ÖNEMĐ. Serdar Başaran



Benzer belgeler
Batılılaşma Döneminden Günümüze Türk Sanatı. Öğr.Gör. Elif Dastarlı

MODERNLEŞME DÖNEMİNDE OSMANLI DENİZ TEKNOLOJİSİ VE TERSANE-İ AMİRE

40. HOCA A Lİ RIZA İmzalı, karakalem kayalar, ağaç, deniz ve yelkenli konulu peyzaj x 9 cm.

DENİZ HARP OKULU KOMUTANLIĞI

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

file://c:\documents and Settings\Ozan\My Documents\My Web Sites\turkresmi\darus...

Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Cad. No:42 Emirgan İstanbul

GİRİŞ Mazisi şanlı zaferlerle dolu Türk Bahriyesine kahraman denizciler yetiştiren, her dönemde çağın gerekleri doğrultusunda en seçkin eğitim ve

SÜHEYL ÜNVER ARAŞTIRMA MERKEZİ RESSAM HOCA ALİ RIZA BEY KOLEKSİYONU KONSERVASYONU

Hoca Ali Rıza ( )

OSMAN HAMDİ BEY ŞEKER AHMET PAŞA HAZIRLAYAN: MEHMET KURTBOĞAN

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ SANAT VE TASARIM FAKÜLTESİ MİMARLIK VE TASARIM FAKÜLTESİ GÜZEL SANATLAR TASARIM VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

3. İnşaat Mühendisliği eğitimi : İnşaat mühendisliği veya genelde mühendislik eğitimi için başlangıç noktası olarak 1747 yılı kabul edilmektedir.

775QSU& b T Ü R K İY E C U M H U R İY E T İN İN H E D E F İ; BİR A Ç IK D E N İZ D E V L E T İ O LM AK TIR. Fahri S. K O R UTÜRK

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ

Hürkuş a Türk Savunmayii nin İlkleri

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

TERSÂNE-İ ÂMİRE NİN TARİHÇESİ, İDARİ YAPISI ve PERSONELİ

1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi.

DENİZ LİSESİ KOMUTANLIĞI

HOCA ALÎ RIZA ( ) Peyzaj 47 x 74 cm

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

Çağdaş Sanatımızda Son Osmanlı OSMAN HAMDİ KAYA ÖZSEZGİN

Basım - Yayım Hayatındaki 120 Yıllık Bir Dergi Deniz Kuvvetleri Dergisi

Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri

SANATIYLA DENĐZLERĐ FETHETMĐŞ BĐR BÜYÜK RESSAM : "BAHRĐYELĐ KAYMAKAM (YARBAY) ĐSMAĐL HAKKI BEY" SERDAR BAŞARAN

12. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Ankara Üniversitesi 1997 Yüksek Lisans Tarih (Yakınçağ Tarihi) Ankara Üniversitesi 2000

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU I BİLDİRİLER CİLT 2. Editörler. Prof. Dr. Zekeriya Kurşun Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili Dr. Kemal Kahraman Celil Güngör B E L E D

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

Medresetü l Hattâtîn Yüz Yaşında M.Uğur Derman, İstanbul, Kubbealtı Neşriyat, Mayıs 2015, 224 sayfa, ISBN:

BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK

KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

TÜRKİYE DE MÜZECİLİK VE MÜZECİLİK TARİHİ

ÖZGEÇMİŞ. 2 Ünvanı : Prof.Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

BAŞHUKUK MÜŞAVİRİ ve MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLERİ

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

ÖNSÖZ. Bahriyeliler Haftası 2016

H.CAHİT DERMAN 18. KİŞİSEL RESİM SERGİSİ 30 MART-13 NİSAN

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

ASTSUBAY MESLEK YÜKSEKOKULLARI

Adı: REMBRANDT HARMENSZOON VAN RİNJN Doğum: 15 Temmuz 1606 Leiden Hollanda Milliyeti: Hollandalı Sanat Akımı: Lüministik sanat Alanı: Resim Baskı

TT-')CPlr0l t h. 90 NAZLI ECEVİT ( ) "Şile tual üzeri yağlıboya, 1959 tarihli ve imzalı. 45x55 cm MİLYAR.-TL.

TOBB İLKOKULU E-BÜLTEN. Mart TOBB ilkokulu SAYI 3. Telefon: 0 (464) Faks: 0 (464) E-posta: @meb.k12.

ocak Şarkiye Mahallesi Kocakişi Sokak No: Altınordu/ORDU

1773 yılında Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa tarafından TERSANE HENDESEHANESİ adı ile Kasımpaşa Tersanesinde kurulan Deniz Harp Okulu, 1784

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

GAZETECİ YAZAR BÜLENT AKKURT BODRUM DA DEFNEDİLDİ


Hava Harp Okulunun İlk Öğrencileri And İçme Töreni (1 Ekim 1951)

EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ


Doç. Dr. Tolga BOZKURT SAN CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK MİMARİSİ BATILILAŞMA DÖNEMİ OSMANLI MİMARİSİ

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

II. ABDÜLHAMİD ARŞİVİNDEN İSTANBUL

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

RESSAM EMĐN BABA Serdar Başaran

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

B.M.M. Yüksek Reisliğine

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

1773 yılında Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa tarafından TERSANE HENDESEHANESİ adı ile Kasımpaşa Tersanesinde kurulan Deniz Harp Okulu, 1784

BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU

2017 YILI DENİZ HARP OKULU KOMUTANLIĞI ÖĞRENCİ FAALİYETLERİ

T.C MARMARA ÜNİVERSİTESİ Adalet Meslek Yüksekokulu

MİLLİ ARŞİV VE ARAŞTIRMA DAİRESİ (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) YASASI Sayı: 15/1990

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Antarktika da bir bilim üssü kurulmasını arzulayan çok sayıda seçkin (konusunda yetkin anlamında!)

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde. BÖLÜM 1 Okuma Anlama Becerisi. Dönem Mayıs 2010

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

II. MAHMUT ( ) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

85 IVAN KONSTANTINOVIC AYVAZOVSKI ( ) Kalyonlar, tual üzeri yağlıboya, 1869 imzalı. 90x138 cm.

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

Murat Dursun Tosun ŞEBİNKARAHİSAR TARİHİNDEN GÜNÜMÜZE YANSIYAN BİRKAÇ OLAY

SAYI MART-NİSAN 2005 NATO Zirvesi nde İki ODTÜ Araştırmacısı Özel Bilim Ödülü Kazandı

çocukların çok ilgisini çekti. Turdan sonra çocuklar müzedeki atölyede

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

OSMANLI DEVLETİ NİN YILINA AİT EĞİTİM İSTATİSTİĞİ

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

BÜTÇE ve MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLERİ

Şekil 2.22: Doğu Akdeniz, Ege Denizi, Balkan Yarımadası. Ölçek ~ 1: [2]

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ

İÇİNDEKİLER. 16 Mayıs Amiral Souchon Padişah V. Mehmed Reşad ın huzurunda. Amiral şerefine Bomonti Bira Fabrikasında düzenlenen ziyafet.

Cumhuriyet'in Piri Reis'i

ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

Mehmet Yıldırım. istanbul Ticaret Odası olarak bir yandan ekonomik alanda sorumluluklarımızı yerine

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ

SAYFA BELGELER NUMARASI

Transkript:

