Ertuna Kara Tüketici Hukuku Enstitüsü 2.Üniversitelerarası Ödev Yarışması 09\10\2015 İnceleme Konusu Kararın Özeti



Benzer belgeler
"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/ Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Sirküler Rapor /108-1

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

Kanun No Kabul Tarihi :

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2014/9315 Karar No : 2015/9212

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

Amme Alacaklarının Takibinde Yeni Sorumluluk Esaslarının Geriye Yürümesine Anayasa Mahkemesi Engeli

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

SİGORTACIYA KARŞI DAVALARDA FAİZ BAŞLANGICI

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

İŞ KAZASINA MARUZ KALAN İŞÇİ ( Maluliyet Oranı %0 Olsa Dahi Kusur Durumu Saptanarak Sonuca Göre Manevi Tazminata Karar Verilebileceği )

DANIŞTAYIN 1606 SAYILI YASAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

PAZARLIK USULÜNDE DAVET EDİLMEYEN FİRMALAR İHALEYE KATILABİLİR Mİ? DANIŞTAY KARARI ÇERÇEVESİNDE BİR DEĞERLENDİRME

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

PARASAL SINIRLAR TABLOSU A. HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNA GÖRE PARASAL SINIRLAR VE TABLOSU

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

MÜFETTİŞİN ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ETMESİ NEDENİYLE TAZMİNAT

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

Başvuru kararının tam metni için tıklayınız.

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ T E. 2005/10998 K. 2006/1271

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK. /68

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

KANUN UN HÜKÜMLERİ VE YARGITAY KARARLARI ÇERÇEVESİNDE TÜKETİCİ MAHKEMELERİNİN GÖREV ALANINA GİREN UYUŞMAZLIKLARA GENEL BİR BAKIŞ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /21 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8707 Karar No. 2015/8125 Tarihi:

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ T E. 2001/4012 K. 2001/8028 MANEVİ TAZMİNAT - YANSIMA ZARAR

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

ŞİKAYET NO : /317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi:

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8,10,11

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /35

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

DANIŞTAYIN HAYAT SİGORTASI POLİÇESİNİN İPTALİ DURUMUNDA YAPILAN VERGİ KESİNTİSİ İLE İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİ KARARI

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

VEKİLİ: Av. Özgür ÖZTEKİN - Üçtutlar Mah. Üçtutlar 6.Sok. Fırat Apt.Kat:4 No:2/15 ÇORUM. : Hukuk MüşaviriHuri GÜLÜMSER-Kızılay/ANKARA

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

Transkript:

Ertuna Kara Tüketici Hukuku Enstitüsü 2.Üniversitelerarası Ödev Yarışması 09\10\2015 İnceleme Konusu Kararın Özeti T.C. YARGITAY 13. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2015/10571 KARAR NO : 2015/8738 TARİH : 18/03/2015 A.Dava Konusu Olay Davacı, davalı ile konut kredisine ilişkin sözleşme imzalandığını, davalının kredi kullanımı öncesinde ödediği 850 TL ipotek tesis ve ekspertiz ücretinin tahsili için icra takibi yaptığını, itiraz üzerine davalının Şanlıurfa Tüketici Sorunları Hakem Heyetine 1 başvurarak itirazın iptalini istediğini,thh nin 21.04.2014 tarih ve 2013/1751 sayılı kararı ile; itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğini, THH nin, mahkemenin yerine geçerek itirazın iptaline karar veremeyeceğini ileri sürerek,şanlıurfa THH nin 21.04.2014 tarih ve 2013/ 1751 sayılı kararının iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. Dava, Tüketici Hakem Heyeti Kararının iptali istemine ilişkindir. B.Yargıtay Safhası Taraflar arasında konut kredisi sözleşmesi bulunduğu ve davacı banka tarafından 850 TL masraf alındığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, tüketici sorunları hakem heyetinin görev alanına giren bir uyuşmazlıkla ilgili olarak hakem heyetine müracaat etmeksizin icra takibi yapılıp yapılamayacağı, icra takibinin yapılması halinde de THH lerin itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin karar verme yetkisinin bulunup bulunmadığı hususundadır. Yargıtay tarafından bu olay çerçevesinde THH lerin mahkeme niteliği tartışılmış olup sonuç olarak, bu heyetlerin mahkeme olarak teşkil etmemeleri,itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı hakkında karar verme yetkisine haiz olmadıklarınının saptanması üzerine ilk derece mahkemesi tarafından söz konusu THH kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, THH lerin bu konuda karar verme yetkisinin olup olmadığı da tartışılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabul edilmiştir. 1 Sonraki bahislerde THH şeklinde kısaltılacaktır.

