T.C. YARGITAY Ceza Genel Kurulu. Karar Tarihi:

Benzer belgeler
Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

CEZANIN TEŞDİDEN VERİLMİŞ OLMASI SANIK LEHİNE OLAN KANUNU UYGULAMA YENİ YÜRÜRLÜĞE KONULAN KANUNDA CEZANIN ALT VE ÜST SINIRLARININ ARTTIRILMASI

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

(2709 S. K. m. 40) (5271 S. K. m. 34, 231, 232, 264) (1412 S. K. m. 310)

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

CEZANIN ERTELENMESİ VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI KARARLARI. Stj. Av. Müge BOSTAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU/ANKARA

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

ADLİ PARA CEZASI KISA SÜRELİ HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR KİŞİLERİN HUZUR VE SÜKUNUNU BOZMA

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

GEREKÇELİ KARAR T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A. : Görevi Kötüye Kullanma (Her iki sanık yönünden) SUÇ TARİHİ : 2014

Daire üyesi H. A.; şekli unsurun her koşulda yerine getirilebilmesi imkanı bulunamayacağından bahisle> karşı oy kullanmıştır.

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

BİRİKMİŞ NAFAKA BORCUNU ÖDEMEMEK HAPİS CEZASI GEREKTİRMEZ...

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

AVUKAT YASİN GİRGİN

T.C. Y A R G I T A Y Ceza Genel Kurulu E: 2008/ K: 2009/13 T:

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINDA KANUN YOLU

Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik/m.

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

MÜKERRİR HÜKÜMLÜLERİN İNFAZINDA MÜDDETNAME HESAPLAMALARI:

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ NE A... ESAS NO : 2004/... KARAR NO: 2006/... UYARLAMA TALEP EDEN (HÜKÜMLÜ SANIK) : A.T.K.

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

Cumhur ŞAHİN * ÖZET. Prof. Dr., Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

T.C. YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2015/ K. 2015/197 T

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDAKİ TUTUKLULUK HALİNİN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA İFADE ETTİĞİ ANLAM VE BUNUN İÇ HUKUKUMUZDAKİ YANSIMASI:

KÜÇÜK MAĞDUR İLE ZORUNLU VEKİLİNİN İRADESİNİN ÇELİŞMESİ

T.C. YARGITAY. Hukuk Genel Kurulu. Karar Tarihi: YARGITAY KARARI. Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 / 5 YARGITAY KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİYE BIRAKILMASI KARARINI ASLİYE CEZA MAHKEMESİ İŞİN ESASINA GİREREK İNCELEMELİDİR

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

(4721 S. K. m. 28) (6100 S. K. m. 30, 50, 55, 114, 124, Geç. m. 3) (1086 S. K. m. 41) (14. HD T. 2012/9222 E. 2012/10360 K.

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

İstinaf Kanun Yolu ile Temyiz Kanun Yolu Arasındaki Fark Nedir? Hukuk Davası İçin İstinaf Mahkemesine Başvuru Şartları

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891)

İCRA İNKAR TAZMİNATI LİKİT ALACAK KAVRAMI MAL İADESİ YIPRANMA PAYI

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2013/ K. 2015/1159 T

KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ OBJEKTİF DEĞER ARTIŞ ORANI VEKALET ÜCRETİ

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

Borçlunun İcr a Takibinde İstenen İşlemiş Faiz Miktarı ile İşleyecek Faiz Oranına Süresi İçinde İtiraz Etmemesinin Sonuçları

Yargıtay Kararları. İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK/120

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ T E. 2005/10998 K. 2006/1271

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

İlgili Kanun / Madde 3201 YHBK/3

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

Sirküler Rapor /108-1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

12. Hukuk Dairesi 2015/8686 E., 2015/10934 K. "İçtihat Metni"

SİLME TUŞUNU KULLANMADAN VE EKRANA BAKARAK YAZMA PDF

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK/26

ABELLİ HAKLARI KULLANMAKTAN YOKSUN BIRAKILMA KANUNUN ZAMAN BAKIMINDAN UYGULANMASI LEHE OLAN HÜKÜMLERİN UYGULANMASINDA USÜL SUÇA TEŞEBBÜS

