T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALI KÂSIM HANLIĞI (1445-1681) YÜKSEK LİSANS TEZİ. HAZIRLAYAN Serkan ACAR



Benzer belgeler
T.C. EGE ÜN VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ TÜRK TAR H ANAB L M DALI KÂSIM HANLI I ( ) YÜKSEK L SANS TEZ. HAZIRLAYAN Serkan ACAR

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

Muş Alparslan Üniversitesi Tarih Araştırmaları Topluluğu Dergisi. Tarih Öğrencisi. Niyazi Toplu. Altın Orda Devleti

Doktora Tezi: Kırım Hanlığı nı Kuruluşu ve Osmanlı Himayesinde Yükselişi ( )

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Videosu. Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Ders Notu

TAURLAR DAN OSMANLILAR A KIRIM IN SİYASİ TARİHİ POLITICAL HISTORY OF CRIMEA FROM TAURS TO OTTOMAN ÖZET ABSTRACT

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

Kasım Hanlığı ve Sayın Bulat (Simeon Begbulatoviç) Han

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Rusya Tarihi (IR413) Ders Detayları

BEDİR SAVAŞI. Nedenleri Savaş Sonuçları UHUD SAVAŞI. Nedenleri. Savaş Sonuçları HENDEK SAVAŞI. Nedenleri. Sonuçları. Kaynakça

Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi / Journal of Turkish History Researches, Yıl/Vol. 1, Sayı/No. 1 Güz/Fall 2016 ISSN:

Yard. Doç. Dr. Ali AHMETBEYOĞLU

Ocak 1995: Nehri yüzerek geçen Çeçen gerillalar Rus tankını imha etti

Her milletin dili kimliğidir eğer dilinizi yozlaştırırsanız kimliğiniz erozyona uğrar.

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT SOSYAL BİLGİLER Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Kültür ve medeniyet 1)DEVLET YÖNETİMİ 2)DİN VE İNANIŞ 3)SOSYAL VE İKTİSADİ HAYAT 4)DİL VE EDEBİYAT 5)BİLİM VE SANAT

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Kitap Tanıtımı/ Book Review İlyas Kemaloğlu, Rusların Gözüyle Türkler, Kaknüs Yayınları, İstanbul 2015

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

İKİNCİ BİNYILIN MUHASEBESİ İÇİNDEKİLER

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KURALLARI

Araştırma Notu 15/179

Doktora Öğrencisi, (Makale gönderim tarihi: ; makale kabul tarihi: )

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

Anadolu'da kurulan ilk Türk beylikleri

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

SEL FELAKETİNE YÖNELİK ACİL YARDIM PROJESİ-AFGANİSTAN

Rusya Tarihi (IR413) Ders Detayları

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

Doç. Dr. Tolga BOZKURT SAN CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK MİMARİSİ BATILILAŞMA DÖNEMİ OSMANLI MİMARİSİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

Kent Devleti nden Akdeniz İmparatorluğuna: İtalya da Fetih ve Genişleme

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

100. Yılında Çanakkale ye Develi den güzel bir ziyaret gerçekleştirildi. Fethinin 562. Yılı olması münasebetiyle gezinin ilk yarısı İstanbul a

OSMANLI - İRAN. Sınır ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN. Sınır Ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER

SABARLAR Türk Milli Kültürü, Türk Milli Kültürü, Belleten, Belleten,

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43


DEVRİNİ AŞAN ALİM ULUĞ BEY

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Program. AÇILIŞ 15 EKİM :00-12:00 İstanbul Üniversitesi Cemil Bilsel Konferans Salonu

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

Nihat Sami Banar!ı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, s 'ten özetlenmiştir.

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar).

Türk İslam Tarihi Konu Anlatımı. Talas Savaşı (751)

Edirne Tarihi - Edirne nin Yaşadığı İşgaller. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

TÜRKİYE DEKİ ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN TÜRK ASILLI ÖĞRENCİLERİN OKUMA ALIŞKANLIKLARINA YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ

KIRGIZİSTAN DAKİ YABANCI DESTEKLİ ÜNİVERSİTELER VE DİĞER EĞİTİM KURUMLARI

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

ve AHLAK BÝLGÝSÝ TESTÝ

Türkiye nin Yeni Anayasa Arayışı: TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Tecrübesi

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

Uluslararası Avrasya Ekonomileri Konferansı

Doğukan Türkekul Akgün TURK Seda Uyanık. Tarih: Başlık: Budapeşte Gezi Notlarım. Budapeşte Gezi Notlarım

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

KAZAN DA CEDİDCİLİK HAREKETİ VE KURSAVÎ (XIX. YÜZYIL BAŞLARI)

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

16 EKİM CUMA. Salon B (Alt Salon) BİRİNCİ OTURUM( ) Salon A (Üst Salon) BİRİNCİ OTURUM( )

Transkript:

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALI KÂSIM HANLIĞI (1445-1681) YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN Serkan ACAR DANIŞMAN Prof. Dr. İsmail AKA İZMİR 2007

İÇİNDEKİLER Önsöz...4 Kısaltmalar...7 GİRİŞ 1- Altın Orda Devleti...8 2- Kazan Hanlığı nın Kuruluşu ve Uluğ Muhammed Han...16 3- Kâsım Hanlığı nın Kuruluşuna Kadar Kâsım Şehri...30 I. BÖLÜM KAZAN HANLARI SÜLALESİ 1- Kâsım Hanlığı nın Kuruluşu ve Kâsım Han (1445-1468)...32 2- Danyal Han (1468-1486)...40 II. BÖLÜM KIRIM HANLARI SÜLALESİ 1- Nur Devlet Han (1486-1491)...46 2- Satılgan Han (1491-1506)...52 3- Canay Han (1506-1512)...58 III. BÖLÜM SARAY HANLARI SÜLALESİ 1- Şeyh Avliyar Han (1512-1516)...60 2- Şah Ali Han (1516-1519)...62 3- Can Ali Han (1519-1532)...65

4- Şah Ali Han ın İkinci ve Üçüncü Defa Tahta Çıkışı (1537-1551 ve 1552-1567).71 5- Sayın Bulat Han (Simeon Bikbulatoviç) (1567-1573)...98 6- Mustafa Ali Han (1573-1600)...105 IV. BÖLÜM KAZAK HANLARI SÜLALESİ 1- Uraz Muhammed Han (1600-1610)...109 V. BÖLÜM SİBİRYA HANLARI SÜLALESİ 1- Arslan Han (1614-1627)...116 2- Seyyid Burhan Han (Vasiliy Arslanoviç) (1627-1679)...121 3- Fatıma Sultan Bike (1679-1681)...131 VI. BÖLÜM 1- Kâsım Hanlığı nda Teşkilat, İktisadî Yapı ve Sosyal Durum...133 Sonuç...142 Bibliyografya...145 Harita ve Resimler...156

ÖNSÖZ Kâsım Hanlığı, Moskova Knezliği nin hareket alanını daraltıp, sınırlarını genişletmesini engellemek ve Rusları siyasî açıdan baskı altında tutmak amacıyla, 1445 yılında Kazan Hanı Uluğ Muhammed in oğlu Kâsım tarafından kurulan ve 1681 yılına kadar varlığını sürdüren bir Türk-Tatar devletidir. Hanlık, kuruluş amacı, hanedan yapısı, jeopolitik konumu ve devlet yapılanması bakımından, Altın Orda Devleti nin diğer haleflerinden bariz bir şekilde farklıdır. Moskova nın yanı başında kurulan ve belki de Rus devlet teşkilatına en fazla tesir eden bu Türk-Tatar Hanlığı nın tarihi hakkında, maalesef şimdiye kadar ciddi bir araştırma yapılmamıştır. Sadece XX. yüzyılın ilk yarısında, Rusya sahasından Türkiye ye göç eden Akdes Nimet KURAT, Zeki Velidî TOGAN, Reşit Rahmeti ARAT ve Ahmet TEMİR gibi büyük Türk tarihçi ve dilcileri, Kâsım Hanlığı nın önemini vurgulamış ve bu hanlığı tanıtıcı mahiyette, beş altı sayfayı geçmeyen, kısa makaleler veya ansiklopedi maddeleri kaleme almışlardır. Burada adını andığımız tarihçi ve dilcilerin ölümü ile birlikte, Kara Deniz in kuzeyindeki Türk tarihine dair araştırmalar neredeyse tamamen durmuştur. Hanlığın tarihi kaynakları ve belgelerin ağırlıklı olarak Rusça olması, elbette konunun bugüne kadar ele alınmamasının en önemli sebebidir. Esasen Batı ilim alemindeki durum da Türkiye dekinden farklı değildir. Öyle ki, Kâsım Hanlığı tarihi ile ilgili Batı dillerinde yazılmış tek bir monografi dahi bulunmamaktadır. Kaleme alınan üç beş satır yazı ise, XIX. yüzyılda yaşamış Nikolay Mihayloviç KARAMZİN ve Sergei Mihayloviç SOLOVYEV gibi Rus tarihçilerinin genel mahiyetteki eserlerinde belirtilen kısa ifadelerin tekrarından başka bir şey değildir. Kâsım Hanlığı tarihi ile ilgili yapılmış en kapsamlı araştırma, Vladimir Vladirimoviç VELYAMİNOV-ZERNOV a aittir. 1830-1904 yılları arasında yaşayan, Türk-Tatar asıllı bu bilgin (Veli Emin ailesinden), ilk cildini 1863 yılında kaleme aldığı Rusya daki Türk-Tatar asıllı aileler için bkz: A. H. Halikov, Rus Tanınan 500 Bulgar-Tatar Türk Asıllı Sülale, Çev: Mustafa Öner, İstanbul, 1995; N. A. Baskakov, Türk Kökenli Rus Soyadları, Çev: Samir Kâzımoğlu, Ankara, 1997.

