İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Final Sınavı İkinci Öğretime Tabi Öğrenciler Cevap Anahtarı

Benzer belgeler
Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilmemesi halinde, Türk hukuku uygulanır.

KANUN MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKINDA KANUN. Kanun No Kabul Tarihi: 27/11/2007

Dr. MERVE ACUN MEKENGEÇ AYNÎ HAKLARDAN DOĞAN UYUŞMAZLIKLARDA UYGULANACAK HUKUK VE YETKILI MAHKEME

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKINDA KANUN

AİLE HUKUKUNA İLİŞKİN YABANCI KARARLARIN TANINMASI

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi. Milletlerarası Özel Hukuk Çift Numaralı ve İkinci Öğretim Öğrencileri Vize Sınavı

MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKINDA KANUN

(Resmî Gazete ile yayımı : Sayı : 20877)

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

Dr. Deniz Defne KIRLI AYDEMİR. Milletlerarası Usul Hukukunda İHTİYATİ TEDBİRLER

TÜRK MİLLETLERARASI HUKUKUNDA BOŞANMA

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Final Sınavı Tek Numaralı Öğrenciler Cevap Anahtarı

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR... XXI BİRİNCİ BÖLÜM YARGI HAKKI, ULUSLARARASI YETKİ VE TAHKİM

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM BOŞANMA

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK FİNAL SINAVI CEVAP ANAHTARI (Tek Numaralı Öğrenciler)

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR HEKMATULLAH KAMALOV BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2017/5038)

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

ĐDARĐ YARGI FĐNAL SINAVI

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Final Sınavı Çift Numaralı Öğrenciler Cevap Anahtarı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKINDA KANUN TASARISI. BİRİNCİ KISIM Milletlerarası Özel Hukuk. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

YURTDIŞINDA BOŞANMA TANIMA VE TENFİZ İŞLEMİ YAPILMADAN ÖLÜM

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA DAVA AÇMA SÜRESİ

I. Genel Prensipler Kanunlar İhtilafı Milletlerarası Usul Hukuku

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İTİRAZIN KONUSU: günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun;

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK BAKIMINDAN MAL REJİMLERİ

Candan YASAN. Milletlerarası Özel Hukukta Aynı Cinsiyetten Kişilerin Birliktelikleri

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ

GÜLŞAH VARDAR HAMAMCIOĞLU Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi TÜRK MEDENİ KANUNU NA GÖRE YERLEŞİM YERİ

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ BAŞVURULARI KAPSAMINDAKİ İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA GÖREVLİ YARGI MERCİİ

Türk Vatandaşı Nasıl Olunur

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2011/10572

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE ROMANYA ARASINDA HUKUKÎ KONULARDA ADLİ YARDIMLAŞMA ANLAŞMASI

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

Kanun No Kabul Tarihi: 22/11/2007

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

İdari Yargının Geleceği

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

Çin Mahkemelerinden Verilen Hukuk Davalarına İlişkin Mahkeme Kararlarının Türkiye de Tanınması ve Tenfizi

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK FİNAL SINAVI CEVAP ANAHTARI (ÇİFT İKİNCİ ÖĞRETİM)

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM

ÖNSÖZ 7 İÇİNDEKİLER 9 KISALTMALAR 15 GİRİŞ 17 I. KONUNUN TAKDİMİ 17 II. NAFAKA KAVRAMI 18 III. NAFAKANIN TARİHÇESİ 19 IV. NAFAKANIN HUKUKİ NİTELİĞİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

Başvuru kararının tam metni için tıklayınız.

Arabuluculuk tarihinden itibaren açılacak davalar için Zorunlu hale geldi.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

T.C. YARGITAY 2. Hukuk Dairesi. Karar Tarihi:

S İ R K Ü L E R. KONU : İkale Sözleşmesi Kapsamında 27 Mart 2018 den Önce Ödenen Tazminatlardan Kesilen Vergilerin İade Usulü Açıklandı.

