Eroin bağımlılığı ve iki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı farkındalık düzeylerinin karşılaştırılması



Benzer belgeler
Olan Hastalarda Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklara Karşı Farkındalık ve Riskli Cinsel Davranışlar

EROİN BAĞIMLILIĞI VE İKİ UÇLU DUYGUDURUM BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA CİNSEL RİSKLİ DAVRANIŞLAR: KARŞILAŞTIRMALI BİR ÇALIŞMA

Özgün Makale / Original Article

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

TRSM de Rehabilitasyonun

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Kazanılmış Bağışıklık Eksikliği Sendromu

Hepatit C ile Yaşamak

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

HIV/AIDS E İLİŞKİN BİLGİ 13

Dünyada ve Türkiyede Hepatit B ve Hepatit C Epidemiyolojisi. Dr Meral Sönmezoğlu Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Sizofrenide Yasam Kalitesi. Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004)

'BANA BIR SEY OLMAZ' DEMEYIN

HEMŞİRELERİN CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR, AIDS BİLGİ DÜZEYİ VE DAVRANIŞLARI

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi?

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının

Cumhuriyet Üniversitesi Öğrencilerinin Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Konusundaki Bilgi Düzeyleri

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

HIV ile yaşayan erkek bireylerin cinsel davranış özellikleri ve ilişkili faktörler

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır.

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

İSTANBUL VE ANKARA'DAKİ BİR GRUP ASKERİN AIDS KONUSUNDAKİ YAKLAŞIMLARI

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ Bipolar II Bozukluk

Üniversite Öğrencilerinin Cinsel Yolla Bulaşan İnfeksiyonlar Hakkında Bilgi, Tutum ve Davranışları

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA CİNSEL SORUNLAR. Dr. Özay Özdemir

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Toplum başlangıçlı Escherichia coli

GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR KONUSUNDA BİLGİ DÜZEYLERİ (ANKARA 2004)

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Yrd.Doç.Dr. Özgür Günal Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Pazartesi İzmir Basın Gündem

Tuğba ÜNSAL. Bitlis Eren Üniversitesi Beslenme Ve Diyetetik Bölümü, Bitlis. Bitlis Devlet Hastanesi, Nöroloji ve Nöroşürji Kliniği, Bitlis

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

Hastalık Hepatit C virüsü taşıyan kişilerden temas yoluyla bulaşır. En çok bulaşma yolu:

Pakize Ç. GEYRAN **, Hüseyin SOYSAL **, Niyazi UYGUR ** ÖZET. pecya SUMMARY

Madde Bağımlılığı Olan Hastaların Ebeveynlerinde Psikiyatrik Hastalıklar. Yard. Doç.Dr. Suat Ekinci

Knowledge, Attitude and Behavior of Midwives and Nurses Working Primary Health Services on Family Planning ARAŞTIRMA MAKALESİ

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

KESİTSEL ARAŞTIRMALAR

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Madde Kullanımı ve Suç 1

3. Ulusal Bağımlılık Kongresi Poster Ödülleri Birincilik: Mır sal, H., Ö.A. Kalyoncu, Ö. Pektaş,

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Temel Hemşirelik Uygulamalarına İlişkin Hizmet İçi Eğitimin Değerlendirilmesi

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Uzm.Dr., Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği, Çidem Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmet Merkezi, İzmir, Türkiye

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

Sağlık Çalışanında Takip ve Tedavi Protokolü Nasıl Olmalıdır?

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

İLKER KÜÇÜKPARLAK EĞİTİM & ÇALIŞMA. LİSANS İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Antisosyal Kişilik Bozukluğu Olan Erkek Hastalarda Cinsel ve Kan Yoluyla Bulaşan Hastalık Prevalansının Araştırılması

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

HASTA VE AİLE EĞİTİMİNİN ETKİNLİĞİNİ BELİRLEME İLKAY AKSOY GÜLHANE ASKERİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM HASTANESİ

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Sağlık Yüksekokulu Son Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Sağlıkla İlgili Bilgi, Tutum ve Davranış Özelliklerinin İncelenmesi

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

HEPATİT B, TÜRKİYE İÇİN AIDS TEN DAHA TEHLİKELİ. Dr. Zülkar Dönmez Asil Çelik San. Tic. A.Ş.

