TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 1 HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...9 SABAH GAZETESİ...18 RADİKAL GAZETESİ...



Benzer belgeler
Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

GÜNLÜK BÜLTEN 20 Haziran 2014

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Haftalık Ekonomi ve Dış Ticaret Görünümü

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 20

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

Global Ekonomi ve Yurtdışı Piyasalar. Temmuz 2011

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

DÜNYA DA BU HAFTA ARALIK 2015

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

SABAH BÜLTENİ. Destek FX Piyasa Gözlemi. 4 Eylül :00 GENEL GÜN ÖZETİ. AMB politika faizini açıkladı

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

Lojistik. Lojistik Sektörü

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Türkiye ye doğrudan sermaye yatırımı Aralık 2016 da yaklaşık 2 milyar dolar ile son. Türkiye nin cari işlemler açığının. Merkezi yönetim bütçesinde,

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

Turkey Data Monitor Ekonomi Bülteni. 07 Mart 2016 I. KÜRESEL GELİŞMELER

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

Basın Bülteni Release

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:5

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

DAX Haftalık Temel/Teknik Görünüm

GÜNLÜK BÜLTEN 05 Kasım 2014

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Ekonomi Bülteni. 23 Ocak 2017, Sayı: 4. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

ABD Case Shiller ulusal konut fiyat endeksi Temmuz'da %4.7 yükseldi. GBPUSD

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Günlük Bülten 29 Nisan 2013

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

HAFTALIK BÜLTEN 7 EYLÜL EYLÜL 2015

Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

Ekonomi Bülteni. 19 Aralık 2016, Sayı: 49. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 4 Nisan 2016, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

Türkiye 2025 yılına gelindiğinde, dünyada önemli ülkelerden biri olacak. - Haberler - Gizli ilimler Sitesi

Ekonomik Takvim

NUROLBANK 2011 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Ekonomi Bülteni. 26 Haziran 2017, Sayı: 26. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 11 Kasım 2014

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

TEB HOLDİNG A.Ş YILI 3. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

13 Eylül Trump Vergi Reformunda Israrcı. 13 Eylül 2017

Günlük Yorum. IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? ALTIN GBPUSD EURUSD BRENT PETROL USDTRY

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

DAX Haftalık Temel/Teknik Görünüm

Teknik Bülten. 02 Şubat 2016 Salı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

Transkript:

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 1 HÜRRİYET GAZETESİ...2 EFSF: Notumuzun düşmesine bakmayın 440 milyar Euro luk gücümüz azalmaz Avrupa borç krizi küresel ekonomiyi yavaşlatacak TÜSİAD, bağımsız üye tebliğine orantısız sınırlama resti çekti Tersane kapatmaktan korktu, dümenini Türkiye ye kırdı İstanbul finans merkezi Londra için fırsat olur MİLLİYET GAZETESİ...9 Marketten para çekme dönemi başlıyor Yeni gider kalemleri eklendi bu şartlar KOBİ leri vuracak DB uyardı: En kötüye hazırlıklı olun! DEV PROJELER BİLE ASKIDA DESTEK GEREK BOTAŞ tan zor gün açıklaması BM: Türkiye 2012'de %3,2 büyüyecek Güngör Uras... Dünyada kruz işi 256 gemilik, 29 milyar dolarlık dev bir sektör SABAH GAZETESİ...18 Mütekabiliyet yasası imzada 'Komisyonu Merkez belirlesin' S&P yine not indirebilir Vergi şampiyonu İstanbul oldu Krediyi kesmeyiz RADİKAL GAZETESİ...24 Not artışında lider Türkiye Dolara Çin işkencesi Seyfettin Gürsel...İşsizlikte yumuşak artış yılı Uğur Gürses...Avrupa Krizi nde yeni raunt HABERTÜRK GAZETESİ...28 İnternet devinde şok ayrılık! Fitch, Rus şirketlerini gözüne kestirdi! Küresel ekonomide kehanet günü! DÜNYA GAZETESİ...33 Canlı hayvan ticaretine yeni yönetmelik Uluslararası yatırım pozisyonu açığı 331 milyar dolar Kısa vadeli dış borç stoku arttı Fon tarafında açılım şart Dönüşüm 4 aşamada yapılacak Fatih ÖZATAY... Bir kurumsal düzenleme ihtiyacı Osman AROLAT... Zorlu yol kentsel dönüşüm Tevfik GÜNGÖR... Türk malı otomobil mi? Türk markalı otomobil mi?

