İstanbul Fikir Enstitüsü Yayınları Temmuz 2015. ARAP BAHARI VE SURİYE İÇ ÇATIŞMASI Abdurrahim El Sarraj - Cihan Taşgın



Benzer belgeler
SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

Devrim Öncesinde Yemen

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Araştırma Notu 15/179

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

2014 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

27 Ocak- 2 Şubat 2014 SAYI: 22

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

MISIR IN SİYASAL HARİTASI

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Türkiye ve Dünyanın 2016 Yılı

Çimento Sektörü ve 2010 Beklentileri

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

KTU SBE Sos. Bil. Derg. 2015, (9): SURİYE İÇ SAVAŞI VE ULUSLARARASI DÜZEN 1

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA SORUNSUZ ALAN KALDI MI?

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

Sn. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci

İSİPAB Dördüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Raporu nun Sunumu

2015 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye

USTAD Tahlil Nisan-2011

Cumhuriyet Halk Partisi

AFRİKA BÜLTENİ (29 Eylül-17 Ekim)

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

Merkez Strateji Enstitüsü Güncel Değerlendirme

Mısır Devrimi Sözlüğü

Hafız Esad ın iç politikadaki yoğun baskıcı rejimi ve Baas Partisi üyelerinin yolsuzlukları ülkede iç huzurun sağlanması önünde önemli bir engel

TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM

Araştırma Notu 12/126

2015 MART DIŞ TİCARET RAPORU

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

HALI SEKTÖRÜ. Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Ortadoğu birliğine doğru ilk adım mı?

ORTADOĞU GÜNCESİ 1 ŞUBAT - 29 ŞUBAT Günce No: 87. Firuze Yağmur GÖKLER

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

SAVAŞ, GÖÇ VE SAĞLIK. 18 Mayıs 2015 İstanbul Şeyhmus GÖKALP

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2013 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

TÜRKİYE NİN EN TEKNİK ELEKTRİK FUARI: 4. ULUSLARARASI ELEX FUARI 2015 YILINDA DA HEYECAN VERDİ

ATM DUBAI 2015 ULUSLARARASI TURİZM FUARI DEĞERLENDİRME RAPORU

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

Dış Ticaret Verileri Bülteni

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

MİLLİ GURURU. Türkiye nin. YILMAZ: 2023 TE HEDEFİMİZ 25 MİlYAr DOlAr İHrAcAT YAPMAK

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

Sahtekarlıkta tüm sınırlar aşıldı : Beyaz Miğferler'in Suriye'deki 'icraatları'

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

2014 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Son 5 yıldır Orta Doğu pazarında %48 gibi bir Pazar kaybı yaşayan Türkiye, bu pazarı tekrar kazanabileceği değerlendirilmektedir.

MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.9, EKİM 2016

SEKTÖRÜN BENİMSENEN FUARI ELEX

Cumhuriyet Halk Partisi

2014 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018

Tanrı Zar Atmaz Ya FED?

ÇİMENTO SEKTÖR NOTU. 1. Dünya Çimento Sektörü

2014 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

2014 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Meslek Komitesi ve Kararlar Şefi

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

2018 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 2 7 Ekim 2012

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

2013 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU

2015 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

KURU MEYVE VE MAMULLERİ İHRACATI

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

CENEVRE DEN CENEVRE YE SURİYE GÖRÜŞMELERİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

2013 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU

HALI SEKTÖRÜ. Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

HALI SEKTÖRÜ 2015 YILI İHRACATI

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

Transkript:

ARAP BAHARI VE SURİYE İÇ ÇATIŞMASI Abdurrahim El Sarraj - Cihan Taşgın 1. ARAP BAHARI VE SURİYE SÜRECİNİN TARİHSEL BOYUTU 1.1 Arap Baharı nın Başlangıcı 2010 yılı Ekim ayında içerisinde bulunduğu ekonomik kriz sonucunda isyan eden ve Tunus ta kendini yakarak hükümeti protesto eden meyve satıcısı Muhammed Bouazizzi Arap Baharı olarak adlandırılan sürecin ilk fitilini ateşlemiş oldu. Birkaç ay içerisinde bu dalga despot yönetimler altındaki Tunus, Mısır ve Libya ya yayıldı. Protestolar bölgeyi adeta kuşatma altına alarak uluslararası kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı. O günden sonra istikrarlı otoriter rejimlerdeki çalkantılar arttı ve demokratikleşme isteklerinin halk nezdinde uyandırdığı yankı güçlü otokrasi gözüken tüm bölge rejimleri üzerinde bir tehdit unsuru haline geldi. Bouazizzi nin bireysel tepkisini takip eden günlerde, protestolar artarak devam etti. Zamanla protestoculara müdahale sertleşti ve güvenlik güçleri tarafından bazı protestocular öldürüldü. Daha sonra protestolarda şehit olanlar için yas mitingleri düzenlenmeye başladı. Gösterilerin başlarında yankı uyandıran haberler yapan ve halkı mobilize eden Arap televizyon Kanalı Al Jazeera, Arap Bahar ının başlangıcında halkı bilgilendirme ve yayınladığı bireysel ya da kitlesel protesto videoları ile etki etme konusunda önemli rol oynadı. Protestolar çok kısa bir sürede Tunus un başkentine yayıldı. Daha sonraki haftalarda adeta bir domino etkisi ile gösteriler komşu ülkelere sıçradı. Libya nın belli noktalarındaki protestolar çatışmalara dönüşmeye başladı. Toplumun her kesiminden insanlar Arap Baharı sürecinde sokak gösterilerine katıldı. Bunların da içinde genç, yaşlı, kadın, erkek, Müslüman, Hıristiyan ve farklı dinsel, mezhepsel gruplar aynı meydanlarda demokrasi talepleri için bir araya geldi. Protestoların uyandırdığı yankı önce Tunus sonra da Mısır olmak üzere birkaç ay içerisinde en sağlam otokratik rejim olarak gözüken Zeynel Abidin Bin Ali nin 14 Ocak 2011 tarihinde ve Hüsnü Mübarek in 11 Şubat 2011 tarihinde devrilmesine etki etti. 2011 in başlarından itibaren birçok Arap ülkesinden protesto gösteriler başladı ve adeta bir domino etkisi oluşturan gösteriler bölgeyi tamamen sardı. Toplumun tüm kesimlerini saran dayanışma içinde, yanı sıra hareketin kendiliğinden ve büyük ölçüde lidersiz doğası başlangıçta rejimlere kolay bastırılabilecek gibi gözükmüş olsa da onları zayıflattı ve protestoları bastırma stratejilerin değiştirmek zorunda kaldılar. Özellikle Mısır da ordunun protestocu halk yanında yer alması rejimin gösterileri bastırmak için çeşitli şiddet yoluna başvurmasına neden oldu. Develi baltacılar ve kimi saldırgan gruplar göstericilerle çatışmaya girdi. Bu yaşananlardan sonra Mısır, Tunus, Yemen ve Libya da gerçek manada ne oldu ve halen Suriye de neler oluyor diye derinlemesine bir sorgulama 1

