KONDA Barometresi TEMALAR. Mayıs Hukuk Anlayışı ve Algısı

Benzer belgeler
Hukuk ve Adalet Algı ve Beklentiler. KONDA Barometresi Siyasal Araştırmalar Dizisi

KONDA Barometresi TEMALAR MAYIS Adalet ve Hukuk Algısı. (Bu rapor abonelerimizle yaptığımız sözleşmelere uygun olarak yayınlanmıştır.

KONDA Barometresi BAŞINI ÖRTME VE TÜRBAN ARAŞTIRMASI KASIM 2010 TEMALAR

Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı. 10 Ağustos 2010 Diyarbakır

frekans araştırma

Diyanet İşleri Başkanlığı Araştırması. Algılar, Memnuniyet, Beklentiler

KONDA Barometresi ŞİRKET VE MARKALARI DEĞERLENDİRME EKİM 2010 TEMALAR

ANKARA 1.BÖLGE ERKEN SEÇİM SEÇMEN EĞİLİMLERİ ARAŞTIRMASI. Ekim, 2015

City Security Group OKUL GÜVENLİĞİ ARAŞTIRMASI

KONDA Barometresi. Gündelik Hayatta Öteki Algısı. (Bu rapor abonelerimizle olan sözleşmelerimizin 7/b. maddesinin verdiği izinle yayınlanmıştır.

ORDU ERKEN SEÇİM SEÇMEN EĞİLİMLERİ ARAŞTIRMASI. Ekim, 2015

KONDA Barometresi. Temalar. Siyasal Kimlik Tanımları

City Security Group STADYUM GÜVENLİĞİ ARAŞTIRMASI

Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı

TÜRKİYE DE ETNİK, DİNİ VE SİYASİ KUTUPLAŞMA. Dr. Salih Akyürek Fatma Serap Koydemir

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ KAMUOYU ARAŞTIRMASI. Ağustos, 2014

TÜRKĠYE GENELĠ SĠYASĠ GÜNDEM ARAġTIRMASI

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU

Araştırmanın Künyesi;

Araştırma Notu 18/229

Standart Eurobarometer 76. AVRUPA BİRLİĞİ NDE KAMUOYU Sonbahar 2011 ULUSAL RAPOR TÜRKİYE

Diyanet İşleri Başkanlığı Araştırması

İSTANBUL 1.BÖLGE ERKEN SEÇİM SEÇMEN EĞİLİMLERİ ARAŞTIRMASI. Ekim, 2015

Çocuk İstismarı Anketinin Sonuçları

KONDA. 30 Mart. Yerel Seçimler Sonrası Sandık ve Seçmen Analizi

15 Temmuz Sonrası Süreçte Yapılan Uygulamalara Seçmen Nasıl Bakıyor?

TÜRKĠYE SOSYAL, EKONOMĠK VE POLĠTĠK ANALĠZ II

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S

BASINDA KONDA seçimler

KARARSIZ AK PARTĠ SEÇMENĠ PARTĠSĠNE DÖNÜYOR

16 Nisan Anayasa Değişikliği Referandumu Sandık Sonrası Araştırması

Araştırma Notu 12/133

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

ÖZEL SEKTÖR DOSYASI: KOBİLERİN İSTİHDAMA KATKISI VE EKONOMİK BEKLENTİLERİ

ARAŞTIRMASI. Ekim, 2015

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk.

Demokrasi Nöbeti Araştırması

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI MART 2014

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...

Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri

GÜMÜŞHANE ERKEN SEÇİM SEÇMEN EĞİLİMLERİ ARAŞTIRMASI. Eylül, 2015

SEÇMENLERİN TOPLUMSAL PROFİLİ VE SİYASAL EĞİLİMLERİ: SINIF, TOPLUMSAL CİNSİYET, ETNİSİTE, DİN, İDEOLOJİ VE GEZİ OLAYLARI

( 25 ŞUBAT - 2 MART 2017 )

MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/ Çankaya/ANKARA Tel: (312) Faks: (312)

Dershane Algısı Araştırması Mayıs 2012

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar?

Araştırma Notu 17/212

KONDA Barometresi TEMALAR. Şubat Gündelik Hayatta Ekonomik İdeoloji

KONDA Barometresi TOPLUMSAL KUTUPLAŞMA NİSAN 2010 TEMALAR

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

24 Haziran Seçimlerine İlişkin Kamuoyu Eğilimleri

DİYARBAKIR ÇINAR BELEDİYESİ BELEDİYE MEMNUNİYET ARAŞTIRMASI

KONDA Barometresi. Evlilik ve Evlenme Yaşı Tartışmaları ve Cinsel İstismar

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı. Hanehalkı Gözünden Kamu Yönetimi, Kamu Hizmetleri ve Yolsuzluk Ocak 2013

EKONOMİ SAĞLIK TERÖR DIŞ POLİTİKA ANAYASA

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

Metodoloji Türkiye Ne Diyor?

KONYA-KARAMAN YAŞAM MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRMESİ

Buca Belediyesi Hizmet Memnuniyet ve Beklentiler Araştırması SONAR

TÜRKİYE GENELİ SEÇİM ARAŞTIRMASI 5-9 EKİM Araştırma, Siyasal ve Sosyal Araştırma Merkezi (SAMER) tarafından, 5-9 Ekim 2015

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN)

ARAŞTIRMASI. Ekim, 2015

2014 Yerel Seçimleri Tekirdağ Kapaklı Siyasi Eğilim Araştırması

ĠKĠ DĠL TARTIġMASI SEÇMEN ÜZERĠNDE SANDIĞA GĠDERKEN BÜYÜK BĠR ETKĠ YARATMIYOR...

TÜRKĠYE SOSYAL, EKONOMĠK VE POLĠTĠK ANALĠZ

KONDA. 30 Mart. Yerel Seçimler Sonrası Sandık ve Seçmen Analizi

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ekim 2009

KONDA Barometresi TEMALAR. Eylül Güven ve Kürt Meselesi. (Bu rapor abonelerimizle yaptığımız sözleşmelere uygun olarak yayınlanmıştır.

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

BEDELLİ ASKERLİK ARAŞTIRMASI Nisan 2014

İZMİR 2.BÖLGE ERKEN SEÇİM SEÇMEN EĞİLİMLERİ ARAŞTIRMASI EKİM 2015

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ,SURİYE YE ASKERİ MÜDAHALE VE ÇATIŞMALI DURUMA İLİŞKİN ALGI, TUTUM VE BEKLENTİLER SAHA ARAŞTIRMA RAPORU EYLÜL 2016

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI ŞUBAT 2014

TÜRKİYE GENELİ SEÇİM ARAŞTIRMASI

DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI:

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / 85

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

İSTANBUL KAMUOYU ARAŞTIRMASI MAYIS 2015

DİCLE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ocak

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

BĠR DEVLET HASTANESĠNDE ÇALIġANLARIN HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ ALGILARININ ĠNCELENMESĠ. Dilek OLUT

Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve Cinsiyet Ayrımcılığı. Ġlknur M. Gönenç

BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ÇALIġANLARINDA YAġAM DOYUMU, Ġġ DOYUMU VE TÜKENMĠġLĠK DURUMU

YOLSUZLUK ALGI ARAŞTIRMASI

KONDA Barometresi TEMALAR. Mart Liderlik. (Bu rapor abonelerimizle yaptığımız sözleşmelere uygun olarak yayınlanmıştır.)

EUROBAROMETRE 71 AVRUPA BİRLİĞİ NDE KAMUOYU

Siyasi Tercihler ve Oy Değişimleri

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

Sosyal Araştırmalar Enstitüsü 1 Kasım 2015 Genel Seçim Sandık Sonrası Araştırması

SEÇĠM YARIġI BAġLARKEN


ESKİŞ ARAŞTIRMASI. Eylül, l, 2015

İKTİSADİ KALKINMA VAKFI YAYINLARI Yayın No: 295 TÜRKİYE KAMUOYUNDA AB DESTEĞİ VE AVRUPA ALGISI

Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır.

DOKA FINDIK TİCARET GÜVEN ENDEKSİ

Terör olayları ile ilgili vatandaģların değerlendirmeleri

Katılımcının Yaşı n % TOPLAM

Transkript:

KONDA Barometresi TEMALAR Hukuk Anlayışı ve Algısı Mayıs 2010 (Bu rapor abonelerimizle olan sözleşmelerimizin 7/b. maddesinin verdiği izinle yayınlanmıştır.) 1

