Türk Dünyası Bilim ve Teknolojinin Neresinde?



Benzer belgeler
KÖKSAV E-Bülten. Hassas Konular KÖK SOSYAL VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI. Hızlandırıcılar, Bilim ve Kalkınma. 1. Bilim ve Kalkınma.

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

I.ULUSAL PARÇACIK HIZLANDIRICILARI VE UYGULAMALARI KONGRESİ EKİM 2001 ANKARA SONUÇ RAPORU

ASYA-PASİFİK MUCİZESİNİN SIRRI

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

Türkler ve Bilim: Dün, Bugün, Yarın

ALTIN MÜCEVHERAT. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Ülkemizin CERN yedek üyeliğinden etkin yararlanabilmesi için ne yapmalıyız

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]

SAN-TEZ PROJE DESTEKLERİ VE SANAYİ-ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİNE KATKILARI

İÇİNDEKİLER (*) 1- Özel Sektörün Yurtdışından Sağladığı Uzun Vadeli Kredi Borcu ( Eylül)

"Yenileşim ve Gelecek" 9. Kalite Sempozyumu. C. Müjdat ALTAY 15 Nisan 2011

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI YENİ TEŞVİK MEVZUATI HAKKINDA EKONOMİ BAKANINA HAZIRLANAN RAPOR 2012

2004 yılında 929 milyon Dolar olan değerli maden ve mücevherat ihracatımız, %62 artışla 2008 yılı sonunda 1.5 milyar Dolara ulaşmıştır.

Öğrencilerimize bu ortamı hazırlamak bölüm olarak temel görevimizdir.

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

MÜHENDİSLİK EĞİTİMLERİNDE ÖLÇÜMBİLİM VE KALİBRASYON KONULARINDAKİ MEVCUT DURUMUN DEĞERLENDİRİLMESİ

Sayfa 1 Kasım 2016 ULUSLARARASI SIRALAMALARINDA BELARUS UN YERİ

NİTELİKLİ EĞİTİMİN TOPLUMUN REFAH SEVİYESİNE ETKİSİ. Prof.Dr. Muammer Kaya, ESOGÜ Rektör Adayı,

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

ÖĞRENCİ DEĞİŞİMİ KONTENJANLARI

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

Türkiye de ArGe. AHMET HAMDİ ATALAY İstanbul Mayıs Mayıs 2014, ISTANBUL Netaş İcra Kurulu Üyesi

Her milletin dili kimliğidir eğer dilinizi yozlaştırırsanız kimliğiniz erozyona uğrar.

NÜKLEER ENERJİ MÜHENDİSİ

Türkiye deki Ar-Ge Faaliyetlerinde Son Durum

- Tsukuba Science City

ULUSAL PROTON HIZLANDIRICILARI ÇALIŞTAYI

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

SAĞLIK KOMİTESİ SUNUM

TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

Günümüzde en önemli rekabet gücü. Araştırma ve Geliştirme AR-GE. Günümüzde en önemli Ar-Ge Nedir? Yrd. Doç. Dr. M. Volkan Türker

Dünyada Bölge Planlama Egitimi Ela Babalık-Sutcliffe Tuna Taşan-Kok

MEDYA. Uluslararası Arapça Yarışmaları BASIN RAPORU

SPK Konferansõ-Abant Aralõk-2003

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Dünya da ve Türkiye de Ekonomik Görünüm

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

Teknoloji Transfer Ofisleri. Dünyadan Örnekler. Deniz Bayhan, TTGV Baş Uzman. 26 Aralık 2011, Ankara

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

HAVACILIK VE UZAY TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

URAP BİLİM VE TEKNOLOJİ RAPORU 12 ARALIK 2012

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

GTİP : PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Türkiye nin G-20 Başkanlığı ndaki 3 Önemli Önceliği. 1. Investments (Yatırımlar) 2. Inclusiveness (Kapsayıcılık) 3. Implementation (Uygulama)

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

TÜRK İNŞAAT VE YAPI MALZEMELERİ SEKTÖRÜ

KALIP SEKTÖRÜ NOTU GTİP GTİP TANIMI METAL/METAL KARBÜRLER İÇİN ENJEKSİYON/BASINÇLI DÖKÜM İÇİN

EKİM AYI OLAĞAN MECLİS TOPLANTIMIZA HOŞ GELDİNİZ

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

ÖĞRENCİ DEĞİŞİMİ KONTENJANLARI

Uluslararası İşbirliği Daire Başkanlığı. İkili ve Çoklu İşbirliği Programları

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

MARS DA HAYAT VAR MI??????

YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ

Araştırma Merkezlerinin Mevcut Durumu. Politika ve Uygulamalardaki Gelişmeler

TÜRKİYE CERN FIRSATINI KAÇIRDI

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

PROJE KAYNAKLARI KAYNAK 5: ANKARA KALKINMA AŞANSI DESTEK PROGRAMLARI 1

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

Gizemli Komşu İran. Tur Programı

Parçacık Hızlandırıcıları, Toryum ve Türkiye nin Enerji Problemi

SOSYAL GÜVENLİK REFORMU. A.Tuncay TEKSÖZ TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

T.C HARRAN ÜNİVERSİTESİ

COG 446 RUSYA Hafta 2. Rusya: Makro Bir Perspektif

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI

Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor

CAM VE SERAMİK İNŞAAT MALZEMELERİ

DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMETLER

TİCARİ İLİŞKİLER DURUM İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA AVRUPA BİRLİĞİ >>

ANALİZ TÜRKIYE DE ILERI TEKNOLOJIYI KIMLER GELIŞTIRIYOR?

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

Türk Dünyası Elm Adamları Arasındaki Əməkdaşlığın Əhəmiyyəti

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI


Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

SANAYİ 4.0: UYUM SAĞLAYAMAYAN KAYBEDECEK! Ender YORGANCILAR EBSO Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Başkan Yardımcısı

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI BİLGİ BELGE MERKEZİ(BBM)

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

YAŞAM VE MALİYETLERİ

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

İşletmelerde Karbon Yönetimi ve Gönüllü Karbon Piyasaları. Yunus ARIKAN REC Türkiye İklim Değişikliği Proje Yöneticisi

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ DÜNYANIN HER YERİNDEYİZ!

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü I. Öğretim Programı Müfredatı

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

Nasıl Bir Deniz Feneriyiz?

Transkript:

Türk Dünyası Bilim ve Teknolojinin Neresinde? Prof. Dr. Saleh SULTANSOY TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi, Türkiye 1. ÖNSÖZ: etkin bir AR-GE oluşturmadan gerçek anlamdaki bir kalkınmadan bahsetmek kesinlikle mümkün değildir. 19.yüzyılın sonu ile 20.yüzyılın başlarında Türk ve İslam dünyasının önderleri İsmail Gaspralı, Alibey Hüseyinzade ve Ziya Gökalp başta olmak üzere, büyüklerimizin çabalarıyla önemli bir sonuca ulaşıldı ve bir vizyon belirlendi. Bu vizyon, Azerbaycan ın bayrağında Türkleşmeyi, İslamlaşmayı ve Muasırlaşmayı (Çağdaşlaşmayı) temsil eden üç renkle özlü bir biçimde ifade edildi. Mavi, yeşil ve kırmızıyı belli oranlarda karıştırarak insanoğlunun görebildiği tüm renkleri elde etmek mümkündür. Bu üç rengin eşit oranda alınması Nur u temsil eden Beyaz rengi verir. Maalesef, günümüzde bu üç rengin anlamıyla ilgili epeyce kavram karışıklığı ile karşılaşıyoruz. Bu durum özellikle kırmızı renk konusunda açık bir şekilde görülmektedir. Muasırlaşma Avrupalılaşma değildir: örneğin, 16.yüzyılda Muasırlaşma dünya açısından Osmanlılaşmaktı. Çünkü o dönemin en ileri düzeyde olan devleti Osmanlı İmparatorluğu idi. Muasırlaşma sadece demokratikleşme de değildir: bilim ve teknoloji demokrasiden önce gelir. Türkleşme, İslamlaşma ve Muasırlaşmayla birlikte yürütülmelidir; eğer üçü birlikte yürütülmezse herhangi bir ilerleme sağlanamaz. Burada bir şeyi iyi anlamamız gerekiyor. İslamlaşma sadece örtünmek değildir, Kuran da örtünme ile ilgili 2 ayet varken, ilim-irfanı (ve bunun ayrılmaz parçası olan bilim ve teknolojiyi) arayıp bulmamızı emreden 600 den fazla ayet vardır. Bunlar hiç konuşulmuyor. Nasıl bir İslamlaşmaktır bu? Türkleşmeye gelince: Türk tarihi sadece fetihlerden oluşmuyor. Bilim, teknoloji, sanat alanlarında dünya medeniyetine istisnai katkılarda bulunmuşuzdur.