ve araştırma gerekmektedir. Arap Baharı olarak adlandırdığımız süreç 21.yy ın ikinci 10 yıllık bölümüne Arap dünyası tarihi açısından damga vurmuştur. Suriye de yaşanan sürece kadar Libya dışında yoğun çatışma ve şiddet unsurları yokken, Suriye ayaklanması bölge dengelerini tamamen değiştirmiş ve beklentilerin aksine çok daha uzun bir sürecin başlangıcı olmuştur. Suriye konusunda kendi iç dengelerinde de şaşırtıcı unsurlar ve eklemlenmeleri de barındıran bir süreç yaşandı. Suriye rejimi diğer ülkelerde ki gibi mevcudiyetini koruma yolunda yalnız olmaması ve iç siyasette kendini popüler ve meşru kılan veyahut kılacak olan unsurları elinde bulundurması neticesinde protestoların yoğun bir çatışma alanına evrilmesinde önemli etken olmuştur. Dış aktörlerin devreye girmesi ve bu aktörlerin aktif bir şekilde Suriye politikalarında rol oynaması sürecin bugünkü noktaya gelmesinde başat rol oynamıştır. Gösteriler hızlı bir şekilde genişlemesine rağmen Mısır ve Tunus gibi kısa zamanda büyümedi [1]. Suriye ayaklanması Bahreyn'de olduğu gibi, Libya gibi, bir mezhep ilişki içinde aynı zamanda çok şiddetli bir iç savaşın içine haline geldi ve toplumsal huzur kalmadı. Suriye meselesi devrim için ideal bir davaydı. İngiliz gazeteci Alan George; mevcut ekonomik politik başarısızlıklar devam ederken ne ekmek ne de özgürlük söyleminin bir şey sağlamayacağını söylemiştir. Suriye deki bozuk ekonomik koşullar, zengin ve fakir arasındaki büyük eşitsizlik ve yoksulluk sınırının altında yaşayan insanların oranı %30 du. %50 üzerinde kaçak yapılaşma ve ülkenin birçok kesiminde yoksulluk had safhada yaşanmaktaydı [2]. Suriye de dahil olmak üzere birçok Arap rejiminde Tunus, Mısır, Libya, ve Yemen de yükselerek artan bu protesto ortamının ekonomik yapıdaki bozulma, işsizlik oranlarının artışı ve işlerini kaybeden insanların çokluğundan dolayı olduğuna dair yanlış anlamalar olmuştu. Oluşan koşullar rejimleri temel gıda sübvansiyonlarını artırma, kamu sektöründe çalışanlar için sınırlı gelir artışları verilmesi ve benzeri olmak üzere bazı geçici önlemlerle sistemi koruma çabasına gittiler. Böylelikle protestoları bitirme yönünde kalıcı bir çözüm bulacakları inancına sahiptiler. Örneğin Cezayir bu yolla Arap Baharı sürecinde protestoları çok daha kısa sürede bitirmiş ve bu süreçten en az etkilenen ülkelerden biri olmuştur. Ancak rejimlerin bu düşüncesinin aksine bu insan onurunun var olma çabası ile ilgili bir devrimdi. Tunus, Mısır, Suriye ve Libya da halk uzun yıllardır polis ve güvenlik güçlerinin baskısı altında, çoğunluğu siyasi suçlu insanların tutuklanarak işkence ve şiddet gördüğü, şeffaflığın ve demokrasinin olmadığı rejimlerdi. Totaliter rejimler ne insan onurunu anlamadı ne de halk onları devirene kadar bu gücü keşfedebildi [3]. Geçtiğimiz 42 yıl içerisinde belirtilen faktörlere ek olarak Suriye de Aleviler azınlığı oluşturmalarına rağmen -ki bu oran %12 olarak söylenmektedir- 1970 te Hafız Esad ın iktidarı ele geçirmesi ile birlikte devlet sisteminin merkezine oturmuş ve bugüne kadar gidererek gücünü artırarak kendi devrilmez rejimini oturtmuştur. Normal şartlarda azınlık bir nüfusun devlet sistemi içerisinde 2

yönetim hakkına sahip olmasını çoğulcu demokrasi ile özdeşleştirebilecekken Suriye de çoğulcu nüfus bunu kendi siyasal tahakkümüne çevirerek çoğunluk üzerinde bir baskı rejimi ile iktidarının meşruiyetini sağlamıştır. Bu durumu Saddam Hüseyin rejimindeki Irak ta da Sünni nüfusun Şii nüfus üzerindeki etkinliği ile de gördük. Bu sistem anlayışı ülkedeki başta çoğunluğu elinde bulunduran Sünniler olmak üzerek Hristiyanlar tarafından da daima sağlıksız rejim söylemleri ile dile getirilmiş ancak yönetimde kimi zaman farklı etnik ve mezhepsel gruplara verilen bakanlık ve vekillik görevleri ile denge sağlanmaya çalışılmıştır. Hatta protestoların başlarında Beşar Esad kabineyi revize ederek bu protestoları yatıştırabileceğini düşünmüş ancak bunda başarılı olamamıştır [4]. Yıllardır süregelen Alevi nüfusun sistemdeki etkinliği öyle bir hal almıştır ki, kendileri istese dahi onları sistemin sirayet edilen alanından ayırmak çok zor bir süreç haline gelmiştir [5]. Mart 2011 e geldiğimizde ise Esad ailesinin Suriye üzerindeki etkinliğinin sonuna geldiğinin işaretleri verilmeye başlanmıştı. 1.2 Suriye İç Savaşı nın Tırmanışı Arap baharı devrimlerinin gelişi birlikte özellikle Tunus, Mısır, Libya ve Yemen de yaşanan süreç Suriye de de sosyal medyada aktif olanlar tarafından bu yakından takip edilmekteydi [6]. İlk olaylar 2011 yılının ilk aylarında küçük protestolar olarak başlamıştı ancak bu zamanla sivil bir ayaklanmaya evrildi. Esad rejimine karşı ilk genel protesto 5 Şubat 2011 tarihinde Öfke Günü adında ve internette Facebook üzerindeki bir çağrı ile koordine bir şekilde gerçekleşti [7]. 27 Şubat 2011 de Dera da 15 çocuk ve öğretmenleri ile birlikte Esad karşıtı ve Tunus ve Mısır daki gösterileri destekleyen grafitiler yaptıkları için güvelik güçleri tarafından tutuklandı. Ailelerin birçok girişimine rağmen çocuklar serbest bırakılmadı. 18 Mart günü halk çocukların serbest bırakılması, rejimin devrilmesi, valinin istifasını talep etmek üzere Haysiyet Cuması adı altında miting düzenledi. 20 Mart günü ise hem bu olayı protesto etmek hem de birkaç gün önceki gösterilerde öldürülen protestocuları anmak için Dera da bir toplantı düzenlendi [8]. Protestolar 21 Mart günü Dera nın köyleri olan Jasim, Nava ve Seyh Maskin e yayıldı ve ordu zırhlı araçlar ve tanklarla şehrine etrafını sardı. Birçok iletişim aracı askıya alındı. Dera'da protestocular Baas Partisi ve diğer hükümet binalarının merkezini yaktı. 24 Mart ta yaklaşık 20.000 kişi 6 protestocunun Güney Şehir Mezarlığı'na cenaze alayına katıldı ve böylece bu olaydan sonra çatışmalar tırmandı. Daha sonraki günlerde yasal aktivistler ve kimi görgü tanıkları Haysiyet Cuması gösterilerinde 150 den fazla kişinin öldürüldüğünü bildirdi. Gerilimin tırmanması ile şehirde hayat durdu hatta güvenlik güçleri ortadan yok oldu ve yalnızca birkaç eczane açıldı [9]. Barışçıl gösteriler toplumsal bir güç haline gelmişti. Böylece halk kendi gücünü ve etkisini keşfetmiş oldu. Bu da insani maliyetine rağmen zamanla bu gösterilerin artmasını sağladı. Fakat bu diğer taraftan da güvenlik güçlerini protestoları hedef almaya, sorumsuzca, hesap vermeden halkı öldürmeye itti. Rejim 3

