Yazý dizisi 4 DE. Köþe yazýsý 7 DE



Benzer belgeler

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

*** TOSYA KENT REHBERİ ***

Cumhuriyet Halk Partisi


Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

EKONOMÝDE GELÝÞMELER


EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

Hüseyin Seyfi. Söyleþi. Devamý 5 DE

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

ÖDP : Maraþ'ý unutmayacak unutulmasýna izin vermeyeceðiz

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

Eczacýlardan Artýk Yeter

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016

4 DE 2 DE Baykal: Made By AKP 2 DE 7 DE 12 Eylül darbesinin ardýndan tanýþtý. 3 DE 7 DE 5 DE 3 DE 8 DE

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

35 YKR. Cumhuriyet Savcýsý ndan. ders gibi karar!

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir.

Onlar konuşur, AK Parti yapar

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl


20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ


Haberler / News. Dizin / Index. Hayýrsever iþ adamýndan

ULUSAL VE RESMİ BAYRAMLAR İLE MAHALLİ KURTULUŞ GÜNLERİ, ATATÜRK GÜNLERİ VE TARİHİ GÜNLERDE YAPILACAK TÖREN VE KUTLAMALAR YÖNETMELİĞİ

Emekli Assubaylar-ArsivSite1. Kayýt Tarihi: Mar 2004Nerede: istanbul, kadiköy, Türkiye.Ýletiler: 6.220

657 sayýlý yasada deðiþiklik ve hedeflenenler

35 YKR. ABD li turistler Ýlicek Köyünde. Muhtar Özdoðan (Saðda) Turistlerle

T.C. GAZİEMİR KAYMAKAMLIĞI

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

Günlük Kent Gazetesi

1: İNSAN VE TOPLUM...

Dün sabah saatlerinde Erzurum'dan Erzincan'a gelen Özel Yetkili Savcý Osman Þanal, Erzincan Terörle Mücadele Þube

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ

7-10 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA TRABZON DA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ ALT KOMİSYON RAPORU

Cumhuriyet Halk Partisi

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Modern Muhafazakarlýk ve Liberal Politikalar Arasýnda Doðal Varlýklar: AKP nin Çevre Politikalarýna Bir Bakýþ

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

GENÇLİK KOLLARI YÖNETMELİĞİ

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

4 DE 2 DE 7 DE 3 DE Devamý 2 DE 8 DE 3 DE 7 DE 7 DE 5 DE 6 DA

13 Kasým 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayýmlanan Bakanlar Kurulu kararýyla, çeþitli üniversitelerde

14- TMMOB/ODALARI, SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER, EYLEM VE ETKİNLİKLER

5 DE. faturasýný ödemeyeceðiz pankart ve dövizleriyle Eðitim Sen þubeleri oluþturdu. Emek Partisi (EMEP) de Güvenli gelecek için herkese iþ, parasýz

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR :

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89

ÜLKEMİZDE HUZURU BOZMAK İSTİYORLAR

Cumhuriyet Halk Partisi

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Muhtar Özdoðan Küresel ýsýnma yaðýþlarý etkiliyor

GENEL BÜTÇE KAPSAMINDAKİ KAMU İDARELERİ

Cumhurbaþkaný Gül'e Davet

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Sertaç DANACI

TÜRKİYE BÜLTENİ MART, 2013 KAMPANYA


Üç çocuk çünkü...

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Zorunlu din derslerine ilk dava açan Hacýbektaþlý bir Alevi

Bölümlerimiz. İletişim Bilimleri Bölümü. Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü. Gazetecilik Bölümü

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

Tek Rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

KÜLTÜR VE SOSYAL IŞLER MÜDÜRLÜĞÜ FAALİYETLERİ NISAN 2015

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

frekans araştırma

2005 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu


A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N

1 von :24

ÝÞ SAÐLIÐI GÜVENLÝÐÝ EÐÝTÝMÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ

Odamız ĠĢtiraki Fethiye Güç Birliği Turizm Tanıtım ve Tic. Ltd. ġti. Babadağ Zirvesinde Kokteyl Düzenledi

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

Karar Sayýsý : 2008/14118 Pazar, 19 Ekim 2008


ve AHLAK BÝLGÝSÝ TESTÝ

Afsiad açýlýþ 1 Perþembe, 28 Mayýs 2009

T.C GEDİZ KAYMAKAMLIĞI ALTINKENT İLKOKULU-ORTAOKULU VİZYON BELGESİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Hacýbektaþ Lisesi eðitim öðretim yýlý Öðrenci Meclisi Temsilcisi Kubilay ÖZDOÐAN olduðu seçim kurulunca açýklanmýþtýr.

TED AİLESİ, ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMASI VE PLAKET TÖRENİ İÇİN DÜZENLENEN YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

Türkiye nin Yeni Anayasa Arayışı: TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Tecrübesi

4 DE 2 DE 7 DE 6 DA 8 DE 7 DE

Çay Ýçmekten Baþka Birþey Yapýlmadý

Cumhuriyet Halk Partisi

İSTANBUL VALİLİĞİ «İSTANBUL UN ÇOCUK YAZARLARI» PROJESİ SELİMPAŞA AHMET ZİYLAN İLKOKULU PROJE SINIFI 3/A

Transkript:

2008-2009 Eðitim öðretim yýlý Hacýbektaþ Ýlçesi 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramýnýn 89. yýl dönümü kutlamalarýnda protokol üyeleri halkýn ve öðrencilerin bayramlarýný kutlamalarýnýn ardýndan saygý duruþu ve istiklal marþýmýzýn okunmasýndan sonra Hacýbektaþ Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Sayýn Kemal Ersoy un günün anlam ve önemini belirten konuþmasýnýn ardýndan öðrenci andý okundu. Kitap okuma yarýþmasýnda birinci olan Hacýbektaþ Veli Ýlköðretim Okulundan buket ÖZDÝL, Atatürk Ýlköðretim okulundan Ela Karabacak, Cumhuriyet Ýlköðretim Okulundan Nazlý Öztürk e ödülleri Hacýbektaþ Kaymakamý Sayýn Mustafa Eldivan verdi. Kompozisyon dalýnda; Hacýbektaþ Veli Ýlköðretim Okulundan Nazire Aydýn, Þiir dalýnda; Cumhuriyet ilköðretim Okulundan Gül Yaran, Resim dalýnda; Hacýbektaþ Veli Ýlköðretim Okulundan Buket Özdil e ödülleri Hacýbektaþ Ýlçe Garnizon Komutaný Sayýn Recep Cansu verdi. 2 DE Yazý dizisi 4 DE Köþe yazýsý 2 DE Köþe yazýsý 7 DE Cumhuriyet mitingleri yeniden baþlýyor. Ýlk miting 17 mayýs'ta Sýhýye Meydaný'nda yapýlacak ÝSTANBUL - Ergenekon iddianamelerinde suç teþkil ettiði belirtilen 'Cumhuriyet mitingleri' yeniden baþlýyor. Aralarýnda Atatürkçü Düþünce Derneði (ADD) ile Çaðdaþ Yaþamý Destekleme Derneði'nin de (ÇYDD) bulunduðu çok sayýda sivil toplum örgütü, 17 Mayýs'ta Ankara Sýhhiye meydanýnda Ergenekon soruþturmasýný protesto edecek. Cumhuriyet Kadýnlarý Derneði, Toplumsal Güç Birliði, Ziraat Mühendisleri Odasý, Türkiye Gençlik Birliði, Cumhuriyet Okurlarý mitinge destek verenler arasýnda. Mitingde "Ergenekon" operasyonlarý kapsamýnda "Baðýmsýzlýktan, çaðdaþlýktan, laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinden yana olan aydýnlar, bilim insanlarý, yazarlar, siyasetçiler, emekli subaylar gözaltýna alýnýyor" vurgusu öne çýkarýlacak. 2 DE Ýtalya da geliþmiþ sekiz sanayi ülkesinin (G8) tarým bakanlarýný bir araya getiren zirvede BM nin 2015 yýlýna kadar açlýk çekenlerin sayýsýný yarýya indirme hedefinin ancak tarýmýn rölünün artýrýlmasýyla mümkün olabileceði kaydedildi. Geliþmiþ sekiz sanayi ülkesinin tarým bakanlarý Ýtalya nýn Treviso kentinde iki gün süreyle biraraya geldi ve Küresel Sorunlar: Acil Gýda Ýhtiyacýný Azaltma adlý Dünya Tarým Raporu nu ele aldý. Yýllardýr tartýþýlan rapor, 2008'de kabul edilmiþti. 8 DE Diyarbakýrlý halk ozaný 77 yaþýndaki Ýhsan Sýrlýoðlu, geçen Cuma günü evinde özel bir prodüksiyon þirketi tarafýndan yapýlan belgesel çekimleri sýrasýnda aniden fenalaþtý. 5 DE Ýndigo Turizm tarafýndan ilki geçtiðimiz yýl gerçekleþtirilen ve katýlýmcýlara doða harikasý peribacalarý arasýnda golf oynama imkaný sunan Cross Golf Cappadocia Turnuvasý, bu yýl 29-30 Mayýs 2009 tarihlerinde Nevþehir'in Uçhisar beldesinde bulunan Beyaz Vadi'de yapýlacak. 6 DA

2 Çocuklar Ýçin Adalet çaðrýcýlarýndan biri olarak Diyarbakýr'a gittim, biri çocuk psikologu biri de sosyolog olan iki kiþiyle birlikte. Diyarbakýr Barosun'dan bir avukat arkadaþýn yardýmýyla ve diðer avukatlarla Adliye'nin "neo-dgm" kýsmýndaki Baro odasýna yýðýldýk saat 9:00-9:15 arasý. Ve akþam 21:10'a kadar davayý bekledik! Cizre, Þýrnak, Nusaybin, Batman ve Diyarbakýr'da toplam 23 oðlan 1 de kýz çocuk olduðunu öðrendik. Bunlardan 6'sý tutukluluklarý sýrasýnda 18 yaþýna girmiþler. Çocuklarýn aileleri bizden önce gelmiþlerdi. Çocuklar da giriþ katýndaki Baro'nun altýnda nezarethanede bekliyorlardý. Bu nezarethanenin soðuk ve cereyanlý, son derece saðlýksýz bir ortam olduðunu söyledi aileleri, endiþeliydiler haliyle Ne kadar beklenecek, dava ne zaman baþlayacak? Sonuç ne olacak? Aylar önce avukatlarýnýn ýsrarlý talepleri sonucu, bu nezarethanede saatlerce bekletilen çocuklara yemek (ekmek, peynir, reçel olan kumanya) verilmeye baþlanmýþ, daha son bir iki seferde Daha önce aç aç mahkeme beklemiþler çok defa. Bir de þartlý salýverilenler var. Onlarýn bazýlarý velileri tarafýndan okullarýna geri götürüldüðünde, mesela bir okul müdürü okula almak istememiþ. "Zaten devamsýzlýðýn var kalacaksýn, seneye gelirsin" demiþler. Bunun üzerine ailesi ýsrarcý davranmýþ ve "Kalsýn ziyaný yok, çocuðu sokaða mý býrakalým?" demiþ. "Mahkeme bitsin hele" gibi cevaplarla geri çevirmiþler çocuðu. Cezayla yetiþtirme Eðitim sistemimiz "cezayla yetiþkin kýlma" metodunu çok iyi bilir. Vatandaþlýk kitaplarýnda tehdit, tehlike ve terör bölümü oldukça etraflýdýr. Hayatýn gerçeði, korku ve savunma olarak aþýlanýr. Bu bölümde ülkenin her yerinde ve her bir tarafýnda tehdit tehlike yaratan "odaklar" anlatýlýr. Öyle bir anlatýlýr ki komþu ülke halklarýný ve kendi ülke halkýný tanýyamaz hale gelirsin, kýsacasý güvenecek pek bir insan yok gibidir. Tehdit ve tehlike cumhuriyet kurulduðundan beri hep öðretilmiþtir. Hele antikomünizm dalgasý baþladýktan sonra daha da kuvvetlendirilmiþtir bu eðitim. Terör boyutuysa 20 yýldýr kitaplarda. Bu "üçlü T anlatýmlarý"ndan sonra son derece soyut bir insan sevgisi bölümü vardýr. Ama öncelik daima savunmaya yöneliktir. Saldýrý ve adaletsizlik de hep savunma konumunda yapýlýr. Daima kötülükler devletimize karþýdýr. Zaten halk pek yok gibidir. Tek tek bireyler ise hiç gözükmezler, hele farklý kültürler halklar hiç varolmamýþtýr bile. Ýnsan sevgisi kýsmýnda ise daha çok yakýn aile ortamý devreye girer insanlarýn haklarýný genel anlamda korumaya engel tehlikeler hep aðýr basar. Eðer bu tehlikelere karþý devletin, fikrin ve inancýn tekliðine sarýlmazsan yapayalnýz kalýr birden bire adeta düþman kesime düþersin. Ýþte bu düþüþ son günlerde çok kolaylaþtý gibi geliyor bana. Cezaya dönük bu tutuklu vatandaþlýk zihniyeti, ya vazifeli ya da zanlý/cezalý olmak hayatýmýzýn doðal bir halidir. Hele hele Diyarbakýr'da Bayrak indiren, taþ atan çocuklar korkuyla, adaletsizlik içinde ergenlik yaþamaya mahkumdurlar. Önemli olan onlarýn ne gibi bir ortamda hangi duygusal ve tepkisel hallerde taþ attýðý deðil ceza almaya ne kadar yakýn olmalarýdýr. Ovadan ceza evine yollananlar, siyaseti nerede yapmayý öðretebilirler yeni yetiþenlere? Zaten mahkemenin seyri, þartlý salývermeler, mahkemeye çýkarýlmak için bekletmeler ve davayý 22 Nisan'a erteleme bütün bunlar Kürtler için mi? Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramýnda Kürt Çocuklarýný tahliye mi edecekler? Bir düþünelim. Bu bayramýn tüm dünya çocuklarýna armaðan ediliþi Türkiye'deki Kürt çocuklarýna da bir armaðan þeklinde mi sunulacak? Yoksa TMY kapsamýnda "siz bayramýn her iki kesimine de girmiyorsunuz" mu denecek? Adaletsizlik Kürtleri ve partilerini içeriyor Medyaya bakýyoruz, iki üç gündür Ergenekon davasýnýn geldiði nokta yani hayli sulandýrýlmýþ hali ve ÇYDD'nin sürüklendiði durum. Türkan Saylan'ýn televizyon ve basýndaki açýklamalarý ve onun üzerine uzadýkça uzayan açýklamalar ve her köþe yazarýnda "zengin" ilham yaratan görüntüler. Biz Baro odasýnda, adliyede beklerken, dýþarýda panzerler, yüzlerce polis ve güvenlik varken, televizyondan bu adaletsizliði seyrediyorduk saatlerce. Ama DTP operasyonu çok büyük bir sindirme baþarýsý gibi sunuluyordu 1 dakikada. Adaletsizlik konularýnda bile adalet yoktu! Kürt çocuklarýna yaþatýlan adaletsizlik ve DTP yöneticilerine yapýlan haksýz baskýlar sanki Türkiye'nin temel bir adaletsizlik hali deðil gibi. Bu konuyu köþesine taþýyanlar ya yok ya çok az. "zaten suçlu olanýn maðduriyetini ele almayalým" der gibi. Bu haberler "Terör" ve PKK çerçevesinde askeri güvenlik sayfalarýnda yer alýyor; zaten terörle suçlanmýþ sayfalarýn konusu oluyor, yüz kýzartýcý sayfalarýn konusu gibi... Sanki Meclis'te yoklar, sanki belediye baþkanlýklarý yok Veya belediye baþkanlýklarýný þüpheyle karþýlamak sadece AKP'nin arzusu deðilmiþ gibi, sanki genel kamuoyu buymuþ gibi. *** Bu sýrada çocuklardan birinin kardeþinin "Aðabeyimi çok özledim ben de taþ mý atayým?" dediðini anlatýyor babasý Salýverilen bir baþka çocuðun tutukevine ilk girdiði dönemle bugünü karþýlaþtýrdýðýnda abisi þöyle diyor: "Artýk fikrini daha çok baðýrýyor". Acaba ses yoluyla da taþ atýlmýþ olur mu? Bir avukat arkadaþýmýz "bayrak indirme" davasýndan çýkýnca diyor ki "17 yaþýnda çocuk birkaç ay önceye kadar sessiz, saygýlý ve dinleyen bir tavýrdaydý. Bugün bir ifade okudu ki þaþtýk kaldýk, hazýrlanmýþ militan bir ifade". Sokaða, militanlýða, keskinleþmeye, radikalleþmeye sürüklenenler dýþ güçlerin sihirli deðnekleriyle sürüklenmiyorlar. Bu hazýrlýklarý tek ve egemen "terörle mücadele" mantýðýmýz yapýyor. Dublaj gayet iyi Çocuðuyla büyüðüyle, partilisi partisiziyle, avukatýyla, adliyedeki çalýþanýyla bu halk, yani Kürtler topyekün bir dýþlanmaya tabi tutuluyor. Sanki vatandaþlýklarý iptal edilmek isteniyor. Diyarbakýr'daki 13 saatimi size ancak bu þekilde ifade edebilirim. Bu resim bir bütün ve maalesef "çocuk haklarý"ný korumaya yönelik uluslararasý anlaþmalara verilen imzalar bir þýklýk, bir lüks gibi duruyor. Taþ atan çocuklarýn davasýný beklerken, eski Baro Baþkaný Sezgin Tanrýkulu için 11 ay ceza isteniyor; sebep Diyarbakýr Barosu avukatlarý için Türkçe Kürtçe ajanda bastýrmak. Bu ajandayý baþka bir avukat bana de hediye ediyor sonradan ve beklerken ben gün ve ay isimlerinin Kürtçelerini öðrenmiþ oluyorum. Geç vakit eve geliyorsunuz ve bakýyorsunuz TRT "þeþ"te Gündüz Aktan Kürtçe konuþuyor, dublaj gayet iyi. Bu uzun günün sonunda ancak þu soruyu sorabiliyorum, cevabýný birlikte düþünelim: Ýnsanlar, ülke içinde tutulduklarý halde vatandaþlýk haklarý sorgulanýyorsa bu durum ne anlama gelir? (BE/TK) Bianet Cumhuriyet mitingleri yeniden baþlýyor. Ýlk miting 17 mayýs'ta Sýhýye Meydaný'nda yapýlacak ÝSTANBUL - Ergenekon iddianamelerinde suç teþkil ettiði belirtilen 'Cumhuriyet mitingleri' yeniden baþlýyor. Aralarýnda Atatürkçü Düþünce Derneði (ADD) ile Çaðdaþ Yaþamý Destekleme Derneði'nin de (ÇYDD) bulunduðu çok sayýda sivil toplum örgütü, 17 Mayýs'ta Ankara Sýhhiye meydanýnda Ergenekon soruþturmasýný protesto edecek. Cumhuriyet Kadýnlarý Derneði, Toplumsal Güç Birliði, Ziraat Mühendisleri Odasý, Türkiye Gençlik Birliði, Cumhuriyet Okurlarý mitinge destek verenler arasýnda. Mitingde "Ergenekon" operasyonlarý kapsamýnda "Baðýmsýzlýktan, çaðdaþlýktan, laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinden yana olan aydýnlar, bilim insanlarý, yazarlar, siyasetçiler, emekli subaylar gözaltýna alýnýyor" vurgusu öne çýkarýlacak. Daha önce de Cumhurbaþkanlýðý seçim tartýþmalarý sürecinde Türkiye'nin birçok ilinde Cumhuriyet mitingleri düzenlenmiþti. Roj TV de uydu deðiþikliðine gitti Türkiye'nin PKK'nýn yayýn organý olduðunu belirterek, kapatýlmasýný istediði Roj TV ile TRT Þeþ arasýndaki rekabet tüm hýzýyla sürüyor. Kanallar arasýndaki yarýþ uyduya sýçradý. TRT Þeþ'in, daha önce Roj ile ayný uydu olan Hotbird'den yayýn yapacaðý açýklanmýþtý. Ancak TRT, son dakika sürprizi ile Hotbird'den vazgeçerek Türksat uydusunu seçti. TRT'nin bu kararý almasýnda kurumun Diyarbakýr Bölge Müdürlüðü'nün bir uyarýsýnýn etkili olduðu ifade ediliyor. Ýddiaya göre, Diyarbakýr Bölge Müdürlüðü Roj TV'nin izlenmesini Atatürkçü Düþünce Derneði'nin internet sayfasýnda yer alan duyuruda Türkiye'nin, kurtuluþ ve kuruluþ felsefesine aykýrý bir süreçle karþý karþýya olduðu belirtildi ve þöyle denildi: "Cumhuriyet dönemi boyunca var olan devrim karþýtlýðýnýn, karþý devrim sürecine gitmesi tehlikesi belirmiþtir. 'Ergenekon' adý verilen operasyonlarla ülke düzeyinde tam baðýmsýzlýktan, çaðdaþlýktan, laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinden yana olan, toplumda saygýnlýk kazanmýþ aydýnlar, bilim insanlarý, yazarlar, siyasetçiler, emekli subaylar ve demokratik kitle örgütlerine karþý soruþturmalar açýlmakta, gece yarýsý baskýnlarýyla gözaltýlar gerçekleþtirilmektedir. Türkiye, emperyalizme karþý mücadele vererek zafer kazanan ilk devlettir. Bu zaferin sonucunda ayný zamanda mazlum ülkelerin de önderi olmuþ; çaðdaþ, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olarak, aydýnlanma ve çaðdaþlaþma yolunda büyük adýmlar atmýþtýr. Bu ilkeleri korumak ve ülkemizin ulusal güçlerine karþý yapýlan her türlü saldýrýyý durdurmak üzere, güç birliði içinde 17 Mayýs 2009 Pazar günü saat 12.00'da baþkent Ankara'da bir miting yapma kararý alýnmýþtýr." Duyuruda, ADD'nin tüm þubeleri ve vatandaþlar "Cumhuriyet Mitingine" davet edildi. (anka, aa) engellemek için gönderilen sinyaller nedeniyle TRT Þeþ'in de bölgede takip edilemeyeceði ikazýný yaptý. Bunun üzerine TRT Þeþ'in Türksat'tan yayýn yapmasýna karar verildi. Hotbird'e veda etti Roj TV de geçen hafta bir karar alarak, Hotbird uydusundaki yayýnýna son verdi. PKK yanlýsý kanal, Euorbird ve Atlantic Bird uydusundan yayýn yapmaya baþladý. Roj TV ile ayný çizgide olan Mezopotamya TV ile Newroz TV'nin de yayýnlarýnýn Hotbird uydusundan çýkartýldýðý öðrenildi.

