BĠLGĠ VE ĠLETĠġĠM TEKNOLOJĠLERĠ ĠLE YABANCI DOĞRUDAN YATIRIM AKIMLARI ARASINDAKĠ ETKĠLEġĠM: TÜRKĠYE ĠÇĠN KOĠNTEGRASYON ANALĠZĠ, 1980-2004



Benzer belgeler
Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Türkiye de Tarımsal Üretim ile Tarımsal Kredi Kullanımı Arasındaki Nedensellik İlişkisi

A. Regresyon Katsayılarında Yapısal Kırılma Testleri

İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (1999) Ekonometri Bölümü

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Siyasal Bilgiler Fakültesi / Ankara Üniversitesi 1992

HAM PETROL FİYATLARININ BİST 100 VE BİST ULAŞTIRMA ENDEKSLERİ İLE İLİŞKİSİ

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Türkiye de Reel Döviz Kuru, Tarımsal İhracat ve Tarımsal İthalat Arasındaki Nedensellik İlişkisi

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008

ENERJĠ VE EKONOMĠK BÜYÜME ĠLĠġKĠSĠ: TÜRKĠYE ÖRNEĞĠ

500 BÜYÜK FİRMA İÇİNDE YABANCI SERMAYE KAYNAKLI FİRMALARIN 2003 PERFORMANSI

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

Ekonomik Rapor 2011 I. MAKRO BÜYÜKLÜKLER AÇISINDAN DÜNYA EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN İKTİSADİ BÜYÜMEYE ETKİSİ: TÜRKİYE İÇİN BİR EKONOMETRİK ANALİZ

TÜRKİYE DE AR-GE HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ NEDENSEL İLİŞKİNİN ANALİZİ

TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ, EKONOMİK BÜYÜME VE CARİ AÇIK İLİŞKİSİ

APPLICATION CRITERIA CURRICULUM: CP 253 Statistical Methods for Planners (3-0) 3 CP 343 Urban Economics (3-0) 3

TÜRKİYE DE FELDSTEİN HORİOKA HİPOTEZİNİN GEÇERLİLİĞİNİN SINANMASI: ADL EŞİK DEĞERLİ KOENTEGRASYON TESTİ ÖZET

TÜRKİYE DE SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ:KO- ENTEGRASYON ANALİZİ ( )

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

Dünyada ve Türkiye de Doğrudan yabancı Sermaye Yatırımları

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: SINIR TESTİ YAKLAŞIMIYLA TÜRKİYE ÖRNEĞİ. Cem IŞIK *

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

DÖVİZ KURU, SERMAYE MALLARI, ARA MALI VE TÜKETİM MALI İTHALATI ARASINDAKİ UZUN DÖNEMLİ NEDENSELLİK ANALİZİ: DÖNEMİ

TÜRKİYE DE KUR REJİMİ UYGULAMASI VE ENFLASYON İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR ANALİZ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDAN İTİBAREN GEÇERLİ OLACAK NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT-İ.Ö

Ekonomik Rapor 2011 KAYNAKLAR 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Journal of Economics, Finance and Accounting (JEFA), ISSN: Year: 2015 Volume: 2 Issue: 1

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İktisat Orta Doğu Teknik Üniversitesi 1991 Yüksek Lisans İktisat Bilkent Üniversitesi 1994

SESSION 2E: Büyüme II 809

ÖZGEÇMİŞ. Dağıtılmış Gecikmeli Modellerin Analizi ve Firma Verilerine Uygulanması, Prof. Dr. Ali Hakan Büyüklü

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

DERS KODU DERS ADI ZORUNLU TEORİ UYGULAMA LAB KREDİ AKTS Atatürk İlkeleri ve İnkılap AIT181 Tarihi I Zorunlu

ELEKTRONİK SEKTÖRÜ RAPORU (2013/1)

TÜRK İMALAT SANAYİİ NDE UZUN DÖNEM ÜCRET-FİYAT-İSTİHDAM İLİŞKİLERİNİN EKONOMETRİK OLARAK İNCELENMESİ. Kıvılcım METİN* Şenay ÜÇDOĞRUK** ÖZET

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 13, Sayı 2,

YATIRIM ARAÇLARININ GETİRİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ÇOK BOYUTLU ÖLÇEKLEME YÖNTEMİ İLE ANALİZİ

DÖVİZ KURU VE ENFLASYONUN BİST BANKA ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

alphanumeric journal The Journal of Operations Research, Statistics, Econometrics and Management Information Systems

DÖVİZ KURU İLE HİSSE SENEDİ FİYATLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN AMPİRİK ANALİZİ: GELİŞEN ÜLKELER ÖRNEĞİ

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 57, Kasım 2017, s

tepav Kasım2012 N DEEĞERLENDİRMENOTU ÜRÜN TİCARETİNİN FİNANSALLAŞMASININ TARIMSAL ÜRÜN VE GIDA FİYATLARINA ETKİLERİ

TÜKETİCİ KREDİLERİ VE CARİ AÇIK ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ. Alınış Tarihi: 16 Ocak 2015 Kabul Tarihi: 15 Mart 2015

Türkiye de Sigara Fiyatları ve Tüketim İlişkisi

ÖZGEÇMİŞ. 7. Yayınlar 7.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

Türkiye nin Fasıllara Göre İthalat Talep Fonksiyonunun Ekonometrik Tahmini

ÖZELLEŞTİRME VE ULUSLAR ARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARIN TÜRKİYE EKONOMİSİ NE YANSIMASI: İLK VE İKİNCİ 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU ÖRNEĞİ

Petrol ve İthalat: İthalat Kuru Petrol Fiyatları mı?

DIŞA AÇIKLIK VE KALKINMA İLİŞKİSİ ( ): TÜRKİYE ÖRNEĞİ

DOGQUDAN YABANCI ~ERMAYE YATIQIMLAQININ TOPLAM YATIQIMLAQ ÜZERINDEKI ETKl~I

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE YURTİÇİ YATIRIMLAR ARASINDAKİ EŞBÜTÜNLEŞME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Ekonomik Buyume ve Dis Ticaret Iliskisi: Turkiye Ornegi

2017 ÖNCESİ NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT NÖ-İÖ BÖLÜMLERİ LİSANS ÖĞRETİM PLANI

BAKANLAR KURULU SUNUMU

ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLAR 2010 YIL SONU DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE DE SEÇİLMİŞ MAKROEKONOMİK DEĞİŞKENLERİN DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN YAPISAL VAR ANALİZİ: DÖNEMİ

DÖVİZ KURUNDAKİ DEĞİŞİMİN TÜRKİYE-KIRGIZİSTAN DIŞ TİCARETİNE ETKİSİ: VAR ANALİZİ 1

TÜRKİYE DE SANAYİ SEKTÖRÜ EKOMİK BÜYÜME VE VERİMLİLİK İLİŞKİSİNİN KALDOR YASALARI ÇERÇEVESİNDE SINANMASI: EKONOMETRİK BİR ANALİZ

İHRACAT VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ: BOOSTRAP PANEL GRANGER NEDENSELLİK TESTİ Nurgün TOPALLI*

Küresel Kriz ve Yükselen Piyasa Ekonomileri

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANS SEKTÖRÜ VE REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Finansal Hesaplar İstatistik Genel Müdürlüğü

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Enflasyon, Kointegrasyon,Granger Nedensellik Analizi

