EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ?



Benzer belgeler
EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ?

KORKMADAN ÖĞRENMEK OKUL ve OKUL ÇEVRESİ GÜVENLİĞİ

KORKMADAN ÖĞRENMEK OKUL ve OKUL ÇEVRESİ GÜVENLİĞİ

Erken Yaşlardaki Evlilikler ve Gebelikler

İsyanım. Suskunluğumda. Şiddetin. Başucumda ŞİDDET VERİLERİ

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7

Kadına Yönelik. Siddete Karsı. Uluslararası. Dayanısma Günü 25KASIM. Av. Selcen BAYÜN Stj. Av. Narin Ceren DİNÇER. 110 Hukuk Gündemi 2013/2

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

22 İL. Hane Ziyaretleri 2015 Raporu

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

EFA 2009 Küresel İzleme Raporu. Eşitsizliklerin Üstesinden Gelmek: Yönetişim. EFA Hedeflerindeki İlerleme ve Önemli Noktalar

Dünya Nüfus Günü, 2013

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU. Edirne Bölge Müdürlüğü

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

T.C. ANTALYA MÜFTÜLÜĞÜ Aile İrşad ve Rehberlik Bürosu HUZUR AİLEDE BAŞLAR AİLE HUZURU, KADINA ŞİDDET

Kadınlar kimsenin namusu değildir

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

HAYALLERİNİ SÖNDÜRME ( ANNE- BABA İZNİYLE MUTLU EVLİLİKLERE)

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar

C E D A W KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ. Prof. Dr. Feride ACAR

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

İş yerinde anne ve babalık: Dünya da hukuk ve uygulamadaki yansımaları 1

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

TAP VAKFI ERGENLER & GENÇLER için CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMLERİ

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi Projesi

18 Ocak 2002 de STK olarak kuruldu. 19 Ocak 2006 tarih ve no lu Bakanlar Kurulu kararı ile Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsü kazandı.

Gelenek ve kadınlara şiddet. Zorunlu evlilik

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler

ÜLKEMİZDE KADIN SAĞLIĞI KADINLA İLGİLİ YAPILAN ULUSLAR ARASI TOPLANTILAR

İş Yeri Hakları Politikası

Araştırma Notu 15/176

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

- Dünya'da aile içi şiddet: - Yanlış İnanış: "Aile içi şiddet sanıldığı kadar yaygın değildir."

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti

HIV/AIDS epidemisinde neler değişti?

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

SON BEŞ YIL ŞİDDET VERİLERİ

Kadın Olmak? Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

HIV/AIDS KÜRESEL ÖZET 2013

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Konusunda Sağlanan Gelişmelerde Hukukun Rolü Deniz ÇELİK *

Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 47. Dönem Toplantısı

Hak ihlalinin sosyal boyutları Prof. Dr. Ejder Okumuş Eskişehir Osmangazi Üniv. İlahiyat Fak. Hak-fedakârlık dengesi

Fark Ettikçe, Birlikte Güçleniyoruz...

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar. 5 Çocuk hakları ve aile rolü. 8 Demokrasi ve değerler

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ

22 İL Hane Ziyaretleri-2015 Sonuçları. Katılan kişi sayısı: 22864

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi

ENEL HİZMETLER İŞÇİLERİ SE

Doğal Afetler ve Kent Planlama

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

Dünya Sağlık Durumu Yılı Verileri Üzerinden Değerlendirmeler

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke!

YAŞAM BOYU DÖNEMLERİNE GÖRE KADIN CİNSİYETİNİN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR / OLAYLAR

Sürücüsüz (Otonom) Arabalar Algı Araştırması Sonuçları. Digital Age Peter Pan Kuşağı Araştırması

Araştırma Notu 13/159

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

KRİMİNOLOJİ -I- 11 Aralık 2014 Suçun Ölçümü 2. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

KADINLARA KARŞI ŞIDDETIN TASFIYE EDILMESINE DAIR BILDIRI. Genel Kurulunun 20 Aralık 1993 tarihli ve 44/104 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

2012 İŞ YERİNDE KADIN ARAŞTIRMASI RAPORU. Mart, 2012

Bu amaç çerçevesinde Yükseköğretim Kurumları aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ederler:

KONYA-KARAMAN YAŞAM MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRMESİ

KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK. Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

TÜİK in YOKSULLUK ANALİZLERİ ÜZERİNE

Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması

Tüm Güzellikler Çocuklarla Gelecek

KADINLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE STATÜLERİ 3

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UNESCAP)

SCA Davranış Kuralları

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI. Prof. Dr. Aliye Mandıracıoğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Transkript:

EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ? ERKEN ve ZORLA EVLİLİKLER ÇOCUK GELİNLER ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU Dilek Karal Elvan Aydemir Sosyal Araştırmalar Merkezi USAK RAPOR NO: 11-08 Ekim 2011

Evlilik mi Evcilik mi? Erken ve Zorla Evlilikler: Çocuk Gelinler USAK Sosyal Araştırmalar Merkezi Yazar Elvan Aydemir Katkı Sunanlar Dilek Karal Mehmet Güçer Emine Merve Keser USAK RAPORLARI NO: 11-08 Ekim 2011 ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU International Strategic Research Organization

USAK Raporları No: 11-08 USAK Raporları Editörü : Mehmet GÜÇER Yardımcı Editörü : Gözde Damla ÇİTLER Copyright 2011 USAK Derneği Tüm Hakları Saklıdır Birinci Baskı Kütüphane Katalog Bilgileri Evlilik mi Evcilik mi? Erken ve Zorla Evlilikler: Çocuk Gelinler! Tablo ve şekil içermektedir. USAK Yayınları Kapak fotoğrafı: Gökçe Pehlivanoğlu ISBN: 978-605-4030-61-3 Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu International Strategic Research Organization Ayten Sokak No: 21 Tandoğan / Ankara Tel: (0312) 212 28 86-87 Faks: (0312) 212 25 84 www.usak.org.tr - www.turkishweekly.net www.usakgundem.com - info@usak.org.tr

