İtibar NASIL KAZANILIR KAYBEDİLİR YÖNETİLİR KIŞ TATİLİ SANAYI LIFE ARALIK NELER GÖTÜRDÜ? EN TUHAF BAŞKA OLUR VERGİLER



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Yurtdışına kâr transferi 8 yılda 54 milyar doları aştı

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

SAYIN BAKANIM SAYIN BAŞKAN OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ NİN SAYGIDEĞER TEMSİLCİLERİ DEĞERLİ MİSAFİRLER VE KIYMETLİ BASIN MENSUPLARI

AVRUPA'DA OTOMOBİL SATIŞLARINA BREXIT FRENİ

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

tepav PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞÜN ÖTEKİ YÜZÜ Ocak2015 N DEĞERLENDİRMENOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

2014 YILI NİSAN AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 87

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM

Piyasalardaki Dalgalanma Otomotiv Sektörüne Nasıl Yansıyor?

OYDER, Bursa'da 22. Diyalog Toplantısı'nı gerçekleştirdi

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

GÖSTERGELER YABANCI HAREKETİ:

Hüsnü Özyeğin; YİSAD da konuştu Türk yöneticiler her yerde başarılı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Ekonomik Ticari Gelişmeler

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2012, No: 36

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

Marmara Üniversitesi Finans Sektöründe Yabancı Sermaye Sempozyumu

Konuşmama ekonomik değerlendirmelerimle devam edeceğim.

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Şubat 2012

* EL KAZANDI BİZ ÖVÜNÜYORUZ *BORSA 2012 DE DE YABANCIYA ÇALIŞTI *İstanbul da kazanıp, New York ta, Londra da şampanya patlattılar

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

DÜNYA DA BU HAFTA ARALIK 2015

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

TÜRKİYE DE BU HAFTA EYLÜL 2015

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Aralık 2011, No:14

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Dış Ticaret Verileri Bülteni

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

8. Türkiye Avrupa'nın en önemli ülkesi

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Kahramanmaraş mutlaka devler liginde olacak

Ekonomik Göstergeler Neyi Gösteriyor? 2013 e Bakış ve 2014 Beklentileri

Dış Ticaret Verileri Bülteni

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

GÖSTERGELER. Altın ihracat ve ithalatı (Bin $) Altın ihracatı (Milyon $)

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Dünya da ve Türkiye de Ekonomik Görünüm

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Serbest ticaret satrancı

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013


yıldız ibrahimova Türkiye de müzik meslek olarak görülmüyor

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı. 25 Şubat 2019

Çok tatil yapan ülke imajı yanlış!

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Teknik Bülten 14 Aralık 2016 Çarşamba

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Mart 2013

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

Cumhuriyet Halk Partisi

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

Faktoring sektörü 76 milyar TL işlem hacmi ve reel sektöre sağladığı 12,4 milyar TL ile Türk ekonomisine destek veriyor

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

SİZE SUNACAĞIMIZ ÇOK İYİ BİR ÇÖZÜMÜMÜZ VAR!

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU


Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:5

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Ağustos 2014

Technology. and. Machine

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

Çin in Avrupa da Pazar Kaybı Devam Ediyor Yazar: Mithat Aracı/Da Kong

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Transkript:

SANAYI LIFE Yıl:2 Sayı:4 OCAK-ŞUBAT 2014 17 ARALIK NELER GÖTÜRDÜ? İtibar STK LAR GÜÇLÜYSE DEMOKRASİLERDE GÜÇLÜ OLUR HÜSEYİN KUTSİ TUNCAY ÖLÜMSÜZ OLMAK İSTİYORSANIZ SANATA DESTEK VERİN YILDIZ İBRAHİMOVA KALP GÖZÜNÜZ AÇIK OLSUN MEHMET SUSAM NASIL KAZANILIR KAYBEDİLİR YÖNETİLİR MUTLU OLMAK İÇİN 130 TL HARCIYORUZ KIŞ TATİLİ BAŞKA OLUR EN TUHAF VERGİLER

Berma Sutuğ AYDIN ŞİMDİ ZAMAN HESAP VEREBİLİRLİK ZAMANI nurlu olmak aynı zamanda O itibarlı olmak demektir. Dik durmak, etik olmanın yanı sıra akılcı bir davranış izlemektir. Bizleri betimleyen eylemlerimiz olduğu gibi, kim olduğumuzu da bu eylemlerimiz tanımlar. Yalnızca tek bir kötü eylem bile yeterlidir itibarımızı kaybetmeye. Yıllardır saygı duyulan bir insan iken, sorgulanan, şüphe duyulan bir insan olmak korkutucu bir durumdur. Sadece şahsınız değil, politikalarınız, partiniz, toplum ve hatta ülkeniz için bu daha da korkunç hal alır. Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki halkın, son bir yılda yaşanan gezi ve yolsuzluk davaları sebebiyle yargıya, kolluk kuvvetlerine, siyasetçilere, partilere ve medyaya güveni kalmamıştır. Ülkemiz sadece ekonomik anlamda değil, temel hak ve özgürlüklerin olanakları ile de itibar kaybetmiştir. Zamanında birlikte yürüyen insanların, günü geldiğinde çıkarları için birlik ve beraberlik duygularından uzaklaştıklarına tanık olduk. Oysa ki onurlu, şeffaf, dürüst, adil ve hesap verebilir insanlar, her zaman saygı görür ve itibar kazanırlar. Şimdi zaman hesap verebilirlik zamanı. Ülkemizin itibarı için temel hak ve özgürlüklerimize sahip çıkma zamanı. BİR BAŞKADIR KIŞ TATİLİ 70