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

EVLİLİK BİRLİĞİ DEVAM EDERKEN EŞLERİN GENEL HÜKÜMLER ÇERÇEVESİNDE AÇTIĞI MANEVİ TAZMİNAT DAVASI. Av. Nur Işın KÖROĞLU ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK FİNAL SINAVI ÇİFT NUMARALI VE İKİNCİ ÖĞRETİME TÂBİ ÖĞRENCİLER CEVAP ANAHTARI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Transkript:

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Final Sınavı İkinci Öğretime Tabi Öğrenciler Cevap Anahtarı I. Genel Prensipler Milletlerarası Özel Hukuk Milletlerarası Usul Hukuku 1. Yabancı mahkeme kararlarının Türk hukukunda hüküm doğurması, yabancı kararın niteliğine göre tanınması veya tenfizi ile mümkündür. Tanıma veya tenfiz ile birlikte yabancı mahkeme kararları Türk mahkemelerinden verilmiş mahkeme kararları kuvvet ve niteliğini haiz olurlar. Tanıma bir mahkeme kararının kesin hüküm kuvvetinin yabancı ülkede kabulüdür. Tenfiz ise bir mahkeme kararının, sahip olduğu kesin hüküm kuvvetinin sonucu olarak maddi icra muamelelerini gerekli kılan kamu gücünü harekete geçiren vasıftır. Her mahkeme kararı hem kesin hüküm hem de icra kabiliyetini birlikte taşımaz. Bazı kararlar nitelikleri gereği yalnız kesin hüküm teşkil ederler fakat icra kabiliyetleri yoktur. Bu tür kararlar sadece tanımaya konu olabilirler, tenfiz edilmeleri mümkün değildir. Tespit kararları ve yenilik doğurucu kararlar nitelikleri itibariyle ancak tanımaya konu olabilirler zira icraya müsait değildirler. Bu nedenle de davacı Ahmet in Hamburg-St.Georg mahkemesince verilen nesebin reddi kararının tenfizini talep etmiş olması yerinde değildir. Zira nesebin reddine dair karar niteliği itibariyle yenilik doğurucu bir karardır ve tenfizi mümkün değildir. Davacı Ahmet in bu kararın tanınmasını istemesi gerekirdi. (7 puan) 2. Tenfiz şartları MÖHUK madde 54 te açıkça düzenlenmiştir. Madde 54 uyarınca Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması, ilâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması ve o yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması hallerinde yabancı mahkeme kararı tenfiz edilebilir. MÖHUK madde 58/1 uyarınca da tanımada karşılıklılık hariç diğer tüm tenfiz şartları aranmaktadır. Olayda Türk mahkemesinin, Hamburg-St.Georg mahkemesi tarafından verilen nesebin reddi kararına ilişkin talebi, Alman Medeni Kanununun uygulanmasının kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle reddetmesi tanım ve tenfiz şartlarından hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunması şartı ile ilgilidir. Tanıma ve tenfizde hükmün açıkça kamu düzenine aykırı olması kararın elde edilmesinde uygulanan hukukun değil, fakat verilen kararın Türkiye deki hukuki sonuçlarının Türk kamu düzenine aykırı olup olmaması halidir. Aslen yabancı kararın elde edilmesinde uygulanan hukukun Türk kamu düzenine aykırılığının incelenmesi zaten mümkün 1