(ikinci baskısı 1887), İzsledovanie o Kasımovskih Tsaryah i Tsareviçah (Kâsım Hanları ve Hanzadeleri Hakkında Araştırmalar), adlı dört ciltlik muazzam eserinde, tüm Rus kroniklerini tarayarak Kâsım Hanlığı tarihini yazmıştır. Velyaminov-Zernov, sadece Kâsım Hanlığı nı incelemekle kalmayıp, Kırım, Kazan, Astarhan, Sibir ve Nogay Hanlıkları ile ilgili değerli bilgiler de vermiştir. Ayrıca bu eser, kısıtlı da olsa, Osmanlı Devleti, Safevîler, Şibanîler, Lehistan, Livonya, İsveç ve dönemin Doğu Avrupası hakkında önemli kayıtları ihtiva etmektedir. Eserin dili Rusça olmasına rağmen içerisinde Tatarca, Arapça, Farça, Almanca, İngilizce, Fransızca ve Latince belgeler bulunmaktadır. Kâsım Hanları na ve hanedan mensuplarına ait mezar taşlarına varıncaya kadar, hanlık ile ilgili tüm yazılı kaynakları toplayan Velyaminov-Zernov un eseri, ulaşılması neredeyse imkânsız bir baş yapıttır. Hanlığın tarihiyle ilgili ikinci önemli eser ise, yine Türk-Tatar asıllı bir Rus olan Nikolay İvanoviç ŞİŞKİN in İstoriya Goroda Kasımova s Drevneyşih Vremen (En Eski Zamanlardan Beri Kâsım Şehri Tarihi) adlı kitabıdır. 1887 yılında Ryazan da yayımlanan (ikinci baskısı 1891) ve Rusça olan bu eser, Velyaminov-Zernov un geniş kapsamlı kitabının özeti durumundadır. Ayrıca çok büyük öneme sahip olmasalar da, Velyaminov-Zernov un ulaşamadığı bazı belgeler Şişkin tarafından görülmüştür. Şişkin in eseri koyu bir Hıristiyan taassubu ile yazılmış, hatta eser kaleme alınırken Ryazan Başpiskoposu Mihail Dimitriyeviç in tavsiyeleri göz önünde bulundurulmuş ve bu tavsiyeler kitabın şekillenmesinde etkili olmuştur. Ancak buna rağmen eserin değeri büyüktür. Tezimizin Giriş kısmında, Kâsım Hanlığı nın kuruluşu öncesinde Kıpçak Bozkırı nın durumunu belirtmek amacıyla, Altın Orda Devleti, Kazan Hanlığı nın kuruluşu ve Kâsım şehrinin erken dönemlerine temas edilmiştir. I. Bölümde ise, Kâsım Hanlığı nı kurup bu Türk-Tatar devletine ismini veren Kâsım Han ve halefi Danyal Han ın dönemleri ayrıntılı biçimde incelenmiştir. II. Bölüm, Kırım Hanları Sülalesi dir. Burada Nur Devlet Han ın Moskova ya gelişi ve ardından Kâsım Hanlığı tahtına oturuşu aktarıldıktan sonra, Moskova-Kırım- Kazan ilişkileri çerçevesinde, Kâsım Hanlığı üzerindeki hâkimiyet mücadelesi anlatılmıştır.

III. Bölüm, çalışmamızın en kapsamlı kısmı olan Saray Hanları Sülalesi dir. Burada, Kâsım Hanlığı üzerinde Rus egemenliğinin tedricen güçlendiği gerçeği gözlenmektedir. Ayrıca Kazan ve Astrahan hanlıklarının yıkılışı ve Rusya tarihinde önemli bir mevkii işgal eden Şah Ali Han ın faaliyetleri, tüm tafsilatıyla bu bölümde aktarılmıştır. Yerli ve yabancı pek çok araştırmacının ilgisini çeken Sayın Bulat Han dönemine de, yine bu kısımda temas edilmiştir. Uraz Muhammed Han ın dönemini konu edinen IV. kısım, çalışmamızın en kısa bölümüdür. Burada Rusya da hanedan değişikliği öncesinde, isyan hareketlerinin yaşandığı bir sırada, Kâsım Hanı nın ve ona bağlı Türk-Tatarların, Rus karşıtı tutumlarına dikkat çekilmiştir. V. Bölüm, Sibirya Hanları Sülalesi dir. Kâsım Hanlığı nı idare eden bu son sülale zamanında, özellikle Kâsım şehri ve çevresinde cereyan eden Hıristiyanlaştırıp Ruslaştırma çabaları üzerinde durulmuştur. Son bölümde ise, mevcut kaynaklar ışığında, hanlığın idarî, iktisadî ve sosyal yapısı incelenmiştir. Yoğun mesai harcayarak hazırlamış olduğum bu tezin Kuzey Türklüğü araştırmalarına, küçük de olsa bir katkı sağlayacağını umuyorum. Bununla birlikte, tez konumla ilgili Latince metinleri tercüme eden Sayın Hocam Doç. Dr. Mehmet Ali KAYA ya, yine Arkaik Almanca metinlerin çevirisi için Prof. Dr. Gertrude DURUSOY a ve üzerimde büyük emekleri bulunan değerli Hocalarım Prof. Dr. Mehmet ERSAN ve Doç. Dr. Cüneyt KANAT a şükranlarımı arz ederim. Ayrıca, Türk tarihinin az araştırılmış konularını ve Türk tarihçiliğinin eksik yanlarını çok iyi bilip ömrünü bu eksikliklerin giderilmesi yönünde harcayan; hocası merhum Prof. Dr. Akdes Nimet KURAT ın hatırasına sahip çıkarak beni bu sahada çalışmaya yönlendiren ve Türk yurduna ilim adamı yetiştirip faydalı olmayı kendisine şiar edinen Sayın Hocam Prof. Dr. İsmail AKA nın tedrisinden geçmiş olmanın verdiği gururu taşıdığımı ve bundan dolayı kendimi talihli saydığımı açıkça ifade etmek isterim. Tez konumun belirlenmesinde ve çalışmalarım esnasında göstermiş olduğu tahammül ve yakınlıktan dolayı da Sayın Hocam a ayrıca teşekkür etmeyi bir borç bilirim. SERKAN ACAR

KISALTMALAR A.g.e. : Adı geçen eser A.g.m. : Adı geçen makale / madde Bkz. : Bakınız C. : Cilt DİA : Diyanet İslam Ansiklopedisi DTCFD : Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Dergisi Çev. : Çeviren İA : İslam Ansiklopedisi (Milli Eğitim Bakanlığı) İTED : İslam Tetkikleri Enstitüsü Dergisi s. : Sayfa S. : Sayı TK : Türk Kültürü TTKB : Türk Tarih Kongresi Bildirileri Vol. : Volume

GİRİŞ 1 ALTIN ORDA DEVLETİ XIII. yüzyılın ilk yarısında, Çin den Adriyatik Denizi ne kadar düzenlediği seferler ile bütün bozkır sahasını kasıp kavuran Cengiz Han (1167-1227) elde etmiş olduğu başarıyı ilahî bir zemine oturtarak; Yüce mevkiye ebedi Gök ün yardımı ve koruması ile eriştim demişti 1. Türk-Moğol yasası gereğince, ölmeden önce fethettiği toprakları oğulları arasında paylaştıran Moğol Hanı, düzenlenen bir av sırasında geçirdiği kaza sonucu attan düşerek kendisinden altı ay önce ölen oğlu Cuci ye, Altay Dağları ile İtil-Ural bölgesinden başlayarak, Avrasya bozkırlarının fethedilmiş ya da edilecek topraklarını verdi 2. Cuci nin vakitsiz ölümünden sonra yerini büyük oğlu Batu (Sayın 3 ) Han aldı ve 1237-1241 yılları arasında, aralıklarla devam eden batı seferleri sonucunda, Doğu Avrupa nın önemli bir kısmını ele geçirdi. İlk olarak, İtil Bulgarlarını ortadan kaldırdı 4. Daha sonra, başta Moskova Knezliği ve XV. yüzyılın ortalarında kurulacak olan Kâsım Hanlığı topraklarını da içine alan Ryazan Knezliği olmak üzere, Rus Knezlikleri ne ait birçok şehri istila etti. Hemen ardından Kıpçakların (Kumanlar) üzerine yürüyerek onları da mağlup etti. Kıpçakların bir bölümü Kama Bulgarlarının arasına, geri kalanları da Macaristan topraklarına sığınmak zorunda kaldılar. Kıpçaklar yurtlarından çıkarılıp 1 Moğolların Gizli Tarihi Monghol-un Niuça Tobça an (Yüan Ch ao Pi-shi), Çev: Ahmet Temir, Ankara, 1995, s. 109-110; W. Barthold-M.Fuad Köprülü, Cengiz Han, İA, C. III, s. 91. 2 Alaaddin Melik Ata Cüveynî, Tarih-î Cihangüşa, Çev: Mürsel Öztürk, Ankara, 1999, s. 96; Paul Ratchnevsky, Genghıs Khan His Life and Legacy, Translated and Edited by Thomas Nivison Haining, USA, 2003, s. 207; Jean Paul Roux, Moğol İmparatorluğu Tarihi, Çev: Aykut Kazancıgil-Ayşe Bereket, İstanbul, 2001, s. 252; M. E. Yapp, The Golden Horde and Its Successors, The Cambridge History of Islam, Volume I, Cambridge, 1970, s. 495; Mustafa Kafalı, Altın Orda Hanlığının Kuruluş ve Yükseliş Devirleri, İstanbul, 1976, s. 18. 3 Sayın kelimesi Cengizlilere nispetle öldüklerinden sonra Aziz karşılığı olarak kullanılmış bir Türkçe kelimedir. Dolayısıyla bu bir isim değildir. Bkz. Zeki Velidî Togan, Kazan Hanlığında İslam Türk Kültürü, İTED, C. III, S. 3-4, 1959-1960, İstanbul, 1966, s. 180. 4 Nadir Devlet, Altın Ordu, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, IX, İstanbul, 1992, s. 104. 8