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

TOPLUM RUH SAĞLIĞI MERKEZLERİ. Hazırlayan: Dr. Meryem Merve Ören Danışman: Prof. Dr. A. Emel Önal

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

ALKOL VEYA MADDE KULLANIMINA İLİŞKİN SORUNLARDA TELEFON İLE DANIŞMA HATTINA BAŞVURANLARIN ÖZELLİKLERİ VE HATTIN İŞLEVSELLİĞİ

KONU 24A HEPATİT C. Tekin AKPOLAT, Cengiz UTAŞ

Özkıyım girişimi nedeni ile acil servise başvuran hastalarda hazırlayıcı etkenler 1

Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu

Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniği hastalarında psikiyatrik tanı ve tedavi: Bir yıllık geriye dönük araştırma

Psikiyatri Araştırma Hastanesi Poliklinik Uygulamalarında Tıp Fakültesi Öğrencisinin Bulunması Hakkında Hastaların Tutumları

HASTALARIN ANESTEZİ, ANESTEZİST VE GÖREVLERİ HAKKINDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİ: ANKET ÇALIŞMASI

SAĞLIK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN HEPATİT A VİRÜSÜ HAKKINDAKİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

TRABZON GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ ÇALIŞANLARINDA HBV, HCV VE HIV SEROPREVALANSI *

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi

Transkript:

Hariri ve ark. 107 Eroin bağımlılığı ve iki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı farkındalık düzeylerinin karşılaştırılması Aytül Gürsu HARİRİ, 1 Figen KARADAĞ, 1 Mert AKSOY 2 ÖZET Amaç: Bu çalışmada iki uçlu duygudurum bozukluğu ve eroin bağımlılığı olan hastaların cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusundaki bilgilerinin ve konu ile ilgili farkındalık düzeylerinin birbirleriyle karşılaştırılarak saptanması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya iki uçlu duygu durum bozukluğu olan 80 hasta ve eroin bağımlılığı olan 135 hasta alınmıştır. Tüm hastalara tarafımızdan hazırlanan sosyo-demografik veri formu ve cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili yarı yapılandırılmış form doldurtulmuştur. Bulgular: Her iki hasta grubunda da en fazla adı hatırlanan hastalık AIDS idi. Bunu sifiliz, hepatit B ve gonore izliyordu. Hepatit C den ise eroin bağımlıları daha fazla söz etmişti. Daha çok iki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalar AIDS in aşısı olduğuna ve eşcinsellere göre hastalığa yakalanma olasılıklarının olmadığına inanıyorlardı. Daha uzun süre eroin kullanan hastalarada cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili yanlış inanışlar artmaktaydı. Tartışma: Her iki bozukluk da hastaların cinsel yönden risk alıcı davranışlarda bulunmalarına yol açmaktadır ve bilgi düzeylerinde eksiklik hem hastaların kendileri için, hem de toplum açısından ciddi bir risktir. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2004; 5:107-113) Anahtar sözcükler: Eroin bağımlılığı, duygudurum bozukluğu, cinsel yolla bulaşan hastalıklar The level of awareness on sexually transmitted diseases of patients with bipolar mood disorder and patients with heroine dependence ABSTRACT Objective: In this study we aimed to evaluate the level of informedness and to compare the level of awareness on sexually transmitted diseases of patients with bipolar mood disorder and patients with heroine dependence. Methods: Subjects of this study consist of 80 patients with bipolar mood disorder and 135 patients with heroine dependence. All patients filled a socio demographic data form and semi structured questionnaire designed by us. Results: There was no significant difference in age and education level among the patients. The most remembered disease was AIDS. Syphilis, hepatitis B and gonorrhea followed it. Only the heroine addicts mentioned hepatitis C. Mostly bipolar patients believed that there was a vaccine for AIDS and those they had no probability of being infected with AIDS in comparison to homosexuals. In the patients who used heroine longer time misbelieves about sexually transmitted diseases increased. 1 Uzm.Dr., 2 Arş.Gör.Dr., Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İSTANBUL Yazışma adresi: Dr. Aytül Gürsu HARİRİ, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5. Psikiyatri Birimi K 4 Blok Kat 2 Bakırköy-İstanbul E-posta: agursu@yahoo.com

