Kaside-i Bürde. 1.Bölüm. Ey gönül, Selemli dostları anmaktan mı gözünden kanlı yaş akıtıyorsun? (selemliden kasıt Hz. Peygamber ve sahabedir.

Benzer belgeler
İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

Yarışıyorlarkoşuyorlar

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

İBN SİNA NIN RUH İLE İLGİLİ KASİDESİ İbn Sînâ, el Kasidetü l Ayniyye isimli kasidede insanî nefsin bedenle birleşmesi ve ondan ayrılışını konu

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî nin Vird-i Settâr ı *

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

148. Sohbet ÖNDEN GİDENLER

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

ب Namaz. İbadet ederiz Sen-senin Yol göster

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

İşaret zamiri. İşaret isimleri. Bu ikisi. Bunlar. Şu ikisi. Şunlar. Onlar. Yakın mesafe için*bu* uzak mesafe için *şu-o* Çoğul İkil Tekil.

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

İSİMLER VE EL TAKISI

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

İbadet Hayatımızda Şaban Ayı Gönderen Kadir Hatipoglu - Mayıs :46:24

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1

KALEM SURESİ. Nuzul Ortamı: Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MEKKE. Nüzul Sırası 7 NÜZUL YERİ KALEM SURESİ. Nuzul Sıra 7.

تلقني أصول العقيدة العامة

1 Bahattin Akbaş, Din işleri Yüksek Kurulu Uzmanı 2 İbn Manzur, Lisanu'l- Arab, Xlll/115 3 Kasas, 28/77. 4 İbrahim, 14/34. 5 İsrâ, 17/70.

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar

ÖRNEK VAAZLAR LÜTFİ ŞENTÜRK 299 CENNET VE NİMETLERİ

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

ON EMİR الوصايا لعرش

Îman, Küfür ve Tekfir 2

HADİS EZBERLEME YARIŞMASI HADİS METİNLERİ

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun." 7

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

ZEKATIN ÖNEMİ VE FAZİLETİ

ي ا ا ي ه ا ال ذ ين ا م ن وا ك ت ب ع ل ي ك م الص ي ام ك م ا ك ت ب ع ل ى ال ذ ين م ن ق ب ل ك م ل ع ل ك م ت ت ق ون

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

Peygamberlerin Kur an da Geçen Duaları

İşte bu peygamberler. (ki) biz bazısını bazısına üstün kıldık. Onlardan bazısı Allah ile konuştu. Ve bazısını derecelerle yükseltti

Kur ân da Fert Aile ve Toplum Ahlâkı Gönderen Kadir Hatipoglu - Temmuz :39:53

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

9. CÜZ KURAN OKULU KURAN-DER HASAN TEMUR

Kur an-ı Kerim de Geçen Ticaret, Alım-Satım, Satın Alma Ayetleri ve Mealleri

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ

Kur an-ı Kerim den Seçme Metinler

KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları)

Erdemli Bir Toplum için Müslüman Sıfatlarına Sahip Olabilmek

BERAT KANDİLİ. Dr. Hamdi TEKELİ

ARAPÇADA İSİMLER. Sonu ref ile biten sözcüğe ref edilmiş anlamında merfû adı verilir. Ref alametleri:

GÜNDE BEŞ VAKİT NAMAZ KILMAK

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

SALÂT I NÛR VE TERCÜMESİ

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

ا ن ه لا ي ح ب ال م س ر ف &#16 10;ن

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran :57:10

YEMEN AHALİSİNE MEKTUP YEMEN AHALİSİNE MEKTUP. Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

93. SOHBET Kur an ın ve Sünnetin Işığında Zengin ve Fakirin İmtihanı

IGMG Ev Sohbeti. IGMG Ev sohbeti 1

El Emeği, Alın Teri, Göz Nuru Gönderen Kadir Hatipoglu - Kasım :00:00 İNDİR

Kur an-ı Kerim den Seçme Metinler

Ders : 19 Konu: İSLAMDA HELALLER VE HARAMLAR

Tatil kavramını araştırdığımız da tatil için şu anlamların verildiğini görürüz:

Transkript:

Kaside-i Bürde 1 Kaside-i Bürde 1.Bölüm أ م ن ت ذ ك ر ج ير أن ب ذ ي س ل م * م ز ج ت د م ع ا ج ر ى م ن م ق ل ة ب د م Ey gönül, Selemli dostları anmaktan mı gözünden kanlı yaş akıtıyorsun? (selemliden kasıt Hz. Peygamber ve sahabedir.) أ م ه ب ت ألر يح م ن ت ل ق ا ء ك اظ م ة * و أ و م ض ألب ر ق ف ي ألظ ل م اء م ن أ ض م Yoksa Kazıma tarafından rüzgar mı esti, zifiri karanlıkta Izam Dağı ndan şimşek mi çaktı? Kazıma: Medine nin bir başka adı. Izam Dağı: Medine çevresinde bir dağ. ف م ا ل ع ي ن ي ك أ ن ق ل ت أك ف ف ا ه م ت ا * و م ا ل ق ل ب ك أ ن ق ل ت أس ت ف ق ي ه م Gözlerine ne oldu ki: ağlama! desen yaş döker, kalbine ne oldu ki kendine gel! desen coşup kendinden geçer. أ ي ح س ب ألص ب أ ن ألح ب م ن ك ت م * م ا ب ي ن م ن س ج م م ن ه و م ض ط ر م Yanıp tutuşan kalp ve akan gözyaşı karşısında aşık sevginin gizli kalacağını mı sanır? ل و لا أله و ى ل م ت ر ق د م ع ا ع ل ى ط ل ل * و لا أ ر ق ت ل ذ ك ر ألب ان و أل ع ل م Aşk olmasaydı, sevgilinin harap olan yurdunda, ondan arta kalanlara bakıp yaş dökmez, sorgun ağacı ile o dağı anarak geceler boyu uykusuz kalmazdın. ف ك ي ف ت ن ك ر ح ب ا ب ع د م ا ش ه د ت * ب ه ع ل ي ك ع د ول ألد م ع و ألس ق م Gözyaşı ve hastalık aleyhinde iki adil şahit iken sevgini nasıl inkar edebilirsin?!

