Döviz Kuru ile Faiz Oranları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Dönemi. Sacit SARI 1 Anadolu Üniversitesi

Benzer belgeler
Faiz Döviz Kuru İlişkisi Üzerine Ampirik Bir Çalışma

Türkiye de Reel Döviz Kuru, Tarımsal İhracat ve Tarımsal İthalat Arasındaki Nedensellik İlişkisi

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

ENFLASYON VE PARA İKAMESİ İLİŞKİSİ: TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN EKONOMETRİK BİR ANALİZ (1994: :12)

HAM PETROL FİYATLARININ BİST 100 VE BİST ULAŞTIRMA ENDEKSLERİ İLE İLİŞKİSİ

FAİZ HADDİ VE PARA ARZININ DÖVİZ KURU ÜZERİNE ETKİSİ: KAZAKİSTAN ÖRNEĞİ

alphanumeric journal The Journal of Operations Research, Statistics, Econometrics and Management Information Systems

Türkiye de Tarımsal Üretim ile Tarımsal Kredi Kullanımı Arasındaki Nedensellik İlişkisi

ENFLASYON HEDEFLEMELİ REJİM ALTINDA TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FAİZ ORANI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

REEL DÖVİZ KURU İLE İHRACAT ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ( )

TÜRK İMALAT SANAYİİ NDE UZUN DÖNEM ÜCRET-FİYAT-İSTİHDAM İLİŞKİLERİNİN EKONOMETRİK OLARAK İNCELENMESİ. Kıvılcım METİN* Şenay ÜÇDOĞRUK** ÖZET

EKONOMİK BÜYÜME, İŞSİZLİK VE ENFLASYON ARASINDAKİ İLİŞKİNİN VAR MODELİ İLE ANALİZİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ( ) (*)

A. Regresyon Katsayılarında Yapısal Kırılma Testleri

Döviz Kuru ve Enflasyon Arasındaki İlişki: BRİC Ülkeleri Örneği

Eğitim / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE PETROL FİYATLARI VE ENFLASYON İLİŞKİSİ: AMPİRİK ANALİZ

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE SERMAYE HAREKETLERİ, DÖVİZ KURU, ENFLASYON VE FAİZ ARASINDAKİ ETKİLEŞİMLERİN KÜRESEL EKONOMİ POLİTİK ÇERÇEVESİNDE ANALİZİ

ENERJĠ VE EKONOMĠK BÜYÜME ĠLĠġKĠSĠ: TÜRKĠYE ÖRNEĞĠ

MEVDUAT FAİZ ORANLARINDAKİ DEĞİŞKENLİĞİN KREDİ HACMİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA 1

TÜRKİYE, KURU İNCİR İHRACATININ EKONOMETRİK ANALİZİ. AN ECONOMETRIC ANALYSIS OF DRIED FIGS EXPORT in TURKEY

DÖVİZ KURU, SERMAYE MALLARI, ARA MALI VE TÜKETİM MALI İTHALATI ARASINDAKİ UZUN DÖNEMLİ NEDENSELLİK ANALİZİ: DÖNEMİ

DÖVİZ KURU İLE BORSA İSTANBUL 100 VE SEKTÖR ENDEKSLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN AMPİRİK ANALİZİ

DÖVİZ KURUNDAKİ DEĞİŞİMİN TÜRKİYE-KIRGIZİSTAN DIŞ TİCARETİNE ETKİSİ: VAR ANALİZİ 1

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 57, Kasım 2017, s

Dr. Ünzüle KURT Ardahan Üniversitesi, Iktisadi Ve Idari Bilimler Fakültesi,

INTERNATIONAL JOURNAL OF ECONOMIC STUDIES

Vol. 4, No. 1, 2017, pp Bütçe Açığının, Cari Açık, Ekonomik Büyüme ve Enflasyon Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği a

Journal of Economics, Finance and Accounting (JEFA), ISSN: Year: 2015 Volume: 2 Issue: 1

TÜRKİYE DE CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİN ZAMAN SERİLERİ ANALİZİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ: DÖNEMİ

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

ÖZGEÇMİŞ. Dağıtılmış Gecikmeli Modellerin Analizi ve Firma Verilerine Uygulanması, Prof. Dr. Ali Hakan Büyüklü

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ İHRACAT ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK ANALİZİ

Avrasya Ekonomik Birliği Elektrik Piyasası Entegrasyonu Kapsamında Kırgızistan ın Enerji Tüketim Projeksiyonu

TÜRKİYE YE GELEN YABANCI TURİST SAYISI, AMERİKAN DOLARI KURU VE EKONOMİK KRİZ YILLARI ARASINDA BİR GRANGER NEDENSELLİK İLİŞKİSİ ANALİZİ

Türkiye de Ticaret, Ulaşım, Finans Ve Konut Sektörlerindeki Büyümenin Tarım Sektöründeki Büyümeye Etkisi: Ekonometrik Bir Analiz

DÖVİZ KURUNDAN FİYATLARA GEÇİŞ ETKİSİNİN GRANGER NEDENSELLİK TESTİ İLE İNCELENMESİ TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANS SEKTÖRÜ VE REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ

CARİ İŞLEMLER DENGESİ VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ( )

2001 KRİZİ SONRASI TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU VE ENFLASYON İLİŞKİSİ: DÖVİZ KURU GEÇİŞ ETKİSİNİN VAR ANALİZİ *

TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ, EKONOMİK BÜYÜME VE CARİ AÇIK İLİŞKİSİ

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

TÜKETİCİ KREDİLERİ VE CARİ AÇIK ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ. Alınış Tarihi: 16 Ocak 2015 Kabul Tarihi: 15 Mart 2015

Türkiye de Enflasyon, Döviz Kuru, İhracat ve İthalat Arasındaki İlişkinin Ekonometrik Analizi ( )

International Journal of Academic Value Studies (Javstudies) ISSN: Vol: 3, Issue: 13, pp

BİLECİK ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ FORMU

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası nda İşlem Hacmi İle Getiri İlişkisi

Göç ve İşsizlik Arasındaki İlişki: Türkiye Örneği (1980:2015)

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

Enflasyon Dinamikleri ve Döviz Kuru Geçişkenliği: Bir Makro İktisadi Sarmal. Mehmet Şentürk 1, Engin Dücan 2

Türkiye de Ar-Ge, Patent ve Ekonomik Büyüme İlişkisi ( )

TÜRKİYE DE KUR REJİMİ UYGULAMASI VE ENFLASYON İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR ANALİZ

Anahtar Kelimeler: Döviz Kuru, Döviz Kuru Oynaklığı, Dış Ticaret Hacmi

Türkiye de İmalat, Madencilik, Enerji Ve İnşaat Sektörlerindeki Büyümenin Tarım Sektöründeki Büyümeye Etkisi: Ekonometrik Bir Analiz

Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, 2013, Cilt: 6, Sayı: 1, s

alphanumeric journal The Journal of Operations Research, Statistics, Econometrics and Management Information Systems

TÜRKİYE DE KISA VADELİ SERMAYE HAREKETLERİNİN EKONOMİK BÜYÜME ve REEL DÖVİZ KURU İLE İLİŞKİSİ

DÖVİZ KURU VE ENFLASYONUN BİST BANKA ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Ch. 12: Zaman Serisi Regresyonlarında Ardışık Bağıntı (Serial Correlation) ve Değişen Varyans

