Yeni Su Kaynaklarına Yerli ve Yabancı Tatlısu İstakozu Türlerinin Aşılanmasının Olumlu ve Olumsuz Yönlerinin Karşılaştırılması

Benzer belgeler
Yabancı Tatlı Su Istakoz Türlerinin Türkiye ye Stoklanmasının Meydana Getirebileceği Muhtemel Sonuçlar

Özden BARIM Fırat Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, 23119, Elazığ

Aktaş Gölü (Ardahan, Türkiye) kerevitlerinin (Astacus leptodactylus, Eschscholtz, 1823) ağırlık uzunluk ilişkisi ve et verimi

Su Ürünlerinin Dünyada ve Türkiye deki Durumu. Özet. The Situation of Fishery at Turkiye and The World

F. Ü. Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 17 (2), , 2005

Terkos Gölü Kerevitleri (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) nin Bazı Morfolojik Özellikleri

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

Gaga Gölü (Ordu, Türkiye) nden Yakalanan Tatlısu Istakozu (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) nda Ağırlık-Uzunluk İlişkisi ve Et Verimi

Türkiye ye İthal Edilen Kerevit Türlerinin Çevre Üzerine Oluşturabileceği Olumsuz Etkiler

EĞİTİM BİLGİLERİ. Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Fakültesi 1992

Tatlı Su İstakozlarının (Astacus leptodactylus ssp.) in Su Dışında Canlı Kalma Süreleri

TÜRKİYE NİN İÇ SU ALANLARINDA KEREVİTİN ÖNEMİ VE GELECEKTE KEREVİT STOKLARINI BEKLEYEN TEHDİTLER

AVRUPA OTOMOTİV PAZARI 2014 YILI OCAK AYINDA %5 ARTTI.

Kavaklı Göleti (Edirne-Meriç) Kerevitleri Astacus Leptodactylus (Eschscholtz, 1823) un Bazi Morfolojik Özellikleri İle Büyüme Parametreleri

2014 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Meslek Komitesi ve Kararlar Şefi

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

ISSN: (NWSAELS) Received: January 2016 ID: A0077 Accepted: April 2016

TEMMUZ 2017 AYLIK İHRACAT RAPORU

ÜLKEMİZ SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİNİN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ

DÜNYA, AB ve TÜRKİYE ŞEKER İSTATİSTİKLERİ

DÜNYA, AB ve TÜRKİYE ŞEKER İSTATİSTİKLERİ

TÜRKİYE DE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI POTANSİYELİ VE AKUAKÜLTÜR SEKTÖRÜNÜN EKONOMİYE KATKISI. Doç. Dr. Hamdi Aydın

Demirköprü Baraj Gölü (Manisa) Tatlısu İstakozu (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) nun Bazı Büyüme ve Morfometrik Özelliklerinin Belirlenmesi

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

Tayfur Sökmen Kampusü, 31034, HATAY

Elazığ ve Çevre İllerde Su Ürünlerinin Mevcut Durumu ve Geleceği

BİYOTEKNOLOJİ DERNEĞİ /BIOTECHNOLOGY ASSOCIATION. Biyoteknoloji Bülteni

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos)

Rombik ve Altıgen Gözlü Kerevit Pinterlerinin Avın Verimliliği ve Eşey Kompozisyonu Üzerine Etkileri

Türkiye de Önemli Kerevit Türlerinin Yetiştiriciliği

Tatlı Su İstakozu Astacus leptodactylus (Eschscholtz, 1823) Yetiştiriciliğinde Yavru Dönemde Muhtemel Ölüm Nedenleri

Mamasın Baraj Gölü (Aksaray-Türkiye) Tatlısu İstakozu (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) nun Boy-Ağırlık İlişkisi ve Et Verimi

HABER BÜLTENİ xx Sayı 28 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN, ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

HABER BÜLTENİ xx Sayı 17

01/08/ /08/2015 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 2 7 Ekim 2012

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

MAVRUŞGİL (Sciaena umbra) VE KÖTEK (Umbrina cirrosa) BALIKLARININ BİYOEKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

01/07/ /07/2015 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

2015 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU

Keban Baraj Gölü, A n Yöresi Tatl Su stakozu, Astacus leptodactylus Eschscholtz Populasyonunda A rl k-uzunluk liflkisi ve Et Verimi

Güneş enerjisi kullanılarak sulama sistemleri için yeni bilgi tabanlı model

Journal of FisheriesSciences.com E-ISSN X

ARAŞTIRMA ÖZET SONUÇLARI Mart 2015

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

Yazışma Adresi: İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi. İçsular Biyolojisi Anabilim Dalı Ordu Cad. No: Laleli / İstanbul

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

2016 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

SEKTÖRÜN BENİMSENEN FUARI ELEX

2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU

Plast Eurasia İstanbul 2015 Fuar Sonuç Raporu

HABER BÜLTENİ Sayı 24 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ GEÇEN AYA GÖRE DÜŞTÜ:

Rusya nın İthalat Yasaklarının Avrupa Birliği Süt ve Süt Ürünleri Sektörüne Etkileri

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

APOLYONT GÖLÜ (BURSA-TÜRKİYE) TATLISU İSTAKOZUNUN (ASTACUS LEPTODACTYLUS ESCHSCHOLTZ, 1823) BOY-AĞIRLIK İLİŞKİSİ VE ET VERİMİ

YABANCI DİL BİLGİSİ Yabancı Dil / Derecesi KPDS ÜDS TOEFL IELTS İngilizce GÖREV YERLERİ (Tarih/ Unvan/ Kurum)

HABER BÜLTENİ xx Sayı 16

HABER BÜLTENİ xx Sayı 24

Araştırma Notu 15/179

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

HABER BÜLTENİ Sayı 22

SU ÜRÜNLERİ VE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU

HABER BÜLTENİ xx Sayı 13

Türkiye de Bankacılık Sektörü Aralık

HABER BÜLTENİ Sayı 25 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018

HABER BÜLTENİ Sayı 20

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi

Türkiye de Bankacılık Sektörü Mart

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

2014 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

HABER BÜLTENİ Sayı 9

Araştırma Enstitusu Mudurlugu, Tekirdag (Sorumlu Yazar)

2014 YILI ADANA DIŞ TİCARET RAPORU

AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ İHRACAT RAKAMLARI DEĞERLENDİRMESİ

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

HABER BÜLTENİ xx Sayı 45

HABER BÜLTENİ Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi:

HABER BÜLTENİ Sayı 38

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜKSELDİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

HABER BÜLTENİ xx Sayı 40

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ WORKİNG PAPER SERİES. Tartışma Metinleri WPS NO/ 185 / DÜNYADA ve TÜRKİYE DE MOBİLYA SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI TİCARETİNİN

HABER BÜLTENİ Sayı 39

KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

2017 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU

2016 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU

Konuşmacı: Bahadır Kayan 09:40 Dünya Seramik Sektörü Son Durum. Konuşmacı: Güven Borça. 27 AB Ülkesi 2009 İstatistikleri - Genel Eğilim

TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

2014 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU

Transkript:

Yeni Su Kaynaklarına Yerli ve Yabancı Tatlısu İstakozu Türlerinin Aşılanmasının Olumlu ve Olumsuz Yönlerinin Karşılaştırılması Hamdi AYDIN Kocaeli Üniversitesi Gazanfer Bilge MYO, Su Ürünleri Programı, Karamürsel, KOCAELİ aydin@kocaeli.edu.tr Amaç: Bu çalışmada tatlısu istakozu nun Türkiye de dağılımı, avcılığı ve yeni su kaynaklarına yerli ve yabancı türlerin aşılanmasının olumlu ve olumsuz yönleri karşılaştırmalı olarak açıklanmıştır. Metot: Avcılık verileri olarak Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) nun yıllık yayınladığı veriler kullanılmıştır. Tatlısu istakozu nun Türkiye de dağılımı ve türleri ve yerli ve yabancı türlerin aşılanması hakkında ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlanan makalelerden yararlanılmıştır. Sonuçlar ve Tartışma: Ülkemizin Anadolu ve Trakya Bölgesindeki sularda uzun yıllardan beri tek bir tür olarak bilinen Astacus leptodactylus un yanı sıra son yıllarda Trakya Bölgesindeki bazı su kaynaklarında Austropotamobius torrentium (Shrank, 1803) un da bulunduğu bildirilmiştir. A. leptodactylus, 1985 e kadar Türkiye nin önemli ihracat ürünlerinden biri olmuş, özellikle 1970-1985 yılları arasında yurdumuzda yapılan avcılığının büyük bir bölümü yurt dışına ihraç edilmiş ve ülke ekonomisine bazı yıllarda 7-8 milyon ABD doları kadar girdi sağlanmıştır. 1984 yılında ülkemizde de görülen kerevit vebası hastalığı nedeniyle stoklar hızla azalmaya başlamış ve 8.000 tona kadar ulaşan yıllık üretim 1991 yılında 320 tona kadar düşmüştür. Kerevit vebasının taşınmasına neden olan en önemli faktörlerden biri de, stoklama amacıyla, vebanın görüldüğü ortamdan avlanılan kerevitlerin yeni su kaynaklarına bırakılmasıdır. Türkiye'de kerevit vebası görülmesinden sonra, kerevit stoklarındaki azalmalar nedeniyle, yeni populasyonlar oluşturup üretimi artırmak için, kontrolsüz bir şekilde yeni su kaynaklarına kerevit stoklamaları yapılmıştır. Dolayısıyla, bu stoklamaların ülkemiz genelinde veba hastalığının yayılmasına neden olan faktörlerden biri olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, kerevit vebasının yayılımı rastlantısal bulaşmalar yoluyla da olabilmektedir. Yasal olmamasına rağmen, bazı Amerikan kerevit türleri akvaryum sektöründe rağbet görmektedir ve kontrolsüz bir şekilde ülkemize getirilmektedir. Bu kerevit türleri veba hastalığına nispeten dirençli olup, etkenin taşıyıcısı konumunda olabilirler. Kerevit vebasını taşıyan bir kerevitinin veya mantar sporlarını ihtiva eden akvaryum suyunun A. leptodactylus un bulunduğu su kaynağına ulaşması bu ortamda yeni kerevit vebası sporlarının oluşmasına ve A. leptodactylus larda % 100 e varacak şekilde ciddi kayıplara neden olabilecektir. Anahtar Kelimeler: Tatlısu istakozu, Dağılım, Türler, Avcılık, Yerli ve yabancı türler, Aşılama.