değildir. Zira tanıma ya da tenfiz talebi ile karşılaşan hakim, yabancı mahkemenin bu karara hangi kanunu, nasıl uyguladığını inceleme yetkisine sahip değildir. Tanıma veya tenfiz talebi ile karşılaşan hakim ancak Kanunda sayılı tanıma veya tenfiz şartlarının karşılanıp karşılanmadığını inceleyebilir. Tanıma veya tenfiz talebinin kamu düzenine aykırılık gerekçesiyle reddi için ilgili kararın hükmünün Anayasa ile düzenlenen temel hak ve hürriyetlere, milletlerararası hukukta düzenlenen temel ilkelere, adil yargılanma ve devletin vazgeçemeyeceği ilkelere aykırılık oluşturması gereklidir. Aksi takdirde tanıma veya tenfiz talebi kamu düzeni nedeniyle reddedilemez. Dolayısıyla hakimin kararda uygulanan hukuku tetkik etmesi ve hükmün Türk kamu düzenine aykırılık teşkil edip etmediğine bakmaksızın olaya yabancı hukukun uygulanmasının kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini söylemesi kanuna aykırıdır. (8 puan) 3. Ayşe ile Ahmet in Hamburg Asliye Hukuk Mahkemesinden aldıkları boşanma ilamının Türk mahkemelerine başvurmaksınız Türk hukukunda etki doğurabilmesinin tek yolu Nüfus Hizmetleri Kanunu na madde 27/A ile eklenen alternatif yoldur. Bu düzenleme yabancı ülke adli veya idari makamlarınca verilen boşanma kararlarının nüfus kütüğüne tescili olarak başlıklandırılmıştır. Milletlerarası usul hukuku ilkelerine göre tanıma niteliği taşıyan bu işlemin gerçekleştirilmesi bazı şartlara bağlıdır. Buna göre, yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlar; bizzat veya vekilleri aracılığıyla tarafların birlikte başvurması, verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adlî veya idarî makam tarafından verilmiş ve usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarıyla nüfus kütüğüne tescil edilirler. Bu şartların sağlanması halinde Ayşe ile Ahmet in boşanmasına dair Hamburg Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararın nüfus kütüğüne tescili mümkün olacaktır. (8 puan) 4. Nafaka konusunda milletlerarası birçok sözleşme bulunmaktadır ve Türkiye bunlardan birçoğuna taraftır. MÖHUK madde 1 uyarınca da milletlerarası sözleşme hükümleri saklıdır. Dolayısıyla olayımızda öncelikle ilgili milletlerarası sözleşmelerin uygulama alanına giren bir durum olup olmadığına bakılması gereklidir. Nafaka alanında önemli sözleşmelerden biri 1956 tarihli Çocuklara Karşı Nafaka Mükellefiyetine Uygulanacak Kanuna Dair La Haye Sözleşmesi dir. Ancak bu sözleşme 1973 tarihli Nafaka Yükümlülüğüne Uygulanacak Kanuna Dair La Haye Sözleşmesi nin yürürlüğe girmesi ile birlikte etkisini kaybetmiştir. Zira 1973 tarihli Nafaka Yükümlülüğüne Uygulanacak Kanuna Dair La Haye Sözleşmesi nde hem 1956 tarihli Çocuklara Karşı Nafaka Mükellefiyetine Uygulanacak Kanuna Dair La Haye Sözleşmesi ne, hem de 1973 tarihli Nafaka Yükümlülüğüne Uygulanacak Kanuna Dair La Haye Sözleşmesi ne taraf olan ülkeler bakımından 1973 tarihli Sözleşme hükümlerinin uygulama alanı bulacağını düzenlemiştir. Bu durumda olayımızda 1973 tarihli Sözleşme nin uygulanması gereklidir. 1973 tarihli Sözleşme hükümleri uyarınca Ahmet in Yağmur a karşı olan nafaka yükümlülüğüne uygulanacak hukuk öncelikle nafaka alacaklısının yani Yağmur un mutad meskeni hukukudur. Olaydaki verilerden 2

Yağmur un mutad meskeninin Almanya olduğu ancak daha sonra annesi ile Türkiye ye geldiği anlaşılmaktadır. Budurmda Yağmur un mutad meskeninin değiştiği kabul edilebilirse, nafaka talebine uygulanacak hukuk Türk hukuku olacaktır. Aksi takdirde yani Yağmur un mutad meskeninin halen Almanya olması halinde nafaka talebi Alman hukukuna göre değerlendirilecektir. Ancak ilk basamağa göre tespit edilen hukuka göre borçludan nafaka alınamaması halinde tarafların müşterek milli hukukuna gidilir. Olayda Yağmur ve Ahmet in müşterek milli hukukları yoktur. Zira Ahmet Alman vatandaşıdır. Yağmur ise hem Alman hem de Türk vatandaşıdır. MÖHUK madde 4/1/b uyarınca birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olanlar hakkında, bunların aynı zamanda Türk vatandaşı olmaları hâlinde Türk hukuku esas alınır. Dolayısıyla olayda tarafların müşterek milli hukuku bulunmamaktadır bu durumda son basamak olarak başvurulan merciin hukuku uygulanır. Olayımızda başvurulan merci Türk mahkemeleri olduğu için Türk hukuku uygulama alanı bulacaktır. 1973 tarihli Sözleşme bakımından önemli olan husus, basamaklar arasındaki geçişlerde nafaka miktarının önemli olmadığı, yalnızca nafaka temin edilip edilemediğine bakılması gerektiğidir. (8 puan) 5. Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi MÖHUK madde 40 ta düzenlenmiştir. Madde 40 uyarınca Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini iç hukuk itibariyle yetki kuralları belirler. Buna göre, hakim önüne gelen bir uyuşmazlıkta Türk mahkemelerinin yetkili olup olmadığını tespit etmek üzere iç hukukun yetki kurallarına bakacaktır. MÖHUK ta bu genel kuralın yanı sıra çeşitli durumların özel nitelikleri göz önüne alınarak belirli konular için özel milletlerarası yetki kuralları da düzenlenmiştir. Türk milletlerarası usul hukuku sistemine göre yabancılık unsuru taşıyan davalarda, MÖHUK un özel yetki kuralı getirdiği hallerde, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi, getirilen bu özel yetki kuralına göre belirlenecektir. Olayımızda da Ahmet tarafından açılan nesebin reddi davası Türklerin kişi hallerine ilişkin bir davadır. Bu nedenle ilgili uyuşmazlık doğrudan MÖHUK ta yer alan özel yetki düzenlemelerinden madde 41 in uygulama alanına girmektedir. Türklerin kişi hallerine ilişkin davalar için yapılan bu düzenlemenin amacı Türk vatandaşları için kişi halleri gibi şahsa sıkı surette bağlı olan önemli ihtilaflarda her halükarda dava açabilmelerine imkan tanımaktır. MÖHUK madde 41 in uygulanması için çeşitli şartların varlığı aranır. Bu şartlar davanın Türk vatandaşlarının kişi hallerine ilişkin olması, ilgilinin yabancı bir ülke mahkemesinde aynı hususu dava konusu yapmamış olması ya da yabancı mahkemenin yer itibariyle yetkisizliği nedeniyle dava açamamış olmasıdır. Bu durumlarda ilgili kişi davasını Türkiye deki yer itibariyle yetkili mahkemede, böyle bir mahkeme yoksa Türkiye de sakin olduğu yer mahkemesinde, Türkiye de sakin olduğu yer yoksa Türkiye de son yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde ve son yerleşim yerinin de bulunmaması halinde Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde dava açabilir. O halde mahkemece öncelikle ilgili uyuşmazlığın yabancı bir mahkemede dava konusu olup olmadığı ele alınmalıdır. Soruda Ahmet in nesebin reddi talebiyle doğrudan Türkiye de dava açması ihtimali sorulmuştur. Bu durumda madde 41 de yer alan düzenleme uyarınca yetkili Türk mahkemesinin bulunması gereklidir. İlk olarak genel 3

kurallar çerçevesinde Türkiye de yetkili bir mahkeme bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. HMK madde 6 uyarınca genel yetki davalının dava açıldığı sıradaki yerleşim yeri mahkemesidir. Buna göre Türkiye de yetkili bir mahkeme bulunamaması halinde bir sonraki basamağa geçilmesi gerekir. İkinci basamak ilgilinin sakin olduğu yer mahkemesidir. Olayda Yağmur un Türkiye de sakin olduğu yer mahkemesi yetkilidir ancak yetkili mahkemenin bu basamağa göre sağlanamaması halinde yine bir sonraki basamağa ilerlenir. Bir sonraki basamak ilgilinin Türkiye deki son yerleşim yeridir. Yağmur un Türkiye de son yerleşim yeri de bulunmaması halinde Ankara, İstanbul ya da İzmir mahkemeleri yetkili olacaktır. (8 puan) 6. Nesebin reddi davası soybağının iptali anlamına gelmektedir. MÖHUK madde 16/2 soybağının iptaline uygulanacak hukuku düzenlemektedir. Buna göre, soybağı hangi hukuka göre kurulmuşsa iptali de o hukuka tâbidir. MÖHUK madde 16/1 uyarınca da soybağının kuruluşu, çocuğun doğum anındaki millî hukukuna, kurulamaması hâlinde çocuğun mutad meskeni hukukuna tâbidir. Soybağı bu hukuklara göre kurulamıyorsa, ananın veya babanın, çocuğun doğumu anındaki millî hukuklarına, bunlara göre kurulamaması hâlinde ana ve babanın, çocuğun doğumu anındaki müşterek mutad mesken hukukuna, buna göre de kurulamıyorsa çocuğun doğum yeri hukukuna tâbi olarak kurulur. Ayrıca olayımızda Ahmet ile Yağmur arasındaki soybağı Alman Hukukuna göre kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda soybağının için Alman Hukukuna göre iptal edilmesi de mümkündür. (7 puan) 7. MÖHUK hükümleri uyarınca bir uyuşmazlığın çözümünde yabancı hukukun uygulanması gerektiğini tespit edilmesi halinde yabancı hukukun temin edilmesi gerekmektedir. Hakim, Türk kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili yabancı hukuku re sen uygular. Yabancı hukukun tatbiki için tarafların veya taraflardan birinin ya da ilgilinin talebi gerekli değildir. Ayrıca yabancı hukukun hakim tarafından bilineceği yönünde bir faraziye de mevcut değildir. Bu durumda hakim her şekilde ilgili yabancı hukukun temini için araştırma yapmakla yükümlüdür. Hakim yabancı hukukun muhtevasını tespit emek adına bütün imkanlardan faydalanmalıdır. Ayrıca MÖHUK m. 2/1 uyarınca hakim yabancı hukukun içeriğinin tespitinde taraflardan yardım isteyebilir. Hakimin yabancı hukukun içeriğini tespit etmede taraflardan yardım istemesi kendisinin de araştırma yapmasına engel teşkil etmez. Hakim her halükarda yabancı hukukun tespiti adına re sen araştırma yapabilir. Yabancı hukukun ilgili hükümlerinin temini için çeşitli kaynaklar mevcuttur. Örneğin, iki taraflı adli yardım anlaşmaları vardır ya da Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü nden yahut Dışişleri Bakanlığı ve Bakanlık vasıtasıyla hukuk kurallarına ihtiyaç duyulan ülkedeki Türkiye elçilik veya konsolosluklarından da yardım alabilir. Ayrıca üniversitelerin ilgili bölümleri ve araştırma merkezlerinde hukuki mütalaa alabilirler. Bu kaynakların yanı sıra medeni ve ticari hukuk ve hukuk usulleri ile yargı örgütleri hakkında Yabancı Hukuk Hakkında Bilgi Edinilmesine Dair Avrupa Sözleşmesi mevcuttur. İlgili konularda bu sözleşmeden de faydalanabilir. (8 puan) 4