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 2 HÜRRİYET GAZETESİ EFSF: Notumuzun düşmesine bakmayın 440 milyar Euro luk gücümüz azalmaz Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor s (S&P) tarafından Fransa ve Avusturya nın ardından kredi notu AAA dan AA+ ya düşürülen Avrupa Finansal İstikrar Fonu nun (EFSF) Başkanı Klaus Regling, Sadece bir kredi kuruluşunun EFSF nin kredi notunu AA+ ya indirmesi 440 milyar Euro luk kredi kapasitesini azaltmayacak. EFSF, İrlanda ve Portekiz in yanı sıra Yunanistan için ikinci kurtarma paketine fon sağlamak için yeterli paraya sahip. Not indirimiyle ilgili fazla heyecanlanmaya gerek yok. Fonun notu sadece bir kurum tarafından indirildi. Diğer ajanslar notunu indirmediği sürece telaşlanmaya gerek yok dedi. Euro Bölgesi dağılmayacak Euro Bölgesi nin ortak fonu olan EFSF nin notunun kırılmasının para birliğinin dağılması gibi bir sonuç doğurmasının beklenmediğini belirten Regling, Singapur daki temasları sırasında şunları söyledi: Euro Bölgesi dağılmayacak ancak borçlanma maliyetleri çok yükselecek. Yatırımcıların dağılma konusundaki endişeleri yersiz. Hiç bir ülke Euro Bölgesi nden ayrılması için zorlanmayacak. Bu kesinlikle düşünülmüyor. Biz bir aileyiz. Eğer gelişmeler çok kötü bir yönde ilerlerse, bu durumda Euro Bölgesi nin kendisi bu konuda söyleceklerini ortaya koyar. Kalıcı fon daha az duyarlı Avrupa Birliği nin (AB) EFSF nin yerine 500 milyar Euro luk kalıcı kurtarma fonu olarak Avrupa İstikrar Mekanizması nı (ESM) geliştirdiğini hatırlatan Regling, şunları dile getirdi: ESM, Temmuz 2012 de kullanıma hazır hale gelinceye kadar EFSF nin mevcut ve gelecekteki düzeltme programlarıyla ilgili taahhütlerini yerine getirecek yeterli aracı bulunuyor. ESM ödenmiş sermayeye sahip bir fon olacağı için kredi notlarına daha az duyarlı bir fon olacak. Japonya: EFSF tahvil alımına devam edeceğiz JAPONYA Maliye Bakanı Jun Azumi, EFSF yi Japonya nın döviz rezervlerinin sağlam yönetimi için önemli bir aktif olarak değerlendirdiklerini belirterek, S&P nin EFSF nin notunu düşürmesine rağmen fondan tahvil alımına devam edeceğiz. EFSF nin hemen tartışma konusu olacağını sanmıyorum dedi. Japonya, ağır borç kriziyle mücadele eden Euro Bölgesi ne üye ülkelere destek olmak amacıyla geçen yıl düzenlenen farklı ihalelerde EFSF nin kısa, uzun ve orta vadeli tahvillerinden yüzde 10-20 aralığında satın almıştı. Çin yüzde 9.2 büyüdü yavaşlama sayıldı HIZLI büyüme performansı ile Japonya yı geride bırakarak dünyanın ikinci büyük ekonomisi konumuna gelen Çin, 2010 a göre 2011 de yavaşlayarak yüzde 9.2 büyüme gösterdi. Çin 20120 da yüzde 10.4 büyümüştü. 2011 de GSYH sı 7 trilyon 466.2 milyar dolara yükselen Çin in GSYH sı önceki yıl 6 trilyon 354 milyar dolar seviyesindeydi. Dünya Bankası verilerine göre, Çin in geçen yıl ulaştığı rakam, GSYH sı, 14.5 trilyon dolar olan ABD nin 2010 yılı GSYH sının yaklaşık yarısı düzeyinde bulunuyor. S&P nin kararını endişeyle bekledik mesafeli duruşun yararını gördük DAVID Wotton, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standart & Poor s un (S&P) Fransa ve Avusturya dahil 9 ülkenin kredi notunu düşürmesiyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 3 S&P nin kararını endişeyle bekledik. Geçen cuma günü yaşanan gelişmeler bizi de endişelendirdi. Bir dakika önce notunuz AAA ve bir dakika sonra kredi notunuz düşmüş duruma geliyorsunuz. Her ne kadar Fransa hükümeti not indiriminin beklenmedik bir şey olmadığını açıklasa da, ekonomik sorunları çözmek için daha fazla çaba göstereceklerini belirtmek zorunda kaldılar. Çünkü notu geri kazanmak oldukça zor. İngiltere Başbakanı David Cameron un son Avrupa Birliği (AB) zirvesinde yapılan anlaşmayı neden imzalamak istemediğini şimdi daha iyi anlıyorum. Finans merkezi olarak gelişmelerden olumsuz etkilenmemiz düşünülemez. Euro Bölgesi ne mesafeli durmamızın yararını gördük. Eğer biz bu krizin bir parçası olsaydık, notumuz inmese de bir uyarı alabilirdik ya da en azından beklerken yaşayacağımız endişe artacaktı. EFSF yi desteklemeyi sürdüreceğiz EURO Bölgesi Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, EFSF nin notunun düşülmesiyle ilgili, Euro Bölgesi üyeleri koşulsuz ve vazgeçilemez garantileriyle EFSF yi desteklemeyi sürdürecek değerlendirmesini yaptı. Fransa Bütçe Bakanı Valerie Pecresse de, EFSF nin başarılı olmak için gerekli fonları olduğunu belirtti. Reytingcinin yorumu bilgi kırıntısı AVRUPA Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, bankaların ve diğer finansal şirketlerin risk değerlendirmelerini sadece kredi derecelendirme kuruluşlarının fikirlerine dayandırmayı durdurması gerektiğini belirterek, Hiçbir zaman kredi notlarına ilişkin bir değerlendirme yapmayacağım, ancak birinin bu kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmelerinin piyasalar, düzenleyiciler ve yatırımcılar için ne kadar önemli olduğunu sorması gerekiyor dedi. Draghi, şunları söyledi: Yatırımcılar, reyting ajanslarının değerlendirmelerine, kendi analizlerinin yanı sıra sadece bir bilgi kırıntısı muamelesi yapmalı. Çünkü uluslararası piyasalar kredi notu değişimleri beklentisi içinde oldukları için bu beklentileri öncesinde fiyatlandırıyorlar. Kredi notları değerlendirmesi olmadan hareket etmeyi öğrenmek gerekiyor. Euro Bölgesi nde büyümeye ilişkin rakamlar sıkıntılı ve durum çok ciddi. Siyasetçiler yatırımcıların güvenini yeniden kazanmalı ve üçüncü yılına giren borç krizinin üstesinden gelmek için bütçe reformlarını uygulamaya bir an evvel geçmeli. Avrupa borç krizi küresel ekonomiyi yavaşlatacak BM tarafından hazırlanan yeni bir raporda, Avrupa'daki borç krizinin ve yüksek işsizlik oranının küresel ekonomiyi yavaşlatacağı yönünde uyarıda bulunuldu. BM tarafından yayımlanan 2012 Dünya Ekonomik Görünümü ve Beklentileri Raporu nda, bu yıl Avro Bölgesi'nde borç krizi sürerken tüm dünyada ülkelerin ekonomik yavaşlama yaşayacakları belirtilerek, hükümetlerin, ülkelerindeki ve özellikle de genç nüfus içindeki yüksek işsizlik oranlarıyla mücadele etmeleri gerektiği vurgulandı. Gelecek iki yılda, dünyadaki bölgelerin çoğunda ekonomik büyümenin yavaşlayacağı, sadece Afrika kıtasında ekonomik büyümenin süreceği tahmininde de bulunuldu. Raporda, özellikle Avrupa'da ve ABD'de politika oluşturanların, iş ve borç krizleri ile mali sektördeki kırılganlıkla mücadele etme yönünde başarısız olmaları, 2012-2013 yıllarındaki en önemli riski oluşturuyor. AB ve ABD, dünyanın en büyük iki büyük ekonomisini oluşturuyor ve birbirleriyle iç içe girmiş durumda, birinin sorunu öbürünün sorununu besleyerek yeni bir küresel durgunluğa yol açabilir. 2009 yılında küresel ekonomik krizden güçlü şekilde kurtulabilen gelişmekte olan ülkeler ise bu kez mali ve ticaret kanallarıyla bu durgunluktan kötü etkilenebilirler yorumu yapıldı. BM raporunda, iyimser tahminlere göre dünya ekonomisinin 2012 yılında yüzde 2,6 oranında, 2013 yılında ise 3,2 oranında, kötümser tahminlere göre ise 2012 yılında sadece 0,5 oranında, 2013 yılında ise 2,2 oranında büyüyebileceği tahmininde bulunuldu.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 4 Raporda, 2011'de yüzde 1,6 oranında büyüme görünen AB bölgesindeki büyümenin 2012 yılında sadece 0,7 oranında olacağı, ayrıca işsizlik oranının Avrupa'da yüzde 10 civarında kalmaya devam edeceği vurgulandı. Afrika kıtasının büyümeyi sürdüreceği belirtilen raporda, 2011 yılında yüzde 2,7 oranında ekonomik büyüme görülen Afrika kıtasında bu oranın 2012 yılında yüzde 5'e, 2013 yılında ise yüzde 5,1'e yükselmesinin beklenildiği, ancak bu oranın askeri ihtilaflar, yolsuzluk, altyapı yetersizliği ve kuraklık gibi nedenlerden dolayı kıtanın değişik ülkelerinde büyük değişiklikler göstereceğine işaret edildi. Afrika kıtasında işsizlik ve yoksulluğun istikrarsızlık kaynağı olduğu vurgulanan raporda, kıtadaki en büyük ekonomik büyümenin Güney Afrika'da yaşanacağı belirtildi. Arap dünyasındaki ekonomik manzaranın ise Arap Baharının bölgeye getirdiği siyasi geçiş dönemleri ve protestolar nedeniyle büyük oranda belirsiz olacağı, bölgedeki ekonomik büyümenin yüzde 6,6'dan yüzde 3,7'ye düşmesinin beklendiği belirtildi. Ayrıca bölgedeki huzursuzluğun, ticaret ve turizm gelirlerini özellikle Lübnan'da bir hayli etkilediğinin de altı çizildi. Bölgede işsizliğin aynen Avrupa ve Afrika'da olduğu gibi büyük problem olmayı sürdürdüğü de belirtilen raporda, bu bölgedeki işsizlik oranının (özellikle de eğitimli gençler arasında) dünyadaki en büyük işsizlik oranı olduğu ve bu problemin çözülmemesi halinde bölgede istikrarın sağlanması önündeki en büyük tehdidi teşkil ettiği vurgulandı. Doğu Asya'da ekonomik büyümenin 2012 ve 2013 yıllarında yüzde 6,9 oranına düşmesinin beklendiği bildirilen raporda, bölgenin en büyük ekonomisi olan Çin'deki ekonomik büyümenin de yüzde 9,3'den 2012'de yüzde 8,7'ye düşmesinin öngörüldüğü kaydedildi. Raporda Güney Asya, Latin Amerika ve Karayip bölgelerinin durumunun büyük oranda AB ve ABD ekonomilerinin durumuna bağlı olduğu, çünkü AB ve ABD'nin bu bölgelerin en büyük ihracat pazarları ve turizm gelir kaynakları olduğuna işaret edildi. Raporda Latin Amerika'nın önemli yatırımcısı olan Çin'in ekonomik yavaşlamasının, Güney Amerika bölgesini de olumsuz etkileyeceği vurgulandı. Raporla ilgili olarak Meksika'da düzenlenen basın toplantısında konuşan BM ekonomisti Rob Vos, Avrupa ve ABD'de ekonomik durumun daha da kötüye gitme riski arttı. Bu yüzden Güney Amerika ve Karayip ekonomileri bundan büyük zarar görecek ve ekonomik büyümeleri yüzde 1'in altına düşebilecek. ABD ekonomisinin durumundan dolayı Brezilya ve Meksika durgunluğa gidiyor diye konuştu. TÜRKİYE İÇİN 2012 BÜYÜME TAHMİNİ YÜZDE 3.2 Raporda Türkiye Batı Asya coğrafi bölgesinde yer aldı ve 2011 yılının ikinci yarısında güçlü ekonomik faaliyetlerin biraz zayıfladığı, ekonomik büyümedeki ivmenin yavaşladığı, bu yavaşlama eğiliminin 2012 yılında da süreceği, enflasyonun ise artmasının öngörüldüğü belirtildi. 