T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKBİLİM BÖLÜMÜ ETNOLOJİ ANA BİLİM DALI



Benzer belgeler
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKBİLİM BÖLÜMÜ ETNOLOJİ ANA BİLİM DALI

Cari: 5393 Sayılı. Belediye Kanunu

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:


SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX

İÇİNDEKİLER. Sayfa ÖNSÖZ..

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI

1950 LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ: BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ. Gaye BİROL Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

TOKAT DOĞAL SİT ALANLARI

TOPLUM YARARINA PROGRAM KATILIMCI DUYURUSU

KAMU YÖNETİMİ. 8.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

İZMİR VE FAYTON; BİR KİMLİK İMGESİ

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

PERFORMANS PROGRAMI 2012

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI AYDIN BELEDİYESİ 2012 YILI DENETİM RAPORU

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı Anadolu Üniversitesi

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER...V TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ...XIII GİRİŞ...XV

Şehir Güzelleştirme ve Turizm Araştırması Raporu Kasım 2012

İdari Durum. İklim ve Bitki Örtüsü. Ulaşım

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

T.C. TARSUS BELEDİYE MECLİSİ KARARI

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Belediyeler. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

T.C. İZNİK KAYMAKAMLIĞI Kılıçaslan İlkokulu Müdürlüğü İLÇEMİZİ TANIYOR, TANITIYORUZ

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

KÜTAHYA. Dr. Kamil TÜRKMEN- Kütahya İl Sağlık Müdürü

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

PLAN PROJE MÜDÜRLÜĞÜNÜN

KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU BAŞKANLIĞINA. a- Başkan Yunus Emre TANSÜ toplantıyı açtı ve toplantı salonu için Sn,Ayşenur YILMAZER e teşekkür etti.

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

MALİ DESTEK PROGRAMI SAMSUN

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

YEREL YÖNETİMLERDE İNTERNET KULLANIMI ve BULDAN BELEDİYE Sİ ÖRNEĞİ

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

TR41 Bursa Eskişehir Bilecik Bölge Planı Hazırlık Çalışmaları. Bilecik Turizm Sektörü Bilgi Notu

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI EDİRNE KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU K A R A R

İL: Mersin İLÇE: Tarsus KÖY/MAH.: Sofular SOKAK: 37 ve 42. Sokaklar

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ...

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Kars Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu KARAR

Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Ait Katkı Payına Dair Yönetmelik

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ :

Türk Hava Yolları Personellerine 2 Günlük Tebriz Turu 99 $

KONAKLAMA TESİSLERİNDE KURULACAK SAĞLIK TESİSLERİ

Osmanlı nın ilk hastanesi:

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

1) SÜMELA MANASTIRI 2) AYASOFYA MÜZESĠ

w w w. m u s. b e l. t r

ESSİAD Okuldan İşe Projesi kapsamında,

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

T.C. MUĞLA İLİ DALAMAN BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜNÜN TARİHİNDEN 31,12,2003 TARİHİNE AİT ÇALIŞMALARI

TED KDZ. EREĞLİ KOLEJİ VAKFI ÖZEL ORTAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SOSYAL BİLGİLER DERSİ 5. SINIF YILLIK PLANI

Turizm Talebi. Turistler niçin seyahat ederler?

SİVAS KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULUNUN 38 SAYILI TOPLANTI GÜNDEMİ. Sit Türü Derecesi Grubu. Çerçeve Koruma İmar Planı Geç.

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

Tablo 37 - İllerdeki Konaklama Tesislerinin Kapasiteleri

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

İçindekiler. İçindekiler

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Kars Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu KARAR

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Kültür ve Turizm Bakanlığından: AYDIN KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR Toplantı Tarihi ve No : Karar Tarihi ve

Kastamonu - Tosya YATIRIM YERİ KATALOĞU. Kastamonu - Tosya ilçesi uygun yatırım yerleri.

KENTTASARIM ŞEHİR PLANLAMA MÜHENDİSLİK MİMARLIK İNŞAAT TURİZM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ A Grubu Şehir Planlama

T.C. ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. Dairesi: Destek Hizmetleri Müdürlüğü

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ :

SİVEREK İLÇEMİZ. Siverek

Yerel Yönetimler. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

İçindekiler. Birinci Bölüm. Turizm, Turist Kavramları, Genel Anlamda Eğilim ve Beklentileri

ANTALYA MERKEZ RENT A CAR FİRMALARI

Plan Değişikliğine Konu Alanın Konumu. Şekil 1: Plan Değişikliğine Konu Alanın Konumu

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

ERZURUM KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU NUN TOPLANTI GÜNDEMİ

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI

MEMNUNE BAHÇIVAN PLANLAMA BÜROSU

TÜRKİYE KIRSALINDA KADIN

GENEL BİLGİLER. Yüzölçümü : km² dir. (Türkiye nin 1/55 dir.) Nüfus : ( ) İl Trafik No : 03

ANKARA DOĞAL ELEKTRĠK ÜRETĠM VE TĠCARET A.ġ. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DENĠZLĠ ĠLĠ, SARAYKÖY ĠLÇESĠ, TURAN MAHALLESĠ 571 ADA 1 PARSEL

Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının Yapı Esasları ve Denetimine Dair Yönetmelik

Transkript:

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKBİLİM BÖLÜMÜ ETNOLOJİ ANA BİLİM DALI TÜRKİYE DE TURİZM VE KÜLTÜR Beypazarı nda Turizm Gelişme Sürecinde Yerli Halk İle Turist Yabancılar Arasındaki Etkileşim Üzerine Etnolojik Bir İnceleme Yüksek Lisans Tezi Akiko TAKANO Ankara-2008