12 TÜRK YUMURTASI DÜNYA İKİNCİSİ SANAYI LIFE ISSN:2148-0826 İmtiyaz Sahibi (Sorumlu Yazı İşleri Müdürü) Ajna Reklam Adına Berma S. Aydın berma@ajna.com.tr Haber Merkezi Zehra Sarıkaya Keşaf Ceren Gümüşbaş dergi@sanayilife.com SAKALDAN 24 MUMA ŞAPKADAN TUĞLAYA EN TUHAF VERGİLER 22 CEP TELEFONU OLMAMA HASTALIĞI NOMOPHOBİA 33 SPOR EKONOMİSİ NEDEN MEMURDAN DAHA AZ VERGİ? + 80 SMMM Geçmişten gelen usulle gelecek olmaz BİLİȘİM 68 E-ticaret çiftçiliğe benzer AVUKAT 72 GO Asgari ücret ve kurufasülye 58 Nasıl bu hale geldik? KİȘİSEL GELİȘİM 74 Yaparım bilirsin Reklam Müdürü Zehra Sarıkaya Keşaf zehra@ajna.com.tr Görsel Yönetmen Güngör Yılmaz Web Tasarım Aytaç Uğur Yerden Buse Ağcet (Stajer Grafiker) Yayın Kurulu Berma S. Aydın, Eray Beceren Levent Karadağ, Mehmet Akçay Mehmet Emin Barsbey Serkan Özburun, Ümit Ünker Danışma Kurulu Murat Fırat (Dudullu OSB Bölge Müdürü) Mücahit Sönmez (İmes San. Sit. G.M.) Melih Tunçay (Des San. Sit. G.M.) Yönetim Merkezi AJNA Reklam Tanıtım Basım Yayın ve Ajans Hizmetleri Dudullu Organize Sanayi Bölgesi, DES Ticaret Merkezi No:3/21Ümraniye İstanbul T: 0216 313 0013 F: 0216 420 2727 www.ajna.com.tr www.sanayilife.com info@ajna.com.tr dergi@sanayilife.com Baskı Yeri Şan Ofset Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Hamidiye Mahallesi, Anadolu Caddesi No:50 Kağıthane - İstanbul T: 0212 289 24 24 F: 0212 289 07 87 www.sanofset.com Ulusal Türkçe Sanayi Life Dergisi, AJNA Reklam tarafından iki ayda bir yayınlanır. Bu yayındaki tüm yazı ve görsellerin hakkı Sanayi Life Dergisine aittir. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Copyright 2014 Ajna Reklam All rights reserved.

YILDA 14 MİLYARA ZEHİRLENİP ÖLÜYORUZ Isınmak için yılda yaklaşık 14 milyar lira harcayan ülkemiz, her yıl tedbirsizlik ve ihmal nedeniyle zehirlenme kazaları yaşıyor. Yılda karbonmonoksitten 10 bin kişi zehirleniyor. Kış aylarının yürek burkan haberleri arasında soba, kombi ya da şofben zehirlenmeleri başı çekiyor. Gencecik bedenler, koca bir aile İGDAŞ deyimiyle "sessiz ölüm"ün pençesine düşüyor. Oysa Avrupa'nın İngiltere, Almanya ve İtalya'dan sonra en büyük dördüncü ısıtma pazarını oluşturan Türkiye'de bu alana birçok yatırım yapılıyor. Özellikle son yıllarda inşaat sektöründeki gelişmeye paralel olarak ısıtmaya harcanan bütçe giderek kabarıyor. sektörde ölümcül ya da kalıcı izler bırakan kazalara genellikle ihmal ve tedbirsizliğin yol açtığı belirtiliyor.

1,3 MİLYAR TON GIDA ÇÖPE GİDİYOR Birleşmiş Milletler in gıda örgütü FAO nun rakamlarına göre dünyada üretilen yiyeceklerin üçte biri ziyan ediliyor. Toplam zarar 750 milyar Dolar. Örgüt bu rakamın, Türkiye nin milli gelirine yakın olduğunu belirtiyor. Roma merkezli FAO nun son hazırladığı rapora göre, yılda 1.3 milyar ton yiyecek çöpe gidiyor. En fazla yemek israf eden bölge ise Asya. FAO Genel Sekreteri Jose Graziano da Silva ziyan edilen yemek miktarına rağmen 870 milyon kişinin her gün aç gezdiğini söyledi. Hazırlanan raporda kullanılan ifadeye göre 750 milyar doları bulan gıda israfı Türkiye nin veya İsviçre nin 2011 rakamlarıyla milli gelirine eşit.

KISA KISA GÜNCEL Fırsatçı bankayı ifşa edeceğiz Döviz kurundaki dalgalanma nedeniyle KOBİ'lere finansman yenilemeyi erteleyen bankalardan krediyi geri çağırma sinyali de geliyor. TÜGİAD Başkanı Yücelen "Bu yönde işaretler var. Ortamı fırsat bilerek krediyi çağıran banka olursa adını ilan edeceğiz" dedi. 17 Aralık'ta başlayan siyaseti itibarsızlaştırma operasyonu sonrasında piyasalarda yaşanan dalgalanma KOBİ'lerin banka kâbusunu yeniden ortaya çıkardı. Yaşanan gelişmeleri bahane eden bankaların, kredi yenilemeyi kestiği belirtiliyor. İş dünyası kredilerin erken çağrılma riskinin de masada olduğunu söylüyor. Koç dünyanın en büyüğünü yaptı KOÇ Holding şirketi RMK Marine'in inşa ettiği 'tekne yapısından bağımsız kargo tanklarına sahip dünyada üretilen en büyük asfalt tankeri' ünvanını taşıyan iki tankerden ilki T. ESRA, denize indirildi. Tuzla'daki törene Koç Holding, RMK Marine ve Ditaş'ın üst düzey yöneticileri katıldı. Ditaş için üretilen 19.000 DWT'luk iki asfalt tankerinden ilki T. ESRA, diğeri T. AYLİN adını taşıyor. Gemiler on iki tankta, 18.000 metreküp petrol ürünleri ve 250 OC sıcaklıkta asfalt yüklerini taşıyabiliyor. PAPA'DAN ZENGİNLERE: PAYLAŞIN Papa Francis, işadamlarını mal varlıklarıyla fakirlere hizmet etmeye davet etti. Papa, iş dünyası liderlerinden, dünya nüfusunun büyük bir kısmını açlık ve can güvenliği gibi sıkıntılarla baş başa bırakmak yerine mal varlıklarını insanlığın hizmetine sunmalarını istedi. Papa, "Sizden zenginliğin insanları yönetmesine izin vermek yerine insanlığın hizmetine kullanılmasını sağlamanızı istiyorum" dedi. Geçtiğimiz yıl göreve geldiğinden beri kapitalizmi eleştiren ve güçlü bir şekilde fakirleri destekleyen Arjantinli Papa Francis, bugüne kadar iş dünyasının milyonlarca kişiyi fakirlikten kurtardığını kabul ettiğini de söyledi. Devletin kasasını İstanbul dolduruyor Türkiye ekonomisinin kalbi konumundaki İstanbul, geçen yıl harçlardan devletin kasasına sağladığı gelirle 75 ili geride bıraktı. Geçen yıl merkezi yönetim bütçe gelirleri arasında yer alan 12,9 milyar liralık harçlar tahsilatının 4,7 milyar lirasını tek başına gerçekleştirdi. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl 407,9 milyar lira gider kaydedilirken, 389,4 milyar lira gelir elde edildi. OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 08