Comparison of the Positive and Negative Aspects of Introduction of the Indigenous and Non-indigenous Crayfish Species to the New Water Resources Hamdi AYDIN University of Kocaeli, Gazanfer Bilge Vocational High School, Fisheries Department, Karamürsel, KOCAELİ aydin@kocaeli.edu.tr Objective: In this study, the distribution and harvesting of freshwater crayfish in Turkey, advantages and disadvantages of indigenous and non-indigenous crayfish species introduction to new water resources have been explained comparatively. Method: Turkey Statistical Institute s yearly published data was used as harvesting ones. In this study it has been benefited from the national and international articles about freshwater crayfish distribution, species in Turkey, indigenous and non-indigenous crayfish species introduction. Results and Discussion: For many years Astacus leptodactylus has been known as the unique species in waters of Anatolia and European part of Turkey as well as Austropotamobius torrentium (Shrank, 1803) was also found in some waters of Thrace region of Turkey in recent years. A. leptodactylus was one of the important export products of Turkey until 1985. Especially between the years of 1970-1985 Turkey s biggest part of harvesting was exported and nearly 7-8 million USA dollars of economical input gathered in some years. In 1984 stocks began to rapidly decrease because of the crayfish plague seen in Turkey and in many countries. So, annual production has dropped to 320 tons from 8.000 tons in 1991. One of the most important factors of spread to new water resources of crayfish plague was to release crayfish harvested from the area of plague. After the occurrence of crayfish plague in Turkey, in order to increase crayfish production, uncontrolled A. leptodactylus stockings have been carried out in many water bodies throughout Turkey. Thus, it is considered that this storage is one of the factors that spread the crayfish plague across our country. However, the spread of crayfish plague could be through accidental contamination. Although it is not legal, some American crayfish species are sought after in the aquarium industry and brought to Turkey without control. These crayfish species, being relatively resistant to the crayfish plague, might be in the carrier position of the vector. When the crayfish carrying the plague or containing the fungal spores reach the aquarium water source where A. leptodactylus exists, could cause the formation of new crayfish plague spores and serious losses to reach 100% in this environment,. Keywords: Freshwater crayfish, Distribution, Species, Harvest, Indigenous and nonindigenous crayfish species, Introduction.