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 1 GİRİŞ... 2 1. BÖLÜM KAVRAMSAL VE TARİHSEL ÇERÇEVE... 6 1.1. TURİZM... 6 1.2. TURİST... 8 1.3. TURİZM ANTROPOLOJİSİ... 11 1.4. BEYPAZARI...13 1.4.1. Tarih... 13 1.4.2. Bugünkü Beypazarı... 16 1.4.3. Beypazarı nda Tarihi Yapılar... 17 1.5. BEYPAZARI NDA TURİZM... 21 2. BÖLÜM BEYPAZARI BELEDİYESİ NİN TURİZMDEKİ ROLÜ... 25 2.1. BELEDİYE... 25 2.2. BEYPAZARI BELEDİYESİ... 26 2.2.1. Basın-Yayın... 27 2.2.2. Turizm Danışmanı... 28 2.3. BEYPAZARI BELEDİYESİ NİN TURİZMDEKİ ROLÜ... 28 2.3.1. 1999 yılından Önce Beypazarı nda Yapılan Turizme İlgili Çalışmalar... 28 2.3.2. 1999 Yılından Sonra Beypazarı nda Turizmle İlgili Çalışmalar... 34 3. BÖLÜM BEYPAZARI NI ZİYARET EDEN TURİSTLERİN PROFİLİ: İSTATİSTİKSEL VERİLER... 43 3.1. GENEL DURUM... 43 3.2. GEZİNİN NİTELİĞİNE DAİR VERİLER... 51 3.3. ANKET DEĞERLENDİRMESİ... 68 4. BÖLÜM TURİSTİK SİMGELERİN KULLANIMI... 70 4.1. BEYPAZARI NIN AHŞAP EVLERİ... 71-1 -

4.2. BÜRGÜ... 74 4.3. EL SANATLARI... 76 4.3.1. Telkari...76 4.3.2. Diğer El Sanatları... 77 4.4. YÖRESEL YEMEKLER... 80 4.4.1. Kuru... 80 4.4.2. Güveç (Etli Pirinçli Güveç ve Etli Sebzeli Güveç)... 81 4.3.3. Tarhana Çorbası... 81 4.4.4. Yaprak Sarması... 83 4.4.5. Havuç ve Havuç İle Yapılan Ürünler... 83 4.4.6. Baklava... 84 4.5. TURİSTİK SİMGELERİN KULLANIMI... 84 5. BÖLÜM YERLİ HALKIN TURİZME VE TURİSTLERE BAKIŞI... 86 5.1. TURİZM SEKTÖRDE ÇALIŞAN YERLİ HALK... 86 5.1.1. Tezgah Satıcısı... 86 5.1.2. Konaklama Tesisleri... 88 5.1.3. Restoran... 91 5.1.4. Kafe... 92 5.1.5. Dükkan... 93 5.2. YERLİ HALKIN TURİZME VE TURİSTLERE BAKIŞI VE ONLARA GÖRE BEYPAZARI GELENEĞİ... 95 5.2.1. Doğrudan Doğruya Turizm Sektöründe Çalışanlar... 95 5.2.2. Dolaylı Olarak Turizmden Etkilenenler... 101 5.2.3. Turizmden Uzak Olanlar... 105 SONUÇ... 109 KAYNAKÇA...112 ÖZET... 115 SUMMARY... 116 EKLER... 118 2

Ek 1. TELEVİZYON PROGRAMI LİSTESİ:... 118 Ek 2. KAYNAK KİŞİLER LİSTESİ:... 122 Ek 3. FOTOĞRAFLAR:... 124 Ek 4. BEYPAZARI HARİTASI:... 136 3

ÖNSÖZ Büyük şehirlerde yaşayanlar modernleşmenin hızlanmasıyla birlikte gelenek denilen yerel kültürden gitgide uzaklaşmaktadır. Öte yandan kültür turizmi adı altında turizm bölgesindeki kültürün turistlere çeşitli şekillerde sunulması günümüz Türkiyesi nde yaygınlaşmaya başlayan bir olgudur. Bu tezde turizmi, ilçenin gelişimi ve ilçe kültürünün korunması için kullanan Beypazarı ndaki yerli halkın ve ilçeyi ziyaret eden turistlerin turizme karşı bakışı incelenmiş turizm ve kültürün etkileşimlerinin boyutu anlatılmıştır. Tezim için Beypazarı ndaki alan araştırmasını sürdürürken çalışmaya önemli bilgiler veren kaynak kişilere ve ankete katılan turistlere teşekkürü borç bilirim. Ayrıca yazım hatalarını düzeltme konusunda bana yardım eden değerli arkadaşlarım, Duygu EVREN, Berivan Can EMMEZ ve Galip İçten GERÇEK e de teşekkür ederim. Son olarak tez çalışmam sürecinde değerli bilgi ve zamanını benden esirgemeyen tez danışmanım ve değerli hocam Sayın Prof. Dr.Ali Tayfun ATAY a teşekkür ve saygılarımı sunarım. - 1 -

GİRİŞ 21.yüzyılda, turizmin, dünyanın temel sanayilerinden bir tanesi olacağı söylenmektedir. 2020 yılında Türkiye nin de Fransa, İspanya ve İtalya dan sonra Avrupa da dördüncü büyük turizm ülkesi olacağının öne sürülmesiyle birlikte turizmin ülkenin en önemli sanayilerinden bir tanesi olması aşikardır. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı nın açıkladığı verilere göre, Türkiye ye gelen yabancı turistlerin tercih ettikleri yerler arasında, başta Antalya olmak üzere, deniz kıyısındaki tatil köyleri ilk sırada yer almaktadır. Bu eğilimin Türk turistler için de geçerli olduğu söylenebilir. Kültür turizminde ise İstanbul, Kapadokya gibi kültür mirasına sahip olan yerler deniz turizminden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Deniz turizminde genel olarak turistler, denizin ve otelin dışına çıkmaya pek fırsat bulamadıklarından, yerli halk ile pek fazla iletişim kurma şansını yakalayamadan tatillerini sona erdirmektedirler. Öte yandan kültür turizminde yerli halk ( ev sahibi ) ile turistler (misafir) arasındaki iletişim kaçınılmazdır. Ayrıca son zamanlarda yerli halkın kendi kültürünü koruma yolunda turizmden faydalandığı da reddedilemez bir gerçektir. Beypazarı nı ziyaret eden turist sayısı 1999 yılında 2,501 kişiden 2006 yılda 250,000 kişiye kadar yaklaşık 100 kat arttığı görülmektedir. İlçe nüfusunun yalın dönem verilere göre 50,000 kişi olduğunu düşünürsek turizmin Beypazarı halkı için son derece önemli olduğu söylenebilir. Bu tezin amacı, turizm aracılığıyla kalkınan ve kısa bir süre içinde turizm merkezi olarak ün kazanan Beypazarı nı örnek alarak Türkiye de turizm ve kültür etkileşiminin boyutlarını göstermektedir. Yerli halkın ve turistin bu etkileşime olan yaklaşımları ve bakış açıları da bu süreç için önem arz ettiğinden incelenmeye çalışılmıştır. 2

