İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları



Benzer belgeler
Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Siyer Mektebi Müfredatı IMAN ŞEHRI MEDINE. Hz. Peygamber (sas) Döneminde Yahudiler. Prof. Dr. Nuh ARSLANTAŞ

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

İÇİNDEKİLER. Sayfa.

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

3 Her çocuk Müslüman do ar.

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetül-Arz Kur an da Dabbetül-Arz Kaynakça. Dabbetül-Arz دابة االرض

ÖĞRETİM YILI YERKÖY İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSU DİNİ BİLGİLER (EK ÖĞRETİM) PROĞRAMINA GÖRE DERS PLANI

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

Fadıl Ayğan. Eylül 2015

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İÇİNDEKİLER. Mütercimin Önsözü 15 Yayıncının Önsözü 17 Şeyh Seyyid Ebu l-hasen Alî el-hasenî en-nedvî nin Takdimi 19 Müellifin Önsözü 23

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Kadınların Savaş ve Sağlıkla İlgili Hizmetleri

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

NAMAZ. 2 Namaz kimlere farzdır? Ergenlik çağına gelmiş, akıllı ve Müslüman olan herkese farzdır.

İçindekiler. Günlük namazlar. Cemaatle namaz. Cuma namazı. Bayram namazı. Cenaze namazı. Teravih namazı. Namazın insana kazandırdıkları

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek konular ve ders işleme teknikleri hakkında bilgi sahibi olur.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

1. Elul Ayı ve önemini kavrar. 2.Roş A Şana ve yargının önemini kavrar.

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan.

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

ŞUHUT MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI II. DÖNEM (NİSAN-MAYIS-HAZİRAN) VA'Z VE İRŞAD PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HZ.MUHAMMEDİN HAYATI DKB

İslam'ın başlıca ibadetlerinden birisi de ramazan ayında oruç tutmaktır.

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

HAC ve UMRE. Memduh ÇELMELİ. dinkulturuahlakbilgisi.com

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

SİYER DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER

2 3.Kipur ve kefaret kavramlarını öğrenir, kavrar.

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İsa nın Doğuşu

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İsa nın Doğuşu

Ondalık ve Oruç Adakları

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir? Dinin Çeşitleri İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TESTİ

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

22:40 AYETİNİN KURAN DAKİ KOORDİNATLARI

dinkulturuahlakbilgisi.com

1. İHRAM YASAKLARI VE CEZALARI

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-4 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER NADİROĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

HAC ve UMRE. Memduh ÇELMELİ

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106

İTİKAT ( İNANÇ ) 1 KELİME- İ TEVHİD

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

5. Peygamberimizin Medine'ye hicret ettikten sonra yaptırdığı caminin adı nedir? 1. Aşağıdakilerden hangisi dinin faydalarından biri değildir?

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Kadın ve Yönetim Hakkı

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

1.KUR (İTİKAT) KONULAR

Dr. Mehmet Sürmeli tarafından yazıldı. Perşembe, 07 Ekim :45 - Son Güncelleme Perşembe, 21 Ekim :00

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

Transkript:

2015-2014 Ders Yılı Siyer Mektebi Müfredatı Hz. Peygamber (sas) Dönemi Siyer coğrafyası Hz. Peygamber in (sas) Çağdaşı Yahudilerin İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları 16. DERS/ 22 Aralık 2014 Doç. Dr. Nuh ASLANTAŞ Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı

280 Hz. Peygamber Dönemi (Sas) Siyer Coğrafyası Hz. Peygamber in (sas) Çağdaşı Yahudilerin İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları Hz. Peygamber döneminin en önemli aktörlerinden biri de Yahudilerdir. Müslümanların Yahudilerle ilişkileri Medine ye hicretten sonra başlamıştır. O dönemde sadece Medine de değil, Arabistan ın değişik yerlerinde de irili-ufaklı pek çok Yahudi cemaati yaşamaktaydı. Arabistan Yahudilerinin kökeni genelde Babil İmparatoru Buhtunnasr [1] sürgününe dayanmaktadır. MÖ. 586 yılında Kudüs e düzenlediği seferde Mabed i (Bet ha-mikdaş) yerle bir eden Buhtunnasr, bölgedeki Yahudilerin önemli bir kısmını da sürgüne yollamıştı. [2] Sürgünden kaçan Yahudilerin bir kısmı Arap Yarımadası na gelerek Filistin ile Yemen arasındaki değişik yerleşim birimleri [3] ile Vâdilkura, Teymâ, Yesrib (Me- [1] Tevrat ta Nebukadnezzar, Tevrat dışı kaynaklarda Nabu-kudurri-usur veya Nabu-kudur-ussur olarak geçen Buhtunnasr, II. Babil İmparatorluğu nun kurucusu Nabupolassar ın oğludur. Babasının imparatorluğu sırasında ordu komutanlığı yapan Buhtunnasr, MÖ. 608 yılında Suriye nin istilasıyla görevlendirildi. Komutanlığı sırasında Yahuda Krallığı nı itaat altına aldı. Babasının ölümünden sonra imparator olan Buhtunnasr, MÖ. 601 yılında Mısır la ittifak kuran Yahuda Krallığı nı cezalandırma amaçlı bir sefer düzenlediyse de başarılı olamadı. 3 yıl sonra MÖ. 597 de bir sefer daha düzenledi ve Kudüs ü aldı. Asi Kral Yehoyakim in yerine Kudüs tahtına Tsedekiya yı geçirdi ve önde gelen Yahudileri sürgüne gönderdi (Taberî, Tarîhu t-taberî, nşr. M. Ebu l-fadl İbrahim, Beyrut 1967, I, 536). Ancak Tsedekiya nın Mısır la ittifak kurarak taahhüt ettiği vergiyi vermemesi üzerine Kudüs ü tekrar istilâ etti; kralı öldürerek Yahudileri sürgüne gönderdi (MÖ. 586). Bkz. Şemseddin Günaltay, Yakın Şark Elâm ve Mezopotamya, Ankara 1987, s. 586-590). [2] Buhtunnasr sürgününün detayları için bkz. Nuh Arslantaş, Emeviler Döneminde Yahudiler, İstanbul 2005, s. 27 vd. [3] İbn Asakir, Tarîhu Medîneti Dimaşk, nşr. Muhibüddin Ebû Said el-amravî, Beyrut 1995, III, 416.

16. Ders Hz. Peygamber in (sas) Çağdaşı Yahudilerin İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları 281 dine) ve Eyle ye [4] yerleşmişlerdi. Yahudilerin Arabistan da yaşadığı bir başka yer ise Hayber di. [5] Varlıklarını İslam dönemine kadar Orta Arabistan da devam ettiren bu Yahudiler dışında, Güney ve Doğu Arabistan ın değişik yerlerinde de Yahudiler bulunuyordu. [6] İslam literatürüne ilişkiler bağlamında haklarında en fazla bilgi yansıyan Yahudiler ise Medine de (Yesrib) yaşayan Nadîr, Kureyza ve Kaynukaoğulları dır. Kökenleri konusunda değişik görüşler olmakla birlikte, [7] bu kabilelerin soyca İsrailoğulları ndan olduğu; Nadîr ve Kureyza oğullarının ise Harun Peygamber in soyundan gelen kohenler (kâhinân) oldukları kabul edilmektedir. [8] Hz. Peygamber in Medine ye hicreti sırasında şehirde bu iki kabilenin üstünlüğü devam ediyordu. Şehir nüfûsunun yarıya yakınını Yahudiler oluşturuyordu. [9] Hz. Peygamber in [4] [5] [6] [7] [8] [9] Belazurî, Fütûhu l-büldân, nşr. Abdullah Enîs et-tabbâ- Ömer Enîs et-tabbâ, Beyrut 1987, s. 24; Taberî, Tarîh, I, 539; Cevad Ali, el-mufassal fî Tarîhi l-arab kable l-islâm, Beyrut 1976-1978, VI, 518. Arabistan Yahudilerinin kökeni konusunda çok değişik görüşler vardır. Bunların kökenini Hz. Musa dönemi, Asur sürgünü (MÖ. 722) ve Roma sürgününe (MS. 70) dayandıranlar da vardır. Tartışmalar için bkz. Arslantaş, Emeviler Döneminde Yahudiler, s. 30 vd. XII. asırda bölgeyi gezen Yahudi seyyah Tudelalı Benjamin Hayber Yahudilerinin Ruben, Gad, Manasse kabilelerinin soyundan geldiğini ve Asur Kralı V. Salmaneser zamanında (MÖ. 727-722) buraya sürüldüklerini kaydeder. Bkz. Benjamin, Tudelalı Benjamin & Ratisbonlu Petachia Ortaçağ da İki Yahudi Seyyahın Avrupa, Asya ve Afrika Gözlemleri, trc. Nuh Arslantaş, İstanbul 2001, s. 72. Benjamin in bu ifadesi Yeşu 18/7 vd. ile irtibatlandırılmaktadır. Hayber Yahudileri tarihi hakkında kapsamlı bir araştırma için bkz. Arslantaş, Sürgünden Sonra Hayber Yahudileri, Belleten LXXII, 264 (Ağustos 2008), s. 431-474. Arabistan da Yahudi nüfusun yoğun olarak bulunduğu önemli merkezlerden Yemen de, kökenleri Hz. Süleyman dönemine dayanan cemaatler yaşamaktaydı (İsrail Welfenson, Tarîhu l-yehûd fî Bilâdi l-arab fi l-câhiliyye ve Sadri l-islâm, Mısır 1927, s. 39). Necran ve Hadramevt gibi yerler ise Yahudilerle diğer din mensupları, özellikle de Hıristiyanlar arasında din savaşlarının yaşandığı bölgeler olarak dikkat çekmektedir (İbn Habîb, el-muhabber, nşr. İlse Lichtenstadter, Haydarabad 1942, s. 185. Din çekişmelerinden Kur an-ı Kerim de de bahsedilmiştir. Bkz. Bürûc 85/1-8. Doğu Arabistan da Bahreyn çevresi ile Uman Bölgesi nde geçimlerini denizden sağlayan Yahudiler yaşamaktaydı. Bkz. Belazurî, Fütûh, s. 107; Taberî, Tarîh, III, 121. Medine Yahudilerinin kökeni konusundaki tartışmalar için bkz. Arslantaş, Emeviler Döneminde Yahudiler, s. 36 vd. Vâkıdî, el-meğâzî, nşr. Marsden Jones, Beyrut 1966, II, 441; Belazurî, Fütûh, s. 24; Taberî, Tarîh, I, 539; İbn Asâkir, III, 416. Hz. Peygamber in eşi Safiye de bir kohen ailesine mensuptu. Bkz. İbn Seyyidinnâs, Uyûnü l-eser fî Fünûni l-meğâzî ve s-siyer, nşr. Muhammed el-îd-muhiddin Mestû, Medine 1992, II, 401. Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, trc. Salih Tuğ, İstanbul 1990, I, 570.