batıya sürüldükten sonra, 1240 yılının sonlarına doğru Ukrayna bozkırlarına inilerek Kiev şehri ele geçirdi 5. Bu olaydan kısa bir süre sonra Kiev i ziyaret eden ünlü gezgin Plano Carpini, şehirdeki Moğol tahribatını şu sözlerle ifade etmiştir: Şehirleri ve kaleleri yıkıp yağmaladıktan sonra insanları öldürüp Kiev şehrini kuşatmışlardı. Rusya nın en büyük şehri olan Kiev kısa sürede ele geçirilerek ahalisi katledilmişti. Öyle ki, şehre geldiğimizde etrafa saçılmış sayısız kafatası ve parçalanmış cesetler gördük. Gerçekten büyük bir şehir olan Kiev oldukça kalabalık nüfusa sahipti. Fakat şimdi neredeyse hiç kimse kalmamıştı. Hemen hemen iki yüze yakın ev boşaltılarak yakılıp yıkılmış; hayatta kalan insanlar da köle edilmişti. Tatarlar Rusya nın tamamını yakıp yıkmışlardı 6. 1241 yılında Doğu Avrupa yı istila eden Batu Han, aynı yıl geri dönerek İtil nehrinin aşağı kısmında yer alan Saray şehrini kurdu ve burasını hükümet merkezi yaptı 7. Ticaret yollarının kesiştiği bir kavşakta bulunan bu şehir kısa sürede gelişerek, Doğu Avrupa ile Batı Sibirya arasındaki en büyük merkez haline geldi 8. Ögedey Han ın 11 Aralık 1241 tarihinde Kara Korum da ölmesi üzerine Cengiz Han ın torunları arasında en üstün duruma geçen Batu Han, daha rahat hareket etme imkânına kavuştu. Bu tarihten itibaren İrtiş-Aral bölgesi ile Deşt-i Kıpçak ı içine alan geniş bozkırda, hükümet merkezi Saray şehri olmak üzere, Altın Orda Devleti kurulmuş oldu. Cengiz Han yasası ve Türk töresinin temelleri üzerine inşa edilen bu devlet, egemenliği altına aldığı bölgelerin yerel özelliklerini de göz önünde tutarak, türü kendine özgü bir yapıya büründü 9. Batu Han ın 1256 yılında ölmesiyle Altın Orda Devleti nin yönetimi, o sırada Mengü Han ın (1251-1259) karargâhında bulunan, Batu nun oğlu Sartak a verildi. Ancak 1257 yılında hükümet merkezine gelirken yolda ölen yeni han devleti fiilen idare etmeye muvaffak olamadı. Onun yerine kardeşi Ulakçı tayin edildi ise de, o da aynı 5 Mehmet Saray, Altın Orda Hanlığı, DİA, C. II, s. 539. 6 Friar Giovanni Di Plano Carpini, The Story of the Mongols whom We Call the Tatars, Translated with an Introduction by Erik Hildinger, Boston, 1996, s. 68. 7 David Morgan, The Mongols, USA, 2003, s. 139; Janet Mattin, The Land of Darkness and the Golden Horde The Fur Trade Under the Mongols XIII-XIVth Centuries, Chaiers du Monde Russe et Sovietique, XIX, s. 414. 8 W. Barthold, Saray, İA, X, s. 206-207; Mehmet Saray, a.g.m., s. 539. 9 Mehmet Saray, a.g.m., s. 539. 9

tarihlerde öldü 10. Onların beklenmedik ölümleri üzerine Batu Han ın küçük oğlu Berke Han (1257-1266) Altın Orda tahtına oturdu ve İslamiyeti kabul etti 11. Şimdiye kadar Şaman olan teb ası da Müslüman oldu 12. Berke Han ın en büyük başarısı, Altın Orda Devleti ne karşı girişilen isyan hareketlerini kısa sürede bastırmasıdır. Öyle ki, tahta oturur oturmaz bağımsızlığını ilan eden Galiçya Kralı nı yeniden itaat altına aldı. Ayrıca Memlûk Sultanı Baybars (1260-1277) ile anlaşarak, Altın Orda Devleti için büyük bir tehlike unsuru olan İlhanlı hükümdarı Abaka yı (1265-1282) yendi. Fakat dönüş yolunda hastalanarak, 1266 yılı başlarında öldü 13. Berke Han dan sonra tahta oturan Mengü Timur (1266-1280) devletin bütünlüğünü bir süre daha korumayı başardı. Ancak yerine geçen Tuda Mengü Han döneminde (1280-1287) iktidar zafiyetleri görülmeye başlandı. Tula Buğa zamanında (1287-1290) devlet içerisindeki karışıklar hat safhaya çıktı. Onun kısa süren saltanatından sonra Tokta Han (1290-1312) tahta oturdu. Ancak Tuda Mengü Han, Tula Buğa ve Tokta Han ın ilk on yılında (1299 a kadar) Altın Orda Devleti nin gerçek hâkimi, cesareti ve idarî yetenekleri ile temayüz eden Nogay idi 14. Tokta Han ın son günleri, Özbek Han döneminde (1312-1340) devletin ulaşacağı askeri kudretin hazırlık safhasını teşkil etmişti. Tahta oturduğu zaman 30 yaşında olan Özbek Han, güler yüzlü, yakışıklı, hakiki bir Müslüman ve bahadır idi 15. O, dış siyasette, Berke Han döneminde tespit edilen esaslara bağlı kalmış ve özellikle İlhanlı Devleti ne karşı Mısır Memlûkları ile yakın ilişkiler kurmuştu 16. Bu dönemde Deşt-i Kıpçak ülkesini ziyaret eden ünlü seyyah İbn Battuta (1304-1368), Özbek Han devrinde yapılan at ticaretinden yemek tariflerine, düzenlenen 10 A. Yu. Yakubovskiy, Altın Ordu ve Çöküşü, Çev: Hasan Eren, Ankara, 2000, s. 39; Mustafa Kafalı, a.g.e., s. 23. 11 Jean Richard, Berke Han ın İslam a Girişi ve Altınordu Hanlığında İslamiyetin Yayılışı, Çev: Abdülkadir Yuvalı, TK, S. 306, 1988, s. 634-635; Uli Schamiloglu, Altın Ordu, Çev: Bülent Keneş, Türkler, C. VIII, Ankara, 2002, s. 415. 12 Akdes Nimet Kurat, IV-XVIII. Yüzyıllarda Kara Denizin Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara, 1992, s. 128. 13 A. Yu. Yakubovskiy, a.g.e., s. 40-45; Mehmet Saray, a. g. m., s. 539. 14 Kurat, a.g.e., s. 129; Mustafa Kafalı, Altın-Orda Hanlığı, Türkler, C. VIII, Ankara, 2002, s. 405; Ayrıntılı bilgi edinmek için bkz. A.Yu. Yakubovskiy, a.g.e., s. 46-50. 15 W. De Tiesenhausen, Altın Ordu Devleti Tarihine Ait Metinler, Çev: İsmail Hakkı İzmirli, İstanbul, 1941, s. 315. 16 Kurat, a.g.e., s. 130. 10

