.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri. Sempozyum Dizisi No: 55 Ocak 2007; s Doç. Dr.

Benzer belgeler
KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

Kırım-Kongo kanamalı ateşi virusunun kimyasal ve fiziksel etkenlere karşı duyarlılığı nedir?

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ve DAS Yönetimi

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 2 Ağustos 2018 Perşembe

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ

TULAREMİ KONTROL ve KORUNMA. Dr. Kemalettin ÖZDEN

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

İklim ve vektör bağımlı güncel viral enfeksiyonlar

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinde Aferez İşe Yarar mı?

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞ HASTALIĞI. Hastalık ilk defa 1944 yılında Kırım da görülmüş ve Kırım Kanamalı Ateşi olarak tanımlanmıştır.

Besin intoksikasyonu şüphesiyle başvuran üç Kırım Kongo Kanamalı Ateşi: Olgu sunumu

ANKARA BÖLGESİNDE KENE TEMASI ÖYKÜSÜ OLMAYAN İKİ KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ OLGUSU

Pnömokokal hastal klar

Çocuk ve Tüberküloz (Verem)

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Hürrem BODUR 1 ÖZET SUMMARY. Crimean-Congo Haemorrhagic Fever

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

Tablo 3.3. TAKV YES Z KANAL SAC KALINLIKLARI (mm)

Aliye Baştuğ Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Ekmud VHA Kursu

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Yumurta, Larva, Nimf ve Erişkin kene

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

Kocaeli de Uzun İnkübasyon Süreli Sporadik Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Olgusu

POSTMORTEM NCELEMELERDE ENFEKS YONDAN KORUNMA

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

2008 YILI KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ OLGULARININ LABORATUVAR TANISINDA PCR VE ELISA-IgM SONUÇLARININ İRDELENMESİ

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir.

Bovilis BVD. BVD kontrolünde lider. ARAfiTIRMA PERFORMANS DÜRÜSTLÜK

Ortadoğu Solunum Sendromu Koronavirüsü (MERS-CoV)

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Hantavirus. Dr Mustafa Kemal Çelen Dicle Üniversitesi Hastanesi

HIV/AIDS HASTALI INDA SON GEL fimeler

1. AMAÇ : Hastanenin tüm bölümlerini kapsayan enfeksiyonların önlenmesini sağlamak ve enfeksiyon kontrol programını sağlamak.

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Arboviruslar. Prof.Dr.Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

Kahraman Marafl ta Difl Hekimleri ve Di er Difl Sa l Personeli Aras nda Hepatit B ve C Seroprevalans

KENELER İLE BİRLİKTE YAŞAMAK!

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

Kırım Kongo Kanamalı Ateşte Hasta Yöne3mi. İlkay Bozkurt Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları AD

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir.

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DE fi KL K VAKIFLARA VERGİ MUAFİYETİ

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

The Journal of Current Pediatrics

Orta Doğu Solunum Sendromu Coronavirüs (MERS-CoV) İnfeksiyonu

ÜLKEM ZDE ÇOK LACA D RENÇL TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S

KES RLER. Bunlar biliyor musunuz? Bütün bir fleyin bölündü ü iki eflit parçadan her biri. Tam, bölünmemifl fley. Bütün elma gibi.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi. Dr. Hilal Tıpırdamaz Sipahi E.Ü.T.F. Halk Sağlığı A.D

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ: KORUNMA VE KONTROL

EBOLA VİRÜS HASTALIĞI

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ LABORATUVAR TANISI

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

SOSYAL GÜVENL K REFORMUNDA ASKERL K BORÇLANMASI

Girifl. Hacettepe Üniversitesi T p Fakültesi, Çocuk Sa l ve Hastal klar Anabilim Dal, Ankara, Türkiye

Pratisyen hekimlerin hepatit B ve hepatit C hakk ndaki bilgi düzeyleri

Kanserde Erken Tan. Prof.Dr. Adnan Ayd ner. Yard.Doç.Dr. Gülbeyaz Can

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Zika Virüs: Panik Olmayalım, Akıllı Olalım / Cavit Işık Yavuz

Tarihçe. Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ve DAS yönetimi. KKKA - Tarihçe. Kırım - Kongo Kanamalı Ateşi Crimean-Congo Haemorrhagic Fever

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

Ege Üniversitesi T p Fakültesinde Çal flan Hekim, Hemflire, Teknisyen ve ntörnlerin Viral Hepatitler Konusunda Bilgi, Tutum ve Davran fllar

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Hepatit A. HASTALIK Hepatit A n n etkeni nedir? Hepatit A n n etkeni hepatit A virüsüdür (HAV).