mümkün olduğu şekilde gösterilerin bastırılmasını isterken gösteriler Suriye nin tamamını sardı ve gün geçtikçe gösterici sayısı arttı. 4 Nisan 2011 de Şam ın güneyindeki Duma kasabasında 50 bine yakın Suriyeli daha önceki gösterilerde öldürülen 8 vatandaş için yapılan cenaze törenine katıldı. Güvenlik güçleri protestoculara ateş açtı. 9 Nisan da Dera da Omari Camii nde önceki gün şehit edilenler için bir gösteri düzenledi ve yüz binden fazla kişi bu cenazeye katılarak özgürlük sloganları attılar. En büyük cenaze törenlerinden biri de Izra kentinde gerçekleşti. Bu törende Duma ve Dera da yaşanan olaylar ve Esad rejimi protesto edildi. Güvenlik güçleri göstericilere yine ateşle karşılık verdi [10]. Rejimin bu tavrı ile ilgili İngiliz Dışişleri Bakanı William Hague; göstericilerin öldürülmesinin kabul edilemez olduğunu ve otoritenin insanların barışçıl gösterilerine karşı saygılı olması gerektiğini söyledi [11]. 25 Nisan Pazartesi günü tanklar ve zırhlı araçlarla desteklenen Suriye ordusu Dera yı bastılar. Suriye ordusu evlerde ve mahallelerde tanklar üzerine monte edilmiş makineli tüfeklerle gelişigüzel ateş etmeye başladı ve şehirde elektrik ve teflon hatları tamamen kesildi [12]. 9 Mayıs 2011 tarihinde, ordu tankları Humus ta üç büyük mahalleye otomatik silah ve bombalarla baskın düzenledi ve Rastan şehrini kuşattı. Protestoların başından beri ilk kez şehir merkezinde böyle bir durum yaşandı. En gayri ahlaki olaylardan biri de 13 yaşındaki Hamza Al-Hatib in tutuklanmasıydı. Hamza Al- Hatib tutuklu olduğu süreçte gördüğü işkenceler sonrası öldü ve Suriye devriminin sembolü haline geldi [13]. Hamza sağ omzundan, sol bacağından ve çenesinde bir mermi yarası vardı ayrıca boynu kırılmıştı ve vücudundan birçok yeri sakatlanmış ve parçalanmıştı [14]. Hamza nın ölümü yerel ve uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Hem Suriye nin hem de dünyanın birçok yerinde gösteriler düzenlendi. Amerikan dış işleri bakanı Hillary Clinton ise bu konuyla ilgili Söyleyebileceğim tek şey bu ölümün boşuna olmadığıdır. dedi [15]. 3 Temmuz da Esad rejim güçleri Hama şehrinin girişine tankları yerleştirdi. 1 Haziran 2011 de ise Hama da 1 milyondan fazla insanın katıldığı bir gösteri düzenlendi bu protestoların başlangıcından beri gerçekleştirilmiş en büyük gösteri idi. Amerikan Şam Büyükelçisi Robert Ford yaklaşık 450 bin kişinin katıldığı söylenen gösterilerin ardından Haziran 2011 de Hama yı ziyaret etti. Aynı şekilde, Humus ta yüz bin ve Deyruzur da 60 bin kişinin katıldığı gösteriler düzenlendi [16]. Amerikan büyükelçisinin bu ziyareti Suriye rejimi tarafından provakatif olarak tanımlandı [17]. Barışçıl gösteriler kısa zamanda büyük kalabalıklar halinde Suriye nin büyük kentleri Hama, Latakya, Dera ve Humus ta ve Şam ın yakın bölgelerinde yayıldı. Aynı zamanda gösterilerde keyfi tutuklamalarda yayıldı. Tutuklanan binlerce insan toplu gözaltı kamplarına yerleştirildi. 4 Haziran 2011 de İdlib Valiliği nin Türkiye sınırına yakın bir şehir olan Cisr Kül-Şugur şehrinde kızgın protestocular bir cenaze töreninde güvenlik güçlerinin ateş açmasını protesto etmek amacıyla bir binayı ateşe verdi. Sekiz güvenlik görevlisinin öldürüldüğü 4

saldırı sonucu göstericiler polis merkezini ele geçirdi. Göstericiler ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar sonraki günlerde de devam etti. Rejim güçleri kentin çevresinde onlarca kişiyi gözaltına aldı ve İdlib kırsalında Kafar Ruma yönünde yaklaşık yüz tank ve personel taşıyıcılar gönderdi. 4 Temmuz günü asker otuz otobüsle Hama ya girdi ve gelişigüzel ateş ederek evleri basıp keyfi tutuklamalar yapmaya başladı. Bu tarihten itibaren Esad rejimi devrimi bastırmak için Suriye ordusunun tüm gücünü kullanmaya karar verdi ve sonunda uzun menzilli Scud füzelerinin kullanımına başvurmadan önce tanklar, havan topları ve zırhlı personel taşıyıcılarla 2011 Temmuz ayında başlayan daha büyük katılımlı sivil gösterileri jetler ve helikopterlerle bombalamaya başladı [18]. Çatışmaların yükselmesi ile birlikte protestocular da silahlanmaya başladı. Göstericilerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar sonraki günlerde de devam etti. Gizli polis ve istihbarat ajansları sivillere ateşi reddetti [19]. 29 Temmuz da ordudan ayrılan güçler Özgür Suriye Ordusu nu kurduklarını açıkladı ve bunun ana muhalefetin şemsiye grubunu temsil edeceğini açıkladılar. 2012 Ocak tan itibaren ise Suriye de çatışma alanı daha geniş bir alana yayıldı ve çok daha şiddetli bir şekilde yaşanmaya başladı. Esad rejimi geniş çaplı operasyonlar, hava saldırıları ve 2013 yılında ki kimyasal silah ve varil bombalarının kullanımı ile de çatışmanın boyutlarını katliam boyutlarına evrilmesine neden oldu. 22 Ocak ta Arap Ligi Suriye meselesinin çözümü ile ilgili bir plan hazırladı. Arap Ligi planında, erken bir cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimini öngörerek bu süreçte bir birlik hükümeti kurulmasını önermiştir [20]. 6 Şubat 2012 de Amerika Şam daki elçiliğini kapattı. 2012 ve 2013 yılı Suriye devriminin en kanlı olaylarının yaşandığı ve aktörlerin hem sayısal olarak arttığı hem de bu grupların kendi çıkar ilişkileri çatışmanın vahim boyutlarını da artırdı. Bugün gelinen noktada Suriyeli sığınmacıların rakamlarına bakacak olursak: Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Mahkemesi ne kayıtlı mülteci sayısı 2.734.445 olup ülkelere göre dağılımı ise: Türkiye 747.909, Lübnan 1.077.704, Ürdün 596.062, Mısır 137.444, Irak 223.113 kişidir [21]. 2012 Şubat ta 20.043 kayıtlı mülteci varken aradan geçen iki yıl içinde bu rakam 3 milyona yakındır, bu da Suriye meselesinin nasıl bir hal aldığının çok net bir kanıtıdır. Bu rakam toplam nüfusun yaklaşık %15 ine tekabül etmektedir [22]. Diğer yandan yine BM rakamlarına göre Suriye de 100 binden fazla insan hayatını kaybetti ve 6.5 milyon insan yurtsuz kaldı, bunların %46 sı ise çocuklardan oluşmaktadır [23]. 2. SURİYE DE AKTÖRLER Suriye meselesi ile ilgili bir çatışma çözümü yapmanın zor olduğundan bahsetmiştik. Bundaki en önemli etken aktör analizinin zorluğu zira dönemsel olarak 5

