Sanat Tarihi Dergisi Sayı/Number:XIII/2 Ekim/October 2004, 139-176 BEÇİN 2001 KAZISI 1. Rahmi Hüseyin Ünal Aydoğan Demir



Benzer belgeler
DASKYLEİON 2011 KAZI SEZONU ÇALIŞMALARI

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

Sanat Tarihi Dergisi Sayı/Number:XIII/1 Nisan/April2004, BEÇİN 2000 KAZISI 1 Rahmi Hüseyin Ünal Aydoğan Demir

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU

371» ege üniversitesi arkeoloji kazıları

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU

Muhteşem Pullu

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 58, Kasım 2017, s. 1-9

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

BURGAZ KAZILARI 2008 YILI ÇALIŞMALARI

İZMİR, TİRE, YAVUKLUOĞLU (YOĞURTLUOĞLU) KÜLLİYESİ

RESTORASYON RAPORU SEDES MİMARLIK

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

ZEMİN KAT: 1. NORMAL KAT: 2. NORMAL KAT: ÇATI KATI: ÇATI ARASI KATI: 230 ADA 22 PARSEL :

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

BEÇİN 2007 KAZISI 1. Sanat Tarihi Dergisi Sayı/Number XVII/I Nisan / April 2008,

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

Katalog No : 38 Evin veya sahibinin adı ve inşa tarihi Adresi İnceleme Tarihi Fotoğrafl ar ve çizimler Kat adedi Bahçede bulunan elemanlar Tanımı

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 GÜÇLÜKONAK

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Yrd. Doç. Dr. Selim BARADAN Yrd. Doç. Dr. Hüseyin YİĞİTER

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

2419 ADA 45 PARSEL MİMARİ PROJE RAPORLARI

balat ilyas bey külliyesi

T.C. İNCESU İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ 2012/1 İFLAS TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI

SÜLEYMANİYE YENİLEME ALANI, 2. BÖLGE, 562 ADA, 11 PARSEL RESTİTÜSYON AÇIKLAMA RAPORU

YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ- İZMİR İN PREHİSTORİK YERLEŞİM ALANI

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Kayseri K ültür V arlıklarını K orum a Bölge K urulu KARAR

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

ASSOS KAZISI 2015 YILI SONUÇ RAPORU yılı çalışmaları kapsamında aşağıda listelenen alanlarda kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir (Resim 1).

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

OTS 2735: Sami Kosat evinin kuzeybatı köşesinden 29 metre kadar kuzeyde aynı şahsa ait tarla içinde ağaç kazık çakılarak nokta yenilendi.

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI

EDİRNE DEKÎ ESKÎ ESER ONARIM ÇALIŞMALARI

ŞEYHÜLİSLÂMLIKTAKİ BİNALARIN MİMARÎ ÖZELLİKLERİ

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI İZMİR 1 NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR

SÜLEYMANİYE YENİLEME ALANI, 2. BÖLGE, 461 ADA, 6 PARSEL RÖLÖVE AÇIKLAMA RAPORU İLE İLİŞKİLİ FOTOĞRAF VE GÖRSELLER

BEÇİN KALESİ KAZISI YILI KAZI VE ONARIM ÇALIŞMALARI. Özet

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

HOŞAP KALESİ KAZISI

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

İnşaat Nakliye iş kalemleri/iş grupları için Örnek Analiz Formatı

Beylikler,14.yy. başı BEYLİKLER DÖNEMİ

2419 ADA 45 PARSEL MİMARİ PROJE RAPORLARI

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

MİMARİ PROJE RAPORLARI

BURGAZ KAZILARI 2007 YILI ÇALIŞMALARI

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

31. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI 2. CİLT

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ KÜHAM BİNASI BAKIM ONARIM İŞİ İNŞAAT MAHAL LİSTESİ

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 SİLOPİ

BEÇİN 2003 KAZISI 1. Rahmi Hüseyin Ünal Şakir Çakmak Ertan Daş Aydoğan Demir Gültekin Teoman

CAMÝÝ VE MESCÝTLER. Nevþehirli Damat Ýbrahim Paþa Camisi (Kurþunlu Cami) (Merkez)

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

Osmanlı nın ilk hastanesi:

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Urla / Klazomenai Kazıları

Bâlî Paþa Camii. Âbideler Þehri Ýstanbul

Tel: (224) Tel iç hat: Faks: (224) Faks iç hat: temel terim, kavramlar.

BALIKESİR İLİ, KARESİ İLÇESİ, ÜÇPINAR MAHALLESİ, 22L-III PAFTA,5192 ADA, 19 PARSELE AİT

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

Gazi Üniversitesi Yapı işleri ve Teknik Daire Başkanlığınca yürütülen projelerin bilgilendirme sunumu

MAHAL LİSTESİ VE TEKNİK ÖZELLİKLER

Evlerin sokağa açılan kapıları düz atkılı ya da kemerli dikdörtgendir. Tek kanatlıdır ve ahşap ya da demirdendir.

Zeitschrift für die Welt der Türken. Journal of World of Turks KAYSERİ-YUVALI KÖYÜ TÜRK DÖNEMİ MİMARLIK ESERLERİ

TARSUS, MAKAM CAMİİ HZ. DANYAL MAKAM TÜRBESİ KAZISI *

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

MECLİS KARAR KAĞIDI. Karar Tarihi : Karar Numarası : 74

OSMANLI ÖNCESİ ANADOLU MEDRESELERİNDE ÖRTÜ ve ERKEN OSMANLI MEDRESELERİYLE KARŞILAŞTIRMA

Atatürk Üniveristesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi Journal of the Fine Arts Institute (GSED), Sayı/Number 34, ERZURUM 2015,

KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MESKUN VE GELİŞME KIRSAL KONUT ALAN YERLEŞİMLERİ TASARIM REHBERİ

SANAT TARİHİ RAPORU II. TARİHÇE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ETÜD VE PROJELER DAİRE BAŞKANLIĞI TARİHİ ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ ZEYREK 2419 ADA

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

Kültür ve Turizm Bakanlığından: ANTALYAKÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR Toplantı Tarihi ve No : /123 Karar Tarihi ve No :

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

Kültür ve Turizm Bakanlığından: İZMİR 1 NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR /687 Toplantı Tarihi ve No :

TEKNİK RESİM 6. HAFTA

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ. Vakfı. İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi. 81)_5J;f. Dem. No: Tas. No: ' ' "-==~~="" -~~..,_.

ANKARA DOĞAL ELEKTRĠK ÜRETĠM VE TĠCARET A.ġ. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DENĠZLĠ ĠLĠ, SARAYKÖY ĠLÇESĠ, TURAN MAHALLESĠ 571 ADA 1 PARSEL

YAPI İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÖRESEL MİMARİ ÖZELLİKLERE UYGUN TİP KONUT PROJESİ TRABZON-RİZE EVLERİ

Beçin 2002 Kazısı 1. Rahmi Hüseyin Ünal Aydoğan Demir Yekta Demiralp Şakir Çakmak Gültekin Teoman

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

ZEYREK 2419 ADA 13 PARSEL RÖLÖVE ANALİZ RAPORU 1. YAPININ YERİ VE TANIMI 2. YAPININ MEVCUT DURUMU VE BOZULMALAR 3. SONUÇ

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

2011 YILI RESULOĞLU KAZISI

İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ÇINARLI MAHALLESİ, 1507 ADA 102 PARSEL İLE 8668 ADA 1 PARSELE İLİŞKİN UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

Transkript:

Sanat Tarihi Dergisi Sayı/Number:XIII/2 Ekim/October 2004, 139-176 BEÇİN 2001 KAZISI 1 Rahmi Hüseyin Ünal Aydoğan Demir Beçin de, 2001 yılı kazı çalışmaları, 2000 yılında kazısına başlanan, ancak zaman ve ödenek yetersizliği nedeniyle sadece bir mekanı açılabilen Mültezim Evi nde yoğunlaştırılmıştır (Şek.1). Mültezim Evi :2000 yılı çalışmaları sırasında, içinde bir define ele geçirilen yaklaşık kare şekilli mekanın, doğu, batı ve güney duvarları üzerinde herhangi bir pencere veya kapı izine rastlanmamıştı 2 (Şek.2). Bir evin kileri veya tahıl ambarı olduğunu tahmin ettiğimiz bu mekanın duvarları boyunca zemine yerleştirilmiş kaba yonu taş blokların, tabanın ahşap döşemesini taşıdıkları düşünülmüştü. Mekânın giriş kapısının bulunması gereken kuzey duvarı üzerinde bir açıklık izine rastlanmaması, duvarın büyük ölçüde tahrip olmasına bağlanmıştı (Bk. Res.1, ön plandaki yatay duvarın sol ucu) 3. Çalışmalara kuzey yönünde devam edildi. Kiler veya ambar olduğunu tahmin ettiğimiz mekanın doğu duvarının, kuzeye doğru devam etmediği, bir dik açı yaparak 1 2001 yılı kazı çalışmaları sırasında değerli yardımlarını gördüğüm Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü yetkililerine; sağladıkları maddî katkı için Kültür Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğü (DÖSİMM) yetkililerine; Milas Kaymakamı Sayın Ayhan Boyacı ya; Muğla İl Kültür Müdürü Sayın Hikmet Öz e; Türkiye Kömür İşletmeleri Milas Bölge Müdürü Sayın Muhammet Koban a; başta Müze Müdür Vekili Sayın Mehmet Çakıcı olmak üzere Milas Müzesi elemanlarına; Milas Mal Müdürü Sayın Murat Toy a; Beçin Belediye Başkanı Sayın Önder Tireli ye ve Belediye çalışanlarına; Ege Üniversitesi Rektörü ve Ege Üniversitesi Güçlendirme Vakfı Başkanı Sayın Prof. Dr. Ülkü Bayındır a; Ege Üniversitesi Genel Sekreteri Sayın Cihangir Soygül e; Kazı Komiserimiz Sayın Aynur Talaakar a; Beçin deki çalışmaları dikkatle izleyen ve gelişmeleri basın yoluyla duyurmaya çalışan Sayın Özgen Acar a ve burada isimlerini sayamadığım dostlarım ve çalışma arkadaşlarıma candan teşekkürlerimi sunuyorum. Bir bölüm çalışması olarak yürütülen bu kazıya katılan Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü elemanları, güçlükleri aşmamda bana yardımcı oldular. Yar.Doç.Dr.Yekta Demiralp, Yard.Doç.Dr. Şakir Çakmak, Yard.Doç.Dr. Ertan Daş, Öğr.Gör. Aydoğan Demir, Araş.Gör. Sedat Bayraka,l Araş.Gör. Rüçhan Bubur ve Uzm. Hasan Uçar ın çaba ve katkılarını şükranla anıyorum (R.H.Ü.). 2 Bk.R.H.Ünal-A.Demir, Beçin 2000 Kazısı, Sanat Tarihi Dergisi, sayı XIII (2004), s. 142. 3 Mültezim Evi ndeki konservasyon çalışmaları, ancak 2003 yılında tamamlanabildi. Kilerin kuzey duvarı ile mutfağın güney duvarı sağlamlaştırılırken, duvarların batı uçları, bu kesimlerde bir giriş açıklığının yer almasına engel olmayacak şekilde onarıldı.

140 Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir

Beçin 2001 Kazısı batıya yöneldiği görüldü. Kuzey duvarının iki yanı da iyice temizlendiğinde, duvarın doğu ucunda ortaya çıkan iki bitişme çizgisi, burada mevcut bir açıklığın örülerek kapatıldığını gösteriyordu. Bitişme çizgilerinin mekan zeminine kadar devam etmesi, iptal edilmiş bir kapı açıklığı ile karşı karşıya olduğumuzu düşündürdü. Ambarın doğu ve güney duvarları dışa bakıyordu. Evin batısındaki Sofuhane ile müşterek olan batı duvarı üzerinde de bir giriş bulunması söz konusu değildi. Bu nedenle, giriş kapısının mutlaka kuzey duvarı üzerinde yer alması gerekiyordu. Duvarın doğu ucundaki giriş, niçin kapatılmıştı? Giriş, mutlaka bu duvar üzerinde yer almak zorunda olduğuna göre eski giriş, sadece yeri değiştirilmek için kapatılmış olmalıydı. Giriş açıklığının yeri niçin değiştirilmişti? Bugün bu soruya verilebilecek cevaplar ne yazık ki varsayımdan öte bir değer taşımamaktadır. Ambarın kuzeyindeki mekan tamamen temizlendiğinde bu mekanın, doğuya bakan bir eyvan olduğu anlaşıldı (Bk.Res.1, sağda, ortadaki mekan). Eyvanın kuzey duvarı boyunca ve özellikle de kuzeybatı köşesinde bol miktarda yanmış odun parçaları ve küle rastlandı. Kuzey duvarı dibinde, duvarın ortalarına yakın bir yerde, külçe haline gelmiş bakır kap kacak kalıntıları bulundu. Duvarın doğu ucunda, örülerek kapatılmış bir açıklık vardı. Bu açıklık da, eyvanın güneyindeki duvar üzerinde yer alan açıklık ile aynı konum ve genişlikteydi. Açıklığın bir eşiği olup olmadığını araştırmak amacıyla, duvarın güney kenarı boylu boyunca kazıldı. Ancak, eyvanın zemin kotundan yaklaşık 20cm. aşağıda ana kayaya rastlandı. Doğu-batı yönünde uzanan bu duvar, ana kaya üzerine oturtulmuştu. Duvar büyük ölçüde tahrip olduğundan, bir başka açıklığa işaret edebilecek herhangi bir iz seçilemiyordu. Oysa, eyvanın kuzeyindeki mekan da, ambar mekanı gibi eyvana açılıyor olmalıydı. İşte bu nedenle, eyvanın iki yanında yer alan yaklaşık kare şekilli iki mekanın girişleri, eyvanın dip duvarına yakın bir yerde olmalıydı. Eyvanın kuzeyindeki mekanın, eyvanla müşterek güney duvarı üzerinde, içi örülerek kapatılmış bir ocağın (şömine) izi açıkça seçilebilmektedir. Hangi nedenle kapatıldığını bilemediğimiz bu ocağın hemen önünde, bakır bir güğüm, bir ibrik ve demir bir sacayağı, bir sıvı ölçü kabı in situ durumda bulundu 1. Ocak ve yakınında ele geçen güğüm ve ibrik, bu mekanın evin mutfağı olduğunu düşündürdü. Kapatılmış ocağın hemen önünde, mekan zeminine yerleştirilmiş tuğlalar, burada yeni bir ocağın oluşturulduğunu düşündürmektedir. Burada ele geçen ibrik, güğüm ve özellikle de sacayağının, ocağın içinde veya çok yakınında bulunan gereçler olması da bu fikri desteklemektedir. Ancak, bu yeni ocağın baca sorununun nasıl çözümlendiğine ilişkin herhangi bir bilgimiz yoktur. Eski ocağın, niçin örülerek iptal edildiğini de bilmiyoruz. Duvarın üst kesiminin herhangi bir nedenle hasar görmesi sonucu, bacanın çalışmaz duruma gelmiş olabileceği hatıra gelmektedir. Fakat örülerek kapatılan şöminenin bacası yerine, yeni bir baca inşa edilmiş olması da zayıf bir olasılıktır. Çünkü, en az iki katlı olduğu kesin olan bu evde, mutfak olarak kullanılmış olan bu mekanın üzerinde, 1 Bk.Küçük Buluntular Bölümü. 141