eğlencelerden toplumun inanç yapısına varıncaya kadar, Türk örf ve adetleri hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir 17. Özbek Han zamanında, Altın Orda Devleti gücünün zirvesine ulaşmış olmasına rağmen takip ettiği Moskova politikası ileri görüşlülükten uzaktı. Ayrıca Rus Knezliklerini iyi bir şekilde kullanmayı da başaramamışlardı 18. Onun ölümünden sonra Cuci Ulusunun durumu yavaş yavaş değişmeye başladı. Hanedan mensupları arasındaki mücadele içinden çıkılmaz bir hal alınca devletin düzeni bozulmaya yüz tuttu. Gerilemenin ilk belirtileri daha Canıbek Han zamanında (1342-1357) ortaya çıktı. Onun ölümünden sonra Altın Orda tahtına Berdi Bek Han ın (1357-1359) oturmasıyla iç karışıklar daha da arttı. Böylece devletin parçalanma süreci başlamış oldu 19. 1360-1380 yılları arasında hükümdarlık makamına on dört han geçti ise de hiçbiri bozulan düzeni yeniden ıslah etmeyi başaramadı. Devletin içine düştüğü karışık durumdan faydalanan Litvanya Dukalığı ile Podolya Prensliği bu dönemde bağımsızlıklarını kazandılar. Litvanyalıların bu hareketlerinden cesaret alan Ruslar, Moskova Knezi Dimitri Donskoy (1359-1389) önderliğinde isyan edip, 1380 yılında ilk kez Altın Orda Devleti ne karşı başarıyla mücadele ettiler 20. A. N. Kurat ın deyimi ile: Kulikovo meydan muharebesi, Rusların 150 yıldır tahakkümleri altında bulundukları Moğolları yenebilecek kadar kuvvetlendiklerini göstermekte idi 21. Altın Orda Devleti nin batı yakasında bu gelişmeler yaşanırken doğuda Timurlu Devleti yükselmişti. Timur Beg, Toktamış Han ı (1379-1396) destekleyerek Altın Orda Devleti ne hakim olmasını sağlamıştı 22.Ancak Azerbaycan sorunu yüzünden araları açılınca taraflar karşı karşıya gelmek zorunda kaldılar. 27 Nisan 1391 tarihinde Kunduzca da yapıla savaşı Timur Beg kazandı 23. İki hükümdar 15 Nisan 1395 tarihinde 17 Ebû Abdullah Muhammed İbn Battûta Tancî, İbn Battûta Seyahatnamesi I, Çev: A. Sait Aykut, İstanbul, 2000, s. 462-496. 18 Charles J. Halperin, Russia in the Mongol Empire in Comparative Perspective, Harvard Journal of Asiatic Studies, Volume 43, No: 1, June 1983, s. 250. 19 Kurat, a.g.e., s. 132 20 Nadir Devlet, Empires in Eurasia From Chingiz Khan to 20th Century, İstanbul, 2002, s. 58; Mehmet Saray, a.g.m., s. 539. 21 Kurat, Rusya Tarihi Başlangıçtan 1917 ye Kadar, Ankara, 1999, s. 96. 22 İsmail Aka, Timur ve Devleti, Ankara, 1991, s. 10. 23 A.g.e., s. 15-17. 11

Terek ırmağı kıyısında yeniden karşılaştı. Bu savaşta da Toktamış yenilmiş; fakat savaş yalnız Toktamış ın değil Altın Orda Devleti nin de geleceğini belirlemişti 24. Toktamış Han dan sonra Altın Orda Devleti nin durumunu değerlendiren Fuad Köprülü ye göre: Timur tarafından Kefe ve Azak gibi büyük ticaret merkezleri tahrip edilen Altın Orda Devleti iktisadî ehemmiyetini kaybetmişti. Bundan sonra ne Orta Asya nın ne de Güneydoğu Avrupa nın mukadderatı üzerinde Altın Orda nın hiçbir siyasî rolü olmayacaktı 25. Timur Beg, Altın Orda Devleti ne indirdiği darbelerden sonra Timur Kutluk u (1395-1400) han ilan etti. Bu dönemde Edige Mirza adlı bir şahıs cesaretiyle sivrilmiş ve Timur Kutluk Han ın koruyuculuğunu üstlenerek devlet işlerine müdahil olmuştu. Han ın ölümünden sonra taht için yeni bir aday arayışına giren Edige Mirza, nihayet Cengiz Han neslinden gelen Şadibek i (1400-1407) buldu. Bütün hayatını zevk ve eğlence ile geçiren Şadibek, Timur Kutluk kadar bile bağımsız kalamadı. Edige Mirza artık Altın Orda nın mutlak hâkimi idi. 1419 yılına kadar yönetime elinde bulunduran Edige döneminde sırasıyla; Pulat (1407-1410), Timur (1410-1412), Celaleddin (1412), Kerim Berdi (1412-1414/1417), Kibek (1414-1415) ve Cabbar Birdi (1417-1419) isimli hanlar tahta çıkmışlardı 26. Edige Mirza nın 1419 yılında ölmesiyle Altın Orda Devleti nin hâkimiyeti Uluğ Muhammed Han ın eline geçti. Simirnov un Leh kaynaklarından aktardığına göre; Uluğ Muhammed in yükselmesinde Lehistan-Litvanya Kralı Vitovt un büyük katkısı olmuştu. Bununla birlikte Cuci Ulusundaki iç karışıklıklar son bulmadı. Uluğ Muhammed in rakiplerinden Barak Han (1425-1427) tahtı ele geçirmek için Maveraünnehr hâkimi Uluğ Bey e başvurdu. Uluğ Bey, Saray şehrinde güçlü bir şahsiyetin tahta oturmasını kendisi için tehlike saydığından Barak a yakınlık gösterdi. Böylece Uluğ Bey in yardımını almayı başaran Barak Han, uzun ve çetin bir savaştan sonra Uluğ Muhammed i hükümet merkezinden çıkarmaya muvaffak olmuştu 27. 24 A.g.e., s. 21. 25 M. Fuad Köprülü, Altın Ordu ya Ait Yeni Araştırmalar, Belleten, C. V, S. 19, 1941, s. 425-426 26 Kurat, Kara Denizin Kuzeyindeki., s. 306. 27 Kurat, Kazan Hanlığını Kuran Uluğ Muhammed Han ın Yarlığı, İstanbul, 1937, s. 18-19; A. Yu. Yakubovskiy, a.g.e., s. 207. 12

Uluğ Muhammed Han, 1427 yılında ikinci kez Saray şehrini ele geçirerek hükümdarlığını ilan etti. 1436 yılına kadar tahtta kalarak devleti toparlamaya çalıştı. Bu dönemde Saray hükümetinin gücü artarak nüfuz sahası genişledi. Uzun zamandan beri vergi ödemeyen Moskova Knezliği itaat altına alındı. Moskova da Han ın otoritesi yeniden kurulmuştu. Öyle ki, Moskova Knezleri, kendi aralarındaki taht meselelerini halledemeyince bu husustaki son kararı Uluğ Muhammed Han a bırakmak zorunda kaldılar 28. Han, 1425 yılında ölen Rus Knezi I. Vasiliy in kardeşi Yuri ile oğlu II. Vasiliy arasındaki tercihini ikinciden yana kullandı. Böylece Uluğ Muhammed Han ın desteğini elde eden II. Vasiliy, Moskova tahtına oturdu 29. Fakat Uluğ Muhammed Han, Saray da yine tutunamadı. Edige Mirza nın oğullarından Gıyaseddin, Uluğ Muhammed e karşı mücadeleye girdi ve hanı Kırım taraflarına çekilmeye mecbur etti. Gıyaseddin in hanlığı da kısa sürdü ve yerini Küçük (Kiçi) Muhammed (1435?-1445?) aldı. Uluğ Muhammed Han ile Küçük Muhammed Han arasında çetin iktidar mücadeleleri yaşandıysa da sonunda bir uzlaşma sağlandı; Küçük Muhammed Saray da, Uluğ Muhammed ise Kırım da hanlık makamına oturdu 30. Küçük Muhammed Han ın ölümünden sonra yerine Seyyid Ahmet Han (1445-1465) geçti. Altın Orda Devleti ni eski günlerine döndürmek amacıyla Kırım Hanlığı ile Moskova Knezliği ne karşı amansız bir mücadeleye girdi ve başarılı sonuçlar elde etti. Kırım Hanı Hacı Giray (1456-1466) ile Moskova Knezi III. İvan (1462-1505) aralarında anlaşarak bir ittifak kurdular. Buna karşı Seyyid Ahmed Han, Lehistan ve Litvanya ile anlaşıp karşı bir cephe oluşturdu; fakat bir sonuç elde edemedi. Seyyid Ahmed in yerine Altın Orda tahtına oturan Ahmed Han (1465-1481) da mücadeleyi sürdürdü 31. II. Vasiliy döneminin sonlarına doğru iyice zayıflayan Tatar idaresi 1480 yılında büyük bir darbe daha yedi 32. Kırım Hanlığı na karşı Leh Kralı IV. Kazimir ile anlaşan Ahmed Han, 1480 yılı ilkbaharında III. İvan a karşı sefere çıktı. Altın Orda kuvvetleri, 28 Kurat, a.g.e., s. 20-21. 29 Rızaeddin Fahreddin, Altın Ordu ve Kazan Hanları, Çev: İlyas Kamalov, İstanbul, 2003, s. 79; Nikon kroniğinde, Uluğ Muhammed Han ın Yuri, Kırım Tatarları ve Litvanya arasında yapılacak bir ittifaktan çekindiği için Vasiliy den yana çıkarak bu tasarının gerçekleşmesine engel olduğu kaydedilmiştir. Bkz. Donald Ostrowskiy, The Mongols origins of Muscovite Political Institutions, Slavic Review, Vol. 49, No: 4, Winter 1990, s. 540. 30 Kurat, a.g.e., s. 21-22. 31 Mehmet Saray, a.g.e., s. 540. 32 Joel Carmichael, A History of Russia, New York, 1990, s. 57. 13