PETROL FİYATLARI İLE BIST 100 ENDEKSİ KAPANIŞ FİYATLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

REEL DÖVİZ KURU İLE DIŞ TİCARET HADDİ VE

DÖVİZ KURU İLE HİSSE SENEDİ FİYATLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN AMPİRİK ANALİZİ: GELİŞEN ÜLKELER ÖRNEĞİ

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme İlişkisi Türkiye Örneği. Financial Development and Economic Growth in Turkey

DIŞA AÇIKLIK VE KALKINMA İLİŞKİSİ ( ): TÜRKİYE ÖRNEĞİ

TÜRKİYE DE FELDSTEİN HORİOKA HİPOTEZİNİN GEÇERLİLİĞİNİN SINANMASI: ADL EŞİK DEĞERLİ KOENTEGRASYON TESTİ ÖZET

Türkiye de Döviz Kuru-Faiz Oranı ve Borsa Getirisi Đlişkisi: Ampirik Bir Analiz

Sosyal Bilimler Dergisi 43

DÖVİZ KURU VE EKONOMİK BÜYÜME: TÜRK TURİZM SEKTÖRÜ İÇİN BİR ANALİZ

Türkiye de Sağlık Harcamaları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkinin Tespiti: VAR Model Analizi

Öğr. Gör. Cebrail TELEK Kilis 7 Aralık Üniversitesi SBMYO, Dış Ticaret Bölümü, Kilis/Türkiye

AZERBAYCAN DA FĠYATLAR GENEL DÜZEYĠ VE DÖVĠZ KURU ĠLĠġKĠSĠ

Türkiye ve Avrupa Fındık Fiyatları ve Döviz Kuru Arasındaki Nedensellik İlişkisi *

EKONOMETRİK SERİLERDE UZUN DÖNEM EŞBÜTÜNLEŞME VE KISA DÖNEM NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ Eviews ve STATA Uygulamaları

SİSTEMATİK ÖRNEK, ORTALAMA ÖRNEK VE MEVSİMSEL BİRİM KÖKLER ÜZERİNE BİR UYGULAMA 1*

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 13, Sayı 2,

Türkiye deki Enflasyon ve Nominal Faiz Oranı İlişkisinin Analizi: Bayer-Hanck Eşbütünleşme Testi

THE EFFECTIVENESS OF INTEREST RATE CORRIDOR POLICY OF THE CENTRAL BANK OF TURKISH REPUBLIC

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İktisat Orta Doğu Teknik Üniversitesi 1991 Yüksek Lisans İktisat Bilkent Üniversitesi 1994

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model

No: / 04 Haziran, 2013 EKONOMİ NOTLARI. Gecelik Vadede Kur Takası ve BIST Repo Faizleri Arasındaki İlişki 1

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2008, Cilt:1, Yıl:9, Sayı:16,

Sığır Sayısı, Süt Üretimi ve Süt Fiyatı Arasındaki Uzun Dönem İlişkisinin Belirlenmesi: Dönemi-Türkiye Örneği

Yurtdışı Yerleşiklerin Hisse Senedi Piyasası Üzerindeki Etkisi: İmkb de Endeks Bazında Uygulamalar

LINEAR AND NONLINEAR COINTEGRATION RELATIONSHIP BETWEEN STOCK PRICES AND EXCHANGE RATES IN TURKEY

YATIRIM ARAÇLARININ GETİRİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ÇOK BOYUTLU ÖLÇEKLEME YÖNTEMİ İLE ANALİZİ

Article Arrival Date: Published Date: Vol 3/ Issue 12 / pp:

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

TÜRKİYE'DE TURİZM SEKTÖRÜNÜN ENFLASYON ÜZERİNE ETKİSİNİ AÇIKLAMAYA YÖNELİK BİR MODEL ÖNERİSİ 1

TÜRKİYE DE ÜRETİCİ FİYATLARI İLE TÜKETİCİ FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ:

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE İHRACAT VE İTHALAT ARASINDAKİ İLİŞKİNİN VAR TEKNİĞİYLE ANALİZİ

Türkiye nin İhracat Talebi Fonksiyonunun Farklı Ülke Gruplarına Göre Eşbütünleşme Analizi

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Karaçuka

TÜRKİYE DE İŞSİZLİK VE İŞSİZLİĞİ ETKİLEYEN MAKROEKONOMİK FAKTÖRLERİN EKONOMETRİK ANALİZİ *

KONUT FİYATLARI VE KONUT KREDİSİ FAİZİ: TODA-YAMAMOTO NEDENSELLİK TESTİ HOUSING PRICES AND MORTGAGE INTEREST RATE: TODA-YAMAMOTO CAUSALITY TEST

VAR ANALYSIS OF THE FINANCIAL VARIABLES INFLUENCING THE FINANCIAL VARIABLE BALANCE IN TURKEY

Türkiye de Eğitim Harcamaları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: ARDL Sınır Testi Yaklaşımı

Ege University Working Papers in Economics

TÜRKİYE DE KAMU-ÖZEL İMALAT SANAYİNDE ÜCRET VE İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ İLİŞKİSİ

YAPISAL KIRILMALARI GÖZ ÖNÜNE ALARAK TÜRK İMALAT SANAYİ EKONOMİK DEĞİŞKENLERİ ARASINDA UZUN DÖNEM İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI *

Türkiye de Mevduat Banka Kredisi Ve Ekonomik Büyüme İlişkisinin İncelenmesi*

Transkript:

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 218 Döviz Kuru ile Faiz Oranları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: 2006-2018 Dönemi Sacit SARI 1 Anadolu Üniversitesi Bu çalışmanın amacı nominal döviz kuru ile nominal faiz oranı arasındaki ilişkiyi 2006:01 ile 2018:06 döneminde Türkiye için aylık verileri kullanarak araştırmaktır. İlk olarak ilgili değişkenlerin durağanlık analizi yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre serilerin birim kök içerdiği yapılan birim kök testleriyle tespit edilmiştir. İlgili serilerin birinci farkları alınınca durağan hale gelmiştir. Eşbütünleşme testi sonuçlarına göre ise nominal döviz kuru ile faiz oranı arasında uzun dönemli bir ilişki tespit edilememiştir. Eşbütünleşme ilişkisi olmadığı için VAR analizine dayalı Granger nedensellik analizi yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre nominal döviz kuru ile faiz oranı arasında çift yönlü Granger nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Döviz Kuru, Faiz Oranı, Eşbütünleşme, Granger Nedensellik Testi Causal Relatıonshıp Between Exchange Rate And Interest Rates: 2006-2018 The purpose of this study is to examine the relationship between exchange rate and nominal interest rate in Turkey using monthly data from M1 of 2006 to M06 of 2018. Firstly, stationarity analysis of the related variables was made. According to the findings both variables have unit roots. cointegration test has been tested with Johansen cointegration test since the level of cointegration of the series is same. It is found that, there is no cointegration relationship between these variables. Finally, since there ise no cointegration between variables Granger causality test results, whichs based on VAR analysis show there is a bidirectional causality between the variables. Key Words: Exchange Rate, Interest Rate, Cointegration, Granger Causality Test Giriş Son yıllarda hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde döviz kuru ile nominal faiz oranı arasındaki ilişki en çok incelenen konuların başında gelmektedir. Bu durumun gerekçesi olarak dış ticaret, reel çıktı düzeyi ve enflasyon gibi ekonominin nominal ve reel yönlerini etkileyen söz konusu değişkenlerin belirgin bir pay edinmesi, bu eğilimin temel nedenidir (Uysal vd.,2008:49). Ekonomik ilişkilerin bu denli yoğunlaştığı günümüz piyasa ekonomisinde bu durum hiç de şaşırtıcı gelmemektedir. Karacan (2010) da belirttiği üzere faiz oranları ve döviz kurları, maliye ve para politikasının önemli araçları olduğundan dolayı ekonomi politikasında değişiklik yapmak için adı geçen araçlar sıkça kullanılmaktadır. Son dönemde bilindiği üzere başta Dolar ve Euro olmak üzere yabancı para birimleri Türk parası karşısında değerlenerek, yerli paranın değerinin düşmesine bu ise kurun yükselmesine neden olmuştur. Politika yapıcılar döviz kurlarını baskılamak için faiz oranlarını politika aracı olarak kullanarak kuru kontrol etmeye çalışmaktadır. Döviz kurlarında meydana gelen hareketler, Türkiye gibi dışa açık, ihracatın ithalatı karşılama oranı düşük ülkelerde öncelikle dış ticaret değişkenlerini ve başta enflasyon olmak üzere temel makroekonomik değişkenleri etkilemektedir. Döviz kuru ve faiz 1 Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Bölümü, Yunus Emre Kampüsü Tepebaşı ESKİŞEHİR Tel: +90 222 335 05 80/12 73, sacitsari@anadolu.edu.tr

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 219 oranı arasındaki ilişkiler incelenmeden önce adı geçen değişkenlerin tanımlanması yerinde olacaktır. Faiz oranı kavramını ekonomik aktörler açısından iki şekilde tanımlabilir. Tasarruf edenler açısından cari tüketimden vazgeçmenin bedeli karşılığında alınan kar; Yatırımcılar açısından ise tasarruf edenlerin parasını kullanmak için ödenen bedel. Faiz oranlarında bir ayrım fiyat düzeyindeki değişmeleri dikkate alıp almamasına göre yapılabilir. Bu ayrım Fisher eşitliğiyle açıklanabilir. Fisher eşitliğine göre; i= r+p e Burada i, nominal faiz oranı, reel faiz oranını r ile, p e ise beklenen enflasyon oranını temsil etmektedir. Döviz kurunu ise en basit haliyle bir birim yabancı para için ödenmesi gereken ulusal para miktarını ifade etmektedir. Yıldırım vd., (2016). Döviz kurunu ifade ederken ilgili ülkelerin fiyatlar genel düzeyini dikkate alınıyorsa reel döviz kurundan bahsedilmektedir. Reel döviz kuru ile nominal döviz kuru arasındaki ilişki şu şekilde formülleştirilebilir. e=q P * /P bu eşitlikte; e nominal döviz kurunu, q reel döviz kurunu P * yabancı ülkenin fiyatlar genel seviyesini son olarak P ulusal fiyatlar genel seviyesini ifade etmektedir. Faiz, enflasyon ve döviz kuru bir ekonominin önemli göstergeleridir. Birbirlerini yakından etkilemektedirler (Okur, 2017:146). Nominal döviz kuru ile faiz oranı arasındaki bağlantı enflasyon aracılığıyla yapılmaktadır (Hakkio 1986, Sever ve Mızrak 2007). Hem nominal faiz oranları hem de nominal döviz kuru yabancı ve ulusal enflasyona bağlı olduğundan bir enflasyon şoku ilgili değişkenleri etkilemektedir. Döviz kuru ile faiz oranı arasındaki ilişkinin iki durumda ve iki zaman aralığında incelenebilmektedir (Kayhan vd.,2013). Bu durumlardan ilki sabit döviz kuru rejimi altında ve dalgalı döviz kuru rejimi altında Mundell-Fleming (1962) modelleriyle incelenmektedir. Sabit kur rejimi altında kur dalgalanmaları ile ilgilenilmemektedir (Alacahan, 2011). Sabit kur rejimi altında Merkez Bankası yabancı para alarak (satarak) nominal döviz kurunu sabit tutmaya çalışır. Öte yandan dalgalı döviz kur rejiminde yurtiçi faiz oranının yabancı faiz seviyesinin üstünde olduğunda döviz kurunun değer kazanacağı varsayılır. Bir diğer yaklaşım Chicago Teorisi olarak bilinen esnek fiyat yaklaşımını baz alarak döviz kuru ile nominal faiz oranı farklılığı arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Nominal faiz oranlarındaki değişim beklenen enflasyon oranındaki değişimi yansıtır. Yaklaşıma göre yurtiçi faiz oranları yabancı ülkeye göre daha fazla artarsa yerli paranın enflasyon oranı kadar değer kaybedeceğini böylece yerli paranın yabancı paraya kıyasla talebinin azalacağını doğal olarak döviz kurunun yükselmesi söz konusu olmaktadır (Shastri,Shastri,2016: 445, Alacahan, 2011). Parasal yaklaşımı yapışık fiyat modeli ile açıklayan Keynesyen teoriye göre ise yurtiçi faiz oranlarının yükselmesi sermaye girişini etkilemekte, ulusal faiz oranlarının yükselmesi sermaye girişini artırarak ulusal paranın değerlenmesine böylece döviz kurunun düşmesine neden olmaktadır. Teorinin aksine son dönemde faiz oranının artırılmasına karşın kurun düşmediği gözlenecektir. Görüldüğü üzere döviz kuru ile faiz oranı arasındaki ilişkinin yönü hakkında teoride bir görüş birliği yoktur. Türkiye de 1980 lerin başında günlük kur sistemine geçilerek mevduat faiz oranları piyasa dinamiklerine bırakılmıştır (Gül vd., 2007:22). 1989 yılında ise 32 sayılı Konvertibiliteye Geçiş Kararı yürürlüğe girmiştir. Böylece uluslararası finansal sermayenin önündeki kısıtlamalar kaldırılmıştır. Faizlerin artması sonucu ülkeye sıcak para girişi hızlanmıştır. Bu sıcak para ulusal paranın değerlenmesine neden olmuştur. Türkiye de döviz kuru ile faiz oranı arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar özellikle kriz dönemlerinde artmaktadır. Bu çalışmada 2006:01-2018:06 dönemini kapsayan verilerle Türkiye de nominal döviz kuru ile aylık mevduat faiz oranları arasındaki ilişkiler VAR analizi yardımıyla araştırılmıştır. Çalışma beş bölümden oluşmaktadır. İkinci bölümde literatüre yer verilmiştir. Bir sonraki bölümde döviz kuru ile nominal faiz oranı arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere kullanılan ekonometrik yöntem ve veri seti tanıtılmıştır. Dördüncü bölümde analiz sonuçları ulaşılan bulgular değerlendirilmiştir. Son bölümde ise sonuçlar özetlenerek çalışma tamamlanmıştır.

