Sayın Başbakan Yardımcım, Sayın Valim, Sayın Milletvekillerim, Sayın Konuklar, Değerli Mensuplarımız, Sevgili Öğrenciler,



Benzer belgeler
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON OFİSİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

PROF. DR. ABDURRAHİM ÖZGENOĞLU ATILIM ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ AÇILIŞ KONUŞMASI

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ (TTO) YÖNERGESİ

HERKESİN REKTÖRÜ. Prof. Dr. Abdulvahap YİĞİT Ahi Evran Üniversitesi Rektör Adayı.


T.C. BURDUR İL ÖZEL İDARESİ İç Denetim Birimi 2015 YILI İÇ DENETİM FAALİYET RAPORU

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Sayın Valim, Sayın Milletvekillerim, Sayın Konuklar, Değerli Çalışanlarımız, Sevgili Öğrenciler,

T.C. KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

Vizyon : Dünyadaki ilk 500, Türkiye deki ilk 5 (bazı alanlarda ilk 3 ) üniversite içine girmek ve üniversiteyi ülkenin bilim, sanat ve spor

İSLAM KALKINMA BANKASI SERMAYE PİYASASI KURULU ORTAK KONFERANSI

T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanlığı

Değerli misafirler, Kıymetli iş insanları... Basınımızın değerli temsilcileri... Hanımefendiler... Beyefendiler...

PROJE DESTEK OFİSİ YÖNERGESİ

EK 10. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFERİ POLİTİKA BELGESİ

TEGEP te Neler Oluyor?

Hepinizi Şahsım, Yönetim Kurulum ve etkinliğe emeği geçenler adına selamlıyorum.


ANKARA KALKINMA AJANSI.

Sayın Başkan, Meclisimizin Değerli Üyeleri, Meclisimizin Saygıdeğer Onur Üyeleri, Değerli Misafirler ve Kıymetli Medya Mensupları,

AFYONKARAHİSAR TİCARET VE SANAYİ ODASI E- BÜLTEN KASIM-ARALIK

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ SEKTÖRÜNDE BECERİ AÇIĞI VE İYİ ÖRNEKLER

Yeni üretim hattı ile kapasite artısı aylık ve yıllık ciromuzda en az %20'lik artış sağlanmıştır.

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu yıl altıncısını düzenlediğimiz Kurumsal Yönetim Zirvesi ne hoş geldiniz.

2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler. 23 Ocak 2015, İstanbul. Sayın Bakanım,

TBMM (S. Sayısı: 1345)

MESLEKİ EĞİTİM İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM OLABİLR Mİ?

ARTEV ENTELEKTÜEL VARLIK YÖNETİMİ İSTANBUL SANAYİ ODASI SUNUMU 30 MART 2012

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI PROJE HAZIRLAMA, GELİŞTİRME VE UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı

AB 6.Çerçeve Programı Türkiye nin Katılımı Organizasyon Tiplerine Göre Dağılım Analizi

BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK KALKINMA AJANSI

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri

ÜSİMP TTO TECRÜBE PAYLAŞIMI. ÖMER BAYKAL, GAZİ TTO 26 Temmuz 2013, ASO

Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi Kruvaziyer Liman Çalıştayı 30 Nisan 2014 Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN- SYMES, TÜRKONFED 11. GENEL KURUL KONUŞMASI

Amaçlar. Prof.Dr.GÜLDEN ZEHRA OMURTAG. Ara.. (/Kullan fpk=%23. Ara. ECF - Eczacılık Fakültesi. (/Mesajl fpk=% STRATEJİK PLAN

KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU HAZIRLAMA KILAVUZU

Stratejik Plan

RAPORUN TESLĐM TARĐHĐ: GZFT ANALĐZĐ: DEĞERLER: PAYDAŞLAR: MĐSYON: STATEJĐK AMAÇ, HEDEF, FAALĐYET VE PERFORMANS GÖSTERGELERĐ VĐZYON:

Sentez Araştırma Verileri

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan ın Konuşma Metni I. YOİKK Toplantısı

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ VE ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

MÜDEK Akreditasyon SüreciS ve Öğrenci Değerlendiricilerin. erlendiricilerin. MÜDEK Program Değerlendirici Eğitim Çalıştayı

Finans Sektöründe Tüketici Hukuku ve Uygulama Alanları Sempozyumu. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye Bankalar Birliği

T.C. Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü Amaç ve Hedefleri

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI YÖNETİM OTORİTESİNİN GÖREVLERİ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

SGK ve TİKA İşbirliğiyle Sosyal Güvenlik Tecrübeleri Yurtdışına Aktarılacak

STRATEJİK AMAÇLAR-HEDEFLER-PERFORMANS GÖSTERGELERİ

TÜRKİYE ÜNİVERSİTELER SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZLERİ (TÜSEM) KONSEYİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Ankara 16 Tesisin Temel Atma ve Açılış Merasimi 28 Ağustos 2013, Çarşamba 18:00

Vakfıkebir MYO 8. Mezunlarını Verdi.

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

SWOT Analizi. Umut Al BBY 401, 31 Aralık 2013

TÜBİTAK TEYDEB. Ar-Ge ve Yenilik Destek Programları

VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı.

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARI BİRLİĞİ 1. OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI. 8 Temmuz 2014 DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İZMİR BÖLGESEL GELİŞME PLANI İLERİ TEKNOLOJİYE DAYALI SANAYİLER SEKTÖRÜ ÇALIŞTAYI 10 TEMMUZ 2009 SONUÇ RAPORU

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ

Avrupa Birliği Sürecinde Yaşam Boyu Eğitim: Standardizasyon ve İşbirliği

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AB hukuku ve mevzuatına ilişkin bilgilendirme faaliyetleri Uluslararası pazarlara yönelik eşleştirme faaliyetleri AB uyum sürecinde spesifik

İSTANBUL SANAYİ ODASI NIN HEYECANLA BEKLEDİĞİMİZ 3 NCÜ İNOVASYON ÖDÜLLERİ TÖRENİNE HOŞ GELDİNİZ DİYOR, HEPİNİZİ SAYGI VE SEVGİYLE SELAMLIYORUM.

2014 FAALİYET RAPORU

Avrupa Bölgesel Kalkınma Ajansları Birliği (EURADA)

3.ORTAK AKIL TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

Bahsettiğim gibi bu tecrübeler bize eksik yanlarımızı göstermiş ve öğretmiştir. Yaptığımız araştırmalar sonucu, Dünyanın önde gelen tüm

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

Beşiktaş Gazetesi. Gençlere anlatacaklar

EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

İKV DTSO BİLGİLENDİRME TOPLANTISI İKV Başkanı Ömer Cihad Vardan Açış Konuşması Diyarbakır,

3. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Destekleri

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI TÜRKİYE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VAKFI (TTGV) DESTEKLERİ. Sadık URANLI

Hazine Müsteşarı Sayın İbrahim H. Çanakcı nın 3 üncü Arap-Türk Bankacılık Forumu nda Yaptığı Konuşma. 13 Mart 2014, İstanbul

18 Ekim 2012 AKDENİZ AVRUPASI NDA TEKNOLOJİ TRANSFERİ ÇALIŞTAYI

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara

22. Baskı İçin... TEŞEKKÜR ve BİRKAÇ SÖZ

HAVACILIK VE UZAY TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

08 Kasım Ankara

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve Değerli Konuklar,

AUTM İLE İŞBİRLİĞİ 2

KALKINMA AJANSLARINA VE 5449 NO LU KALKINMA AJANSLARININ KURULUŞU, KOORDİNASYONU VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNA İLİŞKİN BİLGİ NOTU

İVEDİK OSB. Misyon-Vizyon

(Resmi Gazete ile yayımı: Sayı: 26516)

YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRME KOORDİNASYON KURULU (YOİKK) ÇALIŞMALARI. 11 Mayıs 2012