YAPISAL KIRILMALARI GÖZ ÖNÜNE ALARAK TÜRK İMALAT SANAYİ EKONOMİK DEĞİŞKENLERİ ARASINDA UZUN DÖNEM İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI *

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü. Dersler ve Krediler

TÜRKİYE NİN NET PETROL İTHALATININ FİYAT VE GELİR ESNEKLİKLERİ: ARDL MODELLEME YAKLAŞIMI İLE EŞBÜTÜNLEŞME ANALİZİ

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Doç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.İİBF İktisat Bölümü

Semester I. PSPA 105 Introductionto Law Hukuka Giriş C 3 5 ECON 101 Introduction to Economics İktisada Giriş I C 3 5

SESSION 4C: Uluslararası Ticaret II 455

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 71

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMI VE DIŞ REKABET GÜCÜ İLİŞKİSİ: TÜRKİYE İÇİN NEDENSELLİK ANALİZİ

DERS ÖĞRETİM PLANI. Tarım Piyasalarının Analizi. Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Lisans

TÜRKİYE' DE KAMU HARCAMALARıNIN ÖZEL SEKTÖR YATIRIM HARCAMALARINI DIŞLAMA ETKİsİNİN TESTİ ( ) Yrd. Doç. Dr.

ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. ve Konsolidasyona Tabi Bağlı Ortaklığı

KMÜ Sosyal ve Ekonomịk Araştırmalar Dergịsi 16 (26): 18-22, 2014 ISSN: ,

Finansal Krizden Bu Yana Dünya Ticaretinin En Kötü Yılı : 2015

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI YAZ OKULU EŞDEĞER YAPILACAK DERSLER FAKÜLTE : İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ BÖLÜM : İKTİSAT

İktisat Bölümü, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hacettepe Üniversitesi, Ankara, Türkiye, 2011.

SESSION 2C: Finansal Krizler 381

İÇİNDEKİLER İŞLETME İÇİNE YÖNELİK ÇALIŞMA SERMAYESİ YÖNETİMİ

DIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ

RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN DIRECT INVESTMENT AND ECONOMIC GROWTH IN DEVELOPING COUNTRIES

(THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA)

TÜRKİYE DE KISA VADELİ SERMAYE HAREKETLERİNİN EKONOMİK BÜYÜME ve REEL DÖVİZ KURU İLE İLİŞKİSİ

Article Arrival Date: Published Date: Vol 3/ Issue 12 / pp:

Sığır Sayısı, Süt Üretimi ve Süt Fiyatı Arasındaki Uzun Dönem İlişkisinin Belirlenmesi: Dönemi-Türkiye Örneği

TÜRKİYE'DE AR&GE YATIRIM HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ EŞ-BÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK İLİŞKİSİ:

2015 Yılında Para ve Kur Politikası. Erdem BAŞÇI Başkan. 10 Aralık 2014 Ankara

Türkiye de Ticaret, Ulaşım, Finans Ve Konut Sektörlerindeki Büyümenin Tarım Sektöründeki Büyümeye Etkisi: Ekonometrik Bir Analiz

Transkript:

BĠLGĠ VE ĠLETĠġĠM TEKNOLOJĠLERĠ ĠLE YABANCI DOĞRUDAN YATIRIM AKIMLARI ARASINDAKĠ ETKĠLEġĠM: TÜRKĠYE ĠÇĠN KOĠNTEGRASYON ANALĠZĠ, 1980-2004 Hilal Bozkurt * Gülten Dursun** ÖZET Bu çalışmada Türkiye de 1980-2004 dönemi için bilgi ve iletişim teknolojileri ile yabancı doğrudan yatırım girişleri arasında uzun dönemde ekonomik büyümeye olan katkısı göz önünde bulundurularak, kointegrasyon analizi ile nedensel bir ilişkinin olup olmadığını incelenmiştir. Temel hipotez, bilgi ve iletişim teknolojileri altyapı yatırımlarının daha fazla yabancı doğrudan yatırım çekeceğidir. Kointegrasyon iki değişken arasındaki uzun dönem ilişkisini gösterir. Kointegrasyon araştırması için Johansen yöntemi kullanılmıştır. Johansen yöntemi Dickey-Fuller yönteminin genelleştirilmiş bir gösterimidir. Denklem sisteminde yer alan değişkenler için ortak gecikme uzunluğunu belirlemede Hatemi-J Criteria (HJC) testi kullanılmıştır. Johansen Kointegrasyon test sonuçlarına göre Türkiye de incelenen dönemde değişkenler arasında istatistiksel açıdan anlamlı kointegrasyon ilişki gözlenmemiştir. Anahtar Kelimeler: Yabancı Doğrudan Yatırımlar, Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Durağanlık, Co-integration, Hatemi-J Kriteri. THE INTERACTION BETWEEN INVESTMENT IN INFORMATION AND COMMUNICATION TECHNOLOGY AND FLOWS FOREIGN DIRECT INVESTMENT: CO-INTEGRATION ANALYSIS FOR TURKEY, 1980-2004 ABSTRACT This study investigates the simultaneus causal relationship between investments in information and communication technology (ICT) and flows of foreign direct investment (FDI) in Turkey for 1980-2004, with reference to its implications on economic growth based on long time-series methodologies. Main hipothesis is a higher level of ICT investment leads to an increase inflow of FDI. For the cointegration test we use the Johansen method. Cointegration shows the long-run relationship between two variables. The Johansen cointegration methodology is shown generalized Dickey-Fuller methods. The set of possible lag lengths for the equation system was selected Hatemi-J Criteria (HJC) test. Our cointegration test result suggest that there is no significant causality from ICT to FDI in Turkey. Key Words: Foreign Direct Investment, Information and Communication Technology, Stationary,Co-Integration, Htemi-J Criteria 1.GiriĢ Hızla globalleşen dünyada yaşanan önemli değişimlerden biri uluslararası sermayenin, üretimini dünya ölçeğinde tasarlaması ve gerçekleştirmesi olmuştur. 1993 yılında dünyada 200 milyar dolar olan yabancı doğrudan iç akımları 2000 yılında 1.3 trilyon dolar seviyesine tırmanmıştır. 1980 yılında yabancı doğrudan yatırımlar (YDY) stoku dünya GSYİH nın sadece %5 ine eşitken 1990 lı yılların sonunda yaklaşık üç katına %14 oranına yükselmiştir. Gelişmekte olan ülkelerin * Yrd. Doç. Dr. Hilal Bozkurt, Kocaeli Üniversitesi, hilalbozkurt@mynet.com ** Yrd. Doç. Dr. Gülten Dursun, Kocaeli Üniversitesi, dgulten@kou.edu.tr 37