KIRIM KONGO KANAMALI ATEfi ; ETKEN, VEKTÖRLER VE TÜRK YE DEK DURUM Ayflen GARGILI*, Kenan M D LL,**

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Transkript:

.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri TÜRK YEDE SIK KARfiILAfiILAN HASTALIKLAR I Enfeksiyon Hastal klar, Romatizmal Hastal klar, Afetlerde Ezilme Yaralanmalar Sempozyum Dizisi No: 55 Ocak 2007; s. 267-277 K r m-kongo Kanamal Atefli Doç. Dr. Hürrem Bodur Girifl K r m Kongo Kanamal Atefli %5 civar nda mortalitesi olan, bu güne kadar 30 un üzerinde ülkede tan mlanm fl ve temel olarak da Hyalomma cinsi keneler arac l ile insanlara bulaflan atefl ve kanamalar n klinik tabloya hakim oldu u viral bir hastal kt r. Hastal k insanlara esas olarak kenelerin tutunmas ile bulafl r. Bunun yan nda kenelerin ezilmesi, viremik dönemdeki hayvanlar n kan ile temas ve viremik dönemdeki hastalara hizmet veren sa l k personeline ve hasta yak nlar na da hasta kan veya enfekte sekresyonlar ile korunmas z mukozal veya bütünlü ü bozulmufl deri temas ile olabilmektedir. Atefl ve kanaman n yan nda, trombositopeni, lökopeni, transaminazlarda (AST, ALT), kreatinin fosfokinaz (CK) ve laktat dehidrogenaz (LDH) enzimlerinde yükselme ve hemostaz testlerinde bozulma ile karakterize laboratuar bulgular görülür. Temel patolojik bozukluk sal nan proinflamatuvar sitokinlerin endotelde ve hedef organlarda yapt de iflikliklerdir. Tan, viremik dönemde virüs kültürü, PCR ile virüse ait nükleik asitlerin gösterilmesi veya akut veya konvelesan dönemde serumda oluflmufl antikorlar n gösterilmesi ile konur. Tedavinin esas n destek tedavisi oluflturmaktad r. Epidemiyoloji ve bulafl lk defa kinci Dünya Savafl y llar n n (1944-1945) yaz aylar nda K r m da tar m yapmaya yard mc olan 200 civar nda Sovyet askerinde akut geliflen atefl ve kanamalarla seyreden bir epidemi dikkati çekmifl ve hastal k K r m Kana- 267

Hürrem Bodur KKKA: Co rafik da l m KKKA virüs izolasyonu Riskli ülkeler Düflük riskli ülkeler fiekil 1. Dünya Sa l k Örgütünün KKKA hastal n n co rafi da l m ile ilgili haritas mal Atefli olarak adland r lm flt r. Etken olarak da hastalar n kanlar ndan bir virüs izole edilmifltir. Daha sonra bu virüsün 1956 y l nda Zaire li ateflli bir hastan n kan ndan izole edilen virüs ile antijenik benzerliklerinin ayn oldu unun gösterilmesi üzerine hastal k 1969 y l ndan itibaren K r m Kongo Kanamal Atefli (KKKA) olarak an lmaya bafllanm flt r. KKKA hastal Balkanlar, Asya, Orta Do u, Hint Yar madas, Afrika k tas nda zaman zaman epidemiler fleklinde çok genifl bir co rafyada görülmektedir (fiekil-1). Asl nda hastal k 12. yüzy lda Tacikistanl bir doktor taraf ndan kanamalarla ve ateflle seyreden tipik klinik tablosu ile tan mlanm fl, Özbekistan da yöresel ad ile hastal k y llarca; Khungripta (kan al m ), Khunymuny (burun kanamas ), Karahalak (kara ölüm) gibi isimlerle an lm flt r. Türkiye de ilk defa 2002 y l n n ilkbahar ve yaz aylar nda baflta Tokat, Sivas, Çorum, Amasya, Yozgat, Gümüflhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan ve çevresi olmak üzere ç ve Do u Anadolu Bölgelerinin kuzeyi ile Karadeniz 268