108 Eroin bağımlılığı ve iki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda cinsel yolla bulaşan... Discussion: Both disorders lead to risky behaviors in regard to sexuality. The lack of information is a serious risk both patients themselves and the society. (Anatolian Journal of Psychiatry 2004; 5:107-113) Key words: Heroine dependence, bipolar mood disorder, sexually transmitted diseases GİRİŞ Hem cinsel yolla, hem de kan yoluyla bulaşabilmeleri, akut ve kronik ağır rahatsızlıklara neden olmaları, kalıcı sekel bırakabilmeleri ve bazen ölümle sonuçlanmaları nedeniyle hızlı tanı ve tedavi gerektiren; AIDS, sifiliz, gonore, hepatit B ve hepatit C gibi hastalıklar ülkemizde yeterince bilinmemekte ve bu hastalıklardan korunmak için gerekli önlemler alınmamaktadır. Son yıllarda başta medya yoluyla olmak üzere halkımız bilinçlendirilmeye çalışılsa da, baştan itibaren cinsellik ve onunla ilintili tüm konular tabu olarak kabul edildiği ve eğitimde yer verilmediği için konuyla ilgili bilinçlendirme girişimleri yetersiz kalmaktadır. Adı geçen hastalıklar yönünden en fazla risk altında bulunan gruplar ise, her çeşit riskli davranışlara daha fazla eğilimli olan ergenler ve kişilik bozukluğu, alkol ve madde bağımlılığı, zeka geriliği, duygudurum bozukluğu, şizofreni ve benzer psikozlar, organik kişilik bozukluğu gibi ruhsal bozukluğu olan hastalardır. Bunlar içinde de en büyük risk grubunu eroin bağımlıları ve iki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalar oluşturmaktadır. 1-3 Konuyla ilgili yapılan çalışmalarda, başta AIDS olmak üzere cinsel yolla bulaşan tüm hastalıkların normal popülasyona göre madde bağımlılarında ve psikiyatri hastalarında biraz daha fazla görüldüğü, aynı zamanda eşcinsellerin de madde bağımlılığına daha yatkın oldukları ve psikiyatri hastaları arasında da eşcinsel aktivitenin azımsanmayacak düzeyde olduğu belirtilmektedir. 4-6 Bilgilerimiz ışığında, ülkemizde psikiyatrik hasta grubunda cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili bilgi ve tutumları araştıran bir çalışma bulunmamaktadır. Çalışmamızda, tedavi gören iki uçlu duygudurum bozukluğu ve eroin bağımlılığı tanısı konan hastaların cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusundaki bilgilerini saptamayı ve konu ile ilgili farkındalık düzeylerini birbirleriyle karşılaştırarak belirlemeyi amaçladık. YÖNTEM Anatolian Journal of Psychiatry 2004; 5:107-113 Çalışma gruplarını Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi nde tedavi gören ve DSM-IV tanı ölçütlerine göre, remisyonda iki uçlu duygudurum bozukluğu (IUDDB) tanısı konan 80 hasta ve eroin bağımlılığı (EB) nedeniyle tedavileri tamamlanmış 135 hasta oluşturmuştur. Çalışmaya verilen yanıtların güvenirliğini sağlamak için remisyon döneminde olmayan iki uçlu duygudurum bozukluğu tanısı konan hastalarla, detoksifikasyon sürecini tamamlamayan eroin bağımlısı hastalar çalışma dışı tutulmuşlardır. Bunun yanı sıra, okur-yazar olmayan ve zeka geriliği bulunan hastalar da çalışma dışı tutulmuşlardır. Bütün hastalarla bire bir görüşülerek önce çalışma protokolü anlatılmış, hastalar bilgilendirilmiş ve ardından hastaların sözel ve yazılı onayları alınarak çalışmamızın veri toplama aracı her hastaya ayrı bir form kullanılarak uygulanmıştır. Veri toplama aracı Çalışmamızın özellikleri dikkate alınarak tarafımızdan hazırlanan bu formun birinci bölümünde hastanın sosyodemografik-klinik özelliklerini, ikinci bölümünde de hastaların bilgi düzeylerini belirlemeye yönelik sorular yer almaktadır. Hastalara sorulan sorular çalışmamızın bulgularında Tablo 2 ve 3 te belirtilmiştir. İstatistiksel değerlendirme Verilerin istatistiksel değerlendirmesinde SPSS 10.0 programı kullanıldı. Kategorik değişkenler için khi-kare, sürekli değişkenler için independent samples t testi, hücreler beşten az sayı içeriyorsa Fisher s exact testi ve Pearson s korelasyon analizi yapıldı. 0.05 ten küçük değerler anlamlı olarak kabul edildi. BULGULAR Çalışmaya IUDDB tanısı konan ve remisyonda olan 80 hastanın 48 i kadın (%60), 32 si erkek (%40) olup EB detoksifiye edilmiş 135 hastanın 36 sı kadın (%26.6), 99 u erkek (%73.4) idi. Çalışmaya alınan hastalara ait sosyodemografik özellikler Tablo 1 de özetlenmiştir.