142 Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir

Beçin 2001 Kazısı büyük olasılıkla üst kat odalarından biri bulunmaktaydı. Dolayısıyla, duvara bitişik dışa taşkın bir baca, çatıya ulaşabilmek için, üst kattaki mekanda da devam etmek zorundaydı. Bu da pek muhtemel görünmemektedir. Eyvanın kuzeyindeki mekanın (mutfağın) zemininde, üzeri irice kayrak taşlarla örtülmüş, pişmiş topraktan, silindir şekilli su künklerine rastlandı (Res.2). Su yolu, evin batısındaki dikdörtgen mekanın (Sofuhane) içinden geçerek mutfağa ulaşıyordu. Su yolunun, mutfağı doğu-batı doğrultusunda kat ederek mekan dışına çıktığı görüldü. Su künklerinin mutfağa girdiği ve çıktığı noktalarda, mutfağın batı ve doğu duvarlarına yaslanan, yarım silindir şekilli iki kitleye rastlandı (Bk.Res.2). Kırma taşlarla örülmüş olan bu payanda görünümlü kitlelerin içinde, dikey olarak yerleştirilmiş su künkleri vardı. Her iki payanda da, yaklaşık 75cm. çapındaydı ve yükseklikleri, mekan zemininden itibaren 50cm. kadardı. Batı duvarına yaslanan payanda içinde, biri 15cm., diğeri de 10cm. çaplarında iki künk vardı. Batıdaki ince uzun dikdörtgen mekanın ve mutfağın zeminine döşenmiş olan künklerin etrafı harçla beslenmiş, üzerlerine de kayrak taşlar yerleştirilmişti. Bu payandaların ve içlerindeki su künklerinin işlevleri hakkında şöyle bir tahminde bulunmak mümkün görünmektedir: Batı yönünden, büyük olasılıkla kubbeli çeşmeden gelen su, mutfağın batı duvarı üzerindeki payanda içine yerleştirilmiş iki künkten daha geniş olanı içinde yükselerek, payanda üzerine inşa edilmiş bir küçük depoda birikmekteydi. Depodaki su, kanalın Kubbeli Çeşme deki başlangıç kotuna kadar yükselmekteydi. Depoyla bağlantılı bir musluktan, evin ihtiyacı olan su alınabilmekteydi. Suyun kullanılmayan kısmı, daha küçük çaplı diğer künk ile, doğu yönünde akışına devam etmekte ve diğer payanda içine yerleştirilmiş olan künk içinde ikinci defa yükselmekteydi. Mutfağın doğu duvarının dış yüzüne bitişik, 15cm. çapında bir künk ortaya çıkarıldı. Bu künk, harçla örülmüş kalın bir kılıf içine alınmıştı. Mutfağın doğu duvarına yaslanan payanda üzerine yerleştirilmiş olan ikinci bir depo içinde biriken su, duvarın dış yüzüne yaslanan ve avlunun su ihtiyacını karşılayan bir çeşmeyi besliyor olmalıydı. 1999 yılı çalışmaları sırasında, Orhan Camii nin kuzeydoğusundaki türbenin kuzey duvarı dibinde su künklerine rastlamış ve güneybatı yönünde devam eden künkleri, Orhan Camii harimine girene kadar izleyebilmiştik 1. Ancak, cami hariminin kuzey kesiminde, döşeme taşı olarak kullanılmış iri, devşirme mermer blokları yerlerinden sökmek istemediğimiz için, künklerin cami harimi içindeki rotasının sonuna kadar izlenmesi mümkün olmamıştı. Künklerin harime girdikten sonra kuzeybatı yönünde ilerlemesi, suyun Kubbeli Çeşme den alındığı konusunda tereddüt uyandırmaktadır. Ancak caminin batısında, bugün bilinen iki kaynak vardır: Bunlardan, Ahmed Gazi Medresesi nin 50m. kadar batısındaki kaynağın çevresinde, herhangi bir depo veya künk izi yoktur. Kaldı ki, bu kaynağın kotu, suyun Orhan Camii yönünde akıtılması için elverişli değildir. Bu kaynak, Ahmed Gazi Medresesi doğu cephesinin kuzey ucuna sonradan inşa edilmiş 1 Bk.R.H.Ünal, Beçin 1999 Kazısı, Sanat Tarihi Dergisi, XII(2003), s.129. 143

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir olan çeşmeyi besliyor olmalıydı. 1996 yılı çalışmaları sırasında, Bey Konağı nın güney duvarına bitişik bir su kanalına rastlanmıştı 1. Batıdaki bir kaynaktan gelen bu su, konağın batısındaki bir depoda biriktirilerek Bey Hamamı na sevk edilmekteydi 2. Bey Konağı nın güney duvarı dibinde, doğu yönünde devam eden bu su kanalının üzeri açıktır. Bu nedenle bu suyun, Orhan Camii hariminden geçen ve II No.lu türbenin kuzeyinden doğuya doğru devam eden su şebekesi ile bir ilişkisinin olabileceğini düşünmek zordur. Orhan Camii harimi içinde rastladığımız künklerin yaklaşık doğubatı yönünde uzanıyor olması, suyun Kubbeli Çeşme den gelmesi ihtimalini zayıflatır görünmesine karşın bu ihtimal, yine de akla en yakın olanıdır 3. Mutfağın doğu duvarının kuzey yarısı ve kuzeydoğu köşesi tahrip olmuş durumdadır. Batı duvarının ise, kuzey yönünde devam ettiği anlaşılmaktadır (Res.3). Evin bahçesini kuşattığı düşünülebilecek bu duvar, kuzeye doğru birkaç metre devam ettikten sonra, muhtemelen doğuya yönelmekteydi. Ancak 70cm enindeki bu duvar, bir bahçe duvarı için fazla kalındır. Bu kalın duvarın, mutfağın kuzeyinde yer alan bir mekana ait olması gerekir ki bu da pek muhtemel görünmemektedir. Mültezim Evi nin bu cephesi, bugün, Beçin Köyü nden Ahmed Gazi Medresesi nin önündeki meydana kadar devam eden asfaltlanmış yola bakmaktadır. Orhan Camii ile Ahmed Gazi Medresesi arasındaki cadde, bu kesimde bir kavis çizerek, iç kale girişine ve daha aşağıda, bugün ortadan kalkmış olan sur kapısına bağlanmaktaydı. Mültezim Evi nin kuzey duvarına bitişik böyle bir mekan, buradan geçen yolu çok olumsuz etkilerdi. Kaldı ki, Mültezim Evi nin plan şeması ve bu şemada inşa edilmiş Anadolu daki benzer örnekler göz önüne alındığında, mutfağa bitişik böyle bir mekan yadırganmaktadır. Bu duvarın devamı, yol çalışmaları sırasında tahrip edilmiş olmalıdır 4. Alt kat planı yüzde yüze yakın bir kesinlikle saptanabilen Mültezim Evi, büyük olasılıkla iki katlı bir evdi (Bk.Şek.2). Alttaki üç mekandan ortadaki, bir dağılım mekanı olarak kabul edebileceğimiz bir eyvandır. Eyvana açılan iki odadan güneydeki, muhtemelen ambar veya kiler, kuzeydeki ise mutfaktır. Oturma ve yatak odaları, muhtemelen evin üst katında yer almaktaydı. Evin kuzeydoğu köşesi, yol açma işlemleri sırasında tahrip olduğu için, mutfağın kuzey duvarının doğuya doğru devam edip etmediği, ediyor idiyse ne kadar devam ettiği anlaşılamamaktadır. Ambarın doğu duvarının ise, güneye doğru 110cm. kadar daha devam ettiği ve düzgün bir şekilde kesildiği görülmektedir (Res.4, sağ altta). Bu durum, burada bir giriş açıklığı bulunduğunu düşündürmektedir. Ancak, giriş açıklığının diğer sövesi, daha sonra inşa 1 Bk. R.H.Ünal, "Beçin 1996 Kazısı", Sanat Tarihi Dergisi, X (2000), Res.1. 2 Bk. R.H.Ünal, "Beçin 1997 Kazısı", Sanat Tarihi Dergisi., X(2000), s:142, Res.1. 3 Bk. R.H:Ünal, Beçin 2000 Kazısı, Sanat Tarihi Dergisi, sayı XIII (Baskıda). 4 1996-97 yıllarında, Mültezim Evi nin ve Kızıl Han ın doğusundan geçen bir araba yolu açmak için çalışmalara başlandığı; kepçe ile kaldırılan toprak içinde bir Bizans başlığı çıkınca, Milas Müzesi yetkililerinin uyarısı ile bu tasarıdan vazgeçildiği bize bildirilmişti. Mültezim Evi nin kuzeydoğu köşesi bu sırada zarar görmüş olmalıdır. 144