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN ÇÖZÜM SÜRECİNİN İKTİSADİ BOYUTUNA KATKI: ALTERNATİF TURİZM KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

UZUNKÖPRÜ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

KALKINMANIN YOLU EĞİTİMDEN GEÇER

Transkript:

Sayın Başbakan Yardımcım, Sayın Valim, Sayın Milletvekillerim, Sayın Konuklar, Değerli Mensuplarımız, Sevgili Öğrenciler, Uludağ Üniversitesi yeni öğretim yılına her yıl olduğu gibi yeni umutlar ve yeni coşkularla başlıyor. Öncelikle açılış törenine katıldığınız için hepinize teşekkürlerimi sunarım. Rektörlük görevimi teslim aldıktan sonra sizlerle birlikte olduğum ilk açılış töreninde, her şeyden önce, Üniversitemin bana gösterdiği güven ve verdiği destek için teşekkür etmek istiyorum. Sizin tercihinize uyarak beni rektörlük görevine atayan Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül e güveni için teşekkür ediyorum. Sizlerin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın tercihi benim için en büyük mutluluk ve gurur kaynağıdır. Bana gösterilen güveni boşa çıkarmamak için Üniversitemizi geliştirmek adına var gücüme çalışacağıma söz veriyorum. İlk açılış töreni konuşmamda yönetim anlayışımızı siz değerli konuklarımız ve çalışanlarımızla bir kere daha paylaşmak istiyorum. Yönetim anlayışımızın Adalet, ortak akıl, şeffaflık, hesap verme ve hoşgörü ilkelerine dayanacağını üstüne basarak vurguluyorum. Adalet duygusunun hissedilmediği bir kurumda huzur ve iç barışın sağlanamayacağına ve hiçbir hedefe ulaşılamayacağına inanıyorum. Kırk dört bin öğrenicisi ve binlerce çalışanı olan bir kurumu birkaç üst yöneticinin kararları ve uygulamalarıyla yönetmek yerine, öğrencilerimiz de dahil olmak üzere tüm çalışanlarımızın ortak aklı ve katkısıyla yönetmenin kurumsallaşma adına son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Göreve geldiğim günden beri işlerlik kazandırdığımız uygulamalarla ortak aklı arama ilkemizin kurumda hissedilmeye başlandığını sevinerek görüyorum. Yakın zamanda oluşturduğumuz web sayfamızdaki Öneri Merkezi ile tüm çalışanlarımız, kurumumuz adına faydalı olacağına inandığı fikir ve projelerini üst yönetime iletme olanağına sahip olmuştur. Mensuplarımızın, kurumun gelişimi adına proje ve fikir üretmede gösterdiği azim ve aidiyet duygusu beni umutlandırmaktadır. Hesap verme adına en etkili kullanacağımız kurul başta fakülte akademik kurulları olacaktır. Bunun yanı sıra, idari kurul, dekanlar kurulu ve danışmanlar kurulu gibi yasada yeri olmadığı halde, kurumun gelişimi açısından yararlı olacağına inandığımız kurullar oluşturarak yönetim anlayışımızın tabana yayılması sağlanacaktır. Ayrıca, kurumumuza özgü bir model olan açık iletişim modelimiz ile, tesadüf olarak seçilmiş akademisyenler ve öğrenciler çalışma ortamlarında ve yaşam alanlarında ziyaret edilerek yönetimin idari uygulamalarının nasıl algılandığı belirlenecektir.

