AHMET TULGAR DUYGUSAL ANATOMİ



Benzer belgeler
küçük İskender THE GOD JR

MATBAACILIK OYUNCAĞI

SİNE ERGÜN BAŞTANKARA

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ALESSANDRO BARICCO SMITH & WESSON

MUZAFFER KALE GÜNEŞ SEPETİ

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mert Tugen YEDİ DENİZLERDE 2. 2 Basım İSKELET SAHİLİ NDEKİ SIR

ECE TEMELKURAN İÇ KİTABI

ZİYA OSMAN SABA CÜMLEMİZ BÜTÜN ŞİİRLERİ

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

BARBAROS ALTUĞ. biz burada iyiyiz

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

KIRMIZI KANATLI KARTAL

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

Deneyler ve Hayaletler

Arda Alyanak Daniela Palumbo Filiz Özdem Carla Manea

ALBERT CAMUS YANLIŞLIK ÜÇ PERDELİK OYUN BÜTÜN OYUNLARI 3

CEM AKAŞ SİNCAPLI GECE EKSİLTMELİ ROMAN

İletişim Yayınları 2462 Çağdaş Türkçe Edebiyat 423 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

1. basım: Aralık 2015, İstanbul Bu kitabın 1. baskısı adet yapılmıştır.

WOLFGANG BORCHERT Fener, Gece ve Yıldızlar. ve Ölümünden Sonra Yayımlananlar

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Koray Avcı Çakman. Öykü FLAMİNGO GÜNLÜĞÜ. 1. basım. Resimleyen: Reha Barış

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

SÜLEYMAN BULUT SEVİYORDUM HÂKİM BEY

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

HERAKLEİTOS KIRIK TAŞLAR

İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

ENGİN TÜRKGELDİ ORADA BİR YERDE

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ. 5 Basım SIRLAR OTELİ. 2. Kitap

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

MURAT GÜLSOY YALNIZLAR İÇİN ÇOK ÖZEL BİR HİZMET

YÜZÜMÜZÜ GÜLDÜRENLER DİZİSİ NÜKTEDAN NAMIK ŞAİR NEYZEN KEMAL EŞREF TEVFİK

CEMİL KAVUKÇU O VAKIT SON MİMOZA

ALBERT CAMUS CALIGULA DÖRT PERDELİK OYUN BÜTÜN OYUNLARI 2

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Ülkü Tamer. Öykü PULLAR SAVAŞI. Kapak Resmi: Gözde Bitir

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

ALBERT CAMUS ADİLLER BEŞ PERDELİK OYUN BÜTÜN OYUNLARI 5

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Ece Ayhan. Kardeşim Akif. Akif Kurtuluş'a Mektuplar. Hazırlayan Eren Barış. "dipnot

küçük İskender ÖLEN SEVGİLİMİN ŞİİR DEFTERİ

PATRICK SÜSKIND AŞK VE ÖLÜM ÜZERİNE

Benimle Evlenir misin?

ŞEHİRLERE ALIŞAMADI Sabahattin Ali nin Şehirleri

İletişim Yayınları 2738 Çağdaş Türkçe Edebiyat 475 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A.Ş. / 1. BASIM 1. Baskı 2019, İstanbul

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik

KANADA TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU


Çağdaş Türk Edebiyatı Araştırmaları. Songül Taş

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

Belmin Dumlu SAVAŞKAN,

HAKAN BIÇAKCI Otel Paranoya

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

YÜZÜMÜZÜ GÜLDÜRENLER DİZİSİ NÜKTEDAN YAHYA AHMET SÜLEYMAN KEMAL RASİM NAZİF

Bernd Brunner UZANMA SANATI. Yatay Yaşamın Elkitabı

Cümlede Anlam TEST 38

SERVET-İ FÜNÛN EDEBİYATI (ŞİİR ROMAN)

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

Korkulu Bir Gün Yalvaç Ural Rana Mermertaş

TEKİR NOKTALAMA İŞARETLERİNİ ÖĞRETİYOR

Küçük Yaşar ın Öyküsü. Alucura Çayevi

Delal Arya. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ SIRLAR OTELİ. 2. Kitap

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

YUSUF ATILGAN BÜTÜN ÖYKÜLERİ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ASLAN KRAL KORK. Resimleyen: Sedat Girgin

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK KÜÇÜK PITIRCIK. Çeviren: Vivet Kanetti. 29. basım

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süreyya Berfe. Şiir ÇOCUKÇA. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Yaşama Hakkı Nerede?