normal şartlarda bir araya gelmesi çok zor olan kimi aktörlerin bir arada hareket ediyor olması bizim kesin bir söylemle analiz yapmamızı zorlaştırıyor. Suriye diğer birçok Ortadoğu ülkesi gibi içerisinde farklı etnik ve dini unsurları barındıran bir devlettir. Esad rejimi altındaki sıkı siyasal yapılanma sosyal hayatın ortadan kalkmasına ve rejimin totaliter bir yapıya dönüşmesini sağlamıştır. Rejimin bu rolü siyasal sistemi elinde bulunduran Nusayri kesimin dışındaki tüm yapı üzerinde bir baskı oluşturmaktaydı. Suriye de nüfusun &70i Sünni Müslüman %12si Nusayri-Alevi ve geri kalan kesim ise Dürziler, İsmaililer ve Hristiyanlar tarafından oluşmuştu. Bu denli farkı bir etnikmezhepsel ve dini farklılıkları bir arada bulunduran bir ülkede gücün tek bir grup tarafından idare edilmesinin sonucu olarak Arap Baharı sürecindeki en büyük toplumsal patlama da Suriye de yaşanmıştır. Bu çatışma sürecindeki aktörleri Esad yani rejim yanlısı ve Rejim karşıtı gruplar olarak incelemeye ve devrimden yana olup kimi zaman rejimle beraber çalışan grupları da ayırmaya çalışarak anlatmaya çalışacağız. 2.1. Rejim Karşıtı Askeri Aktörler 2.1.1. Rejim Karşıtı Yerel Askeri Aktörler Özgür Suriye Ordusu: Özgür Suriye Ordusu, halka silah doğrultma emrine karşı çıktıkları için Suriye ordusundan ayrılan ve daha ziyade düşük rütbeli muhalif askerlerin Suriye rejimine karşı silahlı mücadele yürütmek amacıyla kurdukları rejim muhalifi bir silahlı gruptur [24]. ÖSO kendini gelecekteki Suriye nin ordusu olarak tanımlayarak; Biz herhangi bir siyasi parti, din veya mezhebi değil tüm Suriyelileri korumak istiyoruz. açıklaması yapmıştır [25]. İslami Cephe: 22 Kasım 2013 tarihinde kuruldu. Çoğunlukla Selefiler ve El Kaide akımından etkilenen gruplar İslami grupları birleştirmek için bir araya gelmiştir. İslami cephe yedi farklı grubun bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Bunlar; El-Tevhid Tugayı, İslam Ordusu, Ahrar aş-şam İslami Hareketi, Şükür aş-şam Tugayı, El-Hak Tugayı, Ensar aş-şam Tugayı, İslami Kürt Cephesi dir [26]. İslami cephenin resmi olarak 25 bin savaşçısı olduğu söylenmektedir ancak kendileri bu rakamın 70 bin olduğunu belirtiyorlar [27]. Orta İslamcı Gruplar: İslam cephesinin dağılma etkisi ve Irak Şam İslam Devleti örgütünü ile silahlı çatışma. Ve de farklı İslami gruplar arasındaki rekabetin tırmanması Selefi karşıtı eğilimin evrilmesine yol açmıştır. Bu eğilim İhvan-ı Müslimin söylemlerinin ideolojisinden ve onun mürşitlerinden türemiştir. Örneğin, Şam askeri İslam birliği 6 Aralık 2013 te Şam ve çevresinde kurulmuştur. Bunlar İslami Selefi Askerleri temsil etmekteydi. Bir diğeri ise Mücahid ordusudur. 2 Ocak 2014 te kurulmuş ve Halep te IŞİD ile çatışmaya başlamıştır. Suriye Devrimcileri: 9 Aralık 2013 te 14 farklı fraksiyonun bir araya gelmesi ile kurulmuştur [28]. Amacı İdlib te IŞİD ile savaşmaktır. 6

Yerel Bağımsız Gruplar: Politik ya da askeri veya iedolojik ittifaklar ile ilişkisi olmayan baskın yerel taburlar. Bunların hareket alanının yerel şartlar belirlemektedir. Partiya Yekitiya Demokrat: 2003 yılında Suriyeli Kürtler tarafından kurulmuştur. Suriye meselesinde bir dönem El Kaide ye karşı savaşmış ardından yine bir dönem Esad rejim güçleri ile birlikte El Nusra ya karşı savaşmıştır. Son dönemlerde ise El Nusra ile olan çatışmasında Resulayn kasabasını ele geçirmiştir. 21 Ocak 2014 te ise Rojava bölgesinde özerklik ilan etmiştir. 2.1.2. Rejim Karşıtı Yabancı Askeri Aktörler Al Nusra Cephesi: Şubat 2012 de kurulmuştur. İlk saldırısını 6 Ocak 2012 de Şam ın merkezinde bombalı bir araç ile düzenlemiştir [29]. Nusra nın lideri Abu Muhammed Al-Julani dir [30]. Oluşumun temel saldırısı intihar bombacıları üzerindendir. Bugün El-Nusra birçok cephede güçlü bir konumdadır. Al-Nusra birçok petrol alanını kontrol etmektedir. Nusra nın silahlı gücünün %80 ini Suriyeliler oluşturmaktadır. Söylenen 5-10 bin arası bir silahlı gücünün olduğudur. Ayman Zawahiri şubat 2014 te yaptığı açıklama ile Suriye de El Kaide nin Nusra cephesinin yanında olduğunu açıklayarak Nusra cephesinin Suriye de elinin güçlenmesini sağladı [31]. Irak Şam İslam Devleti: Nisan 2013 te Irak ta El Kaide bağlantılı bir oluşum olarak kurulmuştur [32]. Yakın bir tarihte kurulmasına rağmen ülke içerisinde çok kısa bir sürede etkinliğini artırmıştır. Işid El Nusra cephesi ile birleşme beyanı ilan etmesine rağmen Nusra cephesi bunu reddetmiştir. 2014 ün başlarında birçok muhalif grup ve Nusra Işid karşıtı bir kampanya başlatmıştır. Şubat 2014 te El kaide lideri Ayman Zavahiri nin Işid in El Kaide bağlantısı olmadığını ve Nusra yı desteklediklerini açıklamasının ardından Nusra cephesi Işid e savaş ilan etti. Buna karşılık Işid te Mart 2014 te Nusra ya savaş ilan etti [33]. Bu savaş ilanı Işid in İdlib kırsalı ve Deyruzur dan çıkarılmasını sağladı. Bugün Işid Suriye de El Rakka, El Haseke ve Halep in doğur kırsalında etkinliğini sürdürürken yine Nusra gibi birçok petrol alanını kontrol etmektedir. Ayrıca Irak ta Şii nüfusun yoğun olduğu Felluce, Necef gibi şehirlerde de faaliyet yürütmektedir. Bağımsız Göçmen Tugaylar: Suriye deki durum selefi cihatçılar ve göçmenlere birden fazla yol sağladı. Bunlar çoğunlukla göçmenler tarafından yapılan El Kaide akımına yakın birçok oluşum kurdu. Birçok Suriyeli grup bu oluşuma katıldı. Bunu daha önce Çeçenistan ve Bosna savaşlarında da görmüştük. 2.2. Rejim Karşıtı Siyasi Aktörler Suriye Ulusal Konseyi: 20 Ağustos 2011 tarihinde İstanbul da kurulan Suriye Ulusal Konseyi kısa sürede genişleyerek üye sayısını 310 a çıkarmıştır [34]. 24 Şubat ta 7