ĠÇĠNDEKĠLER YÖNETĠCĠ ÖZETĠ... 5 1. TOPLUMDA HUKUK ve ADALET TANIMLARI, ALGILARI... 9 1.1. Genel Değerlendirme... 10 1.1.1. Adalet AnlayıĢı... 10 1.1.2. Hukuk Devleti Algısı... 10 1.1.3. Yargının Tanımı... 11 1.1.4. Yargıda Tarafsızlık Algısı... 12 1.1.5. Kanunsuzluğu Uygun Görme... 12 1.1.6. Hükümetin Denetimini Uygun Görme... 13 1.1.7. Hukuka Güvensizlik... 13 1.1.8. Kanun Hak Bilinci... 13 1.1.9. Mahkeme Deneyimleri... 13 1.1.10. Değerlendirme... 14 1.2. Adaletin Anlamı... 16 1.3. Hukuk Devleti Tanımı ve Algısı... 18 1.4. Yargının Tanımı... 23 1.5. Yargıda Tarafsızlık Algısı... 25 1.6. Kanuni Hak Bilinci... 27 1.7. Hükümetin Denetimine Dair AnlayıĢ... 29 1.8. Mahkemeleri Değerlendirme... 30 1.9. Hukuka Güvensizlik... 33 1.10. Kanunsuzluğu Uygun Görme... 34 1.11. Hukuk DıĢı Çözüm ArayıĢı... 36 1.12. Tanım ve Algılar Üzerinden Kümelenmeler... 38 2. ARAġTIRMANIN KÜNYESĠ... 39 2.1. AraĢtırmanın Genel Tanımı... 39 2.2. AraĢtırmanın Kapsamı... 39 2.3. Örneklem... 39 3. TÜM CEVAP DAĞILIMLARI... 41 3.1. Deneklerin Profili... 41 3.2. Toplumda Hukuk ve Adalet Tanımları, Algıları... 47 3.2.1. Adaletin Anlamı... 47 3.2.2. Hukuk Devleti... 49 3.2.3. Hukuk DıĢı Çözüm ArayıĢı... 52 3.2.4. Yargıda Tarafsızlık... 54 2

3.2.5. Yargının Anlamı... 56 3.2.6. Kanunsuzluluk Niyetliliği... 57 3.2.7. Mahkemeleri Değerlendirme... 58 3.2.8. Kanuni Hak Bilinci... 61 3

YÖNETĠCĠ ÖZETĠ AraĢtırmanın Tanımı Bu rapora esas olan araģtırma, 8-9 Mayıs 2010 tarihlerinde, tüm ülke seçmenlerini temsil eden bir örneklem ile 25 ilde, 112 il ve ilçe merkezinde 154 mahalle ve köyde toplam 1814 kiģiyle hanelerinde yüz yüze görüģülerek gerçekleģtirilmiģtir. Hukuk ve Adalet Anayasa değiģiklik paketi ve hükümet-yüksek yargı gerilimi tartıģmaları çerçevesinde, toplum ve medya gözünü hukuk mekanizmasına çevirdi. ĠĢleyiĢi ve iģlemeyiģi konuģulmaya baģlandı, masaya yatırıldı KONDA Barometrenin bu ayın özel teması bölümünde ise halkın adalet ve hukuk mekanizmasına bakıģ açısını, algısını ve değerlendirmelerini anlamaya çalıģtık. Adalet Tanımı Adalet tanımı öncelikle eģitlik üzerinden yapılıyor. Adalet denilince ilk anlaģılan Herkesin dini, kökeni, cinsiyeti, fikri, dili, rengi ne olursa olsun eģit olması. Bu tanımın peģi sıra hukuka uygunluk ve haklının, haksızın ayırt edilmesi ekleniyor. Bulgular, adaletin yalnızca devletten beklendiği gibi kamuoyundaki genel ön kabulü teyit etmemektedir. Hukuk Devleti Tanımı Hukuk devleti tanımına bakıldığında tüm soruların ortalamasının ne doğru ne yanlıģ noktasında olması, toplumun, hukuk devletinin varlığı konusunda oldukça tereddütlü olduğunu göstermektedir. Nitekim deneklerin dörtte biri ile üçte biri arası hukuk devleti önermelerinin tümüne yanlıģ demektedir. Yani toplumun yüzde 25-35 oranında bir kesimi kanunlar önünde devlet ile vatandaģın eģit olduğuna inanmamakta, devlet ve memurların hatasında ve hatta aslında suç iģlemese bile yargının kendilerini korumayacağına, mahkemelerde çıkar karģılığı iģ yapıldığına inanmaktadır. Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin anayasasında yazılı olduğu bir ülkenin yurttaģlarındaki bu algı, kendi baģına problemin ifadesidir. Devletin bazı kurum veya memurlarının iģlem ve eylemlerinde hukuk kuralları çerçevesi dıģına çıktığını düģünenler yüzde 40 oranındadır. Demografik Özelliklere Göre Hukuk AnlayıĢı Gençlerin, lise ve yüksek eğitimlilerin, gelir seviyesi ve yaģanılan evin niteliği yükseldikçe, kırlardan metropollere geçtikçe hukuk devletine olan inancın diğerlerine kıyasla azalıyor olması dikkat çekicidir. Sosyolojik olarak kentleģtikçe, eğitim ve gelir seviyesi yükseldikçe, kısaca modernleģtikçe bu kesimlerin geleneksel referanslar 5

yerine modern, çağdaģ değerlere olan bağlılıklarının artacağı, doğal olarak da bu sürecin sonucunda hukuk devletine olan inancın da yükselmesi beklenir. Fakat gözlenen durum, aksini göstermektedir. Dindarlık seviyesi yükseldikçe hukuka olan güvenin artması toplumun adalet ve hukuk kavramlarına, pozitif kurallar kadar manevi dünyanın anlamlarından da yükleme yaptığını göstermektedir. Yani adalet ve hukuk kavramları yalnızca kanun maddesinden öte bir Ģey olarak algılanmaktadır. Genel olarak gözlenen eğitim, gelir seviyesi, oturulan evin niteliği yükseldikçe ve kentleģmeyle beraber hukuk, adalet algıları ve hukuka, yargıya güvenin azalmakta olduğudur. Dindarlık seviyesiyle beraber bakıldığında ise bu algılar ve güven göreceli olarak yükselmektedir. Yargıda Tarafsızlık Yargıda tarafsızlık algısı ne doğru ne yanlıģ noktasındadır, yani yargı tarafsızdır algısı toplumda güçlü bir biçimde mevcut değildir. Özellikle farklı kültürel kimliklere ait vatandaģlarda yargının tarafsız olmadığı algısı oldukça güçlüdür. Bir baģka dikkate değer bulgu ise toplumun üçte birinin hiçbir kurum ve kiģinin, kiģilik haklarını korumadığı kanaatinde olmasıdır. Özellikle Kürtlerde mahkemelere olan güvenin çok çok düģük olması, Alevilerin yarıdan fazlasının kimsenin haklarını korumadığı kanaatinde olmaları dikkate değerdir. Ġdari ĠĢlemlerin Yargıda Denetlenmesi Son yıllarda sıkça tartıģılmakta olan hükümetin iģlemlerinin yargı tarafından denetimi ve kanunların anayasal denetiminin gerekip gerekmediği meselelerinde, toplum, hem hükümetin iģlemlerinin kanunlara uygunluğunun, hem kanunların anayasaya uygunluğununun denetlenmesinden yana açık tercih belirtmektedir. Yargı Reformu Genellikle varsayıldığı gibi hukukun kendine özgü kuralları, dili, yöntemleri ve görevlileri olduğu, toplumun ve hayatın içinden değil kenarından izleyen ve gerekli müdahaleleri yapan bir sistem olarak değil de toplumun ve hayatın içinde bir sistem olarak ele alırsanız vatandaģların bu araģtırmada ortaya çıkan bulguları üzerinden algıları, değerlendirmeleri önemlidir. Çünkü demokratik bir devlet ve toplum olmanın baģlangıç yolu vatandaģın talep, beklenti ve duygularını dikkate almaktır. Bu anlamda bu araģtırmanın genel bulguları bile ne kadar kapsamlı bir yargı reformuna, hukukun üstünlüğü inancının güçlendirilmesine, tüm bir zihniyetin elden geçirilmesine ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Devlet-vatandaĢ iliģkilerinde ve vatandaģlar arasında sorun ve anlaģmazlıklar ortaya çıktığında beklenen hukuk sisteminin bu meseleleri çözüme ulaģtırmasıdır. Bu fonksiyon toplumu bir arada tutar, toplumsal barıģı sağlar. Ama bu fonksiyonun hakkıyla yerine getirilebilmesinin ön koģulu toplumun hukuk sistemine güveniyor olmasıdır. Hâlbuki bu ülkede çok uzun yıllardır yargının siyasallaģtığı bilinir. Bu siyasallaģmanın, vatandaģ-devlet iliģkileri üzerinde yürüdüğü, hukukun devletten ve siyaseten güçlü olanlardan yana çalıģtığı kanaati yaygındır. Fakat bugün gelinen noktada bu araģtırmanın bulguları, vatandaģta hukukun ve yargının güvenilirliğinin 6

artık tümüyle azaldığını göstermektedir. Güçlü olanın sözünün geçtiği, hakkının korunduğu kanaati genel bulgularla bir arada ele alındığında daha derin bir sorunu ima etmektedir. Bu bile kendi baģına araģtırmanın en önemli bulgusudur. Yine de hukuk ve adalet algıları, hukuka ve yargıya güven meselelerinde toplumda demografik kümelen-meleri aģan bir ortak bir gruplaģma, kümeleģme olup olmadığını analiz etmek bulguları yorumlamakta bir adım daha ileriye gidebilmek açısından yararlı olacaktır. 7

1. TOPLUMDA HUKUK ve ADALET TANIMLARI, ALGILARI Anayasa değiģikliği tartıģmaları nedeniyle, toplum ve medya gözünü hukuk mekanizmasına çevirdi. ĠĢleyiĢi ve iģlemeyiģi konuģulmaya baģlandı, masaya yatırıldı Mayıs 10 Barometresi nin bu bölümünde ise adalet ve hukuk mekanizmasına halkın bakıģını farklı açılardan yaklaģarak anlamaya çalıģtık. AĢağıda okuyacağınız bölümde Ģu gibi sorulara cevaplar bulacaksınız; Kimler ne kadar mahkemeye güveniyor? Hangi durumlarda hukuk çiğnenebilir görülüyor? Kimler hangi durumlarda adaleti kendi sağlıyor? Hukuk kim için ne manaya geliyor? Adaletin anlamı toplumda neye göre ne olduğunuza göre değiģiyor? Toplum için yargı tarafsız mı? Halkımızın adliye tecrübeleri nasıl izler bırakmıģ? 9

