4 DE 2 DE 7 DE 3 DE Devamý 2 DE 8 DE 3 DE 7 DE 7 DE 5 DE 6 DA



Benzer belgeler


TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI


SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

*** TOSYA KENT REHBERİ ***

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý


Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

A NADOLU I SUZU Y ILLIK R APOR. isuzu ANADOLU GRUBU

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

T.C. GAZİEMİR KAYMAKAMLIĞI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

Cumhuriyet Halk Partisi

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89


TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR :

Cumhuriyet Halk Partisi

Ýl Özel Ýdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Konusunda Yapýlan Yeni Yasal Düzenlemeler

ULUSAL VE RESMİ BAYRAMLAR İLE MAHALLİ KURTULUŞ GÜNLERİ, ATATÜRK GÜNLERİ VE TARİHİ GÜNLERDE YAPILACAK TÖREN VE KUTLAMALAR YÖNETMELİĞİ

ÝÞ SAÐLIÐI GÜVENLÝÐÝ EÐÝTÝMÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ

Türkiye de Sigara Mücadelesi Tarihi

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

Mehter Marþýyla Açýlýþ!

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

yargýtay kararlarý T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ YARGITAY ÝLAMI ESAS NO : 2002/6042 KARAR NO : 2002/6339 KARAR TARÝHÝ :

Ortak Ýsmi Hisse Tutarý Ortaklýk Payý (%) Ýzulaþ A.Þ YTL 18,13. Ýzbeton A.Þ YTL 15,03. Ýzenerji A.Þ

TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım. TBMM MİLLETVEKİLLERİ Partilere göre dağılım YEREL YÖNETİMLER KADIN ORANI (%)

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

interview INTERVIEW Ernst WELTEKE Haziran 99

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87

Karar Sayýsý : 2008/14118 Pazar, 19 Ekim 2008

EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR

7-10 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA TRABZON DA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ ALT KOMİSYON RAPORU

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun

Öðrenmeyi öðrenmiþ, Araþtýran, Bilgi üreten, Yabancý dil bilen, Teknolojiyi kullanabilen, Sosyal bilimlere açýk,

Cumhuriyet Halk Partisi

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

OSMANİYE KAHRAMANMARAŞLILAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNE GÖRKEMLİ AÇILIŞ.

Şerafettin TUĞ Kaymakamı

13 Kasým 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayýmlanan Bakanlar Kurulu kararýyla, çeþitli üniversitelerde

İŞ GÜVENCEMİZE VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!

ÖDP : Maraþ'ý unutmayacak unutulmasýna izin vermeyeceðiz

Halil Kurt'tan Esnafı Sevindirecek Talep


ve AHLAK BÝLGÝSÝ TESTÝ

mmo bülteni aralýk 2005/sayý 91 TMMOB, 20 KASIM DA DÜZCE DE KESK ÝLE BÝRLÝKTE OLACAK

ANKARA NIN OYLARI SEÇİM GÜNLÜĞÜ

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

Hüseyin Seyfi. Söyleþi. Devamý 5 DE

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

" ENERJÝ VERÝMLÝLÝÐÝ " KONULU RESÝM ve AFÝÞ

ÝNÞAAT ÝÞKOLUNDA ENDÜSTRÝ ÝLÝÞKÝLERÝ **

SIRA SAYISI: 677 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

KONYA TİCARET ODASI Etüt Araştırma Servisi. Tarih: Bilgi Raporu. Sayı : 2008/12/105 Konu : HÜLLE PARTİLERİ. Hazırlayan: Seyida ERKEK

Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli?

GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: Ev Tel: Türker Alkan Zor iþ. Mustafa Andýç

35 YKR. Cumhuriyet Savcýsý ndan. ders gibi karar!

sosyalist isci Silahlarýn gölgesinde seçim SÖZDE DEÐÝL ÖZDE DEMOKRASÝ

TÜZEL KİŞİ ÜYE ADAYI BAŞVURU FORMU


35 YKR. ABD li turistler Ýlicek Köyünde. Muhtar Özdoðan (Saðda) Turistlerle

Cumhuriyet Halk Partisi

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

Vergi Ýdaresindeki Deðiþimler (1.Bölüm) Pazar, 22 Ocak 2012

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir.

TBMM İÇTÜZÜĞÜNÜN KOMİSYONLARLA İLGİLİ MADDELERİ

Karar Sayýsý : 2008/14123 Pazartesi, 13 Ekim 2008

Biz yeni anayasa diyoruz

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ÜYE ADAYI BAŞVURU FORMU

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

ABD'DE ÝÞ SAÐLIÐININ YÜKSELÝÞ VE DÜÞÜÞÜ*

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Transkript:

Kapatýlan DTP'nin eski Genel Baþkaný Ahmet Türk, "Grubumuz fiili olarak bugünden itibaren parlamentodan çekilmiþtir. Çalýþmalara katýlmayacaktýr" dedi. Türk, DTP'nin Ankara'daki genel merkez binasý önünde düzenlediði basýn toplantýsýnda, þiddetin sona ermesi için çaba gösterdiklerini söyledi. Anayasa Mahkemesinin, bu çabalar ortadayken statükocu bir karar alarak, resmi idolojiyi savunan kararla ortaya çýkmasýnýn barýþa, kardeþliðe olan inançlarýn darbe vurduðunu anlatan Türk, þöyle konuþtu: "Anayasa Mahkemesinin kararý, hukuki bir karar deðildir, siyasi bir karardýr. Bunun baþka izahý yoktur. Anayasa Mahkemesinin kararýný fazla tartýþmak istemiyorum. Ama Leyla Zana, bu partinin kurucusu deðildir, destek amacýyla kaydýný yapmýþ, Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn uyarýsý üzerine kaydý silinmiþtir. Kararda kapatma nedenlerinden biri Leyla Zana gösterilmiþtir. Zana'nýn, parti adýna hiçbir siyasi çalýþmasý olmamýþtýr. Anayasa Mahkemesinin ne kadar titiz davrandýðýný kamuoyu vicdanýna havale ediyorum." TÜRK, AKP yi Eleþtirdi Türk, "Parlamento'yu çözüm yeri gördüðümüz için bu siyaseti yaptýk. Bundan sonra da demokratik siyaseti sürdüreceðiz. Ergenekon davasýnýn avukatýyým diyenler hakkýnda Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý dava açmýyor, ama barýþý isteyenler hakkýnda dava açýyor'' diye konuþtu. AKP'nin bu süreçte sessiz kalmasýný eleþtiren Türk, "(Halkýn iradesini yok sayamazsýnýz) diyen, anayasa mahkemesini en aðýr eleþtiren AKP hükümeti ve partisi, onu tartýþýrken, daha sonra DTP'nin kapatýlmayla karþý karþýya kaldýðý süreçte suskun, sessiz kaldý. Partinin kapatýlmasýndan rant saðlayacaðýna inandý, demokrasiyi katletti. AKP, kendisi için demokrat parti. Demokratik siyaseti önemsiyoruz. Grubumuz fiili olarak bugünden itibaren Parlemento'dan çekilmiþtir. Çalýþmalara katýlmayacaktýr. Geçmiþte aldýðýmýz kararýn arkasýndayýz" dedi. Ýnkarcý Zihniyete 'dur' Denilecek Ahmek Türk, konuþmasýna þöyle devam etti: "Demokratik siyasetin önemini görüyoruz. Mantýklar ne kadar inkarcý olursa, ötekileþtirici olursa olsun bu ülke mutlaka bir gün barýþýný saðlayacaktýr. Haklarýn ortak mücadelesi, demokrasiyi savunanlarýn ortak refleksi bu tekçi zihniyeti ortadan kaldýracaktýr. Elbette ki bu mücadeleyi sürdürürken Türkiye'de demokrasi isteyenler, ezilenler, demokrasi için bedel ödemeye hazýr olanlar etnik kimliði ne olursa olsun Türkiye yurttaþlarý olarak bir gün bu yanlýþ bu inkarcý bu asimilasyon zihniyete birlikte dur diyecektir buna inanýyorum." Türkiye Felakete Sürükleniyor "Bugün her zamankinden daha acil bir durumla karþý karþýyayýz. Bugün Türkiye'de demokrasiyi savunanlar ortak bir mücadele alanýný büyütmek geliþtirmek ve mücadelesini Türkiye'nin geleceðiyle ilgili, demokratikleþmesiyle ilgili, bütün azýnlýklarýn haklarýyla ilgili ortak bir mücadele zeminini yaratma ve bunun öncülüðünü yapma sorumluluðuyla karþý karþýyadýr. Biz bugün kurtuluþun yolu aklýn mantýðýn ortaya çýkacaðý gün olarak deðerlendiriyoruz. Türkiye halký artýk ortak aklý ve mantýðý ortaya koymak zorundadýr. Evet bugün parlamentonun yapýsýný biliyoruz. parlamentonun bu anlayýþý adeta Türkiye'yi felakete sürüklemektedir." Barýþa bir Þans Yaratalým "Diyaloðun olmadýðý bir parlamento, sorunlarýn çözümüne, tartýþýlmasýna tahammül etmeyen bir parlamento var bu ülkede. Yazýktýr, bu ülkenin insanýna yazýktýr. Kürt'e yazýktýr, Türk'e yazýktýr. Gelin bu mantýktan kurtulun diyoruz. Türkiye için bir þans yaratalým. Barýþ için bir þans yaratalým. Kardeþlik için bir þans yaratalým. Yapmayýn diyoruz. Bütün bu koþullar, haksýzlýklara, ötekileþtirilmiþ politikalara raðmen buradan çaðrý yapýyorum." Devamý 2 DE 4 DE 2 DE 7 DE 3 DE 13 Aralýk 2009 Pazar günü sabaha karþý Saat: 00:00 ile 04:00 arasýnda soygunun gerçekleþtirildiðini belirten bayi sahibi Bülent TAÞDEMÝR konu ile ilgili gazetemize þu açýklamalarda bulundu: Soygunu gerçekleþtirenlerin iki kiþiden oluþtuðunu tahmin etmekteyiz, gece gerçekleþtirilen soygun olayýnda çalýþýr durumdaki dükkanýn alarmý iptal ettirilmiþ fakat kamera sisteminden soygunun gerçekleþtirildiði an görüntülenmiþ, elektronik eþyalardan taþýyabilecekleri kadarýný götürmüþler ve soygun 2 dakika 45 saniye sürmüþ, soygundan önce camlarý kýrmak için bir hayli uðraþmýþlar fakat camý kýramamýþlar. 3 DE 8 DE AKP nin Aleviler e dönük açýlýmýnýn en önemli ayaklarýndan olan Alevi Çalýþtayý na, Maraþ katliamýnýn bir numaralý sanýðý Ökkeþ Kenger, ya da þu anki ismiyle Ökkeþ Þendiller de davet edildi. Eski BBP Genel Baþkan Yardýmcýsý olan Ökkeþ Þendiller in, çalýþtaya Devlet Bakaný Faruk Çelik tarafýndan ýsrarla çaðrýldýðý öðrenildi. 7 DE Ýsa nýn çarmýha geriliþinden yüzyýl öncesi... Roma güçlü bir devlettir. Yaptýðý savaþlar sonrasý elde ettiði ganimetler ve köleler gücünü daha da artýrýr. Sosyal sýnýf bölünmelerinin had safhada olduðu dönemler... Köleler bu dönemde, insanlarý eðlendirmek için kullanýlýyor. Eðlence derken, köleler birbirlerini öldürmek için gladyatör okulunda eðitiliyor. Onlar dövüþüp canlarýný verirken, izleyenler bundan zevk alýyor. Ölümden baþka seçenekleri yok. Kurtulmalarý için, Spartaküs adýndaki liderin Roma ya kafa tutmasý gerekiyor. Ýyi de Spartaküs kimdir? Spartaküs adlý kitap, Trakyalý Spartaküs ü þöyle tanýmlýyor: 5 DE 7 DE 6 DA