Kararın İncelemesi A.Genel Olarak Alternatif Uyuşmazlık Çözümü Evrensel bir terim haline gelmiş olan ADR (Alternative Dispute Resolution-Alternatif Uyuşmazlık Çözümü) ile birlikte hukuki uyuşmazlıklara ilişkin kararlar günümüzde daha hızlı bir şekilde verilmekte ve bununla tüketici ve mal ve hizmet sağlayıcı konumundaki kimse hem zamandan hem de tabiri caizse paradan tasarruf etmektedir.kararların bu şekilde hızlı ve ekonomik biçimde alınması hiç şüphesiz ki tüketici ve tüketim kültürü açısından olumlu bir değer taşımaktadır.alternatif uyuşmazlık çözümleri bünyesinde önemli bir yere sahip olan THH ler ilk olarak 4077 sayılı mülga Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2 yürürlüğe girdiği 1995 yılında karşımıza çıkmış,bu çözüm yolu o zaman ki düzenleme kapsamında belli bir değere kadar bu heyetlere başvurunun zorunluluğunu kabul etmekle birlikte bu heyetlerin kararlarının bağlayıcı niteliğe sahip olmaması ve bu kararların tüketici mahkemeleri huzurunda takdiri delil teşkil edeceğini esas almaktaydı.ancak 2003 yılında gerçekleştirilen değişiklik ile birlikte THH lerin verdiği kararların ilam niteliğinde bağlayıcılık kazanması,bu heyetlerin oluşturulma ruhuna uygun bir hareket olarak kabul görmüş ve THH ler bu tarihten itibaren gerçek anlamda bir uyuşmazlık çözücü kuruluş olarak hukuk sistemimiz içerisine dahil olmuşlardır. B.Tüketici Hakem Heyetlerinin Kuruluşu THH ler yukarıda da belirttiğimiz üzere tüketiciler ile tüketim konusu olan mal veya hizmetin sağlayıcı konumunda olan kimseler arasındaki uyuşmazlıkların hızlı ve verimli bir şekilde çözülmesinin önünü açmak ve bu konuda özellikle tüketici konumundaki kimselerin tatmin edilmesine yönelik bir özsel anlayış çerçevesinde kurulmuş olan bir uyuşmazlık çözümü mercileridir. 6502 sayılı yeni TKHK nin 66.maddesi Gümrük ve Ticaret Bakanlığını;tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıkların çözümü amacıyla ilçe merkezlerinde en az bir tüketici hakem heyeti oluşturmakla görevlendirilmiştir 3.Aynı şekilde Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği nin 5.maddesinin 1.fıkrası bünyesinde 4 bu uyuşmazlıkların çözümü amacıyla THH lerin oluşturulacağı düzenlenmiş bulunulmaktadır. Kanun tarafından yapılan bu görevlendirmenin altında yatan en önemli sebeplerden birisi 2 Sonraki bahislerde TKHK şeklinde kısaltılacaktır. 3 6502 sayılı TKHK m.66\1 4 Bakanlık, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezleri ile Bakanlıkça belirlenen ilçe merkezlerinde en az bir tüketici hakem heyeti oluşturur.