Turist ve yerli halk aşağıda gösterildiği gibi ayrılabilir. Turist (Misafir): Yerli turist Yabancı turist Yerli Halk (Ev Sahibi): Doğrudan doğruya turizm sektöründe çalışanlar (konaklama tesisleri, restoranlar, kafeler, tezgahlar, yöresel ürün dükkanları, vb yerlerde çalışanlar, rehberler, müze çalışanlar, vb) Dolaylı olarak turizmden etkilenenler (turizm merkezinde dükkanı bulunanlar, zanaatkarlar, vb) Turizmden uzak olanlar (memurlar, öğrenciler, ev kadınları, vb) Çalışma, katılarak gözlem tekniği ile desteklenmiş olmakla birlikte, görüşme ve anket yapılarak yürütülmüştür. Görüşme: Yerli halk ile yapılan görüşme, yarı-yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılarak aşağıda bulunan tarihler arasında toplam 65 kişi ile gerçekleştirilmiştir: 5-9 Şubat 2007 tarihleri arasında her gün 17 Şubat 2007 4 ve 17 Mart 2007 12 Mayıs 2007 2 Haziran 2007 de düzenlenen Tarihi Evler, El Sanatları, Havuç ve Güveç Festivali sırasında 8, 18 ve 20 Aralık 2007 9 Ocak 2008 26 Şubat 2008 22 Nisan 2008 3

Anket 1 : 8-22 Mart 2008 tarihleri arasında ilçede bulunan Selam Otel de konaklayarak yerli halk ile görüşme yapılmasının yanısıra ilçeyi ziyaret eden toplam 100 yerli turistle anket uygulanmıştır. Bu tez beş bölüm ve sonuç, özet, eklerden oluşmuştur. Birinci bölümde turizm, turist, turizm antropolojisi, Beypazarı nın tarihi ve bugünü ile Beypazarı nda turizm olmak üzere beş kısım ile kavramsal ve tarihsel çerçeve anlatılmıştır. İkinci bölümde önce Beypazarı belediyesinin turizmle ilgili birimleri, daha sonra 1999 yılından önce ve 1999 yılından sonra olmak üzere iki kısma bölünerek belediye tarafından yapılan turizmle ilgili çalışmalar ele alınmıştır. Üçüncü bülümde Beypazarı nı ziyaret eden turistlerin profilini belirlemek için yapılan anket sonucu açıklanmıştır. Bu anket 8-22 Mart 2008 tarihlerinde ilçeyi ziyaret eden toplam 100 yerli turiste uygulanmıştır. Dördüncü bölümde Beypazarı ndaki turistik simgelerin kullanımı yerel kültür ile bağlantılı olarak incelenmiştir. Bu bölüm Beypazarı nın ahşap evleri, bürgü, el sanatları, yöresel yemekler ve turistik simgelerin kullanımı olmak üzere beş kısımdan oluşmaktadır. Beşinci bölümde ilk önce turizm sektoründe çalışan yerli halkın profili belirtilmiştir. Daha sonra yerli halkın turizm ve turistler üzerine düşündükleri incelenmiştir. 1 3. Bölüm BEYPAZARI NI ZİYARET EDEN TURİST PROFİLİ: İSTATİSTİKSEL VERİLER 4

Son bölümünde, sonuç, kaynakça ve özet (Türkçe ve İngilizce), eklerde sırayla televizyon programı listesi, kaynak kişiler listesi, fotoğraflar ve Beypazarı haritası bulunmaktadır. Son olarak, alan çalışmasında yabancı turistlerin sayıca fazla bulunmaması anketin sadece yerli turistlere uygulanmasıyla sonuçlanmıştır. Bir sonraki çalışmada yabancı turistlerin düşüncelerinin eklenmesiyle daha verimli bir sonuç çıkacağını ümit etmekteyim. 5

1. BÖLÜM KAVRAMSAL VE TARİHSEL ÇERÇEVE 1.1. Turizm Boorstin (1962), seyahat anlamına gelen İngilizce travel sözcüğünün zahmet, iş, zorunluluk gibi anlamları içeren travail ile aynı olduğunu belirtir. Eski zamanlarda seyahat, özel görev ve dinsel amaçlar için veya üst tabakadaki insanların kültür ve eğitim seviyesini yükseltmek için yapılan bir faaliyetken bu durum sanayi devriminden sonra değişmeye başlamıştır. İşçilerin boş zamanlarının olması, ücretli tatil yasasının oluşması, trafik sistemi ve tesislerin düzenlemesi gibi toplumun modernleşmesi süreci ile birlikte seyahat olgusuna turizm diye yeni bir kavram eklenir. Dönmek, etrafını dolaşmak, geri dönmek gibi anlamlar içeren Latince turnus sözcüğünden türetilmiş olup çeşitli batı dillerine giren ( Cengiz ve Aydın: 2006) turizm sözcüğü, 19. yüzyılın başında İngilizce de, 1830 yıllarında Almanca da yaygın olarak kullanılmaya başlanır. (Winfried:1998) Türkçe ye de Fransızca tourisme den turizm şeklinde değişerek girmiştir. Türk Dil Kurumu nun sözlüğünde turizm sözcüğünün anlamı olarak dinlenme, eğlenme, görme, tanıma vb. amaçlarla yapılan gezi ve bir ülkeye veya bir bölgeye turist çekmek için alınan ekonomik, kültürel, teknik önlemlerin, yapılan çalışmaların tümü olarak iki açıklama verilmektedir. 2 Birinci tanımda turistin yola çıkmasının nedenine dikkat çekilmekte, ikinci tanımda ise turizmin daha çok sanayi olarak görüldüğü anlaşılmaktadır. Antropologlar ve sosyologlar tarafından da turizm üzerine çeşitli tanımlar yapılmaktadır. Smith (1989), geçici boş zaman, harcanabilir gelir ve yerel sakinler tarafından olumlu görüş ya da onayın olması olmak üzere üç etmenin aynı 2 Türk Dil Kurum (TDK) http://www.tdk.gov.tr/tr/sozbul.aspx?f6e10f8892433cffaaf6aa849816b2ef05a79f75456518 CA : 21 01 2008. 6