Moskova Knezliği ile Litvanya-Lehistan sınırını teşkil eden Ugra nehri kıyısına geldiler. Bu durumu öğrenen Ruslar, Moskova yı terk ettiler. Ancak Moskova Knezi ile ittifak kuran Kırım Hanı Mengli Giray ın (1467-1474, 1475-1476, 1478-1514) Lehistan üzerine yürüyerek Ahmed Han a gelecek yardımı engellemesi 33 seferin seyrini değiştirdi. Öyle ki, Ahmed Han tek başına Ruslara karşı savaşmaktan çekinmiş; ayrıca ordusunun durumu da kötüleşmişti. Kış mevsiminin bastırması, Leh Kralı IV. Kazimir in gelmemesi ve Mengli Giray ın hükümet merkezini tahrip etmesi Ahmed Han ın geri çekilmesine sebep oldu 34. Tatar kuvvetlerinin çekilmeye başladıklarını gören Ruslar, bunun bir aldatmaca olduğunu düşünüp Moskova ya doğru kaçmaya başladılar. Fakat gerçeği öğrenen III. İvan Muzaffer bir kumandan edasıyla Moskova ya döndü 35. R. Grousset in deyimi ile: Muharebesiz geçen bu sefer pratikte Rusya yı boyunduruktan kurtarmış oluyordu 36. Ayrıca Ahmed Han a karşı Kırım Hanı Mengli Giray ile anlaşan Şiban Hanı İbak (İbrahim) ve Mangıt Beyi Musa Bek, 6 Ocak 1481 tarihinde, Don ırmağına ansızın yaptıkları bir saldırı ile Ahmed Han ı öldürdüler 37. Ahmed Han ın ölümünden sonra oğulları Murtaza (1481-1499) ve Şeyh Ahmed (1481-1502) arasında başlayan taht kavgaları ikincisinin lehine sonuçlandı. Yeni Han 1491 yılında Kırım Hanı Mengli Giray ın üzerine yürüdü. Fakat Rus Knezi III. İvan, Mengli Giray ın Kâsım Hanlığı nda hüküm süren kardeşi Nur Devlet (1486-1491) ile onun oğlu Satılgan ı (1491-1506) ve Kazan Hanı Muhammed Emin i (1487-1496, 1502-1518) Saray şehri üzerine saldırttı. Onlar da Altın Orda nın hükümet merkezi olan 33 Robert M. Croskey, The Diplomatic Forms of Ivan III s Relationship with the Crimean Khan, Slavic Review, Vol. 43, No: 2, Summer 1984, s. 257. 34 Ahmed Han, III. İvan a gönderdiği yarlıkta; Şimdi ırmak kıyısını terk ediyorum; çünkü askerime giyim atlarıma çul bulamadım. Kışın doksan günü geçince ben tekrar gelip senden öcümü alacağım demişti. Bkz. A. Yu. Yakubovskiy, a.g.e., s. 218. 35 Kurat, Kara Denizin Kuzeyindeki s. 142-143. 36 Rene Grousset, Bozkır İmparatorluğu Attila-Cengiz Han-Timur, Çev: M. Reşat Uzmen, İstanbul, 1999, s. 437. 37 Z. V. Togan a göre: İktisaden yükselmekte ve bu sayede birçok Tatar Prenslerini ve Beylerini kendisine çekmekte olan Moskova ya istiklal kazandıran hadise, işte bu hadisedir. Bkz. Zeki Velidî Togan, Umumî Türk Tarihine Giriş, İstanbul, 1981, s. 361; Ahmed Han ın III. İvan a karşı izlemiş olduğu politikayı değerlendiren A. Yu. Yakubovskiy ise; Han ın bütün enerjisine rağmen, takip ettiği siyasette büyük bir görgüsüzlük göze çarpar; çünkü Rusya ile Büyük Orda arasındaki kuvvet oranı açıkça Moskova nın lehine idi diyerek onu tenkit eder. Bkz. A. Yu. Yakubovskiy, a.g.e., s. 214. 14

bu şehri yakıp yıktılar. Nihayet, Şeyh Ahmed Han ın Mengli Giray a karşı giriştiği sefer başarısızlıkla sonuçlandı. Tatarlara karşı aktif bir siyaset izleyen Moskova, Tatar siyasetinin zayıf yönlerini araştırarak bunları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmayı ve birbirleriyle rekabet eden hanlardan istediği ile ittifak yaparak daha tehlikeli olanları saf dışı bırakmayı başarmıştı 38. 1502 yılında Kırım Hanı Mengli Giray, Altın Orda Devleti nin bütün düşmanları ile birleşerek Saray şehrine saldırdı. Başarıya ulaşan bu sefer sonucunda, Altın Orda Devleti tamamen ortadan kaldırıldı. Parçalanan devletin harabeleri üzerine Kırım, Kazan, Sibir, Astarhan, Nogay 39 ve Kâsım Hanlıkları kuruldu. 38 A. Yu. Yakubovskiy, a.g.e., s. 206. 39 Kurat, a.g.e., s. 146; Aynı yazar, Altın Ordu Devleti, Türk Dünyası El Kitabı, C. I, Ankara, 2001, s. 549. 15

2 KAZAN HANLIĞI NIN KURULUŞU VE ULUĞ MUHAMMED HAN Kazan 40 şehri, adını İtil ırmağına dökülen Kazanka ırmağından almıştır. Bölgede Taş devrine ait yerleşim izlerine rastlanmış; ayrıca şehir havalisinde Tunç devri eserleri ile Demir devri başlangıcına ait mezarlar bulunmuştur. Bu buluntular şehrin arkaik dönemlerden beri yerleşim yeri olarak kullanıldığına işaret etmektedir 41. Kazan şehrinin de içerisinde bulunduğu Orta İtil bölgesine, erken dönemlerden itibaren Avrupa Hunları, Sabarlar, Bulgarlar, Hazarlar, Peçenekler, Kıpçaklar vb. Türk toplulukları göç ederek, Fin-Ugor kökenli Çirmiş (Mari), Mordva (Mokşı) ve Ar (Udmurt) kavimleri ile karışıp, onları kısmen Türkleştirmişlerdir 42. Bölgenin en eski halklarından olan bu kavimler hakkında bilgi veren kaynaklar oldukça sınırlıdır. Ancak Çirmişler ile Mordvaların, Slavlara karşı mücadele ederek 1088 yılında Bulgar ve Murom şehirlerini ele geçirdiklerini biliyoruz. Yine 1183 yılında, adı geçen bu şehirler ile birlikte Ryazan 43 bölgesini yağmaladıkları ve 1283 de Ustyug şehrini zapt ettikleri de Rus kroniklerinde kayıtlıdır 44. Bu kroniklerde, Çirmişler ve Mordvaların kurmuş oldukları bazı şehirlerin adlarına rastlamak da mümkündür. Örneğin, Kama ırmağının yukarı kısımlarında kurulan ve 1220 yılından önce yıkılan Bryahimov (Бряхимовь) un 1164 yılında 40 Edward L. Keenan a göre; Kazan kelimesi; kıvrım ya da bir ırmağın başka bir ırmağa karışıp, çatallaştığı yer anlamına gelmektedir. Bkz. Edward L. Kenan, Kazan- The Bend, Harvard Ukrainian Studies, Volume III/IV, 1979-1980, Part 1, s. 494; Zeki Velidî Togan ise; bu şehrin daha önce Sayın Yurdu (Sayınov Yurt) adı ile anıldığını ve burada Sayın adı ile Batu Han ın kastedildiğini ileri sürmektedir. Ona göre; Batu Han devrinde Kazan henüz bir şehir değil yurt yani yaylak yeri idi. Buranın Kazan ismini alması, bölgede bir şehir kurulması ile alakalıdır. Şehrin ismi Ebulgazi Bahadır Han ın zikrettiği Çağatay Hanlarından Kazan (1334-1346) ile ilgili olabilir. Bkz. Zeki Velidî Togan, Kazan Hanlığında İslam Türk Kültürü, İTED, C. III, S. 3-4, 1959-1960, İstanbul, 1966, s. 180. Bize göre; konuyu derinlemesine inceleyen Edward L. Keenan ın görüşü daha tutarlıdır. 41 İsmail Tütkoğlu, Kazan, DİA, C. XXV, s. 134. 42 Kurat, Kara Denizin Kuzeyindeki, s. 152-153; Abdullah Battal Taymas, Kazan Türkleri Türk Tarihinin Hazin Yaprakları, Ankara, 1966, s. 24. 43 Ryazan için bkz. M. Tikhomirov, The Towns of Ancient Rus, Moskova, 1959, s. 450-460. 44 Karl Fuks, Kazanskie Tatarı Kratkaya İstoriya Goroda Kazani, Kazan, 1991, s. 147-148. 16