1.1. Genel Değerlendirme Bu ayki çalıģmamızda görüģlen kiģilere adaletin ve yargının ne anlama geldiği gibi kavramsal sorular sormanın yanında, Türkiye yi ne derece yargının tarafsız olduğu bir hukuk devleti olarak gördüklerini inceledik. Bu sonuçları, görüģülen kiģilerin demografik profilleriyle birleģince mikro anlamda (birey bazında) hukuk anlayıģı ve algısını hangi faktörlerin etkilediğini irdeleme Ģansı tanımaktadır. Bu kapsamda ilk olarak yedi soru grubu oluģturduk: Yargıda tarafsızlık algısı, Türkiye nin ne derece bir hukuk devleti olduğu algısı, adalet anlayıģı, hukuk anlayıģı, kanunsuzluğun ne derece uygun görüldüğü, hükümetin denetimini uygun görme ve hukuka güvensizlik. Her soru grubundaki soruların ortalamasını alarak basit bir Ģekilde her soru grubunu bir ve beģ arasında değiģen bir endekse dönüģtürdük. Daha sonra ise bu faktörlerle yaģ, eğitim durumu, gelir, ev tipi, etnik kimlik, dindarlık ve deneğin hangi partiye oy verdiği kriterleri arasındaki iliģkiye lineer regresyon kullanarak baktık. AĢağıdaki alt bölümlerde sonuçlar her endeks için özetlenmiģtir. 1 1.1.1. Adalet AnlayıĢı Adalet tanımı öncelikle eģitlik üzerinden yapılmaktadır. Adalet denince ilk anlaģılan Herkesin dini, kökeni, cinsiyeti, fikri, dili, rengi ne olursa olsun eģit olması. Bu tanımın peģi sıra hukuka uygunluk ve haklının, haksızın ayırt edilmesi ekleniyor. Bulgular, adaleti yalnızca devletten beklendiği Ģeklindeki kamuoyu ön kabulünü teyit etmemektedir. Ev tipi kaliteleģtikçe görüģülen kiģilerin adalet anlayıģı zayıflamaktadır. Kendilerini Kürt olarak tanımlayanların adalet anlayıģı, diğer kökenlere göre daha zayıftır. Parti iliģkisi ve adalet anlayıģı arasında ise anlamlı bir iliģki yoktur. 1.1.2. Hukuk Devleti Algısı GörüĢülen kiģilere, hukukun iģleyiģi, hukukun suçsuzu koruması, devletle vatandaģın hukuk karģısında eģitliği gibi sorular üzerinden, Türkiye nin bir hukuk devleti olup olmadığını değerlendirmeleri istenmiģtir. Eğitim ve bir hukuk devleti olduğu algısı arasında kuvvetli bir negatif iliģki bulunmaktadır. Gelirle bu hukuk devleti algısı arasındaki iliģki ise muğlaktır. Hane geliri yüksek olanlar Türkiye nin hukuk devleti olduğuna daha çok inansa da ev tipiyle arada ters iliģki gözlenmektedir. Kendilerini Kürt veya Alevi olarak tanımlayanlar deneklerin hukuk devleti algısı daha azdır ve de etki Kürtler için daha fazladır. BDP lilerin yani Kürt yurttaģların bir kısmının, hukuk devletine ve hukuka güvenleri, diğer tüm kümelenmelere ve kültürel kimliklere kıyasla çok daha net biçimde olumsuza dönmüģ olmasının genel Kürt meselesi bağlamında değerlendirilmesi gerektiği görülüyor. 1 Bu bölümde sadece genel sonuçları özetliyoruz ve sadece istatistiki olarak anlamlı sonuçları rapor ediyoruz. 10

Dindarlık ve hukuk devleti algısı arasındaki iliģki ise pozitiftir, yani dindarlık arttıkça hukuk devleti olduğuna inanç artmaktadır. Dindarlık seviyesi yükseldikçe hukuka olan güvenin artması toplumun adalet ve hukuk kavramlarına, pozitif kurallar kadar manevi dünyanın anlamlarından da yükleme yaptığını gösteriyor. Yani adalet ve hukuk kavramları yalnızca yazılı kanun maddesinden olmanın ötesinde bir Ģey olarak algılanıyor. Ak Parti ye oy verenlere bütün deneklerin hukuk devleti algısı daha az olsa da de etki BDP lilerde en fazladır. Oy kullanmayanlar, BDP lilerin arkasından gelmektedir. Hukuk devleti tanımındaki soruların ortalamasının ne doğru ne yanlıģ noktasında olması, toplumun hukuk devletinin varlığı konusunda oldukça tereddütlü olduğunu göstermektedir. Örneğin, devletin bazı kurum veya memurlarının iģlemlerinde hukuk kuralları çerçevesi dıģına çıktığını düģünenler yüzde 40 oranındadır. Toplumun yüzde 25-35 oranındaki bir kesimi kanunlar önünde devlet ile vatandaģın eģit olduğuna inanmamakta, devlet ve memurların hatasında ve Dindarlık seviyesi yükseldikçe hukuka olan güvenin artması toplumun adalet ve hukuk kavramlarına, pozitif kurallar kadar manevi dünyanın anlamlarından da yükleme yaptığını gösteriyor. hatta suç iģlemese bile yargının kendilerini korumayacağına inanmakta, mahkemelerde çıkar karģılığı iģ yapıldığına inanmaktadır. Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin anayasasında yazılı olduğu bir ülkenin yurttaģlarındaki bu algı, kendi baģına problemin ifadesidir. Eğitim, gelir seviyesi ve evin niteliği yükseldikçe ve kentleģtikçe hukuk devletine olan inancın azalması dikkat çekicidir. Sosyolojik olarak, modernleģtikçe bu kesimlerin geleneksel referanslar yerine modern, çağdaģ değerlere olan bağlılıklarının artacağı ve doğal olarak hukuk devletine olan inancın yükselmesi beklenir. Fakat gözlenen durum aksini göstermektedir. Toplumda hukuk devletine olan inancın düģüklüğü, yargının anlamı sorulduğunda da ortaya çıkıyor. Yargıyı tanımlamakta suçluların cezalandırılması ile devletin vatandaģların kanunlara uymasını denetlediği yer aynı oranda kullanılıyor. Adalet tanımında yer almayan devletin yargı tanımında yer alması ilginç bir diğer bulgu olarak ortaya çıkıyor. 1.1.3. Yargının Tanımı Yargının nasıl tanımlandığını anlamak üzere, görüģülen kiģilere yargıyı, kanunlara uymanın denetlendiği, suçluların cezalandırıldığı, adaletin yerini bulduğu yer olarak görüp görmedikleri, soruldu. Evin niteliği arttıkça, yargıda hukuk olduğu anlayıģı zayıflamaktadır. Hane geliri için de etki aynı yönde olsa da istatistiki olarak anlamsızdır. Kendilerini Alevi olarak tanımlayanlar yargı tanımındaki hukuk anlayıģı daha zayıftır. Etki Kürtler için aynı yönde ancak istatistiki olarak anlamlı değildir. Dindarlık arttıkça ise yargının tanımındaki olumlu anlayıģı artmaktadır. 11

Parti bazında bakınca, görüģülen kiģileri CHP liler ve diğerleri olarak gruplamak doğru olur: CHP lilerin yargıda hukuk anlayıģı Ak Parti lilere göre daha kuvvetli olsa da bu etki, diğerleri için ters yöndedir. En kuvvetli etki ise BDP lilerde ve kararsızlardadır. MHP ve kararsızlar için ise katsayılar küçük ve istatistiki olarak anlamlı değildir. 1.1.4. Yargıda Tarafsızlık Algısı Yargıda tarafsızlık algısı, mahkemelerde hakimlerin, savcıların karģılarındaki kiģinin cinsiyetine, mezhebine, etnik kökenine, gelir seviyesine, iktidarına yakınlığına göre farklı davranıp davranmadıkları konusundaki algı üzerinden ölçülmüģtür. Gelirle yargıda tarafsızlık arasındaki iliģki muğlaktır. Yargıda tarafsızlık algısı her ne kadar hane geliri arttıkça azalsa da oturulan ev niteliğinin iyileģmesiyle artmaktadır. Özellikle farklı kültürel kimliklere ait vatandaģlarda yargının tarafsız olmadığı algısı çok güçlüdür. Kendilerini Kürt veya Alevi olarak tanımlayanlar, yargının daha taraflı olduğunu düģünmektedir ve bu etki Aleviler için daha fazladır. Dindar denekler ise yargının tarafsız olduğunu daha fazla düģünmektedirler. Ak Parti ye oy verenlere göre, görüģülen diğer tüm kiģiler yargının daha taraflı olduğunu düģünse de etki BDP lilerde çok fazladır. Oy kullanmayan ve soruya cevap vermeyenlerde de etkinin kuvvetli çıkması dikkat çekicidir. Toplumda güçlü bir yargı tarafsızdır algısı mevcut değildir. Taraflılık algısı, en fazla iktidarın adamı olmak ile zengin ve fakire farklı muamele edildiği konularındadır. Toplumun beģte biri, adaleti güçlü olanların kendilerini haklı çıkarmasının yolu olarak görürken, yarıya yakını ise yargıyı güçlü olanın kendini haklı çıkardığı yer olarak görmektedir. Yargı tarafsızlığı konusunda güçlü olmanın zengin olmak ve iktidarın adamı olmak olarak tanımlandığı dikkate alınırsa parasal gücün ve partizanlığın yargıda geçerli olduğu algısının oldukça güçlü olduğu görülmektedir. 1.1.5. Kanunsuzluğu Uygun Görme Kanunların dıģında davranmanın kabul edilebilirliğini ölçmek için, namus meselesi, kaçak elektrik kullanımı, yalancı Ģahitlik ve rüģvet örnekleri soruldu. Kanunlar dıģına çıkma genelde pek uygun görülmese de namus algısının toplumun üçte birinde kanunsuzluğu haklı çıkaran bir gücü olduğu ortaya çıkmaktadır. Eğitim, gelir seviyesinde yükselme ve kentleģmeyle beraber geleneksel namus algısının kanunsuzluğu onaylama üzerindeki gücü azalmaktadır. YaĢ yükseldikçe, kanunsuzluk gittikçe daha az meģru görülmektedir. Daha iyi evlerde oturanlar da kanunsuzluğu daha az uygun görmektedirler. Kendilerini Kürt olarak tanımlayanlar, kanunsuzluğu daha yüksek oranda uygun görmektedir. Hane geliri, mezhep ve dindarlığın kanunsuzluğu onaylama üzerinde anlamlı etkisi görülmemektedir. Parti bazında istatistiki olarak tek anlamlı iliģki BDP dedir: Bu partiye oy verenler Ak Parti lilere göre kanunsuzluluğu daha fazla uygun görmektedirler. Hukuk dıģında davranma niyeti genel olarak düģük görünmekle beraber Kürtlerde mahkemeye gitme tercihinin Türklere göre bariz Ģekilde düģük olması, Alevilerde mahkeme tercihinin oldukça bariz biçimde yüksek, polis/jandarma tercihinin ise 12