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 220 Literatür Döviz kuru ile faiz oranı arasındaki literatür incelendiğinde birçok çalışmanın yapıldığı görülmektedir. Çalışma sonuçları incelendiğinde literatürde bir görüş birliği sağlanamamıştır. Birçok çalışmada farklı ekonometrik tekniklerin kullanıldığı görülecektir. Goldfajn ve Baig (1998) Asya ülkeleri için 1997:07-1998:08 dönemi için döviz kuru ile faiz oranı arasındaki ilişkiyi Var modeli kullanarak tahmin etmişlerdir. Çalışmanın sonucuna göre ilgili değişkenler arasında bir ilişki bulunmamıştır. Alam vd., (2001) 1971-2000 dönemi için on Asya ülkesi için reel döviz kuru ile reel faiz oranı arasındaki uzun dönemli ilişkiyi panel veri ile incelemişlerdir. Panel eş bütünleşme test sonuçlarına göre tek tek ülkeler için ilgili değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişki olduğu sonucuna varmışlardır. Gümüş (2002), çalışmasında 1994 krizinde döviz kurları ile faiz oranları arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Çalışmada ilgili değişkenlere ait haftalık verileri kullanılarak vektör hata düzeltme modeli uygulanmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre faiz oranlarının yükseltilmesinin, nominal döviz kurlarının değer kaybetmesinin, genel teorinin aksine, uzun vadede önemli etkisi olduğu bulunmuştur. Bautista (2003) çalışmasında Filipinler için döviz kuru faiz oranı arasındaki ilişkiyi çok değişkenli bir GARCH yöntemi olan dinamik koşullu korelasyon (DCC) analizi kullanarak 1988-2000 dönemi için incelemiştir. Çalışma sonucuna göre iki değişken arasındaki ilişkinin sabit olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Berument ve Günay (2003) çalışmalarında döviz kuru riski ile faiz oranları arasındaki ilişkiyi örtük olmayan faiz paritesi yaklaşımına göre 1986:12-2001:01 Türkiye için incelemişlerdir. İlgili değişkenler arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Karaca (2005) çalışmasında Türkiye için faiz oranı ile döviz kuru arasındaki ilişkiyi 1990:01 ile 2005:07 dönemini baz alarak incelemiştir. İlk olarak döviz kuru ile faiz oranı arasında bir ilişki bulunmaması üzerine yazar dalgalı kur dönemini incelemiştir. 2001:03 ile 2005:07 arasındaki ilişki incelenmiş ilgili değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı fakat zayıf ilişki tespit edilmiştir. Yazar son olarak faiz oranlarının düşmesinin döviz kurunu da düşüreceğini sonucuna varmıştır. Gül vd., (2007) nominal döviz kurları ile faiz oranları arasındaki ilişkiyi Granger nedensellik testi kullanarak 1984-2006 dönemi arası Türkiye için araştırmışlardır. Çalışma sonuçlarına göre ilgili değişkenler arasında eş bütünleşme ilişkisinin olmadığı görülmüştür. Ayrıca döviz kurundan faiz oranlarına doğru tek yönlü nedensellik olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Sever ve Mızrak (2007) çalışmalarında döviz kuru, enflasyon ve faiz oranı arasındaki ilişkileri ele almışlardır. 1987:01-2006:06 arası veriler kullanılarak ilgili değişkenler arasındaki ilişkiyi Var yöntemiyle analiz etmişlerdir. Çalışmanın sonuçlarına göre değişkenler hem kendi değerlerinden hem de diğer değişkenlerden meydana gelen şoklardan etkilenmektedir. Fakat döviz kurlarının diğer değişkenlerden daha dışsal olduğunu ve döviz kuru değişmelerinin ilgili değişkenler üzerine etkilerinin daha yüksek olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Uysal vd.,(2008) çalışmalarında döviz kuru ile faiz oranı arasındaki ilişkiyi 1989:1-2007:4 dönemi için üçer aylık verileri kullanarak incelemişlerdir. Granger nedensellik test sonuçlarına göre döviz kuru ve faiz oranı arasında tek yönlü bir bağıntı bulunmaktadır. Nedenselliğin yönünün ise döviz kurlarından faizlere doğru olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Dash (2012) çalışmasında Hindistan için döviz kuru ile faiz oranı arasındaki ilişkiyi iki ayrı döneme ayırarak incelemiştir. 1993:04 ile 2003:03 arasını VAR modelini temel alan eş bütünleşme ile 1995:06 ile 2003:03 arasını ise teorik var modeli kullanarak incelemiştir. Para arzı, döviz kuru gibi değişkenlerin durağan olmadığı fakat Hindistan ve diğer devletler arasında net müdahale ve beklenen enflasyon oranı gibi değişkenlerin durağan olduğunu belirtmiştir. Ayrıca adı geçen değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişki olduğu, para oranı ve müdahalenin döviz kuru üzerinde istatistiki açıdan önemli ve negatif etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşmıştır. Kayhan vd., (2013) çalışmalarında BRIC-T (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Türkiye) ülkelerinde Mart 1993-Temmuz 2011 döneminde reel döviz kuru ile reel faiz