KISA KISA GÜNCEL Dünya ticaretinin en büyüğü artık ABD değil Çin, ABD'yi geçerek 2013'te dünyanın en büyük ticaretçisi konumuna yükseldi. Çin'in yıllık ticaret hacmi 2013'te 4,16 trilyon dolar oldu. 2013'ün tamamında ihracat yüzde 7,9 artışla 2,21 trilyon dolara ulaştı. İthalat ise yüzde 7,3 artışla 1,95 trilyon dolara yükseldi. Dış ticaret fazlası yıllık yüzde 12,8 yükselişle 260 milyar dolar oldu. ABD de 12 aylık rakamlar açıklanmadı ancak 11 aylık rakamlara bakıldığında ticaret hacmi 3,57 trilyon dolar seviyesinde. Çin bu tabloda dünya ticaretinin en büyüğü konumuna çıkıyor. Zeybekçi: İstesek bile kriz çıkaramayız Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin ekonomisi 28 AB üyesi ülkenin ekonomilerinden daha güçlü. Bunu biz söylemiyoruz, onlar söylüyor. Şundan emin olun, bu sözümün altını çizerek söylüyorum. Biz istesek dahi Türkiye'de ekonomik kriz çıkaramayız, o kadar sağlam. Allah Başbakanımızdan, bakanlarımızdan razı olsun, sağlam hale getirmişler. İşte döviz çıktıydı, şu olduydu, bu olduydu. Bunların hepsi geçecek. Bunlar ekonomiye zarar vermez dedi. MEYVE-SEBZELERE DE BARKOD Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, tarlada, bahçede yetişen ürünlerin gıda güvenliği açısından Parsel Tanımlama Sistemi hayata geçirecek. Parsel Tanımlama Sistemi ile Türkiye'de üzerinde tarım yapılan 30 milyon parseli kimliklerinden Bakanlık, bu parsellerde yetişen meyve, sebzelere barkot uygulamasını başlatacak. Tüketiciler, pazar ve marketlerde satılan maydonoz, domates, patates hatta sarımsak gibi tüm ürünlerin üzerlerindeki barkotları okutarak, ne zaman hasat edildiği, hangi çiftlikte, hangi çiftçi tarafından yetiştirildiği gibi tüm bilgilerini görebilecek. Hatta o ürünün son kullanma tarihi veilaç kullanılıp kullanılmadığı bilgisine erişebilecek. Otomotiv 2014 için çok zor bir yıl olacak Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, hem BDDK düzenlemeleri hem ÖTV ve kur artışları hem de faizdeki yükselişler yanyana konulduğunda 2014'ün sektör için çok zor bir yıl haline geldiğini belirterek, "Sektörün başına olumsuzluk adına daha başka ne gelebilirdi?" dedi. Hayri Erce, ülke olarak içinde bulunulan durumda büyük resmin ve dünyada ne olup bittiğinin iyi yorumlanması gerektiğini dile getirerek, doğru kararları doğru zamanda almayı gerektiren bir ortamda bulunulduğunu söyledi. OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 10

KISA KISA GÜNCEL Polis artık tek SMS'le kapıda VODAFONE Türkiye, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan '155 SMS Hizmeti'ni 1 Şubat tan itibaren ücretsiz olarak abonelerine sunuyor. Yeni servis ile vatandaşlar, Türkiye nin neresinde olursa olsunlar, mobil telefonlarından 155 Polis İmdat numarasını sadece arayarak değil SMS göndererek de yardım talep edebilecek ya da ihbarda bulunabilecek. Halkbank'tan KOBİ'lere ücretsiz İngilizce Halkbank, ihracat yapan KOBİ lere ücretsiz İngilizce eğitimi veriyor. Halkbank, bu eğitimle ihracatçı KOBİ'lerin yabancı firmalarla iletişimini kolaylaştırarak ihracata katkı sağlamayı hedefliyor. Halkbank Esnaf ve KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Taner Aksel "2023 vizyonu çerçevesinde Türkiye'nin 500 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaşması hedefleniyor. Bu hedefe ulaşılmasında ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99'unu oluşturan KOBİ'lerimizin rolü oldukça önem taşıyor. Onlara sadece finansal kaynak sunarak değil, yeni pazarlar bulmalarına yardımcı olarak da destek sağlamamız gerektiğini düşünüyoruz dedi. En stratejik parça yerli İnsansız Hava Aracı ANKA nın daha önceden İsrail den ithal edilen uçuş kontrol sistemi millileştirildi. TAI ekibi tarafından geliştirilen ve uçuşların güvenirliliği için çok kritik olan sistemde dışa bağımlılığa son verildi. SAÇI-SAKALI BİLE PARAYA ÇEVİRDİK Motorlu kara taşıtları, mobilya, demir-çelik gibi pek çok sektörde ihracat rakamlarını artıran Türk girişimcisi, insan saçından peruk, kaş, kirpik gibi herkesin fazla bilmediği ihracat kaleminden de 145 bin 500 dolar kazanmayı başardı. Türk girişimciler, Türkiye sınırlarını aşarak, ihraç ettikleri peruk, saç filesi, sakal, kaş, kirpik, insan saçı ve döküntüsünden toplam 348 bin 883 dolar kazandı.miktar bazında değerlendirildiğinde de 451 kilogram insan saçı ve bundan mamul ürünler ihraç edilirken, Irak 187 kilogram ile ilk sırada yer aldı. Söz konusu ihracatın 168 kilogramını peruk oluşturdu. Türk yumurtası, ihracatta dünya ikinciliğine yükseldi Türkiye'nin, 2012 de 351 milyon dolar olan yumurta ihracatı geçtiğimiz yıl yüzde 16 artışla 407 milyon dolara yükseldi. Yumurta sektörü beş yıl içinde gösterdiği performans ile dünya yumurta üretimindeki 10 uncu sırasını korurken, ihracatta ikinci sıraya yükseldi. Büyüme sadece üretim ve ihracatta değil, kişi başına yumurta tüketiminde de yaşandı. 2013 yılında kişi başına tüketim 190-195 adede yükseldi. OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 12