282 Hz. Peygamber Dönemi (Sas) Siyer Coğrafyası hicreti sırasında Kuba köyünde de küçük bir Yahudi cemaati yaşamaktaydı. [10] Medine de Evs ve Hazrec kabilelerinden bazı kimseler ile Benî Hâris b. Ka b ve Cüzâm ın boylarından bazıları içerisinde Yahudiliği kabul edenler vardı. [11] Medine de ayrıca Benî İkrime, Benî Sa lebe, Benî Mahmer, Benî Zaûra, Benî Zeyd, Benî Behdel, Benî Avf ve Benî Kusays gibi Yahudiliği benimseyen Arap kabileleri de bulunmaktaydı. [12] 1. Yahudilerin İnanç Esasları İslâm kaynaklarına, Hz. Peygamber in çağdaşı Yahudilerin inanç, ibadet ve dinî hayatlarına dair önemli bilgiler yansımıştır. O dönemde Yahudilerin tek Tanrı, Tevrat, melekler, kıyamet, ölümden sonra diriliş, hesap, mizan, cennet ve cehenneme dair bazı bilgi, inanç ve kabüllere sahip oldukları bilinmektedir. [13] Yahudiler tek Tanrı ya inanmakla beraber, Tanrı nın Yahudilerin rabbi olduğunu kabul etmekte idiler. [14] Yahudilerin Hz. Peygamber ile yaptıkları tartışmalarda sorularının Allah, Allah ın sıfatları ve tevhit üzerinde yoğunlaşması dikkat çekicidir. Bu sorulardan, Hz. Peygamber in, Mekke de iken müşriklere, Medine de ise tarihsel süreçte tevhid çizgisinden saparak pagan kültürlerden ve Hicaz daki şirk ortamından etkilenen Yahudilere tevhit gerçeği ni hatırlattığı sonucuna ulaşmak mümkündür. Kabullerine göre Tevrat ı vermek için dünya halkları arasından Yahudileri seçen Tanrı, [15] Tevrat öğrenimini de Yahudilikteki bütün kurallara eşdeğer kabul etmiştir. [16] Bu sebeple Medine Yahudileri çocuklarının Tevrat [10] [11] [12] [13] [14] [15] [16] Moshe Gil, The Origin of the Jews of Yathrib, Jerusalem Studies in Arabic and Islam 4 (1984), s. 208. Ya kubî, Tarîhu l-ya kûbî, Beyrut 1960, I, 257; Ahmet Önkal, Cüzam, DİA (Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi), VIII, 149. Welfenson, s. 14; Gordon D. Newby, A History of the Jews of Arabia, Columbia 1988, s. 18. Bkz. İbn İshâk, es-sîre, nşr. Muhammed Hamidullah, Konya 1981, s. 63-64; İbn Hişâm, es-sîretü n-nebeviyye, I-IV (İki mücellet), nşr. Mustafa Sakkâ ve dğr., Beyrut [ty], I, 212. O dönemde komşuları müşrik Arapların bu konularla ilgili bazı bilgilerinin kaynağı da Yahudilerdi. Bkz. İbn İshâk, s. 62. İbn Hişâm, II, 275. Bkz. a.g.e., s. 10, 32. ותלמוד תורה] kulam Günümüzde Yahudiler bunu günlük dualarında Talmud Tora ke-neged ifadesi ile dile getirmektedirler. Bkz. Sidur Kol Ya kov ke-minhag Aram-Tısova [כנגד כלם (Siddur Kol Yaakob according to Minhag of Aleppo), with (סדור קול יעקב כמנהג ארם צובה)

16. Ders Hz. Peygamber in (sas) Çağdaşı Yahudilerin İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları 283 öğrenimine önem verir; onların Tevrat öğrenimi ile günahlarının affedileceğine inanırlardı. [17] Hz. Peygamber döneminde Yahudiler nübüvvet kurumunu kendilerine özgü bir kurum olarak görüyor; [18] Davud (David) ve Süleyman ı (Şlomo) peygamberden ziyade güçlü birer kral; efsanevî krallıklarını da sihir ve benzeri yollarla elde ettiklerine inanıyorlardı. [19] O dönemde Yahudiler Hz. Üzeyir i Allah ın oğlu olarak niteliyorlardı. [20] Yahudilerin Üzeyir i Allah ın oğlu olarak kabul ettikleri Kur ân da da belirtilmiştir. [21] Detayları bilinmese de kaynaklarda Hz. Peygamber in çağdaşı Yahudilerin melek inancına sahip olduklarını gösteren bilgiler mevcuttur. Yahudiler melekleri Allah ın kızları, cinleri kızları, hatta Allah ın cinlerle evliliğinden doğan varlıklar olarak kabul eden Yahudiler de vardı. [22] Meleklerden Cebrâil ve Mikâil le ilgili bazı düşünceleri, İslam kaynaklarına yansımıştır. İnançlarına göre Cebrâil Tanrı nın sağında, Mikâil ise [17] [18] [19] [20] [21] [22] English Translation, eds. Rabbi Shimon H. Alouf-Sam Catton-David A. Tawil, USA 1996, s. 9, 31; Türkçe trc. Sidur Kol Yaakov, trc. Liliane Zerbib (Kazes), İstanbul 2005, s. 31. Taberî, Tefsîr (Câmiu l-beyân an Te vîli Âyi l-kur ân), Beyrut 1405/1984, V, 127. Vâhıdî, el-vecîz fî Tefsîri l-kitâbi l-azîz, nşr. Safvan Adnan Davudî, Dimaşk 1995/1415, I, 104. İbn Hişâm, I, 544. Peygamberler hakkındaki bu asılsız düşünceleri Kur ân tarafından reddedilmiştir. Bkz. Bakara 2/102. İbn Sa d, et-tabakâtü l-kübrâ, nşr. İhsan Abbâs, Beyrut 1405/1985, I, 282; İbn Seyyidinnâs, I, 347. Bkz. Tevbe 9/30. Yahudilerde Üzeyir in, Allah ın oğlu kabul edilmesi, kaybolan Tevrat ı yeniden yazmasından kaynaklanmaktadır (Bkz. Samuel b. Yahya el-mağribî, İfhâmü l-yahûd, nşr. Muhammed Abdullah eş-şerkavî, Dârü l-hidâye 1986, s. 140). Üzeyir i Hz. Peygamber in çağdaşı bütün Yahudilerin mi yoksa belli kabilelerin mi Allah ın oğlu olarak kabul ettiği konusunda kaynaklara herhangi bir bilgi yansımamıştır. Yahudi tarihinde Mabed in yıkılmasıyla kohenlerin fonksiyonlarını kaybetmeleri, Ezra ya yüklenen değeri zamanla unutturmasının yanında, peygamberlerinin (İsa Mesih) Allah ın oğlu olduğunu iddia eden Hıristiyanlara eleştiri yönelten din mensuplarının (Yahudiler) Yahudilikteki böyle bir iddiayı askıya aldığı söylenebilir. Ancak IX. ve X. asırlarda Üzeyir in hâlâ Allah ın oğlu olduğuna inanan Yahudiler mevcuttu. Câhiz (ö. 255/869) bazı Yahudilerin, Makdisî (ö. 355/966 dan sonra) ise kendi zamanında Filistin Yahudilerinin bir kısmının Üzeyir i yüceltmek için ona Allah ın oğlu (!) (İbnüllah) dediklerini rivayet ederler. Bkz. Câhiz, el-muhtâr fî r-reddi ale n-nasârâ, nşr. Muhammed Abdullah Şerkavî, Beyrut 1991/1411, s. 54, 86; Makdisî, el-bed ve t-târîh, Kahire: Mektebetü s-sekâfeti d-diniyye, [ty], IV, 35. İbn Ebû Hâtim, Tefsîru l-kur âni l-azîm, nşr. Es ad Muhammed et-tayyib, Riyad 1997, VII, 2332; San ânî, Tefsîrü l-kur ân, nşr. Mustafa Müslim Muhammed, Riyad 1410, II, 378; Taberî, Tefsîr, XXIII, 108.

