Benign özofagus darlıklarının etyolojisine göre Savary-Gilliard buji dilatasyonunun etkinliği



Benzer belgeler
LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

KARACİĞER SİROZLU HASTALARDA ERCP : KOMPLİKASYONLARDAN KAÇINMA. Dr Erkan Parlak TYİH, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Özofagus varislerinde endoskopik tedavi. Dr. Ömer Topalak D.E.Ü.T.F Gastroenteroloji Kliniği İzmir

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

KTO'da antiplatelet seçimi nasıl olmalı? DAPT süresi daha mı uzun olmalı? Prof.Dr.Oğuz Yavuzgil Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Abd, İzmir

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın?

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

PEDİYATRİK KALP CERRAHİSİNDE REKTAL YOLLA VERİLEN KETAMİN, MİDAZOLAM VE KLORALHİDRAT PREMEDİKASYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

14 Aralık 2012, Antalya

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

ERCP odası dizaynı ve bir ERCP odasında bulunması gerekenler

Radikal Prostatektomi. Üroonkoloji Derneği. Prof.Dr.Bülent Soyupak Diyarbakır

Kolonik Darl klara Endoskopik Yaklafl mlar

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş

ÖZOFAGUSUN REFRAKTER DARLIK VE FİSTÜLLERİNDE ENDOSKOPİK TEDAVİ

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Kocaeli İlinde Obezite ve Bir Tedavi Alternatifi Olan Obezite Cerrahisi Farkındalığının Değerlendirilmesi

Biliyer Komplikasyonlar. Biliyer Komplikasyonlar NAS-RİSK FAKTÖRLERİ

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Basın bülteni sanofi-aventis

CİDDİ KOMORBİDİTESİ OLAN SEMPTOMATİK PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA RADYOFREKANS ABLASYON SONUÇLARI

Santral Venöz Kateter. Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi

Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM

KARACİĞER METASTAZLARINDA ROBOTİK STEREOTAKTİK BEDEN RADYOTERAPİSİ

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753.

SUBKLİNİK HİPOTİROİDİYE YAKLAŞIM. Doc. Dr. Meral Mert SBÜ, Bakırkoy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

Kolon Benign Anastomoz Darl nda Endoskopik Balon Dilatasyon

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

Nütrisyonel tarama metodları

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Özofagus Perforasyonları; 11 Olgunun Analizi*

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

Reflü Hastaları Ne Yapmalı?

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ

İliotibial Bant Sendromu

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

Pediatrik PNL ve üreteroskopideki son yenilikler. Dr. Ali Güneş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Kronik Migrende Botulinum Toksin (BOTOX) Deneyimi



Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

ÜLKEMİZDE RENAL TRANSPLANTASYON SONRASI HEMODİYALİZE DÖNMÜŞ HASTA PREVELANSI

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ S İ VA S

TÜP MİDE AMELİYATI ÜZERİNE 3. DURUM BİLDİRİM RAPORU (2011)

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Laparoskopik low anterior rezeksiyon sonrası oluşan anastomoz darlığında balon dilatasyon uygulaması: İki olgu sunumu

Robotik Cerrahi? Laparoskopi?

Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

Transkript:

AKADEMİK GASTROENTEROLOJİ DERGİSİ, 2003; 2 (1): 15-19 Benign özofagus darlıklarının etyolojisine göre Savary-Gilliard buji dilatasyonunun etkinliği The efffectiveness of Savary-Gilliard bougie dilatation according to the etyology of benign esophageal strictures Engin ALTINTAŞ 1, Bilge TUNÇ 2, Sabite KAÇAR 2, Orhan SEZGİN 1, Erkan PARLAK 2, Emin ALTIPARMAK 2, Ülkü SARITAŞ 3, Burhan ŞAHİN 2 Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD, Gastroenteroloji Birimi 1, Mersin Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği 2, Numune Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği 3, Ankara Giriş ve amaç: Buji dilatasyon tedavisi benign özofagus darl klar için etkin ve birçok darl k için birinci basamak tedavidir. Bu çal şman n amac benign özofagus darl klar n n etyolojilerine göre Savary-Gilliard buji dilatasyonunun etkinliğini araşt rmakt r. Gereç ve yöntem: May s 95-Mart 99 y llar aras nda Terapötik Endoskopi Grubu nda takip edilen ve toplam 97 seans dilatasyon uygulanan 21 hastan n sonuçlar n değerlendirdik. Bu hastalar n 9 u (8E,1K) cerrahi sonras darl k (ort. 64 yaş, erim 16-68 yaş), 8 i (5E,3K) peptik darl k (ort.39.2 yaş,erim 15-65 yaş), 4 ü (1E,3K) radyoterapi sonras darl k (ort.62.5 yaş,erim 51-76 yaş) şeklindeydi. Ondört mm ye kadar dilatasyonu yeterli olarak kabul ettik. Periyodik dilatasyon indeksini; dilatasyon say s n takip edilen süreye (ay olarak) oranlayarak hesaplad k. Bulgular: Gruplar aras nda yaş, cinsiyet, lokalizasyon, semptomlar n tekrarlama s kl ğ, toplam dilatasyon say s ve periyodik dilatasyon indeksi aç s ndan fark yoktu. Yaln zca dilatasyon tedavisinin başar s aç s ndan cerrahi sonras darl kla peptik darl k aras nda istatistiki olarak anlaml bir fark saptand (p=0.04). Sonuç: Benign özofagus darl klar n n tedavisinde etyolojisine bak lmaks z n disfajinin sağalt m as l amaçt r. Her ne kadar peptik darl klar güç dilate edilseler de seçilecek ilk tedavi dilatasyon olmal d r. Anahtar sözcükler: Benign özofagus darlığı, buji dilatasyonu, endoskopik tedavi. Background and aims: Bougie dilatation is effective treatment for benign esophageal strictures, and should be utilized as primary therapy for most strictures. We aimed to evaluate the effectiveness of Savary- Gilliard bougie dilators according to the etiology of benign esophageal strictures such as peptic anastomotic, and postradiotherapy. Materials and methods: Between May 1995 and March 1999, 21 patients were followed in the "Therapeutic Endoscopy Group" and underwent a total of 97 dilatation sessions. The anastomotic group was composed of nine patients (8M, IF) (mean 64 years, range 16-68), the peptic group of eight patients (5M, 3F) (mean 39.2 years, range 15-65), and the postradiotherapy group of four patients (1M,3F) (mean 62.5 years, range 51-76). Dilation of 15mm was considered successful. Periodic dilation index was estimated by rating total dilation number to follow up time (months). Results: There was no difference between these group with respect to age, sex, localization, symptoms recurrence frequency, total dilatation number and dilatation number per month. When the anastomotic group (6/9, 66.7%) was compared with the peptic group (5/8, 62.5%), the success of the Savary-Gilliard bougie dilators was significantly different (p=0.04). Conclusion: In view of the varied etiology of benign esophageal strictures, esophageal dilation should be chosen as first therapy. Key words: Benign esophageal strictures, bougie dilation, endoscopic therapy. G R fi Benign özofagus darlıklarında (peptik, kostik, cerrahi sonrası, radyoterapi sonrası, vebler ve halkalar vb) başlangıç tedavisi çoğu olguda cerrahi olmayan bir yöntem olan dilatasyon tedavisidir. tedavi için endikasyonlar çok farklıdır. Tavsiye edilen işlemler çok farklı olup; minör cerrahiden (lokal plastik onarma, antireflü cerrahi ve dilatasyon), major cerrahiye (antrektomi, vagotomi, Roux-en-Y anastomoz jejunum-kolon interpozisyonu) dek çok değişkendir (1). Benign özofagus darlıklarında dilatasyon tedavisinin uzun süreli sonuçlarının iyi olduğu bildirilmiştir (1-4). ile karşılaştırıldığında dilatasyon tedavisi düşük mortalitesiyle öne çıkmaktadır. Bu önemlidir çünkü: benign özofagus darlıkları olan hastaların çoğu yaşlıdır ve eşlik eden kalp ve akciğer hastalıkları vardır. Darlık nedeni olarak veb, halka ve anastomoz darlıkları endoskopik tedavi ile daha kısa sürede tedavi edilmekte ve nüks oranı daha az olmaktadır. Buna karşı- *Bu çalışma; 10-15 Ekim 1999 tarihleri arasında Antalya da yapılan XVI. Ulusal Gastroenteroloji Haftasında sunulmuştur.

ALTINTAŞ ve ark. lık peptik ve kostik darlıklarda tedavi daha çok zaman almaktadır. Bu da muhtemelen özofagus duvarında meydana gelen fibrozisin kalınlığı ve dar segmentin uzunluğu ile ilişkilidir. Bu çalışmada değişik etyolojilere bağlı benign özofagus darlıklarında Savary-Gilliard (S-G) buji dilatasyon tedavisinin etkinliğini, komplikasyon ve nüks oranları ile etyolojileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Mayıs 1995-Mart 1999 tarihleri arasında kliniğimizin "Terapötik Endoskopi Grubu nca" takip edilen ve S-G buji dilatasyonu uygulanan 58 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Tüm hastalar disfaji yakınmasıyla başvurmuştu. 58 hastanın 45 inde benign özofagus darlığı saptandı. Benign özofagus darlık tanısı klinik, radyolojik ve endoskopik inceleme ve maligniteyi dışlamak için darlık bölgesinden alınan biyopsilerle konuldu. Benign özofagus darlığı olan 45 hastadan 11 ine ek olarak steroid tedavisi uygulandığı için çalışma dışı bırakıldı. Geri kalan 34 hastaya (15-76 yaş) [21 i erkek (15-76 yaş) ve 13 ü kadın (17-76 yaş)] toplam 136 seans dilatasyon uygulandı. Bu hastaların 9 u (8E,1K) cerrahi sonrası darlık, 8 i (5E,3K) peptik darlık, 4 ü(1e,3k) radyoterapi sonrası darlık, 3 ü(2e,1k) kostik darlık, 3 ü (3K) proksimal veb, 3 Ü (1E,2K) etyolojisi bilinmeyen ve 1 er tane (hepsi de erkek) Schatzki, skleroterapi ve nazogastrik sonda uygulamasına bağlı darlık idi. İstatistiki karşılaştırma yeterli olgu sayısına sahip üç grupta (cerrahi,peptik ve radyoterapi ) yapıldı. Hastalarda dilatasyon işlemi S-G bujileriyle (5-15 mm) yapıldı. Orofarenksin lidokain sprey ile lokal anestezisinden sonra pediatrik endoskopla girildi. Eğer darlık pediatrik endoskopla geçilemediyse önce darlığın çapına uygun en küçük çaptaki buji ile dilatasyon yapıldı, daha sonra darlık bölgesinden biyopsiler alındı. Dar bölgeye gelince 182 cm uzunlukta ve 0.8 mm çapında, paslanmaz çelikten yapılmış kılavuz telin atravmatik yumuşak ucu endoskopun çalışma kanalından geçirildi. Dar lümenden tel mideye itilerek mide antrumuna yerleştirildi. Endoskop geri çekilirken kılavuz tel yerinde bırakıldı. Endoskobun ucu kesici dişler hizasına geldiğinde kılavuz tel yardımcı tarafından tutuldu. Darlığın çapına uygun en küçük çaptaki buji ile dilatasyona başlanıldı. Kayganlaştırıcı jel ile kayganlaştırılmış buji kılavuz tel üzerinden darlık bölgesine ilerletildi. Aynı buji kılavuz tel üzerinde darlık bölgesinde 4-5 kez ileri geri hareket ettirildi. Hemorajinin varlığına ve ağrının şiddetine göre buji dilatörün çapı artırıldı. 