1- Değişen Algı Bozukluğu: Hasta, nesnelerin büyüklükleri, şekilleri, renkleri veya insanların



Benzer belgeler
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON

Depresyon Belirtileri

Demans ve Alzheimer Nedir?


DİKKAT VE DİKKAT TOPLAMA ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Psikolojik Dizorderler

DAVRANIŞ BİLİMLERİ STRES

AFET PSİKOLOJİSİ. GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

DEPRESYON. Belirtiler

SİNİR SİSTEMİ VE BEYİN ANATOMİSİ 2

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Depresyonda Metakognisyon Çalışması (D-MCT) depresif evredeki hastaları hedefleyen bir grup çalışmasıdır.

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi. 02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay & Taş,

Adli Tahkikat ve Sosyal İnceleme Raporu Özeti

Dinleme, Okuma, Konuşma, Yazma Kuralları

ALARM DURUMUNDA BEDENİMİZDE MEYDANA GELEN BAZI ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

Koçluk, danışanın problemlerini çözüme ulaştırmak ve yolunu aydınlatmaktır.

Bizi Zorlayan Çocuklarımızla İletişim. Prof. Dr. Ayşegül Ataman Lefke Avrupa Üni. TÜZYEKSAV Mütevelli Heyet İkinci Başkanı

TRSM de Rehabilitasyonun

Beraberliğimizin ne kadar süreceğini bilmediğimizin farkına vararak, birbirimizin değerini bilelim. - Joshua Loth Liebman

DEMANS. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder?

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

Göz teması kuramazlar, biriyle göz göze geldiklerinde sanki boşluğa bakıyor gibi dururlar ya.

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

[BİROL BAYTAN] BEYANI

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT)

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Fark edilir bir kilo kaybı. Gün geçtikçe içe kapanma eğilimi. Aşırı derecede spor yapmak. Kilo almaktan şiddetle korkmak

İTHAF... 3 İÇİNDEKİLER... 4 TABLO LİSTESİ ŞEKİL LİSTESİ ÖNSÖZ GİRİŞ...

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT) 02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay & Taş;

E T I. Essen Travma Envanter. Ad: Iklad: Tarih: Kaç yaşındasınız?:

Dikkat Artırma Teknikleri. Her Problemin Bir Çözümü Vardır

İŞ GÜVENLİĞİ İNSAN SAĞLIĞI (EMNİYET-SAFETY) NEDİR?

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

ÖZEL TERCİH OKULLARI. Veli Bilgilendirme Kitapçığı ÇOCUKLARDA ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ

REHBERLİK GRUP ETKİNLİKLERİ ETKİNLİK 1

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

Akıl hastalıkları sık görülmektedir. Her yıl yaklaşık her beş Danimarkalıdan biri şizofreni gibi bir akıl hastalığına yakalanmaktadır.

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015

İS SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

BAKIM HASTALARINDA PSİKOLOJİK DESTEK. Cahit KESKİNKILIÇ Uzm. Psikolog Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013

Belleğin Psikolojik Temelleri ve Duygusal Bellek

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

Ενημερωτικό δελτίο 3 C1 DÜZEYİ SÖZLÜ SINAV SÜRECİ

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

SAĞLIKLI YAŞAM VE BESLENME ALIŞKANLIKLARI BİLGİ FORMU

Yerinde Masaj ın İş Hayatına Etkileri İstanbul Konulu Akademik Araştırma Sonuçları Sayfa 1/4

SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

MEB Okul Öncesi Yeni Programına Uygun MAYIS AYLIK PLAN. 11 Eylül eğiten kitap

ÖZEL GEREKSĠNĠMLĠ BĠREYLER. FUNDA ACARLAR Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Bölümü

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM

İnsanlar nsanlar çevrelerindeki uyarılar duyu ile algılay uygun tepkiler gösterirler. Bu duyular görme, g koklama, dokunma duyularıdır.

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

10 Mayıs 2009 tarihinde uygulanan Pep-r Gelişimsel Ölçeği Değerlendirme Sonuçları: Kronolojik Yaş : 3 yaş 9 ay

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir?