284 Hz. Peygamber Dönemi (Sas) Siyer Coğrafyası solunda oturmaktadır. [23] Yahudiler Mikâil in sağlık, afiyet, bereket ve bolluk (le-hesed ve rahamim) için indiğini kabul ederlerdi. [24] Mikâil aynı zamanda İsrailoğulları nı Mısır dan çıkaran, onları şeytanın (Samael) şerrinden koruyan melek olarak kabul edilmekte, onun olduğu her yerde Tanrı nın da hâzır ve nâzır (şehina) olduğuna inanılmakta idi. [25] Cebrâil e büyük bir düşmanlık besleyen Yahudiler, [26] onun yeryüzüne şiddet, savaş ve kan dökmek üzere indiğini kabul etmekte idiler. [27] Hz. Âişe ye kabir azabından bahseden bir Yahudi hanım dolayısıyla [28] o dönem Yahudilerinin kabir alemi ve bu alemle ilgili de böyle bir bilgiye sahip olduğunu öğreniyoruz. O dönemde Yahudiler ahirette vukû bulacak hesap ve mahşerin Filistin de olacağına inanıyorlardı. [29] Yahudiler ayrıca ahiret hayatının sadece kendilerine ait olacağı, [30] cennete sadece kendilerinin gireceği, [31] cehennem azabının kendileri için geçici [32] Yahudi olmayanlar (goyim) için ise ebedî olduğunu [33] iddia ediyorlardı. [23] [24] [25] [26] [27] [28] [29] [30] [31] [32] [33] Taberî, Tefsîr, I, 435. Bu bilgi Yahudi kaynaklarda da böyledir. Bkz. Gershom Scholem, Raphael, EJd (Encyclopedia Judaica), XIII, 1549; H.L. Ginsberg, Michael and Gabriel, EJd (Encyclopedia Judaica), XI, 1488. San ânî, Tefsîr, I, 52; İbn Hişâm, I, 543; Taberî, Tefsîr, I, 434. Arapça kaynaklarda zikri geçen bu kabulün kaynağı Tevrat olmalıdır, zira Ahd-i Atîk in Daniel kitabında Mîkâil, düşmanlarına karşı Yahudileri koruyan, kollayan, yardım eden, yol gösteren baş melek (sar) olarak tanıtılmaktadır. Bkz. Daniel 10/13-21; 12/1. Miha-El, Otsar Yisrael, Ansiklopedya, VI, 166. Bakara 2/97. San ânî, Tefsîr, I, 52; İbn Hişâm, I, 543; Taberî, Tefsîr, I, 434. İslam kaynaklarında yer alan bu bilgi, Ahd-i Atik ve Deuterokanonik (Apokrif) kitaplarda yer alan bilgilerle büyük ölçüde örtüşmektedir. Krş. Daniel, 8/17 vd.; 9/22; Tobit, 12/15; Gershom Scholem, Raphael, EJd (Encyclopedia Judaica), XIII, 1549; H.L. Ginzberg, Michael and Gabriel, EJd (Encyclopedia Judaica), XI, 1488. Hz. Aişe Yahudi bir kadının Allah seni kabir azabından korusun şeklinde dua ettiğini nakleder. Bkz. Buharî, Küsûf 7; Müslim, Küsûf 2. Aynı Yahudi kadın Hz. Âişe ye kabir azabının insan üzerine sıçrayan idrardan olacağını haber vermişti. Bkz. Buharî, Cenâiz 86; Müslim, Mesâcid 24. İbn Ebû Hâtim, VII, 2341; Taberî, Tefsîr, XV, 132. Bakara 2/94. Taberî, Tefsîr, I, 425-426. Kur ân bu anlayışı reddetmiştir. Bkz. Bakara 2/94. Bakara 2/80. Taberî, Tefsîr, I, 381. Yahudilerin bu iddiaları Kur ân tarafından reddedilmiş; eğer sözlerinde sadık iseler ölümü temenni etmeleri istenmiştir. Bkz. Bakara 2/80, 94. Ayetlerin tefsiri için bkz. Vâhıdî, I, 119.

16. Ders Hz. Peygamber in (sas) Çağdaşı Yahudilerin İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları 285 İslâm ın doğduğu sıralarda Arabistan Yahudileri arasında yaygın bir diğer inanç da mesih beklentisi idi. Yahudiler Araplarla girdikleri her mücadelede onları yakında çıkacak bir mesihle tehdit ediyor (istiftah), kendileriyle asıl, mesihin gelmesinden sonra hesaplaşacakları şeklinde tehdit ediyorlardı. [34] Hz. Peygamber in peygamberlikle görevlendirilmesi, sadece Medine Yahudileri arasında değil, dünya Yahudileri arasında da büyük bir ilgi ve merak uyandırmıştı. [35] Mesih konusu, Medine Yahudilerinin çocuklarına öğrettiği en önemli inanç esaslarından biri idi. [36] Medine Yahudileri beklenen mesihin Harun soyundan olacağını iddia ediyorlardı ki, [37] bu iddianın Araplardaki kabilecilik duygusunun Yahudilerdeki yansıması olarak kabul etmek mümkündür. Hz. Muhammed in çağdaşı Yahudilerde güçlü bir seçilmişlik inancı da mevcuttu. O dönemde Yahudiler kendilerinin Allah ın oğulları ve sevgilileri olduğu iddia ederek [38] çocuklar gibi masum olduklarını; gündüz işledikleri günahın gece, gece işledikleri günahın da gündüz silindiğine inanıyorlardı. [39] Seçilmişlikleri dolayısıyla cennetin kendileri için yara- [34] [35] [36] [37] [38] [39] Mücâhid, Tefsîr, nşr. Abdurrahman et-tâhir Muhammed Sûretî, Beyrut [ty], I, 83-84; İbn İshâk, s. 62; İbn Hişâm, I, 211; 547; Mukâtil, Tefsîr-i Kebîr, trc. Beşir Eryarsoy, İstanbul 2006, I, 101-102; Taberî, Tefsîr, I, 410-411. Bu tehdit Evs ve Hazrec kabilelerinin Hz. Peygamber e bağlanmalarında etkili olmuş; Yahudilerin tersine, Medineli Araplar Yahudi komşularından duydukları son kurtarıcıya inanmayı tercih etmişlerdir. Bkz. İbn Hişâm, I, 282. Medine Yahudileri şehirlerindeki yeni peygamberin Yahudilerin beklediği Mesih olup olmadığı konusunda değişik cemaatlere mektuplar yazmışlardır (Taberî, Tefsîr, IV, 206). Hatta Hz. Peygamber in beklenen Mesih olup olmadığını araştırmak üzere Irak bölgesi Yahudi cemaat temsilcisi (re sü l-câlût) bizzat Medine ye gelmiştir. Kaynaklarda el-büstâne isimli bir Yahudinin Hz. Peygamber e gelerek Yûsuf süresi ile ilgili sorular sorduğu rivayet edilir (İbn Ebû Hâtim, VII, 2101-2102; Taberî, Tefsîr, XII, 151). Bu şahsiyet Yahudi kaynaklarda Bostanay olarak zikredilen Babil Yahudilerinin Sâsânî devleti nezdindeki siyasî temsilcisidir. Bostanay ın Hz. Peygamber le tartışmasının detayları için bkz. Arslantaş, Emevîler Döneminde Yahudiler, s. 72-73. İbn Hacer, el-isâbe fî Temyîzi s-sahâbe, nşr. Ali Muhammed Bicâvî, Beyrut 1992, VII, 416. Vâkıdî, I, 365; a.g.e., II, 677; Belazurî, Ensâbü l-eşrâf, nşr. Muhammed Hamidullah, Kahire 1959, I, 444. Abdullah b. Selâm ın babası büyük bir alimdi. Oğluna Tevrat ı öğretirken ahir zamanda çıkacak kurtarıcının Harunoğulları ndan olacağını söylemişti. Bkz. Belazurî, a.g.e., I, 266. Bkz. Mâide 5/18; Mukâtil, I, 105; İbn Seyyidinnâs, I, 345; İbn Hacer, el-isâbe, IV, 528. Nisâ 4/49-50; İbnü l-cevzî, Zâdü l-mesîr, Beyrut 1404, II, 104. Yahudiler bunun gece yatarken ve sabah kalktıklarında okudukları dualar sebebiyle olduğunu iddia etmiş olmalıdırlar. Zira, günlük dualardan Kiryat Şem a al ha-mita da שמע על המטה] [קריאת Şem a dan