Giriş Dünyada A. leptodactylus, Türk, Galiçya, bataklık, havuz veya uzun kıskaçlı (long-clawed crayfish) kerevit olarak da bilinmektedir. Astacidae familyasına ait olan Astacus leptodactylus orijinal olarak Türkiye, Ukrayna, Güneybatı Rusya, İran, Kazakistan, Belarus, Slovakya, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan a kadar geniş bir alanda dağılım göstermektedir. Bu tür günümüzde 27 ülkede bulunmaktadır. Ayrıca 14 ülkeye (Çek Cumhuriyeti, Polonya, Almanya, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, İngiltere, Litvanya, Letonya, Fransa, İsviçre, Avusturya, İspanya ve İtalya) aşılanmıştır (Skurdal and Taugbøl, 2002, Erol ve ark., 2010). 1984 yılına kadar ülkemiz su ürünleri içerisinde çok önemli bir yeri olan kerevit in, bu tarihten sonra görülmeye başlayan hastalık (Aphanomyces astaci) nedeniyle doğal stokları kısa sürede neredeyse bitme noktasına gelmiştir. A. leptodactylus, 1985 e kadar Türkiye nin önemli ihracat ürünlerinden biri olmuş, özellikle 1970-1985 yılları arasında yurdumuzda yapılan avcılığının büyük bir bölümü yurt dışına ihraç edilmiş ve ülke ekonomisine bazı yıllarda 7-8 milyon USA dolarına kadar ulaşan girdi sağlanmıştır. 1984 yılında ülkemizde de görülen kerevit vebası hastalığı nedeniyle stoklar hızla azalmaya başlamış ve 8000 tona kadar çıkan yıllık üretim 1991 yılında 320 tona kadar düşmüştür (Harlıoğlu, 2004). 1992 yılından sonra tekrar artmaya başlayan kerevit üretimi 2000 yılında 1681 tona, 2004 yılında 2317 tona kadar yükselmiştir. 2004 yılından sonra tekrar azalan kerevit üretimi 2005 yılında 809 ton, 2006 yılında 797 ton, 2007 yılında 816 ton, 2008 yılında 784 ton, 2009 yılında 734 ton, 2010 yılında 1030 ton, 2011 yılında 610 ton, 2012 yılında 492 ton ve 2013 yılında 532 ton olarak gerçekleşmiştir (Anonim, 2014). Kerevit vebasının yurdumuz populasyonlarında ilk defa görüldüğü 1985 yılından günümüze 30 yıl süre geçmiştir. Bu süre zarfında bazı su kaynaklarında kerevit stokları hastalıktan çok ciddi olarak etkilenmiş ve populasyonda bu güne kadar herhangi bir düzelme görülememiştir. Bazı su kaynaklarında ise başlangıçta hastalığın etkisi ağır seyretsede daha sonraki yıllarda kerevit stoklarında düzelmeler meydana gelmiş, bu sularda ticari olarak kerevit avcılığı tekrar yapılmaya başlamıştır. Türkiye de kerevit üretiminin artırılması amacıyla, kontrolsüz olarak yapılan stoklamalar, araştırma kurumlarınca yapılan bazı üretim çalışmaları ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının avcılığı düzenleyen bazı çalışmalarının dışında yapılan bilimsel çalışma sayısı oldukça azdır. Özellikle kerevit vebası hastalığı ve etkileri üzerine yapılan araştırma sayısı oldukça sınırlıdır. Avrupa ve Amerika da ise herhangi bir nedenden dolayı zarar gören kerevit populasyonlarının korunması ve yönetimi için profesyonel olarak yönetim, koruma ve destekleme çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalar başlıca doğal türlerin korunması ve verimlerinin artırılması ile doğal olmayan türlerin stoklanmasının yasaklanması ve hastalık taşımalarının engellenmesi konularına endeksli olarak yürütülmektedir. Bu çalışmalar başlıca doğal türlerin korunması ve verimlerinin artırılması ile doğal olmayan türlerin stoklanmasının yasaklanması ve hastalık taşımalarının engellenmesi konularına endeksli olarak yürütülmektedir. Yurdumuzda ise, kerevit üretimimizi artırmak amacıyla populasyonlarımızın korunması ve desteklenmesi gibi konularda herhangi bir çalışmaya gidilmeden, su kaynaklarımıza doğal türümüz olmayan önemli kerevit türlerinin stoklanıp yetiştirilmesi bazı araştırmacılar tarafından gündeme getirilmektedir (Harlıoğlu ve Mişe, 2007).