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2006, Cilt I-I, I-II (Özel Sayı) (GOÜ) YDY akımlarından aldığı pay ise 1988-1990 da %17.1 den 1998-2000 de %21.4 e çıkmıştır (UNCTAD,2000). Son on yıl boyunca YDY akımları uluslararası ticaretten en az üç kat hızlı gerçekleşmiştir (Gorg ve Greenaway, 2004). Ampirik kanıtlar gelişmekte olan ülkelerde yabancı doğrudan yatırımların ekonomik büyümelerine olan pozitif katkıları nedeniyle sermaye birikimlerine katkıda bulunduğunu göstermektedir. Marwah ve Klein (1998) Hindistan; Li, Liu ve Rebelo (1998), Sun (1998) ve Liu (2002) Çin; Ramirez (2000) Meksika; Lim ve McAleer (2002) Singapur; Marwah ve Tavakoli (2004) Endonezya, Malezya, Filipinler ve Tayland için yaptıkları çalışmalar örnek olarak verilebilir. Ayrıca Borensztein, Gregorio ve Lee (1998) ve Makki ve Somwaru (2004) ise yaptıkları karşılıklı ülke çalışmalarında GOÜ lerde YDY lerin ekonomik büyüme üzerine olan etkilerini pozitif ve anlamlı bulmuşlardır. YDY ler özellikle GOÜ ler açısından bakıldığında ekonomik büyüme ve yeniden yapılanmalarında başlıca finansman kaynaklarından biri olması açısından önem taşımaktadır. Uluslararası bir sermaye akımı niteliğini taşıyan YDY ler kısa vadeli sermaye akımlarının değişken yapısının olmaması nedeniyle GOÜ lerin dış borçlanmalarına alternatif bir politika aracı olarak görülmektedir. GOÜ ler YDY akımlarına getirilen teknik engellemeleri liberalize etmişler ve yabancı yatırımcıyı ülkelerine çekecek çeşitli teşvikler uygulamışlardır. Uluslararası politik çevredeki değişiklikler ülkelerin ticaret ve finansal alanda neoliberal yapısal düzenlemelere giderek kendilerini ulusötesi sermayeye açmalarına neden olmuştur. 1991-2002 arası ulusal YDY rejimlerinde toplam 1641 düzenleyici değişiklik yapılmıştır (UNCTAD, 2003:20). Bu değişikliğin 1551 tanesi (yaklaşık %95 i) YDY lerin lehine yapılmıştır. Yapılan bu düzenlemelerin ortak noktası YDY lerin önündeki teknik engellerin ortadan kaldırılması ve tamamen liberalleşmesidir. Literatürde YDY lerin belirleyicileri olarak altyapı, beşeri sermaye, düşük ücretler, doğal kaynaklar, politik istikrar gibi değişkenler yer almakla beraber son yıllarda bu değişkenlere ilave olarak özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri eklenmiştir. Bunun nedeni global ekonominin son 20 yıl boyunca büyük değişikliğe maruz kalması olmuştur. 1970 lerde YDY yi belirleyen koşullar bugün artık geçerli değildir. Bugün bilgi ve iletişim teknolojilerini başarıyla uygulayan ekonomilerin global ticarete olan katkıları devam etmektedir (Gholami ve diğ. 2005). İnternetin hızla yayılması, önceden varolmayan ticari ve politik bilgiye giriş olasılığını açığa çıkarmıştır. Özellikle GOÜ lerde iletişim teknolojileri hizmetleri (örneğin mobil telefonlar ve bilgisayarlar) işlem maliyetlerini azalması yönünde etkili olmaktadır. Globalleşme bir yandan rekabeti arttırmakta öte yandan küçük ve orta büyüklükteki girişimleri, endüstrileşmiş ülkelerdeki tüketicilerle olan doğrudan iletişimi ve bilginin kullanılması yoluyla ve daha düşük işlem maliyeti nedeniyle piyasalara girişleri konusunda bir şansa sahip kılmaktadır (Matambalya ve Wolf, 2001:4). Bu durum BİT lerin YDY yi açıklamada kritik bir öneme sahip olduğunu göstermektedir. Addison ve Heshmati (2004) YDY lerin belirleyicileri ile ilgili çalışmasında geniş bir ülke grubunu kullanmışlardır. Bulgularına göre, BİT gelişmekte olan ülkelerin YDY akımlarını arttırmaktadır. Çünkü BİT ler en düşük işlem ve üretim maliyetinin oluşmasına neden olmakta ve en yoksul ülkeler için bile alternatif yatırım fırsatları yaratabilmektedir. Gholami ve diğ. (2005) ise 1976-1999 dönemini ve ele aldığı 23 ülke arasında Türkiye nin de yer aldığı çalışmasında BİT ve YDY arasındaki nedensel ilişkiyi incelemişlerdir. Analiz sonuçlarına göre gelişmiş ülkelerde BİT ve YDY arasında güçlü nedensel bir ilişki mevcut iken GOÜ ler için anlamlı nedensel bir ilişki bulamamışlardır. Gelişmiş ülkelerde BİT YDY leri çekmek yoluyla ekonomik büyümeye de dolaylı yoldan katkıda bulunmaktadır. İlave olarak tersine nedensel ilişki konusunda da kısmi kanıtlar elde etmişlerdir. Buna göre YDY iç akımları BİT yatırımlarında ve üretim kapasitesinde güçlü artışlara neden olmaktadır. Tüm hakları dergiye aittir. 38

Bu çalışmanın amacı Türkiye de BİT ve YDY girişleri ve ekonomik büyümeye olan etkisi nedeniyle aralarında uzun dönemde nedensel bir ilişki olup olmadığını belirlemektir. Bu nedensel ilişkinin tahmininde aynı zamanda ekonominin dışa açıklığının derecesi ve piyasa büyüklüğü ile ekonomik refahın ölçüsü olabilecek kişi başına GSYİH kontrol edildi. Bu çalışmada durağanlık sorununu dikkate alan yeni ekonometrik yaklaşımlar bağlamında Johansen kointegrasyon analizi uygulanmıştır. Denklem sisteminde yer alan değişkenler için ortak gecikme uzunluğunu beleirlemede Hatemi-J. Kriteri kullanılmıştır. Zaman serisi metodolojisi regresyon analizlerinde trendin neden olduğu sahte regresyon sonuçlarının ortaya çıkmasına engel olabilmektedir. Bu çalışmanın başlıca özelliği ilgilendiğimiz başlıca değişkenler arasında eşanlı olarak nedensel bir ilişkinin olup olmadığı konusuna bir katkıda bulunmaktır. Veriler yıllık olup 1980-2004 dönemini kapsamaktadır. BİT verileri OECD veri tabanından diğer veriler (YDY, kişi başına GSYİH ve dışa açıklık) Dünya Bankası veri tabanından elde edilmiştir. Bu çalışmanın planı şöyle tasarlanmıştır. İkinci ve üçüncü bölümde yabancı doğrudan yatırımların ülkelerin ekonomik büyümelerine olan katkıları ve YDY lerin belirleyicileri tartışılmıştır. Dördüncü bölümde Türkiye de yabancı doğrudan yatırımlar ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin mevcut durumu ele alınmış ve beşinci bölümde zaman serisi analizinde kullandığımız veri ve metodoloji açıklanmış ve ampirik analize geçilmiştir. Son bölümde ise elde edilen bulgular değerlendirilmiştir. 2.Yabancı Doğrudan Yatırımların Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkileri Yabancı doğrudan yatırımlar özellikle gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınmaları ve büyümeleri konusunda fırsatlar yaratmıştır. YDY ler girdikleri ülkelere sermaye, yönetim becerisi, teknoloji transferi, know-how, piyasaya giriş, ve ihracatı desteklemesi yönünde faydalar sağlamaktadır. Bazı çalışmalar YDY ile ekonomik büyüme arasında pozitif bir ilişki saptarlarken, bazıları da negatif bir ilişki bulmuşlardır. Findlay (1978) YDY lerin teknolojik gelişme yoluyla ekonomik büyümeyi desteklediğini göstermiştir. Daha hızlı büyüyen ekonomi daha yavaş büyüyen bir ekonomiye göre daha büyük kar fırsatları yaratabilir. Bu nedenle büyüme YDY lerin önemli bir belirleyicisidir. Borenzstein ve diğ. (1995) YDY ve beşeri sermaye arasındaki etkileşimi vurgulayarak, eğitim düzeyinin verilen eşik değerden (threshold) daha yüksek olması durumunda YDY lerin ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin pozitif olduğunu ampirik olarak göstermişlerdir. YDY ler aynı zamanda yeni teknolojilerin benimsenmesi konusunda önemli bir araçtır. 1970-1989 dönemini kapsayan çalışmalarında gelişmiş ülkelerden 69 gelişmekte olan ülkeye yapılan doğrudan yatırımlar yer almıştır. Bende-Nabende ve diğ. (2001) ise büyüme ve YDY ler arasında bazı ülkeler için pozitif bazı ülkeler için negatif bir ilişki saptamışlardır. Makki ve Somwaru (2004) çalışmalarında Borenzstein ve diğ. nin (1995) çalışmalarını genişletecek biçimde ele almışlar ve YDY lerin ekonomik büyüme üzerinde pozitif etkisinin olduğunu kanıtlamışlardır. Endojen büyüme modelinin uygulandığı çalışmalarında, Borenzstein ve diğ. nin analizini 1990 lı yılları içerecek şekilde genişletmişlerdir. Bunun nedeni ise bu dönemde gelişmekte olan ülkelere YDY ve dış ticaret akımlarının hızlı artışı olmuştur. Borenzstein ve diğ. lerinden farklı olarak YDY nin sadece beşeri sermaye değil aynı zamanda dış ticaret ve yurt içi sermaye yatırımları ile olan etkileşimini incelemişlerdir. Elde edilen sonuçlar açısından bakıldığında birbirinden farklı olmadığı görülmüştür. YDY ler dış ticaret, beşeri sermaye ve yurt içi yatırımlarla birlikte ekonomik büyümeyi daha yüksek oranda etkilemekte; enflasyon oranı, vergi oranları ve kamu harcamalarındaki artışlar ise ekonomik büyümeyi negatif yönde etkilemektedir. 39

