2. İstanbul Uluslararası Su Forumu Oturum Tutanakları 1. Oturum Açıklamaları: 1.1. Oturum İsmi: Kadın ve Su Politikası 1.2. Oturum Tarih ve Zamanı: 3 Mayıs 2011 14:00-15:45 1.3. Oturumun Düzenlendiği Mekân: Aynalı Kavak II-III 1.4. Oturumu Düzenleyen Kurum, Kişiler: Soroptimist Türkiye Federasyonu ve Türkiye İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu, 1.5. Oturumda Çeviri Yapılan Diller: İngilizce Türkçe 1.6. Raporu Hazırlayan Kişi/Kişiler: Arzu Özyol
2. Oturumda Konuşma Yapan Kişiler (Kişilerin isimleri, görevleri ve bu kişiler hakkında kısa açıklamalar) 2.1. Oturum Başkanı ve Moderatörün isimleri, kurumları ve görevleri Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı olan Doç. Dr. Nesrin Çobanoğlu Panel in Oturum Başkanlığını ve Moderatörlüğünü yapmıştır. 2.2. Panelistlerin isimleri, kurumları ve görevleri -Arzu Özyol Çevre Mühendisi, Çevre Politikaları Uzmanı; Türkiye İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu Başkanı (BPW-Turkey); İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu Çevre ve Kalkınma Komisyonu Üyesi -Alice BOUMAN Su için Kadın Platformu Başkanı( Women for Water Partnership -WfWP) -Doç. Dr. Devrim MEMİŞ Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Suba PARTHIBAN Uluslar arası Soroptimist Federasyonu Program Yöneticisi (ISU) -Lesha Witmer Su için Kadın Platformu Yönetim Kurulu Üyesi, Uluslararası İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu Çevre ve Kalkınma Komisyonu Başkanı
2.3. Oturumda söz alan dinleyicilerin isimleri, kurumları ve görevleri (Söz alan kişiler konuşmalarına başlamadan kendilerini tanıtmalıdır/ Oturumda söz alan dinleyicilerin soruları da eklenmelidir.) Kenya dan gelen bir katılımcı Uluslararası Soroptimist Federasyonu Program Yöneticisi Sn. Suba PARTHIBAN a, Soroptimistlerin Kenya da da benzer çalışmaları olup olmadığını sormuştur. Ayşe Özdenak isimli bir diğer katılımcı ise Türkiye İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu Başkanı (BPW-Turkey) Arzu ÖZYOL a T:C Çevre Kanunu nda, Katılımcılığın adres gösterildiği maddeler olup olmadığını sormuştur. Zaman aşımı ve panelin gerçekleştirildiği salonun diğer bir faaliyet için hazırlanması gerektiği için Soru-Cevap Kısmı sınırlandırılmıştır. 3. Oturumdan Çıkan Sonuçlar 3.1. Panelistlerin verdiği, üzerinde genel bir uzlaşma olduğu gözlenen önemli mesajlar Yönetişim olgusunun Su Yönetimine de adapte edilmesi ve katlımcılık, hesap verebilirlik, şeffaflık gibi evrensel değerlerin sürece dahil edilmesi önemlidir. Su Yönetiminde kurumsallaşmanın sağlanması yönetim sürecini rahatlatacaktır. Farklı çıkar gruplarının beklenti ve ihtiyaçlarının belirlenmesi ve böylece de uzlaşmazlığın önceden çözümü mümkün olabilecektir.