Günümüze gelirsek, dikkatinize iki tablo sunmak istiyorum: Kişi başına GSMH (GSMH/Nüfus, ABD Doları) AR-GE/GSMH (%) 1955 2005 2007 Türkiye 300 7800 0.72 Japonya 280 31000 3.44 Güney Kore 70 21000 3.24 Bu tabloyu anlamak ve gereğini yapmak STK ların başlıca görevidir! Onlar ne yaptı da biz yapmadık? Cevap: 1963 Tsukuba Bilim Kenti; 1973 Daedeok Bilim kenti Nükleer Reaktörler (1995) İşletmede Toplam Güç, MW İnşada Elektrik ü., % Türkiye 0 0 0 0 Japonya 52 43700 2 34 G. Kore 14 12300 3 36 Dünya Th rezervinin ¼ i Türkiye de, Dünya U rezervinin ¼ i Türkistan da dır Birinci tablonun anlaşılması belki de Türk Sivil Toplum kuruluşlarının en önemli görevi olmalıdır. Bu tabloda 1955 teki Birleşmiş Milletler ve 2005 teki OECD verileri kullanılarak üç ülkenin kişi başına gayri safi milli hasılası (GSMH) gösterilmiştir. Tablodan gördüğümüz gibi 1955 yılında kişi başına GSMH açısından Japonya Türkiye nin altındadır, Güney Kore ise ¼ ü bile değildir. 2005 yılına geldiğimizde: Japonya Türkiye nin 4 katına, Güney Kore ise 3 katına çıkıyor! Onlar ne yaptılar da biz yapmadık? Cevap kısmen Tablonun son sütununda gözüküyor: Türkiye nin AR-GE harcamaları GSMH mizin %1 i bile değildir, halbuki hem Japonya hem de Güney Kore için bu oran %3 ün üzerindedir. Kişi başına AR- GE harcamalarına gelince 2005 yılında bu rakamlar (ABD doları cinsinden): Türkiye 56, Güney Kore 680, Japonya 1060. Para miktarından daha da önemli olan paraların etkin kullanımıdır. Japonya 1963 yılında Tokyo dan 60 km mesafede yerleşen Tsukuba Bilim Kentini kurmaya başladı. 1970 lerde Japon mucizesine şahit olduk!1990 lardan başlayarak Japonya 10 yeni bilim kenti kurmuştur. 1970 lerde aynı modeli Asya nın Dört Kaplan I tarafından uygulanmıştır: Tayvan, Güney Kore, Singapur ve Hong Kong. Güney Kore 1973 te Daedook Bilim Kentini kurmuştur. 1980 lerde Kore mucizesine şahit oluyoruz. Geçen yıl alınan bir kararla Güney Kore yeni bir bilim kenti kuruyor. Sadece devlet tarafından 5 yıllığına sağlanan maddi destek 40 milyar dolardır. 2010 yılında Rusya Federasyonu benzer modele yönelerek Moskova