K r m-kongo Kanamal Atefli Bölgesinin güney kesimlerini kapsayan genifl bir co rafi alanda ve kene temas öyküsü olan, atefl ve kanama ile seyreden bir salg n dikkati çekmifl, 2003 y - l nda da hastal n KKKA oldu u anlafl lm flt r. Daha sonra Kastamonu, Bart n, Ankara, Çank r, Bolu, Bal kesir gibi illerde de vakalar n ortaya ç kmas ile hastal n görüldü ü alan daha da genifllemifltir. Hastal k her y l May s-eylül aylar aras nda görülmekte ve Temmuz ay nda pik yapmaktad r. 2002 y l nda bafllayan salg n halen devam etmekte olup, Sa l k Bakanl kay tlar na göre 2002-2006 y llar aras nda laboratuar olarak tan s do rulanm fl toplam vaka say s 04.08.2006 tarihi itibar ile 907 dir. KKKA virüsünün temel rezervuar domuz, tavflan, fare gibi yabani vertebral hayvanlar ve kenelerdir. Virusun yaflam siklusu vertebral lar ve kene aras nda devam etmektedir. S r, koyun, keçi, at, eflek gibi evcil hayvanlar n serumlar nda da antikorlar gösterilmifltir. Ancak virüs hayvanlarda hastal k oluflturmaz. Virüsün yerden beslenen kufllarda viremi yapt gösterilememifl, ancak vektör keneler bu kufllar üzerinde özellikle kekliklerde ve kargalarda gösterilmifltir. Bu da virüsün kufllar arac l ile bu kadar genifl bir co rafyaya yay lm fl olabilece ini düflündürmektedir. Enfekte kene etkeni transovarian (anneden yavrular na) ve transstadiyal (larvadan-nimf ve eriflkin formlara) olarak kene popülasyonuna bulaflt r r ve bu keneler vektör olman n yan nda ayn zamanda virüs için rezervuar özelli i de tafl rlar. Enfekte difli kenenin yumurtalar n n %3 ünün enfekte oldu u gösterilmifltir. Virüs Hyalomma genusundaki kenelerle, özellikle de Hyalomma marginatum marginatum cinsi kenelerle bulaflmaktad r. Virus ayr ca Hyalomma anatolicum anatolicum ve Rhipicephalus (Rhipicephalus bursa) cinsi kenelerden de izole edilmifltir. Virüsün farkl kene türlerinden izole edilmesi epidemiyolojik aç dan çok önemlidir. Dünya Sa l k Örgütünün haritas ndan da görüldü- ü üzere Hyalomma cinsi keneler belli enlemin üzerinde iklimin uygun olmamas nedeni ile yaflayamamaktad r, ancak özellikle Rhipicephalus cinsi kenelerle bulafl yor olmas enfeksiyonun sadece Hyalomma cinsi kenelerin yaflad - alanlarla s n rl kalmayaca n düflündürmektedir. Hyalomma cinsi keneler Türkiye ikliminde Nisan Eylül aylar aras nda aktif olmakta ve kene vejetasyonuna uygun olarak da hastal k görülmektedir. Çok yo un k fl flartlar ve so uk k fl aylar nda kene popülasyonunun azald - na dair bildirimler mevcuttur. 269