286 Hz. Peygamber Dönemi (Sas) Siyer Coğrafyası tıldığını kabul eden Yahudiler, [40] cehennem azabının geçici olduğuna, ebedî cehennemliklerin ise Yahudi olmayan kimseler olduğunu belirtiyorlardı. [41] Benzer kabulden dolayı cehennem azabının kendilerine sayılı günlerde dokunacağına inanan Yahudiler, kabir azabının da bu şekilde olacağına inanıyor; Yahudi olmayanların kabirde daha fazla azap göreceğini iddia ediyorlardı. [42] 2. İbadet ve Dinî Uygulamaları İlahî kökene sahip olmalarından dolayı ibadetler açısından Yahudilikle İslâmiyet arasında bazı benzerlikler mevcuttur. İslâmiyet te bunların bir kısmı olduğu gibi bırakılmışsa da, çoğu kısmen ya da tamamen değişmiştir. [43] İslâmiyet in Yahudilikteki aslına uygun uygulamaları benimseyip tahrif (orijinalini bozma) veya tebdil (değiştirme) edilen hükümleri kaldırdığını gösteren en çarpıcı örnek, On Emir dir (Evâmir-i Aşere/Aserot ha-diberot). Hz. Peygamber bir hadisinde Müslümanlarla Yahudiler arasındaki 9 değerin müşterek olduğunu, Sebt in (Şabat/Cumartesi) ise Yahudilere özgü bir uygulama olduğunu; din adamları tarafından yasakları artırılarak riayet edilmesi zorlaştırılan Sebt in, yaşantıda kolaylığı prensip edinen İslâmiyet le ilgâ edildiğini ifade etmiştir. [44] Kendisine henüz vahiy gelmemiş olan konularda Ehl-i kitap gibi davranmayı ilke edinen Hz. Peygamber in, Ehl-i kitap a muhalefeti öngören tavsiye ve emirleri, bu konularda kendisinin bilgilendirildiğini göstermesi yanında, [40] [41] [42] [43] [44] önce okunan duada bu düşünceyi ifade eden cümleler kullanılmaktadır. Bkz. Sidur Kol Yaakov, s. 843-844. İbnü l-cevzî, Zâdü l-mesîr, I, 116. Kur ân bunu da reddeder. Bkz. Bakara 2/94. Bakara 2/80. Ayetin yorumu için bkz. Mukâtil, I, 97, 105. Müslim, Mesâcid 25; Buharî, Cenâiz 86, Deavât 36. Bu benzerliklerin İslâm ın Yahudilikten neş et ettiğini değil, Yahudilikteki peygamberler vasıtasıyla uygulamaya sokulan doğru tutum ve davranışların tasvibi anlamı taşımakta, bu dinlerin esas itibariyle aynı kaynağa, yani vahye dayandığını, ancak bazı hükümlerin Yahudiler tarafından tahrif edildiğini göstermektedir. Hz. Peygamber in müşterek olarak nitelediği dokuz husus şunlardır: Allah a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zinâ yapmamak, haksız yere Allah ın haram kıldığı bir nefsi öldürmemek, bir adamı öldürtmek için güç ve kudret sahibi bir kimsenin nüfûzundan faydalanmamak, sihir yapmamak, faiz yememek, evli ve namuslu bir kadına iftira atmamak, savaştan kaçmamak. Bkz. Tirmizî, İsti zân 33; İbn Mâce, Edeb 16; Tirmizî, Tefsîrü l Kur ân 17.

16. Ders Hz. Peygamber in (sas) Çağdaşı Yahudilerin İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları 287 yeni bir kimlik ve toplum inşâ edebilmenin en temel şartının başkalarına benzememekten geçtiği gerçeğini gördüğünü de göstermektedir. [45] Medine ve çevresinde yaşayan Yahudiler ihtiyaçlarını giderdikten sonra su ile taharet yapıyorlardı. [46] Yahudilerin temizlik konusundaki bir başka hassasiyetleri de idrar sıçramasına karşı gösterdikleri azami dikkatti. Yahudiler, kabir azabının insan üzerine sıçrayan idrardan kaynaklanacağı endişesiyle elbiselerinde idrar bulaşan kısımları keserek atıyorlardı. [47] Medine ve çevresindeki Yahudilerin cinsel ilişkiden sonra guslettikleri söylenebilir. [48] Yahudilerin günümüzde abdest uygulaması ibadet öncesinde elleri yıkama şeklindedir. Makdisî, kendi zamanında (X. asır) başı meshetme ve organları yıkamaya soldan başlama dışında Yahudilerin abdestlerinin Müslümanların abdestiyle aynı olduğunu belirtir. [49] Hz. Peygamber in abdest azalarını sağdan yıkamaya başlamasını, [50] abdest uzuvlarını yıkamaya soldan başlayan Yahudilere muhalefet olarak değerlendirmek mümkündür. Yahudilerde ibadette esas, cemaatle yapılmasıdır. Hz. Peygamber in nafile ibadetleri evde eda ederek evlerin kabirlere dönüşmesine engel olunması tavsiyesi, [51] Yahudilerdeki bu kabule muhalefettir. Bir hadîste [45] [46] [47] [48] [49] [50] [51] Nevevî, Riyâzü s-sâlihîn: Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, trc. ve şerh M. Yaşar Kandemir-İsmail L. Çakan-Raşit Küçük, İstanbul 2001, VII, 106. Hicret sırasında Kubâ ya gelen Hz. Peygamber komşuları Yahudilerden su ile taharet yapmayı öğrenen yöre halkının temizliğinin Allah tarafından övüldüğünü belirtmiştir. Bkz. İbn Kesîr, es-siretü n-nebeviyye, nşr. Mustafa Abdülvâhid, Beyrut 1976, II, 292-293. Buharî, Cenâiz 86; Müslim, Mesâcid 24. Guslün Tevrat ta emredilmesi bir yana (Levililer 15/18), Hz. Peygamber le zifafa giren Hayberli Safiye nin gerdeğin ertesi sabahı yanına gelen Müslüman hanımlara gusletmek istediğini belirtmesi (İbn Sa d, VIII, 122), Yahudi olduğu dönemlerden gusle alışkın olduğunu göstermektedir. Makdisî, el-bed ve t-tarîh, IV, 36. Ayrıca bkz. Makrizî, el-hıtatu l-makriziyye (Kitâbü l- Mevâiz ve l- İtibâr bi Zikri l-hıtatı ve l-âsâr), Kahire [ty], II, 479. Buharî, Vudû 31, Salât 47, Et ime 5, Libâs 38, 77; Müslim, Tahâret 66, 67; Ebû Davûd, Libâs 41; Tirmizî, Cum a 75; Nesâî, Tahâret 90, Gusül 17, Zînet 8, 63; İbn Mâce, Tahâret 42. Zehebî, Siyeru A lâmi n-nübelâ, nşr. Şuayb el-arnâvûd ve dğr., Beyrut 1984/1405, VIII, 29. Yahudilerde evde tek başına ibadet eden biri, Yahudi ibadetinin esası olan Amida da, Tanrı nın yüceliğinin dile getirildiği Kadişler ve Keduşa yı okumamaktadır. Hz. Peygamber in yukarıdaki vurgusu buna muhalefet olarak düşünülmüş olmalıdır. Yahudi ibadetindeki bahsi geçen dualar için bkz. Sidur Kol Yaakov, s. 66 (Kadiş); a.g.e., s. 110 (Keduşa).

288 Hz. Peygamber Dönemi (Sas) Siyer Coğrafyası ayakta mest veya terlik olduğu halde namaz kılınabileceği, bu yönüyle Yahudilere muhalefet edilmesinin belirtilmesi, [52] o dönemde Yahudilerin sinagoglara girerken ayakkabılarını çıkardıklarını, ibadetlerini de yalın ayak yaptıklarını göstermektedir. İbadetten önce her Yahudinin tefilin adı verilen bir dua kayışı [53] takması ve talit giymesi zorunludur. [54] Hz. Ali nin, omuzlarından aşağıya doğru şal örten bir topluluğu, beytülmidraslarından çıkan Yahudilerin elbiselerini (talit) sarkıtmalarına benzetmesi, [55] Hz. Peygamber in çağdaşı Yahudilerin talit örtündüğünü göstermektedir. Talitlerin dört köşesinde tsitsit adı verilen püsküller vardır. Hayber in fethinde alınan ganimet olarak alındığı belirtilen saçaklı havlu lar [56] muhtemelen Yahudilerin ibadet şalı olarak kullandıkları tsitsitli talitlerdi. Kur ân da namazın Yahudilere de farz kılındığı belirtilir. [57] Hz. Peygamber in çağdaşı Yahudiler, detaylarını çok fazla bilmesek de, günlük olarak ibadet yapmakta idiler. Meryem sûresi 19/59. ayetteki namazı zayi ettiler ifadesinin tefsirinde bazı müfessirler, Yahudilerin namazla ilgili tahrifâtına dikkat çekmiştir. [58] Günümüzde olduğu gibi, Hz. Peygamber den sonraki dönemlerde (Abbasî ve Fâtımîler dönemi) Yahudilerin günlük üç vakit ibadet ettikleri bilinmektedir. [59] Medine Yahudileri, cemaati, vakit ibadetlerine şofar öttürerek çağırıyorlardı. Ezanın teşrî kılınması ile ilgili rivayetlerde, cemaati ibadete çağırma teklifleri arasında, Yahudiler gibi şofar بوق اليهود/ bûg ) ) öttürme teklifi de vardı. [60] [52] [53] [54] [55] [56] [57] [58] [59] [60] خ ال ف وا ال ي ه ود 756: II, İbn Kayyım, Ahkâmu Ehli z-zimme, nşr. Subhi Salih, Beyrut 1983, ف إ ن ه م ل ي ص ل ون ف ي ن ع الهم و ل خ ف افهم Tefilin takmak Tevrat ın bir emridir. Bkz. Tesniye, 6/8. Tefilinde Tevrat tan dört ayrı bölüm yazılıdır: Çıkış, 13/1-10; 13/11-16 (Kadeş le kol behor ve Ve haya ki yeviaha ); Tesniye, 6/4-9; 11/13-21 (Şem a Yisrael ve Ve haya im şamoa ). Bkz. Abraham Bloch, The Biblical and Historical Background of Jewish Customs and Ceremonies, New York 1980, s. 78. Sayılar 15/37 vd. İbn Manzûr, Lisânü l- Arab, Dâru Sâdır: Beyrut [ty], XI, 333. Vâkıdî, II, 710, 680. Mâide 5/12. Mukâtil, II, 537; Vâhıdî, II, 685. Bkz. Arslantaş, İslâm Toplumunda Yahudiler, Abbasî ve Fatımî Dönemi Yahudilerinde Hukukî, Dinî ve Sosyal Hayat, İstanbul 2008, s. 472. İbn Hişâm, I, 507; Belazurî, Ensâb, I, 273; İbn Mâce, Ezân 1; Buharî, Ezân 1; İbn Seyyidinnâs, I, 327; İbn Kesîr, es-sîre, II, 336. Sonraki dönem kaynaklara Yahudilerin günlük ibadetlere şofarla çağırdıklarına dair herhangi bir bilgi yansımamıştır. Bu durum ilerleyen