8. Ayşe nin Ahmet ile boşanmasının ardından, henüz hamileyken, Thobias ile evlenip evlenemeyeceği meselesi bekleme süresine, dolayısıyla evlenme ehliyeti ve şartlarına ilişkindir. Evlenme ehliyeti ve şartları MÖHUK madde 13 e tabidir. Buna göre evlenme ehliyeti ve şartlarına her bir eşin evlenme anındaki milli hukuku uygulanır. Elbette evlenme ehliyeti ve şartları aile hukuku alanına dahil olduklarından atıf müessesi devreye girer ve MÖHUK madde 13 uyarınca tespit edilen hukukun kanunlar ihtilafı kurallarının gösterdiği hukukun maddi hukuk kuralları uygulama alanı bulur. Olayımızda Türk vatandaşı Ayşe nin evlenme ehliyeti ve şartlarına uygulanacak hukuk ise Türk hukukudur. (8 puan) 9. Olayda Ahmet tarafından Ayşe ye karşı açılacak olan tazminat davasında uygulanacak hukukun MÖHUK madde 35 uyarınca tespit edilmesi gereklidir. Zira olayda Ayşe boşandığı eşi Ahmet tarafından kendisine gönderilen taciz içerikli e-postaları Ahmet hakkında küçük düşürücü ifadeler de kullanarak Twitter da ifşa eder. Bu durumda Ahmet in kişilik hakları sosyal medya aracılığıyla ihlal edilmiştir. MÖHUK hükümleri uyarınca kişilik haklarının basın, radyo, televizyon gibi medya yoluyla, internet veya diğer kitle iletişim araçları ile ihlalinden doğan taleplere uygulanacak hukuk MÖHUK madde 35 uyarınca tespit edilecektir. Madde hükmü uyarınca kişilik haklarının internet araçlarıyla ihlalinden doğan taleplere, zarar görenin seçimine göre zarar veren, zararın bu ülkede meydana geleceğini bilecek durumda ise zarar görenin mutad meskeni hukuku veya zarar verenin işyeri veya mutad meskeninin bulunduğu ülke hukuku ya da zarar veren, zararın bu ülkede meydana geleceğini bilecek durumda ise zararın meydana geldiği ülke hukuku uygulanacaktır. Bu durumda zarar görene sınırlı bir seçim hakkı tanınmış ve ilgilinin seçimine göre kişilik haklarına uygulanacak hukukun tespit edileceği ortaya konulmuştur. Olaydaki şartlar dikkate alındığında Ahmet in mutad meskeni olması ve Ayşe nin bu ülkede zarar meydana gelebileceğini öngörebilecek olması itibariyle Alman hukukunu, zarar veren Ayşe nin mutad meskeninin Türkiye de olması halinde Türk hukukunu ve Ayşe nin zararın meydana gelebilecek olduğunu bilmesi halinde zararın meydana geldiği diğer ülkelerin hukuklarından birini seçmesi mümkündür. Olayda Ayşe nin karşı dava açmak suretiyle Ahmet in kendisine yolladığı e- postalardan dolayı uğradığı zarara dair tazminat talebinde bulunmuş olması halinde uygulanacak hukuk ise MÖHUK madde 34 kapsamında tespit edilecektir. Zira Ahmet tarafından Ayşe ye gönderilen e-postalar sadece Ayşe nin hesabına ulaşmış, internet ya da diğer kitle iletişim araçları aracılığıyla başka kişilerle paylaşılmamıştır. Bu durumda madde 34/1 uyarınca öncelikle haksız fiilin işlendiği yer hukuku uygulama alanı bulur. Olayımızda haksız fiilin meydana geldiği yer Almanya dır; zira Ahmet taciz ve hakaret içerikli e-postaları Almanya da göndermektedir. Ancak MÖHUK madde 34/2 uyarınca haksız fiilin işlendiği yer ile zarar yerinin farklı olması halinde olaya zarar yeri hukukunun uygulanması gereklidir. Ahmet in e-postalarının Ayşe Türkiye ye geldikten sonra da devam etmesi halinde zararın Türkiye de meydana geldiği kabul edilerek olaya Türk hukuku uygulanır. Her hâlükârda MÖHUK madde 34/3 uyarınca haksız fiilden doğan borç ilişkisinin başka bir ülke ile daha sıkı ilişki 5