THH lerin tüketici mahkemeleri üzerindeki ağır iş yükünü bir nebze de olsa paylaşması düşüncesidir.ancak aşağıda da açıklanacağı üzere THH lerin gerçek anlamda tüketici mahkemelerine alternatif olabileceği hususu tartışmalı bir nitelik teşkil etmektedir. Öncelikle,aşağıda daha detaylı olarak tartışılacak olan bazı kararların THH ler tarafından verilmesi yönünden,bu heyetlerin tüketici mahkemelerine alternatif olup olamayacağı noktasında kısa bir değerlendirme yapmak istiyoruz.bu kapsamda THH lerin mahkeme olarak değerlendirilmesinin hukuk sistemiz açısından ne kadar doğru olacağını irdelemek ve mahkeme tanımından ne anlamamız gerektiğini merkeze alarak bu tartışmayı gerçekleştirmek isabetli olacaktır.1982 Anayasası nın 9.maddesinde yargı yetkisinin Türk Milleti adına kullanmaya yetkili olarak belirtilen bağımsız mahkeme ' kavramı 1982 Anayasası nın birçok maddesinde kullanılmasına rağmen, Anayasa bünyesinde tanımı yapılmamış bir olgudur. Bu nedenle mahkeme kavramından ne anlaşılması gerektiği Anayasa Mahkemesi nin takdir yetkisine bırakılmış bulunulmaktadır. Anayasa Mahkemesi mahkeme olgusunun sınırlarını belirlerken,uyuşmazlığı çözecek kişi ile Anayasa da yer alan hâkimlik teminatına sahip olma arasında sıkı bir ilişki kurmakta ve bu bağlamda resmî olarak hâkim sıfatını aramakta; adeta onunla özdeşleştirdiği resmî bir mahkemenin varlığını da şart koşmaktadır. Anayasa Mahkemesi nin, THH lere yaklaşımı tüm bunlar çerçevesinde, bu heyetlerin üyelerinin Anayasa da öngörülen hâkimlik teminatlarına sahip olmaması ve uyuşmazlığın çözümü sırasında da resmî olarak hâkim sıfatına sahip olmamaları nedeniyle bu heyetlerin bir mahkeme olarak kabul edilemeyeceğine ilişkindir. 56 aa.tüketici Hakem Heyetlerinin Görev Alanı Mahkeme niteliğinde kararlar verebilmesi tartışmalı olan THH lerin öncelikle görev alanların saptanmasının önemli olduğuna inanıyoruz. THH lerin görev alanlarıyla alakalı dikkate alınması gereken genel ilke 6502 sayılı TKHK nın 3 üncü maddesinin b,i,k,l bentlerinde yazılı tanımlara göre;bakanlık,tüketici işlemleri 7 ile tüketici yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıkları çözüme bağlama konusunda THH lerin yetkili kılındığı hükümdür. 8 Bu heyetlerin bakmakla görevli oldukları uyuşmazlık ve işleri genel olarak belirtmek gerekirse,thh lerin neredeyse tüketici hukuku kapsamına giren ve tüketici mahkemelerince görülebilen alansal uyuşmazlıkların hemen hepsini (parasal sınırlar içerisin de kalmak kaydıyla)bakabilecekleri söylenebilir.özellikle 6502 sayılı TKHK nın tüketici işlemini tanımlayan maddesi hükmüne ;eser,taşıma,simsarlık,sigorta,vekalet,bankacılık ve benzeri sözleşmelerin dahil edilmiş olması sonuç olarak heyetlerin de görev alanını hayli genişletmiş bulunmaktadır.ancak şunu özellikle vurgulamak gerekir.bu söylenenler daha çok hukuki 5 Ermenek,İbrahim ;Yargı Kararları Işığında Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ve Bu Alanda Ortaya Çıkna Sorunlara İlişkin Çözüm Önerileri, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVII, Y.2013, Sa. 1-2,s.13 6 Anayasa Mahkemesi nin 2007\53 Esas,2007\61 Karar sayılı, 31.05.2007 tarihli kararı. (RG:26739) 7 Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem. 8 Tutumlu,Mehmet Akif; Norm,Kuram İçtihat Işığında Tüketici Hakem Heyetleri,s.52

