GDO lu. değerlendirmesi. Biyogüvenlik Kanunu ve. AVRUPA BİRLİĞİ Hazırlayan: Sinem KAYA (Uzman Yardımcısı) TOBB AB Uyum ve Müzakere Müdürlüğü



Benzer belgeler
GDO LU ÜRÜNLER. Altı aylık dönemi kapsayan İspanya Dönem Başkanlığı nda. değerlendirmesi. Biyogüvenlik Kanunu ve AVRUPA BİRLİĞİ

"GDO Yönetmeliði" tamam:gdo'suza GDO'suz demek yasak!.

AR&GE BÜLTEN 2009 EKĠM SEKTÖREL

26 Mart 2010 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : KANUNU BİYOGÜVENLİK KANUNU BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam ve Tanımlar MADDE 1 - BİYOGÜVENLİK

Bir yandan bu katkı maddelerinin bulunmadığı yiyecekleri. Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor. Derleyen: Mustafa Koç

f) Biyogüvenlik sistemi: Biyogüvenliğin sağlanması için yürütülen her türlü faaliyet ile idari, hukuki ve kurumsal yapılanmanın tamamını, g)

GIDA GÜVENLİĞİ, VETERİNERLİK VE BİTKİ SAĞLIĞI POLİTİKALARI FASLI

1-Değişiklik: /27412 sayılı R.G. 2-Değişiklik: 20/1/2010/27468 sayılı R.G. 3-Değişiklik: /27565 Sayılı R.G.

BĐYOGÜVENLĐK KANUNU. Kanun No Kabul Tarihi: 18/3/2010

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

BİYOGÜVENLİK KANUNU BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam ve Tanımlar

31 Aralık 2014 ÇARŞAMBA. Resmî Gazete. Sayı : (Mükerrer) TEBLİĞ. Ekonomi Bakanlığından: GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞININ KONTROLÜNE

GIDA ve KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Dursun KODAZ Gıda Mühendisi Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanlığı

FASIL 1: MALLARIN SERBEST DOLAŞIMI

TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR

Mehmet Emin Turgut Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Yem Dairesi Başkanı. Antalya-18 Nisan 2016

GIDA VE YEM AMAÇLI GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR VE ÜRÜNLERİNİN İTHALATI, İŞLENMESİ, İHRACATI, KONTROL VE DENETİMİNE DAİR YÖNETMELİK

GDO VE DĠĞER BĠYOTEKNOLOJĠLERDE RĠSK DEĞERLENDĠRMESĠ

Ş U B A T MALİ YÖNETİM MERKEZİ UYUMLAŞTIRMA DAİRESİ 2006 YILI FAALİYET RAPORU BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı (EFSA) ve Türkiye İle İlişkileri

DÜNYA GIDA GÜNÜ 2010 YENİ GIDA YASASI VE 12. FASIL MÜZAKERE SÜRECİ. Fatma CAN SAĞLIK Tarım ve Balıkçılık Başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği

CE İşareti uygulaması ile ilgili olarak Türkiye deki durum nedir?

Sağlık ve Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü

TEBLİĞ GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞININ KONTROLÜNE TABİ ÜRÜNLERİN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2017/5)

KAMUYU AYDINLATMA PLATFORMU TEBLİĞİ (VII-128.6) YAYIMLANDI

CE İŞARETİ. CE İşareti uygulaması ile ilgili olarak Türkiye deki durum nedir?

Tarım ve Köyişleri Bakanlığından:

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞININ KONTROLÜNE TABİ ÜRÜNLERİN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (Ürün Güvenliği ve Denetimi: 2014/5)

25 Ağustos 2014 PAZARTESİ. Resmî Gazete. Sayı : (Mükerrer) YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

16 Ocak 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

Konu: ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ TEBLİĞLERİ YAYIMLANMIŞTIR

Kurumlar, Kurullar. Haldun DARICI *

ULUSAL BİYOGB. Dr. Vehbi ESER

ANTALYA ESNAF VE SANATKARLAR ODALARı BiRLiCii THE ANTALYA UNION OF TRADESMEN AND (RAFTSMEN

Ekonomi Bakanlığından: GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞININ KONTROLÜNE TABİ ÜRÜNLERİN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2016/5)

Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Yurtdışından Sağladıkları Döviz Krediler (Milyon ABD Doları)

a) Alt komite: Her bir su ürünleri grubu için ayrı oluşturulan tescil alt komitelerini,

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞININ KONTROLÜNE TABİ ÜRÜNLERİN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2015/5)

TEBLİĞ PİL VE AKÜMÜLATÖRLERİN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2015/15)

Katılım Öncesi Risk İletişim Semineri 6-7 Mayıs 2014 Belgrad/Sırbistan

26 Aralık 2014 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : TEBLİĞ. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

Dünyada ve Türkiye de ORGANİK TARIM

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26392

18 Aralık 2013 ÇARŞAMBA. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.)

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı Burdur

B E K L E N T İ L E R İ

( T R.G.)