içerisinde bulunması halinde uyuşmazlığa bu ülke hukuku uygulanır. Haksız fillerden doğan borç ilişkilerinde hakim daha sıkı ilişkili hukuku uygulama konusunda takdir hakkına sahip değildir. Ancak olayımızda Ayşe ye karşı işlenen haksız fiil ile daha sıkı ilişkili bir hukuk bulunmamaktadır. Son olarak da MÖHUK m. 34/5 uyarınca haksız fiilin meydana gelmesinden sonra taraflara uygulanacak hukuku seçme imkanı tanınmıştır. Ancak olayımızda tarafların haksız fiile uygulanacak hukuka dair seçim yaptığına ilişkin bilgi verilmediğinden bu bağlama kuralı uygulama alanı bulamamaktadır. (8 puan) II. Vatandaşlık Hukuku 10. Olayımızda Azerbaycan uyruklu Nigar R. evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınmak için başvuruda bulunmuştur. 29.05.2009 tarih ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu nun ( TVK ) 16. maddesi uyarınca evlenme yolu ile Türk vatandaşlığının kazanılmasını düzenlemektedir. Bir Türk vatandaşıyla evlenmek yabancıya doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmamakta; yabancı ancak 3 yıldan beri bir Türk vatandaşı ile evli olması ve söz konusu evliliğin devam etmesi halinde Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvurabilmektedir. Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılması bakımından gerekli şartlar Vatandaşlık Başvuru İnceleme Komisyonu tarafından incelenip uygun görülmeleri halinde İçişleri Bakanlığı na gönderilmektedir. Vatandaşlık Başvuru İnceleme Komisyonu, söz konusu başvuru sahiplerinde; (i) aile birliği içinde yaşama, (ii) evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama, (iii) millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartlarını aramaktadır. Bununla birlikte başvurunun yapılmasından sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde aile birliği içinde yaşama şartı aranmamaktadır. Olayımızda Nigar R. nin evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınmasına ilişkin başvuru Türk eşi Ferit in tehdit ve gasp suçundan hapis cezası alması ve hırsızlık uyuşturucu bulundurmak ve silahlı suç örgütü kurmak suçlarından yargılandığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Başvuru sahibinin milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil etmekte olan bir halinin bulunmamasının Türk vatandaşlığına kabul edilmede aranan bir şart olduğu yukarda belirtilmiş olmakla birlikte; olayımız bakımından yukarıda belirtilen şartın eksikliği Nigar R. nin eşi Ferit için söz konusudur. Ancak Türk vatandaşı eşin TVK nın 16. maddesinde belirtilen şartları taşıması gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle Danıştay ın Nigar R. nin başvurusunun reddine ilişkin kararı hukuka aykırı niteliktedir. (7 Puan) 11. Nigar R. nin önceki evliliğinden olan oğlu küçük Ferhat, TVK nın 20. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ana ve babasından birinin velayetinde olması sebebiyle annesi Nigar R. ye bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanabilmektedir. Ferhat bakımından bu ihtimalin gerçekleştiğini varsaydığımızda, kendi iradesiyle Türk vatandaşlığından ayrılabilmesi için çıkması veya seçme hakkını kullanarak Türk vatandaşlığını kaybetmesi mümkün olabilecektir. 6