ARAŞTIRMA Yasaklar 16 milyar sigara söndürdü Kapalı alanlarda sigara içme yasağının uygulamaya başladığı 2008 yılından bu yana sigara tüketimi yüzde 15 geriledi. Tiryakiler, geçen yıl 2008 yılına göre, 16 milyar 199 milyon adet daha az sigara tüketti. T iryakiler 2008 yılına göre, 16 milyar 199 milyon adet daha az sigara tüketti. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (TAPDK) verilerinden yaptığı hesaplamalara göre, 2004 yılında 108 milyar 870 milyon adet olan Türkiye'de satılan sigara miktarı, 2005 yılında 106 milyar 716 milyon adet, 2006 yılında 107 milyar 908 milyon adet, 2007 yılında 107 milyar 454 milyon adet oldu. Kapalı alanlarda sigara içme yasağının uygulamaya girdiği 2008 yılında ise iç piyasada 107 milyar 859 milyon adet sigara satıldı. 2009 yılının Temmuz ayında sigara yasağının kapsamı genişletildi ve kahvehane, bar, kafe ve restoranlarda da sigara içmek yasaklandı. 2009 yılında, Türkiye'de içilen sigara miktarı, 107 milyar 555 milyon adete geriledi. 2010 yılında ilk kez sigara tüketimi 100 milyar adedin altına düşerek 93 milyar 354 milyon adet olarak kayıtlara geçti. Sigara tüketimindeki azalma trendi 2011 yılında da devam etti ve 91 milyar 217 milyon adete kadar geriledi. 2012 yılında sigara tüketimi, önceki yıla göre yüzde 8,8 artarak 99 milyar 257 milyon adet oldu. Tiryakiler geçen yıl ise 2012'ye göre sigara tüketimini yüzde 7,65 azalttı. Geçen yıl 91 milyar 650 milyon adet olarak hesaplandı. SON 10 YILDA TÜRKİYE'DE İÇİLEN SİGARA MİKTARI VE DEĞİŞİM ORANI YILLAR İÇ SATIŞ (ADET) İÇ SATIŞ (PAKET) DEĞİŞİM (%) 2004 108.870.390.620 5.443.519.531 0,66 2005 106.716.505.496 5.335.825.275-1,98 2006 107.908.692.050 5.395.434.603 1,12 2007 107.454.965.620 5.372.748.281-0,42 2008 107.858.908.399 5.392.945.420 0,38 2009 107.554.976.198 5.377.748.810-0,28 2010 93.354.256.336 4.667.712.817-13,20 2011 91.217.479.040 4.560.873.952-2,29 2012 99.257.052.660 4.962.852.633 8,81 2013 91.659.534.370 4.582.976.719-7,65 TOPLAM 1.021.852.760.789 51.092.638.039 OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 14

AK PARTİ NİN RAPORU 17 ARALIK ZARARI 105 milyar lira İktidar partisi tarafından hazırlanan '17 Aralık raporu'nda, "operasyonun faiz döviz ve borsa zararlarının toplamının 96,36 milyar lira toplam zararın 104,86 milyar lira olduğu anlaşılmaktadır" denildi. OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 16

AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığının raporunda, 17 Aralık'ta İstanbul merkezli olarak yapılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun Türkiye 'ye maliyetinin 104,86 milyar lira olduğu öne sürüldü. AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu nun 30 Aralık'ta yaptığı toplantıda sunulan raporun girişinde, 11 yıllık iktidarı boyunca AK Parti'nin bölgesinde ve dünyada Türkiye'yi istikrarlı bir ülke konumuna taşıdığı, bu pozisyon değişikliğinin ülkenin küresel ekonomide itibarını artırdığı, faizlerle, enflasyonun düşmesine önemli katkı sağladığı ifade edildi. Önceki dönemlerde yüksek faiz gelirlerine alışan finans sektörünün kaybının, yolsuzluk operasyonunun gerçekleştirilmesindeki temel sebeplerden biri olarak değerlendirildiği raporda, 1999-2002 döneminde GSYH içindeki faiz ödemesinin oranı yüzde 14,4 seviyesindedir. 1999-2002 döneminde GSYH içindeki faiz ödemesi oranı baz alındığında 2003-2013 döneminde yaklaşık 642 milyar TL faiz ödemesi gerçekleşecekti ifadesine yer verildi. Raporda, operasyonun maliyeti faiz, risk primi, döviz kuru, Borsa İstanbul ve Halkbank üzerine etkileri incelendi. Raporun sonuç kısmında faiz oranlarında yaşanan gelişmeler nedeniyle devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) stoğunun cari değerinin 4,56 milyar TL değiştiği, kısa vadeli dış borç stoğunun 15,1 milyar TL arttığı, Borsa İstanbul açısından ise hisse senetlerinin piyasa değerinin 76,7 milyar TL azaldığı vurgulandı. Yaşanan gelişmelerin kur etkisi aracılığıyla reel kesimin yabancı para pozisyon açığı (165 milyar dolar açık bulunmakta olup, kur oynaması nedeniyle 8,5 milyar TL artış) veya doğalgaz ve petrol ürünlerinin fiyatlarını artırması gibi etkilerle, enflasyonda da bir artış yaratması kaçınılmaz olacağı kaydedildi. Raporda, "17 Aralık operasyonunun faiz döviz ve borsa zararlarının toplamının 96,36 milyar lira olduğu, bu tutara reel sektörün yabancı para pozisyon açığı nedeniyle maruz kaldığı 8,5 milyar lira da eklendiğinde toplam zararın 104,86 milyar lira olduğu anlaşılmaktadır" değerlendirmesi yer aldı. "MALİYET HESABI ÇIKARMAK DOĞRU BİR DURUŞ DEĞİL" AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığının raporunda ulaştığı sonuçları değerlendiren Ekonomist Uğur Gürses hükümetin siyaseten her zor duruma düştüğünde maliyet hesabı çıkarmasının doğru bir duruş olmadığını belirtti. Uğur Gürses "Bu, hem dış ekonomik konjonktürdeki değişimden haberi olmadığını, hem de mevcut ekonomik kırılganlıkların kendi ekonomi politikasındaki hatalardan olduğunun farkında olmadığını düşündürüyor. Madem kur, faiz ve borsa siyasal krizlerden etkileniyor; bu etkilenmenin temeline bakmak gerekir; o da şimdiye değin yürütülen ekonomi politikasının yapısal zayıflıklar yarattığı, zamanında ve yeterince önlem alınmamış olmasıdır diye konuştu. "ABARTILI ZARAR RAKAMININ SEBEBİ KÖTÜ YÖNETİM Raporun ulaştığı rakamları değerlendiren Hürriyet Gazetesi Yazarı Erdal Sağlam "hükümete yakın olduğu bilinen yorumcular, 17 aralık operasyonu adını verdikleri yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu, olayın içeriğini boşaltıp, sadece ekonomide yarattığı zarar olarak göstermeye çalışıyorlar. Bunu yaparken de abartılı hesaplamalar yapıyorlar. Son olarak AKP yönetiminin 105 milyar liraya varan bir zarar hesabı çıkardığı görüldü" dedi. Erdal Sağlam küresel ekonomideki gelişmeler nedeniyle zaten oluşacak olan zararın da operasyona bağlandığını gözlediğini belirtirken "Bunun yanısıra faiz ve kurlardaki artış, hisse senetlerindeki düşüş sanki kalıcı imiş gibi hesaplanması da dikkat çekici. Yapılan hesaplarda hazine kağıtlarının değerindeki düşüş Hazine zararı gibi gösteriliyor, halbuki bundan sonraki yeni borçlanmalar ve bunlardaki faiz oranı artış farkı zarar olarak yazılabilir ki; şimdiden bunu hesaplamak mümkün değil" diye konuştu. OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 17

RÖPORTAJ HÜSEYİN KUTSİ TUNCAY STK LAR GÜÇLÜ İSE DEMOKRASİ DE GÜÇLENİR SANAYI LIFE ÖZEL OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 18

Bütün iş ve çalışma yaşamı boyunca sürekli toplumsal örgütlenmelerin öncüleri arasında yer alan, Anadolu Organize Sanayi Bölgesi nin (AOSB) iştirakçisi, kurucusu ve başkanı olmanın yanı sıra Organize Sanayi Bölgeleri Derneği nin (OSBDER) de Yönetim Kurulu Başkanı olan Hüseyin Kutsi Tuncay, yaptıkları çalışmaları, Anadolu OSB deki yeni yatırımları ve karşılaşılan sorunları Sanayi Life ile paylaştı. Röportaj BERMA SUTUĞ AYDIN Bu ülke hepimizin Neden OSB lere yatırım yapılmalı? OSB ler, sanayinin uygun görülen alanlarda yapılaşması, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarının önlemesi, kentleşmenin yönlendirmesi, kaynakların rasyonel kullanılması, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanılması, yatırımcıya altyapısı tamamlanmış ucuz sanayi parseli sağlanması amaçlarıyla mal ve hizmet üretimi için planlanmış alan(coğrafi) ile bu alanın sevk ve idaresinden sorumlu kamusal bazı yetkilerle donatılmış kar amacı gütmeden bölgeyi yöneten özel hukuk tüzel kişisinden oluşur. OSB ler bölge sınırları içinde mahalli idarelere ait pek çok yetkiyi kullanmaktadırlar. Bu nedenle de OSB ler planlı sanayileşmenin çoban yıldızlarıdır. Ülke kaynaklarının heba olmaması, doğru kullanılması daha ekonomik kaynakların gücünden faydalanmak açısından OSB lerde yatırım yapılması önemlidir. Doğaya karşı sorumluyuz Anadolu OSB nin farkı nedir? Anadolu OSB, Organize Sanayi Bölgeleri mantığı ile kurulmuştur. Sonradan dönüşen bir OSB değildir. Sanayi Bakanı nın izniyle kurulduk, yer seçimine 7 Bakanlığın 22 ilgili birimi karar verdi. Bölge olarak farklı yanlarımız var. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı Şehitlerimizin anısına her bir asker için bir badem ağacı diktik. Ayrıca yine şehitlerimizin anısına bir anıt yaptırdık. Anadolu OSB sınırları içinde kalan 50 bin metre karelik bir alanda gençlerle birlikte büyüyen fidanlar, toprakla buluştuğunda hem doğaya olan borcumuzu ödemeye çalışıyor hem de şehitlerimizi de unutmamış oluyoruz. 5 yıl önce oluşturduğumuz bu bademliğin geliri de mesleki eğitim yararına kullanılacak. Anadolu OSB, sadece yatırım değil bir yaşam merkezi de olacak. Çünkü, burada sanayinin çarklarını çevirenler, aynı zamanda içerisinde balık avlayabileceği bir göletinin olduğu doğal bir vadinin içinde yer alıyor. 2009 yılında tamamlanan göletin çevresine çınar, huş, at kestanesi, süs eriği, süs kirazı, iğde, akçaağaç, ıhlamur, dut, ladin, karaçam, sedir ve servi ağaçlarının da aralarında bulunduğu 6 bin fidan dikildi ve 120 bin metre kare sahada doğal yaşam ortamı oluşturuldu. Böylece Anadolu OSB, doğaya olan ilgisini yaptığı işle kanıtlıyor. Toplam 330 bin metre kare olan idari ve sosyal tesis alanları; konferans salonları, fuar ve sergi salonları, mesleki eğitim tesisleri, sağlık tesisleri, yürüyüş koşu -bisiklet parkurları, park ve dinlenme alanlarının bulunduğu bölgede, planlanan kentsel tasarım ve peyzaj projesi, kaskatlı suyolları ve gölet ile tamamlanarak modern bir yaşam merkezi dönüştürüldü. Bunun yanı sıra 45 bin metre karelik ticaret sahasında alışveriş ve ticaret merkezleri de kurulacak. OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 19