Gıda ve Yem Şube Müdürü

Sirküler Rapor Mevzuat /76-1 VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 397) NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: 447) YAYIMLANDI

TEBLİĞ KİŞİSEL KORUYUCU DONANIMLARIN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ

Yeni Kan ve Kan Ürünleri Kanunu Neler Getiriyor.

MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ

TEBLİĞ PİL VE AKÜMÜLATÖRLERİN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2017/15)

BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar

SİGORTA BİLGİ MERKEZİ TÜZÜĞÜ

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

T.C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI İÇ DENETÇİLİĞİ T.C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI 2015 YILI İÇ DENETİM PROGRAMI. İÇ DENETÇİ Mustafa KARAKAYA KAYSERİ

BVKAE

Sağlıklı Tarım Politikası

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü

Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma

KAMU İHALE YASASI VE UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR ÜZERİNE BİR İNCELEME

ULUSAL BİYOGB. Protokolü. Cartagena Biyogüvenlik. ü ne dayanır

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapıda: Hazır mıyız?

RİSK DEĞERLENDİRME KOMİTE VE KOMİSYONLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

Özel Güvenlik Hizmetleri Birgül TOSYALI SARIKAYA

SAĞLIK BAKANLIĞI BAKIŞ AÇISI İLE «TEK SAĞLIK» UYGULAMALARI

TEBLİĞ OYUNCAKLARIN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2017/10)

KATMERCİLER ARAÇ ÜSTÜ EKİPMAN SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

TASLAK TÜZÜK ÇEVRE DENETİMİ

TEBLİĞ YAPI MALZEMELERİNİN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2017/14)

TEBLİĞ. a) 29/12/2011 tarihli ve üncü mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanılarak,

TEBLİĞ TELSİZ VE TELEKOMÜNİKASYON TERMİNAL EKİPMANLARININ İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2017/8)

TARIM SİGORTALARI KANUNU

Yönetmelikler Devlet Bakanlığından : Teknik Mevzuatın ve Standartların Türkiye ile Avrupa Birliği Arasında Bildirimine Dair Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM

BİRLİKLERDE VETERİNER HİZMETLERİ VE 2013 YILI DEĞERLENDİRME ÇALIŞTAYI

SÜS BİTKİLERİ İTHALAT UYGULAMA GENELGESİ (2015/3)

YÖNETMELİK. b) Kamu kurum ve kuruluşlarının Ar-Ge temelli süreç yönetimi gerektiren proje veya program bazlı ihtiyaçlarının,

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı

1. GIDA VE BESLENME KONFERANSI

TEBLİĞ. Ekonomi Bakanlığından:

ULUSLARARASI BANKACILIK BİRİMLERİ YASASI 41/2008 Sayılı Yasa Madde (23) Altında Tebliğ

FASIL 10 BİLGİ TOPLUMU VE MEDYA

KATMA DEĞER VERGİSİ İLE İLGİLİ ÖZEL DOSYALAR

23- TÜKETİCİNİN VE TÜKETİCİ SAĞLIĞININ KORUNMASI

6736 SAYILI KANUN KAPSAMINDA GV, KV VE KDV MATRAH ARTIRIMINDA BULUNAN FİRMALARDA VERGİ İNCELEMESİ YAPILIP YAPILAMAYACAĞI

ŞİKAYET NO : /317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık

KONU: Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğin (Sira No: 397) de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 447) Yayımlandı.