Kaside-i Bürde 2 و أ ث ب ت ألو ج د خ ط ي ع ب ر ة و ض نى * م ث ل ألب ه ار ع ل ى خ د ي ك و ألع ن م Aşkın ızdırabı yanaklarından sarı papatya ve anem gibi iki çizgi halinde belirirken sevgini nasıl inkar edebilirsin?! Anem: Hicazda yetişen ve meyvesi kızıl olan bir ağaç türü. ن ع م س ر ى ط ي ف م ن أ ه و ى ف ا ر ق ن ي * و ألح ب ي ع ت ر ض ألل ذ أت ب الا ل م Evet, gece sevgilimin hayali geldi ve beni uykusuz bıraktı; çünkü aşk, zevk ve elemle iç içedir. ي ا لا ئ م ي ف ي أله و ى ألع ذ ر ي م ع ذ ر ة * م ن ي أ ل ي ك و ل و أ ن ص ف ت ل م ت ل م Uzre aşkı gibi bir aşka tutulduğum için ey beni kınayan! Mazur gör, eğer adil davransaydın kınamazdın beni. Uzre: Yemen de tertemiz aşklarıyla meşhur olan bir kabile. ع د ت ك ح ال ي لا س ر ي ب م س ت ت ر * ع ن أل و ش اة و لا د أئ ي ب م ن ح س م Benim halim sence malum.. Sırrım da dedikoduculardan gizli değil, derdim ise bitmez tükenmez.. م ح ض ت ن ي ألن ص ح ل ك ن ل س ت أ س م ع ه * أ ن ألم ح ب ع ن ألع ذ أل ف ي ص م م Sen bana samimi öğütte bulundun, fakat ben onu dinleyecek halde değilim; çünkü aşığın kulağı öğüt verenlere karşı sağırdır. أ ن ي أت ه م ت ن ص يح ألش ي ب ف ي ع ذ لي * و ألش ي ب أ ب ع د ف ي ن ص ح ع ن ألت ه م Ak saçların beni uyaran öğüdünü suçladım, halbuki ak saç öğüt hususunda suçlanmaktan çok uzaktır. 2.Bölüm ف ا ن أ م ار تي ب الس وء م ا أت ع ظ ت * م ن ج ه ل ه ا ب ن ذ ير ألش ي ب و أله ر م Kötülüğü emreden nefsim, cehaletinden dolayı, ak saçların ve ihtiyarlığın uyarısından ders almadı. و لا أ ع د ت م ن ألف ع ل ألج م يل ق ر ى * ض ي ف أ ل م ب ر أ س ي غ ي ر م ح ت ش م Nefsim, misafir (olan ihtiyarlığa) ziyafet için hiçbir güzel amel hazırlamadı; o da ansızın gelip başıma konuverdi!..

Kaside-i Bürde 3 ل و ك ن ت أ ع ل م أ ن ي م ا أ و ق ر ه * ك ت م ت س ر أ ب د ألي م ن ه ب الك ت م O misafire gereken saygıyı gösteremeyeceğimi bilmiş olsaydım, onun eseri olan ak saçları boyayıp gizlerdim. م ن لي ب ر د ج م اح م ن غ و أي ت ه ا * ك م ا ي ر د ج م اح ألخ ي ل ب الل ج م Huysuz atın dizginle çevrilmesi gibi azgın nefsi sapıklığından çevirmede kim bana yardım edecek! ف لا ت ر م ب الم ع اص ي ك س ر ش ه و ت ه ا * أ ن ألط ع ام ي ق و ي ش ه و ة ألن ه م Nefsin kötü isteklerini kırmayı günahlarda arama! Çünkü yemek oburluk arzusunu güçlendirir. و ألن ف س ك الط ف ل أ ن ت ه م ل ه ش ب ع ل ى * ح ب ألر ض اع و أ ن ت ف ط م ه ي ن ف ط م Nefis emzikli çocuk gibidir, onu kendi haline bırakırsan daha çok emmek ister; sütten kesersen vazgeçiverir. و ر أع ه ا و ه ي في ألا ع م ال س ائ م ة * و أ ن ه ي أس ت ح ل ت ألم ر ع ى ف لا ت س م Nefis çeşitli amellerde otlarken onu kollayıp güt; eğer otlağı tatlı bulursa otlatma! ف اص ر ف ه و أه ا و ح اذ ر أ ن ت و ل ي ه * أ ن أله و ى م ا ت و ل ى ي ص م أ و ي ص م Nefsi bayağı isteklerinden çevir, onun seni yönlendirmesinden sakın; çünkü nefsani istekler, hakim olduğu kimseyi ya helak yahut rezil eder. ك م ح س ن ت ل ذ ة ل ل م ر ء ق ات ل ة * م ن ح ي ث ل م ي د ر أ ن ألس م في ألد س م İnsan zehirin yağda olduğunu farketmediği için, nefis ona nice öldürücü lezzetleri güzel göstermiştir. و أخ ش ألد س ائ س م ن ج وع و م ن ش ب ع * ف ر ب م خ م ص ة ش ر م ن ألت خ م Açlık ve tokluğun hilelerinden kork, nice açlık vardır ki tokluktan daha zararlıdır! و أس ت ف ر غ ألد م ع م ن ع ي ن ق د أم ت لا ت * م ن ألم ح ار م و أل ز م ح م ي ة ألن د م Haramlarla dolmuş olan gözden yaş akıt ve pişmanlık perhizine sıkıca sarıl! و خ ال ف ألن ف س و ألش ي ط ان و أع ص ه م ا * و أ ن ه م ا م ح ض اك ألن ص ح ف ات ه م Nefis ve şeytana muhalefet ederek onlara başkaldır; her ne kadar sana samimi öğütte bulunsalar da onlara güvenme.

Kaside-i Bürde 4 و لا ت ط ع م ن ه م ا خ ص م ا و لا ح ك م ا * ف ا ن ت ت ع ر ف ك ي د ألخ ص م و ألح ك م Nefis ve şeytana düşman olarak da hakem olarak da boyun eğme; çünkü sen hasmın da hakemin de hilesini bilirsin. و أس ت غ ف ر ألله م ن ق و ل ب لا ع م ل * ل ق د ن س ب ت ب ه ن س لا ل ذ ي ع ق م Amelsiz sözden Allah a sığınırım. Şüphesiz bu halimle ben, iğdiş olan kimseye soy isnat etmiş oldum. أ م ر ت ك ألخ ي ر ل ك ن م ا أئ ت م ر ت ب ه * و م ا أس ت ق م ت ف م ا ق و لي ل ك أس ت ق م Sana iyiliği emrettim, lakin emrettiğim şeyi ben yapmadım ve dürüst davranmadım. Öyleyse benim sana doğru ol demem neye yarar?! و لا ت ز و د ت ق ب ل ألم و ت ن اف ل ة * و ل م أ ص ل س و ى ف ر ض و ل م أ ص م Ölümden önce nafile ibadet olarak bir hazırlık yapmadım; farz olandan başka ne namaz kıldım ne de oruç tuttum. 3.Bölüm ظ ل م ت س ن ة م ن أ ح ي ا ألظ لا م أ ل ى * أ ن أش ت ك ت ق د م اه ألض ر م ن و ر م Karanlık geceleri, ayakları şişip ağrıyıncaya kadar ibadetle geçiren o Peygamber in sünnetini ihmal ettim. و ش د م ن س غ ب أ ح ش اء ه و ط و ى * ت ح ت ألح ج ار ة ك ش ح ا م ت ر ف ألا د م O, açlığını hissetmemek için böğürlerinin nazik derisini dürüp bükerek karnına taş bağladı. و ر أو د ت ه ألج ب ال ألش م م ن ذ ه ب * ع ن ن ف س ه ف ا ر أه ا أ ي م ا ش م م Altından yüksek dağlar onu kendilerine cezbetmek istedi; o buna aldırış etmeyerek yüksekliğin nerede ve nasıl olduğunu onlara gösterdi. و أ ك د ت ز ه د ه ف يه ا ض ر ور ت ه * أ ن ألض ر ور ة لا ت ع د و ع لى ألع ص م Geçim sıkıntısı çektiği halde onun bu teklife aldırış etmeyişi, dünyaya önem vermediğini bir kere daha pekiştirmiştir. Kuşkusuz sıkıntı çekmek namusa etki edemez