BAHRĐYE MEKTEBĐ NĐN TÜRK RESĐM SANATINDAKĐ YERĐ VE ÖNEMĐ Serdar Başaran Cezayirli Gazi Hasan Paşa nın aziz hatırasına.. Sir Adolphus Slade, 1829 tarihli hatıratında, Selimiye Kalyonu nun Kaptan Paşası Papuçcu Ahmet Paşa nın kamarasında çerçeve içinde asılı duran ve Selimiye Kalyonu nu resmeden iki adet yağlı boya tablonun bulunduğunu da yazar 1. Bu tabloların hangi ressam tarafından, ne tür bir üslupta yapıldığını henüz bilemiyoruz. Ancak, bu resimlerin büyük bir olasılıkla, dönemin Batı Gemi Portreciliği akımının üslupsal özelliklerini yansıttığını söyleyebiliriz. Burada bize göre önemli olan bir diğer nokta da; 1829 da Türk Bahriyesi ne ait bir gemide, o geminin portrelerini içeren yağlıboya tabloların yer bulabilmiş olmasıdır. Bu bir tek örnek bile, ilgili dönemde Türk Bahriyesi nde deniz kültürünün bir unsuru olan gemi resimlerine/portrelerine verilen değeri ifade etmesi bakımından oldukça önemli bir olgudur 2. Osmanlı Türkiyesi nde bahriye mekteplerine resim derslerinin konulmasıyla, bu okullardan yetişen bir grup bahriyeli ressamın kendi mesleklerinin gerektirdiği bir uzmanlık görüşüyle konusu deniz olan resimlere büyük ilgi duymaları, çağdaş resmimizde Deniz Ressamları olarak anılan bir grup sanatçımızın tarih sahnesine çıkmalarına neden olmuş ve bu sanatçıların etkinlik alanını da doğal olarak genişletmiştir 3. Kara harbiyemizden de deniz resimlerine ilgi duymuş ve ciddi anlamda eserler vermiş birkaç karacı deniz ressamımız olduğunu burada belirtelim. Batı anlayışına dayalı Türk Resim Sanatı Tarihinde ayrı bir yere sahip olan deniz ressamlarımız, Osmanlı-Türk Deniz Tarihi kapsamında ele alabileceğimiz deniz savaşlarımızı, gemi portrelerimizi ve diğer denizel temaları gerçekleştirirlerken, Hollanda ve Đngiliz deniz ekolünden ve 18. yüzyıl ortalarında başlayıp günümüze dek uzanan, Avrupa merkezli bir resim geleneği olan ve kökenleri 15 17. yüzyıl portolonlarında (liman/sahil haritaları) ayrıntılı olarak işlenen dekoratif amaçlı minyatür gemi tasvirlerine dayanan Gemi Portreciliği akımından önemli ölçüde etkilenmişlerdir. Bu akım ortaya çıktığı dönemde Kuzey Amerika ve Uzakdoğu'yu da etkisi altına almıştı 4. 1 SEYFĐOĞLU, Ali Rıza; Sir Adolphus Slade in (Müşavir Paşa) Türkiye Seyahatnamesi ve Türk Donanması Đle Karadeniz Seferi, Genelkurmay Başkanlığı IX. Şube, T.C Askeri Deniz Matbaası, 1945, s.36. 2 BAŞARAN,Serdar; Bahriyeli Ressam Seyfettin Soysalan, Artistmodern, Şubat-Mart 2009, s.75. 3 ÖZSEZGĐN, Kaya; Türk Ressamları, Milliyet Yayınları (tarihsiz ve sayfa no suz). 4 BADDELY, Jon; 18. ve 19. Yüzyıllara Özgü Bir Resim Geleneği Gemi Portreleri, P Sanat Kültür Antika, Yaz 2002, Sayı:26, s.35. / DĐANNĐ, Louis J.; Ship Portraits Late 18th to early 20th Century, Antiques & Art Around Florida, Winter/Spring 2005, s.1. 1

Batı Gemi Portreciliği geleneğinin ve akımının etkisi altındaki 19 ve 20 nci yüzyıl deniz resimlerimizi çağdaş sanatımızdaki genel manzara kavramından ayırma olanağı yoktur. Büyük çoğunluğunu Bahriye Mektebi çıkışlı ressamlarımızın oluşturduğu bir grup sanatçının, bu konu çevresinde özel ve dikkate değer bir ilgi alanı oluşturdukları; kent ve doğa peyzajlarının yanında, büyük bir ciddiyetle Türk Deniz Resmi olarak adlandırdığımız alana da yöneldikleri görülür 5. Bu alanda karşılaştığımız eserlerin önemli bir bölümü foto-gerçekçi ya da tartışmalı da olsa yaygın tanımıyla primitif bir üsluptadır. Romantizm ve Empresyonizmin etkilerinin görüldüğü eserler de vardır. Bu sanatçılarımızdan bazıları eserlerinde duygulu denizel kompozisyonlara yer vermiş olsalar da deniz, daha çok zaferlerle sonuçlanan büyük tarihi savaşlarımızın cereyan ettiği ve bu savaşlarda önemli roller üstlenen Türk kadırgalarının, kalyonlarının ve zırhlılarının üzerinde gururla seyrettiği, ya da demirlediği bir alan olarak görülmüş ve yaşamları boyunca bu konuya eğilim duyan sanatçılarımızın bu tema kapsamında bir tür okul oluşturmalarını sağlamıştır 6. Đşte bu oluşumun merkezinde 236 yıllık bir eğitim kurumu olan Bahriye Mektebimiz vardır. 1768 1774 Osmanlı Rus Savaşı nda, Osmanlı Donanması nın yeteneksiz ve çağdaş denizcilik eğitiminden uzak komutanlar elinde bulunması nedeniyle 6-7 Temmuz 1770 gecesi Çeşme limanında düşmanın ateş kayıklarının saldırısına uğrayarak yakılması ve Kara Ordumuzun 1 Ağustos 1770 günü Tuna Nehri deltasının Kartal mevkiinde bozguna uğraması sonucunda, padişah III. Mustafa nın düşünce ve girişimiyle 1773 1774 yılları arasında Baron de Tott tarafından Tersane-i Amire de iki ambarlı bir kalyonda, her sınıf subay için Riyaziye Mektebi adı ile anılan kurs niteliğinde bir okul açılmıştır. 21 Şubat 1776 da yine Baron de Tott un tavsiyelerine uyularak Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa nın öncülüğünde Hendesehane veya Hendesehane-i Bahri adı altında bu kez karada ilk deniz okulumuz açılmış 7 ; bu okul, Osmanlı da Batı ya açılan ilk pencere, kendinden sonrakilere örnek oluşturacak gerçek anlamda ilk Batı lı öğretim kurumu 8, dolayısı ile ilk Deniz Harp Okulumuz olmuştur 9. Bu okul, Kasımpaşa da Tersane-i Amire nin Darağacı semtinde çeşm (göz) denilen ve kadırgaların çekildiği bu gözlerden birinin içinde yapılan bir hendese 5 BAŞARAN, Serdar; a.g.d., s.76., ÖZSEZGĐN, Kaya; a.g.e. (sayfa no su yok) 6 BAŞARAN, Serdar; a.g.d., s.77. 7 GÖKÇAY, Namık (E.Kıd.Alb); Deniz Đkmal Eğitimi ve Okulları 1699-1999, Deniz Basımevi Müdürlüğü Kasımpaşa / Đstanbul, Eylül 2005, s.i 7. 8 YARAR, Hülya (Haz.); Osmanlı Döneminde Askeri Okullarda Eğitim, T.C. Milli Savunma Bakanlığı Ankara, Haziran 2000, s.241. 9 GÖKÇAY, Namık; a.g.e., s.i 10. 2

odasından ibaretti. Bu gözde, kalyonlarda hizmet eden subaylara hendese (geometri) ve coğrafya gibi dersler öğretiliyordu. 10 Bahriye Mektebi, Kasımpaşa tersane bölgesindeki değişik yerlerde eğitim ve öğretime devam etmiş, bir ara Heybeliada ya taşınmıştır. Tanzimat Reformları sonrasında Mekteb-i Fünun-u Bahriye-i Şahane ismini almış, 1851 yılında tamamen Heybeliada ya taşınmıştır 11. Heybeliada daki Bahriye mektebine ait binanın tarihçesi ise şöyledir: III. Selim in hal inden bir süre önce, 22 Aralık 1806 da başlayan yeni bir Türk- Rus savaşı sonrasında süratle Karadeniz kıyılarına inmiş olan Rus kara ordusunu Türkler Tuna deltasında Đsmail de yenerek durdurmuşlar ve Silistre Valisi Vezir Alemdar Mustafa Paşa, Bükreş yakınlarında Rusları bir daha yenince bu kez müttefikleri Đngiltere, Türkiye ile ilk defa savaş durumuna gelmiş ve Đngiliz Koramirali John Dukworth, 16 parçalık bir filo ile Çanakkale yi geçmeyi başararak, 20 Şubat 1807 de Đstanbul önüne gelmişti. Dukworth, hükümete baskı yapmak üzere giriştiği bu teşebbüste bir yarar elde edemeyince, bir süre Prens Adaları denilen bölgede kalmış, sonra da çekilip gitmişti. Çeşitli dış ve iç olaylardan sonra II. Mahmud 1828 yılında Heybeliada da hem bir daha böyle bir yabancı filo gelirse onlara karşı koymak, hem de 1826 da kaldırılmış olan Yeniçerilerin muhtemel başkaldırılarına engel olmak üzere bir bahriye kışlası yaptırmıştı. Böylece hem Kızıladalar korunmuş olacak, hem de bahriye askeri daha uygun bir muhitte eğitimlerini sürdürecekti. Üç hat üzerine inşa edilen kışlanın birçok odası ve koğuşu vardı. Yanına bir cami, bir köşk, hamam, hastane ve diğer binaların inşa edildiği bu yapı büyük bir alanı işgal ediyordu. 12 Askeri okullarımızda daha çok askeri amaçlarla yeni resim teknikleri öğretilmeye başlanmış, böylece Batı perspektif kuralları ile nesneyi iki boyutlu yüzey üzerinde modle ederek göstermeye yarayan ışık-gölge uygulaması gibi kurallar resim eğitiminin programı içinde yer almıştır 13. Türk Resim Sanatına ilişkin hemen her kaynakta, Batı tekniği ile resim anlayışının Osmanlı Türkiyesi nde 1793 yılında Mühendishane-i Berri-i Hümayun un müfredat programlarına desen derslerinin konulmasıyla başladığı yazar. Bu gelişimi 1835 te Mekteb-i Fünun-u Harbiye izlemiştir. Deniz Mühendishanesi nde 1795 yılında bir inşaiye dairesi açılmış ve müfredata resim ve gemi resmi olmak üzere ikinci kısım dersler konulmuştur 14. Kaptan-ı Derya Küçük Hüseyin Paşa nın, III. Selim e Mühendishane-i Bahri nin ıslahı için Fransız mimar Brün ün tekliflerini sunduğu ve kabul ettirdiği 1797 tarihli layihasında, üçe ayrılması gerektiğini vurguladığı inşaiye derslerinin ikinci bölümünde teknik 10 Deniz Kuvvetleri Dergisi, Deniz Harp Okulu Tarihçesi ve Đlgili Đncelemeler Haz: Đst. Deniz Müzesi Md. Lüğü, C:87,Sayı:499, Ekim 1977, s.5. 11 a.g.d., s.13,18. 12 a.g.d., s.18,19. 13 TANSUĞ,Sezer; Çağdaş Türk Sanatı, Remzi Kitabevi Yayınları, 1986, s.51. 14 UZUNÇARŞILI, Đ. Hakkı (Ord.Prof.), Osmanlı Devleti nin Merkez ve Bahriye Teşkilatı, T.T.K. Basımevi Ankara, 1948,s.509. 3