düģük olması kültürel kimliklerin, genel hukuk ve yargı algılarında fark ürettiğinin bir baģka bulgusudur. 1.1.6. Hükümetin Denetimini Uygun Görme Son yıllarda sıkça tartıģılmakta olan hükümetin iģlemlerinin yargı tarafından denetimi ve kanunların anayasal denetimi gerekip gerekmediği meselelerinde toplum hem hükümetin iģlemlerinin kanunlara uygunluğunun hem kanunların anayasaya uygunluğunu denetlenmesinden yana açık tercih belirtmektedir. Daha eğitimli, hane geliri daha yüksek ve yaģca büyük kiģiler, hükümetin yargı tarafından denetimini ve kanunların anayasal denetimini daha uygun görmektedirler. Kendilerini Kürt olarak tanımlayanlar ve daha dindar olanlari hükümetin denetimini daha az oranda uygun görmektedirler. Etki Aleviler için de aynı yönde ama istatistiki olarak anlamlı değildir. Bu sonuçlar bu iki grubun daha önceki sorulara verdikleri cevaplar dikkate alındığında oldukça dikkat çekicidir. Parti bazında bakınca ise, her ne kadar görüģülen tüm kiģiler Ak Parti ye oy verenlere göre hükümetin denetimini daha uygun görse de katsayılar sadece CHP, marjinal partilere oy verenler, oy kullanmayanlar, kararsızlar ve soruya cevap vermeyenler için anlamlıdır. 1.1.7. Hukuka Güvensizlik Daha eğitimli, hane geliri daha yüksek ve daha iyi evlerde oturanlar, adaletin ve yargının güçlünün sözün geçmesi Ģeklindeki nitelendirmeyi daha az doğru bulmaktadırlar. Aleviler ise bu sorularla daha fazla olumlu yanıt vermiģlerdir; yani hukuka daha az güven duymaktadırlar. 1.1.8. Kanun Hak Bilinci Hakların öğrenildiği tek yer olarak medya iģaret edilirken eğitim sisteminin bu konudaki çok bariz yetersizliği dikkat çekicidir. Hukuk ve haklar bilenler, bilincinde olanlar, hak arama cesaretinde ve kararlılığında olanlar için vardır. Eğer hukuk ve hak bilgisini yalnızca medyaya bırakmıģsanız sorun var demektir. Medyanın yüzeysel bilgilendirmeleri, kadın programlarındaki durum analiz ve uzman görüģlerine bırakmıģsanız sorun var demektir. Hukuk ve haklar bilenler, bilincinde olanlar, hak arama cesaretinde ve kararlılığında olanlar için vardır. Eğer hukuk ve hak bilgisini yalnızca medyaya bırakmışsanız sorun var demektir. Bir baģka dikkate değer bulgu toplumun üçte biri hiçbir kurum ve kiģinin kiģi haklarını korumadığı kanaatinde olmasıdır. Özellikle Kürtlerde mahkemelere olan güvenin çok çok düģük olması, Alevilerin yarıdan fazlasının kimsenin haklarını korumadığı kanaatinde olmaları dikkate değerdir. 1.1.9. Mahkeme Deneyimleri Bir biçimde, farklı durumlarda da toplumun dörtte birinin yolu mahkemeye düģmüģtür. Mahkemeye yolu düģenlerin üçte biri kararı adil olmadığı, mahkemelerde iģlerin düzgün yürümediği ve sonrasında mahkemelere olan güveninin bariz biçimde azaldığı 13

kanaatindedir. Eğitim seviyesi yükseldikçe mahkemeye giderim diyenlerin oranı artarken, eğitim seviyesi düģtükçe mahkemelerin yerini aile büyükleri ve kabullenme almaktadır. Eğer hangi sıfatla olursa olsun davanın bir tarafı olarak bir biçimde mahkemeye düģmüģseniz verilen kararı tartıģmanız, karardan mutlu veya mutsuz olmanız doğaldır ama yine de sade vatandaģ gözünde kararın adil olduğu izlenimi verecek bir çalıģma biçimi ve üslubunun da önemsenmesi gerekir. 1.1.10. Değerlendirme Genel olarak gözlenen eğitim, gelir seviyesi, oturulan evin niteliği yükseldikçe ve kentleģmeyle beraber hukuk, adalet algıları ve hukuka, yargıya güven azalmakta olduğudur. Dindarlık seviyesiyle beraber ise bu algılar ve güven göreceli olarak yükselmektedir. Genel olarak gözlenen eğitim, gelir seviyesi, oturulan evin niteliği yükseldikçe ve kentleşmeyle beraber hukuk, adalet algıları ve hukuka, yargıya güven azalmakta olduğudur. Genellikle varsayıldığı gibi hukukun kendine özgü kuralları, dili, yöntemleri ve görevlileri olduğu, toplumun ve hayatın içinde değil kenarında izleyen ve gerekli müdahaleleri yapan bir sistem olarak değil toplumun ve hayatın içinde bir sistem olarak ele alırsanız vatandaģların bu araģtırmada ortaya çıkan bulguları üzerinden algıları, değerlendirmeleri önemlidir. Çünkü demokratik bir devlet ve toplum olmanın baģlangıç yolu vatandaģın talep, beklenti ve duygularını dikkate almaktır. Bu anlamda genel bulgular bile ne kadar kapsamlı bir yargı reformuna, hukukun üstünlüğü inancının güçlendirilmesine, tüm bir zihniyetin elden geçirilmesine ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Devlet-vatandaĢ iliģkilerinde ve vatandaģlar arası iliģkilerde sorunlar, anlaģmazlıklar ortaya çıktığında, beklenen hukuk sisteminin bu meseleleri çözüme ulaģtırmasıdır. Bu fonksiyon toplumu bir arada tutar, toplumsal barıģı sağlar. Ama bu fonksiyonun yerine hakkıyla getirilebilmesinin ön koģulu toplumun hukuk sistemine güveniyor olmasıdır. Hâlbuki bu ülkede çok uzun yıllardır yargının siyasallaģtığı bilinir. Bu siyasallaģmanın vatandaģ devlet iliģkileri üzerinde yürüdüğü, hukukun devletten ve siyaseten güçlü olanlardan yana çalıģtığı kanaati yaygındır. Fakat bugün gelinen noktada bu araģtırmanın bulguları, vatandaģta hukukun ve yargının güvenilirliğinin artık tümüyle azaldığını göstermektedir. Güçlü olanın sözünün geçtiği, hakkının korunduğu kanaati genel bulgularla bir arada ele alındığında daha derin bir sorunu ima etmektedir. Bu bulgu bile kendi baģına bu araģtırmanın en önemli bulgusudur. Analizde ilk göze çarpan sonuç daha önceki raporlarda da belirttiğimiz politik, dinsel ve etniksel kutuplaģmanın kuvvetidir. Sonuçlar birkaç küçük istisna dıģında, neredeyse anket öncesi beklentilerimizle beklenmeyecek kadar uyumludur. Politik anlamda kutuplaģmada, en azından araģtırmada irdelenen konular açısından bakınca ve yaģ, eğitim, gelir düzeyi gibi faktörleri kontrol edince, Ak Parti lilerin karģısına CHP lileri değil BDP lileri ve oy kullanmayanlarla kararsızları karģı karģıya getirmektedir. Bu da oy kullanmayanların politikaya karģı düģünüldüğü kadar duyarsız olmadığını göstermektedir. Aynı zamanda, çalıģmamız Türkiye de oy verme 14