Kaside-i Bürde 5 و ك ي ف ت د ع و أ لى ألد ن ي ا ض ر ور ة م ن * ل و لا ه ل م ت خ ر ج ألد ن ي ا م ن ألع د م Kendisi olmasaydı, dünyanın yokluktan varlık alanına çıkamayacağı bir şahsın çektiği sıkıntı, onu dünyaya nasıl bağlayabilir ki م ح م د س ي د ألك و ن ي ن و ألث ق ل ي * ن و ألف ر يق ي ن م ن ع ر ب و م ن ع ج م Hz. Peygamber iki dünyanın, insanların ve cinlerin, Arap ve Arap olmayan her iki kesimin de efendisidir. ن ب ي ن ا ألا م ر ألن اه ي ف لا أ ح د * أ ب ر في ق و ل لا م ن ه و لا ن ع م Peygamberimiz iyilikleri emreden, kötülükten nehyedendir. Evet veya hayır diye karar veren hiçbir kimse onun kadar doğru karar vermiş değildir. ه و ألح ب يب ألذ ي ت ر ج ى ش ف اع ت ه * ل ك ل ه و ل م ن ألا ه و أل م ق ت ح م O öyle sevgili bir peygamberdir ki, (kıyamet günü) dehşetli korkulardan herhangi biri hücum ettiği zaman onun şefaati umulur. د ع ا أ لى ألله ف ال م س ت م س ك ون ب ه * م س ت م س ك ون ب ح ب ل غ ي ر م ن ف ص م Hazret-i Peygamber (bütün insanları) Allah a davet etti. O na sarılanlar kopmayan sağlam bir ipe yapışmışlardır. ف اق ألن ب ي ين في خ ل ق و في خ ل ق * و ل م ي د أن وه في ع ل م و لا ك ر م Yaratılışta ve ahlakta bütün peygamberlerden üstündür. İlim, asalet ve cömertlikte hiçbir peygamber onun mertebesine yükselmiş değildir. و ك ل ه م م ن ر س ول ألله م ل ت م س * غ ر ف ا م ن ألب ح ر أ و ر ش ف ا م ن ألد ي م Bütün peygamberler Rasulullah ın (irfan) denizinden bir avuç veya cömertlik yağmurundan bir yudum su istemektedir. و و أق ف ون ل د ي ه ع ن د ح د ه م * م ن ن ق ط ة ألع ل م أ و م ن ش ك ل ة ألح ك م Diğer peygamberler Rasulullah ın huzurunda, dereceleri bakımından, ilmin noktası veya hikmetin harekesi gibi kalırlar. ف ه و ألذ ي ت م م ع ن اه و ص ور ت ه * ث م أص ط ف اه ح ب يب ا ب ار ئ ألن س م O öyle bir peygamberdir ki, maddesi ve manası tam kemale ermiş, sonra da insanı yaratan Allah cc onu kendine sevgili seçmiştir.

Kaside-i Bürde 6 م ن ز ه ع ن ش ر يك في م ح اس ن ه * ف ج و ه ر ألح س ن ف ي ه غ ي ر م ن ق س م O güzelliğinden ortağı olmayandır. Ondaki güzellik cevheri de bölünmüş değildir. د ع م ا أد ع ت ه ألن ص ار ى في ن ب ي ه م * و أح ك م ب م ا ش ئ ت م د ح ا ف يه و أح ت ك م Hristiyanların kendi peygamberleri hakkındaki aşırı iddialarını bırak da Hz. Peygamber hakkında dilediğin gibi hüküm ver. و أن س ب أ لى ذ أت ه م ا ش ئ ت م ن ش ر ف * و أن س ب أ لى ق د ر ه م ا ش ئ ت م ن ع ظ م Onun şahsına dilediğin üstün hasletleri izafe et, onun kadrini dilediğin büyüklük sıfatları ile yücelt. ف ا ن ف ض ل ر س ول ألله ل ي س ل ه * ح د ف ي ع ر ب ع ن ه ن اط ق ب ف م Rasulullah ın faziletinin bir hududu yoktur ki, konuşan kimse o fazilet dile getirebilsin ل و ن اس ب ت ق د ر ه أ ي ات ه ع ظ م ا * أ ح ي ا أ س م ه ح ين ي د ع ى د أر س ألر م م Onun mucizeleri büyüklük bakımından zatı derecesinde olsaydı, ismi anıldığı zaman çürüyen kemikleri bile diriltirdi! ل م ي م ت ح ن ا ب م ا ت ع ي ا ألع ق ول ب ه * ح ر ص ا ع ل ي ن ا ف ل م ن ر ت ب و ل م ن ه م Bize olan aşırı sevgisinden dolayı o, aklın almadığı şeyle bizi imtihan etmedi. Biz de şüpheye düşmedik ve şaşırıp bir hata yapmadık. أ ع ي ا ألو ر ى ف ه م م ع ن اه ف ل ي س ي ر ى * في ألق ر ب و أل ب ع د ف يه غ ي ر م ن ف ح م Onun kemalini anlamak bütün varlıkları aciz bıraktı. Ona yakın ve uzak olanlarda hayret ve aczden başka bir şey görülmez! ك الش م س ت ظ ه ر ل ل ع ي ن ي ن م ن ب ع د * ص غ ير ة و ت ك ل ألط ر ف م ن أ م م Hz. Peygamber, uzaktan gözlere küçük görünen, fakat yakından (ve doğrudan bakılınca) gözü kamaştıran güneş gibidir. و ك ي ف ي د ر ك في ألد ن ي ا ح ق يق ت ه * ق و م ن ي ام ت س ل و أ ع ن ه ب الح ل م Uyuyan ve gördüğü düşle avunanlar dünyada onun yüce varlığını nasıl anlayabilir?!..

Kaside-i Bürde 7 ف م ب ل غ ألع ل م ف يه أ ن ه ب ش ر * و أ ن ه خ ي ر خ ل ق ألله ك ل ه م Onun hakkında ilmin varabildiği en son netice, onun bir beşer ve Allah ın yarattığı bütün varlıkların en hayırlısı olduğudur. و ك ل أ ي أ ت ى ألر س ل ألك ر أم ب ه ا * ف ا ن م ا أت ص ل ت م ن ن و ر ه ب ه م Bütün peygamberlerin getirdiği mucizeler, onlara, ancak onun nurundan ulaşanlardan ibarettir. ف ا ن ه ش م س ف ض ل ه م ك و أك ب ه ا * ي ظ ه ر ن أ ن و أر ها ل لن اس في ألظ ل م Çünkü o bir fazilet güneşidir; diğer peygamberler ise (güneş batınca) karanlıkta insanlara parıltısını gösteren yıldızlar gibidir. أ ك ر م ب خ ل ق ن ب ي ز أن ه خ ل ق * ب الح س ن م ش ت م ل ب الب ش ر م ت س م Güzel ahlakla süslenen Peygamber in yaratılışı Allah ın ne büyük ikramıdır! Güzellik onu bürümüş ve güzel yüz ona nişan olmuştur. ك الز ه ر في ت ر ف و ألب د ر في ش ر ف * و ألب ح ر في ك ر م و ألد ه ر في ه م م Hz. Peygamber yumuşaklıkta çiçek, şerefte dolunay, cömertlikte deniz, himmet hususunda sonsuz zaman gibidir. ك ا ن ه و ه و ف ر د م ن ج لا ل ت ه * في ع س ك ر ح ين ت ل ق اه و في ح ش م Onunla yalnızken karşılaştığın zaman, heybetiyle sanki o, bir ordu veya emrine amade olanlar arasında gibidir. ك ا ن م ا ألل ؤ ل ؤ ألم ك ن ون في ص د ف * م ن م ع د ن ي م ن ط ق م ن ه و م ب ت س م Sedef içinde gizli inciler, sanki onun söz ve tebessümünden oluşmuştur. لا ط يب ي ع د ل ت ر ب ا ض م أ ع ظ م ه * ط وبى ل م ن ت ش ق م ن ه و م ل ت ث م Onun kemiklerini saran toprağa denk olacak hiçbir koku yoktur; Onu koklayana ve öpene ne mutlu!..