OLAĞANÜSTÜ BİR KANUN YOLU: KANUN YARARINA BOZMA

Kanun No: Ceza Muhakemesi Kanunu. Kabul Tarihi: R.G. Tarihi: R.G. No: Tazminat isteyemeyecek kişiler

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi:

UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE SATIN ALAN, KABUL EDEN VEYA BULUNDURMAK TEDAVİYE VE DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNE KARAR VERMEK

5. Daire 2012/5124 E., 2014/2469 K. "İçtihat Metni"

Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:

İlgili Kanun / Madde 5510 S.SGK/35

8. Daire 2010/7065 E., 2013/1488 K. "İçtihat Metni"

14. Daire 2012/679 E., 2014/2401 K. "İçtihat Metni"

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN ileti5252

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

YARGITAY CEZA GENEL KURULU Esas Numarası:2013/ Karar Numarası: 2014/478 Karar Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2015/ Karar Numarası: 2016/769 Karar Tarihi:

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2015/4614 Karar No : 2018/49

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

Transkript:

KASTEN YARALAMA SUÇU - HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI KESİNLEŞMİŞ MAHKUMİYET NİTELİĞİNDE OLMADIĞI - DOSYAYA AKTARILMAYAN BU SORUŞTURMALARIN KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞI KARARI İLE SONUÇLANMIŞ OLMASININ MÜMKÜN OLDUĞU - İTİRAZIN REDDİ ÖZET: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kesinleşmiş mahkumiyet niteliğinde değildir. 18 yaşından küçüktür. Kasten yaralama suçundan doğrudan adli para cezası tayin olunmuştur. Hakkında başka soruşturmalar yapıldığının bilindiği belirtilmiş ise de, dosyaya yansımayan, belgeleri dosyaya konulmayan, harici bilgiler hükme esas alınamaz. Bilindiği söylenen ve dosyaya aktarılmayan bu soruşturmaların kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlanmış olması da mümkündür. O halde dayanağı ve yasal gerekçeleri açıklanmadan belirtilen kanaatin de esasen yerinde bulunmadığı gözetilerek yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemenin görüşünün değişmeyeceği düşüncesiyle sanık aleyhine yorum yapılamaz ve karar verilemez. (5395 S. K. m. 23, 40) (5271 S. K. m. 231) Dava: Kasten yaralama suçundan sanık Murat 'ın 5237 sayılı TCK'nun 86/2, 86/3-a, 31/3 ve 52. maddeleri uyarınca 2.400 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve CMK'nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin, Çeşme Sulh Ceza Mahkemesince verilen 02.10.2007 gün ve 22-268 sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 15.03.2012 gün ve 13386-10158 sayı ile; açıklamasıyla onanmasına karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 01.06.2012 gün ve 19864 sayı ile;...suça sürüklenen çocuk Murat'ın annesine karşı kasten basit yaralama suçu, 5237 sayılı TCK'nun 82, 86/3-a maddelerinde düzenlenmiş olup, şikayete tabii suçlardan olmadığından 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 231/5-14. maddesinin uygulanmasına hüküm tarihi itibariyle yasal olanak bulunmamaktadır. Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa ile değişik 231. maddesi suça sürüklenen çocuk hakkında annesine karşı kasten basit yaralama suçu açısında da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına imkân tanımıştır. Dolayısıyla hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren hükmün açıklanmansın geri bırakılması açısından lehe düzenlemeler getiren yasaya göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde yasal zorunluluk bulunmaktadır. Suça sürüklenen çocuk Murat 'ın kasti suçtan sabıka kayıtlarının bulunmadığı hususu da nazara alınarak, Yargıtay'ın süreklilik kazanmış uygulamaları uyarınca hükümden sonra lehe yeni yasal düzenlemeler getiren hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun yerel mahkemece değerlendirilip, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur olan annesine yönelik kasten basit yaralama suçundan kurulan hükmün bozulması yerine onanmasına Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 / 6