Hürrem Bodur Hastal n ortaya ç k fl nda insanlar n do al hayata müdahalesi de bir faktör olarak öne sürülmektedir. Örne in 1944 y l nda K r m daki ilk salg nda, daha önce yaban hayat n n hüküm sürdü ü alanlar n ilk defa tar ma aç lmas ve insanlar n buradaki vahfli yaflamla iç içe olmalar sorumlu tutulmaktad r. Türkiye salg n n n ilk ortaya ç kt Tokat n Almus ilçesi ve yaylalar nda da daha önceden terör nedeni ile yaylaya ç kma ve avlanma yasa getirilmifl ve daha sonra yasa n kalkmas ile insanlar vahfli hayat n hakim oldu u bu alanlara yeniden gelmifllerdir. Virüs insanlara esas olarak enfekte kenelerin tutunmas ile bulafl r. Bunun d fl nda; viremik dönemdeki enfekte hayvan n kesilmesi ve akabinde etin ifllenmesi s ras nda bulafl olabilir. Etin bekletilmesi ile ph s asidik olaca ndan virüs bu ortamlarda ölür ve etler teorik olarak bulaflt r c de ildir denilebilir. Bu aç dan veteriner hekimler, kasaplar ve hayvanlarla u raflanlar bulafl aç s ndan riskli grubu olufltururlar. Ayr ca kenelerin bulundu u alanlarda çal flanlar, piknik yapanlar, izciler, avc lar vb bulafl aç s ndan risk alt ndad rlar. Bu hastalara bak m veren sa l k çal flanlar na da hastalar n kan, enfekte doku ve sekresyonlar ile korunmas z temas ile bulafl olabilir. Sa l k çal flanlar na bu tip bulafl bildirilmifl, ülkemizde de iki sa l k personeline bu tip bulafl olmufltur. Hastal k daha çok endemik bölgelerde yaflayan ve tar m ve hayvanc l k ifli ile u raflan çiftçilerde görülür. Bölgedeki veteriner hekimler de riskli grup içinde yer al rlar. Etken Etken Bunyaviridae ailesinden Nairovirus grubundan zarfl, tek sarmall, negatif polariteli bir RNA virüsü olan Crimean-Congo haemorrhagic fever (CCHF) virüsüdür. Ayn ailede CCHF d fl nda Orthobunyavirus, Hantavirus, Phlebovirus ve Tospovirus lar da bulunmaktad r. CCHF nin Filogenetik analiz çal flmalar ile de iflik co rafi bölgelerde görülen 8 genotipi tan mlanm fl, Türkiye den izole edilen suflun Kosova ve Güney Bat Rusya tipi ile benzer filogenetik yap da oldu u gösterilmifltir. 270

K r m-kongo Kanamal Atefli Klinik ve laboratuar bulgular Hastal n inkübasyon süresi etkenin girifl yolu ve virüs miktar na göre de- iflir. Kene s rmas ile al nd nda inkübasyon süresi 1-3 gün, enfekte kan ve dokularla temesla al nd nda ise 3-13 gün aras nda de iflmekte oldu u bildirilmektedir. Bizim kene ile temas olan olgular m zda bu süre 5 gün civar nda idi. Burada kenenin gerçekten ne zaman tutundu u tam olarak bilinmemekte, kenenin fark edildi i zaman bafllang ç olarak al nm flt r. Laboratuar olarak tan s do rulanm fl hastalar m z n ortalama yafl 50 ve %45 i kad n idi. Hastal k temel olarak endotel, hematopoietik sistemi, kas ve retiküloendotelyal sistemi etkilemektedir. Bunlara ba l olarak da lökopeni, trombositopeni, cilt ve mukozalara ait kanamalar, kas ve karaci er enzimlerinde yükseklikler görülür. Hastal n patogenezinde IL-6, TNF alfa gibi proinflamatuvar sitokinlerin art fl na ba l tetiklenen doku hasar sorumlu tutulmakla birlikte Kart ve arkadafllar kemik ili inde trombosit ve eritrositlerin fagosite edildi ini (hemofagositoz) göstermifllerdir. Hastalar n yaklafl k %90 hafif bir klinik seyir gösterir, muhtemelen bir k sm da hastal inaparan geçirmektedir. Bölgede yap lan serosürveyans çal flmas nda %16 civar nda seropozitif hastal k geçirme öyküsü olmayanlar tespit edildi. Klinik olarak; ani bafllayan ve 39-40 C ye ç kan atefl, halsizlik, kas a r s, bafl a r s, yayg n vücut a r s, ifltahs zl k, bazen bulant, kusma ve ishal gibi belirtiler görülür. Baz hastalarda konjunktival k zar kl k olabilir. Hastalar n bir k sm nda özellikle trombositopenisi derin olanlarda veya hemostaz panelinde bozukluk olanlarda mukozal ve cilde ait kanamalar görülür. Bazen hasta ilk flikayet olarak kanamalarla baflvurabilir. Bunlar difleti kanamas, burun kanamas, G S kanama, genitoüriner sistem kanamalar, beyin ve bat n içi kanamalar fleklindedir. Hastalarda hepatomegali ve splenomegali olabilir. fiuur de ifliklikleri, ajitasyon, konvülziyon, ARDS, böbrek yetmezli i, D K tablosu, koma ve ölüme kadar giden a r tablolara neden olabilir. Hastalarda ortak olarak görülen laboratuar bozukluklar temel olarak etkilenen sistemlerle ilgilidir. Hematopoietik sistem tutulumuna ba l olarak hemen her hastada trombositopeni vard r. Lökopeni, s kl kla görülmekte, kanamaya ba l olarak anemi görülebilir. Karaci er tutulumu sonucu transaminazlarda yükselme, hiperbilirübinemi, PT ve aptz gibi hemostaz testlerinde uza- 271