Beçin 2001 Kazısı edilmiş başka bir yapıya ait olduğu izlenimi veren, 55cm. genişliğindeki temelin inşası sırasında tahrip olmuştur (Bk.Şek.2, sol alt köşe). Bu verilere göre evin doğusunda bir dış sofa bulunması olasılığı oldukça zayıftır. Ambarın doğu duvarının kuzey ucunda, eyvanın güneydoğu köşesinde dağılmış durumda ele geçen, harç ve küçük taşlarla örülmüş, konik şekilli, sıvalı parçanın mahiyeti kesin olarak anlaşılamamışsa da, bir baca külahı olabileceği akla gelmektedir. Dış sofalı veya sofasız eyvanlı evlere, Anadolu nun hemen her bölgesinde rastlanmaktadır. Gaziantep te Bahtiyar Saffet Evi nin (tarihsiz) üst kat planı, Mültezim Evi nin planıyla hemen hemen aynıdır 1. Burada da eyvanın iki yanındaki odalara, karşılıklı yerleştirilmiş kapılardan girilmektedir. Konya, Esenlü Mahallesi nde Hacı Kadirlerin Evi de (XIX. yy. başları), aynı plan şemasını tekrarlamaktadır 2. Mudanya da Halil Ağa Evi (XVII. yy. ikinci yarısı), aynı şemada dış sofalı bir örnektir 3. Tire de, Mürşide Siper Evi nde (XIX. yy), bu şemanın değişik bir uygulaması görülmektedir 4 (Şek.3). Eskihisar daki (Yatağan/Muğla) 1327/1909 tarihli Halil Ağa Evi, Mültezim Evi nin dış sofalı bir varyantıdır 5. Mültezim Evi nin üst katına çıkışı sağlayan merdivenlerin, eyvanın içinde mi, yoksa evin doğu cephesi üzerinde mi yer aldığını bilemiyoruz. Bu konuda en ufak bir ipucuna sahip değiliz. Ancak, içeriden merdivenli girişler, Muğla yöresi kırsal kesim evlerinin belli başlı özellikleri arasında sayılmaktadır 6. K.Aran ın örnek olarak verdiği ev şemasında, üst kata çıkış merdiveni, zemin kattaki eyvanın içine yerleştirilmiştir. Mültezim Evi nde de üst kat merdiveni, eyvan içine yerleştirilmiş olmalıydı. Beçin Definesi nde ele geçen Osmanlı akçelerinden büyük çoğunluğu III.Mehmed dönemine (1595-1603); yaklaşık %5 kadarı da, oğlu I. Ahmed dönemine (1603-1617) aittir. Tahta geçen Osmanlı sultanlarının ilk icraatlarından biri, piyasadaki paraları, kendi adlarına darp edilmiş yeni paralarla değiştirmekti. Ancak, definedeki Avrupa kökenli paralardan, İspanya Kralı III.Philippus (Felipe) adına darp edilmiş 4 Real değerindeki sikke, 1608 tarihlidir. Yani bir başka deyişle, I. Ahmed in tahta geçtiği tarihten 5 yıl sonra basılmıştır. Bu durumda, Mültezim Evi ni ve batısındaki Sofuhane yi yok eden yangının, 1608 i izleyen bir iki yıl içinde meydana geldiğini söylemek mümkün görünmektedir 7. 1 Plan için bk. S. H. Eldem, Türk Evi Plan Tipleri, İstanbul, 1954, s. 29. 2 Plan için bk. C. Berk, Konya Evleri, İstanbul, 1951, Lev. 7. 3 Plan için bk. S. H. Eldem, Türk Evi, s. 51. 4 Bk.M.Kürüm, Tire Evleri, İzmir, 1992 (Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, yüksek lisans tezi. Basılmamış), s.141, plan 29. 5 Plan için bk. A. Baş, Eskihisar da Türk Devri Yapıları, Vakıflar Dergisi, XXII (1991), s. 382. 6 K. Aran, Barınaktan Öte, Anadolu Kır Yapıları, İstanbul, 2000, s. 133. 7 Beçin Definesi Projesi kapsamında, İstanbul da, Başbakanlık Arşivi nde araştırmalarını sürdüren, Bölümümüzün emekli öğretim üyesi Aydoğan Demir in bulduğu 1610 tarihli bir kayıtta, Kale altındaki terkedilmiş Büyük Hamam a karanlıkta yerleşen eşkıya, sabah Kale 145

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir kapısı açıldığında, tamamen İç Kale ye çekilmiş olan Beçin halkını soymuş, kenti talan etmiş ve Beçin Kalesi nde muhafaza edilen kürekçi bedelleri ni de gasp etmişlerdir. Mültezim Evi, belki de bu talan sırasında çıkarılan yangında tahrip olmuştur (R.H.Ü.). 146

Beçin 2001 Kazısı 147

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir Mültezim Evi nin son sahibinin, varlıklı biri olmadığı anlaşılmaktadır. Evin mutfağı nda ve ambarında ele geçen kap kacak, bir büyükçe tas (tahıl ölçeği? ), bir sahan, bir ibrik, bir güğüm, bir sıvı ölçü kabı ve bir sacayağından ibarettir (Bk. Küçük Buluntular bölümü). Varlıklı birinin evinde bulunması düşünülebilecek sırlı seramik kaplara rastlanmamıştır. Mutfak eşyaları arasında, tepsi ve sini de yoktur. Oysa, mutfağında ve avlusunda akar suyu olan bir köy evinin, varlıklı birine ait olması beklenir. Kentin en seçkin, en gözde, en iyi noktalarından biri olması gereken bir arsa üzerine inşa edilmiş bu evin ilk sahipleri, varlıklı ve hatırlı kimseler olmalıydı. Daha önce de açıklamaya çalıştığım gibi, 1600 lü yılların başında Beçin, küçük bir kaza merkezi durumundadır 1. 1530 tarihli Tapu Tahrir Defteri ne göre kent, 140 haneli, yaklaşık 650-700 nüfuslu küçük bir yerleşim yeriydi 2. 1530 yılı ile evin yandığı tarih arasındaki 80 yıla yakın zaman dilimi içinde, kentin toplumsal ve ekonomik durumu daha da gerilemiş olmalıdır. Bir başka deyişle, bu konağı atalarından devralmış olan evin o günkü sakinleri, büyük olasılıkla evi inşa ettirenlerin maddi gücüne sahip değillerdi. Mültezim Evi nin, yanarak yıkıldığı tarihte, oldukça eski bir ev olduğunu düşündürecek ipuçları vardır. Yukarıda da değindiğim gibi, mutfağın ve ambarın eyvanın girişine yakın olan kapıları örülerek kapatılmış ve muhtemelen eyvanın dip duvarına yakın yeni girişler açılmıştır (Bk.Şek.2). Bu değişiklik, muhtemelen eyvan içinde yer alan ve üst kata çıkışı sağlayan ahşap merdivenin, yeniden düzenlenmesini gerektirmiş olmalıdır. Mutfağın ve kilerin kapıları örülerek kapatılmadan önce, üst kata çıkan ahşap merdiven, mutfağın veya ambarın duvarına bitişikti (Şek.4). Mutfak veya ambar girişinin hemen kenarından başlayan basamaklar, eyvanın kuzeybatı veya güneybatı köşesinde bir dik açı yaparak üst kata ulaşıyor olmalıydı. Mutfağın ve ambarın kapıları örülünce merdiven, eyvan girişine yakın bir yerden başlatılabilmiş ve böylece merdivenin, mekanın sadece güney veya kuzey duvarına yaslanması sağlanmıştır. (Şek.5). Bu arada, muhtemelen üst kesimi tahrip olan mutfaktaki ocak, örülerek kapatılmıştır. Bütün bu değişiklikler, evin uzun bir süre kullanıldığının kanıtıdır. Bu durumda Mültezim Evi ni XV. yüzyıla veya XVI. yüzyıl başlarına tarihlemek mümkün görünmektedir. Sofuhane : Mültezim Evi nin batı duvarına bitişik bir mekanın varlığı, toprak üstünde görülebilen duvar izlerinden anlaşılmaktaydı. Bu mekanın güney ve batı kenarlarının uzunluğu, kazı öncesinde de ölçülebiliyordu. Bu iki kenar üzerinde bir giriş açıklığı yoktu. Girişin doğu veya kuzey kenarı üzerinde olması gerekiyordu. Mültezim Evi nde, ambar, mutfak ve eyvanın kazıları tamamlandığında, evin batı duvarına bitişik olan bu mekanın, ev ile bir bağlantısının bulunmadığı görüldü. Giriş açıklığının bulunması gereken kuzey duvarının önündeki toprak kaldırılınca, 140cm. eninde bir 1 Bk. R. H. Ünal, Beçin 2000 Kazısı, Sanat Tarihi Dergisi, XIII(2004), s. 151. 2 Bk. 166 Numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri, Başbakanlık Devlet Arşivleri Gen. Müd. Yayınları, Ankara, 1995, s. 481. 148