Avrupa Birliğine Uyum Sürecinde Mevcut Yem Mevzuatımızda Benzerlikler ve Aykırılıklar. Dr. Gökalp Aydın Tarım ve Köyişleri Bakanlığı KKGM

Prof. Dr. Birol Akgün - Selçuk Üniversitesi, İİBF - k.edu.tr

KAYITLARINI ELEKTRONİK ORTAMDA OLUŞTURMASI, MUHAFAZA VE İBRAZ ETMESİ GEREKEN MÜKELLEFLER

BÜYÜKÇEKMECE İLÇE TARIM MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER

Sirküler Rapor Mevzuat /118-1 VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 452) YAYIMLANDI

GSG Hukuk. Aylık KVK Bülteni. 1 Güncel Haberler. 2 Makaleler. Temmuz Bu sayıda. Türkiye den haberler

YAPI DENETİM KANUNU (Tam Metin)

MADDE 4 (1) 5996 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki tanımlara ilave olarak ikinci fıkrada yer alan tanımlar da geçerlidir.

c) İl Müdürlüğü: Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca kontrol belgesi düzenlemeye ve ithalat işlemleri yapmaya yetki verilen il müdürlüğünü,

Transkript:

AVRUPA BİRLİĞİ Hazırlayan: Sinem KAYA (Uzman Yardımcısı) TOBB AB Uyum ve Müzakere Müdürlüğü >> Biyogüvenlik Kanunu ve GDO lu ürünler değerlendirmesi 12. Faslın açılış kriterlerinden biri olan Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu 11 Haziran 2010 tarihinde yasalaştı. Bununla birlikte, gıda güvenliği açısından önem taşıyan ve GDO yasası olarak da bilinen Biyogüvenlik Kanunu tartışmaları önem kazandı. Altı aylık dönemi kapsayan İspanya Dönem Başkanlığı nda açılan tek fasıl olma özelliğini taşıyan 12. Fasıl kapsamında, Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar (GDO), genetik özellikleri suni yollarla değiştirilmiş olan veya farklı genlerin birleştirilmesi ile oluşturulmuş bitki ve hayvan organizmaları gündem oluşturan konulardan biri oldu. AB nin 2001/18/EC sayılı Direktifi nde ise GDO lar, Çiftleşme ve/veya doğal rekombinasyon yoluyla doğal olarak meydana gelmeyen bir şekilde genetik materyali değiştirilmiş olan, insan haricindeki organizmalar şeklinde tanımlanmakta. Konu gıda güvenliği olduğunda GDO ların tartışılmasının hem gerekli hem de kaçınılmaz olduğu yadsınamaz bir gerçeklik. Bunun yanı sıra teknolojik ve bilimsel gelişmelerin toplumlarca ve siyasi otoritelerce benimsenmesi zaman alabilen alanlar olmakta. Örneğin, gıda tüketimi alışkanlıkları ve gıda zincirleri farklı olan 27 üyeli AB de gıda konusunda her ülkenin aynı kriterleri tamamen benimsediği ve uyguladığı iddia edilemez. AB ülkeleri arasında dahi kısmi bir kabulleniş bulunmakta, mevzuatın içeriğine bir takım geçici çekinceler konmakta. Özellikle gıda konusunda tüketicilerin hassasiyeti makul karşılanmalı, GDO ile ilgili tartışmaların bilimsel ve doyurucu platformlarda yapılmasına özen gösterilmelidir. GDO TARTIŞMALARININ ÇEŞİTLİ BOYUTLARI GDO ların Avrupa da vetürkiye de birkaç boyutu ile tartışılmakta. Tartışmaların bir bölümü GDO ların gıda ürünleri olması sebebiyle

