b. Hareketli faz: Bu faz daima bir "sıvı" veya "gazdan" oluşur.



Benzer belgeler
KROMATOGRAFİ. Bir parça kağıt şeridin aşağı hizasından 1 cm kadar yukarısına bir damla siyah mürekkep damlatınız.

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL

ENSTRÜMENTAL ANALİZ. Gaz Kromatografisi Dedektörleri ) Alev iyonizasyon dedektörü Flame Ionization Detector (FID)

KROMOTOGRAFİK YÖNTEMLER

HPLC/YPSK HIGH PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ

YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC)

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

Kromatografi tekniğinin temelinde üç ana unsur yer alır. Sabit faz: Bu faz daima bir "katı" veya bir "katı destek üzerine emdirilmiş bir sıvı

HPLC. Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi

KROMATOGRAFIK AYIRMA İŞLEMLERI

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel

Sıvılardan ekstraksiyon:

Kömür Analiz Cihazları, Su ve Atık Su Analiz Cihazları, Genel Laboratuvar Cihazları,

Mobil Uygulamalar İçin Hidrokarbon Analiz Cihazı SmartFID

YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC)

KROMOTOGRAFİK YÖNTEMLER. Dr.Ayhan Ünlü

Sabit faz, kapiler kolonlarda kolon iç yüzeyine ince bir film şeklinde kaplanmaktadır.

GAZ KROMATOGRAFİSİ (GC) DEDEKTÖRLERİ

(ICP-OES) Atomlaştırmada artış. Daha fazla element tayini Çoklu türlerin eşzamanlı tayini Ve Geniş çalışma aralığı sağlanmış olur.

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

Zivak Hakkında. İçerik TEK FİRMA - BENZERSİZ ÇÖZÜM

İlk kez Rus botanikçi Mikhail Tsvett(1903) tarafından geliştirilen bir yöntemdir. Tsvett bu yöntemi bitki pigmentlerinin renkli bileşenlerini

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir.

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

Gaz Kromatografisi Sistemi ve GC de Kolon Seçimi BOLU

UYGULAMALI KROMATOGRAFİK VE SPEKTROSKOPİK CİHAZLAR EĞİTİMİ BAHAR OKULU

LC-MSMS ile Sularda. Bromat İyonu Tayini

ELEMETLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ

Termal Enerji Depolama Nedir

X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ

Nanomalzemelerin Karakterizasyonu. Yapısal Karakterizasyon Kimyasal Karakterizasyon

UYGULAMA NOTU. LCMSMS Sistemi ile Tekstil, Deri ve Kağıt Materyallerinde Perflor Gruplu (PFOSs) Kimyasal Bileşiklerin Tayini

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar

Malzeme Bilgisi. Madde ve Özellikleri

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR

HAM PETROL ANALİZLERİ

Kromatografinin çıkış noktası, damıtma (ekstraksiyon) ya da kristallendirme ile birbirinden ayrılamayacak kadar fiziksel ve kimyasal özellikleri

MADDENİN SINIFLANDIRILMASI

Element ve Bileşikler

ENSTRÜMANTAL ANALİZ-3

Ref. Işın Dedektörleri, İyon Dedektöleri GAZ KROMATOGRAFİSİ (GC) DEDEKTÖRLERİ

Çözeltiler. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu. Test 1 in Çözümleri


Radyoaktif elementin tek başına bulunması, bileşik içinde bulunması, katı, sıvı, gaz, iyon halinde bulunması radyoaktif özelliğini etkilemez.

ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

MOL KAVRAMI I. ÖRNEK 2

KİMYASAL BAĞLAR İYONİK BAĞ KOVALANT BAĞ POLAR KOVALENT BAĞ APOLAR KOVALENT BAĞ

Serüveni 2.ÜNİTE:ATOM VE PERİYODİK SİSTEM. Elementlerin periyodik sistemdeki yerlerine göre sınıflandırılması

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER

Arş. Gör. Mehmet GÜMÜŞTAŞ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ

İlk Yayın Tarihi Revizyon Tarih/No /00 Gaz Kromatografisi Kütle Spektrofotometresi (GC/MS) Teknik Şartnamesi

