C A NAVA R I N Ç AGR ISI



Benzer belgeler
Patrick Ness. Siobhan Dowd

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar)

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

o ( ) (1 CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Doğukan Türkekul Akgün TURK Seda Uyanık. Tarih: Başlık: Budapeşte Gezi Notlarım. Budapeşte Gezi Notlarım

PoloStart2 Istituto Comprensivo Marcello Candia Milano. ESEMPI DI PROVE DI INGRESSO IN LINGUA MADRE a cura di Emanuela Crisà

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Puslu Manzaralar. Yazar Volkan DURMAZ Cuma, 16 Ağustos :35 - Son Güncelleme Cuma, 16 Ağustos :44 1 / 9

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

EĞİTİM SEVGİYLE BAŞLAR...

KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ


1 Anne çocuğuna ne öğütlüyor?

Sihirli Çaydanlık Resimleyen: Reha Barış

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Atabek Koleji Anaokulu Kasım Ayı Aylık Takvimi

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

En Güzel Hediyesi Noel

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İlk Paskalya

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

OKULA HAZIRLANAN ÇOCUĞUN ÖNCE UYKUSUNU DÜZENLEYİN

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR. Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak)

BALÇOVA AKD KİDS KASIM AYI EĞİTİM PROGRAMI

Bu kitabın sahibi:...

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Davranış Bilimleri Enstitüsü uzmanlarından Klinik Psikolog Cemre Soysal tarafından 7 yaş ve üstü çocuklar için uygun bulunmuştur.

İÇİNDEKİLER. Yeni Komşular 9 Kara İnsanı 22 Polis Ziyareti 38 Denizin Sesi 49 Önemli Ziyaret 65 Kütükhane 79 Korsan Ziyafeti 90 Hırsızlar 101

*Bu sunu, sadece Koç Ortaokulu ve Koç İlkokulu na özgü koşullar için hazırlanmıştır.

Taşdelen Anaokulu MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI OKUL ÖNCESİ AYLIK EĞİTİM PLANI kelolan anaokulu

Bay Çiklet in Bahçesi

BURSA İL BAŞKANLIĞI. Konu : Bursa nın Su ve Ulaşım Sorunları Mastır Plan

27 ŞUBAT 03 MART OKULDA YAPACAĞIMIZ ÇALIŞMALAR

ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFI

ŞİRİNLER ANASINIFI AY GRUBU OCAK AYI EĞİTİM BÜLTENİ

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

(01 EKİM-31EKİM 2013)

3. Yazma Becerileri Sempozyumu. Çağrışım: Senden Kim Çıkacak?

ŞİRİNLER ANASINIFI AY GRUBU OCAK AYI EĞİTİM BÜLTENİ

1. Her şeklin diğer yarısını aynı renge boyayalım.

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü

10141 ETKİLİ VE GÜZEL KONUŞMA

MEF İLKOKULU MART-NİSAN AYI DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

3 YAŞ BİRİMİ EKİM BÜLTENİ

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

Parçadaki boşluklara aşağıdaki noktalama işaretlerin-den hangileri sırasıyla getirilmelidir?

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce

Bir Açık Kaynak Masalı Bölüm 1: Kasabanın Dışında Bir Meyve Ağacı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı.

Kadınların Çalışma Deneyimleri

Alt Üst Modern Sanat Enstalasyonu

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz

Transkript:

C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu; son zamanlarda sık sık gördüğü kâbusun aynısıydı. İçinde karanlık, rüzgâr ve çığlıklar olan. Var gücüyle tutmaya çabaladığı halde kayıp giden ellerin olduğu kâbus. En sonunda hep Git burdan, diye fısıldadı Conor yatak odasının karanlığı- na. Kâbusunun onun peşinden, uyananların dünyasına gelmesini istemiyor, onu uyku âlemine sürmeye çabalıyordu. Haydi, git. Annesinin komodine koyduğu saate baktı. 12:07. Gece ya- rısını yedi geçiyordu. Ertesi sabah okula gidecek bir çocuk için oldukça geç bir saatti bu, hele de günlerden pazarsa. Bu kâbustan hiç kimseye söz etmemişti. Annesine haliyle an- latmamıştı; aşağı yukarı iki haftada bir telefonla konuştuğu babasına da tek kelime etmemişti. Hele büyükannesine ya da okuldakilere bir şey söylemesi düşünülemezdi bile. 11

Kâbusta olanları kimsenin bilmesi gerekmiyordu. Conor uyku sersemi bir halde odasına göz gezdirdikten sonra kaşlarını çattı. Atladığı bir şey vardı. Yatağında doğrulup biraz daha ayıldı. Kâbus yavaş yavaş uzaklaşıyordu uzaklaşmasına, ama hâlâ Conor ın canını sıkan bir şey vardı. Farklı bir şey, sanki Sessizliğe kulak kabarttı, ama bu saatte boş olan alt kattan arada sırada gelen bildik tik tak sesi ve yan odada yatan annesi uykusunda her hareket ettiğinde çıkan hışırtılar dışında hiçbir şey duyamadı. Hiçbir şey. Derken kulağına bir şey çalındı. Onu uyandıran sesti bu. Biri ona sesleniyordu: Paniğe kapıldı. İç organları büzüşüyor gibiydi. O şey onu takip mi etmişti yoksa? Her nasılsa kâbustan çıkmayı başarmış ve peşinden gelip Saçmalama, dedi kendi kendine. Canavarlara inanacak yaşı çoktan geçtin. Doğruydu da. Geçen ay on üç yaşına basmıştı. Oysa canavarlar bebekler içindi. Gece altını ıslatanlar içindi canavarlar. Hatta cana Bir kez daha duydu aynı sesi. Yutkundu. Ekim ayı normalden daha sıcak geçiyor- 12