yakınlarında Skolkovo Bilim Kentini kurmaya başladı. Tsukuba Bilim Kenti Bir diğer önemli konu da nükleer reaktörler konusudur. 1995 yılında Japonya da 52, Güney Kore de 14 nükleer santrali vardır. Bu santraller söz konusu ülkelerin elektrik ihtiyacını (sırasıyla %34 ve %36) karşılıyor. Türkiye de bu oran hala sıfırdır. Dünya toryum rezervinin 1/4 ü Türkiye de ve dünya uranyum rezervinin 1/4 ü Türkistan dadır. Amerika zaten nükleer enerjiden vazgeçmemiş, Avrupa ise bundan 5-6 yıl önce resmi bir karar kabul etti: Önümüzdeki 50-60 yıl içinde nükleer enerjinin bir alternatifi gözükmemektedir. Rusya Federasyonu Başbakanı Putin 1-2 ay önce nükleer enerjinin alternatifi yok şeklinde bir beyanatta bulundu. Rusya nın amacı 2030 larda Dünya Nükleer Enerji Reaktörleri piyasasının %40 ını elinde tutmaktır. İşte bunun için Rusya nükleer enerji konusunda daha ciddi ve bilimsel çalışmalarda bulunmak için Moskova Fizik Mühendisliği Üniversitesini Nükleer Çalışmalar Üniversitesi olarak değiştirdi. Bizim durumumuza gelelim. Konuyla ilgili birkaç şey söylemek zorundayım. 1999 da Türk Devletleri Nükleer Araştırma Eğitim Merkezi (ki adında Türk Devletleri olan tek merkez idi) kurulmuştu. Ancak merkez Eylül 2010 da TAEK Başkanlığı tarafından kapatıldı. Bunun nedenini anlamak mümkün değildir. Maalesef, TÜBİTAK ın web sayfasında ikili işbirliği anlaşmaları kısmında Türk Cumhuriyetleri yoktur. 2. DÜN Dün ile ilgili bu konuların hepsi (ve çok daha fazlası) incelenmelidir:

..., Takla-Makan??,... Anadolu Türküstan Amerika en azından 8 binyıllık uygarlık Sümer Dönemi (M.Ö. 3-4 binyıllar) Tarih (ve Bilim) Sümerde Başlar... İskit, Hunnu, Kuşan (Mahayana), Uygur,... Mahayana Tasavvuf; metalurji, İskit üçlüsü,... Türk-İslam Rönösansı (8-16 yüzyıllar) Marağa Semerkant İstanbul, (Semerkant Gözlemevi CERN), hastaneler, medreseler,... Atatürk Mücizesi (1923-1938) Kayseri ve İstanbul uçak fabrikaları, üniversiteler (Gazi ve Ankara dahil),... İzmir İktisat Kongresi! Özellikle Sümer dönemiyle ilgili birkaç şey söyleyeceğim. İskit-Hunlu-Kuşhan dönemi çok önemlidir. Çünkü Mahayana Kuşan imparatorluğu döneminde yaygınlaşmıştır. Nasıl ki İslam da tasavvuf bir Türk yorumuysa, Budizm in geniş yorumu olan Mahayana yorumunun da bizlerle ilgili yanları vardır. Bunların hepsinin çocuklarımıza öğretilmesinde yarar vardır. Atatürk mucizesi ile ilgili 2 cümle söylemek istiyorum. 1930 larda Türkiye de 3 tür avcı uçağından biri olan avcı uçağı üretiliyordu. Avrupa bizden 100 civarında Avcı uçağı satın almıştır. Ancak bu fabrika 1940 yılında fiilen kapatıldı. 1923-1938 yıllarında gerçekleşen Türk ekonomi mucizesinin temelini oluşturan İzmir İktisat kongresinde alınan kararlar çok önemliydi. Çünkü orada alınan kararları şimdi (20. Yüzyılın sonundan itibaren) Dünya kabul etti: karma ekonomi, çeşitli alanlarda kamu ve özel sektörün optimal oranları v.s. Bir Macar Sivil Toplum Kuruluşu nun yaptığı web sayfasında tarihle ilgili müthiş bilgiler var: http://www.hunmagyar.org/turan/index.html (Şekil 1). Dörtgenlere tıklayanlar o ülkelerle ilgili bilgilere ulaşıyor (buradaki Partian Empire, Pers imparatorluğu değildir!). Benzer web sayfaları bizim STK lar tarafından da yapılmalıdır (yapamıyorsak, Macar kardeşlerimizin izniyle Türkçeleştirelim). Sümer İmparatorluğu ismi verilen topraklarda Sümerler 2000 yıla yakın yaşadılar ve uygarlık kurdular. İki defa birleşik devlet kurdular. Onlardan biri Şekil 2 de gösterilmiştir. Coğrafya ya bakınız; Doğu Anadolu da, Azerbaycan da Sümer İmparatorluğuna dahil idi. (Bu toplantıyı Mardin de yapsaydık o zaman Kuzey Sümer de bu toplantıyı yaptığınız için size teşekkür ederdim. Maalesef, bu Forum bazı nedenler sebebiyle orada gerçekleşmedi, ama Bilim ve Teknolojiye gereken önemi vermek istiyorsak, gelecekte bu toplantıyı Mardin de de, Urfa da da, Kerkük te de yapabiliriz).

