Cilt 23, Sayı 3, 2013 ISSN 1305 7073



Benzer belgeler
PROSTATEKTOMİ SONRASI İDRAR KAÇIRMALARINDA TRANSOBTURATOR ASKI OPERASYONU: 27 olguda sonuçlar i

DİYABETLİ HASTALARDA UYGULANAN HIZLI DEPRESİF BELİRTİ ENVANTERİ ÖZBİLDİRİM FORMU VE BECK DEPRESYON ÖLÇEKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ i

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

ÖZGEÇMİŞ. Yabancı Dil: İngilizce. Uluslararası dergilerde yayınlanan makaleler

Uzm.Dr., Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Manisa, Türkiye

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ DİYABET YÖNETİMİ KURSU RAPORU

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI DÖNEM III PROGRAMI

ABSTRACT Introduction: The short-term results of bulbourethral male sling operation in patients with postprostatectomy

T.C. Sağlık Bakanlığı GAZİANTEP ŞEHİTKAMİL DEVLET HASTANESİ UZMAN DOKTOR LİSTESİ

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

Alan Üniversite Yıl. Alan Üniversite Yıl. Alan Üniversite Yıl

T.C. Sağlık Bakanlığı GAZİANTEP ŞEHİTKAMİL DEVLET HASTANESİ Uzman Doktor Listesi

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Diyabetes mellituslu hastaların depresyon ve anksiyete düzeylerinin belirlenmesi

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

İDRAR KAÇIRMA Dr. Bülent Çetinel. idrar kaçırma(üriner inkontinans) idrar tutamama hali

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

HAFTALIK HEKİM ÇALIŞMA TAKVİMİ

2015-YDUS GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA İLİŞKİN EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL) YAN DAL YAN DAL ADI

Bakanlığımız Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde Klinik Şefi, Klinik Şef Yardımcısı ve Başasistan Ataması Yapılacak Kadrolar

Düzeyleri ile Depresyon, Anksiyete ve Yeti Yitimi Arasındaki İlişki

Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanelerine Alınacak Asistan Sayıları

Program Kodu Eğitim Süresi Puan Türü (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7)

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI DÖNEM III PROGRAMI

KADRO ADEDİ ADANA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ACİL TIP 3 ADANA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ 2 ADANA NUMUNE EĞİTİM VE

Eğitim Süresi Puan Türü

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZDEĞERLENDİRME PLANI

İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ Dönem 6 Öğrenim Esasları. A. Genel Tanıtım B. Çalışma Kılavuzu C. Rotasyon Tablosu D.Dönem Kurulu E.

TÜRKİYE'DE YAYINLANAN DERGİLER

2012-YDUS GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA İLİŞKİN EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL) 1 / 9

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ Balcalı Hastanesi Başhekimliği PERSONEL İŞLERİ BİRİMİNE

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanelerine Alınacak Asistan Sayıları

2014-TUS SONBAHAR DÖNEMİ GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA GÖRE EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

İLAN NO BİRİMİ BÖLÜMÜ ANABİLİM DALI UNVANI DERECE AÇIKLAMA

TOPLAM MUAYENE SAYISI (ACİL DAHİL)

2013-YDUS GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA İLİŞKİN EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

BAKANLIĞIMIZ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANELERİNE BAŞASİSTAN ATAMASI YAPILMAK ÜZERE İLAN EDİLECEK KADROLAR

*Uzmanlık Programları ile ilgili Özel Koşullar ve Açıklamalarını mutlaka okuyunuz. 1

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü

I. SINIF. Dersin Adı Kodu Dersi Veren Öğretim Elamanının Adı-Soyadı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI TIP FAKÜLTESİ DERS PROGRAMI

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ OKULLARDA DİYABETLİ ÇOCUKLA YAŞAM EĞİTİMİ AKTİVİTE RAPORU 24 Şubat 2016

Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi BÖLÜM KALİTE SORUMLULARI LİSTESİ KOD: KY. LS.20 YAY. TRH: REV. TRH: REV.

Tablo 2 Üniversitelerdeki Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yapılacak Programlar ve Kontenjanları*

(1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanelerine Alınacak Asistan Sayıları

BASIN AÇIKLAMASI SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi nde görevli olan Dr.

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi nde KLP Çalışmaları Amaçlar Yurtdışında Yan Dal süreci

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ. Yıl: 5 Sayı: 9 Haziran 2015

AKADEMİK ve ETİK KURUL KOMİTESİ

TÜRK. ANA KONULAR BPH - Androloji İnkontinans Pediatrik Üroloji

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu.

2016-TUS SONBAHAR BAŞVURU KILAVUZU Tablo 2 Üniversitelerdeki Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yapılacak Programlar ve Kontenjanları*

2012/2013 Yılı İstatistiki Verileri

2013-TUS İLKBAHAR DÖNEMİ GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA GÖRE EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

2014-YDUS GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA İLİŞKİN EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

TARIM MAKİNALARI BİLİMİ DERGİSİ

MEMUR KADROSU İÇİN GÖREVDE YÜKSELME SINAVINA GİRMEYE HAK KAZANANLARA İLİŞKİN KESİNLEŞEN ADAY LİSTESİ

797 Poliklinik viziti

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Bulunduğu Hastane: Turhal Devlet Hastanesi Ana Bina

Program Kodu Program Adı Puan Türü Genel Ek Kontenjan YBU Ek Kontenjanı Özel Koşullar ve Açıklamalar*

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

2014-TUS İLKBAHAR DÖNEMİ GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA GÖRE EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

2014-TUS SONBAHAR DÖNEMİ EK YERLEŞTİRME SONUÇLARINA GÖRE EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

Multidisipliner Konseyin Endokrin Hastalıkların Tanı Ve Tedavi Süreci Üzerine Etkisi

BAKANLIĞIMIZ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANELERİNE EĞİTİM GÖREVLİSİ ATAMASI İÇİN İLAN EDİLECEK KADROLAR

1 ANKEM Dergisi 2 ARTEMİS (Y.A.Journal of the Turkish German Gynecological Association (2005- ) ) 3 Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica 4

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

ATAMA YAPILACAK KLINIK SEFI VE KLINIK SEF YARDIMCISI KADROLARI ILI HASTANE ADI BRANS KADRO UNVANI KADRO ADEDI ADANA NUMUNE EAH ÇOCUK SAGLIGI VE

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

DERS / DERS KURULU / STAJ SORUMLULARI DÖNEM I DÖNEM II DÖNEM III

DEPRESYON SAĞALTIM KILAVUZU KAYNAK KİTABI. Editörler. Olcay Yazıcı E. Timuçin Oral Simavi Vahip. Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları

2013-TUS SONBAHAR DÖNEMİ GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA GÖRE EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

Prostat Rezeksiyon Yöntemleri ve Endikasyonları

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ DERS YÜKÜ I. SINIF

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

AKILLI İLAÇ KOMİTESİ. Uzm. Dr. Tuba KURUOĞLU Enfeksiyon Hast.ve Klinik Mikr. Uzm./Başhekim Yardımcısı. Esra SAVAŞAN Ortopedi Sorumlu Hemşiresi

Transkript:

Cilt 23, Sayı 3, 2013 ISSN 1305 7073 Kurucu (Founder) Uz. Dr. Hilmi KUMCUOĞLU Sahibi (Owner) Prof. Dr. Abdullah TAŞYURT Editör / Editor Doç. Dr. Cengiz ÖZBEK Uz. Dr. Yasemin Şefika AKDENİZ Doç. Dr. Sezin AŞIK AKMAN Doç. Dr. İbrahim ÇUKUROVA Op. Dr. Cem KARAALİ Op. Dr. Mustafa KARAÇELİK Uz. Dr. Yücel KARAMAN Yardımcı Editörler / Associate Editors Doç. Dr. Ahmet KAYA Doç. Dr. Dilek ÖNCEL Doç. Dr. Öner ÖZDOĞAN Doç. Dr. Esra ARUN ÖZER Uz. Dr. Emel Ebru PALA Doç. Dr. Önder YAVAŞCAN İstatistik Danışmanı / Consulting/Statistician Prof. Dr. Saim KENDİR Türkçe Düzeltmen / Turkish Redactor Doç. Dr. Ragıp KAYAR İngilizce Düzeltmen / English Redactor Op. Dr. Mustafa KARAÇELİK Yayın Sekreteri / Editorial Secretary Vildan KALONYA e-posta: vildankalonya@hotmail.com Editör Adresi (Editorial Address) Doç. Dr. Cengiz ÖZBEK, S. B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği 35120 Yenişehir-İzmir Tel: 0 232 469 69 69 / 3231 Faks: 0 232 433 07 56 e-posta: cengizozbek@hotmail.com cengizozbek@superonline.com İzmir, Tepecik Eğitim Hastanesi Dergisi, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi (T.E.A.H.) Yayınıdır. Yılda üç kez (Nisan Ağustos - Aralık) yayınlanır. Baskı adedi: 500. Yayın hakkı hastanemize aittir. Tıp profesyonelleri içindir. - Dergimiz yayın etiğine uymayı kabul eder. - Basımda asitsiz kağıt kullanılmaktadır. Meta Basım Matbaacılık Hizmetleri 87 Sk. No.4/B Bornova İzmir Tel: 0 232 343 64 54 / Faks: 0 232 342 75 24 e-posta: metabasim@gmail.com Basım Tarihi: 30.12.2013