İçindekiler İÇİNDEKİLER Rapor Özeti...1 Giriş...3 1- Dünyada ve Türkiye de Çocuk Gelinler Sorunu...5 A- Dünyada Çocuk Gelinler Sorunu...6 B- Türkiye de Çocuk Gelinler Sorunu...10 2- Erken Evliliklerin Boyutlarını Anlamak...15 A- Erken ve Zorla Evliliklerin Nedenleri...15 1- Sosyo-Ekonomik Gerekçeler...16 2- Sosyo-Kültürel Gerekçeler, Gelenekler ve Dini İnanışlar...17 3- Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği...19 4- Eğitimsizlik...20 5- Çocuk Algısı...22 6- Doğal Felaketler, Savaşlar...22 B- Erken ve Zorla Evliliklerin Sonuçları...23 1- Eğitimsizlik...23 2- Üreme Sağlığı Sorunları - Anne Çocuk Ölümleri...27 3- Toplumdan İzolasyon...29 3- Ulusal ve Uluslararası Mevzuatta Erken ve Zorla Evlilikler...31 A- Uluslararası Mevzuatta Erken Evliliklerin Yeri...32 1- İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi...32 2- Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW)...32 3- Çocuk Hakları Sözleşmesi...34 B- Ulusal Mevzuatta Erken Evliliklerin Yeri...35 1- Erken Evliliklerin Önlenmesine Yönelik Ulusal Mevzuatta Gerçekleştirilen Yenilikler...36 a) Anayasa...36 b) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu...37 c) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu...39 d) 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu...41 e) 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun...41 2- Ulusal Mevzuatta Karşılaşılan Sorunlar...41 4- Tespit ve Öneriler...45

USAK SOSYAL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ USAK Sosyal Araştırmalar Merkezi ülkemizde pek çok alanda yaşanan toplumsal sorunlara bilimsel araştırmalara dayalı ve uygulanabilir çözümler sunmayı temel alan bir birimdir. Merkezimizde günümüze kadar gerçekleştirilen projeler, medya ve politika yapıcılardan ilgi görmüştür. Projelerimiz, çalışılan alanlarla ilgili araştırma tekniklerinin etkin kullanımı, objektif yorumlara öncelik verilmesi ve güvenilirliği dolayısıyla UNICEF, TÜBİTAK, USİDER gibi kuruluşların desteğini almıştır. Sosyal Araştırmalar Merkezi uzmanları siyasi katılım, göç, sosyal entegrasyon, Avrupa daki Türk Diasporası, suç, kriminoloji ve şehir güvenliği, Türkiye de kültür ve politika, kadın çalışmaları, kültür sosyolojisi alanlarında çalışmalar yapmaktadır. ELVAN AYDEMİR: Toplumsal cinsiyet çalışmaları, çocuk ve suç, medya çalışmaları, sosyoloji teorileri ve göç konuları üzerine çalışmaktadır. Alanında çeşitli projelerde yer alan Aydemir ayrıca, USAK Stratejik Gündem in yayın koordinatörlüğü görevini yürütmektedir.

RAPOR ÖZETİ Uluslararası belgelere göre, on sekiz yaşının altında yapılan evlilikler erken evlilik olarak nitelendirilmektedir. Bireyin ruhsal ve fiziksel gelişimini tamamlamadan yaptığı bu evliliklerin büyük çoğunluğu bireyin bilinçli rızası dışında yapılması dolayısıyla da erken ve zorla yapılan evlilikler olarak literatürdeki yerini almıştır. Kesin rakamlara ulaşmak mümkün olmasa da gelişmekte olan ülkelerde her yıl 10-12 milyon kız çocuğunun erken yaşta evlendirildiği düşünülmektedir. Konuyu Türkiye özelinde ele aldığımızda ise her üç kadından birinin çocuk evliliği yaptığını söylemek mümkündür. 1 1 Bu raporun amacı, ülkemizde ve dünyada gerçekleştirilen erken ve zorla evliliklerin sebep ve sonuçlarını tartışmak, uluslararası ve ulusal mevzuatta erken ve zorla evliliklerin yerini incelemek, erken yaşta evliliklerin görülme sıklıklarına dair rakamlarını gözler önüne sermek ve uluslararası çalışmalarla karşılaştırmalı bir analiz sunmaktır. Erken evlilikler denildiğinde, karşımıza çoğunlukla çocuk gelinler çıkmaktadır. Kız çocukları erkek çocuklarına nazaran çok daha erken yaşta evlendirilmekte ve bu evlilikler kız çocukları açısından daha ciddi sorunlar yaratmaktadır. Erkek çocuklarının erkenden çoluk çocuğa karışsın düşüncesiyle çocuk yaşta evlendirildiği vakalar olsa da, onların evlendirilmesi daha çok askerlik vazifesi ve bir iş bulma gerekliliğinin sonrasına bırakılmaktadır. Fakat kız çocuklarının benzeri gereklilikleri bulunmaması dolayısıyla çok küçük yaşta evliliklere maruz bırakılmaktadırlar. Erken yaşta evlilikler, özellikle kadınların toplumdaki eşitsiz konumunu pekiştirmekte, kadınların yaşamsal imkânlarının ve hayat tercihlerinin azalmasına sebep olmaktadır. Buna rağmen özellikle geleneksel ve ataerkil kültürel özelliklere sahip olan toplumlarda erken evlilikler bir sorun olarak değerlendirilmemektedir. Çünkü toplumsal mutabakat çerçevesinde meşruluk kazanan evlilik, bu yapıdaki toplumlarda normalleştirilerek meşrulaştırılmaktadır. EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ? ERKEN VE ZORLA EVLİLİKLER: ÇOCUK GELİNLER