İçerik. Duygunun Tanımı Bileşenleri Sınıflandırması Duyguların ifadesi Duygular ve psikosomatik bozukluklar Duygusal Zeka testi

DSM-IV E DAYALI ERİŞKİN DEB/DEHB TANI VE DEĞERLENDİRME ENVANTERİ (Turgay, Kas m 1995)

2014

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI

ODTÜ GV ÖZEL DENİZLİ İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR MART AYI KAZANIMLARI TÜRKÇE DERSİ

ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ YAZMA PROBLEMLERİ VE ÖĞRETİMİ

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Esnek Altıgenle Teşhis ve Değerlendirme

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 3

İki Nörodejeneratif Hastalıkta Zihin Kuramı Becerileri ve İşlevsellik Düzeyinin karşılaştırılması: Alzheimer ve Parkinson Hastalığı

60-72 AY GELİŞİM DEĞERLENDİRME FORMU

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

Bilgilendirme Toplantısı Boşanma ve Çocuk

Ruh sağlığı ve Islington da nereden destek alabileceğiniz konusunda bilgiler

ÇINLAMA KONUSUNDA EN SIK RASTLANAN SORULAR

İki kutuplu ruh hali rahatsızlığı nedir?

ERGOTERAPİ. Dr. Alev Kılıçoğlu

AİLENİN ENGELLİ ÇOCUĞU

ÇOKLU ZEKA. Rehberlik Ve Psikolojik Danışma Servisi

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

ÖZEL ÇEKMEKÖY NEŞELİ ANAOKULU. PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÜLTENİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ GELİŞİMİ

Transkript:

HALÜSİNASYONLARIN HARİCİNDE ALGI BOZUKLUKLARI 1- Değişen Algı Bozukluğu: Hasta, nesnelerin büyüklükleri, şekilleri, renkleri veya insanların dış görünüşündeki değişiklikler konusunda şikayette bulunur. 2- Körelmiş Algılama: Hasta, etrafını karanlık ve gri, tekdüze, sıkıcı ve sıradan olarak algılar. (Depresyon belirtisi) 3- Yükseltilmiş Algılama: Körelmiş algılamanın zıttıdır. Hasta dünyayı anormal bir netlikle algılar (delilik/cinnet belirtisi) 4- Zamanı Farklı Şekilde Algılama: Hasta zamanın çok hızlı veya çok yavaş geçtiğini düşünür. 5- Çevreye Yabancılaşma: - Eşyalar: Hastaların çevrelerini gerçekdışı algılaması amacıyla duygusal etmen algıdan soyutlanır. Örneğin, "Bu odanın benim olduğunu biliyorum ama sanki buraya ilk ke gelmişim." - İnsanlar: Duygunun diğer insanları algılamadan soyutlanması. Örneğin, "Babama bakıyorum ve sanki onu ilk kez görüyorum." 6- Benlik Yitimi: Kişinin kendini gerçek dışı olarak algılaması ve kendini algılamada "sanki" ifadesine yer vermesi. Başka bir deyişle, hasta, ölü gibi veya paralel gezegende yaşıyormuş gibi hisseder. 7- Kişinin Kendini Algılamada Kendine Yabancılaşması: Benlik yitiminin bir başka şeklidir. Hasta aynada kendisine bakınca gördüğü kişinin kendisi ile bağlantısı olmadığına inanır.

8- Algı Bozukluğu: Hasta, dış görünüşünde bir şeylerin değiştiği hissine kapılır ve diğer insanların bu değişikliğin farkına varmadığını düşünür. KONUŞMA BOZUKLUKLARI 1- Konuşmada Sesi Anormal Bir Şekilde Yüksek Kullanma: Aşırı ve devamlı bir şekilde yüksek sesle konuşma Konuşmada Sesi Anormal Bir Şekilde Sessizleşme: Konuşmanın aşırı bir şekilde sessiz ve az konuşma. Depresyon göstergesi olabilir, Fiziksel bozukluğun göstergesi değildir. 2- Kendi Kendine Mırıldanma: Dudakları hareket ettirerek kendi kendine konuşmadır. örneğin halüsinasyonu bulunan kişilerde kendi kendine konuşma görülebilir 3- Basınçlı Konuşma: Hasta çok fazla ve hızlı konuşur. Sesi çok yüksektir ve gereksiz kelimeler kullanır. Konuşmasını engellemek çok zordur. 4-Fikir Uçuşması: Kişinin aklından çok hızlı düşünceler geçtiği için konudan konuya geçer. Konular anlaşılırdır ama kişi sık ve hızlı konu değiştirir. İçerik anlaşılırdır. İlk başladığı esas konudan çok uzaklaşır. 5- Çevresel konuşma: Esas konuşulması gereken konunun çevresinde dolaşır ve ana konuya giremez. Hasta, gereksiz detaylara takılır. Önemli ile önemsizi ayırt edemez. Esas cevaptan uzaklaşır. Konu hakkında gereğinden fazla detay verir ve konuyu saptırır. 6- Perseverasyon: Kelime veya tamlamaların anlamsız bir şekilde tekrarlanması. Örneğin, şizofren. 7- Geviş getirme: Amaçsız bir şekilde bir konuya takılıp kalma ve o konu ile ilgili tekrarlayarak o konu hakkında hep konuşma.