2 Sonuç bildirgesini henüz duymamýþ olsak da Kopenhag da Birleþmiþ Milletlerin düzenlediði Ýklim Konferansý nýn faturasý elimize teslim edildi. Ýkinci haftasýna baþlayan bu konferans için 140 özel uçak havalandý ve 1200 limuzin kiralandý. Sýrf bu araç trafiðinden dolayý konferans süresince, 41 bin ton karbondioksit havaya býrakýlacak. Dünya yý kurtarmak için BM çatýsý altýnda buluþan 10 bin kiþi, 11 gün boyunca, nüfusu 100 bin kiþi olan, orta ölçekli bir sanayi kentinin býraktýðý karbondioksiti havaya gönderecek. Bu 10 bin adamý da toplam 5 bin gazeteci takip ediyor. Her iki katýlýmcýya bir gazeteci düþüyor. Ortalýkta bu kadar gazeteci varken konferanstan da koca hafta boyunca umut vaat eden bir geliþme çýkmazsa mutlak haber olacak baþka bir þey bulunur. Danimarka da limuzin kiralayan bir þirketin yetkilisinin basýna yaptýðý açýklama Ýklim Konferansý nýn sýcaklýk artýþýna katkýsýný ortaya çýkardý. Normal zamanda trafikte 12 lüks arabalarýnýn bulunduðunu açýklayan þirketin kadýn þefi, Konferansýn ilk gününden itibaren bizim þirketin 200 arabasý kentte turlara baþladý dedi. Bütün kentte 1200 limuzinin konferans boyunca dolaþtýðýný söyleyen þef Majken, Tabi bu kadar limuzin bütün Danimarka da yok. Biz ve diðer þirketler, araçlarý onlarca mil sürerek Ýsveç ve Almanya dan getirdik dedi. Toplamda kiralanan 1200 limuzinin sadece 5 tanesi çevreci araçlardan. Elektrikle çalýþan bu 5 çevreci limuzini de Birleþmiþ Milletler yetkilileri sipariþ etmiþ. Katýlýmcýlar arasýnda, çevreci lüks araç talebinde bulunan baþka da kimse olmamýþ. 42 limuzin birden sipariþ vererek, Ýlklim Konferansý nda karbondioksit salýnýmýnýn liderliðini þu an için Fransýzlar açýk ara önde götürüyor. Ama önümüzdeki hafta Fransýzlara ciddi bir rakip çýkacak. Oslo da, Nobel Barýþ Ödülünü, 10 Aralýk ta teslim alan Amerika Baþkaný Barack Obama da ülkesine dönmeden önce konferansa katýlacak. Amerikan Baþkanýnýn kullandýðý uçak ve özel araç, dillere destan. Baþkanýn altýndaki arabanýn, takma adý bile var. Obama nýn yakýn korumalarý o arabaya yaratýk diyor. Araç, en geliþmiþ güvenlik unsurlarýyla donatýlmýþ. Birkaç ton aðýrlýðýnda ve mil baþýna 4 litre benzin yakýyor. Kopenhag da büyük ihtimalle bu aracý kullanacak olan Obama ve diðer dünya liderleri, iklim dengelerini göz ardý ederek yolculuk ediyorlar. Hadi bu sefer bizden olsun ama dünyadaki karbondioksit çýkýþýnýn 2020 ye kadar yüzde 30 oranýnda indirilmesi gerekiyor. Bu toplantýya katýlan 98 dünya lideri, mümkünse bu doðrultuda bir sözleþmeye imza atmak için orada. Ama bu limuzin skandalýnda, organizasyonu düzenleyen Danimarka nýn da hata payý var. Gelecek ekiplerin büyük çoðunluðunu, toplu taþýmaya mecbur býrakacak adýmlar atýlabilinirdi. Kongredeki oturumlarý yürüten baþkan, 2004 te Danimarka nýn çevre bakanlýðýný yapmýþ olan eski bir gazeteci Connie Hedegaard. Connie, ilk gün açýlýþ oturumunda ülkelerin heyetleri sýrayla görüþlerini bildirirken Kuvvet heyeti adýna söz verdiði kiþinin Suudi Arabistan ve Hindistan la ayný görüþleri paylaþýyoruz demesi üzerine Suudi Arabistan henüz görüþ bildirmedi, yine de ayný fikirde misiniz? diye sorabilecek kadar uyanýk bir kadýn. Ama akýl, her þeyi anlamaya yetmiyor. Nobel Barýþ Ödülü alan Obama, Afganistan a asker yýðar. Gözü doymaz Ýran a nasýl girerim diye hesaplar. Ýklim konferansýnda cümle âlem limuzinle gezer. Demokratik açýlýmda parti kapatýlýr. Kapat gözlerini, kimse görmesin ya da sen olan biteni görme. BirGün Tarih Sizi Yargýlar "Siz bu ülkenin sorunlarýný görmemekten gelemezsiniz. Tarih sizi yargýlar. Halklarýn vicdaný sizi yargýlar. Lütfen daha fazla kaosa, bir iç çatýþmaya götürmeyin Türkiye'yi. Bir araya gelin. Tartýþýn, konuþun, bu halklarýn öncülüðünü yapýn, taleplerini anlayýn. Biz bin yýldýr bu ülkede birlikle yaþadýk. Acýmasýz politikalar yanlýþlýklar insanlarýmýzda bir birine güveni zedelemiþ ötekileþtirmiþ bunu artýk görün bunun tedbirini alýn bu Türkiye için demokrasi için çok önemlidir. Biz bu mahkeme kararýný hukuki görmüyoruz, siyasi bir karardýr." *** TBMM de komisyonlardaki üye sayýsý da deðiþecek ANAYASA Mahkemesi nin verdiði kararla kapatýlan DTP nin TBMM de grubu düþerken bu durum Meclis teki ihtisas komisyonlarýnýn üye yapýsýný da deðiþtirecek. Kapatýlan DTP Ýhtisas komisyonlarýnda birer milletvekili ile temsil ediliyordu. DTP nin kapatýlmasý ve TBMM grubunun düþmesi Meclis çalýþmalarýný da etkileyecek. Anayasa Mahkemesi nin verdiði kararla 22 Temmuz seçimlerinden sonra, 20 milletvekili ile grup kuran ve Hamit Geylani nin de katýlýmýyla sandalye sayýsý 21 e yükselen DTP nin TBMM grubu da düþmüþ oldu. DTP nin "Siney-i millete dönme" kararýndan geri adým atmamasý ise Barýþ ve Demokrasi Partisi çatýsý altýnda, Ýstanbul Milletvekili Ufuk Uras ýn da desteðini alarak yeni grup kurulabileceði yönündeki senaryolarý boþa çýkardý. DTP nin TBMM grubunun düþmesi ise Meclis teki ihtisas komisyonlarýnýn üye yapýsýný da deðiþtirecek. TBMM de, Anayasa, Adalet, Milli Savunma, Ýçiþleri, Dýþiþleri, Milli Eðitim, Bayýndýrlýk, Çevre, Saðlýk, Tarým, Sanayi, Dilekçe, Plan Bütçe, KÝT, Ýnsan Haklarý, Avrupa Birliði Uyum ve Kadýn Erkek Fýrsat Eþitliði komisyonu olmak üzere toplam 17 ihtisas komisyonu bulunuyor. Kapatýlan DTP ihtisas komisyonlarýnda birer üye ile temsil ediliyordu. Meclis Ýçtüzüðünün komisyonlarla ilgili hükümlerine göre ise bir komisyonun üyeliklerinde boþalma olmasý halinde, yenisi seçilinceye kadar komisyonun görev ve yetkisi aynen devam ediyor. Eksik üyelik en kýsa zamanda tamamlanýyor. Mensubu olduðu siyasi parti ile üyelik baðý sona eren veya TBMM'de grup kurma hakkýný kaybeden bir siyasî partiye mensup olan milletvekilinin, komisyon üyeliði kendiliðinden sona eriyor. Genel Kurulda siyasî parti gruplarýnýn oranlarýnda deðiþiklik olmasý sonucunda bunlarýn bir komisyonda sahip olduklarý üyeliklerin sayýsý deðiþen oranlara uymuyorsa, Baþkan bu durumu tespit ediyor. Bunun üzerine de içtüzüðün 21 inci madde uyarýnca gereken iþlem yapýlýyor. Ýçtüzüðün 11 inci maddesinde ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkaný, siyasî parti gruplarýnýn parti gruplarý toplam sayýsý içindeki yüzde oranlarýný ve bu oranlara göre her siyasî parti grubuna düþen Baþkanlýk Divaný ndaki görev yeri sayýsýný tespit eder ve Danýþma Kuruluna bildirir. Baþkanlýk Divanýndaki görev yerleri, baþkanvekillikleri için -iki adedi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayýsýnýn salt çoðunluðuna sahip siyasî parti grubuna ait olmak üzere- oraný en yüksek olandan baþlayarak sýra ile daðýtýlýr" deniliyor. Bu durumda ise DTP lilerden boþalan ihtisas komisyonlarýndaki üyeliklere AKP isim bildirecek. Kapatýlan DTP nin TBMM grubunun düþmesi ile Muþ Milletvekili Sýrrý Sakýk tarafýndan yürütülen TBMM Ýdare Amirliði de düþmüþ oldu. ANKA *** DTP nin Kapaltýlmasýna Teptiler Gül: Karara saygý göstermek lazým Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, resmi ziyaret için bulunduðu Karadað'da, DTP'nin kapatýlmasý ve bundan sonraki sürece iliþkin sorularý yanýtladý. Gül, karara saygý göstermek ve uygulamasýný beklemek gerektiðini söyledi. Gül, 'Gönül arzu ederdi ki parti yöneticileri, partilerini korumak için gerekli özeni ve dikkati göstermiþ olsalardý. Anayasa ve kanunlar ortada, onlar bu özeni göstermeyince Anayasa Mahkemesi ne yapsýn" dedi. Günay: Karar siyasi Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, "Bu kararýn da hukuki olma niteliðinden fazla, siyasi nitelik taþýdýðýný ve Türkiye'nin siyasi ihtiyaçlarýna þu anda çok uygun düþmediðini düþünüyorum'' dedi. ÖDP: Kapatmada AKP nin payý büyük ÖDP Genel Baþkaný Alper Taþ, DTP nin kapatýlmasý Türkiye deki demokrasi anlayýþýnýn sakatlýðýný bir kez daha gözler önüne sermiþtir. Parti kapatma demokratik mücadele alanýný kapatmak anlamýna gelmektedir. Kapatma kararý siyasidir. AKP her ne kadar biz parti kapatmalara karþýyýz dese de, kapatma kararýnýn oluþmasýnda AKP nin önemli bir payý vardýr. AKP günlerdir DTP yi hedef haline getirmiþ, Batasuna örneðiyle kapatýlmanýn adeta gerekçesini hazýrlamýþtýr. Bugün kapatýlma iyi oldu diyenlerin yani çözümsüzlükte ýsrar edenlerin, savaþtan ve ölümlerden yana olanlarýn sesi daha çok çýkýyor; ancak bütün bu güçlere karþý barýþ ve kardeþlik isteyenler mutlaka bu topraklarýn kaderini deðiþtirecektir. dedi. TKP: ABD planýnýn bir parçasý Türkiye Komünist Partisi (TKP) tarafýndan yapýlan açýklamada, DTP'nin kapatýlmasýyla Kürtler'in siyaset yapma kanallarýnýn daraltýldýðý ifade edildi. Mahkeme kararýnýn hukuki olmadýðý belirtilen açýklamada þöyle denildi: "AKP tarafýndan ilan edilen adý ve somut hedefleri hâlâ belirsiz açýlým, Erdoðan ve arkadaþlarý istedikleri kadar inkar etsinler, ABD tarafýndan uygulamaya sokulan bir planýn parçasýdýr. DTP nin kapatýlmasý da bu planlara uygun hale getirilmiþ ve Washington dan gereken onay alýnmýþtýr." SHP: Karar siyasi Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) Genel Baþkaný Hüseyin Ergün "Bu Anayasa Mahkemesi nin ilk siyasi kararý da deðildir. Bu karar, Türkiye demokrasisine ve Kürt açýlýmýna zarar verecektir. Toplumsal barýþýn gerçekleþmesini öteleyecektir. Hükümet, Siyasi Partiler Yasasý ný deðiþtirmek için derhal giriþimde bulunmalýdýr dedi. SDP: Açýlýmda son perde Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Baþkaný Rýdvan Turan da, kapatýlmaya iliþkin þunlarý söyledi: Kürtler olmadan Kürt sorununu çözmeye kalkýþmanýn, Kürt sorununu Baðdat, Erbil, Ankara ve Washington arasýnda kapalý kapýlar arkasýnda süren pazarlýklarla çözmeye çalýþmanýn pratik karþýlýðý baþarýsýzlýktýr. Hükümet yalnýzca cesaretsiz davranmamýþtýr, ayný zamanda açýlýmý açýk bir tasfiye planý çerçevesinde ele almýþ ve uygulamaya koymuþtur. DTP nin kapatýlmasý baþtan beri süregiden olumsuz tablonun finali olmuþtur. DSÝP: Kemalistlerin eli güçlendi Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi (DSÝP) Genel Baþkaný Doðan Tarkan da kararý þöyle deðerlendirdi Anayasa Mahkemesi DTP'yi kapatma kararý vererek, Kemalistlerin, Ergenekoncularýn, savaþtan beslenenlerin elini güçlendirmiþtir. DTP'nin kapatýlmasý kararýyla Kürt halkýnýn ve batýda emekçi sýnýflarýn barýþ taleplerine karþý çýkan siyasi eðilimin yanýnda olduðunu bir kez daha göstermiþtir. Kendi partilerinin kapatýlmasý davasýnda yaygarayý kopartan AKP milletvekilleri, keyiflenmiþlerdir. DSP: Saygýyla karþýlamak gerek Demokratik Sol Parti (DSP) Baþkaný Masum Türker, DTP'nin kapatýlmasýyla ilgili olarak yaptýðý deðerlendirmede, seçimle gelenlerin siyasi faaliyetlerine son verilmesine, partilerin kapatýlmasýna karþý olduðunu belirtirken Anayasa Mahkemesi nin kararýný da saygýyla karþýlamak gerekir dedi. DÝSK: AKP nin sorumluluðu var DÝSK Baþkaný Süleyman Çelebi, Türkiye nin kapatýlan sendikalar, dernekler ve siyasi partiler mezarlýðý olduðununa dikkat çeken Çelebi bunun en önemli nedeninin 12 Eylül yasalarý olduðunu söyledi. Çelebi þu açýklamalarda bulunudu: "DTP nin kapatýlmasýnda baþta iktidar partisi AKP nin ve muhalefet partilerinin sorumluluðu vardýr." KESK: Demokrasi tarihin de kara leke KESK Baþkaný Sami Evren, DTP'nin kapatýlmasý kararýný eleþtirerek, "Barýþ ve kardeþliðe hizmet etmediði, aksine sorunlarý daha da derinleþtirdiði ortadayken seçimle TBMM de grup kurmuþ bir partinin kapatýlmasý demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçecektir" dedi. TTB: Ýki halka da güveniyoruz Türk Tabipleri Birliði (TTB), "Biz Türk ve Kürt halklarýna güveniyoruz. Ezilenlerin, maðdurlarýn, yoksullarýn ortak yaþam ve barýþ arzularýnýn içtenliðine inanýyoruz. Bugün barýþ talebinin çok daha iradi olarak savunulmasý gerektiðini tekrarlýyoruz. Barýþ ve Türkiye nin demokratikleþme mücadelesi sürecektir" açýklamasý yaptý. ESP-G: Açýlým saldýrganlýk oldu Ezilenlerin Sosyalist Partisi Giriþimi tarafýndan yapýlan açýklamada kapatýlma kararýnýn AKP nin çözümsüzlükte ýsrarýnýn göstergesi olarak deðerlendirilerek, Kararla, 12 Eylül düzen ve hukukunun hala yürürlükte olduðu ilan edildi. AKP'nin 'Kürt açýlýmý' yeni bir saldýrganlýða dönüþtü" denilidi. ÇHD: Bu bir hukuk katliamýdýr Çaðdaþ Hukukçular Derneði (ÇHD) Ýstanbul Þubesi "Günlerdir süren operasyonlar; Bayramiç te,ý Ýzmir de yaþanan linç giriþimleri, DTP parti binalarýna yönelik saldýrýlar, Diyarbakýr da sokak ortasýnda infazlar, Ýmralý da giderek artýrýlan tecrit ve son olarak Kürt Halký nýn meþru siyasi temsilcisi DTP nin kapatýlmasý...tüm bunlar, siyasi iktidarýn ve bir bütün olarak devlet in Kürt sorununa bakýþýný bir kez daha ortaya koymuþtur. Anayasa Mahkemesi nin bu kararý tam bir hukuk katliamýdýr ve kabul edilemez" açýklamasý yaptý. ÝHD: Yanlýþtan bir an önce dönülmeli Ýnsan Haklarý Derneði (ÝHD) Genel Merkezi açýklamasýnda, Türk Anayasa Mahkemesi, özgürlükçü olamayan yasakçý zihniyetini muhafaza etti. 12 Eylül Anayasasýnýn ruhuna ve özüne uygun bir karar aldý. Karar alýrken evrensel hukuk ilkelerini bir kenara býraktý. Bu yanlýþtan biran önce dönülmeli denildi. Flautre: Açýlýma sabotaj yapýldý Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eþbaþkaný Helene Flautre "Bu karar çok ciddi ve Türkiye'de demokratik açýlýma sabotaj olarak deðerlendirilebilir" diye konuþtu. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eþbaþkaný Helene Flautre, DTP'li yetkililerinden karara karþý Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi dahil tüm yasal yollarý kullanmalarýný istedi. Flautre, hükümete yaptýðý çaðrýda da siyasi partilerin kapatýlmasýyla ilgili yasal düzenlemelerin reformunda hýzlý davranýlmasýný ve anayasa reformunu talep etti. BirGün