Dünyada her yıl on sekiz yaşının altında 10 milyon kız çocuğu evlenmektedir. Bu da Ayda 833,333 Haftada 192,307 Günde 27,397 Dakikada 19 ya da Her 3 saniyede bir kız çocuğunu ifade etmektedir. Erken yaşta evlilikler sadece sosyo-kültürel özellikler, gelenek ve inançlarla açıklanacak bir pratik değildir. Bu evliliklerin ortaya çıkmasında birden çok faktör etkilidir. Bunlar sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik, eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği, savaşlar ve felaketler gibi etmenlerdir. Erken yaşta evliliklerin görüldüğü bölgelerde bu pratiklerin devamlılığını sağlayan faktörler farklılıklar gösterebilmektedir. Bu durum problemin incelenmesinde bölgesel çalışma gerekliliğini beraberinde getirmektedir. Erken yaşta evlilikler önce bireyi, daha sonra tüm toplumu etkileyecek yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır. Anne-çocuk ölümleri, üreme sağlığına yönelik sorunlar, eğitim eksikliği ve toplumsal izolasyon bu sonuçlardan bir kaçıdır. Türkiye nin de imzaladığı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası nitelikteki anlaşmalarda bireylerin evlilik yaşları on sekiz olarak kabul edilmiştir. Fakat Türkiye de erken evlilikleri düzenleyici Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu gibi kanunlarda bireyin çocuk sayılmasına dair, erken evliliklerin önüne geçilmesini engelleyici bir takım uyuşmazlıklar görülmektedir. 2 Özetle, sadece bir gelenek adı altında nesillerce devam ettirilen erken yaşta evlilikler ve benzeri uygulamalar, toplumda büyük bir hasara sebep olmakta, ülkenin gelişmişlik seviyesini ve daha da ileriye gidebilme çabalarını doğrudan alaşağı etmektedir. Kadınların aktif rol oynamadığı bir toplumun gelişmişlik seviyesine ulaşamayacağının söylendiği çağımızda, bırakın kadınların sosyal hayatta çok yönlü roller üstlenebilmelerini, daha yaşama haklarının güvence altına alınamadığı gerçeğiyle yüz yüze bulunmaktayız. Bu noktada rapor, farklı ülkelerde erken ve zorla evliliklerin önlenmesine yönelik yapılan girişimlere de değinerek, ülkemizde sorunun çözümüne engel teşkil eden hukuksal uyuşmazlıkların ve yapısal sorunların ortadan kaldırılmasının öneri üzerinde durmakta ve erken evliliklerin sadece geleneksellik perspektifinden değil daha geniş bir yelpazede değerlendirilmesi gerekliliğini sunmaktadır. ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

GİRİŞ Erken ve zorla evlilikler birçok ülkenin en önemli sosyal sorunlarından biri olan ve Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmeleri gibi önemli uluslararası çok sayıda sözleşmede defaatle üzerinde durulan bir sorundur. Bu evlilikler çocuk istismarının, kadına yönelik şiddetin ve kadın erkek arasındaki güç eşitsizliğinin en tahrip edici şekilde görüldüğü alanlardan biri olarak kabul edilen ve artık açıkça bir insan hakları ihlali olarak değerlendirilen ve tartışılan bir konudur. Uluslararası anlaşmalarla belirtilen standartlara baktığımızda on sekiz yaşın altında yapılan her evlilik erken evlilik, evlendirilen kız çocukları da çocuk gelin olarak belirtilmektedir. 3 Bireyin ruhsal ve fiziksel gelişimini tamamlamadan yaptığı evlilikler erken evlilik olarak tanımlanmaktadır. Literatürde sorunun ehemmiyeti vurgulanmak istercesine erken ve zorla evlilikler ifadesine yer verilmektedir. 3 Erken ve zorla evlilikler, hem erkek hem de kız çocukları için çocuk hakları açısından bir hak ihlalini ifade etmekle birlikte, kız çocuklarının erkek çocuklarına nazaran çok daha erken yaşta evlendirilmeleri ve bu evliliklerin kız çocukları açısından daha ciddi sorunlar yaratıyor olması, literatürde erken evlilikler çalışmalarının daha fazla kız çocukları üzerine yoğunlaşmasına sebep olmuştur. Benzer şekilde raporumuz da konuyu odağa kız çocuklarını alarak değerlendirecektir. Erken evliliklerin ortaya çıkmasında birçok sorunun etkili olduğu görülmekle birlikte, bu sorunlar ülkeden ülkeye ve kültürden kültüre farklılık göstermektedir. Erken evlilikler ekonomik yetersizlikler, eğitim eksikliği, geleneksellik ve dini pratikler, savaşlar, felaketler, aile içi şiddet ve toplumsal baskı gibi çeşitli sebeplerle ortaya çıkmakla birlikte, bir o kadar çeşitli ve derin hasarlara sebep olacak eğitimsizlik, yoksulluk, anne/çocuk ölüm oranlarındaki artışlar gibi olumsuz sonuçları da beraberinde getirmektedir. Geleneksel kültürlerde kuşaklar öncesinden devam ettirilen pratik ve ritüellerin sorgulanmaksızın kabul edilip, sürekliliğinin sağlanması sonucu yapılan erken evlilikler, hâlâ yaygın biçimde günümüzde de varlığını sürdürmekte ve öncelikle çocuklarla kadınları mağdur etmektedir. EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ? ERKEN VE ZORLA EVLİLİKLER: ÇOCUK GELİNLER