davranıģını belirleyen faktörleri ele almamıģ olsa da bu kesimin oy kullanmamaya devam etmesi Ak Parti nin lehine olacaktır. Gelir düzeyinin anlamlı çıkmaması ise bu alanda makro düzeyinde yapılan çalıģmalar göz önüne alınınca sürpriz bir sonuç olarak göze çarpmaktadır (bkz. Kutu 1). Hukukun Üstünlüğü: Uluslararası Bir KarĢılaĢtırma Bir ülkede kurumların geliģimi ve ekonomik büyüme arasındaki iliģki son 20 senede ekonomistlerin kafasını oldukça meģgul etmiģtir. Üzerine en çok çalıģılan kurumsal göstergelerden biri olan hukukun üstünlüğü ve Gayri Safi Yurt Ġçi Hasıla arasındaki korelasyona ülkeler bazında bakınca oldukça kuvvetli bir pozitif iliģki çıkmaktadır. Fakat bu korelasyon etkileģimin yönü hakkında bir fikir vermemektedir. Hukukun üstün olduğu ülkelerin daha hızlı büyüyüp zenginleģtiğini düģünebileceğimiz gibi iliģkiyi tersine yorumlamak da mümkündür: Ülkelerin, zenginleģtikçe daha iyi kurumlara ve de bu kuralları uygulamaya maddi açıdan imkanları olmaktadır. Akademik hayatına Massachusetts Institute of Technology (MIT) de devam eden Türk ekonomist Daron Acemoğlu iki akademisyenle yaptığı ortak çalıģmasında istatistiksel etkinin yönünün ülkeler bazında hukukun üstünlüğünden iktisadi kalkınmaya gittiğini belirleyerek literatürde bir çığır açmıģtır. Daha sonraki çalıģmalar ise mikro düzeyde de iliģkinin geçerli olduğunu göstermiģlerdir: Örneğin Dünya Bankası tarafından finans edilen yatırım projelerinin hukukun üstünlüğünün daha fazla olduğu ülke veya aynı ülke içindeki bölgelerde daha baģarılı olduğu teyit edilmiģtir. Peki Türkiye hukukun üstünlüğünde diğer ülkelere göre hangi seviyededir? Dünya Bankası tarafından hazırlanan Dünya Çapında YönetiĢim Endeksleri böyle bir karģılaģtırmaya izin vermektedir. AĢağıdaki grafik en son endeksin hukukun üstünlüğü alt-endekslerini yeģilden (hukukun en üstün olduğu ülkeler) kırmızıya doğru renklendirmiģtir. Türkiye orta sıralarda kalsa ve Batı Avrupa ülkelerinin gerisinde olsa da yeni Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerle benzer seviyelerdedir. Kutu 1 15

1.2. Adaletin Anlamı Toplumun hukuk konusunda algısını ortaya koymak için ilk olarak ADALET kavramının denekler için ne manaya geldiğini anlamaya çalıģtık. Buna iliģkin; Adalet sizin için ne anlama geliyor? sorusuyla birlikte, görüģülen kiģilere çeģitli cümleler okunarak her birisine kesinlikle yanlıģ / yanlıģ / ne doğru ne yanlıģ / doğru / kesinlikle doğru Ģeklinde cevaplamaları istenmiģtir. Adaletin Anlamı Devlet ve kanunlar Doğru ; 64 15 Haklının haksızın ayırt edilmesi Mazlumun hakkını korumak Hukuka uygun olmak Herkesin eģit olması Doğru ; 67 Doğru ; 64 Doğru ; 68 Doğru ; 65 20 24 21 Kesinlikle doğru 29 0 50 100 Adaletin Anlamı: Herkesin Eşit Olması Üstteki grafikte de görüldüğü gibi en yüksek oranda kabul gören tanım Herkesin dini, kökeni, cinsiyeti, fikri, dili, rengi ne olursa olsun eģit olması olmuģtur. Bu cümleye görüģülen kiģilerin yüzde 95 e yakını doğru veya kesinlikle doğru cevabı vermiģlerdir. Ġkinci sırada onaylanan tanım hukuka uygun olmak (yüzde 21,2 kesinlikle doğru, yüzde 68,1 doğru ), üçüncü sırada mazlumun hakkını korumak (yüzde 24,4 kesinlikle doğru, yüzde 64,3 doğru ) tanımlarıdır. Daha sonra haklının, haksızın ayırt edilmesi (yüzde 20,1 kesinlikle doğru, yüzde 67,1 doğru) ve devlet ve kanunlar (yüzde 15,3 kesinlikle doğru, yüzde 64,4 doğru ) tanımları onaylanmıģtır. 16

Oturulan Evin Tipi Eğitim Seviyesi Mezhebi Parti Tercihi Adaletin devlet ve kanunlar anlamına gelip gelmediği üzerine sorulan soruya demografik farklılıklara göre bakıldığında: ADALETĠN ANLAMI: Devlet ve kanunlar Türkiye Doğru; 79,7 AKP'liler CHP'liler MHP'liler BDP'liler Oy Kullanmayanlar Doğru; 83,6 Doğru; 80,0 Doğru; 83,1 Doğru; 66,7 Doğru; 69,2 Sünni Alevi Doğru; 80,7 Doğru; 66,3 Okuryazar Değil Diplomasız Okur Ġlkokul Mezunu Ortaokul Mezunu Lise Mezunu Üniversite Mezunu Yüksek Lisans/ Doktora Doğru; 83,5 Doğru; 76,2 Doğru; 83,8 Doğru; 82,3 Doğru; 72,3 Doğru; 73,6 Doğru; 75,0 Lüks bina, villa Apartman DıĢ Sıvasız Apartman Gecekondu Doğru; 50,0 Doğru; 73,2 Doğru; 90,0 Doğru; 73,7 0 20 40 60 80 100 Yukarıdaki verilerde BDP liler ve Aleviler için adaletin anlamının diğer gruplar kadar devlet ve kanunlar anlamına gelmediğini görüyoruz. Bu rakamlar diğer yandan Alevilerin ve Kürtlerin devlet ve kanunlarla ilişkisini, ayrıca bu raporun ilerleyen bölümlerinde de görebileceğiniz gibi bu iki kavrama olan güven düşüklüğünü gösterebilmektedir. Yukarıda belirttiğimiz farklılıklar dıģında adaletin anlamı konusunda eğitim, siyasi tercih ya da baģka bir demografik özellik değiģtikçe farklılık gözükmemektedir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi adalet, toplumun çoğunluğu için dil, din, ırk, renk, cinsiyet farkı gözetmeden eģit olması anlamına gelmektedir. 17

1.3. Hukuk Devleti Tanımı ve Algısı Toplumdaki hukuk devletine iliģkin bilinci, tanımı ve algıyı ortaya çıkarmak için görüģülen kiģilere bir dizi önermeye ne derece katılıp katılmadıkları sorulmuģtur. Yöneltilen bu önermeler hukuk devleti parametrelerini ifade etmektedir. Devletin hiç bir kurumu veya memuru iģlem ve eylemlerinde hukuk kuralları çerçevesi dıģına çıkmıyor. Hukuk Devleti 7 YanlıĢ 37 26 Doğru 27 3 Hata yapan resmi kurum veya devlet memuru olsa bile hukuk ve yargı bizi korur. 4 YanlıĢ 26 24 Doğru 41 4 Mahkemeye düģsem adil karar çıkmayacağından korkarım. 3 YanlıĢ 25 25 Doğru 39 8 Mahkemelerde de çıkar karģılığı iģ yapıldığına inanıyorum. 3YanlıĢ 23 25 Doğru 41 Ülkemizde vatandaģ ve devletin kurumları hukuk karģısında eģittir. 5 YanlıĢ 25 14 Doğru 47 9 Suç iģlemedikçe kanunların ve mahkemelerin beni koruyacağına inanıyorum. 3 16 15 Doğru 57 10 0 50 100 Suç iģlemedikçe kanunların ve mahkemelerin beni koruyacağına inanıyorum tanımına deneklerin yüzde 15,6 sı yanlıģ yüzde 14,6 sı ne doğru ne yanlıģ, yüzde 57,5 i doğru cevabı veriyor. Bu cümle en yüksek oranda doğru bulunan hukuk devleti tanımı. En yüksek oranda doğru cevabı verilen ikinci sıradaki Ülkemizde vatandaģ ve devletin kurumları hukuk karģısında eģittir tanımına deneklerin yüzde 24,8 i yanlıģ yüzde 14 ü ne doğru ne yanlıģ, yüzde 46,9 u doğru cevabı veriyor. Mahkemelerde de çıkar karģılığı iģ yapıldığına inanıyorum tanımına deneklerin yüzde 22,5 i yanlıģ yüzde 24,5 i ne doğru ne yanlıģ, yüzde 41,3 ü doğru cevabı veriyor. Mahkemeye düģsem adil karar çıkmayacağından korkarım cümlesine doğru veya kesinlikle doğru diyenler yüzde 46 oranında. Hata yapan resmi kurum veya devlet memuru olsa bile hukuk ve yargı bizi korur cümlesine yanlıģ diyenler yüzde 26,1 kesinlikle yanlıģ diyenler yüzde 4 oranında. 18

Devletin hiç bir kurumu veya memuru iģlem ve eylemlerinde hukuk kuralları çerçevesi dıģına çıkmıyor cümlesine yanlıģ veya kesinlikle yanlıģ diyenler yüzde 43 oranında. Masumsam kanunlar beni korur! Devletin her zaman hukuka uygun davrandığına inanmayabilirim! Yukarıdaki grafikte deneklerin en fazla ve en az miktarda doğru bulduğu önermelere bakarsak insanların masum oldukları müddetçe kanunların kendilerini koruyacağına inandığını düģünebiliriz. Diğer yandan doğruluğuna en az oranda inandıkları ilk önermenin oranlarına göz atarsak toplumun devletin ve memurlarının hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmediğine inandığını belirleyebiliriz. Hukuk Devleti Algısı Hukuk devletine dair iģbu soruların tümünün cevaplarından hukuk devleti algısının ortalamasını hesaplamaya çalıģır isek, ülke ortalaması ne doğru ne yanlıģ noktasında çıkmaktadır. Bu ortalamaya göre 1 e yaklaģan değerler hukuk devletine inancın azaldığını 5 e yaklaģanlar ise yükseldiğini ifade etmektedir. AĢağıdaki grafikte de gelir ve oturulan yere göre bu algı ekseninin nasıl değiģtiğini ya da esasında çok değiģmediğini gözlemleyebiliyoruz. Türkiye Hukuk Devleti AnlayıĢı 3,1 300 TL'den az 301-700 TL 701-1200 TL 1201-2000 TL 2001-3000 TL 3001 TL'den fazla Gecekondu Müstakil Ev DıĢ Sıvasız Apartman Apartman Site Ġçinde Kır Kent Metropol 2,8 3,1 3,2 3,0 2,9 2,7 3,0 3,1 3,0 3,0 2,9 3,2 2,9 3,0 1 3 5 Hukuk devleti algısı üzerine sorulan sorulara tüm demografik farklılıklara göre bakıldığında: Erkekler kadınlara kıyasla, gençler yaģça büyüklere kıyasla hukuk devletine daha az inanmaktadırlar. 19

Eğitim yükseldikçe hukuk devletine olan inanç azalmaktadır. Hukuk devletine inanç en yüksek ev kadınlarında, en düģük özel sektör çalıģanları ve serbest meslek erbabındadır. Hukuk devletine inanç en yüksek Ak Partililerde en düģük BDP lilerdedir. Gelir ve yaģanılan evin niteliği yükseldikçe, kırlardan metropollere geçtikçe hukuk devletine olan inanç azalmaktadır. Hukuk devletine dair soruların tek tek cevapları incelendiğinde ilginç farklılıklar gözlenmektedir. Ülkemizde vatandaģ ve devletin kurumları hukuk karģısında eģittir tanımına Ak Partililerin yüzde 66 sı doğru ve kesinlikle doğru cevabı verirken, BDP lilerin ancak yüzde 30 u aynı yönde cevap veriyor. Aynı Ģekilde Kürtler de diğerlerine kıyasla hukuk karģısında eģitliğe en yüksek oranda olumsuz cevap veriyorlar. Gelir seviyesi yükseldikçe de vatandaģ ve devletin hukuk karģısındaki eģitliğine kabul zayıflıyor. BDP lilerde ve Kürtlerde Suç iģlemedikçe kanunların ve mahkemelerin kendilerini koruyacağına inanç yüzde 50 ye düģüyor. Suç iģlemedikçe kanunların ve mahkemelerin kendilerini koruyacağına inanç dindarlık seviyesi arttıkça artarken, inançsızlar da yarıya düģüyor. Devletin hiç bir kurumu veya memuru iģlem ve eylemlerinde hukuk kuralları çerçevesi dıģına çıkmıyor kanaati erkekler ve gençlerde çok düģük. Yani aksine bu kümeler devletin kurum ve memurlarının hukuk kuralları dıģına çıktıkları kanaatini daha güçlü hissediyorlar. CHP liler ve BDP lilerde de devlette hukuk dıģına çıkıldığı kanaati daha yüksek. 20

Ġnançsız Ġnançlı Dindar Sofu Devletin hiç bir kurumu veya memuru hukuk kuralları çerçevesi dıģına çıkmıyor. YanlıĢ; 29 YanlıĢ; 49 YanlıĢ; 43 YanlıĢ; 79 28 27 25 6 Doğru; 42 Doğru; 15 Doğru; 26 Doğru; 31 18-28 YanlıĢ; 49 25 Doğru; 27 29-43 YanlıĢ; 47 25 Doğru; 29 44+ YanlıĢ; 37 28 Doğru; 34 Kadın YanlıĢ; 37 31 Doğru; 32 Erkek YanlıĢ; 51 21 Doğru; 28 Okuryazar Değil YanlıĢ; 25 41 Diplomasız Okur YanlıĢ; 30 33 Doğru; 37 Ġlkokul Mezunu YanlıĢ; 41 27 Doğru; 32 Ortaokul Mezunu YanlıĢ; 42 24 Doğru; 34 Lise Mezunu YanlıĢ; 53 21 Doğru; 25 Üniversite Mezunu YanlıĢ; 59 21 Doğru; 19 Yüksek Lisans/ Doktora YanlıĢ; 75 25 0 50 100 Hata yapan resmi kurum veya devlet memuru olsa bile hukuk ve yargı bizi korur inancı eğitim seviyesi, gelir ve oturulan evin niteliği yükseldikçe çok azalıyor. Hata yapan resmi kurum veya devlet memuru olsa bile hukuk ve yargı bizi korur inancı en yüksek Ak Partililerde iken BDP lilerde en düģük seviyede görülüyor. Mahkemelerde çıkar karģılığı iģ yapıldığına inanç eğitim seviyesiyle beraber artıyor. Üniversite mezunlarının yarıdan fazlası mahkemelerde çıkar karģılığı iģ yapıldığını düģünüyor. Serbest meslek erbabının ve özel sektör çalıģanlarının dörtte üçe yakını da çıkar karģılığı hukuk inancında görülüyor. Evin niteliği yükseldikçe, kırdan metropollere doğru geçildikçe mahkemelerde çıkar karģılığı iģ görmeye olan inanç üçte ikiye yükseliyor. Mahkemeye düģsem adil karar çıkmayacağından korkarım kanaati BDP lilerin üçte ikisinde, CHP lilerin yarısında hakim. 21

Dindarlık seviyesi yükseldikçe bu korku azalıyor. Kırlardan metropollere geçildikçe bu korku artarken, gecekondularda diğerlerine göre daha da güçleniyor. Devletin hukuk dıģına çıkmadığına inanç ile dindarlık arasında düz, eğitim seviyesi ile ise ters bir orantı görmek mümkün. Dindarlık seviyesi yükseldikçe devletin hukuk dıģına çıkmadığına inanç artarken, eğitim seviyesi yükseldikçe de bu konuda Ģüpheli yaklaģım oluģuyor. Tüm bu algı ve kanaatlere bakıldığında: Hukuk devletine olan inanç toplumda kuvvetli bir biçimde hissedilmiyor. Devletin ve memurlarının iģlemlerde hukuk dıģına çıktıkları kanaati yaygın Ģekilde görülüyor. Ama yanı sıra da hukuk ve mahkemelere dair kanaatler biraz daha güçlü. Yani devlet hukuk dıģı iģ yapar hem de hukuk ve mahkemeler de bizi korur kanaati mevcut. BDP lilerin hukuk devletine, hukuka güvenleri toplum içindeki diğer tüm kümelenmelere kıyasla çok daha net biçimde olumsuza dönmüģ olduğu gözleniyor. Dindarlık seviyesi yükseldikçe hukuka olan güvenin artması toplumun adalet ve hukuk kavramlarına, pozitif kurallar kadar manevi dünyanın anlamlarından da yükleme yaptığını gösteriyor. Yani adalet ve hukuk kavramları yalnızca kanun maddesinden öte bir şey olarak algılanıyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe bunun tam tersi durum ortaya çıkıyor. 22

1.4. Yargının Tanımı Mahkemeler, yargı size ne anlam ifade ediyor? Ģeklinde baģlayan ve farklı tanımlamalara dair cevaplara bakıldığında, suçluların cezalandırıldığı yer ve devletin vatandaģlarının kanunlara uymasını denetlediği yer önermeleri öne çıkmaktadır. Adaletin dağıtıldığı yer çok küçük farkla da olsa üçüncü sıradır. Mahkemeler ve Yargının Anlamı Suçluların cezalandırıldığı yer Doğru ; 72 Kes. doğru ; 11 Adaletin dağıtıldığı yer Doğru ; 68 Kes. doğru ; 11 Devletin vatandaģlarının kanunlara uymasını denetlediği yer Doğru ; 76 9 0 50 100 Suçluların cezalandırıldığı yer tanımına yüzde 11,5 kesinlikle doğru, yüzde 71,7 doğru cevapları verilmiģtir. Devletin vatandaģlarının kanunlara uymasını denetlediği yer tanımına yüzde 9,4 kesinlikle doğru, yüzde 75,8 doğru cevapları verilmiģtir. Adaletin dağıtıldığı yer tanımına yüzde 10,8 kesinlikle doğru yüzde 68,3 oranında doğru cevapları verilmiģtir. Yargı size ne anlam ifade ediyor? Devletin vatandaģlarının kanunlara uymasını denetlediği yer Kes. yanlıģ YanlıĢ Ne d. ne y. Doğru Kes. doğru Toplam 1 5 9 76 9 100 Adaletin dağıtıldığı yer 1 8 12 68 11 100 Suçluların cezalandırıldığı yer 0 5 11 72 11 100 23