Çözüm önerileri küresel gerçekler çerçevesinde tanımlanmış yerel sorunlar için geliştirilmeli ve çözüm önerilerinin sürdürülebilirliği konusunda şüphe kalmaması durumunda uygulamaya koyulmalıdır. Etkin bir su yönetimi ancak konunun bütünleşik bir biçimde ele alınması ile sağlanabilir. Bu nedenle kullanıcıların, planlayıcıların, politika yapıcı ve uygulayıcıların bir araya gelmesi ve ortak hareket etmesi gerekmektedir. Suyun etkin olarak yönetiminin sağlanabilmesi için merkezi ve yerel karar mekanizmalarının yanı sıra kullanıcılar, iş dünyası ve sivil toplum örgütleri de sürece dâhil edilmelidir. Suyun varlığından ve sanitasyonundan en çok etkilenen grup olan kadınların su politikalarında hem karar mercilerinde hem de uygulama kısımlarında daha etkin olarak yer alması gerekmektedir. Kadınların sürece katılımlarının yükseltilmesi için devletin ve sivil toplum kuruluşlarının çeşitli bilgilendirme toplantıları ve eğitim programları düzenleyerek kadınların konuya ilişkin bilgilerinin ve katılımcılık yetilerinin arttırmaları önemlidir. 3.2. Etkin Su yönetimi için Tavsiyeler (Bu tavsiyeler soyut ve uygulaması zor hususları içermelidir.) Daha etkin su yönetimi ve politikaları için karar mekanizmalarında kadın sayısı arttırılmalıdır.
Yazılı ve Görsel Medyanın da desteği alınarak kullanılabilir ve içme suyunun kıtlığına dikkat çekilmeli, etkin kullanımları konusunda başta kadınlarda olmak üzere yüksek düzeyde toplumsal farkındalık yaratılmalıdır. Teknolojik gelişmenin önemli olduğu vurgulanmalı ama tek başına yeterli ve etkin olmadığına da dikkat çekilerek insan odaklı politikalar üretilmelidir. Ya da diğer bir ifadeyle, politika oluşturma süreçlerinde bilim ve teknolojinin yanı sıra sosyal ve etik faktörlerde göz önüne alınmalıdır. Su Sorununa bölgesel bir sorun olarak yaklaşmak yerine küresel bir sorun olarak yaklaşılmalı, Afrika ülkeleri başta olmak üzere su kıtlığını yüksek boyutlardan yaşayan ülkelerle gelişmiş ülkeler tam bir işbirliği içinde hareket etmelidirler. Tarımdaki aşırı sulamanın önüne geçilmeli, çiftçilere teknolojik destek verilmeli ve çiftçiler daha az suya ihtiyaç duyan tarım ürünlerine ilişkin olarak bilgilendirilmelidir. 3.3. Çözüm önerileri (Bu öneriler somut ve uygulanabilirliği yüksek konuları içermelidir.) Pis Su Yönetimi yapılırken sudaki kirliliğin planlı bir biçimde azaltılması (Reduce), suyun tekrar kullanımı (Reuse) ve suyun geri dönüşümünün sağlanması (Recycle) bir arada sağlanmalı; yani 3R Modeli kullanılmalıdır.
Su ve Enerji konusu bir arada değerlendirilmeli ancak hidroelektrik barajları yapılırken sürdürülebilir kaynak kullanımına dikkat edilmelidir. Dere yatağı ve havza yönetimleri yapılmalıdır. Sel ve Taşkınlara karşı uygulanacak kapsamlı bir kriz yönetimi hazırlanmalıdır. Alt yapısı olmayan yaşam alanı bırakılmamalıdır. Yağmur suyundan ya da deniz suyundan faydalanabilmek için yeni teknolojiye yatırım yapılmalıdır. 3.4. Taahhütler (Konuşmacıların açıkladığı, kendi kurumları ya da ülkelerinin belli bir konuda dile getirdikleri taahhütleri içermelidir.) Her üç kurumda Sivil Toplum Kuruluşu olduğundan verilen taahhütler ağırlıklı olarak kamuoyunun çeşitli programlar doğrultusunda bilinçlendirilmesi ve lobi faaliyetler bağlamında karar mekanizması üzerinde baskı oluşturulmasının ötesine geçememiştir. 3.5. Girişimler (Oturumda üzerinde konuşulan halihazırda yürütülmekte olan girişimler ya da gerçekleştirileceği ilan edilen girişimler raporda yer almalıdır.) Tüm dünya da ve özellikle de en az gelişmiş ülkelerde çeşitli projeler gerçekleştiren Su için Kadın Platformu Başkanı Alice Bouman panelde yaptığı konuşma sırasında Tegemeo daki kadın grubu ile birlikte başlattıkları girişim çerçevesinde çeşitli bilgilendirme toplantıları düzenleyerek yerel halkı bilinçlendirmekte olduklarını anlatmıştır. Toplantılarda suyun yanı sıra elektrik gibi çeşitli lokal sorunlara ilişkin de bilgilendirme yapılmaktadır.