GEREKLÝ TELEFONLAR Ayný baþlýklý yazýyý yazmam baþlýk bulamama sýkýntýsýndan doðmadý, konuya daha önce deðindiðimi unutmamadan ve konunun bir devamý niteliði taþýdýðýndan bu yola baþvurdum. Bir önceki bahis konusu yazýmýn özeti; ilçemizi daha iyi temsil etmenin, biz ilçe dýþýnda yaþayanlar açýsýndan ne kadar önemli ve zor bir görev olduðu, bu görevi üzerinde hissetmenin bir hemþerilik borcu olduðu kadar, ayný zamanda, Hacýbektaþ felsefesinin bize öðrettiði bir insanlýk borcu olduðu, bunun ilçemizi görmek istediðimiz yerle, bu yere ulaþmamýz için her bireye düþen sorumluluðun da bilincinde olduðumuzu anlatmýþtým kendimce. Bireysel sorumluluklar kadar, toplumsal etenliklerde, özellikle toplumsal örgütlere ve o örgütlerin sözcülerine görüþlerini bildirme, katkýlarýndan azami ölçüde faydalanmanýn da gerekliliðine deðinmiþtim. Bu temennilerin ne kadarýnýn yerine getirildiði ilçemiz halkýnýn tanýklýðýndadýr. Her kiþi ve kurum sorumlu olduðu kadar eleþtirilecek ve gelecek kuþaklara sorumluluklarý oranýnda ifadesini verecektir. Neden ``Ankara ya Avrupa nýn önemli þehirlerine verildiði söylenen bir ödülün verildiði``!, bunun önemini, veriliþ gerekçelerini anlayamadýðýmý, bir diðer yazýmda dile getirmiþtim, Berlin e üçüncü geliþimde nihayet bunun sýrrýný anladým, her geliþim yaklaþýk yedi yýl arayla ve þehirde hiç bir kaldýrým deðiþmemiþ, oysa bizde öylemi? neredeyse her yýl, hiç deðilse, her seçimden sonra, beþ yýlda bir kaldýrýmlarýmýz yenilenir, iþte bu nedenle olsa gerek bize bu ödülü vermiþ olmamlalar. Ý.Melih Gökçek e haksýzlýk ettiðim ortada. Þehrin genel altyapýsý ilk yapýldýðýnda, olasý ihtiyaçlar da dikkate alýnarak, uzak görüþlülükle planlandýðýnda, iki de bir yýk yap, eþi-dostu ihale ile zengin yap eðilimi olmadýðýndan, neredeyse on beþ yýldýr her þey yerli yerinde, oysa bizde on beþ yýlda kaç kez yapýlýr, kaç kez yýkýlýr, kaç akraba ve yakýnýmýz zengin edilirdi. Þehrimizin zorluklarla oluþturulan bütçesi, ne güzel talan edilirdi. Bilinen bir Türk mahallesinde, evet evet doðru duydunuz, bilinen bir Türk mahallesi dedim ve bunu sadece ben bilmiyorum, Berlin e bir kez gelmiþ olan veya buradan söz eden herkesten duyarsýnýz burada bir Türk mahallesi olduðunu, resmi adý öyle olmasa da neredeyse tamamýnda hemþerilerimizin yaþadýðý bir mahallede konuðum. Burada yaþayan, içerisi memleket hasreti dolu sevgili hemþerilerimizi her geliþimde yukarýda bahsettiðim sorumluluklarýnýn bilincinde ve geliþmeye, uyuma daha önem verir, toplumsal seviyenin biraz daha üzerine çýkmýþ olarak görmekten son derece mutlu oldum. Ne mi yapmýþlar? Yaþadýklarý çevrede, uyumlu, sorun çýkarmayan, kültürlerini; dernekler, tiyatrolar vasýtasýyla gelecek nesillere aktaran genel anlamda örgütlenmiþ, yurt dýþýnda yaþayan vatandaþlarýmýzýn en çok hata yaptýðý, benim en çok önemsediðim eðitim alanýnda baþarýlý olmak yerine, kýsa yoldan emek gücü yoluyla iþ hayatýna atýlmak yanýlgýsýndan kurtulup, zor ama doðru tercih olan eðitim alanýna bir yöneliþ var ki, geleceðe doðru ve asýl umut verici olan da bu çabalarýdýr. Bir Türk kýzý, bizim kýzýmýz, bir Alman Üniversitesinde Matematik öðretmenliði okumuþ ve bitirmiþ, her türlü ýrkçý ve zorlayýcý diðer baskýlardan, yýlmadan mesleðe atýlmak yolunda kararlý gördüm O nu ve hemþerimiz olarak haklý bir gurur duydum. Bir diðer gurur verici geliþme de, önceki geliþlerde sadece ara sokaklarda ve kendinden olanla ticari iliþki içerisinde olan hemþerilerimiz, artýk tüm Berlin de, Berlin in de tam göbeðinde Aleksandra Place da, dev gibi bir otelin ; Parc inn in altýnda ve Almanlarla ticari iliþkiler dýþýnda, buraya gelen tüm Dünya insanlarý ile de ticari iliþkiler içerisinde ve gördüðüm kadarýyla bunu da çok iyi bir þekilde baþarýyorlar, temizlik, düzen, hizmet, her türlü müþteri beklentisine uygun bir müessese. Berlin e yolunuz düþtüðünde gururla, iç huzuruyla uðrayýp merhaba diyerek, kahvaltýdan, akþam yemeðine her türlü ihtiyacýnýzý karþýlayabileceðiniz bir dost ocaðý, bir Hacýbektaþlý, bir Türk evladý, iþte bizi dýþarýda temsil etmek budur, iþçi çocuðu olarak gidip iþ veren olmasýyla bize ayrý bir gururu da yaþatan bu genç KÜNTÜOÐLU ki, eski bir belediye baþkanýmýzýn da torunudur, iyi þeyler duymak isteðimizin tam karþýlýðýný veren kiþidir O. Kendisini sevgi ile kucakladým, tüm Hacýbektaþlýlar adýna, ak alnýndan öptüm. Bilimin ýþýðý yolumuzu aydýnlatsýn. SAYGILARIMLA 14 Aralýk 2009,BERLÝN Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Haber-Foto: Kamil ÖNTAÞ 13 Aralýk 2009 Pazar günü sabaha karþý Saat: 00:00 ile 04:00 arasýnda soygunun gerçekleþtirildiðini belirten bayi sahibi Bülent TAÞDEMÝR konu ile ilgili gazetemize þu açýklamalarda bulundu: Soygunu gerçekleþtirenlerin iki kiþiden oluþtuðunu tahmin etmekteyiz, gece gerçekleþtirilen soygun olayýnda çalýþýr durumdaki dükkanýn alarmý iptal ettirilmiþ fakat kamera sisteminden soygunun gerçekleþtirildiði an görüntülenmiþ, elektronik eþyalardan taþýyabilecekleri kadarýný götürmüþler ve soygun 2 dakika 45 saniye sürmüþ, soygundan önce camlarý kýrmak için bir hayli uðraþmýþlar fakat camý kýramamýþlar. Yapýlan hýrsýzlýktaki zararýnýn bir hayli yüksek olduðunu söyleyen Taþdemir þu an kesin bir rakam söylemek mümkün deðil, stok sayýmlarýnýn devam ediyor, ilk görünürde plazma televizyonlar, cep telefonlarý, aksesuarlar çalýnmýþ dedi. Konu ile ilgili bilgisi olan halkýmýzýn Polise müracaat etmesini isteyen Taþdemir Nevþehir ve Hacýbektaþ Polisinin konu ile ilgili araþtýrmalarýnýn devam ettiðini de ekledi. Kaymakam 441 3009 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23 Hacýbektaþ Öðretmen evi 441 31 20 MUSTAFA SÜMEN