resim ve maket derslerinin yer alması gerektiğinden bahsetmiştir 15. 1838 yılında, Meclis-i Bahriye ve Hükümet tarafından okulla ilgili olarak çıkarılan Şerait-i Kanuni (Kanunname) den eğitim-öğretim faaliyetlerine içinde resim dersinin de olduğu esaslı bir programla başlandığı anlaşılmaktadır 16. Bahriye Mektebi ne resim hocası atanması hususunda Tarihi Deniz Arşivi nde bulunan 1840 tarihli bir belgede; gemi inşa ve harita derslerine özel bir önem atfedilen mektepte, resim alanında da ihtiyaç duyulan kişileri yetiştirmek üzere Covani (Civani) Muhi ve Malitorin (Mayroti?) isimli kişilerin resim ve basma tezgahı öğretmeni olarak mektebe atandıkları, daha sonra bu kişilerin nitelikli olmadıklarının anlaşılması üzerine görevlerine son verildiği ve hem resim hem de basma tezgahı öğretmeni olarak 1500 kuruş maaş ve fırkateyn süvariliği rütbesiyle 1 Temmuz 1840 tarihinden itibaren Refail isimli bir Avusturyalının göreve başlatıldığını öğreniyoruz 17. 1842-1844 yıllarında hazırlandığı sanılan ve Đngiliz komodorlarından Walker ın Deniz Mühendishanesi nin ıslahı hakkında verdiği bir takrirde ise; kağıt ve gerekli araçlar devletçe karşılanmak üzere ikinci sınıf öğrencilerinin haftada ikişer saatten iki defa harita çizimi dersi görmesine imkan sağlanmasından bahsedilmektedir 18. Bahriye Mektebi Nazırı Patrona Mustafa Paşa nın 1848 tarihli layihasından, mektepte okutulmakta olan resim (teknik resim) dersinin zorunlu derslerden biri olduğunu, Paşa nın bu ders için bir hoca daha tayin edilmesini, mevcut öğrencilerden zabitlik ile gemilere alınacaklar, fabrikalarda çarkçılık hizmetinde istihdam edilecekler ve gemi inşa tahsil edeceklerin ikinci sınıfa geçene dek aynı dersleri okumalarını (bu derslerin içinde teknik resim de var) istediğini öğreniyoruz. Aynı layihada; silgi, kurşunkalem, boya ve resim kağıdı gibi malzemenin yalnızca istidatlı ve ilgili öğrencilere verilmesi, 3. ve 4. sınıf talebelerine resim derslerinin gösterileceği bilgilerine rastlıyoruz 19. 1852,1853,1862,1863,1864 tarihlerinde Bahriye Mektebi nde değişik haritalar da yapılmıştır. Bu haritalar kağıt üzerine baskı ve suluboya teknikleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir 20. Bu tarihsel gelişim süreci içinde askeri idadi ve askeri rüştiyelere de resim dersleri konacak ve adım adım tüm askeri mekteplerde Batı tarzı yağlıboya resme geçilecektir. Önceleri bu okullarda yabancı sanatçılar hocalık yapmışlar, başarılı öğrencilerin Avrupa da resim öğrenimlerinden sonra bu kadroların büyük bir bölümünü Türk sanatçıları oluşturmuştur. Askeri Rüştiye ve Askeri Đdadi mekteplerimizin sayılarının artması, hocaların rütbelerinin yükselmesi ve yeni rütbelerine denk düşen görev yerlerine atanmaları sonucunda ortaya çıkan boşluğu doldurmak 15 SAYACI, Kenan (Dr.Öğ.Alb); Deniz Harp Okulu Tarihçesi, s.16,17. 16 SAYACI, Kenan; a.g.e., s.25. 17 SAYACI, Kenan, a.g.e., s.23, Tarihi Deniz Arşivi, Şura-yı Bahri Bölümü, 2/13B., TEZEL, Hayati (Öğ.Kd.Yzb.); Anadolu Türklerinin Deniz Tarihi, C.I, T.C. Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Đstanbul 1973, s.353. 18 SAYACI, Kenan,s.27. 19 SAYACI, Kenan; a.g.e., s.29,31,33. 20 ÜNLÜ, Rasim (Dr.Öğ.Kıd.Yzb), Deniz Lisesi Tarihçesi,s.20., IŞIN, Ekrem (Haz.), Osmanlı Donanmasının Seyir Defteri Gemiler, Efsaneler, Denizciler, Pera Müzesi Yayınları 35, Đstanbul, Mayıs 2009, s.170-173. 4

amacıyla Harbiye bünyesinde 1864 yılında Menşe-i Muallimin Mektebi kurulmuş ve bu mektep 1864 yılında öğretime başlamıştır. Topkapı Müzesi Çinili Köşk yanında inşa ettirilen küçük bir binada 1883 de Osman Hamdi Bey yönetiminde öğretime açılan Sanayi-i Nefise Mektebi nin ise ilk yıllarında ne bir müfredat programı olmuş ne de bu mektebe devam edecekler arasında bir öğrenim seviyesi aranmıştı. Böyle olmasına rağmen, ilk yıllar bu okula çok az sayıda Rum ve Ermeni vatandaşlar devam etmişti. Oysa, Menşe-i Muallimin mektebimizin kaynağını yüksek öğrenimlerini tamamlamış, öğretmen olmak isteyen genç subaylarımız oluşturuyordu. Bu yüksek okulumuzda resim bölümünün öğrenim süresi dört yıldı. Müfredat programları geniş, okutulan derslerin sayısı ise çoktu. Bu dersler: Hendese-i Resmiye (Tasarı Geometri), Menazır (Perspektif) ve Gölge, Resmi Hatti (Teknik Resim), Karakalem Resim, Çini Resim, Boya Resim, Kopya ve Modelden Resim, Tabiattan Resim, Tasavvuri ve Hayali Resim, Yağlıboya, Fenni Teşhis (Anatomi), Fotoğrafçılık ve Elbise Tarihi idi. Anatomi ve Tasarı Geometri gibi derslerin öğrenim seviyeleri yüksek öğrencilerce kavranabileceği gerçeği de unutulmamalıdır. Sanayi-i Nefise mektebimizin kuruluşundan 19 yıl önce kurulan ve öğrenim seviyesi bakımından da ondan çok ileri bir durumda olan bu sanat ve kültür kurumumuz, resim sanatı tarihimizde çok önemli bir yere sahiptir 21. 1869-1898 yılları arasında Bahriye Mektebi nin yüksek Güverte, Makine ve Đnşaiye bölümlerinde ise resme yönelik olarak: Boyalı Resim, Karakalem Resim, Harita Taraması, Harita Ahzı Usulü, Seyir Haritaları ve Liman Portolonları Tersimi ve Tul Saatleri Đdaresi, Resm-i Makine, Resm-i Đnşaiye, Resm-i Sefain, Resm-i Mücessem, Tarama, Harita-i Bahriye Ahzı Nazariyatı, Bi l Hesab Resm-i Makine, Bi l Hesab Resm-i Đnşaiye, Makine Aksamının Usul-i Tersimi ve Fotografya 22, yine bu yıllarda mektebin idadi sınıflarında : Boyalı Resim, Karakalem Resim, Đlm-i Menazır, Resim, Tarama, Hüsn-i Hat ve Resim, Sevail-i Boya Resmi gibi derslerin varlığı sözkonusudur 23. Bahriye Mektebi nin emektar resim hocası Eyüp lü Şükrü Bey in Mühendishane den Bahriye Mektebi ne atanması hususunda bilgilendiğimiz 1854 tarihli 3 sayfalık bir belgede özetle şu bilgiler yer alıyor: Mekteb-i Fünun-ı Bahriye-i Hazret-i Şahane de 600 kuruş maaşla Orbelo isminde bir hoca, mukavelesi gereği haftada 2 gün resim dersi vermektedir. Mektepte tab olunan bazı şeylerin tersimi için bu kişiye ayrıca 500-1750 kuruş arası bir ücret de ödenmektedir. Orbelo, maaşının düşük olduğundan bahisle bir dilekçe vermiş ve zam isteğinin kabul edilmemesi halinde hizmetinden affını istemiştir. 21 ĐSLĐMYELĐ, Nüzhet; Menşe-i Muallimin, Ankara Sanat, Asker Ressamlar Sanat Derneği Organı, 1 Mayıs 1966, Sayı:1, s.13. 22 SAYACI, Kenan; a.g.e. s.234,235,241-253. 23 ÜNLÜ, Rasim; Deniz Lisesi Tarihçesi, a.g.e., s.147-153. 5