DANIŞMA KURULU Editorial Advisory Board Cilt 23, Sayı 3, 2013 ISSN 1305 7073 Ragıp KAYsağ taraf 8 punt olsunar Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi; İzmir Prof. Dr. Haluk AĞUŞ (Ortopedi ve Travmatoloji) Prof. Dr. Harun AKAR (İç Hastalıkları) Doç. Dr. Ersin AKSOY (Acil Tıp) Doç. Dr. Barış AKINCI (Endokrinoloji) Doç. Dr. Nejat AKSU (Pediatrik Nefroloji) Doç. Dr. Ayşe Berna ANIL (Pediatri Yoğun Bakım) Doç. Dr. Murat ANIL (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları) Op. Dr. Ahmet ARIKAN (Çocuk Cerrahi) Uz. Dr. Çağatay ARSLAN (Tıbbi Onkoloji) Prof. Dr. Cengiz AYDIN (Genel Cerrahi) Prof. Dr. Ali Rahmi BAKİLER (Pediyatrik Kardiyoloji) Doç. Dr. Ümit BAYOL (Patoloji) Op. Dr. Gül CANER MERCAN (KBB) Doç. Dr. Füsun ÖZER (Beyin Cerrahi) Doç. Dr. Ayşe Gülden DİNİZ ÜNLÜ (Patoloji) Prof. Dr. Bumin Nuri DÜNDAR (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları) Op. Dr. Mustafa EMİROĞLU (Genel Cerrahi) Prof. Dr. Rıza Hakan ERBAY (Anest. Rean.) Doç. Dr. Nuri ERDOĞAN (Radyoloji) Prof. Dr. Mustafa GÖNÜLLÜ (Anest. Rean.) Op. Dr. Merih HANHAN (Kadın Hastalıkları ve Doğum) Doç. Dr. Mehmet HELVACI (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları) Doç. Dr.Yusuf Özlem İLBEY (Üroloji) Doç. Dr. Fuat İPEKÇİ (Genel Cerrahi) Doç. Dr. Tolga KANDOĞAN (KBB) Op. Dr. Cezmi KARACA (Genel Cerrahi) Op. Dr. Muharrem KARAOĞLAN (Genel Cerrahi) Doç. Dr. Belde KASAP DEMİR (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları) Doç. Dr. Şükran KÖSE (İntaniye) Op. Dr. Sefa KURT (Kadın Hastalıkları ve Doğum) Doç. Dr. Haluk MERGEN (Aile Hekimliği) Doç. Dr. Gamze TÜRE (Göz) Doç. Dr. Nihal OLGAÇ DÜNDAR (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları) Doç. Dr. Kurtuluş ÖNGEL (Aile Hekimliği) Op. Dr. Namık Selim ÖZENÇ (Kalp Damar Cerrahisi) Prof. Dr. Mehmet ÖZEREN (Kadın Hastalıkları ve Doğum) Doç. Dr. Özgür ÖZTEKİN (Radyoloji) Op. Dr. Hasan ÖZTÜRK (Ortopedi ve Travmatoloji) Uzm. Dr. Yasemin KILIÇ ÖZTÜRK (Aile Hekimliği) Prof. Dr. İbrahim PİRİM (Biyoloji-Doku Tipl.) Op. Dr. Cengiz SERT (Kalp Damar Cerrahisi) Doç. Dr. Ufuk ŞENER (Nöroloji) Doç. Dr. Mehmet ŞENOĞLU (Beyin Cerrahi) Doç. Dr. Nimet ŞENOĞLU (Anest. Rean.) Doç. Dr. Cüneyt Eftal TANER (Kadın Hastalıkları ve Doğum) Uz. Dr. Ali TAYLAN (Romatoloji) Op. Dr. Şivekar TINAR (Kadın Hastalıkları ve Doğum) Doç. Dr. Figen TOKUÇOĞLU (Nöroloji) Uz. Dr. Elif Hacer ÜNAL (Psikiyatri) Doç. Dr. Yusuf YILDIRIM (Kadın Hastalıkları ve Doğum) Uz. Dr. Coşkun YILDIZ (Gastroenteroloji) Op. Dr. Nihat ZALLUHOĞLU (Genel Cerrahi) Op. Dr. Ferruh ZORLU (Üroloji) Uz. Dr. Yaşar ZORLU (Nöroloji) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi; İzmir Doç. Dr. Ufuk YETKİN (Kalp ve Damar Cerrahisi) Uz. Dr. Nejat Ali COŞKUN (İntaniye) Uz. Dr. Alev GÜRGAN (Fizik Tedavi Reh.) Doç. Dr. Mert KESTELLİ (Kalp ve Damar Cerrahisi) Uz. Dr. Asuman MEMİŞ (Fizik Tedavi Reh.) Doç. Dr. Haydar Kazım ÖNAL (Kulak Burun Boğaz) Doç. Dr. Dilek Ersin SOYSAL (İç Hastalıkları) Op. Dr. Cengiz TAVUSBAY (Genel Cerrahi) Uz. Dr. Serap URAL (İntaniye) Uz. Dr. İlknur VARDAR (İntaniye) Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi; İzmir Doç. Dr. Oktay BİLGİR (Hematoloji) Uz. Dr. Barış Önder PAMUK (Endokrinoloji ve Metabolizma) Uz. Dr. Gülten SOP (İç Hastalıkları) Op. Dr. Mehmet YILDIRIM (Genel Cerrahi)

SSK TEPECİK HAST DERG 2008 Vol. 18 No.1 2 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi; İzmir Prof. Dr. Ahmet Yiğit GÖKTAY (Radyoloji-Endovasküler) Prof. Dr. Yüksel ATAY (Kalp ve Damar Cerrahisi) Prof. Dr. Ufuk ÇAĞIRICI (Göğüs Cerrahisi) Prof. Dr. Alpaslan ÇAKAN (Göğüs Cerrahisi) Doç. Dr. Abdurrahim DERBENT (Anest. ve Rean.) Op. Dr. Hüseyin GÜNAY (Ortopedi ve Travmatoloji) Doç. Dr. Semra KARAMAN (Anest. Rean.) Prof. Dr. Tayfun KİRAZLI (Kulak Burun Boğaz) Op. Dr. Levent KÜÇÜK (Ortopedi ve Travmatoloji) Op. Dr. Adnan ŞİMŞİR (Üroloji) Prof. Dr. Meltem UYAR (Anest. Rean.) 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi; İzmir Prof. Dr. Güven ASLAN (Üroloji) Doç. Dr. Melih BİRLİK (İmmünoloji) Prof. Dr. Cenk ERDAL (Kalp ve Damar Cerrahisi) Prof. Dr. Enis Alpin GÜNERİ (Kulak Burun Boğaz) Prof. Dr. Özalp KARABAY (Kalp ve Damar Cerrahisi) Prof. Dr. Fatoş ÖNEN (İmmünoloji ve Romatoloji) Doç. Dr. İsmail SARI (İç Hastalıkları) Prof. Dr. Erdem SİLİSTRELİ (Kalp ve Damar Cerrahisi) Prof. Dr. Semih SÜTAY (KBB)

SSK TEPECİK HAST DERG 2008 Vol. 18 No.1 2 İÇİNDEKİLER / CONTENTS Cilt 23, Sayı 3, 2013 ISSN 1305 7073 KLİNİK ARAŞTIRMALAR / CLINICAL STUDIES Diyabetli Hastalarda Uygulanan Hızlı Depresif Belirti Envanteri Özbildirim Formu ve Beck Depresyon Ölçeklerinin Değerlendirilmesi Evaluation of the Quick Self-Rated Depressive Symptoms Inventory Form and Beck Depression Inventory for Diabetic Patients Yusuf Adnan GÜÇLÜ, Esma Dilek YILDIZ, Funda ÜNSAL, Kurtuluş ÖNGEL...113 Prostatektomi Sonrası İdrar Kaçırmalarında Transobturator Askı Operasyonu:27 olguda sonuçlar Transobturator Sling Operations on Post-prostatectomy Urinary Incontinence :results in 27 cases Burak ARSLAN, Baran ANTAR, Zafer KOZACIOĞLU, İbrahim Halil BOZKURT, Tarık YONGUÇ, Fırat AKDENİZ, İsmail GÜLDEN...121 Aile Hekimliği Polikliniğinde Antihipertansif Kullanımı Use of Anti-hypertensive Drugs in Family Medicine Polyclinic Yusuf Adnan GÜÇLÜ, Abdurrahman ERSU, Nazmiye KAÇMAZ ERSU, Kurtuluş ÖNGEL...127 Kronik Böbrek Yetmezliğinde Yaşam Kalitesi Quality of Life in Chronic Renal Failure İsmail ATASOY, Hülya ÇOLAK, Yasemin AKDENİZ, Mehmet TANRISEV, Beyhan ÖZYURT...133 Semptomatik Basit Böbrek Kistlerinin Tedavisinde Retroperitoneal Laparoskopik Kist Dekortikasyonu Retroperıtoneal Laparoscopic Cyst Decortıcatıon at the Treatment of Symptomatıc Sımple Renal Cysts Hüseyin AYDEMİR, Salih BUDAK, Osman KÖSE, Hasan Salih SAĞLAM, Öztuğ ADSAN...143 Bir Özet Değerlendirme Ölçeğinin Bilimsel Makale Yayınında Faktör Analiz İncelemesi ile Değerlendirilmesi Evaluation of an Abstract Evaluation Scale Used at Scientific Article Publishing from the Aspect of Factor Analysis. Murat ALTUNTAŞ, Tevfik Tanju YILMAZER, Kurtuluş ÖNGEL...147