SERAMİK/METAL OKSİT SENSÖRLÜ ÇİY-NOKTASI ÖLÇER KALİBRASYON SİSTEMİ

Örneğin; İki hidrojen (H) uyla, bir oksijen (O) u birleşerek hidrojen ve oksijenden tamamen farklı olan su (H 2

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

KESİKLİ İŞLETİLEN PİLOT ÖLÇEKLİ DOLGULU DAMITMA KOLONUNDA ÜST ÜRÜN SICAKLIĞININ SET NOKTASI DEĞİŞİMİNDE GERİ BESLEMELİ KONTROLU

Portatif Ölçüm Cihazları ile Gaz Kirleticilerin Ölçümleri

ENSTRUMENTAL ANALİZ METODLARI

POTANSİYEL - ph diyagramları

Fiziksel ve Kimyasal Değişmeler

UBT Foton Algılayıcıları Ara Sınav Cevap Anahtarı Tarih: 22 Nisan 2015 Süre: 90 dk. İsim:

P-B / QAL Çevre Laboratuvarı Grubu , Mercedes-Benz Türk Werk Istanbul

MALZEME BİLGİSİ DERS 4 DR. FATİH AY.

Yıldız Teknik Üniversitesi Çağdaş, Öncü, Yenilikçi

ATOM ve YAPISI Maddelerin gözle görülmeyen (bölünmeyen) en parçasına atom denir. Atom kendinden başka hiçbir fiziksel ya da kimyasal metotlarla

Sepacore Manuel Kontrollü FlaşKromatografisi

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

HPLC ile Elma Suyunda HMF Analizi

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi

GCMS ile Ambalajda Fitalat Kalıntı Analizi

KMB0404 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı III GAZ ABSORSPSİYONU. Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

HPLC (Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi)

Precisa prepash 340 Serisi 3 kat daha verimli

TÜRK LİNYİTLERİNİN İZOTERMAL ŞARTLARDA PİROLİZİ VE ÜRÜNLERİN KARAKTERİZASYONU

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz.

A- LABORATUAR MALZEMELERİ

X-IŞINI FLORESANS SPEKTROSKOPİSİ. X-ışınları spektrometresi ile numunelerin yarı kantitatif olarak içeriğinin belirlenmesi.

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 4

ÇÖZÜNME KONTROLLERİ Çözünme Tayini (Miktar Tayini için kullanılan yöntem ücreti ilave edilir)

formülü zamanı da içerdiği zaman alttaki gibi değişecektir.

Ön Söz vii Kitabın Türkçe Çevirisine Ön Söz Çevirenin Ön Sözü 1 Sinterleme Bilimine Giriş 2 Sinterleme Ölçüm Teknikleri xiii

KROMATOGRAFİ METODU. Kromatografi işlemi FOTOSENTETİK PİGMENTLERİN İNCE TABAKA KROMATOGRAFİSİ İLE AYRIŞTIRILMASI

İ Ç İ NDEKİ LER. Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1. Fiziksel Kimya ile İlgili Temel Kavramlar 52.

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar

UYGULAMA NOTU. LCMSMS ile Bebek Devam Formülleri ve Süt Tozunda Melamin Analizi. Sıvı Kromatografi Kütle Spektrometre HAZIRLAYAN

KONU: MOLEKÜLER BİYOLOJİDE TEMEL TEKNİKLER: Kromotografi ve Spektrofotometri

ALUM (Araştırma Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezi)

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ

ELEMENT VE BİLEŞİKLER

Transkript:

1. KROMATOGRAFİ Kromatografi, bir karışımda bulunan maddelerin, biri sabit diğeri hareketli faz olmak üzere birbirleriyle karışmayan iki fazlı bir sistemde ayrılması ve saflaştırılması yöntemidir. İlk kez Rus botanikçi Mikhail Semyonovich Tsvet (1903) tarafından bitki pigmentlerinin renk ayrımında kullanılmıştır. Kullandığı kolonda renkli bantlar oluştuğu için bu ayırma yöntemine kromatografi demiştir. Kromatografi tekniğinin temelinde üç ana unsur yer alır. a. Sabit faz: Bu faz daima bir "katı" veya bir "katı destek üzerine emdirilmiş bir sıvı tabakasından" oluşur. b. Hareketli faz: Bu faz daima bir "sıvı" veya "gazdan" oluşur. c. Sabit faz, hareketli faz ve karışımında yer alan maddeler arasındaki etkileşimin türü: Kromatografide "yüzey tutunması veya adsorpsiyon" ile "çözünürlük" olguları temel etkileşim türlerini oluştururlar. Şayet sabit faz bir "katı" ise, karışımdaki maddelerle sabit faz arasında "yüzey tutunması (adsorpsiyon)" etkileşimi gerçekleşir. 1.1. Kromatografinin Sınıflandırılması 1.1.1. Ayrılma Mekanizmalarına Göre, Adsorpsiyon Kromatografisi Partisyon Kromatografisi İyon Değiştirme Kromatografisi Jel Filtrasyon (Moleküler Eleme) Kromatografisi İyon Çifti Kromatografisi Afinite Kromatografisi 1.1.2. Uygulama Biçimine Göre Düzlemsel Kromatografi Kağıt Kromatografisi İnce Tabaka Kromatografisi (TLC) Kolon Kromatografisi Gaz Kromatografisi (GC) Yüksek Basınçlı Sıvı Kromatografisi (HPLC) 1.1.3. Faz Tiplerine Göre Sıvı Kromatografisi Sıvı-Katı Kromatografisi

Sıvı-Sıvı Kromatografisi Gaz Kromatografisi Gaz-Sıvı Kromatografisi Gaz-Katı Kromatografisi 2. GAZ KROMATOGRAFİSİ Gaz kromatografisi, bir karışımda gaz halinde bulunan veya kolayca buharlaştırılabilen bileşenlerin birbirinden ayrılması için kullanılan yöntemdir. Bu yöntemde ayrılma, bileşenlerin farklı katı yüzeylerdeki farklı adsorpsiyon ilgilerine göre gerçekleşir. Numunede bulunan bileşenler bir cihazla spektrum haline getirilir ve bu spektrumda bulunan her pik ayrı bir bileşeni gösterir. Gaz Kromatografisi Cihazı genel anlamda 5 bölümden oluşmaktadır. I. Enjeksiyon II. Enjeksiyon Bloğu III. Fırın ve Kolon IV. Dedektör V. Sinyal kaydedici ve Gazlar I. Enjeksiyon Numunenin hazırlanıp enjeksiyon bloğuna gönderilmesi işlemine denir. İki tür enjeksiyon yapılmaktadır. a. Manuel Enjeksiyon: Numunenin, enjeksiyon bloğuna elle gönderilmesi işlemidir. Gerek enjeksiyon miktarının doğru ayarlanamamasına, gerekse alıkonma zamanındaki kaymalara sebep olabileceği için oldukça kullanışsız bir yöntemdir. b. Otomatik Enjeksiyon: Analizi yapılması istenen numunelerin 2 veya 20 ml lik vaillere koyularak otomatik sıvı örnekleyicilerle (autosampler, headspace sampler) enjeksiyon bloğuna gönderilmesi işlemidir. Alıkonma zamanındaki ve enjeksiyon miktarındaki sapmalar minimumdur. Kalibrasyon çalışmalarında yüksek verim elde edilir. II. Enjeksiyon Bloğu Analizi yapılan organik bileşiğin, manuel enjeksiyon veya otomatik sıvı örnekleyicilerle enjekte edildiği yerdir. Numune burada gaz haline geçerek taşıyı gaz vasıtasıyla kolon içerisine yönlendirilir. Enjeksiyon bloğunun sıcaklığı, numunelerin gaz

haline geçtiği sıcaklığa göre ayarlanmalıdır. Bu sıcaklık da genel olarak 200 o C nin üzerindedir. Enjeksiyon bloğunda önemli olan diğer bir husus da, enjekte edilen numunenin ne kadarının kolona yönlendirileceğidir. Yüksek konsantrasyonlu numuneler için split modu kullanılırken, enjekte edilen numunenin tamamının yönlendirilmesi için ise splitless modu kullanılır. Enjeksiyon bölümü fırın içerisindedir. Ancak ayrı bir ısıtma sistemi ile ısıtılır. Sıcaklık ölçümü ve kontrolü thermocoupel kullanılarak yapılır. Enjekte edilecek maddelerin türüne göre sıcaklık -50 ile 400 C olarak ayarlanabilir. III. Fırın ve Kolon Fırın: Gaz kromatografisinin en önemli bölümlerindendir. Kolonun sıcaklık değişimini sağlamakla görevli olup; sıcaklığı kolonun sıcaklık kapasitesiyle uyumlu olarak 300-350 o C ye kadar çıkarabilmektedir.

