Sirküler Tarihi : 25.02.2014 Sirküler No : 2014/022 6518 SAYILI KANUN İLE VERGİ KANUNLARINDA YAPILAN DÜZENLEMELER 6518 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 19 Şubat 2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Özel yürürlük tarihlerinin belirlendiği bazı maddeleri dışında Kanun, yayımlandığı tarih olan 19 Şubat 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6518 sayılı Kanun ile vergi mevzuatında yapılan düzenlemeler şu şekildedir. 1- KURUMLAR VE GELİR VERGİSİ KANUNLARINDA YAPILAN DÜZENLEMELER: 1.1. Ar-Ge ve Yazılım Faaliyetleri Sonucu Ortaya Çıkan Buluşlardan Sağlanan Kazançların İstisna Tutulmasına İlişkin Düzenleme: Kurumlar Vergisi Kanunu nun 5/A maddesinden sonra gelmek üzere, 6518 sayılı Kanunun 82 nci maddesi ile eklenen Sınai Mülkiyet Haklarında İstisna başlıklı 5/B maddesi ile Türkiye de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan buluşlardan sağlanan bazı kazanç unsurlarının % 50 si kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Söz konusu düzenleme 01.01.2015 tarihinde itibaren elde edilecek kazanç ve iratlara ve bu tarihten itibaren yapılacak vergi kesintilerine uygulanmak üzere, Kanun yayım tarihi olan 19 Şubat 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Getirilen düzenlemeyle birlikte, Türkiye de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların; - Kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların, - Devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların, - Türkiye de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları hâlinde elde edilen kazançların, - Türkiye de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının,% 50 si kurumlar vergisinden istisnadır. Söz konusu istisnanın kapsamına, buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar da dahildir.anılan istisnadan yararlanılabilmesi için aşağıda belirtilen şartların topluca yerine getirilmesi gerekmektedir: - İstisna uygulamasına konu buluşun, 24.06.1995 tarihli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK)1 kapsamında patent2 veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması, Sayfa 1 / 6
- İstisna uygulamasından yararlanabilecek mükelleflerin, anılan KHK nın 2 nci maddesinde belirtilen nitelikleri3 taşıması ve bu kişilerin patentli veya faydalı model belgeli buluşu geliştirme yetkisini haiz bulunması şartıyla, patent veya faydalı model belgesinin sahibi ya da patent veya faydalı model belgesi üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata sahip olması, - İstisnadan yararlanılacak ilk yıl, buluşun oluşturacağı katma değer dikkate alınarak devir veya satış hâlindeki değerinin tespitine yönelik Maliye Bakanlığı tarafından değerleme raporu4 düzenlenmesi, gerekmektedir. Getirilen düzenlemede, istisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanacağı ve ilgili patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresi aşılmamak kaydıyla bu istisnadan yararlanılacağı belirtilmiştir. Kanunun yayım tarihi olan 19 Şubat 2014 tarihinden önce madde kapsamında yani Türkiye de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkarılıp, gerek patent veya faydalı model belgesi kapsamında koruma altına alınan, gerekse de bu belgelere konu edilmeyen buluşların istisna kapsamında değerlendirilip, değerlendirilmeyeceğine ilişkin olarak Kanun da açık bir ifade bulunmamaktadır. Ancak görüşümüz, Kanun un yayım tarihinden önce ortaya çıkan buluşların da istisna kapsamında değerlendirilmesi gerektiğidir. Zira, getirilen düzenlemede her bir mükellef tarafından yararlanılabilecek istisna tutarının değerleme raporunda belirtilen bedelin % 50 sini, yararlanılabilecek toplam istisna tutarının ise raporda belirtilen bedelin % 100 ünü aşamayacağı belirtilmiştir. Buna göre, Kanun un yayım tarihinden önce