İŞLETMELERDE BECERİ EĞİTİMİNE ÇIKAN ÖĞRENCİLERİN AYLIK PRİM VE HİZMET BELGESİNİ SİSTEME GÖNDERMEK

Orhan Veli. BENİ BU GÜZEL HAVALAR MAHVETTİ Kendi Sesinden Şiirler

ÜÇ, İKİİİ, BİRR, ATEŞ!

EYÜBOĞLU EĞİTİM KURUMLARI KOLEJ - FEN LİSESİ - ÇAMLICA ORTAOKULU 27. EDEBİYAT VE KİTAP GÜNLERİ EDEBİYATTA GENÇ OLMAK CAK 2018

Transkript:

1

2

AHMET TULGAR DUYGUSAL ANATOMİ 3

2015, Can Sanat Yayınları A.Ş. Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. 1. basım: Mayıs 2015, İstanbul Bu kitabın 1. baskısı 2 000 adet yapılmıştır. Yayına hazırlayan: Faruk Duman Düzelti: Aylin Samancı, Burçak Karabağ Mizanpaj: Bahar Kuru Yerek Ka pak ta sarımı: Utku Lomlu / Lom Tasarım (www.lom.com.tr) Ka pak baskı: Azra Matbaası Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi D Blok 3. Kat No: 3-2 Topkapı-Zeytinburnu, İstanbul Sertifika No: 27857 İç baskı ve cilt: Ayhan Matbaası Mahmutbey Mah. Devekaldırımı Cad. Gelincik Sokak No: 6 Kat: 3 Güven İş Merkezi, Bağcılar, İstanbul Sertifika No: 22749 ISBN 978-975-07-2543-2 CAN SANAT YAYINLARI YA PIM VE DA ĞI TIM TİCA RET VE SA NAYİ A.Ş. Hay ri ye Cad de si No: 2, 34430 Ga la ta sa ray, İstan bul Te le fon: (0212) 252 56 75 / 252 59 88 / 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33 c a n y a y i n l a r i. c o m/9789750725432 y a y i n e v i @ c a n y a y i n l a r i. c o m Sertifika No: 31730 4

AHMET TULGAR DUYGUSAL ANATOMİ ÖYKÜ 5

6

AHMET TULGAR, İstanbul da 1959 da doğdu. Sankt Georg Avus turya Lisesi ni bitirdikten sonra Viyana Üniversitesi nde Siyaset Bilimi, Boğaziçi Üniversitesi nde İngiliz Dili ve Edebiyatı okudu. 1984-1987 yılları arasında siyasi mahkûm olarak cezaevindeydi. Yirmi beş yıl boyunca çok sayıda gazete ve dergide çalıştı, yazdı. Çok sayıda siyasi televizyon programı yaptı, sundu. Makale ve denemelerini Şehrin Surlarındalar (1992), Tam Yakalandığımız Yerden (2004), Ne Olmuş Yani? Korsan Yazılar (2005), Ben Onlardan Biriyim (2007), Diller, Çehreler Barış (2010), Henüz Zaman Var (2013) söyleşilerini Mahallede Herkes Kahramandır (2004) adlı kitaplarda topladı. İlk öykü kitabı Evsiz Ülke Hikâyeleri 1989 da, ikinci öykü kitabı Birbirimize 2009 da yayımlandı. İlk romanı Volkan ın Romanı 2006 da, ikinci romanı Çocuklar ve Canavarları 2012 de yayımlandı. Makaleleri Almanca, İngilizce, Fransızca olarak çeşitli yayın ve derlemelerde yer aldı. Volkan ın Romanı, 2013 te Makedonya da Romani i Vollkanit adıyla Arnavutça olarak yayımlandı. 7

8

Johann Sebastian Bach dinlerken... 9

10

Hikâye anlatırken mutsuzluklarımızı da beğenir, gurur duyarız. Gerçek mutluluk da budur zaten: hikâye anlatmak. Burada değilim. Hikâyelerimdeki olayların geçtiği yerlerdeyim. Türkiye den Türkçeye sığınmış biriyim ben. Burası iyi. 11