oldukça büyük bir şehir olduğu kaydedilmiştir. Nestor kroniğinde adı geçen bir diğer şehir ise; İtil ırmağının sol kıyısında bulunan Tuhçin (Тухчинь) dir. Günümüze kadar ulaşan bazı belgelerde adları anılan; Çelmata (Челмата), Sabakula (Сабакула), Aşli (Ашли), Jukotin (Жукотинь) ve Kermençuk (Керменчукь) gibi bazı küçük şehirler ise 1396 yılına gelindiğinde tamamen terkedilmiş bulunuyorlardı 45. 1239 yılında Çirmişler ve Mordvalar, Bulgarlar ile birlikte Moğol hâkimiyeti altına girdiler. Anlaşıldığı kadarıyla, Altın Orda Devleti egemenliğinde 120 yıldan uzun bir süre, sükûnet içerisinde yaşadılar. 1360 yılında Altın Orda iç karışıklıklar yüzünden zayıflayınca İtil ve Kama ırmakları üzerinde bulunan Bulgar şehirleri yağma edildi. Fakat Toktamış Han ın devleti toparlayıp otoritesini kurması bu olayları yatıştırdı. 1390 yılında Vyatka ve Jukotin i ele geçiren Toktamış Han burada uzun süre kalmayarak 1391 yılında Kazan şehrini fethetti 46. Toktamış Han ın Altın Orda tahtına oturduğu tarihe kadar, Kazan şehri hakkında herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Karl Fuks un deyimi ile: Kroniklerde neden bu şehirden söz edilmediğini izah etmek güçtür 47. Ayrıca şehirde bulunan mezar taşları da geç dönemlere aittir. Kazılar sonucu ele geçirilen sikkelerin tamamı Kazan şehrinin yadigârlarıdır. Hanlığın tarihi hakkında bilgi veren Tatar el yazmalarının neredeyse tamamı Kazan ın Ruslar tarafından işgal edildiği sırada imha edilmiş; geri kalanları da, muhtemelen şehirden kaçan Tatar asilzadeleri tarafından Buhara ya götürülmüştür. Kazan şehrinin kuruluşu hakkında hem Tatarlar hem de komşuları olan kavimler arasında birçok rivayetler bulunmaktadır. Ancak Lızkov ve Rıçkov gibi araştırmacıların belirttiklerine göre; bu rivayetlere inanmak neredeyse imkânsızdır 48. Kazan Hanlığı nın kuruluşuna geçmeden önce Uluğ Muhammed Han ın soyu hakkındaki tartışmalara da temas etmek gerekir. Daha önce de ifade edildiği üzere; Altın Orda Devleti nin en karmaşık döneminde tahta oturan Uluğ Muhammed Han ın soyunu tespit etmek oldukça zordur. Kaynaklarda Han ın şeceresine dair karmaşık bilgiler verilmiş olduğundan, Han ın babasının kim 45 A.g.e., s. 149-150. 46 A.g.e., s. 151-153. 47 A.g.e., s. 153; Zeki Velidî Togan ın, Rus bilgini V. Semenov a dayanarak aktardığına göre; Kazan şehri Rus kroniklerinde ilk kez 1370 yılında geçmektedir. Bkz. Zeki Velidî Togan, a.g.m., s. 180. 48 Karl Fuks, a.g.e., s. 153-154. 17

olduğu tarihçiler arasında tartışma konusudur. Öncelikle bu hususta kaynakların verdiği bilgileri incelemek gerekir 49. Ebulgazi Bahadır Han a göre; Uluğ Muhammed in babası İçkili Hasan dır. Kırımlı Hacı Gaffar ın Umdetü t-tevarih adlı eserinde, Han ın babası olarak Çagay adlı bir kimse kaydedilmiştir. Muhibbi nin Divanü l-inşâ sında ise: Sultan Baybars zamanında Deşt hanı Muhammed Han İbnü l Hasan bin Ahi Toktamış Han kaydı mevcuttur. Camiü d-düvel yazarı Müneccimbaşı da başka bir şecere vermektedir: Sultan Muhammed Han bin Timur Sultan bin Timur Kutluğ bin Timur Melik bin Urus Han. Ancak Uluğ Muhammed Han ile Küçük Muhammed Hanı kardeş olarak kaydeden Müneccim başının verdiği şecere hatalıdır 50. Kazan Türklerinin tanınmış tarihçilerinden Şehabeddin Mercanî (1818-1889) de Müstefad ül Ahbar Fi Ahval-i Kazan ve Bulgar adlı eserinde Uluğ Muhammed Han ın soyunu Urus Han a dayandırmaktadır: Uluğ Muhammed bin Timur Han bin Kutluğ Timur Han bin Urus Han Kazan padişahlarının oğludur 51. İkinci kuşak Kazan tarihçilerinden Hadi Atlasî: Bu kişinin urıgını Mercanî hazretleri; Uluğ Muhammed Han bin Kutluğ Timur Han bin Urus Han deyü zapt itedir 52 diyerek onu teyit etmektedir. Zeki Velidî Togan da Müneccimbaşı nın söylediklerini aynen tekrarlamaktadır: Timur Han ın büyük oğlu ve Küçük Muhammed in ağası olan Uluğ Muhammed Han 53. Kazan ve Bakû Üniversitelerinde Türk Tarihi Profesörlüğü yapan Aziz Gubaydullin, Tatar Tarihi isimli eserinde, Uluğ Muhammed Han ın Cengiz Han neslinden olduğunu söylemekle yetinmiştir. Bu konuyu bütün ayrıntıları ile ele alan Murat Remzi ye göre; Uluğ Muhammed ile Küçük Muhammed kesinlikle kardeş değildir. V. Simirnov ise, hanın şeceresini kesin olarak belirleyememiştir 54. 49 Kurat, Kazan Hanlığını Kuran Uluğ Muhammed Hanın Yarlığı, İstanbul, 1937, s. 16. 50 A.g.e., s. 16. 51 Şehabeddin Mercanî, Müstefad ül Ahbar Fi Ahval-i Kazan ve Bulgar, Kazan, 1897 (Tıpkıbasım Ankara, 1997), s. 122. 52 Hadi Atlasî, Kazan Hanlığı, 1914, s. 28. 53 Zeki Velidî Togan (Ahmed Zeki Velidî), Türk ve Tatar Tarihi, Kazan, 1912, s. 180. 54 Kurat, a.g.e., s. 17. 18

Konuya ilişkin farklı bir görüş de M. G. Hudyakov tarafından ileri sürülmüştür: Uluğ Muhammed Han, ünlü Toktamış Han ın torunu ve Saray Hanı Celaleddin in oğludur 55. Bütün bu görüşleri değerlendirip konuya açıklık getiren A. N. Kurat a göre; Uluğ Muhammed Han ın babası han değildi. Verilen soy kütükleri arasında gerçeğe en yakını Ebulgazi Bahadır Han ın naklettiğidir. Dolayısıyla Uluğ Muhammed Han ın babası İçkili Hasan dır 56. Türk-İslam coğrafyasının kuzeybatı kısmında kurulan Kazan Hanlığı, adını hükümet merkezi olan Kazan şehrinden almıştır 57. Burası Asya kıtası ile Kuzeydoğu Avrupa yı birbirine bağlayan önemli ticaret yollarının kavşak noktasında bulunmaktaydı 58. Kazan, güneyde Astarhan Hanlığı, doğu ve güneydoğuda Nogay Hanlığı, güneybatıda Kırım Hanlığı, batıda Moskova Knezliği, kuzeyde daha önce adını andığımız Fin kavimleri ile meskûn sahalar ve kuzeydoğuda Sibir Hanlığı ile çevrili idi 59. Kazan Hanlığı nın kim tarafından ne zaman kurulduğu meselesi de önemli bir tartışma konusudur. G. N. Moiseeva, M. G. Safargaliyev 60, Akdes Nimet Kurat, Zeki Velidî Togan, Ahmet Temir, M. G. Hudyakov ve Ravil Bukharaev gibi tarihçiler hanlığın 1437 yılında, Uluğ Muhammed Han tarafından kurulduğunu kabul etmektedirler. Buna karşılık başta V. V. Velyaminov-Zernov olmak üzere, N. F. Kalinin, A. Halikov, B. Nolde 61 ve N. İ. Şişkin ise, hanlığın kuruluş tarihi olarak Uluğ Muhammed Han ın oğlu Mahmutek ( in (مخموتک tahta oturduğu 1445 yılını teklif etmektedirler. Russia and Kazan Conquest and Imperial Ideology (1438-1560s) başlığını taşıyan eserinde, bu konuyu inceleyen J. Pelenski ise, daha uzlaşmacı bir tavır 55 M. G. Hudyakov, Oçerki po İstorii Kazanskago Hantsva, Moskova, 1991, s. 22. 56 Kurat, a.g.e., s. 17; Aynı yazar, Topkapı Saray Müzesi Arşivindeki Altın Ordu, Kırım ve Türkistan Hanlarına Ait Yarlık ve Bitikler, İstanbul, 1940, s. 23. 57 Reşit Rahmetî Arat, Kazan, İA, C. VI, s. 505. 58 Mihail Rıbuşkin, Kratkaya İstoriya Goroda Kazani I, Kazan, 1848, s. 3; N. Prokofyev, İstoriya Kazani Pokoreniya Kazanskago Tsarstva, Kazan, 1904, s. 13; W. Barthold (Aleksander Bennigsen), Kazan, The Encyclopaedia of Islam, Volume IV, s. 849. 59 Kurat, Kazan Hanlığı (1437-1556), Türkler, C. VIII, Ankara, 2002, s. 441; Mehmet Saray, The Hanate of Kazan, A Short History of Turkısh-Islamic States, Edited by E. Merçil-H. Y. Nuhoğlu, Ankara, 1994, s. 263. 60 Azade-Ayşe Rorlich, Volga Tatarları, Çev: Mehmet Süreyya Er, İstanbul, 2000, s. 68. 61 A.g.e., s. 68. 19