2011 yılında Türkiye'nin cari açığının GSYH'nın yüzde 10'una kadar genişlediği de anımsatıldı. Raporda, Türkiye'deki ekonomik büyümenin 2012 yılında yüzde 3.2 oranında, 2013 yılında ise yüzde 5.4 oranında olacağı öngörüsünde bulunuldu. ABD YÜZDE 1.5 BÜYÜYECEK Büyüme oranlarının AB ülkeleri için 2012 yılında yüzde 0,7, 2013 yılında 1,7; gelişmiş ülkeler için 2012'de yüzde 1,3, 2013'de ise yüzde 1,9; gelişmekte olan ülkeler için 2012 yılında yüzde 5,6, 2013 yılında 5,9 oranında olmasının öngörüldüğü kaydedildi. Raporda, ABD'nin ekonomik büyümesinin 2012 yılında yüzde 1,5, 2013 yılında yüzde 2, en fazla büyümenin kaydedildiği Çin'de ise ekonomik büyümenin 2012 yılında yüzde 8,7, 2013'te ise yüzde 8,5 oranında olacağı öngörüldü.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 5 TÜSİAD, bağımsız üye tebliğine orantısız sınırlama resti çekti TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, SPK nın halka açık şirketlerin yönetim kurullarına belirli sayıda bağımsız üyenin girmesi zorunluluğunu da içeren tebliğinin değiştirilmesini istedi. Boyner, Bağımsız üyelere karşı değiliz. Ancak, bu haliyle bağımsız üyeler ana sermayedarın yönetim hakkına orantısız sınır getirebilir dedi. TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 30 Aralık 2011 de yürürlüğe giren Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliği nin tüm hissedarların menfaatlerinin adil gözetilmesi açısından yeniden gözden geçirilmesini istedi. Boyner, bu taleplerini Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği nce düzenlenen Kurumsal Yönetim Uygulamalarının Neresindeyiz? Öncelikler & Hedefler konulu zirvede ortaya koydu. Ana hissedarı sınırlıyor Boyner, şunları dile getirdi: TÜSİAD olarak bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin ve azlık pay sahibi haklarının korunmasının kurumsal yönetim ilkelerinin merkezinde yer aldığını her platformda savunuyoruz. Ancak tebliğ ile getirilen düzenlemelerin bu amaçları karşılamanın ötesine geçtiği ve bağımsız üyeler ile azlık pay sahiplerinin ana sermayelerin yönetim hakkını orantısız bir ölçüde sınırlamakta olduğu endişesini taşıyoruz. Öte yandan bağımsız üyelerin belirlenme sürecinin de kurumsal yönetim anlayışı bağlamında yeniden gözden geçirilmesinde yarar görüyoruz. Doğru belirleyelim Dünyadaki kriz ortamına dikkat çeken Boyner, şöyle konuştu: Uluslararası rekabet tüm şiddetiyle devam ederken ülkesel veya küresel çapta yaşanan her kriz önceliklerimizi doğru belirleyip belirlemediğimizi bizlere sorgulatıyor. Eğer şirketlerimizin sürdürülebilir bir yapı içerisinde ülkemiz ekonomisini ileriye taşımasını hedefliyorsak büyümeyi kurumsal yönetim ilkeleri ile dengelemeliyiz. Kurumsal yönetim ilkelerinin tüm paydaşların menfaatleri gözetilerek hazırlanması ve uygulanmasına özen göstermek zorunda olduğumuza da inanıyorum. Yeni Türk Ticaret Kanunu nun kurumsal yönetim anlayışının uygulanması adına Türkiye deki şirketler için bir zihniyet değişikliğini beraberinde getiriyor. Ancak zihniyetlerin değişmesi kolay iş değil. Kanunu şirketlerimiz için fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Yeni düzenleme, özünde şirketlerin hissedarlarının ötesinde tüm paydaşları için değer taşıdıklarına işaret etmektedir. Fener gibi olmalılar İktisadi ve finansal sistemlerin durgun bir yapıda olmayıp aksine fazlasıyla dalgalı bir seyir izlediğini dile getiren Boyner, şu değerlendirmeyi yaptı: O kadar ki bu dalgalanmalar sistemin zaman zaman ekonomik ya da finansal temelleri dışına çıkmasına yol açmakta ve hatta ülkeleri krize kadar sürükleyebilmektedir. Düzenleyici kurumlar tam da bu noktada kritik bir görev üstlenmekte ve bizlere adeta bir fener gibi yol göstererek ilerlememize olanak sağlamaktadır. Ancak söz konusu kurumların faaliyetlerini başarıyla yürütebilmeleri için idari ve mali özerklik içinde olmaları bir ön koşuldur. Bu durum, piyasa sisteminin düzgün işleyişi ve yatırım ortamının iyileşmesi için de kritik öneme sahiptir. Düzenleyici kurumlar, ekonomik çalkantıların yüksek olduğu dönemler dahil uyguladıkları politikalar ile rekabetçi piyasa ekonomisini garanti altına almaktadır. Kurumsal yönetim dayanıklı yapıyor DOĞAN TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, grup olarak sermaye piyasalarına inandıklarını ifade ederek, kurumsal yönetim ilkelerini benimsemenin hem şirketlerin risklere daha dayanıklı olmasını hem de fırsatları daha iyi yakalamasını sağlayacağını, daha doğru ve seri kararlar alınmasına imkan sunacağını kaydetti.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 6 Arzuhan Doğan Yalçındağ, Hem şirketimizin ileri yıllarda da sürdürülebilir bir başarı sağlaması hem de ülkeye katma değer sağlamak için bu ilkelerin ve kuralların çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu ilkelerin bir kültür, bir felsefe olduğuna inanıyorum dedi. Gecikmenin maliyeti yüksektir TÜRKİYE Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, kurumsal yönetimin benimsenip uygulamaya geçilmesinin, bu yönde yapılmış düzenleme ve kanunlara uyumun çok kolay ve hızlı olamayacağının farkında olduklarını belirterek, Ancak, gecikmenin maliyeti yüksektir dedi. Veto yetkisi bizi bozar TAV Havalimanları Holding A.Ş. CEO su Sani Şener, kurumsal yönetim ilkelerini uygulamanın yabancılarla iş yaparken kendilerine faydalarına değinerek, Goldman Sachs ın geçmişte yüzde 15 ortakları olduğunu ve bunun da ancak onların isteklerine cevap veriyor olmakla mümkün kılınabileceğini söyledi. Şener, halka açık olmadığı halde kurumsal yönetim ilkelerini tam olarak uyguladıkları TAV İnşaat ın da bu sayede Katar da havalimanı inşaatında TAISEI gibi büyük bir şirketle ortaklık yapabildiğini, yurt dışından teminat mektubu alabildiğini anlattı. Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin veto yetkisi bulunduğunu yeni öğrendiğini söyleyen Şener, Cem Kozlu nun da TAV Havalimanları Holding in bağımsız yönetim kurulu üyelerinden olduğunu anımsatarak, esprili bir şekilde Veto yetkisi bizi bozar dedi. Şener, veto yetkisinin ciddi zorluk getirebileceğine işaret etti. Kurumsal Yönetim Ödülleri verildi İMKB Kurumsal Yönetim Endeksinde bulunan 38 şirket arasından yapılan değerlendirme sonucunda dereceye giren kuruluşlar TKYD nin düzenlediği zirvede ödüllerini aldı. Törende adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri üzerine yönetim standartlarını inşa eden kuruluşlara ödülleri SPK Başkanı Vedat Akgiray, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner ve TKYD Başkanı Yılmaz tarafından verildi. En yüksek nota sahip kuruluş TSKB, en yüksek nota sahip 2 nci kuruluş TAV Havalimanları Holding ve en yüksek nota sahip 3 üncü kuruluş Doğan Yayın Holding olurken, İMKB Kurumsal Yönetim Endeksinde 2011 yılında notunu en çok artıran kuruluş Turcas Petrol olarak belirlendi. Yönetim kurulu kategorisinde en yüksek nota sahip kuruluş İş Yatırım Menkul Değerler, en yüksek nota sahip halka açık olmayan kuruluş ise Lider Faktoring Hizmetleri oldu. SPK: Bağımsız üyeler öcü değil SERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, bağımsız yönetim kurulu üyesinin öcü, denetçi ya da hata arayıcı olmadığını belirterek, Kitapların yazdığı Bağımsız üye azınlığı korur lafları bizi ilgilendirmiyor. Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin tek misyonu vardır, o da şirketin toplam menfaatini kollamak dedi. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneğince düzenlenen Kurumsal Yönetim Uygulamalarının Neresindeyiz? Öncelikler & Hedefler konulu Kurumsal Yönetim Zirvesi nde konuşan Akgiray, yeni Sermaye Piyasası Kanunu çalışmalarının kamu kurumlarının görüşüne açıldığını, bir iki hafta içinde kamuoyunun görüşüne sunulacağını belirtti. Akgiray, şunları söyledi: Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin tek misyonu vardır. O da şirketin toplam menfaatini kollamak. Bağımsız yönetim kurulu üyesi büyük ortağa bağlı değildir, küçük ortağa hiç bağlı değildir. Azınlığın haklarını korumak için bağımsız üye getirilmesi kavramı demode olmuş bir kavram. Bağımsız üyeyi şirket seçiyor. Eğer herhangi bir bağımsız yönetim kurulu üyesi pratik bir sıkıntıya yolaçıyarsa, onun gereğini yapmak da bizim işimiz.