2012 de Tunus ta toplanan Suriye nin dostları toplantısında Suriye Ulusal Konseyi barışçıl demokrasi isteyen Suriyelilerin meşru temsilcisi olarak kabul edildi. Suriye Ulusal Konseyi nin amaçları şunlardır: Uluslararası topluma Suriye devriminin sesini ve taleplerini ulaştırmak Barışçıl devrim için siyasal destek sağlamak Geçiş aşamasında ulusal birliği temsil etmek Hiçbir siyasi boşluk olmadığından emin olmak Suriye de demokratik değişim için bir yol haritası belirlemek [35] Demokratik Değişim için Ulusal Koordinasyon Kurulu: 2011 yılı yaz aylarında, solcu gruplar, Kürt aktivistler ve siyasi reformu 2005 Şam Deklarasyonu [36] ile ilişkili kişilerin bir araya gelmesi ile oluşturulmuş Suriye tabanlı bir gruptur. Suriye Devrimci ve Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu: 2012 Kasım ayında Katar ın Doha kentinde muhalif gruplardan oluşan bir koalisyon olarak kuruldu [37]. Koalisyon 60 koltuktan oluşan bir konseye sahip ve bu 60 koltuktan 12 si Suriye Ulusal Konseyi tarafından doldurulacaktır [38]. 31 Mayıs 2013 tarihinde koalisyon Özgür Suriye Ordu suna doğrudan temsilcilik verdi. Böylece ilk kez siyasi bir grup askeri bir gruba doğrudan temsil hakkı tanımış oldu. Doha toplantısı başta Amerika olmak üzere diğer ülkelerden artan baskılara tepki niteliğinde ve daha geniş kapsamlı bir Suriye muhalif koalisyonu kurarak faaliyete geçme amacıyla toplandı. 13 Kasım da Körfez üyesi ülkeler koalisyonu meşru temsilci olarak tanıdı [39]. Ayrıca yine Kasım 2012 de Fransa, Türkiye, İspanya ve İngiltere koalisyonu Suriye halkının temsilcisi olarak tanıdı. Aralık ta ise Obama koalisyonu Suriye halkının meşru temsilcisi olarak tanıdığını açıkladı [40]. Koalisyonun amaçları şunlardır: Beşar Esad rejiminin ve sembollerinin kaldırılması Suriye güvenlik hizmetlerinin yürürlükten kaldırmak Özgür Suriye Ordu sunu desteklemek ve birleştirmek Esad hükümeti ile diyalog ve müzakereleri reddederek onu Suriyelilerin ölümünden sorumlu tutmak ve iktidardan devirmek [41] Suriye Geçici Hükümeti: Suriye ulusal koalisyonu tarafından kuruldu. 19 Mart 2013 tarihinde İstanbul da düzenlenen bir konferansta Ulusal Koalisyon üyeleri Suriye için kurulan geçici hükümetin başbakanı olarak Hassan Hitto seçildi. Hitto 10 ile 12 bakandan oluşan teknik bir hükümet kurulacağını açıkladı. 12 Kasım 2013 te toplanan 10. Genel Kurul Toplantısı nın arından Ahmed Salih Tuma geçici hükümetin başkanı olarak seçildi [42]. 8

2.3. Esad Yanlısı Aktörler 2.3.1. Esad Yanlısı Yerel Askeri Aktörler Şebbihalar: Esad rejimine destek veren silahlı milis gruptur. Esad ailesi tarafından desteklenmiştir. Şebihalar Cumhurbaşkanı Hafız Esad ın yeğeni Namir Esad tarafından 1980li yıllarda kurulmuştur. Faaliyetlerini liman aracılığı ile kaçakçılık üzerinden sürdürmekteydiler ve bu bağlamda liman kentleri Lazkiye, Banyas ve Tartus bölgesinde etkindirler. İç savaş başlangıcından sonra Şebihalar prostestocuları saldırganlık ve insanları öldürmekle itham etmiştir. Ancak en büyük saldırı faaliyetlerini ve kıyımları gerçekleştiren gruplardan biridir. Milli Savunma Kuvvetleri: Suriye iç savaşı sırasında Suriye hükümeti tarafından düzenlenen Suriyeli gönüllü askerlerden yarı zamanlı bir ekip olarak 2013 yılında kurulmuştur. Suriye ordusunun kontrolü ve gözetimi altındadır. Genç ve işsiz erkeklerden oluşmuştur. Söylenen 60 binden fazla askerinin olduğudur. 2.3.2. Esad Yanlısı Yabancı Askeri Aktörler Hizbullah: Ağustos 2012 yılında Amerikan Hazine Bakanlığı, Suriye hükümetinin eğitim danışmanlık ve lojistik destek sağlamak için Hizbullah ın savaşa dahil olduğunu onayladı. Amerikalı yetkililer Hizbullah ın Suriye de bazı alanların dışında Suriye hükümetini isyancı güçlere karşı koymak için de kullanılmaya başlandığı söylemiştir. Hizbullah genel sekreteri Hasan Nasrallah Mayıs 2013 de Suriye deki çatışmaya Hizbullah girdiğini doğruladı ve bunun haklı bir tutum olduğunu söyledi [43]. Nasrallah buna dayanak olarak Esad rejiminin düşmesinin Hizbullah ve Lübnan için sıkıntı oluşturacağını söyleyerek bir dayanak oluşturma yoluna gitti. Güneyden savaşa dahil olan Hizbullah Banyas katliamı ve bu olaydaki rolü ile Hizbullah Suriye meselesi için önemli bir aktör olmaya başladı. Iraklı Mllisler: Analistler, Suriye de 2 ile 5 bin arasında Iraklı Şii milisin olduğunu söylemektedirler. Asa ib El Hak ve Kata ib Hizbullah dahil olmak üzere Iraklı Şii siyasi ve milis gruplar Suriye de rejim adına savaşmaktadır. 2.4. Uluslararası Aktörler 2.4.1. Rejim Karşıtı Uluslararası Aktörler Türkiye: Türkiye hem sınır komşusu olma özelliği ile hem de bölgedeki etkin rolü açısından Suriye konusundaki en önemli dış aktörlerden biridir. Arap baharı öncesi, Türk- Suriye ilişkileri güçlüydü. Suriye meselesinin başlarında da Türkiye Esad yönetimini en kısa zamanda reformlar yaparak çatışma ortamı oluşmadan bu meseleyi çözmesi için telkinlerde bulunsa da rejimin buna yanaşmayışı ve giderek çatışmanın yükselişi Türkiye nin Esad karşıtı bir tavır almasına neden oldu. Bugün gelinen noktada ise 9