Kitap okuma yarýþmasýnda birinci olan Hacýbektaþ Veli Ýlköðretim Okulundan buket ÖZDÝL, Atatürk Ýlköðretim okulundan Ela Karabacak, Cumhuriyet Ýlköðretim Okulundan Nazlý Öztürk e ödülleri Hacýbektaþ Kaymakamý Sayýn Mustafa Eldivan verdi. Kompozisyon dalýnda; Hacýbektaþ Veli Ýlköðretim Okulundan Nazire Aydýn, Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Foto: Kamil ÖNTAÞ Haber: Kamil ÖNTAÞ 2008-2009 Eðitim öðretim yýlý Hacýbektaþ Ýlçesi 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramýnýn 89. yýl dönümü kutlamalarýnda protokol üyeleri halkýn ve Dünyayý verelim çocuklara Dünyayý verelim çocuklara hiç deðilse bir günlüðüne allý pullu bir balon gibi verelim oynasýnlar oynasýnlar türküler söyliyerek yýldýzlarýn arasýnda dünyayý çocuklara verelim kocaman bir elma gibi verelim sýcacýk bir ekmek somunu gibi hiç deðilse bir günlüðüne doysunlar bir günlük de olsa öðrensin dünya arkadaþlýðý çocuklar dünyayý alacak elimizden ölümsüz aðaçlar dikecekler Nâzým HÝKMET Çocuklar ölebilir yarýn... Çocuklar ölebilir yarýn, hem de ne sýtmadan ne kuþpalazýndan düþerek te deðil kuyulara filân; çocuklar ölebilir yarýn, çocuklar sakallý askerler gibi ölebilir yarýn, çocuklar ölebilir yarýn atom bulutlarýnýn ýþýðýnda, ne bir santim kemik, ne bir damla kan, çocuklar ölebilir yarýn atom bulutlarýnýn ýþýðýnda öðrencilerin bayramlarýný kutlamalarýnýn ardýndan saygý duruþu ve istiklal marþýmýzýn okunmasýndan sonra Hacýbektaþ Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Sayýn Kemal Ersoy un günün anlam ve önemini belirten konuþmasýnýn ardýndan öðrenci andý okundu. arkalarýnda bir avuç kül bile deðil arkalarýnda gölgelerinden baþka bir þey býrakmadan. Nâzým HÝKMET Þiir dalýnda; Cumhuriyet ilköðretim Okulundan Gül Yaran, Resim dalýnda; Hacýbektaþ Veli Ýlköðretim Okulundan Buket Özdil e ödülleri Hacýbektaþ Ýlçe Garnizon Komutaný Sayýn Recep Cansu verdi. Kompozisyon, þiir ve resim yarýþmalarýnda üçüncü olan öðrencilerden Cumhuriyet Ýlköðretim Okulundan Emre Caner, Þiir dalýnda Hacýbektaþ Veli Ýlköðretim Okulundan S.Devran Tunçbilek, Resim dalýnda, Cumhuriyet Ýlköðretim Okulundan Nazlý Öztürk e de Hacýbektaþ Ýlçe Belediye Baþkaný Sayýn Ali Rýza Selmanpakoðlu verdi. Öðrencilerin sunduðu Kolbastý ve Düm tek tek isimli slayt gösterisi, Karadeniz ve Trakya oyunlarýndan okunan þiirler devam etti: Yaklaþýk 3 saat süren kutlamalarý Ýlçe ve köylerden gelen yaklaþýk 1000 kadar kiþi seyretti. Tören slayt gösterileri ve þiirlerin okunmasýnýn ardýndan resmi geçitle sona erdi. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23