Uludağ Üniversitesi, 2002 yılında başlayan akreditasyon çalışmaları ile dünya standartlarında eğitim kalitesine ulaşmayı hedeflemiş ve eğitim programlarının akreditasyonunda önemli başarılar elde etmiştir. Hatta Avrupa Üniversiteler Birliği Kalite Kültürü Projesinde genç üniversitelere örnek model üniversite olarak gösterilmiştir. Bu ve benzeri çalışmalar mezunlarımızın, uluslararası zeminlerde rekabet gücünü artırmış ve tüm Avrupa da geçerli bir diplomaya sahip olma olanağı vermiştir. Küreselleşmenin hızla yaşandığı dünyamızda öğrencilerimize uluslararası ölçekte rekabet edebilme olanağını sağlayan bir diploma ve diploma eki, kurumumuzun son on yıl içindeki en önemli kazanımlarından biridir. Bu süreçte elde edilen çift ana dal diploma programı, yan alan sertifika programı, İngilizce hazırlık sınıfı uygulaması, ölçme ve değerlendirme sistemi olarak uluslararası alanda geçerli olan bağıl değerlendirme sistemi son derece önemlidir. Ülkemizin de dahil olduğu ve bir Avrupa Yükseköğretim Alanı yaratmayı amaçlayan BOLOGNA SÜRECİ konusunda önemli çalışmalar yapılmış, halen de devam etmektedir.görev sürem içinde bu kazanımların daha da geliştirilmesi adına tüm gayretimiz ile çalışacağız. Kurum içinde kaynakların dağıtımında, ulusal ve uluslararası ölçekte akreditasyon çalışmaları yürüten birimlerimize mutlaka öncelik vereceğiz. Böylece, birimlerimizi kaliteyi artırma anlamında üniversitemiz içinde ve dışında rekabet eder duruma getireceğiz. Rekabet unsurunu başarı ile kullanan kurumların mutlaka farklılık yaratacağına inanıyorum. Günümüzde kabul gören Girişimci Üniversite modelinin vazgeçilemez unsurunun rekabet edebilirlik olduğunu kesinlikle unutmayacağız. Üniversitemiz; laboratuvarları, yurtları, kafeteryaları, aynı anda geniş bir öğrenci kitlesine hizmet verebilecek zenginlikte on-line erişim imkânları sunan kütüphanesi, sosyal tesisleri, geniş arazisi ve insan emeğiyle dikilmiş iki buçuk milyon ağacı barındıran doğal bitki örtüsü ve göletiyle ülkemizin en güzel üniversite yerleşkelerinden birine sahiptir. Uludağ Üniversitesi, Güney Marmara Bölgesinde kurulan ilk üniversite olup, Balıkesir Üniversitesi Yalova Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi ve Orhangazi Üniversitesininin Kuruluş ve gelişiminde yoğun çaba harcamıştır ve bu desteğini sürdürecektir. Üniversitesimiz 44.071 öğrencisi ile Türkiye nin onuncu büyük üniversitesidir. Üniversitemizde 5.000 civarinda akademik ve idari personel çalışmaktadır. Öğrenci ve personel sayıları kurumun büyük bir yapıya dönüştüğünü göstermektedir. Bu büyük yapıyı sağlıklı işleyen, bilimsel üretkenliği yüksek, bilgi üreten ve ürettiği bilgiyi paydaşlarına ulaştırarak kamusal yarar sağlayan bir anlayış ile yönetmek zorundayız. Bürokratik ve akademik oligarşiye teslim olmuş üniversite modeli ile yaşadığımız çağda ayakta kalmamız mümkün değildir. Bürokrasiyi azaltmak için hazırladığımız İmza Yetkileri ve Resmi Yazışma Kuralları Yönergesi ile kurum içinde gereksiz yazışmalar kaldırılmış, evrakların gereksiz dolaşımı engellenmiş ve idari birimlerimiz görüş oluşturma ve bu görüşü üst makama sunma konusunda yetkilendirilmiştir. Tüm çabamız kurumuzu daha hızlı karar alan ve iş yapan bir hale getirmektir.