GÖRÜÞLER Diðer bir yönden bakýldýðýnda ise, saðladýklarýyla sermayenin iþtahýný kabartan bir pazar ve iþ organizasyonu olan çaðrý merkezleri, giderek baðýmsýz bir sektör halini almaya baþladý. Türkiye'de15 yýllýk bir geçmiþe sahip çaðrý merkezi pazarýnda yaklaþýk 40 bin kiþi çalýþýyor. Geçtiðimiz 5 yýl içerisinde her yýl ortalama yüzde 15 büyüyen sektörde 2013 yýlýnda 60 bin kiþinin istihdam edileceði öngörülüyor. Çaðrý merkezin pazarýnýn ekonomik büyüklüðü ise 315 milyon dolar seviyelerinde bulunuyor. Yarattýðý dolaylý ekonomik katký da eklendiðinde ekonomik büyüklük 465 milyon dolarý buluyor. Türkiye de yaklaþýk 300 büyük ve orta ölçekli çaðrý merkezi var.(1) Ancak tüm sayýsal verilerin yanýnda çaðrý merkezlerinin ayný zamanda birer sömürü merkezi olduðuna yönelik kaný, baþta bu sektörde çalýþanlar olmak üzere, konuyla ilgili araþtýrma yapanlarýn genellikle hemfikir olduklarý bir nokta. Zira çaðrý merkezlerini, sermayenin, ucuz emek, esnek çalýþma imkanlarý, maliyet avantajý, rekabet üstünlüðü vb. gibi kendisine içkin güdülerle, iletiþim ve bilgisayar teknolojilerinin saðladýðý olanaklarý kullanarak geliþtirdiði yeni bir çalýþma þekli ve iþ örgütlenmesi(2) olarak tanýmlamak mümkündür. Tamda bu noktada, kapitalizmin tarihsel geliþimi, bu geliþim içinde emek süreci örgütlenmesi/düzenleme tarzlarý ve birikim rejimlerinde meydana gelen deðiþimler, çaðrý merkezlerinin varlýðý ve bu merkezlerdeki sömürünün analizi konusunda yeterli alt yapýyý saðlamaktadýr. Çok kýsa biçimde üzerinden geçmek gerekirse, 1970 li yýllarýn baþlarýndan itibaren kapitalist sistemin, dönemsel olarak ise Fordist birikim rejiminin kriz içine girdiði konusunda büyük ölçüde fikir birliði bulunmaktadýr. Krizden çýkýþ için ise 1980 lerin baþýnda uygulamaya sokulan yeni liberal ekonomi politikalarý ve emek sürecinde esneklik kavramlarý ortaya çýkmýþtýr. Kriz eksenli yaklaþýmlarýn ortaklaþtýðý en önemli nokta; emek süreci örgütlenmesi ve kapitalist sermaye birikim rejimi olarak nitelenen Fordizmin, bugün yerini yeni bir emek süreci örgütlenmesine, bir baþka ifade ile post-fordizm yada esnek üretim olgularýna býraktýðýdýr. 1980 li yýllarla birlikte istihdamýn sektörel daðýlýmýnda önemli deðiþiklikler meydana gelmiþ ve buna baðlý olarak ekonomik yapýda sanayinin yerini hizmetler sektörü almaya baþlamýþtýr. Buna baðlý olarak çalýþma þekilleri ve iþçi tiplerinde de deðiþiklikler meydana gelmiþtir. Fordist dönemde çalýþan iþgünün önemli kýsmýný oluþturan mavi yakalýlar, sektörel daðýlýmýn hizmetler lehine deðiþiminin ardýndan aðýrlýklarýný kaybetmiþ ve beyaz yakalý denilen hizmet sektörü çalýþanlarýnýn oraný artmaya baþlamýþtýr. Sermayenin ihtiyaçlarý doðrultusunda düzenlenen emek piyasalarý ve yasalarla desteklenen kurumsal düzenlemeler ile kýsmi süreli, geçici, sözleþmeli, yarý zamanlý gibi istihdam biçimleri, bunun yaný sýra, ev çalýþmasý, tele çalýþma, gibi çalýþma þekilleri ortaya çýkmýþtýr. Bu durum, emek piyasalarýnda merkez ve çevre iþgücü ayrýmýný beraberinde getirmiþ, taþeronlaþma yaygýnlaþmýþtýr. Oluþan ikili emek piyasasý yapýsý ile, bir yandan iþletme için yatýrým olarak görülen çekirdek iþgücü ortaya çýkmýþ, diðer taraftan ise görece vasýfsýz ve güvencesiz çalýþan bir çevre iþgücü oluþmuþtur. Ýþyeri içinde yapýlan düzenlemelerle Fordist sistemdeki yabancýlaþma sorununun ortadan kalktýðý ifade edilmekle birlikte, teknolojinin getirdiði yeni olanaklarla daha fazla çalýþan, daha fazla artý-deðer yaratan ve sýký sýkýya denetim altýnda olan bir çalýþan bir grubu ortaya çýkmýþtýr. Kol emeðinin yaný sýra zihinsel emeðini de iþletmenin karlýlýðý için seferber eden iþçi, eskisine göre çok daha yoðun ve yorucu bir çalýþma temposunun içine itilmiþtir. Toplam kalite yönetimi, insan kaynaklarý yönetimi gibi yönetsel faaliyetler ile, bu iþ gücünün iþletmeye entegrasyonu arttýrýlmýþ, çatýþmanýn olmadýðý bir aile ortamý olarak sunulan iþyerinde ideolojik kontrol mekanizmalarý devreye sokulmuþtur. Esnekleþen emek piyasalarý, sermayeye hareket serbestisi kazandýrmakla kalmamýþ, karlýlýk ve verimlilik artýþlarý önemli oranlara ulaþmýþtýr. Uygulanan esnek çalýþma biçimleri ile emeðin sermayeye olan maliyeti azalmýþ, sosyal güvenlik sistemindeki yeniden yapýlanma ile de sermayeye yine maliyetleri azaltýcý imkanlar saðlanmýþtýr. Ýþte çaðrý merkezleri yada call center ler, bu geliþmelerle birlikte çalýþma yaþamýnda görülemeye baþlanan yeni çalýþma biçimlerinden biri olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Teknolojik geliþmelerin getirdiði olanaklarla yapýlanan çaðrý merkezleri, birçok iþin yapýlýþ biçimi, zamaný ve mekaný üzerinde deðiþiklik meydana getirmiþtir. Ortaya çýkýþ noktasý, diðer birçok geliþme gibi, sermaye açýsýndan maliyetleri düþürme, karlýlýðý arttýrma ve rekabet avantajý saðlama olan çaðrý merkezleri, emeðin örgütleniþ biçiminde de farklýlýklar meydana getirmiþtir. Buradaki kilit nokta; emek sürecinin temel belirleyicilerinden biri ve belki de en önemlisi olan teknolojinin, kelime anlamýnýn ötesine geçerek, hizmet ettiði sýnýftýr. Zira en basit þekliyle insanýn doðayý ve þeyleri dönüþtürme çabasý olarak tanýmlanabilecek teknoloji, kapitalizmin hakim sistem oluþundan bu yana sermayenin çýkarlarý doðrultusunda kullanýlmakta, ona hizmet etmekte ve dahasý kapitalist sömürünün temel araçlarýndan biri konumuna gelmektedir. Buradan teknolojiye topyekün karþý olunduðu gibi bir sonuç deðil, ama teknolojinin gelinen noktada hizmet ettiði sisteme olan karþýtlýk anlaþýlmalýdýr. Aþaðýda kýsaca emek süreci (temel belirleyicileri olan teknoloji, vasýf ve denetim) ve esneklik (esnek istihdam ve çalýþma biçimlerinde esneklik) eksenlerinde çaðrý merkezlerindeki çalýþma biçimine bakýlacaktýr. Çaðrý merkezlerindeki emek sürecinin incelemesi sonucu ortaya çýkan ilk sonuç, yüksek derecede vasýf gerektirmeyen bir çalýþma biçimi olduðudur. Ýþgünün büyük bölümünün üniversite yada yüksek lisans mezunu olduðu çaðrý merkezlerinde çalýþanlar eðitim ile elde edilmiþ vasýflarý iþlerinde kullanmamaktadýr. Vasýf konusundaki gözlemler, çaðrý merkezinde vasýflý bir çalýþma olmadýðýný ortaya koymaktadýr. Ayrýca çok sýký bir elektronik denetim ve gözetim altýnda bulunan çaðrý merkezi çalýþanlarý, yaygýn söylemin aksine, zamaný kullanma konusunda inisiyatif sahibi deðillerdir. Performans deðerlendirme kriterleri, saniyelerin dahi hesaplandýðý kontrol mekanizmalarý ve yoðun denetim, insan doðasýna aykýrý bir tutum sergilemektedir. Çalýþanlar arasýnda iþ tatminsizliði ve stresin had safhada oluþu, bu iþin daha iyi bir buluncaya kadar geçici olarak yapýlan bir iþ olarak görülmesi sonucunu doðurmaktadýr. Bu da sermayeye, her zaman düþük ücretlerle çalýþtýrabileceði, eðitimli ve genç emek gücü saðlamaktadýr. Çaðrý merkezlerindeki emek sürecinin, Fordist-Taylorist iþ organizasyonu ile paralellikler gösterdiðine yönelik kaný aðýr basmaktadýr.. Taylor un hareket-zaman etütlerini andýran, en küçük dakikalarýn bile önceden hesaplandýðý emek süreci, rutin, monoton, býktýrýcý ve kariyer/geliþim olanaðý saðlamayan bir þekilde gerçekleþmektedir. Bu anlamda çaðrý merkezlerindeki iþ organizasyonunu, Fordist- Taylorist emek sürecinin kendini yeniden üretmesi olarak tanýmlamak yanlýþ olmayacaktýr. Çaðrý merkezlerindeki çalýþma biçimine bakýldýðýnda göze çarpan bir diðer nokta, esnek çalýþma ve esneklik unsurlarýnýn, çaðrý merkezlerinde uygulama alaný bulduðudur. Sayýsal esneklik, fonksiyonel esneklik, ücret esnekliði gibi emek gücünde esneklik uygulamalarý çaðrý merkezlerinde çeþitli biçimlerde hayata geçmektedir. Bunlarýn yaný sýra, esnek istihdam biçimlerinden geçici çalýþma, yarý süreli çalýþma ve sözleþmeli çalýþma gibi uygulamalarýn da, çaðrý merkezlerinde sýklýkla kullanýldýðý söylenebilir. Esnekliðin teknolojik ve yönetsel boyutlarý ile çaðrý merkezlerine girdiði, yine öne sürülebilecek gözlemlerdendir. Bu uygulamalarýn yaný sýra taþeronlaþma kavramýndan, birçok diðer sektör gibi, çaðrý merkezleri de giderek daha fazla nasibini almaktadýr. Taþeron çalýþma sayesinde, yine diðer sektörlerde olduðu gibi, asýl firma çaðrý merkezi üzerinden vereceði hizmetlerin tamamýný yada bir kýsmýný baþka bir þirkete outsource etmekte ve bu yolla taþeronlaþtýrmanýn tüm olanaklarýndan faydalanabilmektedir. Yani çaðrý merkezi çalýþanýnýn ürettiði deðeri baþkasýna satmakta ve iki kere sömürmektedir. Tüm bunlar olurken asýl þirketin taþeron çaðrý merkezinde çalýþanlar, merkez iþgücünün sahip olduðu olanaklarýn neredeyse hiçbirine sahip olamamaktadýr. Bunun en çarpýcý örneklerinden biri Türkiye de son yýllarda Erzurum, Malatya gibi illerde birbiri ardýna açýlan ve diðer firmalara taþeron olarak hizmet veren çaðrý merkezleridir. Ayrýca neredeyse tamamý farklý iþkollarýnda faaliyet gösteren þirketlere ait çaðrý merkezleri örgütlenme olanaklarýný büyük ölçüde ortadan kaldýrmaktadýr. Çaðrý merkezi baðýmsýz bir iþkolu olarak tanýmlanmadýðý için de, çaðrý merkezi çalýþanlarý örneðin bir sendika kuramamakta ve ortak sorunlarýna ortak çözümler üretme noktasýnda yeterli olanaðý bulamamaktadýrlar. Ancak tüm bu zorluklara raðmen Türkiye deki çaðrý merkezi çalýþanlarý bir dernek çatýþý altýnda birleþerek, mesleki haklarý, çalýþma koþullarý ve diðer taleplerini dile getirebilecekleri bir platformda örgütlenmiþ bulunuyorlar.(3) Konuyu özetleyecek olursak, kýsaca, eski Fordist-Taylorist iþ organizasyonunun, kriz sonrasý emek piyasalarý ve emek süreçlerinin anahtar kavramý olan esneklik ile harmanlandýðý çaðrý merkezleri, týpký 1900 lü yýllarýn ilk dönemleri için dile getirilen unsurlarýn günümüz dünyasýna adapte edilmiþ hali olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Bir anlamda çaðrý merkezleri, modern aðýr iþ fabrikalarý olarak tanýmlanabilir. (1) Malatya dan 1200 Kiþi Alo Diyecek, 2009, http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id =13005365, (12 Ara. 09). (2) Tolga Alkan, Esnek Çalýþma Biçimleri ve Çaðrý Merkezi Örneði, (Yayýnlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007), s. 57. (3) Çaðrý Merkezi Çalýþanlarý Dernek Kurdu, 2008, http://www.callcenter.com.tr/sektorden_gelism eler/210-zarri-merkezje-zalijuanlari-dernekkurdu.html, (12.12.2009). Sendika. org