Avrupa Soroptimistleri Soroptimistler Su İçin Yürüyor slogan ile başlattıkları girişim bağlamında başta birçok Afrika ülkesi gelmek üzere Türkiye de ve Avrupa nın çeşitli kentlerinde suyun önemi ve kullanımı üzerine birçok faaliyet düzenlemiştir. Türkiye İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu hem tamamladığı ve hem de henüz değerlendirme aşamasında olan projelerin kapsamında verilen tüm eğitimlere Çevresel Yeterlilik Eğitimleri koyarak toplumsal bilinç arttırılması için gayret göstermektedir. 4. Oturumda Konuşulan Esas Noktalar 4.1. Tartışılan ana konular, başlıklar ve önemli konular Su ve Kadın Politikaları başlıklı konuşmasında Türkiye İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu Kurucu Başkanı Arzu Özyol, suyun bir insan hakkı olduğu gerçeği çerçevesinde suya ulaşım ve kullanım hakkına, çevre etiğine, su yoksulluğunun kadının hayatı üzerindeki etkilerine dikkat çekmiştir. Su yönetiminde ve politikalarında kadının eksikliğini belirtmiş ve bu durumun olası nedenlerini kısaca belirtmiştir. Kadınların karar merci ve politika yapıcılar arasında bulunmasının önemine dikkat çekerek bu durumun nasıl geliştirilebileceği üzerine de kısa bir değerlendirme yapmıştır. Su için Kadın Ortaklığı nın Başkanı Alice Bouman, su politikalarının hazırlanma, yürütme, denetleme ve değerlendirme süreçlerine kadınların katılımı başlıklı bir konuşma yapmıştır. Konuşmasında Bouman, kavramsal olarak yönetişim ve yönetimin farklılıklarına vurgu yaparak kadının Su politikalarının her sürecine daha etkin katılımı için etkin yönetişime duyulan ihtiyacı vurgulamıştır. İyi yönetişimin var olması için kapsayıcı, hesap
verebilen, katılımcı, şeffaf, öngörülebilen ve sağduyulu politikalara ihtiyaç olduğunun altını çizerken, toplumun her kesimlerinin su politikalarına katılımının önemini belirtmiştir. Tanzanya da hayata geçirilen kadınların bilinçli su kullanımı ve su yönetişimine katılımlarını arttırmayı hedefleyen projeyi kısaca katılımcılarla paylaşmıştır. Su için Kadın Platformu (WfWP) Yönetim Kurulu Üyesi, aynı zamanda da Uluslararası İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu Çevre ve Kalkınma Komisyonu Başkanı olan Lesha Witmer, su kaynaklarının verimli kullanımı hakkında yaptığı konuşmasında, dünya üzerindeki temiz su ve içme suyu rezervlerinin kısıtlığına istatistiksel verilerle dikkat çekmiş, mevcut suyun daha etkin kullanımı için çeşitli önerilerde bulunmuştur. Witmer in özellikle dikkat çektiği nokta ise, kullanılmış olan temiz suyun birden fazla yerde farklı amaçlarla kullanılması olmuştur. Su tüketimin azaltılması, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü için kadınlarda konu üzerine bilinç yükseltmenin gerekliliğinin altını çizen Witmer, bu politikalarında yasal düzenlemenin, ademi merkezileşme ile tüm paydaşların karar verme sürecine katılımı ve teknolojik gelişmelerle desteklenmesi gerektiğini vurgulamıştır. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Devrim Memiş, Küçük Ölçekli Balık Çiftliklerinin Yönetiminde Kadının Rolü başlıklı konuşmasında Doğu Karadeniz bölgesinde kadınların sahip olduğu balık çiftliklerinden 2 alabalık işletmesi üzerine yaptığı vaka incelemesini paylaşmıştır. Karşılaştırmalı istatistiksel verilerin yanı sıra, kadınların hayli zorlu koşullarda üretime katılımlarını gösteren çalışmada su ürünleri üretiminde kadınların önemli rol oynadığının altı çizilmiştir. SI/E programından temsilci olarak katılan Suba Parthiban Soroptimistler Su İçin yürüyor ve Tabanda Gerçekleştirilen Projelerin Başarısı başlıklı konuşmasında Afrika da Soroptimistlerin gerçekleştirdiği proje aktivitelerini ve