anda ortaya çıkmasıyla turizm faaliyetinin meydana gelebileceğini (Smith: 1989, s.1) anlatmaktadır. Turizm ile seyahat arasındaki fark, zorunlu bir durum olmadan insanların yola çıkmasını sağlayan boş zaman ve harcanabilir gelir koşullarının gerekliliğini açıkça göstermektedir. Sosyolog Urry (1990) de turizmin boş zaman faaliyeti oluduğunu belirtir. Urry e göre, insanların düzenli ve sistemli işlerinin olması boş zaman yaratmalarına imkan verir. Ayrıca turistlerin faaliyetlerinin bir kısmının da günlük yaşamdan uzak farklı manzara ya da görüntülere bakmak olduğunu belirtir. Turistler gezilecek çeşitli yerlerde kendilerinin normal hayatlarından farklı olan şeylere karşı güçlü bir zevk beklentisi içinde olup, film, televizyon, edebiyat, dergi gibi birebir turistik faaliyet olmayan faaliyetlerle de (non-turist practice) bakışlarını güçlendirirler. Urry, Filozof Michel Foucault nun bakış kavramını kullanarak turizm faaliyetinin karakterini keskin bir şekilde analiz eder. Turistin seyahat etme nedeninin temelinde eğlence ve zevk olduğu da unutulmamalıdır. Turizmin diğer önemli karakteri ise tüketim faaliyeti ile ilişkili olmasıdır. Greenwood (1972) a göre turizm şimdiye kadar insanoğlunun görmüş olduğu en büyük mal ve hizmet içerikli ekonomik faaliyet tir. Turizmin uzun zaman antropolojinin konusu olmamasının nedenlerinden biri ise daha çok ekonomiyle bağlantılı olarak görülmüş olmasıdır. Antropoloji çalışması olabilmesi için turizme insanlar tarafından bakılması gerekir. Ancak Greenwood un anlattığı üzere turizm diğer bir yandan büyük bir sanayidir. Bunun en büyük göstergesi, turistler tatilde iken ev sahiplerinin mal ve hizmet üretmesi ve sunmasıdır. 7

Bu araştırma, turizmi sadece bir seyahat çeşidi olarak sınırlamadan, turistlerin seyahat ettikleri ve konakladıkları bölgelerdeki toplumsal, kültürel, fiziksel ve ekonomik etkileşim sürecini bir bütün olarak ele almayı hedeflemektedir. 1.2. Turist Turizmi tek bir kavram olarak düşünmek güç olduğu gibi turisti de tek bir kavram düşünmek güçtür. Örneğin, 1996 yıl 22747 sayılı Seyahat Acenteleri Yönetmeliği ne göre turist, para kazanma amacı olmaksızın, dinlenmek ve eğelenmek için ya da kültürel, bilimsel, sportif, idari, diplomatik, dinsel... nedenlerle, oturduğu yer dışına geçici olarak çıkan ve tüketici olarak belirli bir süre seyahat edip kalan ve yeniden ikametgahına dönen kimsedir (Konak, Kozak ve Kozak: 2006). Bu tanıma ek olarak günü birilik turlara katılıp, gittiği yerde gece konaklamayan ziyaretçilerin turist sayılabileceğini söyleyebiliriz. Turistin tanımını yaparken göz önünde bulundurulması gereken diğer önemli nokta konaklanan yerdir. Kamuya açık konaklama tesisinde kalınması turistin niteliğini oluşturmada zorunlu bir etmen değildir. Nitekim Nash (1996) a göre sanayileşmeden önceki dönemde arkadaş veya akrabalarını ziyareti edenler de boş zaman gezgini yani turist kavramına dahil edilebilir. İnsanlar kamuya açık konaklama tesislerinde kalmayıp arkadaş veya akrabalarının evlerinde kalsalar bile ziyaret ettikleri yerde geziye çıkmaları durumunda turist olarak kabul edilirler. Turist kavramının başka bir tanımı, Smith (1989) tarafından yapılmaktadır. Smith, turisti değişiklik yaşamak için kendi isteği üzerine evden uzak bir yeri ziyaret eden geçici olarak boş zaman geçiren biri olarak tanımlamaktadır (Smith: 1989, s.1). Ancak bu tanımda turizmin önemli etmenleri olan eğlenme ve tüketim eksiktir (Hashimoto: 1999). Boorstin ise turisti aşağıdaki gibi tanımlamaktadır: 8