Hariri ve ark. 109 Tablo 1. İUDDB ve EB olan hastaların sosyodemografik verileri İUDDB EB Test p Yaş 31.9 ± 8.9 31.5 ± 8.2 t=0.337 AD Eğitim (yıl) 9.2 ± 3.9 8.8 ± 3.5 t=0.741 AD Hastalık başlama yaşı 22.5 ± 7.9 19.8 ± 6.8 t=2.630 0.009 Hastalık süresi 9.4 ± 7.4 11.9 ± 7.9 t=-2.315 0.002 İşi yok 40 (%50) 70 (%51.9 χ 2 =0.069) AD var 40 (%50) 65 (%48.1) Partneri yok 41 (%51.2) 40 (%29.6) Düzenli partneri var 31 (%38.8) 64 (%47.4) χ 2 =11.738 0.003 Düzensiz partneri var 8 (%10) 31 (%23.0) AD: Anlamlı değil Eroin bağımlıları daha erken yaşta eroin kullanmaya başlamışlardı ve çoğunun cinsel partneri vardı (Tablo 1). Eroin kullanan hastalar ortalama 73.8±65.7 (3-384) aydır eroin kullanmaktaydılar ve eroinle birlikte %66.7 si esrar ve %50 si benzodiazepin kullanmaktaydı. Yirmi üç hasta (%22.5) ise, sadece eroin kullanıyordu. İki uçlu duygudurum bozukluğu tanısı konan hastaların %20.1 i (n=16) düzenli olarak ya da atak sırasında alkol kullanmaktaydı. Sadece üç hasta ataklar sırasında düzensiz esrar kullanımı öyküsü verdi. Tablo 2. Hastaların bildikleri cinsel yolla bulaşan hastalıklar İUDDB EB Hastalıklar Sayı % Sayı % χ 2a p AIDS 66 82.5 105 86.1.473 AD Frengi 25 31.3 37 30.3.019 AD Hepatit B 22 27.5 46 37.7 2.253 AD Hepatit C 2 2,5 14 11.7 5.377.016 Bel soğukluğu 20 25.0 36 29.5.490 AD Mantar 7 8.6 11 9.0.004 AD a : df=1

110 Eroin bağımlılığı ve iki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda cinsel yolla bulaşan... Önce hastalara bildikleri cinsel yolla bulaşan hastalıkları yazmaları istendi. Hastaların bildirdikleri cinsel yolla bulaşan hastalıkların başında AIDS hastalığı gelmekte, bu hastalığı frengi izlemekteydi. Hepatit C yi ise eroin kullanan hastalar daha çok biliyordu (Tablo 2). Takiben hastalara AIDS ve hepatit hastalıkları ile ilgili sorular yöneltildi. Hastalara AIDS ile ilgili sorulan sorular ve yanıtları Tablo 3 te özetlenmiştir. Tablo 3. Hastaların AIDS le ilgili sorulara verdikleri evet yanıtları a İUDDB EB Sorular Sayı % Sayı % χ 2b p Damar ve cinsel yolla bulaşır mı? 69 86.3 122 94.6 4.347.035 AIDS li hastadan kan alınır mı? 6 7.5 14 10.9 0.641 AD AIDS öldürücü bir hastalık mıdır? 67 83.8 107 82.9 0.023 AD AIDS in aşısı var mıdır? 28 35.0 28 21.7 4.449 0.026 AIDS hastası ile tokalaşmak sakıncalı mıdır? 26 32.5 23 17.8 5.921 0.012 AIDS tuvaletten bulaşır mı? 35 43.8 42 32.8 2.526 AD AIDS li hastanın pişirdiği yemek yenir mi? 43 54.4 79 61.7 1.072 AD AIDS li hasta hapşırırsa hastalık bulaşır mı? 35 43.8 50 39.1 0.448 AD Korunmada kondom tamamen güvenli bir yol mudur? 36 45.6 61 47.3 0.058 AD Orgazm sırasında dışarı boşalma korunmada güvenli bir yol mudur? 13 16.5 17 13.3 0.397 AD AIDS li hastanın enjektörünü kullanmak sakıncalı mıdır? 79 98.8 128 99.2 0.117 AD AIDS yakın gelecekte önlenebilir mi? 72 90.0 123 95.3 3.943 AD Eşcinsellere göre AIDS e yakalanma şansınız nedir? (Hiç yok-çok az) 56 70.9 65 50.4 9.085.002 a : Yüzdeler sorulara yanıt veren hasta sayısına göre hesaplandı. b : df=1 Hepatit B konusunda her iki grup hasta da hastalığın damar yolu ve cinsel yolla bulaştığını [IUDDB tanısı konan hastalardan (Grup I) 54 ü (%67.5) ve EB tanısı konan hastalardan (Grup II) 87 si (%67.4)]; korunmak için aşı olmak gerektiğini (Grup I, 59 hasta, %73.8; Grup II, 102 hasta, %.79 ve cinsel ilişki sırasında korunmak gerektiğini (Grup I, 54 hasta, %67.5; Grup II, 89 hasta, %69) düşünüyorlardı. Hemen tümüne yakını da hepatit B hastalarından kan alınamayacağını biliyordu. Tanıların ise, kan analizi ile konulacağını eroin kullanan hastalar daha iyi biliyorlardı (Grup I, 56 hasta, %70; Grup II, 106 hasta, %82.2; χ 2 =4.196, p=0.031), ancak tanı amaçlı test yaptıranlar her iki grupta da oldukça azdı (Grup I, 16 hasta, % 20.0; Grup II, 48 hasta, %37.2; χ 2 =6.883, p=0.006). Hepatit aşısı olanlar ise, Grup I de 7 hasta (%8.8) ve Grup II de 20 (%15.5) hastaydı. Anatolian Journal of Psychiatry 2004; 5:107-113