Hürrem Bodur ma, INR yüksekli i, GGT, alkalen fosfataz gibi staz enzimlerinde yükselme görülebilir. Ayr ca LDH yüksekli i ve kas enzimleri olarak da CK ve AST yüksekli i ön planda olmaktad r. Klinik olarak a r vakalarda fibrinojen azal r, fibrin y k m ürünleri artabilir. Hastal n a rl ve böbrek tutulumuna ba l olarak idrarda hematüri, proteinüri gibi bozukluklar yan nda üre ve kreatinin de erleri yükselebilir, elektrolit dengesi bozulabilir. Terminal dönemde ARDS ve koma durumunda kan gazlar nda bozukluklar ve DIK göstergesi parametrelerdeki bozukluklar tabloya eklenir. Klinik olarak iyileflen hastalarda bozulan de erler 1-2 hafta içinde normale döner. yileflen hastalarda sekel görülmez. Ancak intra serebral kanamalar olmuflsa onlara ba l sekeller kalabilir. Mortalite ile iliflkili risk faktörleri KKKA dan ölüm oran ile ilgili literatürde %3-80 aras nda de iflen oranlar bildirilmekte, Sa l k Bakanl verilerine göre Türkiye de görülen vakalarda mortalite %5.7 bulunmufltur. Klini imizde takip edilen ve oral veya parenteral ribavirin almayan laboratuar olarak tan s do rulanm fl 69 hastan n analizinde; mortalite %15.6 bulunmufltur. Klini imize klinik durumu daha a r hastalar n sevk edilmekte oldu unu vurgulamak gerekir. Yafl, cins ve bafllang ç semptomlar ile mortalite aras nda bir iliflki bulunmam flt r. Ekimoz, melena, hematemez ve fluur de ifliklikleri ölen hastalarda istatistiksel olarak anlaml derecede yüksek bulundu. Ölen hastalarda trombosit say s anlaml olarak daha düflüktü (12 000/ mm 3 vs 47 000/ mm 3 ; p=0.003). Ölen hastalarda ortalama PT (18 sn vs 13 sn, p<0.001) ve aptt (69 sn vs 43 sn; p=0.001) daha uzun, ortalama ALT (1688 IU vs 293IU; p<0.001) ve AST (3028 IU vs 634 IU; p<0.001) daha yüksek bulunmufltur. Ölen hastalara daha fazla taze donmufl plazma (p<0.001) ve trombosit süspansiyonu (p=0.017) verilmifltir. Trombosit say s n n 20 000/mm3 alt nda olmas (hazard rate [HR], 9.8; 95% confidence interval [CI], 1.17-81.4; p=0.035) ve somnolans (HR, 5; 95% CI, 1.4-17.5; p=0.012) mortalite ile iliflkili ba ms z risk faktörleri olarak bulundu. Bu verilere göre trombosit say s n n <20 000/mm3 ve somnolans KKKA hastalar nda mortalite ile iliflkili ba ms z prediktörlerdir. Mortal seyreden vakalarda IL-6 ve TNF-alfa seviyelerinin daha yüksek bulundu unu bildiren çal flmalar mevcuttur. 272