En eski bilinen yazı M.Ö 3500 yılına aittir. Ama 1970 lerde Moğolistan da Sovyet ve Moğol arkeologlar heyeti M.Ö 2000 yılına ait çok sayıda benzer bulguları ortaya çıkarmışlardı. Onların okunması dünya tarihini değiştirebilecekti aslında. Sonra bu bulguların izi kayboldu. Günümüzde nerede muhafaza edildiği bilinmez, ama umarım ki bizim tarihçilerimiz konuyla ilgilenirler. Şekil 1: İslamiyet Öncesindeki Türk devletleri.

Şekil 2: Sümer imparatorluğu Hatti-Girit-Sümer üçgeni (Hattileri daha sonraki Hititlerle karıştırmayın); M.Ö 2000 li ve 3000 li yıllarda her üç medeniyette de eklemeli dil konuşuluyordu. Türkler o zamandan beri oradaydı. Bunlar gerçek dışı şeyler değildir; birçok kitabın ve belgenin incelenmesi sonucunda ulaşılan bilgilerdir. Bilgileri Rus ve Avrupalı bilim adamları kabul etmek zorunda kalmış olsa da, ne yazık ki Türk tarihçilerine bu gerçeği hala kabul ettiremiyoruz. Bayrağımızda olan ay-yıldız işareti en azından 4500 yıllık bir tarihe sahiptir. Peki, Sümerler neden önemli? Türk-Sümer ilişkisi ispatlanmıştır. Bu durum dünya kamuoyu tarafından kabul edildikten sonra; bugün Yunanlılara olan münasebetin benzeri bizde de olacak. Çünkü bugün elimizde bulunan bilgilere göre uygarlığın temelinde Sümer yatıyor. İlk yazı burada başlayıp çok daha sonra Yunan a kaymıştır. Astronomi ve Matematik için de aynı şey geçerlidir. Pisagor teoremi bile ondan 2000 yıl önce Sümerliler tarafından biliniyordu. Bu coğrafyada (ve Avrasya nın nerdeyse tamamında) Türkler 8000 yıl önce vardı. Yani 1073 te gelmemişiz buralara. 1073 te Anadolu ya Müslüman Türkmenler geldiler. Atatürk ün Sümer konusundaki haklılığı ispatlandı. Bugün 600 den fazla kelime, hem ses hem de anlam bakımından Türkçede ve Sümercede aynıdır. Bir başka önemli konuya da değinmek istiyorum. Sümerlerin nereden geldikleri henüz belli değil; konuyla ilgili 3-4 farklı yaklaşım mevcuttur. Ama Sümerlerin nereye gittiği ispatlanmıştır. Arkeolojik bulgulara göre bir kısmı Hazar ın güneyinden ve kuzeyinden Taklamakan a kadar gitmişlerdir.

3. YARIN Muasır medeniyet seviyesi nedir? Etkin bir AR-GE sistemi bunun olmazsa olmazlarından, vazgeçilmez şartıdır. Gelişmiş ülkeler incelendiğinde üç ana model karşımıza çıkıyor: Kıta Avrupa sı (en etkin örnek Almanya), Anglo-Sakson (en etkin örnek ABD) ve Uzak Doğu (ilk ve en etkin örnek Japonya) modelleri. Bu modellerin ortak özelliği: 10 civarında stratejik (jenerik, kritik) teknoloji, 15 civarında öncelikli (temel) araştırma alanı ve 250 civarında alt-alan belirlenmiş ve bunların hepsini içeren ulusal AR-GE altyapısı oluşturulmuştur. Gelişmiş ülkelerin hepsinde stratejik teknolojiler ve temel araştırmalarla ilgili alanların her birinde en az birer ulusal araştırma laboratuarı kurulmuştur. Bu laboratuarların her birinde binlerce bilim insanı çalışmaktadır. Alt-alanlara gelince bunların her biri ile ilgili (yüzlerce bilim insanının çalıştığı) orta çaplı merkezler kurulmuştur. Japon modelinin özelliği: söz konusu ulusal laboratuarların ve araştırma merkezlerinin büyük kısmı Bilim Kenti oluşturacak şekilde toplanmıştır. Benzer bir sistemi kurmadan gelişmek mümkün değildir. Dünyadaki gelişen ülkelerin hepsi bu sistem sayesinde geldikleri noktayı yakalamışlardır. ABD de ulusal laboratuarların çoğu Amerika Enerji Bakanlığına (DoE Office of Science), alt-alan laboratuarları ise ulusal bilim fonu vakfına (NSF) bağlıdır. Almanya da ulusal merkezler Helmholtz Association of German Research Centres, alt-alan laboratuarları ise Max Planck Society çerçevesinde oluşturulmuştur.