12

İçindekiler Nehir...15 Libero (Pêxas)...21 Sırt...25 Renâs ın Yolu...29 Sınır...33 Zulüm Haritası...41 Halk Mahkemesi...49 Sendikacı...57 Yağlı Halka...63 Kırmızı Kamyonet...67 Servis...77 Hotel Paranoya...83 Şenol Yüzbaşı...87 Bahçıvan...93 Nilgün İle Yılmaz...99 Minibüs Yolcusu...107 Koro...113 Japone Kollu Elbise...121 13

14

NEHİR Bu hikâye aslında suya dair. Su her yerde. Sadece son ânında uzaktaydı. Biraz daha yakında olsaydı onu kaybetmezdim. Tanıştığımız günü hep Bach ın Goldberg Varyasyonları ile eşzamanlı hatırlıyorum. Sonradan eklendi müzik oysa. Piyano sonra damladı. Önce onun tok sesini duydum. Arka sıralardan upuzun ayağa kalkmıştı. Barış en çok da biz Kürtlerin hasreti. Ülkemiz yanıyor ve biz bu yangının ortasında suya duyulan ihtiyaç gibi hasretiz barışa. Ama onurumuz bizden daha kıymetli. Bizim barışımızdan söz ederken başına onuru eklemeyi ihmal etmezseniz sevinirim, dedi ve oturdu. Moderatör, Sorunuz yok mu? dediğinde, başını iki yana salladı. Panel bittiğinde hemen terk etmedim parti binasını. Beni utandırmıştı. Ama ben daha çok ondaki kırgınlıkla ilgiliydim. Soru sormaması bir işaretti. Kırgınlık, bizlere duyduğu kırgınlık her insanda olduğu gibi onda da kendine, göğsüne doğru bir dönüşe, eve dönüyormuşçasına göğsüne dönmesine yol açmıştı. Oradan yapmıştı bu birkaç cümlelik konuşmayı. Sesi göğsünden gelmişti. Kırgınlıkla göğüs arasındaki bu bağlantı: duygusal anatomi. Böyle bir şey var, evet. 15

Ben kalabalığın arasından ona yürüyecektim ki o bana doğru yürüdü. O zaman gelişi iki defa kıymetli oldu. Memnuniyetle gülümsedim, daha yanıma gelmeden. Salondakilerin çoğu yüksek tirajlı gazetecinin etrafına toplanmış dinliyordu. Diğerleri ise yanımızdan geçip salonu terk etti. Bir köşede baş başa kalmamızı bekledi; ancak ondan sonra konuştu. Cezaevinde bütün kitaplarınızı okudum. Halkımın mücadelesine sizi yalnızlığınızın yönelttiğini nasıl da kendinizi sakınmadan anlatıyorsunuz aslında. Satır aralarında hep bu var. Saygımı kazandınız, dedi. Belki de kendime bile itiraf etmediğim bir gerçeği böylesine minnetle, saygı ile anması onu daha yakından tanıma isteğimi artırmıştı. Devam etti kesmeden: Ama esas üslubunuz beni çok etkiledi. Bir anafor gibi. Hem döndürüyor hem derine çekiyor insanı. Sustu. Teşekkür etmeme fırsat vermeden konuştu yine: Ney se, bunları söylemek için almıyorum vaktinizi. Sizin bildiğiniz şeyler bunlar. Benim sizden bir ricam var. Ben de yazıyorum. Daha çok makaleler ve şiirler. Bu dosyadakilere bir ara göz gezdirir, fikrinizi söylerseniz çok sevinirim. Telefonumu da, mail adresimi de yazdım ilk sayfaya. Bir kahve içelim isterseniz, dedim. Uçağa yetişmek zorunda olduğunu söyledi. Numaranızı verin isterseniz. Uçağı kaçırma ihtimalim var. O zaman rakı bile içeriz, dedi. Numaramı verdim. Fırat o gün uçağı kaçırmadı. O, Van a indiğinde herhalde ben de dosyasını yarılamış olmalıydım. Yazdıkları su gibi akıyordu. Bir klişe değil bu söylediğim. Yazdıklarını başından aşağı döküyor, yazdıklarının altında duruyor, yazdıkları başından aşağı akıyor, bazı 16