Beçin 2001 Kazısı giriş açıklığı ile karşılaşıldı (Res.5). Devşirme bir mermer blok eşik olarak kullanılmıştı. Bu mekanın, doğrudan sokağa açılan bir girişe sahip olması da, Mültezim Evi ile bir ilgisinin bulunmadığını göstermektedir. Kaldı ki, mekanın kuzey ve güney duvarları dikkatlice incelendiğinde bu duvarların, Mültezim Evi nin duvarları ile aynı kalınlıkta olmadıkları ve bu duvarlarla kaynaşmadıkları görülmektedir (Bk.Şek.2). Bir başka deyişle bu duvarlar, Mültezim Evi nin batı duvarına yaslanmaktadır. Böylece bu mekanın, Mültezim Evi nden sonra inşa edildiği kesin olarak söylenebilmektedir. İçten içe 18m.50cm X 4m.60cm boyutlarındaki bu büyük mekanın, Mültezim Evi nin ahırı olabileceği düşünülmüştü. Ancak, kazı ilerleyince fark edilen kuzey ve güney duvarları üzerindeki bitişme çizgileri, mekanın Mültezim Evi nden sonra inşa edildiğini açıkça ortaya koyunca, bu fikri terk etmek zorunda kaldık. Kaldı ki, mekanın ev ile doğrudan bir bağlantısının bulunmaması, evin avlusuna değil de, doğrudan sokağa açılıyor olması da, ahır fonksiyonu ile pek bağdaşmıyordu. Mekanın ahır olarak kabul edilmesine engel bir başka özelliği de, kuzey kesimi ile güney kesimi arasındaki kot farkıydı. Güneydoğu ve güneybatı köşelerinde, Mültezim Evi ambarının zemini ile hemen hemen aynı kotta, yerli kayaya rastlandı. Doğal olarak, mekanın güney kesiminin zemin kotu, yerli kayadan daha düşük bir seviyede olamazdı. Buna karşılık, kuzey duvarının batı ucunda ortaya çıkarılan giriş kapısı eşiğinin kotu, mekanın kuzey ucundaki yerli kayanın kotundan yaklaşık 1m. daha düşüktü. Bu durumda, mekanın kuzey kesiminde, bir merdiven sisteminin bulunması gerekiyordu. Mekanın kuzey kesimindeki kota başka türlü ulaşılamazdı. Ancak, kuzeybatı köşesinden güneye doğru, batı duvarı boyunca yaklaşık 4m. kadar kazıldığı halde, herhangi bir merdiven izine rastlanmadı (Bk.Res.5). Kuzeybatı köşesinin yaklaşık 5m. güneyinde, kabaca doğu-batı doğrultusunda mekanı kat eden su künkleri vardı (Bk.Şek.2). Bu künklerin kotu da, mekanın güney ucundaki zemin kotuna çok yakındı. Mekanın doğu duvarı boyunca sıralanmış taşlar, Mültezim Evi ambarında olduğu gibi, zeminin ahşap bir tabanla kaplı olduğunu düşündürmektedir. Doğu duvarına 1m.50cm ve 2m.90cm uzaklıkta, doğu ve batı duvarlarına paralel bir şekilde sıralanmış izlenimi veren taş bloklara rastlandı. Kabaca yontulmuş bu bloklar, ahşap zemin döşemesini oturtmak amacıyla yerleştirilmiş olmalıydı. Ancak, bu taş bloklardan ikisi, hem şekilleri, hem de boyutları açısından diğerlerinden farklıydı. Bunlardan ilki olan 60cm. çapındaki silindir şekilli blok, güney duvarından 6m., doğu duvarından da 1m.50, uzaklıktaydı. Yaklaşık 15cm. yüksekliğindeki bu blokun ortasında, 20cm. çapında, daire şekilli bir çökertme ve yine daire şekilli, 13-14cm. çapında bir delik mevcuttu. Deliğin çeperlerinde, küçük taş kırıkları ve kireç harcıyla yapılmış bir dolgunun kalıntıları görülüyordu. Bu parçanın yaklaşık 1m. batısında, mekanın batı duvarına paralel uzanan blok taşlarla aynı doğrultuda, 40cm X 45cm. boyutlarında, bir başka blok taş dikkat çekiyordu. Blokun tam ortasında, 12-13cm. çapında bir delik vardı. Bu iki blok, ahşap üst örtüyü destekleyen ahşap sütunların üzerine oturtuldukları kaideler olmalıydı. Mültezim Evi ne bitişik bu büyük dikdörtgen mekan, kuzey-güney yönlü bir doğru boyunca sıralanan ahşap sütunların desteklediği, ahşap bir çatı ile örtülü 149

150 Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir

Beçin 2001 Kazısı olmalıydı. 4m60cm enindeki mekanı ortalayacak şekilde yerleştirilmiş bir sıra destek, ahşap çatıyı ayakta tutmak için yeterliydi. Ancak bu iki destek kaidesi, ahşap sütunların sıralanmaları gereken kuzey-güney yönlü bir doğru üzerinde değillerdi. Muhtemelen yerlerinden oynatılmış olmalıydılar. Beçin kentinin merkezinde, kentin muhtemelen en büyük camisi olan Orhan Camii nin birkaç metre yakınında, iç kale kapısı ve kent girişinin bulunduğu ana cadde üzerinde yer alan 19m.00 X 4m.60 boyutlarındaki bu uzun mekanın işlevi neydi? Yukarıda da değindiğim gibi, 85m² nin üzerinde bir alan kaplayan bu mekanın, Mültezim Evi nden sonra inşa edildiği açıkça bellidir. Mekanın kuzey, güney ve batı duvarları 50cm. kalınlığında olduğu halde, Mültezim Evi ile müşterek olan doğu duvarı, Mültezim Evi nin diğer duvarları gibi 70cm. kalınlığındadır. Kaldı ki, mekanın kuzey ve güney duvarlarının Mültezim Evi ne yaslandığı, Mültezim Evi nin, batı duvarı ile kaynaşmadığı, aradaki bitişme çizgilerinden bellidir. Ev ile hiçbir irtibatı olmayan bu büyük mekanın, bir kamu hizmet binası olabileceği akla gelmektedir. Menteşe Sancağı ndaki vakıf yapılarının listesini veren 937/1530 1 ve 991 Muharrem /1583 Ocak 2 tarihli Tapu Tahrir Defterleri nde zikredilen kamu yapıları arasında, Muallimhane 3, Sofuhane 4, Mektebhane 5, Tesbihhane 6 olarak adlandırılan bazı yapılara rastlanmaktadır. Bunlardan Muallimhane ve Mektebhanelerin, okuma yazma öğretilen okullar olduğu anlaşılmaktadır 7. Mektebhane, Sofuhane ve Tesbihhane terimlerini, ulaşabildiğim sözlüklerde bulamadım. Ancak, Mektebhane teriminin Muallimhane den pek farklı olmadığını; Sofuhane ve Tesbihhane terimlerinin anlamlarının da biribirine yakın olduğunu tahmin ediyorum. Bu yapılar, belli bir tarikata mensup kimselerin, topluca zikir yaptıkları yerler olmalıydı. Beçin de Şeyh Çelebi Muallimhanesi nin, hem 1530, hem de 1583 tarihli tahrir defterinde adı geçmektedir. 1583 tarihli tapu tahrir defterinde ayrıca, Sofuhane adıyla anılan bir yapıdan da söz edilmektedir 8. Türk mimarisinde Muallimhane, Mektebhane, Sofuhane ve Tesbihhane olarak tasarlanmış özel bir yapı türünün varlığından haberdar değiliz. Çok sade ve yalın 1 Bk. 166 Numaralı Muhasebe-i Vilayet i Anadolu Defteri (937/1530), Ankara, 1995.s.494-496. 2 991 Muharrem / 1583 Ocak tarihli Menteşe Vakıf Defteri Tapu ve Kadastro Arşivi, Ankara, No. 263; zikreden M. A. Erdoğru, Onaltıncı Yüzyıl Sonlarına Kadar Menteşe Sancağında Mevcut Vakıf, Eserlere Genel Bir Bakış, Uluslararası Osmanlı Tarihi Sempozyumu, (İzmir, 8-9 Nisan 1999) İzmir, 2000, s 131-139. 3 Beçin de, Milas ta, Leyne de, Muğla da ve köylerinde 4 Beçin ve Muğla da 5 Soğulmaz, Kırıntı ve Söğütcük köylerinde, Tavas da 6 Milas ta 7 Muallimhane kelimesinin Sıbyan Mektebi anlamında kullanıldığı, bu kurumlarda, 5-6 yaşında çocukların eğitildiği bilinmektedir. Bk. O. Ergin, Türk Maarif Tarihi, İstanbul, 1977 (2.basım), C. 1-2, S. 82 vd.; M. Z. Pakalın, Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1971 (2.basım), C. III, s. 201. 8 Bk. M. A. Erdoğru, a.g.m., s. 131. 151