8- Yandan Cevap: Hasta soruyu anlar ama doğrudan o konuyla ilgili cevap vermez başka bir cevap verir.. 9- Yeni Sözcükler Uydurma ve Kendine Göre İfade Kullanma: Hasta kafasından uydurduğu kelimeleri kullanır ve bu kelime ve ifadelerin anlamı yoktur. Örneğin, şizofreni hastalığı. 10- Dağılmış konuşma: Konuşmadaki gelen çağrışımların gevşemesidir. Düzgün gelen çağrışımlar bozulur ve dağılır. Konuşma anlaşılmaz hale gelir Enkoheran konuşma: Konuşma en başından itibaren hiçbir şekilde anlaşılmaz. Cümlelerdeki özneler yüklemler araınd uyum ve bağlantı ortadan kalkar. Hastanın dil bilgisi bozuktur veya konular arasında ani geçişler vardır. Cümleler arasında mantıksal tutarlılık yoktur. Ör. Şizofreni Raydan çıkma: Konuşma başlangıçta düzgün çağrışımlarla giderken sonradan bozulur ve kişinin konuşması dağılır. 11- Düşüncede Blokaj: Belli bir sebep olmadan konuşmanın ortasında aniden durma. Hasta konuşurken aniden durur ve tekrardan konuya geri dönemez. 12- Konuşmanın İçerik Açısından Aşırı Artma Olması: Hasta serbest bir biçimde konuşur ama öyle belirsiz bir biçimde konuşur ki kullanılan kelime sayısına rağmen hiçbir bilgi verilmez. 13- Konuşmanın Nicelik Açısından Kısıtlı Olması: Cevaplar minimumdur. Hasta bazen cevap veremez ve sorular tekrar edilmek zorunda kalınır. Örneğin, Psikoz, depresyon. 14- Suskunluk: Hasta, konuşma esnasında sessizleşir ve hiç konuşmaz.

15- Aşırı Teknik Konuşma: Aşırı resmi, teknik terimler ve ifadeler kullanılır ve kullanılan terim ve ifadelerin konuşmaya uygun olup olmadığına bakılmaz. 16- Ertelenmiş Söz Yankılaması (ekolali) ve Konuşmanın Tekrar Edilmesi: Hasta, konuşmanın kapsamını genişletmeden bir konu üzerinde konuşur. Bu durum, her ne cevap verilirse verilsin soruların tekrar edilmesini içerebilir veya hastaların belli bir konuya odaklanmasını kapsayabilir. Ertelenmiş söz yankılaması bir veya birden fazla ifadenin sürekli tekrar edilmesi ve konuşmacının aynı kelimeleri kullanılarak konuşmanın olduğu gibi kopya edilmesi anlamına gelir. 4- DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI Düzensiz davranış söz konusu ise hasta duruma uygun olmayan bir şekilde tepki verir. Örneğin, kişinin caddenin ortasında kıyafetlerini çıkarması. 5- NEGATİF BELİRTİLER 1- Aloji: Konuşmanın düşük nitelikte olması 2- Avolusyon (İrade Yitimi): Hasta bir şey yapacak veya hissedecek güçte değildir. 3- Düz Duygulanım: Duygular yüze veya vücuda yansımaz. Örneğin, hasta çok mutludur ve yüzünde mutluluk ifadesini göremezsiniz. 4- Zevk Alamama: Hiçbir şey hissetmeme