16. Ders Hz. Peygamber in (sas) Çağdaşı Yahudilerin İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları 289 O dönemde Yahudiler ibadetlerini Kudüs e (Yeruşalayim) dönerek ifa ederlerdi. [61] Yahudilerin günlük ibadetlerini nasıl icra ettiklerine dair kaynaklara çok fazla bilgi yansımasa da, Hz. Peygamber in namaz sırasında ellerin bele konmasını (التخاصر/ et-tehâsur ) yasaklaması [62] ve ibadet esnasında Yahudiler gibi sallanmayı (şemle atü l-yahûd) yasaklamasından [63] Yahudilerin ibadet sırasında bu şekilde hareket ettiklerini göstermektedir. Miladî ikinci asra kadar Yahudi ibadetinin en belirgin vecîbesi olan secde, İslâmî döneme gelinceye kadar Yahudi ibadetinden çıkarılmıştı. Secdenin, değişik Hıristiyan keşişler tarafından da yapılmaya başlanmasından sonra din adamları tarafından ilga edildiği belirtilir. [64] O dönemde Medine deki sinagoglar çok gösterişli ve süslü olmalıdır ki, Hz. Peygamber Müslümanları mescitleri süslemekten sakındırmıştır. [65] [61] [62] [63] [64] [65] asırlarda Yahudilerin şofarla ibadete çağırma işlemini terk ettiklerini göstermektedir. Ancak Müslüman müellif Mes ûdî den Yahudiliğin otantik halini kısmen korumakta olan Sâmirîlerin X. asırda vakitleri hâlâ gümüşten mamul şofarla (bûkât) duyurduklarını öğreniyoruz. Bkz. Mes ûdî, Mürûcü z-zeheb ve Meâdinü l-cevher, nşr. M. Muhiddin Abdülhamid, es-seâde: Mısır 1964, I, 59. Mekke de Ka be yi hizasına alarak Kudüs e yönelen Hz. Peygamber, Medine ye hicretten sonra bir müddet daha Kudüs e yönelerek ibadet etmiş; Yahudilerin bunu Müslümanlara karşı bir üstünlük vesilesi olarak görmeleri üzerine nazil olan bir ayetle kıble Kudüs ten Ka be ye döndürülmüştür. Bakara 2/144; İbn Sa d, I, 243. Yahudilerin Kudüs e doğru dönmeyi üstünlük vesilesi olarak görmeleri için bkz. Taberî, Tefsîr, II, 5; İbnü l-cevzî, Zâdü l-mesîr, I, 127. Buharî, Amel fi s-salât 17; Müslim, Mesâcid 46; Ebû Davûd, Salât 172; Tirmizî, Salât 164; Nesâî, İftitâh 12; İbn Manzûr, Lisânü l- Arab, IV, 240. İbn Manzûr, Lisânü l-arab, XI, 372. Bu sallanmalar günlük ibadette Amida (kıyam) duasını okurken gerçekleşmiş olmalıdır. Ya kubî Yahudilerin ibadetleri hakkında bilgi verirken duanın yapılış şeklini şöyle anlatır: İbadet için duran bir kimse topuklarını birleştirir ve sükût içinde sağ elini sol omzuna, sol elini de sağ omzuna koyar. Secde etmeksizin beş kere rükûya eğilir gibi eğilir kalkar. Bkz. Tarîh, I, 67. S.D. Goitein, Yahudiler ve Araplar Çağlar Boyu İlişkileri, trc. Nuh Arslantaş-Emine Buket Sağlam, İstanbul 2004, s. 224-225. Hz. Peygamber bir hadîsinde Sizler mescitleri Yahudiler ve Hıristiyanların süsledikleri gibi muhakkak süsleyeceksiniz, buyurmuştur. Bkz. Buharî, Salât 91. Kaynaklarda araştırılan dönemle ilgili olarak sinagogların süsleme ve tefrişâtı hakkında başka bir bilgi yoktur. Hadîsteki bu ifadeden Hz. Peygamber in süslü olarak nitelediği sinagogların Medine de mi, yoksa gençlik yıllarında çeşitli vesilelerle ziyaret ettiği Arabistan ın değişik yerlerinde görme fırsatı bulduğu sinagoglarda mı olduğu konusunda kesin bir hükme varmak zor gözükmektedir.

290 Hz. Peygamber Dönemi (Sas) Siyer Coğrafyası Kur ân da orucun Müslümanlar gibi, önceki ümmetlere de farz kılındığı belirtilir. [66] Hz. Peygamber Medine ye hicretten sonra Yahudilerin Muharrem ayının 10. gününde oruç tuttuklarını görmüş; Yahudilere bunun sebebini sorduğunda onlar bu orucun İsrailoğulları nın Firavun un zulmünden kurtulması anısına Musa tarafından şükür gayesiyle tutulan bir oruç olduğunu söylemişlerdi. [67] Bunun üzerine Hz. Peygamber, Yahudilere muhalefet açısından sadece o gün değil, bu günün öncesi ve sonrasında da (Muharrem in 9, 10 ve 11. günleri) oruç tutulmasını tavsiye etmişti. [68] İslâm kaynaklarında Âşûrâ olarak zikredilen bu gün, Yahudi takviminde Tişri ayının 10. gününe (Yom Kipur/Kefâret günü) tekabül etmekteydi. [69] Bu oruç Yahudilere Tevrat ta emredilen yegâne oruçtur. [70] Kefaret gününün en önemli özelliği, bu günde sahur yapılmaksızın bir günden fazla oruç tutulması ve temkin açısından oruç süresinin 25 saate kadar uzatılmasıdır. [71] Hz. Peygamber in oruçların birbirine eklenmesini (visâl) yasaklayarak [72] sahur yapılmasını teşviki [73] ile iftarda acele edilmesi yönündeki emirleri, [74] Yahudilerin Yom Kipur daki uygulamalarına muhalefet olarak ortaya konmuştur. Kur ân da Kâbe yi inşâ ederek hac yapmak için insanları Mekke ye davet eden ilk peygamberin Hz. İbrahim olduğu belirtilmesine rağmen, [75] Yahudi geleneğinde ataları İbrahim in inşâ ettiği bir mabede belirsiz de olsa herhangi bir atıfta bulunulmaması ilginçtir. Yahudilerin Kudüs te [66] [67] [68] [69] [70] [71] [72] [73] [74] [75] Bakara 2/183. İbn Kesîr, es-sîre, II, 377. San ânî, Tefsîr, III, 370; Buharî, Savm 1, 69; Müslim, Sıyâm 127, 133. Konuyla ilgili olarak bkz. Arslantaş, İslâm Toplumunda Yahudiler, s. 498-499; Yusuf Şevki Yavuz, Âşûrâ, DİA (Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi), IV, 25. Bkz. Levililer 16/29; 23/27; Sayılar 29/7. Birunî, el-âsârü l-bâkiye, s. 277; Makrizî, Hıtat, II, 473. Buharî, Savm 48, 49; Müslim, Sıyâm 59; Ebû Davûd, Savm 24. Sahâbeden Beşîr b. el-hasâsiye nin eşi Leylâ es-sedûsiye iftar etmeksizin oruç (visâl) tutmak istemiş, ancak eşi Beşîr Hz. Peygamber den naklen bu şekilde oruç tutanların Yahudiler olduğunu söyleyerek hanımına iftar yapmak suretiyle oruç tutmasını tavsiye etmiştir. Bkz. İbnü l-esîr, Üsdü l-ğâbe fî Ma rifeti s-sahâbe, nşr. M. İbrahim Bennâ-M. Ahmed Aşur-M. Abdülvehhâb Fayed, Kahire 1970, VII, 257-258. Bkz. Müslim, Sıyâm 46; Ebû Davûd, Savm 15; Tirmizî, Savm 17; Nesâî, Sıyâm 27. Oruç açmakta acele ettikleri sürece Müslümanlar hayır üzere yaşarlar. Bkz. Buharî, Savm 45; Müslim, Sıyâm 48; Tirmizî, Savm 13; İbn Mâce, Sıyâm 24. Bkz. Bakara 2/127; Hac 22/27-29.