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2006, Cilt I-I, I-II (Özel Sayı) 3. YDY nin Belirleyicileri Yabancı doğrudan yatırımları belirli ülkelere çeken ya da çıkışını engelleyen çeşitli faktörler vardır. YDY lerin belirleyicileri ile ilgili yapılan çalışmaların çoğu ekonomik değişkenlerin (kar, GSYİH, ve/veya GSMH, ödemeler dengesi, ücret düzeyi, verimlilik ve döviz kurları) etkileri üzerine yoğunlaşmışken, bazı araştırmacılar politik istikrar ve terör gibi değişkenleri dikkate almışlardır. Bu konuda çok geniş bir literatür mevcuttur. Elbette ki literatür verilerin elde edilebilirliği ile sınırlıdır. UNCTAD 1998 yılı Dünya Yatırım Raporunda YDY yi etkileyen faktörlere ilişkin bir analiz yapmıştır. Buna göre YDY nin belirleyicilerini ekonomik, politik ve yatırım ortamına ilişkin faktörler olmak üzere üç ana başlık altında toplamıştır (UNCTAD, 1998). Literatürde en fazla öne çıkan değişkenler ise piyasa büyüklüğü (+), doğal kaynak mevcudiyeti (+), ekonomik ve politik istikrar (+), idari engeller (-), düşük ücret maliyeti (+), uygun döviz kurları (+), ticari engeller (-), ihracat olanakları (+), dışa açıklık (+), demokratikleşme (+), risk (-) ve ilave olarak zamana ya da ülkeye özgü etkilerdir. Konu ile ilgili bir başka dikkati çeken nokta da önceki yıllara göre son on yıldır değişmiş olduğudur. Dünyanın büyük bir hızla bilgi temelli bir ekonomiye doğru hareket etmesi nedeniyle özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri YDY lerın başlıca belirleyicisi olarak dikkate alınmaktadır. Taşıma maliyetlerini azaltması, pazarlama bilgisini geliştirmesi, üretim etkinliğini artırması BİT in başlıca faydaları arasında yer almaktadır. Yapılan çalışmalar, telekomünikasyon altyapısının bir ülkenin sadece ekonomik büyümesi üzerine değil, aynı zamanda YDY çekmede ve dünya piyasalarında giderek artan rekabet ortamı içersinde büyük öneme sahip olduğunu göstermektedir. BİT hizmetlerinin yetersizliği özellikle az gelişmiş ülkelerin ekonomik büyümeleri konusunda engelleyici olabilmektedir (Matambalya and Wolf, 2001; Addison and Hesmati, 2004). İleri telekomünikasyon hizmetleri çok uluslu şirket ve iştirakleri arasındaki denizaşırı bağlantılarında uluslararası iletişimi kolaylaştırmaktadır. BİT lerdeki teknolojik gelişmeler yoluyla global ölçekte işlem yapan çokuluslu şirketlerin yönetimini kolaylaştırmıştır (Pajarinen ve Yla-Antilla, 2001). Böylece BİT iletişim hızını arttırarak maliyeti düşürmek yoluyla daha hızlı ve ucuz etkileşim sağlayarak bir çok ürünü ve faaliyeti bölgeselleştirerek entegre ağlar sayesinde dağıtımını da kolaylaştırarak küreselleşmeye katkıda bulunmuştur. BİT teki gelişmeler sayesinde üretim ağları ulusal sınırları aşarak, üretim nerede karlı ise orada yapılmış ve bu aşamalar elektronik ağlarla birbirine bağlanmıştır. Örneğin gelişmiş ülkelerin bilgi ve iletişim teknolojileri alanında faaliyet gösteren şirketlerden çoğu, üretimlerini ve yazılımlarını İsrail ve Hindistan gibi ülkelere taşımışlardır. Hindistan ın Bangalore şehri önemli ölçüde doğrudan yatırım çekmiş, bilgi teknolojilerine yönelik önemli bir altyapı birikimi oluşturmuş, ve bilgi ve iletişim teknolojilerinin Asya daki başkenti olmuştur. Bu gelişmenin arkasında yalnızca ucuz işgücü değil, aynı zamanda eğitimli ve nitelikli işgücü ile Avrupa ve Amerika ile uydu ve internet yardımıyla gerçekleştirilen dijital entegrasyon da katkıda bulunmuştur. Bu gelişim sonucunda Hindistan ın yazılım ihracatı 4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. BİT ve YDY arasındaki ilişkide teorik bağlantı göz önünde bulundurulduğunda i) BİT in beşeri sermaye yanı yani teknik bilgi ve verimlilik, ii) teknoloji transferi, iii) işlem maliyeti etkisi, ve iv) BİT in altyapısı önem taşımaktadır. Bu konuda yapılan ilk çalışmalar özellikle uluslararası işlem maliyetlerini azaltması yönünde olmuştur (Clemons ve Row, 1991; Gurbaxani ve Whang, 1991; Hitt, 1999; Jorgenson, 2001). Beşeri sermaye ise hem BİT ve hem de teknoloji transferini asimile etme kabiliyetiyle ilgilidir. YDY nin belirleyicilerinde BİT in ekonomik rolü ile ilgili olarak Addison ve Heshmati (2004) Ricardo nun iki ülkeli ticaret modeli yoluyla açıklamaya çalışmışlardır. Ricardo modeli, ülkelerin ticaret yapmalarının başlıca nedeni olarak ülkeler arasındaki üretim teknolojilerinin farklı Tüm hakları dergiye aittir. 40