RÖPORTAJ Sanayi yatırımında lojistik imkanlar çok önemli Yatırımcılara ne gibi avantajlar sağlıyorsunuz? Ankara hızlı gelişen ve sanayileşen ikinci bölge. 11 adet Organize Sanayi Bölgesi var. Yatırımcılar özellikle İstanbul gibi mal ve insan naklinin kolay olduğu yerleri seçerler. Sanayi yatırımında dört tane ana etken vardır; hava yolu, kara yolu, demir yolu ve deniz yolu. Bu dört lojistik imkan varsa mükemmel. Üçü varsa yapılabilir sayılır, yani yatırım yapılabilir. Bizim bulunduğumuz bölgede bunlardan üçü var. Demir yolu mevcut, Ankara yı Akdeniz e bağlayan karayolu bölgenin yanından geçiyor. Hava yolu hemen 10 km yakında. Şuan askeri amaçlı kullanılan havaalanı var ve orası sivilleştirilebilir. Ankara da entellektüel bir birikim var. Dünyanın sayılı üniversiteleri burada. Devletle iş yapma alışkanlığımız yok Peki burada üniversite sanayi işbirliği olacak mı? Onu yapmaya çalışıyoruz fakat istenen düzeyde olamıyor. Çünkü bizim önceliklerimizle, üniversitenin öncelikleri farklı. Belki de hukuksal olarak yaptırımlar gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bölgesel kalkınma teşkilatları içinde sanayici ile üniversiteyi bir araya getirip, risk sermayesini de oluşturup hareket etmek gerekir. Burada kalkınma ajansları, TÜBİTAK gibi kurumların verdiği kaynaklardan faydalanmak için proje yapılıyor fakat kaynak bitince proje de bitiyor. Ben bunu çok yararlı görmüyorum çünkü kaynak alacağım diye proje yapılmaz. Sürdürülebilir olması gerekli. Biz Anadolu OSB olarak bu güne kadar devletten kredi kullanmadan, tamamen sanayicinin kaynağı ile ilerledik. 200 tane yatırımcıdan metre kareye göre alt yapı bedeli ve idari işletme giderleri alındı. Yeni bir bölge olunca miras oluşturuyoruz daha sonra paraya dönecek yatırımlar yapıyoruz. Mesela bademlikten yılda bir milyon lira gelir bekliyoruz fakat onuncu yıl sonunda. Beş yıl bitti zaten. Bu sene 5 ton civarında badem aldık. Satıştan elde edilecek geliri yine oradaki yaşayan sosyal kesime mesleki eğitim OSB YÖNETİMLERİNİN TEKRAR MÜTEŞEBBİSE GEÇMESİ VE BÖLGEDE ÜRETEN FİRMALARIN KENDİ KENDİLERİNİ YÖNETMELERİ ENGELLENMEK İSTENMİŞTİ. OSBDER 2008 YILINDA BU SÜREÇTE YAPILAN ÇALIŞMALARDAN DOĞARAK KURULDU. için fon olarak kullanmayı planlıyoruz. Aynı pencereden bakıp, farklı şeyler görmek zenginliktir OSBDER başkanlığınız nasıl gidiyor? Derneğimize 36 bölge üye ve bu bölgelerde yaklaşık 8 bin tane işletme var. Sivil toplum örgütü olarak kuruluş amacımız derneğe üye OSB lerin ve ona bağlı işletmelerin, problemlerini bir yerde buluşturmak ve o problemlerin giderilmesine yönelik baskı unsuru görevi yapmak. Bütün sivil toplum örgütlerinin görevi bu zaten. OSB lerinin yönetimlerinin tekrar müteşebbise geçmesi ve bölgede üreten firmaların kendi kendilerini yönetmeleri engellenmek istenmişti. OSBDER 2008 yılında bu süreçte yapılan çalışmalardan doğarak kuruldu ve iyi de oldu çünkü, kamu kurumlarının ya da kamusal yetkilerle kurulan kurumların olaya bakışlarıyla, bizim bakışımız çok farklı. Benzer kuruluşlarla aynı pencereden bakıyor olsak da onlar baktıklarında farklı şey görüyor, biz baktığımızda farklı şey görüyoruz. Aslında bunu güzellik olarak düşünmek lazım, benim görmediğimi sen göreceksin, senin görmediğini ben göreceğim. STK ların güçlü oldukları ülkelerde, demokrasiler de güçlü oluyor. OSB lerin birbiriyle iş yapmasına çalışıyoruz Üyelerinizin faydalanacağı projeleriniz var mı? OSBDER olarak iki yıl önce komşun ne iş yapıyor adıyla uzun vadeli bir proje başlattık. OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 20