4 İngiltere de yapılan bir araştırmaya göre, son sekiz yıl içinde henüz okulu bitirmemiş 54 kız çocuğu hamile kaldı. Bu çocuklardan 15 i sadece 10, 39 u ise 11 yaşındaydı. 2002 den bu yana 15 yaş altı 63 bin 587 çocuk doğum yaptı. Çocukların yaş dağılımı ise şöyle: 12 yaşında 268, 13 yaşında 2 bin 257, 14 yaşında 14 bin 777, 15 yaşında 45 bin 861. Hamile kalan kızların yüzde 60 ı kürtaj yaptırdı. İngiltere, tüm Avrupa ülkeleri arasında 16 yaş altında en fazla hamileliğin görüldüğü ülke. (Uçan Süpürge Küçük Yaşta ve Zorla Evlilikler 2010 Almanağı) Küçük yaşta ve zorla evlilikler, binlerce kadının yaşamını elinden almaktadır. Eşitsiz cinsiyet ilişkileri, toplumsal cinsiyet rolleri, bu rollerin çizildiği katı normlar, eğitimde, sağlıkta ekonomi de yer edinememe, yoksulluğun kadınlaşması, şiddet, istismar gibi mağduriyetler, evlilikler sonucu kadınların maruz kaldığı problemlerdir. Erken evlilikler, kadınların toplumdaki eşitsiz konumunu da güçlendirmektedir. Kadınlar eğitimsizlik, yoksulluk ve ekonomik bağımlılık kısır döngüsüne hapseden bu evlilikler, kadınların toplumsal hayattan hem yeterince faydalanmasını engellemekte, hem de toplumsal hayata katkı sunmalarına engel olmaktadır. Kadın alanında çalışmalar yürüten akademisyen-aktivist Gülnur Elçik ataerkil bakış açısının sebebiyet verdiği erken yaşta evlilikleri şu şekilde eleştiriyor: Bu topraklarda; bencilce bir hezeyanla mürüvvet görelim diye, ne olduğunu bilmeden nesillerdir koruyageldiğimiz ve onun için insan kesmeyi onurlu bir şey sandığımız namus yerinde dursun diye, soframızdan bir tabak eksilsin de eksik eteği kocası doyursun diye evlendiririz çocuklarımızı. 4 Erken ve zorla evlilikler konusunda yaşanan belirgin problemler mevcuttur. Bu problemlerden biri, güvenilir ve sağlıklı istatistiklerin olmamasıdır. Çünkü kayıtlara geçen vakaların yanında, hiçbir biçimde yansıtılmayan evlilikler söz konusudur. Bu evliliklerin çoğunun dini ve geleneksel ritüellerle, gizli saklı gerçekleştirildiği için, belgelenmesi ve kayıt altına alınabilmesi mümkün olmamaktadır. Kimi yerlerde bu törenler dahi gerçekleştirilmeden aileler arası anlaşmalar sonucunda, kız ve oğlan çocukları birlikte yaşamaya zorlanabilmekte, bu birliktelikler uzun yıllar resmiyete dönüştürülmeden sürdürülebilmektedir. Ta ki kendi çocukları ilköğretime başlayacağı zaman, kimlik belgeleri olmadığı tespit edilene kadar. Eğer tespit gerçekleşirse nikâh zorunluluk halini almaktadır. Ulusal ya da uluslararası nitelikteki birçok yasayla kadın ve çocuk hakları düzenlenmiştir. Temelini 1948 yılında kabul edilen İnsan Hakları Sözleşmesi nden alarak 1989 yılında kabul edilen ve yirmi ikinci yılının içinde bulunan Çocuk Hakları Sözleşmesi nin altında Türkiye nin de olduğu 193 ülkenin imzası buluyor. Çocukların haklarını güvence altına almayı taahhüt eden bu ülkeler arasında uygulamalarda farklılıklar bulunması sebebiyle, sözleşmeye sonradan iki protokol eklenmiştir. Bunlar, çocukların asker olarak kullanılmaması, insan ticareti ve fuhuş nedeniyle mağdur edilmemesi için alınacak önlemleri içermektedir. Fakat bu protokoller bugüne kadar taraf ülkelerin sadece dörtte biri tarafından imzalanmıştır. Tüm çabalara rağmen, UNICEF in verilerine göre halen dünya çapında her iki çocuktan birinin hakları ihlal edilmektedir. Pek çoğu en temel insani hak olan yaşama, barınma, temiz ve yeterli gıda edinebilme ve eğitim gibi haklardan yoksundur. Günden güne yaşanan çevre felaketleri, savaşlar, kıtlık, yoksulluk, bulaşıcı hastalıklar gibi küresel olumsuzluklardan da öncelikle ve en fazla çocuklar etkilenmektedir. ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ÇOCUK 1GELİNLER SORUNU Günümüzde yaşanan en önemli toplumsal sorunlardan biri olan çocuk evliliklerine ülke gündemlerinde çok fazla yer verilmemektedir. Oysa ki bu evlilikler sadece Türkiye de değil, dünyanın birçok yerinde, özellikle de gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde karşılaşılan bir olgu olan çocuk gelinleri ortaya çıkarmıştır. Çok küçük yaşlardaki bu çocuklarbazen, babası, hatta dedesi yaşındaki erkeklerle başlık parası karşılığında zorla evlendirilmekte, bazen evlendirildikleri kişilerin ikinci, üçüncü eşi olmakta, bazen yaşça kendilerinden çok büyükerkeklerin baskılarına, şiddetine maruz kalmaktave daha on lu yaşlarında doğum yapmaktadırlar. 5 Maddi ya da manevi çeşitli sebeplerle, daha çocukluklarını yaşayamadan, genellikle de kendilerinden yaşça büyük olan erkeklerle evlendirilen bu çocuklar, hem büyük bir toplumsal sorun olarak karşımıza çıkmakta, hem de diğer birçok sorunun ortaya çıkmasına sebep olan dinamikleri hazırlamaktadır. Dünyada erken evliliklerin görüldüğü yerlere bakıldığında çoğunlukla gelişmekte olan ve ataerkil kültürün baskın olduğu bölgelerkarşımıza çıkmaktadır. Erken evlilikler, temelinde birçok sebebi barındıran ve görüldüğü bölgelere göre de bu sebepleri farklılıklar gösteren bir pratiktir. Bir yerde bu evliliklerin temelini ekonomik kaygılar ve yoksunluklar oluştururken, başka bir bölgede tamamıyla geleneksel uygulamaların bir sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir. Dolayısıyla sorunun yerel olarak incelenmesi ve kendi dinamikleriyle değerlendirilmesi gerekmektedir. EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ? ERKEN VE ZORLA EVLİLİKLER: ÇOCUK GELİNLER