artan bir ivme çizmekte. Oysa genetiği değiştirilmiş gıdalardan önce GDO lar ilaç sektöründe hâlihazırda kullanılmaktaydı. Örneğin insülin geninin domuzlardan alınıp bir bakteriye aktarılmasıyla diyabet hastalarına insülin sağlanabilmekte, tiroid ve büyüme hormonları genleri, hayvanlardan alınarak bakterilere aktarılmakta ve hormon eksikliği olan insanlar bundan faydalanabilmekte. Belki de en önemlisi hepatit B aşısı başta olmak üzere birçok aşının GDO lardan elde edilmekte olduğudur (1). Tartışmalara AB açısından bakıldığında, genel hatları ile çerçevenin çizilmesi gerekir. Avrupa Birliği, modern biyoteknolojinin, özellikle de GDO ların gelişiminin tamamıyla güvenli bir ortamda ilerlemesini temin edebilmek maksadıyla, 1829/2003 sayılı yönetmeliği kabul etmiştir. Genetiği değiştirilmiş gıda ve yemler hakkındaki bu yönetmelik, küresel hedef olarak insan hayatını, sağlığını ve refahını, çevreyi ve tüketici haklarını en üst seviyede korumayı belirlemiş; bunu yaparken de iç pazarın da etkin çalışmasını sağlamayı ilke edinmiştir. Sonrasında bu yönetmelik, GDO ların izlenebilirliğini ve etiketlenmesini de kapsayan 1830/2003 sayılı yönetmelikle desteklenmiştir (2). GDO larla ilgili 2001/18/EC sayılı Direktif in 23.maddesi ise bir korunma hükmü nden bahsetmektedir. Bu hükme göre, AB üyesi ülkeler meşru nedenler sunmaları şartıyla geçici olarak kendi topraklarında GDO lu ürünlerin satışını ve kullanımını sınırlama ya da yasaklama hakkına sahiptir. AB de bu hakkını kullanan altı üye ülke; Avusturya, Fransa, Yunanistan, Macaristan, Almanya ve Lüksemburg bulunmaktadır. Bahse konu meşru nedenler insan ve çevre sağlığına risk oluşturma durumu olarak belirtilmektedir. Bu bağlamda, Türkiye nin 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu nun meclisten geçirmesi doğrudan bir fasıl açılış kriteri değil, yalnızca AB müktesebatına uyum sürecinin bir parçası olmakta. Zira benzeri bir direktife AB Komisyonu tarafından üye ülkelerin uyması beklenmekte, fakat üye ülkeler tarafından çekinceler konabilmekte. Kamuoyu nezdinde etki alanı düşünüldüğünde ilaç ve diğer alanlara kıyasla, gıda konusu daha fazla önem AB üyesi ülkeler meşru nedenler sunmaları şartıyla geçici olarak kendi topraklarında GDO lu ürünlerin satışını ve kullanımını sınırlama ya da yasaklama hakkına sahiptir. oluşturmakta. GDO ve ürünleri, özellikle insan sağlığı ve çevreye etkileri konusunda eleştirilerin merkezinde yer almakta. GDO içeren ürünlerin tohumlarının çevreye karışarak doğal ürünleri etkileyip yapısını bozabileceği savunulmakta. GDO lu ürünlerin doğal ortama yayılıp yaygınlaşması sonucunda böcek nüfusunun olumsuz etkilenmesi ve GDO lu ürünlerin biyoçeşitliliği tehlikeye sokacağı ve biyolojik kirliliğe neden olacağı da yaygın endişeler arasında yerini almakta. Öte yandan, genetiğin değiştirilmesiyle amaçlanan hususlardan birisi de farklı koşullara dirençli organizmalar yaratılması olmakta. GDO içeren veya GDO lardan üretilen gıda ve yemlerin düşük maliyeti ve seri üretimi nedeniyle belli kesimlerce dünyadaki gıda temini sorununun çözüme ulaşması için önemli bir araç olarak görüldüğü de ifade edilmekte. GDO ve ürünleri çevre ve insan sağlığı bakımlarından tartışma yaratmasının yanı sıra bir de ekonomi boyutuyla gündem işgal etmekte. GDO lu gıda üretiminin birkaç şirketin tekeli altında olması başlı başına bir sorun teşkil etmekte. Bunun yanı sıra geleneksel tarımda kullanılan bitkilerin tohumlarıyla bir sonraki yıl yeniden ürün alınabilmekte, fakat GDO lu tarımda ise bu mümkün olamamakta, üreticiler, firmalardan her sene tohum almak zorunda bırakılmakta. Bunun gibi birtakım hususlar GDO lar hakkındaki tartışmaları çeşitlendirmekte. Yukarıda özetle ifade edildiği üzere, GDO ve ürünleri ile ilgili fikir ayrılıkları gerek sıhhi, gerek ekolojik gerekse ekonomik boyutları ile var olmaya devam etmekte. Türkiye açısından bakıldığında sürecin bir de siyasi boyutu bulunmaktadır. AB üyelik müzakerelerini yürüten ülkemizde, AB aleyhtarı ve lehtarı kesimlerin konuya yaklaşımları da farklı olmaktadır. Örneğin, aşağıda incelenecek olan GDO larla ilgili Biyogüvenlik Kanunu nun AB ye uyum yasaları çerçevesinde kabul edildiğini ve sırf bu sebeple de gerekli ve kaçınılmaz olduğunu savunan bir kesim bulunmakta. Ancak, GDO konusunun Avrupa standartlarına paralel olarak yasalaştırıldığı üzerine vurgu yapılırken ve yasanın tartışmasız geçmesi istenirken, AB ülkeleri arasında konuya temkinli yaklaşıldığını ve bu konuda fark- Ağustos 2010 k EKONOMİK FORUM

