ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİ SEKTÖREL

Benzer belgeler
KONUT PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN SATIŞ İSTATİSTİKLERİNE YANSIMALARI

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2014

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2013

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

EKONOMİK GELİŞMELER Mart 2016

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ.

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak 2014

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015

2015 Eylül ENFLASYON RAKAMLARI 6 Ekim 2015

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %7,98 TR21 Bölgesinde ise %7,49 olarak gerçekleşti

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 5 Eylül 2006

TR21 Bölgesinde ana harcama gruplarında bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış %22,61 ile Alkollü İçecekler ve Tütün grubunda gerçekleşti

EKONOMİ GÖSTERGELERİ

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

AYDIN TİCARET BORSASI

Lojistik. Lojistik Sektörü

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %7,76 TR21 Bölgesinde ise %7,65 olarak gerçekleşti

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık 2013

EKONOMİ GÖSTERGELERİ

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %6,57; TR21 Bölgesinde ise %6,32 olarak gerçekleşti

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

2015 Mayıs ENFLASYON RAKAMLARI 3 Haziran 2015

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r * II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III

EKONOMİK GELİŞMELER Mart 2012

EKONOMİ GÖSTERGELERİ

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

TÜRKİYE DE 2013 YILINDA ENFLASYON YEŞİM CAN

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %7,88, TR21 Bölgesinde ise %7,85 olarak gerçekleşti

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar Kasım 2014

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

2014 NİSAN AYI ENFLASYON RAPORU

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİ GÖSTERGELERİ

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİ GÖSTERGELERİ

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık 2012

TR21 Bölgesinde ana harcama gruplarında bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış %18,44 ile Alkollü İçecekler ve Tütün grubunda gerçekleşti

Transkript:

AR&GE B Ü L T E N AR&GE BÜLTEN 2009 ARALIK - SUNUŞ 2014 KASIM İÇİNDEKİLER ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ Sunuş ----------------------------------------------------------------------------------------------------- 2 EKONOMİ Panik Atak Refleksiyle Hazırlanan İş Güvenliği Eylem Paketi İşçi Ölümlerine Çare Olmaktan Uzak----------------------------------------------------------------------------------3 Ahmet YETİM Kasım Ayında Enflasyon Beklentilerin Altında Kaldı--------------------------------------6 Sait KAYA SEKTÖREL Gayrimenkul Sektöründe Birinci El Konut Satışlarında Patlama----------------------9 Nurel KILIÇ Tıbbi Malzeme ve İlaç Sektörüne Damgasını Vuracak Asklepios lara İhtiyacımız Var---------------------------------------------------------------------------------------------------------13 Nesrin YARDIMCI SARIÇAY 52. Aymod İstanbul Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı Ziyaret Sonucu-----------18 Erdem ALPTEKİN 1

Değerli Üyelerimiz, AR&GE BÜLTEN 2014 KASIM SUNUŞ Yeni yıla az bir zamanımız kaldı. Komşularımızda ateş çemberi devam ediyor. Bir kısmında devlet otoritesi kaybolmuş durumda. Türkiye finans piyasaları ise hala Pastırma Yazında. 2014 yılında iki seçimi geride bırakmıştık, yine bir Seçim Yılı bizleri bekliyor. Küresel büyümenin 2015 te % 3,7 ye çıkması bekleniyor. 2016 yılı tahmini ise % 3,9. ABD de ekonomik düzelme, Euro Bölgesi nde durgunluk riski, Japonya nın ise deflasyondan kaçamayacağı öngörülüyor. Büyümenin Çin de yavaşlarken, Hindistan da hızlanacağı, Brezilya ve Rusya da ise düşük kalmaya devam edeceği tahmin ediliyor. OECD nin Türkiye büyüme tahmini bu yıl % 3. 2015 tahmini % 3,2, 2016 ise % 4. Yurtiçindeki sorunlara ek olarak, komşularımızdaki çatışmalar ile Avrupa ve Rusya pazarlarındaki durgunluğun, ülkemiz büyümesini olumsuz etkileyeceği belirtiliyor. Bu ay bültenimizin ekonomi bölümünde; TBMM nin gündemine alınacak olan yeni iş sağlığı ve güvenliği paketine değindik. Söz konusu paket, çalışma yaşamına iş güvenliğinin sağlanması konusunda iyi niyetli ve kapsamlı değişiklikler getirirken yaptırımlara ödül-ceza dengesi getiriyor. Söz konusu raporumuzda bu değişiklikler değerlendirilmiştir. Bültenimizin bir diğer raporu, Kasım ayı enflasyon rakamlarına ilişkindir. Kasım ayında yıllık enflasyon % 9,15 düzeyinde gerçekleşmiş olup beklentilerin dahilinde gerçekleşen enflasyonun düşük gelmesinde petrol fiyatlarındaki gerileme etkili olmuştur. Bültenimizin sektörel bölümünde ise; Gayrimenkul sektöründe birinci el konut satışları, Tıbbi malzeme ve ilaç sektöründeki ihtiyaçlar, 52. Aymod İstanbul Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı ziyaret sonucu konularındaki yazılarımızı bulabilirsiniz. Odamız Araştırma ve Meslekleri Geliştirme Müdürlüğü uzmanları tarafından hazırlanan AR&GE Bülten'in üyelerimize, kamu otoritelerine ve ilgililere yararlı olacağını umuyor, bol kazançlı günler diliyoruz. Ekrem DEMİRTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı 2