Kaside-i Bürde 8 4.Bölüm أ ب ان م و ل د ه ع ن ط يب ع ن ص ر ه * ي ا ط يب م ب ت د أ م ن ه و م خ ت ت م Allah, onun doğumunu tertemiz soyundan meydana getirdi; ne güzel bir başlangıç ve ne güzel bir son ي و م ت ف ر س ف يه ألف ر س أ ن ه م * ق د أ ن ذ ر وأ ب ح ل ول ألب ؤ س و ألن ق م (Onun doğduğu gün) Öyle bir gündür ki, o gün İranlılar, keder ve azapların gelişiyle korkutulduklarını sezdiler.. و ب ات أ يو أن ك س ر ى و ه و م ن ص د ع * ك ش م ل أ ص ح اب ك س ر ى غ ي ر م ل ت ئ م Kisra nın adamlarının bir daha bir araya gelmeyecek şekilde dağıldığı gibi onun sarayı da öylece yarılıp ayrıldı. و ألن ار خ ام د ة ألا ن ف اس م ن أ س ف * ع ل ي ه و ألن ه ر س اه ي ألع ي ن م ن س د م Onun doğumuna duyduğu eseften dolayı (taptıkları) ateşin nefesi kesilip söndü. Nehirleri de öfke ve üzüntüsünden kaynak ve yatağını değiştirdi. و س اء س او ة أ ن غ اض ت ب ح ي ر ت ه ا * و ر د و أر د ه ا ب الغ ي ظ ح ين ظ مي Göllerinin yere batması Sava lıları ümitsizliğe düşürdü ve susadıkları zaman göle gidenler öfkeyle geri döndüler. ك ا ن ب الن ار م ا ب الم اء م ن ب ل ل * ح ز ن ا و ب الم اء م ا ب الن ار م ن ض ر م Sanki ateşte, sudaki ıslaklık (ve söndürme) özelliği varmış gibi üzüntüsünden (söndü). Su da ateşteki alev (ve yakma) özelliğine sahip gibiydi. و ألج ن ت ه ت ف و ألا ن و أر س اط ع ة * و ألح ق ي ظ ه ر م ن م ع نى و م ن ك ل م Onun doğduğu gün cinler sevinç çığlıkları atıyor, nurlar yükselip yayılıyor, hakikat manada ve sözde ortaya çıkıyordu. ع م وأ و ص م وأ ف ا ع لا ن ألب ش ائ ر ل م * ي س م ع و ب ار ق ة ألا ن ذ أر ل م ت ش م Kör ve sağır kesildiler de müjdelerin ilanı işitilmedi ve korku şimşekleri görülmedi.

Kaside-i Bürde 9 م ن ب ع د م ا أ خ ب ر ألا ق و أم ك اه ن ه م * ب ا ن د ين ه م ألم ع و ج ل م ي ق م Kavimlere, kendi eğri dinlerinin devam edemeyeceğini kahinleri haber verdikten sonra dahi uyarıları farkedemediler. و ب ع د م ا ع اي ن وأ في ألا ف ق م ن ش ه ب * م ن ق ض ة و ف ق م ا في ألا ر ض م ن ص ن م Yerdeki putların (yüzüstü) düştüğü gibi ufukta yıldızların akmasını gördükleri halde yine farkedemediler. ح ت ى غ د أ ع ن ط ر يق أل و ح ي م ن ه ز م * م ن ألش ي اط ين ي ق ف وأ أ ث ر م ن ه ز م Öyle ki şeytanlar (yıldızları akması karşısında) vahiy yolundan dönüp peş peşe kaçışıyorlardı. ك ا ن ه م ه ر ب ا أ ب ط ال أ ب ر ه ة * أ و ع س ك ر ب الح ص ى م ن ر أح ت ي ه ر م ي Onlar adeta Ebrehe nin yiğit erleri(!) veya (Hz.Peygamberin) avuçlarından atılan çakıl taşları karşısındaki (bozguna uğrayan) asker gibiydiler. ن ب ذ أ ب ه ب ع د ت س ب يح ب ب ط ن ه م ا * ن ب ذ ألم س ب ح م ن أ ح ش اء م ل ت ق م Hz. Peygamber in avuçlarındaki çakıl taşları, tesbih ettikten sonra, tıpkı tesbih eden Hz. Yunus un, kendini yutan balığın karnından atıldığı gibi atıldılar. 5.Bölüm ج اء ت ل د ع و ت ه ألا ش ج ار س اج د ة * ت م ش ي أ ل ي ه ع ل ى س اق ب لا ق د م Onun davetine ağaçlar secde ederek ve ayaksız, kökleri üstüne (sürünerek) yürüyüp geldiler. ك ا ن م ا س ط ر ت س ط ر أ ل م ا ك ت ب ت * ف ر وع ه ا م ن ب د يع أل خ ط ب الل ق م Ağaçlar öyle çizgi çizdiler ki, sanki kökleriyle yol ortasına en güzel yazıyı yazmışlardı. م ث ل ألغ م ام ة أ ن ى س ار س ائ ر ة * ت ق يه ح ر و ط يس ل ل ه ج ير ح مي (Ağaçların hareketi) bulut gibiydi; o nereye gitse bulut da gider ve onu, günün en sıcak vaktinde fırın gibi kızgın güneşin hararetinden korurdu.