Ýsa nýn çarmýha geriliþinden yüzyýl öncesi... Roma güçlü bir devlettir. Yaptýðý savaþlar sonrasý elde ettiði ganimetler ve köleler gücünü daha da artýrýr. Sosyal sýnýf bölünmelerinin had safhada olduðu dönemler... Köleler bu dönemde, insanlarý eðlendirmek için kullanýlýyor. Eðlence derken, köleler birbirlerini öldürmek için gladyatör okulunda eðitiliyor. Onlar dövüþüp canlarýný verirken, izleyenler bundan zevk alýyor. Ölümden baþka seçenekleri yok. Kurtulmalarý için, Spartaküs adýndaki liderin Roma ya kafa tutmasý gerekiyor. Ýyi de Spartaküs kimdir? Spartaküs adlý kitap, Trakyalý Spartaküs ü þöyle tanýmlýyor: Göl Savaþý ndan bir yýl kadar önce Batiates in Capua daki ludusuna (gladyatör okulu) ad ludam (gladyatör olsun diye), haydutluk yaptýðý için ölüme mahkum edilmiþ Spartacus adlý bir Trakyalý getirilmiþti. Baþýnýn yan tarafýnda bir kýlýç darbesinin eseri, büyük bir yarýk uzanýyordu. Tek söz etmeden saatlerce sýralarýn orada oturur, gözleriyle metal þakýrtýlarý arasýnda döne döne talim yapan savaþçý adamlara dalar giderdi. Genç ve sakallýydý, güçlü bir çeneye, sýk, kývýr kývýr saçlara doðru dimdik týrmanan bir yüze sahipti... Haydutluk yaptýðý barbar topraklardan, baþýndan geçenlere dair herhangi bir hikâye gelmemiþti köleyle birlikte... Derken birden, haydudun kendisinin de bir þey hatýrlamadýðý, kýlýç yarasýnýn onun hafýzasýný yok ettiði söylentisi yayýldý okulda... Geçmiþi olmayan adam Spartaküs, gladyatör okulunda dikkat çekmiþtir. Nitekim bir lider olma özelliklerine de sahiptir. Baþ isyancý olacaktýr Spartaküs. Ama bunun için gladyatörlükten, ölüm okulundan kurtulmasý gerekir. Geceleri zincire vurulan gladyatörün özgür kalmasýna bir kadýn yardýmcý olur. Ona âþýk olan bir kadýn, Elpinice... Elpinice bir gece karanlýkta, anahtarlarý getirip zincirleri açtý. Gladyatörler haykýrarak mutfaklara daldýlar ve aç karýnlarýný doyurup ellerine de silah niyetine þiþler aldýlar... Spartaküs ve beraberindeki adamlarýn direniþi böylece baþlar. Ve Roma ya kafa tutma yoluna kadar giderler. Spartaküs ün gladyatör okulundan kurtuluþu ve yanýndaki kölelerle birlikte isyan ederek Roma nýn üzerine yürüyüþü kolay olmayacaktýr. Savaþlar üstüne savaþlar, bol kanlý ölümler geçecek, okuyanýn yüreðini daðlayacaktýr. Lakin acýklý deðil, adýna layýk olarak, destansý ve tarihsel, nesnel anlatýmýný hiçbir zaman bozmayarak gerçekleþtirilecektir anlatým. Spartaküs ün yaptýðý seçim kolay deðildir. Düþmanlarý çoktur. Özgürlüðü seçmenin bedeli kadýnýný ve çocuðunu kaybetmesine neden olur. Uzun bir dönem bunun yasýný tutar. Yas derken, sadece sessiz kalýr Spartaküs ve yalnýz. Derken, yas dönemi sona erer. Düþmanlarý tarafýndan esir edilen çok güzel bir kadýný Spartaküs ün karþýsýna çýkarýrlar... Güç önemli, taktikler de Gücün savaþmakta önemli bir faktör olduðu ama taktiklerin daha mühim bir araç haline geldiði vurgulanýyor romanda. Romalýlarýn korkulu rüyasý haline gelen Trakyalý Spartaküs, karþýlaþtýðý her savaþta diðer tarafý oyuna getiriyor, karþýlýðýnda daha da güçlenerek, savaþ ve ganimetlerini zenginleþtirerek büyümesini sürdürüyor. Spartaküs ün hikâyesinin anlatýldýðý kitapta, onun yaný baþýndaki adamlarýn etkinliði de öne çýkýyor. Ateist olan Hadým Kleon, Titul, Brennus, Petronia ve Gershom ben Sanballat, ayaklanmalarda öne çýkan isimler arasýnda. Kitabýn hikâyesi, kölelerin ayaklanmasý. Ama ayaklanan ve özgürlüðe kavuþmaya çabalayan köleler yalnýzca erkekler. Ýlginçtir, kitapta azýnlýkta olan kadýnlarýn sayýsýnýn vurgulanmasýna dikkat edilmiþ. Kadýnlara sanki özgürlüðü hak etmiyor muamelesi de uygulanýyor. Lakin bu yaklaþým, Spartaküs ün hayatýný kurtaranýn bir kadýn olmasý gerçeðiyle pek örtüþmüyor. Zaten Spartaküs ün farklý kiþiliði de onun kadýnlarý yüceltme yönünün bulunduðuna iþaret ediyor. Ve tabii ki din... Yazar, kölelerin yaþamlarýný anlatýrken onlarýn ýrk ve dinleri hakkýnda diyaloglarý da ön plana çýkarmýþ. Din inancý olmayan Hadým Kleon, karþýlaþtýðý insanlarla onlarýn tanrýlarý hakkýnda konuþarak düþüncelerini belirtiyor: Senin cehennemini duymadým. Ayrýca az evvel bilinmedik bir Tanrý dan da söz ettin, neydi adý? Yehova, tek Tanrý. Sizin Grek ve Roma tanrýlarýnýz iblislerin putlarýndan baþka bir þey deðildir. Hiçbir put, tek gerçek tanrýya denk koþulamaz... Tanrý yoktur dedi Kleon. Sadece vade ve kader vardýr. Hiçbirine tapmam... Milattan önceki tarihsel olaylarý merak edenler ve Spartaküs ün hayatýný bir de kitaptan okumak isteyenler için ilgi çekici olan eserin, o dönemde geçen olaylar ve bazý isimler hakkýnda detaylý bilgi vermemesi bir eksiklik yaratmýþ. Kitabý okurken, yanýnýzda o dönemleri anlatan bir de tarih kitabý ve bir ansiklopedi bulundurmak, faydalý olacaktýr. SPARTAKÜS Lewis Grassic Gibbon Çeviren: Sermet Yalsýn Yordam Kitap 288 sayfa 15 TL. Radikal Kitap Cathy Porter'ýn çevirisi ve Doris Lessing'in ön sözüyle Leo Tolstoy'un eþi Sofia Tolstoy'un günlükleri Ýngilizce olarak basýldý Z. Heyzen Ateþ Leo Tolstoy un evinde herkesin bir günlüðü vardý, herkes öyle ya da böyle yazmaya vakit ayýrýyordu. Büyük yazarýn kendisi ciltlerce günlük tutmuþ ve öldüðü güne kadar yazmayý sürdürmüþtü. Doktoru, sekreteri, öðrencileri, çocuklarý ve karýsý da günlük tutuyorlardý. Bu günlükler arasýnda en ilgi çekici olanlarsa Kontes Tolstoy a, Sofia ya ait olanlardý. Sofia Tolstoy 16 yaþýnda günlük tutmaya baþladý ama Tolstoy la evlendiðinde bu alýþkanlýðý daha düzenli bir hal aldý ve 1919 daki ölümüne kadar günlük tutmayý sürdürdü. Bolþevik Devrimi ydi ve kadýnýn son yazdýklarý þunlar oldu: Yasnaya Polyana yý (4000 dönümlük Tolstoy topraklarý) saldýrýlara karþý nasýl koruyacaðýmýzý belirlemek üzere bir toplantý yaptýk. Hiçbir þeye karar verilmedi. Arabalar, öküzler ve insanlar Tula ya doðru yola çýktý. Tarih o noktada, kadýnýn deðer verdiði her þeyi yok etmek üzereydi. Tolstoy soylu bir aileden geliyordu, büyük bir arazisi ve onu meþhur eden kitaplarý vardý. Sürekli Batýya yolculuk ederdi, kumar ve fahiþeler özel ilgili alanlarý arasýnda yer alýyordu. Ama 19 yaþýndaki kýzla evlenip aile babasý olmaya hevesliydi ve 13 çocuklarý oldu. Karýsý, iþinde ona yardým ederdi (Bizzat Sofia Anna Karenina ve Savaþ ve Barýþ ý defalarca kopyalamýþtýr) ve araziyi birlikte yönettiler. Sofia için hayat kolay deðildi ama bu yükün altýndan kalktý. Tolstoy eþinin zekâsýný kabullenmiþti ve kadýn kocasýný ve ününü seviyordu. Ona göre þöhreti gittikçe artan bir adamla yaþamak bir ayrýcalýktý. Ama Tolstoy yolun yarýsýnda (þimdi olsa orta yaþ krizi denirdi) birden vites deðiþtirdi. Bir ara dini gurular gibi davranmaya baþladý ve romandan yüz çevirdi, bir tür azize dönüþtü ve etrafýna müritler toplandý (aralarýnda Gandi de vardý.) Hýristiyanlýðý kendince yorumladý ve Sofia ya göre, az kalsýn servetlerini çarçur edecekti. (Malýný mülkünü ve hatta romanlarýnýn teliflerini Rus halkýna býrakmaya karar vermiþti.) Sofia nýn bu dönemi anlatan günlükleri (1880-90) ve Tolstoy un hayatýnýn son on yýlýný anlattýðý (1900-1910) çok yoðun duygularla dolu. Örneðin, 19 Kasým 1903 te þöyle yazmýþ: Bu akþam kocamýn odasýna gittim, yatmaya hazýrlanýyordu ve ona, son zamanlarda beni rahatlatacak tek bir nazik söz duymadýðýmý söyledim. Öngördüklerim doðru çýktý: Tutkulu kocam artýk öldü ve hiçbir zaman arkadaþým olmadýðýna göre nasýl þimdi arkadaþým olabilir? Bu hayat bana uygun deðil. Hayata olan tutkumu gösterebileceðim ve enerjimi dökebileceðim hiçbir þey yok. Ne insanlarla temasýmýz kaldý ne sanat ne iþ, bütün gün sürüp giden yalnýzlýktan baþka hiçbir þey. Günlükteki daha önceki yazýlara baktýðýnýzda Sofia nýn nasýl bir dünyaya özlem duyduðunu, nasýl bir dünyayý kaybettiðini anlýyorsunuz. Cathy Porter ýn çevirisi ve Doris Lessing in ön sözüyle Sofia Tolstoy un günlükleri Ýngilizce olarak basýldý. Bu önemli yazara bir de eþinin gözünden bakmak isteyenler için ideal. ABD de gazeteler bundan bolca bahsettiklerine göre her halde yakýnda Türkçeye de çevrilir. Radikal Kitap