karar verilmesi yerinde değildir> görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur. CMK'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 16.10.2012 gün ve 28576-34658 sayı ile, itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, nca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır. Türk Milleti Adına Kararı Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve nca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkındaki yerel mahkeme hükmünün, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının değerlendirilmesi amacıyla bozulmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir. İncelenen dosya içeriğinden; kasten yaralama suçundan TCK'nun 86/2 ve 86/3-a maddeleri uyarınca 2400 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen ve sabıkası bulunmayan sanık hakkında yerel mahkemece 02.10.2007 tarihinde; karar verildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konusunda sağlıklı bir hukuki çözüme ulaşılabilmesi için öncelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının mahiyeti ve uygulanma şartları üzerinde durulması gerekmektedir. Kurulan hükmün sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamasına imkan sağlayan ve bu yönüyle sanık lehine sonuç doğurduğunda şüphe bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulaması, hukukumuzda ilk kez çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesi ile kabul edilmiş, 19.12.2006 günü yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 23. maddesiyle 5271 sayılı Kanunun 231. maddesine eklenen 5 ila 14. fıkralar ile büyükler için de uygulamaya koyulmuş, aynı kanunun 40. maddesiyle de 5395 sayılı Kanunun 23. maddesi değiştirilmek suretiyle, denetim süresindeki farklılık hariç olmak kaydıyla, çocuk suçlular ile yetişkin suçlular hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından aynı şartlara tabi kılınmıştır. Başlangıçta yetişkin sanıklar yönünden şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak, hükmolunan bir yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası için kabul edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması, 5728 sayılı Kanunla 5271 sayılı Kanunun 231. maddesinin 5 ve 14. fıkralarında yapılan değişiklikle, Anayasa'nın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar istisna olmak üzere, hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezalarına ilişkin tüm suçları kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. 5560, 5728, 5739 ve 6008 sayılı Kanunlar ile 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinde Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 2 / 6

yapılan değişiklikler göz önüne alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için; a) Suça ilişkin olarak; 1- Yapılan yargılama sonucunda, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü tesis edilmesi ve hükmolunan cezanın, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması, 2- Suçun, Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlardan olmaması, b) Sanığa ilişkin olarak; 1- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, 2- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi, 3- Mahkemece; sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması, 4- Sanığın bu kurumun uygulanmasını kabul etmediğine dair beyanının olmaması, Şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir. Tüm bu şartların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek ve sanık beş yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulacaktır. Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Yerel mahkeme hüküm tarihi olan 02.10.2007 tarihinde 5728 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin henüz yürürlüğe girmemiş olması nedeniyle kurulan hükmün hukuki bir sonuç doğurmamasına imkan veren ve bu yönüyle sanık lehine olduğunda şüphe bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının yerel mahkemece değerlendirilmesi gerektiği düşünülebilir ise de; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sanık hakkında uygulanabilmesi için objektif şartların varlığının yanında, gerektiği, 5728 sayılı Kanunla, CMK'nun 231. maddesinin uygulanma şartlarının genişletilmekle birlikte bu sübjektif şart açısından bir değişikliğin yapılmadığı, yerel mahkemece; şeklinde gösterilen gerekçenin gerek hüküm tarihinde, gerekse 5728 sayılı Kanunla değiştirilen CMK'nun 231. maddesinde aynı şekilde yer alan subjektif şarta uygun olduğu, sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaatini açıklayan yerel mahkemece bu konunun tekrar değerlendirilmesinin bir fayda sağlamayacağı gibi, yargılamayı gereksiz yere uzatacağı hususları gözönüne alındığında Özel Dairece hükmün onanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 3 / 6