19. yüzyılın başında dünya seyahatının yeni bir karakterini açıklamak için yararlı bir kavram ortaya çıkmıştır Bu kavram turist kavramıdır. İlk önce tour-rist şeklinde arada bir tire vardı. Günümüzde Amerika da kullanılan sözlüklerde turist eğlenme için seyahate çıkan kişi olarak tanımlanmaktadır. (...) Gezgin çalışan biridir. Turist ise eğlenmeyi arayan biridir. Gezgin aktif olup, insanları, macerayı ve farklı deneyimleri aramaktadır. Turist ise pasif olup, ilginç olayların meydana gelmesini beklemektedir. Turist gezme ye giden demektir. (Bu sight-seeing sözcüğü de turist sözcüğü ile aynı dönemde ortaya çıkmıştır. Kayıt edilmiş ilk örnek 1847 yılındadır). (Boorstin:1962, s. 97) Boorstin, eğlenceyi arayan turistin sadece sahte etkinlik ile tatmin olabileceğini söyler. MacCannel (1976) başta olmak üzere bazı antropologlar Boorstin in sahte etkinlik fikrine karşı çıkmaktadırlar. Bununla beraber turist faaliyetlerinin araştırmaya başlandığı ilk zamanlarda Boorstin nin bu alana önemli katkıları olduğu söylenebilir. Türk Dil Kurumu nun sözlüğünde de turist anlamı dinlenme, eğlenme, görme, tanıma vb. amaçlarla geziye çıkan kimse, gezgin, gezmen, seyyah olarak tanımlanmaktadır. Turist ve gezgin, seyyah gibi kavramlar arasındaki en önemli farklardan birisi, turistin, gezgin veya seyyahla karşılaştırıldığında eğlenme amacının daha ön planda olmasıdır. Birçok araştırıcı turist kavramını tanımlamanın yanısıra sınıflandırmaya gitmiştir. Cohen (1974), turist deneyimlerine dayalı olarak turisti, örgütlenmiş kitle turisti, bireysel kitle turist, araştırıcı (kaşif), ve başıboş turist olarak dört başlık altında sınıflandırmaktadır (Avcıkurt: 2003). 9

Smith (1977), de Cohen in çalışmasını takip ederek turisleri, turistik etkinliklerine göre yedi kümeye ayırmaktadır. Bunlar: 1. Araştırcı (explorer): Araştırçılar, yeni bilgiler ve bulgular aramaktadırlar; ancak, sayıları oldukça azdır. Gerçek anlamda bir turist olmaktan çok, antropologlara benzemekte; ziyaret ettikleri topluluklara etkin bir biçimde katılmakta; barınma, beslenme, giyinme gibi çok çeşitli konularda yerel geleneklere kolayca uyum sağlamaktadırlar. Bu arada, telsizler, taşınır tuvaletler, kimyasal ilaçlar gibi Batı teknolojisinin çok çeşitli araçlarından yararlanmayı da bırakmamaktadırlar. 2. Seçkin turist (elite): Seçkin turistler, az sayıdadırlar ve hemen her yeri gezmiş olan; balta girmemiş ormanlarda, bir yerlinin kılavuzluğunda, bir kano gezisi için büyük paralar harcayan; değişiklik olsun diye yerli çadırlarında kalıp, hamaklarda uyuyan kimseleri içermektedir. Bunların araştırıcılardan ayrıldıkları nokta, gerçek anlamda turist olmaları (bilgilerini arttırmaktan çok, değişiklik ve eğlence için yolculuk yapmaları) ve seyahat acentelerinin sunduğu olanakları kullanmalarıdır. Ancak, yerli yaşama kolayca uyum sağlamakta; yerlilerin yaşamları boyunca sürdürdükleri bir yaşayış biçimine bir hafta boyunca kolayca dayanabileceklerini düşünmektedirler. 3. Garip (off-beat): Garip turistler, ya turist kalabalığından uzaklaşmak istemekte; ya da garip davranışlarla tatilin heyecanını artırmaya çalışmakta, genellikle basit konaklama ve hizmet koşullarına kolayca uyum sağlamaktadırlar. 4. Olağandışı (unusual): Olağandışı turistler, örgütlenmiş turlara katılmakta; ilkel kültürlere ilgi göstermeye çalışmaktadırlar. Ancak, yerli yemeklerden çok, ülkelerinden getirilmiş hazır yemekler ve içeceklerle kendilerini daha güvenli görmektedirler. 10

5. Kitlemsi (incipient mass): Kitlemsi turistler, ya da başlangıç aşamasındaki kitle turistleri, gittikçe artan sayıda insanı içeren önemli bir turizm hareketi oluşturmaktadır. Ancak, bunlar, genellikle kendi başlarına ya da küçük kümeler biçiminde yolculuk yapmaktadırlar. 6. Kitle (mass) : Kitle turistleri, orta sınıf değerlerine ve gelirine dayanmakta; çok sayıda insanın yer değiştirmesini içermekte; gittikleri yerlerde kendi ülkelerinin yaşam biçimini ve koşullarını aramaktadırlar. 7. Kapsamlı (charter) : Kapsamlı turistler, kapsamlı turlara katılan, kalabalık topluluklar biçiminde yolculuk yapan, gezinin bütün ayrıntılarının önceden planlandığı kimseleri içermektedir (Doğan: 2004, s.68). 1.3. Turizm Antropolojisi Turizmin modern toplumlarda etki alanı geniş ve önemli bir sanayi dalı olması gerçeğine karşın yakın zamanlara kadar turizme antropolojik araştırmalarda pek ilgi gösterilmemiştir (Burns: 2004, Cohen: 2004, Hashimoto: 2004, Yamshita: 2006). Bunun nedenlerinden birincisi, turizm çalışmalarının akademik ortamın ciddiyetine uygun görülmemesidir. Cohen (2006) e göre turizm, akademik ortamda hala düşük bir prestije sahiptir. İkinci neden ise antropologun alan çalışmaları ve turistin faaliyetleri arasındaki benzerlikler nedeniyle antropologun kendisini turizm çalışmasından uzak tutmayı tercih etmesidir. Antropologlar gittikleri yerlerde birer yabancıdır. Ev sahipleri tarafından turist olarak da kabul edilebilirler. Ancak kendilerini araştırmacı olarak gören antropologlar, tatil için zaman geçiren turist ile kendileri arasında belli bir çizgi koymak istemişlerdir. Üçüncü neden de turizmin sosyo-kültürel öneminin farkına varılmaması ve bu alanın daha çok ekonomiyle ilgili olduğunun kabul edilmesidir (Burns: 2004). Turizm konulu ilk Antropoloji çalışması 1960 lı yıllarda Nuňez (1963) tarafından başlatılır (Cohen:2004, Burns:2004). 1973 yılında turizm biliminin ilk 11