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 7 Tersane kapatmaktan korktu, dümenini Türkiye ye kırdı Avrupa nın önde gelen savunma sanayi şirketlerinden BAE Systems, İngiltere deki savaş gemisi tersanelerinin kapanmasını önlemek için dümeni Türkiye ye çevirdi. Savunma sanayisinde yazılım, tasarım ve üretim hizmeti veren BAE Systems, denizcilikte faaliyet gösteren BAE Systems Maritime i büyütmek için Türkiye ve Breziya yı yakın markaja aldı. BAE Systems Maritime yönetimi, Ortak çalışma stratejimizde Türkiye yi Küresel Muharebe Gemisi Programı nda merkez üssü haline getirerek, Türkiye için ortak gemi üretme planı da bulunuyor açıklamasını yaptı. Şirketin İngiltere ile 5 milyar sterlinlik savaş gemisi anlaşmasının sona yaklaştığı, bu nedenle şirketin yeni anlaşmalar peşinde olduğu ifade edildi. İlk sırada gördü İngiliz Financial Times gazetesinde yer alan habere göre, BAE System, gelişmekte olan ekonomiler arasında ilk sırada gördüğü Türkiye ve Brezilya ile yeni anlaşmalar yaparak üretimin durma noktasına geldiği tersanelerini ayakta tutmayı amaçlıyor. İngiltere nin, bütçesini daraltmak amacıyla savunma harcamalarını kısıtlamasının ardından şirketin darbe yediği, Türkiye ve Brezilya ile hedeflediği anlaşmaları gerçekleştirememesi halinde Glasgow and Portsmouth daki üç tersanesinden birini kapatabileceği kaydedildi. Şirketin bu ay Brezilya ya 133 milyon sterlin değerinde üç adet devriye gemisi sattığı bildirildi. Karmaşık bir gemi Şu anda dünyanın en yeni savaş gemisi sayılan ancak halen tasarım aşamasında bulunan Type-26 nın teknik anlamda karmaşık bir gemi olduğu gerekçesiyle İngiltere de üretilmesi gerektiği savunuluyor. BAE Systems yetkilileri, geminin karmaşık yapısı nedeniyle bir kaç örneğin Türk ve Brezilyalı mühendislerle birlikte İngiltere de inşa edilmesi gerektiğini söylüyor. BAE Systems in Denizaltı Savunma Harbi (DSH) ve Karakol Gemisi Projesi olarak başlatılan MİLGEM i yakından izlediği belirtildi. Türkiye nin filosunu genişletmek arzusunda olduğunu bilen şirketin, bu nedenle Türkiye deki gemicilik endüstrisinde ile olası ortaklıklarla yer almak istediği, bunlar arasında halen tasarım aşamasında olan Küresel Muharebe Gemisi Programı nın da yer alabileceği ifade edildi. MİLGEM projesi kapsamında azami yerli katkı payı ile toplam 12 adete kadar geminin tasarım ve inşası öngörülüyor. İstanbul finans merkezi Londra için fırsat olur Londra nın Finans Merkezi Başkanı Lord Mayor Wootton, İstanbul un finansal merkez olması bizim için de bir fırsat. Bu söylediğim ilk bakışta yanlışmış gibi görünebilir. Çünkü normalde İstanbul a rakip gözüyle bakmamız gerekir. İstanbul un bu ligde yerini alması elbette rekabet getirecektir ama aynı zamanda iş hacmini de büyütecek. O nedenle her türlü işbirliğine hazırız dedi. DÜNYANIN önde gelen finans merkezlerinden Londra nın Finans Merkezi Başkanı Lord Mayor David Wootton, Global birkaç finans merkezinden biri olarak İstanbul un bu alanda gelişmesini destekliyoruz. Eğer Londra nın etrafında büyüyen bir finansal merkez varsa o zaman Londra daha çok iş yapıyor. İstanbul bu anlamda İngiltere nin gündeminde önemli bir yere sahip. Türkiye nin global ekonomide yükselen değer olarak bölgesinde finansal bir merkeze dönüşmesi son derece doğal. İstanbul un finansal merkez olması bizim için de bir fırsat. Bu söylediğim ilk bakışta yanlışmış gibi görünebilir. Çünkü normalde İstanbul a rakip gözüyle bakmamız gerekir. İstanbul un bu ligde yerini alması elbette rekabet getirecektir ama aynı zamanda iş hacmini de büyütecek dedi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 8 Deneyim paylaşırız İstanbul Finans Merkezi projesiyle ilgi çeşitli temaslarda bulunmak üzere İstanbul a geldiğini kaydeden Wootton, şunları söyledi: Biz bu alanda Türkiye ile her türlü işbirliğine hazırız. Uzun yıllara dayanan deneyimlerimizi paylaşabiliriz. Londra da finansal kuruluşların yoğun olarak toplantığı bölge Londra City olarak anılıyor. Buradaki işleyişin sorun yaşanmadan sürdürülebilmesi için bölge bir semt gibi farklı bir belediye yapılanması altında yönetiliyor. Ben de bu belediye şeklindeki yapılanmanın bir yıllığına gönüllü olarak başkanlığını yapıyorum. Bu süre zarfında da ismimle beraber Lord Mayor ünvanını kullanıyorum. Finans merkezinin başarılı olmasında fiziki bir mekanın olması çok önemli. En azından Londra nın benimsediği model bu. Yasal altyapı çok önemli İngiltere de yasal altyapının uluslararası şirketler ve İngiliz şiretleri arasında bir fark gözetmediğini belirten Wootton, şöyle konuştu: Bütün finansal kuruluşlarınızın toplandığı bir merkez olduğunda uluslararası finans kuruluşları da yavaş yavaş gelmeye başlayacaklardır. Ancak bunun için çok önemli bir konu var. O da yasal altyapının uluslararası şirketlere diğer finans merkezlerinde yapabildikleri faaliyetleri burada da yapmaya imkan sunacak yasal altyapı. Bu yoksa, finans merkezi olmanız imkansız. Bunun ardında piyasa altyapısı geliyor. Bu noktada piyasanın görece küçük veya sığ olması gibi durumlar akla gelebilir. Ancak Türkiye nin potansiyeli herkesin gözünü kamaştırıyor. Bu durum kısa sürede aşılır. Yeter ki ilk adımlar atılsın, gerçek anlamda serbest piyasa ilkeleri uygulansın. Doğu-Batı geçiş kapısı Bütün bunların sağlanmasının ardından Türk özel sektörü ile uluslararası şirketlerin hızla birbirine entegre olacakları bir sürecin başlayacağını öngören Wootton, şöyle devam etti: Türkiye nin iç pazarı ilk etapta yatırımcı çekecek kadar cazip. İkinci aşama ise, Türkiye batısındakiler için doğuşa giriş kapısı. Doğusundakiler için de batıya geçiş kapısı. Bu özellik Türkiye yi rakipleri diğer finans merkezi adaylarından ciddi bir şekilde ayırıyor, öne çıkarıyor. İstanbul un şansı Moskova dan daha çok İSTANBUL a rakip olarak Rusya nın başkenti Moskova nın da finansal merkez adayları arasında sayılmasının Türkiye yi endişelendirmemesi gerektiğini belirten David Wootton, Moskova farklı bir pazar. Rusya çok büyük bir ülke, 150 milyondan fazla nüfusu var. Kendi iç pazarı yeterince büyük. Türkiye bana göre Rusya dan çok farklı. Yabancı sermaye dostu uygulamaları bu noktada önemli. Moskova çok daha hızlı büyüse de bu anlamda İstanbul a rakip olamaz dedi. Spurling: İstanbul yabancı uzmanlar için cazibe merkezi HSBC Türkiye CEO su Martin Spurling, David Wooton un da katıldığı İstanbul Finans Merkezi konulu konferansta şöyle konuştu: Türkiye ve İngiltere arasındaki güçlü tarihi ilişkilere bakıldığında, İstanbul Finans Merkezi projesi için birlikte çalışma konusunda büyük fırsatlar bulunuyor. Uluslararası banka ve müşteriler İstanbul a geldiklerinde, uluslararası zihniyette insanlarla çalışmak isteyeceklerdir. Bu anlamda İstanbul yurtdışından gelecek yabancı uzmanları için bir cazibe merkezi. Ancak yabancı dil konuşulması oranı diğer finans merkezlerine göre daha düşük.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 9 MİLLİYET GAZETESİ Marketten para çekme dönemi başlıyor Türkiye POS tan para çekme dönemi başlatıyor. Visa ve Master Card ın başlattığı POS Para ile banka kartı sahipleri ATM aramadan POS tan para çekebilecekler. BKM Genel Müdürü Soner Canko, POS tan 10 ile 100 lira arasında nakit çekilebileceğini ifade etti. Kredi kartı uygulamalarıyla dünyanın takip ettiği Türkiye, banka kartı kullanımında yeni bir dönem başlatıyor. Banka kartı ile alışveriş yapan müşteriler arzu ettikleri halde ATM aramadan POS tan (satış noktası-point Of Sale) para çekebilecekler. Müşterilerin alışverişten sonra ATM aramamaları için başlatılan POS Para (Cash Back) uygulaması, test amaçlı olarak İstanbul da 51 markette başladı. Ay sonuna kadar POS Para uygulamasından yararlanan müşterilerden hiç bir ücret alınmayacak. Banka kartı sahipleri POS tan para çekme hizmetini POS Para logosu gördükleri market zincirlerinden alabilecekler. Visa Electro ve Master Card Maestro banka kartı sahibi tüketiciler minimum 10 lira alışveriş yaptıklarında 10 lira ile 100 lira arasında POS tan nakit çekebilecekler. Banka müşterileri banka kartı kullanım limitlerine göre nakit çekimi işlemini günde birkaç kez yapabilecekler. Yeni gider kalemleri eklendi bu şartlar KOBİ leri vuracak 1 Temmuz tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu yla ilgili olarak konunun uzmanlarının ardından ticaret dünyasında binlerce şirketi temsil eden iş örgütlerinden de değişiklik şart yönünde görüş geldi. İnternet sitesinde neredeyse tüm şirket sırlarının açığa çıkacak olması ve bağımsız denetim zorunluluğunun getireceği yükün gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanırken, ilgili Kanun la birlikte getirilen hapis ve para cezalarının ağırlığına dikkat çekildi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, Yeni Türk Ticaret Kanunu nda (TTK) gözden geçirilmesi gereken bazı hususlar olduğunu söyledi. Yalçıntaş, Bu 55 yıllık bir kanundu, baştan aşağı değişmesi gerekiyordu ve değişiyor da. Şeffaflık, sınırlı sorumluluk, güvenilir bilgiye ulaşmak gibi ilkelerle yeniden donanıyor. İTO ve İstanbul iş alemi olarak son derece memnunuz. Ama gözden geçirilmesi gereken ufak tefek noktalar var. Biz de gerekli çalışmaları yapıyoruz ve bu hususları uygun ortamlarda Bakanlığımızla paylaşacağız dedi. Yalçıntaş, yeni Kanun da göze çarpan ilk hususun şeffaflık, sınırlı sorumluluk ve güvenilir bilgiye ulaşma ilkelerinin olduğuna değindi. Gelen yüklere dikkat... Bağımsız denetim ve internet sitesi şartı, şirketler için dikkate almaları gereken bir gider kalemi oluşturacak diyen Murat Yalçıntaş, Kuşkusuz bu giderler, özellikle KOBİ ler bakımından yeni yükler getirecektir diye konuştu. İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, yeni Türk Ticaret Kanunu daki diğer değişikliklerle ilgili olarak da şu bilgileri verdi: Yeni kanun şirketlerin sadece ana