Üniversitemizde yükseklisans ve doktora programlarına kayıtlı öğrenci sayısı 1826 olup, toplam öğrencilerimiz içindeki payı % 4 dür. Bu oran Türk Üniversiteleri nde yaklaşık % 7 dir. Yüksek Öğretim Kurulu nun 2025 yılı hedefi ise % 10 dur. Üniversitemizdeki bu oranın düşüklüğü çeşitli kuruluşlar tarafından yapılan sıralamalarda, Üniversitemizin beklediğimizden daha alt sırlarda yer almasına neden olmaktadır. Lisansüstü eğitimin kalitesinden taviz vermeksizin bu oranı yükseltmek için çalışmalarımızı hızlandırmak zorundayız. Üniversitelerin sıralamadaki yerini belirleyen diğer önemli bir ölçüt, üretilen bilimsel yayınlardır. Yayınlar arasında ağırlıklı olarak, uluslararası indeksler tarafından taranan dergilerde yapılan bilimsel yayınlar ve bu yayınlara yapılan atıf sayıları dikkate alınmaktadır. Ancak, üniversitelerde üretilen yayınların bir bütün olarak ülkenin küresel bilgi ekonomisindeki rekabet gücüne katkısı da üzerinde önemle durulması gereken husustur. Günümüzde eğitim ve AR-GE sistemleri, bir ülkenin yenilik ve buluş yapabilme kapasitesini ve dolayısıyla, küresel bilgi ekonomisindeki rekabet gücünü belirleyen bileşenlerin başında gelmektedir. Dünya Bankası tarafından 2006 yılında yayınlanan bir raporda ülkelerin milli yenilik sistemleri ve AR-GE göstergeleri incelenirken dikkate alınan kriterler, bilimsel makale sayısının yanı sıra, milyon nüfus başına AR-GE personeli sayısı, ileri teknoloji ürünleri ihracatı, fikri mülkiyet hakkı ve lisans gelirleri ve patent başvurularıdır. Raporda, Türkiye nin değerleri incelendiğinde Türk AR-GE sisteminin girdileri, dünya ortalamasının yaklaşık olarak üçte biri düzeyinde ve ileri ülkelerin çok gerisindedir. Türk yükseköğretim sisteminin bilimsel makale üretimi de bu perspektif çerçevesinde değerlendirmelidir. Uludağ Üniversitesi nin rektörü olarak görev sürem içinde makale ve atıf sayımızın yanı sıra patent, faydalı model ve lisans sayısı gibi verilerde artış oluşturmaya çalışacağız. Bu amaca yönelik olarak zorlayıcı unsurları kullanmak yerine teşvik edici, ödüllendirici önlemleri benimseyeceğiz. Böylece, kurum kimliği içinde uygulamalarımız özümsenecek, kalıcı ve sürdürülebilir bir artış yakalanacaktır. Kısa görev sürem içinde Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu yönergesinde köklü değişikler yaparak üniversitemizde inovasyona yönelik çalışmalara önemli teşvikler getirdik. Yeni ödül yönergemiz ile bilimsel üretkenliği yüksek akademisyenleri kamuoyunda ön plana çıkarmayı planladık. Uludağ Üniversitesi Bilgilendirme ve AR-GE Günleri adında üniversitemize özgü bir platform oluşturarak inovasyona ve disiplinlerarası işbirliğine yönelik çalışmaları teşvik etmek, Üniversitemizde yürütülen çalışma ve laboratuvar imkânlarını kamu ve sanayideki paydaşlarımıza tanıtmak istiyoruz. Bu platformda elde edilecek çıktıları çok önemsiyoruz. Üniversitenin sanayi ve kamudaki paydaşları ile ortak ilgi alanlarının yaratılmasında son derece önemli işlevi olacağını düşünüyoruz. Üniversitede yürütülen bilimsel çalışmaların sonuçlarının ekonomik açıdan gelir getirici olması ve kamu yararına kullanılması son derece önemlidir. Üniversitemizde şu anda TÜBİTAK tarafından desteklenen 60 araştırma projesi ve 11 SAN-TEZ projesi devam etmektedir. Son altı ay içinde üniversitemizde Avrupa Birliği tarafından desteklenen 8 proje yürütülmeye başlamıştır. Büyükşehir Belediyesi ile imzalanan bir protokol