Bu çalışmada tatlısu istakozu nun Türkiye de dağılımı, avcılığı ve yeni su kaynaklarına yerli ve yabancı türlerin aşılanmasının olumlu ve olumsuz yönleri karşılaştırmalı olarak açıklanmıştır. Tatlısu İstakozu nun Türkiye de Dağılımı Dünyada geniş bir dağılım gösteren ve 500 kadar türü bilinen tatlısu istakozunun Türkiye nin hemen her tarafındaki göl, gölet, baraj ve akarsularına yayılmış tek tür Astacus leptodactylus bulunmaktadır. Astacus leptodactylus türü Türkiye iç sularında ilk kez Kayseri, Bursa ve İstanbul da tespit edilmiştir (Bott 1950). Türkiye İstatistik Kurumu nun her yıl yayınladığı Su ürünleri İstatistikleri verilerine göre son beş yılda Türkiye nin 25 ilinde ticari olarak kerevit avcılığı yapılmıştır. Bu iller içerisinde en fazla kerevit avcılılığı yapılan 10 il sırasıyla Kırşehir, Isparta, Ankara, Elazığ, Ardahan, Bursa, Konya, Edirne, Kütahya ve Malatya dır. Hirfanlı Barajı (Kışehir-Ankara), Eğirdir Gölü (Isparta), Çıldır Gölü (Ardahan), Keban Barajı (Elazığ), İznik ve Uluabat Gölleri (Bursa), İvriz Baraj Gölü (Konya) ve Karpuzlu Baraj Gölü (Edirne) bu yıllarda kerevit avcılığının en fazla yapıldığı su kaynaklarıdır. Diğer yandan Türkiye nin bir çok su kaynağına da kerevit aşılaması sonucu yeni kerevit stokları oluşmaya başladığı fakat bu sularda henüz ticari olarak kerevit avcılığı yapılmadığından kayıtlara girmemiştir. Astacus leptodactylus a ilave olarak 2005 yılından sonra Türkiye nin Trakya Bölgesinde Velika ve Madara derelerinde Austropotamobius torrentium (Shrank, 1803) varlığı bildirilmiştir (Trontelj et al., 2005; Machino and Holdich, 2006; Harlıoğlu and Güner, 2006, 2007; Güner ve Harlıoğlu, 2010). Türkiye de Tatlısu İstakozu (Kerevit) Avcılığı Türkiye de kerevit avcılığı 1961 ylında başlamış ve avlanan kerevitler 1968 ylına kadar canlı olarak ihraç edilmiştir (Aydın ve ark, 2012). Türkiye de de 1985 yılında görülen kerevit vebası (Aphanomyces astaci) hastalığı nedeniyle 1984 yılında 8.000 tona kadar ulaşan avcılık rakamları 1992 yılında 324 tona kadar, 20 milyon ABD dolar seviyesini aşan ihracaat değerleri de 2,85 milyon ABD dolarına kadar düşmüştür (Köksal ve ark., 2003). 1992 yılından sonra tekrar artmaya başlayan kerevit üretimi 2000 yılında 1681 tona, 2004 yılında 2317 tona kadar yükselmiştir. 2004 yılından sonra tekrar azalan kerevit üretimi 2005 yılında 809 ton, 2006 yılında 797 ton, 2007 yılında 816 ton, 2008 yılında 784 ton, 2009 yılında 734 ton, 2010 yılında 1030 ton, 2011 yılında 610 ton, 2012 yılında 492 ton ve 2013 yılında 532 ton olarak gerçekleşmiştir (Anonim, 2014). Ülkemizde kerevit avcılığı yayımlanan tebliğlere göre yapılmaktadır. En son yayınlanan 2012/65 no lu tebliğe göre bütün içsularda 1 Kasım-30 Haziran tarihleri arasında kerevitlerin avlanması, nakli, pazarlaması, ihracatı ve işlenmesi yasaktır. Avlanan kerevitlerde asgari boy uzunluğu 10 cm olarak belirtilmiştir. Daha önce yayımlanan tebliğlerde avlanan kerevitlerde asgari boy uzunluğu 9 cm iken en son yayınlanan tebliğde uzunluk 10 cm ye çıkarılmıştır.

Türkiye de Yeni Su Kaynaklarına Tatlısu İstakozu Aşılanması Kerevitlerin bir ortamdan başka ortama taşınmalarında en önemli ve yaygın faktör girişimcilerin bu canlılardan ekonomik olarak gelir elde etme istemidir. Bu amaçla kullanılan türler arasında başlıca Procambarus clarkii, Pacifastacus leniusculus, Cherax destructor, C. quadricarinatus, Orconectes limosus, O. rusticus ve Astacus leptodactylus gelmektedir (Holdich, 1993., Ackefors 2000., Harlıoğlu ve Yonar, 2007). Ayrıca, kerevitler orijinal olarak bulundukları ortamlardan başka ortamlara, doğal yollarla (göç veya akıntılarla birlikte), tesadüfen (gemilerin balast sularıyla, kanallarla, balık yakalamada tuzaklarda kullanılmalarıyla, kontrol altında tutuldukları ortamlardan kaçmalarıyla, predatörler ya da insanlar tarafından farkında olmadan taşınmalarıyla) veya insanlar tarafından bilinçli olarak (akvaryumlarda hobi olarak tutulmaları, üretim ve yetiştiriciliklerinin yapılması, su bitkilerinin kontrolü) taşınmışlardır (Harlıoğlu ve Yonar, 2007). Türkiye de kerevit vebasının görülmesinden sonra A.leptodactylus un verimini artırmak amacıyla kontrolsüz olarak yeni su ortamlarına stoklamalar yapılmıştır (Harlıoğlu ve Harlıoğlu 2006; Harlıoğlu 2008). Bu stoklamalar neticesinde daha önceleri kerevit varlığı rapor edilmeyen su kayaklarından da ciddi oranlarda kerevit avcılığı yapılmaya başlandığı görülmüştür (Aydın et al., 2012). Türkiye de kerevit varlığı rapor edilen su kaynaklarının sayısı tam olarak bilinmeyip, yapılan aşılamalar da kontrolsüz olduğundan günümüzde A. leptodactylus un Türkiye deki dağılımı da tam olarak bilinmemektedir. Batı, 2015, Bafra Balık Göllerinde eskiden kerevitin hiç bulunmadığını ve 1967 yılında Gündüllü Kemal (BAYRAMOĞLU) tarafından atıldığını ve 1985 yılında gölden 30 ton kadar kerevit avlandığını bildirmiştir. Demirol ve Yüksel, 2014, kerevit, Keban Baraj Gölü'ne 1980'li yılların sonunda balıkçılıktan sorumlu kurumların bilgisi dışında aşılandığını ve 1994 yılından itibaren ticari avcılığının yapılmaya başlandığını, avcılığın 2000 li yıllarda 35 tona kadar çıktığını bildirmişlerdir. Dağtekin ve ark., 2014, Çıldır Gölü ne 2000 li yılların başında giriş yapan kerevitin göl ekosistemine hızlı bir şekilde uyum sağlayarak ticari stok büyüklüğüne ulaştığını, bölge balıkçıları tarafından ilk dönemlerde pek fazla istenmeyen bu türün günümüzde bölgedeki yerel balıkçılar için ciddi bir alternatif gelir sağlamaya başlayıp av veriminin 70 tonlara kadar ulaştığını bildirmişlerdir. Yukarıda verilen örneklerde de görüldüğü gibi, Türkiye de daha önceki yıllarda kerevit bulunmayan birçok su kaynağına bilinçli veya bilinçli olarak kerevit bırakılmış ve kerevitler bu yeni ortamlarında iyi bir gelişme göstererek bölge balıkçıları için alternatif gelir kaynağı oluşturmuşlardır.

Yeni Su Kaynaklarına Kerevit Stoklamalarının Olumlu Etkileri Daha önceden kerevit bulunmayan bir su kaynağına herhangi bir kerevit türünün stoklanması olumlu, nötr veya olumsuz sonuçlar doğurabilir. İlk bakışta bu sonuç; kerevitten ekonomik kazanç sağlayacağını umanlar için olumlu, çevreciler için ise olumsuzdur. Çok nadirde olsa bazı kerevit stoklamalarının olumlu etkisinin olduğunu bilinmekle birlikte, özellikle ekonomik önem taşıyan ve önceden kerevit ihtiva etmeyen bir su kaynağına yapılan stoklama ortam üzerinde olumsuz etkiler bırakmakta ve oluşturduğu olumsuz etkiler olumlu etkilerden daha fazla önem taşımaktadır (Holdich 1999, Harlıoğlu ve Yonar, 2006). Genel olarak bir su ortamına yabancı bir kerevit türü stoklamanın olumlu etkileri aşağıdaki gibi sıralanmaktadır (Harlıoğlu ve Yonar, 2006): 1. Herhangi bir nedenden dolayı doğal kerevit türü yok olmuş ortamın yeni bir kerevit türü ile stoklanmasıyla kısa sürede bu ortamda kerevitin varlığının sağlanması, 2. Kerevit avcılığı ile bazı yıllar ekonomik kazanç elde edilmesi ve ülkeler arasında ise ticari ilişkilerin artması, 3. Kerevit avcılığı ile hayvansal istihsale katkıda bulunulması ve gıda üretiminde çeşitlilik, 4. Bilimsel çalışmalar yürüten üniversiteler ve enstitüler için materyal oluşturması, 5. Yarı-kontrollü veya tam kontrollü yetiştiricilik amacıyla tarıma elverişli olmayan bölgelerde büyük yapay su ortamlarının oluşturulması, 6. Kerevit vebasına dirençli türlerin ortama stoklanmış olması, 7. Su ortamının aşırı çoğalan bitkisel organizmalardan nispeten korunması gerçekleştirilmiş olur. Kerevit stoklamalarının olumsuz etkileri: Doğal bir kerevit türünün bulunduğu veya kerevitin bulunmadığı su ortamına bir kerevit türü stoklanınca ortaya çıkabilecek olumsuz etkiler ise aşağıda sıralanmıştır (Harlıoğlu ve Yonar, 2006): 1. Ortamda bulunan doğal kerevit türünün yok edilmesi, 2. Hastalıkların taşınması, 3. Balık yumurtalarının tüketilmesi, 4. Balık stoklarının azalması, 5. Büyük miktarda omurgasız ve makrofit tüketimi, 6. Pirinç tarlalarındaki hasadı olumsuz yönde etkilemesi 7. Kurbağaların ortamdan kaybolması, 8. Gizlenme yeri (barınak) oluşturan türler göllerin, nehir yataklarının ve sulama kanallarının fiziksel olarak tahribatına neden olması. Tartışma ve Sonuç Türkiye de 1985 yılından sonra kerevit vebası hastalığı nedeniyle azalan stoklarda son yıllarda iyileşmeler görülmektedir. Örneğin ülkemizin eski tarihlerde de en önemli av sahası olan Eğirdir Gölü nde kerevit stoklarındaki iyileşmeler oldukça sevindirici boyutlara ulaşmıştır. Bu artışta gölün bazı yıllarda avcılığa kapatılması ve balıkçılara kerevit avcılığı