sözleşmelerinde işletme konusu olarak sayılan hususlarda faaliyet gösterebileceği esasını kaldırıyor. Dolayısıyla ileride lazım olabileceği düşüncesiyle her türlü faaliyeti işletme konusuna ve ticaret unvanlarına yazma dönemi sona erecek. Üyelerimizi ilgilendiren önemli bir husus da, Kanunla şirket ortaklarının şirkete borçlanmaları yasaklanıyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 10 Dolayısıyla şirket varlıklarının tamamı ticari işlere tahsis ediliyor. Bu küçük şirketler için, KOBİ ölçeğindeki aile şirketleri için sorun getiren bir uygulama olabilecek niteliktedir. Bir diğer husus da, denetçilerin olumsuz rapor düzenlemeleri veya görüş vermemeleri halinde yönetim kurulunun istifa etmesinin zorunlu kılınmasıdır. Eski kanunun özellikle anonim şirketlerin en az beş ortakla kurulabilmesi şartı, yabancı yatırımcıları görünüşte ortak bulma arayışına itiyordu. Bu bakımdan düzenlemenin yabancı yatırımcılar açısından da olumlu olduğu söylenebilir şeklinde konuştu. HAPİS CEZASI SIKINTI YARATIYOR İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük Yeni Türk Ticaret Kanunu, ticari hayatımızı küresel rekabetin gerektirdiği şekilde dönüştürmeyi, daha çağdaş hale getirmeyi hedeflemekte. Ancak, Kanun ile gelen yenilikler arasında bulunan şirketin mali bilgilerinin kamuoyuna teşhiri ve yaptırım olarak getirilen hapis cezasının sıkıntı yarattığı görülüyor. Kanunun ticari hayatımızı sıkıntıya sokmadan uygulanması ve amacına ulaşabilmesi için gereken düzenlemeler süratle yapılmalıdır. dedi. Şİrket sahiplerinin yüzde 99 u hapse girer Kanunun çağın iletişim sistemlerini etkili kulanabilme adına getirdiği çok güzel esneklikler var. Bununla beraber sıkıntıları da var. Mesela şirket bilançolarının, yöneticilerin aldığı ücretlerin, ortakların aldığı paraların web sayfasında yayınlaması isteniyor. Bu mahremiyetle ilgili bir sorun. Ben yöneticimin ücretini niye açıklamak zorun kalayım ki... İş yerindeki huzur açısından, rakipler açısından bu bilginin mahrem kalması gerek. İşletmelerin pek çoğu ölçek olarak küçük işletmeler. Bunların sermaye yapısı, finansman kabiliyetleri, yapabilecekleri işlerle ilgili bilgiler, rekabetin kötüye kullanımı açısından yurtiçi ve yurtdışı rakipler karşısında bizleri savunmasız bırakır. Şirkete talip olunduğu zaman pazarlıklar sırasında koz olarak kullanılabilir. Bu kadar açıklık ticaretin tahammülleri açısından pek hoş bir şey değil. Limited, anonim şirketler düzenlenirken yüzlerce ortağı varmış gibi aşırı şeffaflık istenmiş. Çoğu aile şirketi zaten. Herşeyin açık olması firmaların iş yapabilmesini zora sokan gereksiz bir şeffaflık. Bunlar şirketlere ekstra yükler getirecek. Dış denetim olması da güzel ama asgari ücret tarifleri yanlış. Ortaklar cari hesabı konusunda da para yatırılamaz, para çekilemez yani borç ilişkisi içinde olamaz maddesinin yürütülmesi ise oldukça zor. Şirket sahiplerinin yüzde 99 u bu madddeden hapse girer. Bu madde asgari 10 ay hapis cezası öngörüyor. Bunlara limit konması lazım. Tüm bu maddelerin gözden geçirilmesi lazım. Türk şirketlerinin yapılarına göre düzenlenmesi gerekli. DB uyardı: En kötüye hazırlıklı olun! Dünya Bankası küresel ekonomi için büyüme tahminini aşağı çekti. Gelişmekte olan ülkeleri 'en kötüye hazırlıklı olun' yolunda uyaran kuruluş, Türkiye için 2012 yılı büyüme tahminini aşağı yönlü revize ederek 2.9 olarak açıkladı. Dünya Bankası, küresel ekonomide görülen yavaşlamanın özellikle gelişmekte olan ülkeleri etkileyeceği uyarısında bulundu.dünya Bankası 2012 yılı "Küresel Ekonomik Görünüm Raporu"nu yayımladı. Banka, Dünya ekonomisinin özellikle Avro Bölgesindeki borç krizinin yanı sıra Hindistan, Brezilya ve diğer gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümelerinin yavaşlaması nedeniyle yüksek belirsizlik taşıdığını, küresel büyümenin bundan olumsuz etkileneceği uyarasında bulundu. Gelişmekte olan ülkelerin 2008 yılındaki küresel ekonomik krizle karşılaştırıldığında daha ciddi olabilecek şoklara hazır olması gerektiğine dikkati çeken Dünya Bankası, bir çok Avrupa ülkesinin finansal piyasalardan fon sağlayamaması durumunda koşulların kötüleşebileceğinin altını çizdi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 11 Dünya ekonomisinin önemli aşağı yönlü riskler ve kırılganlıklarla çok zorlu bir döneme girdiği belirtilen raporda, gelişmekte olan ülkelere sermaye akışlarının geçen yılla karşılaştırıldığında yarı yarıya azaldığı, 2010 yılının ikinci yarısında gelişmekte olan ülkelere 309 milyar dolar olan sermaye girişinin geçen yılın aynı döneminde 170 milyar dolara gerilediği kaydedildi. Raporda, Avrupa nın resesyona girdiğinin görüldüğü, Brezilya, Hindistan, Rusya, Güney Afrika ve Türkiye gibi önemli gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin kısmen iç politikadaki sıkılaştırmayla yavaşladığı vurgulandı. ABD ve Japonya daki göreceli güçlü ekonomik aktiviteye rağmen, küresel büyümenin ve dünya ticaretinin hızla yavaşladığı ifade edilen raporda, çok büyük olasılıkla Almanya dahil bir çok Avrupa ülkesinin 2011 yılının son çeyreğinde resesyona girdiği kaydedildi. Raporun yazarı Andrew Burns, küresel ekonomi üzerinde çok fazla belirsizlik olduğuna işaret ederek, krizin derinleşmesi halinde kimsenin bundan kendini kurtaramayacağına vurgu yaptı. Burns, uluslararası piyasalarda gelişmekte olan ülkeler için faiz oranlarının arttığını, söz konusu ülkelerin sermaye girişinin geçen yılın ikinci yarısında yıllık bazda yüzde 45 düştüğünü ifade ederek, güney ülkelerine "daha kötüsüne" hazır olmaları çağrısında bulundu. Raporu açıklayan Dünya Bankası Başekonomisti Justin Yifu Lin, küresel ekonominin belirsizlik ve tehlikelerle dolu yeni bir döneme girdiğine işaret etti. Birçok ülkenin, borçları ve bütçe açıklarının büyüklüğü nedeniyle 2008 yılındaki küresel ekonomik kriz dönemine göre daha zayıf bir pozisyonda olduğuna vurgu yapan Lin, önemli krizler halinde hiçbir ülkenin ayrışamayacağını bildirdi. Başekonomist Lin, ekonomik kötüleşmenin muhtemelen bir öncekinden daha uzun ve derin olabileceği uyarısında bulundu. Büyüme tahminleri Dünya Bankasının "Küresel Ekonomik Görünüm Raporu-2012"ye göre, 2011 yılında yüzde 2,7 büyüyen küresel gayri safi yurt içi hasılanın 2012 yılında yavaşlayarak yüzde 2,5, 2013 yılında ise yüzde 3,1 büyüyeceğini tahmin ediyor. Banka Haziran 2011 de yayımladığı tahminlerinde küresel ekonominin bu yıl ve gelecek yıl yüzde 3,6 büyüyeceği tahmininde bulunmuştu. Dünya Bankasına göre, bu yıl yüzde 5,4 ve gelecek yıl yüzde 6 büyümesi beklenen gelişmekte olan ülkeler, 2012 yılında yüzde 1,4 ve 2013 yılında yüzde 2 büyümesi beklenen yüksek gelirli ülkelerden daha iyi bir büyüme performansı sergilemeye devam edecek. Banka nın önceki tahmininde gelişmekte olan ülkelerin bu yıl yüzde 6,2, gelecek yıl yüzde 6,3, yüksek gelirli ülkelerin ise bu yıl 2,7, gelecek yıl da yüzde 2,6 büyümesi bekleniyordu. Dünya Bankası, Avro Bölgesi gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) bu yıl yüzde 0,3 daralacağını tahmin ediyor. Banka dünyanın en büyük ekonomisi ABD nin bu yıl için büyüme tahminini yüzde 2,9 dan yüzde 2,2 ye ve gelecek yıl için ise yüzde 2,7 den yüzde 2,4 e çekti. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin in bu yıl yüzde 8,4 ve 2013 yılında yüzde 8,3 büyüyeceği tahmin ediliyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 12 Küresel ekonomide görülen yavaşlamanın dünya ticaretinde ve emtia fiyatlarındaki düşüşle hissedilmeye başlandığına dikkati çeken Banka, 2010 da yüzde 12,4 artan küresel ticaretin geçen yıl yalnızca yüzde 6,6 büyüdüğünü vurguladı. Dünya Bankası, küresel ticaretin bu yıl daha da yavaşlayarak yalnızca yüzde 4,7 artmasını bekliyor. Türkiye Dünya Bankası, Türkiye nin 2010 da yüzde 9 ve 2011 de yüzde 8,2 ile güçlü büyüme göstermesinin ardından bu yıl zayıf küresel ekonomi ve piyasalarda görülen kargaşanın etkisiyle çok daha yavaş bir büyüme öngördü. Banka, bu yıl yüzde 2,9 büyüyeceği tahmininde bulunduğu Türkiye nin 2013 yılında yüzde 4,2 büyüme göstermesini bekliyor. Dünya Bankası Haziran raporunda Türkiye için 2012 de yüzde 5.1, gelecek yıl için ise yüzde 5.3 büyüme öngörmüştü. Rapora göre Türkiye de cari işlemler açığı bu yıl GSYİH nın yüzde 7.5 i olacak, 2013 yılında ise azalarak yüzde 6.3 e inecek. DEV PROJELER BİLE ASKIDA DESTEK GEREK Maliye Bakanı Mehmet Şimşek in iki gün önce yaptığı, Ekonomide yavaşlama dönemine girildi. İnşaat sektörünün istihdam yaratma kapasitesi bir miktar zayıflayabilir tespitine sektörden iki farklı tepki geldi. Müteahhitlerin bir kısmı sözleri teyit edip hatta daha da kötü bir tablonun ortaya çıkabileceği görüşünde iken, diğer kısım ise sektörde bu yıl da işlerin yolunda gideceği görüşünü savundu 2012 YE TEMKİNLİ YAKLAŞANLAR İSTİHDAM AZALDI, ÇÜNKÜ PROJELER ASKIYA ALINDI MEHMET OKAY Ant Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Sektördeki hızlı büyümenin 2012 de yavaşlayacağının daha önce Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından da ifade edildiğini belirten Mehmet Okay, sektörün bu konuda tedbirli davrandığını söyledi. İstihdamın azaldığının da altını çizen Okay, bunun temel nedenleri olarak da sektördeki firmaların bir takım büyük projeleri askıya almalarını ve devam eden projelerdeki finans sorunlarını gösterdi. Devlet ve bankaların sektöre destek olması gerektiğine dikkat çeken Okay, Yabancıya konut satışının önünün açılması gerekiyor dedi. DARALMA, MİLLİ GELİRE DE YANSIR NAZMİ DURBAKAYIM Teknik Yapı Holding Başkanı Nazmi Durbakayım, inşaat sektörünün genel istihdamda ulaştığı istihdam oranının yüzde 10 olduğunun altını çizdi. İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisi için taşıdığı öneme dikkat çeken Durbakayım, Sektörde yaşanacak bir daralma direkt olarak büyümeyi ve milli geliri olumsuz etkileyecektir diye konuştu. TEMKİNLİ OLMAK GEREKİYOR İNANÇ KABADAYI Ege Yapı Group Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı düşüncelerini Türkiye ekonomisi 2011 i parlak bir tablo ile kapatmış olmasına rağmen, Avrupa krizinden dolayı 2012 sadece inşaat sektörünün değil tüm sektörlerin temkinli olmasını gerektiren bir yıl olacak şeklinde ifade etti. Son dönemlerde artan faiz oranlarına da dikkat çeken Kabadayı, sektöre yönelik teşviklerin artması gerektiğini vurguladı.