2014 KASIM EKONOMİ PANİK ATAK REFLEKSİYLE HAZIRLANAN İŞ GÜVENLİĞİ EYLEM PAKETİ İŞÇİ ÖLÜMLERİNE ÇARE OLMAKTAN UZAK Hükümet tarafından hazırlanan ve gelecek hafta TBMM ye sunulacak yeni iş sağlığı ve güvenliği paketi yaptırımlara ödül ceza dengesi getiriyor. Paket ana hatlarıyla; Çok tehlikeli işlerde çalışan 2 milyon 700 bin çalışanımıza mesleki yeterlilik belgesi alma zorunluluğu getiriliyor. Faaliyeti durdurulan işyeri çalışmaya devam etmesi halinde hapis cezası verilmesi, Çok tehlikeli işlerde çalışan 2 milyon 700 bin çalışana mesleki yeterlilik belgesi alma zorunluluğu, Üniversite ve meslek yüksek okullarına zorunlu iş sağlığı ve güvenliği dersi getirilmesi, Yapı denetim firmalarına iş sağlığı ve güvenliği konusunda sorumluluk yüklenmesi, İnşaatlarda şantiye şefine iş güvenliği uzmanı olma şartı getirilmesi, İş kazası olmayan iş yerlerinin ödüllendirilmesi, çok tehlikeli iş kategorisindeki bir firmada 3 yıl içinde iş kazası yoksa işsizlik primini % 2 değil % 1 olarak tahsil edilmesi, Ölümlü iş kazası meydana gelen bir iş yerinde bu oranın % 2 yerine % 3 olması, Kömür madenleri için ayrı bir mevzuat hazırlanması kapsamda; Maden şirketlerinin, belli bir geçiş süreci içinde işçilere yaşam, hayat sigortası yapması, bütün madenlerde hayat sigortası sistemine geçilmesi, Maden sahalarının denetimini bağımsız kuruluşların yapması, Madenleri ruhsat harçlarının yeniden belirlenmesi, Yeraltı maden işletmelerinde çalışanların kaydı ve konumlarının eşzamanlı takibi için, çip sisteminin kurulması, Küçük işletmelerin birleşmesinin teşvik edilmesi, Ahmet YETİM 3

2014 KASIM EKONOMİ Devlet hakkı bedelinin dünya maden değerlerine göre yeniden belirlenmesini kapsıyor. Paket, çalışma yaşamına iş güvenliğinin sağlanması konusunda iyi niyetli ve kapsamlı değişiklikler getiriyor. Çok tehlikeli işlerde çalışanların mesleki yeterlilik belgesi alma zorunluluğu, madenlerin iki yol ile yeryüzüne bağlı olması, şantiye şeflerinin iş güvenliği uzmanı olma zorunluluğu yeni bir düzenleme olmayıp mevzuatta olan kriterler. Özel sektörde rödovans uygulamasının yapılmayacağı konusu da ilk bakışta olumlu bir gelişme olarak görünüyor. Ancak kamuda rödovansın en az 15 yıllık süre ile güvence altına alınarak devam etmesi de bir göstergedir. Yakın zamanda bu konuda bir değişme olamayacağı anlamına geliyor. Maden işçilerine hayat sigortası yaptırılması ve denetimin özel yetkili kuruluşlar tarafından sağlanması hususları işçi güvenliği açısından önemli, ancak denetimin etkinliği ve caydırıcılığı ve bu konuda kayırmacılık yapılmamasının sağlanması önem arz ediyor. Teknik ve daimi nezaretçilere, aynı zamanda iş güvenliği uzmanı olma şartının getirilmesi işçi statüsünde çalışanların sorumluluğunu arttırırken işverenin üretim maliyetini azaltıyor. Ancak bu madde ile işverenin cezai ve hukuki sorumluluklarının görmezden gelinmesine ya da perdelenmesine de vesile olunmamalı, sorumluluk işverenin emir kulu-elemanı konumundaki maden mühendislerine yüklenmemelidir. Ayrıca teknik ve daimi nezaretçilere iş güvencesi ve mesleki bağımsızlık koşulları sağlanmalıdır. Başka bir görev verilmeyecek olan iş güvenliği uzmanına, teknik nezaretçilik görevinin de yaptırılması hem işçi sağlığı ve güvenliği uygulamalarına hem de maden mevzuatına uygun değil. Daha önce paketin içinde yer alacağı söylenen mesleki bağımsızlığa yönelik iş güvenliği uzmanlarının ücretlerinin bir hesapta toplanarak ödenmesi maddesinin iş güvenliği paketinden çıkarıldığı görülmekte. Oysa bu madde çıkarılmak yerine iş güvenliği uzmanlarına ek olarak teknik nezaretçileri de kapsayacak şekilde genişletilmeliydi. İşverence ödenerek oluşturulacak bu fon hayata geçirilmezse, uzman ve nezaretçilerin özgürce karar verebilmesini ve görevini layıkıyla yerine getirebilmesini sağlamanın oldukça güçleşeceği anlaşılıyor. Diğer bir konu, 3 yıl içinde iş kazası olmayan çok tehlikeli iş yerlerinde işsizlik sigortası priminin işveren payını % 2 yerine % 1 olarak tahsil edileceği. 4

