k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - NİSAN 2014
AİLE İÇİ ŞİDDET Çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesi ve sağlam bir kişilik kazanması için aile yaşantısı düzenli olmalıdır. Ailede eşler arasında zaman zaman yaşanan kavga ve tartışmalar çocukları olumsuz yönde etkiler. Özellikle küçük yaşlardaki çocuklar, anne baba arasında süregiden tartışmalara sıklıkla tanık oluyorlarsa anne babanın tartışma sonucunda ayrılacağı ve kendilerinin ortada kalacağı duygusunu yaşarlar. Bunun yanı sıra çocukların büyük bir çoğunluğu bu kavgalara kendilerinin neden olduğu düşüncesine kapılarak kendilerini suçlama eğilimine girerler. Çocuk sevgiyi, hoşgörüyü, öfkeyi ve kızgınlığı aile içinde anne ve babasını model alarak öğrenir. Dolayısıyla çocuğun yaşam alanında hangi duygular hâkimse ve ebeveynler tarafından hangi davranışlar daha çok sergileniyorsa çocuk onları görerek ve taklit ederek yetişir, kişiliğini oluşturur. Öfkeli davranışlar sergileyen ve ev içinde sık sık birbirine bağıran anne ve baba ile büyüyen bir çocuk, öfkesini kontrol etmeyi ve her olaya hoşgörüyle bakmayı öğrenemez. Ebeveynler, tartışmayı mümkün olduğunca çocuğun bulunmadığı bir mekânda yapmalı ve bu tartışmaları sürekli hâle getirmemelidirler. Önemli olan anne baba arasında tartışma yaşansa bile bu tartışmanın uzlaşmayla sona erdirilmesidir. Çünkü anne babanın ayrılacağı ve ortada kalacağı endişesini yaşayan çocuk, onların ilişkisinin bozulmadığını ve aile içinde sevginin azalmadığını anlamalıdır. Ancak her tartışmanın kavgaya ve karşılıklı ağır hakaretlere dönüştüğü evlerde çocukların ruh sağlığı kuşkusuz olumsuz yönde etkilenir. Anne babasının sık sık kavga ettiğine tanık olan çocuk öz güven duygusunu da kazanamaz. Ebeveynler arasındaki çatışma bebeklikten ergenliğe kadar her yaştaki çocuğu olumsuz etkiler. Ancak farklı yaşlardaki çocukların bu çatışmalar karşısında tepkileri de farklıdır. Çocuklar, anne babaları arasındaki bağrışmalara genellikle odayı terk etme, kulaklarını kapama, ağlama, donakalma, çatışmada araya girip sözlü tepkilerle olaya müdahale etme ve problemi çözmeye çalışma gibi tepkiler verebilirler. Ergenler, tartışmaya sözel olarak müdahale edebilir, odasına kapanıp müziğin sesini sonuna kadar açma gibi başa çıkma yöntemleri bulmaya çalışabilirler. Bebeklikte ve okul öncesi çocuklarda ise tepkiler; aşırı hareketlilik, gülme, çığlık atma gibi duygusal tepkiler şeklinde olabilir. Anne baba kavgaları çocuklar üzerinde derin izler bırakır. Ebeveynler, çocuklarının tartışmalardan olumsuz etkilendiğini bildikleri hâlde kavga etmeyi sürdürebilir, kavga etmeden önce çocuğu odasına gönderme gibi çözüm yolları bulmaya çalışabilirler. Ancak gürültülü bir kavgaya dönüşen karşılıklı öfke aktarımı sırasında çocuğun bu ortamdan uzak tutulmaya çalışılsa bile olanları duymamasına imkân yoktur. Anne ve babalarının öfkeli, kızgın ve üzgün hâllerine tanık olan çocuk için bu durum oldukça sarsıcıdır. Ev içerisinde tartışma ve kavgaya şahit olmayan çocukların insanlara güvenme, başkalarını Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi
sevme ve kendi başına iş yapabilme yetileri istenen düzeyde gelişim gösterirken kavganın eksik olmadığı bir evde büyüyen çocuklarda görülen sorunlar azımsanmayacak kadar çoktur. İlk başta okul başarısızlığı, ders notlarında düşüş olarak kendini gösteren sorunlara pek çok davranışsal sorun da eklenir. Çocuk okulda arkadaşlarıyla kavga edebilir ve buna benzer pek çok uyumsuz davranışları sergileyebilir. Bu çocuklarda ani içe kapanma gözlenebilir, uyku bozuklukları başlayabilir, anne baba yanında yatma isteği oluşabilir, korku ve alt ıslatma gibi davranış bozuklukları gelişebilir. Çocuk bu kavgalarda anne ve babasından yeterli sevgiyi alamadığını düşünür. Devam eden kavgalar sebebiyle yaşanan tedirginlik ve kaygı çocukları depresyona dahi sürükleyebilir. Bütün bu sorunların yanı sıra anne baba kavgaları çocuğun gelecek yaşantısı da şekillendirmektedir. Ailede kavga ve şiddete sık sık tanık olan çocuklarda yetişkinliğe ulaştıklarında bazı kişilik bozuklukları gözlenebilir. Çocukta saldırgan ve öfkeli davranışlar, evden kaçma, anne ve babadan kopma, aile bireylerleriyle olan bağlarında azalma, yalan söyleme gibi sorunlar görülebilir. Aynı zamanda bu çocuklar, evlenmeye karşı olumsuz duygular geliştirip başarısız evlilikler yapılabilirler. Tüm bu olumsuzlukların yaşanmaması, çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesi ve sağlam bir kişilik kazanması, onun için en önemli model olan ebeveynlerinin olumlu ve tutarlı davranışlarına, evdeki huzur ve güven ortamına bağlıdır. Uzm.Psk.Didem EVRE http://www.psikolojidunyasi.com.tr/index.php/main/yazilar Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi