TURAN ŞAHİN 1503 yılında Da Vinci Sultan Bayezid e gönderdiği her hangibir eksiz olmaksızın basit bir mektupla Haliç'te köprü yapma istediğini bildirmişti. Mektup 3 Temmuz da 1503 te yazılmış, sureti dört ay sonra yani Ekim ayında Sultan'a sunulmuştu. Ceneviz den Linardo adlı kâfirin gönderdüğü mektup suretüdür başlıklı çeviriden anlaşıldığına göre Linardo adlı kâfir sadece Haliç köprüsü teklifinde bulunmamıştı. Su ile değil sadece rüzgâr ile çalışan yeni bir değirmen, gemilerdeki suyu çekmek için yeni bir dolap, Galata da bir köprü, istenirse karşı yakaya yani Anadolu ya uzanan Boğaz köprüsü Linardo adlı kâfir in diğer teklifleriydi. Linardo adlı kâfir kimdi? Haliç te 240 metre açıklığa sahip tek bir kemer yapılabilir miydi? Linardo adlı kâfir iddiasını bir adım ötesine taşıyor istenirse köprüyü Anadolu kıyısına geçirebilirim diyordu. Yani; 240 metrelik iddiasını 670 metrelere çıkarıyordu. Mektuba iliştirilmiş eksiz de yoktu, Linardo adlı kâfir in hayata geçirdiği benzer bir proje de. Üstelik bir Selçuklu eseri olan ve 1147'de Silvan'da inşa edilen Malabadi Köprüsü topraklarımızda en uzun açıklığa sahip köprü olmasına karşın sadece 40 metre tek kemerden oluşuyordu. Haliç te 240 metre genişlik nasıl aşılacaktı. Hele ki aynı tasarıyı boğaza uygulamak? Sultan Beyazid teklifi haliyle kabul etmedi. 1/7
Bu cesaretsizlik miydi? Yıllar sonra Linardo adlı kâfir in kim olduğunu öğrendik. Leonardo'nun Paris'te İnstitut de France kitaplığında saklanan notları arasında, Haliç için tasarladığı köprünün basit bir krokisi vardı. Demek ki bizim Linardo adlı kâfir Leonardo idi. Notların sergilenmesi ile Topkapı Sarayı nda bulunamayan yada hiç gönderilmeyen 240 metre kemer iddiasına sahip köprünün çizimleri de gün ışığına çıkmış oldu. Köprü yapılsaydı estetikten yoksun çirkin bir taş yığını fakat bir mühendislik harikası olacaktı. Öyle ki bugün köprünün maketini yapıp müzesinde sergileyenler bile köprünün estetikten yoksun olduğunu fark etmiş ve projeyi biraz tadil etmişlerdi. Yıllar sonra köprü tasarısı bir kez daha değiştirilecek ve Da Vinci ye mal edilecekti. Aas kasabasında Mimar Veb'yurn Sand tarafından yapılan ve Leonardo nun tasarımının esas alındığı köprünün kitabesinde üstelik; Fakat projeyi ısmarlamış olan Türk Sultanı II. Bayezid, projenin boyutlarından telaşa kapıldı ve köprü asla hayata geçmedi denilecekti. Mimar Veb'yurn tasarıyı neredeyse olduğu gibi değiştirerek hayata geçirmişti, kendi yapmadığını Sultan Beyazıd'dan neden istiyordu? Evet iddiası büyük kendi çirkin köprüyü (çirkin olduğunu maketini hatta kendisini yapanlar bile fark etmişler ve tasarıyı değiştirmişlerdi) bugün biz tarihi miras olarak addediyoruz. Ve Haliç e dikeceğiz. Fakat atladığımız muhteşem bir köprü tasarısı var. Üstelik reddedilmemiş, üzerinde etütler yapılmış ve fikrin hayata geçirilmesi için çaba sarf edilmiş. 2/7
Üç ayağı üzerinde (mimarisi Selçuklu ve Mağrip esintileri taşıyan) üç camisi bulunan dünyanın en özgün köprü tasarısından Arnodin in Hamidiye Boğaz Köprüsü teklifinden bahsediyorum. Sultan Abdülhamid tahtından 1909 yılında feragat etmemiş olsaydı bu muhteşem tasarı bugün boğazda olacaktı. (Muhtemelen sonra ki yıllarda adı değiştirildi bizde iadeyi itibar yapardık. Öyle bir geleneğimiz var malum.) Tarihi miras dediğiniz böyle olur; projesinde sizden bir şeyler olur, en azından tasarısı devrin padişahı tarafından kabul görür. Bir de çirkin olmaz. Son not: Da Vinci nin köprüsünü Haliç e dikecek olanlar 3. Boğaz Köprüsü yapılırken Arnodin in Hamidiye adını gururla taşıyan tasarısını atlamamalıydılar. Bir not da gazetelere... Gazetelerin çoğunda Da Vinci'nin köprüsü diye Mimar Veb'yurn'ün İsveç'te hayata geçirdiği köprünün fotoğrafları yayınlandı. Bu vesileyle bu hatayı da düzeltmiş olalım... Aas Kasabasında Hayata Geçirilen Proje 3/7
Sultan'a sunulan mektup 4/7
Da Vinci köprüsünün mimari tasarısı 5/7
Hamididye Boğaz Köprüsü Da Vinci'nin Haliç Köprüsü notları 6/7
Da Vinci Müzesi'nde Sergilen Haliç Köprüsü Maketi 7/7