ortaya çıkan ve patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlardan elde edilen madde kapsamındaki kazançların % 50 sinin, 2015 yılından itibaren vergiden istisna tutulması gerektiği görüşündeyiz. Dolayısıyla, mükelleflerin Kanunun yayımından önce kanun kapsamına giren faaliyetleri sonucunda ortaya çıkardıkları, ancak patent veya faydalı model belgesine bağlanmamış buluşlarının, istisnadan faydalanılması için anılan belgelere bağlanmasının önem arz ettiği görüşündeyiz. Diğer taraftan konu hakkında Maliye Bakanlığı tarafından henüz bir düzenleme yapılmamıştır. Maliye Bakanlığı yapacağı düzenlemede, sadece Kanunun yayımı tarihinden itibaren ortaya çıkan buluşların madde kapsamında istisna tutulması gerektiği yönünde bir belirleme yapabilir. Belirtmek isteriz ki, böyle bir düzenlemenin vergide adalet ve eşitlik ilkelerine aykırılık teşkil edeceğini düşünmekteyiz. Ayrıca, Kanunun yayım tarihinden önce patent veya koruma belgesine bağlanan, ancak koruma süresi tamamlanmış olan buluşların istisnada faydalanması mümkün değildir. Getirilen düzenlemede, buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmı, ayrıştırılmak suretiyle transfer fiyatlandırması esaslarına göre tespit edilir. Ancak, transfer fiyatlandırması suretiyle ayrıştırma yöntemi yerine satış, hasılat, gider, harcama veya benzeri unsurları dikkate alarak kazancın ayrıştırılmasında basitleştirilmiş yöntemler tespit edilmesi konusunda Maliye Bakanlığı na yetki verilmiştir. Belirtilen istisna bir kazanç istisnasıdır. Dolayısıyla, istisna kapsamındaki faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak kazancın % 50 si istisna olacaktır. Buna göre, istisna kazancın ve bu bağlamda kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından, Kanun uygulaması kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi gerekmektedir. Kazancı istisna kapsamında olan faaliyetlere ait giderlerin diğer faaliyet ve gelirlerle ilişkilendirilmesi, istisnaya konu olacak tutarın, dolayısıyla beyan edilecek matrahın hatalı tespitine yol açacaktır. Sayfa 2 / 6
Şayet madde kapsamındaki buluşların yukarıda belirtilen şekilde değerlendirilmesi sonucunda zarar ortaya çıkarsa, istisna kazancın % 50 si ile sınırlı tutulduğundan, ortaya çıkacak zararın % 50 sinin diğer kazançlardan indirimi mümkün değildir. Zarar tutarının kalan % 50 si ise kurum kazancının tespitinde indirim olarak dikkate alınır. Diğer taraftan, belirtilen kazanç istisnası zarar olsa dahi indirilecek istisna hükmündedir. Dolayısıyla, mükelleflerin diğer faaliyetleri nedeniyle kurum kazancı zarar dahi olsa, madde kapsamında istisna tutulan kazançlar zarar arttırıcı bir unsur olarak dikkate alınmalıdır. Yukarıda belirtilen istisna hükümleri gelir vergisi mükellefleri hakkında da uygulanacak olup, kesinti suretiyle alınan vergilere uygulanmayacaktır. Ancak, ilgili madde kapsamında istisnadan yararlanılan serbest meslek kazançları ile gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak vergi kesintisi % 50 oranında indirimli uygulanacaktır. Diğer taraftan, kazanç ve iradı kesinti yolu ile vergilenen ve beyanname vermesi gerekmeyen mükellefler için indirimli vergi kesintisi en fazla 5 yıl süre ile uygulanacaktır. Bakanlar Kurulu na, söz konusu süreyi 1 yıla kadar indirmeye, tekrar kanuni seviyesine kadar çıkarma konusunda yetki verilmiştir. Belirtilen şekilde istisnadan faydalanan mükellefler, 26.6.2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında yer alan istisna uygulamasından ayrıca yararlanamayacaktır. Ancak, bu mükellefler kurumlar ve gelir vergisi kanunlarında düzenlenen AR-GE İndirim müessesinden, anılan kanunlarda belirtilen şartlar çerçevesinde yararlanabilirler. İstisnanın uygulanmasına ilişkin olarak Bakanlar Kuruluna, yukarıda belirtilen % 50 oranını ayrı ayrı ya da birlikte sıfıra kadar indirmeye, % 100 e kadar artırmaya, bu oranları sektörler ile birinci fıkrada yer alan gelir, kazanç ve iratlar itibarıyla ya da patent veya faydalı model belgesine göre farklılaştırma konularında yetki verilmiştir. Ayrıca Bakanlar Kurulu, getirilen düzenleme çerçevesinde yararlanılacak toplam istisna tutarının ilgili değerleme raporunda belirtilen bedelin % 100 oranından, % 200 e kadar arttırmaya, tekrar kanuni seviyesi olan % 100 e indirmeye yetkili kılınmıştır. 