2014 KASIM EKONOMİ Takip eden yılda, ölümlü iş kazası meydana gelirse aynı primin % 3 olarak tahsil edileceği konusudur. Bu madde işveren açısından, yaptırımı hafif kalacak bir önlemi ifade ediyor. Çünkü işçi primlerinin kahir ekseriyeti asgari ücret üzerinden yatırılmakta ve % 1 eksik ya da % 1 fazla işçi başına 11-12 TL civarında meblağ tutmakta. Bu da işverenin iş güvenliği kurallarına uymaması halinde karşılaşacağı yaptırımın pek de öyle caydırıcı olamayacağını gösteriyor. Dolayısıyla açıklanan paket için, Bakanlıklar arasında işbirliği-koordinasyon ve kapsamlı bir hazırlık yapılmadığı anlaşılıyor. Aynı şekilde iş kazalarının ve iş güvenliğinin de asıl muhatabı olan meslek odaları, işveren temsilcileri, işçi ve işçi kuruluşlarının katkılarının da alınmadığı paketin daha doğmadan kadük ve sahipsiz kalması riski büyük. Teşhis ve tedavi aşaması tamamlanmadan işçi ölümlerine çare olarak masa başında hazırlanan bu paketin sorununun kaynağına inmeden, yüzeysel diyebileceğimiz çözümler içermesi, tedavinin de yüzeysel boyutta kalacağını ifade ediyor. İş kazalarına çözüm amacıyla hazırlanan paketin tabanı eksik kalmış durumda. Üniversiteler, sendikalar, meslek odaları ve unsurlarıyla yeni ve kapsamlı bir çalışmanın gerekli ve zorunluluğu ortada. İşçi ve işveren temsilcileri ile meslek odaları süratle sürece dahil edilmeli. Konuyla ilgili mevzuat, denetim, eğitim ve bilimsel araştırmalar öncelikle yapılmalı. Bu kapsamda Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kurumu kurulmalıdır. İş Güvenliği Uzmanları ile işyeri hekimlerinin mesleki bağımsızlığı ile iş ve ücret koşulları devlet güvencesine alınmalı. İş güvenliği denetiminde sigorta şirketleri yerine kamu denetimi arttırılmalıdır. Madencilik alanında rezerv kaybı ile iş güvenliği sorunlarının çözümü için Havza Madenciliği ne geçilmelidir. Madencilikte taşeronluk ve rödovans uygulamaları yeniden değerlendirilmeli, etkin denetimin sağlanamayacağı alanlarda bu uygulamalara vize verilmemelidir. Teknik nezaretçilerin mesleki bağımsızlığı ve ücreti güvence altına alınmalıdır. Madencilikte iş mevzuatının yetersizliği karşısında bu alanın kendine özgü sorunları ve yapısı olması nedeniyle yeni bir mevzuat çalışması yapılmalıdır. Madencilik faaliyetleri Enerji Bakanlığı yerine Madencilik Bakanlığı kurularak bu kapsamda devam ettirilmelidir. 5

2014 KASIM EKONOMİ KASIM AYINDA ENFLASYON BEKLENTİLERİN ALTINDA KALDI SaitKAYA Türkiye İstatistik Kurumu nun verilerine göre, Kasım ayında tüketici fiyatları % 0,18 arttı ve yıllık enflasyon % 9,15 düzeyinde gerçekleşti. Bu veriler ile 11 aylık enflasyon da % 8,65 oldu. Grafik 1: Tüketici Fiyat Endeksi (2003=100), Kasım 2014 (Yıllık değişim oranı) Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu Yıllık enflasyon geçen Nisan ayında % 9,38 ile 9 bandının üzerine çıkmış ve Ağustos da dahil beş ay boyunca bu düzeylerde kalmıştı. Enflasyon Eylül de % 8,86 ve Ekim de de % 8,96 düzeyindeydi. Tüketici fiyatları içinde aylık en yüksek artış % 4,11 ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşti. Ana harcama grupları itibariyle 2014 yılı Kasım ayında endekste yer alan gruplardan; Ev eşyasında % 0,86, 6

2014 KASIM EKONOMİ Lokanta ve otellerde % 0,63, Eğitimde % 0,25, Gıda ve alkolsüz içeceklerde % 0,24 artış gerçekleşti. Buna karşılık küresel petrol fiyatlarındaki düşüşlere paralel olarak akaryakıt fiyatlarındaki gerilemenin etkisiyle, aylık en fazla düşüş gösteren grup % 1,79 ile ulaştırma oldu. Ana harcama grupları itibariyle 2014 yılı Kasım ayında endekste yer alan gruplardan; Eğlence ve kültürde % 1,32, Haberleşmede % 0,13, Çeşitli mal ve hizmetlerde % 0,10 düşüş gerçekleşti. Tüketici fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış % 14,37 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda oldu. TÜFE de yıllık bazda gıda ve alkolsüz içecekleri sırasıyla, Lokanta ve oteller % 14,32 ile, Giyim ve ayakkabı % 9, 71 ile, Sağlık % 9, 33 ile izledi. Yurt içi üretici fiyatları ise (Yİ-ÜFE), Kasım ayında % 0,97 düştü ve 11 aydaki artış % 7,18 ve Kasım sonu itibarıyla yıllık artış da % 8,36 oldu. Yurt içi üretici fiyatlarında aylık bazda, Madencilik ve taşocakçılığı sektöründe % 1,65, İmalat sanayi sektöründe % 0,84, Elektrik ve gaz sektöründe % 2,19, Kok ve rafine petrol ürünlerinde % 8,27, Ham petrol ve doğal gazda % 8,23 ve Diğer mamul eşyalarda % 3,40 düzeyinde düşüş gerçekleşti. 7