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, yerel mahkeme hükmünden sonra 5728 sayılı Kanunla CMK'nun 231. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden değerlendirme yapılması amacıyla hükmün bozulması gerektiği görüşüne dayanan itirazının reddine karar verilmelidir. Çoğunluk görüşüne katılmayan Genel Kurul Üyesi S. Bakıcı, İlk bakışta, karar tarihinde yürürlükte bulunan CMK. nun 231. maddesi ile, karardan sonra 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK. nun 231. maddesinde 'yeniden suç işlenmeyeceğine ilişkin' kanaatten söz edilmesi ve mahkemece sanığın suç işlemekten çekineceğine dair kanaat oluşmadığının belirtilmesi karşısında, 'kararın bozulması gereksizdir' denilebilirse de, bu görüş genel hukuk ilkelerine aykırıdır. Şöyle ki; Mahalli mahkemece 02.10.2007 günü, suça sürüklenen çocuğun cezalandırılmasına karar verilmiştir. Karar tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması için; 'suçun şikayete tabi olması, tayin olunan cezanın bir yıl hapis veya bu süreye kadar adli para cezası olması, sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması, mahkemece sanığın yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirilmiş olması ve zararın aynen giderilmiş veya aynen iade edilmiş bulunması' gerekir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yasa koyucu tarafından belirlenmiş ve öncelikle dikkate alınması gereken objektif koşullarının olayda gerçekleşmesi halinde, mahkemece sanığın kişiliği değerlendirilerek subjektif koşulların varlığı araştırılacaktır. Olayda, suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun şikayete tabi olmaması nedeniyle karar tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin objektif koşul gerçekleşmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle, subjektif koşullar ve bu arada suça sürüklenen çocuğun bir daha suç işleyip işlemeyeceğinin değerlendirilmesine gerek ve olanak yoktur. Nitekim Yargıtay'ımız 5728 sayılı Yasa ile CMK. nun 231. maddesinde değişiklik yapılarak madde kapsamının genişletilmesi üzerine, sanıkların sabıka kayıtlarının bulunması halinde objektif koşul gerçekleşmediğinden, subjektif koşulların tartışılmasına gerek olmadığına ve kararların bu nedenle bozulmayıp esastan incelenmesine karar vermiştir. Uygulama, bu doğrultuda süreklilik göstermiştir. Bu itibarla somut olayda; objektif koşulun bulunmaması nedeniyle gereksiz yere sanığın kişiliğinden söz edilmesi, bağlayıcı olmayan, fazladan yapılan, yok hükmündeki bir değerlendirmedir. Gereksiz yere yapılan bir değerlendirme, karardan sonra yürürlüğe giren ve sanık lehine hükümler getiren lehe yasanın uygulanmasına engel teşkil edemez. Yasal dayanaktan yoksun olan bu gerekçeye dayanılması mümkün değildir. Tıpkı uzlaşmanın uygulanması mümkün olmayan bir suçtan ifadesi alınan sanığın, karakoldaki beyanında 'uzlaşmak istemiyorum' demesi ve dava devam ederken uzlaşma kapsamının genişletilerek sanığa yüklenen suçun uzlaşma kapsamına alınması ve lehe yasa değişikliği yapılması üzerine, sanığın yasal olanak olmadığı halde karakolda alınan bu beyanına itibar edilemeyeceği gibi, olayda da mahkemenin gereksiz yere sanık hakkındaki kanaatini açıklaması, sanık aleyhine değerlendirilemez. Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 4 / 6