K r m-kongo Kanamal Atefli Viral yük mortalite ile iliflkili olabilir mi? KKKA tan s ile izledi imiz hastalar n baflvuru an ndan itibaren günlük viral yüklerini araflt rd m z çal flmada mortal seyredenlerde viral yükün anlaml olarak daha yüksek oldu unu tespit ettik (henüz yay nlanmam fl veriler). Öykü, uygun klinik tablo ve yukar da bahsedilen laboratuar bulgular n n yan nda hastal n kesin tan s ; 1. Virüs kültürü; bulaflma riskinin yüksek olmas nedeni ile biyogüvenlik seviyesi 4 olan laboratuarlarda virüs kültürü ve izolasyonu önerilmektedir. Kültür için vireminin oldu u ilk bir hafta içinde kan numunesi al nmas önerilir. 2. Moleküler yöntemler; RT- PCR ile virüs RNA s n n gösterilmesi. Viremik dönem hasta serumundan çal flmak gerekir. 3. Antijen aranmas, hastal n 5. gününden itibaren itibaren serumda IgM ve 7. gününden itibaren de IgG tipi antikorlar yükselmeye bafllar. IgM tipi antikorlar yaklafl k 3-6 ay serumda pozitif bulunurken IgG tipi antikorlar y llarca pozitif bulunur. Hastal tekrar geçiren (reenfeksiyon) olmamas nedeni ile antikorlar n ömür boyu koruyucu oldu u söylenebilir. Antikor daha çok EL - SA ve IFA yöntemleri ile araflt r labilir. Ticari olarak kit üretimi yoktur. Ülkemizde tan Refik Saydam H fz s hha Merkezi Baflkanl Viroloji laboratuar nda EL SA yöntemi ile IgM ve IgG antikorlar n n aranmas ve PCR yöntemi ile virüs RNA s n n gösterilmesi ile konulmaktad r. Ayr ca Ankara GA- TA Mikrobiyoloji laboratuar nda da RT-PCR ile tan konulmaktad r. Tedavi Tedavide üç ana yaklafl m mevcuttur. 1. Etkene yönelik tedavi: Ribavirinin CCHF virüslerine in-vitro etkili oldu- unun gösterilmesi ve hayvan (fare) deneylerinde viremiyi azaltt n n gösterilmesi üzerine hastalarda tedavi ve profilaksi amac yla amac yla kullan lmaya bafllanm flt r. Ribavirinin KKKA hastal n n tedavisinde etkili oldu una dair literatürde vaka tarz nda gözlemsel bildiriler mevcuttur. Ribavirin kullan m ile ilgili en kapsaml bildiri ran dan Mardani ve arkadafllar taraf ndan 273

Hürrem Bodur yap lm fl; 69 hastada oral ribavirin kullan ld ve sa kal m n %88.9 (61/69) oldu u vurgulanmaktad r. Oysa KKKA hastal n n mortalitesinin zaten %10 civar nda olmas nedeni ile burada ribavirinin etkinli inden bahsetmek mümkün de ildir. Bu konuda ilk ve tek kontrollü çal flma ülkemizde yap lm flt r. Çal flmaya KKKA vakalar n takip eden 5 merkez kat lm fl ve 126 hastaya oral ribavirin verilmifltir. Kontrol grubu olarak da bir önceki y l ribavirin verilmeyen (historik kontrol) 92 hasta al nm flt r. Vakalar n demografik özellikleri, klinik ve laboratuar bulgular benzerdi. Ribavirin verilen grupta mortalite %7.1 (9/126), kontrol grubunda %11.9 (11/92) (p=0.243) bulundu. Bu çal flman n sonucuna göre oral ribavirin kullanman n mortalite üzerine etkisinin olmad - görülmüfltür. Oral ribavirinin etkili olmamas üzerine acaba parenteral ribavirin etkili mi? Sorusuna yan t olmak üzere yurt d fl ndan s n rl say da hastaya yetecek kadar intra venöz ribavirin temin edildi. Toplam 20 hastaya V ribavirin verildi bunlardan 5 i kaybedildi (mortalite %20). Bu veriler göre ribavirinin V formunun da etkin olmad na dair kanaatler oluflmaya bafllad. Ancak ribavirinin V formunun etkinli inin araflt r lmas için kontrollü prospektif çal flmalara ihtiyaç vard r. 2. Destek tedavisi: Bu gün için tedavinin esas n destek tedavisi oluflturmaktad r. Trombositopeni tedavisinde trombosit replasman, aptz uzamas na yönelik olarak taze donmufl plazma replasman, anemiye yönelik tam kan veya eritrosit süspansiyonu verilmesi, s v ve elektrolit dengesinin korunmas, böbrek yetmezli i geliflirse hemodiyaliz, gerekti inde mekanik ventilasyon deste inin sa lanmas gerekir. Ayr ca hastalar n a r lar na, atefline ve ajitasyonlar na yönelik semptomatik tedavi de gerekebilir. G S kanamaya varsa enteral beslenmenin kesilmesi, H 2 reseptör blokerleri ile midenin korunmas, parenteral beslenmenin sa lanmas önemlidir. ntra müsküler enjeksiyondan, aspirin, steroid ve nonsteroid anti inflamatuvar kullan m ndan kaç nmak gerekir. 3. mmün plazma tedavisi: Hastal geçirenlerin plazmalar n n akut dönem hastalara verilerek virüsün nötralize edilmesi prensibine dayanmaktad r. Konu ile ilgili bir çal flma yoktur. Sa l k Bakanl na sunulan bir proje ile önümüzdeki y l, daha önce hastal geçirmifl ve donör olma özelliklerine sahip, kan nda yüksek düzeyde IgG antikorlar bulunan kiflilerin plazmalar n n hastalarda kullan lmas planlanm fl, çal flma için gerekli etik kurul onay baflvurusu yap lm flt r. 274