2014 KASIM EKONOMİ Grafik 2: Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (2003=100), 2013-2014 (Bir Önceki Yılın Aynı Ayına Göre Değişim Oranları) Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu Kasım ayında yıllık enflasyon % 9 un üzerinde seyretse de uzmanların beklentileri dahilinde gerçekleşti. Enflasyonun beklendiği gibi düşük gelmesinde petrol fiyatlarındaki gerileme etkili oldu. Merkez Bankasının yılsonu enflasyon beklentisinin % 8,9. Son ekonomik gelişmeler ışığında, Kasım ayındakine benzer aylık bazda oranlar gelirse Merkez Bankası nın yılsonu tahmini gerçekleşecek gibi görülüyor. Uluslararası siyasi ve ekonomik konjonktürde yaşanan dalgalanmalara rağmen çift haneli enflasyonu görmemiz enflasyon ile mücadelede önemli bir mesafe aldığımızı göstermektedir. Ancak reel sektörün beklentisi; enflasyonda daha düşük seviyelere inilmesi ve düşük enflasyon rakamlarının piyasa faizlerine bir an önce yansıyarak reel sektöre ve tüketiciye daha fazla kredi olanağı sağlanması yoluyla piyasaların canlandırılması. Fiyat artışı ile mücadelede diğer önemli nokta da, üretim ve istihdamın kalıcı bir şekilde arttırılması. Bunun için, istihdam üzerindeki vergi, sigorta gibi kamusal yükler azaltılırken, diğer taraftan girdi maliyetleri dünya standartlarına getirilmesi önem taşımaktadır. Sonuç olarak enflasyonun özellikle 1990 lı yılların sonları ve 2000 li yılların başına nazaran düşük seyretmesi Türkiye gibi uzun yıllardır kronik enflasyon sorunu ile mücadele eden bir ülke için elbette büyük önem taşımaktadır. Ancak yurtdışı piyasalarda göz önünde bulundurulduğunda ekonominin ve iç piyasalarının canlandırılması da unutulmamalıdır. 8

2014 KASIM SEKTÖREL GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE BİRİNCİ EL KONUT SATIŞLARINDA PATLAMA Nurel KILIÇ Konut sektörü, inşaat sektörünün % 60 ını oluşturmakta ve 250 den fazla yan sektörü ile istihdam yapısını ciddi bir şekilde etkilemektedir. Değişen konut ihtiyaçları ve dünyayı takip eden konut trendleri de, konut sektörünün ne kadar değiştiğini gözler önüne sermektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından açıklanan istatistiklere göre; Türkiye genelinde konut satış sayısı 2014 Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 25,3 oranında artış göstererek 95.645 e ulaşmıştır. Gayrimenkul sektörü, Ocak-Ekim döneminde %10-15 lik daralma beklentilerin aksine % 1,9 büyümüştür. Konut satış sayılarına göre Ege nin lideri konumundaki İzmir de de, inşaat sektörü önemli bir dönemece girmiş ve konut, rezidans, AVM, iş merkezleri vb. yatırımlar hızla artmaya başlamıştır. Konut satışlarında 2014 Ekim ayında, İstanbul 17.240 konut satışı ile en yüksek paya (% 18) sahiptir. Satış sayılarına göre İstanbul u, 10.549 konut satışı (% 11) ile Ankara, 5.772 konut satışı (% 6) ile İzmir izlemiştir. Konut satışlarında 44.499 konut ilk defa satılmıştır. Türkiye genelinde konut satışları içinde ilk satışın payı % 46,5 olmuştur. İlk satışlarda İstanbul %17,7 ile en yüksek orana sahiptir. İlk satışta, İstanbul u 4.551 konut satışı ile Ankara ve 2.251 katış satışı ile Antalya izlemiştir. 9