Kaside-i Bürde 10 أ ق س م ت ب ال ق م ر ألم ن ش ق أ ن ل ه * م ن ق ل ب ه ن س ب ة م ب ر ور ة ألق س م Yarılan aya yemin ederim onun Hz. Peygamber in kalbine bir benzerliği vardı. و م ا ح و ى ألغ ار م ن خ ي ر و م ن ك ر م * و ك ل ط ر ف م ن ألك ف ار ع ن ه ع م ي Hayır ve kerem sahibini (Hz. Peygamber i) mağaranın saklayışı ve kafirlerin bütün gözlerinin ona karşı kör kesilişi onun mucizelerindendir. ف الص د ق في ألغ ار و ألص د يق ل م ي ر م ا * و ه م ي ق ول ون م ا ب ال غ ار م ن أ ر م Müşrikler, mağarada hiç kimse yok derken, sadık olan Hz. Muhammed ile sıddık olan Ebu Bekir mağarada (bulundukları halde) görülmediler. ظ ن وأ ألح م ام و ظ ن وأ أل ع ن ك ب وت ع ل ى * خ ي ر أل ب ر ي ة ل م ت ن س ج و ل م ت ح م Müşrikler, mahlukatın en hayırlısının üzerine örümceğin ağını örmediğini ve güvercinin uçup dolaşmadığını sandılar. و ق اي ة ألله أ غ ن ت ع ن م ض اع ف ة * م ن ألد ر وع و ع ن ع ال م ن ألا ط م Allah ın onu koruması, kat kat zırhlara ve sağlam kalelere ihtiyaç bırakmadı. م ا س ام ني ألد ه ر ض ي م ا و أس ت ج ر ت ب ه * أ لا و ن ل ت ج و أر أ م ن ه ل م ي ض م Zamanın bana zulmederek zarar vermesinden dolayı her ne vakit ona sığındımsa, onun tam bir himayesinden başka bir şey bulmadım. و لا أل ت م س ت غ ن ى ألد أر ي ن م ن ي د ه * أ لا أس ت ل م ت ألن د ى م ن خ ي ر م س ت ل م Her ne zaman ondan iki dünyaya ait nimet istedimse, iyilik yapanların en hayırlısı olandan (Hz. Muhammed den) bol bol ihsan gördüm. لا ت ن ك ر أل و ح ي م ن ر ؤ ي اه أ ن ل ه * ق ل ب ا أ ذ أ ن ام ت ألع ي ن ان ل م ي ن م Onun rüyasında gerçekleşen vahyi inkar etme; çünkü onun, gözleri uyuduğu zaman uyumayan bir kalbi vardır. و ذ أك ح ين ب ل وغ م ن ن ب و ت ه * ف ل ي س ي ن ك ر ف يه ح ال م ح ت ل م (Rüyadaki) bu vahiy, onun peygamberlik mertebesine erdiği bir sırada gerçekleşmişti. O halde böyle bir zamanda rüya görenin hali inkar olunamaz.

Kaside-i Bürde 11 ت ب ار ك ألله م ا و ح ي ب م ك ت س ب * و لا ن بي ع ل ى غ ي ب ب م ت ه م Haşa, vahiy çalışıp kazanmakla elde edilmiş değildir ve hiçbir peygamber de gaibden verdiği haberde yanlış yapmaz. ك م أ ب ر أ ت و ص ب ا ب الل م س ر أح ت ه * و أ ط ل ق ت أ ر ب ا م ن ر ب ق ه ألل م م *Onun eli, nice hastayı dokunmakla iyileştirdi ve nice şifaya muhtaç olan kimseyi cinnet bağından kurtarıp salıverdi. و أ ح يت ألس ن ة ألش ه ب اء د ع و ت ه * ح ت ى ح ك ت غ ر ة في ألا ع ص ر ألد ه م Onun duası nice kıtlık ve kuraklık yılını ihya etti. Hatta o sene, karanlık asırlar içinde bembeyaz parlayan bir yıla benzedi. ب ع ارض ج ا د أ و خ ل ت ألب ط اح ب ه ا * س ي ب ا م ن ألي م أ و س ي لا م ن ألع ر م (Rasulullah ın duası üzerine) sağanak yağdıran bir bulut sebebiyle derelerden akan suyu, denizden bir ırmak veya Arim vadisinden gelen sel zannedersin. Arim: Kuran-ı Kerim de geçtiğine göre Yemen deki Sebe kavmini cezalandırmak üzere şiddetli yağmurların yıktığı gölet. 6.Bölüm د ع ني و و ص ف ي أ ي ات ل ه ظ ه ر ت * ظ ه ور ن ار ألق ر ى ل ي لا ع ل ى ع ل م Bırak beni de onun, gece yüksek dağ başından yakılan ziyafet ateşi gibi besbelli olan mucizelerini anlatayım. ف الد ر ي ز د أد ح س ن ا و ه و م ن ت ظ م * و ل ي س ي ن ق ص ق د ر أ غ ي ر م ن ت ظ م Muntazam olarak dizilen inci daha güzeldir, bununla beraber dizilmemek incinin kıymetini eksiltmez. ف م ا ت ط او ل أم ال ألم ديح أ لى * م ا ف يه م ن ك ر م ألا خ لا ق و ألش ي م Şairin hayal gücü, ondaki yüksek ahlakı ve temiz huyu anlatmaya yetmez.

Kaside-i Bürde 12 أ ي ات ح ق م ن ألر ح م ن م ح د ث ة * ق د يم ة ص ف ة ألم و ص وف ب الق د م Allah ın hak olan ayetleri (lafız itibariyle) sonradan, (mana itibariyle) ezelidir; çünkü kadim olan Allah ın sıfatıdır. ل م ت ق ت ر ن ب ز م ان و ه ي ت خ ب ر ن ا * ع ن ألم ع اد و ع ن ع اد و ع ن أ ر م Kur an ayetleri, bize ahiretten, Ad ve İrem kavimlerinden haber vermeleri itibariyle (manası ve hükümleri) belirli bir zamana ait değildir. د أم ت ل د ي ن ا ف ف اق ت ك ل م ع ج ز ة * م ن ألن ب ي ين أ ذ ج اء ت و ل م ت د م Onlar, bugün hala elimizde bulunmakta olup diğer peygamberlerin mucizelerinden üstündür; çünkü onların mucizeleri (belirli bir zamanda gelmiş) ve devam etmemiştir. م ح ك م ات ف م ا ت ب ق ين م ن ش ب ه * ل ذ ي ش ق اق و م ا ت ب غ ين م ن ح ك م Onlar, şüpheye yer vermeyen ve (kendisinin üstünde) hiçbir hakem kabul etmeyen muhkem ayetlerdir. م ا ح ور ب ت ق ط أ لا ع اد م ن ح ر ب * أ ع د ى ألا ع اد ي أ ل ي ه ا م ل ق ي ألس ل م Her ne zaman Kur an ayetlerine harp ilan edilecek olsa, sonunda en azılı düşmanlar bile gerçeği görerek ona teslim olmuşlardır. ر د ت ب لا غ ت ه ا د ع و ى م ع ار ض ه ا * ر د ألغ ي ور ي د ألج اني ع ن أل ح ر م Namusuna düşkün kimsenin kendi hareminden caninin elini çekip defettiği gibi, Kur an ın belagatı da muarızlarının iddiasını öylece reddetmiştir. ل ه ا م ع ان ك م و ج ألب ح ر في م د د * و ف و ق ج و ه ر ه في أل ح س ن و ألق ي م Kur an ayetlerininin, deniz dalgaları gibi birbirini destekleyen manaları vardır, fakat onlar güzellik ve değer bakımından denizin cevherinden daha üstündür. ف م ا ت ع د و لا ت ح ص ى ع ج ائ ب ه ا * و لا ت س ام ع ل ى ألا ك ث ار ب الس ا م Kur an ayetlerinin olağanüstülükleri saymakla bitmez ve çok okumakla bıkıp usanılmaz. ق ر ت ب ه ا ع ي ن ق ار يه ا ف ق ل ت ل ه * ل ق د ظ ف ر ت ب ح ب ل ألله ف اع ت ص م Kur an ı okuyanın gözü ve gönlü onunla tatmin olmuştur. Onu okuyana dedim ki; Allah ın ipi olan Kur an sayesinde isteğine ulaştın, artık ona sımsıkı sarıl.