olmasıdır. Bu durum teknolojinin gelişmekte olan ülkelerdeki nispi ücretler ve üretim kararlarının alınması üzerine olan etkisi ile ilgilidir. 4. Türkiye de Yabancı Doğrudan Yatırımlar ve Bilgi ve ĠletiĢim Teknolojileri Türkiye, 1980 li yılların sonlarından başlayarak ciddi anlamda YDY çekmeye başlamıştır. 1970-1980 dönemi boyunca yılda ortalama 51.5 milyon dolar doğrudan yatırım çeken Türkiye 1980-1988 döneminde ancak 113 milyon dolar düzeyine çıkabilmiştir.1990 yılında ise finansal liberalizasyonun etkisiyle gelen YDY miktarı 684 milyon dolara yükselmiştir. Ancak Türkiye bu artışla aynı dönemde GOÜ lere göre oldukça geride kalmıştır. 2000 yılında 982 milyon dolar gerçekleşen YDY girişleri 2001 yılında önceki yıllara göre ve son 15 yıllık dönem boyunca en yüksek değerine ulaşmıştır (net 3266 milyon dolar). Bunun en önemli sebebi üçüncü GSM (Aria) lisans satış gelirinin tahsil edilmesi, TMSF bünyesindeki bir bankanın yabancı bir bankaya satılması ve bir otomotiv üreticisinin ortaklık payını yabancı ortağına satmasından kaynaklanmıştır (TCMB, 2001:58). 2002 yılına bakıldığında bir önceki yıla göre yüzde 32.5 oranında bir düşme kaydedilmiştir. Bu azalmanın nedeni olarak yurt içindeki siyasi ve ekonomik ortamın belirsizliğinin yabancı yatırımcıların güvenini olumsuz etkilemesi olarak gösterilmiştir (TCMB, 2002:55). 2003 yılında önceki yıla göre artış gösteren Türkiye de dikkati çeken bir gelişme de YDY girişlerinde fazla bir artış olmamasına rağmen yerleşikler tarafından yurt dışında yapılan doğrudan yatırımlar bir önceki yıla göre 4 kat artış göstermiştir(tcmb, 2004:55). 4875 Sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu nun 17 Haziran 2003 tarihinde yürürlüğe girmesiyle şirket sayısı bu tarihten sonra yüzde 139,6 artış göstermiştir. T.C. Merkez Bankası tarafından yayımlanan ödemeler dengesi istatistiklerine göre 2005 yılı Ocak-Ağustos döneminde 3060 milyon ABD Doları olan fiili giriş, 2006 yılının aynı dönemine göre 4 kat artarak 12,407 milyon dolara ulaşmıştır (T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, 2006). UNCTAD 2005 yılı Dünya Yatırım Raporuna göre Türkiye performans endeksi sıralamasında 140 ülke içerisinde 1988-1990 döneminde 62. sırada iken 2002-2004 döneminde 72. sıraya gerilemiştir. Potansiyel Endeksi sıralamasında ise Türkiye 1988-1990 döneminde 63. sırada yer alırken, 2001-2003 döneminde 72. sıraya gerilemiştir (UNCTAD,2005:25,275). Türkiye son derece liberal bir mevzuata sahip olmasına, 70 milyonluk bir iç pazara sahip olmasına rağmen YDY akımlarından yeterince pay alamadığı görülmektedir. Tablo.1. Dünyada ve Türkiye de Yabancı Doğrudan Yatırımlar (milyon dolar) 1980 1990 2000 2001 2002 2003 2004 Dünya 55 108 207 878 1 396539 825 925 716 128 632 599 648 146 GeliĢmiĢ Ülkeler 46 629 172 067 1 134293 596 305 547 778 442157 380022 ABD 16 918 48 422 314 007 159 461 71 331 56 834 95 859 AB25 21 484 97 759 696 295 382 620 420 433 338 678 216 440 GOÜ 8 455 35 736 253 179 217 845 155 528 166 337 233 227 Orta-Doğu 24 75 9 067 11 775 12 821 24 106 34 897 Avrupa ve BDT Çin 57 3 487 40 715 46 878 52 743 53 505 60 630 Türkiye 18 684 982 3 266 1 063 1 753 2 733 Kaynak: http//stats.unctad.org Dünyadaki gelişmelere paralel olarak Türkiye de bilgi ve iletişim teknolojileri bilinci ve kullanımı giderek yaygınlaşmakta, özellikle ekonomik ve toplumsal yaşamda değişim süreci giderek hız kazanmaktadır. Türkiye telekomünikasyon yatırımları 2000 de 13. sırada iken 2002 yılında 43. sıraya gerilemesi olumsuz bir gelişmedir. Birinci sırada Çin 2002 de milli gelirinin 41

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2006, Cilt I-I, I-II (Özel Sayı) yüzde 2 ye yakınını telekomünikasyon yatırımlarına harcamıştır. AB adaylarından Çek Cumhuriyeti 2., Macaristan ise 6. sıradadır. Ülkelerin bilgi ekonomisindeki yarışındaki konumlarını göstermesi açısından çok değer taşıyan Küresel Teknoloji Endeksi nde Türkiye 2002 yılında 49 ülke arasında 33. sıradadır (TİSK,2003). OECD ülkelerinin çoğunda olduğu gibi Türkiye de de BİT yatırım oranı tüketim oranından yüksektir. Ancak 1999 yılı itibariyle BİT yatırımlarının GSYİH ya oranı (%3.1) 15 OECD ülkesinin altındadır. En yüksek oran ABD ve İsveç tedir. (5.3). Tüketim oranı ise Türkiye de milli gelirin yüzde 1.9 u düzeyinde iken OECD ortalamasının (%2.2) yine altındadır. Bununla birlikte bu oran G. Kore de yüzde 3.4 e çıkmaktadır (TİSK,2003). 1990-2003 dönemi içerisinde telekomünikasyon yatırımlarının en yüksek olduğu 1998 yılında 4213 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Aynı yıl kişi başına telekomünikasyon yatırımları 65,02 dolardır. 1999 yılından itibaren düşmeye başlayan telekomünikasyon yatırımları 2003 yılında 2203 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir (Bkz. EK.1) (OECD,2005). 5. Veriler Türkiye ye ait bu çalışmadaki veriler yıllık olup, 1980-2004 dönemini kapsamaktadır. BİT verileri OECD veri tabanından alınmıştır. Telekomünikasyon yatırımları BİT için vekil (proxy) değişken olarak alınmıştır. Türkiye ye gelen YDY verileri ve diğer veriler ise Amerikan doları cinsinden World Bank veri tabanından elde edilmiştir. Bağımlı değişken YDY olup bağımsız değişkenler ise YDY nin başlıca belirleyicileri olan dışa açıklık, kişi başına GSYİH, ve BİT yatırımlarıdır. Burada YDY ve BİT modellerinin spesifikasyonu ve tahmininden ziyade nedensel ilişki üzerine odaklanılmıştır. Ekonominin dışa açıklığı dış ticaretin (ithalat + ihracat) GSYİH içindeki payı olarak tanımlanmıştır. YDY ile ülkenin dışa açıklığı arasında pozitif bir ilişki beklenmektedir. Kişi başına GSYİH Amerikan doları cinsinden alınmıştır. YDY ile aralarında pozitif bir ilişki beklenmektedir. Kişi başına GSYİH piyasa büyüklüğü hipotezi ile ilgilidir. Büyük bir iç piyasa ölçek ekonomilerinden faydalanabilme imkanını ve kaynakların daha etkin kullanımını sağlamaktadır. Hipotez özellikle iç piyasada üretim ve satış yapan piyasa arayan YDY için gereklidir (Asiedu, 2003:10). Yapılan çalışmalarda ev sahibi ülkenin piyasa büyüklüğü önemli ve çoğu kez anlamlı bir bağımsız değişken olarak bulunmuştur. Root ve Ahmed (1979) yaptıkları çalışmada kişi başına GSYİH değişkenini kullanmış ve istatiksel açıdan anlamlı ve pozitif bir ilişki saptamışlardır. 6. Ampirik Analiz Türkiye ekonomisine yönelik yaptığımız araştırmada ele aldığımız değişkenler, kişi başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GDP), dışa açıklık (open), yabancı doğrudan yatırımlar (fdi) ve ct değişkenleridir. 1980-2004 dönemine ilişkin olarak yıllık değerleri ile analize tabi tutulan değişkenler, logaritmik değerleri ile ele alınmıştır. Değişkenlere ilişkin grafiksel görünüm birim köke sahip olma konusunda bir fikir verse de, formel testler yardımı ile karar vermek gerekir. Bunun için Augmented Dickey-Fuller (ADF) ve Phillips-Perron (PP) testleri yapılacaktır. Tüm hakları dergiye aittir. 42