Yukarıda belirtilen ihtimaller arasında en kolay yol Ferhat ın seçme hakkını kullanarak Türk vatandaşlığını kaybetmesi şeklinde gerçekleşebilecektir. TVK nın 34. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde herhangi bir şekilde Türk vatandaşlığını kazanmış ana veya babaya bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanan küçükler, ergin olmalarından itibaren 3 yıl içinde seçme hakkını kullanarak Türk vatandaşlığından ayrılabileceği düzenlenmiştir. Seçme hakkının kullanılması sonucunda belirlenen şartların varlığının tespit edilerek verilen karar tarihinden itibaren Türk vatandaşlığının kaybı söz konusu olmaktadır. Seçme hakkının kullanılmasında kişi, idari makamların iznini almaya gerek bulunmaksızın kendi iradesiyle Türk vatandaşlığını kaybetmektedir. Sonuç olarak olayımız bakımından Ferhat annesi Nigar R. nin cebinde Türk vatandaşlığını kazanmış bir kişi olarak, en kolay yoldan seçme hakkını kullanarak Türk vatandaşlığını kaybedebilecektir. (8 Puan) III. Yabancılar Hukuku 12. 4.4.2013 tarih ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu nun ( YUKK ) 53. maddenin 3. fıkrasında; hakkında sınır dışı etme kararı verilmiş olan yabancı veya avukatı ya da yasal temsilcisi sınır dışı etme kararına tebliğinden itibaren 15 gün içinde idare mahkemesi nezdinde itiraz edebileceği ve idare mahkemesinin sınır dışı etme kararına ilişkin başvuruları 15 gün içinde karara bağlayacağı düzenlenmiştir. Fıkranın devamında sınır dışı etme işlemine ilişkin dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde; (i) terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olanlar, (ii) kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar ve (iii) uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından tanımlanan terör örgütleriyle ilişkili olduğu değerlendirilenler hariç olmak üzere yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancının sınır dışı edilmeyeceği düzenlenmiştir. (Yukarıda belirtilen kişilerin hariç tutulmasına ilişkin hüküm 3/10/2016 tarihli ve 676 sayılı KHK ile madde hükmüne ilave edilmiştir.) Anayasa Mahkemesi nin 01.11.2016 tarih ve 2016/22418 numaralı kararına konu olan başvuruda; başvurucu sınır dışı etme kararının tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Söz konusu talebin başvurucunun 676 sayılı KHK ile YUKK un 53. maddesinin 3. fıkrasına eklenen hükümde belirtilen kişilerden biri olması sebebiyle yapıldığı anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi nin tedbiren yürütmeyi durdurma kararı bakımından; başvurucunun yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike bulunması sebebiyle, sınır dışı etme kararının gerçekleştirilmesi halinde telafisi imkânsız sonuçların ortaya çıkabileceği gerekçesiyle tedbiren yürütmeyi durdurma kararının isabetli olduğu yönünde değerlendirme yapılabilecektir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü nün 73. maddesi başvurucunun yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlikenin bulunduğunun anlaşılması halinde, esas inceleme aşamasında gerekli tedbirlere re sen veya başvurucunun talebi 7

üzerine karar verilebileceği düzenlenmiştir. Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi nin verdiği bu karar; 676 sayılı KHK ile YUKK a getirilen düzenleme kapsamında haklarında verilen sınır dışı kararına karşı itiraz etseler dahi bu itiraz neticelenmeden sınır dışı edilecek yabancıların menşe ülkelerinde karşılaşabilecek oldukları kişisel risklerin engellenebilmesi adına olumlu bir adım niteliğindedir. Anayasa Mahkemesi nin kendisini başvurucuların yaşam haklarının korunması amacıyla tedbiren yürütmeyi durdurma kararı vermede yetkili görmesi, KHK ile getirilen düzenlemenin mahsurlarını ortadan kaldırır nitelikte olması bakımından önem arz etmektedir. (15 Puan) 8