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir olduklarını düşündüğüm bu yapıların, muhtemelen bir veya iki mekanları vardı. Mültezim Evi ne bitişik tek mekanlı bu dikdörtgen yapı, büyük olasılıkla 1530 ve 1583 tarihli Tapu Tahrir Defterleri nde söz edilen Muallimhane veya Sofuhane olmalıdır. Şeyh Çelebi Muallimhanesi nin her iki defterde de adı geçtiği halde 1, Sofuhane nin adı sadece 1583 tarihli defterde vardır. XV-XVI.yy.larda inşa edilmiş olması muhtemel Mültezim Evi nin, batısındaki dikdörtgen yapıdan daha eski olduğu, bir başka deyişle bu yapının sonradan inşa edildiği düşünülürse, muallimhane den daha sonra inşa edilmiş olan Sofuhane olması daha muhtemel görünmektedir. Mültezim Evi ambarında ele geçen Beçin Definesi nden çıkarılabilen sonuçlara ve evde yapılmış olan değişikliklere dayanarak evin, XV. yüzyılda veya XVI. yüzyıl başlarında inşa edilmiş olabileceği söylenebilmektedir. Evin batı duvarına yaslanan ve bu duvarı evle müşterek olan Sofuhane nin, Mültezim Evi den sonra inşa edilmiş olduğu kesin olarak belli olduğundan, yapının, XV. yüzyılın ikinci yarısından XVI. yüzyılın ilk yarısına kadar uzanan bir zaman dilimi içinde inşa edilmiş olabileceğini söyleyebiliriz. Orman Tekkesi 2 : Beçin de, 2000 yılı çalışmalarına başladığımız ilk günlerde, tescilli sit alanının güneybatısındaki arazinin bir kesiminde, makilerin kesilmiş olduğunu görmüştük. 737 no.lu parselin sahipleri, muhtemelen arazilerini genişletmek ve makiler arasında mevcut delice fidanlarını aşılamak amacıyla makileri kesmişlerdi. Parselin güneybatı ucuna yaklaşık 50m. uzaklıkta, yıkık bir yapının duvarı ile karşılaşıldığı ve maki temizleme işlemine devam edilmediği anlaşılıyordu (Res.6). Beçin kentinin güney surlarına 150-200m., İç Kale ye 600m., kentin güney ucundaki Karapaşa Medresesi ne de yaklaşık 400m. uzaklıktaki bu yapı, makilerin istilasına uğramış ve bugüne kadar kimsenin dikkatini çekmemişti. 2000 yılı yazında, yapının sadece kuzey cephesi görülebiliyordu 3. 2000 yılı çalışma programı daha önceden belirlenmiş olduğu için, o yaz herhangi bir çalışma yapılamadı. Yapının ortaya çıkarılması 2001 yılı programına alındı. Bu alandaki çalışmalara, 2001 yılında, kalıntıları tamamen örtmüş olan makilerin temizlenmesiyle başlandı. Doğu, batı ve güney duvarları çevresinde, yaklaşık 5m. genişliğindeki bir alanın makileri temizlendi. Yapının içi de tamamen makilerle kaplıydı. Çevre duvarları dışındaki duvarlar, büyük ölçüde tahrip olmuş durumdaydı. Yapının içindeki makiler tamamen temizlendikten sonra dahi, mekan dağılımı hakkında herhangi bir fikir edinilemiyordu (Res.7). 1 Bk. ay.mak., s.130 ve 132. 2 Yöre halkı yapıyı Orman Tekkesi adıyla andığı için bu adı korumayı uygun gördük. 3 Dikdörtgen şekilli yapı kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanmaktadır. Bu cephe, yapının kuzeydoğu cephesidir. Ancak, izlemede kolaylık sağlamak amacıyla bu cephe, bundan böyle kuzey cephesi olarak anılacak, buna bağlı olarak da diğer cepheler doğu, batı ve güney cepheleri olarak adlandırılacaktır. 152

Beçin 2001 Kazısı Şek. 6- Orman Tekkesi. Plan (Çiz. E. Daş). 153

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir Molozların temizlenmesine 1 no.lu mekandan başlandı (Şek.6). Mekanın kuzey kesimi temizlendiğinde, bu kenarda duvar bulunmadığı, mekanın avluya açık olduğu anlaşıldı. Güney duvarını ortalayan 1m75 genişliğindeki açıklık ve açıklığın iki yanındaki söve kalıntıları, bu mekanın bir giriş eyvanı olduğunu gösteriyordu (Şek.7). Herhangi bir kaplama malzemesine rastlanmaması, zeminin toprak olduğunu düşündürdü. Giriş eyvanı zemin kotunun, avlu zemininden yaklaşık 40cm. yüksek olduğu görüldü (Res.8). Şek. 7- Orman Tekkesi. Giriş açıklığının profil çizimi (Çiz. H. Ürer) Temizliğe 2 no.lu mekanda devam edildi. Bu mekanda ve daha sonra temizlenen yapının diğer mekanlarında, taban döşemesine rastlanmadı. 3m90. X 4m65 boyutlarındaki mekanın güneydoğu köşesinde rastladığımız ana kaya ve mekanın kuzey duvarı üzerindeki yarım daire profilli ocak, zemin kotunun saptanmasına yardımcı oldu. Güneydoğu köşesindeki yerli kayanın, odanın zemin kotundan 30cm. kadar yüksek oluşu, mekan zemininin tesviye edilmemiş olduğunu göstermektedir. Mekanın kuzey duvarı üzerinde, 68 cm eninde ve 40cm. derinliğinde bir ocak bulunmaktadır. Kuzey duvarının güney ucuna yerleştirilmiş olan 90cm. enindeki giriş açıklığının söveleri ve eşiği yoktu. Doğu kenarı 24m10cm, batı kenarı 24m., kuzey kenarı 20m80cm, güney kenarı da 20m70cm uzunluğunda olan Orman Tekkesi, dikdörtgen bir alan üzerine oturmaktadır. Dikdörtgenin güneybatı köşesinde, 2m20 X 3m45; güneydoğu köşesinde de 2m20 X 3m35 boyutlarında birer girinti vardır. Doğu ve batı kanatlarının güney ucundaki 3 ve 12 no.lu hücreler güneye doğru uzatılıp bu girintiler hücrelere dahil edilebilecek iken bu yapılmamıştır. Yapının batı kanadının güney ucundaki 3 no.lu mekanın giriş açıklığı, yapının bütün diğer hücrelerinde olduğu gibi 90cm. enindedir (Res.9 altta). 2m80 X 3m40 boyutlarındaki bu hücrenin doğu duvarı üzerinde, 65cm. genişliğinde ve 40cm. derinliğinde, yarım daire profilli bir ocak bulunmaktadır. 4, 5, 6 ve 7 no.lu hücrelerin tümü aynı boyutlardadır. Aynı düzene sahip bu hücrelerin doğu ve batı duvarları 154

Beçin 2001 Kazısı 2m80cm, kuzey ve güney duvarları ise 2m70cm uzunluğundadır. Tüm hücrelerin kuzey duvarları ortasında birer ocak vardır (Bk.Res.9). Yarım daire profilli ocaklar, yapının diğer hücrelerinin çoğunda olduğu gibi 70cm. genişliğindedir. Tüm hücrelerde aynı genişlikte olan kapı açıklıklarının hiçbirinde, söve ve eşik izine rastlanmamıştır. Yapının kuzeybatı köşesindeki 8 no.lu hücre, 4m50 X 2m40 boyutlarındadır. Ocağı batı duvarını ortalamaktadır. Doğusunda yer alan 2m50 X 2m40 boyutlarındaki 9 no.lu hücrenin ocağı da, 8 no.lu hücrede olduğu gibi batı duvarı ortasındadır (Res.11). Kuzey kanadını ortalayan 3m00 X 3m10 boyutlarındaki 10 no.lu mekanın bir eyvan olduğu kesin olarak söylenebilmektedir. Yapının içinden çıkarılan toprak ve molozlar, bu mekanın kuzey duvarı üzerindeki bir gedikten dışarı taşınmıştır (Res.12). El arabası geçişini zorlaştırmamak için, bu mekan içindeki toprak ve molozların temizlenmesi sonraya bırakılmıştır. Bununla birlikte, mekanın güney kenarının açık, doğu ve batı duvarlarının avluya bakan uçlarının da oldukça düzgün olduğu, doğu ve batı duvarları boyunca yapılmış sondajlarla kesinleşmiş durumdadır. 1 no.lu eyvanın doğusundaki 11 no.lu mekan, simetriği olan 2 no.lu mekan gibi 4m65 X 3m90 boyutlarındadır. Avluya bakan kuzey duvarı, tamamen tahrip olmuş durumdadır (Bk. Res.8, sol üstte). 3 no.lu hücrenin simetriği olan, 2m70cm enindeki 12 no.lu hücre, benzerinden 15cm. kadar dardır. Ocağı, bu kenarda yer alan diğer hücrelerde olduğu gibi kuzey duvarı üzerindedir. Mekanın, güney ve doğu duvarlarını ortalayan, 45cm. eninde ve 35cm. derinliğinde iki niş vardır. Yapının kuzeydoğu köşesinde yer aldığını tahmin ettiğim üç mekanın kazısı, 2001 yılında tamamlanamamıştır (Res.13). Avludaki toprak ve molozlar büyük ölçüde temizlenmiş, herhangi bir zemin döşeme malzemesine rastlanmamıştır. Avlunun batı yarısı içinde yer yer görülen ana kaya blokları, avlu zemin kotunun kesin olarak saptanmasına imkan vermektedir. Karşılıklı iki eyvanı ve kuzeydoğu köşesinde açılmayı bekleyen üç hücresi ile birlikte 16 hücresi olduğu anlaşılan yapının, mimarlık tarihi açısından değerlendirilmesi, kazı ve temizlik çalışmaları tamamlandıktan sonra yapılacaktır. Küçük Buluntular: Bakır Güğüm, :Mültezim Evi nde, mutfağın güney duvarına bitişik ocak içinde, bir ibrik, bir ölçü kabı ve bir sacayağı ile birlikte bulunmuştur (Res.14, Şek.8).İbriğin ölçüleri şöyledir : Yükseklik Gövde çapı Boğaz çapı Boğaz yüksekliği Ağız çapı Ağız yüksekliği 38cm. 23cm. 7.3cm. 15cm. 8.5cm. 1.5cm. 155