AVRUPA BİRLİĞİ lı görüşlerin olduğunu da unutmamak gerekir. Bahse konu yasasının içeriği ve yasallaşması AB ülkeleri içinde de tartışmalara sebep olmakta. Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı faslı için bir açılış kriteri olma özelliği taşımayan Biyogüvenlik Kanunu, yasalaşmasından önce tartışılmaya başlandı. Gıda güvenliği ve GDO konusunun gündemi bir süre daha işgal edeceği söylenebilir. Bu sebeple, konunun bilimsel zeminlerde, siyasallaştırılmadan kamuoyunun da fikri alınarak benimsetilmesi önem taşımaktadır. GDO lardan elde edilen gıdaların geleceğini belirleyecek önemli hususlardan biri olarak tüketicilerle iletişim kurulması benimsenmelidir. Tüketicilere kalitede iyileşme, daha sağlıklı alternatifler ve ucuz fiyatlar gibi avantajlar sunulmalıdır. GD ürünlerin sağladığı diğer bir avantajın da pestisitler (tarım ilaçlarının genel adı) gibi tarım girdilerinin kullanımını azaltması olduğu ifade edilmektedir. Tüketicilerin bu gibi tarımsal girdilerden hoşlanmadığı bilindiğinden, tüketiciler GDO ların bu yönünden de haberdar edilmelidir (3). BİYOGÜVENLİK YASASI NIN GEÇMİŞİ GDO larla ilgili 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu 18 Mart 2010 da kabul edilerek, 26 Mart 2010 tarihinde T.C. Resmi Gazete de yayımlandı. Kanun, 12. Faslın önündeki açılış kriterlerinden biri olmamasına rağmen özel sektörün bilgilendirilmesi açısından önem taşımaktadır. Konunun geçtiğimiz ayda tekrar gündeme gelmesine ve tartışılmasına sebep olan ise GDO lar için uygunluk denetimi yapan bilimsel komitenin iki yeni karar alması oldu. Kısaca bu kararlara değinilecek olursak; ilk kararla bir ürünün GDO lu sayılabilmesi için öngörülen eşik değer Avrupa Birliği nin de kabul ettiği biçimde binde 9 olarak belirlenmiştir. Eşik değeri aşan oranda GDO içeren ürünlerde bu durum etikette belirtilmek durumundadır. Komite, aynı kararda, genetiği değiştirilmiş 3 çeşit soyanın gıda ve yem amaçlı kullanımında risk olmadığına hükmetmiştir. Bilimsel komitenin ikinci kararı ise 17 çeşit genetiği değiştirilmiş mısırla ilgili sonuçları içermektedir. Komite, genetik olarak değiştirilmiş T25 kodlu mısır için uygunluk vermemiştir. Ancak diğer 16 mısır çeşidinin 12 si yem ve gıda, 4 ü sadece yem amaçlı kullanılabilecektir. Kararı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı da onaylamış bulunmakta. Konunun kısa geçmişine değinilecek olursak; 12. Fasılla ilgili tanıtıcı tarama toplantıları Mart 2006 da, ayrıntılı toplantısı ise Nisan 2006 da yapılmıştır. Tarama Raporu Şubat 2007 de yayınlanmıştır. Tarama Raporu nda belirtilen şekliyle; genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin üretim ve ithalatı için izin/ruhsat verilmemekte ve GDO içeren ürünlerin kontrollerine yönelik bir mevzuat ve bundan sorumlu bir kuruluş bulunmamakta idi. Raporun yazıldığı dönemde Biyogüvenlik Kanunu taslak niteliğindeydi. 2009 İlerleme Raporu nda da genetiği değiştirilmiş organizmalarla ilgili tedbirlerin iç hukuka aktarımının henüz tamamlanmadığı ifadesine yer verilmişti. Bu bağlamda düşünüldüğünde 18 Mart 2010 da kabul edilen Biyogüvenlik Yasası AB ile uyum sürecinde önemli bir adım niteliğindedir. AB nin GDO larla ilgili 10 u aşkın direktifi bulunmasına rağmen temel olarak (EC) 1829/20032 ve bunun tamamlayıcısı olan (EC) 1830/20033 numaralı tüzükler öne çıkmakta olup, bunlar da GDO lu ürünlerin etiketlenmesine ve izlenebilirliğine yönelik olarak düzenlenmişlerdir. EKONOMİK FORUM l Ağustos 2010 BİYOGÜVENLİK KANUNU AB ile yürütülen üyelik müzakerelerinde Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı faslının müzakereye açılması öncesinde Meclisten geçirilen Biyogüvenlik Kanunu, GDO larla ilgili faaliyetlerin denetlenmesi, düzenlenmesi ve izlenmesi ile ilgili usul ve esasları belirlemekte. Kanun, GDO ve ürünlerini ithal edecek ve bunların üretimini yapacak tüzel ve gerçek kişilere yol gösterici nitelikte olup faydalanıcıların dikkatine sunulmuştur. Türkiye nin AB ülkeleri ile ithalat ve ihracat yaptığı dikkate alındığında bu kanunun da ikili ticari ilişkilerin standardizasyonuna ve aralarındaki uyuma yönelik bir adım olduğu değerlendirilmektedir. Başka bir ifade ile aynı dilin konuşulmasına yönelik bir girişim olarak yerini almıştır. Kanun beş bölümden ve 18 maddeden oluşmaktadır: Türkiye nin Biyogüvenlik Kanunu nun meclisten geçirmesi doğrudan bir fasıl açılış kriteri değil, yalnızca AB müktesebatına uyum sürecinin bir parçası olmakta.