A. Dünyada Çocuk Gelinler Sorunu Birleşmiş Milletler kurulduğu günden beri gündeminde evlilik konu edinilmiştir. 1962 yılında evlilikle ilgili ilk büyük Genel Konvansiyon imzalanmış, sonrasında da Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi nin (CEDAW) çerçevesinde pek çok kez ele alınmıştır. 5 Konu, ulusal ve uluslararası konferans ve kongrelerde en kalabalık grupları oluşturmuş, gündemin tam ortasında yer almıştır. Buna rağmen dünyanın birçok bölgesinde ülkelerin gelişmişlik düzeyleriyle ters orantı gösterecek şekilde hala erken ve zorla evlilik uygulamaları gözlenmektedir. Çocuk evlilikleri dünyanın her yerinde görülen küresel bir sorun. Bu evlilikler bir yerde kız çocuklarının kendilerinden dört beş yaş büyük erkeklerle eşleştirilmesi şeklinde görülürken, başka yerlerde koca, genç bir erkek, orta yaşlı bir dul ya da kaçırdığı kız çocuğuna tecavüz ettikten sonra kendisinde onun eşi olma hakkını bulan biri olabiliyor. Harita 1: Erken Yaşta Evliliklerin bazıları Dünyada ise sadece Görülme ticari alış Sıklığı veriş mantığıyla gerçekleştiriliyor. On yaşındaki bir gelin karşılığında silinen borç ya da ortadan kaldırılan kan davası gibi. Harita 1: Erken Yaşta Evliliklerin Dünyada Görülme Sıklığı 6 Harita 1: Erken Yaşta Evliliklerin Dünyada Görülme Sıklığı Harita 1: Erken Yaşta Evliliklerin Dünyada Görülme Sıklığı % 10 dan az % 10 - % 24 arası % 25 - % 49 arası % 50 ve daha fazla % 10 dan az % 10 - % 24 arası % 25 - % 49 arası % 50 ve daha fazla Data bulanamadı Data bulanamadı Kaynak: Plan UK, Breaking Vows: Early and % Forced 10 Marriage dan az and Girls % Education, 10 - % 2011 Kaynak: Plan UK, Breaking Vows: Early 24 and arası Forced Marriage % 25 and - % Girls 49 arası Education, 2011 % 50 ve daha fazla Kaynak: Plan UK, Breaking Vows: Early and Forced Marriage Data and bulanamadı Girls Education, 2011 Çocuk evlilikleri dünyanın her yerinde görülen küresel bir sorun. Bu evlilikler bir yerde kız ULUSLARARASI Kaynak: Plan UK, STRATEJİK Breaking ARAŞTIRMALAR Vows: Early and KURUMU Forced Marriage and Girls Education, 2011 çocuklarının kendilerinden dört beş yaş büyük erkeklerle eşleştirilmesi şeklinde görülürken,

Ataerkil nitelikteki toplumlarda kız çocukları çoğunlukla aileler için erkek çocuklarından sonra gelmektedir. Dolayısıyla aileler gelirlerinin büyük kısmını erkek çocuklarının yetiştirilmesi amacıyla kullanmakta, kız çocukları üzerinde herhangi bir yatırımda bulunmamaktadırlar. Kız çocukları evlenip aileden ayrılacak olması dolayısıyla müstakbel kocasının ailesinin bir ferdi olarak görülmektedir. Örneğin, geleneklerine göre yeni gelinin babasının evinden ayrılıp, kocasını ailesinin yanına taşındığı Hindistan da, halen kendi ailesiyle yaşayan kızlar için başkasının serveti anlamına gelen paraya dhan 6 kelimesi kullanılmaktadır. Erken evlilik pratiğinin sürdürülmesi ile uygulamanın görüldüğü bölgenin sosyo-ekonomik karakteri arasında önemli bir ilişki bulunmaktadır. Uluslararası arenada büyük organizasyonlar tarafından yapılan birçok araştırma da, erken evliliklerin görülme sıklığı ile ülkelerin sosyo-ekonomik durumları arasındaki ilişkiyi gözler önüne sermiştir. Birleşmiş Milletler İktisadi ve Toplumsal İşler Birimi tarafından 2000 yılında yapılan Evlilik Modellemeleri Araştırması nda ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile çocuk gelinlere rastlanmaoranları arasındaki doğrudan bağ ortaya konulmuştur. 7 Yakın tarihte yapılan bir araştırma olan, Plan Örgütü nün çeşitli ülkelerde çocuğa dair yaptığı araştırmaları da benzer iddiaları sunmuştur. Yaptıkları araştırmaya göre Türkiye nin de içinde bulunduğu Avrupa ülkeleri olarak değerlendirilen ülkeler arasında % 17 lik oranla en yüksek erken evlilik Gürcistan da görülürken, ikinci sırada % 14 oranıyla Türkiye, % 10 oranıyla da Ukrayna gelmektedir. İngiltere ve Fransa da da erken evliliklerde % 10 luk bir oran görünmektedir. Bu oranlarla birlikte çocuk gelinlere en yüksek oranda rastlanan Batı-Doğu-Orta Afrika ülkelerinde ve Güney Asya da ise oranlar çok yüksek düzeylere ulaşmaktadır. Bu oranlar Nijer de % 75, Çad da % 72 ve Bangladeş te % 66 lara varmaktadır. 8 7 Tablo 1: Erken Evliliklerde En Yüksek Oranlara Sahip Ülkeler Nijer % 75 Cad % 72 Mali % 71 Bangladeş % 66 Gine % 63 Orta Afrika Cumhuriyeti % 61 Mozambik % 52 Nepal % 51 Malavi % 50 EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ? ERKEN VE ZORLA EVLİLİKLER: ÇOCUK GELİNLER