du ve penceresi hâlâ açıktı. Belki de dışarıdan gelen hafif esintiyle perdeler birbirine sürtünmüş ve Pekâlâ, rüzgâr değildi bunu yapan. Birinin sesiydi bu; tanımadığı birinin. Annesinin sesi olmadığı kesindi, çünkü bir kadın sesi değildi bu. Conor bir an için uçuk bir fikre kapıldı ve babasının sürpriz yapıp Amerika dan geldiğini düşündü. Saat geç olduğundan telefon etmek istememişti belki ve Hayır. Babası değildi bu. Duyduğu sesin kendine has bir tınısı vardı. Yabani, canavarca bir tınıydı bu. Sonra dışarıdan tok bir tahta gıcırtısı geldi; sanki devasa bir şey ahşap zemine basıyor gibiydi. Gidip pencereden dışarı bakmak istemiyordu Ama bir yanı da bunu yapmayı her şeyden çok istiyordu. Artık uykusu tamamen açılmıştı; yatak örtüsünü üzerinden atıp ayağa kalktı ve pencereye doğru gitti. Ayın yaydığı loş ışık sayesinde, evin gerisindeki küçük tepede duran kilisenin çan kulesini rahatlıkla görebiliyordu. Kilisenin yanından kıvrılarak geçen tren rayları zayıf bir ışıltı saçıyordu. Üzeri çoktan silinmiş mezar taşlarıyla dolu mezarlık da ay ışığıyla aydınlıktı. Conor mezarlığın ortasından yükselen kocaman porsuk ağacını da görebiliyordu pencereden. Bu o kadar eski bir ağaçtı ki, kilisenin yapımında kullanılan taştan yapılmış gibi duruyordu. Porsuk ağacı olduğunu biliyordu, bunu ona annesi söylemişti. İlk defa Conor ın küçüklüğünde, onu ağacın zehirli meyvelerini 13

yememesi konusunda uyardığında; ikincisinde de önceki yıl, arada sırada yüzünde tuhaf bir ifadeyle mutfak penceresinden bakıp, Şuradaki porsuk ağacı, biliyorsun değil mi? dediğinde. Yine kendisine seslenildiğini duydu. İki kulağına aynı anda fısıldanıyormuş gibi geliyordu ses. Ne var! dedi Conor, bundan sonra olacaklar konusunda bir- den sabırsızlanarak. Kalbi küt küt atıyordu şimdi. Bir bulut ayın önüne geçip tüm manzarayı karanlığa göm- dü. Aynı anda çıkan rüzgâr, tepeden hızla gelip odasına doldu ve perdeler uçuştu. Bir kez daha tahta gıcırtısını duydu; sanki canlı bir varlıktan, dünyanın iştahla guruldayan aç karnından çıkıyordu ses. Sonra bulut geçip gitti ve ay yeniden parlamaya başladı. Porsuk ağacını aydınlatıyordu. Bir anda evin arka bahçesinde beliren porsuk ağacını. Canavar karşısındaydı işte. Conor dikkat kesilip ağacı izlerken, ağacın en üst dalları bir araya gelip büyük ve dehşet verici bir yüz meydana getirdi. Ağacın ağzı, burnu, hatta gözleri vardı ve bu gözler doğruca Conor a bakıyordu. Diğer dalların bazıları da gıcırdaya gıcır- daya, çatırdaya çatırdaya bir araya gelmeye başlayıp, önce iki uzun kol, ardından da ana gövdenin yanında ikinci bir bacak görevi görecek kalın bir uzantı oluşturdular. Geriye kalanlarsa bir omurga ve üst gövdeye dönüşmüşlerdi; iğnemsi yaprakların oluşturduğu yeşil bir kürkü andıran deri, altında kaslar ve

akciğerler varmış gibi kımıldıyor, sanki nefes alıyordu. Boyu zaten Conor ın penceresini aşan canavar, büyürken iyi- ce genişlemeye başlamış, nasılsa kuvvetli ve azametli görünen bir şekle bürünmüştü. Tüm bu değişim süreci boyunca gözlerini Co- nor dan ayırmamış, Conor da canavarın gürültülü, esintili nefes alıp verişlerini duymuştu. Devasa ellerini pencerenin iki yanına yaslayan yaratık, kocaman gözleri çerçeveyi doldurana dek başını eğdi ve bakışlarıyla Conor ı bulunduğu yere mıhladı. Conor ların evi, üzerine binen ağırlık yüzünden hafifçe inler gibi oldu.

Ve canavar konuştu. Conor O Malley, dedi ve çürümüş bitki ko- kan, ılık ve güçlü bir nefes Conor ın pencere- sinden içeriye dolup, saçlarını havalandırdı. Canavarın sesi tok ve güçlüydü; Conor bu sesin titreşimlerini göğsünde hissetti. Seni almaya geldim Conor O Malley, diyen canavar eve doğru biraz daha eğilince, duvardaki tablolar titremeye başladı; kitaplığın raflarından birkaç kitap, elektronik aletler ve içi doldurul- muş eski bir oyuncak gergedan yere düştü. Canavar, diye düşündü Sahici bir canavar. Gerçek hayatta. Rüyada değil, tam karşımda... Pencerenin diğer yanında. Canavar onu almaya gelmişti. Buna rağmen dönüp kaçmadı. Dahası, hiç korkmadığını fark etti. Canavar ortaya çıktığından bu yana his- settiği tek şey, giderek artan bir hayal kırıklığıydı. Çünkü beklediği canavar bu değildi. Öyleyse gel de al beni, dedi. Tuhaf bir sessizliğe gömüldü ortalık. Ne dedin sen? diye sordu canavar.