Yargının anlamı sorularında demografik kümelenmelere göre farklılık yalnızca dindarlık ve gelir seviyelerine ve parti tercihine bağlı olarak gözlenmektedir. Adaletin dağıtıldığı yer tanımında inançsızlarda toplam doğru cevap oranı ( kesinlikle doğru ve doğru beraber) yüzde 50 iken dindarlık seviyesiyle beraber yükselmekte ve dindarlarda yüzde 80,8, sofularda yüzde 86,8 oranlarına ulaģmaktadır. Adaletin dağıtıldığı yer tanımında geliri 300 TL/ay altında olan kümede toplam doğru cevabı oranı yüzde 72, 301-700 TL/ay gelir seviyesinde yüzde 80,9 iken 3000 TL/ay seviyesinde yüzde 46,2 ye düģmektedir. Suçluların cezalandırıldığı yer tanımında inançsızlarda toplam doğru cevap oranı ( kesinlikle doğru ve doğru beraber) yüzde 41,2 iken dindarlık seviyesiyle beraber yükselmekte ve dindarlarda yüzde 84,3, sofularda yüzde 87,6 oranlarına ulaģmaktadır. Suçluların cezalandırıldığı yer tanımında BDP lilerin yüzde 68,1 i ve oy kullanmayacağını söyleyenlerin yüzde 72,4 ü doğru cevabı verirken, bu oran Ak Parti lilerde yüzde 87,5, CHP lilerde yüzde 85,2 oranlarına ulaģmaktadır. 24

1.5. Yargıda Tarafsızlık Algısı Yargıda tarafsızlık algısını ölçmek amacıyla Hâkimler, savcılar, polisler iģlemlerinde kim olduğuna göre farklı davranıyor mu? Ģeklinde bir açıklamayla cinsiyet, etnik köken, dini inanç, servet, siyasi tercih farkları tek tek sorulmuģtur. Tüm sorulardan hesaplanan yargıda tarafsızlık algısı tam ortadadır. Yani toplumun genel olarak Yargı tarafsız mı? sorusuna cevabı ne doğru ne yanlıģ noktasındadır. Taraflılık algısı en yüksek oranda iktidarın adamı olmak ile zengin ve fakire farklı muamele edildiği konusundadır. Yani toplum, iktidarın adamı olma ve zengin/fakir olma durumuna göre iģlemlerde farklı muamele edildiği kanaatindedir. Diğer farklılıklarda cinsiyet, etnik köken ve dini inanç konusunda ise kanaat farklılık olmadığı yönündedir. Fakat tüm bu ortalama kanaatler demografik farklılıklara göre ayrıģtırıldığında oldukça değiģen kanaatler olduğu ortaya çıkmaktadır. Hâkimler, savcılar, polisler iģlemlerinde kim olduğuna göre farklı davranıyor mu? Sünni mi Alevi mi olduğuna göre 10 YanlıĢ 55 15 Doğru 173 Türk mü Kürt mü olduğuna göre 8 YanlıĢ 49 17 Doğru 22 5 Kadın mı erkek mi olduğuna göre 8 YanlıĢ 46 17 Doğru 26 Zengin mi fakir mi olduğuna göre 4 YanlıĢ 24 15 Doğru 41 Kesinlikle doğru ; 17 Ġktidarın adamı olup olmadığına göre 4 YanlıĢ 22 18 Doğru 37 Kesinlikle doğru ; 19 0 50 100 Zengin mi fakir mi olduğuna göre farklı iģlem yapılıyor önermesine doğru veya kesinlikle doğru cevabı verenler yüzde 58 oranındadır. Ġktidarın adamı olup olmadığına göre farklı iģlem yapılıyor önermesine doğru veya kesinlikle doğru cevabı verenlerin oranı ise yüzde 57 dir. Kadın mı erkek mi olduğuna göre farklı iģlem yapılıyor önermesine katılmayanların oranı katılanlara göre daha fazladır. Bu önermeye yanlıģ veya kesinlikle yanlıģ cevabı verenler yüzde 54 oranındadır. Türk mü Kürt mü olduğuna göre farklı iģlem yapılıyor önermesine kesinlikle yanlıģ ve yanlıģ diyenler, yani etnik kimliğe göre mahkemelerde farklı davranılmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 56 ile yarıdan fazladır. 25

Ayrımın en az yapıldığı iddia edilen konu mezhep ile ilgili gözükmektedir. Sünni mi Alevi mi olduğuna göre farklı iģlem yapılıyor önermesine kesinlikle yanlıģ cevabı verenler yüzde 9,6, yanlıģ diyenler yüzde 55,4 oranındadır. Bu yanıtları demografik kümelere göre ayrı ayrı incelersek: İktidarın adamı olma Lise ve üniversite eğitim seviyesindekiler en yüksek oranda iktidarın adamına göre farklı muamele olduğu kanaatindedir. CHP (yüzde 75), MHP (yüzde 65) ve BDP (yüzde 68) seçmenleri de iktidarın adamı olma halinin farklılık ürettiği kanaatindeyken, Ak Partililer bu önermeye ortalama olarak ne doğru, ne yanlıģ (yüzde 39 doğru, yüzde 39 yanlıģ ) cevabı vermektedirler. Alevilerin yüzde 82 si de bu kanaattedir. Dindarlık seviyesi arttıkça bu kanaat azalırken, kırlardan metropollere geldikçe ve oturulan evin niteliği yükseldikçe bu kanaat artmaktadır. Zengin fakir olma BDP lilerin üçte ikisi zenginliğe göre farklı muamele gördüğü fikrindeyken Ak Partililer de bu oran yarıdan azdır. Alevilerin yüzde 80 i bu kanaattedir, Sünnilerde oran, yarıdan aģağıdadır. Dindarlık yükseldikçe bu kanaat azalmaktadır. Kırlardan metropollere geldikçe ve oturulan evin niteliği yükseldikçe bu kanaat artmaktadır. Mezhep farkı BDP lilerde ve Kürtlerde mezhep ayrımı yapıldığı kanaati ortalamadan yüksekken Alevilerin yarıdan fazlası ayrım yapıldığı, Sünnilerin üçte ikisi ayrım yapılmadığı kanaatindedir. Etnik köken farkı Kürtlerin ve Alevilerin yarıya yakın kısmı iģlemlerde etnik köken farkı yapıldığı kanaatindedir. Cinsiyet farkı Gelir seviyesi ve oturulan evin niteliği yükseldikçe ve kırlardan metropollere doğru geçilirken cinsiyete göre farklılık yapıldığı kanaati diğerlerine kıyasla artmaktadır. 26

1.6. Kanuni Hak Bilinci Bu bilinci ölçmek için görüģülen kiģilere iki farklı soru yönlendirilmiģtir; 1. Kanunları ve kanuni haklarını nereden öğreniyorsunuz? 2. Gündelik hayatınızda kiģisel haklarınızı aileniz dıģında en fazla hangi kurumun gözettiğini düģünüyorsunuz? Kanunları ve Kanuni Haklarınızı Nereden Öğreniyorsunuz? Televizyon 61 Gazete Çevremdeki kiģiler Kitaplar Aile büyükleri Okul Siyasetçiler Bilmiyorum, ilgilenmiyorum 9,6 8,6 7 3,1 1,7 1,2 7,9 0 20 40 60 80 100 Ġnsanların kanunları öğrendikleri mecra olarak televizyon yüzde 61 ile açık ara önde gözükmektedir. Ġkinci sırada kaynak olarak gazeteler (yüzde 9,6) öne çıkmaktadır. Toplamda toplumun üçte ikisinden fazlası kanunları ve haklarını medyadan öğrendiğini söylemektedir. Kitaplar yüzde 7 ve okul sadece yüzde 1,7 oranında söylenerek eğitim sistemimizin içeriği konusunda bir ipucu verilmektedir. Siyasetçilerin yüzde 1,2 oranında söylenmiģ olması da bir baģka ilginç bulgudur. Yukarıdaki verileri araģtırmadaki demografik verilere göre ayrıģtırdığımızda ise; Kadınlarda aile büyükleri, gençlerde kitaplar biraz daha yüksek oranlarda söylenmektedir. Eğitim seviyesi düģtükçe çevredeki kiģiler ve aile büyükleri öne çıkarken eğitim seviyesi arttıkça kitaplar ve gazeteler ortalamadan yüksek oranda söylenmektedir. 27

Alevilerde gazete ve kitaplar, Kürtlerde çevredeki kiģiler ortalamadan yüksek oranda söylenmektedir. KiĢisel Haklarınızı Kim Gözetiyor? Hiç kimse 31,5 Dernekler, vakıflar Siyasetçiler 1,7 2,2 Muhtar 6,9 Belediyeler 2,2 Mahkemeler 13,2 Polis / asker 42,3 0 50 100 Gündelik hayatınızda kiģisel haklarınızı aileniz dıģında en fazla hangi kurumun gözettiğini düģünüyorsunuz? sorusuna verilen cevaplara göre, toplumun neredeyse üçte biri hiç kimse nin gözetmediğini düģünmektedir. Bu oran kendi baģına toplumun kutuplaģmadan üreyen gerginlik ve güvensizlik baskın ruh hali konusunda önemli bir ipucudur. 42,3 polis/asker denilerek güvenlik güçleri iģaret edilirken, yüzde 13,2 oranında mahkemeler cevabı verilmiģtir. Muhtarlar (yüzde 6,9), hem siyasetçilerden (yüzde 2,2) hem de belediyelerden (yüzde 2,2) daha yüksek oranda söylenmektedir. Cevapları demografik olarak kümeleģtirdiğimizde ise Kürtlerde polis/asker ve mahkemeler cevabı oranı ortalamadan düģükken hiç kimseye güvenmeme hali artmaktadır. Aleviler bu konuda Kürtlerden daha serttir, Alevilerde hiç kimseye güvenmiyorum cevabı yüzde elli oranındadır. Gelir seviyesi ve eğitim seviyesi yükseldikçe mahkemeye güven yükselmektedir. Kırlarda polis/asker, mahkemeler ve muhtar ortalamadan yüksek oranlardadır. 28