dergisi, ayrıca günümüzde de turizm antropolojisinde en önemli dergilerden biri olan Annals of Tourism Research kurulur. 1974 yılında Valene Smith tarafından ilk uluslararası sempozyum olan Anthropological Association symposium on tourism Mexico City de düzenlenir. Bu sempozyumdaki çalışmalar 1977 yılında Hosts and guests: The anthropology of tourism adlı kitapta toplanıp yayınlanır. Aynı sene Annals of Tourism Reseach dergisinde ilk defa başlığında Antropoloji sözcüğünü içeren bir makale yer alır. Bu dergide 1983 yılının özel konusu olarak Turizm Antropolojisi seçilir ve bunun sonucunda sosyal bilimlerin diğer alanlarının turizm üzerine çalışmaları ile Turizm Antropolojisi arasında belli bir çizginin oluşturulması sağlanır. 1986 yılında the International Academy for the Study of Tourism kurulur. 1988 yılında the Kroeber Anthropology Society Papers, 1990 ve 1999 yıllarında Cultural Survival Quarterly, turizm üzerine özel yayın düzenler (Cohen:2004, Burns: 2004). Görüldüğü gibi turizm antropolojisi 1970 li yıllardan itibaren yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlamış olan henüz yeni bir çalışma alanıdır. Antropoloji, ilk aşamada diğer bilim dallarının fikirlerinden ve düşüncelerinden yararlanılarak ortaya çıkarılmıştır. Farklı teoriler antropolojiye uyarlanacak şekilde geliştirilmiştir. Örneğin Turner, van Gennep (1915) ın geçiş ritleri (rites of passage) fikrini alıp, turizmin de insan hayatının bir geçiş aşamasını gösterdiğini belirtmiştir. Sosyolog, Durkheim (1915) in kutsal ve dünyevi kavramlardan yola çıkan Graburn (1977) ise turizmi modern ritüeli ve kutsal seyahati olarak açıklamaya çalışmıştır. (Burns: 2004) Antropolji alanındaki ilk çalışmalarda turizm, kültürü ticari bir mal haline getiren bir etmen olarak görülür ve böyle incelenir. 1970-1980 yılları arasında bu alandaki düşünceleri hakimiyet gösteren (Burns:2004) Greenwood a göre, bir sanayi dalı olan turizm, kültürün fast-food gibi 12

paketlenmesi anlamına gelir. Ayrıca Greenwood turistlerin ellerinde para olduğu sürece, kültürel gelenek dahil olmak üzere tüm doğal kaynakların onlara gösterileceğine dair bir söz verilmiş olduğunu belirtir (Greenwood:1989). Özellikle kitle turizminin yaygınlaşmasıyla birlikte ev sahibi olan bölgedeki turizm sanayisinin etkisini inceleyen antropologlar bu durumu, yeni-sömürgecilik ya da emperyalizm olarak algılamışlardır (Burns:2004) 3. Bu görüşün tam aksine, Cohen (1988) ve McKean (1989) gibi antropologlar turizmin, yok olma durumuna gelmiş olan kültürel geleneklerin korunmasına imkan verdiğini savunmuşlardır (Burns:2004). Turizm sayesinde ev sahibi kendi kültürünü nesneleştirmeye çalışmaktadır. Bu durum ev sahibinin kendi kimliğini yeniden oluşturması (reconstruction) fırsatını doğurmaktadır (Ota:1997). 1.4. Beypazarı 4 1.4.1. Tarih Beypazarı ve çevresinde ilk yerleşim izleri M.Ö. 3. binin ikinci yarısındaki Tunç Çağı topluluklarına aittir. İlk çağlarda Hitit, Frig 5, Galat ve Roma nın egemenliği altında olduğu düşünülmektedir. Beypazarı ve çevresi, Anadolu Selçuklu hakimiyetine girmeden önce, Geç Roma ve Erken Bizans dönemlerinde İstanbul dan Ankara ya ve buradan da Kudüs e ulaşan haç yolundaki bir konaklama noktası üzerinde bulunur. Bu noktanın daha sonra Anastasiapolis adı alan, Lagania kentinin sınırları içerisinde yer aldığı düşünülmektedir (Beypazarı Kaymakamlığı:1994, Bozkurt:2004). Malazgirt zaferinden sonra 1072-73 yıllarında Ankara, Selçuklu topraklarına katılır. Bozkurt (2004) yazılı kaynak olmamasına rağmen, 1073 yılından itibaren Beypazarı nda Türk Devri nin başladığının kabul edilebileceğini belirtmektedir. 3 Anthropological Forum Vol. 14, No. 1, March 2004, 5-23 Anthropology and Tourism: Past Contribution and Future Theoretical Challenges, s. 8. 4 Bkz: Fotoğraf 1 5 Beypazarı ilçe merkezinin 21km güneyinde yer alan Tahir Köyü nün yaklaşık 1.5 km kuzeybatısındaki Kızlar Sekisi mevkiinde, Frig dönemine tarihlenen duvar kalıntıları 1.Derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiştir (Bozkurt 2004 s 21). 13