Şimdi işin özüne gelirsek, Amerika yı tekrardan keşfetmeye gerek yok. Dünyada olup biten belli, 20. ve 21.yüzyıllarda gelişen ülkeler de bellidir. GSMH dan AR-GE ye ayrılan payın değeri %2 dir. Gerçekten gelişmek istiyorsak bizler de en az %2 lik kısmı AR-GE ye ayırmak zorundayız. Toplam AR-GE harcamalarından %10-%15 i temel araştırmalara, %20- %25 i uygulamalı araştırmalara ayrılmalıdır ve bu kısımlar ağırlıklı olarak kamu sektörünce karşılanmalıdır. Geriye kalan %60-%70 i yeni yüksek teknolojik ürün üretimini (inovasyon) kapsar ve ağırlıklı olarak özel sektör tarafından karşılanır. Bu dengeler kurulmazsa sistem çalışmaz. AR-GE olmadan, gerekli bilim ve teknoloji altyapısı olmadan ne ekonomi ne de başka birşey gelişebiliyor. Gelişmiş ülkeler toplam AR-GE harcamalarının %15-%20 sini uluslar arası işbirliğine ayırıyor. Stratejik teknolojiler ve öncelikli alanların her biri için 20-25 yıllık ulusal (bazı konularda uluslar arası) programlar hazırlanıyor ve bu programlar 3-5 yılda bir yenileniyor. Şimdi kısaca önerilere geliyorum. Aslında bu önerileri 1993 te düzenlenen 1.Türk Kurultayından beri sürekli söylüyoruz. 1996 da Ankara da düzenlenen 4.Türk Kurultayında Eğitim, Bilim ve Kültür komisyonunun çalışmalarından bir izlenimimi paylaşmak istiyorum. Bu komisyonda bir gün boyunca eğitim ve kültürle alakalı çok sayıda konuşmalar yapıldı. Ancak bir sunum dışında kimse bilim ve teknolojiden bahsetmedi. Toplantının sonunda bu mealde bir şeyler konuşmak zorunda kaldım: Şiir ve saz çok önemlidir ama eğer gerçekten kalkınmak istiyorsak bilim ve teknolojinin de konuşulması gerekiyor. Kıtalararası füzelere şiirle; modern tanklara karşı sazla duramayız. Manevi güç çok önemli, ama fiziki güç de önemlidir. 2000 li yıllarda Japonya da GSMH dan AR-GE ye ayrılan pay %3.5, G.Kore de %3.3, Türkiye de %0.7 dir. Türk Cumhuriyetlerinde bu oran daha da düşüktür. Kazakistan da son zamanlarda bu oran %1 e yaklaşmıştır; bu ülke güzel bir trend yakalamıştır: 6 stratejik teknoloji belirlenmiş ve ulusal programlar hazırlanmıştır. Dünya da AR-GE ye en çok para ayıran ülke %6 ile İsrail dir. İsrail in arkasındaki asıl güç budur. Hâlbuki onların kutsal kitabı bilim ve teknolojiyi emretmiyor. Türkiye de son 10 yılda AR-GE ye harcanan para 3 katına çıktı ama yeterli değildir. Tüm Türk devletleri AR-GE harcamalarını 2015 yılında asgari %2 ye, 2020 yılında ise %3 e çıkarmak zorundadır. Toplam AR-GE harcamalarının en az %5 i Türk Dünyasının ortak projelerine ayrılmalıdır. Burada Amerika yı yeniden keşfetmeye gerek yok; Avrupa çerçeve programları örnek alınabilir. Japon modelini örnek alarak ilk Türk Bilim Kentini (TAM projesi) kurmalıyız. Bunun, sadece Türkiye için değil tüm Türk dünyasını kapsayacak şekilde yapılması gerekiyor. Dışarıda çalışan birçok bilim adamımız var. Ancak bunları kullanamıyoruz, çünkü altyapımız yok. Eğer bu altyapıyı oluşturabilirsek dünyada önder milletler arasına girebiliriz. Ortak terminoloji çok önemlidir. Bilim ve teknolojinin çeşitli alanlarında ortak terminolojiyi oluşturursak Türk lehçelerinde yazılan kitaplar kolayca birbirine çevrilebilir. Mesela, Kazak Türkçesiyle yazılan bir metnin bilgisayarda tek bir işlemle Türkiye Türkçesine çevrilmesi sağlanmalıdır. Bu durumda bütün Türk coğrafyası söz konusu metinden yararlanabilir. Bunun gerçekleşmesi için 2 yıllık basit (ama sistemli) bir çalışma gerekiyor.