Türkiye yüzbinlerce Suriye li mülteciyi ülkesinde ağırlayan ve çatışmanın özellikle Kuzey bölgesindeki gelinen noktada en yakın muhatabı konusundadır. Mevcut durumda Suriye den gelebilecek tehditlere en açık ülke konumunda bulunmaktadır. Meselenin çözümü ile ilgili hem Suriye nin dostları toplantıları hem de uluslararası örgütleri harekete geçirme isteği ile Türkiye yoğun diplomasi yürütmektedir. Amerika Birleşik Devletleri: 2011 yılından bu yana Suriye ye yönelik Amerikan politikası üzerinde sürekli bir tartışma konusu vardır. Amerika bugüne kadar ne kimyasal silah kullanımında ne de Türkiye ye düşen Suriye bombaları sonrası NATO nun müdahilliği konusunda net bir tutum ortaya koyamamıştır bu da Suriyeli muhalifler tarafından Amerika nın söylemlerine karşı kararsız kalınmasına neden olmaktadır. Öte yandan Rusya ve özellikle de İran ın rejime verdiği maddi ve manevi desteği düşündüğümüzde Amerika nın bu mesele ile ilgili tutumu garip karşılanmaktadır. İngiltere ve Fransa: 2012 yılında Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Fransa haberleşme cihazları ve tıbbi malzemeler dahil öldürücü olmayan askeri yardımlar ile muhalefete güç sağlamıştır. İngiltere Kıbrıs taki üslerinden lojistik destek sağlamıştır. 2013 yılında Suriye de kimyasal silah kullanımından sonra müdahale için Amerikalı ve İngiliz yetkililer ortak bir karar aldı ancak bu karar parlamentolardan ve ülke halkları tarafından kabul görmedi. Özellikle İngiltere de Avam kamarasında yapılan oylamada Başbakan David Cameron un ısrarlı söylemine rağmen müdahale önerisi reddedildi [44]. Katar: Katar da Suriye meselesinde önemli bir aktör konumundadır. Sağladığı maddi destek ile Suriye deki muhaliflere önemli ölçüde destek olmaktadır. Söylenen Katar ın ilk iki yılda muhaliflere 3 milyar dolar yardım yaptığıdır [45]. Suudi Arabistan: 2013 yazından beri Suudi Arabistan isyancıları finanse eden ülkelerden biri olarak mesele içerisinde yerini almıştır. Suudilerin silah alımı konusunda önemli desteklerinin olduğu söylenmektedir. Beşar Esad teröristlerin en büyük destekçilerinden biri olarak Suudileri suçlamaktadır. 2.4.2. Rejim Yanlısı Uluslararası Aktörler İran: Sürecin başından beri Suriye nin başlıca stratejik ortaklarından biridir. Bu ittifakın temelinde ağırlıklı hedef Sünni muhaliflere karşı oluşturulmaya Şii-Alevi cephe kurma fikridir. Şii hilali veya Şii jeopolitiği için Suriye meselesi önemli bir yer teşkil etmektedir. Ancak öte yandan Suriye meselesinde İran dış politikasına ve Ortadoğu siyasetine yön veren iki temel ilkenin çatışmış olmasıdır. Bu ilkelerden birisi emperyalizme, Siyonizm e ve İsrail e karşı mücadeledir. İkinci ilke ise otoriter rejimlere karşı mazlum halkların kurtuluş ve özgürlük mücadelelerinin teşvik edilmesidir. [46] Rusya: Rusya şiddetle gelecekteki olası iç isyanların ileride kendisine emsal teşkil etmesi korkusu ile Suriye de uluslararası askeri müdahaleye karşı çıkmaktadır. Genel 10

olarak Rusya da aşırı İslamcı hareketlerin potansiyeline karşı korkuyordu. Ayrıca Suriye deki rejim değişikliği Rusya nın bölgedeki son etkinlik alanını da kaybetmesine neden olacağından Esad yanlısı net bir tutum ortaya koymaktadırlar. Venezüella: 2012 yılı Şubat ayında Venezüella da Hugo Chavez in hükümetin ordu tanklarında kullanmak için yakıt gönderdiği söylenmektedir [47]. Irak: 2011 yılından itibaren Irak hükümeti Esad a mali destek gönderdi. Irak Suriye hükümetine destek taşıyan İran uçaklarına hava sahasını kullanmaya izin verdi. Bu lojistik destek Suriye de rejim güçlerine büyük destek sağladı. Suriye çatışmasındaki dönüm noktalarından biri Hizbullah ın bu çatışmaya müdahil olmasıdır. Siyasal ve sosyal hak arayışından doğan Suriye meselesinin iç savaş ve mezhepsel bir boyuta taşınmasında çeşitli faktörler ve grupların takındığı tutumlar rol oynamıştır. Meselenin bir iç savaşa evrilmesi rejimin oynadığı aktif siyasal rolün durumu getirdiği bölgesel kanlı çatışmalar olarak verilebilir. Mezhep boyutu ise Hizbullah ın güneyden çatışma alanına dahil olması ile başladı diyebiliriz. Özellikle Banyas ta yaşanan katliamdan sorumlu tutulan Hizbullah durumun bir mezhep çatışmasına dönüşmesine neden olmuştur. Öte yandan Işid ve El Kaide gibi daha aktif ve radikal silahlı gruplarında da Suriye deki çatışma alanında olması ülkenin içerisinde bulunduğu yapının çok çetrefilli bir hal almasına neden olmaktadır. Bir diğer aktör ise Kuzey de etnik mücadele veren PKK nın Suriye kolu olarak bilinen PYD dir. Kuzey deki Kürt coğrafyasında nüfuz eden PYD çatışma alanındaki en önemli aktörlerden biri haline gelmiştir. 3. STRATEJİ OLUŞTURMA Suriye konusunda en zor meselelerden biri belki de çözüme dair bir strateji oluşturma konusudur. Bugün geldiğimiz noktada nasıl bir uluslararası müdahale olabileceği veyahut böyle bir müdahalenin imkan dahilinde olup olmadığı halen tartışıla gelen bir konudur. Aslında teorik anlamda uluslararası müdahale imkanı Suriye tarafından Türkiye ye ilk bomba düştüğünde veya bu durumun net bir tehdit unsuru oluşturmaya başlaması ile birlikte NATO nezdinde bir askeri girişim ihtimal dahilinde idi. Türkiye nin Suriye den gelen askeri müdahalelere her seferinde angajman kuralları çerçevesinde karşılık vermesi ve bu durumun birden çok kez tekrarlanması başlıca bir tehdit unsuru olduğunun göstergesiydi. Bush doktrininin ortaya attığı pre-emptive war kavramı Türkiye nin kağıt üzerinde kullanabileceği bir müdahale hakkı doğuruyor olsa da ne uluslararası kamuoyu ne de siyasal dengeler bu müdahaleye olanak sağlamadı. Diğer yandan olası bir böyle müdahalenin sonuçları da çok kestirilebilir değildi. NATO nun 5.maddesinin etki etmemesi Libya vari bir müdahale ihtimalini ortadan kaldırdı. Ayrıca Rusya nın bu kadar aktif bir Suriye politikası izlerken NATO ile Amerika nın Suriye ye yerleşme ihtimaline izin vermeyeceği de aşikardır. Bundan 11