olumsallık açısından geçerlidir.dolayısıyla bu heyetlerin pratik olarak alansal işlerin tümüne bakabilmesi,sonuçta onun tahkikat gücü ve imkanlarıyla sınırlıdır.sözgelimi keşfi gerektiren bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda heyetlerin bu tür delili kullanma yetkileri bulunmadığından talebin esası hakkında karar vermeleri mümkün olmayacaktır. 9 Görev alanına giren uyuşmazlıklar noktasında ise asıl görevli mercin THH mi yoksa tüketici mahkemeleri mi olduğu konusunda bu heyetlerin görev alanına yönelik yorumlarda bulunurken, kanımızca bu kurumların uyuşmazlıkları çözme noktasındaki hızlı kararları ve bu uyuşmazlığın daha hesaplı bir maliyet çerçevesinde karara bağlanması hususuyla birlikte THH lerin görev ve yapısına ilişkin hükümlerin Türk Milleti adına karar veren bağımsız mahkemelerin önüne geçmeyecek şekilde teşekkül etmesi hususu ortak bir potada eritilmelidir. Somut olay bünyesinde değerlendirdiğimizde ise davacı bankanın, davalı ile konut kredisine ilişkin imzaladığı sözleşme sonucu, davalının kredi kullanımı öncesinde ödediği 850 TL ipotek tesis ve ekspertiz ücretinin tahsilinin isteminin bu kanun kapsamında değerlendirilmesi ve dolayısıyla THH lerin kapsamı alanına giren bir uyuşmazlık olarak hüküm verilmesi kanımızca doğrudur.çünkü söz konusu bu ücretler,taraflardan birinin tüketici olmasından kaynaklı bir uygulamadan kaynaklı bir uyuşmazlık olarak zuhur etmiş bulunmaktadır. THH lerin parasal değer ölçüsüne göre görev sınırları 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. 10 Belirtilen limitler bakımından THH lere başvurma zorunluluğu 6100 sayılı HMK m.114\2 hükmü bağlamında dava şartı niteliğinde bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.dolayısıyla belli bir miktarın altında kalan uyuşmazlıklarda THH yerine tüketici mahkemesine başvuran tüketicinin bu başvurusu işin esasına girilmeksizin sırf bu nedenle reddedilmesi gerekmektedir. İncelemeye konu olay çerçevesinde uyuşmazlık konusu olan 850 TL lik alacağın tahsili için bu alacağın parasal anlamda değeri 6502 sayılı TKHK nun 68\1.maddesi uyarınca 3300 TL den düşük olduğu için THH ye başvuru yapmadan icra takibi yapılamayacağına ilişkin verilen Yargıtay kararı son derece isabetlidir.çünkü bu zorunluluğa aykırı biçimde hareket ederek icra takibinde bulunulması veyahut dava açılması kanunun lafzında yer alan hükme hiç 9 Tutumlu,Mehmet Akif;Norm,Kuruma İçtihat Işığında Tüketici Hakem Heyetleri,s.55 10 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68 inci maddesinde belirtilen parasal sınırlar, 15/11/2014 tarihli ve 29176 sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde (Sıra No:441) tespit edilen 2014 yılı için yeniden değerleme oranı olan % 10,11 (yüzde on virgül on bir) artış esas alınarak, 1/1/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere:6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun un 68 inci maddesinin 1 inci fıkrası ve 27/11/2014 tarihli ve 29188 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği nin 6 ncı maddesi gereğince;tüketici hakem heyetlerinin, uyuşmazlıklara bakmakla görevli ve yetkili olmalarına ilişkin parasal sınırlar;a) İlçe tüketici hakem heyetleri için üst parasal sınır, 2.200 Türk Lirası,b) Büyükşehir statüsünde olan illerdeki il tüketici hakem heyetleri için parasal sınır, 2.200 Türk Lirası ile 3.300 Türk Lirası arası,c) Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerindeki il tüketici hakem heyetleri için üst parasal sınır, 3.300 Türk Lirası,ç) Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerdeki il tüketici hakem heyetleri için parasal sınır, 2.200 Türk Lirası ile 3.300 Türk Lirası arası olarak tespit edilmiştir.