1.7. Hükümetin Denetimine Dair AnlayıĢ Son yıllarda sıkça tartıģılmakta olan hükümetin iģlemlerinin yargı tarafından denetimi ve kanunların anayasal denetiminin gerekip gerekmediği meselesi de deneklere sorulmuģtur. Hükümetin Denetimi Kanunların anayasal denetiminin olması, yani kanunların anayasaya uygunluğunun denetlenmesi doğrudur. Doğru ; 65 Kes. Doğru; 14,0 Hükümetin iģlemlerinin de yargının denetimine tabi olması gerekir. Doğru ; 59 Kes. Doğru; 16,6 0 50 100 Hükümetin iģlemlerinin yargı denetimine tabi olması gerekir önermesine toplumun neredeyse üçte ikisi pozitif yaklaģmaktadır. Kanunların anayasal denetiminin olması, yani kanunların anayasaya uygunluğunun denetlenmesi doğrudur önermesine doğru ve kesinlikle doğru olarak katılanların oranı ise yüzde 79 ile daha da fazladır Kanunların anayasal denetimi daha yüksek oranda kabul edilmektedir. Ġki sorunun cevaplarına beraberce bakıldığında hükümetin denetimi meselesinde toplum her iki önermeye de doğru yanıtı vermektedir. Demografik farklılıklara göre bakıldığında eğitim seviyesi, gelir seviyesi, oturulan evin niteliği, kırlardan metropollere doğru gelindikçe denetim talebi biraz daha artmakla ( doğru dan kesinlikle doğru ya) beraber farklar çok bariz değildir. Hükümetin denetimine Ak Parti ve MHP seçmenlerinin yüzde onluk kısmı yanlıģ cevabı vermektedir. 29

1.8. Mahkemeleri Değerlendirme Deneklere ilk önce herhangi bir Ģekilde mahkeme deneyimlerinin olup olmadığı sorulmuģtur. Bu soruya evet yanıtını verenlere ise sırasıyla; Mahkemede adil karar verildiğini düģünüyor musunuz? Mahkemede iģlerin düzgün yürüdüğünü düģünüyor musunuz? Hukuk sistemimize güveniniz azaldı mı, arttı mı? Ģeklinde üç soru yöneltilmiģtir. Mahkeme deneyimleri sorulduğunda, görüģülen kiģilerin dörtte birinin mahkemeye gitmiģ olduğu görülmüģtür. Davacı olarak gittiğini söyleyenler yüzde 9,5, davalı olarak gittiğini söyleyenler ise yüzde 7,1 oranındadır. ġahit olarak gittiğini söyleyenler yüzde 7,4, mağdur olduğunu söyleyenler yüzde 4,1 ve sanık olarak gittiğini söyleyenler yüzde 2,3 oranındadır. Hiç mahkemeye iģiniz düģtü mü? Ne durumda / konumda? * Hiç gitmedim 73,2 Davacı olarak 9,5 Davalı olarak 7,1 ġahit olarak 7,4 Mağdur olarak 4,1 Sanık olarak 2,3 Görevli olarak 0,6 Ġzleyici-refakatçi olarak 1,3 * GörüĢülen kiģiler, birden fazla durum belirtebildiklerinden, cevap toplamı yüzde 100 un üzerindedir. Bir biçimde mahkemeye gitmiģ olanların deneyimleri doğrultusunda mahkemeleri değerlendirmeleri istenmiģtir. Mahkemeleri Değerlendirme Bu mahkemeye gidiģ sonrası mahkemelerde iģlerin düzgün yürüdüğünü düģünüyor musunuz? 8 Hayır ; 30 18 Evet ; 41 3 Bu mahkemeye gidiģ sonrası mahkemede adil karar verildiğini düģünüyor musunuz? 9 Hayır ; 23 13 Evet ; 49 6 0 50 100 30

Yolu mahkemeye düģenlerin üçte biri mahkemede adil karar verilmediğini ( kesinlikle hayır cevabı verenler yüzde 9,1, hayır cevabı verenler yüzde 22,9) düģünmektedir. Yarıdan biraz fazlası mahkemeden adil karar çıktığını ( kesinlikle evet cevabı verenler yüzde 6, evet cevabı verenler yüzde 48,6) düģünmektedir. Mahkemeye yolu düģenlerin üçte birinden biraz fazlası mahkemelerde iģlerin düzgün yürümediği ( kesinlikle hayır cevabı verenler yüzde 8,2 ve hayır cevabı verenler yüzde 30,3) kanaatindedir. Mahkemelerde iģlerin düzgün yürüdüğünü düģünenler yarıdan azdır ( kesinlikle evet cevabı verenler yüzde 2,8 ve evet cevabı verenler yüzde 40,9). Mahkemeleri Değerlendirme Bu mahkemeye gidiģ sonrası hukuk sistemimize ve mahkemelere güveniniz artı mı azaldı mı? 9 Azaldı; 26 Aynı Kaldı; 41 Arttı; 231 0 50 100 Yine yolu mahkemeye düģenlerin üçte biri mahkemeye gidiģ sonrası mahkemelere ve hukuk sistemine güveninin azaldığını ( çok azaldı cevabı verenler yüzde 8,8, azaldı cevabı verenler yüzde 25,8) söylemektedir. Bu soruya aynı kaldı cevabı verenler yüzde 41,4 oranındayken, hukuk sistemine güveninin arttığını söyleyenler yalnızca yüzde 24 oranındadır. Mahkemeye gitme konumlarına göre bakıldığında; Davalı ve mağdur olarak gidenler diğerlerine göre daha yüksek oranda, adil karar verilmediği kanaatindedirler. Sanıklar onlara göre biraz daha yüksek oranda adil karar verildiği kanaatindeler. Davacı da davalı da diğerlerine göre daha yüksek oranda, mahkemelerde iģlerin düzgün yürümediği kanaatindeler. ġahitler dıģında hukuk sistemine güvenin azalması hepsinde aynı orandadır. 31

Adil karar verildiğini düģünüyor ĠĢlerin düzgün yürüdüğünü musunuz? düģünüyor musunuz? Mahkeme Sonrasında Mahkemeler Hakkında GörüĢler Sanık 9 Hayır 23 14 Evet 54 Mağdur 9 Hayır 40 9 Evet 41 ġahit 5 Hayır 22 26 Evet 42 5 Davalı 13 Hayır 34 15 Evet 37 Davacı 9 Hayır 35 20 Evet 34 Sanık 11 Hayır 23 9 Evet 49 9 Mağdur Hayır 36 3 Evet 45 ġahit 6 Hayır 14 19 Evet 47 Davalı 16 Hayır 27 9 Evet 45 Davacı 8 Hayır 25 14 Evet 49 3 0 50 100 32

1.9. Hukuka Güvensizlik Adalet sizin için ne anlam ifade ediyor? soru grubundaki güçlü olanın kendi haklı çıkarmasının yolu ile mahkemeler, yargı sizin için ne anlam ifade ediyor? soru grubundaki güçlü olanın sözünün geçtiği yer önermelerinin, istatistikî faktör analizi yapıldığında aynı eksende yer aldığı ortaya çıkmaktadır. Bu iki sorunun içeriğine bakıldığında mantık benzerliği görülmektedir. Bu nedenle bu iki soruya verilen cevapları hukuka güvensizlik adı altında incelemeye çalıģtık. Adaleti tanımlamaya çalıģırken güçlü olanın kendini haklı çıkarmasının yolu önermesine doğru cevabı verenler yüzde 19,3 ve kesinlikle doğru cevabı verenler yüzde 3,2 oranındadır. Bu önermeye yüzde 18,8 oranında kesinlikle yanlıģ ve yüzde 44,7 oranında yanlıģ cevabı verilmektedir. Yargının ne ifade ettiği tanımlanmaya çalıģılırken güçlü olanın sözünün geçtiği yer önermesine doğru cevabı verenler yüzde 37,4, kesinlikle doğru cevabı verenler yüzde 7,3 oranındadır. Bu önermeye yüzde 6,2 oranında kesinlikle yanlıģ ve yüzde 27,9 oranında yanlıģ cevabı verilmektedir. Hukuka güvensizlik Güçlü olanların kendini haklı çıkarmasını yolu (Adalet sizin için ne anlama geliyor?) Güçlü olanın sözünün geçtiği yer (Mahkemeler, yargı sizin için ne anlam ifade ediyor?) Kes. yanlıģ YanlıĢ Ne d. ne y. Doğru Kes. doğru Toplam 19 45 14 19 3 100 6 28 21 37 7 100 Bu iki önermeye verilen cevaplara demografik farklılıklara göre bakıldığında çok temel farklılık eğitim ve gelir seviyesine göre oluģmaktadır. Eğitim ve gelir seviyesi yükseldikçe bu önermelere doğru cevabı oranı artmaktadır. Kırdan metropollere doğru geçerken bu önermelere doğru cevabı oranı artmaktadır. Önceki birçok bölümdeki incelemelerde de gözlendiği gibi eğitim, gelir, oturulan evin niteliği yükseldikçe ve kırlardan metropollere doğru geçildikçe hukuka, adalete ve yargıya olan güven azalmaktadır. 33