kelimeler, kavramlar su damlaları gibi göğsünde takılıp kalıyor, bazıları en derinine iniyordu. Sadece kendisinden yola çıkarak, yazısının altında kendisine bakarak halkını, halkına duyduğu büyük aşkı ama aynı zamanda öfkeyi de anlatıyor, sadece şiirlerinde değil, kuramsal metinler diyebileceğim makalelerinde de sona doğru müthiş bir arzuyla özgürlüğe yöneliyordu. Tam buralarda, sanki bilerek, bir kekeleme halini alıyordu yazısı, su kesilir gibi. Kendisine hem çok hayran olduğunu gizlemiyor ama aynı metinde kendisine müthiş hoyrat davranıyordu. Halkına yaklaşımı da aynıydı. Sonrasında onun yazılarını okurken onu hep suyun altında ya da içinde çıplak düşünürdüm. Bu imgeden kurtulmaya çalışmaktan vazgeçmiştim. İlk mail imde yazmıştım ona bunu. Çırılçıplaksın. Yazdıklarında yıkanıyorsun. Bu üslubun Kürt yazınının geleceği olduğunu düşünüyorum, dedim. Burada makalelerinden alıntılar yapmak ya da bir şiirini olsun buraya almak isterdim. Ama bana yayımlamayı düşündüğünü bir kere bile söylemedi. Ben de kendisine ve halkına pervasız bir acımasızlıkla yönelttiği pasajlar yüzünden belki de, kendimi bunu yapmaya yetkili görmüyorum. Cevabı bir-iki saat sonra geldi. Telefonumdan okudum cevabi mail ini. Benimle konuştukça fark edeceksin ki çırılçıplak kelimesini sık kullanırım. Kürt yazısının geleceğine gelince de, gurur duydum ve korktum. Ama samimiyetine inanıyorum. Partisinin Başkale ilçe başkanıydı. Çok yoğun bir dönemdi Kürt siyasetçiler için. Sadece iki kere daha yüz yüze görüştük, bir kez daha partinin İstanbul il binasında, bir de bir kafede, yine İstanbul da, toplasan iki-üç saat. Bir kere bile rakı içmedik. Ama çok sık yazışıyorduk. Yazdığı her şeyi gönderiyor, bazen, Bir oku istersen, diye yazıyor 17

du gönderinin başına, bazen de sadece sonunda, Sana ema net, diyordu. Her şeyinin, her yazdığının bir kopyasının bende olmasını istiyor gibiydi. Yüz yüze görüştüğümüz o iki seferde ve bazen geceleri saatlerce süren internet görüşmelerimizde sağlamasını yaptım çırılçıplak kelimesine yüklediği yükün ağırlığının. Onun konuşma terminolojisinde çırılçıplak aşk kadar, çırılçıplak özgürlük kadar, çırılçıplak savaş da, çırılçıplak teori de, çırılçıplak pratik de, çırılçıplak halk da vardı. Çırılçıplak kahramanlık da. Çırılçıplak ölüm de. Yazısında ise pek rastlanmıyordu, bu yine onun deyimiyle kavramsallaştırmalarına. Yazısında zaten çırılçıplaktı. Suyun altındaydı. Benim ilgim ve merakım ise göğsünde takılıp kalanlaraydı artık. Daha aşağı inmeyenlere. Göğsünde takılan kelime damlalarına. Kendisinin erken yaşta yaptığı akraba evliliğine değinip geçiyordu. Kız kardeşinin on yedi yaşında, üç aylık evliyken gerillaya katılışını teorize etmeden belirtiyor, bir yıl sonraki şehadetinden ise onunla düşen gerillaların yanı sıra mesafeli bir saygıyla bahsediyordu. Babasına öfkeliydi ama sebebini öğrenemiyorduk. Annesini hiç katmıyordu yazdıklarına. Bunlardan gayrı kendisi olan her şey çıplak ve ortadaydı. İstanbul da entelektüeller arasında geçecek bir hayatın, içinde bir ukde olarak kaldığını bile açık açık yazıyordu. Korkusuzca. Onu bir kez rüyamda gördüm. Bir nehirden yüzerek geldi. Ben kıyıda bekliyordum. Sudan çıkarken heyecanlandım. Ayağını suda yere basıyor. Göğsüne güneş ışığı vuruyor. Göğsüne güneş ışığı vuruyor. Göğsüne güneş ışığı vuruyor. Parlıyor. Gözlerim kamaşıyor. Göğsünü göremiyorum. Artık yüzünü de göremiyorum. Uyanıyorum. 18

19

20