ARAÞTIRMA CHP monolotik ise, solun çoðulculuk ve katýlýmcýlýk ilkesinden ne anlar Sol ve sosyal demokrasi, CHP nin aksine, oðulculuk ilkesini benimser ve benimsenmesi için mücadele verir. Türkiye ye ve siyasal hayata örnek olmasý açýsýndan önce kendi partilerinde ve kurumlarýnda farklý görüþ ve düþüncelerin yaþatýlmasýný savunur. Bu nedenle düþünce, proje ve faaliyet üretimine katýlýmý teþvik eder. Parti içinde siyaset oluþturma ve karar alam süreçlerinde katýlýmcýlýðý ve çoðulculuðu benimser. Çünkü bunun toplumsal ve siyasal geliþmiþliðin güvencesi olarak görür. Solun evrensel ilkesi olarak çoðulculuk ve katýlýmcýlýk, insanlarýn farklý görüþ ve düþünceler etrafýnda örgütlenmesine ve siyasallaþmasýna destek verir. Parti içinde farklý görüþ ve düþüncelerin varlýðýný monolotik yapýlanmaya engel olacaðýný ve geliþime katký koyacaðýný düþünür. Çoðulculuk,farklý düþüncelerin katýlýmcýlýðý sayesinde demokrasinin güçleneceðine inanýr. Bu nedenle farklý görüþ ve düþünce etrafýnda örgütlenmiþ bireylerin ve demokratik kitle örgütlenmelerinin siyasal hayata, yönetime etkin bir þekilde katýlmasýndan yanadýr. CHP ise, çoðulculuk bir yana, ayný görüþten yana üyeleri arasýnda ayrýmcýlýk yapan bir parti konumundadýr. CHP ise býrakýn çoðulculuðu, katýlýmcý bir parti bile deðildir. Çoðulculuðu ve katýlýmcýlýðý savunmamaktadýr. Bu nedenle taban örgütü çalýþmaz. CHP kongrelerinin ve CHP içi tartýþmalarý izleyen herkes bilir ki, CHP de farklý görüþ ve düþünceye yaþam alaný olmadýðý gibi, bir düþünce üretilecekse de, onu da merkez belirler ve kadrolar uyar. Merkezle uyumlu ve merkez tarafýndan istenilen üyelerin delege olmasý saðlanýr. Bu delegelerin ortak ve tek özelliði ise, el kaldýr, el indir delegesidir. CHP nin unuttuðu ve evlada dediði sol ve sosyal demokrat düþünce, iþçi sýnýfýnýn ve yoksullarýn lehine politikalar üretir ve bu kesimlere taraftýr. Bunu saðlamak için, solun, siyaseti toplumsallaþtýrmak ve toplumu siyasallaþtýrma amacýyla, toplumsal kesimlerin örgütlenmesini saðlamak amacýyla, çoðulculuk ilkesine baðlý olarak, sendikal örgütlenmelere, DKÖ lere ve sivil toplum örgütlenmesine destek verir ve öncülük eder. Sol emekten ve emekçiden yanadýr. Sýnýfsal bakýþ açýsýný, cemaatçi bakýþ açýsýna deðiþtiremez. Sol ve Sosyal Demokrasi açýsýndan emeðin, emekçilerin ve iþçilerin sömüren her türden politikalar ve ekonomik programlar asla kabul edilemez. Solun siyasal ilkeleri emek sömürüsüne karþý, emekçilerin sosyal, demokratik, siyasal, ekonomik haklarýný, insanca ve onurluca yaþamasýný savunur. Bunu savunurken de, bunlara karþý geliþtirilen her türden gaspçý ve sömürücü politikalara karþý, emekçilerin sendikal örgütlenmesini, grevli ve toplu sözleþmeli pazarlýk hakký için mücadelesiyle destek olur. Sol ve sosyal demokratlar, emek dünyasýnýn tüm sorunlarý karþýsýnda duyarlýdýr. Güvencesiz, korunmasýz çalýþma hayatýna karþý mücadele eder. Kadýn ve çocuk emek sömürüsünün en yaygýn olduðu ülkemizde, kadýn ve çocuk emeðinin sömürülmemesi için mücadele eder. Solun ilkeleri özetle bunu benimserken, CHP nin Türkiye de emek dünyasýnda tamamen kopmuþ bir parti haline gelmiþtir. Sendikalaþma oranlarýna bakýldýðýnda, saðcý ve Ýslamcý sendikalardaki örgütlülük sayýsý giderek artmaktadýr. CHP nin emekçiler ve emek dünyasý için sunduðu somut ve alternatif bir projesi yoktur. CHP emekçilerin dünyasýnda gezip dolaþmamaktadýr. CHP beþikten mezara kadar koruyan sosyal devlet için alternatif olamamýþtýr. Parti genel merkezlerinin yeni dizaynlarýyla uðraþan CHP, emekçilerin ve yoksul halkýn yaþam alanlarýndaki sorunlara yabancýlaþmýþtýr. CHP, Alevilerin eþit haklar talebini halen duymadý.farklý inanç kimliklerinin birarada yaþamasýný, evrensel deðerler ýþýðýnda deðil, resmi ideolojinin kapýlarýna sýkýþtýrmaktan yana tavýr geliþtirmiþtir. CHP yeni parti programýnda anti laik odak üreten devlet modeline devam kararý almýþtýr. Devletin din dýþý kalmasýna karþý çýkmýþtýr Yeni Parti programýnda Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn; Ýslam ýn farklý mezheplerine farklý yaklaþmamasý, bünyesine katýlmak isteyen her mezhebe açýk bir yapýlanmaya yönelmesini Ýmam-Hatip eðitimi, din görevlisi sayýsýna duyulmakta olan ihtiyaç çerçevesinde düzenlenmesine. Ýlk ve ortaöðretim kurumlarýnda verilen din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin Anayasanýn öngördüðü (zorunlu sünnilik dersi, Y.N) amaca uygun bir müfredatla verilmesi saðlanacaktýr. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý na baðlý Kuran Kurslarý devam edecektir Azýnlýklarýn dini ihtiyaçlarýný karþýlamak üzere yüksek düzeyde din adamý yetiþtirilmesi için ilgili devlet üniversitelerinin ilahiyat fakültelerine baðlý, eðitimin genel ilkeleri çerçevesinde yüksek okullar açýlabilecektir., Cemevlerinin de devletin Camilere saðlamakta olduðu destekten yararlandýrýlmasý saðlanacaktýr. diyerek mevcut din ve devlet iliþkisinin devamýný savunmuþ ve laiklik yönünde bir açýlým sunamamýþtýr. Yýllardýr bu duruma itirazý olan Alevi hareketinin, eþit haklar talebini anlayamayan ya da anlayýp bildik ezberini sürdüren CHP, Aleviliði Ýslam mezhebi olarak devletleþtirme talebini ve hedefini Diyanet Ýþlerinin Alevilerin de temsiline imkân verecek þekilde yeniden yapýlandýrýlmasýdýr. deðerlendirmesi yapmýþtýr. 35 insanýmýzýn vahþice katledildiði otelin önünde her yýl 2 Temmuz da tarihsel yüzleþmeyi gündeme taþýmak, umutmadýk ve unutturmayacaðýz talebine 15 yýldýr bir kez dahi katýlmayan CHP Genel Baþkaný Deniz Baykal ýn, Alevilerin Madýmak Utanç Müzesi Olmalýdýr talebini, müze deðil, Madýmak, hoþgörü merkezi olacak olarak programýna almýþtýr. AKP hükümeti ise, otelin sadece lokanta kýsmýný boþaltarak orayý DÖSÝM (Döner Sermaye) maðazasýna dönüþtürmek istiyor. Oysa Aleviler ve þehit ailelerinin 15 yýldýr haklý olarak dile getirilen Madýmak Utanç Müzesi Olsun talebi halen anlaþýlmýþ deðildir. Bu talep sulandýrýlarak, hoþgörü merkezi olsun ya da Dösim maðazasý olsun dayatmasýyla çözümsüzlüðe sürüklenmek isteniyor. Baykal solcu, CHP yi sol parti görenlerin ve oy verenlerin solculuðu Þimdi yukarýda ifade edilen ve ileri sürülen argümanlar, CHP nin sol ve sosyal demokrasinin ilkeleriyle iliþkisinin koptuðunu ortaða koymaktadýr. Bu durumda CHP yi sol ya da sosyal demokrat sananlarýn solculuðunu anlamak zor. Ama bunlarý birkaç kategoride deðerlendirmek mümkündür. Birinci kesimde, oyum boþa gitmesi CHP ye oy verdim derinliðinde solcu görenler var. Bunlarýn deðerlendirmesi pragmatist bir yaklaþým. Aslýnda CHP ye verilen oy boþ oy kesinlikle deðildir. CHP ye verilen her bir oy, aslýnda sol ve sosyal demokrasinin bitirilmesi için verilen oylardýr. Ýkinci kesimde yer alanlar ise, Atatürk ün kurduðu parti ya da cumhuriyetin kazanýmlarýný korumak adýna CHP ye oy verenlerdir. Bu kesimlerin temel yanýlgýsý ise, 2009 CHP sinin Baykal partisi olduðu gerçeðini halen kabul edememeleri ve korunmak istenilen kazanýmlarýn geliþtirilmesi yerine dondurulmasýný savunan dogmatizmden kurtulmamýþ olmamalýdýr. Üçüncü kesim ise AKP seçileceðine CHP seçilsin mantýðýyla hareket edenlerdir. AKP nin þeriat özlemci ve din istismarcý tutumuna karþý, korunma amaçlý olarak CHP ye sýðýnma halinde olanlardan oluþuyor. Fakat bu kesimin yüzleþmekten kaçtýðý en kritik soru þu, Türkiye de siyasal Ýslamý besleyen ve yetiþtiren cumhuriyet kazanýmlarý nelerdir? Cumhuriyetin kazanýmlarý olan laik okullarýnda, namaz kýldýranlar, zorla din dersi verenler, 100 bin imamlý kadrosuyla Diyanetin siyaset üzerinde vesayetçi tutumunu güçlendirenler, binlerce kuran kursu ile mürit yetiþtiren cumhuriyet kazanýmlarýyla, CHP nin çarþaf ve her mahalleye kuran kursu açýlýmý öneren cumhuriyet kazanýmlarýyla yüzleþemeyenler, AKP tehlikesini anlayamaz ve gericiliðe karþý çözüm üretemez. Çünkü gericilik ve siyasal Ýslam tehlikesini üretenlerin kendisi, çözümün adresi olamaz. Dördüncü kesimde bulunanlar ise CHP yi solcu olarak deðerlendirip, kendilerinin solcu olduðu yanýlgýsý içinde olanlardýr. Beþinci kesim ise siyasete ilkeler ve siyasetin evrensel deðerleri üzerinde deðil de, çýkar, rant ve iktidarda statüsü kazanmak olarak bakanlarýn, CHP baðlýlýðý olarak deðerlendirilebilir. CHP ile yüzleþme baþlamýþtýr bu süreç engellenemez Sol ve sosyal demokrat seçmenler ise CHP den umutlu bir bekleyiþ içinde deðildir. Artýk halk yeni bir sol ve sosyal demokrat kimlikli parti seçeneðinin yaratýlmasýný arzuluyor. Özelliklede Baykallý CHP nin ayakta durmasýný saðlayan ve onun toplumsal desteðinin sunan Alevi seçmenlerinin, CHP ile doðrudan yüzleþmesi zorunlu ve ilkesel bir sorumluluk haline gelmiþtir. Bu yüzleþme önümüzdeki günlerde gerçekleþecektir. Bu yüzleþmeyi engellemeye çalýþan bir çok siyasi fýrýldak ve rantçý yalaka takýmý karþý çýkmaya çalýþacaktýr. Baþta Aleviler olmak üzere CHP den siyasal hesaplaþmayý gündeme alacak kesimler artacaktýr. Gerek yerel seçimler öncesi, gerekse seçimler sonrasý CHP yi desteklemek adýna Alevilerin haklý eleþtirilerini ve CHP ile hesaplaþmasýna karþý çýkan bazý Alevilerde olacaktýr. Toplumsal kaygý yerine daha çok kiþisel kaygýlarýyla hareket eden bu tip kiþilikler ise Alevi toplumunun ve diðer sosyal demokrat dinamiklerin CHP hesaplaþmasýna engel olamayacaktýr. Türkiye kaybettiði vicdaný yeni sol partide bulacaktýr. Son olarak söylenecek olan manþet cümlemizi ise baþa alarak, CHP nin direksiyonunu saða ve muhafazakarlýða çevirmiþ olan þoförüne, tüm sol, sosyal demokrat dinamikler ve demokrasi güçleri hep beraber seslenerek; Lütfen sol þeridi meþgul etmeyin, politikalarýnýza uyun ve saða çekilin, çünkü yeni sol parti geliyor demek lazým. Kýsacýsý Türkiye yi gerici, etnik milliyetçi, siyasal Ýslamcý muhafazakar AKP ve etnik milliyetçi, muhafazakar ve saðcýlaþan CHP den kurtarmanýn tek yolu yeni SOL PARTÝ nin kurulmasýndan geçiyor. Türkiye ve demokratik kamuoyunun buna acil ihtiyacý var. Bu ertelenemez bir siyasal ihtiyaçtýr. Toplumsal barýþý derinleþtiren, çatýþmalarý artýrarak sadece bu iki eksen etrafýndan kutuplaþmayý bekleyen AKP ve CHP karþýsýnda tüm toplumsal kesimleri kapsayýcý, kucaklayýcý ve iktidar perspektifi olan SOL PARTÝ ihtiyacý ortadýr. Bu partinin Türkiye ye ve tüm toplumsal kesimlere karþý görev ve sorumluðu büyüktür. Hamasetçi siyaset ve sloganlarla CHP, ikiyüzlü siyaset tarzý ve ayetlerle AKP Türkiye nin seçeneði deðildirler. AKP Ayetlerle toplumsallaþabilir ama toplumu siyasallaþtýramaz, ancak müritleþtirir. CHP ise sloganlarla vatan millet Sakarya edebiyatý ile toplumu anti demokratik statükonun bekçisi haline getirebilir. Sol ise toplumu ayetler ve sloganlara arasýna sýkýþtýrarak siyasal Ýslamcý ve sözde laikçilik etrafýnda müritleþtirenlere karþý, solun emek, barýþ, özgürlük, eþitlik, demokrasi, özgürlükçü laiklik, demokratik cumhuriyet, sosyal ve hukuk devleti gibi evrensel ilkeler ve insan odaklý siyaset etrafýnda toplumsulaþtýracak sol projeyi artýk ortaya koymalýdýr. Çünkü þurasý artýk bir gerçek; Türkiye de toplumsal kesimler ne ayetlerle ne de sloganlarla siyasallaþamaz. Türkiye nin sol vicdanýna kavuþmasý gerek!. SON