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir Şek. 8- Mültezim Evi nde bulunan bakır güğüm. Kapak çapı Kapak yüksekliği 7cm. 1.9cm. Kabın armut biçimli gövdesi, iki ayrı parçanın birbirine perçinlenmesiyle oluşturulmuş, boğaz kısmı sonradan takılmıştır. 5mm. kalınlığındaki bakır sap, gövdeye ve boğaz kısmına perçinlenmiştir. Kapak, bir çengel sistemi ile, sapın üst kesimindeki delikli bir uzantıya tutturulmuştur. Kabın ağız ve boğaz kısmındaki dışa taşkın dikey oluğun eni, ağıza yakın kesimde 1cm. iken, gövde üzerinde son bulduğu kesimde 2mm.ye düşmektedir. Çıkıntının alt ucunda, baklava şekilli, kabartma bir süsleme dikkati çekmektedir. Bakır İbrik : Güğüm, ölçü kabı ve sacayağı ile birlikte, Mültezim Evi mutfağının güney duvarına bitişik ocak içinde bulunmuştur. Ölçüleri şöyledir : Yükseklik 23cm. 156

Beçin 2001 Kazısı Şek. 9- Mültezim Evi nde bulunan bakır ibrik. Gövde çapı Boğaz çapı Boğaz yüksekliği Ağız çapı Ağız yüksekliği Kapak çapı Kapak yüksekliği Emzik uzunluğu Emzik ucunun çapı 17.3cm. 7cm. 7.3cm. 7.5cm. 0.7cm. 7.5cm. 3.5cm. 10cm. 1.7cm. İbriğin armut biçimli şişkin gövdesi, iki parçalıdır. Parçalar, gövde üzerinde yatay bir çizgi oluşturacak şekilde birbirine perçinlenmiştir. (Res.15, Şek.9). Boyun ile 157

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir Şek. 10- Mültezim Evinde bulunan bakır ölçü kabının yandan görünüşü. Şek. 11- Mültezim Evi nde bulunan bakır ölçü kabının kesiti. 158

Beçin 2001 Kazısı gövdenin üst parçası arasında herhangi bir ekleme izi görülmemektedir. İbrik bulunduğunda, emzik gövdeden ayrılmış durumdaydı. 6-7mm. enindeki sap, boğaza ve gövdeye perçinlidir. Kapağı, sapın üzerindeki delikli uzantıya bağlayan çengel kopuktur. Bakır Ölçü Kabı : İbrik, güğüm ve sacayağı ile aynı yerde ele geçen silindir şekilli kabın şekli bozulmuş durumdadır. Zeytinyağı, süt gibi sıvı maddelerin ölçümünde kullanılmış olmalıdır. Ölçüleri şöyledir : Yükseklik Gövde iç çapı Gövde dış çapı Kaide bileziği yüksekliği Ağız çevresinde, içe kıvrılmış parçanın eni 24cm. 10.7cm. 10.1cm. 2.4cm. 1,5cm. 2mm kalınlığında bakır levhadan imal edilmiş olan kabın sapı yoktur (Res.16, Şek.10, 11). Üst kenarı çentiklerle süslenmiş, daire şekilli bir kaidesi vardır. Mültezim Evi nde ele geçen Beçin Definesi ndeki Osmanlı ve Avrupa kökenli sikkeler ve 1610 yılındaki eşkıya baskınından söz eden belge, evin muhtemelen 1610 yılında geçirdiği bir yangın sonucu tahrip olduğunu göstermektedir. Ele geçen mutfak eşyalarının azlığı, hiç seramik kap kacağa rastlanmaması, evin o günkü sahiplerinin pek varlıklı olmadıklarının kanıtıdır. Evde yapılmış tadilatlar, yapının uzun zamandır kullanıldığını düşündürmektedir. Bu nedenlerle yapıyı, XV. yüzyıl sonu ile XVI. yüzyıl ortaları arasında bir tarih dilimine yerleştirdik. (Bk. Mültezim Evi bölümü). Bakır mutfak kaplarının nesilden nesile aktarıldıkları ve uzun yıllar kullanıldıkları göz önüne alınırsa, bu kapları da aynı döneme tarihlemek mümkün görünmektedir. Mühür: 25mm. yüksekliğindeki pirinç döküm mühürün, armut şeklinde delikli bir sapı vardır.yumurta şekilli madeni plakanın en geniş yeri 20mm.dir. Üzerinde, (Ali) adı ve 1337/1918-1919 tarihi okunmaktadır. Aydoğan Demir Sikkeler: 2001 yılı çalışmaları sırasında, bir kısmı Mültezim Evi, bir kısmı da Orman Tekkesi nde olmak üzere 14 adet envanterlik, 12 adet de etütlük sikke bulunmuştur. Tarihlenebilen sikkelerin en eskisi Yıldırım Bayezid (1389-1402), en yenisi ise V.Mehmed Reşad (1909-1918) dönemine aittir. Sikkelerden ikisi sahtedir. Bakır üzerine gümüş kaplamadır. Bu iki sikkeden Yıldırım Bayezid adına darp edilmiş olanı, Osmanlı akçelerinin oldukça erken bir tarihte 159

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir taklit edilmeye başlandığını göstermesi açısından ilgi çekicidir. İkinci sahte sikke, II. Bayezid (1481-1512) dönemine aittir. Yıldırım Bayezid e ait sahte sikke, Mültezim Evi güney duvarının dışında bulunmuştur 1. Ağırlığı Çapı 1.14gr. 12mm.dir. Sikkenin ön yüzünde, Bayezid bin Murad, Arka yüzünde ise, Mülkü devamlı olsun. 792/1389-90 Yazısı okunmaktadır. Menteşe Beyi İlyas bin Mehmed e (1402-1421) ait gümüş sikke, Mültezim Evi güney duvarının dış kenarında ele geçmiştir 2. Ağırlığı Çapı 0.56 gr. 14mm.dir. Sikkenin ön yüzünde (Res.17), [İ]lyas bin [Mehme]d arka yüzünde ise, 1 Sikkenin orijinali için bk. Slobodan Sreckovic, Akches, Vol.I, Belgrade-Yugoslavia, 1999, s.43, No.1 2 Krş. İ.Artuk-C. Artuk, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Teşhirdeki İslami Sikkeler Katalogu, İstanbul, 1971, C.I, s.437, No.1333 160

Beçin 2001 Kazısı Mülkü devamlı olsun yazılıdır. Mültezim Evi mutfağında, 45cm. derinlikte ele geçen bakır sikke de aynı hükümdara, Menteşe Beyi İlyas bin Mehmed e aittir 1. Ağırlığı Çapı 1.42gr. 18mm.dir. Ön yüzü silik olan sikkenin arka yüzünde, Mülkü devamlı olsun 805/1402 yazılıdır. Orman Tekkesi nde, ana eyvanın kuzeyinde bulunan bakır para (mangır) Fatih Sultan Mehmed (1451-1481) dönemine aittir 2. Ağırlığı Çapı 1.09gr. 13 mm.dir. Ön yüzünde (Res.18), [ ] Mehmed bin [ Murad] Han arka yüzünde ise,... 1 C.Ender, Karesi, Saruhan, Aydın ve Menteşe Beylikleri Paraları, İstanbul, 2000, s.199, Levha XXVI- 06MNT 801. Buradaki örneğin çapı 12mm.dir. 2 N.Kabaklarlı, Mangır, İstanbul, 1998, s.188, 07-Tra-46. 161

[Mülkü] devamlı olsun yazısı okunmaktadır. Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir Orman Tekkesi giriş eyvanının kuzeyinde, yüzeyde ele geçen gümüş sikke, Sarimüddin İbrahim bin Mehmed bin Karaman a (1423-1464) aittir ve Konya da darp edilmiştir 1. Ağırlığı Çapı 0.81 gr. Ön yüzünde (Res.19), 12mm.dir. [ ] İbrahim bin Mehmed bin Karaman (855/1451) arka yüzünde ise, Mülkü devamlı olsun. Konya da darpedildi. yazısı okunmaktadır.. II.Bayezid e ait gümüş kaplama sahte akçe, Mültezim Evi nin mutfağında, 65cm. derinlikte bulunmuştur 2. Ağırlığı Çapı Ön yüzünde, 0.43gr. 11mm.dir. 1 İ.Artuk C.Artuk, a.g.e., C.I, s.445, No.1357. 2 S.Sreckovic, a.g.e., Vol.II, s.112, No.26. 162