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 221 arasındaki dinamik ilişkiyi incelemişlerdir. Bu amaçla doğrusal olmayan nedensellik testi ile frekans dağılım nedensellik testi uygulanmış ve frekans dağılım nedensellik testi sonuçlarına göre sadece Çin ekonomisinde faiz oranları döviz kurunu uzun dönemde etkilemiştir. Diğer bir ifadeyle kısa dönemde döviz kurundaki şoklar faiz oranındaki değişiklikleri azaltmaktadır. Saraç ve Karagöz (2016) çalışmalarında Türkiye için 2003-2015 dönemi için aylık verilerle Breitung ve Candelon (2006) tarafından geliştirilen frekans bölgesi nedensellik testini kullanarak faiz oranı ve döviz kuru arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Yüksek faiz oranlarının döviz kurunun zayıflamasına neden olduğuna dair bir bulguya rastlamamışlardır. Samani ve Ansari (2017) 1990 ile 2015 arasında döviz kuru faiz oranı ve enflasyon oranı arasındaki ilişkiyi İran için incelemişlerdir. Var modeli sonuçlarını göre hem faiz oranı hem de döviz kuru kendi geçmiş değerlerinden etkilenmektedir. İran için ilgili değişkenlerin uzun dönemli bir ilişki içinde olduğunu ayrıca döviz kuru ile enflasyon arasında bir nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna varmışlardır. Okur (2017) çalışmasında enflasyon değişkeni ile döviz kuru ve faiz oranı arasındaki ilişkiyi 1998-2016 dönemi arası Türkiye için incelemiştir. Yapılan analizlerde değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkiye rastlanılmamıştır. Ayrıca değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisini belirlemek amacıyla Granger nedensellik testi uygulanmıştır. Bunun sonucunda, enflasyon oranı ve faiz oranı arasında çift yönlü bir ilişki saptanmıştır. Reel efektif döviz kurundan faiz oranına ve enflasyon oranına doğru bir nedensellik ilişkisi bulunamamıştır. Doğan ve Afsal (2017) çalışmalarında Türkiye'de döviz kuru ve faiz oranı arasındaki volatilite yayılma etkisi eşik değerli ARCH (TARCH) analizi ile incelemişlerdir. Çalışma dönemi olarak 04.01.2002 ile 21.04.2017 tarihleri arasında haftalık frekansta veriler ile çalışmışlarıdır. Gerçekleştirilen birim kök testi sonuçlarına göre faiz oranı değişkeni düzey değerinde, döviz kuru ise birinci farkında durağan çıkmıştır. TARCH sonuçları ise faiz oranı volatilitesinin döviz kuru volatilitesini artırdığı sonucuna ulaşmışlarıdır. İlgili yazında incelenen çalışmalarda gösterdiği üzere döviz kuru ile faiz oranı arasındaki ilişkinin yönü hakkında teoride ve ampirik çalışmalarda bir görüş birliği yoktur. Metodoloji ve Veri Bu çalışmada, nominal döviz kuru ile aylık nominal mevduat faiz oranı arasındaki ilişkiler ekonometrik yönden incelenmektedir. Bu doğrultuda 2006:01-2018:06 dönemini kapsayan aylık veriler kullanılmıştır. Bu çalışmada, nominal döviz kurunu etkileyen diğer değişkenler (enflasyon, kur riski, politik riskler, vd.) sabit olduğu kabul edilerek, aylık mevduat faiz oranların döviz kurunu ne şekilde etkilediği incelenmektedir. Çalışmada kullanılan veriler Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasından alınmıştır. Değişkenlerin doğal logaritmaları alınarak analize tabi tutulmuşlardır. Veriler Eviews 10 programı ile analiz edilmiştir. Aşağıda ise çalışmada kullanılan analizlere ilişkin teorik bilgiler verilmiştir. ADF Birim Kök Testi Granger ve Newbold (1974) durağan olmayan zaman serileri ile yapılan çalışmalarda sahte regresyon sorunu ortaya çıkabileceğini gösterdikten sonra, zaman serileri ile yapılan çalışmalarda kullanılan serilerin durağanlığı test edilmeye başlanmıştır. Eğer bir zaman serisi durağan değilse o zaman serisinin davranışı ancak ele alınan dönem için incelenebilmektedir. Bu zaman serisi başka dönemlere genelleştirilememekte ve öngörü için kullanılmamaktadır. Ayrıca durağan olmayan zaman serileri ile yapılan çalışmalarda sahte regresyon sorunu ortaya çıkmaktadır. Çalışmadan elde edilen sonuçlar yüksek bir R 2, F ve t istatistikleri anlamlı olsa bile iktisadi olarak sonuçlar anlamsız olmaktadır. Durağanlığı sınamanın temel yolu birim kök analizidir. Bir zaman serisi birim kök içeriyorsa bu serinin durağan olmadığı anlamına

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 222 gelmektedir (Güriş,2018,74). Bundan dolayı serilerinin durağanlığını sınamak için Dickey- Fuller (1981) tarafından geliştirilen Genişletilmiş Dickey-Fuller (ADF) ve KPSS birim kök testleri kullanılmıştır. Durağanlığın araştırılacağı seriyi bağımlı değişken olarak alırsak; Yt=ρY t-1 +u t (1) bu denklemde p parametresi 1 e eşit olursa serinin birim kök içerdiği sonucuna ulaşılır. Bu eşitliği farklar cinsinden ifade edersek ise Y t =(p-1) Y t-1 + u t (2) bu denklemi ise şu şekilde belirtebiliriz; Y t =ϴ Y t-1 +u t (3) birim kök testi sırasında ϴ parametresinin sıfırdan farklılığı test edilir. Kalıntılardaki serisel korelasyonu kaldırmak için ise bağımlı değişkenin gecikmeli değerleri denkleme eklenerek durağanlık test edilir (Sevüktekin ve Çınar,2017,336). ΔYt =a + bt + γy(t-1) + cσδy(t-1) + ut (4) KPSS Birim Kök Testi Durağanlığın araştırılmasında analize ADF testiyle başlamak standart bir uygulama kabul edilmişken; Schwert (1989) Monte Carlo araştırmasıyla ADF testinin düşük güce sahip olduğunu ve gecikme uzunluğu seçimine çok duyarlı olduğunu ortaya koymuştur (Güriş,2018,82). Bu testte amaç serideki deterministik trendi arındırarak serinin birim kök içerip içermediğini araştırmaktır (Sevüktekin ve Çınar,2017,336). Test istatistiği ise şu şekilde hesaplanır: Y t kesme ve trend üzerine regres edildikten sonra elde edilen kalıntılar için kısmi süreç toplamı hesaplanır (Sevüktekin ve Çınar,2017,377). KPSS test istatistiği kritik değerlerle kıyaslanır. Bu testte diğer birim kök testlerinin aksine temel hipotez ilgili değişkenin durağan olduğunu buna karşın alternatif hipotezin serinin birim kök içerdiğini ifade eder. Johansen Eşbütünleşme Testi Eşbütünleşme analizi durağan olmayan seriler arasında durağan bir ilişkinin olup olmadığının araştırılmasıdır. Eşbütünleşme analizi ile zaman serileri arasında uzun dönem ilişkiler ortaya çıkarılabilir (Stock ve Watson,2011,663). Eğer iki seri aynı dereceden entegre iseler bu durumda iki seri arasındaki regresyon yanıltıcı olmaz. Johansen testi özdeğer ve özvektörlere dayanarak hesaplanan bir testtir. Vektör Otoregresif (VAR) Model Sims (1980) eşanlı modellerin belirlenmesi için değişkenlerin içsel-dışsal ayrımına tabi tutulduğu ve parametrelerin üzerine kısıtlamada keyfi davranıldığı konusunu eleştirerek, bütün değişkenlerin içsel olarak kabul edildiği vektör otoregresyon kısaca VAR modelini geliştirmiştir (Tarı, 2015:451). *!!Y # = α %& + α %%( Y #)( + α %,( X,#)( + ε %#!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!(/) (+% * * (+% * X,# = α,& + 1,%( Y #)( + α,,( X,#)( + ε,#!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!(2) (+% (+%