Yapılan istek üzerine Orbelo nun yerine Mekteb-i Beriyye den (Kara Mühendishanesi) ressam Şükrü Efendi eserleriyle birlikte gönderilmiş, Bahriye Meclisi nin huzurunda sanatçının yeterliğini sınamak için kendisine mahsusan - birkaç resim de yaptırılmış, sonuçta Şükrü Efendi nin Mekteb-i Fünun-ı Bahriye-i Hazret-i Şahane de (Bahriye Mektebi) resim hocalığı yapacak yeterliğe fazlasıyla sahip olduğu anlaşılmıştır. Şükrü Efendi nin henüz Mekteb-i Beriyye-i Şahane de talebe olduğunu düşündüğümüzde, Bahriye Meclisi azalarının O nun şahsına yönelik yapmış oldukları şu değerlendirme çok anlamlıdır: Mekteb-i Beriyye-i mezkurede böyle müstefid ve dirayetli ve meşk ve talime muktedir ve kabiliyetli ressam yetiştirmiş ve mevcut bulunmuş olduğuna hezar teşekkürat-ı lazime icrasıyla biliftihar Mekteb-i Bahriye ressamlığına alınması... Bu belgelerden Şükrü Efendi ye başarısından dolayı Kolağalık (Yüzbaşılık) rütbesinin verildiği ve 600 kuruş maaşla Bahriye Mektebi nin resim hocalığına memur edildiği anlaşılmaktadır 24. Kaynakları incelediğimizde Şükrü Bey in 1878-1901 tarihleri arasında Bahriye Mektebi nde resim ve menazır hocalığı görevinin devam etmekte olduğunu görüyoruz. 1878 tarihinde mektepte basmahane hattatı ve sülüs hocası ise Hacı Ali Efendi dir 25. Ressam Eyüp lü Şükrü Bey (1832 1912) Feyzullah Efendi nin oğludur. Đstanbul un Eyüpsultan semtinde doğan sanatkar Mühendishane den mezundur. Kaynaklarda bir süre için Đngiltere ye tahsile gönderildiği yazar. Resme olan yüksek kabiliyetinden dolayı Bahriye Mektebi ne resim hocası olmuştur 26. Ali Sami Boyar (1880 1967), Şişli Halkevi nde verdiği bir konferansında şunları söylüyor: Asker ressamları anarken Bahriyeden yetişen subay ressamları da hatırlamamak hadnaşinaslık olur. Mekteb-i Bahriye de resim, yine Topçu Mektebi nden Bahriye Mektebi ne ve bahriye zabitliğine nakledenlerle başlar. Bunlar arasında Hocam Kaymakam Şükrü Bey i, Bahriyeden yetişen Kaymakam Haşim Bey i, Kolağası Fahri Kaptan ı, Yüzbaşı Selahaddin i eskiler arasında anarız 27. Uzun yıllar Bahriye Mektebi nde resim ve menazır hocalığı yapan Şükrü Bey; mütevazi, samimi ve saygılı tavrı, talebelerine karşı gösterdiği sevgi, ilgi, yardımseverlik gibi üstün meziyetlerinden dolayı Beybaba lakabı ile tanınmış ve anılmış; bahriyeli ressamlarımız ondan yüksek ölçüde feyz almışlardır 28. 24 BOA. Đ.DH 305/19373. 25 KURTOĞLU, Fevzi; Deniz Mektepleri Tarihçesi (1928-1939), Genelkurmay Başkanlığı IX. Deniz Şubesi, 1941, s.45., Salname-i Bahri: 1307 (1891), 1308 (1892), 1310 (1894), 1311 (1895),1317 (1901). 26 BOYAR, Pertev; Osmanlı Đmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Devirlerinde Türk Ressamları, Hayatları ve Eserleri, Jandarma Basımevi Ankara 1948, s.30. 27 ŞEHSUVAROĞLU, Bedii N. (Dr.), Ressam Ali Sami Boyar, Đsmail Akgün Matbaası, Đstanbul 1959, s.71. 28 ÖZDENĐZ, Engin; Türk Deniz Subayı Ressamları, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Đstanbul 1994, s.188. 6

1894,1895 ve 1901 tarihli Bahriye Salnamelerine göre; bu tarihlerde Kaymakam (Yarbay) Şükrü Bey in muavini Brik Katibi (Teğmen) rütbesiyle Selahattin Efendi dir. Sanayi ve Gümüş Yunan Muharebe Madalyası, III. Dereceden Mecidi, IV. Dereceden Osmani Nişanı 29 sahibi Şükrü Bey, 80 yaşında iken Đstanbul da vefat etmiştir. Ali Sami Boyar (1880 1967), sanatkarın Navarin Deniz Muharebesi isimli bir tablosunun Đstanbul Deniz Müzesi nde bulunduğunu söylemiştir 30. Beybaba Şükrü ismi ve hatıraları seneler önce ebediyete intikal etmiş deniz subaylarımız tarafından da daima derin bir şükran ve rahmetle anılmıştır 31. Ali Sami Boyar ın Bahriye Mektebi nin, mektepteki resim hocalarının ve diğer subayların resim sanatımızdaki önemine vurgu yapan şu sözleri oldukça anlamlıdır: 1892 de Mekteb-i Bahriye ye girdim. Burada hocalarımdan daima takdir ve teşvik gördüğümden, gün geçtikçe san at merakım şiddetleniyordu. Böylece 1898 (1317) de Teğmen rütbesi ile mezun olduktan sonra da bir taraftan Bahriye Đnşaiye Resimhanesi nde vazife görürken bir taraftan da 1902 de Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel Sanatlar Akademisi) ne kaydoldum. Bu müstesna müsamaha ve mezuniyete, o zaman amirlerim olan yüksek rütbeli deniz subaylarının san at sever duyguları ile nail oldum. O kadar ki, beni ve resimlerimi vaktin Kaptan Paşası na dahi takdim etmekten çekinmediler. Bahriye Mektebi ndeki resmi ve hususi çalışmalarımın Sanayii Nefise de çok faydasını gördüm. Her sene birinci olarak sınıf geçiyordum 32. Bahriye Mektebi nde resim derslerinin nasıl verildiğine ilişkin bilgileri yine Boyar ın dilinden aktaralım: Topçu Mektebi ile Harbiye Mektebi nde ilk devirlerde resim dersinin nasıl verildiğini bilmiyorum ama, bizim Bahriye Mektebi ndeki ders usulümüz, bugün en son metodlara hiç aykırı değildi. Resim dersi, resim dershanesinde verilirdi. Talebenin oturduğu sıralar tam bir daire şeklinde, içiçe, birbirinden yüksek üç sıra üzerine tertip edilmişti. Böylece ön sıradakiler arkadakileri hiç rahatsız etmeden iç dairenin merkezine konulan model herkes tarafından kolayca görülebilirdi. Modeller küçük mikyasta yapılmış evler, kışlalar, köprüler, değirmenler, bazı bahri aletler vesaire idi. Đdadi birinci sınıflarda talebe takozlar, kübik şekiller, mahrutlar gibi tahta modellerle çizgili, gölgeli, kurşun kalem resim yapmaktan mesuldü. Đkinci ve üçüncü sınıflarda daha zor modellere geçilir ve bunlar suluboya ile de yapılırdı. Menazır dersini ameli olarak görürdük. Yağlıboya resme büyük sınıflarda geçtiğimiz vakit hususi olarak çalışırdık. Ama istidadı olanlar daima himaye görür, hatta resim hocaları bu gibi talebeye kendi 29 Salname-i Bahri:1317 (1901), s.61. 30 BOYAR, Pertev; a.g.e., s.30. 31 BOYAR, Pertev; a.g.e., s.30 32 ŞEHSUVAROĞLU, Bedii N.; a.g.e., s.12,13. 7