çıktılarını paylaşmıştır. Su kıtlığının özellikle kadınların hayatını nasıl etkilediğinin ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ne şekilde zedelediğini örnekler göstererek anlatan Parthiban, yapılan proje etkinliklerine Afrikalı kadınların ilgisinin yoğunluğuna dikkat çekmiş ve su kullanımında bilinç yükseltme için benzeri çalışmalara duyulan ihtiyacı belirtmiştir. 4.2. Siyasi önem taşıyan konular Panel sırasında altı özellikle çizilen ve aşağıda bir kez daha belirtilen önerilerin Siyasi Partilerin öncelikleri arasına girmesi, ülkemizdeki Sürdürülebilir Kalkınma Hamlesi ne büyük katkı sağlayacaktır. Su Yönetiminde kurumsallaşmanın sağlanması yönetim sürecini rahatlatacaktır. Farklı çıkar gruplarının beklenti ve ihtiyaçlarının belirlenmesi ve böylece de uzlaşmazlığın önceden çözümü mümkün olabilecektir. Su ve Enerji konusu bir arada değerlendirilmeli ancak hidroelektrik barajları yapılırken sürdürülebilir kaynak kullanımına dikkat edilmelidir. Dere yatağı ve havza yönetimleri yapılmalıdır. Sel ve Taşkınlara karşı uygulanacak kapsamlı bir kriz yönetimi hazırlanmalıdır. Alt yapısı olmayan yaşam alanı bırakılmamalıdır. Yağmur suyundan ya da deniz suyundan faydalanabilmek için yeni teknolojiye yatırım yapılmalıdır.
Pis Su Yönetimi yapılırken sudaki kirliliğin planlı bir biçimde azaltılması (Reduce), suyun tekrar kullanımı (Reuse) ve suyun geri dönüşümünün sağlanması (Recycle) bir arada sağlanmalı yani 3R Modeli kullanılmalıdır. Devlet Bütçesinde AR-GE için ayrılan pay arttırılmalı ve çevre teknolojilerinin geliştirilmesine öncelik verilmelidir. Her konuda olduğu gibi çevresel konularda da cinsiyete dayalı veri toplanmalıdır. Ceza mekanizması şeffaf bir biçimde çalıştırılmalı ve su kirliliğine yol açan gruplara ilişkin uygulanacak cezalar arttırılmalı ve çeşitlendirilmelidir. Karar Verme Mekanizmalarında daha çok sayıda kadına yer verilmelidir. Çözüm önerileri küresel gerçekler çerçevesinde tanımlanmış yerel sorunlar için geliştirilmeli ve bu bağlamda da yerel yönetimlerin yetkileri arttırılmalıdır. Etkin bir su yönetimi ancak konunun bütünleşik bir biçimde ele alınması ile sağlanabilir. Bu nedenle kullanıcıların, planlayıcıların, politika yapıcı ve uygulayıcıların bir araya gelmesi ve ortak hareket etmesi gerekmektedir. 4.3. İktisadi ve finansal değerlendirmeler Yeşil Bütçelemeye geçilmelidir.
Özelleştirme için yapılan projeksiyon hesaplamalara çevresel harabiyet konusu dahil edilmelidir. Devlet Bütçesinde AR-GE için ayrılan pay arttırılmalı ve çevre teknolojilerinin geliştirilmesine öncelik verilmelidir. 4.4. Sosyal Faktörler Politika oluşturma süreçlerinde bilim ve teknolojinin yanı sıra sosyal ve etik faktörlerde göz önüne alınmalıdır. Suyun etkin olarak yönetiminin sağlanabilmesi için merkezi ve yerel karar mekanizmalarının yanı sıra kullanıcılar, iş dünyası ve sivil toplum örgütleri de sürece dâhil edilmelidir. Suyun varlığından ve sanitasyonundan en çok etkilenen grup olan kadınların su politikalarında hem karar mercilerinde, hem de uygulama kısımlarında daha etkin olarak yer alması gerekmektedir. Kadınların sürece katılımlarının yükseltilmesi için devletin ve sivil toplum kuruluşlarının çeşitli bilgilendirme toplantıları ve eğitim programları düzenleyerek kadınların konuya ilişkin bilgilerinin ve katılımcılık yetilerinin arttırmaları önemlidir.