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 223 Yukarıdaki modelde α %& ve α,& sabit terimi, α %%, α %,, α,% ve!α,, gecikme katsayılarını, p bütün değişkenler için gecikme sayısını ε %# ve ε,# rassal hata terimlerini ifade emektedir. Granger Nedensellik Testi Granger 1969'da yayınladığı makalesinde, değişkenler arasındaki nedensellik ilişkilerinin tespit edilebileceği bir test geliştirmiştir. Bu testte, nedensellik uygun gecikme uzunluğuna sahip iki değişkenli bir VAR modeli kullanılarak tespit edilmektedir. Granger nedensellik testinde, bir değişkenin diğerini düzeli olarak etki edip etmediği incelenmektedir (Granger, 1969). Granger nedensellik testi, aşağıdaki denklemler aracılığı ile test edilmektedir. > > 7 8 = 9 % 7 8):!+ 9, ; 8): + < %8!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!(=) :+% > :+% > ; 8 = 1 % 7 8):!+ 1, ; 8): + <,8!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!? :+% :+% Yukarıdaki modelde p bütün değişkenler için ortak gecikme sayısını, β %, β,, α %, α,!gecikme katsayılarını ve u %# ile u,#!!ise kalıntıları göstermektedir. Denklemlerdeki uygun gecikme uzunluğu Hannan-Quinn ve Schwarz bilgi kriterleri kullanılarak tespit edilmektedir. Nedenselliğin test edilebilmesi için değişkenlerin varsa trendden, mevsimsel etkilerden arındırılması ve durağanlığının sağlanması gerekmektedir. Etki Tepki Analizi Çoğunlukla VAR modellerini iktisadi olarak yorumlamak kolay olmadığı için VAR modelleri parametreler için değil, etki tepki analizi ve varyans ayrıştırması için kullanılmaktadır. Etki tepki fonksiyonlarında, hata terimine verilen bir birimlik rassal şok karşısında endojen değişkenin tepkisi ölçülmektedir (Sevüktekin ve Çınar, 2017:510). Varyans Ayrıştırma Varyans ayrıştırma analizi bir değişkenin kendi şoklarından kaynaklanan hareketler ile diğer değişkenlerin şoklarından kaynaklanan hareketlerin birbirine oranını göstermektedir. Eğer birinci değişkenin hata varyansı, diğer değişkenlerin hata varyanslarına oranı tüm dönemlerde sıfır ise ikinci değişkenin dışsal değişken olduğu anlamına gelir. Şayet birinci değişkenin hata varyansı, ikinci değişkenlerin hata varyanslarına oranı sıfırdan farklı ise değişkenin içsel olduğu anlamına gelir (Sevüktekin ve Çınar, 2017:515). Analiz Sonuçları Tablo 1'de yer alan ADF birim kök test istatistiği sonuçlarına göre, LNFX serisinin sabit ve sabit trendli modelde düzey değerlerinde hesaplan test istatistiğinin kritik değerlerlerden daha büyük olduğu için birim kök içermektedir. Serinin birinci farkı alındığında ise LNFX serisinin sabit ve sabit trendli modellerin her ikisinde de %1 önem düzeyinde hesaplanan test istatistiği değeri kritik değerlerden küçük olduğu için seri birinci farkta durağandır. Aynı şekilde faiz serisi ise düzey değerlerinde hem sabitli hem de sabit trendli modelde hesaplanan test istatistiği %1 ve %5 önem düzeyinde kritik değerlerden daha büyük olduğu için düzeyde birim kök içerdiği, serinin farkı alındığında serinin fark durağan olduğu görülmektedir. Sonuç olarak ilgili serilerin her ikisinin de birinci farkları alındığında durağan oldukları sonucuna ulaşılmıştır.

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 224 Tablo 1 Augmented Dickey-Fuller(ADF) Birim Kök Testi Sonuçları Değişkenler Düzey Değerleri Birinci Fark Sonuç Kritik Değerler Sabitli Sabitli/ Sabitli Sabitli/Trendli Trendli LNFX 1.166829 (1) -1.93119 (1) -8.564 (1) * -8.8736 (1) * I(1) LNFO -1.6828 (1) -1.4735 (1) -8.838 (1) * -8.8723 (1) * I(1) %1-3.474-4.0021-3.4748-4.0212 %5-2.880-3.440-2.8809-3.440 %10-2.577-3.144-2.5772-3.144 Tablo 2 KPSS Birim Kök Testi Sonuçları Değişkenler Düzey Değerleri Birinci Fark Sonuç Kritik Değerler Sabitli Sabitli/ Sabitli Sabitli/Trendli Trendli LNFX 1.3599 (1) 0.324145 (1) 0.3345 (1) * 0.024405 (1) * I(1) LNFO 0.84048 (1) 0.21349 (1) 0.173221 (1) * 0.103292 (1) * I(1) %1 0.73900 0.21600 0.73900 0.21600 %5 0.46300 0.14600 0.46300 0.14600 %10 0.34700 0.11900 0.34700 0.11900 Temel hipotezin serinin durağan olduğunu belirten KPSS test sonuçları ise şu şekilde bulunmuştur. Kur değişkeni ve faiz değişkeninin düzey değerlerine ait test istatistik değerleri kritik değerden büyük oldukları için seriler birim köklü çıkmıştır. Bütün birim kök testlerinde test istatistiği kritik değerden büyük ise serinin durağan olmadığı yani birim kök içerdiği anlaşılmaktadır. İlgili serilerin birinci farkları alındığında test istatistiklerinin kritik değerlerden bütün anlam düzeylerinde küçük olduğu yani durağanlaştığı sonucuna ulaşılmıştır. KPSS testi ile ADF birim kök testleri aynı sonuçları vermiştir. Serilerin durağanlık dereceleri aynı olduğundan iki seri arasındaki eş bütünleşmenin Johansen yaklaşımı ile test edilmesi gerekmektedir. Bunun için öncelikle VAR analizi ile uygun gecikmenin tespit edilmesi ardından seçim kriterine göre uygun modele karar verilmesi gerekmektedir. Tablo 3 de VAR modeli uygun gecikme uzunluğu sonuçları verilmiştir. Tablo 3 VAR Modeli Uygun Gecikme Uzunluğu Kriterleri Lag LogL LR FPE AIC SC HQ 0 449.5467 NA 5.48e-06-6.439521-6.397299-6.422363 1 468.6610 37.40347 4.41e-06-6.656993-6.530325* -6.605518* 2 472.8612 8.098165 4.39e-06-6.659873-6.448760-6.574082 3 476.7108 7.311579 4.40e-06-6.657710-6.362151-6.537603 4 483.0076 11.77808* 4.26e-06-6.690756-6.310752-6.536333 5 487.1149 7.564668 4.26e-06* -6.692301* -6.227852-6.503562 6 488.3076 2.162220 4.43e-06-6.651908-6.103013-6.428852 7 488.6052 0.531029 4.68e-06-6.598636-5.965297-6.341264 8 491.7863 5.584023 4.74e-06-6.586853-5.869068-6.295164 9 494.4817 4.654019 4.83e-06-6.568083-5.765852-6.242078 10 497.1945 4.605805 4.93e-06-6.549561-5.662885-6.189240