Kolon: Numunenin, yürütücü faz yardımıyla ayrışmasını sağlayan, bu ayrışmaları belli fiziksel özelliklere göre sıralayan (örneğin molekül ağırlığına göre) özel dolgu maddeleriyle kaplı kılcal boru sistemidir. Gaz kromatografisinde kullanılan kolonlar bakır, alüminyum, nikel, paslanmaz çelik ya da cam olabilir. Ancak cam kolonlar, kırılgan olmaları ve cihaza bağlanma zorlukları gibi dezavantajlara sahip olmalarına karşın inert olmaları bakımından daha çok tercih edilir. Özelliklerine göre kapiler ve dolgulu kolon olmak üzere ikiye ayrılır. Dolgu kolonlarda kolon boyu ve çapı amaca ve doldurulacak sabit faza göre seçilir. Ancak birçok yapımcı firma ortak standart çap ve uzunluklarda kolon imal etmektedirler. Genellikle kolon boyları 1-2-4 metre, iç çap 1/4, 1/8 inç, dış çap ise 2-4 mm olarak standardize edilmiştir. Kılcal kolonlarda kolon boyu 5-100 m arasında olup, iç çap da 0.32-0.53 mikrometre arasındadır. Bu kolonlar doğrudan cam yerine özel koşullarda hazırlanmış fused silica adı verilen camlardan yapılmaktadır. IV. Dedektör Kolondan gelen organik bileşiklerin tür ve miktarının belirlenmesine önemli rol oynamaktadır. Detektör kullanım amacı, kolondan gelen gazın kompoziyonunu incelemektir. Elektronik bir aygıt olan detektör, sensörleri yardımıyla sürekli olarak hareketli fazı izleyip sürekli bir sinyal oluşturur. Bu elektronik sinyal bir yazıcı veya bilgisayarda baseline ( temel çizgi ) olarak kaydedilir. Zamana karşı elekronik sinyaldeki değişimin çiziminden madde miktarını veya derişimini veren kromatogram adı verilen grafik elde edilir. Numunenin hassasiyetine göre çeşitli dedektörler mevcuttur. Yaygın olan dedektörleri şu şekilde sıralayabiliriz; o Katarometre o Alev İyonlaşma Dedektörü

o Elektron Yakalama Dedektörü o Termoiyonik İyonizasyon Dedektörü o Alev Fotometrik Dedektör o Fotoiyonizasyon Dedektörü o Atomik Emisyon Dedektörü o Helyum İyonizasyon Dedektörü o Elektrokimyasal Dedektörler o Kütle Spektrometresi Dedektör Tipi Uygulanabilir Örnekler Hassasiyet (Algılama) Termal iltkenlik (TCD) Alev iyonizasyon (FID) Nitrojen fosfor (NPD) Elektron yakalama (ECD) Atomik emisyon (AED) Fotoiyonizasyon (PID) Kütle spektrometre (MSD) Evrensel Hidrokarbonlar N, P içeren örnekler Halojenli hidrokarbonlar Element seçici Gaz ve buhar bileşikler Ayarlanabilir örnek 500 pg/ml 1 pg/s P: 10-12, N: 10-11 (g/ml) 5 fg/s 1 pg 0.002-0.2 μg/l 0.25-100 pg Alev İyonizasyon Dedektörü (FID): Organik parametrelerin analizi için en kullanışlı dedektörler arasındadır. Duyarlılığı, tekrarlanabilirliği, hassasiyeti yüksek olup, ölü hacmi oldukça düşüktür. Organik parametrelere karşı oldukça duyarlı olmasına karşın, su, formik asit, bazı inorganik gazların (SO2, NO2...gibi) ve soygazların büyük bir bölümüne karşı oldukça duyarsızdır.