sonraki ihtimaller; uluslararası bir koalisyonun müdahalesi veya Birleşmiş Milletler in barış gücü ile askeri yaptırım uygulaması yoludur. Bu durumlara derinlemesine bakacak olursak, İngiltere, Fransa ve Amerikan kamuoylarının buna tepkisi ve Rusya nın girişimleri bu ilk ihtimali ortadan kaldırdı. BM nezdinde müdahale için ise Güvenlik Konsey inden askeri müdahale kararı çıkması Rusya ve Çin in Suriye politikaları düşünüldüğünde çok olası gözükmüyor. Bugüne kadar alınan kararlar da genellikle BM Tüzüğü nün 6.maddesi kapsamında olup ekonomik ve siyasi yaptırımları içermektedir. Peki, BM bu konuda ilk olarak ne yapabilirdi ve bugün ne yapabilir diye bakacak olursak; BM conflict prevention [48] kavramı üzerinden çatışmalar bu denli yükselmeden yoğun bir diplomasi ile bunu engellemeye çalışabilirdi. Bu kesin bir çözüme kavuşurdu veya kavuşmazdı demek çok rasyonel bir söylem olmayacaksa da ihtimal olarak karşımızda durmaktadır. Öte yandan Suriye meselesinin başlangıcına baktığımızda uluslararası aktörlerin meseleye tutumu Birleşmiş Milletleri bu konuda acil bir eylem planı oluşturma konusunda da pek yardımcı olduğu söylenemez. Bugün ise Birleşmiş Milletler mevcut yapısı ile Suriye ye askeri bir müdahale kararı alması çok olası değil. BM Tüzüğünün 7. Bölümü altında bir doğrudan askeri müdahale peacemaking [49] kararı alınması zor gözüküyor. Tüm bu yollar tıkanmış gözükürken önümüzde tek yol uluslararası hukuk çerçevesinde oluşturulacak kararlar olacak. Suriye için askeri müdahaleden uzaklaştıkça siyasal yapı giderek çökmekte ve çatışma ortamı yükselmekte. Bu bağlamda uluslararası hukukta 1897 yılında Lahey de kabul edilmiş olan Çatışmaların Barışçıl Çözüm Yolu [50] en doğru çözüm olarak gözüküyor. Zaten bu kapsam Kofi Annan Suriye özel temsilcisi olarak atanmıştır. Girişimleri sonuca kavuşamamış olabilir ancak bu önemli bir adım olarak görülmelidir. Askeri müdahale ile ilgili akla gelen bir ihtimalde 1992 te Somali de ve 1994 te Ruanda da [51] olduğu gibi bir insani müdahale olabilir mi? Burada Rusya nın takınacağı tavır çok önemlidir. Rusya bu tarz bir müdahaleye de izin verecekmiş gibi gözükmese de, durumun çok daha vahim bir hal alması en kötü ihtimalle insani müdahale ihtimalinin olasılığının NATO ve/veya BM tarafından bir askeri müdahale ihtimalinden daha olasılıklı gibi durmaktadır. 3.1 Uluslararası Girişimler Cenevre 1 Konferansı: 30 Haziran 2012 de BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri, Türkiye, Irak, Kuveyt, Katar Dış işleri bakanlıkları ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi ile BM Genel Sekreteri nin katılımı ile gerçekleşmiştir. Konferans bir sonuca ulaşamamıştır. Toplantının sonuç bildirisinde ise geçişin mümkün olacağı tarafsız bir ortam yaratılabilmesi için bir geçiş hükümetinin kurulması konusunda anlaşıldığı bildirildi. Söz konusu geçiş hükümetinin, mevcut yönetimin, muhaliflerin ve diğer grupların üyelerini içerebileceği, ortak rıza temelinde oluşturulabileceği belirtilen bildiride, ülkenin geleceğine Suriye halkının karar vereceği, Suriye'de toplumun tüm 12

kesimlerinin, ulusal diyalog sürecine dahil edilmesi gerektiği vurgulandı. anayasal düzenin ve adalet sisteminin gözden geçirilebileceği, sonucun, halkın onayına sunulacağı, anayasal düzen kurulduğunda, özgür ve çok partili seçimler için hazırlanılması, kadınların geçiş sürecinin tüm safhalarında tam anlamıyla temsil edilmeleri gerektiğinin altı çizildi. Cenevre 2 Konferansı: ABD ve Rusya nın öncülük ettiği konferansa BM'nin yanı sıra BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi, Arap Birliği, Avrupa Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı, Cezayir, Brezilya, Kanada, Danimarka, Mısır, Almanya, Hindistan, Endonezya, Irak, İtalya, Japonya, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Fas, Norveç, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Güney Afrika, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri dışişleri bakanları seviyesinde katılmıştır. Konferansa İran da davet edilmiş [52] ancak Suriyeli muhaliflerin İran ın katılması halinde Cenevre ye gelmeyeceklerini açıklaması ile Ban Ki Mun bu daveti geri çekti ve büyük bir diplomatik krize yol açtı. Suriye nin Dostları toplantıları: İlk toplantı 22 Şubat 2012 de Tunus ta, ikinci toplantı ise Nisan 2012 de İstanbul da yapılmıştır. Çıkan ortak kararlar; bir geçici hükümetin kurulması ve bu geçiş sürecinde destek olunması kararı alınmıştır. Ayrıca grup, Suriye nin geleceğinin Suriye halkı tarafından belirlenmesi gerektiğini, haklı ve meşru talepleri gerçekleşinceye kadar karlılıkla Suriye halkının yanında olacağını vurgulamıştır [53]. Annan Suriye Planı: Annan ın 6 maddelik kabul gören planı şöyledir; Suriye yönetimi, halkın meşru istek ve kaygılarına yanıt vermek için başlatılacak olan ve Suriyelilerin liderlik edeceği kapsamlı siyasi süreç için Annan la işbirliği içinde çalışmayı taahhüt etmektedir. Suriye, çatışmaları durdurmayı ve insanların yaşadığı bölgelerde görülen askeri hareketliliği ve ağır silahların kullanılmasını derhal durduracağını taahhüt eder. Bu adımlar atılırken Suriye, şiddeti sonlandırmak için BM gözetimi altında Annan la birlikte çalışacaktır. Annan, muhalefetten de bütün çatışmaların sona erdirilmesi için benzer taahhütler beklemektedir. Suriye insani yardımın iletilmesi ve yaralıların tahliye edilmesi için günlük iki saatlik insani duraklamayı kabul etmekte ve uygulamaktadır. Suriye rastgele tutuklanan kişilerin serbest bırakılma hızını ve kapsamını ve bu kişilerin tutulduğu yerlerin bir listesini sunmayı taahhüt etmektedir. Suriye ülke genelinde gazeteciler için hareket özgürlüğünü sağlamayı ve ayrımcı olmayan bir vize politikası uygulamayı taahhüt etmektedir. Suriye yasalarca garantilenen çerçevede toplanma özgürlüğü ve barışçıl gösteri yapma hakkına saygı duyacağını taahhüt etmektedir. 13