1043 yılında Moğollara karşı yaptıkları Kösedağ Savaşı neticesinde Anadolu Selçuklu sultanlarının Moğol yönetiminin baskısı altında kaldıkları bilinmektedir. Beypazarı ve çevresi ise kısa bir süre Bizans hakimiyetine girmiştir. Evliya Çelebi, Beypazarı hakkında aşağıdaki bilgileri anlatmaktadır: İlk kurucusunu bilmiyorum. Ancak ilk fatihi Kütahya padişahlarından Germiyanoğlu Yakub Şah ın veziri Dinar Hezar olduğu için Germiyan Hezarı derler. Ama şehrin alimleri ve zarifleri Bebekpazarı şehri derler. Ama Türklerin dilinde Beypazarı derler. Gerçekten de haftada bir gün güzel süslü pazarı kurulup bütün değerli şeyler bolca bulunur (Çelebi: 2003, s.567). Beypazarı adının bugünkü Beytepe Mahallesi nde her Cuma günü kurulan pazardan geldiği tahmin edilmektedir. 6 Bozkurt, Beypazarı nın Osmanlı topraklarına ne zaman katıldığı konusunda doğrudan bir bilgi mevcut olmadığını söyleyerek, Ankara nın 1356 da Orhan Bey tarafından Eretnaoğulları idaresinden alınarak Osmanlı sınırlarına katıldığını belirtir. Beypazarı nın Osmanlı Beyliği nin kuruluş sahası olan kuzeybatı Anadolu daki bölgesine yakınlığıyla bu tarihlerdeki fetihlerin yönünü göz önünde bulundurarak, Beypazarı nın Orhan Bey döneminde Osmanlı devleti sınırlarına dahil edildiği sonucuna varabiliriz (Bozkurt:2004). Beypazarının, Osmanlı idaresine geçtikten sonra bugünkü Bursa İli Hüdavendigar Sancağına bağlı bir bucak olduğu Vakıfların (Hicri 1270-1280) kayıtlarından anlaşılmaktadır (Beypazarı Kaymakamlığı:1994). 16.yüzyıla ait 6 DİNAR-HEZAR veya GERMİYAN HEZAR tabirlerinin sonradan kasabayı fetheden beyin şimdiki Beytepe mahallesinde bir mahalle ve büyük pazar yeri kurduğu, bu büyük ve meşhur pazarın zamanla beyın adı olan HEZAR ı da unutturarak HEZAR kelimesinin yerini PAZAR a bıraktığı, GERMİYAN kelimesinin yerini de yalnızca BEY sözünün aldığı ve böylece adının BEYPAZARI olarak değiştiği kuvvetle tahmin edilmektedir (Beypazarı Kaymakamlığı, 1994, s. 19). 14

Hüdavendigar Livası (Sancağı) tahrir defterlerine göre Beypazarı nın bu tarihlerde 21 mahallesi, 120 köyü ve 26 mezrası mevcuttur. 1573 te Beypazarı nın 36.000 civarındaki nüfusuyla hem merkezi olarak, hem de köyleri ile Anadolu nun en büyük kazalarından biri olduğu bilinmektedir. Beypazarı na 1648 yılında gelen Evliya Çelebi, kentte 20 mahalle olduğunu ve yapı olarak kentin 41 mihrabı, ikişer katlı 3060 evi, medresesi, darülhadisi, darülkurrası, 70 sıbyan mektebi, 7 hanı, hamamları ve 600 dükkanının olduğunu belirtmektedir.(çelebi:2003) 19.yüzyıl seyyahlarının anlattıklarına göre tarım ve özellikle tiftik üretimiyle dışa açık bir kent olan Beypazarı, 1838 ticaret antlaşması ile yıkılmaya başlayana kadar Ankara nın tiftik ipliği ihtiyacının büyük kısmını sağlayan bir merkez konumundadır. Ayrıca Ankara ile İstanbul arasındaki kervan ticareti alanında canlı bir ekonomik faaliyet içinde olmuştur (Bozkurt: 2004, s 25). Beypazarı, 1868 yılından sonra Ankara sancağına bağlı bir ilçe haline getirilir (Beypazarı Kaymakamlığı:1999). 1878 yılında İzmit-Ankara şose yolu yapımına başlanır. Yolun mesafesi 164.38 km olup Ankara-Ayaş-Beypazarı- Nallıhan-İzmit i birbirine bağlayan Anadolu nun en iyi araba yollarından biridir (Bozkurt:2004). Beypazarı belediyesi ise 1890 yılında kurulmuştur (Torun: 2004, s 16). 20. yüzyıla gelindiğinde Beypazarı nda belli başlı kamu kurumları mevcuttur. 1907 tarihli Ankara Vilayeti Salnamesinde kent genelinde toplam nüfusun 23.058 kişi olduğu belirtilir (Bozkurt:2004). 1931 yılında ilçeyi ziyaret eden Seyyah Kandemir, nüfusun 6600 olduğunu, kasaba merkezinde 1100 hane, 500 dükkan, 3 hamam, 14 cami, 8 mescit bulunduğunu ve beş sınıflı 3 adet ilkokulda 600 talebe ve 17 muallim olduğunu belirtir (Bozkurt:2004, s 26). 15