İkinci el konut satışlarında ise 51.146 konut el değiştirmiştir. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 9 bin 371 konut satışı ve % 18,3 pay ile ilk sırada yer almıştır. İstanbul daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı % 54,4 olmuş, Ankara 5.998 konut satışı ile ikinci sırada yer almış, Ankara yı 3.568 konut satışı ile İzmir izlemiştir. Yabancılara yapılan konut satışlarında da bir hareketlilik dikkat çekmektedir. Yabancılara 2014 yılı Ekim ayında 1.806 konut satışı gerçekleşmiştir. Yabancılara konut satışlarında, Ekim 2014 te ilk sırayı 612 konut satışı ile Antalya almış, Antalya ilini sırasıyla 556 konut satışı ile İstanbul, 121 konut satışı ile Aydın, 103 konut satışı ile Muğla, 84 konut satışı ile Yalova ve 78 konut satışı ile Bursa izlemiştir. Tablo 1: İllere ve Yıllara Göre Konut Satış Sayıları, 2013-2014 İLLER EKİM 2013 İLLER EKİM 2014 İLLER OCAK- EKİM 2013 İLLER OCAK- EKİM 2014 İstanbul 14 866 İstanbul 17 240 İstanbul 189 932 İstanbul 179 190 Ankara 8 231 Ankara 10 549 Ankara 113 507 Ankara 105 336 İzmir 4 599 İzmir 5 772 İzmir 59 316 İzmir 56 675 Antalya 3 866 Antalya 5 101 Antalya 48 007 Antalya 49 723 Bursa 2 647 Kocaeli 2 708 Bursa 33 090 Bursa 33 529 Mersin 2 409 Mersin 2 658 Mersin 26 999 Mersin 25 028 Kayseri 1 915 Konya 2 463 Tekirdağ 23 979 Tekirdağ 23 661 Tekirdağ 1 868 Kayseri 2 391 Kocaeli 23 557 Konya 23 635 Aydın 1 652 Tekirdağ 2 272 Konya 22 588 Kocaeli 23 532 Gaziantep 1 519 Aydın 2 074 Kayseri 21 823 Kayseri 22 539 Toplam 76 344 95.645 938 725 926 932 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu, www.tuik.gov.tr Son dönemde satılan her iki konuttan birinin banka kredisiyle alındığı gayrimenkul sektöründe, özellikle yıl başında yaşanan faiz artışının yansımaları da görülmektedir. Son dönemde kredilerde bir iyileştirme olsa da ilk on aylık dönemde ipotekli satışlarda da bir düşüş gözlenmektedir. Mütekabiliyet Yasası, 2B, Kentsel Dönüşüm Yasası ile bölgede başlayan hareketliliği daha da artıracak gelişmeler yaşanmaktadır. 10

İzmir de yaşanan hareketlilik kadar olmasa da Manisa, Denizli, Aydın başta olmak üzere diğer Ege illerinde de site bazılı konut projelerinin yaygınlaşmaya başladığı gözlemlenmektedir. Özellikle Denizli, Aydın, Manisa, Balıkesir ve Muğla nın büyükşehir olmasıyla birlikte son yıllardaki konut satışlarına göre bu hareketliliğin daha da artacağı söylenebilir. Tablo 2: Ege Bölgesi Konut Satış Sayıları İLLER OCAK-EKİM 2013 OCAK-EKİM 2014 Türkiye 938 725 926 932 İzmir 59 316 56 675 Aydın 19 808 20 474 Balıkesir 17 946 19 053 Muğla 13 204 13 057 Manisa 12 660 12 760 Denizli 10 312 10 376 Uşak 2 303 2 672 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu, www.tuik.gov.tr Grafik 1 : Ege Bölgesi Konut Satış Sayıları Tüm bu gelişmelerle birlikte bölgede ve özellikle İzmir'de konut yapımına yönelik arazilerin yetersizliği, altyapı eksiklikleri, İhale Kanunu ve İmar Yönetmeliğinden kaynaklanan sorunlar dile getirilmeye devam ediyor. Bu noktada, özellikle hazine arsalarının konut imarına uygun hale getirilmesi ve özellikle orta sınıf konutların inşaatının kullanımına sunulması önem kazanmalıdır. 11

Kentsel alanlardaki konut üretimlerinde talep edilen yol, kanal, katılım bedellerinin ve ruhsat harçlarının daha makul seviyelere çekilmesi, Konut üretiminde yapı ruhsatları ve yapı izinlerinin verilmesinde azami denetiminin sağlanması ile kayıt dışı haksız rekabetinin önlenmesi, Konut ve yapılar için getirilen enerji verimliliği gibi zorunlu standartların uygulanması konusunda vergi ve benzeri araçlar ile özendirici olunmasının önemi de göz ardı edilmemesi gereken diğer önemli hususlardır. Sektörde verimlilik ve kalite hedeflerinin sağlanması için sertifikalı ara eleman sıkıntısı nedeniyle Mesleki Yeterlilik Belgesi sistemi ile çalışanların yeni teknolojiler doğrultusunda eğitilmesi de önem taşımaktadır. 12

TIBBİ MALZEME VE İLAÇ SEKTÖRÜNE DAMGASINI VURACAK ASKLEPİOS LARA İHTİYACIMIZ VAR Nesrin SARIÇAY İzmir in ilk ve en büyük hastanesi Asklepion, Bergama da kurulmuştu. Apollon un oğlu Asklepios tarafından. Bu hastanede hastalar tedavi edilirken ilaç ve tıbbi cihaz konusunda yeni buluşlar da yapılmaktaydı. Sağlık Bakanlığı nın Eylül 2014 verilerine göre ülkemizde toplam 1.517 hastane bulunmakta. Bu hastanelerin; 854 ü Sağlık Bakanlığı na, 69 u Üniversitelere, 550 si özel sektöre ait. 44 tanesi de diğer başlığı altında istatistiklenmekte. Ege Bölgesi nde ise; toplam 199 hastane var. Bunların; 118 i Sağlık Bakanlığı, 8 i Üniversite, 67 si ise özel sektöre ait olup 6 tanesi diğer başlığı altında yer almakta. 2014 yılı Eylül verileri itibari ile ülkemizde toplam 202 bin adet hastane yatağı bulunmakta. Bu yatakların 27 bini ise Ege Bölgesi nde. 13