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 225 VAR model için uygun gecikme uzunluğu, FPE (Final Prediction Error), AIC (Akaike Criteria), SC (Schwarz Criteria), HQ (Hannan Quinn) kriterlerine bakılarak tespit edilmiştir. Uygun gecikme uzunluğunu belirlemek için kullanılan bilgi kriterleri, birinci gecikme ve beşinci gecikmeyi uygun gecikme uzunluğu olduğunu göstermektedir. Ancak ilgili gecikme uzunlukları LM testi sonuçlarına göre %5 önem düzeyinde otokorelasyon sorunu içerdiği görülmektedir. Bundan dolayı altıncı gecikme uzunluğu otokorelasyon içermediği için uygun gecikme uzunluğu olarak belirlenmiştir. Tablo 4 Otokorelasyon LM Testi Sonuçları Lags LM-Stat Prob 1 5.761313 0.2177 2 3.329892 0.5042 3 3.142123 0.5343 4 2.788442 0.5938 5 3.509802 0.4764 6 0.416857 0.9811 7 4.205523 0.3789 8 3.160769 0.5313 9 5.516769 0.2383 10 5.126732 0.2745 Değişkenler arasındaki eşbütünleşmeye ilişkin sonuçlar şu şekilde bulunmuştur. Tablo 5 Johansen Eşbütünleşme Analiz Sonuçları Maksimum Özgül Değer Test İz İstatistiği Hipotez Test istatistiği Kritik değer Hipotez Test istatistiği Kritik değer Eşbütünleşme 8.526972 15.89210 Eşbütünleşme 11.58028 20.26184 yok yok En fazla 1 eşbütünleşme ilişkisi var 3.053304 9.164546 En fazla 1 eşbütünleşme ilişkisi var 3.053304 9.1645465 Hem maksimum özdeğer hem de iz istatistik sonuçlarına göre değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisinin olmadığını belirten temel hipotez reddedilemeyerek ilgili değişkenler arasında uzun dönemli bir denge ilişkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç benzer bir çalışma olan Gül ve vd. (2007) sonuçlarıyla aynı sonucu vermiştir. Seriler arasında uzun dönemde bir ilişki olmaması nedeniyle nedensellik analizi VAR modeli esas alınarak incelenmiştir. Öncelikle Şekil 1'de tahmin edilen modele ait AR karakteristik köklerinin tamamının birim çember içerisinde olduğu görülmektedir. Bundan dolayı model kararlıdır ve bu durum modelin durağanlık açısından herhangi bir sorun taşımadığını göstermektedir.

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 226 Şekil 1 AR Karakteristik Köklerinin Birim Çember Konumu Tablo 6 Etki Tepki Fonksiyonları Analizi Response2to2Cholesky2One2S.D.2(d.f.2adjusted)2Innovations2±222S.E. Response2of2D(LNKUR)2to2D(LNKUR) Response2of2D(LNKUR)2to2D(LNFAIZ).03.03.02.02.01.01.00.00 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Response2of2D(LNFAIZ)2to2D(LNKUR) Response2of2D(LNFAIZ)2to2D(LNFAIZ).06.06.04.04.02.02.00.00 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 227 Var analizinde katsayılar doğrudan yorumlanamaz. Katsayılar etki tepki ve varyans ayrıştırma analizleri aracılığıyla yorumlanır. Şeklin ikinci panelinde faiz oranının hata terimine bir birimlik rassal şok verildiğinde, nominal döviz kuru bu şoka önce azalarak tepki vermekte ikinci dönemden itibaren şoka artarak tepki vermekte, dördüncü dönemden itibaren şokun etkisi önemini yitirmektedir. Onuncu dönemden itibaren etki ortadan kalkmaktadır. Üçüncü panelde ise nominal döviz kurunun hata terimine bir birimlik şok verildiğinde faiz oranının tepkisini ölçmektedir. Faiz oranı kurdaki değişmelere dördüncü dönemden itibaren istikrarlı tepki vermektedir. Etki ise onuncu dönemden itibaren kaybolmaktadır. Tablo 7 Kur Serisinin Varyans Ayrıştırma Sonuçları Dönemler Standart H. D(LNFX) FO 1 0.029327 100.0000 0.000000 2 0.032554 99.92209 0.077907 3 0.032795 98.55977 1.440229 4 0.033405 95.10300 4.897005 5 0.033468 94.77229 5.227708 6 0.033616 94.16535 5.834649 7 0.033637 94.04587 5.954125 8 0.033802 93.24890 6.751099 9 0.033835 93.06958 6.930415 10 0.033835 93.06962 6.930376 11 0.033848 93.06479 6.935214 12 0.033855 93.02861 6.971394 Tablo 7'de nominal döviz kurunun varyans ayrıştırma sonuçları gösterilmektedir. Bu sonuçlara göre, ilk dönemde nominal döviz kurunun standart sapmasında meydana gelen değişimin tamamı kendisi tarafından açıklanmaktadır. Bu oran dönem arttıkça azalmaya başlamaktadır. İkinci dönemde değişimin %99,92'i nominal döviz kurundan %0,74'ü faiz oranından kaynaklanırken, on ikinci dönemde %93 nominal döviz kurunun kendisi tarafından yaklaşık %7si faiz oranı tarafından açıklanmaktadır. Tablo 8 Faiz Serisinin Varyans Ayrıştırma Sonuçları Dönemler Standart H. D(LNFX) FO 1 0.065681 1.076571 98.92343 2 0.072422 7.896792 92.10321 3 0.072650 8.454487 91.54551 4 0.073378 9.163213 90.83679 5 0.073667 9.165216 90.83478 6 0.074097 10.16445 89.83555 7 0.074271 10.28680 89.71320 8 0.074335 10.41350 89.58650 9 0.074355 10.44793 89.55207 10 0.074388 10.48215 89.51785 11 0.074391 10.48681 89.51319 12 0.074396 10.49283 89.50717 Tablo 8'de faiz oranının varyans ayrıştırma sonuçları gösterilmektedir. Bu sonuçlara göre, ilk dönemde faiz oranının standart sapmasında meydana gelen değişimin yaklaşık olarak %99 u

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 228 kendisi tarafından açıklanırken, bu oran beşinci döneme kadar istikrarlı olarak azalırken beşinci dönemden itibaren sabitleşmektedir. Öyle ki son döneme kadar faiz oranındaki değişimin yaklaşık olarak %10 u döviz kuru tarafından açıklanmaktadır. Tablo 9 Granger Nedensellik Testi Sonuçları Excluded (Indp) Dependent Chi-sq df Prob D(FO) D(LNFX) 15.94959 6 0.0140 D(LNFX) D(FO) 14.36241 6 0.0258 Tablo 9 nominal döviz kuru ile nominal faiz oranı arasındaki Granger nedensellik testi sonuçlarını göstermektedir. Temel hipotezin değişkenler arasında nedensellik olmadığını belirten Granger nedensellik analizi sonuçlarına göre döviz kuru ile faiz oranı arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Bu sonuç politika yapıcıların ilgili değişkenlerle yapacakları politikalarda diğer değişkendeki değişmeleri de dikkatle izlemeleri gerektiğini ortaya koymaktadır. Sonuç Bu çalışmada 2006:01 2018:06 dönemine ait nominal döviz kuru ve nominal faiz oranı arasındaki ilişkiler ekonometrik yönden incelenmiştir. İlk olarak serilerin durağanlığı ADF ve KPSS birim kök testiyle sınanmıştır. Birim kök test sonuçlarına göre, nominal döviz kuru(lnfx) değişkenini ve faiz değişkeninin (LNFO) düzey değerlerinde durağan olmadıkları fakat birinci farkları alındığımda I(1) durağanlaştığını göstermektedir. İlgili serilerin durağanlık düzeyleri I(1) olduğundan dolayı uzun dönemli bir ilişki olup olmadığını sınamak için Johansen eşbütünleşme yaklaşımı kullanılmıştır. Eşbütünleşme sonucuna göre ilgili değişkenler arasında eş bütünleşme ilişkisi bulunamamıştır. Bu durum iki değişken arasında uzun dönemli bir denge ilişkisinin bulunmadığını ifade etmektedir. Değişkenler arasında eş bütünleşme ilişkisi bulunmadığı için LNFX ve LNFO değişkenleri fark değerleriyle VAR'a dayalı Granger nedensellik testi yapılmıştır. Granger nedensellik testi sonuçlarına göre, nominal döviz kuru ile mevduat faiz oranları arasında çift yönlü Granger nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Bu sonuçlar nominal döviz kuru ile mevduat faiz oranlarının birbirlerinden karşılıklı olarak etkilendiğini göstermektedir. Etki-tepki sonuçlarına göre, faiz oranının hata terimine bir birimlik rassal şok verildiğinde, nominal döviz kuru bu şoka önce azalarak tepki vermekte ikinci dönemden itibaren şoka artarak tepki vermekte, dördüncü dönemden itibaren şokun etkisi önemini yitirmektedir. nominal döviz kurunun hata terimine bir birimlik şok verildiğinde faiz oranının tepkisini ölçmektedir. Faiz oranı kurdaki değişmelere dördüncü dönemden itibaren istikrarlı tepki vermektedir. Sonuç olarak son dönemde artış gösteren döviz kurunu kısa dönemde kontrol etmek için faiz oranını yükselterek yabancı yatırımcıyı çekmek isteyen böylece Keynesyen teorinin öne sürdüğü gibi yabancı paranın arzını artırıp yerli paraya değer kazandırarak kuru düşürmek isteyen politika yapıcıların kısa vadede kurdaki artışı durduramaması bu iki değişkeni etkileyen diğer ekonomi ve ekonomi dışı faktörleri (politik konjoktür, risk priminin yüksekliği,) de göz önünde bulundurması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Son olarak gelecek çalışmalarda bu çalışmada kullanılan birim kök testlerinin sonuçlarının çelişmemesi üzerine kullanılmayan yapısal kırılmaları dikkate alan birim kök testleri ve eşbütünleşme testlerinin kullanılması ayrıca nominal döviz kuru ile faiz oranı arasındaki ilişki enflasyon değişkenini de analize katarak incelenebilir.