16. Ders Hz. Peygamber in (sas) Çağdaşı Yahudilerin İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları 291 bir mabede sahip olması ve Yahudiliğin evrensellikten milliliğe evrilmesinden sonra Ka be ye haccın Yahudi dinî ve edebî literatüründen çıkarıldığı anlaşılmaktadır. [76] Tevrat ta yılda üç kez [Fısıh (Pesah), Haftalar (Şavu ot) ve Çardaklar (Sukot) bayramında] yapılması emredilen hac, [77] Mabed in yıkılmasından sonra askıya alınmıştır. Tirmizî nin rivayet ettiği bir hadîste imkânı olduğu halde haccetmeyen kimselerin Yahudi veya Hıristiyana benzetilmesi, [78] Hz. Peygamber dönemindeki Yahudilerin namaz kılmalarına rağmen haccetmediklerini göstermektedir. [79] Kur ân da zekâtın İsrailoğulları na da farz kılındığı belirtilmiş; [80] ancak mahiyeti hakkında herhangi bir bilgi verilmemiştir. Tevrat ta Yahudilere ziraî mahsul ve sürülerinin onda birini Leviliye, garibe, öksüze ve dul kadınlara vermeleri emredilmiş; [81] teruma (תרומה) adı verilen bu öşürün hasattan itibaren yapılan sayımdan 7 gün sonra verilmesi de tasrih edilmiştir. [82] Ancak Yahudilikte, hac ve kurban gibi teruma da mabede [76] [77] [78] [79] [80] [81] [82] Ancak Yahudilikte kohenlerin Müslümanların ihramına benzer efod adı verilen giysiler giymesi, başkohenin (kohen gadol) giydiği elbisenin beyaz ve dikişsiz olması, ibadetin icrası esnasında yalınayak olunması (Çıkış 25/7; 28/4-8; II. Samuel 15/30; Wensinck, İhram, İA (MEB İslâm Ansiklopedisi), V/II, 943), Ka be deki tavaf gibi Çardaklar bayramının (Sukot) her günü Mabed te süslü mezbahın etrafında tavaf edilerek (Hoş ana raba günü 7 kez) (hakafot) dualar [Hoş anot duası okunması (Bloch, Jewish Customs, s. 208-209), aynı bayramın yedinci [(הושע נה) (Tişri 21) gününe tekabül eden son günün Arefe olarak isimlendirilip Arafat Dağı gibi Zeytin Dağı nda (Har Harâ) bir araya gelinmesi (Îdü l-cem) (Birunî, el-âsârü l-bâkiye, s. 277) ve mezbahta kurbanların takdim edilmesi, haccın Yahudiler tarafından şekil ve mekânı değiştirilerek Kudüs merkezli bir ibadet haline dönüştürüldüğünü göstermektedir. Bu sebeple Yahudilerde bu üç ay hac bayramları olarak da isimlendirilmiştir. Sırasıyla bkz. Levililer 23/7; Tesniye 16/16-17; II. Tarihler 8/13. Hac bayramlarına İslâm kaynakları da dikkat çeker. Meselâ bkz. Birunî, el-âsârü l-bâkiye, s. 281. Kim, azığa ve kendisini Allah ın evi Kâbe ye ulaştıracak bir bineğe sahip olduğu halde haccetmezse, Yahudi veya Hıristiyan olarak ölmesi hiç fark etmez. Bkz. Tirmizî, Hacc 3. Nevevî, V, 558. Bir başka hadîste (Müslim, İmân 134) ise namazı terk eden kimsenin müşrike benzetilmesi, o dönemlerde müşriklerin hac yapmalarına rağmen namaz kılmadıklarını göstermektedir. Bkz. a.g.e., aynı yer. İlgili ayetler için bkz. Bakara 2/83; Mâide 5/12. Kur ân da zekâtın Hz. İshâk, Ya kûb ve İsmail peygamberlere de emredildiği belirtilmiştir. Bkz. Enbiyâ 21/73; Meryem 19/55. Bkz. Tesniye 14/29; 26/12. Tesniye 16/9. Onda birlik terumanın ilk onda biri dinî hizmetlerinin karşılığı olarak Levililer e verilirdi (Sayılar 18/21-24; Babil Talmudu, Ketubot 26a). Levililer ise bunun onda birini (onda birin onda biri/terumot me aserot veya terumot min ha-me aser) Kohenlere takdim ederdi. Bkz. Sayılar, 18/26-28.

292 Hz. Peygamber Dönemi (Sas) Siyer Coğrafyası bağlı bir ibadet olarak düşünüldüğü için, bu vecîbenin sürgünde olunduğu müddetçe sadece Filistin de (Erets Yisrael) oturan Yahudilerin bir yükümlülüğü kabul edilmiştir. [83] Hz. Peygamber in çağdaşı Finhas isimli bir Yahudi Allah fakir midir ki, bizden zekât istiyor; istiyorsa, demek ki biz ondan zenginiz, şeklindeki ifadesi, [84] Medine de Yahudilerin Filistin de mukim olmamaları dolayısıyla zekât vermediklerini göstermektedir. [85] Hz. Peygamber döneminde Yahudiler ölüm döşeğindeki kimselere Tevrat tan bölümler okumakta idiler. [86] Müslümanlar gibi Yahudiler de ölen kimseleri cemaate bir şekilde duyuruyorlardı. Hayber de öldürülen Yahudi Ebû Râfî nin ölümü, şehir surlarına çıkan bir ölü ilâncısı tarafından Hicaz tâciri Ebû Râfî ölmüştür şeklinde duyurulmuştu. [87] İlânı yapan kimse, cemaat içerisinde duyuruları yapmakla görevli bir şamaş olmalıdır. [88](*) Yahudilerde cenazenin hemen gömülmesi esastır. Yahudi şair Ebû Âfek in öldürüldüğünde bekletilmeksizin gömüldüğü kaydedilir. [89] Rivayetlerden o dönemde Yahudilerin cenazeyi defne götürürken yavaş yavaş hareket ettikleri ve bu sırada da ellerinde meşale olduğu halde yüksek sesle bir şeyler (muhtemelen Mezmurlar dan pasajlar) okudukları an- [83] A hron Oppenheimer, Terumot and Ma aserot, EJd (Encyclopedia Judaica), XV, 1025-1026. [84] Mukâtil, I, 323-324. [85] Hani, biz İsrailoğulları ndan, Allah tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekâtı vereceksiniz diye söz almıştık. Bkz. Bakara 2/83. [86] Hz. Ebû Bekir ve Ömer in de bulunduğu bir sırada Hz. Peygamber in bir Yahudiyi ziyaret ettiği, Yahudinin o sırada ölüm döşeğindeki yeğenine (İbn Hacer de oğlu) Tevrat tan parçalar okuduğu rivayet edilir. Bkz. İbn Sa d, I, 185; İbn Kesîr, es-sîre, I, 323; İbn Hacer, el-isâbe, VII, 217. Bu Yahudi muhtemelen Mezmurlar dan bir parça okumakta idi; zira Yahudilerde ölüm döşeğindeki kimseye (goses) Tehilim (Mezmurlar) okunması sevap kabul edilmektedir. Bkz. Behar, El Gid Para El Pratikante- Dini Uygulama Rehberi, trc. Mordehay Yanar, İstanbul 2004, s. 384. [87] Buharî, Meğâzî 82; Asım Köksal, İslam Tarihi, İstanbul [ty], X, 26-27. [88] (*) Yahudilerde sinagogların bakım ve temizliğiyle şamaşlar ilgilenmektedir. Müslümanlıktaki kayyımlık vazifesine benzer bir vazife gören şamaşların yaptığı hizmetler oldukça çeşitli idi. Sinagogun bakım ve temizliği yanında, mücrimlere verilen kırbaç cezasını uygulama, Sebtin girişini ilân etmek üzere yüksekçe bir yerden şofar çalma, cemaatin evlerini dolaşarak sabah ibadetine davet etme ve bet dinin ilânlarını duyurma gibi görevleri de vardı. Şamaşlık kurumu hakkında daha fazla bilgi için bkz. Arslantaş, İslâm Toplumunda Yahudiler, s. 539-540. [89] فاجتمع إليه قوم ممن كان على مذهبه فقبروه... :373,I Bkz. Belazurî, Ensâb,