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 13 Kabadayı, mütekabiliyet ve kentsel dönüşüm gibi yasa tasarıları ile sektörün büyük ölçüde canlılık kazanabileceğini belirtti. ÇALIŞAN SAYISI AZALTILABİLİR CAN REŞİT ÖZÇİÇEK Propa İnşaat İcra Kurulu Bşk. Ekonomideki daralmanın konut sektörünü de etkilemeye başladığını belirten Can Reşit Özçiçek, olumsuzlukların iç talepteki daralmayla birlikte şirketlerin yeni projelerini durdurması ya da ertelemesi gibi sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Can Reşit Özçiçek, bu durumda sektördeki firmaların çalışan sayılarını azaltma yoluna gidebileceğini ifade etti. SEKTÖRE DESTEK ÖNEMLİ UĞUR DUMANKAYA Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Dumankaya, sektöre destek verilmesi gerektiğini açıkladı. Temkinli adımlar ile bu sürecin başarılı bir şekilde yönetileceğine inandığını belirten Dumankaya, Sektör 200 alt sektöre destek vermesi açısından çok önemli bir konumda. Temkinli adımlar, doğru yatırımlar yapıldığı ve halkın nabzı dinlendiği sürece başarısızlık ve buna bağlı olarak istihdamda düşüş yaşanmayacağına inanıyoruz dedi. DÖNÜŞÜM VE YABANCI İÇİN YASALAR ÇIKSIN ŞAADET TEMEL Anka Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnşaat sektöründeki büyümenin azalacağını öngören Şaadet Temel, bu durumun etkilerini azaltmak için kentsel dönüşüm ve mütekabiliyet yasasının çıkarılması gerektiğini söyledi. Temel in diğer önerileri, KDV iadelerinin alt taşeron vergi ve SSK hesaplarına mahsubu dışındaki kalan bakiyenin hızlı ödenmesi sağlanırsa en azından sektördeki büyümenin negatif olması engellenebilir şeklinde oldu. ALT SEGMENTTE SIKINTI OLABİLİR TURGAY TANES İş GYO Genel Müdürü Ekonomiye paralel olarak sektörde yavaşlama olabileceğini söyleyen Turgay Tanes, buna ek olarak mevsimsel etkilerin kendini göstermeye başlamasının da olumsuz etkiler yaratabileceğini kaydetti. Sektörde düşüş gözlemlenebileceğini dile getiren Tanes, istihdamda aşırı olmamakla birlikte düşüşe neden olabilecek bir diğer etken olarak konut kredisi faizlerdeki artışı gösterdi. SEKTÖRDE DARALMA OLUR Fikret İnan Fiyapı Yönetim Kurulu Bşk. Fikret İnan, daralmanın sebepleri arasında global krizin etkisini ve faiz oranlarındaki artışı gösterdi. Piyasada bir doygunluk olduğunu ifade eden İnan, arz talep dengesindeki bozulmanın altını çizerek, Son 3 yıl içinde arz edilen projelerin talep görmesi diğer sektörden birçok işadamında inşaat sektörüne girme iştahı yarattı. Bütün bunların sonucunda arz fazlalaştı ve talep azaldı görüşlerini dile getirdi. AYRIŞMA YILI OLACAK ÖZGÜR YİRİK Yirikler İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi 2012 nin inşaat sektörü açısından biraz daha zor geçeceğini belirten Yirikler İnşaat ın Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Yirik ise, markalaşmış firmaların bu yavaşlamadan daha az etkileneceğini söyledi. Diğer yandan 2012 yi sektör açısından bir ayrışma yılı olarak nitelendiren Yirik, Sağlıklı bir yapıda yürüyen firmalar ile finansal açıdan zorluklar yaşayan firmalar tamamen belli olacak. Bunun bir yönüyle olumlu da olabileceğine inanıyorum dedi. 2013 beklentileri hakkında da konuşan Yirik, sektörde bir sıçrama beklediğini söyledi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 14 İKİNCİ YARIDA SEKTÖRDEKİ YATIRIMLAR HIZ KAZANIR NİMETULLAH KAYA Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İnşaat şirketlerinin yatırım iştahının azaldığına dikkat çeken Nimetullah Kaya da bu durumu,2011 yılı içinde etkisini ağırlaştıran 2012 ikinci çeyreğine kadar sürmesi beklenen ağır ekonomik şartlarla açıkladı. Ancak, yine de 2012 ikinci yarısından sonra sektörde yatırımların hızlanacağı görüşünde olan Kaya, bunun istihdama pozitif katkısının ise 2013 yılında gerçekleşeceğini söyledi. Kaya, Bu durum, 2012 nin inşaat şirketleri için taahhütlerini tamamlama ve kârlarını realize ederek toparlanma yılı olacağını gösteriyor dedi. HIZ KESMEK ZATEN İHTİYAÇTI TUĞBA ENSARİ Nurol Genel Müdür Yardımcısı Tuğba Ensari, sektördeki sıkıntılı süreçte faizlerin yüzde 1 in üzerinde olmasının etkili olduğunu kaydetti. Yeni döneme uygun stratejiler geliştirmek için hız kesmeye zaten ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ensari, mütekabiliyet yasası, 2B ve kentsel dönüşüm düzenlemelerinin önemine değinerek, Düzenlemeler ve yaptırım gücü çok önemli. Kentsel dönüşüm ile ilgili olarak kolektif bir bilinç gerekli dedi. HESAPLAR GÖZDEN GEÇİRİLİR CENK HAYIRLIOĞLU VIA Development Satış ve Pazarlama Direktörü Mevsimsellik açısından istihdamda bir miktar düşüş olacağı görüşünü savunan Cenk Hayırlıoğlu, ancak devam edilen projelerin artış yaratacağını belirterek, sektörde yüzde 5-6 büyüme beklense de 2012 ye temkinli bakıldığını kaydetti. Bakan ın açıklamalarının sektördeki firmaların hesaplarını gözden geçirmesine neden olacağının altını çizen Hayırlıoğlu, faizlerdeki yükselişin konut alımındaki hızı kesse de şirketlerin kendi finansmanlarıyla kampanya yaptıklarını, bunun da istihdamın sürmesi anlamina geldiğini kaydetti. DÖNÜŞÜM İLE YABANCI YOLU AÇAR 2012 YE UMUTLA YAKLAŞANLAR BÜYÜMEYE İNANIYORUZ ERDİNÇ VARLIBAŞ Varyap CEO su Erdinç Varlıbaş, sektörün büyümeye devam edeceğine inandığını belirterek, fakat dış dinamikler nedeniyle 2011 e göre istihdam ve büyüme artış oranlarında bir yavaşlama söz konusu olabileceğini belirtti. Varlıbaş, Yeni ve büyük yatırımlar yapıyoruz. Emlak Konut ve Varyap-Gap İnşaat ortaklığıyla gerçekleştireceğimiz Metropol İstanbul isimli projemiz de 1.500 kişiye doğrudan iş hacmi yaratacak dedi. İSTİHDAMI ARTIRIYOR ERHAN BOYSANOĞLU MESA Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, 2012 de temkinli bir büyüme öngörülen sektörde, mevcut projelerle birlikte yeni başlayacak dönüşüm projeleri, mütekabiliyet yasası ile özellikle İstanbul da hareketlenecek lüks konut talebinin de katkılarıyla istihdam sayısının korunacağını söyledi. Boysanoğlu, beş projede istihdamı yüzde 100 artışla 3 bine çıkaracaklarını söyledi. FREN OLUR AMA, DAHA AZ İSTİHDAM OLMAZ MEHMET EVEN Zorlu Gayrimenkul Genel Müdür Yrd. İnşaatlarına devam ettikleri 2 projelerde toplamda 4 bin 600 kişilik istihdam yarattıklarını belirten Mehmet Even, sektörün 2011 de yüzde 10 büyüdüğünü anımsatarak, bunun istihdam rakamlarına da yansıdığını vurguladı. Sektördeki çalışan sayısının geçen yıl 1 milyon 910 bin kişiye ulaştığının altını çizen Even, Büyüme 2012 de frenlenecek. Ancak 2011 e oranla daha az bir istihdam olacağını düşünmüyorum dedi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 15 İSTİHDAMDA GERİYE GİDİŞ OLMAYACAK RAMADAN KUMOVA Fer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, markalı projede daralmadan bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi. Sektörün 2012 de küçülmeyeceğini, aksine büyümeyi sürdüreceğini belirten Kumova, ancak, ivmenin daha önceki yıllara göre daha küçük olacağının altını çizdi. 2012 de istihdamda geriye gidiş olmayacağını vurgulayan Kumova, Küçülme söz konusu değil. Yurtdışına da istihdam girişi sağlanacak. AZALMA OLMAZ YUSUF ŞİMŞEK Ofton Yönetim Kurulu Eş Bşk. Yusuf Şimşek yaptığı açıklamada sektörde istihdamın azalacağını düşünmediğini ifade etti. Aksine mütekabiliyet yasasının çıkmasıyla birlikte sektörün hareketleneceğini söyleyen Şimşek, 2012 de azalacak olan işsizlik sayısının 2013 te de bu görünümde olacağını kaydetti. Şimşek, sektörün gelişmesi için üretimi sürekli kılmanın gerektiğini ekledi. BOTAŞ tan zor gün açıklaması BOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Fazıl Şenel, bazı basın yayın organlarında BOTAŞ ın zor gün ilan ettiğine dair haberlerin yer alması üzerine Anadolu Ajansı na açıklama yaptı. Şenel, Marmara ve Ege Bölgesi nde ikincil yakıta geçme ilanı ettiğimiz söyleniyor, bu kısmen doğru ama eksik, yanlı ve yanlış bir haber. Vatandaşımızın rahat olması lazım. Evsel tüketici dediğimiz vatandaşımız ile sanayicimizin sıkıntı duyabileceği bir durum yok, onların gazlarının kesilmesi söz konusu değil. Vatandaşımız rahat etsin diye konuştu. BM: Türkiye 2012'de %3,2 büyüyecek BM tarafından hazırlanan yeni bir raporda, "Avrupa daki borç krizinin ve yüksek işsizlik oranının küresel ekonomiyi yavaşlatacağı" yönünde uyarısı yapıldı. Raporda, Türkiye deki ekonomik büyümenin 2012 yılında yüzde 3,2, 2013 yılında ise yüzde 5,4 oranında olacağı öngörüsünde bulunuldu. BM tarafından yayımlanan "2012 Dünya Ekonomik Görünümü ve Beklentileri Raporu"nda, bu yıl Avro Bölgesi nde borç krizi sürerken tüm dünyada ülkelerin ekonomik yavaşlama yaşayacakları belirtilerek, hükümetlerin, ülkelerindeki ve özellikle de genç nüfus içindeki yüksek işsizlik oranlarıyla mücadele etmeleri gerektiği vurgulandı. Gelecek iki yılda, dünyadaki bölgelerin çoğunda ekonomik büyümenin yavaşlayacağı, sadece Afrika kıtasında ekonomik büyümenin süreceği tahmininde de bulunuldu. Raporda, "özellikle Avrupa da ve ABD de politika oluşturanların, iş ve borç krizleri ile mali sektördeki kırılganlıkla mücadele etme yönünde başarısız olmaları, 2012-2013 yıllarındaki en önemli riski oluşturuyor. AB ve ABD, dünyanın en büyük iki büyük ekonomisini oluşturuyor ve birbirleriyle iç içe girmiş durumda, birinin sorunu öbürünün sorununu besleyerek yeni bir küresel durgunluğa yol açabilir. 