kapsamında yürütülen 11 projemiz vardır. Araştırma projelerimizin büyük bir kısmının finansmanı kendi öz kaynağımız olan Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından karşılanmaktadır. Bu birimde devam eden 439 projemiz mevcuttur. Kalkınma Ajansı destekli bir projemiz vardır. Bu kapsamda, üniversitemizde DPT tarafından finanse edilen Merkez Araştırma Laboratuvarı projesini çok önemsiyoruz. Bu konuda çalışmalarımızı hızlandırarak merkez laboratuvarımızı ulusal ve uluslararası düzeyde akredite olmuş ve sanayicimizin ihtiyaçlarına cevap verir bir yapıda hizmete açacagız.bu laboratuvar, gıda ve çevre mühendisliği alanında özel sektör ve sanayiciye hizmet üretir şekilde faliyet gösterecektir. Kalkınma Ajansı, merkez ve ilçe belediyelerimizin desteği ile yürüttüğümüz projelerimizin sayısını artırarak kentle bütünleşme konusunda önemli adımların atılabileceğine inanıyorum. Benzer şekilde, Proje Yönetim Merkezimiz aracılığı ile Avrupa Birliği fonlarını kullanarak öğrencilerimizin Gençlik Projeleri içinde paydaşlarımızla bütünleşerek kentin kalkınması, sosyal, kültürel ve teknolojik yapısının gelişmesi için çalışmalarda bulunmalarını hedefliyoruz. Konuşmamın buraya kadar olan bölümünde yönetim anlayışımız ve önceliklerimiz hakkında size bilgi vermeye çalıştım. Bundan sonraki bölümde Üniversitemizin gelişimi adına kullanmayı düşündüğümüz projelerimizin gerçekleşmesinde karşılaştığımız kısıtlar ve yüksek öğretim sistemimizin tüm üniversitelerimizi ilgilendiren sorunları hakkında bakış açımı sizler ile paylaşmak istiyorum. OECD ye bağlı Institutional Management in Higher Education (IMHE) tarafından yapılan bir araştırma sonunda bağıl özerklik endeksi adlı, sayısal bir özerklik ölçeği geliştirilmiştir. Bu endeksle, rektörün seçilme ve atanması, profesörlerin atanması, kadroların dağıtımı, yeni akademik birimlerin kurulması, müfredat programlarında ders değişikliği, bütçe kalemleri arasında aktarma yapma, ücret terfileri gibi, akademik, idari ve mali konularda, kurumların ne ölçüde kendi içinde karar alma yetkisine sahip olduğu ölçülmüştür. Bu indekste incelenen kriterlerin büyük çoğunluğunda Türk üniversiteleri kendi inisiyatiflerini kullanamamaktadır. OECD nin 2003 yılında yayınladığı bir raporda ise, özerkliği belirleyen unsurlar, geçen çeyrek asra yakın zaman dilimi içinde meydana gelen gelişmeleri yansıtan biçimde değişmiştir. Günümüzde üniversite özerkliğini belirleyen unsurlar şunlardır: Akademik birim kurma ve program oluşturma yetkileri, Akademik ve idari personelin tayin, terfi ve işlerine son verme işlemlerine ilişkin yetkiler, Borç alabilme yetkileri, Gider bütçelerini hazırlamada kurumun ne ölçüde yetkili olduğu, Personele ödenen ücretleri takdir yetkileri, Öğrenci kabulünde ve öğrenim ücretlerinin tespitinde ne ölçüde yetkili olduğu.