Hariri ve ark. 111 Toplam 21 hasta (%11.9) cinsel yolla bulaşan bir hastalığa yakalandığını belirtti ve bunların 12 si (%57.1) gonoreydi. Hastaların eğitim süreleri arttıkça, her iki grubun da cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında daha fazla ve daha doğru bilgilere sahip olduğu görüldü. Ancak eroin kullanma süresi uzadıkça eroin bağımlıları hem AIDS in aşısı olduğuna daha fazla inanıyorlardı (r=0.192, p=0.029), hem de hepatit B (r=-0.257, p=o.004) ve hepatit C den (r=-0.181, p=0.048) çok daha az haberdardılar. TARTIŞMA Cinsel partnerin varlığı cinsel hastalıkların bulaşmasındaki en ciddi risktir. Çalışmamızda ilk bulgu İUDDB olan hastaların yaklaşık yarısının, eroin kullanan hastaların ise %70 inin sürekli ya da düzensiz de olsa partneri olduğu ve cinsel olarak aktif bulunduklarıdır. Bu bulgumuz literatürle uyumlu idi. 5,7,8 İki uçlu duygudurum bozukluğu tanısı konan hastaların madde kullanımı öyküsü sadece 3 hastada olup bunlar içinde eroin kullanan hasta yoktu. Gelişmiş ülkelerdeki iki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarla yapılan çalışmalara bakıldığında, madde bağımlılığının iki uçlu duygudurum bozukluğu tanısı konan hastalara sıklıkla eşlik eden bir ek tanı olduğu görülmektedir. 3,4,9,10 Bu bozukluklar ve hastalar da cinsel yönden risk alıcı davranışlar için önemli bir risk etkenidir. 3 Bu açıdan bakıldığında iki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda madde bağımlılığı en azından şimdilik ülkemizde bir risk etkeni gibi durmamaktadır. Her iki grupta da hastaların adını en çok hatırladıkları hastalık AIDS di. Hepatit C ise, eroin kullanan hastalar tarafından daha iyi biliniyordu. AIDS in en fazla bilinen hastalık olması, medyada gerek sansasyonel, gerekse bilgilendirmek amacıyla yapılan yayınların fazlalığı ile açıklanabilir. Hepatit C yi ise, eroin bağımlılarının görece az sayıda olmalarına karşın, iki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalardan daha fazla biliyor olmalarını hastalığın en fazla madde kullanan hastalarda görülmesi ve dolayısıyla daha fazla bu alt kültürde karşılaşılmasından kaynaklandığı şeklinde yorumladık. Nitekim Taiwan da yapılan bir çalışmada hayat kadınlarında HCV seropozitifliği %9, madde kullananlarda ise %41 olarak bulunmuştur. 11 Sifiliz ve gonorenin daha az sayıda hasta tarafından söz edilmiş olması, bu hastalıkların zaman içinde daha iyi tedavi edilmeleri ve alınan koruyucu önlemler sayesinde (hayat kadınlarının düzenli kontrollerinin sağlanması gibi) eskisine göre daha az oranda görülüyor olması ile açıklanabilir. Örneğin, Elazığ da 1992 de risk gruplarında yapılan sifiliz antikorları tarama çalışmasında hayat kadınlarının %14.7 sinde, mahkumların %1.4 ünde ve psikiyatrik hastaların %0.4 ünde sifiliz antikorları pozitif bulunmuştur. 12 Ancak bir diğer açıklama da bu hastalıkların güncelliklerini yitirmelerine koşut olarak medyada AIDS kadar söz edilmiyor olmalarıdır. AIDS le ilgili bir panel öncesinde İzmir de öğrencilerle yapılan diğer bir çalışmada katılım - cıların %92.5 i AIDS ile ilgili bilgilerini medyadan, %31.3 ü arkadaş çevresinden, %4.5 i eğitim süresince okutulan derslerden edindiğini bildirmişlerdir. 13 Hastaların büyük çoğunluğu gerek AIDS in, gerekse hepatit B nin damar yoluyla ya da cinsel yola bulaştığını, tehlikeli birer hastalık olduklarını biliyorlardı. Ancak iki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalar anlamlı ölçüde daha fazla AIDS in aşısı olduğunu düşünüyorlar; tokalaşmayı tehlikeli buluyorlar ve eşcinsellere göre hastalığa yakalanma şanslarının çok daha az olduğunu düşünüyorlardı. EB olan hastaların yarısı kendilerinde AIDS e yakalanma risklerini düşük buluyorlardı. Her iki grup hastanın hemen tümüne yakını AIDS li hastanın enjektörünü paylaşmanın doğru olmadığını biliyorlardı, ancak EB olan hastaların %61.2 si enjektör paylaşmışlardı. Tüm sorulara baktığımızda ise, EB olan hastalar çok daha fazla doğru bilgiyi biliyorlardı. Bütün bu sonuçlar içinde en çarpıcısı ise, her iki grup hastanın neredeyse tümüne yakınının AIDS in yakın gelecekte önleneceğine inanmalarıydı. AIDS konusundaki bilgi düzeylerini saptamak ve bu konuda yapılacak eğitim programlarına yön vermek amacı ile İstanbul hastanelerinde görev yapan 181 hemşire ile yapılan bir çalışmada AIDS'in bulaşma yollarına ilişkin sorulara %91.7'si "Sık kan transfüzyonu yapılanlar daha kolay AIDS'e yakalanırlar."; %85.6'sı "AIDS eşcinsel erkeklerde daha çok görülür." ve %88.4'ü "Damardan uyuşturucu kullananlar daha kolay AIDS'e yakalanırlar." yanıtını vermişlerdir. Hemşirelerin %79.6'sı AIDS'in heteroseksüel ilişki ile bulaşabileceğini belirtmiştir. AIDS virüsünün öksürük ve aksırık ile

112 Eroin bağımlılığı ve iki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda cinsel yolla bulaşan... bulaşmayacağını bilen hemşire oranı %13.8'dir. 14 Yukarıda söz edilen çalışmada 13 ise, AIDS in hiçbir tedavisi yoktur. tümcesini öğrencilerin %64 ü doğru, %16 sı yanlış olarak yanıtlamış ve %20 si ise bu konuda bilgisi olmadığını belirtmiştir. Hastalığın sinek ısırığı ile bulaşabileceğini söyleyenlerin oranı %27 dir. Gerek hemşire grubu, gerekse öğrencilerle yapılan çalışmada deneklerin yeterli bilgi düzeyinde olmadıkları belirtilmiş ve eğitimin önemi vurgulanmıştır. Manik ataklar sırasında ve eroin kullanıldığı sırada bilişsel işlevlerde, gerçeği değerlendirme yetisinde ve yargılamada bozulma her iki hastalık grubunda görülmekte; hastalık süresi uzadıkça daha da artmaktadır. Sonuç olarak hastaların cinsel yönden risk alıcı davranışlarda bulunmalarına yol açmaktadır. 15 Bilgi düzeylerinde eksikliğin hem hastaların kendileri için, hem de toplum açısından risk oluşturacağı düşünülebilir. Kaldı ki, bu çalışmanın en önemli sonuçlarından biri de hastaların biliyor olmalarının önlem almalarına bir yardımı olmadığıdır. Çoğunun hepatit B den korunmak için aşı olmaları gerektiğinin farkında olmalarına karşın, aşı olanların oranı çok düşüktü. Eroin kullanan hastalar enjektör paylaşmamaları gerektiğini söylerken büyük çoğunluğu enjektörü paylaşmıştı. Çalışmamızda kontrol grubunun olmaması çalışmamızın önemli bir eksikliğidir. Yine de her iki hastalığın da iyileşmeler ve alevlenmelerle giden seyri, manik ya da depresif atak sırasında ya da madde etkisinde bozulan yargılama, gerçeği değerlendirme yetisi ve bilişsel işlevler sonucunda risk alıcı davranışlar yönünden normal populasyondan farklı olduklarını düşünüyoruz. Hastaların kendilerinin riskli davranışları konusunda eğitilmeleri hem kendilerinin, hem de toplumun sağlığı açısından önemli gibi görünmektedir. Ayrıca bu hasta gruplarında daha detaylı incelemeler (hastalık tarama gibi) toplum sağlığı için potansiyel riskleri daha da netleştirecektir. Çalışmamız, bildiğimiz kadarıyla bu alanda ülkemizde psikiyatrik hasta grubuyla cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili farkındalık konusunda yapılan ilk çalışmadır. Bu alandaki riskleri saptamak için daha detaylı çalışmalara gereksinim vardır. KAYNAKLAR 1. Akthar S, Crocker E, Dickey N, Helfrich J, Rheuban WJ: Overt sexual behavior among psychiatric inpatients. Dis Nerv Sys 1977; 38:359-361. 