Yazılı ve Görsel Medyanın da desteği alınarak kullanılabilir ve içme suyunun kıtlığına dikkat çekilmeli, etkin kullanımları konusunda başta kadınlarda olmak üzere yüksek düzeyde toplumsal farkındalık yaratılmalıdır. 4.5. Gerekli teknolojiler Su ve Enerji konusu bir arada değerlendirilmeli ancak hidroelektrik barajları yapılırken sürdürülebilir kaynak kullanımına dikkat edilmeli ve İleri teknoloji kullanılmalıdır. Devlet Bütçesinde AR-GE için ayrılan pay arttırılmalı ve çevre teknolojilerinin geliştirilmesine öncelik verilmelidir. Tarımdaki aşırı sulamanın önüne geçilmeli, çiftçilere teknolojik destek verilmeli ve çiftçiler daha az suya ihtiyaç duyan tarım ürünlerine ilişkin olarak bilgilendirilmelidir. 4.6. Çevresel Faktörler Panel sırasında verilen çözüm önerileri doğrudan çevrenin korunmasına ve geliştirilmesine yönelik olup aşağıda özetlenmiştir: Pis Su Yönetimi yapılırken sudaki kirliliğin planlı bir biçimde azaltılması (Reduce), suyun tekrar kullanımı (Reuse) ve suyun geri dönüşümünün sağlanması (Recycle) bir arada sağlanmalı ; yani 3R Modeli kullanılmalıdır. Su ve Enerji konusu bir arada değerlendirilmeli ancak hidroelektrik barajları yapılırken sürdürülebilir kaynak kullanımına dikkat edilmelidir.
Dere yatağı ve havza yönetimleri yapılmalıdır. Sel ve Taşkınlara karşı uygulanacak kapsamlı bir kriz yönetimi hazırlanmalıdır. Alt yapısı olmayan yaşam alanı bırakılmamalıdır. Yağmur suyundan ya da deniz suyundan faydalanabilmek için yeni teknolojiye yatırım yapılmalıdır. 4.7. Hukuki Çıkarımlar Ceza mekanizması şeffaf bir biçimde çalıştırılmalı ve su kirliliğine yol açan gruplara ilişkin uygulanacak cezalar arttırılmalı ve çeşitlendirilmelidir. 5. Katılım 5.1. Oturuma ortalama kaç kişi katılmıştır? Panele birçoğu çeşitli STK lara mensup yaklaşık 50 kişi katılmıştır. 5.2. Temsil edilmesi planlanan tüm paydaşlar temsil edilmiş midir? (Kamu Kurumu Temsilcileri, Uluslararası Kurum Temsilcileri, STK Temsilcileri ve Akademik temsilciler) Toplantıda Türkiye de ki kamu kurumlarının temsilcileri hariç diğer tüm ilgili paydaş grupların temsilcileri panelde yer almıştır.