Sulucakarahöyük/ KIRÞEHÝR Kýrþehir Belediyesi atýk pillerin toplanmasý konusunda yeni bir proje hayata geçirdi. Süleyman Türkmani Ýlköðretim Okulu'nda yapýlan tanýtým toplantýsýnda bilgi veren Belediye Baþkan Yardýmcýsý Veli Þahin, çöp yerine atýk pil kutularýna atýlan pillerin yeniden iþlenerek, birçok ürünün hammaddesi olarak kullanýlabileceðini belirtti. Proje kapsamýnda okul bünyesine atýk pil kutularý yerleþtirildi. Ýl merkezinde bulunan tüm okullar öncelikli olmak üzere alýþveriþ merkezleri, saðlýk kuruluþlarý gibi iþ yerlerine atýk pil kutusu konulmasýyla projeye devam edeceði bildirildi. Belediye Baþkan Yardýmcýsý Veli Þahin, belediyenin atýk pillerle ilgili Çevre ve Orman Bakanlýðý'nýn yetkilendirdiði tek kuruluþ olan TAP ile bir protokol imzalandýðýný söyledi. Þahin, "Protokol kapsamýnda ilimiz merkezinde bulunan bütün okullara, alýþveriþ merkezlerine, saðlýk ocaklarýna, Ýngiliz Times gazetesi bugünkü sayýsýnda, Ýran'ýn bir nükleer bomba yapmaya hazýrlandýðýný kanýtlayan yüzlerce sayfalýk gizli bir belgeye ulaþtýðýný iddia etti. Konuya iliþkin haberi manþetinden duyuran gazete, "Ýran ýn en hassas nükleer projesiyle ilgili ele geçirdiði bu belgelerin" nükleer bombayý ateþleyecek bileþenle ilgili dört yýllýk bir deneye ait olduðunu ileri sürdü. Dýþ istihbarat örgütlerine göre, belgelerin 2007 yýlý hastaneler, yurtlar ve fotoðraf stüdyolarýna atýk pil kutularý koyarak bir yýl boyunca atýk pillerin kontrollü bir þekilde toplanmasý hedeflenmektedir" dedi. Toplanan pillerin Taþýnabilir Pil Üreticileri ve Ýthalatçýlarý Derneði (TAP) 'a teslim ederek çevreye zarar vermemiþ olacaklarýný da hatýrlatan Þahin, "Atýk pillerle ilgili halkýmýzýn bilinçlendirilmesi amacýyla ilköðretim okullarýnda bilgilendirme sunumlarý yapýlacaktýr. Kýrþehir Belediyesi olarak biz, bu tür kampanyalarýn her zaman öncüsüyüz, her konuda olduðu gibi çevre konusunda da hassas, duyarlý ve ýsrarlý olacaðýz. Atýk pillerimizi bundan böyle, atýk pil kutularýna atarak hem çevreyi koruyalým, hem de geleceðimizi kirletmeyelim istiyoruz. Belediyemiz liderliðinde baþlatýlan atýk pillerin toplanmasý ve taþýnmasý ile ilgili bu çevreci kampanyaya tüm halkýmýzdan destek bekliyor ve herkesi duyarlý olmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandý. Kent Haber baþlarýna ait olduðunu belirten gazete, Ýran ýn bu belgede anlatýlan deneyin sivil amaçlý olduðunu ileri sürebileceðini, ancak uzmanlara göre bu teknolojinin sivil alanda kullanýlmadýðýný kaydetti. Times ýn ayrýntýlarýný aktardýðý belgelerin batýlý istihbarat örgütleri ve Atom Enerjisi Kurumu nun da bilgisi dahilinde olduðu bildirildi. Gazete belgelerde anlatýlan deneyleri þemalarýyla aktarýp, baþyazýsýnda yer verirken, bir baþka haberinde de "Ýsrail in Ýran a saldýrýp saldýrmayacaðýna birkaç ay içinde karar vermek zorunda olduðu" yorumunda bulundu. Ýsrailli uzmanlarýn tahminlerine göre Ýran ýn nükleer silah programýnýn altý ay içinde, artýk vurulmasý imkansýz bir düzeye gelebileceðini belirten gazete, Ýran a karþý güçlü bir uluslararasý ittifak olmasýnýn Ýsrail in kendisini daha güvenli hissetmesine neden olduðu, dolayýsýyla böylesi bir kararý ertelemesine yol açtýðýný yazdý. Radikal Sulucakarahöyük/ KAYSERÝ Kayseri'nin Bünyan ilçesine baðlý Büyük Tuzhisar Beldesi ve Tuzla Gölü Havzasý içerisindeki otlak alanlara mera ýslah projesi kapsamýnda 30 ton DAP gübresinin atýldýðý bildirildi. Bünyan Ýlçe Tarým Müdürü Mustafa Demir, yaptýðý açýklamada, Tuz Gölü çevresinde bulunan otlaklarýn bölgede hayvancýlýk açýsýndan önemli bir yere sahip olduðunu söyledi. 30 ton gübrenin verim almak için otlaklara saçýldýðýný belirten Demir, ilkbahar ve sonbahardaki gübreleme faaliyetlerinin, ot verimi için gerekli Sulucakarahöyük/ KAYSERÝ Kayseri'nin Kocasinan merkez ilçe Belediye Baþkaný Bekir Yýldýz, 'þehirlerin akciðeri' olan aðaçlarýn ve yeþil alanlarýn miktarýný artýrabilmek için yoðun çaba sarf ettiklerini söyledi. Kocasinan Belediye Baþkaný Bekir Yýldýz, yaptýðý açýklamada, Kayseri'de hayatý kolaylaþtýrmak ve yaþanabilir bir þehir sunmak için aðaç dikimine önem verdiklerini belirtti. Yýldýz,"Aðaçlar þehirlerin en önemli ihtiyaçlarýdýr. Þehrin aðýr havasýný temizleyen, insanlara tertemiz bir havayý soluyup, rahat nefes alabilmelerini saðlayan aðaç dikimine özel bir önem veriyoruz. Belediyemiz için müsait olan her alana aðaç olduðunu ifade etti. Demir, mera alanlarýnýn ýslahý ve korunmasýnda büyük önem taþýyan kontrollü ve münavebeli otlatma için her yýl otlatma planlarý hazýrlayýp, titizlikle uygulanmasýna çalýþýldýðýný ifade etti. Demir, "Amacýmýz toprak ve diðer doðal kaynaklarý iyileþtirerek meranýn ot kalitesini ve ot verimini artýrmak, yem bitkileri üretimini geliþtirmek ve sonuçta önemli doðal kaynaðýmýz olan meralarýmýz üzerinde sürdürülebilir bir üretim yapmak suretiyle en yüksek hayvansal ürün elde etmektir. Köylülerimiz faydasýný en kýsa zamanda göreceklerdir" þeklinde konuþtu. Belediye ekiplerinin yaný sýra beldede traktörü bulunan vatandaþlarýn desteði sayesinde gübreleme yapýldýðýný belirten Büyük Tuzhisar Belediye Baþkaný Mehmet Ýmir'de kendi kasabalarý ve Palas Beldesi'nin yaný sýra 6 köyün de büyük ölçüde yarar göreceðini, emeði geçen yetkililere teþekkür ettiklerini sözlerine ekledi. Kent Haber dikip yeþillendiriyoruz" dedi. Kayseri'deki yeþil alan miktarýný dünya standartlarýna taþýdýklarýnýn altýný çizen Yýldýz, "2009 yýlýnda 210 bin liralýk aðaç aldýk. Sonbaharda ayrýca 15 bin aðaç alarak kýþ öncesinde park, bahçe, refüj ve aðaç dikmeye uygun olan alanlara dikim yaptýk. Diktiðimiz aðacýn her türlü ihtiyacýný karþýlayýp bakýmýný da özenle yapýyoruz. Yemyeþil görüntüsü ve aðaçlarýn dallarýnda kuþlarýn cývýltýsýyla renk kattýðý bir ortam oluþturmak için çalýþýyoruz. Belediye olarak mevcut ve dikilen aðaçlarýmýzýn korunmasýnda vatandaþlarýmýzýn bize yardýmcý olmalarýný istiyoruz" diye konuþtu. Kent Haber DÝJÝTAL SÝSTEMLER Otomatik kaþe Logolu kaþe Ýmza kaþesi Düz ve Oval kaþe Cep kaþeleri Kaþeler kendi imalatýmýzdýr OKUL ÇANTALARI Defter, Kalem,Silgi ve tüm okul kýrtasiye ihtiyaçlarý uygun fiyatlarla HER MARKA FOTOKOPÝ, FAX, YAZICI Kartuþ ve Tonerleri Sarf Malzemeleri Evrensel HACIBEKTAÞ 441 38 41