Tablo 1: Sektörlere Göre Yataklı Tedavi Kurumlarında Kullanılan Cihaz Sayıları, 2013 Sağlık Bakanlığı Üniversite Özel Toplam MR 251 95 452 798 BT 436 116 528 1.080 Ultrason 2.648 502 1.606 4.756 Doppler Ultrason 1.459 332 1.002 2.793 EKO 711 221 610 1.542 Mamografi 323 76 506 905 Kaynak: Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü (Diğer sektör verileri özel sektör içerisinde gösterilmiştir.) Tablo 1 de de görüldüğü gibi; ülkemizde; MR, BT, Ultrason, Doppler Ultrason, EKO, Mamografi ile ilgili tıbbi cihazlar teşhis ve tedavi süreçlerinde kullanılmakta. Durum böyle olmakla birlikte; günümüzde ne yazık ki ülkemiz; ilaç ve tıbbi malzeme konusunda büyük ölçüde dışa bağımlı hareket etmek zorunda kalmaktadır. Özellikle; Katma değeri ve Teknolojsi yüksek ilaç ve tıbbi malzemeler konusunda. Ülkemizde cari açık, ekonomide kronik bir sorun durumunda. Bu noktada; özel sektörün; Küresel standart ve kalitede, Katma değeri yüksek, Yenilikçi tıbbi malzeme ve ilaçlar üretip, dış ticaret açığına katkıda bulunması için tıbbi malzeme ve ilaç üretimi konusunun gündemde üst sıralara çekilmesi gerektiği düşünülmektedir. Ülkemizde son yıllarda tıbbi cihaz ve ilaç sektörü ile ilgili çok sayıda yasal düzenleme olmuştur. Bunlardan birisi; Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası dır. Ulusal Bilgi Bankası yerli üretimin envanteri ve tanınırlılığının sağlanması açısından çok önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca; CE direktiflerine uygun sertifikasyon verebilecek laboratuarlar kurulmuş ve sektörde kalite kontrol mekanizmalarının oluşturulmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiştir. 14

Tıbbi Malzeme alımları ile ilgili olarak Kamu Hastane Birlikleri kurulmuş ve bu Birlikler uygun fiyattan toplu tıbbi malzeme alımı yapmaya başlamışlardır. Alımların; tek ve büyük firmalardan yapılması yerine KOBİ şeklindeki firmalardan da alım yapılmasının KOBİ leri teşvik edeceği, firmalar arasındaki rekabeti özendireceği düşünülmekte olup kamu kurumlarının ödemelerinde tıbbi cihaz tedarikçilerine tahsilât önceliği tanınması da son derece önemlidir. 2010 yılından sonra hızla yükselmeye başlayan tıbbi malzeme ihracatı; 2010 yılında 443 milyon dolar, 2011 yılında 559 milyon dolar, 2012 yılında 647 milyon dolar, 2013 yılında ise; 775 milyon dolara ulaşmıştır. Tıbbi Malzeme sektörünün; 2018 yılında 2 milyar $, 2023 yılında ise 5 milyar $ ihracat hedefi bulunmaktadır. Şu an; % 85 oranında dışa bağımlı olduğumuz tıbbi malzeme sektöründe % 15 olan yerli üretimin payının ise; 2018 yılında % 20 ye, 2023 yılında ise % 30 a yükseltilmesi hedeflenmektedir. Ülkemizde halihazırda; medikal sektöründe faaliyet gösteren firmaların büyük kısmı tedarikçi olarak çalışmaktadır. Üretici ve ihracatçı firmaların sayısı ise 100 civarındadır. Medikal firmaları ağırlıklı olarak Ankara, İzmir ve İstanbul da faaliyetlerini sürdürmektedirler. Odamıza tıbbi malzeme grubundan kayıtlı 1007 firma bulunmaktadır. (3 Aralık 2014 itibariyle) Son yıllarda Samsun da sektörde ön plana çıkan iller arasındadır. Ülkemizde; Almanya, Azerbaycan-Nahçıvan, Fransa, İngiltere, Danimarka, Belçika, Kazakistan, Irak, İtalya ya medikal ve tıbbi cihazlar ihracatı gerçekleştirilmektedir. Sektörde medikal ve cerrahi aletler ile gazlı bez, pamuk, bandajlar medikal sektörünün en çok ihracat gerçekleştirilen ürün gruplarıdır. Ülkemizde; Tıbbi Malzeme Sektöründe Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu ve KDV uygulamalarından kaynaklanan sorunların giderilmesi halinde sektörün önünün açılacağı düşünülmektedir. 15

Nitekim; % 18 KDV ile ithal edilen hammadde ve yedek parça, üretici veya ithalatçı tarafından % 8 KDV ile satılmaktadır. Öte yandan; tıbbi cihaz tedarikçilerine ait öz kaynağın bir kısmı devlet tarafından bloke edilirken, diğer taraftan sektörden yurt içinde yatırım yapma veya yüksek katma değerli yüksek teknoloji gerektiren yatırımlara yönelmesi istenmekte olup bu noktada; sektörün beklentisi KKDF nin kaldırılması yönündedir. Ayrıca; ar-ge ve yenileşim (İnovasyon) faaliyetleri sonucu elde edilen teknolojik bilgi birikimi veya ürünün ticarileştirilmesi yani yenileşimin ticarileştirilmesine ilişkin teşvikler verilmelidir. İlaç ve tıbbi malzeme üretiminde ayrıca; Üretim süreçlerini dünya standartlarına çıkarmak, Üniversite-Sanayi İşbirliği ni etkinleştirilmek, Kamu-özel sektör ve araştırma kuruluşlarının biyomedikal araştırmalarını kurumsallaştırmak, Klinik araştırmaları özendirmek, Kamu alımlarını özellikle KOBİ niteliğindeki yerli üreticileri de destekleyecek ve iç pazarda yerli ürünleri öne çıkaracak şekilde düzenlemek, Küresel ilaç ve tıbbi malzeme üreticilerini Türkiye de üretim yapmaları konusunda teşvik etmek, Tıbbi cihazla ilgili ödemeleri hızlandırmak, Yerli üreticiye pazarda ithal ürünle rekabet şansı yaratılması da son derece önemlidir. Sonuç olarak tıbbi malzeme sektöründe; Pazar ihtiyaçları belirlenerek üretilmesi planlanan ürünler öneme göre sıralanmalı, Sektörün alt-yapı ihtiyaçlarının belirlenerek yan sanayi ve tedarikçilerle olan koordinasyon çalışmaları tamamlanmalı, Sektörün kaliteli ve güncel bilgi/becerilerle donanmış ara insan gücü yetiştirilmesine yardımcı olunmalı, teorik bilgi yanında teorik bilgiye sahip olan yeni mezunlar iş hayatına kazandırılmalı, Ürünü kullanan ile geliştiren ve üreten taraflar arasındaki iletişim canlı tutulmalı, Çalışmaların patent alımına kadar olan aşamalarında prototip geliştirme destekleri verilmeli, Medikal Cihazlar için yeni pazar hedefleri belirlenmeli, Türk malı üretimine karşı farkındalık yaratılmalı ve kalite güvencesi verilmelidir. 16

Son olarak; Sağlık ve Kalkınma Bakanlığı tarafından koordine edilen Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Eylem Planı nın hedefleri de; Yurtiçi tıbbi cihaz ve tıbbi malzeme ihtiyacının değer olarak % 20 sinin yerli üretimle karşılanması, Yurtiçi ilaç ihtiyacının değer olarak % 60 ının yerli üretimle karşılanması, 2023 te en az bir orijinal ürün keşfi ve/veya 2 mevcut molekülün farklı endikasyonlarda yeniden konumlandırılması (repositioning) amacıyla ilaç temel araştırma altyapısının geliştirilmesi, Global klinik araştırma yatırımlarından Türkiye nin aldığı payın ve yürütülen klinik araştırma sayısının yıl bazında % 25 oranında artması olarak belirtilmiştir. Uzun vadede Türkiye nin küresel bir ilaç ve ar-ge üretim merkezi olması, ilaç ve tıbbi cihaz alanında rekabetçi bir konuma ulaşması çok önemli olup bu amaçla kurulması planlanan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bir an önce faaliyete geçmelidir. Ayrıca; geri ödeme ve fiyatlandırma politikalarında ve ruhsatlandırma süreçlerinde üretimi Türkiye de yapılan ilaç ve tıbbi cihazların öncelikli olarak değerlendirilmesi, yerli üretime pozitif ayrımcılık sağlanması gerektiği düşünülmektedir Yararlanılan Kaynaklar: http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2014/08/28/tibbi-cihazda-yerli-hamle,erişim Tarihi 28.08.2014. http://www.dunya.com/turkiye-kan-urunlerini-kendi-uretecek-235392h.htm, Erişim Tarihi 07.08.2014. http://www.dunya.com/medikalde-algi-yukseltilecek-katma-deger-20- artirilacak-245171h.htm Erişim Tarihi 21 Kasım 2014 http://www.saglikaktuel.com/haber/milli-ilac-yolunda-dev-adim-42067.htm, Erişim Tarihi 26.11.2014. http://inoviz.ege.edu.tr/inoviz_kitapcik_tr.pdf T.C. Sağlık Bakanlığı; Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Eylem Planı 2014. 17