16. Ders Hz. Peygamber in (sas) Çağdaşı Yahudilerin İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları 293 laşılmaktadır. [90] Hz. Peygamber in yası üç günle sınırlaması, [91] ayrıca yas tutarken saçların uzatılmasına müsaade etmeyip traş ettirmesini, [92] yedi (şiv a) ve otuz gün (şloşim) şeklinde iki ayrı yas tutan ve yas sırasında saç ve sakal tıraşı olmayan Yahudilere muhalefet olarak değerlendirilebilir. [93] O dönemde Yahudiler Şabat adını verdikleri Sebt günü nü (Cumartesi) tazim ediyorlardı. Yahudilerde dinlenme günü kabul edilen Sebt te işlere ara verilmesi, dinî bir vecîbedir. [94] On Emir in dokuzunu tasvip eden Hz. Peygamber, Yahudi din adamlarının hayatı çekilmez hale getirecek kadar şartlarını ağırlaştırdığı Sebt günü ve yasaklarını ilga etmiştir. [95] Kaynaklara Hz. Peygamber in çağdaşı Yahudilerin Sebt günü ve yasakları ile ilgili tutumları hakkında çok fazla bilgi yansımamıştır. Hz. Peygamber in çağdaşı Yahudiler, Sebtte dinlenme düşüncesinin âlemi altı günde yaratan Allah ın yedinci günde ayak ayak üstüne atıp istirahat etmesi nden(!) kaynaklandığını; [96] bu sebeple de Sebt günü O nun hiçbir şeye hükmetmediğine(!) inanırlardı. [97] Hayati meselelerde Sebt yasaklarının askıya alınabileceği kabul edilmişken, [98] Medine döneminde Yahudiler Uhud savaşında Sebti bahane ederek şehrin savunmasına [90] [91] [92] [93] [94] [95] [96] [97] [98] Sahâbeden İmrân b. Husayn ın (ö. 52/672), öldüğünde kendisini mezara, Yahudilerin yaptığı gibi değil, bir an önce götürüp defnetmelerini, bu arada meşale yakmamaları ve seslerini de yükseltmemelerini vasiyet ettiği rivayet edilir. Bkz. İbn Sa d, VII, 11. Hz. Peygamber Ca fer in (b. Ebû Tâlib) ailesine üç gün yas tutmalarını belirtmiş, sonra gelerek Kardeşim Ca fer için bugünden sonra artık ağlamayın! buyurmuştu. Bkz. Ebû Davûd, Menâsik 78, Tereccül 13; Nesaî, Zînet 57-58. Hz. Peygamber Ca fer b. Ebû Talib in çocuklarına üç gün yas tutmalarını emretmiş ve getirdiği bir berbere saçlarını da traş ettirmişti. Bkz. Ebû Davûd, Menâsik 78, Tereccül 13; Nesâî, Zînet 57-58. Yahudilikte yasla ilgili olarak başa kül, toz-toprak saçmak, saç ve sakal tıraşı olmamak, yas elbisesi giymek, koku vb. şeyler sürünmemek, yıkanmamak, cinsel ilişkiye girmemek, başı örtmek, konuşmamak, selam vermemek gibi bazı kurallar getirilmiştir. Bkz. Yeşu 7/6; II. Samuel 14/2; II. Samuel 15/30; Levililer 10/3; Amos 5/13; Nehemya 1/4; Babil Talmudu, Berahot 6b. Detaylar için bkz. Behar, El Gid Para El Pratikante, s. 390. Bkz. Çıkış 20/8-10. Bkz. Tirmizî, İsti zân 33; İbn Mâce, Edeb 16; Tirmizî, Tefsîrü l Kur ân 17. Taberî, Tefsîr, XXVI, 179 İbnü l-cevzî, Zâdü l-mesîr, VIII, 114. Yahudilerin Allah hakkındaki bu yanlış anlayışı Kur ân tarafından reddedilmiş (Kâf 50/38), O nun herhangi bir yorgunluktan münezzeh olduğu belirtildikten sonra Sebt de dahil her an hükümran olduğu vurgulanmıştır (Rahmân 55/29-30). Konuyla ilgili olarak bkz. Mukâtil, IV, 136. Bkz. Vâkıdî, II, 484.

294 Hz. Peygamber Dönemi (Sas) Siyer Coğrafyası iştirak etmemişlerdi. [99] Benzer bir mazereti Hendek savaşında Kureyza Yahudileri Mekkeli müşriklere karşı ileri sürmüşlerdi. [100] Yahudilikte Sebtin en önemli özelliklerinden biri de sinagogda cemaatle yapılan ibadettir. O dönemde Yahudilerin Sebt ibadetlerinde Mezmurlar dan bölümler okuduğunu, Hz. Peygamber in bir hadisinden öğreniyoruz. [101] Hz. Peygamber in çağdaşı Yahudilerin Sebt günü ile ilgili uygulamaları hakkında başka bilgi yoktur. Ancak Medine de kendi toplumunu inşâ etmeye gayret eden Hz. Peygamber, Yahudilerin mukaddes günleri olması dolayısıyla müntesiplerine Sebtle ilgili bazı uyarılarda bulunmuştur. Bu bağlamda farz oruçlar dışında sadece Cumartesi günü oruç tutulmamasını emretmiş, [102] Müslümanları ibadet açısından haftanın sadece bir gününe yoğunlaşan Yahudilere benzemekten sakındırmıştır. [103] 3. Bağlı Bulundukları Gelenek (Minhag/Mezhep) İslam kaynaklarında yer alan bazı bilgiler ile Yahudilikteki bazı uygulamalar karşılaştırıldığında, Hz. Peygamber dönemindeki Yahudilerin dini uygulama açısından bağlı oldukları geleneği (minhag) [104](*) tespit etmek mümkündür. Sürgünlerden sonra Yahudiler arasında Filistin ve Babil bölgelerindeki uygulamalarda bir ayrışma meydana gelmiş; her iki bölgede yaşayan Yahudi din adamları Yahudiliği yaşadıkları bölgeye göre yeniden yorumlama yoluna gitmişlerdir. Bu sebeple Yahudiler arasında Filistin ve Babil olmak üzere iki ana gelenek ortaya [99] Vâkıdî, I, 262-263; İbn Hişâm, I, 518; Belazurî, Ensâb, I, 325; İbn Seyyidinnâs, I, 334. [100] Vâkıdî, II, 485-484; İbn Kesîr, es-sîre, III, 217. [101] Akabe bey atlarından sonra Medine ye öğretmen olarak gönderilen Mus ab b. Umeyr, Medine den Hz. Peygamber e yazdığı bir mektupta Cuma günü Müslümanlara toplu bir ibadet yaptırma konusunda izin istemiş; Hz. Peygamber de Mus ab a Yahudilerin Sebt ibadeti için hazırlanıp dualarını cehri okumaya başladığı ve istivâ halindeki güneşin batıya doğru kaymaya başlamasından sonra iki rekat namaz kıldırmasını emretmişti. Bkz. İbn Sa d, II, 118. [102] Tirmizî, Savm 675; Ebû Davûd, Savm 2068. [103] Buharî, Savm 63. [104] (*) Minhag (מנהג) terimi örf, usûl, âdet ve gelenek anlamına gelmektedir. Yahudiliğin hayatın değişik alanlarında takip edilmesini emrettiği kurallar, tarihsel süreçte cemaatler tarafından farklı yorumlanmış, bu da Yahudilik içerisinde değişik anane ve geleneklerin (minhag ha-makom) ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Talmud, bu yerel uygulamaları hukukun bir kaynağı olarak bağlayıcı kabul etmektedir. Bkz. Minhag, EJd (Encyclopedia Judaica), XII, 251.

16. Ders Hz. Peygamber in (sas) Çağdaşı Yahudilerin İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları 295 çıkmıştır. X. asır Karaî din adamı Ya kub el-kirkisanî, Filistin ve Babil geleneği arasındaki meseleleri konu edinen müstakil bir eser yazmış; [105] kabul ve uygulamada iki gelenek arasında 50 den fazla fark olduğunu belirmiştir. [106] Kirkisanî nin Filistin geleneğine dair sıraladığı bazı prensipler, Geniza daki bazı bilgiler ile ilk dönem İslâm tarihi kaynaklarında Yahudilerle ilgili kayıtlara geçen bazı uygulamalar, Hz. Peygamber in çağdaşı Yahudilerin Filistin geleneğine (Minhag Yeruşalmi) bağlı olduğunu göstermektedir. Bu geleneğin Arabistan Yahudileri arasında yayılmasında tarihî, ticarî ve kültürel bazı sebeplerin etkili olduğu söylenebilir. [107] Kirkisanî nin verdiği bilgilerden hareketle Hz. Peygamber in çağdaşı Yahudilerin, suyla taharet yapmaları, [108] hanımlarının mazeret dönemlerinde kendilerine hiçbir şey yaptırmadıkları gibi, onlarla aynı mekanı dahi paylaşmamaları, [109] cinsel ilişkiden sonra gusül almaları, [110] sinagoglarda icra edilen ibadetlerde çocukları öne geçirip aktif rol vermeleri, [111] Pu- [105] Kirkisânî, Kitâbü l-envâr ve l-merâkıb, nşr. Leon Nemoy, New York 1940, II, 51. İng. trc. Leon Nemoy, al-qirqisani s Account of the Jewish Sects and Christianity, Hebrew Union College Annual 7 (1930), s. 382. [106] Kirkisânî, Kitâbü l-envâr ve l-merâkıb, II, 48, İng. trc. Nemoy, s. 377. Gerçi Kirkisanî bu görüş ayrılıklarına Rabbanî Yahudiliğin öğretilerinin doğru olmadığına ispat sadedinde değinmektedir. [107] Özelde Medine genelde ise Arabistan Yahudileri bölgeye Filistin den gelmiş, kültürel açıdan Araplaşsa da kökenlerini hiç unutmamış, Filistin de yaşadıkları dönemlerde şekillenen dinî uygulamalarını muhafaza etmişlerdi. Bu uygulamalar, Filistin e başta ticaret olmak üzere değişik vesilelerle yapılan seyahatler ile Filistin den bölgeye gelen din adamları sayesinde de beslenmiştir. [108] Hicret esnasında Kubâ ya gelen Hz. Peygamber bölge halkının temizliğinin Allah tarafından övüldüğünü belirterek bunun sebebini sormuş; onlar da komşuları Yahudilerden öğrendikleri şekilde, su ile taharet yaptıklarını belirtmişlerdi. Bkz. İbn Kesîr, es-sîre, II, 292-293; İbnü l-esîr, Üsdü l-ğâbe, IV, 316. Hatta Hz. Peygamber bizzat Yahudilere su ile taharet yapmalarının sebebini sormuş, Yahudiler de Tevrat ın emri gereği cevabını vermişlerdi. Bkz. İbnü l-esîr, a.g.e., V, 101. Bilgiyi Babil geleneği ile krş. Kirkisânî, Kitâbü l-envâr ve l-merâkıb, II, 50, İng. trc. Nemoy, s. 380. [109] İbn Ebû Hâtim, II, 400. Krş. Kirkisânî, Kitâbü l-envâr ve l-merâkıb, II, 50, İng. trc. Nemoy, s. 380. [110] İbn Sa d, VIII, 122. Krş. Kirkisânî, Kitâbü l-envâr ve l-merâkıb, II, 50, İng. trc. Nemoy, s. 380. [111] İfade ve bilgi için bkz. Mücâhid, Tefsîr, I, 161; İbn. ك ان ت ال ي ه ود ي ق د م ون ص ب ي ان ه م ي ص ل ون ب ه م Ebû Hâtim, III, 972; Taberî, Tefsîr, V, 127. Bu bilginin Filistin bölgesinde yaygın olan bu uygulama ile ilgili Geniza da yer alan şu bilgi ile karşılaştırması için bkz. S.D. Goitein, The Local Jewish Community in the Light of the Cairo Geniza Records, Journal of