7 Varoþlardan þehre inmiþ bir Anadolu kadýný, trafik kurallarýndan bihaber yolun karþýsýna geçerken, tehlikeyi gören trafik polisi kadýna telaþ içinde seslenir «Nereye böyle hanfendi, nereye?» kadýn savunma halinde, olanca saflýðýyla dönüp «Sana ne görümceme gidiyom» diye cevap verir. Alevi kurumlarýnda Baþkanlýk yapmýþ, yapmakta olan ve sorumluluk üstlenmiþ isimlerin farklý kulvarlarda siyasal parti çalýþmalarýna girdiklerine, þimdiden birbirlerine sataþan deklarasyonlar yayýmladýklarýna, suçlamalara ve savunmalara tanýk oluyoruz. Hepsine birden bir soru sormak geliyor insanýn içinden Nereye böyle? Bu soruya elbetteki her birinin bir cevabý vardýr. Cevap ister safça, ister kurnazca, ister fýrsatçýlýkla, her nasýl olursa olsun, Alevi toplumunun bu soruyu sorarken sitemi ve þikayeti çok açýk ve nettir: Cemâl Cemâle oturup aile içinde hal bahis etmeden, iç huzuru saðlamadan, beklentilerinizi söyleyip, bizden rýzalýk almadan, ne bu telaþ ne bu acelecilik, nereye böyle? diyor toplumun yüreðindeki ortak ses. Alevi toplumu artýk kurumlarýna ve kurum yöneticilerine güvenmeye baþlýyor. Bu güveni geliþtirmek için, yirmi yýllýk kazanýmlarý, iðne ile kuyu kazar gibi çalýþmalarý yapanlar ve baþarýlara imza atanlardansýnýz. Þimdi, 9 Kasým ve 8 Kasým Alevi mitinglerinde elde edilen bereketli mahsullerimizi, Rýzalýk ilkesiyle pay ederek, iþte topraða ekilecek bunlar tohumluklarýmýz, iþte þunlar aþuremize katacaðýmýz çorbalýklarýmýz, kalanlar ise kurdun-kuþun, börtü-böceðin hakký diyerek doðaya serperek, ögretiye uygun hareket ederek, uzun soluklu iþler tutmak variken, nereye böyle? Atýlan bu siyasi adýmlar, bu yöntem ile sizin Alevi toplumunu, Alevi toplumunun da sizleri kaybetmesi kaçýnýlmazdýr. Oysa kazançlý çýkma seçeneðimiz halen var. Alevi kurumlarýnýn ilke ve programlarýna sadýk kalalým. Serçeþmemizde tüm Alevi kurum yöneticileri ve toplumumuzca benimsenmiþ kiþiliklerin de içinde yer aldýðý bir meclis ile Cem olalým. Yol haritamýzý çizelim, yeni bir heyecan ve güven ile yolumuza devam edelim. Ýþte o zaman Nereye böyle? diyenlere, biz de hadi ordan! diyelim. Aþk ile. Strasbourg Ömer ERDEM ÝSTANBUL Tunceli Dernekleri Federasyonu (TUFED), Kadýköy de, Dersim 38 katliamdýr-arþivler açýlsýn, sorumlular hesap versin mitingi düzenledi. Tepe Natilius Alýþveriþ Merkezi önünde toplanan katýlýmcýlar, Sürgünler kayýplar ve evlatlýk alýnanlarýn listesi açýklansýn yazýlý pankart açarak, Dersim onurdur, onuruna sahip çýk, Dersim faþizme mezar olacak, Direnen halklar yenilmezler þeklinde slogan atarak Kadýköy Ýskele Alaný na yürüdü. TUFED, Alevi Bektaþi Federasyonu, Pir Sultan Abdal kültür Derneði, çeþitli partiler, sivil toplum kuruluþlarý, sendikalar ve derneklerin katýldýðý mitinge katýlanlar, polis tarafýndan kurulan geçiþ noktalarýnda arandý. Mitingde konuþan Alevi Bektaþi Federasyonu Baþkaný Ali Balkýz, Dersim in çaðýn Kerbelasý, Madýmak ve Maraþ ýn Dersim in devamý olduðunu belirterek, Biz bu güzel topraklarda, hep böyle katliamlara mý maruz kalacaðýz? dedi. Balkýz, insanlarýn, toplumlarýn tarihlerinde gurur duyacaklarý anlarýn olduðunu ama bir o kadar da anýmsamak istemedikleri, gündemlerine getirmek istemedikleri, yüzleþmek istemedikleri olaylarýn sayfalarýnda var olduðunu belirterek, þunlarý söyledi: Biz eþitlik özgürlük istiyoruz, dedik. DTP nin kapatýlmasýný ne denli kýnýyorsak, kendi kültürümüz ve inancýmýz ile insan yaþamýnýn kutsiyeti nedeniyle geçtiðimiz günlerde 7 askerin þehit olmasýný da ayný derecede kýnýyoruz. Buradan hükümete Alevi Bektaþi Federasyonu Baþkaný vasfýmla bir çaðrým var. Biz bu ülkede eþit olmak istiyoruz. Sünni kardeþlerimiz hangi hak ve hukuka sahipse onlarla eþit yaþamak istiyoruz. Bu ülkede Türkler hangi hak ve sevgiye, hangi yaþam koþullarýna sahipse Kürtler de onlar kadar deðerlidir ve bu haklara sahiptir.. Ülke zor günlerden geçiyor. Yýllardýr bu ülkede insanlarýmýz bedel ödüyor. Bu gün geldiðimiz noktada Demokratik Toplum Partisi ni kapatýyorsanýz siz, konuyu kiminle konuþacaksýnýz? Tunceli Dernekleri Federasyonu Genel Baþkaný Özkan Tuncer de, 72 yýl önce Dersim de katledilen atalarýnýn konuþulmasýný talep etmek amacýyla toplandýklarýný, Dersimlilerin bu ülkede dürüstlükleri, adaletleri ve hukuka karþý saygýlarýyla tanýndýðýný söyledi. Bu utanç verici geçmiþi utanç verici boyutlarýyla bilelim diyen Tuncer, Bu konuda yüzleþelim ki adalet duygusunu egemen kýlalým. Yüzleþelim, eþitlikler, özgürlükler ve kardeþlikler Türkiye si kuralým dedi. Tuncer, Genelkurmay Baþkanlýðý nýn Dersim'de yaþananlarla ilgili kayýtlarý topluma açmasýný gerektiðini söyledi. Tuncer, Cumhuriyet devleti Dersim halkýnýn yaralarýný sarmalýdýr. Öldürülen, sürgüne gönderilenlerin, kayýplarýn ve evlatlýk verilenlerin adlarý ve akýbetleri açýklansýn. Bu insanlýk suçu kabul edilmeli ve Dersim halkýndan özür dilenmeli. Alevilerin etnik kimliði kabul edilerek, özgürce yaþamasý saðlanmalýdýr. Dersim ismi geri iade edilmelidir. Munzur barajlarý projesinden vazgeçilmelidir diye konuþtu. Emniyet birimlerinin geniþ güvenlik önlemleri aldýðý miting, konserlerin ardýndan sona erdi. Kadýköy Ýskele Alaný yönünde kapatýlan yollar, mitingin ardýndan yeniden trafiðe açýldý. (dha) Alevi Çalýþtayý'na katliamcýyý çaðýrdýlar! Bir hafta kadar süren Maraþ katliamýnda 111 kiþi ölmüþ, yüzlerce kiþi yaralanmýþtý. AKP Alevi Çalýþtayý na, Maraþ katliamýnýn bir numaralý sanýðý Ökkeþ Þendiller i davet etti. AKP nin Aleviler e dönük açýlýmýnýn en önemli ayaklarýndan olan Alevi Çalýþtayý na, Maraþ katliamýnýn bir numaralý sanýðý Ökkeþ Kenger, ya da þu anki ismiyle Ökkeþ Þendiller de davet edildi. Eski BBP Genel Baþkan Yardýmcýsý olan Ökkeþ Þendiller in, çalýþtaya Devlet Bakaný Faruk Çelik tarafýndan ýsrarla çaðrýldýðý öðrenildi. Anadolu Ajansý nýn dün verdiði haber, Çalýþtay ýn katýlýmcýlarýyla ilgili olarak þu bilgiyi veriyor: Alevi çalýþtaylarýnýn 6 ýncýsý, aralarýnda Kemal Kýlýçdaroðlu, Arif Sað, Kamer Genç, Bayram Meral, Namýk Kemal Zeybek, Akýn Birdal, Prof. Dr. Cengiz Güleç, Ercan Karakaþ, Fikri Saðlar, Derviþ Günday, Haluk Özdalga, Prof. Dr Abdurahman Küçük, Seyfi Oktay, Mukadder Baþeðmez, Haþim Haþimi, Hüseyin Tuðcu, Ýbrahim Yiðit, Mehmet Moðultay ve Ökkeþ Þendiller in de bulunduðu isimlerin katýlýmýyla yapýlacak. Fýrat Haber Ajansý nýn haberine göre, Bakan Çelik in iki danýþmaný Ökkeþ Þendiller i arayarak, Toplantýya sizin de katýlmanýzý istiyoruz dedi. Baþka kimlerin davet edildiðini soran Þendiller, danýþmanlarýn saydýðý bazý isimleri duyunca, Benim için sakýncasý yok. Gelirim, nitekim pekçok ulusal ve uluslararasý toplantýya katýlýp, Maraþ olaylarýný anlattým. Ancak toplantýnýzýn bana önyargýlý yaklaþýmlar sebebiyle provoke edilmesini istemem. Ýyi düþündünüz mü? dedi. Þendiller in bu sözleri üzerine Çelik in danýþmanlarý, Hayýr böyle bir þey olmaz, toplantýya katýlmanýzý istiyoruz cevabýný verdi. Ancak AA da çýkan haberin ardýndan Alevi örgütlerinin büyük tepki göstermesi üzerine Çelik in ayný danýþmanlarýndan, Þendiller e bir telefon daha geldi. Danýþmanlar, Þendiller e, Büyük tepki oluþtu. Toplantýya katýlýmýnýzý saðlamak için çözüm arýyoruz mesajý verdi. Bunun üzerine Þendiller in Ben sizi en baþtan iyi niyetle uyardým. Dolayýsýyla ben hazýrlýklarýmý yapýyorum. Çalýþtay a geleceðim. Ýçlerinde bakan ve milletvekilliði yapmýþ olan katýlýmcýlarýn ve Alevileri temsil ettiðini öne süren bir kýsým derneklerin tepkileri beni ilgilendirmez. Dolayýsýyla çalýþtaya geliyorum ve orada çalýþtayýn amacýný uygun görüþ ve düþüncelerimi ifade etmek istiyorum. Amacýmýz, bu tür toplantýlarýn üzüm yeme maksadý taþýmasýdýr, baðcý dövmek iþin kolaycýlýðýdýr dediði iddia edildi. Alevi Bektaþi Federasyonu Baþkan Yardýmcýsý Ali Kenanoðlu, Þendiller'in Çalýþtay'a çaðrýlmasýyla ilgili olarak Yahudilerle ilgili bir konferansa Hitler in çaðrýlmasýna benziyor dedi. (sol - Haber Merkezi)