Üzülerek belirtmek isterim ki devlet üniversiteleri bu kriterlerin tamamında yetkisizdir. YÖK, Sayıştay, Maliye Bakanlığı ve DPT nin (Kalkınma Bakanlığı) devlet üniversiteleri üzerindeki hakimiyeti üniversitelerin gelişimini kısıtlamaktadır. Her üniversite denetlenmeye ve topluma hesap vermeye açık olmalıdır. Ancak, Ankara dan tüm üniversitelere tek tip bir elbise giydirerek, onları yönetmeye çalışmak çağımızın girişimci ve rekabetçi üniversite modeline uymamaktadır. Tüm dünyada seksenli yılların ortalarından itibaren, yüksek öğrenime bakış açısı köklü bir biçimde değişmeye başlamıştır. Yüksek öğrenimi devlet tarafından düzenlenen bir kamusal hizmet olarak gören bakış açısının yerini; yükseköğretimi; piyasanın taleplerine duyarlı ve rekabete açık bir kısmi kamusal hizmet alanı olarak gören anlayış almaya başlamıştır. Rekabete açık olmayan hiçbir yapı veya organizasyonun çağımızda başarılı olma şansı kalmamıştır. Ülkemizde bulunan vakıf üniversiteleri bu özelliklere sahip iken, devlet üniversitelerinin uzun vadede mevcut yapıyla onlarla yarışması mümkün değildir. Korkarım ki, büyük kamu kaynakları ile kurulan devlet üniversiteleri bir süre sonra vakıf üniversitelerinin karşısında bir alt kategoride değerlendirilmeye başlayacaktır. Bu süreçten en büyük zararı da dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın çocukları görecek, gelir düzeyleri nedeniyle alt kategorideki üniversitelerde eğitim görmeye başlayacaklardır. Ülkemizde bu süreç ilk ve orta öğretimde yaşanmıştır. Buradan dersler çıkarmak gereklidir. Yüksek öğretimde de aynı olumsuzluklar yaşanmak üzeredir. İdeolojik yaklaşımlarla vakıf üniversitelerine karşı çıkılmasını kesinlikle doğru bulmuyorum. Vakıf üniversitelerinin kesinlikle devlet üniversitelerinin dinamik ve girişimci bir yapıya kavuşmasında önemli bir araç olabileceğine inanıyorum. Bunun yolunu açmanın tek yolu, devlet üniversitelerine özerklik tanımak ve YÖK ü sistemi düzenleyiciden ziyade, değerlendirici ve denetleyici bir kurul haline getirmektir. Üniversitelerimizin 2547 sayılı kanun ile yönetilmesi artık mümkün değildir. Geçen 30 yıllık sürede küresel konjonktür değişmiştir ve Türk yükseköğretim yönetişim sistemini, idari ve mali konularda düzenleyen mevzuatın günün şartlarına uydurulma gerekliliği açıkça ortadır. Bu yasanın değişeceğine ilişkin umudum üst noktadadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi nde grubu bulunan siyasi partilerin tamamı bu yasanın değişmesi gerektiğini ifade etmektedirler. Yine toplumun tüm kesimleri ülkemizin yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğu konusunda hemfikirdirler. Tek dileğim, günlük siyasi ve anlamsız çekişmeleri bir tarafa bırakarak ülkemizin ve üniversitelerimizin ihtiyaç duyduğu, toplumumuzun barış ve huzuru için önemli bir fırsat olarak gördüğüm anayasa değişikliği ve yeni YÖK yasasının ortak akıl ile oluşturulmasıdır. Yeni YÖK yasasının oluşturulmasında mutlaka üniversitelerin görüşleri alınmalı ve sürece onlar da ortak edilmelidirler. Böylece, üniversitelerde görev yapan öğretim üye ve yardımcılarının, idari personel, sözleşmeli ve işçi statüsünde çalışan personelin özlük haklarının korunmasında yaşanan sorunların giderilebileceğine inanmaktayım.