Değişkenlere ilişkin grafiksel görünüm aşağıdaki gibidir. 2.4 LOGCT 9 LOGFD 2.0 8 1.6 7 1.2 6 5 0.8 4 0.4 3 0.0 80 82 84 86 88 90 92 94 96 98 00 02 04 2 80 82 84 86 88 90 92 94 96 98 00 02 04 8.1 LOGGN 3.6 LOGOPEN 8.0 3.4 7.9 3.2 7.8 3.0 2.8 7.7 2.6 7.6 2.4 7.5 80 82 84 86 88 90 92 94 96 98 00 02 04 2.2 80 82 84 86 88 90 92 94 96 98 00 02 04 ġekil 1: DeğiĢkenlere iliģkin grafiksel görünüm. Durağanlık araştırmasına ilişkin sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 2:DeğiĢkenlere iliģkin ADF ve PP test sonuçları. Değişkenler ADF PP logfdi -7.519255-8.806428 loggdp -6.261327-6.625725 loggct -6.949083-18.04800 logopen -3.889524-3.889973 * logfdi, loggnp ve loggct değiģkenleri, birinci farkları alınmıģ, sabit ve trend eklenerek birim kök araģtırmasına tabi tutulmuģtur. ADF ve PP için kritik değerler %5 için -3.622033 dür. logopen değiģkeni 1. farkı alınmıģ, sabitsiz ve trendsiz olarak regresyona alınmıģtır. Kritik değer %5 için-1.956406 dır. Tablo 2 de yer alan sonuçlara göre değişkenlerin tümü birim köke sahiptir. O halde I(1) sürecine sahip değişkenler arasında kointegrasyon araştırmasına gidebiliriz. Denklem sisteminde yer alan değişkenler için ortak gecikme uzunluğunu belirlemede literatürde sıklıkla kullanılan kriterler mevcuttur. Bu kriterler, Final Prediction Error (FPE), Hannan-Quinn 43

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2006, Cilt I-I, I-II (Özel Sayı) (HQ), Schwarz (SW), Likelihood Ratio (LR) ve Akaike Information Criteria (AIC) şeklindedir. Ancak bu kriterler farklı gecikme uzunluklarını sunabilmektedirler. Bu durumda hangi gecikme seviyesinin optimal olacağı konusunda çelişkiler yaşanabilir. AIC kriteri birçok durumda diğerlerine göre daha yüksek gecikme seviyesi verme eğilimindedir. Hatemi-J (2003) bu kriterler arasında SW ve HQ kriterlerinin uygun gecikme seviyesini belirlemede performansının yüksek olduğunu öne sürmektedir. Ancak bazı durumlarda SW kriterinin HQ kriterine göre daha yüksek gecikme seviyesi verme eğiliminde olabilir. Bu eksikliklerden yola çıkılarak, Hatemi-J Criteria (HJC) olarak bilinen ve sözü edilen iki kriterin bir kombinasyonundan oluşan test; 2 2 n lnt 2n ln(lnt ) HJC ln(det j ) j( ), j 0,..., K 2T şeklindedir. Monte Carlo simülasyon çalışmalarında, optimal gecikme seviyesinin tayininde HJC testinin performansı değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre test, küçük örneklerin (T=40) %85 den fazlasında doğru gecikme seviyesini belirlemede başarılıdır. Büyük örneklerde ise bu başarı daha da artmaktadır. Çalışmamızda kointegrasyon sistemi için gecikme seviyesini belirlemede, diğer kriterin yanında HJC kriterini de uyguladık. Sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 3: DeğiĢkenlerin gecikme seviyelerinin belirlenmesi için kullanılan kriterler Lag LR FPE AIC SC HQ HJC 0 NA 1.24e-05 0.050541 0.447283 0.144001-11.3306 1 73.78990* 5.56e-07* -3.106783* -1.916555* -2.826401* -12.0074* 2 8.712318 1.45e-06-2.378264-0.394550-1.910960 6.392 3 14.02643 2.04e-06-2.677022 0.100177-2.022797 32.0451 Tablo 3 deki sonuçlar değerlendirildiğinde, tüm kriterlerin uygun gecikme seviyesi olarak aynı sonucu verdikleri gözlenmektedir. O halde, kointegrasyon araştırmasında optimal gecikme olarak bir gecikme kullanılabilir. Kointegrasyon araştırması için Johansen yöntemi kullanılmıştır. Engle-Granger (1987) yöntemi hesaplanması ve uygulanması pratik bir yöntemdir. Ancak birtakım eksikliklere ya da güçlüklere sahiptir. Sistemde yer alan her bir değişkene ilişkin farklı denklemler tahmin edildiğinde, örneğin iki değişkenin yer aldığı bir sistemde, değişkenin birine ilişkin eşitlikte kointegrasyon ilişkisine rastlanırken, diğer değişkene ilişkin eşitlikte böyle bir ilişki gözlenmeyebilir. Bu durum değişkenler arasındaki ilişkide bir belirsizlik yaratabilir. Sistemde ikiden fazla sayıda değişken olması durumunda bu sözü edilen güçlük yine karşımıza çıkmaktadır. Bu yöntem, çoklu kointegre vektörleri ayrıştırma konusunda bir prosedüre sahip değildir. Sözü edilen güçlük ve eksiklikler nedeniyle Johansen (1988) ve Stock ve Watson(1988) kointegrasyonu sağlayan vektörlerin tahmininin En Çok Benzerlik yöntemi ile hesaplanmasına yönelik bir test öne sürmüşlerdir. Johansen yöntemi, Dickey-Fuller yönteminin genelleştirilmiş bir gösterimidir. X t 1X t 1... k X t k et, t 1,2,..., Tüm hakları dergiye aittir. 44