K r m-kongo Kanamal Atefli Dünya da KKKA de mortalite ile ilgili %3-%80 aras nda de iflen çeflitli oranlar bildirilmektedir. Sa l k Bakanl verilerine göre Türkiye deki bu epidemide ölüm oran %5.7 dir. Hastal geçirenlerin tekrar hasta olmamas nedeni ile KKKA ya karfl ömür boyu ba fl kl k kazand düflünülmektedir. Korunma Daha önce Bulgaristan da afl gelifltirildi i ve etkili oldu una dair bildirimler var ise de, bu gün için modern anlamda insanlarda kullan lan bir afl yoktur. Korunmada dikkat edilmesi gereken hususlar: Genellikle hava yolu ile bulaflmadan bahsedilmemektedir. Ancak hasta ve hastan n sekresyonlar ile temas s ras nda mutlaka üniversal önlemler (eldiven, önlük, gözlük, maske vb.) al nmal d r. Kan ve vücut s v lar ile temastan kaç n lmal d r. Bu flekilde bir temas n söz konusu olmas halinde, temasl n n en az 14 gün kadar atefl ve di er belirtiler yönünden takip edilmesi gerekmektedir. Hayvan karkas hayvana ait di er vücut s v lar ile temas s ras nda da gerekli korunma önlemleri al nmal d r. Kene mücadelesi çok önemli olmakla birlikte oldukça zor görülmektedir. Co rafik bölgelere ve türlere göre de iflmekle beraber, KKKA y bulaflt ran Hyalomma cinsi keneler genel olarak nisan ve ekim aylar nda aktiftirler; salg nlar n bu dönemlerde görülmesinin sebebi de budur. Bu nedenle öncelikle konakç lar kenelerden uzak tutulmal ve kenelerin kan emmeleri engellenmelidir. Mümkün oldu u kadar kenelerin bulundu u alanlardan kaç n lmas gerekmektedir. Hayvan bar naklar veya kenelerin yaflayabilece i alanlarda bulunulmas durumunda, vücut belirli aral klarla kene yönünden muayene edilmeli; vücuda yap flmam fl keneler dikkatlice toplanmal, yap flan keneler ise kesinlikle ezilmeden ve kenenin a z k sm kopar lmadan ç kar lmal d r. Piknik amaçl olarak su kenarlar ve otlak fleklindeki yerlerde bulunanlar döndüklerinde, üzerlerini kene bak m ndan kontrol etmeli ve kene varsa usulüne uygun olarak vücuttan uzaklaflt rmal d r. Çal, ç rp ve gür ot bulunan yerlerden uzak durulmal, bu gibi yerlere ç plak ayakla veya k sa giysilerle girilmemelidir. Mümkünse riskli bölgelerde piknik yap lmamal d r. 275