Tablodan da görüleceği üzere, erken evlilik oranları özellikle Afrika ve Orta/Güney Asya ülkelerinde yüksek oranda görülmektedir.bu yüksek oranların görüldüğü ülkeler, erken evlilikler ile ülkenin gelişmişlik düzeyi arasındaki ilişkinin anlamlandırılmasını sağlamaktadır. Türkiye deki başlık parası uygulaması birçok ülkede mevcut. Çocuk gelinlerin ortaya çıkmasındaki en önemli sebeplerden biri de, zaten çocukların bu yolla bir gelir kapısı haline getirilmiş olması. Bununla birlikte ülkenin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik koşullar da erken evlilik uygulamalarını pekiştiriyor. Örneğin, tecavüz oranlarının yüksek olduğu Afganistan da kız çocukları daha onlu yaşlarına gelmeden koruma amacıyla evlendiriliyor. Hindistan ın bazı bölgelerinde beş altı yaşlarındaki kız çocukları sırf başlık parası için ya da aşiret benzeri yapıların korunabilmesi ve bu yapı dışından biriyle evlenmesinin engellenmesi amacıyla kendilerinden yaşça çok büyük erkeklerle evlendirilebiliyor. 8 Çocuk evlilikleri, kıtaları, dinleri ve dilleri aşan bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Erken evliliklerin yüksek oranda görüldüğü ülkeler, gelişmişlik düzeyi düşük ülkeleri işaret ediyor. Sosyal kalkınması sağlanamamış toplumlarda, eğitim ve ekonomi seviyesi gelişmemiş, geleneksel kalıplarından kopmamış bireyler çoğunlukla bu uygulamanın sürekliliğini sağlıyor. Eğitim seviyesi düşük olan ve bilgiye erişim imkânı da bulunmayan bu bireylerin, yapılan evliliklerin çocuklara vereceği zararlardan habersiz olmalarının yanı sıra; yaşamsal öncelikleri ve algıları da farklı. Ekonomik zorluklarla birlikte kadına karşı olan mevcut bakış açısıyla da kız çocukları birer cinsel ve ekonomik sömürü nesnesi haline getirilmiş durumda. 9 ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

Erken ve Zorla Evlilikler Sorunuyla Mücadele - Avrupa da Alınan Önlemler ALMANYA - Erken ve zorla evliliklerle mücadele eden Avrupa ülkelerinden biri olan Almanya da erken evlilik sorunu daha çok göçmen ailelerin uygulamalarında görülüyor olması sebebiyle, göçle birlikte ortaya çıkan bir problem olarak değerlendirilmektedir. Gerçekleştirilen erken ve zorla evliliklerin en büyük sebebi olarak yabancılaşma korkusu ve gelenekleri devam ettirme çabası söylenebilir. Göçmen Türk aileler arasında da görülen erken evliliklerde, örneğin Türkiye den bir akraba ya da yakının buraya getirilmesinin istenmesi, evlendirilecek kişinin yüksek ekonomik güce sahip olması gibi sebeplerle de bu pratiğin devamı sağlanmaktadır. Böyle durumlarda hem Almanya daki hem de Türkiye deki gençler zorla evlendirilmeye maruz kalmaktadırlar. Almanya da çocuk ve gençleri korumak ve sosyal ve psikolojik gelişiminin desteklenmesi için Çocuk ve Gençlik Koruma Yasası bulunmaktadır. Burada yaşayan her genç ve çocuk, Almanya vatandaşı olsun ya da olmasın, refahı tehlike içindeyse ya da içinde bulunduğu durumdan ötürü yardıma ihtiyaç duyuyor ise Çocuk ve Gençlik Yardım ve Koruma yasalarının verdiği hizmetlerden yararlanma olanağına sahiptir. Almanya da görülen zorla evlendirme girişimlerinde de adı geçen koruma yasaları devreye girmektedir. Zorla evlendirilme riski altındaki on sekiz yaşından küçük bir çocuğun ilgili kurumlara başvurması halinde, ilgili yasanın yürütülmesinde görevli olan yetkililer öncelikle, aile ve çocuk arasındaki çatışmayı çözme girişiminde bulunarak evliliğin olmaması gerektiğine ikna etmeye çalışmaktadırlar. Sorunun çözülememesi halinde ya da sonradan yeniden nüksetmesi durumunda Gençlik Müdürlüğü, çocuğun refahının ve sağlıklı gelişiminin tehlike altında olduğuna karar verdiği takdirde çocuğu ailesinden alarak güvenli bir ortamda yetişmesini sağlamakla yükümlüdür. Reşit olmayan çocuğu evlendirmeye çalışan ve yetkili kurumların tüm girişimleri ve yardım taleplerine karşın bunları kabul etmeyerek tavrında ısrarcı olan aileye karşı Gençlik Müdürlüğü aile mahkemelerine başvurarak yasal süreci başlatabilmektedir. 9 9 Tablo 2: Bölgelere göre, on sekiz yaşına kadar resmi olarak evlenmiş ya da gayri resmi bir birlikteliği olmuş, şu an 20-24 yaş arasındaki kadınlar BÖLGE 18 Yaşına Kadar Resmi Olarak Evlenmiş ya da Gayri Resmi Bir Birlikteliği Olmuş, 20-24 Yaş Arasındaki Kadınlar (%) 18 Yaşına Kadar Resmi Olarak Evlenmiş ya da Gayri Resmi Bir Birlikteliği Olmuş, 20-24 Yaş Arasındaki Kadınlar (Milyon) Güney Asya 46 32.6 Sahra-altı Afrika 39 14.3 Latin Amerika ve Karayipler 25 6.3 Orta Doğu ve Kuzey Afrika 18 3.5 Doğu Asya ve Pasifikler* 19 5.6 Orta ve Doğu Avrupa 12 2.2 *Çin hariç. EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ? ERKEN VE ZORLA EVLİLİKLER: ÇOCUK GELİNLER