15 mm lik buji ile dilatasyon yapılıncaya ve yakınmasız oluncaya dek haftada iki, üç kez dilatasyon uygulandı. Takip eden dilatasyon disfaji yakınmasına göre yapıldı. Dilatasyon işleminin sonuçları, 12.8 mm lik bujiye kadar yapılan dilatasyon "yetersiz", 14 mm lik bujiye kadar yapılan dilatasyon "yeterli" ve 15 mm lik bujiye kadar yapılan dilatasyon "başarılı" olarak kabul edildi. Periyodik dilatasyon indeksini (PDİ) R. Kochhar ve ark. (5) tanımladığı şekilde dilatasyon sayısını (DS) takip edilen süreye (ay olarak) oranlayarak hesaplandı. Antireflü tedavisi endikeyse, düzenli olarak aljinat sodyum (yemekten 1 saat sonra ve gece yatmadan önce 20 ml) ve 40 mg famotidin veya 20 mg omeprazol başlanıldı ve beraberinde geleneksel antireflü önerilerinde (kilo verme, yatağın başının yukarı kaldırılması, sigara ve alkolün kesilmesi, diyet önerileri, öne doğru eğilmekten ve yemekten sonra uzanmaktan sakınılması) bulunuldu. İstatistiki çalışmalar SPSS 7.05 yazılımı ile yapıldı. Üç grup arasında cinsiyet, darlık lokalizasyonu ve başarı yönünden karşılaştırma ki-kare testi ile yaş, yakınmaların tekrarı, son 1 yıl içinde yapılan dilatasyon sayısı, toplam dilatasyon sayısı ve PDİ yönünden karşılaştırma Kruskal Wallis tek yönlü ANOVA testi ile yapıldı. SONUÇLAR 21 hastanın ( ort. 49.9 yaş, erim 15-76 yaş) 14 ü erkek (ort. 42.8 yaş, erim15-76 yaş) ve 7 si kadın (ort. 57.1 yaş, erim 17-76 yaş) idi. Bu hastaların 9 u (8E,1K) cerrahi sonrası darlık (ort.64 yaş, erim16-68 yaş,), 8 i (5E,3K) peptik darlık (ort.39.2 yaş, erim 15-65 yaş), 4 ü (1E,3K) radyoterapi sonrası darlık (ort.62.5 yaş,erim 51-76 yaş) şeklindeydi. Gruplar arasında yaş yönünden (p=0.33), cinsiyet yönünden (p=0.74) ve darlığın lokalizasyonu yönünden (p=0.67) fark yoktu. (Tablo 1). Dilatasyon İşlemi: Semptomların (özellikle disfajinin) tekrarlama sıklığı 0-1 ay, 1-3 ay, 3-6 ay ve 6 aydan daha uzun olmak üzere dört periyotta değerlendirildi. ve radyoterapi grubunda semptomlar daha sık tekrarlıyormuş gibi gözüküyordu. Disfaji yakınması peptik striktürlü bir hastada ilk dila- AG 16