Disiplinler üstü bir disiplin olmasý sýfatýyla felsefe, konusunun ve sýnýrlarýnýn çerçeve içerisine alýnmasý oldukça zor olan bir alandýr. Bu sebeple insana özgü olan birçok edim, hareket noktasý ne olursa olsun, kendisini felsefenin içerisinde bulabilmektedir. Birçok sanat ve bilim dalýnýn mahiyetlerine iliþkin sorular da felsefe ile yanýtlanabilir tarzda sorulardýr. Frege nin düþünsel serüveni de bu eksende deðerlendirilebilir. Matematiksel bilginin epistemolojik sorgulamasýndan yola çýkan Frege, matematiksel olanlarýn ontolojik çözümlemesini yapar. Ona göre matematiðin kendini var ettiði alan, ayaklarýný bastýðý zemin, mantýktýr. Matematik, mantýðýn uygulama alanýdýr. 1879 yýlýnda yayýnladýðý, Begriffsschrift (Kavram Yazýsý) adlý makalesiyle beraber, Aristoteles ten sonraki zamanlarýn en büyük mantýkçýsý olarak kabul edilen Frege, mantýðý doðruluðun en genel yasalarýnýn bilimi olarak kabul eder. Dolayýsýyla hakikate giden yol da ancak mantýk ile mümkündür. Frege, Begriffsschrift ile doðal dilin çözümlenmesi üzerinden hakikate doðru evrilecek bir felsefe tarzýný tesis eder. Analitik Felsefenin ve Mantýkçý Pozitivizmin kaynak metinlerinden sayýlabilecek olan Tractatus Logico- Philosophus un düþünsel zeminlerini Frege nin ortaya çýkardýðý bu sistem içerisinde bulduðu, bizzat yazarý Wittgenstein tarafýndan Tractatus un giriþ bölümünde ifade edilmiþtir. Peki, Frege yi Begriffsschrift i yazmaya götüren kaygý neydi? Bu sorunun cevabý Frege nin Aritmetiðin Temelleri ni yazmasýna hareket noktasý olan düþüncesinde gizlidir. Bu soruyu Frege þöyle yanýtlar: Matematikle baþladým. Bu bilimde daha saðlam temeller saðlamak için çaba göstermek bana en acil gereksinim olarak göründü. Kýsa sürede anladým ki, sayý bir yýðýn, bir þey dizisi veya bir yýðýna ait bir özellik deðildir; sayma iþleminin sonucunda ulaþtýðýmýz sayý hakkýnda bir bildirimde bulunduðumuzda, bir kavram hakkýnda bildirimde bulunmuþ oluruz. Dilin mantýksal yetersizliði böyle araþtýrmalar için ciddi bir engel oluþturuyordu. Buna Begriffsschrift ile bir çare buldum. Böylelikle matematikten mantýða geçmiþ oldum. (s. 19) Begriffsschrift ile açtýðý hat üzerinden ilerleyen Frege, 1884 yýlýnda yayýmladýðý Aritmetiðin Temelleri nde, en genel anlamýyla aritmetik olanýn hammaddesi olan, sayý nýn ontolojik sorgulamasýný yapar. Matematiðin felsefesi söz konusu olduðunda üzerinde durulmasý kaçýnýlmaz olan bu eseri, mantýðýn ve matematiðin kült yapýtlarý arasýnda saymak sanýrým abartýlý bir yaklaþým olmayacaktýr. Kitabýn Giriþ bölümünde Frege, ödev bilinciyle hareket ettiðini ifade eder: Eðer kapsamlý ve büyük bir bilimin temel kavramýnda güçlükler ortaya çýkýyorsa, bu güçlüklerin üstesinden gelinceye kadar onu daha yakýndan incelemek kesinlikle zorunlu bir ödevdir. (s.79) Bu ödev Frege yi felsefi sorgulamalar içerisine iter, çünkü kendisi de sayý kavramýnýn incelenmesinin, matematikten ziyade felsefe ile mümkün olduðunun farkýndadýr. Sayý kavramýnýn felsefi sorgulamalarýna daha önce bu konuda söz söylemiþ olanlarla hesaplaþarak baþlar. Bu süreçte okuyucu, Leibniz, Kant, Mill gibi felsefe tarihine iz býrakmýþ düþünürlerin yaný sýra M. Cantor, E. Schröder, Baumann, Hankel gibi ünlü mantýk ve matematik düþünürlerinin tutumlarý hakkýnda da fikir sahibi olma þansý bulacaktýr. Matematiðin temelleri mantýkta Frege, Aritmetiðin Temelleri nde özellikle, kendisinden düþünce tarihi açýsýndan çok da uzun sayýlamayacak kadar önceki bir dönemde yaþayan ve felsefi düþünüþe getirdiði bakýþ açýsýný Kopernik in evren modelinde yaptýðý devrime benzeten Kant ile hesaplaþma içerisine girer. Kant ýn nesne, yargý ve uzay gibi kavramlara getirdiði yeni anlamlarýn yaný sýra Kant felsefesinde bilginin analitik-sentetik ayrýmýna tabi tutulmasý, Frege yi bu hesaplaþmaya iter. Eserinde Kant ýn analitik-sentetik ayrýmýný çok önemli bir adým olarak nitelendiren Frege, matematiðin önermelerinin analitik olduðunu söyleyerek, Kant ýn matematiksel önermeler sentetik apriori dir tezine karþý çýkar. Kitabýnda genel olarak yapmaya çalýþtýðý þeyin matematiðin temellerinin mantýkta olduðunu göstermek olduðu göz önüne alýnýrsa, Frege nin matematiði her türlü görüden uzaklaþtýrmasý gerekmektedir. Bu bakýþ açýsýyla deneycilere karþý geliþtirdiði tavrýn bir benzerini matematiði apriori görüde temellendiren Kant a karþý geliþtirmesi anlaþýlýr bir tavýrdýr. Frege sayý kavramýnýn ne olduðu ve nasýl edinildiðine dair yaptýðý bu incelemeye, bu konuda öne sürülmüþ fikirlerin eleþtirisiyle devam eder. Bu noktada, sayýlarýn dýþýmýzda var olanlarýn birer soyutlamasý yoluyla kazandýðýmýz þeyler olduðu ve sayýlarýn öznel nitelikte þeyler olduðu fikirleriyle hesaplaþarak ilerliyor. Sorgulamalarý sonucunda Frege sayýnýn, þeylerden soyutlama yoluyla elde edilen bir þey olmadýðýnýn yaný sýra fiziksel bir özellik de olmadýðý sonucuna varýyor. Ancak fiziksel bir þey olmamasý sayýyý öznel bir þeymiþ gibi algýlamayý beraberinde getirmemelidir; çünkü Frege, sayýnýn öznel bir þey olduðunu ortaya koyan hiçbir tatmin edici kanýtýn da olmadýðýný söylüyor. (s.122) Frege, Aritmetiðin Temelleri nde nüvelerini verdiði düþünce sistemini 1893 te 1.cildi, 1903 te ikinci cildi yayýnlanan Aritmetiðin Temel Kanunlarý nda daha sistemli hale getirmek niyetindedir. Ancak kitabýn ikinci cildinin yayýnlanmasýna yakýn bir dönemde Russell ile yaptýðý bir yazýþmada Russell, bugün ismiyle anýlan ünlü paradoksundan bahseder. Frege nin geliþtirmiþ olduðu sistemin zemininde yer alan kümeler kuramýnýn bir çýkmazýný ortaya koyan paradoks, Frege nin temelini inþa ettiðini zannettiði aritmetiðin köklerini sarsar. Aritmetiðin Temelleri nin çevirmeni tarafýndan oldukça kapsamlý bir þekilde hazýrlanmýþ olan Sunuþ kýsmýnda, düþünce dünyasýnda benzerine çok sýk rastlanmayan bu anekdotun detaylarýndan oldukça açýklayýcý bir þekilde bahsedilmektedir. Frege nin bu temel eseri, felsefeci H. Bülent Gözkân tarafýndan dilimize aktarýlmýþ. Metnin çevirisindeki özen, kavramlara ve kullanýlýþlarýna gösterilen titizlikle kendini gösteriyor. Paragraf numaralarýný çok kýsa baþlýklar halinde sunan Ýçindekiler kýsmý, okuyucu için, geriye dönme ve kitabýn bütünlüðünü görme açýsýndan kolaylýk saðlýyor. Gözkân ýn kapsamlý Sunuþ u, kitabýn temelinde yer alan kaygýlarla yeni tanýþacak okuyucu için tartýþmalarýn hangi düþünsel arenada þekillendiðini göstermek açýsýndan iyi bir rehber niteliðinde. Kendinden önceki dönemle hesaplaþýrken kendinden sonraki döneme yeni bir sayfa açma imkânýný içinde barýndýran bu kitap, dil-mantýk, matematik-mantýk iliþkilerinin sorgulanmasýnýn yaný sýra matematiksel ve mantýksal olanlarýn epistemolojik çözümlemelerine zihinsel bir alt yapý sunmasý açýsýndan, çaðdaþ matematik felsefesinde oldukça önemli bir yer tutuyor. Bu derece önemli bir eseri, en iyi anlayabileceðin dilde okumak güzel! Çevirmene teþekkür borçluyuz... Aritmetiðin temelleri Gottlob Frege Çeviren: H. Bülent Gözkân Yapý Kredi Yayýnlarý, 2008 199 sayfa, 11 TL. DÝYARBAKIR- Aþýk Ýhsani olarak bilinen Diyarbakýrlý halk ozaný Ýhsan Sýrlýoðlu, yüksek tansiyona baðlý beyin kanamasý sonucu tedavi gördüðü Dicle Üniversitesi Beyin ve Cerrahi Servisi yoðun bakým ünitesinde sabah saatlerinde yaþamýný yitirdi. Diyarbakýrlý halk ozaný 77 yaþýndaki Ýhsan Sýrlýoðlu, geçen Cuma günü evinde özel bir prodüksiyon þirketi tarafýndan yapýlan belgesel çekimleri sýrasýnda aniden fenalaþtý. Þirket görevlileri ve eþi tarafýndan Dicle Üniversitesi Týp Fakültesi Beyin Cerrahi Servisi ne yatýrýlan Aþýk Ýhsani'nin, aþýrý heyecan nedeniyle tansiyonunun yükselmesi sonucu beyin kanamasý geçirdiði belirlendi. Yoðun bakým ünitesinde tedavi altýna alýnan Aþýk Ýhsani, 21 Nisan günü sabah saatlerinde yaþamýný yitirdi. Aþýk Ýhsani bugün yakýnlarý ve sevenleri tarafýndan Diyarbakýr ýn Þehitlik semtindeki mezarlýkta topraða verildi. Aþýk ihsani kimdir? 68 kuþaðýnýn Militan ruhlu halk ozaný olarak adýndan söz ettiren Aþýk Ýhsani, Türkiye Komünist Partisi ve Türkiye Ýþçi Partisi nin 1970 li yýllardaki tüm etkinliklerine katýlarak sazýyla ve sözüyle kalabalýk halk kitlelerini coþturdu. 12 Eylül 1980 tarihindeki askeri harekatýn ardýndan yurtdýþýna giden ve uzun yýllar Fransa da yaþayan Aþýk Ýhsani, 1995 yýlýnda memleketi Diyarbakýr a döndü. Diyarbakýr daki yerel TV kanallarýnda da zaman zaman sazýyla ve bestelediði türküleriyle programlara çýkan Aþýk Ýhsani, 1932 yýlýnda Diyarbakýr da doðdu. Küçük yaþlarda beste ve söz yazarlýðýna baþlayan Aþýk Ýhsani kýsa sürede aldýðý baðlama eðitimiyle bir anda aþýklýk unvanýný alarak sol kamuoyunun gönlünde taht kurdu. Aþýklýðýn yaný sýra Türkiye nin çeþitli bölgelerinde deðiþik iþlerde de çalýþan Ýhsan Sýrlýoðlu, 1957 yýlýnda Uþak Þeker Fabrikasýnda çalýþtýðý dönemde burada tanýþtýðý ve sonradan Güllüþah adýný verdiði eþi Sevim hanýmla tanýþýp evlendi. Anadolu nun çeþitli yörelerini dolaþan ve ilk kez 1958 yýlýnda radyoda türkü söylemeye baþlayan Aþýk Ýhsani, 1963 yýlýna kadar geleneksel halk türlülerini okumayý tercih etti. Sonraki yýllarda siyasi ve politik içerikli türküleri okumaya aðýrlýk verdi. Hapis yattý 1970 li yýllarda tutuklanýp bir süre cezaevinde kaldýktan sonra Türkiye ve yurtdýþýnda sayýsýz konser verdi. Fransa Cumhurbaþkaný ile Ýngiltere Kraliçesi baþta olmak üzere dünya liderleri tarafýndan devlet konuðu olarak aðýrlandý. Deðiþik halk hikayelerini derleyen Aþýk Ýhsani nin, Kerem ile Aslý, Aþýk Ýhsani ve Güllüþah gibi birçok türkülü hikayesi bulunmaktadýr. Þiirlerini 2 cilt olarak Aðalý Dünya, Yazacaðým, Bakalým Hele, Bak Tarlanýn Taþýna Vur Aðanýn Baþýna adlý kitaplarda topladý. Dünden Bugüne Aþýk Ýhsani, Düþ Deðil Bu, ve tüm þiirlerini topladýðý Býçak Kemikte adlý kitaplarý yayýmlandý. Ayrýca Ozan Dolu Anadolu adlý antoloji ile gezi izlenimlerinden oluþan Beyaz Köle adýnda kitaplarý da bulunmaktadýr. Sesonline