sergilemektedir. Ona göre: Kazan Hanlığı nın kuruluş süreci kesin bir tarih ile izah edilemez. Bu olguyu Uluğ Muhammed in Altın Orda Hanı iken azledilmesi ile başlayıp, 1445 yılına kadar devam bir süreç olarak kabul etmek gerekir. Bununla birlikte, her iki tarih de, Moskova askerî birlikleri ile karşı karşıya gelinildiği için büyük öneme sahiptir. Dolayısıyla bu iki tarih, Moskova-Kazan ilişkilerinin başlangıcı olarak kabul edilmelidir. Uluğ Muhammed in sürüldüğü ve Moskova Knezliği ile ilk defa temasa geçtiği 1437 yılı, Kazan Tatarları ile Ruslar arasındaki ilişkilerin başlangıç tarihi olması nedeniyle önemlidir. 1445 tarihini ise, Moskova Knezliği ile çoktan kurulmuş olan Kazan Hanlığı arasındaki resmi temasların başlangıç noktası olarak kabul etmek daha uygundur 62. Kazan Hanlığı nın kuruluşunu, 1437 de başlayıp 1445 yılında tamamlanan bir süreç olarak görülmesini teklif eden 63 J. Pelenskiy, bize göre de bu soruna en doğru ve tarafsız yaklaşımı sergilemiştir. Daha önce de temas edildiği gibi, Saray ve Kırım daki hâkimiyetini kaybeden Uluğ Muhammed Han, 1437 yılında Rusya sınırına doğru yöneldi. Rusya-Kırım sınırında, Moskova Knezliği nin güneybatısında bulunan Belev şehrinin kendisine yurt olarak verilmesi için II. Vasiliy e (1425-1462) ricada bulundu. Fakat Büyük Knez onun isteğini reddetti ve Tatarların Knezlik hudutlarından uzaklaştırılması için Moskova birliklerini Han ın üzerine gönderdi 64. M. G. Hudyakov a göre; II. Vasiliy in bu tutumu o sırada Moskova Knezliği nin metbusu olan Saray Hanı nın isteği ile gerçekleşmiş olabilirdi 65. Tatarlara karşı gönderilen Moskova ordusu 40 bin asker ve 8 Generalden oluşuyordu 66. Ordunun komutası ise, Galiç Knezi Yuri Dimitriyeviç in oğulları Şemyaka ile Dimitri Krasnıy a verilmişti 67. Uluğ Muhammed Han, yine de barış yanlısı bir tutum sergileyerek II. Vasiliy e, Altın Orda içerisindeki anlaşmazlıkları körüklememesini söyleyip tarafsız kalmasını 62 Jaroslav Pelenski, Russia and Kazan Conquest and Imperial Ideology (1438-1560s), Paris, 1974, s. 23. 63 Azade-Ayşe Rorlich, a.g.e., s. 68. 64 M. G. Hudyakov, a.g.e., s.24. 65 A.g.e., s. 24. 66 Kazanskaya İstoriya, Yayına Hazırlayan: G. N. Moiseeva, Moskova-Leningrad, 1954, s. 52. 67 Edward L. Kenan, Muscovy and Kazan: Some Introductry Remarks on Pattern of Stepe Diplomacy,Slavic Review, Volume 26, No: 4, December 1967, s. 555. 20

önerdi. Buna karşılık Rusya dan vergi almayacağını taahhüt etti. Ancak Ruslar, Uluğ Muhammed Han ın teklifini ciddiye almayarak, sorunu askerî müdahale ile çözmekte kararlı idiler 68. Savaşın kaçınılmaz olduğuna kanaat getiren han 3 bin kişilik bir ordu ile Rusya üzerine yürüdü. Bunların bin kadarı, yeterli askerî teçhizata sahip olmamalarına rağmen korkuya kapılıp kalabalık Moskova ordusundan kaçmamışlardı. Kazanskaya İstoriya nın deyimi ile: Hayatlarından vazgeçip Allah a sığınmışlardı 69. Nihayet 5 Aralık 1437 tarihinde Belev şehri yakınlarında yapılan meydan savaşını, Rus kuvvetleri çok daha üstün olmasına rağmen, Uluğ Muhammed Han kazandı 70. Ancak Rus tarihçilerin pek çoğuna göre; Belev savaşı başıbozuk ve çapulcu Tatarlara karşı düzenlenmiş askerî bir harekât idi. S. M. Solovyev in konu ile ilgili olarak yazdıkları söylediklerimizi destekler niteliktedir: 1437 yılında Tatarların Ryazan bölgesine girmesine izin verildi. Fakat aynı yılın sonunda önemli bir olay yaşandı. Altın Orda dan kovulan Uluğ Muhammed Han, Rusya sınırındaki Belev e yerleşti. Büyük Knez, Şemyaka ile Krasnıy idaresindeki güçlü bir orduyu Tatarlara karşı gönderdi. Uluğ Muhammed, Rus halkının mallarını yağmalayıp insanlara eziyet etmişti. Ruslar, Belev mevkiine ulaştıklarında han korkuya kapılarak, Rusya nın tüm isteklerini kayıtsız şartsız yerine getireceğini taahhüt edip barış teklifinde bulundu. Ancak söyledikleri Ruslar nezdinde dikkate alınmadı. Rus ordusu şehrin üzerine yürüyerek Tatarları yenilgiye uğrattı. Daha sonra Tatar Mirzaları yeni bir öneri ile Büyük Knezliğe bağlı Voyvodaların yanına geldiler. Han, bir Mirza ile beraber kendi oğlunu da II. Vasiliy e rehin olarak göndermeyi ve Rus topraklarının koruyuculuğunu üstlenmeyi teklif etmişti. Fakat bu teklif de kabul edilmedi. Red cevabı alan Tatar Mirzaları, Voyvodalara dönerek; Sizin barış yapmaya niyetiniz yok; artık zaman bizi yargılasın! dediler. Ve Voyvodalar bütün Rus ordusunun Tatarların elinden kaçtığına şahit oldular 71. 68 Jaroslav Pelenski, a.g.e., s. 24. 69 Kazanskaya İstoriya, s. 52. 70 Bu muharebede Grigoriy Protasov isimli Voyvoda nın hazırlamış olduğu savaş stratejisinin uygulanması, Moskovalıların hezimete uğramasında önemli rol oynamıştı. Bkz. Jaroslav Pelenskiy, a.g.e., s. 24. 71 S. M. Solovyev, İstoriya Rossii s Drevneyşih Vremen, Kniga II, Toma 3-4, Moskova, 1988, s. 391-392. 21

Bu devirde Rusların dini bütün ve insan sevgisine sahip kişiler olmadığını belirten N. M. Karamzin e göre ise; Moskovalıların bozguna uğraması ilahî bir cezadan başka bir şey değildi 72. Rusların Tatarlara bakış açısının karakteristik örnekleri olan bu sözler, XIX. yüzyıl koyu Rus milliyetçiliği ile Ortodoks Hıristiyan taassubunun en açık ifadeleridir. R. Bukharaev de; Rus tarihçilerinde, Rusları haklı çıkarmak için, Moskovalıların askerî girişimlerini güneyli çapulculara karşı yaptığı düşüncesi hâkimdir. Saldırganlık, dürüstlüğün ihlali, yağmacılık ve bunun gibi olumsuz kavramlar Rusları ilgilendirmeyen; fakat güneyli ve doğulu komşularını niteleyen özelliklermiş gibi telakki edilmiştir 73 diyerek bu düşüncemizi desteklemektedir. Belev zaferinden sonra, İtil boyundaki Eski Bulgar şehrine gelen Uluğ Muhammed Han, buradaki mevkiini iyice sağlamlaştırıp, Rusya üzerinde hâkimiyet kurmayı tasarlıyordu. Ayrıca Moskova Büyük Knezi nin daha önce Saray Hanı Küçük Muhammed e ödediği vergiyi bundan sonra kendisi tahsil etmeyi istiyordu. Han bu emellerine ulaşmak için Moskova üzerine bir sefer düzenlemeye karar verdi. 1439 yılında Nijniy Novgorod u ele geçirerek mağrur ve muzaffer bir şekilde Moskova ya kadar ilerledi 74. Bu durumu haber alan II. Vasiliy, hükümet merkezi Moskova yı savunması için kabiliyetli bir Boyar olan amcası Yuri Patrikyeviç i görevlendirdi. Kendisi ise kuzeye yönelerek İtil nehrinin yukarı mecralarına geldi ve asker toplamaya başladı. Bu sırada şehrin surlarını dövmeye başlayan Tatarlar bir sonuç elde edemedikleri için büyük sıkıntılara maruz kaldılar. 3-13 Haziran tarihleri arasında devam eden kuşatmanın başarıya ulaşamayacağını anlayarak şehrin kenar semtlerine saldırıp, ele geçirdikleri ganimetler ve esirler ile birlikte geçici olarak güneye doğru çekildiler 75. 1439 yılından sonra Ruslar ile Tatarlar arasında kısa süreli bir barış süreci yaşandı. İki hasım arasında mütecaviz hareketler de görülmedi. Moskova sarayı dikkatini dört yıl boyunca batı ve güney sınırlarına odakladı. 1441 yılında Novgorod 72 Ravil Bukharaev, Islam in Russia The Four Season, Curzon, 2000, s. 214. 73 A.g.e., s. 215. 74 M. G. Hudyakov, a.g.e., s. 26. 75 Gustave Alef, The Battle of Suzdal in 1445 An Episode in Muscovite War of Succession, Rulers and Nobles in Fifteehth Century Muscovy, London, 1983, s. 13. 22