Kaside-i Bürde 13 أ ن ت ت ل ه ا خ يف ة م ن ح ر ن ار ل ظ ى * أ ط ف ا ت ح ر ل ظ ى م ن و ر د ه ا ألش ب م Eğer Kur an ı Lezza ateşinin hararetinden korktuğun için okursan, onun serin suyuyla cehennem ateşini bile söndürürsün. Lezza: Cehennemin isimlerinden biri. ك ا ن ه ا ألح و ض ت ب ي ض ألو ج وه ب ه * م ن ألع ص اة و ق د ج اء وه ك الح م م Kur an ayetleri havz-ı kevser gibidir. Günahkarlar ona kömür gibi simsiyah girseler dahi yüzleri ak pak olarak çıkarlar. و ك الص ر أط و ك الم يز أن م ع د ل ة * ف الق س ط م ن غ ي ر ه ا في ألن اس ل م ي ق م Onlar sırat ve terazi gibi dosdoğrudur. İnsanlar arasında Kur an ın gösterdiği adaletin dışında bir adalet sürekli değildir. لا ت ع ج ب ن ل ح س ود ر أح ي ن ك ر ه ا * ت ج اه لا و ه و ع ي ن ألح اذ ق ألف ه م İyi anladığı ve tam erbabı olduğu halde, bilmezlikten gelerek onu inkara yeltenen kıskancın haline sakın şaşma!.. ق د ت ن ك ر أل ع ي ن ض و ء ألش م س م ن ر م د * و ي ن ك ر ألف م ط ع م ألم اء م ن س ق م Bazen ağrı yüzünden göz güneşin ışığını ve hastalıktan dolayı ağız suyun tadını inkar eder. 7.Bölüm ي ا خ ي ر م ن ي م م ألع اف ون س اح ت ه * س ع ي ا و ف و ق م ت ون ألا ي ن ق ألر س م Ev ihtiyaç sahiplerinin koşarak ve güçlü develere binerek kapısına yöneldiği kimselerin en hayırlısı (olan Peygamber!) و م ن ه و ألاي ة ألك ب ر ى ل م ع ت ب ر * و م ن ه و ألن ع م ة ألع ظ م ى ل م غ ت ن م İbret almak isteyenler için senden başka varlığı en büyük ayet kim olabilir?! Ve ganimet bilenler için senden başka en yüce nimet kim olabilir?! س ر ي ت م ن ح ر م ل ي لا أ لى ح ر م * ك م ا س ر ى ألب د ر في د أج م ن ألظ ل م Sen, zifiri karanlık bir gecede dolunayın gidişi gibi bir Harem den diğer bir Harem e gittin.

م Kaside-i Bürde 14 و ب ت ت ر ق ى أ لى أ ن ن ل ت م ن ز ل ة * م ن ق اب ق و س ي ن ل م ت د ر ك و ل م ت ر Sen (miraç gecesi) Kabe-kavseyn denilen öyle bir mertebeye yükseldin ki, o mertebe (diğer peygamberler tarafından) ne istenildi ne de ona ulaşıldı. و ق د م ت ك ج م يع ألا ن ب ي اء ب ه ا * و ألر س ل ت ق د يم م خ د وم ع ل ى خ د م (O gece) bütün nebi ve resuller, hizmetçinin efendiyi öne geçirdiği gibi seni öne geçirdiler. و أ ن ت ت خ ت ر ق ألس ب ع ألط ب اق ب ه م * في م و ك ب ك ن ت ف يه ألص اح ب ألع ل م Sen, kalabalık bir topluluk içinde sancak sahibi olarak onlara uğrayıp yedi kat gökleri yarıp gittin. ح تى أ ذ أ ل م ت د ع ش ا و أ ل م س ت ب ق * م ن ألد ن و و لا م ر ق ى ل م س ت ن م Allah a yaklaşmak üzere yükselmek isteyenlere yükselecek bir yer ve ileri geçmek isteyenlere bir nihayet bırakmayıncaya dek yükseldin. خ ف ض ت ك ل م ق ام ب الا ض اف ة أ ذ * ن ود يت ب الر ف ع م ث ل ألم ف ر د ألع ل م Sen miraca davet olunduğunda, bir sancak gibi kendi makamına nisbetle bütün makamları aşağıda bıraktın. ك ي م ا ت ف وز ب و ص ل أ ي م س ت ت ر * ع ن ألع ي ون و س ر أ ي م ك ت ت م Gözlerden gizli mi gizli olan Allah a kavuşmak ve nice önemli sırları anlamak için mirac ettin. ف ح ز ت ك ل ف خ ار غ ي ر م ش ت رك * و ج ز ت ك ل م ق ام غ ي ر م ز د ح م Kimse sana ortak olmadan bütün övünülecek sıfatları kendinden topladın ve her makamı tek başına geçtin. و ج ل م ق د أر م ا و ل يت م ن ر ت ب * و ع ز أ د ر أك م ا أ ول يت م ن ن ع م Senin sahip olduğun mertebelerin derecesi yüce ve sana verilen nimetleri hakkıyla anlamak zordur. ب ش ر ى ل ن ا م ع ش ر ألا س لا م أ ن ل ن ا * م ن ألع ن اي ة ر ك ن ا غ ي ر م ن ه د م Ey İslam topluluğu! Allah ın ezeli bir lütfu olarak bizim yıkılmayan bir dayanağımız vardır, ne mutlu bizlere

Kaside-i Bürde 15 ل م ا د ع ا ألله د أع ين ا ل ط اع ت ه * ب ا ك ر م ألر س ل ك ن ا أ ك ر م ألا م م Allah bizleri, peygamberlerin en şereflisi olan Hz. Muhammed vasıtasıyla kendine itaate davet edince, biz de ümmetlerin en şereflisi olduk. 8.Bölüm ر أع ت ق ل وب أل ع د أ أ ن ب اء ب ع ث ت ه * ك ن ب ا ة أ ج ف ل ت غ ف لا م ن أل غ ن م Aslanın kükreyişi, bir şeyden habersiz otlayan koyun sürüsünü ürküttüğü gibi onun peygamberlik haberleri de düşmanların kalplerine öylece korku saldı. م ا ز أل ي ل ق اه م في ك ل م ع ت ر ك * ح تى ح ك و أ ب ال ق ن ا ل ح م ا ع ل ى و ض م Hz. Peygamber her savaşta düşmanla karşılaşmaktan geri kalmadı; öyle ki, mızrak ile (öldürülen düşmanlar), kasap kütüğünde doğranan ete benzerdi. و د وأ ألف ر أر ف ك اد وأ ي غ ب ط ون ب ه * أ ش لا ء ش ال ت م ع أل ع ق ب ان و ألر خ م Düşmanlar, karakuş ve kartalların (savaş meydanından) kapıp kaldırdığı et parçalarına özenircesine harpten kaçmak isterlerdi. ت م ض ي ألل ي ال ي و لا ي د ر ون ع د ت ه ا * م ا ل م ت ك ن م ن ل ي ال ي ألا ش ه ر أل ح ر م Haram aylarının geceleri dışında düşmanlar, gelip geçen gecelerin sayısını bilmezlerdi. ك ا ن م ا ألد ين ض ي ف ح ل س اح ت ه م * ب ك ل ق ر م أ لى ل ح م ألع د أ ق ر م İslam dini sanki düşmanların etine iştahlı, bütün kumandanlarla, onların üzerine inen misafir gibidir. ي ج ر ب ح ر خ م يس ف و ق س اب ح ة * ي ر م ى ب م و ج م ن ألا ب ط ال م ل ت ط م Hz. Peygamber at üzerinde, dalgalar gibi ard arda ok yağdıran kahramanlardan oluşan deniz gibi bir orduyu sevk ve idare ediyordu. م ن ك ل م ن ت د ب لله م ح ت س ب * ي س ط و ب م س ت ا ص ل ل لك ف ر م ص ط ل م O kahramanlar, küfrün kökünü kazımak için hücum ederler, sevabını yalnız Allah tan bekler ve O nun her davetini hemen kabul ederlerdi.