52. AYMOD İSTANBUL ULUSLARARASI AYAKKABI MODA FUARI ZİYARET SONUCU Erdem ALPTEKİN 52. AYMOD İstanbul Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı, CNR EXPO İstanbul da yaklaşık 1.400 ayakkabı markasının katılımıyla 05-08 Kasım 2014 tarihleri arasında düzenlenmiştir. Fuar, Pozitif Fuarcılık A.Ş./CNR Holding tarafından İstanbul CNREXPO da 60.000 m 2 alanda gerçekleşmiştir. Fuar ile, 2015 İlkbahar-Yaz ayakkabı modası ilk kez vitrine çıkmıştır. Dünya ayakkabı sektörü 119 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmıştır. Türkiye ayakkabı sektörü, bu pastadan en fazla payı almak istemektedir. Avrupa'nın üçüncü büyük ayakkabı moda fuarı olan AYMOD, 2023 yılı için sektörün hedeflediği 2 milyar dolarlık ihracata maksimum desteği sağlamayı amaçlamaktadır. Fuar, ekonomiye olan katkısının yanında, yeni inovatif ürünlerin de buluşma noktası olmuştur. Türk ayakkabı endüstrisini global pazarların aktörleriyle bir araya getirecek AYMOD'a 30 ülkeden 400'e yakın firma katılmıştır. Fuarda görülebilecek markalar arasında Atiker, Bond, Beverly Hills Polo Club, Birkenstock, Crash, Cabani, Crocs, Dockers, Ridge, Hush Puppies, Lig, La Pinta, Lumberjack, Muya, Ortopedia, Pierre Cardin, Pedro Camino, Pegia, Tanca, Scooter, U.S Polo Assn, Ves, Voyager, Ziylan yer almaktadır. Klasikten moderne, babetten çizmeye her kesime hitap eden ayakkabılar 52. AYMOD da sergilenmektedir. 18

"AYMOD" sektörün dünya pazarlarında daha fazla tanıtılmasına destek olmaktadır. Organizasyonu yurtiçinden ve 60 ülkeden yaklaşık 50 bin sektör temsilcisi ziyaret etmiştir. Fuara, İtalya Ayakkabı Üreticileri Derneği 20 üyesiyle, Portekiz Ayakkabı Üreticileri Derneği 5 üyesiyle katılım göstermiştir. Fuarın alım grubu ülkeleri arasında Rusya, İran, Ukrayna, Fransa, İngiltere, İtalya, Hollanda ve İsviçre yer almaktadır. Fuara 246 kişilik alım heyeti gelmiştir. TASEV (Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme Eğitim Vakfı), TASD (Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği), TUAF (Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu), IAESO (İstanbul Ayakkabı Esnafı Sanatkarlar Odası) ve KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) tarafından desteklenmektedir. Hedeflenen katılımcı sayısı 30 ülkeden 400 firma, hedeflenen ziyaretçi sayısı ise 60 ülkeden 50.000 ziyaretçi olarak açıklanmıştır. Resmi ziyaret ve katılım rakamları henüz açıklanmamıştır. Katılımcı profili aşağıdaki gibidir: Ayakkabı Üreticileri Erkek ayakkabı Kadın ayakkabı Çocuk ayakkabı Spor ayakkabı Terlik İş emniyet ayakkabısı Askeri ayakkabı Saraciye Üreticileri Çanta Cüzdan Kemer Seyahat çantaları 19

Mümessillikler (Yurt dışındaki ayakkabı-saraciye üreticisi firmaların markalarının Türkiye' deki temsilcilikleri) Sektörel Kurumlar (Ayakkabı,saraciye sektörü, vakıf, federasyon, dernek ve odalar) Ziyaretçi profili ise ihracatçılar, mağaza sahipleri ve satın almacıları, toptancılar, sektörel dernekler ve sektör temsilcilerinden oluşmaktadır. Ayakkabı üreticileri şeker hastalarının hayatını kolaylaştırabilmek için özel olarak tasarlanan ayakkabı modellerini fuarda sergilemişlerdir. Bu ayakkabılar kolay deforme olmayan, rahat hava alan, ve teri emen bir yapıya sahiptir. Darbelere dayanıklıdır. Tek nokta baskıların önüne geçecek şekilde tasarlanmıştır. Modacı Eda Taşpınar'ın kurucusu olduğu Yıldız Dükkanı A.Ş. ve Vesderi ortaklığı ile üretilen "Eda Taşpınar 2015 Yaz Koleksiyonu Ayakkabıları" ilk kez Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı CNR AYMOD'da yerli ve yabancı sektör temsilcileri ile buluşmuştur. 20

2014 KASIM SORULARINIZ, YORUMLARINIZ VE İSTEKLERİNİZ İÇİN WEB http://www.izto.org.tr/izto/tc/izto+bilgi/bulten/ E-MAIL argebulten@izto.org.tr ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ 2014 KASIM BÜLTEN EKİBİ FAX +90 (232) 498 46 35 Birol EFE Tel: 498 42 36 E-Mail: birol.efe@izto.org.tr Nurel KILIÇ Tel: 498 42 38 E-Mail: nurel.kilic@izto.org.tr Nesrin Yardımcı SARIÇAY Tel: 498 43 07 E-Mail: nesrin.yardimci@izto.org.tr Günnur ALTINTAŞ Tel: 498 42 45 E-Mail: gunnur.binici@izto.org.tr Ahmet YETİM Tel: 498 43 45 E-Mail: ahmet.yetim@izto.org.tr Sait KAYA Tel: 498 42 87 E-Mail: sait.kaya@izto.org.tr Erdem ALPTEKİN Tel: 498 41 44 E-Mail: erdem.alptekin@izto.org.tr Hande UZUNOĞLU Tel: 498 43 61 E-Mail: hande.uzunoglu@izto.org.tr 21