MAHLEP (PRUNUS MAHALEB L.) İN BİTKİ KISIMLARINDA MİNERAL BİLEŞİMİNİN BELİRLENMESİ Seval Aknil MERALER YIL: 2010 Sayfa: 56 Bu çalışmada, Mahlep (Prunus mahaleb L.) bitkisinin yaprak, çiçek, meyve, meyve sapı, tohum ve resin kısmındaki mineral madde kompozisyonu araştırılmıştır. Al, B, Ca, Cd, Co, Cr, Cu, Fe, K, Mg, Mn, Mo, N, Na, Ni, P, Pb, S ve Zn minerallerinin morfogenetik varyasyonu incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; mineral madde miktarları bitkinin belli bir kısmında yoğunlaşmayıp farklı kısımlarda büyük değişimler göstermiştir. Bazı elementlerin miktarları standart değerin altında iken, bazıları standart değerin üstünde ve bazıları ise bu standart değere yakın bulunmuştur. İncelenen minerallerden Al, B, Ca, Cr, Cu, Fe, K, Mn, N, Na, Ni,P, Zn ve S nin miktarı konu ile ilgili diğer bitkilerle yapılan çalışmalarla uyumluluk gösterirken, Mo elementinin diğer bitkilerden farklı olarak mahlepte en fazla yaprakta birikim yaptığı tespit edilmiştir. Mahlep bitkisindeki Cd, Co ve Pb değerlerinin diğer bitkilere göre daha düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir. Bu varyasyonun bitkinin genetiksel özelliklerinden, minerallerin bitkideki taşınmasından veya bitkinin farklı kısımlarının minerali biriktirebilme yeteneğinden ileri geldiği düşünülmektedir. Sonuç olarak; Mardin ve yöresinde doğal olarak yetişen mahlep bitkilerinden elde edilen drogların kullanımında sağlık açısından herhangi bir risk olmayacağı söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Mahlep, mineral madde, morfogenetik varyabilite, Prunus mahaleb L.
FARKLI TUZ UYGULAMALARININ ADAÇAYI (Salvia officinalis L.) NIN GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİSİ Muhittin KULAK YIL: 2011 Sayfa: 59 Tuzluluk, özellikle kurak ve yarı kurak iklimlerde, çevresel faktörler ve hatalı tarımsal uygulamalardan dolayı, giderek artan ve bitkisel üretimi sınırlandıran önemli bir sorundur. Bu çalışmada, ülkemizde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler arasında önemli bir yeri olan adaçayında farklı tuz kaynaklarının (NaCl, KCl, MgSO 4, MgCl 2, Na 2 SO 4 ve CaCl 2 ) bitki gelişimi üzerine etkisi 5 farklı tuz uygulaması ile (0, 50, 100, 150 ve 200 mm) sera koşullarında yürütülen saksı denemesinde araştırılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre; incelenen bitki boyu, yaş ve kuru yaprak ağırlığı, yaş ve kuru kök ağırlığı, kuru gövde ağırlığı, yaş ve kuru herba ağırlığının farklı tuz kaynaklarından ve dozlarından istatistiksel olarak önemli oranda etkilendiği belirlenmiştir. Ancak, yaş gövde ve petiyol ağırlıklarına tuz uygulamalarının önemli bir etkisi olmamıştır. Tuz uygulamalarının 100 mm dozuna kadar arttırılması ile birlikte adaçayında kuru herba ağırlığının kontrole göre % 22, 29 arttığı ve artan tuz uygulamaları ile birlikte 200 mm dozunda kontrole göre % 7, 27 azaldığı tespit edilmiştir. Deneme sonuçları göre, tuz kaynakları açısından değerlendirildiğinde MgCl 2 uygulaması ile en iyi kuru herba ağırlığı elde edilirken, en düşük kuru herba ağırlığı ise CaCl 2 uygulamasından elde edilmiştir. Adaçayının tuzlu alanlarda yetiştirilmesi ile ilgili olarak faklı tür ve çeşitler üzerinde adaptasyon çalışmaların yürütülmesi sorunun çözümüne katkı sağlayabilir. Anahtar Kelimeler: Adaçayı, bitki gelişimi, Salvia officinalis L., tuzluluk