Burada X, geçmiş değerleri ile ifade edilen değişkenler vektörünü simgelemektedir. Bu gösterim, VAR modelini kullanarak değişkenleri, geçmiş dönem değerleri ile ifade eder. Modeli hareketli ortalama gösterimi ile ifade ettiğimizde, aşağıdaki eşitliğe ulaşılır. A e) I e... ( 1 A matrisinin rankı r, kointegre vektör sayısını vermektedir ve eşitliklerdeki p boyutlu değişken vektörünün en fazla bir eksiği kadar r<p olabilir. Hata terimi e ise, beyaz gürültü sürecine sahiptir. A( e) ' k e k e 1 I 1... k, ' ' П katsayılar matrisi (pxr) boyutlu α ve matrislerinin çarpımıdır. α, ayarlama hızını, ise, sahip olduğu satır sayısının kointegre vektör sayısına eşit olduğu, en çok benzerlik tahmini ile elde edilen matristir. O halde yöntem, en çok r tane kointegre vektör olduğunu ileri süren hipotezin en çok benzerlik tahmini ile değerlendirilmesine yöneliktir. 2ln( Q ) T ln(1 i )?*? p i r 1 Testler sonucunda elde edilen trace, max istatistik değerlerinin karşılaştırılacağı kritik değerler Johansen and Juselius (1990) da belirtilmiştir. Testte gerektiği taktirde deterministik bileşenlere de yer verilebilir. Seri artan ya da azalan görünüm izliyorsa veya mevsimsellik arz ediyorsa, ilgili bileşenler modele dahil edilebilir. Zaten testin Engle-Granger yöntemine göre bir üstünlüğü sözü edildiği gibi deterministik bileşenlere yer verebilmektir. Değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişki, bir eşanlı model yapısı içinde incelenmektedir. Yani bir bütünlük arz etmektedir. Tüm kointegre ilişkiler bir bütünlük içinde eşanlı olarak gözlemlenmektedir. Engle-Granger testinde rastlanabilen belirsizliğe, bu testte yer yoktur. Katsayılar matrisinin en çok benzerlik tahmincileri, tutarlı tahminler verirler. Bu nedenlerle kointegrasyon araştırmasında Johansen yöntemine başvurulmuştur. Eksojen değişken olarak kriz dönemlerine (1994 ve 2001) ilişkin dummy değişken kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibidir. Tablo 4: Johansen Kointegrasyon Test Sonuçları. Hypothesized Trace 0.05 No. of CE(s) Eigenvalue Statistic Critical Value Prob.** None 0.559772 38.54312 47.85613 0.2789 At most 1 0.395151 19.67247 29.79707 0.4453 At most 2 0.279825 8.108610 15.49471 0.4539 At most 3 0.023995 0.558603 3.841466 0.4548 45

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2006, Cilt I-I, I-II (Özel Sayı) Tablo 4 deki sonuçlara göre, değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı kointegrasyon ilişkisi gözlenmemiştir. %5 hata payı ile değişkenler arasında uzun dönem bir ilişki mevcut değildir. Ayrıca BİT ve YDY arasında uzun dönemli ilişkinin varlığını tespit için, bu iki değişken arasında önce Granger Nedensellik Testi ve ardından kointegrasyon analizi yapılmıştır. Sonuçlar aşağıdaki gibidir. Tablo 5: BIT ve YDY Arasındaki Granger Nedensellik Test Sonuçları. Null Hypothesis: Obs F-Statistic Probability LOGCT does not Granger Cause LOGFD 24 0.20233 0.65745 LOGFD does not Granger Cause LOGCT 1.18570 0.28854 Tablo 5 den elde edilen sonuçlar değişkenler arasında 1 gecikme için nedensel ilişkinin olmadığını söylemektedir. Tablo 6: BIT ve YDY Arasındaki Johansen Kointegrasyon Test Sonuçları Unrestricted Cointegration Rank Test (Trace) Hypothesized Trace 0.05 No. of CE(s) Eigenvalue Statistic Critical Value Prob.** None 0.269472 9.175680 15.49471 0.3494 At most 1 0.081446 1.953961 3.841466 0.1622 Trace test indicates no cointegration at the 0.05 level * denotes rejection of the hypothesis at the 0.05 level Unrestricted Cointegration Rank Test (Maximum Eigenvalue) Hypothesized Max-Eigen 0.05 No. of CE(s) Eigenvalue Statistic Critical Value Prob.** None 0.269472 7.221719 14.26460 0.4633 At most 1 0.081446 1.953961 3.841466 0.1622 Max-eigenvalue test indicates no cointegration at the 0.05 level * denotes rejection of the hypothesis at the 0.05 level Tablodan izlenebileceği gibi, gerek trace, gerekse max-eigenvalue istatistikleri değişkenler arasında uzun dönemli ilişkinin olmadığını ifade etmektedir. 7. SONUÇ Yabancı doğrudan yatırımlar ve ekonomik büyüme konusunda yapılan bir çok çalışmada genel kabul gören görüş ev sahibi ülkelerin ekonomik büyümelerine yabancı doğrudan yatırımların pozitif katkısı olacağı yönündedir. Özellikle sermaye birikimi, teknoloji transferi, piyasalara giriş, yeni yatırım fırsatları ve ihracatı desteklemesi açısından yabancı doğrudan yatırımlar ülke Tüm hakları dergiye aittir. 46