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 229 Kaynakça ALACAHAN, N. D. (2011). Enflasyon, döviz kuru ilişkisi ve yansıma: Türkiye the relationship between ınflatıon, exchange rate and pass through: turkey. Sosyal Bilimler Dergisi, (1), 49-56. ALAM, S., BUTT, M. S., IQBAL, A.,& BHATTİ, R. H. (2001). The Long-run Relationship between Real Exchange Rate and Real Interest Rate in Asian Countries: An Application of Panel Cointegration [with Comments]. The Pakistan Development Review, 577-602. BAHMANİ-OSKOOEE, M., & NG, R. C. W. (2002). Long-run demand for money in Hong Kong: an application of the ARDL model. International journal of business and economics, 1(2), 147. BAUTİSTA C.C. (2003). Interest Rate Exchange Rate Dynamics in the Philippines: A DCC Analysis, Appl. Econ. Lett. 10, 107 111. BERUMENT, H., & GÜNAY, A. (2003). Exchange rate risk and interest rate: a case study for Turkey. Open economies review, 14(1), 19-27. BREITUNG, J., & Candelon, B. (2006). Testing for short-and long-run causality: A frequencydomain approach. Journal of Econometrics, 132(2), 363-378. DASH, P. (2012). The Relationship between interest rate and exchange rate in India. DİCKEY, D. A. & W. A. Fuller. (1981). Likelihood Ratio Statistics for Autoregressive Time Series With a Unit Root. Econometrica, 49 (4), 1057-1072. DOĞAN, İ.; AFSAL M.Ş.; AYDIN, S. & GÜRBÜZ, S. (2017). Faiz Oranları ve Döviz Kuru Dönemsel Analizi; Türkiye Örneği, Vol:3, Issue:13; pp:199-205 (ISSN:2149-8598) GOLDFAJN, I., & BAİG, T. (1998), Monetary policy in the aftermath of currency crises: the case of Asia. GRANGER, C. W. J. (1969), Investigating Causal Relations by Econometric Models and Cross-spectral Methods. Econometrica, 37(3), 424-438. GÜL, E. EKİNCİ, A., & ÖZER, M. (2007). Türkiye de faiz oranları ve döviz kuru arasındaki nedensellik ilişkisi: 1984 2006. Iktisat Isletme ve Finans, 22(251), 21-31. GÜMÜŞ, İ. (2002) Effects of the Interest Rate Defense on Exchange Rates during the 1994 Crisis in Turkey. TCMB Working Paper, No: 14. GÜRİŞ, B.(2018) Doğrusal Zaman Serileri Analizi. (Yayımlanmamış Ders Notu) HAKKİO, C. S. (1986). Interest rates and exchange rates What is the relationship. Economic Review, (Nov), 33-43. KARACA, O. (2005). Türkiye'de Faiz Oranı ile Döviz Kuru Arasındaki Ilişki: Faizlerin Düşürülmesi Kurları Yükseltirmi? (No. 2005/14). Discussion Paper, Turkish Economic Association. KARACAN, R. (2010). Faiz, Döviz Kuru İlişkisinin Makroekonomik Performansa Etkisi Üzerine Bir Değerlendirme. Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (20), 72-92. KAYHAN, S., BAYAT, T., & UGUR, A. (2013). Interest Rates and Exchange Rate Relationship in BRIC-T Countries/BRIC-T Ülkelerinde Faiz Orani ve Döviz Kuru Iliskisi. Ege Akademik Bakis, 13(2), 227. OKUR, A. (2017). Türkiye Ekonomisinde Faiz Oranı ve Döviz Kurunun EnflasyonHedefi Üzerine Etkisi. Yalova Sosyal Bilimler Dergisi, 146. SAMANİ, H.A.& ANSARİ, M.S (2017) Investigating the relationship between interest rate and exchange rate: Application to a VAR model" SARAÇ, T. B., & KARAGÖZ, K. (2016). Impact of Short-term Interest Rate on Exchange Rate: The Case of Turkey. Procedia Economics and Finance, 38, 195-202. SEVER, E., & MIZRAK, Z. (2007). Döviz Kuru, Enflasyon Ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkiler: Türkiye Uygulaması. Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 1(13), 264-283.

Social Sciences Research Journal, Volume 7, Issue 4, 218-230 (December 2018), ISSN: 2147-5237 230 SEVÜKTEKİN, M. & M. ÇINAR. (2017). Ekonometrik Zaman Serileri Analizi. (5.Baskı). SHASTRİ, S. ve SHASTRİ, S. (2016). Exchange rate interest rate linkages in India: an empirical investigation. Journal of Financial Economic Policy, 8(4), 443-457. STOCK, J. H., & WATSON, M. W. (2012). Introduction to econometrics: Global edition. Boston, MA: Pearson Education. TARI, R. (2015). Ekonometri. (11.Baskı). Kocaeli: Umuttepe Yayınları. UYSAL, D., MUCUK, M., & ALPTEKİN, V. (2008). Finansal serbestleşme sürecinde Türkiye ekonomisinde faiz ve kur ilişkisi. YILDIRIM, K., KARAMAN, D. & TAŞDEMİR, M. (2008). Makroekonomi. Eskişehir: Seçkin Yayınevi.