RÖPORTAJ Bize bağlı OSB lerin içinde bulunan işletmelerin 1500 ünün veri tabanını istedik. Bu veri tabanlarını, Bilkent Üniversitesinin yazdığı program dahilinde bir havuzda tutuyoruz ve bizim dışımızda bu işletmeler için gelen insanların veri tabanlarını girmesini de sağlıyoruz. Firmaların ne iş yaptığını sanal ortamda bulma şansımız olacak. Benim işletmemin girdisi, Dudullu OSB deki bir işletmenin çıktısı olabilir. Onun ihtiyaçlarını da Çerkezköy OSB deki bir işletme karşılıyor olabilir. Kendi kaynağımıza dayalı iş yapmayı öğrenmeliyiz Bu proje ile kendi içimizdeki insanların birbirleriyle iş yapma kültürünü geliştirip, kendi kaynağımıza dayalı iş yapmayı ön plana çıkartmayı amaçlıyoruz. Biz ithalat yaptığımız ülkedeki ekonomiyi ve o ülkelerdeki istihdamı destekliyoruz. Türkiye imalat sektöründe, yüzde 74-76 ithal girdi kullanıyor. Bu oran elektronik de çok daha yüksek. Türkiye büyük bir pazar ve kendi ihtiyaçlarımızı, kendi iç piyasamızdan karşılamaya çalışmamız lazım. Zorunlu olmadıkça da dışarıdan malzeme almamamız lazım. Ülkemizde kayıtlı 1milyar 200 bin işsiz var. Gizli işsizlerle beraber 2 buçuk milyar olduğu söyleniyor Bir yanda kendi insanımıza istihdam şartları yaratamıyoruz, diğer yanda yaptığımız her ithalatta, başka ülkelerin ekonomisini destekliyoruz. Ben kendi açımdan büyük sorumsuzluk olarak yorumluyorum. OSB'ler leasingden yararlanmak istiyor ama mevzuat buna izin vermiyor İşletmeler yatırım için kaynak desteği alabiliyor mu? Türkiye'de herkesin faydalanabildiği "sat - kirala -geri al" leasing uygulamasından sadece OSB sanayicileri yararlanamıyor. OSB dışında kurulan fabrikalara tanınan, leasing uygulamasından OSB sanayicilerinin de yararlanmasının önünün açılması gerekli. OSB sanayicileri, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından "Mülkiyeti OSB lere ait gayrimenkuller ile mülkiyeti OSB sınırları içindeki katılımcılara ait gayrimenkullerin, finansal kiralamaya konu yapılamayacağı" görüşünün değiştirilerek uygulamanın ortadan kaldırılmasını TÜRKİYE'DE HERKESİN FAYDALANDIĞI LEASING UYGULAMASINDAN SADECE OSB SANAYİCİLERİ YARARLANAMIYOR. OSB DIŞINDA KURULAN FABRİKALARA TANINAN, LEASING DEN OSB LERİN DE YARARLANMASI GEREKLİ. talep ediyor. Öncelikle Organize Sanayi Bölgesindeki yatırımcılara kamunun pozitif ayrımcılık yapması gerekir. Yani hem OSB'leri teşvik etmesi, hem de boş olan organize sanayi bölgelerinin bir an evvel dolup ülke ekonomisine kazandırılması yönünde OSB'de yatırım yapanları teşvik edilmesi gerekiyor. Bir OSB de kredi kullanan bir firma, binasını bir finans kurumuna yani bankaya ipotek verebiliyorsa, aynı firma yine o binayı, bir leasing firmasına verip bu firmadan finans kullanma imkanı sağlayabilmesi lazım. Sonuçta her ikisi de üçüncü şahıs. Kanun üçüncü şahıslara satarken, bu şahısların üretici ve imalatçı olmasını istiyor ama sonuçta ipotek verdiğinizde firmanın başına bir şey geldiğinde, ipoteği koyan banka o fabrikanın sahibi olabiliyor. Ama kanun; 'leasing firması yatırımcı olmadığı için onun öyle bir mülke sahip olmasını istemiyoruz' diyor. Ama banka da yatırımcı değil. Biz organize sanayi bölgelerinde de leasing uygulamasına yönelik görüşümüzü Bakanlığa bildirdik. Bakanlık yetkililerinin verdiği bilgiye göre bunun torba kanunla değişeceği söylenmişti ama hükümetteki değişiklikler nedeniyle olmadı. Bunu önümüzdeki dönemlerde acilen gündeme almalarını bekliyoruz. Türkiye'de 272 tane organize sanayi bölgesi var ve bunların yüzde 50'sinin hala boş. OSB'lerde genellikle orta boy ölçekli işletmeler bulunuyor, Türkiye'deki kullandırılan toplam kredinin yüzde 24'ünü küçük ve orta boy ölçekli işletmeler kullanıyor. İşletmelerin finansmana ulaşmada yaşadığı zorlukların kolaylaştırılması gerekiyor. OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 21