ekonomileri için büyük önem taşımaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde hükümetler yabancı sermaye üzerine konulan engelleri hızla liberalize etmekte ve yabancı doğrudan yatırımı ülkelerine çekmek için çeşitli teşvikler uygulamaktadırlar. Literatürde yabancı doğrudan yatırımı belirleyen çeşitli faktörler vardır. En çok ele alınan faktörler ise altyapı, beşeri sermaye, ekonomik ve politik istikrar, düşük işgücü maliyeti, piyasa büyüklüğü ve dışa açıklık gibi değişkenlerdir. Son on yıldır ise global ekonomide ortaya çıkan hızlı değişim aynı zamanda bilgi ve iletişim teknolojilerinin belirleyici bir faktör olarak ele alınmasına neden olmuştur. Yapılan son çalışmalar bilgi ve iletişim teknolojileri altyapılarına yapılan yatırımların yabancı doğrudan yatırımlar üzerine olan etkisinin pozitif olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmada Johansen kointegrasyon analizi kullanılarak, eşanlı bir denklem sisteminde değişkenler arasında uzun dönemde bir ilişkinin olup olmadığı test edilmiştir. Denklem sisteminde yer alan değişkenler için ortak gecikme uzunluğunu belirlemede Hatemi-J Criteria (HJC) testi kullanılmıştır. Johansen Kointegrasyon test sonuçlarına göre Türkiye de incelenen dönemde değişkenler arasında istatistiksel açıdan anlamlı kointegrasyon ilişki gözlenmemiştir. Elde edilen bu sonuç Gholami, Lee ve Heshmati (2004) nin sonuçlarını doğrulamaktadır. Bu çalışmanın bulguları bilgi ve iletişim teknolojilerinin daha fazla yabancı doğrudan yatırım çekmek yoluyla dolaylı yoldan ekonomik büyümeye herhangi bir katkısının olmadığını kanıtlamıştır. Daha fazla bilgi ve iletişim teknoloji altyapılarına yapılan yatırımların yabancı doğrudan yatırımı arttıracağı hipotezi Türkiye uygulaması için reddedilmiştir. Bu sonuç Türkiye de gerek bilgi ve iletişim teknolojik altyapı yatırımlarının ve gerekse yabancı doğrudan yatırımların yetersizliğine işaret etmektedir. Bu yetersizlik nedeniyle bilgi ve iletişim teknolojilerinin yabancı doğrudan yatırımlar yoluyla Türkiye nin ekonomik büyümesine bir katkısının olmadığı görülmektedir. KAYNAKÇA Addison T. and A. Heshmati (2004), The new Global Determinants of FDI Flows to Developing Countries: The Importance of ICT and Democratizaton, Researh in Banking and Finance, Vol.4, ss.151-186. Bende-Nabende, A., J.L. Ford (2001) and J. Slater (2001), FDI, Regional Economic Integration and Endogeneus growth, Some Evidence from Southeast Asia, Pasific Economic Review, Vol.6, ss.383-99. Borensztein,E., J. De Gregorio and J. W. Lee (1995), How Does Foreign Direct Investment Affect Economic Growth?, NBER Working Paper, No. 5057. Clemons, E. And M. Row (1991), Sustaining IT Advantage: The role of Structural Differences, MIS Quarterly, Vol. 15, No.3, ss.275-292. Engle Robert F., C.W.J.Granger (1987): Co-Integration and Error Correction:Representation,Estimation,and Testing, Econometrica,55,No:2, ss.251-276. Findlay, R. (1978), Relative Backwardness, Direct Foreign Investment, and the Transfer of Technology: a Simple Dynamic Model, Quarterly Journal of Economics, Vol.92, ss.1-16. Gholami, Roghieh, Sang-Yong Tom Lee and Almas Heshmati (2005), The Causal Relationship between ICT and FDI, WIDER, Researh Paper, No. 26, ss.1-18. Gorg, H. and D. Greenaway (2004), Much Ado about Nothing? Do Domestic Firms Really Benefit from Foreign Direct Investment?, World Bank Research Observer, Vol 19, No.2, ss.171-197. Gurbaxani, Vijay and Seungjin Whang (1991), The Impact of Information System on Organizations and Markets, Communications of the ACM, Vol. 34, No.1, ss.59-73. 47

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2006, Cilt I-I, I-II (Özel Sayı) Hatemi-J, A.(2003): A New Method to Choose Optimal Lag Order in Stable and Unstable VAR Models, Applied Economics Letters, 10, ss.135-137. Hitt, L. M. (1999), Information Technology and Firm Boundaries: Evidence from Panel Data, Information Systems Research, Vol.10, No.2, ss.134-149. Johansen, Soren (1988): Statistical Analysis of Cointegration Vectors, Journal of Economic Dynamics and Control, 12, ss.231-254. Johansen, Soren and Katarina Juselius(1990): Maximum Likelihood Estimation and Inference on Cointegration-with Applications to the Demand for Money, Oxford Bulletin of Economics and Statistics, 52, No:2, ss.169-210. Jorgenson, D. W. (2001), Information Technology and US economy, American Economic Review, Vol.91, ss.1-32. Li, H., Z. Liu and I. Rebelo (1998), Testing the neoclassical Theory of Economic Growth: Evidence from Chinese Province, Economic Planning, Vol.31, No.2-3, ss.117-132. Lim, L. K.and M. McAleer (2002), Economic Growth and Technological Catching Up by Singapore to the USA, Mathematics and Computers in Simulation, Vol.59, No.1-3, ss. 133-141. Liu, Z. (2002), Foreign Direct Investment and Technology Spillover: Evidence from China, Journal of Comparative Economics, Vol.30, No.3, ss.579-602. Makki, Shiva S. and Agapi Somwaru (2004), Impact of Foreign Direct Investment and Trade on Economic Growth: Evidence From Developing Countries, American Journal of Agricultural Economics, Vol.86, No.3, August, ss.795-801. Matambalya, F. and S. Wolf (2001), Performance of SMEs in East Africa: Case Studies from Kenya and Tanzania, Bonn: Center for Development Research, ZEF. Marwah, K. and L.R. Klein (1998), Economic Growth and Productivity Gains from Capital Inflow: Some Evidence for India, Journal of Quantitative Economics, Vol.14, No.1, ss. 81-108. Marvah, K. and A. Tavakoli (2004), The Effect of Foreign Capital and Imports on Economic Growth: Further Evidence from Four Asian Countries (1970-1998), Journal of Asian Economics, Vol.15, No.2, ss.399-413. OECD (2005), Telecommunications Database 2005. OECD (2005), Communications Outlook, Information and Communications Technologies Ramirez, M. D. (2000), Foreign Direct Investment in Mexico: A Cointegration Analysis, Journal of Development Studies, Vol.37, No.1, ss.138-162. Pajarinen, M. and Yla,Antilla (2001), Countries Compete for Investment-Finish Technology Attracts Foreign Firms, ETLA B 173, Helsinky: Taloustieto Oy. Sun, H. (1998), Macroeconomic Impact of Direct Foreign Investment in China: 1979-1996, World Economy, Vol. 21, No.5, ss.675-694. Stock, James H. and Mark W.Watson (1988): Testing for Common Trends, Journal of the American Statistical Association, Vol:83, ss.1097-1107. T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, (2006), Doğrudan Yabancı Yatırım Verileri Bülteni, Ağustos. TCMB, Yıllık Rapor 2001, Ankara:TCMB, 2002. TCMB, Yıllık Rapor 2002, Ankara:TCMB, 2003. TCMB, Yıllık Rapor 2004, Ankara:TCMB, 2005. TİSK (2003), Türkiye nin Bilgi ve ĠletiĢim YarıĢındaki Yeri, TİSK Yayınları, Yayın No.230, Mart. UNCTAD (1998), World Investment Report 1998, Trend and Determinants, New York and Geneva: United Nations. Tüm hakları dergiye aittir. 48

UNCTAD (2000), World Investment Report: Cross Border Mergers and Acquisitions and Development, New York and Geneva: United Nations. UNCTAD (2003), World Investment Report, FDI Policies for Development: National and International Perspectives, New York and Geneva: United Nations. UNCTAD (2005), World Investment Report, Transnational Corporations and the Internationalization of R&D, United Nations, New York and Geneva. UNCTAD, FDI Statistics on-line, Erişim: htttp://www.stats.unctad.org/fdi/eng/tableviewer/ wdspviwp.asp. World Bank, World Development Indicatore Database. EK.1 Tablo Ek.1. Türkiye ye ĠliĢkin SeçilmiĢ Telekomünikasyon Verileri Telekomünikasyon KiĢi BaĢına Yatırımları (milyon Telekomünikasyon dolar) Yatırımları (USD) Telekomünikasyon Gelirlerinin Yüzdesi Olarak Telekomünikasyon Yatırımları (%) 1988-1990 548 9,97 52,6 1991-1993 787 13,48 37,3 1994-1996 500 8,12 20,8 1997-1999 2816 43,98 96,3 1997 546 8,57 13,7 1998 4213 65,02 84,0 1999 3788 57,55 69,4 2000 3568 52,89 57,45 2001 2960 43,14 50,3 2002 2163 31,04 32,2 2003 2203 31,11 27,6 Kaynak: OECD, Communications Outlook, Information and Communications Technologies, 2005. 49