Benign özafagus darlıklarında S-G buji dilatasyonu Tablo 1. Hastalar n özellikleri. Grup Olgu say s Cinsiyet Yaş(Ort., Erim) Lokalizasyon Radyoterapi 9 8 4 Kad n(%) Erkek (%/) 1 (%11.1) 8(88.9) 3 ( % 37.5) 5(% 62.5) 3 (% 75) 1 (%75) 64, 16-68 39.2, 15-75 62.5, 51-76 Proks Orta Distal 2 3 4 2 3 3 2 2 P değeri P*= 0.07 P=0.32 P*=0.67 P* değeri Ki-kare testi ne, P değeri Kruskal Wallis tek yönlü ANOVA testine göredir. tasyon işleminden 40 ay sonra bir kez, bir diğerinde ikinci dilatasyon işleminden 14 ve 15 ay sonra olmak üzere iki kez tekrarladı. Muhtemelen az olgu sayısı nedeniyle istatistiki olarak anlamlı bir fark elde edilemedi. (sırasıyla: p=0.07, p=0.97, p=0.76, p=0.41). Son bir yıl içinde yapılan dilatasyon sayısı cerrahi grubunda ort. 4.33 (Erim 1-10), peptik grupta ort. 3.62 (Erim 1-11), radyoterapi grubunda ort. 5.50 (Erim 3-9) (p=0.29); toplam dilatasyon sayısı cerrahi grubunda ort. 4.72 (Erim 2-10), peptik grupta ort. 4.12 (Erim1-11), radyoterapi grubunda ort. 5.5 (Erim 3-9) (p=0.33); PDİ cerrahi grubunda ort. 1.22 (Erim 0.22-3), peptik grupta ort. 1.04 (Erim 0.1-2.75), radyoterapi grubunda 3.58 (Erim 0.33-9) (p=0.29) (Tablo 2). Tablo 2. Dilatasyon işlemleri. R.terapi P değeri Son 1 y l içindeki dilatasyon say s (Ort. Erim) 4.33, 1-10 3.62, 1-11 5.50,3-9 p=0.29 Toplam dilatasyon say s (Ort. Erim) 4.72, 2-1 4.72, 2-1 5.5, 3-9 p=0.33 Periyodik Dilatasyon İndeksi(Ort. Erim) 1.22, 0.22-3 1.04, 0.1-2.75 3.58, 0.33-9 p=0.29 p değerleri Kruskal Wallis tek yönlü ANOVA testine göredir. Etyolojisine göre dilatasyon işleminin sonuçları (15 mm lik buji ile dilatasyon) istatistiksel olarak değerlendirildiğinde anlamlı bir fark bulundu (p=0.05). Bu farkın cerrahi ve peptik gruplar arasındaki farktan kaynaklandığı gösterildi (p=0.04). grup ile radyoterapi grubu ve peptik grup ile radyoterapi grubu arasında anlamlı fark bulunamadı (sırasıyla p=0.18 ve p=0.15) (Tablo 3). Tablo 3: Etyolojilerine göre başar sonuçlar. Başar l Yeterli Yetersiz 6 (%66.7) 3 (%33.3) 5 (%62.5) 3 (%37.5) Radyoterapi 4 (%100) Total 15 (%71.4) 3 (%14.3) 3 (%14.3) Ki-kare testine göre p=0.05; cerrahiye karş l k peptik grupta p=0.04; cerrahiye karş l k radyoterapi grubunda p=0.18; peptike karş l k radyoterapi grubunda p=0.15. TARTIfiMA Bu çalışma benign özofagus darlıklı hastaların çoğunda buji dilatasyonunun disfajinin sağaltımında başarılı olduğunu göstermiştir ve birçok kere tekrarlanan dilatasyonlara rağmen ucuzdur, kolaydır, hasta uyumu iyidir, iş gücü kaybı yoktur ve en önemlisi komplikasyon sıklığı oldukça azdır. Benign özofagus darlığı olan hastaların büyük çoğunluğu ileri yaştadır ve eşlik eden kalp ve akciğer hastalıkları ile birlikte beslenme bozukluğu vardır. Özofagus cerrahisi major cerrahidir ve düşük riskli hastalarda bile belirli bir mortaliteyle yapılabilir. Buji veya balon dilatasyonu bu nedenle cerrahiye üstündür. Benign özofagus darlıklarının konservatif tedavilerinin uzun süreli sonuçlarında %70-100 başarıdan bahsedilmektedir (1-3,6). Bu sonuçlar bizim çalışmamızdaki sonuçla (%71.4) uyumludur. Bizim hasta grubumuzda en yüksek başarı hızı radyoterapi grubunda saptandı (%100). grubunda ise %66.7 ve peptik grupta %62.5 şeklindeydi. Gruplar arasında istatistiki olarak anlamlı fark yalnızca cerrahi grup ile peptik grup arasında saptandı (p=0.04). Ne cerrahi grup ile radyoterapi grubu (p=0.18) ne de peptik grupla radyoterapi grubu arasında (p=0.15) anlamlı fark vardı. İstatistiksel olarak anlamlı farkın yalnızca cerrahi ile peptik grup arasında bulunmasının olası nedeni radyoterapi grubunda hasta sayısının az olmasındandır. Ancak PDİ ne bakıldığında gruplar arasında bir fark yoktu. Amaç mümkün oldu- AG 17

ALTINTAŞ ve ark. ğunca hastayı semptomsuz -disfajisiz- hayatını devam ettirmek ise başarı kriteri olarak PDİ ni almak daha mantıklı olabilir. Hedef dilatasyon genişliğini (bu çalışmada 15 mm) elde etmeye dek yapılacak dilatasyonlar PDİ ni yükselteceklerdir. Yüksek PDİ darlığın sıklıkla tekrarladığının ve sık dilatasyon ihtiyacının olduğunun göstergesidir. Bu bağlamda bu çalışmada etyolojilerine bakıldığında benign özofagus darlığında S-G buji dilatasyonunun etkinliği benzerdir. Bazı otörler cerrahi darlıkların daha kolay dilate edildiğini, fakat hızla yeniden daraldığını ve takip edilen bir yıl içinde takip eden dilatasyon gereksiniminin daha çok olduğuna dikkat çekmiştir (7). Hastalarımızda dilatasyon tedavisi hastalar semptomsuz oluncaya dek ve 15 mm lik S-G dilatörüyle dilate edebilinceye dek tekarlandı. Bu sonuçlarımız 15 mm ye dek dilate etmemize rağmen Benedict (8) (12 mm ye kadar) ve Lanza (2) (15 mm ye kadar) ile benzerken (sırasıyla %70 ve %79); Wesdorp (1) (18-20 mm ye kadar) ve Broor un (3) (15 mm ye kadar ) sonuçlarından düşüktür (sırasıyla %88 ve %100). Buji ve balon dilatasyonunun karşılaştırıldığı çalışmalarda iyileşmenin en uzun süre devam ettiği hasta grubunun buji grubu olduğu gösterilmiştir, darlık çapı için en iyi sonuçlar da buji grubunda saptanmış ve bir yıl sonunda bu etkinin devam ettiği izlenmişir (9). Balon dilatörün kullanım ömrü buji dilatöre göre daha kısadır ve kullanılan hasta başına göre maliyeti buji dilatörden daha fazladır. Benign özofagus darlıklarının cerrahi tedavisinde uzun süreli sonuçları da iyidir; % 83 kadar (1). Ancak iki tedavi yöntemi arasındaki fark özellikle erişkin hastalarda % 6 kadar yüksek olabilen cerrahi sonrası morbidite ve mortalitededir (1). Literatüre göre deneyimli kişilerce yapılan dilatör tedavi oldukça emindir ve mortalite % 2 den azdır (1,9). Benign özofagus darlıklı hastalar eşlik eden kalp ve akciğer hastalıkları ile birlikte beslenme bozukluğu olan sıklıkla yaşlı hastalar olduklarından bu önemli bir faktör olarak kabul edilmektedir. Darlığın tipini ve şiddetini objektif değerlendirmek fleksibıl fiberendoskop kullanılması ile mümkündür. Buna göre dilatörün tipi de seçilebilir. 5 mm den küçük darlıklar için balon dilatör kullanılması önerilmektedir (10). Ciddi ve eksantrik darlıkların dilatasyonu doğrudan endoskopik kontrol altında darlığı geçecek şekilde bir kılavuz tel yerleştirilerek oldukça kolaydır ve başarılıdır. Çalışmamızda 97 dilatasyon işleminde ciddi bir komplikasyon (transfüzyon gerektiren kanama, perforasyon vb.) görülmedi. Balonla yapılan dilatasyonda perforasyon riski % 0.4, Eder-Puestow bujileri ile % 0.4-0.6, cıva bujileriyle % 0.32-0.40 ve S-G bujileriyle % 0.3-0.8 olarak bildirilmiştir (1,3,9,10). Darlığın şiddeti, tortiyozitesi ve uzunluğu haricinde işlemi yapan kişinin deneyimsizliğinin de perforasyon gelişmesinde önemli bir faktör olduğu kabul edilmektedir (1). Perforasyon yeri sıvı ve gıdalarla kontamine olmadan önce hemen saptandığında özofagus perforasyonu genellikle konservatif olarak tedavi edilebilir. tedavi tekrarlanan dilatasyona yeterli cevabın olmadığı genç hastalarda, ciddi darlıklar gibi seçilmiş hastalarda uygulanmalıdır. Benedict (8) 1966 yılında literatürü yeniden gözden geçirmiş ve "medikal tedavi ve buji dilatasyonunun birlikte yapıldığı konsevatif tedavi ilk başlanılmalıdır ve tam düzelme sağlanıncaya dek sürdürülmelidir" diye bildirilmiştir. Daha sonra başka yazarlar tarafından da desteklenen bu düşünce halen güncelliğini korumaktadır (1-3,6,7,10). Dilatasyon tedavisi uyguladığımız hastalara endikeyse antireflü önerileri ile birlikte medikal tedavi (antasit, H2 reseptör antagonisti veya proton pompası inhibitörü) başlanıldı. Böyle bir tedavinin benign darlıklar için tekrarlama hızını değiştirdiğini gösteren bir bulgu olmamasına rağmen (7), ancak peptik darlığı olanlarda dilatasyon işlem sıklığını azattığı ileri sürülmüştür (11). Sonuç olarak: buji dilatasyonu benign özofagus darlıklarında lüminal pasajın sağlanmasında ve disfajinin iyileştirilmesinde oldukça etkindir, kolaydır, güvenilirdir ve ucuzdur. Benign özofagus darlıklarının çeşitli etyolojilerine bakıldığında disfajinin sağaltımı asıl amaç olup; anastamoz ve radyoterapiye bağlı darlıklar peptik ve kostik darlıklardan daha çabuk ve güvenli dilate edildiği görülmektedir. Özellikle kostik darlıklarda multipl ve uzun segment tutulması nedeniyle dilatasyon işlemi mutlaka fluoroskopi altında yapılmalıdır. Benign özofagus darlıklarında seçilecek ilk tedavi dilatasyon olmalıdır. AG 18