şüphesiz ki aykırılık teşkil etmektedir.bu husus Yargıtay tarafından iki ayrı tarihte verdiği başka kararlarında da defaatle dile getirilmiş bulunulmaktadır. Davacı, davalının kredi kartı kullanarak yaptığı harcama tutarlarını ödemediğini, aleyhine girişilen icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/e maddesinde tanımı yapılan " tüketici tarafından banka kartı kullanılarak yapılan ödemeler"in, yine anılan Yasanın 3/h maddesinde belirtilen "tüketici işlemi" olduğunda duraksama olmamalıdır. 4077 sayılı Yasa ile getirilen önemli değişikliklerden birisi de, Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ile ilgili olup, bu düzenleme ile, tüketici işleminden doğan uyuşmazlıkların pratik, kısa ve ekonomik bir biçimde çözümlenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 22. maddesinin beşinci fıkrasıyla da, değeri 500.000.000 liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu getirilmiş, başvuruda tüketici, satıcı, sağlayıcı ayırımı yapılmamıştır. Somut olayda, uyuşmazlık konusu asıl alacak 143.763.855 lira olduğuna göre Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulmadan açılan bir davanın dinlenme olanağı yoktur. 11 Taraflar arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi bulunduğu ve bu kredi kartının iki kez kullanılmak suretiyle her biri 500,00'er TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL nakit avans çekildiği hususu ihtilaflı değildir. Uyuşmazlık, kredi kartının kart hamilinin rızası dışında kopyalanıp kopyalanmadığı ve nakit avansların davacının rızası dışında çekilip çekilmediği ve davalının tüketici sorunları hakem heyetine müracaat etmeden icra takibi yapıp yapamayacağı hususundadır.4077 sayılı Yasanın 22.maddesi gereğince, değeri beş yüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunlu olup, bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararların tarafları bağlayacağı, değeri beş yüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda ise tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararların ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği, kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırların ise her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artacağı belirtilmiştir. Madde metninde atıf yapılan parasal sınır 01.01.2011 tarihi itibariyle 1.031,87 TL olarak belirlenmiştir. Eldeki davanın,1.000,00 TL ne yönelik olduğu dikkate alındığında, davacının öncelikle tüketici sorunları hakem heyetine müracaat etmesi gerekir. 12 Görüldüğü üzere Yüksek Mahkeme icra takibi yapılması veyahut dava açılmasından evvel THH leri başvurmanın zorunlu bir nitelik taşıdığını yukarıdaki ve diğer benzer birçok içtihatında çok sıkı bir şekilde dile getirmiş bulunmaktadır. bb.itirazın İptali Davaları Bakımından THH lerin itirazın iptali uyuşmazlıkları noktasında karar verebilmeleri hem doktrinsel boyutta hem de yargısal içtihatlar arasında sıklıkla tartışılan bir konu olmuştur.kimi yazarlar bu gibi uyuşmazlıklar noktasında itirazın iptaline ilişkin THH lerin karar verebileceğini 11 Yargıtay 13.Hukuk Dairesi,E.2006\6760,K.2006\11218 12 Yargıtay 13.Hukuk Dairesi,E.2013\25739,K.2013\30379

savunmakta;aksi görüşte olanlar ise bu gibi kararların ancak ve ancak Türk Milleti adına bağımsız karar mercileri olan mahkemeler tarafından verileceği görüşünü benimsemektedirler. İtirazin iptali kurumu İcra ve İflas Kanunu muzun 13 67.maddesinde düzenlenmiş bulunup alacaklının itirazı bertaraf edebilmesi için tanınmış önemli bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır.şöyle ki alacaklı ilamsız takibi yürütmek için borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde bu yolu işletebilecektir.bu bir yıllık süre içinde açılan dava,teknik anlamda ve ancak bir yıl içinde açılan davanın kazanılması halinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur.bunun üzerine alacaklı itiraz ile durmuş olan icra takibine devam edilebilmesini isteyebilmektedir. 14 (İİK m.78) Tutumlu,bu konuda,itirazin iptali müessesinin düzenlenmiş olduğu İİK m.67 deki mahkeme deyiminin ülkemizde tüketici yasasının,dolayısıyla tüketici hakem heyetlerinin henüz mevcut olmadığı bir tarihte kabul edilmiş olduğundan mütevellit İİK m.67 den uzun yıllar sonra yürürlüğe giren TKHK ve ilgili mevzuat hükümleri ile,hukuk sisteminin yapısal bir değişikliğe uğramış olduğunu savunmakta dolayısıyla itirazın iptaline ilişkin uyuşmazlıkların görülme merci olarak gözetilmesi gereken yasal normun İİK. hükümleri değil,hukuk sistemine yapısal değişiklikler getiren TKHK ve ilgili mevzuat hükümleri olması gerektiğini belirtmektedir. Bununla birlikte Tutumlu,bir diğer itiraz nedeni olarak ise itirazın iptali uyuşmazlıklarına mutlaka bir mahkemenin bakması gerektiği,dolayısıyla mahkeme niteliğinde olmayan heyetlerin bu heyetlerin bu tür uyuşmazlıklara bakamayacakları şeklindeki düşünceye dayanmaktadır.bu düşünce biçimine ilişkin şunları söylemek mümkün;thh lerin hangi uyuşmazlıklara bakıp bakmayacakları konusunda mahkeme olmama olgusunu bir mutlak ölçüt olarak kullanmak,sorunları çözmek bakımından yeterli ve elverişli bir yaklaşım tarzı değildir.zira böyle bir olguyu ölçüt statüsüne yükselttiğimizde,heyetlerin hiçbir konuda karar vermemesi gerekiyor diyerek heyetlerin alacak,ayıplı mal vb. gibi birçok uyuşmazlığın esası hakkında karar verme yetkilerinin bulunduğu,hatta verilen bu kararların yasa tarafından infaz yönünden ilamların yerine getirilmesine ilişkin rejime tabi tutulduğunu belirtmiştir.şu halde mahkeme niteliğinde olmaması heyetlerin belirtilen türde bir çok uyuşmazlık hakkında karar vermesine nasıl ki engel teşkil etmiyorsa,aynı durum itirazın iptali istekleri için de geçerlidir sonucuna varmış bulunmaktadır. 15 Bu noktada zıt görüşte bulunan Anayasa Mahkemesi ise, yukarıda da belirttiğimiz üzere bu heyetlerin Anayasa nın 152. maddesi bağlamında tespit ettiği şeklî mahkeme kriterine uymadığı için THH leri bir mahkeme olarak görmemekte ve bu çerçevede onun faaliyetlerini yargısal olarak kabul etmemektedir. C.Değerlendirme ve Sonuç 13 Sonraki bahislerde İİK şeklinde kısaltılacaktır. 14 Kuru,Baki;İcra ve İflas Hukuku El Kitabı,s.254 15 Tutumlu,Mehmet Akif; Norm,Kuram İçtihat Işığında Tüketici Hakem Heyetleri,s.65-66