Sulucakarahöyük/ KAPADOKYA Kapadokya'da bu yýl ikincisi gerçekleþtirilecek olan Cross Golf Cappadocia Turnuvasý 29-30 Mayýs 2009 tarihlerinde yapýlacak. Ýndigo Turizm tarafýndan ilki geçtiðimiz yýl gerçekleþtirilen ve katýlýmcýlara doða harikasý peribacalarý arasýnda golf oynama imkaný sunan Cross Golf Cappadocia Turnuvasý, bu yýl 29-30 Mayýs 2009 tarihlerinde Nevþehir'in Uçhisar beldesinde bulunan Beyaz Vadi'de yapýlacak. Turnuvada çoðunluðu Türkiye'de yaþayan ve çalýþan yabancý ülke vatandaþlarý ve büyük elçilik görevlileri olmak üzere, otuza yakýn amatör golfçu yarýþacak. Ýndigo Turizm sahibi Ömer Tosun, yaptýðý açýklamada, baþta Kültür ve Turizm Bakanlýðý üst düzey yetkilileri olmak üzere, yerli ve yabancý üst düzey bürokratlar, iþ adamlarý, seçkin turizmciler ve golf tutkunlarýnýn turnuvanýn davetli listesinde yer aldýðýný ve birçok yerli basýn ve görsel medya kanalýnýn yer alacaðý turnuvada ayrýca, yabancý medya temsilcilerinin de bulunacaðýný belirtti. Dünyanýn en prestijli golf kanallarýndan olan Golf Channel'in turnuvanýn tamamýný ve aktivitelerin çekimlerini gerçekleþtireceðini ifade eden Tosun, çekimlerin Latin Amerika baþta olmak üzere birçok dünya ülkesinde yayýnlanacaðýný söyledi. Kapadokya bölgesinin yurt içinde ve yurt dýþýnda tanýtýmýna ciddi katkýlar saðlayacak olan turnuvanýn Gutsa, Museum Otel ve Taþkonaklar'ýn sponsorluðunda gerçekleþtirileceðini söyleyen Tosun, "Bu yýl ikincisi düzenlenecek olan Cross Golf Cappadocia Turnuvasý'nda, dünyada çýð gibi büyüyen Responsible Luxury Tourism (Çevreye Saygýlý Lüks Turizm) konsepti önemle vurgulanacak. Doðaya en üst düzeyde saygýlý yaklaþmayý benimserken ayný zamanda lüks seyahat düþkünlerine hitap eden Cross Golf ile Kapadokya, dünya üzerinde UNESCO tarafýndan tanýnmýþ doðal parklar içerisinde golf oynanabilen ilk ve tek bölgedir. Bir Indigo Turizm projesi olan Cross Golf'te Klasik Golf'un çevreciler tarafýndan en çok eleþtirilen yaný olan aþýrý su tüketimine sebep olmaksýzýn golfun çok daha keyifli bir þekilde yorumlanmasý söz konusu. En temel farklýlýðý çukur yerine net (að) kullanýlmasý olan Cross Golf'te birçok çevreci kural dikkat çekiyor. Oyun güzergahýnda bulunan en küçük çöplerin dahi oyuncular tarafýndan toplanmasý zorunluluðu bunlardan sadece biri. Pembe t-shirtleri ve farklý þapkasý ile kendine has bir giyim tarzý olan Cross Golf'un bu konudaki sloganý ise oldukça ilginç; Dress pink, think green! yani, Pembe giy, yeþil düþün! þeklinde konuþtu. Kent haber Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir Ziraat Odasý Baþkaný Recep Tunç, Türkiye'nin en büyük patates üretim merkezi olan Nevþehir'de, patates üreticilerinin 350 milyon TL'yi aþan borçlarýnýn faizlerinin silinmesini istedi. Nevþehir'de, patates üreticilerinin büyük bir bölümünün yeraltý su kaynaklarý ile tarlalarýný suladýðýný ve yeraltýndan suyun çýkartýlmasý için elektrik enerjisi kullandýðýný ifade eden Tunç, Her yýl katlanarak artan borçlarýn 350 milyon TL'yi aþtý. Bu sýkýntý sadece Nevþehir'in deðil. Adana, Þanlýurfa ve Niðde gibi 11 ilde üreticilerin yüksek miktarlarda elektrik borcu bulunuyor. 10 yýlý aþkýn süredir borçlarýný ödeyemeyen üreticilerin bu borçlarý faizler ile birlikte katlanarak devam ediyor. Þu anda ilimizde 2 bin 840 üretici borçlu durumda. Bu kiþilerin tarlalarýnýn yaný sýra, gayrimenkullarý haczedilmiþ durumda ve çaresiz bir bekleyiþ içerisinde dedi. Hükümetin son dönemde üreticilerin tarýmsal sulamadan kaynaklanan borçlarý için yeni bir yapýlandýrma çalýþmasý içerisinde olduðunu ifade eden Tunç, taksitlerin üreticiden her yýl mahsül sonunda tahsil edilmesi gerektiðini kaydetti. Tunç, "Bu artýk yýlan hikayesine döndü. Biz devletimize borcumuzu ödeyerek sýrtýmýzdaki bu yükten kurtulmak istiyoruz. Ancak bize de yardýmcý olmalarý gerek. Yeni bir yapýlandýrma hazýrlýðý içerisinde olan hükümet aldýðýmýz duyumlara göre faizleri silerek ana parayý 3 yýl taksitlendirecek. Bu ilk baþta iyi olarak algýlanabilir diye konuþtu. Kent Haber Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Bursa Ustalar Kýlýç-Kalkan Folklor Derneði üyeleri, Nevþehir'in Uçhisar beldesinde Turizm Haftasý kutlamalarý kapsamýnda bir gösteri sundu. Tarihi Uçhisar Kalesi altýnda gerçekleþtirilen gösteri, turistlerce ilgiyle izlendi. Bursa Ustalar Kýlýç-Kalkan Folklor Derneði üyeleri, Kapadokya bölgesinin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Uçhisar beldesinde kasaba halký ve turistlere kýlýç-kalkan oyununu sergiledi. Turizm Haftasý nedeniyle Uçhisar Belediye Baþkaný Osman Süslü'nün daveti üzerine bölgeye gelen ve daha önce 100'ü aþkýn ülkede gerçekleþtirdiði gösterilerle Türkiye'nin yurt dýþýnda tanýtýmýna önemli katkýlar saðlayan Bursa Master Kýlýç-Kalkan ekibinin gösterisi, özellikle yabancý turistlerin ilgi odaðý oldu. Yaþlarý 45 ila 60 arasýnda deðiþen grubun oyununu dikkatle izleyen turistler, kale etrafýnda bol bol fotoðraf çekti. Her yýl Türkiye'den ve yurt dýþýndan 50'yi aþkýn davet aldýklarýný ve bugüne kadar Dünya Kupasý Finalleri de dahil olmak üzere çok sayýda önemli organizasyonda sahneye çýktýklarýný belirten Master Kýlýçkalkan Derneði Baþkaný Faruk Alkaya, yýllardýr bir arada bu oyunu sergileyen ustalar olarak dernek çatýsý altýnda bugüne kadar birçok festivalde Türkiye'yi temsil ettiklerini söyledi. Ýngiltere Kraliçesi Elizabeth'in taç giyme töreni dahil birçok devlet baþkaný ve devlet büyüðünün karþýsýnda dünyanýn tek müziksiz halk oyunu olan kýlýç kalkaný sergilediklerini kaydeden Alkaya, bundan sonra da ayný þekilde Türkiye'yi temsil etmeyi sürdüreceklerini söyledi. Kent Haber PARÝS - Hava kirliliðinin, bitkilerin sera etkisi yaratan gazlarý daha fazla depolamasýna yardým ederek iklim deðiþikliðini yavaþlatýyor olabileceði bildirildi. Ortak inanýþ, kirliliðe neden olan, havada asýlý duran parçacýklarýn güneþ ýþýðýný, dolayýsýyla fotosentezi engellediði yönünde olsa da Linda Mercado ve ekibinin yaptýðý bir araþtýrma bu parçacýklarýn faydalý olduðu tezini ortaya koydu. Mercado, ilginç biçimde, hava kirliðinin etkilerinin 1960-1999 da bitkilerin verimliliðini neredeyse dörtte bir oranýnda artýrdýðýný, bunun da dünyadaki bitkilerin yüzde 10 daha fazla karbondioksit emmesi anlamýna geldiðini belirtti. Bunun, havada asýlý duran parçacýklarýn ýþýðý yansýtma biçimiyle açýklanabileceðini ifade eden araþtýrmacýlar, hava kirli ise bitkilerin güneþ ýþýðýný dik olarak daha az aldýðýna, ancak parçacýklarýn daðýttýðý ýþýðýn ayna görevi görerek daha az yapraðýn karanlýkta kalmasýný saðladýðýna dikkati çekti. Araþtýrmacýlardan Peter Cox, bu sonuçlarýn ikilem doðurduðunu, havayý, insan saðlýðý için temizlemeye devam ettikçe, karbondioksidin depolanmasýnýn azalacaðýný, bunun da tehlikeli bir iklim deðiþikliðini engellemeyi daha zor hale getireceðini vurguladý. Araþtýrma Nature dergisinde yayýmlandý. (aa)