Beçin 2001 Kazısı [ ] [ ] [ ] [ ] Sulta[n] [Ba]yezid [b]in Me[hme]d Han arka yüzünde ise, [ ] Novar, sene [8]86/1481 yazılıdır. II.Bayezid adına darpedilmiş mangır, Mültezim Evi güney duvarının dışında, 20cm. derinlikte bulunmuştur 1. Ağırlığı Çapı 1.37gr. 13mm.dir ön yüzünde, Bayezid Han yazılıdır. Arka yüzünde ise bir motif bulunmaktadır. Mültezim Evi güney duvarının dışında, 52cm. derinlikte bulunan mangır, II.Bayezid e aittir. Yayınlarda bir benzerine rastlamadığımız bu sikkenin Ağırlığı 0.63gr. 1 N.Kabaklarlı, a.g.e., s.239, 08-X-143. 163

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir Çapı Ön yüzünde (Res.20), 12mm.dir. [ ] [ ] Sult[a]n Bayez[id] bin Mehmed Han arka yüzünde de, [ ] [ ] O nun (Allah ın) yardımı aziz olsun [E]dirne de darp edildi. Mültezim Evi ambarının zemininde bulunan akçe, III.Mehmed dönemine aittir ve büyük bir olasılıkla 2000 yılında bulunan defineden artakalmıştır 1. Ağırlığı Çapı 0.31gr. 12mm.dir. Ön yüzünde, [ ] [ ] arka yüzünde ise, [Sultan] Mehmed bin Murad [Han] [ ] [ ] [ ] O nun (Allah ın) yardımı aziz olsun. Kostantiniye de basıldı. 1003/1595 1 N.Pere, Osmanlılarda Madeni Paralar, İstanbul, 1968, s.136, No.340. 164

Beçin 2001 Kazısı yazısı okunmaktadır. Mültezim Evi nin mutfağında, yüzeye yakın bir derinlikte bulunan nikel sikke, Sultan Reşad (1909-1918) adına darp edilmiştir 1. Ağırlığı 1.65 Çapı Ön yüzünde ortada, 16mm.dir. tuğra çevresinde, Reşad, tuğra, sene 4, hürriyet, müsavat (eşitlik), adalet arka yüzünde ortada, çevresinde, - - 5 para, Osmanlı Devleti, Kostantiniye de darp edildi 1327/1909 yazıları okunmaktadır. Mültezim Evi nin mutfağında bulunan nikel para, Sultan Reşad adına darp edilmiştir 2. Ağırlığı Çapı 2.62gr. 19mm.dir. 1 ay.es., s.291, No.1063. 2 ay.es., s.291, No.1062. 165

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir 166 Ön yüzünde ortada (Res.20), tuğra çevresinde, Reşad, tuğra, sene 5, hürriyet, müsavat, adalet, arka yüzünde ortada, 10 para çevresinde, - - Yazıları okunmaktadır. Osmanlı Devleti, Kostantiniye de darp edildi. 1327/1909. Özet Beçin de, 2001 yılı çalışmaları Mültezim Evi, Sofuhane ve Orman Tekkesi nde yoğunlaştırılmıştır. 2000 yılında başlanan kazısı 2001 yılında tamamlanan ve 2 katlı bir ev olduğu anlaşılan Mültezim Evi nin alt katındaki 3 mekandan güneydekinin bir kiler veya bir ambar, ortadakinin dışa açık bir eyvan, kuzeydekinin ise bir mutfak olduğu saptandı. Sofuhane olarak adlandırdığımız dikdörtgen mekanın, Mültezim Evi nin batı duvarına yaslandığı ve ondan sonra inşa edildiği anlaşıldı. Ambarında ele geçen 60.000 akçelik definede yer alan sikkelerin yardımı ile tarihlenebilen Mültezim Evi nin, XV. yüzyılda veya XVI. yüzyıl başlarında inşa edildiği tahmin edilmektedir. 2000 yılında varlığı fark edilen Orman Tekkesi nin önemli bir kesimi ortaya çıkarıldı. Planı, Beçin Ahmed Gazi Medresesinin planını çok yakından anımsatan yapının bir medrese olarak planlandığı, sonradan bir tekkeye dönüştürüldüğü anlaşılmıştır. Giriş eyvanı ile ana eyvanın yerlerinin sonradan değiştirildiği fark edilmektedir.

Beçin 2001 Kazısı 2001 yılı çalışmaları sırasında, Mültezim Evi mutfağında bulunan bir bakır güğüm, bir bakır ibrik ve bir ölçü kabı dışında, 14 adet de envanterlik sikke bulunmuştur. Sikkelerden biri Menteşe Beyi İlyas bin Mehmed e, biri Karaman oğullarından İbrahim bin Mehmed e,diğerleri de, I. Bayezid den III. Mehmed e uzanan Osmanlı sultanlarına aittir. Anahtar Kelimeler: Türk Mimarisi, Zaviye, Ortaçağ Arkeolojisi, Beçin Kazısı, İslami Sikkeler Abstract During the 2001 excavation season in Beçin, the works are concentrated in Mültezim s House, in Sofuhane and in Orman Tekkesi discovered in 2000. Mültezim s House, in the store of which a silver hoard of 60.000 akçes are found, possessed also a kitchen and an iwan in the ground floor. Sofuhane who had a common wall with Mültezim s House, is certainly built after it. Mültezim s House may be dated in the XIVth. Century or in early XVIth. Century. Most of part of the Orman Tekke is excavated in 2001. The plan of the building bring to mind the plan of the Ahmed Gazi Medreseh in Beçin. It was probabily conceived like a medreseh but it is converted later in tekke. His main iwan is transformated in entrance iwan and vice versa. In the kitchen of Mültezim s House are found a cupper pitcher, a cupper spouted pitcher and a cupper tankard for mesuring some fluids and 14 coins belonging one to Ilyas bin Mehmed, Menteshe ruler, one to Ibrahim bin Mehmed, the Karamanid and the others to the ottoman sultans Key words: Turkish Architecture, Zawiyah, Middle Age Archaeology, Beçin Excavations, Islamic Coins 167

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir Res. 1- Mültezim Evi Sofuhane nin güneyden görünüşü. Res. 2- Mültezim Evi nin mutfağı (sağ üste) ve eyvanı (sağ yanda). 168

Beçin 2001 Kazısı Res. 3- Mültezim Evi ve Sofuhane nin kuzey cepheleri. Res. 4- Mültezim Evi ve Sofuhane nin güneydoğudan görünüşü. 169

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir Res. 5- Sofuhane kuzey duvarının batı ucundaki giriş açıklığı. Res. 6- Orman Tekkesi. Çalışmalar öncesinde, kuzey cephesinin kuzeydoğudan görünüşü. 170

Beçin 2001 Kazısı Res. 7- Orman Tekkesi. Avludan ana eyvana ve yapının kuzeydoğu köşesine bakış. Res. 8- Orman Tekkesi. Güney kanadı üzerinde yer alan mekanların kuzeydoğudan görünüşü. 171

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir Res. 9- Orman Tekkesi. Yapının batı kanadındaki hücrelere kuzey yönünde bakış (Kazı sonrası). Res. 10- Orman Tekkesi. Yapının batı kanadındaki hücrelere güney yönünde bakış (kazı sonrası). 172

Beçin 2001 Kazısı Res. 11- Orman Tekkesi. Ana eyvan (sağda) ile 8 no.lu ve 9 no.lu hücrelere kuzey yönünde bakış. Res. 12- Orman Tekkesi. Ana eyvanın avludan görünüşü (kazı öncesi). 173

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir Res. 13- Orman Tekkesi. Doğu kanadındaki hücrelere güney yönünden bakış. Res. 14- Mültezim Evi nde bulunan bakır güğüm. 174

Beçin 2001 Kazısı Res. 15- Mültezim Evi nde bulunan bakır ibrik. Res. 16- Mültezim Evi de bulunan bakır ölçü kabı. 175

Rahmi Hüseyin Ünal- Aydoğan Demir Res. 17- İlyas bin Mehmed e ait sikkenin ön ve arka yüzleri. Res. 18- Mehmed bin Murad a ait sikkenin ön ve arka yüzleri. 176

Beçin 2001 Kazısı Res. 19- İbrahim bin Mehmed bin Karaman a ait sikkenin ön ve arka yüzleri. Res. 20- II. Bayezid e ait mangırın ön ve arka yüzleri. 177