AVRUPA BİRLİĞİ Birinci Bölüm (Amaç, Kapsam ve Tanımlar) Kanunun amacı bilimsel ve teknolojik gelişmeler bağlamında, modern biyoteknoloji kullanılarak elde edilen GDO ve ürünlerinden kaynaklanabilecek riskleri engellemenin yanı sıra insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla biyogüvenlik sisteminin kurulması; bu faaliyetlerin denetlenmesi, düzenlenmesi ve izlenmesi ile ilgili usul ve esasları belirlemek. Kanun, veteriner tıbbî ürünler ile Sağlık Bakanlığınca ruhsat veya izni verilen beşeri tıbbî ürünler ve kozmetik ürünleri kapsamamakta. İkinci Bölüm (Temel Esaslar) Her bir GDO ve ürününün ilk ithalatı için gen sahibi veya ithalatçı, yurt içinde geliştirilen GDO ve ürünü için ise gerçek ve tüzel kişiler tarafındantarım ve Köyişleri Bakanlığı na başvuru yapılması gerekmekte. Başvurularda, başvurunun içeriğine ilişkin bilgiler ile GDO ve ürününün ne amaçla kullanılacağının belirtilmesi zorunludur. GDO ve ürünü için birden fazla amaçla kullanım başvurusu yapılabilmekte; birden fazla amaçla kullanım başvurusu yapıldığında, her bir amaç için ayrı başvuru yapılmış sayılmaktadır. Yapılan bir başvurunun sonucu başka başvurular için örnek oluşturmamaktadır. Bakanlık başvuruyu Biyogüvenlik Kurulu ile istişare içinde değerlendirmektedir. Başvuruların reddedilmesine sebep olan hususlar aşağıda sıralanmıştır: İnsan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliği tehdit etmesi, Üretici ve tüketicinin tercih hakkının ortadan kaldırılması, Çevrenin ekolojik dengesinin ve ekosistemin bozulmasına neden olması, GDO ve ürünlerinin çevreye yayılma riskinin olması, Biyolojik çeşitliliğin devamlılığını tehlikeye düşürmesi, Başvuru sahibinin biyogüvenliğin sağlanmasına yönelik tedbirleri uygulamak için yeterli teknik donanıma sahip olmadığının anlaşıldığı durumlarda reddedilebilmektedir. Başvurunun reddedilebilmesinin yanı sıra bir de öncelikli olarak izin alma prosedürü bulunmaktadır. Araştırma yapmaya yetkili kuruluşlar tarafından bilimsel araştırma amacıyla ithal edilecek GDO ve ürünleri için Ba- Bir ürünün GDO lu sayılabilmesi için öngörülen eşik değer Avrupa Birliği nin de kabul ettiği biçimde binde 9 olarak belirlenmiştir. kanlıktan izin alınmakta. Araştırma amaçlı yapılacak faaliyet ve sonucundan Bakanlığa bilgi verilmesi zorunludur. (Madde 3). Bir diğer maddede ise GDO ve ürünlerine ilişkin genel olarak yapılması yasak olan bir takım fiiller yer almakta: GDO ve ürünlerinin onay alınmaksızın piyasaya sürülmesi. GDO ve ürünlerinin, Kurul kararlarına aykırı olarak kullanılması veya kullandırılması. Genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvanların üretimi. GDO ve ürünlerinin Kurul tarafından piyasaya sürme kapsamında belirlenen amaç ve alan dışında kullanımı. GDO ve ürünlerinin bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması (Madde 5). Herhangi bir ürünün Bakanlık tarafından belirlenen binde 9 eşik değerinin üzerinde GDO ve ürünlerini içermesi halinde; etikette, GDO içerdiğinin açıkça belirtilmesi zorunludur (Madde Binde 9 eşik değerine ulaşmadığı durumlarda etikette belirtme zorunluluğu bulunmamaktadır. Üçüncü Bölüm (Bakanlığın Görev ve Yetkileri İle Kurul ve Komiteler) Bu bölümde ise Bakanlığın, Biyogüvenlik Kurulunun ve bilimsel komitelerin görev ve yetkileri ifade edilmiştir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı; insan, hayvan, bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla bu Kanun kapsamına giren ürünler hakkında tamamen veya kısmen toplatma, mülkiyetin kamuya geçirilmesi, ürünün çıkış noktasına iadesi, faaliyetin geçici olarak durdurulması, ürünün imhası, piyasaya arzı, ticareti ve işlenmesinin yasaklanması gibi ihtiyati tedbirleri almaya ve her türlü düzenlemeyi yapmaya yetkilidir (Madde 8). Bakanlığa gelen başvuruların değerlendirilmesi için Biyogüvenlik Kurulu oluşturulmuştur. Kurul Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca 4, Çevre ve Orman Bakanlığınca 2, Sağlık Bakanlığınca 1, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca 1 ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca 1 üye olmak üzere;3 yıllık süre için, ilgili bakanlar tarafından belirlenen toplam 9 üyeden oluşmaktadır. Bakanlıkça seçilecek üyelerden birinin üniversite, diğerinin ise meslek örgütleri tarafından gösterilen adaylar arasından seçilmesi zorunlu olup Kurul Başkanı, Bakan tarafından belirlenmektedir (Madde 9). En Ağustos 2010 k EKONOMİK FORUM