6502 sayılı TKHK nin 68. ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği nin 6.maddesinde belirtilen parasal değerlerin altındaki uyuşmazlıklar noktasında THH ye başvurmadan icra takibi yapılamayacağı veyahut dava açılamayacağı noktasındaki emredici kural hem incelediğimiz hem de yukarıda söz konusu olan Yargıtay kararlarında defaatle dile getirilmiş olan bir konudur.somut olay çerçevesinde THH lerin verdiği kararların ilamlı nitelik taşımasından dolayı THH lere başvuru yapmadan ilamsız bir icra takibi yapılmasında tüketicinin hukuki yararı bulunmamaktadır.bu noktada ek olarak 3300 TL nin altındaki uyuşmazlıklar için THH lere başvurulmadan tüketici mahkemesine başvurulması halinde ise açılan davanın HMK 114\2.maddesi kapsamındaki Yargı yolunun caiz olması dava şartının yokluğundan bahisle reddi gerekeceği hususunu da belirtmek istiyoruz. Nitekim Yargıtay bu çerçevede verdiği bir kararında Dosyanın incelenmesinden,dava konusu alacak miktarının 489,58 TL olduğu ve davacının Tüketici Sorunlar Hakem Heyetine başvurmayarak doğrudan Tüketici Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.bu durumda mahkemece 4077 sayılı Yasanın 22\5 maddesi hükmüne göre dava açabilme şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup,hükmün bozulması gerekmiştir. diyerek dava şartının yokluğundan bahsetmiştir. 16 Tüketici Hakem Heyetleri nin THH Yönetmeliğinin 12.maddesinde belge ve bilgi isteme yetkisine haiz olduğu belirtilmiş durumdadır.ancak THH lerin mahkeme olarak nitelendirilmemesinin doğal sonucu olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenen keşif,tanık dinletme,yemin delili kullanma gibisinden yolları kullanma noktasında yetkilerinin olmaması bu heyetlerin sadece şekli anlamda değil maddi anlamda da bir mahkeme niteliğinde olmadıkları hususunu kanımızca ortaya koymaktadır. Bir diğer husus ise kanunun sistematiği kapsamında karşımıza çıkmaktadır.6502 sayılı TKHK kapsamında THH lerine ilişkin hükümler yedinci kısım kapsamında Tüketici Kuruluşları başlığı altında düzenlenmiş bulunmaktadır.bu noktada kanun koyucunun Ratio Legis i yani kanunun yapılış amacında hareketle eğer ki THH leri bir yargılama kuruluşu olarak görseydi bu kuruma ilişkin hükümlerin tüketici mahkemeleriyle ile birlikte sekizinci kısımda düzenlenmesi gerektiği savını da belirtmek istiyoruz. Tüm bunlarla alakalı Yargıtay bir kararında Asıl olan tüketici mahkemesinin görevli olmasıdır.thh ye zorunlu olarak başvuruyu düzenleyen kanun hükmü,uyuşmazlığın değeri bakımından bir sınırlamayı içermektedir.bunun anlamı,thh nin görev alanının dar,tersinde tüketici mahkemelerinin görev alanının ise daha geniş olduğudur. sonucuna vararak tüketici mahkemelerinin görevli olma noktasında asıl olduğuna hükmetmiştir. İtirazın iptali talebi İİK m.67 uyarınca ancak bir dava olarak mahkeme nezdinde ileri sürülebilmekte,icra inkar tazminatı da yine aynı şekilde bir mahkeme tarafından hükmedilmektedir..bu sebeple yukarıda belirtiğimiz hususlar çerçevesinde THH lerin mahkeme olarak kabul edilemeyeceği aşikardır.mahkeme olarak kabul görmeyen bu heyetlerin görev alanlarının aşılması suretiyle itirazın iptali davalarına ve icra inkar tazminatına ilişkin kararlar vermesi kanunun hem lafzına hem de ruhuna aykırılıklar teşkil etmektedir.bu şekilde kararlar verilmesi ayrıca THH lerin mahkeme olmadıkları halde Anayasa nın 9.maddesinde belirtilen Türk Milleti adına karar verme yetkisi bulunan bağımsız mahkemelerin yerine geçmesi sonucunu doğurabilecek uygulamalara yol açabilecek 16 Yargıtay 3.Hukuk Dairesi,E.2013\4376,K.2013\7753,T.09.05.2013