2. Bhui K, Puffet A: Sexual problems in the psychiatric and mentally handicapped populations. Br J Hosp Med 1994; 51:459-464. 3. Volavka J, Convit A, Czobor P, Douyon R, O'Donnell J, Ventura F: HIV seroprevalence and risk behaviors in psychiatric inpatients. Psychiatry Res 1991; 39:109-114. 4. McDermott BE, Sautter Jr FJ, Winstead DK, Quirk T: Diagnosis, health beliefs, and risk of HIV infection in psychiatric patients. Hosp Community Psychiatry 1994; 45:580-585. 5. Steiner J, Lossier R, Rosenblatt W: Knowledge about and risk factors for AIDS in a day hospital population. Hosp Community Psychiatry 1992; 43:734-736. 6. Aruffo JF, Coverdale JH, Chacko RC, Dworkin RJ: Knowledge about AIDS among women psychiatric outpatients. Hosp Community Psychiatry 1990; 41:326-328. 7. Sacks MH, Dermatis A, Looser- Ott S, Perry S: Seroprevelance of HIV and risk factors for AIDS in psychiatric inpatients. Hosp Community Psychiatry 1992; 43:736-738. 8. Sacks M, Silberstein C, Weiler P, Perry S: HIVrelated risk factors in acute psychiatric inpatients. Hosp Community Psychiatry 1990; 41:449-451. 9. Judd LL, Akiskal HS, Schettler PJ, Coryell W, Endicott J, Maser JD ve ark: The comparative clinical fenotype and long term longitidunal episode course of bipolar I and II: a clinical spectrum or distinc disorders? J Affect Disord 2003; 73:19-32. 10. Cournos F, McKinnon K, Meyer-Bahlburg H, Guido JR, Meyer I: HIV risk activity among persons with severe mental illness: preliminary findings. Hosp Community Psychiatry 1993; 44:1104-1106. 11. Huo TI, Wu JC, Wu SI, Chang AL, Lin SK, Pan CH ve ark: Changing seroepidemiology of hepatitis B, C, and D virus infections in high-risk populations. J Med Virol 2004; 72:41-45. 12. Orak S, Yücel A, Erol G, Felek S, Kökçam İ: Elazığ'- daki risk gruplarında sifiliz antikorları prevalansı. İnfeksiyon Dergisi 1992; 6:41-43. 13. Çetin O, Sipahi OR, Akhan S, Çakar B, Şengül EN, Ataman T ve ark: Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde bir grup öğrencinin AIDS ile ilgili bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesi. AIDS Dergisi 1998; 1:40-45. Anatolian Journal of Psychiatry 2004; 5:107-113

Hariri ve ark. 113 14. Pınar R, Yürügen B, Yenen OŞ, Kubat A: İstanbul hastanelerinde çalışan hemşirelerin AIDS konusundaki bilgi düzeyleri ve tutumları. İnfeksiyon Dergisi, 1993; 7:227-233. 15. Coverdale JH: HIV risk behavior in the chronically mentally ill. Int Rev Psychiatry 1996; 8:149-156.