odalarını verirdi. Nitekim merhum Ruhi ile ben, Kaymakam (Yarbay) Şükrü Bey in diğer iki arkadaşta Haşim Bey in odasında çalışırdık. Resim hocalarımızın üç sınıf için, iki kaymakam (yarbay) ile bir mülazımdan (teğmen) teşekkül ettiğini söylemek, Mekteb-i Bahriye de bu derse ne kadar ehemmiyet verildiğini izaha kafidir zannederim. Gerek Harbiye, gerekse Bahriye Mektebi mezunu zabitler arasında istidat ve liyakat gösterenlerin Sanayi-i Nefise Mektebi ne devamlarına müsaade edilirdi 33. Bahriye Mektebi ve resim denilince akla ilk gelen isimlerden biri de kuşkusuz Haşim Bey dir. Đstanbul da doğan Haşim Bey (1847 1914), Haşim Salih Bey in oğludur. 1868 de Bahriye Mektebi nden mezuniyeti sonrasında resme olan yeteneği dolayısıyla Bahriye Nakkaşhanesi ne atanmıştır. Rus Savaşına katılmış ve IV. Dereceden Mecidi Nişanı ile mükafatlandırılmıştır 34. Haşim Bey Nakkaşhane deki hizmetlerinden dolayı; Gümüş Liyakat, Gümüş Yunan Muharebe, ve Sanayi Madalyalarına da sahiptir 35. O da uzun yıllar Bahriyemize hizmet etmiştir. Hüsnü Tengüz hatıralarında Haşim Bey in Nakkaşhane* nin müdürü iken Beybaba Şükrü den sonra Deniz Mektebi ne resim muallimi olduğunu yazar 36. 1903 ve 1904 tarihlerinde Bahriye Mektebi nde resim ve menazır muallimi Binbaşı Haşim Bey in muavini Mülazım-ı Sani (Teğmen) rütbesiyle Ruhi Efendi dir (Arel) 37. 1907 ve 1912 tarihlerinde ise Kaymakam (Yarbay) Haşim Bey in muavini Mülazım-ı Evvel (Üsteğmen) Mehmet Bahaeddin Efendi dir 38 (Mehmet Baha Bey). 1890 da Bahriye Mektebi nde talebenin fotoğraf bilgisine de sahip olabilmesi düşüncesi ile kurulan Fotoğrafhane de de fotoğraf hocalığı yapan Haşim Bey; Şükrü Bey gibi sanatı, iyi ahlakı ve talebe yetiştirmek hususunda gösterdiği gayreti ile tanınıp sevilmiş namdar deniz subaylarımızdandı. 1914 yılında Đstanbul da vefat eden sanatkarın herhangi bir eseri elde edilememiştir 39. Türk Resim Sanatının gelişimine büyük katkılar sağlamış, Çallı Kuşağı nın unutulmaz isimleri arasında yer almış diğer büyük ustalarımız; Mehmet Ruhi Arel (1880 1931) ve Hikmet Onat (1882 1977) ta Ali Sami Boyar gibi Bahriye Mektebi nden mezun olacaklardı. Bahriyeli Đsmail Hakkı Bey (1863 1926) de bu şanlı ocaktan yetişecek ve maren resimlerde ihtisas sahibi en büyük ressam olarak resim sanatı tarihimize damgasını vuracaktı. Hoca Ali Rıza Bey (1858 1930) Sami Yetik (1878-1945) e Bahriyeli Đsmail Hakkı Bey in Almanya ya gitmeden önce Bahriye Mektebi nde resim hocalığı yaptığını söylemiştir 40. Hayati Tezel de, 1884 yılında Bahriye Mektebi dahilinde 33 ŞEHSUVAROĞLU, Bedii N.; a.g.e., s.71,72. 34 ÖZDENĐZ, Engin; a.g.e., s.188. 35 Salname-i Bahri, 1323 (1912), s.65. 36 TENGÜZ, Hüsnü; Sanat Hayatım (Bahriye Ressamı Hüsnü Tengüz ün Hatıraları, Çev, Haz: Müge Kılıçkaya), Deniz Basımevi Müdürlüğü Kasımpaşa Đstanbul, Nisan 2005, s. 37 Salname-i Bahri, 1319 (1903), s.63., 1320 (1904), s.63. 38 Salname-i Bahri, 1323 (1907), s.66., 1328 (1912), s.66. 39 ÖZDENĐZ, Engin; a.g.e., s.188 BOYAR, Pertev; a.g.e., s.48. 40 YETĐK, Sami; Ressamlarımız, Güzel Sanatlar Birliği Resim Şubesi Neşriyatı, Đstanbul 1940, s.138. 8

- Osmanlı tüccar gemilerine vasıflı kaptan yetiştirmek amacıyla - özel bir bölüm olarak açılan ve bugünkü ĐTÜ Denizcilik Fakültesi nin temeli olan Heybeliada Tüccar Kaptan Mektebi nde (Sefain-i Ticariye de denir) talebeye yağlıboya resim gösterildiğini, resim hocalığına inşaiye yüzbaşılığından Đsmail Hakkı Efendi nin tayin edildiğini (muhtemelen 1893) ve resme istidatlı talebeler yetiştirdiğini yazar 41. Türk Resim Sanatı Tarihinde; Denizlerin Korkunç Dalgalarıyla Mücadele Eden Gemilerin Ressamı olarak ünlenen Bahriyeli ressam Seyfettin Soysalan (1881 1949) da bu mektepten mezundur. Tüccar Kaptan Mektepleri Komisyonu tarafından hazırlanan 1886 tarihli bir nizamname de ise; mektepte sulu boya ve karakalem resim derslerinin verildiği yazılıdır 42. Bahriye Mektebi nde müdürlük görevinde bulunmuş Kaymakam Seyit Bey in de resimle uğraştığını Deniz Müzesi nde bulunan Sivastopol Muharebesi nin Resmi başlığını taşıyan, 1886 tarihli kağıt üzerine suluboya eserden anlıyoruz 43. Deniz Müzesi resim koleksiyonları arasında karşılaştığımız bazı resim örneklerinin Bahriye Mektebi talebelerinin elinden çıkmış olduklarını görüyoruz. Bahriye Mektebi nin inşaiye (gemi inşa mühendisliği) bölümünden mezun büyük deniz ressamımız Đsmail Hakkı Bey, 1885 tarihli yani mektepten mezuniyetinden bir yıl önce yaptığı kağıt üzerine suluboya bir çalışmasında üç ambarlı, yelken ve buhar gücüyle müteharrik bir kalyonun iskele bordasından kesit görünümünü resmetmiş. Genç yaşında Ertuğrul Faciası nda şehit olan bir diğer inşaiyeci Sultanselimli Ali Efendi (? 1890) de inşaiye ikinci sınıfında öğrenci iken beş ayrı ölçeksiz görünümde bir torpido stimbotunu ve Mahmudiye kalyonunu kağıt üzerine suluboya tekniğiyle çalışmış. Ali Efendi nin mezuniyet tarihi 1888. 1894 te inşaiye sınıfından mezun olan Saim Efendi (1872 1920) de 1893 de bir torpido stimbotunun kağıt üzerine suluboya ölçeksiz kesitini çizmiş. Bu sanatçının ayrıca tuval üzerine yağlıboya bir tablosunda Mesudiye, Hamidiye ve Mecidiye yi seyir halinde görüyoruz. Beş adet suluboya çalışmasında da Osmanlı Donanmasına ait gemilerin portreleri yer alıyor 44. Dolmabahçe Sarayı koleksiyonları arasında yer alan yağlıboya bir tablonun arkasına: Mekteb-i Harbiyye-i Hazret-i Şahaneden bahriyye ikinci sınıfından Kasımpaşalı Fahri Efendi notu düşülmüş. Tablonun konusu bir doğa manzarası. Ali Sami Boyar da henüz mektepte öğrenci iken 1898 tarihinde fotoğraftan yararlanarak foto-gerçekçi ( primitif ) üslupta Göksu isimli, bu gün özel bir koleksiyonda bulunan yağlıboya bir tablo yapmış 45. 41 TEZEL, Hayati (Öğ.Kd.Yzb.); Anadolu Türklerinin Deniz Tarihi, C.1, T.C. Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Đstanbul 1973, s.359. 42 BATMAZ, Şakir; Tüccar Kaptan Mektepleri, Đ.Ü.E.F. Tar. Arş. Merk., Tarih Boyunca Türklerde Denizcilik Semineri, s. 109,114,115,116., 17 18 Mayıs 2004 Bildiriler, Globus Dünya Basımevi, Đstanbul 2005, s. 109,114,115,116. 43 BAŞ, Ersan (Öğ.Bnb.Haz.); Çeşme, Navarin, Sinop Baskınları ve Sonuçları, Đstanbul Deniz Müzesi Komutanlığı Piri Reis Araştırma Merkezi Yayını, Haziran 2007, Deniz Basımevi, s.239. 44 Đstanbul Deniz Müzesi Koleksiyonu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, 2004, s.64,66,67,71-75. 45 Portakal Sanat ve Kültür Evi, Müzayede Kataloğu ( Beşiktaşlı Bir Özel Koleksiyon), 2 Aralık 1999, s.132,133. 9