DİPNOTLAR VE KAYNAKÇA 1. International Crisis Group, Popular protest in North Africa and the Middle East (IV): The Syrian people s slow motion revolution, Middle East/North Africa Report No. 108, Brussels and Damascus, July 6, 2011, p. i. 2. http://www.wsws.org/en/articles/2010/07/soci-j13.html 3. SYRIA TRANSITION ROADMAP, Syrian Center for Political & Strategic Studies, 2013, syf. 41 4. http://www.independent.co.uk/news/world/middle-east/assad-hopes-syriancabinets-resignation-will-defuse-protests-2256769.html 5. Martin Chulov, The fear-filled minority sect that keeps Syria s struggling dictatorship alive, The Guardian, June 16, 2012 6. SYRIA TRANSITION ROADMAP, p. 42 7. Day of Rage for Syrians Fails to Draw Protesters, New York Times, February 4, 2011 8. http://www.aljazeera.com/news/middleeast/2011/03/2011320113138901721.html 9. SYRIA TRANSITION ROADMAP, p.p. 43-44 10. http://www.theguardian.com/world/2011/apr/23/syria-troops-open-fire-protesters 11. http://www.theguardian.com/world/2011/apr/23/syria-troops-open-fire-protesters 12. http://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-13185185 13. http://www.aljazeera.com/indepth/features/2011/05/201153185927813389.html 14. Hugh Macleod and Annasofie Flamand, Tortured and Killed: Hamza al-khateed, age 13, Aljazeera English, May 31, 2011 15. Arwa Damon, In death, a 13-year-old becomes a symbol of Syrian opposition, CNN, May 31, 2011 16. SYRIA TRANSITION ROADMAP, p. 45 17. http://www.theguardian.com/world/2011/jul/08/syria-condemns-us-ambassadorvisit-hama 18. SYRIA TRANSITION ROADMAP, p. 44 19. Mariam Karouny, Syria to send in army after 120 troops killed, REUTERS, June 6, 2011 20. http://www.reuters.com/article/2012/01/22/us-syria-idustre8041a820120122 21. http://data.unhcr.org/syrianrefugees/regional.php 22. http://www.bbc.com/news/world-middle-east-14703910 23. http://syria.unocha.org/ 24. http://www.setav.org/public/indir.aspx?yol=%2fups%2fdosya%2f108382.pdf&ba slik=suriye%92de+akt%f6rler%3a+rejim%2c+muhalefet%2c+dini+yap%fd+v e+medya syf.85 25. http://www.telegraph.co.uk/news/worldnews/middleeast/syria/8868027/15000- strong-army-gathers-to-take-on-syria.html 26. http://carnegieendowment.org/syriaincrisis/?fa=55334 14

27. http://carnegieendowment.org/syriaincrisis/?fa=54204 28. http://carnegieendowment.org/syriaincrisis/?fa=53910 29. http://www.stanford.edu/group/mappingmilitants/cgi-bin/groups/view/493 30. http://www.stanford.edu/group/mappingmilitants/cgi-bin/groups/view/493 31. http://dunya.milliyet.com.tr/-irak-sam-islam-devletiel/dunya/detay/1831509/default.htm 32. http://www.bbc.com/news/world-middle-east-24179084 33. http://www.aljazeera.com/news/middleeast/2014/03/isil-says-it-faces-war-withnusra-syria-20143719484991740.html 34. http://www.setav.org/public/indir.aspx?yol=%2fups%2fdosya%2f108382.pdf&ba slik=suriye%92de+akt%f6rler%3a+rejim%2c+muhalefet%2c+dini+yap%fd+v e+medya syf.50 35. http://www.foreignpolicy.com/files/fp_uploaded_documents/110916_about%20s NC.pdf 36. http://carnegie-mec.org/publications/?fa=48514 37. http://carnegieendowment.org/syriaincrisis/?fa=50628 38. http://carnegieendowment.org/syriaincrisis/?fa=50628 39. http://www.bbc.com/news/world-middle-east-20295857 40. http://www.aljazeera.com.tr/haber/abd-suriyeli-muhalifleri-tanidi 41. http://carnegieendowment.org/syriaincrisis/?fa=50628 42. http://www.aa.com.tr/tr/dunya/250734--suriye-gecici-hukumetinin-uyeleri-secildi 43. http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2014/02/nasrallah-hezbollah-syriafighting-lebanon-government-forms.html 44. http://www.radikal.com.tr/dunya/ingiliz_parlamentosu_suriyeye_mudahaleye_hay ir_dedi-1148454 45. http://www.ft.com/cms/s/0/86e3f28e-be3a-11e2-bb35-00144feab7de.html#axzz3301b6hf0 46. http://file.setav.org/files/pdf/20121121171707_setaarap_bahari_surecinde_iran%e2%80%99in_suriye_politikasi.pdf 47. http://www.nytimes.com/2012/02/23/world/americas/chavez-appears-to-usevenezuelan-fuel-to-help-syrias-assad.html?_r=0 48. Eileen F.Babbitt, The Evolution fo International Conflict Resolution: From Cold War to Peacebuilding, Negotiation Journal, Ekim 2009, syf.541 49. Eileen F.Babbitt, The Evolution fo International Conflict Resolution: From Cold War to Peacebuilding, Negotiation Journal, Ekim 2009, syf.542 50. Peter Malanczuk, AKehurst s Modern Introduction to International Law, Routledge, 1997, syf.22 51. Peter Malanczuk, AKehurst s Modern Introduction to International Law, Routledge, 1997, syf.xv-xvi 52. http://www.sabah.com.tr/dunya/2014/01/20/bm-irani-cenevre-2ye-davet-etti 15

53. http://www.mfa.gov.tr/chairman_s-conclusions-second-conference-of---thegroup-of-friends-of-the-syrian-people-istanbul_-1-april-2012.tr.mfa 54. http://www.dunyabulteni.net/haber/205440/kofi-annanin-suriye-plani-nedir 55. Kararnamelerin içeriklerini detaylı olarak yazmanın çok uzun olacağını düşündüğümüz için ek olarak tüm kararnameleri vermeyi daha uygun gördük. 16