konusunda verilen eğitimlerin de katkısı olduğu düşünülmektedir. Yine daha önceki yıllarda kerevit bulunmayan bazı su kaynaklarında (Keban Baraj Gölü, Çıldır Gölü, Karpuzlu Göleti vb.) kerevit aşılamaları sonucunda oluşan kerevit stokları ticari olarak avlanmaya başlanmıştır (Aydın ve ark., 2012). Ülkemizin Trakya Bölgesi nde bulunan Austropotamobius torrentium (Shrank, 1803) un ise ticari değeri olmadığından ilgi çekmemektedir. A. torrentium un diğer türlerden nispeten küçük ve et veriminin düşüklüğü, yurdumuzdaki dağılımının oldukça sınırlı olması gibi nedenlerle günümüz itibariyle Türkiye için ekonomik önem taşımamasına rağmen bu türün ticari avcılığının yapılması amacıyla sonradan mı stoklandığı, yoksa A. torrentium un Velika nehrinin doğal kerevit türümü olduğu net olarak bilinmemektedir (Harlıoğlu ve Yonar, 2007). Türkiye kerevitlerini tehdit eden yabancı tür kerevitlerinden en önemlisi doğal ortamı Kuzey Amerika olan O. limosus tur. Bu tür Avrupa da Danube nehrinden güneye doğru hızla yayılmaktadır. Diğer bir kerevit vebası taşıyıcısı ve oldukça agresif bir tür olan Kuzey Amerika kökenli P. leniusculus komşu ülkemiz Yunanistan a kadar ulaşmış olup, doğal sularımız için diğer bir önemli tehdittir (Harlıoğlu ve Harlıoğlu, 2006). Ayrıca, son yıllarda yurtdışından ithal edilen akvaryumlarda hobi olarak tutulan yabancı kerevit türlerinin doğal ortamlara ulaşması ciddi bir tehdit olarak görülmektedir. Türkmen ve Karadal., 2012, yurtdışından ithal edilen 8 farklı kerevit türünün akvaryumcularda satışının yapıldığını bildirmişlerdir. Bu türler Cambarellus patzcuarensis, Cambarus diogenes, Cherax albertisii, Cherax boesemani, Cherax peknyi, Cherax quadricarinatus, Procambarus alleni ve Procambarus clarkii dir. Bu türlerin herhangi birinin yurdumuz su kaynaklarına ulaşması, dünyanın birçok bölgesinde gözlemlendiği gibi, bölgesel problemlerin artmasına, doğal türümüzün hem populasyonlarının sayısının hem de populasyonlarındaki bireylerinin sayısının azalmasına neden olacaktır. Dolayısıyla, bu tür stoklamalarla su kaynaklarımızın biyolojik kalitesi bozulacak ve son yıllarda artma eğiliminde olan kerevit üretimimizin zarar görmesiyle de ekonomik kayıplar gerçekleşecektir. Bazı araştırmacılar Türkiye de bulunmayan, kerevit vebası hastalığına dayanıklı ve hızlı gelişen bazı kerevit türlerinin Türkiye nin ekolojik koşulları uygun olan bölgelerine getirilerek çok kontrollü şartlarda kültüre alma çalışmaları yapılmasını tavsiye edip, P. clarkii ve C. quadricarinatus türlerinin Türkiye de Akdeniz ve Ege Bölgelerinde, P. acutus acutus alt türünün ise yerli kerevit populasyonlarının bulunduğu bölgelerde alternatif türler olarak üretim denemeleri yapılmasını önermişlerdir (Mazlum ve Yılmaz, 2006). Sonuç olarak Astacus leptodactylus, Türkiye iç sularının en önemli canlılarından birisidir. Kerevit hastalığı nedeniyle kerevit stoklarında her ne kadar ciddi düşüşler meydana gelmiş olsa bile birçok su kaynağında Astacus leptodactylus stoklarında önemli derecelerde artışlar meydana gelmiştir. Son yıllarda yapılan bazı araştırmalarda avlanan kerevitlerde hastalık belirtisi taşıyan birey oranı % 2-10 arasında değişmektedir ve kerevit vebası hastalığı belirtisi taşımayan bireylerde de veba hastalığı etkeni olan Aphanomyces astaci ye rastlanmıştır. Bu da göstermiştir ki Türkiye sularında bulunan Astacus leptodactylus un veba hastalığına karşı direnç kazanmış olma olasılığı yüksektir. Bu nedenle Türkiye sularına bulaşmamış olan yabancı tür kerevitlerin meydana getireceği problemler göz önünde tutularak bu türlerin girişine engel olacak tüm tedbirlerin alınması son derece önemlidir. Yeni su kaynaklarına da rastgele kerevit aşılaması yapılmayıp, gerekli ön araştırmalar ve incelemeler yapıldıktan sonra