OLGU SUNUMLARI / CASE REPORTS Kadınlarda Nadir Bir Üriner Retansiyon Nedeni: Fowler Sendromu A Rare Cause of Urinary Retantion in Women: Fowler Syndrome Fırat AKDENİZ, Burak ARSLAN, Halil İbrahim BOZKURT, Tarık YONGUÇ, Mehmet Levent HACIHASANOĞLU, Hüseyin TARHAN, Süleyman MİNARECİ...151 Konstriktif Perikarditin İlk Bulgusu Varis Olabilir Mi? Olgu sunumu. May Varicose Veins be the first symptom of Constrictivepericarditis: A case report Gökhan ALBAYRAK, Koray AYKUT, Nihat PEKEL, Mahir Utku YILDIRIM, Mehmet GÜZELOĞLU, Eyüp HAZAN...155

Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) VII İNCELEME YAZISI EDİTÖRDEN Değerli yazarlar ve sevgili okurlar, Bilimde öncü olma gayretlerimiz devam edecektir. Bu sayımız 6 (altı) klinik araştırma ve 2 (iki) olgu sunumu ile yayınlanıyor. Değerli yazarlarımıza çalışmalarından ve dergimize gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Saygılarımla Doç. Dr. Cengiz Özbek

8 Tepecik Eğit Hast Derg 2011; 21 (1) Cilt 21 Sayı: 1 için BİLİMSEL DEĞERLENDİRMEDE KATKISI BULUNAN HAKEMLERİMİZE TEŞEKKÜR EDERİZ Editör Uz. Dr. Neval Ağuş İntaniye TEAH Uz. Dr. Barış Akıncı TEAH Endokrinoloji Op. Dr. Başak Cıngıllıoğlu Jinekoloji Ege Doğumevi EAH Uz. Dr. Nejat Ali Coşkun İntaniye Atatürk EAH Doç. Dr. Nazif Erkan Cerrahi Bozyaka EAH Doç. Dr. Damla Gökşen EÜTF Çocuk Endokrinolojisi Uz. Dr. Yalçın Güvenli TEAH Anesteziyoloji Prof. Dr. Tayfun Kirazlı KBB EÜTF Yard. Doç. Dr. Fatma Latifoğlu Erciyes Üni. Müh. Fak. Biyomedikal Müh. Prof. Dr. İsmail Oran EÜTF Girişimsel Radyoloji Prof. Dr. Kazım Önal KBB EÜTF Prof. Dr. Mehmet Özeren Jinekoloji Ege Doğumevi EAH Prof. Dr. Mustafa Seçil 9 EÜTF, Radyoloji Uz. Dr. Zeki Tekgül TEAH, Anesteziyoloji Prof. Dr. Rahmi Zeybek Celal Bayar ÜTF, Kalp Damar Cerrahisi

Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3): 113-119 113 KLİNİK ARAŞTIRMA DİYABETLİ HASTALARDA UYGULANAN HIZLI DEPRESİF BELİRTİ ENVANTERİ ÖZBİLDİRİM FORMU VE BECK DEPRESYON ÖLÇEKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ i EVALUATION OF THE QUICK SELF-RATED DEPRESSIVE SYMPTOMS INVENTORY FORM AND BECK DEPRESSION INVENTORY FOR DIABETIC PATIENTS Yusuf Adnan GÜÇLÜ Esma Dilek YILDIZ Funda ÜNSAL Kurtuluş ÖNGEL ÖZET Amaç: Kronik hastalıklar tüm dünyada önemli bir sağlık sorununu oluşturmaktadır. Bunlardan birisi de Diabetes Mellitus tur (DM). DM beta hücrelerinden salgılanan insülin miktarında azalma, insülin yokluğu ve periferik dokuda insuline duyarsızlık nedeni ile ortaya çıkan hiperglisemi ile karakterize metabolik bir hastalıktır. Komplikasyonlarından birisi depresyondur. Bu çalışmada diyabet ve depresyon arasındaki ilişkinin iki değişik ölçekle tespit edilip karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Polikliniği nde Mart-Haziran 2013 tarihlerinde gerçekleştirildi. Çalışmaya kendi istekleri ile katılmayı isteyen diabetes mellituslu tüm hastalar (s:80)alındı. Hastalara, Hızlı Depresif Belirti Envanteri Özbildirim Formu ve Beck Depresyon Ölçeği uygulanarak veriler değerlendirildi. Dörtlü likert tipi değerlendirme ile soruların yüzde dağılımı ve ölçeklere göre istatistiki anlamlılıkları çıkarılarak, hastaların puanları hesaplandı. Bulgular: Çalışmaya 41 kadın (%51,2 ) ve 39 erkek (%48,8) olmak üzere 80 kişi katıldı. Araştırmaya katılanlardan 55 i (%68,8) 65 yaş altı, 25 i (%31,2) ise 65 yaş üstü hastalardan oluşmaktaydı. Hızlı depresif belirti envanteri özbildirim formuna göre 43 kişinin (%53,8) depresif belirti gösterdiği belirlendi. Beck depresyon ölçeğine göre ise 54 kişide (%67,5) depresif belirtiler vardı. Her iki ölçek sorularına verilen cevaplar, istatistiksel anlamlılık açısından birbirleri ile karşılaştırıldığında, sorulara verilen cevaplar, kendi aralarında büyük oranda istatistiksel anlamlılık göstermekteydi. Sonuç: Bu çalışma ile hastalarımızda psikiyatrik bozukluklar açısından dikkatli olmamız gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Polikliniğimize herhangi bir nedenle başvuran her hastaya yukarıdaki iki ölçeğin uygulanması, tanı koyucu değere sahiptir. Anahtar Sözcükler: Depresyon, Diyabet, Ölçek. SUMMARY Aim: Chronic diseases constitute a major health problem all over the word. One of them is diabetes mellitus (DM). DM is a metabolic disorder, characterised by decrease in the amount of insulin secreted from beta cells, insulin absence and hiper- Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Kliniği, İZMİR (Uz. Dr. Y. A. Güçlü, Dr. E. D. Yıldız, Dr. F. Ünsal) İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı, İZMİR (Doç. Dr. K. Öngel) Yazışma: Uz. Dr. Yusuf Adnan GÜÇLÜ

114 Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) glisemia because of insulin insensitivity in the peripherial tissue. One of its complicasion is depression. In this study; relationship between diabetes and depression was aimed to be compared by two different scales. Material and Method: Study was performed in Izmir Tepecik Education and Research Hospital Family Medicine Polyclinic between March-June 2013. All diabetec patients, who agreed to participate in the study, were included (n:80). Quick Self- Rated Depressive Symptoms Inventory Form and Beck Depression Inventory were applied and evaluated. Quartet with Likert-type ratings, questions and scale according to the percentage distribution of statistical significance were removed and patients scores were calculated. Findings: Total 80 person; 41 women (51.2%) and 39 men (48.8%) were participated to the study. 55 participants (68.8%) were under 65 years old and 25 participants (31.2%) were older than 65. 43 people (53.8%) showed depressive symptomatology according to quick self-related depressive symptoms inventory. According to beck depression inventory, 54 persons (67.5%) showed depressive symptomatology. Answers for questions in both of the scales; when compared with each other, demonstrated statistical significance among themselves. Conclusion: In this study, it is found out that we need to be careful in our population in terms of psychiatric disorders. The implementation of the above two scales for every patients admitted for any reason, has diagnostic value. Key words: Depression scales, Diabetes, GİRİŞ Kronik hastalıklar tüm dünyada önemli bir sağlık sorununu oluşturmaktadır. Bunlardan birisi de Diabetes Mellitus tur (DM). DM beta hücrelerinden salgılanan insülin miktarında azalma, insülin yokluğu ve periferik dokuda insuline duyarsızlık nedeni ile ortaya çıkan hiperglisemi ile karakterize metabolik bir hastalıktır (1,2,3). Diyabet organik bulgularla seyreden bir hastalık olmasının yanında psikiyatrik ve psikososyal boyutları olan bir durumdur. Dünyada 150 milyondan fazla diyabetli olduğu tahmin edilmektedir ve bu sayı her gün artmaktadır. DM nin değişik tipleri vardır; tanı biyokimyasal olarak konur. Diyabet tedavi ve takibinde en önemli unsur eğitimdir (4). Diabetes mellitus endokrin sisteme ait süregen bir hastalık olmakla birlikte, yaşamın her alanını etkileyen, psikososyal boyutları olan bir durumdur (5). Bu nedenle hastaların içgörüleri de olmak üzere hastaları hem psikolojik, hem sosyal, hem de biyolojik olarak çok yönlü etkilemektedir. Kan şekeri düzeyi doğrudan beyni ve ruhsal işlevleri etkilediği gibi duygusal ve ruhsal değişimler de kan şekeri düzeyini etkilemektedir (6). Diyabetli hastalar; fiziksel, duygusal, sosyal ve cinsellikle ilgili bir dizi sorunla karşı karşıyadır (7). Diyabetin süresindeki artış kronik stres oluşumunda ve psikolojik rahatsızlıkların, öfkenin, duygudurum bozukluğunun gelişiminde tetikleyici rol alabilir (8,9). Hastalık belirtilerinin yanı sıra, komplikasyon ve uygulanan tedavilerin oluşturduğu sıkıntı, gelecek kaygısı, hastanın kendi başına yaşama becerisini kaybedeceği, başkalarına bağımlı hale geleceği endişesi, beden imajıyla ilgili korkuları; fiziksel, bilişsel ve sosyal yaşamını etliler (10,11). Psikolojik girişimlerin ve psikiyatrik desteğin bu hasta grubunda prognozu iyileştirdiği, diyabete bağlı semptomları azalttığı gözlenmiştir (12). Diabetes Mellitus lu hastalarda yaşam kalitesi ve depresyon etkisinin araştırılması konulu uzmanlık tezinde Güven T; hastalarda, diabet ile geçirilen yaşam süresinin uzunluğunun, ileri yaş, düşük eğitim düzeyi, diyabetik komplikasyon varlığı, insülin kullanımı ve düzenli olmayan metabolik değerlerin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini, depresif semptomları ve Major Depresyon a eğilimi arttırdığını belirtmektedir (13). Diyabetin kontrolünde temel amaç, hastalığın uzun süreli komplikasyonlarını önlemek ve yaşam kalitesini arttırmaktır. Bu amacın gerçekleştirilmesinde diyabetik hastalarda tedavi sürecinde psikolojik öğelerin de değerlendirilmesi pek çok sorunun daha kolay aşılmasını sağlayacaktır (14). Bugüne kadar kronik hastalıklar ve bunların psikiyatrik bozukluklar ile ilişkisini irdeleyen kronik hastalıklar içerisinde yer alan özellikle Diabetes Mellitusa sık eşlik eden bir durum olarak görülen depresyon ve anksiyete bozukluğu gibi psikiyatrik rahatsızlıklar, bunların diyabetle ilişkisi ve kişinin ruhsal durumuna ve yaşamına etkisi üzerine birden çok makale, tez ve yayın gibi çalışmalar mevcuttur (15-20). Bu çalışmada ise; Hızlı Depresif Belirti Envanteri Özbildirim Formu ve Beck Depresyon Ölçeği ne göre diyabetlilerde depresyon düzeylerinin belirlenmesi ve bu iki ölçeğin karşılastırılması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Araştırma, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Polikliniği nde Mart-Haziran

Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) 115 2013 tarihlerinde gerçekleştirildi. Çalışmaya kendi istekleri ile katılmayı isteyen diyabetes mellituslu tüm hastalar (n:80) dahil edildi. Halen psikiyatrik bir hastalık nedeniyle tedavi gören, görüşme yapmayı ya da ölçekleri doldurmayı engelleyecek düzeyde bedensel hastalığın veya bilişsel yetersizliğin olması dışlama ölçütleri olarak kabul edildi. Hastalara Depresif Belirti Envanteri Özbildirim Formu ve Beck Depresyon Ölçeği yüz yüze görüşme yoluyla uygulandı. Beck Depresyon Ölçeği 1961 yılında Beck ve arkadaşları tarafından geliştirilmiştir. Ölçeğin ülkemizde geçerlilik ve güvenirlilik çalışması 1989 yılında Hisli ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. Ölçek; depresyonda görülen bedensel, duygusal, bilişsel belirtileri ölçmektedir. Ölçek her biri dört kendini değerlendirme ifadesini içeren 21 maddeden oluşmaktadır. Ölçek maddeleri 0-3 puan olarak değerlendirilmektedir. Madde puanlarının toplanmasıyla toplam depresyon puanı elde edilir. Ölçekten alınan puanın yüksek olması depresyon belirti düzeyinin yüksek olduğunu gösterir (21,22). Puanlamaya göre; 0-9 minimal ya da yok, 10-16 hafif ölçekte depresif, 17-29 orta düzeyde depresif, 30 ve üzeri şiddetli düzeyde depresif olarak kabul edilir (23). Hızlı Depresif Belirti Envanteri Özbildirim Formu ise A. John Rush tarafından oluşturulmuş ve ülkemizdeki geçerlilik ve güvenirlilik çalışması Mergen ve arkadaşları tarafından yapılmıştır (24). Puanlamaya göre; 0-5 arası yok, 6-10 hafif ölçekte depresif, 11-15 orta düzeyde depresif, 16-20 şiddetli ölçekte depresif, 20-27 çok şiddetli ölçekte depresif (24,25,26) olarak değerlendirilir. Hızlı depresif belirti envanteri özbildirim formu uyku düzeni, ruhsal durum, iştah ve kilo değişiklikleri, dikkat bozukluğu, olumsuz öz bakış, ölüm ve intihar düşüncesi, çevreye ilgi değişikliği, enerjide azalma, hareket değişiklikleri ile ilgili 16 maddeden oluşmaktadır (24,26). Elde edilen veriler, her anket için ayrı ayrı olmak üzere, kendi içerisinde istatistiksel anlamlılık açısından t- testi ile değerlendirilmiştir. BULGULAR Çalışmaya 41 kadın (%51,2), 39 erkek (%48,8) olmak üzere 80 kişi katıldı. Araştırmaya katılanlardan 55 i (%68,8) 65 yaş altı, 25 i (%31,2) ise 65 yaş üstü hastalardan oluşmaktaydı. Çalışmada, diyabetes mellitus tanılı hastalara depresif belirti mevcudiyetini saptamak üzere Hızlı Depresif Belirti Envanteri Özbildirim Formu ve Beck Depresyon Ölçeği uygulandı. Hızlı Depresif Belirti Envanteri Özbildirim Formu na göre 43 kişinin (%53,8) depresif belirti gösterdiği belirlendi. Beck Depresyon Ölçeği ne göre ise 54 kişide (%67,5) depresif belirtiler mevcuttu. Anket sorularına verilen cevaplar, istatistiksel anlamlılık açısından birbirleri ile karşılaştırılarak bulunan sonuçlar aşağıdaki tablolarda verilmiştir (Tablo 1) (Tablo 2). TARTIŞMA Diyabeti olan hastalarda psikiyatrik hastalıkların sık görüldüğü bilinmektedir. Diyabetli hastaların yaşam boyu depresyon yaygınlığının %14,4-32,5 olduğu; bu hastaların %40 ında ise anksiyete bulgularının görüldüğü belirtilmektedir (27). Yine diyabetli hastalarla ilgili 2001 yılında Gülseren ve arkadaşlarının yaptıkları bir çalışmada; diyabet tanısının ilk konulduğu dönemlerde anksiyete bozukluğu görülürken, hastalık ilerleyip süre uzadıkça diyabetin yol açtığı kısıtlanmalarda, yeti yitimi ve depresif bozukluğun ön plana çıktığı belirtilmektedir (28). Brown ve arkadaşları büyük bir populasyonu kapsayan kohort çalışmasında; kişilerde başlangıç aşamasında depresyona yatkınlık ve eşlik eden somatik bozukluk olmadığı sürece sadece diyabetin depresyon riskini artırmadığını; artrit, şok ve periferal arteriyal hastalıkların eşlik ettiği grupta depresyon insidansında artış olduğunu gözlemlemişlerdir (29). Benzer bir diğer çalışmada ise bu verilerle uyumlu olarak kronik somatik hastalıkların eşlik ettiği diyabetli bir grupta depresyon insidansında artış gözlendiği belirtilmiştir (30). Yapılan çalışmada da; her iki ölçeğe göre, depresif belirti görülme sıklıkları sırasıyla, %53,8 ve %67,5 gibi yüksek oranlardır. Çalışma populasyonun sosyodemografik özellikleri değerlendirildiğinde; cinsiyet açısından 80 hastanın yüzde dağılımlarına bakıldığında, hastaların 39 unun erkek (%48,8), 41 inin kadın (%51,2) olduğu görüldü. Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı (TÜİK) resmi web sitesinde yer alan, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü (NVİGM) tarafından güncellenen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) nden alınan verilere göre 2011 yılında Türkiye de ikamet eden nüfusun %50,2 sini erkekler, %49,8 ini kadınlar oluşturmaktadır (31,32). Çalışmadaki kişilerin cinsiyet dağılımı ile toplumun cinsiyet dağılımı karşılaştırıldığında, genel toplum ölçütlerine göre, kadınlar hafif yüksek orandaydı. Kadın cinsiyette, depresif semptomların daha sık görüldüğü gözönüne alındığında; çalışmada yüksek oranda saptanan depresif belirti sıklıkları, bu durum ile ilişkilendirilebilir.