Bir kız çocuğu için en iyi koruma, onu erken yaşta evlendirmektir. (Mısırlı bir anne) 10 Yakın zamanda evlenmek ve çocuk sahibi olmak istemiyorum. Eğitim görmek ve çalışmak istiyorum. 13 yaşında ve şimdiden hamile olan arkadaşım gibi olmak istemiyorum. (Yuleni, 13, Venezuela) 11 Yukarıdaki tablo, şu anda 20-24 yaşları arasında bulunan, 18 yaşından önce evlilik ya da nişanlılık, evlilik dışı birlikte yaşama gibi birliktelikleri olan kadınların bölgelere göre oranlarını belirtmektedir. Görüldüğü üzere 32.6 milyon kişiye tekabül eden % 46 lık oranıyla Güney Asya bölgesi erken yaşta birlikteliklerin en fazla görüldüğü bölgedir. Ardından 14.3 milyonu işaret eden %39 luk oranla Sahra-altı Afrika bölgesi, sonrasında da 6.3 milyonluk % 25 oranıyla Latin Amerika ve Karayipler gelmektedir. Çocuk evliliklerinin engellenmesi ve ataerkil toplumlarda kadının yaşam standartlarının iyileştirilmesi için yapılan çalışmalar, sorunun ne kadar derin bir yara haline geldiğini gösteriyor. Çoğu ülkenin yasal zemininde bu evlilikler yasaklanmış olmasına rağmen, anne ve babalar bu yasakları ihlal etmeyi göze alabiliyor. Toplum tarafından da genç bir kızın evlilik dışı ilişkide bulunabileceği ihtimali kabul edilemez görülürken, kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmesi oldukça yaygın bir biçimde görülüyor. 10 B. Türkiye de Çocuk Gelinler Sorunu Çoğunlukla az gelişmiş ülkelerde gözlenen erken evlilikler, gelişmekte olan ülkemizde de yüksek oranlarda seyretmektedir.türkiye de erken evlilikler dünyanın farklı bölgelerindeki kadar endişe uyandıracak düzeyde olmamasına rağmen yine de varlığıyla önemsenmesi gereken sosyal bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. 12 58,2 58,7 31,7 28,2 6,9 7,7 5,1 1,3 1,7 Erkek Kad 0,6 18 18 24 25 29 30334 35+ Grafik 1: 2006 TÜİK Aile Araştırması: Cinsiyete Göre İlk Evlenme Yaşı ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

Türkiye de evlilik, kayıt altında gerçekleştirilen ve çerçevesi hukuken belirlenmiş bir olgudur. Fakat söz konusu olan erken ve zorla evliliklerin birçoğu yasal ve resmi olmayan geleneksel ve dini evlilikler yoluyla gerçekleştirilmektedir. Kanunlar tarafından sadece resmi nikâhın tanınması ve yasal evliliğin resmi nikâh sonrasında başlaması hukuken kabul edilmiş olsa da, ülkemizin farklı bölgelerinde resmi olmayan bu tarz evliliklerin sürdürüldüğü bilinmektedir. 11 Grafik 2: Türkiye de Kadınlarda İlk Evlenme Yaşı Grafik 3: 2006 TÜİK Aile Araştırması: Türkiye Genelinde, Kır ve Kent te Erken Evlilik Oranları EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ? ERKEN VE ZORLA EVLİLİKLER: ÇOCUK GELİNLER

Erken ve zorla evlilikler, geleneksel ve ataerkil yapıdaki toplumlardaki kabuller sayesinde devamlılığını sağlamakta olan bir pratiktir. Kadınlara sosyal hayata katılımda ikincil planda yer verirken, erkekleri kadının ve ailenin sorumluluğunu alma rolüyle tanımlayan geleneksel yapı, erken evlilik gibi geleneklerin sürdürülmesi için ideal koşulların oluşmasını sağlamaktadır. Tablo 3: 15-19 Yaş Arasında Medeni Hal Bekâr Evli Boşandı TOPLAM Erkek 3.194.698 15.543 102 3.210.343 Kadın 2.832.889 216.810 1.604 3.051.303 TOPLAM 6.027.587 232.353 1.706 6.261.646 Kaynak: TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2010, <http://tuikapp.tuik.gov.tr/adnksdagitapp/adnks.zul>, (Erişim Tarihi: 9 Ağustos 2011). Türkiye de evlilikle ilgili resmi veriler, sadece resmi törenle yapılan evlilikleri kapsamaktadır. Bu veriler dahi, erken yaşta yapılan evliliklerin, yapılan evlilikler içindeki yüksek oranını gözler önüne sermektedir. 12 Yukarıdaki grafikte TÜİK in 2006 yılında 18 yaşından büyük, 24 bin 647 kişiyle yaptığı Aile Yapısı Araştırması verileri görülmektedir. Buna göre cinsiyetlere göre ilk evlenme yaşı na baktığımızda cinsiyetler arasındaki büyük fark ortaya çıkmaktadır. Araştırmaya katılan kadınların % 31,7 si ilk evliliklerini 18 yaşından önce yaptıklarını belirtirken, erkeklerin ise % 6,9 u çocuk yaşta evlilik yaptıklarını belirtmişlerdir. Bir başka grafikte Türkiye genelinde kır ve kentte erken evlilik oranları baktığımızda ise % 19,8 lik bir oran karşımıza çıkmaktadır. Bu oran kentte % 16,9 iken, kır kesiminde ise % 24,6 ya varmaktadır. 13 Yapılan evliliklerin büyük çoğunluğu (% 58,5) 18-24 yaşları arasında gerçekleştirilmekte ise de 18 yaş altında yapılan yaklaşık % 20 lik oran, erken evliliklerin Türkiye de azımsanmayacak düzeyde olduğunu gösteriyor. Tablo 4: Cinsiyete Göre Evlilik Kararı Kendi seçimim, ailemin onayıyla Kendi kararımla, ailemin bilgisi dışında Ailemin karşı çıkmasına rağmen evlendim Görücü usulüyle, benim kararımla Görücü usulüyle, ailemin kararıyla Kaçarak Diğer Töre evliliği Erkek 35,2 1,8 0,6 31,9 24,8 5,7 0 0,1 Kadın 27,4 1,5 0,6 28 36,2 6,1 0,1 0,1 Kaynak: TÜİK Aile Yapısı Araştırması 2006, <http://www.tuik.gov.tr/aileyapidagitimapp/aileyapi.zul>, (Erişim Tarihi: 9 Ağustos 2011). ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