AVRUPA BİRLİĞİ Dördüncü Bölüm (Hukuki Sorumluluk, İdari Yaptırımlar ve Ceza Hükümleri) GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetlerde bulunanlar, bu Kanun kapsamında izin almış olsalar dahi, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanmasına karşı oluşan zararlardan sorumludur. Bu sorumluluk, GDO ve ürünlerinin, başvuru ve kararda yer alan koşulları sağlamadığının anlaşılması durumunda zarar oluşmasa dahi geçerli olmaktadır (Madde 14). GDO ların kapalı alanda kullanımı ve gıda, yem, işleme ve tüketim amacıyla piyasaya sürülmesi, ithalatı ve transit geçişi için izin alma zorunluluğu olduğu halde, bu faaliyetleri izinsiz olarak gerçekleştirenler ile GDO ları çevreye serbest bırakanlar ve üretenler bu faaliyetler sonucunda meydana gelen her türlü zarardan sorumlu tutulmaktadır (Madde 14). Ortaya çıkan bir zararın GDO lardan kaynaklandığının kabul edilebilmesi için, zararın organizmaların sahip olduğu yeni özelliklerden veya organizmaların yeniden üretiminden veya değiştirilmesinden ya da organizmaların değiştirilmiş materyalinin başka organizmalara geçişinden kaynaklanması gerekmektedir. Zararlardan kaynaklanan sorumluluğun tespitinde; zararların tarım, orman, gıda ve yem ürünlerinin içindeki genetik değişiklikten kaynaklanmış olup olmadığı göz önünde tutulmalıdır (Madde 14). Her ne amaçla olursa olsun piyasaya sürülmüş GDO ve ürünlerini karar koşullarına uygun olmayan bir şekilde muameleye tabi tutmak suretiyle veya başka bir yolla zararın ortaya çıkmasına ya da sonuçlarının ağırlaşmasına sebep olanlarla bunları ticari olarak üretenler, işleyenler, dağıtanlar ve pazarlayanlar bu zararlardan zincirleme olarak sorumlu durumdadır. GDO ve ürünlerini piyasaya süren, ticari olarak işleyen, dağıtan ve pazarlayanlar meydana gelebilecek zararlar ve bunlara ilişkin sorumluluklar hakkında birbirlerini bilgilendirmek zorundadır (Madde 14). GDO ve ürünlerinin neden olduğu zararların tazmin edilmesini talep hakkı, zarar görenin, zarardan veya zarar vereni öğrenmesinden itibaren iki yıl ve her halükarda zararı doğuran olayın meydana gelmesinden itibaren 20 yıl sonra düşmektedir. Zararın sel, dolu, heyelan, deprem gibi tabii afetlerden veya zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurundan kaynaklandığının tespit edilmesi halinde sorumluluk hükümleri uygulanmaz (Madde 14). az 7 üyenin hazır bulunması ile toplanan Kurul, üyelerden en az 5 nin aynı yöndeki oyuyla karar almaktadır. Kurul kararı tutanakla tespit edilip, imza altına alınmaktadır (Madde 10). Kurul Başkan ve üyeleri ile bunların