Elektron Yakalama Dedektörü (ECD): Adından da anlaşılacağı üzere elektronegavitesi yüksek olan bileşiklere karşı oldukça duyarlıdır. Bu özelliğinden dolayı oldukça popüler hale gelmiştir. ECD dedektörlerinin ölçümlerinde X ışınları referans alınmıştır. Düşük enerjili β ışını ile elektron ve iyon üretilir. Bu üretim için ilk önce gümüş sarımla absorbe edilmiş trityum kullanılmıştır. Ancak ilerleyen zamanlarda yüksek sıcaklıklara çıkma gereksiniminden dolayı 63 Ni kullanılmaya başlanmıştır. Çünkü trityum, hidrojenin radyoaktif izotopu olduğu için yüksek sıcaklıklarda kararsız hale gelmektedir. Kolondan gelen akım, bu beta üreticilerinden geçirilerek iyonlaştırılıp elektron haline getirilir. Elektronlar da akımı düşüreceğinden dolayı, oluşan sinyal kaybı ölçülüp kaydedilir. ECD dedektörü, FID dedektörü kadar yüksek hassasiyete sahiptir. Fakat çalışma aralığı FID kadar geniş değildir. Özellikle halojenli bileşiklere, peroksitlere, nitro gruplarına ve kinonlara karşı aşırı derecede duyarlıdır. Klorlu tarım ilaçlarının analizinde (pestisit, herbisit, insektisit) öncü durumdadır.

Kütle Spektrometre (MS) Dedektörü: Şimdiye kadar kullanılan dedektörler arasında, her anlamda en güçlü dedektör konumundadır. Bileşik ayrımını kütle taramasına göre yapmaktadır. Örnek, kolondan çıkarak transfer hattından geçirilip kütle spektrometresine ulaşır. Burada elektron-impact iyon kaynağı tarafından iyonlarına ayrıştırılır. Bu işlem sırasında örnek, enerjili elektronlar tarafından bombardımana maruz kalır ve elektrostatik kuvvetler molekülün elektron kaybederek iyonlaşmasını sağlar. Bu iyonlaşmadan sonra maddeler kütle/yük oranına göre sıralamaya sokulur, alıkonma zamanları belirlenir ve kütle analizörü tarafından da moleküllerin türü saptanır. En yaygın kütle analizörü, gaz haline gelmiş moleküller üzerinde yüksek elektrik alan oluşturan ve bu sayede uzun sure tutunmasını sağlayan Quadrupole dür. İyon kanı analizöründe üç tane elektrot bulunur. Merkez elektrot halka; üst ve alt elektrotlar da yarım küre şeklindedir. İyonizasyon ve kütle analizi aynı yerde gerçekleşir. Ayrılan iyonlar bir iyon dedektörüyle ölçülür. Kullanımı en yaygın olan dedektör, sürekli dinod tip bir iyon dedektörü olan elektron multiplierlerdir.

V. Sinyal Kaydedici ve Gazlar Analizin en son aşaması olup; verilerin saklanması, değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması için gerekli olan bölümdür. Dedektörden gelen sinyallerin anlık olarak kaydedilmesi ve oluşan piklerin oluşturulan kalibrasyona göre hesaplanması sağlanır. Özel yazılımlarla desteklenen sinyal kaydediciler; metot oluşturma, sıcaklık ayarları, akış hızları vb gibi analizi etkileyen bütün parametrelerin de kontrolünü sağlayabilmektedir. Kromatografi yönteminde, hareketli faz olarak kullanılan maddeler; analizi yapılan kimyasallarla hiçbir şekilde etkileşime girmemeli, bileşiklerin yapısını bozmamalıdır. Özellikle Gaz kromatografisinde hareketli (yürütücü) faz olarak helyum ve azot gazı kullanılmaktadır. Azot gazı genellikle make up gazı olarak tercih edilmektedir. FID dedektörlerinde bu gazlara ek olarak, dedektördeki alevi yakmak için kuru hava ve hidrojen gazları kullanılmaktadır. www.insanvecevre.com