Çeşitli kaynaklarda yer alan bilgilerden Harbiye ve Darüşşafaka Mektebi nde olduğu gibi, Bahriye Mektebi nde de resme çalışan talebelerin padişah tarafından Sanayi Madalyasıyla mükafatlandırıldıklarını görmekteyiz. Başbakanlık Osmanlı Arşivi ne ait 1890 tarihli bir belgede Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa nın padişaha hitaben yazdığı bir yazıda : Mekteb-i Bahriye-i Şahane şakirdanından bazıları tarafından tersim olunup takdim kılınan yağlıboya ve fotoğraf ve makine ve inşaiye resimlerinin amelleri olan suret-i taltiflerinin arz-ı atabe-i ulya kılınması irade-i seniye-i Hazret-i penahi iktiza-yı alisinden bulunduğu 6 Haziran 1306 (M. 18 Haziran 1890) tarihli tezkire-i hususiye-i asafanelerinde iş ar buyurulan efendilerin esamini havi pusula leffen takdim kılınmış ve mumaileyhin birer kıt a Sanayi Madalyası itasıyla taltifleri münasip gibi tahattur olunmuş ise de ol babda emr-ü ferman hazret-i menlehül emrindir. deniyor 46. Hayati Tezel, mektebin 1893 yılı mezunlarından Faik, Sait, Mustafa, Vasfi, Tevfik ve Muhlis Efendilerin yaptıkları resimlerin II. Abdülhamit e arz olunduğunu ve bu genç ressamların takdir edilerek, kendilerine birer Sanayi Madalyası verildiğini yazıyor 47. Bu talebelerin gerçekleştirmiş oldukları eserler; Dolmabahçe Sarayı nın, bahriyemize ait çeşitli birimlerin ve Deniz Müzesi nin duvarlarını süslemiştir. 1900 yılında Bahriye Mektebi nin Đnşaiye sınıfından mezun olduktan sonra, Mehmet Ruhi Arel in ilk görev yeri aynı mektebin resim öğretmenliği muavinliği olmuştur (muhtemelen Şükrü Bey in yanında). Arel, Sanayi-i Nefise Mektebi ne de devam etmiş ve mektepten birincilikle mezun olmuştur (1909). Yüzbaşı rütbesindeyken aynı tarihte Bahriyeden istifa eden sanatçı, eğitimi için gittiği Paris te Cormon un atölyesinde başarılı bir öğrenci olarak çalışmış 48, I. Dünya Savaşı nın çıkması nedeniyle yurda geri dönmüş ve Bahriye Mektebi nin bu kez resim öğretmenliği görevine atanmıştır (1914). Arel den sonra Bahriye Mektebi resim muallimliğine Ali Sami Boyar getirilmiştir. Amiral Vehbi Ziya Dümer (1904-1996) hatıralarının Bahriye Mektebi nde gördüğü derslere ve öğretmenlerine yönelik bölümünde (1918-19 lar) Boyar ı şöyle anlatır: Resim öğretmeni Ali Sami Bey (Boyar), çok nazik bir zat idi. Her gün jaketatay ve fantezi pantolon giyerdi. Gayet hafif konuşur, sıralar arasında dolaşır ve yapmış olduğumuz resimleri görür, düzeltirdi 49. 14 Eylül 1920 tarihli bir belgede, aynı zamanda Bahriye Müzesi müdürlüğü de yapan Ali Sami Bey in Bahriye Mektebi ndeki Muallimliğinin sona ermesi 46 BOA. Y.MTV,44-31 47 TEZEL, Hayati; a.g.e., s.359. 48 ÖZDENĐZ, Engin; a.g.e., s.196. 49 KAYNAK, Osman A. (E.Dz.Hak.Alb. Haz.), Amiral Vehbi Ziya Dümer in Anılarıi, Đstanbul Deniz Đkmal Grup Komutanlığı, Đstanbul 2003, s.46. 10

üzerine maaşının kesilip kesilmemesine ilişkin bilgilere rastlıyoruz. 50 Ali Sami Bey 1907 yılında Sanayi-i Nefise yi birincilikle bitirmişti. O nun bugün Heybeliada Deniz Lisesi nde Hamidiye zırhlısını seyir halinde gösteren yağlıboya bir tablosu vardır. Boyar, 1910 yılında gittiği Paris te Academie de Beaux Art s da Cormon un talebesi olmuş ve buradaki eğitimini üstün başarıyla tamamlamıştır. 51 Kişisel yeteneği ve gayreti ile ilk yıl geçici talebe iken sonraki yıl daimi talebe olmuştur ki, bu, Paris Akademisi resim bölümünün en yüksek derecesidir. 52 Kasımpaşa Bahriye Rüştiyesi nin son sınıfında sınav vererek Bahriye Mektebi ne kaydolan Hikmet Onat (1882 1977) ın küçük yaşlarda resme ve yazıya duyduğu eğilim, Bahriye Mektebi nde feyz aldığı resim hocası Şükrü Bey in yanında daha da artmış, Onat tan bir sınıf önde bulunan Ruhi Bey in (Arel) özendirmesiyle iki yıl güverte zabitliği yaptıktan sonra, Hikmet Bey 1905 yılında Deniz Fotoğrafhanesi ni yöneten Yarbay Ali Sami Bey in Akademi Müdürü Osman Hamdi Bey e yazdığı bir tavsiye mektubuyla Sanayi-i Nefise ye yazılmıştı 53. 1911 de Paris e giden Hikmet Onat, Ruhi ve Ali Sami Beyler ile birlikte Cormon dan eğitim alan ressamlarımız arasındaydı. Hikmet Onat ve onunla aynı dönemde Paris te bulunan Çallı Đbrahim, Ruhi Bey ve Feyhaman Bey için, Ressam Cormon; benim en iyi öğrencilerim Türklerdir demiştir. 54 Sanayi-i Nefise ye giren diğer Bahriye Mektebi mezunu ressamlarımız ise şunlardır: Mehmet Muazzez Özduygu (Kadıköylü) (1871 1956) Bahriye Sanayi Alayı ndan mızıka subayı olarak mezun olmuştur. Sanayi-i Nefise yi bitirmiştir. Nedim Bey (1874 1912) Bahriye Mektebi nden 1894 te mezun olmuş, Sanayii Nefise Mektebi ni bitirmiştir. Hüsnü Tengüz (1874 1950) Bahriyenin Menşe-i Küttap sınıfından mezun olmuş, Sanayi-i Nefise ye devam etmiştir. Halit Naci ( 1875 1927) Bahriye Mektebi nden mezundur. Sanayi-i Nefise Mektebi ne devam etmiş ve 3 yıllık bir öğrenimden sonra mektepten birincilikle mezun olmuştur. Ali Cemal Ben im (Beyrutlu) (1881 1939), 1901 de Bahriye Mektebi nin Haddehane (Çarkçı) sınıfından mezundur. Sanay-i Nefise Mektebi ne devam etmiş ve mezun olmuştur. Mektebin iki ünlü resim öğrencileri arasındadır. 50 Tarihi Deniz Arşivi Belge Kataloğu X-, T.C. Đstanbul Deniz Müzesi Komutanlığı Đstanbul, Dnz.K.K. Kültür Yayınları Tarih Eserleri Dizisi: No.9, Đstanbul Deniz Basımevi 1996, s.106. 51 ÖZDENĐZ, Engin; a.g.e., s.197. 52 ŞEHSUVAROĞLU, Bedii.N; a.g.e., s.13 53 KÖKSAL, Ahmet; 95 Yaşındaki Onat ın Sergisi, Resim Tarihimizin Bir Ustasının Gelişim Çizgisini de Yansıtıyor, Milliyet sanat Drgisi, Sayı:218, 11 Şubat 1977, s. 18,19. 54 ÖZDENĐZ, Engin; a.g.e., s.200. 11