Tabloda TÜİK in verilerine göre 15-19 yaş arasındaki nüfusun medeni hâlini okuyabilmekteyiz. Fakat medeni hâl konusunda verilerin 15 yaş altı grubu ele almaması, açık kalmış bir alanı işaret etmektedir. Çünkü 15 yaş altı çocuklarda erken yaşta evliliklerin vahim sonuçlarını etkileyen bir kitledir. TÜİK in verilerine göre Türkiye de 15-19 yaş arasında 6.027.587 çocuk bulunmaktadır. 3.210.343 ünü erkek, 3.051.303 ünü kız çocuklarının oluşturduğu bu çocukların medeni hallerine baktığımızda, cinsiyetler arasındaki büyük fark gözler önüne serilmektedir. Erkek çocuklardan evli olanlarının sayısı 15.543 ile ifade edilirken, kız çocuklarından 216.810 u evli durumdadır. Rakamlar, evli kız çocuğu sayısının evli erkek çocuğu sayısına oranla yaklaşık 14 kat daha fazla olduğunu gözler önüne sermektedir.benzer şekilde erkek çocuklarından 102 si boşanmış iken, kız çocuklarından 1.604 ü boşanmıştır. Bu verilerden erken ve zorla evliliklerin sadece kız çocuklarını ilgilendiren bir sorun olmadığını anlaşılmakla birlikte, sorunun rakamsal olarak daha ağır biçimde kız çocuklarının etrafında yoğunlaştığı görülmektedir. TÜİK in Aile Yapısı Araştırması verilerinden olan cinsiyete göre evlilik kararlarına baktığımızda araştırmaya katılan kadınların % 36,2 lik bir kısmı görücü usulüyle ve ailesinin kararıyla evlendiğini belirtirken, bu oran erkeklerde de % 24,8 lik bir oranı işaret etmektedir. Türkiye de Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği nin (ÇETAD) 2007 yılında yayınladıkları bilgilendirme dosyasında kadınlarda erken evlenme oranı (15-19 yaş) % 11,9 olarak yer almıştır. Bununla birlikte aynı raporda, erken yaşta evlenen kadınların büyük çoğunluğunun eğitim seviyelerinin oldukça düşük olduğuna da değinilmiştir. Ayrıca evliliğin ilk yıllarında çocuk sahibi olmayı isteyen bu kadınların, modern gebeliği önleyici yöntemleri de fazla kullanmadığı (kullanan % 16,9) belirtilmiştir. 14 13 EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ? ERKEN VE ZORLA EVLİLİKLER: ÇOCUK GELİNLER

ERKEN EVLİLİKLERİN 2BOYUTLARINI ANLAMAK A. Erken ve Zorla Evliliklerin Nedenleri Son yıllarda erken ve zorla evlilikler ve bu evliliklerin sonuçları daha fazla görünür hale gelmiştir. Fakat bu evlilikler, yasal olmayan eylemler olmaları sebebiyle takip edilebilirliği ve kayıt altına alınabilirliği konusunda sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlar beraberinde çocuk evliliklerin nedenlerinin anlaşılmasını da zorlaştırmaktadır. Resmi verilerin olmaması ve konunun hassaslığı sebebiyle sorun haritasının çıkarılamaması, problemin tam olarak büyüklüğünün belirlenmesini de engellemektedir. Dolayısıyla erken yaşta gerçekleştirilen evliliklere dair net verilere ulaşılamamakla birlikte, nedenlerinin ve özelliklerinin anlaşılabilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. 15 Dünyada erken evliliklerin nedenlerine bakıldığında bölgeden bölgeye ve topluluktan topluluğa farklılıklar gösterdiği görünmekle birlikte, erken evliliklerin daha çok geleneksel bir karakterinin olduğu ve sorunun devamına sebep olacak ideal koşulları da ataerkil yapıdaki toplumların sağladığı görülmektedir. Uluslararası düzeyde yıllardır gerçekleştirilen çabalara rağmen erken evliliklerin önüne neden geçilemediği sorusu ele alındığında,konuyu biraz daha mikro yaklaşımlarla incelemekte yarar var. Zira konunun özünde, standarda oturtulamayan kültürel değerler ve uygulamalar da yer alıyor.bahsedildiği üzere farklı ülkelere göre erken evlilik pratiklerinin sürekliliğinin sebepleri de farklılık gösteriyor. Dolayısıyla soruna çözüm üretme çabalarının başında öncelikle sebeplerin analiz edilmesi ihtiyacıyla yerel incelemelerde bulunulması gerekiyor. Erken evliliklere neden olan gerekçelerin daha net anlaşılabilmesi için birtakım alt başlıklar altında incelenmelidir. Bunlar raporumuzda, ekonomik nedenlerden, sosyo-kültürel nedenlere, dini pratiklerden, savaş-afet gibi felaketlere, eğitim eksikliğine ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine kadar uzayacak bir yelpazede ele alınacaktır. EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ? ERKEN VE ZORLA EVLİLİKLER: ÇOCUK GELİNLER