uygun olan kaynaklara Türkiye sularında doğal olarak bulunan Astacus leptodactylus türünün bırakılması sağlanmalıdır. Kaynaklar Ackefors, H. 2000. Freshwater crayfish farming technology in the 1990s: a European and global perspective. Fish and Fisheries 1: 337-359. Anonim, 2014. TUİK Su Ürünleri İstatistikleri. Aydın, H., Harlıoğlu, M.M. and Deniz (Bök), T. 2012. Harvest, export and economic status of freshwater crayfish (Astacus leptodactylus Esch.1823) in Turkey. African Journal of Agricultural Research Vol. 7(16): 2463-2468. Batı, İ. 2015. http://www.akuademi.net/ki/yakakent/19.pdf (Erişim tarihi: 09.04.2015) Bott, R. 1950. Die Flusskrebse Europas. Abh. Senckenberg. Naturf. Ges., 483, 1-36. Dağtekin, M., Zengin, M., Akpınar, Ö.İ., 2014. Çıldır Gölü ndeki Kerevitlerin (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) Bazı Populasyon Özellikleri. 5. Doğu Anadolu Bölgesi Su Ürünleri Sempozyumu. 31 Mayıs-2 Haziran 2014. Elazığ. Demirol, F., Yüksel, F. 2014. Keban Baraj Gölü'ndeki Kerevit (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) Populasyonuna Uygulanan Avcılık Tekniğinin Belirlenmesi. Yunus Araştırma Bülteni, 1: 13-22. Erol, K.G., Özkök, R,. Küçükkara, R., Çınar, Ş. 2010. Tatlı Su İstakozu Astacus leptodactylus (Eschscholtz, 1823) Yetiştiriciliğinde Yavru Dönemde Muhtemel Ölüm Nedenleri Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Dergisi Cilt:6 Sayı:2: 23-30. Güner, U., Harlıoğlu, M.M. 2010. Status of Freshwater Crayfish Distribution in Thrace Region of Turkey. Reviews in Fisheries Science, 18(1):1 6. Harlıoğlu M. M. 2004. The present situation of freshwater crayfish, Astacus leptodactylus (Eschscholtz, 1823) in Turkey. Aquaculture 230:181 187. Harlıoglu, M.M. ve Güner.U. 2006. Studies on the recently discovered crayfish, Austropotamobius torrentium (Shrank, 1803), in Turkey: Morphological analysis and meat yield. Aquaculture Res., 37: 538 543. Harlıoğlu, M.M. and Guner, U.A. 2007. New record of recently discovered crayfish, Austropotamobius torrentium (Shrank, 1803), in Turkey. Bulletin Français de la Pêche et de la Pisciculture - Connaıssance Et Gestıon Du Patrımoıne Aquatıque 387: 1-5.

Harlıoğlu, M.M., A.G. Harlıoğlu. 2006. Threat of non-native crayfish species introductions into Turkey: global lessons. Reviews in Fish Biology and Fisheries 16(2): 171-181. Harlıoğlu, M.M., Yonar, S.M. 2006. Yabancı Tatlı Su Istakoz Türlerinin Türkiye ye Stoklanmasının Meydana Getirebileceği Muhtemel Sonuçlar. Ege Üniversitesi Su ürünleri Dergisi. 24 (1-2):213-218. Harlıoğlu, M.M. 2008. The harvest of the freshwater crayfish Astacus leptodactylus Eschscholtz in Turkey: harvest history, impact of crayfish plague, and present distribution of harvested populations. Aquaculture International 16: 351-360. Holdich, D.M. 1993. A review of astaciculture freshwater crayfish farming. Aquatic Living Reseurces 6(3): 307-317. Holdich, D. M. 1999. The introduction of alien crayfish into Britain for commercial exploitation an own goal? In: The Biodiversity crisis and Crustacea, pp. 85-97. (eds: Von Vauple Klein, J. C. and Schram, F. R.). Proceedings of the 4th International Crustacean Congress, Amsterdam, The Netherlands, July 20-24, 1998. Crustacean Issues 12. A. A. Balkema, Rotterdam. Köksal G, Korkmaz AŞ, Kırkağaç M (2003). Investigation of the crayfish (Astacus leptodactylus Esch. 1823) population in Ankara-Dikilitaş Irrigation Reservoir. Tar. Bil. Derg., 9(1): 51-58. Mazlum, Y., Yılmaz, E. 2006. Türkiye de Önemli Kerevit Türlerinin Yetiştiriciliği. E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences. 23(1-2): 201 205. Machino, Y., D. Holdich.2006. Distribution of crayfish in Europe and adjacent countries: Updates and comments. Freshwater Crayfish, 15: 292 323. Skurdal, J., Taugbol, T. 2002. Astacus. In: Biology of freshwater crayfish. Holdich, D.M. (Ed.), Blackwell Science Ltd., UK, 467-510. Türkmen, G., Karadal, O. 2012. The Survey of the Imported Freshwater Decapod Species via the Ornamental Aquarium Trade in Turkey. Journal of Animal and Veterinary Advances 11(15):2824-2827. Trontelj, P., M. Yoichi., S. Boris. 2005. Phylogenetic and phylogeographic relationships in the crayfish genus Austropotamobius inferred from mitochondrial COI gene sequences. Molec. Phylogen. Evol. 34: 212 226.