2009 yılında küresel ekonomik krizden güçlü şekilde kurtulabilen gelişmekte olan ülkeler ise bu kez mali ve ticaret kanallarıyla bu durgunluktan kötü etkilenebilirler" yorumu yapıldı. BM raporunda, iyimser tahminlere göre dünya ekonomisinin 2012 yılında yüzde 2,6 oranında, 2013 yılında ise 3,2 oranında, kötümser tahminlere göre ise 2012 yılında sadece 0,5 oranında, 2013 yılında ise 2,2 oranında büyüyebileceği tahmininde bulunuldu.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 16 Raporda, 2011 de yüzde 1,6 oranında büyüme görünen AB bölgesindeki büyümenin 2012 yılında sadece 0,7 oranında olacağı, ayrıca işsizlik oranının Avrupa da yüzde 10 civarında kalmaya devam edeceği vurgulandı. Afrika kıtasının büyümeyi sürdüreceği belirtilen raporda, 2011 yılında yüzde 2,7 oranında ekonomik büyüme görülen Afrika kıtasında bu oranın 2012 yılında yüzde 5 e, 2013 yılında ise yüzde 5,1 e yükselmesinin beklenildiği, ancak bu oranın askeri ihtilaflar, yolsuzluk, altyapı yetersizliği ve kuraklık gibi nedenlerden dolayı kıtanın değişik ülkelerinde büyük değişiklikler göstereceğine işaret edildi. Afrika kıtasında işsizlik ve yoksulluğun istikrarsızlık kaynağı olduğu vurgulanan raporda, kıtadaki en büyük ekonomik büyümenin Güney Afrika da yaşanacağı belirtildi. Arap dünyasındaki ekonomik manzaranın ise Arap Baharının bölgeye getirdiği siyasi geçiş dönemleri ve protestolar nedeniyle büyük oranda belirsiz olacağı, bölgedeki ekonomik büyümenin yüzde 6,6 dan yüzde 3,7 ye düşmesinin beklendiği belirtildi. Ayrıca bölgedeki huzursuzluğun, ticaret ve turizm gelirlerini özellikle Lübnan da bir hayli etkilediğinin de altı çizildi. Bölgede işsizliğin aynen Avrupa ve Afrika da olduğu gibi büyük problem olmayı sürdürdüğü de belirtilen raporda, bu bölgedeki işsizlik oranının (özellikle de eğitimli gençler arasında) dünyadaki en büyük işsizlik oranı olduğu ve bu problemin çözülmemesi halinde bölgede istikrarın sağlanması önündeki en büyük tehdidi teşkil ettiği vurgulandı. Doğu Asya da ekonomik büyümenin 2012 ve 2013 yıllarında yüzde 6,9 oranına düşmesinin beklendiği bildirilen raporda, bölgenin en büyük ekonomisi olan Çin deki ekonomik büyümenin de yüzde 9,3 den 2012 de yüzde 8,7 ye düşmesinin öngörüldüğü kaydedildi. Raporda Güney Asya, Latin Amerika ve Karayip bölgelerinin durumunun büyük oranda AB ve ABD ekonomilerinin durumuna bağlı olduğu, çünkü AB ve ABD nin bu bölgelerin en büyük ihracat pazarları ve turizm gelir kaynakları olduğuna işaret edildi. Raporda Latin Amerika nın önemli yatırımcısı olan Çin in ekonomik yavaşlamasının, Güney Amerika bölgesini de olumsuz etkileyeceği vurgulandı. Raporla ilgili olarak Meksika da düzenlenen basın toplantısında konuşan BM ekonomisti Rob Vos, "Avrupa ve ABD de ekonomik durumun daha da kötüye gitme riski arttı. Bu yüzden Güney Amerika ve Karayip ekonomileri bundan büyük zarar görecek ve ekonomik büyümeleri yüzde 1 in altına düşebilecek. ABD ekonomisinin durumundan dolayı Brezilya ve Meksika durgunluğa gidiyor" diye konuştu. Türkiye Raporda Türkiye "Batı Asya" coğrafi bölgesinde yer aldı ve 2011 yılının ikinci yarısında güçlü ekonomik faaliyetlerin biraz zayıfladığı, ekonomik büyümedeki ivmenin yavaşladığı, bu yavaşlama eğiliminin 2012 yılında da süreceği, enflasyonun ise artmasının öngörüldüğü belirtildi. 2011 yılında Türkiye nin cari açığının GSYH nın yüzde 10 una kadar genişlediği de anımsatıldı. Raporda, Türkiye deki ekonomik büyümenin 2012 yılında yüzde 3,2 oranında, 2013 yılında ise yüzde 5,4 oranında olacağı öngörüsünde bulunuldu. Diğer belli başlı bölgeler ve ülkelerdeki oranlar Büyüme oranlarının AB ülkeleri için 2012 yılında yüzde 0,7, 2013 yılında 1,7; gelişmiş ülkeler için 2012 de yüzde 1,3, 2013 de ise yüzde 1,9; gelişmekte olan ülkeler için 2012 yılında yüzde 5,6, 2013 yılında 5,9 oranında olmasının öngörüldüğü kaydedildi. Raporda, ABD nin ekonomik büyümesinin 2012 yılında yüzde 1,5, 2013 yılında yüzde 2, en fazla büyümenin kaydedildiği Çin de ise ekonomik büyümenin 2012 yılında yüzde 8,7, 2013 te ise yüzde 8,5 oranında olacağı öngörüldü.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 17 Güngör Uras... Dünyada kruz işi 256 gemilik, 29 milyar dolarlık dev bir sektör Kruz (Cruise) gemisi olarak inşa edilen toplam 420 bin yolcu kapasiteli 256 gemi ile 2011 yılında 19.2 milyon yolcu seyahat etmiş. Bu gemiler toplam 29.4 milyar dolar ciro yapmış. 2011 yılında yolcu sayısı artışı yüzde 4.1, ciro artışı yüzde 29.4 oranında. Kruz sektörü 1990-2011 yılları arasında her yıl ortalama yüzde 7.7 oranında büyüyen bir sektör. Ve de kârlı bir sektör. Kruz sektörünün 2011 yılında yolcu başı geliri 218 dolar. Kruz gemileri, kısa süreli (genelde bir haftalık) deniz gezileri için özel olarak inşa edilen, her odası otel odası gibi banyolu olan, balkonlu odaları bulunan, her biri 2 bin-4 bin yolcu kapasiteli gemiler. Kruz turizmi, hızla gelişen bir sektör. Çok sayıda sermaye grubunun kruz gemisi var. En büyük kruz firmaları, farklı büyüklükte gemileri olan Carnival ve Royal Caribbean firmaları. Bu iki firmanın her birinin gemileri 62 bin yolcu kapasiteli. Kruz sektöründe Carnival ın pazar payı yüzde 51, Caribbean ın payı yüzde 25 dolayında. Uluslararası Kruz Gemileri Birliği ne (CLIA) üye 26 kruz firması var. İtalya da gemisi batan Costa firması, Avrupa nın en büyük kruz firması. Altmış yıllık firmanın 16 kruz gemisi varmış. Tezgâhta inşa halinde olan gemileri de önümüzdeki yıllar hizmete girecek. Kruz gemileri otel gibi Kazaya uğrayan Costa Concordia gemisi 2006 yılında inşa edilmiş. Kayıtlara göre 3000-3700 yolcu kapasitesi var. 450 milyon euro ya yaptırılmış. Kruz gemilerinde 1 haftalık deniz yolculuğunun faturası, geminin gezindiği bölgeye göre değişiyor. Kişi başına 1.500 dolardan başlıyor, 8-9 bin dolara kadar gidiyor. Fiyata içki hariç her şey dahil. Yolcular geminin uğradığı limanlardaki geziler için ayrı ödeme yapıyor. Gemilerde yolcu kabinlerinin durumuna göre fiyat farkı var. Gemilerin iç bölümüne bakan kabin ile denize bakan kabinin, normal bir kabin ile salonu ve balkonu olan kabinin fiyatları farklı. Gemiler en az 10 katlı olarak inşa ediliyor. Katlara asansörlerle çıkılıyor. Gemilerin genelde ortası boş. Boş bölümde alış veriş merkezleri, çarşı bulunuyor. Gemilerde yolcuların tamamının en fazla 2 postada oturarak yemek yiyeceği salonlar, tiyatrolar, spor alanlar, yüzme havuzları ve de kumarhaneler oluyor. Kumarhaneler gemi limandan ayrıldıktan sonra açılıyor. Yolcuları eğlendirmek için tiyatro salonlarında değişik gösteriler düzenleniyor. Türk limanları uğrak yeri oldu Kruz gemileri yoğun olarak Amerika nın iki yanındaki sıcak denizlerde dolanırken, önce soğuk denizler, derken Akdeniz de dolanmaya başladı. Şimdilerde Karadeniz de kruz gemilerinin programlarına girdi. Akdeniz de dolanan kruz gemileri önce Kuşadası na uğrardı. Şimdilerde Bodrum a, Marmaris e, İzmir e ve İstanbul a uğramaya başladı. Bu tür gemilerin yanaşabilecekleri iskeleler sınırlı. İstanbul da yeni yapılacak kruz limanı, daha fazla kruz gemisinin İstanbul a uğramasına imkân verecek. Kruz sektöründe bir uğrama limanı bir de yolcu bindirme-indirme limanı var. Uğrama limanında yolcular bir gün içinde otobüsle dolaştırılıyor. İndirme-bindirme limanında yolcu konaklıyor. Daha fazla para harcıyor. Kruz yolcuları paralı yolcular. Nevin Donat Milliyet Ekonomi de yazdı. 2011 yılında Türki limanlarına uğrayan kruz gemileriyle 1 milyon 600 bin kişi gelmiş-gitmiş. Kruz gemileriyle seyahate çıkan Türklerin sayısı ise 30 bine yaklaşmış. Bu sayı her yıl yüzde 20 artıyormuş. İstanbul dan, İzmir den kalkan, Akdeniz de dolanan kruz gemilerinde 1 haftalık seyahat bedeli (gemideki kamaranın durumuna göre) kişi başına 1.500 TL den başlıyor, 4.500 TL ye kadar yükseliyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 18 SABAH GAZETESİ Mütekabiliyet yasası imzada Yabancıya konut satışının önünü açacak mütekabiliyet yasası Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Yasayla küresel şirketler doğrudan taşınmaz sahibi olabilecek. Yabancılara konut satışının önünü açacak mütekabiliyet (karşılıklılık) şartının kaldırılmasını öngören tasarı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Tasarının Meclis'te aynen kabul edilmesi durumunda, uluslararası şirketler doğrudan taşınmaz sahibi olabilecek, imarsız yerlere de satış izni verilecek. Projesi iki yılda gerçekleştirilmeyen taşınmazlar tasfiye edilecek. Özel güvenlik bölgelerindeki taşınmazların devri için komisyonlar kurulacak. 