296 Hz. Peygamber Dönemi (Sas) Siyer Coğrafyası rim bayramında Yahudilerin Yesrib teki hakimiyetlerine son veren Mâlik b. Aclân ın suret ve kuklalarını lânetleyip dövmeleri, [112] Yahudi olmayanların ebedi cehennemlik oldukları şeklindeki inançları, [113] Hz. Peygamber in çağdaşı Yahudilerin Filistin geleneğine bağlı olduklarını ve buna göre hareket ettiklerini göstermektedir. Bibliyografya Arslantaş, Nuh, Emevîler Döneminde Yahudiler, Gökkubbe Yayınları: İstanbul 2005., İslâm Toplumunda Yahudiler, Abbasî ve Fatımî Dönemi Yahudilerinde Hukukî, Dinî ve Sosyal Hayat, İz yayıncılık: İstanbul 2008., Sürgünden Sonra Hayber Yahudileri, Belleten LXXII, 264 (Ağustos 2008), s. 431-474. Behar, Rabi Nisim, El Gid Para El Pratikante- Dini Uygulama Rehberi, trc. Mordehay Yanar, İstanbul 2004. Belazurî, Ahmed b. Yahyâ b. Cabir (ö. 279/892), Fütûhu l-büldân, nşr. Abdullah Enîs et-tabbâ- Ömer Enîs et-tabbâ, Beyrut 1987., Ensâbü l-eşrâf, nşr. Muhammed Hamidullah, Kahire 1959. Benjamin (mi-tudela/tudelalı) (XII. asır), Tudelalı Benjamin & Ratisbonlu Petachia Ortaçağ da İki Yahudi Seyyahın Avrupa, Asya ve Afrika Gözlemleri, trc. Nuh Arslantaş, İstanbul 2001, s. 31-92. Birunî, Ebü r-reyhân Muhammed b. Ahmed (ö. 453/1061 [?]), el-âsârü l-bâkiye ani l-kurûni l-hâliye [Chronologie Orientalischer Völker von Alberuni], nşr. C. Eduard Sachau, Leipzig 1923. Jewish Studies 12 (1961), s. 138; Stefan C. Reif, A Jewish Archive from Old Cairo, The History of Cambridge University s Genizah Collection, Curzon Press: 2000, s. 197. [112] Welfenson, s. 58; Morris Jastrow vd., Arabia: Medinian Jews, The Jewish Encyclopedia, II, 42. Krş. Basnage, Histoire des Juifs, Book VIII, chap. 6 dan naklen, Israel Friedlander, Bonfires on Purim, JQR (Jewish Quarterly Review), n.s. 1 (1910-11), s. 258. [113] Taberî, Tefsîr, I, 381.

16. Ders Hz. Peygamber in (sas) Çağdaşı Yahudilerin İnanç-İbadet ve Dinî Hayatları 297 Bloch, Abraham, The Biblical and Historical Background of Jewish Customs and Ceremonies, New York 1980. Câhiz, Ebû Osman Amr b. Bahr (ö. 255/869), el-muhtâr fî r-reddi ale n- Nasârâ, nşr. Muhammed Abdullah Şerkavî, Beyrut 1991/1411. Cevad, Ali, el-mufassal fî Târîhi l-arab kable l-islâm, I-X, Beyrut 1976-1978. Friedlander, Israel, Bonfires on Purim, JQR, n.s. 1 (1910-11), s. 257-258. Gil, Moshe, The Origin of the Jews of Yathrib, Jerusalem Studies in Arabic and Islam 4 (1984), s. 203-224. Ginsberg, H.L., Michael and Gabriel, EJd, XI, 1488. Goitein, S.D., Yahudiler ve Araplar, Çağlar Boyu İlişkileri, trc. Nuh Arslantaş-Emine Buket Sağlam, İstanbul 2004., The Local Jewish Community in the Light of the Cairo Geniza Records, JJS (Journal of Jewish Studies) 12 (1961), s. 133-158. Günaltay, M. Şemseddin, Yakın Şark Elâm ve Mezopotamya, Ankara 1987. Hamidullah, Muhammed, İslâm Peygamberi, I-II, trc. Salih Tuğ, İstanbul 1990. İbn Asâkir, Ali b. Hasan b. Hibetullah el-dimaşkî (ö. 571/1175), Tarîhu Medîneti Dimaşk, nşr. Muhibüddin Ebû Said el-amrâvî, Beyrut 1995. İbn Ebû Hâtim, Ebû Muhammed Abdurrahman b. Muhammed (ö. 327/938), Tefsîru l-kur âni l-azîm, nşr. Es ad Muhammed et-tayyib, Riyad 1997. İbn Habîb, Ebû Ca fer Muhammed (ö. 245/860), el-muhabber, nşr. İlse Lichtenstadter, Haydarabad 1942. İbn Hacer, Ebü l-fazl Şihâbüddîn Ahmed b. Ali (ö. 852/1449), el-isâbe fî Temyîzi s-sahâbe, nşr. Ali Muhammed Bicâvî, Beyrut 1992. İbn Hişâm, Ebû Muhammed Abdülmelik (ö. 218/833), es-sîretü n-nebeviyye, I-IV (İki mücellet), nşr. Mustafa Sakkâ ve dğr., Beyrut [ty]. İbn İshâk, Muhammed (ö. 151/768), es-sîre, nşr. Muhammed Hamidullah, Konya 1981. İbn Kayyım, Ebû Abdullah Muhammed b. Ebû Bekir (ö. 751/1350), Ahkâmu Ehli z-zimme, I-II, nşr. Subhi Salih, Beyrut 1983. İbn Kesîr, Ebü l-fida İmadüddîn İsmail b. Ömer (ö. 774/1373), es-siretü n-nebeviyye, nşr. Mustafa Abdülvâhid, Beyrut 1976.

298 Hz. Peygamber Dönemi (Sas) Siyer Coğrafyası İbn Manzûr, Ebü l-fazl Cemalüddin Muhammed b. Mükerrem b. Ali (ö. 711/1311), Lisânü l- Arab, I-XV, Dâru Sâdır: Beyrut [ty]. İbn Sa d, Ebû Abdullah Muhammed (ö. 230/884), et-tabakâtü l-kübrâ, I-IX, nşr. İhsan Abbâs, Beyrut 1405/1985. İbn Seyyidinnâs, Ebü l-feth Fethüddin Muhammed (ö. 734/1334), Uyûnü l-eser fî Fünûni l-meğâzî ve s-siyer, nşr. Muhammed el-îd el-hadrâvî-muhiddin Mestû, Medine 1992. İbnü l-cevzî, Ebü l-ferec Cemaleddîn Abdurrahman b. Ali (ö. 597/1201), Zâdü l-mesîr fî İlmi t-tefsîr, I-IX, el-mektebetü l-islâmiyye: Beyrut 1404. İbnü l-esîr, Ebü l-hasen İzzüddîn Ali (ö. 630/1232), Üsdü l-ğâbe fî Ma rifeti s-sahâbe, nşr. M. İbrahim Bennâ-M. Ahmed Aşur-M. Abdülvehhâb Fayed, Kahire 1970. Jastrow, Morris ve dğr., Arabia: Medinian Jews, JE (The Jewish Encyclopedia), II, 42. Kirkisânî, Ebû Yûsuf Ya kûb (940 dan sonra/x. asır), Kitâbü l-envâr ve l-merâkıb, I-II, nşr. Leon Nemoy, The Alexander Kohut Memorial Foundation: New York 1940 (Mezheplerle ilgili kısmın İng. trc. için bkz. Leon Nemoy, al-qirqisani s account of the Jewish Sects and Christianity, HUCA (Hebrew Union College Annual) 7 (1930), s. 317-399). Köksal, Asım, İslam Tarihi, İstanbul [ty]. Makdisî, Mutahhar b. Tâhir (ö. 355/966 dan sonra), el-bed ve t-târîh, I-VI, Kahire: Mektebetü s-sekâfeti d-diniyye, [ty]. Makrizî, Ebü l-abbâs Ahmed b. Ali (ö. 845/1441), el-hıtatu l-makriziyye (Kitâbü l-mevâiz ve l- İtibâr bi Zikri l-hıtatı ve l-âsâr), I-II, Kahire [ty]. Mes ûdî, Ebü l-hasen Ali b. Hüseyin (ö. 345/956), Mürûcü z-zeheb ve Meâdinü l-cevher, I-IV, nşr. M. Muhiddîn Abdülhamid, es-seâde: Mısır 1964. Miha-El, Otsar Yisrael, Ansiklopedya ישראל-אנציקלופדיה,אוצר ed. J.D. Eisenstein, Berlin-Wien 1924, VI, 166. Minhag, EJd (Encyclopedia Judaica), XII, 251. Mukâtil b. Süleyman (ö. 767/150), Tefsîr-i Kebîr, trc. Beşir Eryarsoy, İstanbul 2006. Mücâhid, Ebü l-haccâc el-mekkî (ö. 104/722), Tefsîr, nşr. Abdurrahman et-tâhir Muhammed Sûretî, Beyrut [ty].