Kaside-i Bürde 16 ح تى غ د ت م ل ة ألا س لا م و ه ي ب ه م * م ن ب ع د غ ر ب ت ه ا م و ص ول ة ألر ح م Nihayet İslam milleti garip kaldıktan sonra o kahramanlar sayesinde hısım ve akrabalarına kavuştu. م ك ف ول ة أ ب د أ م ن ه م ب خ ي ر أ ب * و خ ي ر ب ع ل ف ل م ت ي ت م و ل م ت ئ م (Çocuk ve kadınlar) en hayırlı baba ve kocaların sayesinde (düşmanlardan) ebediyyen korunarak yetim ve dul kalmadı. ه م ألج ب ال ف س ل ع ن ه م م ص اد م ه م * م اذ أ ر أ ى م ن ه م في ك ل م ص ط د م Mücahitler dağlar gibidir. Şimdi sen, her savaşta onlardan neler çektiklerini düşmanlarından sor. و س ل ح ن ي ن ا و س ل ب د ر أ و س ل أ ح د أ * ف ص ول ح ت ف ل ه م أ د ه ى م ن ألو خ م Düşmanlar için vebadan daha tehlikeli birer felaket mevsimi olan savaşları sen Huneyn den, Bedir den ve Uhud dan sor. ألم ص د ر ي ألب يض ح م ر أ ب ع د م ا و ر د ت * م ن ألع د أ ك ل م س و د م ن ألل م م Onlar, düşmanların sarkan saçlarıyla simsiyah olan ense köküne beyaz olarak indirdikleri kılıçları kıpkızıl olarak kaldıranlardır. و ألك ات ب ين ب س م ر ألخ ط م ا ت ر ك ت * أ ق لا م ه م ح ر ف ج س م غ ي ر م ن ع ج م Hatt oklarıyla yazı yazan mücahidlerin kalemleri, düşmanın vücudunun hiçbir tarafında noktasız yer bırakmamıştır. ش اك ي ألس لا ح ل ه م س يم ا ت م ي ز ه م * و ألو ر د ي م ت از ب الس يم ا ع ن ألس ل م Nasıl ki gül, güzel manzarasıyla palamut ağacından seçilirse, keskin silahlı mücahidler de kendilerini başkalarından ayıran bir görünüme sahiptirler. ت ه د ي أ ل ي ك ر ي اح ألن ص ر ن ش ر ه م * ف ت ح س ب ألز ه ر ف ي ألا ك م ام ك ل ك م ي Zafer rüzgarları sana onların güzel kokusunu sunuyor. Zırhına bürünen her kahramanı henüz kılıfından çıkmamış çiçek sanırsın. ك ا ن ه م في ظ ه ور ألخ ي ل ن ب ت ر ب ا * م ن ش د ة ألح ز م لا م ن ش د ة ألح ز م Atların sırtında, kolanların sıkı bağlanmasından değil, azim ve sebatlarının kuvvetli oluşundan dolayı sanki mücahitler yükseklerde biten kökleri sağlam ağaçlar gibidir.

Kaside-i Bürde 17 ط ار ت ق ل وب ألع د أ م ن ب ا س ه م ف ر ق ا * ف م ا ت ف ر ق ب ي ن ألب ه م و ألب ه م Mücahitlerin şiddetli hücumundan korkan düşmanların kalpleri uçtu da yiğitle kuzuyu ayırt edemez oldular. و م ن ت ك ن ب ر س ول ألله ن ص ر ت ه * أ ن ت ل ق ه ألا س د في أ ج ام ه ا ت ج م Ormanda aslanlar, Rasulullah ın sayesinde zafer kazanan kimseye rastlayacak olsalar korkudan susarlar. و ل ن ت ر ى م ن و لي غ ي ر م ن ت ص ر * ب ه و لا م ن ع د و غ ي ر م ن ق ص م Onun yardımıyla zafer kazanamayan bir dost ve perişan olmayan bir düşman asla göremezsin. أ ح ل أ م ت ه في ح ر ز م ل ت ه * ك الل ي ث ح ل م ع ألا ش ب ال في أ ج م Aslanların yavrularıyla birlikte (kendileri için güvenli olan) ormana indiği gibi Hz. Peygamber de ümmetini dinin sağlam sığınağına indirdi. ك م ج د ل ت ك ل م ات ألله م ن ج د ل * ف يه و ك م خ ص م ألب ر ه ان م ن خ ص م Allah ın kelamı olan Kur an, İslam dinine karşı nice mücadele edenleri yere serdi; ve onun kuvvetli delilleri, nice azılı düşmanları mağlup ve perişan etti. ك ف اك ب ال ع ل م في ألا م ي م ع ج ز ة * في ألج اه ل ي ة و ألت ا د يب في ألي ت م Okuma yazma bilmeyen bir ümminin cahiliye döneminde yaşadığı halde ilim, yetim olduğu halde yüksek bir terbiyeye sahip olması sana mucize olarak yeter. 9.Bölüm خ د م ت ه ب م د يح أ س ت ق يل ب ه * ذ ن وب ع م ر م ض ى في ألش ع ر و ألخ د م Bu kasideyle ona (Rasulullah a) hizmet ettim. Hayatım boyunca başkalarına şiir yazarak ve hizmet ederek işlediğim günahların, bu kaside vesilesiyle affını ummaktayım. أ ذ ق ل د أن ي م ا ت خ ش ى ع و أق ب ه * ك ا ن ن ي ب ه م ا ه د ى م ن ألن ع م Başkalarına yazdığım şiir ve ettiğim hizmet, boynuma, neticesinden korkulan bir gerdanlık taktığı için, bunlarla sanki ben kurbanlık bir deveyim