eşleri, evlatlıkları ve ikinci derece dâhil kan ve kayın hısımları, Kurulun karar almakla görevli olduğu faaliyet veya alanlarla ilgili herhangi bir ticari faaliyette bulunamamakta veya sermaye piyasası araçlarına sahip olamamaktadır. Bu fıkra hükmüne aykırı davranıldığının tespit edilmesi durumunda, ilgili kişilerin üyelikleri Bakan tarafından derhal sona erdirilebilmektedir. Kurul Başkan Biyogüvenlik Kanunu ile Tarama Raporu ve İlerleme raporu nda görülen eksiklikler giderilmeye başlanmış, açılış kriterleri yerine getirilmiştir. ve üyeleri, görevlerinden ayrılmalarını izleyen 3 yıl içinde bu Kanunla düzenlenen faaliyet ve alanlardaki özel kuruluşlarda görev alamamaktadır (Madde 9). Beşinci Bölüm (Yönetmelik ve Son Hükümler) Kanunun uygulanmasına yönelik olarak düzenlenecek yönetmelikler, Kanunun yayım tarihinden itibaren en geç 3 ay içerisinde Bakanlık tarafından çıkarılmak durumundadır (Madde 16). Kanun yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girecektir (Madde 17). SONUÇ Sonuç olarak, önümüzdeki aylarda müzakeresine başlanması beklenen 12. Fasıl olan Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı kapsamına giren GDO larla ilgili 5799 sayılı Biyogüvenlik Kanunu na özet olarak yer verdik. Buna ek olarak, GDO larla ilgili süregelen tartışmalara hem AB ülkeleri, hem de Türkiye bağlamında değinildi. Bahse konu kanun, AB müktesebatının uyumlaştırılması çabasına yönelik bir adım olarak değerlendirilmekte olup, Tarama Raporu (2007) ve İlerleme Raporu nda (2009) görülen eksiklikler giderilmeye başlanmış, açılış kriterleri yerine getirilmiştir. İş dünyası ve özel sektör görüşlerinde mevzuatın ilgili kısmının maliyetli olacağı ve zaman alacağı öngörülmektedir. Bu sebeple müzakere sürecinde atılan her adımın belirli bir program çerçevesinde ve yapılan itinalı ön çalışmalar ışığında gerçekleştirilmesi önem taşımakta. DİP NOTLAR: 1 NTV Bilim Dergisi, GDO Özel Sayısı, Kasım 2009, <http://www.ntvmsnbc.com/id/25018394/> Erişim tarihi: 6 Temmuz 2010 2 Avrupa Komisyonu Resmi İnternet Sayfası, <http://ec.europa.eu/food/food/biotechnology/gmo_intro_en.htm> Erişim Tarihi: 8 Temmuz 2010 3 Modern Biyoteknoloji, GDO lar ve Gıda Güvenliği Konferans Notları, İstanbul 2004, s.102, <http://www.tgdf.org.tr/turkce/ekler/gdokitabi.pdf Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010. 4 Bilimsel Komitenin mısırla ilgili araştırma sonuçları ve kararına Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın <http://www.tagem.gov.tr/pdf/gdo_komite.pdf> internet adresinden ulaşılabilir. EKONOMİK FORUM l Ağustos 2010