Benign özafagus darlıklarında S-G buji dilatasyonu KAYNAKÇA 1. Wesdorp ICE, Bartelsman JFWM, Den Hartog Jager FCA et al. Results of conservative treatment of benign esophageal strictures:a follow up study in 100 patients. Gatroenterology 1982; 82: 487-493 2. Lanza FL, Graham DY. Bouginage is effective therapy for most benign esophageal strictures. JAMA 1978;240(Sept 1):844-847. 3. Broor SL, Raju GS,Bose PP et al. Long term results of endoscopic dilatation for corrosive oesophageal strictures. Gut 1993;34:1498-1501. 4. Glick ME. clinical course of esophageal stricture managed by bougienage. Dig. Dis. Sci. 1982 (October);Vol 27-No 10:884-888. 5. Kochhar R, Ray JD, Sriram PVJ et al.intralesional steroids augment the effects of endoscopic dilation in corrosive esophageal strictures. Gastrointest Endosc 1999;49:509-513. 6. Rago E, Boesby S,Spencer J. Results of Eder- Puestow dilatation in the management of esphageal peptic strictures. Am. J. Gastroenterol.1983;78:6-8. 7. Chen PC. Endoscopic balloon dilation of esophageal strictures following surgical anastomoses, endoscopic variceal sclerotherapy and corrosive ingestion. Gastrointest Endosc 1992;38: 586-589. 8. Benedict EB. Peptic Stenosis of the esophagus. A study of 233 patients treated with bougienage, surgery or both. Am. J. Dig. Dis. 1966;11:761-770. 9. Cox JGC, Winter RK, Maslin SC et al. Balloon or bougie for dilatation of benign esophageal stricture? Dig. Dis. Sci. 1994 (April); Vol 39-No 4:776-781. 10. Caner ME,Okudan MZ, Hilmioğlu Fve ark. Savary Gilliard Bujileri ile özofagus darl klar n n dilatasyonu. T. Klin Gastroenterohepatol 1991;2:78-83. 11. Eghierhua AU, John WS, Suresh P et al. Peptic esopageal strictures in the era of proton pump inhibitors: where have they all gone? Gastrointesti Endosc.1999;49;4(Part 2): A578. AG 19