12 Eylül'ün vahþetini simgeleyen olaylardan biridir Erdal'ýn asýlmasý. Arkadaþýmýz Erkan Ulaþan, Erdal Eren'i yazdý. Büyüde büyü... 13 Aralýk Erdal ýn Ýdamýnýn 28. Yýlý BAÐIMSIZ TÜRKÝYE! "Bir an, duruþu gibi Ömrün, gidiþi gibi Veda ederken, Aþk ateþi gibi, söner iç çekiþler Amman amman yandým aman Acý yüzler" * O zamanlar hipermarketler yoktu. Ancak mahalle aralarýnda bakkaldan büyük, içinde deðiþik reyonlarýn olduðu, market ile süpermarket arasý sayýlabilecek, perakende satýþ noktalarý yeni yeni kuruluyordu. Yeþilyurt Sokak ile Kuzgun sokaðýn kesiþtiði yerde de böyle bir market (Sultan Market) açýlmýþtý. Bölgedeki insanlar, aradýklarý birçok malý bir arada ve daha ucuza bulabildiklerinden, marketler oldukça iyi iþ yapýyordu. 1980 Ocak ayýnýn son günleriydi. Ankara Ayrancý. HK çizgisindeki Önder i (M. Kemal 2 de anlattýüðým Yalçýn la evinde kaldýðýmýz arkadaþ) son zamanlarda yanýnda sýk sýk görür olduðum bir arkadaþýyla, bu marketin önünde konuþurken gördüm. Beni arkadaþý ile tanýþtýrdý. ODTÜ Elektrik Mühendisliði öðrencisi Sinan Süner. O dönemde adet olduðu üzere ekose kasket giymiþ, orta boylu bir arkadaþtý. Ayaküstü konuþtuk ve bir süre sonra ayrýldýk. 30 Ocak 1980. Yeþilyurt Sokaktaki evimizde, dayýmýn oðlu - ayný zamanda AYÖD baþkaný - HK. çizgisindeki Kýzýl Faruk la yalnýz oturuyorduk. Saat 23.00 civarýydý. Kapý çalýndý. Telaþlanmýþtýk. Kapýyý açtým, gelen Önder di. Hemen içeri girdi. Olaðanüstü bir durum olduðu yüzünden belliydi. (Yeþilyurt sokaðýn Hoþdere Caddesiyle birleþtiði yer dik bir yokuþ olduðundan o kýsa bölüm merdivendir.) Birkaç gün önce Sinan la duvar yazýlamasýna çýkmýþlar, merdivenlerin köþesindeki apartmana Baðýmsýz Türkiye yazarken gelenler üzerine, yazý yarým kalmýþ. O gece, yazýyý tamamlamaya karar vermiþler. Sinan, yazýyý yazarken Önder de erketeye yatmýþ. O sýrada merdivenlerin tam karþýsýnda Hoþdere Caddesi üzerinde MHP li Saðlýk Bakaný Cengiz Gökçek in oturduðu evi koruyan polis memuru Süleyman Ezerdemir, yazýlama yapan Sinan ýn üzerine ateþ eder. Sinan park etmiþ durumdaki bir arabanýn arkasýna çökerek, karþýlýk verir. Önder ise Nazilli sokaktan aþaðýya doðru koþarken bir yandan da polise taciz ateþinde bulunur. Bu arada Sinan ýn bulunduðu yerden bir Ah! sesi iþitir. Hoþdere caddesinde Çankaya yönünden gelmekte olan beyaz renkli sw. tipi Renault marka bir araba Sinan ý alarak uzaklaþýr. Önder, kýsaca yazýlama yaparken, polisle girdikleri çatýþmada, Sinan ýn vurulduðunu anlattýktan sonra Faruk la birlikte olay yerine gittiler. Ben, evde kalmýþtým. 10 dakika sonra geldiklerinde, Sinan ýn vurulduðu yerdeki karlarýn üzerinde, 20-25 cm. çapýnda kan izi olduðunu söylediler. O gece, sabaha kadar bir haber alabilmek üzere epey uðraþtýk. Ancak sabah Sinan ýn saat 06.30 civarlarýnda Hacettepe hastanesi Acil Servis önüne býrakýldýðýný öðrendik. Acil Servise býrakýldýðýnda, zorlukla konuþarak, iþkence gördüðünü söyleyebilmiþ. Sinan, dizinden vurulmuþ fakat hastaneye götürülmeyerek, arabada bir yandan gezerek bir yandan da iþkenceye maruz býrakýlmýþ ve kan kaybýndan da ölmüþ. 2 Þubat 1980. Hoþdere caddesi, Sinan ýn vurulduðu yer. Sinan ýn vuruluþunu protesto etmek amacýyla, korsan gösteri yapýlmakta. Hoþdere caddesi, otomobil lastiklerinin yakýlmasýyla birlikte trafiðe kapatýldý. Her taraftan, dumanlar yükseliyordu. Kýzlý erkekli kalabalýk arasýndan, omuzlara alýnan bir arkadaþ; Sinan ýn devrimci mücadeledeki yerini, kýsaca anlatarak intikamýnýn alýnacaðýný haykýrýyor, sýk sýk konuþmasý sloganlarla kesiliyordu. Kuzgun Sokakla Güven ( Bu günkü adý Küveyt cad.) Sokaðýn kesiþtiði yerde bulunan jandarma Karakolundan, miting yerine (ki aralarý 500 mt. kadardýr) 2 cemse askerle olaya müdahale edildi. Kalabalýk kýsa bir direniþten sonra, askerin ateþ etmesi üzerine kaçýþmaya baþladý. Bu arada ateþe, ateþle cevap verildi. Erdal ve yanýndakiler, Hoþdere Caddesinden sola, Selimiye caddesine doðru kaçýyor, bir yandan da ateþe karþýlýk veriyordu. Selimiye caddesine doðru kaçanlarý, bir grup asker kovalýyordu. Bu arada, askerlerden Giresunlu Zekeriya ÖNGE, arka arkaya patlayan mermilerden ilki eline isabet edince, kovaladýðý gruba sýrtýný döndüðünde ikinci mermi ise sýrtýna isabet ederek hayatýný kaybeder. Oysa Zekeriya 2 ay önce eþi doðum yaptýðýndan, doðum izninden yeni dönmüþtü. Erdal, çok uzak mesafeden tabancasýný ateþlemesine raðmen, vurulan Jandarma eri Zekeriya ÖNGE nin otopsi sonucu yakýn mesafeden vurulduðu anlaþýlmasýna, yaþýnýn küçük olmasýna karþýn, kemik yaþý tespiti talebinin reddedilmesi, üstelik Jandarma erini vuran kiþi (E ) nin yurtdýþýnda verdiði ifadeler göz önüne alýnmadan, 19 Mart 1980 de idama mahkûm edildi. 13 Aralýk 1980 de Ankara Merkez Kapalý Cezaevinde verilen idam kararý infaz edildi.... Büyü de baban sana... büyüyüp de büyü de büyü onyedine geldiðinde baban sana idamlar alacak Ne zaman, annemin hala oturmakta olduðu, Yukarý Ayrancýdaki Yeþilyurt Sokak ile Hoþdere Caddesinin kesiþtiði o apartmanýn önünden geçecek olsam, dilimde bu türkü, duvardaki yarým kalmýþ o yazý gelir aklýma; BAÐIMSIZ TÜRKÝYE! 30 Temmuz 2008 Not: Önder in 10 Þubat 1982 de bir oðlu oldu. Adýný Erdal koydu. * --Erdal Eren`in hücresi önünde çekilen son fotoðrafýna, Aysel Gürel in sözleri, Onno Tunç un bestesi ve Sezen in yorumuyla AÐIT. Savaþ Ay anlatýyor.. "Mamak Askeri Cezaevi'nde idam hükümlüsü bir gencin, Erdal Eren'in son fotoðraflarýný çekmiþtim yýllar önce. Yarým saat kadar yanýnda kalýp, koþullar elverdiðince konuþup, yaklaþýk 2 'makara' fotoðraflayýp ayrýlmýþtým oradan. Deklanþöre son defa basýp, parmaklýklar arasýndan 'sessiz sitemsiz' bakýþýný dondurduðum o günün gece yarýsýnda gidip aldýlar onu hücresinden. Teamül gereði sivile, Ulucanlar Cezaevi'ne nakledip, sabaha karþý da hükmünü infaz ettiler, astýlar Erdal Eren'i. TEK SÖZCÜK YAZAMADIM 16 saat önce karþýmda duran, konuþan, sýkýntýsýný paylaþan, iþlediði söylenen suçla ilgili bilgiler vermeye çalýþan kanlý canlý o 'çocuk' mahkumu, devlet eliyle ipin ucunda sallanan bir ölüye döndürdüler yani. 12 Eylül ortamýnda Mamak Cezaevi'nde inceleme haber yapabilme 'mucize' iznini alan, Ankara büromuzdan Emin Çölaþan'dý. O gün için tek görevim foto muhabirliðiydi. Gazetede, ne Erdal'ýn ölümü ne de diðer gözlemlerimle ilgili tek satýr yazabilme þansým yoktu, sadece fotoðraflarým basýlmýþtý gazeteye. SON SATIRLAR Ýdamýnýn üzerinden 2 gün geçmiþti. 15 Aralýk olmuþtu yani. Yýl sonu geldiðinde 8-10 boþ sayfasý kalmýþ ECE ajandamýn birkaç yapraðýna duygularýmý yazmýþtým çalakalem. Az öteye bazý bölümleri yazýyorum. 27 yýl sonraki bu yýldönümünde ilk kez sizinle paylaþmak istiyorum o satýrlarý. A benim caným kürkünü giy Ýçimde bir kurtçuk mu, tarifsiz, adsýz bir yaratýk mý ya da gizli sahibim mi olduðu belirsiz bir þey var. En olmadýk zamanlarda, en olmadýk þekilde çýkýveriyor karþýma. Erdal adlý o genç çocuðu gördüðümde de böyle oldu. Cezaevi Komutaný Raci Tetik Albay bizi onun hücresine götürürken bir teðmen fýsýldadý kulaðýma. "1 hafta10 gün içinde asýlmasý kesinleþti bunun." Hücre, dýþarýdan gelen seyyar bir kabloya baðlý ampulle aydýnlatýlýyordu. Ýntihar etmesin diye almýþlar bu önlemi. Üstleri geldiðinde mahkumlarýn arkalarýný dönüp yukarýya bakma kuralý varmýþ. O da yukarý bakýyordu. Albay, "Bize bakabilirsin Erdal" deyince döndü ve göz göze geldik. Üzerindeki koyu gri renkli paltonun yakasýnda taklit bir kürk parçasý vardý... ÝNAT GÝBÝ! Ýþte tam o sýrada ortaya çýktý içimdeki tanýmsýz yaratýk. Durumun böylesi hazin, yakýcý oluþuna inat yapar gibi, baþýmýn içinde dönüp duran ne varsa hepsini çalýp, dudaklarýma sessiz bir tekerleme oturttu. Küçücükken sokak oyunlarýnda ezberlediðimiz bir tekerlemeydi bu: Kürkünü giy, kürkünü giy. A benim caným kürkünü giy. 'YAÞIM 17...' Emin Çölaþan çok duygulandý, kilitlendi adeta. Tek kelime edemiyor, yutkunuyordu. Kendimi tutamadým ve ben sordum birkaç soruyu. Bir süredir kendisine gazete getirilmediðini, avukatýyla görüþtürülmediðini, 18 yaþýnýn altýnda olmasýna raðmen idam edilmek istendiðini, yaþýnýn 18'den küçük olduðunu tespit edecek olan kemik testi yapýlmasý talebinin kabul edilmediðini... Vurduðu söylenen jandarma erine çok uzaktan ateþ açtýðýný ama otopside yakýn atýþla öldüðünün kanýtlandýðýný. Kendisini ibret olsun diye asacaklarýný ve ölümden korkmadýðýný söyledi. KORKMUYORDU NETEKÝM Erdal'ýn son sözlerini, onu en son gören siviller olarak bizden baþka kim nakledecekti ki? Birileri daha sonradan "Korktu, titriyordu, af diliyordu" dese, kim aksini söyleyebilecekti ki. O fotoðraf Sezen þarkýsý oldu Erdal Eren'i son anlarýnda çektiðim o fotoðraflarý, milyonlarca kiþi gibi Sezen Aksu da görmüþ ve çok etkilenmiþ. Anlatýrken, "Öylesine masum, öylesine ölümden uzak, öylesine genç ki... Hikayesini de okudum. Ama beni esas vuran o 'son bakýþ' fotoðrafýydý Savaþ. 'AÐIT GÝBÝ...' Aysel Gürel'e gösterdim o fotoðrafý. Birlikte bir þeyler yazdýk. Onno'ya verdik besteledi (Tunç). Þarkýdan çok aðýta benzedi. Yürekten kopup gelen, saf, duru, sahici..." dedi. Ve iþte o aðýtýn sözleri. " Bir söz son bitiþi gibi, son buldu seviþmeler... Bir yaz güneþi gibi eritir hep bu terk ediþler... Bir an duruþu gibi Ömrün gidiþi gibi Veda ederken Aþk ateþi gibi söner iç çekiþler Amman amman yandým aman kurþun gibi izler... Acý yüzler kurþun gibi izler Son bakýþtaki o gözler kaldý aklýmýzda... Acý yüzler" Haber Tarihi : 12.12.2009 Haber Editörü : Özgür Medya Haber Kaynaðý : Özel