Kaside-i Bürde 18 أ ط ع ت غ ي ألص ب ا في ألح ال ت ي ن و م ا * ح ص ل ت أ لا ع ل ى ألاث ام و ألن د م Her iki halde de, (başkalarına şiir yazmak ve hizmet etmekle) çocukça taşkınlıklarda bulundum. Neticede günah ve pişmanlıktan başka bir şey elde etmedim. ف ي ا خ س ار ة ن ف س في ت ج ار ت ه ا * ل م ت ش ت ر ألد ين ب الد ن ي ا و ل م ت س م Ey ticaretinden zarar eden nefis! Dünyaya karşılık dinini satın almadın ve iyi bir pazarlık yapmadın. و م ن ي ب ع أج لا م ن ه ب ع اج ل ه * ي ب ن ل ه أل غ ب ن في ب ي ع و في س ل م Kim ki din hususunda peşini veresiyeye satarsa, onun peşin ve veresiyede iflas edeceği besbellidir. أ ن أت ذ ن ب ا ف م ا ع ه د ي ب م ن ت ق ض * م ن ألن ب ي و لا ح ب ل ي ب م ن ص ر م Eğer günah işleyecek olursam, Hz. Peygamber le olan ahdim bozulmaz ve onunla olan bağım kopmuş sayılmaz. ف ا ن لي ذ م ة م ن ه ب ت س م ي تي * م ح م دأ و ه و أ و ف ى ألخ ل ق ب الذ م م Şüphesiz ismimin Muhammed olması dolayısıyla ben onun himayesindeyim. O ise, yaratılanlar içinde sözünü yerine getirenlerin en vefalısıdır. أ ن ل م ي ك ن في م ع اد ي أ خ ذ أ ب ي د ي * ف ض لا و أ لا ف ق ل ي ا ز ل ة ألق د م Eğer kıyamet günü lütfedip elimden tutmazsa, (o zaman sen bana) şöyle de: Ey ayağı sürçen zavallı nerdesin! ح اش اه أ ن ي ح ر م ألر أج ي م ك ار م ه * أ و ي ر ج ع ألج ار م ن ه غ ي ر م ح ت ر م Haşa o, kereminden umanı mahrum etmez; ona sığınan komşu, hürmet ve şefaat görmeden dönmez. و م ن ذ أ ل ز م ت أ ف ك ار ي م د أئ ح ه * و ج د ت ه ل خ لا ص ي خ ي ر م ل ت ز م Bütün düşüncemi onun medh-ü senasına ayıralı, kurtuluşum için onu hamilerin en hayırlısı buldum. و ل ن ي ف وت ألغ ن ى م ن ه ي د أ ت ر ب ت * أ ن ألح ي ا ي ن ب ت ألا ز ه ار في ألا ك م Yağmurun tepelerde bile çiçek bitirdiği gibi, onun bol şefaati de ümitsiz kalan bir eli bırakmaz.

Kaside-i Bürde 19 و ل م أ ر د ز ه ر ة ألد ن ي ا أل تي أق ت ط ف ت * ي د أ ز ه ي ر ب م ا أ ث ن ى ع ل ى ه ر م (Bu kasideyi yazarken), Herem i övmesi üzerine Züheyr in elleriyle derlediği göz alıcı dünya çiçeklerlini (nimetlerini) istemedim. Herem b. Sinan: Cahiliye döneminde cömertliğiyle meşhur bir Arap meliki. Züheyr: Cahiliye devrinin önde gelen şair ve hatiplerinden. 10.Bölüm ي ا أ ك ر م ألخ ل ق م ال ي م ن أ ل وذ ب ه * س و أك ع ن د ح ل ول ألح اد ث ألع م م Ey yaratılmışların en hayırlısı olan Peygamber! Ölüm geldiğinde benim senden başka sığınacak kimsem yoktur. و ل ن ي ض يق ر س ول ألله ج اه ك بي * أ ذ أ ألك ر يم ت ج ل ى ب اس م م ن ت ق م Kerim olan Allah, kıyamet gününde müntakim ismiyle tecelli edince, ey Allah ın Rasulu bana şefaat etmekle senin makam ve rütbene asla noksanlık gelmez. ف ا ن م ن ج ود ك ألد ن ي ا و ض ر ت ه ا * و م ن ع ل وم ك ع ل م ألل و ح و ألق ل م Şüphesiz dünya ve ahiret senin cömertliğinden, Levh in ve Kalem in ilmi de senin ilmindendir. ي ا ن ف س لا ت ق ن ط ي م ن ز ل ة ع ظ م ت * أ ن ألك ب ائ ر في ألغ ف ر أن ك الل م م Ey nefs, büyük günahlardan dolayı Allah ın rahmetinden ümit kesme! Çünkü Allah ın mağfiretine nisbetle büyük günahlar küçük hatalar gibidir. ل ع ل ر ح م ة ر ب ي ح ين ي ق س م ه ا * ت ا ت ي ع ل ى ح س ب ألع ص ي ان في أل ق س م Umulur ki Rabbim rahmetini taksim ederken, taksim günahların (çokluğuna göre) yapılır. ي ا ر ب و أج ع ل ر ج ائ ي غ ي ر م ن ع ك س * ل د ي ك و أج ع ل ح س اب ي غ ي ر م ن خ ر م Ya Rabbi! (Rahmetine olan) ümidimi huzurunda ters çevirme ve hesabımı noksan eyleme. و أل ط ف ب ع ب د ك في ألد أر ي ن أ ن ل ه * ص ب ر أ م ت ى ت د ع ه ألا ه و أل ي ن ه ز م İki dünyada da kuluna lütfeyle, çünkü korkular hücum ettiği zaman onun bitip tükenen bir sabrı vardır.

Kaside-i Bürde 20 و أ ذ ن ل س ح ب ص لا ة م ن ك د أئ م ة * ع ل ى ألن ب ي ب م ن ه ل و م ن س ج م Allah ım sürekli olan salavat bulutlarına izin ver de Hz. Peygamber üzerine sağanak sağanak rahmet yağdırsınlar. م ا ر ن ح ت ع ذ ب ات أل ب ان ر يح ص ب ا * و أ ط ر ب أل ع يس ح اد ي أل ع يس ب الن غ م Seher yeli sorgun ağacının dallarını hareket ettirdikçe ve deveci boz develeri nağmeleriyle coşturdukça o rahmet yağdıkça yağsın. ث م ألر ض ا ع ن أ ب ي ب ك ر و ع ن ع م ر * و ع ن ع ل ي و ع ن ع ث م ان ذ ي أل ك ر م و ألا ل و ألص ح ب ث م ألت اب ع ي ن ف ه م * أ ه ل ألت ق ى و ألن ق ا و ألح ل م و أل ك ر م ي ا ر ب ب الم ص ط ف ى ب ل غ م ق اص د ن ا * و أغ ف ر ل ن ا م ا م ض ى ي ا و أس ع ألك ر م و أغ ف ر أ ل ه ي ل ك ل ألم س ل م ين ب م ا * ي ت ل ون في ألم س ج د ألا ق ص ى و في ألح ر م ب ج اه م ن ب ي ت ه في ط ي ب ة ح ر م * و أس م ه ق س م م ن أ ع ظ م أل ق س م و ه ذ ه ب ر د ة ألم خ ت ار ق د خ ت م ت * و ألح م د لله في ب د ء و في خ ت م أ ب ي ات ه ا ق د أ ت ت س ت ين م ع م ائ ة * ف ر ج ب ه ا ك ر ب ن ا ي ا و أس ع أل ك ر م