Üniversitelerin gelişiminde karşımıza çıkan en önemli kısıtlardan biri finansman sorunudur. Üniversitelerin kendilerine kaynak yaratma konusunda karşılaştıkları engeller mutlaka kaldırılmalıdır. Son günlerin güncel konusu tıp fakültesi hastanelerinin ve döner sermaye işletmelerinin yaşadığı sorunlar nedeniyle Sağlık Bakanlığına devridir. Üniversite hastanelerinin yaşadığı sorunların yeterince anlaşılamaması gerçekten yönetici olarak bizleri üzmektedir. Bilinmelidir ki, tıp fakültelerinin asli görevi birinci basamak hekimi ve uzman hekim yetiştirmektir. Son yıllarda fakülte hastanelerini bir tür sağlık işletmesi olarak algılayan ve işlevlerini kâr/zarar hesabına indirgeyen yaklaşımlar tıp eğitimine zarar vermekte, tıp eğitiminin kalitesini düşürmektedir. İçinde bulunduğumuz durumdan kimin sorumlu olduğuna bakılmaksızın geleceğe dönük çözümler üretmek ve üniversite hastanelerinin sorunlarını çözerek yeniden etkili bir şekilde toplum sağlığına hizmet eder hale getirmek zorundayız. Konuşmamı bitirmeden önce üniversitemizin sevgili öğrencilerine özel olarak seslenmek istiyorum. Uludağ Üniversitesi, öğrenciye değer ve sorumluluk veren, özgür, çok sesliliği destekleyen, öğretme ve öğrenme coşkusunun yaşandığı, karşılıklı sevgi ve saygının egemen olduğu bir üniversitedir. Karşılaşacağınız her türlü sorunda ben ve yönetici arkadaşlarımızın sizlerin yanında olacağı, sizleri kendi evlatları gibi koruyup kollayacağı sözünü veriyorum. Sizlerin fikri ve vicdani hür bireyler olarak her türlü sömürü, baskı ve ayrımcılığa karşı olmanızı bekliyoruz. Düşüncelerinizi, görüşlerinizi ve ilkelerinizi özgürce savunabilmenizi istiyoruz. Düşüncelerinizi savunurken karşıt düşüncelerin de en az sizinki kadar gündeme getirilmeye ve savunulmaya layık olduğunu demokratik bir erdem içinde kabullenmenizi istiyoruz. Uygar bir şekilde aranan her hak talebini değerlendirmeye alma sözünü sizlere veriyoruz. Sevgili öğrenci evlatlarımıza düşen görev; daha çok çalışmak ve kendisini geliştirmeyi yılmadan sürdürmek, ülkesi ve milleti için yararlı işlere imza atacak birer birey olmaktır. Üniversitemizdeki eğitiminiz sonucunda Ulu Önder Atatürk ün göstermiş olduğu, ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarma hedefine ulaşmada önemli katkılar sağlayacağınıza eminim. Sözlerime son verirken, Uludağ Üniversitesi ni örnek ve öncü bir kurum yapmak için dönemlerini başarı ile tamamlayan rektörlerimize teşekkür ediyor, ebediyete intikal etmiş olanlara da Allahtan rahmet diliyorum. Üniversite yönetimimizde görev alan tüm yöneticilerimize, akademik ve idari personelimize teşekkür ediyorum. Üniversitemizin tüm sorunları ile yakından ilgilenen ve törenimizi onurlandıran Başbakan Yardımcımız Sayın Bülent Arınç başta olmak üzere, Bakanlarımıza, Valimiz Şehabettin Harput a, tüm milletvekillerimize ve siyasi parti temsilcilerine, Bursa

Büyükşehir, Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ile tüm İlçe Belediye Başkanlarımıza ve tüm sivil toplum örgütlerinin değerli yöneticilerine teşekkürü bir borç biliyorum. Sevgili Uludağ Üniversiteliler, Yeni akademik yılın hepinize başarı ve mutluluk getirmesini diliyorum. Altı aylık kısa görev sürem içinde ortaya koyduğumuz yönetim anlayışımız ve başlattığımız bir çok çalışma ve projenin sonuçlarının bizi başarıya götüreceğine inancım tamdır. Önümüzdeki dönem için hedeflerimiz doğrultusunda üniversitemizi geliştirmek adına umutlarınız hiç eksilmesin, yolumuz açık olsun. Sözlelerimi tamamlarken hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Prof.Dr. Kâmil Dilek Rektör