SEANS PLANI: hastanın kliniğe girişi, randevu alışı, oturuşu kaklısı, el uzatması, elini sıkıp sıkmamasına kadar önem taşımaktadır. Depresyon hastası ile bir çalımsa ornegine baslayalım. Depresyonun kriterleri: çökkünlük, isteksizlik, halsizlik, uyku prblmleri, yemek problemleri, suçluluk, konsantre/dikkat eksikliği, karamsarlık, intihar düsünceleri 1- Sosyodemografik veri: Ad-soyad Nerede yaşıyorsunuz? Kaç yaşındasınız? Evli misiniz? İşiniz ne? Kardeşiniz var mı? 2- Şikayetin tarihçesi Sizi buraya getiren sebepler nelerdir? Problemleriniz neler? Ruh hali sorunları ile neyi kastediyorsunuz? 3- Geçmiş Şimdiki durumu andıran başka zamanlar oldu mu? Daha önce hiç psikoloğa gittiniz mi? 4- Çocukluk sorunları

5- Ailenin geçmişi 6- Hastanın geçmişi 7- İlaç kullanma geçmişi: Bazı durumlarda ilaç kullanımı depresyona veya başka psikotik problemlere yol açabilir. KOGNİTİF YETERSİZLİK 1- Öznel olarak tanımlanan hafıza problemleri: dikkatsizlik, üzülme, endişelenme gibi durumlardan kaynaklanan hafif hafıza problemleri 2- Hafıza yitimi stratejileri telafi etmek için yöntemlerin benimsenmesi: hasta hafıza problemleri ile başa çıkmak için yöntemler benimser. Örneğin, listeler, not defterleri kullanma, işlerini unutmamak için sıkı bir rutine bağlı kalmak. 3- Samimi arkadaşların adlarını unutma: bu durum daha ciddi bir unutma türüdür. Üzüntü, endişe ve dikkatsizlik bu duruma sebep olabilir. 4- Ev yolunu bulma konusunda yönelim bozukluğu: hasta evinin yakınlarında tek başına kaldığında ev yolunu bulamayabilir. Bu noktada çevredeki işaretler de artık tanıdık değildir. 5- Daha ciddi unutma: unutma sorunlu ve tehlikeli bir hal alır. Örneğin, fırında unutulup yanan yemek, açık unutulan aygaz veya elektrikli aletler. Mini akli durum ölçeği 1- Zamansal oryantasyon: Yılı, ayı ve tarihi sorarız. 2- Mekansal oryantasyon: Görüşmenin gerçekleştiği ülkeyi veya şehri ya da kasabanın, caddenin veya binanın adını sorarız. 3- Üç cisme isim verin: Sorulara cevap veren kişinin dikkatli olduğundan, soruyu yavaşça okuduğundan, ilk denemenin sonuna kadar cisimlerin adlarını tekrarlamadığından emin olun. Cisimleri farklı sırayla tekrar etmek kabul edilirdir. 4- Denemelerin sayısı: En fazla beş kez denemenin amacı kısa süreli belleğin sonradan değerlendirilmesini sağlamaktır. 5- Yüzden geriye yedişer sayma: Bu test cevap verenin dikkatine ve konsantrasyon seviyesine odaklanır. Cevap veren 100'den başlayarak geriye doğru yedişer sayar. 6- Heceleme: Kelimeleri tersten heceleme 7- Hatırlama: üç cismi hatırlayın Dil:

a) "kalem" kelimesini söyleyin b) "izlemek kelimesini söyleyin cevap veren kişi bunu cevaplamayabilir. Bu durum "adlandıramama"dan kaynaklanabilir. c) Hiçbir "eğer", "ve" ve "fakat" kelimesi kullanmayın. - kağıdı yarıdan ikiye katlayın. Bu şekilde cevap veren kişiye boş kağıt verilir. Kağıt teslim edilmeden önce tüm ifade yüksek sesle okunur. Bu öğe hem konuşma dilini hem de pratik yapmayı anlamayı ilgilendirir. - beş köşeli yıldızları kopyalayın görüşmeyi yapan kişi beş köşeli yıldız şekilleri çizmeli ve cevap veren kişinin aynısını kopyalaması için cevap verene vermelidir. -Diğer Kognitif Test. yazılı dili anlama pratik yapma oluşturulan çizim değerlendirilir. - Öykü(Hikaye) Uydurma: Bunlar sahte anılardır. Genellikle bellek kaybı olan hastalarda bilinçlilik halindeyken görülür. Hasta son zamanlarda başına gelen bir olayı ve deneyimi tamamen yanlış ama uyumlu bir şekilde anlatır. Öykü uydurma zaman olarak yanlış hatırlanan gerçek hatıralar veya hafıza boşluğunu gidermeyi hedefleyen içerik olabilir. Fanatik/tutucu bir özelliğe sahip olabilir. Bellek(hafıza) Kaybı: a) Geriye dönük: Rahatsızlık ortaya çıkmadan önce geçmişe dair deneyimler ile alakalı hafıza yok olur. Örneğin, başa alınan darbe. Yarım kalabilir, derme çatma, kısa veya uzun olabilir. yok olması. b) İleriye dönük: Darbeden sonra meydana gelen olaylar için olan hafızanın RUH HALİ (MOD)VE DUYGU Duygu: hastanın bilinçaltı, yoğunluk, zaman ve değişim gibi duyguları hakkında kişinin düşüncelerini renklendiren her zaman hissedilen ve uzun süreli bir duygu olarak tanımlanır. Duygu, kasvetli, rahatsız edici, endişeli, geniş kapsamlı, öforik, suçlu ve korkmuş olabilir. Duygu, değişken olabilir (uç noktalar arasında gidip gelebilir) Ruh hali(mod): Hastanın açıklayıcı davranışlarını içeren yüz ifadelerinden anlaşılan duygusal tepki. Ruh hali duygu ile uyuşabilir de uyuşmayabilir de. Normal aralık dahilinde yüz ifadelerinde, ses tonunda, elleri kullanma şeklinde, vücut hareketlerinde farklılık mevcuttur.

- Daraltılmış: ifadelerin kapsamı ve yoğunluğu daraltılır. - Körleşmiş: duygusal ifade daha da daraltılır. - Sade/Tekdüze: etkili ifadelerden hiçbir izin olmaması Ruh hali de depresif, gururlu, kızgın, korkulu, endişeli, suçlu, öforik ve geniş kapsamlı olabilir. - ruh halinin uygun olması: hastanın duygusal tepkisinin uygun olması tartışılır. ruh halinin uygun olmaması: söyledikleri ile ruh halini uyumsuz olan hastalar için kullanılır. KARAMSAR DUYGU VE KAVRAYIŞ Karamsar Duygu: Üzüntü, mutsuzluk, neşesizlik, hayattan zevk almama ve hüzünlü hissetmek olarak açıklanabilir. Az rastlanan üzüntü normal deneyimlerden farklıdır. Sürekli, tepkisiz, ağrılı ve orantısız olduğu zaman ise anlamsız hale gelir. Gizli depresyon: a) rahatsızlık gibi bir diğer duygu b) üzgün hissetmeye sebebiyet verecek yetenek kaybından ötürü duygu konusundaki durgunluk/eksiklik alakalı zorluk c) kognitif problemlerden veya dilden kaynaklanan içebakış ile d) eğitim ile alakalı sorunlar e) bedensel sorunlar f) inkar Gözlerin yaşlarla dolu olması ve ağlama: üzücü bir olaya tepki olarak verilen göz yaşları patolojik değildir.ara sıra olan ama uzunca süre çokça ve kontrolsüzce devam eden ağlama. Zevk alma kapasitesi: zevk veren aktivitelerden zevk alma kapasitesini kaybetme Geleceğe yönelik umudu kaybetme: hastanın gelecek ile alakalı görüşleri umutsuzdur ve gerçeği yansıtmaz. Geleceğe yönelik umutsuzluktan ötürü kişisel ve sosyal ilişkiler önemsenmez. Duyguyu kaybetme: herhangi bir duyguyu hissetme yetisini kaybetme. Örneğin, torunlarını eskisi gibi sevemeyen anneanne. Bu durum aşırı üzüntüye sebep olur. Sabahları hissedilen depresyon: depresyon genel olarak en fazla sabahları hissedilir.