116 Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) Tablo 1. Beck Depresyon Ölçeği ne göre istatistiksel anlamlılık tablosu

Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) 117 Tablo 2. Hızlı Depresif Belirti Envanteri Özbildirim Formu na göre istatistiksel anlamlılık tablosu

118 Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) Araştırmaya katılanlardan 55 i (%68,8) 65 yaş altı, 25 i (%31,2) ise 65 yaş üstü hastalardan oluşmaktaydı. Araştırmada yaş ortalaması 52,78± 10,29 (24-83) yaş olarak saptanmıştır. Ülkemizde ortanca yaş erkeklerde 29,1 iken, kadınlarda 30,3 tür (31). Çalışmadaki hasta ların yaş ortalaması, toplumun yaş ortalamasından yüksek bulunmuş olup, diyabet ve eşlik eden psikiyatrik durumlar ile ilgili yapılmış olan diğer çalışmalardaki yaş ortalaması ile uyumludur (33). Beck Depresyon Ölçeği nin soruları kendi içerisinde istatistiksel anlamlılık açısından karşılaştırıldığında; hemen hemen tüm soruların kendi aralarında istatistiksel anlamlılık gösterdikleri tespit edildi (p<0.005). Hızlı Depresif Belirti Envanteri Özbildirim Formu na göre ise, anket sorularının hemen hemen yarısının istatistiksel anlamlılık gösterdiği, diğer yarısının ise kendi aralarında anlamlılık göstermedikleri saptandı. Buradan yola çıkarak; diyabetik hastalardaki depresif semptomların dağılımının değerlendirilmesinde Beck Depresyon Ölçeği nin kullanılmasının daha uygun olacağı düşünülmektedir. Ancak Hızlı Depresif Belirti Envanteri Özbildirim Formu da kolay uygulanması, hastalar tarafında poliklinik ortamında hızlı bir şekilde yapılabilmesi gibi avantajlara sahiptir. SONUÇ Erişkin diyabetli hastalarda %18 inde psikiyatrik yardım gerektirecek düzeyde bozukluklar geliştiği belirtilmektedir ancak bu psikopatolojik durumların %10 unun tanınmadığı bilinmektedir. O nedenle hastanın muayenesinde bedensel yakınmaların yanı sıra ruhsal duygusal davranışsal durumunda da dikkate alınması önemlidir (24). Yapılan bu çalışmada, diyabetli hastalarda psikiyatrik bozukluklar açısından dikkatli olmanın gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Polikliniğe herhangi bir nedenle başvuran her hastaya yukarıdaki iki ölçeğin uygulanması, tanı koyucu değere sahiptir. Her hastanın biyopsikososyal açıdan değerlendirmesinin gerekliliği düşünülürse, bu ölçeklerin önemi ortaya çıkmaktadır. KAYNAKLAR 1. Tanyeri F. Diyabetes mellitusun tanı ve sınıflandırması. Aktuel Tıp Diyabet Forumu 2002;7:4-10. 2. Özer E. Diyabet eğitimi ve önemi. Aktüel Tıp Dergisi 1996; 1(8): 556-569. 3. Bahar A, Sertbaş G, Sönmez A. Diyabet mellituslu hastaların depresyon ve anksiyete düzeylerinin belirlenmesi. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2006; 7:18-26. 4. Eren E, Oymak Y, Özgür T, ve ark. Diyabetik ketoasidozlu olgularda hematolojik bulgular. Smyrna Tıp Dergisi 2012; 2(2): 5-9. 5. Kırlı S, Sarandöl A. Diyabet ve Psikiyatrik Sorunlar. İçinde: Diabetes Mellitus 2009 Multidisipliner Yaklaşımla Tanı, Tedavi ve İzlem. Ed: İmamoğlu Ş. Deomed Medikal Yayıncılık, 3. Baskı, İstanbul 2009; 552-557. 6. Van den Akker M, Schuurman, Metsemakers J, Buntinx F. Is depression related to subsequent diabetes mellitus? Acta Psychiatr Scand 2004;110:178-183. 7. Altunoğlu EG, Sarı Z, Erdenen F ve ark. Tip 2 Diabet Mellituslu hastalarda diyabet süresi ve HbA1c düzeyleri ile depresyon,anksiyete ve yeti yitimi arasındaki ilişki. İstanbul Tıp Dergisi 2012;13(3):115-119. 8. Peyrot M, Rubin RR. Levels and risks of depression and anxiety symtomatology among diyabetic adults. Diyabetes Care 1997;20:585-590. 9. Altekin E, Uysal S, Özden Ş ve ark. Diyabet hastalarında depresyon ve öfke yönetiminin Leptin düzeyleri ve glisemik kontrol ile ilişkisi. Türk Klinik Biyokimya Dergisi 2006;4(2):83-87. 10. Akbay PŞ. Diyabette depresyon ve anksiyete bozuklukları. Dahiliye ve Psikiyatri V.1. Baskı, İstanbul, Okuyan Us Yayınları, 1993;94-99. 11. Tav AŞ, Özenli Y, Ünsal A ve ark. Tip 2 DM ve obez hastaların anksiyete ve depresif bozukluk açısından karşılaştırmalı değerlendirilmesi. Türk Aile Hekimliği Dergisi 2010; 14(1): 22-25. 12. Özmen M. Diyabette psikososyal problemler. Türk diyabet yıllığı 2000-20001, İstanbul Türk Diyabet Cemiyeti Yıllık Yayın Organı, 2001;51-57. 13. Güven T. Diabetes Mellitus lu Hastalarda Yaşam Kalitesi ve Depresyon Etkisinin Araştırılması. T.C. Sağlık Bakanlığı Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Uzmanlık Tezi, İstanbul 2007. 14. Olgun N. Diyabette kendi kendine takip ilkeleri. Diyabet mellitusun modern tedavisi 1. Baskı, İstanbul. Türk Diyabet Vakfı, 2003 15. Nichols GA, Brown JB. Unadjusted and adjusted prevalence of diagnosed depression in type 2 diabetes. Diabetes Care 2003;26:744 749. 16. Eren İ, Erdi Ö. Tip II diayebetes mellitusda komplikasyonların psikiyatrik komorbiditeye etkisi. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji (3P) Dergisi 2004;12(3):209-216. 17. Özdemir İ, Hocaoğlu Ç, Koçak M ve ark. Tip 2 diyabetes mellituslu hastalarda yaşam kalitesi ve ruhsal belirtiler. Düşünen Adam: Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi 2011; 24(2):128-138. 18. Kuloğlu M, Karaoğlu A, Atmaca M ve ark. Tip II Diyabetik hastalarda psikiyatrik belirtiler ve kan şekeri kontrolü. Düşünen Adam 2000;13(1):19-23. 19. Polonsky WH, Fisher L, Earles J et al. Assessing psychosocial distress in diabetes, development of the diabetes distress scale. Diabetes Care 2005;28(3):626-631. 20. Dunn SM, Smartt H, Beeney L et al. Measurement of emotional adjustment in diabetic patients: validity and reliability of ATT39. Diabetes Care 1986;9:480 489. 21. Hisli N. Beck depresyon envanterinin geçerliliği üzerine bir çalışma. Psikoloji Dergisi 1989;6(2):118-122.

e-posta: emelorge@yahoo.com Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) 119 22. Neziha ABA, Havva Tel. Diyabet mellituslu hastalarda depresyon ve öz bakım gücü. Cumhuriyet Hemşirelik Dergisi 2012;1:18-22. 23. Hisli N. Beck depresyon envanterinin üniversite öğrencileri için geçerlilik ve güvenililrliği. Psikiyatri Dergisi 1989;7:3-13. 24. Mergen H, Tavlı T, Öngel K. Hızlı depresif belirti envanterinin Beck depresyon envanteri ile karşılaştırılması. Ayaktan başvuran hastalarda geçerlilik ve güvenilirliği. Nöropsikiyatri Arşivi 2012;49:1-5. 25. Sadok BJ, Sadok VA, Kaplan and ssdok's. Synapsis of psychiatry. Behavioral sciences/ Clinical Psychiatry. Philadelphia 2007;11:527-528. 26. Rush AJ, Trivedi MH, Ibrahim HM et all. The 16-item Quick inventory of depressive symptomatology (QIDS) Clinician rating (QIDS-C) and self report (QIDS-SR): A psychometric evaluation in patients with chronic major depression. Biological Psychiatry 2003;54:573-583. 27. Eren İ, Erdi Ö, Özcankaya R. Tip 2 diyabetik hastalarda kan şekeri kontrolü ile psikiyatrik bozuklukların ilişkisi. Türk Psikiyatri Dergisi 2003;14:184-191. 28. Gülseren L, Hekimsoy Z, Gülseren Ş ve ark. Diyabetes mellituslu hastalarda depresyon, anksiyete, yaşam kalitesi ve yeti yitimi. Türk Psikiyatri Dergisi 2001;12:89-98. 29. Brown LC, Majumdar SR, Newman SC et al. Type 2 diabetes does not increase risk of depression. CMAJ 2006;175;42-46. 30. Engum A, Mykletun K, Holen A, et al. Depression and diabetes; a large population based study of sociodemografic, life style and clinical factors associated with depressionin type and 2 diyabetes care 2005;28;1904-1909. 31. Türkiye İstatistik Kurumu Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçları 2011. http://www.tuik.gov.tr/prehaber Bultenleri. do?id=10736 erişim tarihi:22.07.2012. 32. T.C. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü resmi web sitesi. http://www.nvi.gov.tr/ Hizmetler/Istatistikler,Statistikler_Main.html erişim tarihi:22.07.2012. 33. Bahar A, Sertbaş G, Sönmez A. Diyabetes mellituslu hastaların depresyon ve anksiyete düzeylerinin belirlenmesi. Anatolian Journal of Psychiatry 2006;7:18-26. İLETİŞİM: Uz. Dr. Yusuf Adnan GÜÇLÜ Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Kliniği, İzmir Tel: 232 4696969 Faks: 232 4330756 e-posta: ya_guclu@hotmail.com Başvuru : 30.11.2010 Kabul : 27.12.2010

120 Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3)

Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3): 121-126 121 KLİNİK ARAŞTIRMA PROSTATEKTOMİ SONRASI İDRAR KAÇIRMALARINDA TRANSOBTURATOR ASKI OPERASYONU: 27 olguda sonuçlar i TRANSOBTURATOR SLING OPERATIONS ON POST-PROSTATECTOMY INCONTINENCE: Results in 27 cases Burak ARSLAN Baran ANTAR Zafer KOZACIOĞLU İbrahim Halil BOZKURT Tarık YONGUÇ Fırat AKDENİZ İsmail GÜLDEN ÖZET Amaç: Post-prostatektomik üriner inkontinans nedeniyle uygulanan transobturator askı yönteminin etkinliğinin değerlendirilmesi. Gereç ve Yöntem: 2007-2012 yılları arasında prostatektomi operasyonları sonrası gelişen idrar kaçırma nedeniyle 27 hastaya transobturator askı operasyonu uygulandı. Hastaların inkontinans derecesinin tespiti 24 saatte kullandığı ped sayısına göre yapıldı. Günlük 1-2 ped kullanımı hafif, 3-5 ped kullanımı orta ve >5 ped kullanımı ciddi inkontinans olarak sınıflandırıldı. Transobturator askı operasyonu sonrası hastaların takiplerinde idrar inkontinansı olmayan ve ped kullanmayan hastalar kuru, <2 ped/gün kullanan veya operasyon sonrası kullandığı ped sayısında %50 azalma olan hastalar klinik iyileşme, >2 ped/gün kullanımı veya kullanılan ped sayısı <%50 azalan hastalar başarısız olarak kabul edildi. Bulgular: Seride yaş ortalaması 64.3(58-72) dür(postoperatif 3. ay kontrollerinde hastaların 9 unda (%33,4) tam kuruluk, 7 sinde (%25,9) klinik iyileşme saptandı. 11 hastada (% 40,7) ise operasyon öncesine göre herhangi bir değişiklik olmadığı görüldü. Preoperatif / postoperatif ölçülen abdominal zayıf nokta basıncı (AZNB) değerleri ve preoperatif / postoperatif kullanılan günlük ped sayıları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı. (p<0,05). Hastaların 12. ay kontrollerinde, retropubik radikal prostatektomi (RRP) sonrası inkontinan olup postoperatif 3. ayda tam kuruluk sağlanan 2 hasta ve klinik iyileşme sağlanan 1 hastada orta derecede inkontinans saptandı. İnkontinans derecesine göre değerlendirildiğinde başarı oranının; hafif derece inkontinans grubundaki 5 olgunun tümünde( %100), orta derece inkontinans grubundaki 18 olgunun 8 inde(%44,4) olduğu saptandı. Şiddetli inkontinans grubundaki 4 olgunun tümünde(%100) ise operasyonun yarar sağlamadığı görüldü. Sonuç: Transobturator askı yöntemi, hafif-orta derecede post-prostatektomik üriner inkontinansı olan seçilmiş olgularda tercih edilebilir bir yöntemdir. İnkontinans etiyolojisi radikal prostatektomi olan ve ileri düzey kaçırmalarda bu prosedürün başarı şansının bulunmadığı ortaya konmuştur. Anahtar Sözcükler: Prostatektomi komplikasyonu; Transobturator askı, Üretra,Üriner inkontinans; İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, İZMİR (Op.Dr. İ.H. Bozkurt, Başasistan, Op.Dr. B. Arslan, Op.Dr. Z. Kozacıoğlu, Op.Dr. T. Yonguç, Dr. İ.Gülden) Kırklareli Devlet Hastanesi, Üroloji Kliniği, KIRKLARELİ (Dr. B. Antar) Gaziemir Devlet Hastanesi Üroloji Kliniği, İZMİR (Op.Dr. F. Akdeniz) Yazışma: Op. Dr. Burak ARSLAN

122 Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) SUMMARY Aim: To evaluate the effectiveness of transobturator sling operation on patients with post prostatectomy incontinence. Material and Method: Transobturator sling procedures were performed on 27 incontinent, post prostatectomy patients between 2007 and 2012. The degree of incontinence was determined by the number of pads used daily. 1-2 pads/day, 3-5 pads/day and >5 pads/day were classified as mild, moderate, severe incontinence, respectively. During the followup for the transobturator sling operation; the continent patients with no need for pads, <2 pads/day and less than 50% decrease in the total numbers of pads used daily were classified as dry, clinical improvement and failure, respectively. Findings: On 3rd postoperative month; 9 patients (33,4%) were completely dry, 7(25,9%) had clinical improvement and 11 patients(40,7%) experienced no difference compared with the preoperative period. There was a statistically significant difference between the preoperative and postoperative ALPP (abdominal leak point pressure) values and pads used daily (p<0,05). On 12th month followup, moderate incontinence was detected on 3 patients with retropubic radical prostatectomy; one with clinical improvement and two being dry on the 3rd postoperative month. When the success rates were evaluated according to the level of incontinence; 100%, 44,3% and 0% success rates were observed for mild, moderate and severe incontinence, respectively. Conclusion: Transobturator sling method is a reasonable choice for selected post prostatectomy patients with mild-moderate incontinence. It s noteworthy that patients having radical prostatectomy as the etiologic factor for urinary incontinence, this procedure has lower success rates. Key words: Prostatectomy Complications; Transobturator sling;urethra,urinary incontinence; GİRİŞ Benin prostat hipertrofisi (BPH) ya da prostat kanseri için yapılan prostatektomi sonrası idrar kaçırma (üriner inkontinans) oluşumu, yaşam kalitesi ve psikolojiyi ciddi derecede bozan bir rahatsızlıktır (1). BPH nedeniyle yapılan cerrahi girişimlerden sonra (transüretral prostat rezeksiyonu, transvezikal prostatektomi) saptanan inkontinans oranı %1 iken, radikal prostatektomi sonrası bu oran %2 ile %66 arasında bildirilmiştir (2). Post-prostatektomi inkontinans patofizyolojisinde etkili olduğu düşünülen faktörler; nörolojik hastalıklar, sfinkter yetmezliği, detrüsör instabilitesi, kalıntı adenom dokusu, mesane boynu darlığı, üretra darlığı, kapsül perforasyonu ve eksternal sfinkter hasarıdır (3,4). İnkontinans, operasyon sonrası ilk 3 ayda (erken dönem) hastaların %30-40 ında gözlenirken, çoğunlukla sıkışma(urge)inkontinans şeklindedir ve prostatik lojun iyileşme süreci, infeksiyon veya uzun süre var olan BPH ya bağlı olabilir. Geç dönemde ise daha çok stres inkontinans şeklinde görülür (5). Sfinkter yetmezliği, prostat cerrahisi sonrası ortaya çıkan idrar kaçırmanın en önemli nedenidir. Önceden var olan ya da prostatektomi sonrası oluşan detrüsör aşırı aktivitesi post-prostatektomi inkontinans olgularında %3-40 oranında saptanırken, sfinkterik yetmezlik %40-88 olguda yalnız başına ya da mesane disfonksiyonu ile en yaygın nedendir. Mesane çıkım tıkanıklığı ise %1-2 olguda idrar kaçırma nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır (6,7). Prostatektomi sonrası oluşan inkontinansın tedavisi, konservatif yöntemlerden invaziv girişimlere kadar değişen farklı yöntemler kullanılarak yapılmaktadır (8). Tedavi stratejisinin belirlenmesinde hastanın yaşı, inkontinans tipi, eşlik eden anomaliler ve inkontinansın şiddeti önemli rol oynamaktadır. Hafif-orta dereceli inkontinans olgularında konservatif ve minimal invaziv girişimler söz konusu iken, daha şiddetli olgularda ayarlanabilir askılar ve yapay üriner sfinkterler (YÜS) ön plana çıkmaktadır (9). Bu çalışmada idrar kaçırma nedeniyle uyguladığımız transobturator askı operasyonunun kısa dönem sonuçlarını değerlendirdik. GEREÇ VE YÖNTEM Ocak 2007- Haziran 2012 tarihleri arasında prostatektomi operasyonları sonrası gelişen üriner inkontinansa yönelik transobturator askı operasyonu uyguladığımız 27 erkek hasta geriye dönük değerlendirildi. Çalışmaya alınan tüm hastaların operasyona dair bilgilendirilmiş onam formları var idi. Hastaların inkontinans derecesinin tespiti 24 saatte kullandığı ped sayısına göre yapıldı. Günlük 1-2 ped kullanımı hafif, 3-5 ped kullanımı orta ve >5 ped kullanımı şiddetli inkontinans olarak sınıflandırıldı. Operasyon öncesinde tüm hastalara ürodinamik incelemenin yanısıra üretral darlık, mesane boynu darlığı ve intravezikal patolojileri dışlamak için sistoüretroskopi yapıldı.

Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) 123 Cerrahi teknik: Litotomi pozisyonuna alınan hastada; bulber üretranın üstüne gelecek şekilde perineal orta hatta düşey kesiyle deri derialtı ve fasyalar geçildi. Lateral diseksiyonla bulbospongiöz kas ile birlikte bulber üretra serbestleştirildi. Paraüretral alanlar keskin ve künt diseksiyon ile ayrılarak iskiyopubik kemiğe parmak ile ulaşıldı. Adduktor longus tendonunun yaklaşık 1-2 cm altına, inferior ramus pubisin lateraline 5 mm boyutunda sağ ve sol olmak üzere iki adet insizyon yapıldı. İskiyopubik kemiğe yerleştirilen parmak kılavuzluğunda ve olabildiğince obturator foramenin iç kısmından geçecek şekilde, Porges iğnesi bu insizyondan dıştan içe geçirildi. Yama olarak 30 cm uzunluğunda 1,5 cm eninde hazırlanan geniş delikli polipropilen yama kullanıldı. Porges iğnesine hazırlanan yamanın bir ucu yerleştirilerek insizyondan dışarı alındı. Yamanın diğer ucu da Porges iğnesi yardımıyla diğer insizyondan dışarı alındı. Yama gevşek olarak üretranın altına yerleştirildi. Hastaya üretral Foley katater takılarak işlem sonlandırıldı. Postoperatif 1. gün hastanın sondası alınarak işeme kontrolü yapıldı ve işeme sonrası kalıntı idrar miktarı ölçüldü. Hastalar ameliyat sonrası 3. ve 12. ayda değerlendirme için kontrole çağırıldı. Transobturator askı operasyonu sonrası hastaların izleminde idrar inkontinansı olmayan ve ped kullanmayan hastalar tam kuru, <2 ped/gün kullanan veya operasyon sonrası kullandığı ped sayısında %50 azalma olan hastalar klinik iyileşme, >2 ped/gün kullanımı veya kullanılan ped sayısı <%50 azalan hastalar başarısız olarak kabul edildi. İstatistiksel değerlendirme Çalışmada elde edilen verilerin değerlendirilmesinde SPSS 17 programı kullanıldı. Preoperatif ve postoperatif dönemde kullanılan günlük ped sayısı, AZNB ve Q max değerlerinin karşılaştırılmasında Wilcoxon testi kullanıldı. İstatistiksel olarak p<0,05 değeri anlamlı kabul edildi. BULGULAR Ortalama yaşı 64,8 (58-72) olan toplam 27 hastaya transobturator askı operasyonu yapıldı. Üriner inkontinans, 18 hastada retropubik radikal prostatektomi (RRP) ve 9 hastada transvezikal prostatektomi (TVP) operasyonu sonrası oluşmuştu. Çalışmaya alınan hastaların 3 ünde antikolinerjik kullanım öyküsü var olup, 6 sına internal üretrotomi, 2 hastaya ise mesane boynu rezeksiyonu yapılmıştı. Hastaların tedavi öncesi kullandıkları günlük ped sayısı ortalama 3,75 ± 1,3 idi. Hastalarda operasyona kadar geçen ortalama üriner inkontinans süresi 31,8 (8-72) ay olarak hesaplandı. Operasyon öncesi ortalama abdominal zayıf nokta basıncı (AZNB) 32,1 (18-42) cm H2O, ortalama maksimum idrar akım hızı (Q max ) 18,6 (15-22) ml/sn idi. Hasta özellikleri Tablo 1 de gösterilmiştir. Hastalarda peroperatif bir cerrahi komplikasyon gözlenmezken postoperatif 2 hastada antibiyoterapiyle gerileyen üriner infeksiyon ortaya çıktı. Ortalama izlem süresi 19,5 (12-43) ay idi. Postoperatif 3. ay kontrollerinde hastaların 9 unda (%33,4) tam kuruluk, 7 sinde (%25,9) klinik iyileşme saptandı. 11 hastada (% 40,7) ise operasyon öncesine göre herhangi bir değişiklik olmadığı görüldü (Tablo 2). RRP yapılan hastaların 4 ünde tam kuruluk, 5 inde klinik iyileşme saptanırken, TVP yapılan hastaların 5 inde tam kuruluk, 2 sinde ise klinik iyileşme saptandı (Tablo- 2).Ameliyat önce ve sonrası ölçülen AZNB değerleri ve günlük ped sayıları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı. (p<0,05) (Tablo 3). Operasyonun başarısız olduğu 3 hastaya yeni başlamış acil(urge)inkontinans nedeniyle antikolinerjik tedavi başlandı. Hastaların 12. ay kontrollerinde, RRP sonrası idrar kaçırmanın sürdüğü, postoperatif 3. ayda tam kuruluk sağlanan 2 hasta ve klinik iyileşme sağlanan 1 hastada orta derecede inkontinans saptandı (Tablo 2). Geçirilmiş transüretral cerrahi girişim öyküsü olan hastaların başarı oranları incelendiğinde 3 hastada (%37,5) klinik iyileşme sağlandığı, 5 hastada (%62,5) operasyonun başarısız olduğu görüldü. İnkontinans derecesine göre değerlendirildiğinde ise başarı oranının; hafif inkontinans grubunda %100, orta derece inkontinans grubunda %44,3 olduğu, şiddetli inkontinans grubunda ise operasyonun fayda sağlamadığı görüldü (Tablo 4).

124 Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) Tablo 1. Hasta özellikleri Yaş (ortalama) 64,8 ± 3,9 Prostatektomi Retropubik radikal prostatektomi Transvezikal prostatektomi Önceki operasyonlar İnternal Üretrotomi Mesane boynu rezeksiyonu 18 (%66,5) 9 (%33,5) 6 (%22,2) 2 ( %7,4) Kullanılan günlük ped sayısı; ped/gün 3,75 ± 1,3 İnkontinans derecesi Hafif Orta Şiddetli 5 (%18,6) 18 (%66,6) 4 (%14,8) İnkontinans süresi (ortalama,ay) 31,8 ± 13,5 Pre-op AZNB(ortalama, cm H2O) 32,1 ± 6,4 Pre-op Q max (ortalama, ml/sn) 18,6 ± 1,9 Tablo 2. Askı operasyonu erken sonuçları 3.AY RRP TVP Toplam Kuru 4 5 9 (%33,4) Klinik İyileşme 5 2 7 (%25,9) Başarısız 9 2 11 (%40,7) 12.AY Kuru 2 5 7 (%25,9) Klinik İyileşme 4 2 6 (%22,3) Başarısız 12 2 14 (%51,8) Tablo3. Preoperatif-postoperatif parametrelerin karşılaştırılması Ped kullanımı (ped/gün) Ortanca Ortalama Maksimum akım hızı (ml/sn) Ortanca Ortalama ALPP (cm H2O) Ortanca Ortalama Preoperatif Postoperatif P değeri 4 (1-6) 3,75 19 (15-22) 18,67 33 (18-42) 32,11 1 (0-5) 2,25 19 (15-21) 16,33 58 (34-96) 63,21 <0,05 0,08 <0,05 Tablo 4. İnkontinans derecesine göre 12. ay başarı oranları SONUÇ Hafif İnkontinans (5) Orta derece İnkontinans (18) Şiddetli İnkontinans (4) Toplam (27) Tam kuruluk 3 (%60,0) 4 (%22,2) - 7 (%25,9) Klinik İyileşme 2 (%40,0) 4 (%22,2) - 6 (%22,2) Başarısız - 10 (%55,7) 4 (%100) 14 (%51,8) Toplam Başarı* 5 (%100) 8 (%44,4) - 13 (%48,2) *Toplam başarı = tam kuruluk + klinik iyileşme TARTIŞMA Prostatektomi sırasında mesane boynunda bulunan düz kas hücrelerinin, eksternal sfinkterdeki çizgili kas hücrelerinin veya bu yapıları uyaran sinir hücrelerinin zarar görmesi olasıdır. Uygulanacak tedavide amaç, mesane çıkım direncini arttırma yönündedir. Tedavi seçenekleri arasında pelvik taban egzersizi (PTE), biyogeribildirim ve ilaç tedavisi gibi konservatif yöntemlerin yanı sıra üretral madde injeksiyonu, bulboüretral askı ameliyatları ve yapay üriner sfinkter implantasyonu gibi cerrahi yöntemlerde bulunmaktadır (10). Askı operasyonlarında temel amaç, inkontinansı engellemek, bunun yanında üretral obstrüksiyona yol

Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) 125 açmadan spontan işemeye izin verecek şekilde çıkım direncini arttırmaktır. Fizyolojik bir işemeye olanak tanıması, el becerisi gerektirmemesi ve ucuz olması askı operasyonlarının prostatektomi sonrası idrar kaçırmada kullanımını giderek arttırmıştır. Başlangıçta bulber üretranın altından geçirilen silikon kaplı polyester bir askı materyali iskiyopubik ramuslara vidalar ile tespit edilmekteydi (11,12). Ancak bu teknikle postoperatif izlem süresi arttıkça başarı oranı azaldığından, askının gerginliğinin ayarlanabildiği yeni yöntemler denenmiştir. Ayarlanabilir askı sistemleriyle (REMEEX, Argus) yapılan post-prostatektomi inkontinans vakalarında %60 ın üzerinde kuruluk bildirilirken, mesane perforasyonu ve üretra rüptürü gibi komplikasyon oranları %15 civarındadır (13). Kadın stres inkontinans tedavisinde kullanılan transobturator retroüretral askılar, postprostatektomi inkontinans tedavisinde de kullanılmıştır. Rapp ve arkadaşları cerrahi teknik olarak transobturator yolu ile AdVance erkek askısı yöntemini tanımlamışlardır (14). 2009 yılında Cornu ve arkadaşlarının AdVance askı kullandıkları çalışmalarında 102 hasta değerlendirilmiştir. Ortalama 13 ay izlemde 102 hastanın 64 ünde tam kuruluk sağlanırken, 18 inde klinik iyileşme ve 20 sinde ise başarısızlık saptanmıştır (15). Jentzmik ve arkadaşlarının 32 hastalık çalışmasında ortalama 9 aylık izlem sonunda hastaların %56,2 sinde tam kuruluk, %21,9 unda klinik iyileşme elde edilirken, %21,9 unda operasyonun başarısız olduğu saptanmıştır. Transüretral mesane boynu insizyonu yapılanlarda ise başarısızlık oranı %50 olarak bulunmuştur. Başarı oranının (tam kuruluk + klinik iyileşme) hafif ve orta derece inkontinanslı hastalarda daha yüksek olduğu görülmüş, kullanılan günlük ped sayısında ve maksimum akım hızında (Q max ) istatistiksel anlamlı düşüş saptanmıştır (16). Serimizde ise kullanılan günlük ped sayısında anlamlı azalma görülürken maksimum akım hızında anlamlı bir değişim saptanmadı. Bununla birlikte başarı oranımızın literatürle uyumlu olarak hafif ve orta derece inkontinansta daha yüksek olduğu görüldü. Transüretral cerrahi girişim öyküsü olan ve olmayan hastalar karşılaştırıldığında ise Jentzmik ve ark. nın çalışmasına benzer şekilde daha düşük başarı oranları saptandı (%37,5 / %50). Bauer ve arkadaşları ise orta ve şiddetli inkontinansı olan 124 hastaya AdVance askı ile 6. ay kontrollerinde hastaların % 55,8 inin ped kullanmadığını %16,8 oranında başarısızlık saptamışlardır. 1. yıl kontrollerinde ise bu oranların sırasıyla % 51,4 ve % 22,9 olduğu gözlenmiştir (17). Aynı şekilde Montague ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada da transobtu-rator askı operasyonu sonrası erken dönemde % 87,3 olan klinik başarı 2. yılın sonunda % 62,5 e gerilemiştir (18). Bizim çalışmamızda da erken dönem başarı oranının 1. yıl sonunda azaldığı saptandı. (3. ayda %59,3 ve 1.yılda %48,2) Ülkemizde Kaya ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada askı yöntemi uygulanan post-prostatektomi inkontinans olgularında hastaların %46 sının tam kuru, %38 inde ise klinik iyileşme olduğu saptanmıştır (19). Çitgez ve arkadaşlarının polipropilen meş teyp kullandıkları çalışmalarında ise ortalama 53.3 aylık izlem sonrasında opere edilen hastaların sadece %5 inde tam kuruluk sağlandığı gözlenmiştir (20). İki merkezden 35 hastanın transobturator askı operasyonu sonuçlarının değerlendirildiği Cornel ve arkadaşlarının ileriye dönük çalışmalarında, hastalar 3. ay ve 1. yılda kontrole çağırılmıştır. Başarı oranları incelendiğinde; 3.ayda %14,3 tam kuruluk ve %40 klinik iyileşme, 1.yıl kontrolünde ise %9 tam kuruluk ve %45,5 klinik iyileşme sağlandığı görülmüştür (21). Toplam başarı oranı açısından bizim çalışmamızla benzer sonuçları olsa da tam kuruluk sağlanan hasta oranı daha düşüktür. Cornel ve arkadaşlarının serilerinde tam kuruluk sadece radikal prostatektomi grubunda sağlanırken, bizim serimizde hem radikal hem de transvezikal prostatek-tomi grubunda tam iyileşme sağlanmıştır. Transvezikal prosta-tektomi ve radikal prostatektomi grupları karşılaştırıldığında, tekniğin transvezikal prostatektomide daha başarılı olduğu görülmektedir. Bundan dolayı, radikal prostatektomiye bağlı idrar kaçırma ile transvezikal prostatektomiye bağlı idrar kaçırma sonuçları ayrı ayrı değerlendirilmelidir. SONUÇ Transobturator askı yöntemi hafif-orta derecede postprostatektomik üriner inkontinansı olan seçilmiş olgularda tercih edilebilir bir yöntemdir. İnkontinans etiyolojisi radikal prostatektomi olan hastalarda bu prosedürün başarı şansının daha düşük olacağı göz önünde bulundurulmalıdır. KAYNAKLAR 1. Hunskaar S, Sandvik H. One hundred and fifty men with urinary incontinence. III. Psychosocial consequences. Scand J Prim Health Care 1993;11(3):193-196. 2. Kao TC, Cruess DF, Garner D, et al. Multicenter patient selfreporting questionnaire on impotence, incontinence and stricture after radical prostatectomy. J Urol 2000;163(3):858-864.

e-posta: emelorge@yahoo.com 126 Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (3) 3. Wasson JH, Reda DJ, Bruskewitz RC, Elinson J, Keller AM, Henderson WG. A comparison of transurethral surgery with watchful waiting for moderate symptoms of benign prostatic hyperplasia. The Veterans Affairs Cooperative Study Group on Transurethral Resection Of The Prostate. N Engl J Med 1995;332(2):75-79. 4. Theodorou C, Moutzouris G, Floratos D, Plastiras D, Katsifotis C, Mertziotis N. Incontinence after surgery for benign prostatic hypertrophy: the case for complex approach and treatment. Eur Urol 1998;33(4):370-375. 5. Seçkin B, Kılıç Ö. Postprostatektomi inkontinansın nedenleri ve tedavisi. Üroonkoloji Bülteni 2011;4:70-73. 6. Groutz A, Blaivas JG, Chaikin DC, Weiss JP, Verhaaren M. The pathophysiology of post-radical prostatectomy incontinence: A clinical and video urodynamic study. J Urol 2000;163(6):1767-1770. 7. Ficazzola MA, Nitti VW. The etiology of post-radical prostatectomy incontinence and correlation of symptoms with urodynamic findings. J Urol 1998;160(4):1317-1320. 8. Walsh PC, Partin AW. Anatomic Radical Retropubic Prostatectomy. In: Wein AJ, Kavoussi LR, Novick AC, Partin AW, Peters CA, eds. Campbell-Walsh Urology. Vol. 3, 9th edn. Philadelphia: Saunders Elsevier, 2007:2956-2978. 9. Onur R, Orhan İ. Radikal prostatektomi sonrası oluşan idrar kaçırma patogenezive güncel tedavi yaklaşımları. Fırat Tıp Dergisi 2008;13:80-87. 10. Victor W, Nitti MD. Postprostatectomy Incontinence. In: Walsh PC, Retik AB, Vaughan ED JR, Wein AJ, eds. Campells Urology. Vol. 2, 8th ed. Philadelphia: Saunders Elsevier, 2002:1053-1068. 11. Comiter CV. The male sling for stress urinary incontinence: a prospective study. J Urol 2002;167(2 pt 1):597-601. 12. Giberti C, Gallo F, Schenone M, Cortese P, Ninotta G. The bone anchor suburethral synthetic sling for iatrogenic male incontinence: critical evaluation at a mean 3-year followup. J Urol 2009;181(5):2204 2208. 13. Aslan AR, Şengör F. Post prostatektomi inkontinans: Nasıl tedavi edelim? Üroonkoloji Bülteni 2010:69-73. 14. Rapp DE, Reynolds WS, Lucioni A, Bales GT. Surgical technique using AdVance sling placement in the treatment of postprostatectomy urinary incontinence. Int Braz J Urol 2007;33(2):231 235. 15. Cornu JN, Sebe P, Ciofu C, et al. The AdVance Transobturator Male Sling for Postprostatectomy Incontinence: Clinical Results of a Prospective Evaluation after a Minimum Follow-up of 6 Months.Eur Urol 2009;56(6):923-927. 16. Mueller J, Schrader AJ, Schnoeller T, et al. The retrourethral transobturator sling suspension in the treatment of male urinary stres incontinence: Results of a single institution experience. ISRN Urology 2012; doi: 10.5402/2012/304205. 17. Bauer RM, Mayer ME, Gratzke C, et al. Prospective evaluation of the functional sling suspension for male postprostatectomy stres urinary incontinence: results after 1 year. Eur Urol 2009;56(6):928-933. 18. Lİ H, Gill BC, Nowacki AS, et al. Therapeutic durability of the male transobturator sling: Midterm patient reported outcomes. J Urol 2012;187(4):1331-1335. 19. Kaya C, Kanberoğlu H, Yılmaz G, İlktaç A, Öztürk Mİ, Karaman İM. Prostatektomi sonrası idrar kaçırma nedeniyle uyguladığımız bulboüretral erkek askı ameliyatı: erken dönem sonuçlarımız. Türk Üroloji Dergisi 2006; 32(4): 533-537. 20. Çitgez S, Önal B, Demirkesen O, Öner A, Çetinel B. Erkeklerde sfinkterik idrar kaçırma tedavisinde polipropilen meş teyp: uzun dönem sonuçları. Türk Üroloji Dergisi 2007; 33(4): 495-498. 21. Cornel EB, Elzevier HW, Putter H. Can Advance transobturator sling suspension cure male urinary postoperative stres incontinence? J Urol 2010;183(4):1459-1463. İLETİŞİM: Op. Dr. Burak ARSLAN Adres: Saim Çıkrıkçı Cad No:59 Karabağlar/İZMİR Tel: 0532 2049025 e-posta: drbarslan@yahoo.com Başvuru : 30.11.2010 Kabul : 27.12.2010