Çoğunluk görüşünün kabulü halinde ergin olan sanığa iki yıl altı ay hapis cezası tayin olunup bir daha suç işlemeyeceğinden bahisle cezanın ertelenmemesi halinde, kararın bozulup cezanın bir yıl sekiz ay hapse inmesi ve talebe rağmen ertelemenin bozmadan sonraki kararda tartışılmaması halinde, mahkemenin bozulan kararında yasal olanaksızlığa rağmen gereksiz yere sanığın kişiliğinden söz etmesine itibar edilecek ve kararın yok hükmündeki bölümü geçerlilik kazanacaktır. 'Mahkeme görüşünü açıklamış olup bu görüşün değişmeyeceği, bozmanın pratik bir yararı olmayacağı, sadece davayı uzatacağı veya mahkemenin yeni bir kanaat bildirmeye zorlanmaması gerektiği' düşüncelerine de katılmak olanaksızdır. Çünkü mahkemece yapılan değerlendirme, yok hükmünde olup nazara alınmayacaktır. Tıpkı dosyada bulunan ve hukuka aykırı elde edilen deliller gibi dikkate alınmayan, esasen yok olan bir hususun değişmeyeceğinden söz edilemez. Mahkeme gerekçelerinin yasal olması gerekir. Hukuki olmayan bir gerekçeye itibar edilemez. Aynı hakim veya bir başka göreve atanması halinde yeni gelen hakim tarafından aksi bir düşünceye ulaşılması da mümkündür. Çünkü suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine, cezalandırıldığına, suçunun sabit olduğuna ilişkin bir sabıka kaydı bulunmamaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kesinleşmiş mahkumiyet niteliğinde değildir. 18 yaşından küçüktür. Kasten yaralama suçundan doğrudan adli para cezası tayin olunmuştur. Hakkında başka soruşturmalar yapıldığının bilindiği belirtilmiş ise de, dosyaya yansımayan, belgeleri dosyaya konulmayan, harici bilgiler hükme esas alınamaz. Bilindiği söylenen ve dosyaya aktarılmayan bu soruşturmaların kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlanmış olması da mümkündür. O halde dayanağı ve yasal gerekçeleri açıklanmadan belirtilen kanaatin de esasen yerinde bulunmadığı gözetilerek yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemenin görüşünün değişmeyeceği düşüncesiyle sanık aleyhine yorum yapılamaz ve karar verilemez. Öte yandan nun 22.01.2013 gün, 2012/1152 esas, 2013/20 sayılı dosyasına konu olan olayda; uygulama şartları bulunmadığı halde sanık hakkında CMK. nun 231. maddesi uygulanmış, daha sonra suç işlemesi nedeniyle hüküm açıklanmış ve temyiz davası açıldığında, yerel mahkeme kararı 'ilk karar tarihinde yürürlükte bulunan CMK. nun 231. maddesinin olayda uygulanma olanağı bulunmadığından yapılan lehe değişiklik nedeniyle mahkemenin değerlendirme yapması gerektiğinden' bahisle bozulmuştur. Yerel mahkemece önceki hükümde direnilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu üç ay önce verdiği anılan kararında, 'yerel mahkemenin karar tarihinde, CMK. nun 231. maddesini değerlendirme imkanı bulunmamaktadır. Yasal koşullar gerçekleşmediğinden anılan hükmün tartışılması ve hatta uygulanması hukuki dayanaktan yoksundur. Bu karara dayanılamaz. Yasal değişiklikle sanık lehine kabul edilen CMK. nun 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının mahkemece tartışılması gerekir' denerek direnme kararı bozulmuştur. Açıklanan nedenlerle ve nun 22.01.2013 gün, 1152/20 sayılı emsal kararı da gözetildiğinde, içtihat değişikliğine gidilmesi için hukuki bir zorunluluk bulunmadığı, adil yargılamanın sadece davanın erken bitmesi olmayıp, ilgililerin haklarının korunduğu ve kullanıldığı, savunma hakkının kısıtlanmadığı, karardan sonra yasa koyucu tarafından sanık lehine kabul edilen yasal değişikliklerden yararlanmasının Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 5 / 6

sağlandığı, yasal olmayan yok hükmündeki gerekçelere itibar edilmeyen bir yargılama olduğu gözetilerek davanın uzayacağı, mahkemenin görüşünü değiştirmeyeceği veya yeniden aynı görüşü bildirmesinin pratik bir yararı olmayacağı, davanın bir an önce kesinleşmesi gerektiği görüşlerinin 'adil yargılanma hakkı' ile bağdaşmadığı, karardan sonra 5728 sayılı Yasa ile CMK. nun 231. maddesinde yapılan değişiklik üzerine mahkemece hukuken geçerli, dosya kapsamına uygun, yasal ve yeterli bir gerekçe gösterilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum> düşüncesiyle, Çoğunluk görüşüne katılmayan on Genel Kurul Üyesi de; benzer düşüncelerle itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği yönünde karşıoy kullanmışlardır. Sonuç: Açıklanan nedenlerle; 1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE, 2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.04.2013 günü yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, 30.04.2013 günü yapılan ikinci müzakerede oyçokluğuyla karar verildi. ( ) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 6 / 6