Hürrem Bodur Orman iflçileri gibi bölgede bulunmalar zorunlu olanlar lastik çizme giymeleri veya pantolonlar n n paçalar n çorap içine almalar koruyucu olabilmektedir. Hayvanlar uygun akarisitlerle ilâçlamal, hayvan bar naklar kenelerin yaflamas na imkân vermeyecek flekilde yap lmal, çatlaklar ve yar klar tamir edilerek badana yap lmal d r. Kene bulunan hayvan bar naklar uygun akarisitlerle usulüne göre ilâçlanmal d r. Gerek insanlar gerekse hayvanlar kene enfestasyonlar ndan korumak için repellent olarak bilinen böcek kovucular dikkatli bir flekilde kullan labilir. Repellentler s v, losyon, krem, kat ya veya aerosol fleklinde haz rlanan maddeler olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilir. Ayn maddeler hayvanlar n bafl veya bacaklar na da uygulanabilir; ayr ca, bu maddelerin emdirildi i plâstik fleritler, hayvanlar n kulaklar na veya boynuzlar na tak labilir. Gelecekteki çal flmalar KKKA hastal modern anlamda 50-60 y ld r biliniyor olmas na ve dünyada bu kadar genifl bir co rafyada görülmesine ra men hala bilinmeyen çok fley vard r. Hastal n ülkemize getirdi i yükü göz önüne al n rsa hastal n önlenmesine ve hastalar n tedavi edilmesine dair yap lmas gerekenler; Befl y ld r yay larak devam eden bu epidemiyi multidisipliner bir yaklafl mla kontrol alt na alacak, hastal eradike edecek planlamalara ve çal flmalara ihtiyaç vard r. Risk gruplar na yönelik immün profilaksi yönünden çal flmalar n yap lmas gerekir. Parenteral ribavirinin etkinli inin prospektif kontrollü çal flmalarla araflt - r lmas ve etkene yönelik alternatif tedavilerin araflt r lmas gerekir. KAYNAKLAR 1. Bakir M, U urlu M, Dokuzo uz B, Bodur H, Tasyaran MA, Vahaboglu H and Turkish CCHF Study Group. Crimean-Congo haemorrhagic fever outbreak in Middle Anatolia: a multicentre study of clinical features and outcome measures. J Med Microbiol 2005; S4 (pt 4): 385-9 276

K r m-kongo Kanamal Atefli 2. Cevik MA, Erbay A, Bodur H, Gulderen E, Bastug A, Kubar A, Akinci E. Clinical and laboratory features of Crimean-Congo haemorrhagic fever: predictors of fatality. (Ankara, TR) Poster, ECC- MID-ICC meeting, 2007 Munich. 3. Ergönül Ö. Crimean-Congo haemorrhagic fever. Lancet Infect Dis 2006;6:203-14 4. Ergonul O, Celikbas A, Baykam N, Eren S, Dokuzoguz B. Analysis of risk-factors among patients with Crimean-Congo haemorrhagic fever virus infection: severity criteria revisited.clin Microbiol Infect. 2006; 12(6):551-4. 5. Ergonul O, Celikbas A, Dokuzoguz B, Eren S, Baykam N, Esener H. The charecteristics of Crimean-Congo hemorrhagic fever in recent outbreak in Turkey and the impact of oral ribavirin therapy. Clin Infect Dis; 39: 285-89 6. Ergonul Ö, Tuncbilek S, Baykam N, Celikbas A, Dokuzoguz B. Evaluation of serum levels of IL- 6, IL-10, and TNF-alpha in patient with Crimean-Congo hemorrhagic fever. J Infect Dis 2006 1;193(7):941-4. 7. http://www.kirim-kongo.saglik.gov.tr/g2.pdf 8. http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs208/en/ 9. http://www.cdc.gov/ncidod/dvrd/spb/mnpages/dispages/fact_sheets/cchf.pdf 10. Kart SS, Odabas Z, Korten V et al. Crimean-Congo hemorrhagic fever in Turkey. Emerg Infect Dis 2004; 19:1379-84 11. Mardani M, Jahromi MK, Naieni KH, Zeinali M. The efficacy of oral ribavirin in the treatment of crimean-congo hemorrhagic fever in Iran. Clin Infect Dis 2003,36.1613-18 12. Ozkurt Z. Kiki I, Erol S, et al. Crimean-Congo hemorrhagic fever in Eastern Turkey: clinical features, risk factors and efficacy of ribavirin therapy. J Infect 2006; 52:207-15 13. Papa A, Christova I, Papadimitriou E, Antoniadis A. Crimean-Congo hemorrhagic fever in Bulgaria. Emerg Infect Dis 2004;10:1465-67 14. Suleiman MN, Muscat-Baron JM, Harries JR et al. Congo/Crimean haemorrhagic fever in Dubai. An outbreak at the Rashid hospital. Lancet 1980; 2:939-41 15. Swanepol R, Shepherd AJ, Lernan PA, Shepherd SP, Miller GB, A common source outbreak of Crimean-Congo haemorrhagic fever on a dairy farm. S Afr Med J 1985; 68;635-37 16. Yapar M, Aydogan H, Pahsa A, Besirbellioglu BA, Bodur H, Basustaoglu AC, Guney C, Avci IY, Sener K, Setteh MH, Kubar A. Rapid and quantitative detection of Crimean-Congo hemorrhagic fever virus by one-step real-time reverse transcriptase-pcr. Jpn J Infect Dis. 2005; 58(6): 358-62 277