7 Gerçi programlarýnda açýkça söylemediler, ama þu içki meselesi AKP nin üzerinde en çok durduðu konulardan birisiydi. AKP iktidarýnýn ilk yýllarýný anýmsayýn! Resmi davetlerde kim ne içti, baþlýca haberler arasýnda yer alýrdý. Yanlýþ anýmsamýyorsam, Baþbakan ýn verdiði yemeklerde kullanýlan bardaklarýn hiç içki içilmemiþ olmasý ilkesi getirilmiþti bir ara! Bardaklara bir kez içki koyduktan sonra kaç kez yýkanýrsa yýkansýn, artýk mekruh sayýlýyordu. Bakanlar ve Baþbakan meyve suyu dolu kadehlerini kývançla kaldýrýyordu. Kuþkusuz ki ne içeceðine herkesin özgürce karar verme hakký vardýr. Bakanlar ve Baþbakan istediðini içer. Fakat sorun þurada ki, en tepedekiler içkiye karþý böylesine net (hatta ideolojik ) bir tavýr alýnca, içkiciler de resmi yemeklerde içki içmekten kaçýnmaya baþladý. Üst düzey bir subayýn garsondan raký istemesi gazetelere manþet oldu. Öðretmenevi gibi resmi konukevlerinde, belediye gazinolarýnda ve lokantalarýnda içki içmek yasaklandý. Belediyeler, içki satan lokantalara ve büfelere ruhsat vermemeye baþladý. Ýçkili hizmet veren lokantalar kentin kenar mahallelerine sürülsün dendi ve nerelerde içki satýlýp nerelerde satýlmayacaðýný belirleyen çalýþmalar yapýldý. AKP iktidarý, tepeden týrnaða, merkezi yönetimden yerel yönetime kadar bütüncül ve sistematik bir içki yasaðý politikasý uygulamasýna baþladý. Halkýn dini inançlarýyla da baðdaþan bu de fakto içki yasaðýnýn baþarýya ulaþmasý beklenirdi. Ama öyle olmadý! Tütün ve Alkol Piyasasý Düzenleme Kurumu nun verilerine göre geçen yýl alkollü içki tüketimi yüzde 20 arttý! AKP nin en temel politikalarýndan birisi baþarýsýzlýða uðramýþ oldu! Ýçki içenler alkolik denecek kadar baðýmlý hale gelirse, bu elbette sosyal bir hastalýða dönüþür ve devletin önlem almasý gerekir. Eski Doðu Bloku ülkelerinin pek çoðunda (özellikle de Rusya da) alkolizm çok ciddi bir sorun haline gelmiþtir. Ýnsanlar iþe sarhoþ gidiyor, votkayla kahvaltý ediyor, üretimin düþmesine, ailelerin parçalanmasýna, sosyal sorunlarýn büyümesine neden oluyor. Bir yabancýlaþma belirtisi olan alkolizmin bu kadar yaygýnlaþmasý toplumsal iliþkilerin ne ölçüde bozulduðunun göstergesidir., dün bu haberi verirken içki satýþlarýndaki yükselmeyi ekonomik bunalýma baðlamýþtý. Olabilir tabii. Tümüyle olmasa bile, ekonomik bunalýmýn bir ölçüde içki satýþlarýný körüklemesi mümkündür. Fakat bu durumu salt ekonomiye baðlamak yanlýþ olabilir. Bir diðer neden, sanýrým AKP nin iktidara geldiði ilk yýllarda sahip olduðu inandýrýcýlýðýný, büyüsünü yitirmesidir. Türkiye de insanlarýn çoðu dindardýr ama dinci deðildir. Dine vurgu yapan, türbanlý eþleriyle, içkisiz kokteylleriyle, tantanalý iftar yemekleriyle siyasete koyu yeþil bir örtü örten AKP, ilk yýllarda bu dindar kitle üzerinde olumlu bir etki yarattý. Fakat sonuç olarak diðer iktidarlardan çok da farklý bir yönetim sergilemedi. Yolsuzluklar, kadrolaþma azalmadý, arttý. Bu arada bir de ekonomik bunalýmýn çýkmasý, iþsizliðin artmasý, tuz biber ekti. Bu durum seçim sonuçlarýna da yansýdý, içkiye de... Ve demokrasimiz açýsýndan önemli bir eðilim saptamasý yapmamýza izin verdi: Halkýn dini duygularýný ve tercihlerini kullanarak, sömürerek yapýlan siyasetin bir sýnýrý vardýr. Ve bu sýnýr ülkemiz siyasetinde uzun dönemde yüzde 50 nin altýnda kalmaktadýr. Dünyevileþme etkisi diyebiliriz buna. Hakkýnda 5 yýla kadar hapis istenen RTÜK Baþkaný Zahid Akman'ýn, 17 Nisan'da 9 günlük ABD gezisine çýktýðý öðrenildi Memur Suçlarý Soruþturma Bürosu Savcýsý Mehmet Bozkurt tarafýndan açýlan davanýn iddianamesinde, RTÜK Baþkaný Zahid Akman ile birlikte 8 üye hakkýnda görevi kötüye kullanmakö suçundan 1 er yýldan 3 er yýla kadar hapisle Enerji devi Rusya, 21. yüzyýlýn egemen gücü olmasý beklenen komþusu Çin ile milyarlarca dolarlýk enerji iþbirliði anlaþmasýna imza attý Rus ajansý RIA Novosti ye göre, Rusya, Doðu Sibirya-Pasifik Okyanusu (ESPO) petrol boru hattýný enerjiye doymayan Çin e kadar uzatacak. Rusya nýn uzakdoðusundaki Skovorodino da bu ay sonunda inþasýna baþlanacak hat, 2010 sonuna dek Çin in Heilongjiang eyaletindeki Mohe ye ulaþtýrýlacak. Krizde Rusya ya Çin desteði Amur Nehri nin altýndan da geçecek Skovorodino-Mohe hattýna yýlda pompalanacak 15 milyon ton Rus ham petrolü Çin rafinerilerinde iþlenecek. Rusya hattan 23 yýl boyunca petrol pompalayacak Mustafa MAYDA Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý. 23 Nisan ý resmi Çocuk bayramý ilan etmiþ tek ülke olan Türkiye, ayný zamanda Birleþmiþ Milletler Çocuk Haklarý Sözleþmesi ni de ilk imzalayan ülkelerden birisidir. Bugün 23 Nisan, neþe doluyor insan þarkýsýyla kutlamalara çaðrýlan çocuklar ne yazýk ki, neþe dolu deðiller. Çünkü 13 17 yaþ arasý yüzlerce çocuk bu sözleþmeye aykýrý olarak tutuklanýp cezaevine konmuþtur. Adana, Diyarbakýr, Gaziantep, Hatay, Ýzmir, Mardin, Mersin, Siirt, Þýrnak ve Van da, TMK (Terörle Mücadele Kanunu) dayanak yapýlarak, Kürt çocuklarý yetiþkinlerin koþullarýnda sorgulanmakta, yargýlanmakta, 40 50 senelere varan cezalara çarptýrýlmakta ve hapsedilmektedirler. Sadece Ocak ayý içinde, çeþitli þehirlerde duruþmalarý yapýlan 26 çocuða TMK ile toplam 75 yýl ceza verilmiþtir. Yüzlercesi ise hala yargýlanmaktadýr. cezalandýrýlmalarý talep edildi. Hakkýnda 5 yýla kadar hapis istenen RTÜK Baþkaný Akman ýn ise, dünyanýn en büyük yayýn teknolojileri fuarý olarak bilinen Nabshow 2009öa katýlmak üzere 17 Nisan da 9 günlük ABD gezisine çýktýðý öðrenildi. ki, bu toplamda 300 milyon tona denk. Çin ise ekonomik kriz ortamýnda yatýrýmlarý için Rus petrol þirketi Rosneft e 15, boru hattý operatörü Transneft e 10, yani 25 milyar dolarlýk borç saðlayacak. Çin Dýþiþleri sözcüsü Jiang Yu Petrol boru hattý inþasý ve ham petrol ticaretine dair projeleri içeren bir anlaþmaya vardýk. Kazan-kazana dayanýyor ve enerji iþbirliði açýsýndan muazzam bir adým dedi. Anlaþma petrol fiyatlarýnýn düþmesiyle Rusya nýn krize girdiði döneme denk geldi. 2008 in son çeyreðinde Rosneft in net kârý yüzde 64.4 oranýnda düþmüþtü. Anlaþmaya imza atan Çin Baþbakan Yardýmcýsý Wang Qishan, kriz yayýlýrken, anlaþmanýn büyük önem taþýdýðýný, iki ülkenin zorluklarý yenecek þekilde birlikte çalýþma IMF nin ve iþbirlikçi hükümetin halk düþmaný ekonomik politikalarý çocuklarýmýza da yönelmiþ bulunmaktadýr. Ekonomik kriz, iþsizlik ve yoksullukla birlikte sosyal yýkým manzaralarý da ortaya çýkmaktadýr. Ýþten atýlan, evine icra gelen, kirasýný ödeyemediði için dýþarý atýlan emekçi aileleri arasýnda; intihar, cinnet olaylarýnda büyük bir patlama yaþanmaktadýr. Eþi ve çocuklarýyla birlikte kendini öldüren baba haberlerine ne yazýk ki, daha sýk rastlanmaktadýr. AKP hükümeti, eðitimde ve saðlýkta devreye soktuðu politikalarla emekçi çocuklarýný bu haklardan mahrum býrakmaktadýr. Özelleþtirme politikalarý ile okullar ve hastaneler birer ticarethane, çocuklar ve velileri ise birer müþteri olarak görülmektedir. Çocuk iþçiliðinin yasaklanmasý ve onlara devlet güvencesi saðlanarak okutulmalarý bu hükümet döneminde de hayata geçirilmemiþtir. Bugün yüz binlerce çocuk, 23 Nisan ý atölyelerde, tezgâh baþlarýnda karþýlamaktadýr. Uyuþturucu kullanýmý ve Geziye Akman ile birlikte, RTÜK Üyelerinden Taha Yücel, Mehmet Dadak ve Hülya Alp de katýldý. Almanya ya gidip gidemeyeceði tartýþýlan Akman, geçen ay 15 gün içerisinde Hollanda, Belçika ve Fransa ya gitmiþti. Kanal 7 nin bir müddet ABD Temsilciliðini de yapan RTÜK Baþkaný Zahid Akman ile diðer üyeler Davut Dursun, Paþa Yaþar, Taha Yücel ve Mehmet Dadak da geçen yýl yine 11 gün ABD nin Las Vegas kentindeki, binlerce firma ve profesyonel yayýncýnýn katýldýðý Nabshow 2008ö fuarýna gitmiþlerdi. Baþkanýn ilginç gezileri RTÜK Baþkaný Akman ve üyelerin gezileri arasýnda ilginç yerler de mevcut. Gidilen yerler arasýnda ABD yanýnda Dubai, Çin, Hong Kong, Tayland, Singapur, Güney Kore, Ukrayna, Brezilya, Portekiz, Azerbaycan, Türkmenistan, KKTC, Kýrgýzistan, Ýran, Ermenistan, Slovenya, Litvanya, Letonya, Bulgaristan, Yunanistan, Ürdün, Fas, Ýngiltere, Fransa, Hollanda, Almanya, Ýsviçre, Norveç, Ýrlanda, Ýtalya, Belçika, Kore, Malta, Hýrvatistan, Finlandiya, Güney Afrika, Fransýz Guayanasý bulunuyor.(anka) kararlýlýðýný kanýtladýðýný vurguladý. Rusya, yatýrýmlar için nakit sýkýntýsý çekmekteyken, iki numaralý petrol ithalatçýsý Çin, bu anlaþmayla petrol ihtiyacýnýn yüzde 4 ünü komþusundan saðlayacak. (afp, RIA) çeteleþmede yaþ oraný artýk ilköðretim sýralarýna kadar inmiþtir. Ülkeyi yöneten güçler ve hükümet göstermelik çocuk bayramý kutlamalarýný iþte bu kara tabloyu örtmek için kullanmaktadýr. Bir günlüðüne çocuklarý Meclis koltuðuna oturtmanýn da anlamý budur. Halkýn ve onlarýn çocuklarýnýn ihtiyacý sahte gösteriler deðildir. Emekçi ailelerinin korunmasý, ekonomik olarak desteklenmesi, çocuklarýn devlet güvencesinde güvenli bir geleceðe hazýrlanmasý, sömürü politikalarýnýn terk edilmesi; iþte atýlacak öncelikli adýmlar bunlardýr. Kürt sorununda demokratik çözüm saðlanmalýdýr. Hükümet derhal tutuklu çocuklarý serbest býrakmalýdýr. Partimiz tüm çocuklarýn bayramýný kutlamakta ve geleceðimiz olan çocuklara eþit, özgür ve barýþ dolu bir dünya, baðýmsýz ve demokratik bir Türkiye kazandýrmak üzere halkýmýzý birleþmeye ve örgütlü mücadeleye çaðýrmaktadýr. EMEK PARTÝSÝ GENEL MERKEZÝ