GÜNCEL CEP TELEFONU OLMAMA HASTALIĞI: NomoPhobia Türkiye de cep telefonu sayısının 67.5 milyon olduğu tahmin ediliyor. Mobil internet kullanımı ise 11 milyondan fazla. Aylık kişi başı ortalama cep telefonu ile konuşma süremiz 299 dakika ve bu Avrupa nın en yüksek rakamı. Ülke olarak toplam aylık cep telefonu konuşma miktarımız ise tam 20 milyar dakika. Türkiye de saniyede yapılan telefon görüşmesi süresi, Youtube a saniyede yüklenen videoların tam iki katı. Türkiye de saniyede 2 saate eş değer telefon görüşmesi yapılırken, Youtube a 1 saatlik video yükleniyor. Ve Türkiye de tüm dünyada yayılan bir yeni NOMOPHOBIA NIN ADI İNGİLİZCE NO MOBILE PHONE YANİ CEP TELEFONU OLMAMA TABİRİNDEN GELİYOR. TEŞHİSİN YAPILDIĞI İLK ÜLKE İSE İNGİLTERE. çağ hastalığı ile tanışıyor: NomoPhobia; yani cep telefonu olmama hastalığı. İLK TEŞHİS İNGİLTERE DE KOYULDU NomoPhobia nın adı İngilizce No Mobile Phone yani Cep Telefonu Olmama tabirinden geliyor. Teşhisin yapıldığı ilk ülke ise İngiltere. 2008 yılında Büyük Britanya Posta Ofisi nin 2.163 kişi üzerinde yaptığı bir araştırma bu kavramın ortaya çıkmasını sağladı. Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların %53 ünde, cep telefonları yanlarında olmadığında veya şarjı bittiğinde, belirgin düzeyde stres artışı görüldüğü ve daha tedirgin oldukları OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 22

görüldü. O günlerde saygın Daily Mail gazetesi bu araştırmanın sonuçlarını bir salgının tespiti olarak yorumlamıştı. Haksız değillerdi. 2012 de yine İngiltere de yapılan yeni bir araştırma NomoPhobia nın nüfusun %66 sında görüldüğünü belirtiyordu. EN FAZLA ETKİLENEN YAŞ ARALIĞI 18-24 NomoPhobia kavramı takip eden süreçte uluslararası bir inceleme alanı haline geldi. Araştırmalara göre NomoPhobia nın en fazla etkilendiği yaş aralığı %77 ile 18-24 aralığı. Bunu %11 ile 25-34 aralığı takip ediyor. Psikolog Michael Carr-Gregg bu sonucun normal olduğunu belirtiyor. Yeni nesil, akıllı telefon ve teknoloji ile olan yoğun ilişkisi bir kenara, çevreleri ile ilişki kurmak, boş zamanlarını doldurmak, sosyal bir hayat edinmek, bağlı kalmak için cep telefonlarına herkesten fazla ihtiyaç duyuyor. Tüm sosyal ilişkilerini cep telefonlarının fonksiyonları ve uygulamalarına göre şekillendiren veya edinen gençler, bu bağlantı kesildiğinde anksiyeteye kapılıyorlar. TELEFON YOKSA PANİK ATAK GEÇİRİLİYOR Gregg e göre aynı zamanda NomoPhobia hastalarının ciddi bir kısmı cep telefonları olmadığında panik atak geçiriyor. NomoPhobia sadece Batı dünyasına özgü bir zengin hastalığı değil. Aksine en yoğun görüldüğü ülkelerden biri Hindistan. Dünyanın Çin den sonra en büyük cep telefonu pazarı olan Hindistan da yapılan bir araştırmaya göre nüfusun %43 ü cep telefonlarına bağımlı bir hayat yaşıyor. Hindistan daki araştırmayı yöneten Dr. Sanjay Dixit e göre NomoPhobia hastalarının %25 i cep telefonu kullanımı sırasında merdivenden düşmekten trafik kazalarına kadar ulaşan kayıtlara geçmiş bir kazaya karışmışlar. %20 sinde ise ciddi boyutta parmak ağrısı ve fiziksel bozulma tehdidi görülüyor. NomoPhobia hastaları gündelik hayatta onları en çok korkutan durumun cep telefonlarının şarjının bitmesi veya şarj aletine sahip olamamak olduğunu belirtiyor. %50 si toplantı gibi zorunlu koşullarda dahi cep telefonunu kapatmadıklarını belirtiyor. KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜNÜYOR 2012 yılında İngiltere de yapılan araştırmada katılımcılar arasında kadınlarda %70, erkeklerde %61 2017 YILINDA BU YIL 918 MİLYON OLMASI BEKLENEN AKILLI TELEFON POPÜLASYONUNUN, 1.5 MİLYARA ÇIKMASI BEKLENİYOR. TELEFON VE ONUNLA İLGİLİ HER ŞEYİN ORTALAMASI, RAKAMI, ÖNEMİ YÜKSELECEK. NOMOPHOBIA NIN RAKAMLARININ DA GİDECEK TEK BIR YÖNÜ VAR. YUKARIYA, DAHA DA YUKARIYA NomoPhobia tespit edildi. Ancak bu sonuç, erkekler cep telefonu ile aralarına mesafe koyabildiği için ortaya çıkmıyor. Aksine erkeklerde iki cep telefonu taşıma alışkanlığının daha yüksek olması, cep telefonunun kapanma ihtimalinin onları daha az tedirgin etmesine sebep oluyor. Erkeklerin %47 si, kadınların ise %33 ü iki cep telefonu taşıyor. TÜRKİYE DE % 82 TELEFON KAPANMIYOR Türkiye de henüz NomoPhobia üzerine özel olarak yapılmış bir araştırma yok ancak 2012 yılında Yaşar Üniversitesi nde İlknur Aydoğdu Karaaslan ve Leyla Budak ın öğrencilerin cep telefonu alışkanlığı üzerine yaptığı bir araştırma sorulara ışık tutabiliyor. Öğrencilerin %55.1 i cep telefonu kullanımının hayatlarını organize eden bir boyutta olduğunu, %84.2 si telefonlarının her zaman açık olduğunu belirtiyor. %91.5 i ise zararından haberdar olduklarını ancak kullanmayı tercih ettiklerini ifade ediyor. 2017 yılında bu yıl 918 milyon olması beklenen akıllı telefon popülasyonunun, 1.5 milyara çıkması bekleniyor. Telefon ve onunla ilgili her şeyin ortalaması, rakamı, önemi yükselecek. NomoPhobia nın rakamlarının da gidecek tek bir yönü var. Yukarıya, daha da yukarıya OCAK-ŞUBAT 2014 SANAYİ LIFE 23