1.2. Engelliler Hakkındaki Kanun Kapsamında Korumalı İşyerleri İçin Getirilen Teşvik: 6518 sayılı Kanunun 83 üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu nda yapılan bir diğer düzenleme ise, Kanunun Diğer İndirimler başlıklı 10 uncu maddesine eklenen h bendidir. Yapılan düzenlemeyle birlikte, kurum kazancının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek şartıyla, korumalı işyerlerinde5 çalışan engellilere yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının %100 ü oranında korumalı iş yeri indirimi getirilmesi amaçlanmaktadır. Söz konusu indirim, her bir engelli çalışan için azami beş yıl süre ile uygulanacak ve yıllık olarak indirilecek tutar her bir engelli çalışan için asgari ücretin yıllık brüt tutarının %150 sini aşamayacaktır. Yapılan düzenleme ile korumalı işyerleri teşvik edilmiştir. Korumalı işyerleri için getirilen düzenleme, aynı şekilde Gelir Vergisi Kanunu nun Diğer İndirimler başlıklı 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen 14 no.lu bent ile de yapılmıştır. Anılan teşvik uygulamasına ilişkin olarak kurumlar vergisi mükellefleri için yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalar, aynen gelir vergisi mükellefleri için de geçerlidir. Diğer yandan 6518 sayılı Kanun un 42 inci maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu nda yapılan düzenleme uyarınca, bu kapsamdaki işçilerin işsizlik sigortası işveren payı Hazine tarafından karşılanacaktır.korumalı işyerleri için getirilen söz konusu düzenleme, Kanunun yayım tarihi olan 19 Şubat 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sayfa 3 / 6
2-5746 SAYILI ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN UNDA YAPILAN DÜZENLEMELER: 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun (R.G. 28.02.2008 26814) 2/c maddesinde Ar-Ge Merkezi, dar mükellef kurumların Türkiye'deki işyerleri dahil, kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunan sermaye şirketlerinin; organizasyon yapısı içinde ayrı bir birim şeklinde örgütlenmiş, münhasıran yurtiçinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan ve en az elli tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden, yeterli Ar-Ge birikimi ve yeteneği olan birimleri olarak belirlenmiştir. Buna göre de, elli tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam etmeyen birimler, Ar-Ge faaliyetinde bulunsa dahi Ar-Ge merkezi olarak sayılmamaktadır. Bu şart ise Ar-Ge faaliyetinde bulunan mükellefleri sıkıntıya sokmaktadır. 6518 sayılı Kanun un 101 inci maddesiyle 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere önemli bir düzenleme yapılmıştır. Getirilen düzenleme ile birlikte, elli tam zaman eş değer Ar-Ge personeli sayısını otuza kadar indirmeye, kanuni seviyesine kadar artırmaya veya sektörler itibarıyla belirlenen sınırlar dâhilinde farklılaştırmaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır. Tam zaman eşdeğer Ar-ge personel sayısının yukarıda belirtilen sınırlar dahilinde indirilebilmesine ilişkin olarak Bakanlar Kurulunun yetkilendirilmesi, 6518 sayılı Kanunun yayım tarihi olan 19 Şubat 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ancak, Bakanlar Kurulunun bu yönde bir kararı henüz mevcut değildir. Bakanlar Kurulu nun bu yetkisini kullanması durumunda, Ar-Ge merkezleri için geçerli olan asgari tam zaman eş değer Ar-Ge personeli sayısında indirim sağlanmış olunacaktır. 3- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU NDA YAPILAN DÜZENLEMELER: 6518 sayılı Kanunun 32 inci maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanununun Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar başlıklı 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasına z bendi eklenmiştir. Getirilen düzenlemeyle birlikte, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/B maddesi kapsamındaki araştırma ve geliştirme, yenilik ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan patentli veya faydalı model belgeli buluşa ilişkin gayri maddi hakların kiralanması, devri veya satışı katma değer vergisinden istisna tutulmuştur. Ayrıca, vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanunun İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi başlıklı 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, vergiden istisna edilen söz konusu işlemlerle ilgili olarak yüklenilen katma değer vergisi, mükelleflerin hesaplanan katma değer vergisinden indirilir. Ancak indirilemeyen verginin iadesi söz konusu değildir. Söz konusu istisna hükmü 01.01.2015 tarihinden itibaren yapılacak teslim ve hizmetlere uygulanmak üzere, 19 Şubat 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 4- VERGİ USUL KANUNU NDA YAPILAN DÜZENLEMELER: 6518 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklik ile birlikte, bazı sektörlere Bandrollü Ürün İzleme Sisteminin getirilmesi ve mükelleflerin vergi borcunun daha etkin bir şekilde takibinin sağlanması için Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir. Yapılan düzenlenme ile birlikte vergi güvenliğinin sağlanması amacıyla Maliye Bakanlığı; - Niteliklerini belirleyip onayladığı elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve sistemleri kullandırmaya, bu cihaz ve sistemler vasıtasıyla bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin kullanılmasına ilişkin zorunluluk getirmeye, - Mükelleflere bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin verilmesinde, mükelleflerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine vadesi geçmiş borcu bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu getirmeye, bu zorunluluk kapsamına girecek amme alacaklarını tür ve tutar itibarıyla tespit etmeye ve hangi hâllerde bu zorunluluğun aranılmayacağına, Sayfa 4 / 6
- Bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin basımı, dağıtımı ile sistemin kurulması ve işletilmesi hizmetlerinin, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi olmaksızın, süresi 5 yılı geçmemek üzere ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (5 inci maddesinin beşinci fıkrası hariç) hükümleri çerçevesinde; yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişiler tarafından yerine getirilmesine, - Bu hizmetlerde ve yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişilerde bulunması gereken özellikleri, yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetlerinin yönlendirilmesi, izlenmesi, denetlenmesi, yetkilendirmenin sonlandırılması ve bunların uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, yetkili kılınmıştır. 5- ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNU NDA YAPILAN DÜZENLEMELER: 6518 sayılı Kanunun 56 ncı maddesiyle, Özel Tüketim Vergisi Kanunu nun Diğer İstisnalar başlıklı 7 inci maddesinde yeni düzenlemeler yapılmıştır. Söz konusu maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine eklenen (b) alt bent uyarınca, 87.03 G.T.I.P. numarasında yer alan (motor silindir hacmi 2.800 cm3 ü aşanlar, bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilenler, sürücü dâhil 8 kişiye kadar oturma yeri olan binek otomobilleri, yarış arabaları, arazi taşıtları hariç), yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi istiap haddinin % 50 sinin altında olanlar ile sürücü dâhil 9 kişilik oturma yeri olanların engellilik durumlarının araçları bizzat kullanamayacak ve sürekli olarak tekerlekli sandalye veya sedye kullanmalarını gerektirecek nitelikte olduğunu ilgili mevzuat çerçevesinde alınan engelli sağlık kurulu raporuyla tevsik eden ve engellilik derecesi % 90 veya daha fazla olup tekerlekli sandalye veya sedye ile binilmesine ve seyahat edilmesine uygun tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından ilk iktisabı, beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisinden istisna tutulmuştur. Ayrıca, Özel Tüketim Vergisi Kanunu nun söz konusu 7 inci maddesinde (2) numaralı bendinin (a), (b) ve (c) alt bentleri kapsamındaki araçların aynı alt bentlerde belirtilen malûl ve engelliler tarafından ilk iktisabından sonra deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hâle gelmesi nedeniyle hurdaya çıkarılmasında, bu alt bentler kapsamındaki araçları hurdaya çıkaran malûl ve engelliler tarafından ilk iktisabı, beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisinden istisna edilmiştir. Özel Tüketim Vergisi Kanununda yapılan söz konusu düzenleme, 19 Şubat 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6- GİDER VERGİLERİ KANUNU'NDA YAPILAN DÜZENLEME: 6518 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, Gider Vergileri Kanunu nun Özel İletişim Vergisi başlıklı 39 uncu maddesinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklik ile ön ödemeli hat kullanan GSM aboneleri tarafından yapılan yüklemelerin farklı oranlara tabi hizmetlerde kullanılması hâlinde, her hizmet tabi olduğu oran üzerinden vergilendirilecektir. Yapılan düzenlemeyle birlikte, ön ödemeli hat kullanan GSM abonelerinin mobil internet kullanımları sırasında uygulanan yüzde 25 oranındaki özel iletişim vergisi, faturalı hat kullanan abonelere uygulanan yüzde 5 oranındaki özel iletişim vergisiyle paralel hale getirilmiştir. Ayrıca Maliye Bakanlığı na, ön ödemeli hatlara yapılan yüklemelerin farklı oranlara tabi hizmetlerde kullanılması hâlinde fazla tahsil edilen vergiyi kullanıcıya ödenmesi koşuluyla mükellefe iade ettirmeye, verilmesi gereken beyannamelerin şekil, içerik ve eklerini belirleme konusunda yetki verilmiştir. Anılan düzenleme 1 Mart 2014 tarihinde yürürlüğe girecektir. 7- HARÇLAR KANUNU NDA YAPILAN DÜZENLEME: 6518 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (1) sayılı Tarifenin III-Karar ve ilam harcı başlıklı bölümünün birinci fıkrasının (a) bendinde yapılan değişiklik ile binde 68,31 oranında Sayfa 5 / 6
nispi olarak hesaplanan karar harcı, tahkim davalarında yüzde elli oranında alınacaktır. Buna göre tahkim davalarındaki karar harcı binde 34.16 olarak alınacaktır. Yapılan düzenleme ile tahkim müessesesinin etkinleştirilmesi amaçlanmaktadır. Düzenleme, Kanun un yayımı tarihi olan 19 Şubat 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 8- BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU NDA YAPILAN DÜZENLEME: 6518 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ile 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu nun Çevre Temizlik Vergisi başlıklı mükerrer 44 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan öğrenci yurtları ibaresinden sonra gelmek üzere korumalı işyerleri ibaresi eklenmiştir. Yapılan düzenleme ile birlikte korumalı işyerleri çevre temizlik vergisinden muaf tutulmuştur. Düzenleme 19 Şubat 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bilgi edinilmesini rica ederiz. Saygılarımızla, Odit YMM ve Denetim A.Ş. Sirküler 2014 / 022 Telefon: +90 (212) 219 00 81 Fax: +90 (212) 343 84 06 E-Mail: info@oditymm.com.tr İstanbul, 25.02.2014 Sayfa 6 / 6