nasýl olduðu hakkýnda bugüne dek fikirleri olmadýðýný" belirtti. Bulunan fosilin, bugüne kadar inanýlan, foklarýn Kuzey Amerika nýn kuzeybatý kýyýlarýndan geldiðine iliþkin teoriyi çürüttüðüne dikkati çeken Rybczynski, "4 ayaklý fokun", sanýlanýn aksine, foklarýn daha derine dalmak için deðil, kýþýn karanlýkta WASHÝNGTON - Kanada da "4 ayaklý avlanmak için büyük gözleri olduðu fikrine Ýtalya da geliþmiþ sekiz sanayi ülkesinin (G8) tarým bakanlarýný bir araya getiren zirvede BM nin 2015 yýlýna kadar açlýk çekenlerin sayýsýný yarýya indirme hedefinin ancak tarýmýn rölünün artýrýlmasýyla mümkün olabileceði kaydedildi. Geliþmiþ sekiz sanayi ülkesinin tarým bakanlarý Ýtalya nýn Treviso kentinde iki gün süreyle biraraya geldi ve Küresel Sorunlar: Acil Gýda Ýhtiyacýný Azaltma adlý Dünya Tarým Raporu nu ele aldý. Yýllardýr tartýþýlan rapor, 2008'de kabul edilmiþti. Farklý uzmanlýk alanlarýndan 580 bilim adamýnýn dört yýl boyunca dünya tarýmýný analiz ederek hazýrladýðý Dünya Tarým Raporu na katkýda bulunan bir sivil toplum örgütünün temsilcisi olan Benedikt Haerlin, raporda dünyadaki gýda maddesi paylaþýmýnýn yanlýþ olduðu sonucuna varýldýðý görüþünde. Haerlin, Dünyada herkese yetecek kadar gýda maddesi var mý? Sorusu artýk geride kaldý. Yeterince üretiyoruz. Gelecek nesiller için gereðinden fazla gýda üretiliyor ve hala tüketilmeyen besin kaynaklarý var. Sorun; yeterli miktarda gýda üretebiliyor muyuz deðil, açlýk çekilen yerde sofraya yeterli miktarda yemek geliyor mu? sorusunda düðümleniyor. diyor. Modern tarým küresel ýsýnmayý artýrýyor Zirvenin sonuç bildirisinde yer alan en önemli konuysa Açlýkla mücadelede tarým rolü artýrýlmalý oldu. Ancak üretilen yeterli miktardaki gýdanýn adil paylaþýlmamasýný dünyayý tehdit eden küresel ýsýnma da körüklüyor. Afrika ve Asya da küçük üreticiler, þimdiden iklim deðiþikliklerinden etkileniyor. Su sýkýntýsý, kuraklýk, sel baskýnlarý sonucu meydana gelen toprak kaymalarý ürüne zarar veriyor. Modern tarým ise küresel ýsýnmayý arttýrýyor. Her yýl ayný ürünün ekilmesi ile ortaya çýkan tek yönlü tarým doðaya zarar veriyor. Ayrýca tarýmlýk arazi açmak için ormanlarýn yok edilmesi de atmosferdeki karbondioksit miktarýný artýrýyor. Bir milyar insan açlýk çekiyor BM Gýda ve Tarým Örgütü FAO nun verilerine göre, dünya genelinde yaklaþýk bir milyar kiþi açlýk çekiyor. Geliþmiþ sekiz sanayi ülkesiyle Rusya nýn tarým bakanýnýn katýldýðý zirvede, gelecek için en önemli hedeflerden birinin gýda ve içme suyunun kalite ve miktarýnýn garanti edilmesidir denildi. Tarým sektöründe deðiþiklik zorunlu Birleþmiþ Milletler Çevre Programý (UNEP) in Baþkaný Achim Steiner e göre, 2050 yýlýnda dünya nüfusu 9 milyara ulaþacak ve buyüzden tarýmda küresel deðiþiklik zorunlu. Steiner, Bu dokuz milyar insanýn gýda ihtiyacýný karþýlamanýn mümkün olduðu kanaatindeyim. Ancak, bugünün tarým yöntemlerini sürdürürsek, þüphesiz problemler yaþanacak. Çünkü dünyanýn pek çok ülkesinde þimdiden su sýkýntýsý çekiliyor. Araziler giderek daha kötü bir kalitede iþleniyor. Modern tarým alanlarýnda sýklýkla doðaya zarar veriliyor. Modern tarýmcýlýk, dokuz milyar insanýn gýda ihtiyacýný karþýlayacak kaynaklarý yok ediyor. Bu da sürdürülebilir organik tarýmýn giderek önem kazandýðý anlamýna geliyor. diyor. Ýsraf önlenmeli Bir yýl önce açýklanan Dünya Tarým Raporu nda da doðaya zarar veren deðil, doðayla uyumlu tarýmcýlýðýn gerekliliði vurgulanýyordu. Raporda, ayrýca gýda maddelerinin adil daðýtýlmasý ve daha iyi deðerlendirilmesi gerektiði de belirtiliyor. Birleþmiþ Milletler Çevre Programý (UNEP) Baþkaný Achim Steiner, iki önemli noktadan birinin de saðlýklý gýdalar üretilmesi olduðunu dile getiriyor. Steiner e göre ikinci önemli konu ise eldekinin iyi deðerlendirilmesi. BM Çevre Programý nin, birkaç hafta önce Çevresel Gýda Krizi adlý bir rapor yayýnladýðýný belirten Steiner rapora göre üretilen gýda maddelerinin yüzde 30 ila 40'ýnýn ziyan edildiðini söyledi. DE/MK, DW (DPA) Editör: Ahmet Günaltay Kaynak:20 Nisan 2oo9-www.dw-world. fok fosilinin" bulunmasýyla fok ve karadaki atasý arasýndaki "zincir" tamamlanmýþ oldu. Amerikalý ve Kanadalý araþtýrmacýlar, burnundan kuyruðuna 110 cm gelen bu hayvanýn iskeletinin Kuzey Kutbuna yaklaþýk 1500 km uzaklýktaki Kanada nýn Devon adasýnda bulunan meteor kraterinde oluþmuþ eski bir gölde bulunduðunu belirtti. 20-24 milyon yýllýk iskeletin, fok, denizayýsý ve morslarýn dahil olduðu pinniped türüne ait en eski fosil olduðu kaydedildi. Araþtýrmacýlardan Natalia Rybczynski, "pinnipedlerin atasýnýn karada yaþadýðýný bildiklerini, ancak karadan denize geçiþin Bektaþi bir gün eski dostlarýndan birine rastlamýþ. Evvelce, pek kýlýk kýyafet düþkünü olan bu dostunu þimdi pek mükellef bir kýlýkta görünce garipsemiþse de, bir þey sormaya lüzum görmemiþ. Yalnýz, onunla konuþu konuþa evine gitmek için: - Azizim! Burada ne bekliyorsunuz? Buyurun, beraber gidelim. Hiç olmazsa eski günlerden konuþuruz, demiþ. Fakat adam bu teklifi kabul etmemiþ: - Beni affetseniz. Burada beklemeye Ýçkinin þiddetle yasaklanmýþ olduðu bir zamanda, gizli meyhanelerden birinde demlenen Bektaþi, salýna salýna giderken, birdenbire tanýdýk bir çehre ile karþýlaþmýþ. Hemen samimi bir tavýrla elini o çehre sahibinin omzuna koyarak, sormaya baþlamýþ: - Ýmaným! Seni iyice gözüm ýsýrýyor. Acaba nerede gördüm? Fener deki Çardaklý meyhanede mi? - Hayýr. - Öyleyse, Tavukpazarýndaki Küplüde. - Hayýr. inanmayý da saðladýðýný vurguladý. Araþtýrma, geniþ ayaklarý olan ve kuyruðunun hiçbir iþe yaramadýðý görülen bu hayvanýn 4 ayaðýnýn yardýmýyla yüzdüðünü gösteriyor. Bu 4 ayaklý foka eskimo dilinde genç deniz memelisi anlamýna gelen "puijila" ile evrim kuramýnýn kurucusu Charles Darwin in soyadýnýn birleþmesinden oluþan "Puijila darwini" adý verildi. Ýskelet, önce Kanada Doða Müzesinde 28 Nisan-10 Mayýs arasýnda, daha sonra New York taki Doða Tarihi Müzesinde sergilenecek. Araþtýrma Nature dergisinde yer alýyor. (aa) mecburum. Diyerek cevap vermiþ. Bektaþi nasýlsa bir meraka kapýlmýþ. Sormaya baþlamýþ: - Birini mi bekliyorsun, azizim? - Evet. Eþeðimi getireceklerdi. - Eþeði ne yapacaksýn? - Vallahi dostum, þimdi üç adým bile yaya gidemiyorum. - Yaaa! Demek ki sen, eþek olmayýnca üç adým bile gidemiyorsun, ha? Vah, vah, vah. Meðer ne kadar deðiþmiþsin. - Eh, o halde mutlaka Uzunodalarda. - Hayýr. - Allah, Allah... bari söyle de meraktan kurtulayým. - Her halde sen beni selamlýk ettiðim zaman görmüþ olacaksýn. Bektaþi, karþýsýndaki adamýn Padiþah olduðunu anlamýþ. Artýk söyleyecek söz bulamamýþ. Hemen oraya sýrt üstü yatarak: - Ey ahali... ben kalýbý deðiþtiriyorum. Buyurun cenaze namazýna. Diye baðýrmýþ.