Beypazarı, eski dönemlerden beri coğrafi konumundan dolayı önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Ancak 1923 yılında Ankara nın başkent olması, Eskişehir bağlantı yolunun önemini kaybetmesi ve özellikle Beypazarı ndan geçen Ankara- İstanbul yolunun Kızılcahamam a kaydırılması neticesinde ticari alanda bir duraksama yaşanır (Beypazarı Kaymakamlığı:1999, Bozkurt: 2004). 1.4.2. Bugünkü Beypazarı Beypazarı İç Anadolu bölgesinde, başkent Ankara iline bağlı, Ankara'nın kuzeybatısında yer alan ve 99 km uzağında bulunan bir ilçe merkezidir. Güneyinde Polatlı ilçesi, batısında Nallıhan ilçesi, kuzeyinde Kıbrısçık ilçesi ve doğusunda Ayaş ilçesi yer alır. Beypazarı ilçesi, Karaşar, Kırbaşı ve Uruş Bucakları ile altmış dört köyden oluşur. İlçe merkezinde Ayvaşık, Başağaç, Beytepe, Cumhuriyet, Gazipaşa, Hacıkara, İstiklâl, Kurtuluş, Rüstempaşa, Yeşilağaç, Zafer olmak üzere 11 mahalle bulunur. İlçenin denizden yüksekliği 675m, yüzölçümü 1868 km 2 dir. Beypazarı ovası kuzeyde Köroğlu ve güneyde Sündiken Dağlarının ortasında yer alır. İlçe sınırları içerisinde görülen başlıca akarsular Kirmir, İlhan, Aladağ, Süveri ve İnözü çaylarıdır. İlçenin kuzey kesiminde, Karaşar Beldesi, Eğriova, Tepel, Karagöl ve Tekke dağlarının ormanlık alanları vardır. Denizden uzak ve etrafının dağlarla çevrili oluşu nedeniyle bölgede karasal ve yarı kurak bir iklim hakimdir (Bozkurt:2004). 2000 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre 51.841 nüfusa sahip olan ilçe Ankara nın dördüncü büyük taşra ilçesidir. Nüfusunun 34.441 i ilçe merkezinde, 17.400 ü kasaba ve köylerde yaşamaktadır. İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık, ticaret, sanayi ve el sanatlarına dayanır. İlçe nüfusunun yüzde 67 si tarımla uğraşmaktadır. Tarla arazisinin büyük kısmında sebzecilik yapılmakta olup, üretimde ilk sırayı havuç almaktadır. Sonra sırasıyla, ıspanak, turp, soğan ve domates gelmektedir. Üretilen sebzeler Ankara ve İstanbul 16

hallerine sevk edilir. Köylerin dağlık bölgelerinde ise hayvancılık yapılmaktadır. Ankara keçisi, koyun ve sığır dışında tavuk ve arı da yetiştirilmektedir (Torun:2004). Geçmişte ticari anlamda canlı olan Beypazarı nüfusunun günümüzde yalnızca yüzde 6 sı ticaretle uğraşmaktadır. Çiftlik, çeltik fabrikası, maden suyu fabrikası ve yem fabrikası ilçenin sanayi alanındaki faaliyetlerini meydana getiren önemli kuruluşlardır. Bunların dışında karasör sanayisi de Beypazarı nda çok ileri durumdadır (Tülay:2006). İlçede linyit kömür ve torona gibi madenlerin bulunması da ilçe ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunur. Linyit kömür ocaklarında çalışmak üzere Zonguldak tan ya da Bolu dan çok sayıda işçi ilçeye göç etmiştir. Torona madeni için ise Çin den mühendis, teknisyen ve işçiler gelmektedirler (Şener:1976, Torun: 2004, Tülay:2006). El sanatlarına gelince dövme bakırcılık, Beypazarı nda en gelişmiş sanatlardan biridir. Özellikle kuyumculuk ve dokumacılık, turizmin gelişmesi ile önem kazanan sektörlerdir. Bunların dışında kunduracılık, semercilik, demircilik gibi el sanatları bulunmaktadır (Torun:2004, Beypazarı Belediyesi: 2006). Halkın yüzde 99 u okur-yazar olan ilçede eğitim kurumu olarak Genel Lise, İmam Hatip Lisesi, Kız Meslek Lisesi, Endüstri Meslek Lisesi, Sağlık Meslek Lisesi ve Anadolu Lisesinin her birinden birer tane bulunmaktadır. Ayrıca 1995 yılında Ankara Üniversitesi ne, 1998 yılında Gazi Üniversitesi ne bağlı yüksek okullar kurulmuştur (Tülay: 2006, Beypazarı Belediyesi: 2006). 1.4.3. Beypazarı nda Tarihi Yapılar 2008 yılında ilçe merkezinin kentsel sit alanı olarak belirlendiği Beypazarı nda, 283 adet tescilli mimarlık örneği dahil, 200 yıllık 3500 adet ev, 600 17

dükkanlık tarihi çarşı, çeşitli dini yapı, kültürel yapı ve Arkeolojik Sit Alanı, 1 adet 1. derece Doğal Sit Alanı bulunur (Beypazarı Belediyesi:2006). Bozkurt, Beypazarı ndaki tarihi yapı üzerine şunları anlatmıştır: Türk dönemine ait geçmişi Selçuklulara kadar inen bölgede, en eski tarihli yapı 15. yüzyıldandır. Bununla birlikte günümüze ulaşamamış daha erken tarihli yapılar da olmalıdır. Beypazarı nda günümüzde mevcut olan Türk devri yapılarının büyük bir kısmı 19. yüzyıla aittir. Diğer yandan 15. yüzyıla tarihlenen iki türbe ile 17. yüzyıla ait bir han ve bir cami de bulunmaktadır (Bozkurt:2004, s.260). 15. yüzyılda İnşa Edildiği Düşünülen Tarihi Yapılar Şunlardır: 1. Boğazkesen Türbesi: 15. yüzyıl dolaylarında inşa edildiği düşünülmektedir. AKTVKK 7 nın 27.2.1995 gün ve 3892 sayılı kararı ile Vakıflar Genel Müdürlüğünce hazırlanan rölöve ve restorasyon projesi doğrultusunda ve yine Vakıflar Genel Müdürlüğü denetiminde Beypazarı Belediyesi ve Kaymakamlığınca onartılmıştır. Onarımın bilinçsiz bir şekilde yapılmasından dolayı, AKTVKK, 17.6.1996 gün ve 4687 sayılı kararı ile tekrar restorasyonun yapılmasına karar vermiştir. Ancak bu son karar halen uygulanmamıştır. 2. Kuyumcutekke Köyü Kara Davut Türbesi: Türbenin inşa tarihi hakkında yazılı bir kaynak mevcut değildir. Ancak Bozkurt (2004), mihrapniş üzerinde geçen 1453 tarihinden 15. yüzyıl ortalarında olduğunu doğrulamaktadır. 16. Yüzyılda İnşa Edildiği Düşünülen Tarihi Yapı: 1. Rüstem Paşa Hamamı: Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde mevcut vakfiyesine göre hamamın ilk inşa tarihi olarak 16. yüzyılın ikinci yarısı düşünülmektedir. 7 AKTVKK: Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu. 18