Lise ve üniversitelerde Bilim ve Teknoloji Tarihi en az bir dönemlik zorunlu ders haline getirilmelidir. Derslerin en az üçte biri, Türklerin bilim ve teknoloji alanlarındaki katkılarına ayrılmalıdır. Bu ders (doğru şekilde uygulandığı takdirde) genç nesillerimizin sağlam yetişmesine önemli katkı sağlayacaktır. Bütün bunlarla birlikte hızlandırılmış teknolojiler hususuna da değinmek istiyorum. Örneğin, Amerika Enerji Bakanlığına bağlı 17 merkezin 10 u hızlandırılmış teknoloji merkezidir. Rusya da bu sayı 6 dır. Türk coğrafyasında ise 1 tane bile ulusal hızlandırılmış teknoloji merkezi yoktur. Bir tek Erivan Fizik Enstitüsünde çalışan hızlandırılmış fizik alanında çalışan doktoralı bilim adamı sayısı Türk devletlerinin toplamının çok üzerindedir. Önemli not: Hızlandırılmış Teknoloji olmadan diğer 10 stratejik teknolojiden 7 si gelişemiyor. Bu bakımdan TAC (Turkic Accelerator Complex) projesi Cumhurbaşkanları Konseyi tarafından doğrudan desteklenmelidir. SONUÇ Eğer millet olarak İlim-İrfana yönelirsek 2020 lerde Türk kültürünü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarma amacını gerçekleştirmiş oluruz. Bu da bizim coğrafya dahil bütün dünyanın yararına olacaktır. Dünya dengeleri için, İnsanlığın huzur ve refahı için güçlü bir Türk coğrafyası gerekmektedir. Kaynaklar: 1. Muhammad Abdus SALAM, Renaissance of Sciences in Islamic Countries, World Scientific, 1994. 2. http://ssultansoy.etu.edu.tr 3. http://www.hunmagyar.org/index.html 4. A. SAYILI, Bilim, Kültür ve Uygarlık açısından Tarihimiz, Ankara, 1983. 5. O. SÜLEYMENOV, Az i Ya, Almatı, 1976. 6. L. GÖKER, Bilim ve Teknolojinin Gelişimi ile İslam Bilginlerinin Yeri, Ankara, 1988. 7. M. BAYRAKTAR, İslam da Bilim ve Teknoloji Tarihi, İstanbul, 1992. 8. S. SULTANSOY, Toryum yakıtlı yeni nesil nükleer teknolojiler, PetroGaz Dergisi, Ankara, 2003. 9. H. Halilova ve S. Sultansoy, Türkiye ve Türk Dünyası nda Etkin Bilim ve Teknoloji Sisteminin Kurulması, Haber Ajanda Dergisi, Nisan 2010. 10. S. Sultansoy, Türkler ve Bilim: Dün, Bugün, Yarın, Türk Yurdu Dergisi, Cilt 31; Sayı 286, S.184-193.