KĠLĠS ĠLĠ RESULOSMAN VE ACAR DAĞLARINDAKĠ İŞLENMEMİŞ ALANLARIN FLORASI KAMİL AYDIN YIL: 2011 Sayfa: 59 Bu çalışma, Kilis ili Resulosman ve Acar dağlarındaki iģlenmemiģ alanların florasını içermektedir. Araştırma alanından 2009 ve 2010 yıllarında 780 bitki örneği toplanmıştır. Bu materyallerin teşhis edilmesiyle 41 familyaya ait 134 cins olmak üzere toplamda 169 takson tespit edilmiģtir. Türlerin fitocoğrafik bölgelere göre dağılım oranları; Akdeniz % 29, iran- Turan % 19 ve Avrupa-Sibirya % 2 şeklindedir. Bölgesi belli olmayan taksonların oranları ise % 50 dir. ÇalıĢma alanında toplam 10 (% 5.91) endemik tür tespit edilmiştir. Gymnospermae alt bölümü 2 tür, Angiospermae alt bölümü ise 167 tür içermektedir. Angiospermlerin 142 tanesi Dicotyledones sınıfından, 25 tanesi ise Monocotyledones sınıfındandır. içerdiği tür sayısına göre çalıģma alanındaki familyalar; Pinaceae 1, Cupressaceae 1, Ranunculaceae 3, Papaveraceae 2, Crusiferae (Brassicaceae) 11, Capparaceae 1, Resedaceae 1, Caryophyllaceae 6, Gutiferae 2, Malvaceae 1, Linaceae 4, Geraniaceae 2, Vitaceae 1, Rhamnaceae 1, Anacardiaceae 1, Fabaceae 22, Rosaceae 7, Crassulaceae 1, Umbelliferae (Apiaceae) 7, Caprifoliaceae 1, Dipsacaceae 1, Compositae (Asteraceae) 26, Campanulaceae 1, Primulaceae 1, Oleaceae 2, Convolvulaceae 3, Boraginaceae 8, Scrophulariaceae 4, Orobancheaceae 2, Lamiaceae 12, Euphorbiaceae2, Fagaceae 1, Salicaceae 1, Rubiaceae 2, Araceae 1, Liliaceae 8, İridaceae 4, Orchidaceae 3 ve Poaceae 9 şeklinde belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Acar Dağı, Flora, Kilis, Resulosman Dağı
KĠLĠS YÖRESĠNDEN TOPLANAN SUSAM ( Sesamum indicum L.) POPULASYONLARININ VERĠM VE KALĠTE PARAMETRELERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI Erdoğan ULUKÜTÜK Biyoloji Ana Bilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Ali ÖZKAN Yıl: 2011 Sayfa: 39 Bu tez çalışmasında; Kilis ve çevresinden toplanan 10 adet yerel susam (Sesamum indicum L.) populasyonunun verim ve kalite parametrelerinin belirlenmesine çalışılmıştır. Çalışma sonucunda morfolojik özelliklerden; bitki boyunun 60.60 67.36 cm, dal sayısının, 3.6 5.7 adet/bitki, bitkide kapsül sayısının 28.30 54.26 adet/bitki, kapsülde tane sayısının 28.30 55.90 adet/kapsül, bitkide ilk kapsül yüksekliğinin 23.73 27.73 cm, 1000 tane ağırlığının 2.56 3.84 g ve verimin ise 13.51 23.32 kg/da arasında değiştiği saptanmıştır. Kimyasal analizler sonucunda tohumlarda sabit yağ oranının % 30.16 40.36, protein oranının ise % 19.60-24.85 arasında olduğu tespit edilmiştir. Yağ asitleri kompozisyonu bakımından palmitik asit oranı % 9.33 9.83, stearik asit oranı % 5.33 5.63, oleik asit oranı % 43.42 45.05, linoleik asit oranı % 38.12 39.80 ve araşidik asit oranı % 0.54 0.60 aralıklarında belirlenmiştir. İstatiksel olarak yağ ile protein arasında çok zayıf negatif bir korelasyon, oleik asit ile linoleik asit arasında ise çok güçlü negatif bir korelasyon olduğu saptanmıştır. Anahtar kelimeler: Morfolojik özellikler, protein oranı, sabit yağ oranı, Sesamum indicum L., yağ asitleri bileşimi
KİLİS VE GAZİANTEP YÖRESİNDE TÜKETİLEN BAZI YABANİ SEBZELERİN MİNERAL İÇERİKLERİ VE MİKROBİYOLOJİK ANALİZLERİ Semiye Burçin AKGÜNLÜ YIL: 2012 Sayfa: 59 Bu çalışmada, Kilis ve Gaziantep çevresinde doğal olarak yetişen ve sebze olarak tüketilen değişik familyalara ait on farklı bitki taksonunun mineral içerikleri ve mikrobiyolojik analizleri yapılmıştır. Çalışmada ele alınan bitkiler; Arum dioscorides (gavurpancarı), Chenopodium album (kazayağı), Malva sylvestris (ebegümeci), Mentha longifolia (yarpuz), Nasturtium officinale (su teresi), Papaver rhoeas (gelineli), Polygonum aviculare (kuş ekmeği), Rumex acetosella (kuzukulağı), Sinapis alba (hardal) ve Urtica dioica (ısırgan otu) dır. Bu bitkilerin sebze olarak kullanılan kısımlarında, kimyasal özellikler olarak mineral madde konsantrasyonları (Al, Ar, B, Ca, Cd, Co, Cr, Cu, Fe, K, Mg, Mn, Mo, Na, Ni, P, Pb, S ve Zn) ve biyolojik özellikler olarak ise hekzan ve sulu metanol ekstrelerinde antimikrobiyal analizler gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda, bitki taksonlarına göre değişmekle birlikte mineral madde bakımından ele alınan bitkilerin oldukça zengin olduğu tespit edilmiştir. Farklı bitki ekstrelerinin oldukça kuvvetli antimikrobiyal özelliklere sahip oldukları da çalışmada bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Antimikrobiyal, Gaziantep, Kilis, mineral madde, sebze, yabani bitki