60 HEKTAR YETKİSİ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarıya göre "mütekabiliyet" konusunda kabineye yetki verildi. Buna göre, karşılıklılık koşulunun aranmayacağı ülkeleri Bakanlar Kurulu belirleyecek. Ulusal çıkarlar doğrultusunda bazı ülkelerle ikili emlak anlaşmaları imzalanacak. ARAZİ DE ALABİLECEK Mevcut uygulamaya göre konut ve işyeri satın alabilen yabancılar ve uluslararası şirketler artık arazi de satın alabilecek. Yeni yasa ile yabancılara getirilen 2.5 hektarlık sınırlama 30 hektara yükseltilirken, Bakanlar Kurulu'na bunu 60 hektara kadar çıkarma yetkisi veriliyor. Uluslararası şirketlere doğrudan ipotek tesisi ve taşınmaz ediniminin yolu açılıyor. Yabancılar da imarsız yerlerden arazi alabilecek. Mevcut uygulamada işyeri ve mesken alanları dışındaki yerlerden satış yapılamıyor. KARARI KOMİSYON VERECEK Edinilecek taşınmazın askeri bölgelerde olması durumunda Genelkurmay Başkanlığı'nın izni gerekecek. Askeri alan dışındaki güvenlik bölgelerinde kalması durumunda da valiliklere bağlı kurulan komisyonlar nihai kararı verecek. Türkiye ile mütekabiliyet anlaşması olan ülke sayısı 62 olmayanların sayısı da yaklaşık olarak 50. Türkiye'de yabancı uyruklu gerçek kişilerin taşınmaz sayısı 113 bin 77, arsa-arazi sayısı 36 bin 699, bağımsız bölüm-bina 76 bin 378. Bu gayrimenkullerin toplam alanı ise 84 milyon 183 bin 361 metrekare. 'Komisyonu Merkez belirlesin' Bazı bankaların POS cihazlarında vade uzatması ve komisyon oranını artırmasına esnaftan sert tepki geldi. Esnaf, POS komisyonunun tıpkı kredi kartı faizindeki gibi Merkez Bankası tarafından belirlenmesini istiyor Sabah'ın 'Esnafa KOBİ'ye çelme hükümete belaltı' haberine esnaf sahip çıktı. Bankaların son aylarda kendilerine karşı farklı bir tutum takındığı konusunda birleşen esnaf, POS cihazlarındaki komisyon oranlarının Merkez Bankası tarafından belirlenmesini istedi. Bankaların, POS cihazlarında vade ve komisyon oranlarını artırmasına ek olarak başka yaptırımlara da gittiğini belirten ticaret erbabı, gelişmelerin iş dünyasında kaygıyla izlendiğini belirtti. Esnafın kaygılandığı konuların başında gecikme faizlerinin kısa süre içinde fahiş oranda yükseltilmesi ve kredilerin vadesi gelmeden çağrılması geliyor. Esnaf ve KOBİ'ler bankaların tutumu nedeniyle ürünlerine zam yapmak zorunda kaldıklarını ve ticaretin yavaşlatıldığını ifade ediyor. Esnaf ortada bir kriz durumu yokken bankaların başlattığı tutum değişikliğine de bir anlam veremediğini belirtiyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 19 Ticaretteki para akışının kesilmesinin yüzbinlerce esnafı zora sokacağını belirten KOBİ'ler bu konuda hükümetten yardım bekliyor. Salih Tuna (Yerel market zinciri sahibi): Bizi zam yapmaya zorluyorlar Bankanın komisyon ücretlerini artırıp vadeyi uzatması bizi zam yapmaya zorluyor. Banka bizi mecbur bırakıyor. 45 gün paramı bankada bekletemem. Erken çekersem de fahiş oranda komisyon var. Zam yaptığımda satışlarımı etkiler mi diye de endişe içindeyim. Nadir Selvi (MentPlast AŞ): Oranları Merkez Bankası belirlesin Esnaf ve KOBİ'ler için bankalar çok önemli. Bütün ticaretimiz bankalar üzerinden geçiyor. Buradan çok ciddi bir gelirimizi bankalarla paylaşıyoruz. Faizde, komisyonda ya da vadelerde küçük oynamalar bizim için kabusa neden oluyor. Hal böyleyken bu durum bir disiplin altına alınamaz mı? Yani örneğin komisyon ücretlerini Merkez Bankası belirlesin. Sefer Meral (Deha Ticaret): Yüzde 28 faiz istediler Ben 20 yıllık vergi levhasına sahip bir esnafım. Büyük bankalardan birinden kredi aldım. 60 taksitten 50'sini ödedim. Geçen ay bir gecikmem oldu. Onu da arayıp ödeyeceğim tarihi söyledim. Ancak hemen telefon tacizleri başladı. Ödeyeceğim tarihe 3 gün kala da işyerime tebligat geldi. Gecikme nedeniyle yüzde 28.88 faiz istediler. Tebligat metni öyle ağırdı ki bir ay içinde her şeyime haciz gelecek gibi. Endişeye kapılıp yüksek faiz ödeyerek borcumu hemen kapattım. Bu bankayla bir daha çalışmam. Osman Kaptan (Kaptan Emlak): Pranga vuruyorlar Beşiktaş'ta 30 yıldır esnaflık yapıyorum. Bankalar son dönemde adeta ticaretin çarklarını yavaşlatmaya başladı. Banka krediler için gereksiz bürokrasiyle esnafı uğraştırıyor. Dosya masrafından, kart kullanım bedellerine kadar onlarca gizli para tuzağı kurulmuş durumda. Bunlara bir de yüksek faiz eklendi. Esnafa adeta pranga vurulmaya başlandı. Meral (Esnaf): Faiz reklamını görünce şaşırdım Türkiye olarak yüksek faize çok bedel ödedik. Şimdi televizyonlarda geçmiş yıllarda olduğu gibi faiz reklamları dönmeye başladı. En yüksek faiz bizim bankamızda deniliyor. Bu para üzerinden para kazanma dönemine bir işaret gibi. Sanki 2012 yılı çok farklı olacak. Bankalar eskisi gibi değil. Sevket Salihoğlu (Nalburiye): Kaygılarımız iyice arttı Türkiye'nin yarısından fazlası borçlu. Bankalar alacaklarında biraz baskıyı artırdığında panik başlıyor. Çalıştığım banka bu hafta itibarıyla POS cihazlarındaki komisyon oranını 1.50'ye taşıdı. Zaten gazetelerde durmadan 2012 kriz yılı olacak, zor geçecek, büyüme olmayacak haberleri okuyup duyuyoruz. Buna bankalardaki tutum değişikliği de eklenince kaygılarımız arttı. Hikmet Uludağ (Mobilya bayisi): İlgili kurumlar müdahale etsin Sabah'ta yayınlanan haberi okudum. Bankaların son dönemde tutum değiştirdiği doğru. Ancak gelişmelerden kaygılıyız. Buradaki küçük oynamalar bile ticaretin doğal dengesini bozuyor. Burada ilgili kurumların önlem alması gerekiyor. Bu duruma göz yumulmasın. S&P yine not indirebilir Standard & Poor's tarafından yapılan açıklamada Avrupa'da daha fazla not indirimine gidilebileceği bildirildi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.01.12 20 Standard & Poor's tarafından yapılan açıklamada Avrupa'da daha fazla hükümet kuruluşu ve finansal şirketin notunun önümüzdeki 4 hafta içinde düşürülmesinin beklendiği ifade edildi. S&P'nin 9 Euro bölgesi üyesinin notlarını düşürmesinin ardından gelen açıklama Avrupa'nın kredi krizinden çıkabileceğine yönelik endişeleri artırdı. Not indirimi ayrıca EFSF'nin de notunun durumdan etkilenmesine neden oldu. S&P ayrıca Fransa ve bölgenin diğer 13 üyesinin notlarının görünümünü negatif olarak belirlemiş ve bu ülkelerinin notlarının önümüzdeki iki yıl içinde indirilmesi olasılığının üçte bir olduğu ifade etmişti. Vergi şampiyonu İstanbul oldu İstanbul vergi gelirleri tahsilatında 111.3 milyar TL ile ilk sırada yer aldı. Maliye Bakanlığı, 2011 yılında tahakkuk eden 301 milyar 742.4 milyon TL'lik verginin 253 milyar 765.4 milyon TL'sini tahsil etti. Vergi tahsilat oranı 2010 yılına göre 0.7 puan gerileyerek yüzde 84.1 düzeyinde gerçekleşti. 2011 yılında İstanbul 111.3 milyar TL vergi tahsilatıyla ilk sırada yer alırken, İstanbul'u 33.7 milyar TL ile Kocaeli, 27.6 milyar TL ile İzmir, 27.5 milyar TL ile Ankara izledi. Böylece Türkiye genelinde tahsil edilen her 100 TL'lik verginin 44 TL'si İstanbul'dan, 79 TL'si ise İstanbul, Kocaeli, Ankara ve İzmir'den toplandı. ANKA'nın Maliye Bakanlığı verilerinden yaptığı hesaplamalara göre, 2011 yılında vergi gelirleri tahakkuku bir önceki yıla göre yüzde 21.5 artışla 301 milyar 742.4 milyon TL olurken, vergi geliri tahsilatı bir önceki yıla göre yüzde 20.5 artışla 253 milyar 765.4 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde tahakkuk eden vergi gelirlerinin yüzde 84.1'i tahsil edildi. Tahsil edilemeyen vergi tutarı 47 milyar 972 milyon TL oldu. 2010 yılında ise tahakkuk eden 248 milyar 318 milyon TL'lik verginin, 210 milyar 560.4 milyon TL'si tahsil edilmişti. 2010'da vergi tahsilatı oranı yüzde 84.8 düzeyinde gerçekleşmişti. HER 100 TL'LİK VERGİNİN 79 TL'Sİ 4 BÜYÜK İLDEN 2011 yılında en çok verginin tahsil edildiği il İstanbul, vergi tahsilatı oranının en yüksek olduğu il ise Kocaeli oldu. 2011 yılında İstanbul'da 129 milyar 66 milyon TL'lik vergi tahakkuk ederken, vergi tahsilatı 111 milyar 302 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Tahsilat oranı yüzde 86.2 oldu. 35 milyar 997.5 milyon TL verginin tahakkuk ettiği Kocaeli'nin vergi gelirleri tahsilatı 33 milyar 667 milyon TL'ye ulaştı. Tahsilat oranı ise yüzde 93.5 düzeyine ulaştı. İzmir'de tahakkuk eden 31 milyar 184 milyon TL'lik verginin 27 milyar 567.4 milyon TL'lik kısmı tahsil edildi. Ankara'nın vergi tahakkuku 35 milyar 200 milyon TL düzeyinde gerçekleşirken, tahsilat 27 milyar 511 milyon TL, tahsilat oranı ise yüzde 78.2 oldu. İstanbul, Kocaeli, Ankara ve İzmir'in vergi gelirleri tahsilatı toplamı 200 milyar 48 milyon TL'ye ulaştı. Maliye'nin kasasına giren vergilerin yüzde 78.8'ini bu 4 ilden tahsil edilen vergiler oluşturdu. VERGİ TAHSİLATININ EN DÜŞÜK OLDUĞU İL BAYBURT 2011 yılında en düşük vergi geliri tahsilatı Bayburt'ta gerçekleşti. 35.4 milyon TL'lik verginin tahakkuk ettiği Bayburt'ta 28.5 milyon TL'lik tahsilat yapılabildi. Bayburt'u Ardahan izledi. 2011'de 43.1 milyon TL verginin tahakkuk ettiği Ardahan'da vergi tahsilat 33.9 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Bayburt'ta tahakkuk eden verginin yüzde 80.5'i, Ardahan'da 78.7'si tahsil edildi. Tahsil edilen vergi tutarının en düşük olduğu 3. il 42.9 milyon TL ile Tunceli oldu. Vergi tahakkukunun 49.2 milyon TL olduğu Tunceli'de tahsilat düzeyi yüzde 87.3 düzeyinde gerçekleşti.