Knezliği ne saldıran II. Vasiliy, sahip olduğu gücün büyük kısmını bu askerî harekâtında kullandı. Büyük Orda Tatarları, 1442-1444 yılları arasında Moskova nın güneyinde bulunan, stratejik öneme sahip Ryazan Knezliği ni ciddi şekilde rahatsız etmeye başlayınca Büyük Knez, Ryazan Knezliği nden herhangi bir talep gelmediği halde, Tatarları defetmek için, onlara yardım etti. Bu sırada Moskova Knezliği nin doğu sınırına yakın bir şehir olan Nijniy Novgorod da bulunan Uluğ Muhammed Han ve ona bağlı Tatarlar da ise herhangi bir hareketlilik görülmedi 76. 1443-1444 yıllarında Litvanya nın Novgorod Knezliği üzerindeki büyük nüfuzu, II. Vasiliy hükümetinin batıdaki tehlikeyi dikkate almasını zorunlu kıldı. Moskova nın tahakkümünden rahatsızlık duyan Novgorodlu elitler, bu baskıyı kırmak için yoğun çaba sarf ediyorlardı. Yaşanan gelişmeler Moskova Knezliği için gerçekten tehlikeli olmaya başlamıştı. Kral Kazimir in tecavüzlerine karşı koymaktan başka çare olmadığını anlayan II. Vasiliy, bu tehdidi ortadan kaldırmak için hazırladığı orduyu iki Tatar Hanzadesinin emrine vererek, Moskova dan Litvanya ya gönderdi. 1444 yılının son aylarında aniden saldırıya geçen Tatar idaresindeki Rus ordusu, Smolensk in 77 yanı sıra Brianks, Viazma ve birkaç küçük kasabayı da ele geçirdi 78. Batıda yaşanan bu gelişmeleri yakından takip eden Muhammed Han, Moskova nın doğusundaki yerleşim birimlerine saldırarak özellikle Murom u baskı altında tuttu. Karşı karşıya kaldığı bu yeni tehditten dolayı korkuya kapılan Büyük Knez, belki de elindeki askerî gücün tamamını harekete geçirdi. II. Vasiliy in ordusu Moskova kuvvetlerinin yanı sıra Galiç, Mozhaisk, Vereia ve Serpuhov Knezlikleri ne bağlı birliklerden oluşuyordu. Tatar kuvvetlerinin sayı bakımından az olmasına ve geniş bir arazide dağınık vaziyette bulunmasına rağmen Moskova ordusu taarruz edemedi. 1444 yılının Ocak ayından Mart ayına kadar devam bu sefer sonucunda, Uluğ Muhammed Han, Nijniy Novgorod u elinde tutmayı başarmıştı 79. Kronikler bu yürüyüşte, daha kalabalık olan Moskova ordusunun neden taarruz etmediğine dair herhangi bir bilgi vermemektedirler. Bununla birlikte, Tatar tehdidi baş gösterince bu kez de Kral Kazimir in ordusu, savunma zafiyeti gösteren Moskova nın 76 A.g.m., s. 13. 77 M. Tikhomirov, The Towns of Ancient Rus, Moskova, 1959, s. 372-381. 78 Gustave Alef, a.g.m., s. 13. 79 A.g.m., 13, 14. 23

batı bölgelerine saldırdı. II. Vasiliy, büyük bir sorun ile karşı karşıya idi. Aralarındaki mesafe 250 kilometreden fazla olan iki sınır bölgesi, tehlikeli hasımları tarafından sürekli taciz ediliyordu. Moskova nın batısında bulunan Udel (yurtluk, Knez malikânesi) arazileri Litvanyalılar tarafından yağma edilmişti. Mahalli idarecilerin de desteğini alamayan Büyük Knez II. Vasiliy, ya Litvanya ya ya da Tatarlara karşı saldırıya geçmek zorunda idi 80. Ancak bu aşamada II. Vasiliy in sergilediği kararsızlık, Uluğ Muhammed Han tarafından ustaca kullanıldı. 1444 yılının sonlarına doğru Büyük Knez in ordusu geri çekilince Moskova nın sınır bölgelerinde büyük bir idarî boşluk meydana gelmişti. İlkbahar geldiğinde, Uluğ Muhammed Han bu bölgeyi yağmalaması için oğlu Mahmutek i görevlendirdi. Askerî birlikleri sayı bakımından yetersiz olduğu için başta Çerkezler ve Kazaklar olmak üzere, sınır bölgesinde yaşayan çok sayıdaki başıbozuk kimseyi de ordusuna dâhil etmişti 81. Büyük Knez II. Vasiliy, verimli ve zengin Vladimir-Suzdal bölgesinin Tatarlar tarafından yağmalanacağını bildiği için oldukça tedirgindi. Bunu engellemek için elindeki bütün kuvvetler ile birlikte 14 Haziran 1445 de Moskova dan ayrıldı. Ortodoks mezhebinin dinî ritüelleri gereği, sefer öncesinde birtakım azizlerin mezarlarını ziyaret etti. II. Vasiliy, Udel Knezleri ne kendisine katılmaları yönünde talimat verdi. Ayrıca hizmetinde bulunan Tatar Hanzadesi Birdidad داد) a (بيردی da çağrıda bulunarak, askerleri ile birlikte Suzdal a gelmesini emretti. İki hafta sonra, 29 Haziran günü Yuryev e ulaştığında Nijnij Novgorod garnizonunun Tatar kuşatması altında olduğunu öğrendi. Kuşatma sonunda kale Uluğ Muhammed Han a teslim edilmişti. Nihayet Büyük Knez, 6 Temmuz günü Suzdal şehrinde amcası çocukları Mozhaisk Knezi İvan, Vereia Knezi Mihail ve kayınbiraderi olan Serpuhov Knezi Vasiliy Yaroslaviç ile buluştu. Ancak çağrıda bulunduğu bütün Knezliklerden asker toplamak mümkün olmamıştı. Ayrıca Yuryev e kadar gelen Tatar Hanzade Birdidad, Büyük Knez e yardım etmekten vazgeçerek geri dönmüştü 82. Düzenlenen seferin gidişatı Moskova Büyük Knezi ni sıkıntıya sokmuş; Nijniy Novgorod kalesinin kaybedilmesi ise büyük hayal kırıklığı yaratmıştı. Artık kendilerine 80 A.g.m., s. 14. 81 A.g.m., s. 14. 82 A.g.m., s. 14-15. 24

olan güvenleri artan Tatarların üstesinden gelmek daha zordu. Ayrıca Birdidad ın sefere iştirak etmemesi ve Moskova tahtında hak iddia eden Galiç Knezi Şemyaka nın tehditkâr tutumu da Moskova nın izlediği savaş stratejisinin çöktüğüne işaret ediyordu 83. 6 Temmuz gecesi, Suzdal yakınlarındaki Kamenka ırmağının sağ tarafında konaklayan Rus ordusunda, düzenlenen seferin sıradan bir askerî yürüyüş olduğu düşüncesi hâkimdi. Knezler ve Boyarlar geceyi yiyip içip, eğlenerek geçirdiler. Fakat ertesi sabah Tatarların yaklaştığı haberi ulaşınca ordugâhta bir hareketlilik görüldü. Moskovalılar, Tatar ordusunun 3500 kişiden daha az bir süvari birliğinden oluştuğunu haber almışlardı. Dolayısıyla savaştan vazgeçip düşman ile anlaşmayı gereksiz görmüşlerdi. Tatarlar, Rusların etrafını kuşatıp ilk şiddetli saldırıyı gerçekleştirdikten sonra uygulanan taktik gereği geri çekilmeye başladılar. Tatarların kaçtığı hissine kapılan Ruslar, coşkulu bir şekilde onları takibe koyuldular. Ancak eski bir Türk-Moğol oyununa kurban gittiklerini anladıklarında artık vakit çok geçti. Moskovalıları tuzağa düşüren Tatarlar şiddetli bir akına başladılar. Sayıca üstün; ancak teşkilattan yoksun olan Moskova ordusunda karışıklık baş gösterdi ve Rus askerleri kaçmaya başladılar 84. M. G. Hudyakov un deyimi ile: Mukadderatın tayin edildiği 7 Temmuz günü, Suzdal civarındaki Spaso-Evfimiyeva Manastırı (Спасо-Евфимиева Монастыря) yakınlarında yapılan meydan savaşında Ruslar perişan olmuştu 85. Bu savaşta II. Vasiliy in Hazinedarı Demid de ölmüştü. Onun taşıdığı, üzerinde Yunan Güneş Tanrısı Helios un sembolü bulunan, II. Vasiliy e ait mühür ise ya kaybolmuş ya da Tatarların eline geçmişti 86. Kaderin bir cilvesi olarak yorumlanan Rus hezimeti, Moskovalılar arasında büyük şaşkınlığa neden olmuş ve bu utanç verici durum daha sonra korkuya dönüşmüştü. Felaket haberi Tatarların gönderdiği bir ulak ve savaştan sağ kurtulanların Moskova ya dönmesi ile çabucak yayılmıştı. Bütün bunlar yetmezmiş gibi 14 Temmuz gecesi, Moskova şehri gizemli bir şekilde yakıldı. Bu büyük yangından sonra şehir tamamen 83 A.g.m., s. 17. 84 A.g.m., s. 17. 85 M. G. Hudyakov, a.g.e., s. 26, 27; İsmail Aka, Uluğ Muhammed Han, Prof. Dr. İsmail AKA Makaleler 3, Yayına Hazırlayanlar: E. Semih Yalçın-Şarika Gedikli, Ankara, 2005, s. 148-149. 86 Gustave Alef, a.g.m., s. 16. 25