5.3. Oturumda bölgesel ve uluslararası katılım ne oranda olmuştur? Panel konuklarının yaklaşık %15 kadarını uluslararası kadın aktivistler oluşturmuştur. Ayrıca, Panel de Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Örgütü nden ve Birleşmiş Milletler Küresel Akit Örgütü nden katılımcıların olması da ayrıca sevindiricidir. Kendileri panele ilişkin olumlu düşüncelerini mail yoluyla da bildirmişlerdir. 6. Anahtar Sözcükler (İnternet aramasını kolaylaştıracak şekildi anahtar sözcükler) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği; Kadın ve Su; Su; Cinsiyet; Su Hakkı; CEDAW, BM Pekin Platformu; Su Yönetimi; Yönetişim; Su Yönetişimi; Şeffaflık; Hesap Verme Sorumluluğu; Katılımcılık; Paydaş Gruplar; Pis Su Yönetimi; 3R Modeli; Sürdürülebilir Kalkınma 7. Toplantıda anlatılan Vaka Analizleri Su için Kadın Ortaklığı nın Başkanı Alice Bouman; Tanzanya da hayata geçirilen kadınların bilinçli su kullanımı ve su yönetişimine katılımlarını arttırmayı hedefleyen projeyi kısaca katılımcılarla paylaşmıştır. TWG (Tegemeo Women s Group) un, Su için Kadın Ortaklığı nın maddi ve manevi katkısıyla oluştuğunu belirten Boumann, bu yerel örgütlenme sonucu karar mekanizması üzerine baskı oluşturulabildiğini söylemiştir. Grubun sadece suyun önemi üzerinde konuşmadığını, yerel halkın tüm sorunlarına yöneldiklerini anlatan Alica Boumann, örgütün çapı 80 km. kadar olan bir alanda etkin olduğunu ve çeşitli eğitimler ve farkındalık programları geliştirdiklerini belirtmiştir.
SI/E programından temsilci olarak katılan Suba Parthiban Soroptimistler Su İçin yürüyor ve Tabanda Gerçekleştirilen Projelerin Başarısı başlıklı konuşmasında Afrika da Soroptimistlerin gerçekleştirdiği proje aktivitelerini ve çıktılarını paylaşmıştır. Su kıtlığının özellikle kadınların hayatını nasıl etkilediğinin ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ne şekilde zedelediğini örnekler göstererek anlatan Parthiban, yapılan proje etkinliklerine Afrikalı kadınların ilgisinin yoğunluğuna dikkat çekmiş ve su kullanımında bilinç yükseltme için benzeri çalışmalara duyulan ihtiyacı belirtmiştir. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Devrim Memiş, Küçük Ölçekli Balık Çiftliklerinin Yönetiminde Kadının Rolü başlıklı konuşmasında Doğu Karadeniz bölgesinde kadınların sahip olduğu balık çiftliklerinden 2 alabalık işletmesi üzerine yaptığı vaka incelemesini paylaşmıştır. Karşılaştırmalı istatistiksel verilerin yanı sıra, kadınların hayli zorlu koşullarda üretime katılımlarını gösteren çalışmada su ürünleri üretiminde kadınların önemli rol oynadığının altı çizilmiştir.
8. Önemli Alıntılar (Raporlamada kullanılabilecek, konuşmacıların ağzından, sözcüğü sözcüğüne alıntılar) Toplumların yaşamlarında belirleyici olan öğeler toplumların felsefelerinin gelişmesinde de etkili olduğundan, Yaşamın vaz geçilmezi olan ve günümüzde, mavi altın ya da asrın petrolü olarak tanımlanan Su zaman zaman tapınılan zaman zamanda üzerine ağıtlar yakılan bir doğal kaynak olmuştur. Her ne kadar ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin belirlenmesinde enerji ve su kullanım miktarları gösterge olarak kullanılıyor olsa da diğer enerji kaynakları gibi su da tükenme tehdidi ile karşı karşıyadır. Doğal kaynakları kullanmayı bir hak olarak benimsemiş olan insanoğlu doğaya karsı bazı ahlaki sorumlulukları olduğunu da unutmamalıdır. Tarih boyunca kadının yaşamını tümüyle kapsama alanına alan suyun yönetiminde kadın yok sayılmaya devam ettiği sürece Sürdürülebilir Kalkınma yakalanması boş bir hayal olarak kalacaktır.
9. Mümkün olduğu ölçüde toplantıda kullanılan Grafik, Resim ve Toplantı Fotoğrafları Eklerde fotoğraflar ve bazı katılımcıların ppt sunumları yer almaktadır. 10. Sair notlar ve kullanılan çarpıcı cümleler Uluslar arası iklim değişikliği süreci, bilimsel araştırmadan analize, gündem oluşturma, görüşme ve karar verme, rejim uygulama ve nihayetinde daha ileri geliştirme ve değerlendirmeye kadar her aşamasında eşit cinsiyet prensiplerine sahip olana kadar tam bir küresel bir meşruiyet ve içerik kazanamayacaktır (Dennison).