Arif Bedii Eruzman (Kaptan) (1905 1982) 1925 yılında Bahriye Mektebi nden mezun olmuş, bir süre Güzel Sanatlar Akademisi ne devam etmiştir. Bu ressamlarımızdan Halit Naci ve Ali Cemal Bey ler Bahriye Mektebi nde resim hocalığı yapmışlardır. Bahriye Mektebi nden inşaiye mühendisi olarak mezun olan bir diğer ressam Mehmet Şemsettin Sunal (1887 -?) da Heybeliada Bahriye Mektebi nde resim ve fotoğraf hocası olarak görev almıştır 55. Daha çok kara ordumuzun muharebelerini konu alan eserleriyle ünlü ressamımız Şehit Hasan Rıza (1857-1912) nın da Bahriye Mektebi nden yetiştiğini hatırlatmakta yarar görüyoruz. Bahriye Mektebi nin 1914 tarihli giriş broşüründen talebenin karakalem resim sınavına da tabi tutulduğu anlaşılıyor. 56 1875 yılında Bahriye Mektebi Đdadi (lise) sınıflarına öğrenci yetiştirmek amacıyla Kasımpaşa da Hastane altında Tersane-i Amire tarafından Bahriye Rüşdiyesi (ortaokul) açılmış, o tarihte Mekatibi Askeriye Nezareti ne bağlı olan okul, 1878 de Bahriye ye devredilmiştir. Okul bugün de Beyoğlu Kadı Mehmet Đlköğretim Okulu adıyla eğitim-öğretime devam etmektedir. Bahriye Rüşdiyesi ve resim denildiğinde elbette ki akla Türk Deniz ve Manzara Resminin efsane ismi Fahri Kaptan ve onun bu mektepteki öğrencisi Hüsnü Tengüz gelmektedir. Bahriye Mektebi nin Güverte sınıfından 1876 da mezun olan Đstanbul - Kumkapı doğumlu Fahri Kaptan (1857 [?] 1912) da uzun yıllar Bahriye Rüşdiyesi nde resim öğretmenliği yapmıştır. Kolağası Fahri Efendi Kaptan, Darüşşafaka Lisesi nde de 1295-1319 tarihleri arasında fahri resim muallimliği görevinde bulunmuş ve hizmeti kayda şayan olarak değerlendirilmiştir 57. Sanatçı, milli şuur anlayışının ağır bastığı deniz savaşlarımızı, donanma gemilerimize ait portreleri deniz ve Đstanbul manzaralarını eserlerinde işlemiştir. Kasımpaşa Rüşdiyesi nde tedris olunan Ulum ve Fünun Rüşdiye sınıfları başlığı altında verilen bir çizelgede mektebin 2,3 ve 4. sınıflarında okutulan resim ders adetleri sınıf başına 35 olarak gösterilmiştir. Mektebin I. sınıfında da resim dersi verildiğinden bahsedilmiştir. Hüsn i hat dersi de verilen dersler arasındadır 58. Türk Deniz Harp Tarihini derin bir tarih bilgisiyle eserlerinde yansıtan, bu alanda ürettiği suluboya çalışmalarıyla ayrı bir yere sahip olan Katip lakaplı Cibalili Hüsnü Tengüz, hatıralarının Bahriye Rüşdiyesi, dolayısıyla Fahri Kaptan ve Đngilizce öğretmeni Ata Bey ve Bahriye Mektebi ndeki resim dersleri ile ilgili bölümünde bizlere şu bilgileri veriyor: 55 ÖZDENĐZ, Engin; a.g.e., s. 192,193,195,200,204. 56 SAYACI, Kenan; a.g.., s.68. 57 Darüşşafaka Türkiye de Đlk Halk Mektebi - Darüşşafaka Nasıl Doğdu, Ne Hizmetler Etti, Nasıl Yaşıyor?, Cemiyyet-i Tedrisiyye-i Đslamiyye Azasından Mehmed ĐZZET, Mehmed ESAD, Osman NURĐ ve Ali KAMĐ Beyler tarafından yazılmıştır., Cemiyyet-i Tedrisiyye-i Đslamiyye tarafından tab ettirilmiştir Đstanbul Evkaf-i Đslamiyye Matbaası 1927 Yayına Hazırlayan Prof.Dr. Mehmet Kanar Đstanbul 2000., s.91. 58 GÖKÇAY, Namık; a.g.e., s.i 25, I 26. 12

Rüşdiye Mektebi nde iken resim muallimimiz Fahri Kaptan adında halim selim bir zat idi. O zaman talebe Avrupa baskısı karakalem basılmış modellerden 1 den 4 numaraya kadar Faber kurşunkalemleriyle resimler yapar, imtihanlık levhalar hazırlarlardı. Derslerde muallim bu resimleri düzeltirdi. Bu işe ben de çok çabuk alışmış ve talebenin resimlerini düzeltmeye başlamıştım. Bir gün muallimin odasında suluboya ile yelkenli bir gemi resmi yaptığını gördüm. Tabii ki Emin Baba tarzında çalışıyor, deniz ve havayı büyük bir ustalıkla işliyordu. Bende suluboya resim yapmak hevesi uyandı fakat fırça ve boyalarım yoktu. Mektepte her dersten ziyade resme ehemmiyet verir, resim dersinden başka derslerde bile fırsat buldukça kaçamak resim çizerdim. Đngilizce muallimimiz rahmetli Kaymakam Ata Bey, bir gün sınıfta ders anlatıyordu. Ben hem dersi dinliyor hem de sıranın üstüne koyduğum bir kağıda, muallimin ellerini masasına dayamış olarak duruşunun resmini çiziyordum. Muallim farkına mı vardı ne oldu, işaret ederek beni derse kaldırdı. Sınıfta Đngilizce ye de iyi çalışanlardan olduğum için dersi kusursuz okudum. Fakat muallim bana yerine otur diyeceği yerde yanına çağırdı ve sırada yakınımda olan arkadaşlarımdan sıranın üstünde çizdiğim kağıdı istedi. Ben o kağıdı sıranın altına atmıştım. Çocuklar buldular, muallime haber verdiler. Muallim bir müddet resme baktı ve kağıdı elinde tutarak dersini anlatmaya devam etti. Netice ne olacak diye endişe ile ayakta bakıyordum. Nihayet paydos düdüğü çaldı. Muallim beni baştan aşağı süzdü ve resmi elime uzatarak: Hüsnü! dersini dürüst okudun, resmi bana benzetmemiş olsaydın sana ceza verecektim. diyerek dershaneden çıktı. Babamı görmüş; - Sizin çocuğunuzda resim yapmaya fazla kabiliyet görüyorum, kendisine resim çalışması için yardım ediniz, demiş. Bunun üzerine babamda bana bir suluboya takımı almıştı. Talim gemisi Nüvid-i Fütuh un dalgalı bir havada seyrini gösteren bir resimle renkli işlere başladım. Fahri Kaptan ın yardımıyla resmi bitirdim. Mesudiye nin, Ertuğrul Fırkateyni nin resimlerini ve daha birçok gemilerin resimlerini yaptım. Muallime beğendirdim ise de, onun gibi suluboya resmi, deniz ve havasını hafiften başlayarak üst üste işlemekle resim geç ve güç meydana geliyordu. Rüşdiye tahsilini bitirdikten sonra beş ay kadar Bahriye Mektebi nde bulundum. O zamanlarda Bahriye Mektebi nde resim dersi vardı. Resim muallimi gayet yaşlı Beybaba diye anılan Kaymakam Şükrü Beydi. Resimhanede talebe daire şeklinde konulmuş olan sıralarda oturur, ortaya konulan üç boyutlu modellere bakarak resim defterlerine çizerlerdi. Yüksek sınıflarda resme kabiliyeti olanlar için ayrıca bir resimhane daha vardı. Orada yağlıboya tablolar yapılıyordu. Bu resimhanenin talimhane tarafındaki 13

