flimdi Beyköyü nam ile an l r. Bu köy köleleri ve cariyeleri, ambara y lm fl olan ve kuyulara gömülüp muhafaza edilen hububat dahi vak ft r. Sarubulak köyü dahi hububat ile vak ft r. Fîrûz köyünün tamam. Köyde bulunan hububat, köle ve cariyeler vak ft r. fienlik ve Viranc k köyleri hububat da dahil vak ft r. Erdemi Dîvân nda olanlar: Afla Gümele köyü ve Ba vîrân köyü. Bu köylerde ki hububat ve köleler de vak ft r. Pazar Dîvân nda bulunanlar: Ovakay köyü ve pirinç vesâir hububat ile vak ft r. Mürtedovas nahiyesinde: Yundband köyünün tamam, hububat ve kölesi ile vak ft r. Yabanovas nahiyesinde: A cain köyünün tamam, arazisi, ba lar ve köleleri vak ft r. Turasan Bey yukar da sayd bu mülkleri; Çakmak nahiyesinde, A cakavak köyünde ayd n ve flerefli bir mevkide bina etmifl oldu u ve içinde vakti geçirilmeden ve k salt lmadan namaz k l nmas içün yap lan bir câmi-i flerîfe, gelen her fukaraya aç k olan bir zaviyesine ve içinde sakin olmay arzulad ve zarar ziyandan asude cennet bahçelerinden bir bahçe olmas n Allah tan diledi i bir türbesinin sâlihine, ebedi ve devaml olarak vakf eylemifltir. Bu vak f mülkler sat lamaz, mîrâs b rak lamaz, hibe olunamaz, rehin verilemez, hiç bir suretle mülk olarak al namaz, daha faideli dahi olsa baflkas ile istibdâl olunamaz. Üç seneden fazla müddetle îcâra verilemez. Ay, günefl devrân ettikçe geceler, gündüzler birbiri ard s ra gelip geçdikçe zamanlar boyunca bakî kalacak bir vak ft r. Vârislerin en hay rl s olan Allah a arz ve arz üzerindekiler intikal edinciye kadar böylece kalacakt r flart n vakfiyesine yazd r r. Turasan Bey, vakf n flartlar n flöyle s ralam flt r: Vakf n mülklerinden elde edilecek gelirlerle ilk önce yapm fl oldu u cami, zaviye ve türbenin bak m ve onar m yap lacak. Öyle ki bakan kimse bu yap larda bir kusur görmeyecek flekilde bak m ve onar m na dikkat edilecek. Camide muttaki, dindar bir kimse imam olup, befl vakit namazlarda imaml k yapacak ve cuma günleri hutbe okuyacak. Özellikle yapt zaviyenin kap s daima aç k bulunacakt r. Giren girer, ç kan ç kar. steyen misafir olur gider, dileyen devaml kal r. Geceyi geçirmek isteyen yatar, gitmek isteyen gider. Zaviyeden misafir kovulmaz, azarlanmaz, men olunmaz; nas l isterse öyle yapar, misafire tâbi olunur. Turasan Bey, vakf n yönetimini sa oldu u müddetçe kendisi yürütecek. Vefat ndan sonra ise vakf n yönetimi o ulluk edip yetifltirdi i ve hizmetinden hoflnud olup seçdi i öz k zkardefli o lu olan güzel huylu, ö ülen ahlâkl, aziz ve muhterem emîr, Ye en bey ad ile meflhur olan H z r Bali ye ait olacakt r. Ondan sonra onun evlâd na, evlâd evlâd na, bat ndan bat na, nesilden nesile intikal edecektir. Onu, üzüm ba ndan gayri bütün evkaf na mütevelli nasb edip, üzüm ba ndan baflkas n n mahsulât ndan ona nakit veya ayniyat olarak beflte birini tayin eylemifltir. Kalan beflte dört mahsulât hissesi lüzum gördü ü gibi mescidin, türbenin ve zaviyenin mesâlihine sarf olunur. Mescide sarfiyat flöyle yap l r: Her sene cuma namaz nda mescidde haz r bulunan ha- 25