niteliktedir.çünkü Anayasa da düzenlenen bu bağımsızlık esası kapsamını mahkemelerin kimsenin etkisi altında kalmadan hukukun gösterdiği kanun ve ilkeler kapsamında karar verebilmesi hususuna dayandırmaktadır.ancak bu noktada mahkeme olarak teşekkül etmeyen THH lerin bağımsızlık prensibini de karşıladıkları söylenemez.thh lere idari konular hariç olmak üzere bakılan uyuşmazlıklarla ilgili hiçbir makam,kurum ve kuruluş tarafından emir,telkin,talimat verememesi gerekirken Bakanlığın genelgeler yayımlayarak tüketici hakem heyetlerinin kararlarının içeriğine dahi müdahale etmesi,bu noktada bağımsız olmadıklarının açık bir kanıtıdır. 17 Açıkladığımız tüm sebeplere binayen somut olayda 3300 TL nin altında bir uyuşmazlık söz konusu olduğundan ötürü THH ne başvurmanın zorunluluğuna dikkat çeken TKHK nın hükmüne rağmen icra takibi yapılması ve icra takibine itiraz edilmesi halinde ise, itirazın iptali istemiyle THH nin vermiş olduğu kararın Yargıtay tarafından oybirliğiyle iptaline ilişkin kararına yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplere binayen yürürlükteki hukuk kurallarına ve hukuk sistemimizin işleyişine ilişkin olarak katılmakla birlikte,kanun koyucunun tüketici mahkemelerinin iş yükünün gerçek anlamda azaltılması hedefi doğrultusunda de lege ferenda zaviyesinden ancak ve ancak gerekli düzenlemeler yapıldığında THH lerin bu gibi itirazın iptali ve icra inkar tazminatı niteliğindeki kararlar verebileceği hususunu da belirtmek istiyoruz. KAYNAKÇA *İcra ve İflas Hukuku El Kitabi,Prof.Dr.Baki KURU,2.Baskı2013 *Norm,Kuram İçtihat Işığında Tüketici Hakem Heyetleri,Mehmet Akif TUTUMLU,1.Baskı,2015 *Yargı Kararları Işığında Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ve Bu Alanda Ortaya Çıkan Sorunlara İlişkin Çözüm Önerileri, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi,İbrahim ERMENEK, C. XVII,2013 *Hukuk Muhakemeleri Kanunu,Prof.Dr.Hakan PEKCANITEZ\Yrd.Doç.Dr.Hülya TAŞ KORKMAZ\Yrd.Doç.Dr.Nedim MERİÇ,6.Baskı,2014 * Tüketici Hukuku,Yılmaz Aslan,4.Baskı,2014 *www.kazancı.com.tr 17 Aslan,Yılmaz Tüketici Hukuku 4.Baskı,Bursa 2014,s.634