bir penceresinden içerisi göründüğünden orada Beybaba nın kontrolünde çalışmakta olan talebeye ve yapılan tablolara gıpta ile bakardım. Coğrafya derslerine kıtalar ve o zamanki vilayetlerimizin tarama kalemle ve suluboya yalama olarak yaptığım defterlerim muallimin dikkatini çekmiş, ders nazırına kadar bütün muallimler görmüşler ve bana iltifat etmişlerdi 59. Bugüne kadar Đstanbul Deniz Müzesi nin gayretleriyle Bahriye Mektebi nden mezun deniz ressamlarımıza ait hayat hikayelerini ve yapıtlarını içinde toplu halde görebileceğimiz iki kitap yayınlanmıştır. Bu kitapların ilki 1994 tarihli Türk Deniz Subayı Ressamları, ikincisi ise 2004 tarihli Đstanbul Deniz Müzesi Resim Koleksiyonu dur. Ancak her iki kitabın giriş bölümlerinde Türk Deniz Resmine bütüncül ve çözümleyici bir tarihsel perspektiften bakılmamış; resim sanatımızın bu alanında en önemli yere sahip olan Bahriye Mektebi ndeki resim eğitiminin tarihsel gelişim süreci içindeki yer ve önemine değinilmek yerine işin kolayına kaçılmış ve mevcut kaynaklardan Türk Resim Sanatının Kara merkezli (yani Harbiye) klişeleşmiş tarihi vurgulanmıştır. Akademik resim çevrelerimiz de ya ilgisizlik, ya bilgi eksikliği, ya da akademik seçkincilik adına birkaç Harbiyeli dışında çoğunluğunu Bahriye Mektebi çıkışlı ressamlarımızın oluşturduğu ve 19. yüzyıl ortalarına doğru tarih sahnesine çıkıp; bu yüzyıldan itibaren gelişimini sürdüren ve yüzyıl sonlarına doğru Bahriyeli Đsmail Hakkı ile en yüksek seviyesine ulaşan Batı lı anlamda Türk Deniz Resmini yok saymıştır. "Türk Resim Sanatında Şişli Atölyesi ve Viyana Sergisi" isimli kitapta şunlar yazıyor: "Türk Resim Sanatının batılılaşma çabaları içinde, ilk önceleri figüre karşı oluşan çekingen tutumun temellerinde, dönemin birçok sanatçısının resim sanatı için gerekli akademik eğitimi almamalarını bulundurabiliriz; ancak bunun yanında Batı'da eğitim görerek yurda dönen Süleyman Seyyid ve Şeker Ahmed Paşa'nın çalışmalarında bu eğitimin, sanatçının içinde yaşadığı toplumun değerlerini aşmakta yeterli olmadığı da göz ardı edilemez. Semra Germaner'in bir konferansında değindiği gibi, yukarıda değinilen nitelikleri yanında, bu dönem sanatçıları, denizi tema olarak seçmemişlerdir. Oysa 19. Yüzyıl boyunca Đstanbul'a gelen yabancı ressamların seçtiği tema içinde deniz ön plandadır. Türk Resim Sanatına, deniz teması "1914" Kuşağı sanatçıları ile girmiştir. Özellikle Hikmet Onat, sonra da Nazmi Ziya, Feyhaman Duran ve Đbrahim Çallı denizi tema olarak tuvallerine yansıtmışlardır." 60 Bu görüşün tam tersine, gerek Deniz Müzesi'nde gerekse özel koleksiyonlarda karşımıza çıkan ve 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren deniz temalarını işleyen Türk sanatçılarına ait eserler, bu eserlere ait tarih ve imzalar bu iddiaları çürüten somut kanıtlardır. Adı geçen eserin yazarı ve referans gösterdiği kişilere ait savların aksine bu süreçte; Eyüp'lü Şükrü Bey (1832 1912), Mirliva Osman Nuri (1839 1906), Haşim Bey (1847 1914), Bahriye Kolağası Fahri Kaptan 59 TENGÜZ, Hüsnü; a.g.e., s.9,10,13. 60 GÖREN, Ahmet Kamil; Türk Resim Sanatında Şişli Atölyesi ve Viyana Sergisi, Đstanbul 1997, Şişli Belediyesi Đstanbul Resim ve Heykel Müzeleri Derneği, s.38. 14

(1857 [?] 1917) gibi sanatçılar Batı'lı anlamda yağlıboya Türk Deniz Resmini yaratan ilk isimler arasında akla gelmektedir. Bahse konu dönemde bu isimlere Bahriyeli Kaymakam Đsmail Hakkı Bey (1863 1926) de eklenecek ve Hüsnü Tengüz ün ifadesiyle : "maren resimlerde ihtisas sahibi en büyük ressam" ünvanıyla resim sanatı tarihimize damgasını vuracaktır. Đstanbul Deniz Müzesi resim koleksiyonlarında yaşamları ve eserleri bilinen diğer 19. yüzyıl Türk ressamlarının yanısıra, sanatçıları hakkında yeterli bilgiye ulaşılamayan, ancak 19. yüzyıl Türk Deniz Resmine örnek oluşturacak tablolar da vardır. Müze dışında, özel koleksiyonlarda bulunan benzer tarz eserler için de aynı durum söz konusudur. Sami Yetik "Ressamlarımız" isimli kitabında: "Asker mekteplerinden yetişen ressamlar içinde yalnız üç asker ressamın deniz resimleri ile meşgul olduğu görülmektedir. Deniz ressamlığının ayrı bir branş olduğunu muntazam mesaileri ve bıraktıkları eserleri ile gösteren bu üç kıymetli ressam (Süvari Mülazımı Ressam Đhsan, Đsmail Hakkı [Kaymakam]ve Diyarbakırlı Tahsin [Süvari Binbaşısı] kastediliyor) san'at tarihimizin deniz ressamlığına mahsus şerefli bir başlangıcını hazırlamışlardır." 61 ifadesini kullanmış ve yukarıda isimlerini saydığımız Türk deniz resminin gerçek öncüleri ve Yetik in döneminde yaşamları ve eserleri çok iyi bilinen diğer deniz ressamlarımız yine bir tür seçkinciliğin kurbanı olmuş ve yine Yetik tarafından yok sayılmıştır. Bu anlamda resim sanatı tarihimiz içinde çok önemli bir yere sahip olan Türk Deniz Ressamlığına, sanat tarihçi ve yazarlarımızın daha ciddi bir tarzda yaklaşmaları gerektiğini düşünüyoruz. Resim sanatımıza ilişkin tarih yazımlarında, bir döneme damgasını vurmuş olan deniz ressamlarımızın yani Türk Deniz Resminin yok sayılması, bu alanda yapılan çalışmaların salt yabancı ressamlara mal edilmesi, Yetik tarafından yazılan "Ressamlarımız" adlı kaynak eserde resim sanatımızın bu alanında uğraş veren ressamların üç isimle sınırlanması, gerek yukarıda isimlerini andığımız diğer deniz ressamlarımızın aziz hatırası, gerekse sanat tarihimiz adına kesinlikle kabul edilebilir bir tutum değildir. Minyatürlerden başlayıp, 20. yüzyılın III. Çeyreğine kadar uzanan Türk Deniz Resmine yönelik araştırma çalışmalarının, Đstanbul Deniz Müzesi öncülüğünde oluşturulacak ve içinde sanat tarihçileri, deniz tarihçileri ve ilgili diğer uzmanların da yer alacağı bir uzman kurul tarafından başlatılması gerekmektedir. Böyle bir çalışmada görev alacak kişilerin öncelikle Türk Deniz Resmine ve Türk Deniz Tarihine ilgi ve sevgi duyup, gönülden bağlanmaları, konuya bu bilinçle yaklaşmaları esastır. Günümüz koşullarında ise böyle bir bilinçsel oluşum, dolayısı ile girişim, üzülerek ifade edelim ki pek olası görülmemektedir. Türk Resim Sanatının çağdaş anlamda oluşum ve gelişiminde milli tarih bilincini ve gururunu ön plana çıkaran 19.yüzyıl Türk Askeri Deniz Resmi, 61 YETĐK, Sami; a.g.e., s.130. 15

Türk Gemi Portreciliği ve Türk Deniz ve Manzara Resminin tarih sahnesine çıkışında Bahriye Mektebi nin ve Rüştiyesi nin sahip olduğu yeri ve önemi resmi arşiv belgeleri, hatıratlar ve bugüne dek yazılmış diğer kaynaklar eşliğinde gün ışığına çıkarmaya çalıştığımız bu yazımızın Türk Resim Sanatı ve Türk Deniz Resim tarihine ilgi duyan herkese faydalı bir kaynak oluşturacağını umuyoruz. * Đstanbul Deniz Müzesi Müdürlerinden, merhum Haluk Özdeniz tarafından kaleme alınan Đstanbul Deniz Müzesi isimli kitapta (s.8), Nakkaşhane den Resim Atelyesi olarak söz edilmiştir. Osmanlı Bahriyesinin belgelere dayalı tarihlerini anlatan kitaplarda ise Nakkaşhane den, Osmanlı Donanma gemilerinin ihtiyaç duyduğu boyayı imal eden birim olarak bahsedilmektedir. Bu kaynaklara göre Nakkaşlar da gemilerin ve Tersane nin boya ve tezyinat işlerini yapan kişilerdir. (BATMAZ,Şakir; II. Abdülhamit Devri Osmanlı Donanması, Dok.Tez., s.170. / BOSTAN, Đdris; Osmanlı Bahriye Teşkilatı XVII. yüzyılda Tersane-i Amire, s.9,14,80,135. / BOSTAN, Đdris; Kürekli ve Yelkenli Osmanlı Gemileri, s.175,220. / GENCER, Ali Đhsan; Bahriye de Yapılan Islahat Hareketleri ve Bahriye Nezareti nin Kuruluşu (1789-1867), s.63,64. / GÜLERYÜZ, Ahmet; Kadırgadan Kalyona Osmanlı da Yelken Mikyas-ı Sefain, s.24. / TEZEL, Hayati; Anadolu Türkleri nin Deniz Tarihi, C.I, s.654,688.) 16